Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Hepsiburada, 23 Nisan’da İstanbul çevresinde yaşanan depremin ardından talep gören ürünlerde fiyat artışı yapan mağazaları tespit ederek ilgili ürünleri satışa kapattı. Afet durumlarında özel talep gören ürünlerde müşterilerle dayanışma indirimi yapan satıcılara ise bundan böyle özel komisyon indirimi uygulamasını devreye alacağını açıkladı.

Binlerce Ürün İncelendi: %97'sinde Fiyat Değişimi Yok, %2’sinde İndirim Var
 Hepsiburada’nın yaptığı fiyat takip çalışmasında 23 Nisan’daki depremin hemen ardından, deprem çantası, çadır, düdük ve ilk yardım seti gibi 4.000’i aşkın acil durum ürününün %95’inde satıcılar tarafından fiyat değişikliği yapılmadığı belirlendi. Ürünlerin yalnızca %3’ünde fiyat artışı tespit edildi. Ürünlerin %2’sinde ise fiyat düşüşü gözlemlendi. Hepsiburada, depremin hemen sonrasında fiyat artışı yapılan ürünleri satışa kapattı.

İş Ortaklarına Dayanışma İndirimi Desteği
 Hepsiburada afet durumlarında toplum yararını önceliklendiren iş ortaklarını teşvik etmek amacıyla özel bir destek planını devreye alacağını da duyurdu. İlk yardım ve acil ihtiyaç ürünlerinde talep artışı yaşanan dönemlerde acil durum ürünlerindeki fiyat takibi şeffaf ve sürekli biçimde sürdürülecek. Ayrıca %10 ve üzeri indirim uygulayan mağazalara bir ay boyunca %50 oranında komisyon indirimi desteği verilecek.

Deprem Hazırlık Ürünlerine Özel Kampanya
 Hepsiburada ayrıca, 28 Nisan-12 Mayıs tarihleri arasında ilk yardım ve deprem hazırlık ürünlerinde geçerli olacak ve tamamı Hepsiburada tarafından karşılanacak %10 sepet indirimi kampanyasını da hayata geçirdi.

“E-ticaret’le Dayanışmayı Büyüteceğiz”
 Hepsiburada Kurumsal İlişkiler, İletişim ve Sürdürülebilirlik Başkan Yardımcısı Cem Tanır: “Zor zamanlar, dayanışmanın değerini daha da artırıyor. Deprem sonrasında artan ürün talebi sırasında indirim uygulayan iş ortaklarımıza teşekkür ediyoruz. E-ticaret teknolojik altyapısıyla hem yanlış uygulamaları engellemek hem de iyi uygulamaları öne çıkarma ve destekleme fırsatı sunuyor. Haksız uygulamaların engellenmesi için kamu paydaşlarımızla işbirliği içinde çalışıyoruz. Toplumsal sorumluluk ve dayanışma bilinciyle hareket eden mağazalara komisyon avantajı sağlayarak örnek ticari uygulamaları da desteklemeyi ve büyütmeyi hedefliyoruz. Aynı amaçla önümüzdeki 2 haftalık süreçte ilk yardım ve acil durumlara hazırlık ürünlerinde geçerli olacak %10 kampanyasını da hayata geçirdik. Yaşanabilecek tüm afet ve olağanüstü durumlarda da hassasiyetle hareket etmeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Buderus'un uzmanlığıyla geliştirilen Karbonmonoksit Alarm Cihazı, yanma sistemlerinin genel güvenlik seviyesini artırmak üzere tasarlanmış olup artırılmış yakıcı sistem güvenliği ile donatıldı. Cihaz, olası bir karbonmonoksit sızıntısı durumunda hem görsel hem de işitsel olarak uyarı veriyor. Sensör üzerindeki ışıklı "ALARM" yazısı ve yüksek sesli alarm, kullanıcıların tehlikeyi anında fark etmesini sağlıyor.

