Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
*2024 yılında işsizlik oranı yüzde 8,7'ye geriledi
-İşsizlik oranı 2024 yılında bir önceki yıla göre 0,7 puan azalarak %8,7 seviyesinde gerçekleşti
-2024 yılında istihdam oranı 1,2 puan artarak %49,5 oldu
-Atıl işgücü oranı 2024 yılında 3,9 puan artarak %26,7 oldu
*Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz işsizlik verisini değerlendirdi
-İşsizlik oranı 2024 yılında yüzde 8,7 seviyesine inerek, OVP hedefinin de ötesinde bir iyileşmeyle 2012 yılı sonrasındaki en düşük seviyesine gerilemiştir
*Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek işsizlik verisini değerlendirdi
-(2024 yılı işsizlik oranı) Son 12 yılın en düşük işsizlik oranı
*Dünyanın 500 değerli banka listesinde 6 Türk bankası yer aldı
-Brand Finance tarafından hazırlanan "Dünyanın en değerli 500 banka markası" çalışmasında 79,1 milyar dolarlık değeriyle Çinli ICBC yine birinci oldu
-Dünyanın 500 değerli banka markası arasında 6 Türk bankası da yerini aldı. İş Bankası, Ziraat Bankası ve Vakıfbank'ın geçen yıla kıyasla sıralamada yükseldiği görüldü. 2024'te 223'üncü sırada yer alan İş Bankası 1,2 milyar dolar ile 196'ncı sıraya yükseldi.
-Listede, Ziraat Bankası'nın 875 milyon dolarlık marka değeriyle 230'uncu, Garanti BBVA'nın 721 milyon dolarla 256'ncı, Vakıfbank'ın 386 milyon dolarla 360'ıncı, Akbank'ın 345 milyon dolarla 376'ncı, Yapı Kredinin 308 milyon dolarla 403'üncü olduğu görüldü
*TCMB TL uzlaşmalı vadeli döviz satım işlemlerine başlayacak
-Döviz piyasasının sağlıklı çalışması, döviz kurlarında gözlenebilecek oynaklıkların engellenmesi ve döviz likiditesinin dengelenmesi amacıyla TCMB nezdinde Türk lirası uzlaşmalı vadeli döviz satım işlemlerine başlanacak
*Merkez Bankası rezervleri 171,1 milyar dolar oldu
-Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) toplam rezervleri, 14 Mart haftasında bir önceki haftaya göre 1 milyar 167 milyon dolar artışla 171 milyar 82 milyon dolara çıktı
*KKM bakiyelerindeki düşüş devam ediyor
-Kur Korumalı Türk lirası Mevduat ve Katılma Hesapları (KKM) geçen hafta 26 milyar 592 milyon lira azalarak 798 milyar 817 milyon liraya düştü.
