Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
10. Nükleer Santraller Zirvesi - NPPES'te, 'Nükleer Endüstrisinde Yüksek Teknoloji ve İnovasyon Gelişiminde Kadın Liderliği' oturumu düzenlendi. Women in Nuclear - WiN Türkiye ve Rosatom Kadın Topluluğu'nun gerçekleştirdiği oturumda, Rusya, Türkiye ve Mısır temsilcileri, nükleer endüstrisindeki kadınların desteklenmesine yönelik programları ve profesyonel gelişim fırsatlarını tartıştı
Ankara Sanayi Odası (ASO) ve Nükleer Sanayi Derneği (NSD) tarafından düzenlenen 10. Nükleer Santraller Zirvesi'nde, Rusya ve Türkiye'nin nükleer endüstrilerinin kadın topluluklarının desteğiyle, "Nükleer Endüstrisinde Yüksek Teknoloji ve İnovasyon Gelişiminde Kadın Liderliği" konulu uluslararası bir oturum düzenlendi. Oturum, küresel nükleer enerji sanayisinin sürdürülebilir gelişimi için kadın profesyonelleri güçlendirmenin önemini ortaya koydu.
Oturum, Rusya Nükleer Kadınlar Derneği'nin Türkiye Büyükelçisi Sona Valieva tarafından yönetildi. Oturum konuşmacıları arasında; Rosatom Devlet Atom Enerjisi Kurumu İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Tatyana Terentyeva, Eurasian Kadınlar Forumu Konseyi Başkanı ve Federal Konsey Komitesi'nin Federal Yapı, Bölgesel Politika, Yerel Yönetim ve Kuzey İşleri İlk Yardımcısı olan Galina Karelova, Nükleer Endüstrisinde Kadınlar Derneği "Kadın Girişimlerinin Desteklenmesi ve Geliştirilmesi Vakfı" Kurucu Ortağı Alexandra Ryabykh, NUTEK Enerji Danışmanlık, Teknoloji ve Sanayi A.Ş. Müdürü ve WiN Türkiye Başkanı B. Gül Göktepe, WiN Afrika Başkanı ve Mısır Atom Enerjisi Kurumu Profesörü Soheir Korraa ile Türk Radyasyondan Korunma Uzmanları Derneği Başkan Yardımcısı Dr. Deniz Öner yer aldı.
Rosatom çalışanlarının yüzde 33'ü kadın
Rosatom Devlet Atom Enerjisi Kurumu İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Tatyana Terentyeva, günümüzde işverenlerin kadınların üretim süreçlerine yaratıcı düşünme, yeni fikirler ve yaklaşımlar getirdiğini giderek daha fazla fark ettiğini belirtti. Rosatom'un çalışanlarının yüzde 33'ünün kadın olduğunu ve birçoğunun lider pozisyonlarda çalıştığını söyleyen Tatyana Terentyeva sözlerine şöyle devam etti: "Üst düzey yöneticilerin yüzde 20'si ve orta düzey yöneticilerin yüzde 24'ü kadınlardan oluşmaktadır. Bilim bölümündeki kuruluşlarda kadınların oranı yüzde 35'tir. Rosatom'un desteğiyle 24-28 Haziran tarihleri arasında Obninsk'te MEPhI IATE'de düzenlenen Obninsk Tech Yaz Okulu'na 40 ülkeden 100'den fazla uluslararası öğrenci katıldı ve bu öğrencilerin önemli bir kısmı da kadındı."
Kadın liderlerin fırsatlarını genişletmek için çalışıyoruz
Eurasian Kadınlar Forumu Konseyi Başkanı ve Federal Konsey Komitesi'nin Federal Yapı, Bölgesel Politika, Yerel Yönetim ve Kuzey İşleri İlk Yardımcısı olan Galina Karelova, konuşmasında şunları paylaştı: "Rusya'da yüksek teknoloji endüstrilerinde kadınların varlığının son yıllarda hızla arttı. Özellikle, elektrik enerjisi endüstrisinde kadınların oranı bugün yüzde 58'dir. Senatörün görüşüne göre, bu büyük ölçüde Ulusal Kadın Eylem Stratejisi'nin uygulanması ve Eurasian Kadınlar Forumu Konseyi'nin faaliyetleri sonucunda gerçekleşti. Bugün Konsey, ekonomi alanında kadın liderlerin fırsatlarını genişletmek için Yüksek Teknoloji Endüstrilerinde Kadınlar: Yeni Fırsatlar, Hafif Sanayide Kadınlar, Madencilik Endüstrilerinde Kadınlar, İlaç Endüstrilerinde Kadınlar gibi projeler üzerinde çalışmaktadır."
Rus-Türk projelerinin uygulanmasında kadın topluluklarının iş birliği önemli
Farklı ülkelerden kadınlar arasında profesyonel diyaloğun önemini vurgulayan Nükleer Endüstrisinde Kadınlar Derneği "Kadın Girişimlerinin Desteklenmesi ve Geliştirilmesi Vakfı" Kurucu Ortağı Alexandra Ryabykh, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye'de, tıpkı Rusya'da olduğu gibi, bilimsel ve teknik alanları seçen kadınların sayısı artıyor ve bu yüksek teknoloji şirketlerinin gelişimi bağlamında işgücü piyasasında talep görüyor. Geçen yıl, profesyonel toplulukların temsilcilerini, akademisyenleri ve teknik üniversite öğrencilerini bir araya getiren ilk uluslararası forumu birlikte düzenledik. Kadın topluluklarımızın iş birliği, Akkuyu NGS'nin inşası gibi kilit Rus-Türk projelerinin uygulanması çerçevesinde diyaloğun gelişimine katkıda bulunuyor. Ortak girişimler, nükleer endüstrisinde çalışan kadınların profesyonel gelişimi için deneyim alışverişine olanak tanıyor ve yüksek teknoloji endüstrilerinde kadınların katılımını teşvik etmek için yeni araçlar sunuyor."