 

Doğalgaz yakıtlı cihazların bulunduğu her ortam için uygun

Buderus, Karbonmonoksit Alarm Cihazı’nın, evlerde baca hattının geçtiği alanlarda veya tercih edilen herhangi bir odada kullanılmasını tavsiye ediyor.

Basit kurulumu ve kolay kullanımıyla da kullanıcıların hayatını kolaylaştıran Buderus Karbonmonoksit Alarm Cihazı, evlerde, iş yerlerinde ve karbonmonoksit riski taşıyan diğer tüm mekanlarda güvenle kullanılabilecek pratik bir çözüm sunuyor.

 

Kullanıcı dostu tasarım ve uzun ömürlü kullanım

Kullanıcı dostu özellikleriyle de dikkat çeken cihazın üzerindeki ışıklı göstergelerin parlaklığı ayarlanabiliyor. Ayrıca, Alarm Hafıza Modu sayesinde, kullanıcıların fark etmediği bir karbonmonoksit alarmı durumunda cihaz 48 saate kadar bildirimde bulunuyor.

Uluslararası kabul görmüş BSI Kitemark ürün ve hizmet kalite belgesine sahip olan Buderus Karbonmonoksit Alarm Cihazı, uzun ömürlü pili ve yüksek kalitedeki tasarımı sayesinde öne çıkıyor. Cihaz, kablolama veya harici bir güç kaynağına ihtiyaç duymadan 10 yıl boyunca pil değişimi ve kalibrasyon gerektirmeden çalışabiliyor. Bu sayede, kullanıcılar uzun yıllar boyunca güvenli bir şekilde cihazı kullanabiliyor.

Buderus, yeni Karbonmonoksit Alarm Cihazı ile karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı etkili bir koruma sağlayarak, kullanıcıların güvenli ve konforlu bir yaşam sürmelerine katkıda bulunmayı amaçlıyor.

 



Buderus Hakkında

Termoteknoloji sektöründe Avrupa'nın en güçlü markalarından biri olan Buderus, ısıtma, havalandırma ve soğutma için verimli ve güvenilir sistem çözümleri sunucusudur. Isıtma ve tesisat teknolojisi için bir sistem uzmanı olarak Buderus, danışmanlık uzmanlığı, entegre hizmetleri ve tek bir kaynaktan mükemmel uyumlu, enerji tasarruflu ve bağlanabilir ısıtma sistemleri ile öne çıkmaktadır. Ürün portföyü, sıvı ve gaz halindeki enerji kaynakları için ısı jeneratörlerinden depolama tanklarına, kontrollere ve ısıtma aksesuarlarına, ısı pompaları ve güneş enerjisi sistemleri gibi kapsamlı bir yenilenebilir enerji sistemleri yelpazesine kadar her şeyi kapsar. Tüm Buderus ürünleri, tüm bileşenler mükemmel bir şekilde eşleştiği için maksimum sistem uyumluluğu sunar. Bu, ticaret ortaklarının, sistemin büyük veya küçük olmasına bakılmaksızın hem yeni hem de mevcut binalarda bireysel çözümleri hızlı ve verimli bir şekilde kurmasını sağlar.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Sektör olarak mevcut ihracat gelirleriyle son 19 yılda üst üste 18’inci kez ihracat şampiyonu olmayı başardıklarını belirten Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, bu yıl da aynı kararlılıkla yol alarak ihracat hedeflerini 39 milyar dolar olarak belirlediklerini ifade etti. Automechanika Istanbul 2025’in yine Türk otomotiv endüstrisi için önemli bir buluşma noktası olacağını bildiren Baran Çelik, “İhracatçılarımız ve üreticilerimiz için uluslararası pazarda güçlü iş birlikleri kurulması fırsatı sunmak amacıyla en iyi şekilde bu fuara hazırlanıyoruz” diye konuştu. Türkiye otomotiv sektörü, 2024 yılında ihracat lideri konumunu korumayı başardı.