*Net uluslararası rezervler geriledi
-TCMB'nin net uluslararası rezervleri 14 Mart itibarıyla 73.90 milyar dolar (Önceki hafta: 74.26 milyar dolar)
*Yurt içi yerleşiklerin yabancı para mevduatı arttı
-Bankacılık sektöründe yurt içi yerleşiklerin yabancı para mevduatı 14 Mart itibarıyla 178 milyar 735 milyon dolar (Önceki hafta: 171 milyar 131 milyon dolar)
*Yurt dışı yerleşikler geçen hafta hisse ve DİBS aldı
-Yurt dışı yerleşiklerin hisse stoku haftalık net değişimi (piyasa fiyatı ve kur/parite hareketinden arındırılmış) 14 Mart itibarıyla: +480 milyon USD
-Yurt dışı yerleşiklerin DİBS stoku haftalık net değişimi (piyasa fiyatı ve kur/parite hareketinden arındırılmış) 14 Mart itibarıyla: +1 milyar 465 milyon USD
*Yurt dışı ÜFE arttı
-Yurt dışı üretici fiyat endeksi Şubat'ta yıllık %20.08 arttı (Önceki ay: +20.47%)
-Yurt dışı üretici fiyat endeksi Şubat'ta aylık % 2.05 arttı (Önceki ay: +2.01%)
*Tarımsal girdi fiyatları yükseldi
-Tarımsal girdi fiyat endeksi Ocak'ta yıllık %+5.89 (Önceki ay: +2.13%)
-Tarımsal girdi fiyat endeksi Ocak'ta aylık %+30.49 (Önceki ay: +32.49%)
*Kartlı ödemeler şubatta 1,52 trilyon lira oldu
-Kredi kartları, banka kartları ve ön ödemeli kartlarla şubatta yapılan toplam ödeme tutarı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 50 artarak 1 trilyon 522,8 milyar lira oldu
*Goldman Sachs : TCMB dolarizasyon riskini kontrol altına almak için yeterli alana sahip
-ABD'nin önemli yatırım bankalarından Goldman Sachs, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) dolarizasyon riskini kontrol altına almak için yeterli alana sahip olduğunu belirterek, doların 12 ay sonra 42 lira seviyesinde olacağını tahmin etti
*Üreticiler ve kırsal kalkınma yatırımları yeni desteklerle güç kazanacak
-Tarım sektörü, kırsal kalkınmaya sağlanacak 18,5 milyar liralık destek ve üreticilere aktarılacak 1 milyar dolar hibeyle güç bulacak
-Bu seneden itibaren 5 yıl boyunca çiftçilere aktarılacak 1 milyar dolarlık hibe, deprem bölgesindeki üreticiler, taşkın ve kuraklıkla mücadele, havza rehabilitasyonu ile kırsaldaki dezavantajlı alanların kalkındırılmasında kullanılacak
*Altın ithalatı Şubat ayında, bir önceki aya göre 2 ton artarak 11.6 ton oldu
-Türkiye'nin altın ithalatı, Şubat ayında bir önceki aya göre artarak 11 bin 619 kilogram oldu
-Borsa İstanbul Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası verilerine göre, altın ithalatı Ocak ayında 9 bin 654 kilogram, geçen yılın Şubat ayında ise 11 bin 191 kilogram olmuştu
*Kripto varlıklar miras ve icra takibi kapsamında yer alıyor
-Kripto varlıklara ilgi gün geçtikçe artarken uzmanlar ilgili varlıkların miras ve icra kapsamında olduğunu bildirdi
-Türkiye'de 10 milyon civarında kripto varlık yatırımcısı olduğu tahmin ediliyor
*Morgan Stanley, Türkiye'ye olan bağlılığını sürdürdüğünü açıkladı
-Morgan Stanley, Borsa İstanbul üyeliklerinin sona erdiği iddiasıyla ilgili haberler çerçevesinde açıklama yaptı
-Açıklamada, Morgan Stanley'in Türkiye'ye olan bağlılığını sürdürmekte olduğu belirtilerek, "İstanbul'daki varlığımızı koruyacak ve Türkiye'deki müşterilerimizin şirketimizin tüm kapasitesinden faydalanmaya devam etmesini sağlayacağız." ifadeleri kullanıldı
*Trump, Zelenskiy ile görüşmesini değerlendirdi: Son derece doğru bir yolda ilerliyoruz
-ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile telefon görüşmesinde ateşkes sürecini görüştüklerini belirterek, "Son derece doğru bir yolda ilerliyoruz." ifadesini kullandı -