Kadınların güvenlik konularında farkındalıkları yüksek
Bugün Türkiye'deki nükleer endüstrisi kadın topluluğunda 194'ten fazla üye olduğunu söyleyen NUTEK Enerji Danışmanlık, Teknoloji ve Sanayi A.Ş. Müdürü ve WiN Türkiye Başkanı B. Gül Göktepe, "Misyonumuz, nükleer enerji gelişimi hakkında kamuoyu tartışması yapmak. Kadınlar bugün kamuoyu liderleri. Güvenlik konularında en büyük farkındalığa sahipler ve bu nedenle nükleer enerjiyi kadınların aracılığıyla teşvik etmek önemli. Potansiyel risklerin analizini yapıyoruz ve iletişimlerimizde bu temele dayanıyoruz. Akkuyu'daki misyonumuz, ülkelerimiz arasındaki iş birliğine dayalı olarak bu büyük kompleks projenin güvenliğini sağlamak için elimizden geleni yapmak."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Alman Sürdürülebilirlik Projeleri Ödülü'nün jürisi Continental'in bugüne kadarki en sürdürülebilir seri lastiği olan UltraContact NXT'yi "Ürün - Mobilite/Lojistik" kategorisinde ödüle layık gördü.
Alman Sürdürülebilirlik Projeleri Ödülü'nün jürisi, yüzde 65'e varan oranda yenilenebilir, geri dönüştürülmüş ve ISCC PLUS kütle dengesi sertifikalı malzeme payı ile Continental'in şimdiye kadar en sürdürülebilir lastiği olan UltraContact NXT'yi Almanya'nın en iyi sürdürülebilirlik projelerinden biri olarak ödüle layık gördü. UltraContact NXT, piyasaya çıktığından bu yana Sürdürülebilirlik dalında 2023 İsviçre Otomotiv Fuarı İnovasyon Ödülleri, 2023 Uluslararası Tasarım Ödülü ve 2024 Alman İnovasyon Ödülü dâhil, pek çok ödül kazandı.
Continental Özel Mobilite Lastikleri Programı Müdürü Maria Hanczuch, "Bu prestijli ödülü almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu ödül, geleceğin mobilitesi için sürdürülebilir çözümler geliştirme konusunda kararlılığımızı teyit etmektedir. UltraContact NXT, bu kadar yüksek oranda sürdürülebilir malzeme içeren ilk seri üretim binek lastiğimiz. Otomotiv sektöründe sürdürülebilirliği teşvik eden yenilikçi ürün ve teknolojiler geliştirmeye devam edeceğiz" dedi.
UltraContact NXT sürdürülebilirlik ve güvenliği bir araya getiriyor
UltraContact NXT'nin mevcut tüm ebatları, yuvarlanma direnci, ıslak yol tutuşu ve dış gürültü alanlarında AB lastik etiketinin en üst ("A") kategorisinde yer alıyor. Bir başka deyişle UltraContact NXT, maksimum güvenlik ve performansı yüksek oranda yenilenebilir, geri dönüştürülmüş ve kütle dengesi sertifikalı hammaddelerle birleştiriyor.
Continental, yenilikçi teknolojileri ve sürdürülebilir çözümleri geleceğe taşımak amacıyla çalışmalar yapıyor. Şirket bu esnada sürdürülebilir hammaddelerin tedarikinden kullanılmış lastiklerin geri dönüşümüne kadar tüm değer yaratma sürecini yakından takip ediyor. Premium lastik üreticisi, 2030 yılına kadar lastiklerini yüzde 40 üzerinde yenilenebilir ve geri dönüştürülmüş malzemelerden üretmeyi amaçlıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'de yapay zeka farkındalığını artırma ve ekosistemini geliştirme hedefiyle çalışmalarını sürdüren Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi 2017 yılından beri gerçekleştirdiği yıllık çalıştayının raporunu yayınladı. Mayıs ayında düzenlenen çalıştayda, Türkiye'nin yapay zeka stratejisini gerçekleştirebilmesi için ortaya koyması gereken "Yapay Zeka Seferberliği"nin önemli adımları ve geleceğe yönelik hedefleri belirlendi.
Türkiye Yapay Zekâ İnisiyatifi (TRAI) düzenlediği çalıştayda, özel sektör temsilcileri, teknoloji şirketleri yetkilileri, girişimciler, akademisyenler, basın mensupları, kamu ve STK temsilcileri gibi Türkiye'deki yapay zeka ekosistemine yön veren birçok farklı paydaşı bir araya getirdi.
TRAI 2024 Çalıştayı kapsamında yapay zeka gündemi, ekosistem iş birlikleri, Türkiye'nin yapay zeka stratejisi ve global ölçekte Türkiye'ye rekabet avantajı sağlayacak çalışmalar konuşuldu. Çalıştay kapsamında ortaya çıkan "Yapay Zeka Seferberliği" için atılması gereken somut adımlar belirlendi.
