Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

BİST-100 ENDEKSİNDE BİLANÇOLAR TAKİP EDİLİYOR
Küresel piyasalar, ABD Merkez Bankasının (Fed) eylül ayında faiz indirimine gidebileceğine ilişkin beklentilerle pozitif seyrediyor. Önceki gün, New York borsasında Nasdaq endeksi yüzde 0,27, Dow Jones endeksi yüzde 0,85 ve S&P 500 endeksi yüzde 0,51 yükseldi. Yurt içinde bugün işsizlik oranı mart ayında yüzde 8,6’ya gerilerken, sanayi üretimi aylık yüzde 0,3 azalış yıllık yüzde 4,3 artış kaydetti. BİST-100 endeksinde şirket bilançoları açıklanmaya devam ediyor. Genel olarak açıklanan bilançoların birbirinden ayrıştığı görülürken hisse senedi bazlı volatilitelerin etkili olduğunu izliyoruz. BİST-100 endeksinde teknik olarak orta uzun vade trendi pozitif görünümünü korurken bugün haftanın son işlem günü olması sebebiyle kar satışları gerçekleşebilir. Dün açıklanan menkul kıymet istatistiklerine göre yabancı yatırımcıların hisse senedi tarafında tekrar alıcı tarafa geçmesi ilginin devam ettiğini gösteriyor. Bugün gerçekleşecek olan haftalık kapanışta teknik olarak kısa vadeli trend destek seviyesi olan 10.232 seviyesi takip edilecek. Gün içerisinde aşılması gereken ilk direnç seviyesi ise 10.327 olarak izlenebilir.

Destekler: 10.232 / 10.187 / 10.148
Dirençler: 10.327 / 10.382 / 10.524

 Ahlatcı Yatırım Menkul Değerler
 www.ahlatciyatirim.com.tr
   
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

2008 yılından bu yana İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) bir parçası olduğu Avrupa İşletmeler Ağı’nın, Avrupa İşletmeler Ağı Türkiye Ulusal Toplantısı İstanbul Sanayi Odası’nda gerçekleştirildi. Yapılan iş birliği sayesinde bugüne dek binlerce KOBİ’nin uluslararası pazarlara açılmasının sağlandığını, birçok uluslararası ticari, teknolojik, inovatif ve sürdürülebilir ortaklığın kurulduğunu kaydeden İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, “Avrupa İşletmeler Ağı, hem firmalarımızı hem de hizmet kalitemizi geliştirmemizde önemli bir rol oynuyor. Özellikle dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik alanında AB’de getirilen yeni normlara Türk sanayisinin ve iş dünyasının uyum sağlayabilmesi için AB ülkelerine sürdürülebilirlik konusunda sağlanacak destek ve ayrıcalıklardan Türkiye de faydalanmalıdır.” dedi.

İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) 2008 yılından bu yana bir parçası olduğu Avrupa İşletmeler Ağı’nın, Avrupa İşletmeler Ağı Türkiye Ulusal Toplantısı İSO’da düzenlendi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) Başkanı Ahmet Serdar İbrahimcioğlu, Avrupa Yenilik Konseyi ve KOBİ Yürütme Ajansı (EISMEA) Sektör Başkanı Muriel de Grande, Avrupa Yenilik Konseyi ve KOBİ Yürütme Ajansı Türkiye Sorumlusu Georgios Roussos katıldı.

 

HİZMET KALİTESİNN GELİŞMESİNDE ÖNEMLİ ROL OYNUYOR

 

İstanbul Sanayi Odası olarak 2003 yılında AB Bilgi Merkezi olarak başladıkları yolculuğun, 2008 yılından bu yana Avrupa İşletmeler Ağı’nın bir parçası olarak devam ettiğini ifade eden Erdal Bahçıvan, “Dünyanın dört bir yanından, farklı yapılardaki yüzlerce organizasyonu ortak amaç ve hedefler doğrultusunda bir araya getirmek kolay bir iş değil. Avrupa İşletmeler Ağı, her dönem yenilenen ve gelişen içeriği ile 16 yıldır bu birlikteliği başarıyla sağlayarak önemli bir işlevi yerine getiriyor. Bu süreç zarfında IST-BUSSINOVA adıyla iş birliği yaptığımız değerli konsorsiyum ortaklarımız KOSGEB ve Sabancı Üniversitesi’ne de teşekkür ediyorum. İş birliğimiz sayesinde bugüne dek binlerce KOBİ’mizin uluslararası pazarlara açılmasını sağladık, birçok uluslararası ticari, teknolojik, inovatif ve sürdürülebilir ortaklığın kurulmasına vesile olduk. Avrupa İşletmeler Ağı projesi, KOBİ’lerimizde kayda değer bir gelişimi mümkün kılmasının yanında, İstanbul Sanayi Odası’nın ve eminim projede yer alan tüm kurumların organizasyon yapısı, hizmetleri ve personel eğitimine de önemli destekler sağlamıştır. Dolayısıyla Avrupa İşletmeler Ağı, hem firmalarımızı hem de hizmet kalitemizi geliştirmemizde önemli bir rol oynamaktadır.” dedi.