*Zelenskiy: Amerikan tarafı cephe hattında koşulsuz ateşkesi önerdi ve Ukrayna bu öneriyi kabul etti
-Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, ABD Başkanı Donald Trump'ın kendisine, cephede "koşulsuz bir ateşkes" teklif ettiğini, Ukrayna olarak bunu kabul ettiklerini bildirdi
*AB liderleri, rekabetçilik, Ukrayna ve savunma ana gündemiyle toplandı
-Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin liderleri, rekabetçiliğin artırılması, kıtanın güvenliği ve savunmasına dair yeni planlar, Ukrayna'ya desteğin sürdürülmesi gibi konuları görüşmek üzere olağan zirve toplantısında Brüksel'de bir araya geldi
*Rusya, ABD ile uzmanlar düzeyindeki görüşmelerin devam edeceğini umuyor
-Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, ABD ile uzmanlar düzeyindeki görüşmelerin devam edeceğini umduklarını belirterek, "Müzakereler gelecek hafta başında yapılabilir." dedi
*OECD: Küresel borç piyasaları zorlu bir görünümle karşı karşıya
-Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), küresel borç piyasalarının zorlu bir görünümle karşı karşıya olduğunu, borç piyasalarının uzun vadeli ve sürdürülebilir büyümeyi finanse etmek için ortaya çıkan zorlukların üstesinden gelmesi gerektiğini bildirdi
*Fed faiz oranını sabit tuttu
-ABD Merkez Bankasının (Fed) tahminleri, Bankanın bu yıl 2 faiz indirimi yapma olasılığının devam ettiğini ortaya koydu
*Fed Başkanı Powell, tarifelerin enflasyonun düşürülmesindeki ilerlemeyi geciktirebileceğini belirtti
-ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, "Enflasyonun kısmen tarifelere tepki olarak yükselmeye başladığını düşünüyoruz, bu yıl içinde enflasyonda daha fazla ilerleme kaydedilmesinde gecikme yaşanabilir." dedi.
*Trump, Fed'in faiz indirmesinin daha iyi olacağını söyledi ve tarifelerin ekonomiye etkisini vurguladı
-ABD Başkanı Donald Trump, Federal Reserve'in faiz oranlarını düşürmesinin daha iyi olacağını söyledi
-Trump, "ABD tarifeleri ekonomiye yavaşça entegre olurken" faiz indirimlerinin faydalı olacağını belirtti
*Çin Merkez Bankası referans temel kredi faizi oranını değiştirmedi
-Çin Merkez Bankası, beklendiği gibi referans temel faiz oranı olan Loan Prime Rate'ı (LPR), son dört aydır yaptığı gibi değiştirmedi
*İngiltere Merkez Bankası politika faizini sabit tuttu
-İngiltere Merkez Bankası (BoE), politika faizini piyasa beklentileri doğrultusunda yüzde 4,5'te sabit bıraktı
-BoE'den yapılan açıklamada, Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında BoE Başkanı Andrew Bailey dahil olmak üzere 8 üyenin politika faizini yüzde 4,5'te sabit tutma, bir üyenin de yüzde 4,25'e düşürme yönünde görüş bildirdiği belirtildi.
*Lagarde: ABD'nin ticaret politikasının gelecekteki yönüne ilişkin belirsizlik olağanüstü yüksek seviyelere çıktı
-Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, ABD'nin tarifeleri ile Avrupa Birliği'nin (AB) buna karşı misillemesinin Avro Bölgesi'nin ekonomik büyümesini zayıflatacağını ve enflasyonu yükselteceğini söyledi.
*ECB/Elderson: Avrupa bankacılık sistemi dayanıklı
-Avrupa Merkez Bankası (ECB) İcra Kurulu Üyesi Frank Elderson, Avrupa bankacılık sisteminin dirençli olduğunu kaydetti ve Euro Bölgesi'nin rekabet gücünü ve ekonomik genişlemesini sağlamlaştıracak şekilde kalmasını sağlamanın önemini vurguladı
*İsviçre Merkez Bankası faizi 25 baz puan düşürdü
-İsviçre Merkez Bankası (SNB), politika faizini, ekonomiye destek için beklentiler dahilinde 25 baz puan düşürdü.