Yapay Zeka Seferberliği: Ortak Vizyon ve İş Birliği
TRAI Çalıştay raporunda ,"Yapay Zeka Seferberliği" için ülkemizin yapay zeka teknolojisine yönelik kaynaklarını ve kabiliyetlerini kullanması, bu kapsamda gerçekleşecek ekosistem iş birliklerinin önemi ve kamu, özel sektör, akademi, girişimler ve sivil toplum kuruluşlarının birlikte çalışarak bir vizyon geliştirmesinin gerekliliği vurgulandı.
Dijitalleşme Altyapısı ve Stratejik Konum: Türkiye'nin Güçlü Yönleri
Çalıştay raporunda yer verilen SWOT analizine göre, Türkiye'nin dijitalleşme altyapısı, stratejik coğrafi konumu ve genç nüfus gibi güçlü yönleri ön plana çıkıyor. Bu avantajlar, Türkiye'nin yapay zeka teknolojilerini benimsemesi ve geliştirmesi için büyük bir potansiyel sunuyor. Raporda; sağlık, otomotiv, tarım, savunma sanayi gibi kritik sektörlerde yapay zeka uygulamalarının hayata geçirilmesinin önemi aktarılıyor.
Veri Kültürü ve Yetkinlik Geliştirme: Başarının Anahtarı
Yapay zeka seferberliğinin başarılı olabilmesi için veri kültürü ve yetkinlik geliştirme konuları büyük önem taşıyor. Veri okuryazarlığının artırılması, veri güvenliği ve etik kullanımın sağlanması için gerekli adımların atılması gerektiği belirtiliyor. Ayrıca, toplumun her kesiminde yapay zeka yetkinliklerinin artırılması ve bu alanda eğitim programlarının yaygınlaştırılması gerektiği belirtiliyor.
"Türkiye'nin yapay zeka konusunda gidecek yolu var"
Türkiye'nin yapay zeka konusunda gidecek yolunun olduğunun altını çizen TRAI Direktörü Can Sinemli şunları söyledi: "Ekosistemin büyümesi ve gelişmesi teşvik edilmeli, yapay zeka projeleri ve araştırma-geliştirme faaliyetleri artırılmalı. Ayrıca, yetkinlik konusu da önemli. Ülkemizin değerli beyinlerinin yapay zekaya yönlendirilmesi ve bu alanda gelişmeleri sağlanması gerekli. Etik ve güvenilir yapay zeka alanında çalışmaların artmasına dair endişeler göz önünde bulundurulup bu konudaki araştırma ve çözümler için kaynak ayrılmalı. Bu kapsamda, teknoloji şirketleri, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve akademiler ile iş birliği halinde olmak da büyük önem taşıyor."
"Etik, hukuk ve politika boyutlarının dikkatle ele alınması gerekiyor"
Yapay zeka teknolojilerinin hızla gelişmesinin, beraberinde pek çok fırsat ve avantaj getirdiğini belirten Sinemli, "Bu teknolojilerin etik, hukuk ve politika boyutlarının dikkatle ele alınması gerekli. Yapay zeka uygulamalarının güvenli, adil ve sorumlu bir şekilde geliştirilmesi ve kullanılması, toplumsal kabulü ve sürdürülebilirliği açısından kritik öneme sahip. Etik ilkelere uyum, bireylerin haklarının korunması ve veri güvenliği gibi konular, yapay zekanın toplum üzerindeki etkilerini olumlu yönde şekillendirmede temel taşlar olarak karşımıza çıkıyor. Aynı zamanda yapay zekaya ilişkin mevzuat ve politikaların güncellenmesi, teknolojinin potansiyel zararlarından korunmayı ve toplumun geniş kesimlerinin bu yeniliklerden faydalanmasını sağlar. Bu bağlamda, Türkiye'nin yapay zeka ekosisteminin etik, hukuki ve politik boyutlarını ele almak, ulusal ve uluslararası düzeyde rekabet gücümüzü artıracak ve teknolojinin toplumla uyumlu bir şekilde entegrasyonunu sağlamaya yardımcı olur" açıklamasında bulundu
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Akbank Gençlik Akademisi, gençlerle birlikte büyümeye devam ediyor. Akademi, son 3 yılda Türkiye'deki 208 üniversitenin tamamından 150 bini aşkın gence eğitim, mentorluk ve deneyim fırsatları sundu.
Akbank'ın gençlerin geleceğin yetkinliklerine hazırlanmaları, potansiyellerini keşfetmeleri ve hayallerini gerçekleştirmelerine destek olmak amacıyla, yine gençlerle birlikte hayata geçirdiği Akbank Gençlik Akademisi'nin faaliyet raporu yayınlandı. Akademi, son 3 yılda Türkiye'deki 208 üniversitenin tamamından 150 bini aşkın gence eğitim, mentorluk ve deneyim fırsatları sundu.
Gençlerin 21. yüzyıl yetkinlikleri kazanmalarına destek olan Akbank Gençlik Akademisi'nde 3213 saat eğitim verilirken; programa katılanların %60'ını kadınlar oluşturdu. Bugüne kadar 19 paydaş ve 30 uzmanın destek verdiği eğitim ve programlara en çok katılım gösteren ilk 5 bölüm; Bilgisayar Mühendisliği, Elektrik Elektronik Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği, Yönetim Bilişim Sistemleri ve İşletme oldu.