Türkiye ihracatının lider sektörü olan otomotiv endüstrisinin 2024 yılı ihracatının, bir önceki yıla oranla yüzde 6.3 artarak 37 milyar 212 milyon dolara ulaştığını söyleyen Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, “Sektörümüz, 2024 senesindeki ihracat rakamıyla son 19 yılda üst üste 18’inci kez ihracat şampiyonu olmayı başardı. Aynı kararlılıkla yolumuza devam ederek 2025 yılı ihracat hedefimizi 39 milyar dolar olarak belirledik. Sektörümüzün ihracat hedeflerine ulaşmasında önemli bir yeri olan Automechanika Istanbul 2025, Türk otomotiv endüstrisi için önemli bir buluşma noktası olacak. Biz de OİB olarak, ihracatçılarımız ve üreticilerimiz için uluslararası pazarda güçlü iş birlikleri kurulması fırsatı sunmak amacıyla en iyi şekilde bu fuara hazırlanıyoruz” dedi.

Türkiye otomotiv sektörü, üretim ve ihracatta istikrarlı büyümesini sürdürüyor. Yenilikçi teknolojilere yapılan yatırımlar ve uluslararası pazarlarda güçlenen varlığıyla dikkat çeken sektörün 2024 yılındaki ihracat rakamları, bu başarının en somut göstergesi oldu. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, Automechanika Istanbul’un sektörün yeniliklerini sergilemek ve küresel iş birliklerini güçlendirmek adına önemli fırsatlar sunduğunu belirtti.

“2025 yılında ihracat hedefimiz 39 milyar dolar”

Türkiye otomotiv sektörünün 2024 yılında, ihracat lideri konumunu korumayı başardığını belirten OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, “Türkiye otomotiv sektörü olarak, üretmeye ve ihracatımızı artırmaya devam ettik. Geçen yıl bir önceki seneye göre ihracatımız yüzde 6.3 artarak 37 milyar 212 milyon dolara ulaştı. Bu başarı, Türkiye'nin otomotiv sektörünü son 19 yılda üst üste 18’inci kez ihracat şampiyonu yaptı. 2025 yılında da aynı kararlılıkla yol alarak ihracat hedefimizi 39 milyar dolar olarak belirledik” diye konuştu.

 

“Elektrikli araçlar, sektörün geleceğini şekillendiriyor”

Küresel otomotiv sektörünün, yeşil dönüşüm ve yıkıcı teknolojilerin öncülüğünde köklü bir değişimden geçtiğini ifade eden Çelik, “Elektrikli araçlar, alternatif enerji kaynakları ve yeni mobilite ekosistemleri sektörün geleceğini şekillendiriyor. Türkiye’nin ilk yerli ve milli otomobili TOGG, bu dönüşümün önemli bir sembolü. Avrupa Yeşil Mutabakatı ve karbon emisyon düzenlemeleri doğrultusunda çevreci üretim süreçlerine daha fazla yatırım yapacağız. Otomotiv endüstrisinde Avrupa pazarı halen kritik önemini koruyor. 2025 yılında, özellikle Kuzey Amerika, Orta Doğu ve Asya pazarlarındaki konumumuzu daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz. Türkiye’nin en büyük pazarları arasında Almanya, Birleşik Krallık ve İtalya yer alıyor. Sektör ihracatının yüzde 68.2’si ise Avrupa Birliği ülkelerine yapılıyor. Özellikle tedarik sanayi, 2024 yılında 14 milyar 879 milyon dolarlık ihracat hacmiyle en büyük paya sahip ürün grubu oldu. Türk otomotiv endüstrisinin dünya sahnesindeki konumunu daha da güçlendirmek için inovasyon, teknoloji ve sürdürülebilir üretim ilkeleri etrafında şekillenen bir büyüme stratejisi izleyeceğiz” dedi.