 

DESTEK VE AYRICALIKLARDAN TÜRKİYE DE FAYDALANMALI

 

Yakın geçmişte yaşanılan COVİD-19 pandemisinin ve Rusya-Ukrayna savaşının, Türkiye ve Avrupa Birliği’nin birbirleri için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu kaydeden Erdal Bahçıvan, “Bu kritik süreçte AB, bizler için vazgeçilemez bir ortaklık konumunda olmanın yanında yıllardır ticaret hacmimizin ilk sırasında yer almaktadır. Geçtiğimiz yıl 210 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaştığımız AB’ye 104 milyar dolarlık ihracatımız, aynı zamanda ülkemizin toplam ihracatının yüzde 41’ine tekabül ediyor. Bu doğrultuda, Türkiye’nin AB’ye tam üyelik sürecinde belirsizliklerin ortadan kaldırılarak, müzakere takvimine yeni bir ivme kazandırılmasının büyük önem taşıdığını belirtmek istiyorum. Bu süreçte, yıllar önce imzalamış olduğumuz Gümrük Birliği anlaşması da günün koşullarına göre yeniden ele alınarak revize edilmelidir. Özellikle dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik alanında AB’de getirilen yeni normlara Türk sanayisinin ve iş dünyasının uyum sağlayabilmesi için AB ülkelerine sürdürülebilirlik konusunda sağlanacak destek ve ayrıcalıklardan Türkiye de faydalanmalıdır.” diye konuştu.

 

VİZE KONUSUNDA ACİL ADIMLAR ATILMALI

 

Sanayicilerin ve ticaret erbabının AB ülkelerindeki ortakları ile etkin iletişimi ve ürünlerin hedef ülkelerde daha rekabetçi bir şekilde pazarlanabilmesi için firmaların çalışanlarının AB ülkelerine rahatça girip çıkabilmelerinin en az ürünlerin bu ülkelere rahat ulaşımı kadar öncelikli olduğunu belirten Erdal Bahçıvan, son zamanlarda bilhassa iş insanlarının Schengen vizesi almakta çok ciddi sorunlar yaşadığını, aylar sonraya verilen randevularla, kısa süreli vizeler ve çoğunlukla retle sonuçlanan başvurular ile karşı karşıya kaldığını kaydetti. Bahçıvan, vize sorunu konusunda acil rahatlatıcı adımlar atılması gerektiğini vurguladı.

 

DÜNYA MARKALARI ÇIKARACAK PROGRAM İNŞA ETMELİYİZ

 

Sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda KOSGEB olarak Yeşil Sanayi ve KOBİ’lerin dijitalleşmesine yönelik bir destek programını yayınladıklarını söyleyen Ahmet Serdar İbrahimcioğlu, “Yeşil Sanayi programı kapsamında yine sürdürülebilir kalkınma hedefleri, karbon ayak izi hesaplamaları, karbon emisyonunun düşürülmesine yönelik faaliyetler, imalat sektöründe enerji verimliliğini artırıcı projeler, bununla beraber su tasarrufu gibi çevreye katkısı olacak tüm projelerin desteklenmesi adına 250 milyon dolarlık bir projeyi devreye soktuk. Bu program kapsamında şu ana kadar 1000'e yakın firmamız, küçük ve orta ölçekli imalatçı firmamız başvurusunu yaptı. Dünya Bankası ile yürüttüğümüz bu sürecin devamında yine Avrupa Kalkınma Bankası ile birlikte 300 milyon Euro’nun kaynak olarak bankalara aktarılması ve KOSGEB'in onayladığı firmaların bu bankalardan bu kredileri kullanmaları halinde de faiz desteğiyle destekleyeceğimiz programı da geçen hafta yayınladık.” dedi.