Akbank İnsan ve Kültür Genel Müdür Yardımcısı Pınar Anapa; "Akbank olarak, gençlere güven duymanın ve potansiyellerini keşfetmeleri için yanlarında olmanın, hayallerini gerçekleştirmeleri ve yenilikçi çözümler üretmeleri için ne kadar değerli olduğunun farkındayız. Akbank Gençlik Akademisi ile gençlerle birlikte yürümekten, hedeflerimizi birlikte sahiplenmekten ve her geçen gün büyüyen bir topluluğa dönüşmekten çok büyük bir mutluluk duyuyoruz. Akademimiz, gençlere olan inancımızla ve gençlerin tutkusuyla geleceğe doğru emin adımlarla ilerliyor. 3 yılda Türkiye'deki 208 üniversitenin tamamından 150 bini aşkın gence ulaştık. Önümüzdeki dönemde de gençlerle birlikte çalışmaya, ihtiyaç duydukları her alanda yol arkadaşlığı yapmaya devam edeceğiz" dedi.
Gençler yeni nesil yetkinlikler kazanıyor
Akbank Gençlik Akademisi'nde eğitim ve programlar 'Yetkinliklere Giriş 101 Eğitimleri', 'Yetkinlik Gelişim Eğitimleri' ve 'Tamamlayıcı Programlar' olmak üzere üç ana grupta toplanıyor. Microfon iş birliği ile devam eden Yetkinliklere Giriş 101 eğitimlerinde; İklim Krizi ve Sürdürülebilirlik, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, Yapay Zeka ve Metaverse gibi pek çok farklı konu işleniyor. Bu kapsamda düzenlenen eğitim programları bu yıl kampüslere de taşınarak, 4 farklı ilde "Kampüs 101" adıyla fiziksel olarak gerçekleştirildi. Bu sayede gençlerle doğrudan bir araya gelinerek eğitimlerin etkisi ve etkileşimi artırıldı. Farklı paydaşlarla hayata geçirilen 'Yetkinlik Gelişim Eğitimleri'nde de Veri Bilimi, Web3, UI/UX, Android/iOS Development, Finans gibi başlıklar ele alındı. Tamamlayıcı Programlar katmanında da Akbank Fellowship Programı, Akbank Düşünce Kulübü, Akbank Kampüste, Sanat ve İyi Olma Hali serileri, Ezber Bozan Deneyim, Söz Sende ve Dijital Staj gibi çeşitli programlarla gençlerin kariyer ve kişisel gelişim yolculuklarına eşlik ediliyor.
Yenilikçi fikir liderlerini destekleyen Akbank Düşünce Kulübü Programı 15. yılında çalışmalarına devam ediyor. Her yıl programa dahil olan 10 genç, seçilen bir konu üzerinde projeler üretiyor. Kazanan projenin sahibi, Harvard Yaz Okulu'nda kendi istediği dersleri seçerek 7 hafta eğitim görüyor. 14. dönemle birlikte bugüne kadar 34 öğrenci Harvard'da eşsiz bir deneyim yaşadı.
Bu yıl üçüncüsü düzenlenecek Akbank Kampüste Yarışması'nda da üniversite kulüplerine üye olan gençler Sürdürülebilirlik ve Sosyal Etki, İnovasyon ve Girişimcilik ve Dijital ve Teknoloji alanlarından biri için proje üretiyor. Eğitim ve finansman desteği ile ilk üçe girmeyi başaran kulüpler ödüllendiriliyor.
Akbank'ın Toplum Gönüllüleri Vakfı iş birliğiyle deprem bölgesinde başlattığı Akbank Güzel Yarınlar Hareketi projesinde de Akbank Gençlik Akademisi, inovasyondan girişimciliğe, siber güvenlikten yapay zekaya kadar gençlerin ilgisini çekecek konuları içeren atölye ve eğitim programları düzenlerken, Akbanklı liderler, gençlerle bir araya gelerek yeni nesil teknolojiler hakkında en güncel bilgileri ve deneyimlerini paylaşıyor.
Akbank'ın gençlerle birlikte daha iyi bir dünya ve iş ekosistemini tasarlamak amacıyla bir öğrenme topluluğu olarak hayata geçirdiği Akbank Fellowship Programı'nın 4. dönemi için de geriye sayım başladı. Önceki dönemde 21.000'den fazla başvuru alan program, yeni döneminde de programa dahil olacak 20 genç ile birlikte, 10 aylık heyecan dolu bir yolculuğa hazırlanıyor. Öğrenmenin ve dönüşümün, nesiller arası aktarımlar ve iletişim ile mümkün olabileceği yaklaşımıyla hayata geçirilen tersine mentörlük modülünde gençler, Akbanklı liderlerin mentörü oluyor ve "yapıcı uyumsuzluk", "sosyal etki", "iş yerinde mizah", "yeni nesil liderlik" ve "çalışma hayatı" gibi çok farklı konularda birbirinden öğrenme süreci gerçekleştiriliyor. Gençler ve Akbanklı liderler gerçekleştirdikleri birebir görüşmeler eşliğinde ağlar kurarken, geleceğin iş yaşamını bugünden birlikte şekillendiriyor.
Jenerasyonlar arası birlikte çalışma alanlarının önemi gittikçe artarken, Akbank Gençlik Akademisi 'Söz Sende!' etkinliklerinde mikrofonu gençlere bırakıyor. Bu buluşma serisinde gençler, dünyanın gündeminde olan konuları ele alarak görüşlerini paylaşıyor. Bugüne kadar üç kez gerçekleştirilen 'Söz Sende!', gençlerden öğrenmeyi ve ilham almayı merkezine alarak yoluna devam edecek.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
" Teknolojiyi iyilik ve faydaya dönüştürme vizyonuyla çalışmalarını sürdüren Türk Telekom, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Habitat Derneği iş birliğinde yürüttüğü ve yeni döneminde deprem bölgesindeki kadınlara öncelik verilen 'Dijitalde Hayat Kolay' projesi ile kadınların iş gücüne katılımını destekliyor.