“Geçen yıl fuarda, 35 ülkeden 785 yabancı katılımcı stant açtı”

Çelik, 12-15 Haziran tarihleri arasında İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde 25’inci yılını kutlayacak Automechanika Istanbul’un, Türkiye’nin en değerli B2B etkinliği konumunda olduğunu belirtti. Otomotiv satış sonrası ekosistemini 360 derece kapsayan fuarın, sektör profesyonellerine şimdiye kadarki en geniş kapsamlı iş bağlantılarını sunmayı hedeflediğini vurgulayan Çelik, “Automechanika Istanbul 2024 fuarına, 1.450 firma katılım sağlarken, 35 ülkeden 785 yabancı katılımcı da stant açtı. 12 ülke milli pavilyonla katıldı. Geçen sene fuarda, OİB olarak 49 metrekarelik bir info stant ile katıldık ve sekiz ülkeden 12 iş insanının yer aldığı fuarla eşzamanlı bir alım heyeti gerçekleştirdik. Böylece hem standımızda ziyaretçileri Türk otomotiv endüstrisine dair ihtiyaç duydukları alanlarda bilgilendirdik hem de 45 Türk firmasının alım heyetiyle ikili iş görüşmelerine katılabilmesini sağladık. Info stant çalışmamızın ve alım heyeti görüşmelerinin oldukça verimli geçtiğine dair geri dönüşler aldık. Fuarların temel amaçlarından biri iş bağlantıları kurmaktır. Bu amaç gerçekleştiğinde firmaların da fuarlara olan ilgisi artıyor. Geçen sene fuarda stant açan yabancı firma sayısının Türk firmalarından fazla olması, fuara olan ilginin bir göstergesi olmasının yanı sıra Türk firmaları için yeni iş bağlantıları kurma fırsatı sundu. Bu doğrultuda, birçok yönden verimli bir fuarı geride bıraktığımızı söyleyebiliriz” diye konuştu.

“2025 sektörümüz için ‘Dönüşüm’ yılı”

Geçen yıl başarıyla tamamlanan fuarın ardından, Automechanika Istanbul 2025’e büyük beklentilerle hazırlandıklarını ifade eden Çelik, “Türk otomotiv endüstrisi için önemli bir buluşma noktası olan bu fuar hem ihracatçılarımız hem de üreticilerimiz için uluslararası pazarda güçlü iş birlikleri kurma fırsatı sunacak. Özellikle yenilikçi teknolojilerin tanıtımı, yeni müşterilere ulaşma ve küresel tedarik zincirine daha fazla entegre olma konusunda kritik bir rol oynayacak. 2025 yılını sektörümüz için ‘dönüşüm’ kavramıyla tanımlayabiliriz. Otomotiv sektöründe dönüşümün hızlandığı, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik odaklı yatırımların ön plana çıktığı bir yıl olacak. Elektrikli araçlara yönelik üretim kapasitesinin artırılması, batarya teknolojilerinde yeni Ar-Ge projelerinin desteklenmesi ve tedarik zinciri süreçlerinin optimize edilmesi sektörümüz açısından kritik bir öneme sahip. Ayrıca, Avrupa Yeşil Mutabakatı ve karbon emisyon düzenlemeleri doğrultusunda çevreci üretim süreçlerine daha fazla yatırım yapılması gerekecek. Bu dönüşümün somut örnekleri fuarda yer alacak" dedi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Sur Yapı, İstanbul’un tarihi dokusuyla modern kent yaşamını buluşturan tarihi yarımadaya komşu, ayrıcalıklı bir konut projesine daha imza atıyor: Sur Yapı Topkapı Suites yeni nesil gayrimenkul vizyonuyla İstanbul’un kalbinde yükseliyor. Az katlı mimarisi, yatay yaşam anlayışı ve merkezi konumuyla dikkat çeken proje hem yaşam hem de yatırım açısından İstanbul’un cazibe merkezlerinde seçkin bir yaşam sunuyor.