 

KOSGEB olarak KOBİ'lerin yanında olmaya devam ettiklerini belirten İbrahimcioğlu, “İşletmeler ağı projesi de çok ciddi anlamda kazanımlarımızın devamlılığını sağlıyor. Ancak daha da fazlasına ihtiyacımız var. Sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle bütünleşecek, tedarik zincirlerindeki nitelikli KOBİ’lerimizin sayısını artıracak, ihracat potansiyelimizi yukarı çıkartacak ve Avrupa'daki KOBİ’lerle iş birlikleri halinde dünya markaları çıkartacak bir programı inşa ediyor olmamız lazım. Bu programdan bizim en temel umudumuz budur.” ifadelerini kullandı.

 

TÜRKİYE, PROJENİN ÇOK ÖNEMLİ BİR ÜYESİ

 

Türkiye’nin Avrupa İşletmeler Ağı projesi çerçevesinde çok güçlü ve önemli bir varlığa sahip olduğuna dikkat çeken Avrupa Yenilik Konseyi ve KOBİ Yürütme Ajansı (EISMEA) Sektör Başkanı Muriel de Grande de, şunları söyledi: “Bu ağ, resmi olarak 15 yıl önce başladı. Türkiye de gerçekten çok önemli bir üye. Türkiye’nin 10 adet konsorsiyumu var ve bu konsorsiyumlar Türkiye'nin farklı coğrafi bölgelerini kapsıyor. 50 kuruluş var ve bu 50 kuruluş farklı disiplinleri temsil ediyor. Mesela ticaret odaları, kamu veya özel danışmanlık şirketleri, üniversite ve araştırma enstitüleri, bölgesel veya ulusal kalkınma ajansları ve diğer devlet kurumları bu kurumlar arasında.”

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Temiz enerjinin başkenti İzmir, WENERGY - Temiz Enerji Teknolojileri Fuarı’na, ikinci kez ev sahipliği yapıyor. WENERGY Expo’da, eş zamanlı olarak gerçekleşen kongrenin açılış konuşmasını Londra Enerji Kulübü Başkanı Mehmet Öğütçü gerçekleştirdi. Öğütçü, İzmir’in, elektrik üretiminde Türkiye’deki kurulu güçte İstanbul, Ankara, Kocaeli’yi geçtiğini ve enerjide en büyük üretici olduğunu belirterek, “Dünya tarihinde hiçbir zaman enerjisiz kalmadık, bundan sonra da kalmayacağız, ama önemli olan gezegenimizin ekolojik dengesini bozmayan, maliyeti ehven, sürdürülebilir kesintisiz enerjiyi sağlamak” dedi.
 
İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ, BİFAŞ ve EFOR Fuarcılık iş birliği ile düzenlenen WENERGY - 2. Temiz Enerji Teknolojileri Fuarı, fuarizmir’de kapılarını açtı. 300’ü aşkın sektör paydaşını, uluslararası alıcı ve yatırımcılar ile buluşturan fuarda, sektörün kamu, yatırımcı, sanayici ve tedarikçileri bir araya geliyor. Fuarla birlikte düzenlenen 22 oturumun gerçekleştirileceği kongrede de sektörün önde gelen isimlerinden akademisyenler, iş insanı ve enerji dünyası temsilcilerinin konuşmacı olarak yer alıyor. Kongrenin açılış konuşması, Londra Enerji Kulübü Başkanı Mehmet Öğütçü tarafından gerçekleştirildi. Hükümet, diplomasi, uluslararası kuruluşlar, bankacılık, enerji ve finansman sektöründe 35 yılı aşkın bir kariyere sahip olan Mehmet Öğütçü, “Dünya Enerjisindeki Yeni Dinamikler ve Türk İş Dünyasına Yansımaları” konulu konuşmasında ülkesel, bölgesel ve dünya genelindeki enerji politikalarıyla ilgili görüşlerini paylaştı.
 