*ABD'de ikinci el konut satışlarıarttı
-ABD'de ikinci el konut satışları Şubat'ta: 4 milyon 260 bin (Beklenti: 3 milyon 950 bin Önceki: 4 milyon 80 bin)
*ABD'de işsizlik başvuruları beklentilere yakın geldi
-ABD'de işsizlik maaşı başvuruları toplam 223 bin kişi oldu (Beklenti: 224 bin Önceki R: 221 bin)
-ABD'de 4 haftalık ortalama işsizlik başvuruları 227.00 bin (Önceki R: 226.25 bin)
*ABD'de cari açık daraldı
-ABD'de 4. çeyrek cari işlemler dengesi -303,9 milyar dolar (Beklenti: -325.5 milyar Önceki:-310.9 milyar dolar)
*ABD'de Philadelphia Fed endeksi yükseldi
-ABD'de Philadelphia iş dünyası aktivite endeksi Mart'ta: 12.5 (Beklenti: 8.5 Önceki: 18.1)
*ABD'de öncü göstergeler endeksi geriledi
-ABD'de öncü göstergeler endeksi Şubat'ta aylık: %-0.3 (Beklenti: %-0.2 Önceki: %-0.3)
*İngiltere'de işsizlik oranı sabit kaldı
-İngiltere'de ILO normlarına göre işsizlik oranı Ocak ayında %4.4 (Beklenti: %4.4 önceki: %4.4)
*Almanya'da vergi gelirleri Şubat ayında güçlü bir şekilde arttı
-Almanya Maliye Bakanlığı, Almanya'nın federal ve eyalet hükümetlerinin vergi gelirlerinin Şubat ayında bir önceki yıla göre %8,1 oranında güçlü bir şekilde arttığını belirtti
*Almanya'da ÜFE geriledi
-Almanya'da ÜFE Şubat'ta aylık %-0.2 (Beklenti:%+0.1 Önceki:%-0.1)
-Almanya'da ÜFE Şubat'ta yıllık %+0.7 (Beklenti:%+1.0 Önceki:%+0.5)
*İsveç Merkez Bankası faizi değiştirmedi
-İsveç Merkez Bankası politika faizini %2.25'te sabit tuttu (Beklenti: 2.25%, Önceki: 2.25%)
*Güney Afrika Merkez Bankası faizi sabit tuttu
-Güney Afrika Merkez Bankası politika faizini değiştirmedi %7.50 (Beklenti: 7.50%, Önceki: 7.50 %)
*Brezilya Merkez Bankası faiz artırdı
-Brezilya Merkez Bankası, üst üste üçüncü kez faiz oranlarını 100 baz puan artırarak önceki yönlendirmesine sadık kaldı ve ekonomik yavaşlama sinyallerini izlerken bir sonraki toplantıda daha küçük bir faiz artışı yapacağını belirtti
*HSBC, Alman fon yönetimi işini devretmeyi görüşüyor
-HSBC Holdings, çekirdek Asya operasyonlarına odaklanmak amacıyla Alman fon yönetimi işini Blackfin Capital Partners'a devretmek üzere ileri düzey görüşmeler yapıyor
*Piyasalarda son durum
-Saat 17.15 itibarıyla BIST 100 endeksi yüzde 0.6 düşüşle seyrediyor. Dolar/TL yüzde 0.3 artışla 38.0015 seviyesinde yatay hareket ediyor. Brent petrolün varil fiyatı vadeli işlemlerde yüzde 0.7 artışla 71 dolardan işlem görüyor. Altının onsu yüzde 0.4 azalışla 3.035 dolar seviyelerinde bulunuyor
TRT Haber'e göre; Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'nin başkenti Şam'a gerçekleştirdiği ziyarette, terör örgütü PKK/YPG'nin anlaşma çerçevesinde nasıl adım atacağı ve takvimin nasıl olacağı gibi konuları ele aldıklarını belirterek, örgütün askeri kabiliyetinin yok edilmesinin önemli bir husus olduğunun altını çizdiklerini söyledi.
Bakan Fidan: Terör örgütü PKK/YPG'nin askeri kabiliyeti yok edilmeli
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle iftar programında konuştu.