Özel sektörün en geniş portföye sahip lider markası Sur Yapı, İstanbul’un merkezinde, tarihi yarımadaya komşu, şehrin tarihsel mirasıyla modern yaşam beklentilerini harmanlayan Topkapı Suites projesi ile yeni bir yaşam vizyonu sunuyor. Sur Yapı Topkapı Suites; az katlı yatay mimarisi, fonksiyonel iç planlamaları ve sınırlı sayıda daire seçeneğiyle, sakinlerine hem seçkin hem de huzurlu bir yaşam alanı vaat ediyor.

Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Z. Altan Elmas, proje hakkında şu değerlendirmede bulundu:

“Topkapı Suites projemizle, İstanbul’un merkezinde modern ama sakin bir yaşam anlayışı inşa ediyoruz. Bugün kent yaşamında en çok ihtiyaç duyulan şey; konfor, ulaşılabilirlik ve aidiyet duygusudur. Biz Topkapı Suites projemizle tüm bu unsurları bir araya getiriyoruz.’’ dedi. Daha önce bölgede hayata geçirdikleri ve yaşamın başladığı Topkapı Evleri projesiyle yoğun talep gördüklerini belirten Elmas, Topkapı Suites projesinin bu ilginin yansıması olduğunu belirterek şöyle dedi: ‘’Topkapı Evleri projemiz, bölgede az katlı ve yatay mimari anlayışına duyulan ihtiyacın bir göstergesi oldu. Gördüğü yoğun ilgi ve oluşturduğu yüksek memnuniyet, bize bölgede yeni bir yaşam alanı daha oluşturma sorumluluğu verdi. Bu doğrultuda hayata geçirdiğimiz Topkapı Suites, geçmişle bugünü buluşturan mimarisi ve fonksiyonel yaşam çözümleriyle, İstanbul’un merkezinde yeni bir yaşam vizyonunun temsilcisi olacak. Tarihi dokuya saygılı, modern yaşam beklentilerine yanıt veren ve sakinlerine yüksek yaşam kalitesi sunan bir proje olarak bu bölgeye yeni bir değer kazandırıyoruz.”

Yatırım ve Yaşam Bir Arada

“Gayrimenkul yatırımlarında lokasyonun ne kadar belirleyici olduğunu biliyoruz. Topkapı hem tarihi kimliğiyle hem de ulaşım avantajlarıyla öne çıkan nadir bölgelerden biri. Topkapı Suites projemizi, bu potansiyeli değerlendirmek isteyenler için değerli bir fırsat olarak konumlandırıyoruz.”

Üstün Teslim Performansı

“Son 4 yılda üstün bir teslim performansı göstererek İstanbul ve Antalya’da 15.000’in üzerinde konutu sahipleriyle buluşturduk,” diyen Elmas, sözlerine şöyle devam etti: “Bölgesel ihtiyaçları doğru okuyarak geliştirdiğimiz projelerle, sadece fiziksel yapılar değil; güçlü topluluklar ve sürdürülebilir yaşam alanları inşa ediyoruz. Topkapı Suites de bu vizyonun bir uzantısı.”

Sur Grup Güvencesiyle

33 yıldır Türkiye’nin ve Dünya’nın farklı bölgelerinde prestijli projelere imza atan Sur Grup konutun yanı sıra ofis, AVM, turizm, perakende ve enerji yatırımlarıyla da büyümeye devam ediyor. Özellikle İstanbul’da geliştirilen markalı konut projeleriyle kullanıcıların güvenini kazanan Sur Yapı şirketiyle kalite ve sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımını her alanda yansıtmayı sürdürüyor.