" Sürdürülebilir kalkınmanın kadın emeğinin ekonomiye katkısı ile mümkün olacağı bilinciyle 2019 yılında hayata geçirilen proje kapsamında bugüne kadar 15 bin kadına dijital okuryazarlık ve dijital pazarlama eğitimleri verildi. Dijitalde Hayat Kolay ile 2024 sonuna kadar 15 bin kadına daha eğitim verilmesi hedeflenirken, 20 kadın girişimciye de hibe desteği sağlanacak.
" Türk Telekom Pazarlama ve Müşteri Deneyimi Genel Müdür Yardımcısı Zeynep Özden, "Türk Telekom olarak, Türkiye'ye Değer anlayışıyla, teknolojiyi iyilik ve faydaya dönüştüren projeler geliştirmeye devam ediyoruz. Bu vizyon doğrultusunda hayata geçirdiğimiz Dijitalde Hayat Kolay projesi ile başta deprem bölgesindeki kadınların dijital yetkinliklerini geliştirerek, bölgesel avantajı olan ürünleri e-ticaret yolu ile pazarlayarak gelir elde etmelerini destekliyor, kadın emeğini bölgesel ekonomiye kazandırıyoruz. Kadınların ekonomiye ve toplumsal hayata eşit ve güçlü katılabilmeleri için çalışmalarımıza devam edeceğiz" dedi.
Geleceği iyileştiren teknoloji anlayışıyla Türkiye'ye Değer projeler üreten Türk Telekom, teknoloji birikimini hayatın her alanına aktararak sürdürülebilir ekonomik büyüme ve toplumsal kalkınmaya katkı sunuyor. Geliştirdiği ürünler ve sunduğu hizmetlerle Türkiye'nin dijital dönüşümüne liderlik eden Türk Telekom, ekonomik, sosyal, bölgesel veya fiziksel nedenlerle dezavantajlı kesimlerin hayata aktif katılımını destekleyen çalışmalar yürütüyor. Bu kapsamda kadınların dijital yetkinliklerini geliştirerek girişim ekosisteminde var olmaları için 2019 yılında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Habitat Derneği iş birliğinde Dijitalde Hayat Kolay projesini hayata geçiren Türk Telekom, proje ortakları ile birlikte yeni dönem eğitimlerine devam ediyor. Deprem bölgesindeki kalkınmayı desteklemek amacıyla yeni dönemde öncelikli olarak depremden etkilenen kadınlara eğitim veriliyor. Böylece, kadınların dijital okuryazarlık ve dijital pazarlama becerileri kazanması sağlanarak ekonomik ve sosyal hayatta daha aktif ve eşit yer almalarına katkıda bulunuluyor.
Sürdürülebilir kalkınmanın kapsayıcı çözümler ve eşitliği destekleyici çalışmalarla mümkün olacağına dikkat çeken Türk Telekom Pazarlama ve Müşteri Deneyimi Genel Müdür Yardımcısı Zeynep Özden, "Türk Telekom olarak, Türkiye'ye Değer anlayışıyla, teknolojiyi iyilik ve faydaya dönüştüren projeler geliştirmeye devam ediyoruz. Bu vizyon doğrultusunda hayata geçirdiğimiz Dijitalde Hayat Kolay projesi ile başta deprem bölgesindeki kadınların dijital yetkinliklerini geliştirerek hayata daha eşit katılmalarını destekliyor, kadın emeğini bölgesel ekonomiye kazandırıyoruz. Çünkü sürdürülebilir kalkınmanın ancak kapsayıcı çözümler ve eşitsizliklerin azaltılması ile mümkün olacağına inanıyoruz. Çevrim içi ve yüz yüze eğitimlerle devam ettiğimiz yeni dönemde deprem bölgesinin kalkınmasına katkıda bulunmayı odağımıza aldık. Mentörlük ve hibe süreçlerimizde bölgeden yapılacak başvuruları önceliklendirdik. Projenin yeni döneminin başladığı mart ayından bugüne kadar 3 bini aşkın kadına proje kapsamında eğitim verdik. Yıl sonuna kadar 15 bin kadına ulaşmayı hedefliyoruz. Paydaşlarımız ve gönüllü eğitmenlerimizin desteği ile çeşitli nedenlerle istihdamda yer almayan kadınların potansiyellerini açığa çıkarmalarını, girişimlerini ileriye taşımalarını ve dolayısıyla ekonomik ve toplumsal hayata eşit ve güçlü katılmalarını destekliyoruz" dedi.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kadın Girişimciler Kurulu Başkan Yardımcısı Hatice Güner Kal, "TOBB Kadın Girişimciler Kurulumuz, Türkiye'nin en yaygın ve en büyük kadın girişimcilik teşkilatıdır. 81 ilden 7 bin üyemiz ile kadınların toplumun her alanında daha fazla rol üstlenerek, girişimcilik yolunda özendirilmesi için birçok faaliyet gerçekleştiriyoruz. Dijitalde Hayat Kolay projesi ile de özellikle deprem bölgesindeki kadınların, dijital ve teknolojik yetkinliklerini geliştirmek ve güçlendirmek istiyoruz. İnanıyoruz ki, hızla dijitalleşen yeni dünya düzenine onların daha sağlam bir şekilde hazırlanması, güçlü ekonomik büyüme sağlamanın en önemli yollarından birisi olacaktır" dedi.