Enerjide şu an en büyük üretici İzmir
“İzmir gerçekten temiz enerjinin başkentidir” diyen Öğütçü, “İzmir, Türkiye’deki kurulu güce baktığımızda elektrik üretiminde İstanbul, Ankara ve Kocaeli’yi geçmiş bir kent. Enerjide şu an en büyük üretici İzmir ve üretiminin tüketimini karşılama oranı da yüzde 66. Dolayısıyla İzmir’in bu avantajı kullanabilmek açısından bu tür platformların çok büyük önemi var. Çünkü bu ülkenin ve bölgenin yatırıma ihtiyacı var. Türkiye'nin en fazla ihtiyaç duyduğu şey hem yenilenebilir enerji hem enerji verimliliği hem de fosil yakıtlarda yatırım, finansman, teknoloji ve ortaklar. Hem ülke içinde hem de uluslararası ortamda, bu tür toplantılar, fırsatların, risklerin ortaya konması, tartışılması, insanların bir araya geldikleri zaman iş anlaşmaları yapılmasına zemin hazırlar. Ben bu fuarın ve kongrenin bu açıdan çok önemli olduğunu düşünüyorum. Dünyanın dört bir yanında değişik ortamlarda bu konularda sürekli konuşmalar yapan biriyim, böylesine yerel yönetimin, devletin, iş dünyasının, üniversitelerin bir araya gelip ortak bir çalışma yürüttüğünü görmedim. Bana göre İzmir, sadece temiz enerjinin başkenti değil, Ege’nin, Akdeniz’in, Ortadoğu’nun, Kafkasların, Orta Asya’nın Avrasya’nın genel anlamıyla bölgesel enerji ve iklim değişikliği merkezi olabilir. Belki bu fuar ve kongreler oraya doğru gidişin de habercisi olur” diye konuştu.
 
Küresel ekonomide, enerjinin dinamikleri değişiyor
Dünya tarihinde hiçbir zaman enerjisiz kalmadığımızı diye getiren Mehmet Öğütçü, “Bundan sonra da kalmayacağız, ama önemli olan gezegenimizin ekolojik dengesini bozmayan, maliyeti ehven, sürdürülebilir ve kesintisiz enerjiyi sağlamak. Şu anda her şey hızla gelişiyor oyunun adı sürat, eskiden onlarca yılda gerçekleşecek olan gelişmeler, bugün birkaç yılda, birkaç ayda gelişebiliyor. Teknoloji o hale geldi ki bir yandan bir nimet ama öte yandan büyük bir felaket habercisi de olabiliyor. Bugün en fazla konuşulan konu enerjideki geçiş süreci, yani fosil yakıttan daha yeşil enerjiye geçiş süreci, sancısız, zorluk yaratmadan nasıl gerçekleşebilir? Diğer bir husus ise iklim güvenliği, çünkü dünyamız tahmin edilenin ötesinde karbon emisyonları yüzünden hızla ısınıyor. Kuraklık ve çölleşme, dünyamızı tehdit etmeye başladı. Artık dünyada küresel ekonomide enerjinin dinamikleri değişiyor, bir yandan dünyanın güçlü ülkeleri hızlı bir şekilde yeşil enerjiye doğru akıyor. Ancak Türkiye gibi dışarıdan gelen enerjiye bağımlı ülkelerde cari açık oranı çok yüksek oluyor. Bu nedenle uluslararası ortaklar olmadan bizim gibi ülkelerde bu tür yatırımların tek başına yapılması mümkün değil. Dış kaynaklı yatırımların bizim gibi ülkelere gelebilmesi için devletin dış politikası ve enerji politikasının eş zamanlı ilerlemesi, kuralların olması ve en önemlisi ekonomide, hukuk alanında güven olması gerekiyor” dedi.
 