“Sur Yapı olarak, proje geliştirirken sadece bugünü değil, geleceği de planlıyoruz,” diyen Z. Altan Elmas, “Konut kullanıcılarının değişen taleplerini dikkate alarak hem fonksiyonel hem de estetik çözümler sunuyoruz. Topkapı Suites, bu yaklaşımımızın son örneklerinden biri.” dedi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Kaspersky ve VDC Research'ün ortak araştırması, OT sistemlerinde dijitalleşmenin önündeki en büyük engelin siber güvenlik olduğunu ortaya koyuyor. GITEX Asia 2025'te açıklanan bulgulara göre, OT sistemlerine yönelik başlıca riskler arasında yetersiz güvenlik önlemleri, OT siber güvenliğine ayrılan kaynakların yetersizliği, yasal uyumlulukla ilgili zorluklar ve BT/OT entegrasyonunun karmaşıklığı yer alıyor.
"Amaca Yönelik Çözümlerle OT Güvenliğini Sağlama" araştırması, Operasyonel Teknoloji (OT) siber güvenliğinin mevcut durumunu analiz etmeyi amaçlıyor ve OT kuruluşlarını etkileyen temel iş ve teknik eğilimler hakkında değerli bilgiler sunmanın yanı sıra, bu zorlukların üstesinden gelmek için uygulanan en iyi uygulamaları ortaya koyuyor. Bulgular, VDC Research tarafından OT siber güvenlik sektöründe birkaç yıldır sürdürülen araştırmalardan ve enerji, kamu hizmetleri, ulaşım, lojistik ve imalat dahil olmak üzere çeşitli sektörlerden 250'den fazla OT ve BT karar vericisinin katıldığı bir anketten elde edildi.
Araştırmaya göre, sanayi şirketlerinin yaklaşık üçte biri (%31,1) öncelikli olarak veya tamamen manuel süreçlere bağımlıyken veya belirli görevler için dijital teknolojileri uygulamaya yeni başlarken, neredeyse dörtte biri (%22,7) bazı bağlantılı dijital teknolojileri halihazırda entegre etmiş durumda (EMEA bölgesi için oranlar sırasıyla %25,8 ve %21,5). Bu farklı dijitalleşme seviyelerine rağmen, sanayi kuruluşlarının kayda değer bir çoğunluğu (%63,6, EMEA bölgesi için %67) önümüzdeki iki yıl içinde dönüşümlerinin 'tamamen dijital' aşamasına (dijital yeteneklerin proaktif ve sürekli olarak geliştirilmesiyle karakterize edilen) ulaşma niyetlerini ifade ediyor.
Bununla birlikte, operasyonel teknoloji (OT) sistemlerini birbirine bağlamanın doğasında bulunan siber güvenlik riskleri, dijital dönüşümün faydalarını önemli ölçüde zayıflatabiliyor. Artan sayıda kuruluşun tamamen bağlantılı bir dijital ortama doğru ilerlemesiyle birlikte, siber güvenlik endişeleri, katılımcıların %39,3'ünü etkileyerek OT ortamlarında dijital teknolojilerin uygulanmasını olumsuz yönde etkileyen en sık belirtilen faktör olarak ortaya çıkıyor (EMEA %43,8).
Katılımcılar, şirketlerin dijital teknolojileri benimsemesini engelleyen belirli siber güvenlik endişelerini tartışırken birkaç kritik sorunun altını çiziyor: %46,6'sı mevcut altyapılarındaki yetersiz güvenlik önlemlerine işaret ederken, benzer bir yüzde operasyonel teknoloji (OT) siber güvenliğini ele almaya adanmış yetersiz bütçe veya personelden söz ediyor. Ayrıca, %42,7'si mevzuata uyumun zorluklarını kabul etmiş durunda ve %41,7'si BT/OT entegrasyonunun karmaşıklığını vurguluyor (EMEA için oranlar sırasıyla %49, %46,9 ve %42,9).
Tüm bu endişelere rağmen, siber güvenliğin dijital dönüşümü mümkün kılan bir teknoloji olarak hizmet ettiğini kabul etmek önemli. Veriler ve sistemler için sağlam koruma olmadan, dijital teknolojilerin tam potansiyeli gerçekleştirilemez, çünkü bu tür endişeler güveni aşındırabilir ve bir kuruluşun dijitalleşme yolculuğunu engelleyebilir.
Kaspersky Endüstriyel Siber Güvenlik Ürün Grubu Başkanı Andrey Strelkov, şunları söylüyor: "Bağlanabilirlik ve dijital teknolojilere bağımlılık artmaya devam ettikçe, siber tehdit potansiyeli de artıyor. Endüstriyel kuruluşların, yeni OT sistemlerini uygularken ve genel verimliliklerini artırırken aynı zamanda önemli kesintilere ve mali kayıplara neden olabilecek potansiyel siber riskleri azaltmalarını sağlamak için sağlam siber güvenlik çözümlerini benimsemeleri çok önemlidir."
Kaspersky, OT müşterileri için özel OT sınıfı teknolojileri, uzmanlık bilgisini ve paha biçilmez uzmanlığı sorunsuz bir şekilde entegre eden benzersiz bir ekosistem sunuyor. Kritik altyapılar için yerel bir XDR platformu olan Kaspersky Industrial Cybersecurity (KICS), merkezi varlık envanteri, risk yönetimi ve denetim sunan ve tek bir platform aracılığıyla çeşitli, dağıtılmış altyapılarda güvenlik ölçeklenebilirliği sağlayan bu OT ekosisteminin temel taşını oluşturuyor.
'Amaca Yönelik Çözümlerle OT Güvenliğini Sağlama' raporunun tamamını okumak için web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Kaspersky Industrial Cybersecurity hakkında daha fazla bilgi edinmek için bu bağlantıyı takip edebilirsiniz.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Avrupa’nın en büyük kahve zinciri Costa Coffee, Her Eve Bir Pati Derneği (HEPAD) iş birliğiyle müşterilerini de için alan bir iyilik hareketi başlattı. Proje kapsamında, tüm Costa Coffee mağazalarında satılan kâğıt poşetlerden elde edilen gelir, HEPAD çatısı altındaki hayvanların daha iyi koşullarda barınabilmesi için kullanılacak.