"Kadınlar dijital beceriler, finansman ve teknolojiye eşit olmayan erişim gibi engeller nedeniyle dijital girişimlerde bulunmakta ve işlerini büyütmekte hala geride kalıyor." diyen Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Program Yöneticisi Hansın Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dijitalde Hayat Kolay projesiyle, Türkiye'de daha kapsayıcı ve fırsat eşitliği sunan bir dijital ekonominin şekillenmesine yardımcı olmak için somut adımlar atıyoruz. Ayrıca, depremden etkilenen bölgede gerçek bir toparlanmanın ve sürdürülebilir kalkınmanın ancak kadınların çabaları ve işgücüne aktif katılımıyla mümkün olacağını düşünüyoruz. Yeni dönemde bölgedeki girişimci kadınların ihtiyaç duydukları dijital becerileri kazanmalarına ve işlerini büyütmeleri için gereken destekleri sağlamaya odaklanarak hem onların hem de toplulukların güçlenmesine yardımcı olmaya çalışıyoruz. Proje ortaklarımız Türk Telekom, TOBB ve Habitat ile birlikte Türkiye'nin dijital ekonomiye dönüşüm sürecini hızlandırmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz." dedi.
Habitat Derneği'nden Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nesrin Serin Onkardeşler proje ile ilgili, "Habitat Derneği olarak sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda girişimcilik, dijital dönüşüm, kapsayıcı ve sürdürülebilir büyüme odağında hayata geçirdiğimiz projeleri sürdürüyoruz. Bu kapsamda kadınların dijital beceri ve yetkinliklerinin geliştirilmesini, girişimcilik faaliyetlerinde bulunmasını, toplumsal ve ekonomik hayata katılımlarını önemsiyor ve destekliyoruz. Girişimci ve girişimcilik potansiyeli bulunan kadınları desteklemeye deprem bölgesinin kalkınmasını önceliğimiz tutarak eğitimlerimiz, atölye çalışmalarımız, mentörlük ve hibe desteklerimiz ile devam edeceğiz." dedi.
Yeni dönemde 20 girişime hibe desteği verilecek
Dijitalde Hayat Kolay projesinin yeni döneminde hem hedeflenen kişi sayısı hem de mentörlük ve hibe desteği sunulacak girişim sayısı artırıldı. Dönem sonunda, dijital pazarlama eğitimlerine katılanlar arasından belirlenecek 500 kadın, tasarım odaklı düşünme atölyeleri ile girişimlerinin hedef kitlesini daha detaylı değerlendirme, etkili pazar ve müşteri analizi yapmayı deneyimleme olanağı bulacak.
Atölyeyi tamamlayan 500 kadın arasından belirlenecek 40 kadın girişimci ise e-ticaret süreçlerinde karşılaştıkları problemlerden, girişimlerini büyütme aşamasında yaşadıkları sorunlara kadar farklı konularda alanın uzmanlarından mentörlük desteği alacak. Mentörlük sürecini tamamlayan katılımcılar arasından jüri değerlendirmesi ile belirlenecek 20 kadın girişimci ise hibe desteği alarak girişimlerini büyütme fırsatı yakalayacak. Tüm Türkiye'den katılama açık olacak mentörlük ve hibe süreçlerinde deprem bölgesinden ve ayrıca girişimleri depremden etkilenen adaylara değerlendirmede öncelik tanınacak
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Ürettiği yerli teknoloji makinelerle Türkiye'yi dünyanın 44 farklı ülkesinde temsil eden Polat Makina, müşteri memnuniyeti odağında yeni bir boyut getirdiği satış sonrası hizmetler birimi Polat Technic ile her bölgeden müşterilerine tüm koşullarda 24 saat içerisinde ulaşma taahhüdü veriyor.
İstanbul ve Aydın'ın yanı sıra İtalya, Yunanistan ve Fas'taki ofisleri ile dünya çapında müşterilerine zeytinyağı ve avokado yağı için komple üretim hatları, çeşitli sektörlere yönelik santrifüj teknolojileri (dekantör ve separatör) ve ekstraksiyon sistemleri alanında ürün ve hizmetler sunan Polat Makina, kusursuz müşteri deneyimi odağında yatırımlarına devam ediyor. "Satış bir son değil, başlangıç" mottosuyla ilerleyen Polat Makina, farklı bir boyut kazandırdığı satış sonrası hizmetler birimi Polat Technic ile müşteri memnuniyetinde çıtayı ileri seviyeye taşımayı hedefliyor.
24 saatte müşteriye ulaşma taahhüdü
Polat Makina, Polat Technic uzman kadrosu ile 40'ı aşkın ülkedeki müşterilerine koşullar ne olursa olsun 24 saat içerisinde ulaşmayı vadediyor. Polat Technic "Assistance Hizmetler" kapsamında, müşterilerine 7/24 teknik danışma desteği, servis merkezlerine gelen ekipmanlar için ortalama 5 gün içinde teknik inceleme raporu, 6 aylık periyotlarda operatör eğitimi gibi önemli avantajlar sağlıyor.