KOD       :TL002

VERI TIPI :REPO IHALE SONUC DUYURUSU

YAYIMLAYAN:TCMB PIYASALAR GENEL MUDURLUGU - TURK LIRASI PIYASALARI MUDURLUGU

ZAMAN ETIKETI:2024-05-10T12:00:00+03:00



IHALE NO              6,312         

ISLEM TURU            REPO          

VADE                  2024-05-17    

TOPLAM TEKLIF TUTARI  5,800,000,000 

KABUL EDILEN TUTAR    999,999,993   

MINIMUM BASIT FAIZ    50            

ORTALAMA BASIT FAIZ   50            

MAKSIMUM BASIT FAIZ   50            

MINIMUM BILESIK FAIZ  64.48         

ORTALAMA BILESIK FAIZ 64.48         

MAKSIMUM BILESIK FAIZ 64.48         

KISMI                               



ACIKLAMA

? Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK)’nun, bugün açıkladığı 2024 Mart ayı Sanayi Üretimi verilerine göre; aylık
bazda yüzde 0,3 oranında daralma(-) görülürken, senelik bazdaki artış oranı ise önceki aydaki yüzde 11,2
düzeyinden yüzde 4,3 seviyesine hızla geriledi.
? Aylık bazda Sanayi Üretimi’nin alt kırılımlarını incelediğimizde; 12 alt sektörden sadece 3 sektör endeksinde
artış görülürken, bunların içerisinde en yüksek artış gösteren sektör endeksi; yüzde 16,0 ile ‘’Yüksek
Teknoloji’’ oldu. En yüksek düşüş(-) gösteren sektör endeksleri ise; yüzde 2,8 ile ‘’Orta-Yüksek Teknoloji’’ ve
yüzde 1,5 ile ‘’Elektrik, Gaz, Buhar’’ oldu.
? Senelik bazda en çok artış görülen alt sektör; yüzde 34,4 ile yine ‘’Yüksek Teknoloji’’ olurken, yüzde 7,5’lik
artışla da ‘’Madencilik ve Taş Ocakçılığı’’ bu sektörü takip etti. Senelik bazda Sanayi Üretimi’nde daralma(-)
yaşanan sadece iki sektör bulunurken, bunlar; yüzde 1,5 ile ‘’Dayanıksız Tüketim Malı’’ ve yüzde 0,4 ile
‘’Düşük Teknoloji’’ oldu.
Değerlendirmemiz;
Sanayi Üretimi’nde önceki üç ayda görülen artışlar sonrasında, Mart ayında bir miktar daralma görülmesinin;
ana ihracat pazarlarımızda beklenen toparlanmanın henüz zayıf olmasından kaynaklandığını düşünmekteyiz.
Şöyle ki, önemli ihracat pazarlarımızdan Almanya’nın Sanayi Üretimi rakamı da; Mart ayında yüzde 0,4
oranında daralmıştı. Yine, bölgemizde devam eden jeopolitik risklerinde de; sanayi üretimi datalarımızı
olumsuz yönde etkilediğini belirtelim.
Diğer yandan, Mart ayının sonuna doğru TCMB’den gelen faiz artırımının ve akabinde gelen ilave sıkılaştırma
adımlarının etkilerinin; senenin diğer aylarında iç pazarda Sanayi Üretimi verileri üzerinde baskı oluşturmasını
güçlü olasılık olarak görüyoruz. Dış pazarlardaki durumu ise; merkez bankalarının para politikaları ile jeopolitik
riskler ve gümrük tarifeleri gibi dışsal faktörlerin belirleyeceğini düşünmeye devam ediyoruz

 Alnus Yatırım Menkul Değerler A.Ş
 www.alnusyatirim.com
 
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB) ile T.C. Tokyo Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliği tarafında birlikte düzenlenen Japonya Pazarı Bilgilendirme toplantısı çevrimiçi olarak gerçekleştirildi.
Toplantıya UYMSİB Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Senih Yazgan ile Tokyo Ticaret Başmüşaviri Mukaddes Nur Yılmaz ve Tokyo Büyükelçiliği Müşavir ve Uzmanlarının yanı sıra İZMİR Bornova Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Dr. Özlem Altındiş ve sektör temsilcileriyle yaş meyve sebze ihracatçıları katıldı.
Japonya Pazarı Bilgilendirme toplantısının açılışında konuşan UYMSİB Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Senih Yazgan, Türk çiftçisinin alın teriyle üretilen yaş meyve ve sebzenin dış pazarlarda yerini alması için yoğun çalışma içinde olduklarını belirtirken, “Ürünlerimizin Japonya’ya da ihracı konusunda kiraz ile başlayan çalışmalarımızı siyah incir ile sürdürüyoruz. 2025 yılında Bursa Siyah İncirini Japon marketlerine götürmeyi, Tokyo’daki marketlerde siyah incir satılmasını hedefliyoruz” dedi.
Japonya’nın meyve sebze ithalatında oldukça sıkı karantina tedbirlerinin uyguladığını belirten Tokyo Ticaret Başmüşaviri Mukaddes Nur Yılmaz da, “Bursa Siyah İncirinin niteliği itibariyle Japonya’da kendi pazarını oluşturabileceğine ve önemli talep yaratabileceğine inanıyoruz”, Japonya’ya ihracatın açılmasına yönelik olarak ülkemiz tarafından yapılan bilimsel çalışmaların Japon makamlarınca kabul edilmesiyle Japonya’ya ihracata başlanabileceği ve bu süreçte bir tanıtım etkinliğinin de planlanmasının söz konusu pazar için önemli olacağını belirtti. Mukaddes Nur Yılmaz, Japonya’ya yönelik dondurulmuş sebze ve meyve ihracatında hiçbir karantina engeli bulunmadığını ve Japonya’da dondurulmuş ürün pazarının büyüme gösterdiğini söyledi.
Japonya pazarında dikkat edilmesi gerekenlerden lojistiğe ve vergi hadlerine kadar farklı konuların ele alındığı toplantıda, katılımcıların soruları cevaplandırılırken, geçmiş yıllarda Japonya’ya meyve sebze dışsatımı gerçekleştiren ihracatçılar da deneyimlerini paylaştılar.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:


Türkiye’nin ilk katılım bankası olma özelliğini taşıyan Albaraka Türk, 2024 Strateji ve Vizyon Toplantısı’nda 40. yıl dönümünü kutladı.

1984 yılında Türkiye’nin ilk özel finans kurumu olarak kurulan ve 1985 yılında faaliyet göstermeye başlayan Albaraka Türk, kuruluşunun 40. yıl dönümünde Antalya’da gerçekleştirilen Strateji ve Vizyon Toplantısı’nda ülke genelindeki tüm yöneticileri ve çalışanlarıyla bir araya geldi.
 
Kuruluş felsefesi olarak katılım bankacılığı prensipleri esas alan ve faizsizlik ilkesini benimseyerek reel ekonomiyi kalkındırmayı amaçlayan Albaraka Türk, geride bıraktığı 40 yılda olduğu gibi gelecek 40 yılda da aynı prensiplere ve toplumsal fayda odaklı bankacılık anlayışına sadık kalarak müşterilerine sağladığı bankacılık deneyimini sürdürmeyi planlıyor.
 
“Bugün ve daima, 40 yıldır olduğu gibi, müşterilerimiz, ailelerimiz ve paydaşlarımızın desteklerine minnettarız.”
 
Kısa bir süre önce vizyonunu “Finansal hizmetleri en iyi müşteri deneyimiyle sunarak katılım finansın güvenilir, yenilikçi, dijital öncüsü olmak ve sürdürülebilir kârlı bir büyümeyi sağlamak” olarak güncelleyen Albaraka Türk’ün Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Malek TEMSAH, “Bankamız kırk yıl önce vatandaşlarımıza katılım bankacılığı ilkelerine uygun bankacılık hizmetleri sunma vizyonuyla ülkemizin ilk finans kuruluşu olarak yola çıktı. O zamanlara bakınca, Türkiye’de katılım bankacılığı tarihine Albaraka Türk’ün adını yazdırmak oldukça cesur bir atılımdı. Bugün Türkiye’de faaliyet gösteren kamu destekli, özel, yerli ve yabancı ortaklı birçok katılım bankası bulunmaktadır. Ve bu bankaların faaliyetlerini kolaylaştıran sofistike düzenlemelerin olduğu bir ortamda, Albaraka Türk'ün 80'li yıllardan itibaren bu tablonun itici gücü olma rolü bizleri gururlandırıyor. Bugün ve daima, 40 yıldır olduğu gibi, müşterilerimiz, ailelerimiz ve paydaşlarımızın desteklerine minnettarız.” ifadelerini kullandı.
 
“Katılım Bankacılığının Öncüsü”
 
Albaraka Türk’ün; yatırım, finansman, inovasyon, finansal teknoloji, dijital, bilgi teknolojileri, dış ticaret gibi pek çok alanda dünyada ve Türkiye’de ilklere, en başarılı ve en cesur girişimlere öncülük ettiğinin altını çizen TEMSAH, “Benimsediğimiz öncülük vizyonuyla, hem şubelerimizde hem dijital bankacılık deneyimimizde katılım finans ilkelerine uygun, sürdürülebilir ve toplumsal fayda odaklı finans anlayışının gücünü daha geniş kitlelere ulaştırmak ve en iyi müşteri deneyimini sağlamak adına 40 yıldır olduğu gibi nice 40 yıl daha tüm gayretimizle çalışmaya devam edeceğiz inşallah.” dedi.