 

Hayata sıcak bir dokunuş katan ve toplumsal farkındalık yaratan Costa Coffee, “Patili Dostlarımız İyilikle Yaşasın!” projesiyle müşteri deneyimini iyilikle buluşturuyor. Costa Coffee mağazalarından yapılan alışverişlerde satın alınan kağıt poşetler, Her Eve Bir Pati Derneği’nin Bursa’da bulunan barınağındaki patili dostlarımızın daha iyi şartlarda yaşamasının da ilk adımı olacak. Costa Coffee misafirleri, kağıt poşet satın alırken aynı zamanda bir iyiliğe ortak olacak.

 

“İyiliği Müşterilerimizle Büyütüyoruz”

Costa Coffee olarak müşteri deneyimini yalnızca sunulan hizmetle değil topluma katılan değerle tanımladıklarını vurgulayan Costa Coffee Türkiye Operasyonları Genel Müdür Yardımcısı Ayşegül Uyal, “İyilikle atılan her adımın mutlaka ulaştığı bir kalp vardır diyoruz. Bu yaklaşımın bir yansıması olan “Patili Dostlarımız İyilikle Yaşasın! projesi, iyiliğin sürdürülebilir ve etkili bir parçası olma yolculuğumuzun önemli bir adımını oluşturuyor. Costa Coffee olarak HEPAD gönüllüleri ile yaşamını sürdüren ve sıcak bir yuva arayan tüm patili dostlarımızın, iyi şartlarda barınmasına ve beslenmesine katkı sağlamak istedik. Kağıt poşetlerimizden satın alan müşterilerimizi de bu yolculuğun en kıymetli parçası olmaya davet ediyoruz.” diye belirtti.