Sürekli iyileştirme prensibiyle müşteri ihtiyaçlarına kalıcı ve hızlı çözümler sunmak için çalıştıklarını söyleyen Polat Makina Genel Müdürü L. Mutlu Şahan, "Polat Makina olarak yarım asırlık tecrübemiz ve üstün teknoloji ürünlerimizin yanında sağlam bir satış sonrası hizmet ağı oluşturmayı amaçlıyoruz. Satış sonrası hizmetlere yaptığı ciddi yatırımlarla yeni bir kimlik kazandırdığımız Polat Technic birimi ile müşteri memnuniyetini daha da güçlendiriyoruz. Müşterilerimizle güvene dayalı ilişkiler kurma geleneğimize bağlı kalarak faaliyet gösterdiğimiz her ülkede yepyeni değişimlere imza atmaya devam edeceğiz" dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Entegre finans çözümleri ve geleneksel aracı kurum hizmetlerini tek çatı altında sunan Colendi Menkul Değerler, trader ve yatırımcılar için özel olarak tasarlanan yeni uygulaması Colendi Trader'ı devreye aldı. Gelişmiş analiz araçları ve gerçek zamanlı piyasa verileri ile yatırımcılara kontrol ve esneklik sunan uygulama, yapay zekâ entegrasyonu ile kişiselleştirilmiş öneriler ve otomasyon seçeneği ile rakiplerinden ayrılıyor. Halka arz ve VIOP işlem yetkisi de alan şirket, kredili işlemlerle de yatırımcıların hareket alanını genişletiyor.
Geleneksel bir menkul değerler şirketinin yatırımcılara sağladığı tüm hizmetleri sunan Colendi Menkul Değerler, aynı zamanda entegre finans ve dijitalleşmenin getirdiği tüm fırsatları kullanarak yatırımcılarına pratik ve hızlı bir hizmet sağlıyor. Eksiksiz hizmetler bütünü sağlayan şirket, son olarak yapay zekâ destekli yeni mobil uygulaması Colendi Trader'ı yatırımcılarının kullanımına sundu.
Teknolojinin gücünü kullanarak hizmet kapsamlarını her geçen gün genişlettiklerini ifade eden Colendi Menkul Değerler Genel Müdürü Tuna Çetinkaya, yeni mobil uygulamaları Colendi Trader hakkında şunları söyledi: "Yatırımcılarına en iyi hizmeti sunmaya odaklanan bir şirket olarak, müşterilerimizin yatırım deneyimlerini geliştirmeyi sürdürüyoruz. Aynı zamanda, entegre finansal hizmetlerimizle finansal araçlara erişimi de tabana yayıyoruz. Bu hedeflerimiz doğrultusunda geliştirdiğimiz yeni mobil uygulamamız Colendi Trader ile yatırımcılarımızın tüm ihtiyaçlarını karşılayacak bir yapıya kavuştuk. Trader'lar ve yatırımcılar için özel olarak tasarlanan uygulamamız, kullanıcı dostu arayüzü, gelişmiş analiz araçları ve gerçek zamanlı piyasa verileri ile yatırımcılarımıza daha fazla kontrol ve esneklik sunuyor."
Tüm yatırım ürünlerine ve hizmetlere erişim imkânı sağlıyor
Yeni mobil uygulamalarının Colendi Menkul Değerler'in sunduğu tüm yatırım ürünlerine ve hizmetlerine erişim imkanı sunduğunu dile getiren Çetinkaya, "Hisse senedi, fon ve diğer yatırım araçlarının alış-satış işlemlerinin kolayca yapılabildiği Colendi Trader ile piyasa trendleri ve yatırımlar anlık olarak takip edilebiliyor. Ayrıca, uygulamamızda yer alan gelişmiş analiz araçları ile yatırım kararları daha bilinçli şekilde alınabiliyor. Uygulamamız, yapay zekâ entegrasyonu sayesinde yatırımcılarımıza profil ve portföylerine göre öneriler ve otomatize işlem seçenekleri de sunuyor" diye konuştu.
Uygulama marketlerinden ücretsiz olarak indirebilen uygulamayı haziran ayında kullanıma açtıklarını aktaran Çetinkaya, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Colendi Trader, yatırımcılarımızın yatırım deneyimlerini geliştirmeye ve yatırım hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olacak bir uygulama olarak tasarlandı. Colendi Menkul Değerler olarak, yatırımcılarımıza en iyi hizmeti sunmaya ve yatırım deneyimlerini geliştirmeye devam edeceğiz."
"Ülkemizin önde gelen yatırım kuruluşlarından biri olacağız"
Yakın bir zaman önce halka arz ve VİOP yetkisi alarak hizmet kapsamlarını genişlettiklerini ifade eden Tuna Çetinkaya, "Halka arzlar, son dönemde ülkemizde oldukça popüler bir yatırım alanı olarak öne çıkıyor. Colendi Menkul Değerler olarak özellikle son dönemdeki halka arzlarda alınan talep sayısı ile öne çıkan aracı kurumlardan biri olmayı başardık. Vadeli işlem sözleşmeleri (VİOP) lisansı almamız ise, müşterilerimize yeni yatırım araçları sunmamıza olanak sağladı. Yatırımcılara hem getiri elde etme hem de riskten korunma imkânı sunan VİOP ile müşterilerimize daha kapsamlı bir yatırım çözümü sunabiliyoruz. Şirketimizin sermaye yapısını güçlendiren bu gelişmeler, yatırım kapasitemizi de önemli ölçüde artırdı" diye konuştu.