 

Costa Coffee; Boyner İstinyePark İstanbul, Boyner Cadde, Boyner Pangaltı, İstanbul Hilltown AVM, Antalya Land of Legends, Bodrum Midtown ve Tema World mağazalarında herkesi bu yolculuğa eşlik etmeye ve birlikte iyiliği büyütmeye davet ediyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Toplu taşımacılık sektörünü daha sürdürülebilir bir geleceğe taşıyacak stratejilerin ele alındığı 70. Uluslararası Toplu Taşımacılar Birliği (UITP) Araç ve Ekipman Komitesi (VEIC) Toplantısı'na 30 farklı ülkeden toplu taşıma ekipman üreticisi, tedarikçi ve işletmeci katıldı. Bu güçlü katılım kamu alımları, karbon emisyonları, enerji verimliliği ve toplu taşımada yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonu gibi konularda sektörün sürdürülebilirliğe olan kolektif bağlılığını ortaya koydu. Toplu taşıma sistemlerinin çevresel etkilerini azaltmayı amaçlayan son teknolojiler, iyi uygulamalar ve iş birliğine dayalı girişimler hakkında fikir alışverişinde bulunuldu.
Çevreci teknolojiler ve enerji verimliliği konularının ön planda olduğu toplantıda; sürdürülebilir kalkınmayı destekleyen politika çerçevelerinin gerekliliği, satın alım ve finansman perspektifinden kamu-özel iş birliğinin ve inovasyonun önemi üzerinde duruldu. Sektörün karbon ayak izini azaltma sürecinde sanayi, işletmeciler ve otoriteler arasındaki iş birliğinin kritik olduğunun altı çizildi.
Katılımcılar TEMSA'nın üretim tesisi ve elektrikli ürün ailesini keşfetti
Etkinliğin ilk gününde katılımcılar, batarya sistemlerini ve yüksek katma değerli yazılımlarını kendi bünyesinde geliştiren TEMSA'nın son teknolojiyle donatılmış üretim tesisi ve Batarya Üretim Merkezi'ni yerinde gözlemleme fırsatı buldu. Toplantının ikinci gününde ise Adana Hafif Raylı Sistem İşletme Merkezi ziyaret edildi.
Sektörün sürdürülebilir kalkınmaya olan bağlılığını yeniden teyit eden buluşma; toplu taşıma sistemlerinin tasarımı ve işletilmesi konusunda önemli gelişmeleri beraberinde getirmesi ve sürdürülebilir bir geleceğin kapılarını aralayacak olması bakımından da önem taşıyor. Bir sonraki buluşma, 2025 yılı sonbaharında, Norveç'in Trondheim kentinde gerçekleştirilecek

NASDAQ
Geçtiğimiz hafta destek bölgesinden gelen tepkilerle gap'li ve sert yükselişler gördüğümüz vadeli Nasdaq endeksinde, yeni haftada alımlar 19.600 direncinde sınırlı kalırken daha sakin bir seyir izleniyor. Dün yaşanan hafif satış baskısıyla 19.483 seviyesinden günü tamamlayan endeks, yeni günde gelen alımlarda da 19.600 seviyesinde sınırlı kalmaya devam ediyor. Şu an 19.500 bölgesinde fiyatlanan endekste yükselişlerin devamı için ilk direnç 19.600 olup, bu seviyeye yakın bulunan 50 günlük hareketli ortalama üzeri geçişler takip edilebilir. Olası satış baskısı durumunda ise ilk destek 19.000, ardından daha önce gap boşluğunun görüldüğü 18.400 seviyesi izlenebilir.

Destekler: 19.000 - 18.400 - 17.760

Dirençler: 19.600 - 20.600 - 21.250


 Ikon Menkul
 ikonmenkul.com.tr

***
                        Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.