Son olarak kredili işlem yetkisi aldıklarını da hatırlatan Çetinkaya, sözlerini şöyle noktaladı: "Hisse senedi yatırımcıları, kredi maliyetleri son dönemde yüksek de olsa, beklentili piyasalarda zaman zaman krediye ihtiyaç duyuyorlar. Kurum olarak bu talebi karşılayabilmemiz, özellikle kredi imkânı olmayan rakiplerimizden bizi olumlu yönde ayrıştıracak. Yatırımcıların tercihlerinde daha kapsayıcı ürün ve hizmet çeşitlerinin her zaman karşılık bulacağını düşünüyorum. Ülkemizin önde gelen yatırım kuruluşlarından biri olma hedefimiz doğrultusunda, çözüm odaklı ve yenilikçi hizmetler sunmaya devam edeceğiz."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Ar-Ge çalışmalarına önem veren Tezmaksan, lojistik ve malzeme taşıma işlemlerinin yoğun olduğu sektörlere yönelik CubeBOX-AMR sistemini geliştirdi. Karanlık fabrika konseptine uyumu sayesinde "otonom hareket", "esneklik", "kolay entegrasyon" ve "iletişim yetenekleri"ne sahip olan CubeBOX-AMR sistemi robotları, işletmelere rekabet avantajı sağlamanın yanı sıra üretim verimliliğini de artıracak özellikleriyle fark yaratıyor. CubeBOX-AMR bu yıl içinde sanayicinin kullanımına sunulacak.
Türkiye talaşlı imalat sanayinin yurt dışındaki rekabeti ve yüksek ihracatı için teknoloji yatırımlarını Ar-Ge çalışmalarıyla destekleyen Tezmaksan, geliştirdiği çözümler arasına bir yenisini ekledi. Karanlık fabrika konseptine uyumlu olarak "metal yakalı çalışan" anlayışıyla tasarlanan yeni CubeBOX-AMR robot sistemi, işletmelerin ihtiyaçları doğrultusunda darboğaz yaşadıkları, yüksek maliyetleri ve operasyonel giderleri olan stoklama ve lojistik süreçlerinde yalınlık, uçtan uca planlama, ERP entegrasyonu ve insansız çalışma gibi birçok fayda sağlayacak.
CubeBOX-AMR ile üretim verimliliğinde yeni dönem başlıyor
Endüstriyel otomasyon ve imalat süreçlerinde yaygın olarak kullanılan makine üreten makineler prensibi ile çıktıkları yolda Ar-Ge çalışmalarıyla önemli yol kataldıklarını ifade eden Tezmaksan Genel Müdürü Hakan Aydoğdu, "Amacımız, üretim verimliliğini artırırken aynı zamanda üretim sürecini de optimize etmek. Bunun için CubeBOX yelpazesindeki robotik çözümleri ve FMS (esnek üretim sistemleri) yazılımları ile ve üç eksen CNC tornaların ardından bu sene piyasaya sunacağımız CubeBOX-AMR çözümümüzü geliştirmede sona geldik. CubeBOX-AMR sistemlerimiz ile amacımız, işletmelerin ihtiyaçları doğrultusunda, darboğaz yaşadıkları, yüksek maliyetleri ve operasyonel giderleri olan stoklama ve lojistik süreçlerinde yalınlık, uçtan uca planlama, ERP entegrasyonu ve insansız çalışma gibi birçok fayda sağlayabilmek. Bu ve yanında getireceği birçok faydaların sonucu olarak işletmeler üretimde önemli bir verimlilik artışı sağlayacak. CubeBOX-AMR sistemimizin otomasyonda yaratacağı artış sayesinde malzeme taşıma ve lojistik işlemleri otomatikleşecek. Bu, insan müdahalesi gerektiren manuel taşıma işlemlerini azaltıp veya ortadan kaldırırken insan kaynaklı hataları da minimize edecek. Bunun yanında sağlayacağı 'esneklik ve ölçeklenebilirlik' ile birlikte işletmelerin üretim taleplerine hızlı bir şekilde yanıt vermek için kolayca yeniden yapılandırılabilecek. 'Daha iyi planlanmış üretim akışı' zamanında teslimatları ve işletme verimliliğini artıracak CubeBOX-AMR, 'hızlı ve hassas taşıma' hassasiyetiyle birlikte üretim hattında malzeme akışının hızlanmasına ve süreçlerin daha verimli bir şekilde yönetilmesine olanak tanıyacak. 'Güvenlik altyapısı' özelliği ile çevresel engelleri algılayıp çarpışmalardan kaçınan sistemimiz, 'verimlilik ve maliyet tasarrufunu mümkün kılan yapısıyla da üretim verimliliğini artırıp işletme maliyetlerini düşürecek" diye konuştu.
Karanlık fabrika konseptiyle uyumlu
CubeBOX-AMR sisteminin lojistik ve malzeme taşıma işlemlerinin yoğun olduğu sektörlere faydalı olacağını belirten Aydoğdu, sözlerine şu şekilde devam etti: "Tezmaksan olarak farkımız, sahip olduğumuz 43 senelik bilgi birikimi ve mevcut CubeBOX ürün yelpazesi ile CubeBOX-AMR ürünümüzü eşlenik çalıştırmak. Bu sayede G2R (Goods To Robot) konseptinde, iş parçalarının stoklandığı alanlardan direkt robotlu CubeBOX sistemlerimize oradan da CNC makinelerine, işleme prosesinden sonra da bitmiş iş parçasının el değmeden tekrar stok alanına yönlendirilmesine kadar olan tüm süreci karanlık fabrika konseptinde insansız yürütmüş olacağız. Sahip olduğumuz ve sürekli geliştirdiğimiz dört kıtadaki bayilik ağımız ve sunduğumuz 7/24 servis kabiliyetimiz vasıtası ile ihracat bu üründe özellikle ilk hedefimiz."
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.