Suriye ziyaretinde öne çıkardıkları en önemli başlığın PKK/YPG meselesi olduğunu belirten Fidan, Türkiye'nin önceliği olan tüm konuları ve endişelerini gündeme getirdiklerini aktardı.
Fidan, "Yeni yönetimin SDG’yle yaptığı anlaşma bağlamında; örgütün niyetleri, kabiliyetleri, enerji kaynaklarının kontrolü gibi konularda bizim bakış açımızı net şekilde aktardık. Terörle mücadelede senelere dayanan tecrübemiz ve PKK’ya dair bilgilerimiz çerçevesinde endişe konusu olabilecek hususların altını çizdik. Suriye yönetiminin de bizimle aynı niyet ve perspektifi paylaştığını gördük." dedi.
"YPG, PKK'nın bir mütemmim cüzü"
Mevcut yapısı itibarıyla YPG'nin, PKK'nın bir mütemmim cüzü olduğunu vurgulayan Fidan, şöyle devam etti:
"Onu tartışmak bile gereksiz. Örgütün anlaşma çerçevesinde nasıl adım atacağı ve takviminin nasıl olacağı gibi konuları Şam’da ele aldık. Örgütün askeri kabiliyetlerinin yok edilmesinin bizim için önemli bir husus olduğunun altını çizdik. Bunun sağlanması için tabi ki bazı hususlar ön plana çıkıyor. Bunlardan birincisi emir komuta meselesi. Mevcut unsurların kendini feshetmesi, merkezi hükümetin kontrolüne girmesi çok önemli bir şart. Ayrıca, silah, füze üretimi, hava savunma sistemi gibi kritik yeteneklere sahip olmaları asla kabul edilemez. Bir diğer konu da YPG’ye dışarıdan gelip katılanlar. Bunlara asla yer yok. Var olan unsurlar çözülsünler, silah bırakıp kendilerini lağvetsinler ve merkezi hükümetin tam kontrolü altına girsinler. Bu bir zorunluluk. Merkezi hükümet, emir komutayı alabilecek yeterlilik sahibi olmalı."
"Süreç içerisinde ihtiyatlı olmak ve kontrolü elden bırakmamak gerekiyor"
Önümüzdeki süreçte tüm bu gelişmeleri yakından takip edeceklerini kaydeden Fidan, "Süreç içerisinde ihtiyatlı olmak ve kontrolü elden bırakmamak gerekiyor. Önümüzdeki kısa dönemi çok yakından takip edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Fidan, "Suriye’de yaşayan Kürtlere, Esad döneminde verilmeyen hakların verilmesi gerekiyor. Herkese eşit vatandaş muamelesi yapılması elzem. Suriye yönetimi de bu konuda oldukça hassas. Yerinden edilen Suriyelilerin yurduna dönmeleri meselesi, üzerinde çalıştıkları öncelikli konulardan birisi. Güven tesis edilen bir ortamda, silahlı örgütler yaşam alanı bulamazlar. " dedi.
Suriye’nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğü
Suriye'nin birliği ve bütünlüğünü her platformda dile getirdiklerini belirten Fidan, "İçerideki silahlı grupların kendilerini feshedip merkezi hükümete bağlanmaları, ülkedeki birlik ve beraberlik havasını olumlu etkileyecektir. Aynı şekilde YPG ile merkezi hükümetin vardığı mutabakat neticesinde, YPG'nin bütün varlığını ve otoritesini merkezi hükumete devretmesi yönünde atılacak adımlar somutlaştıkça, Suriye içerisindeki birlik ve bütünlüğün sağlanacağını düşünüyorum." diye konuştu.
Bakan Fidan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
ABD'nin Suriye'den çekilmesi
Amerikan askerlerinin Suriye’deki varlığının devam etmesinin, ABD Başkanı’nın öncelikleri arasında olmadığını görüyoruz. PKK, Suriye’deki varlığını DEAŞ cezaevleri üzerinden meşrulaştırmaya çalışıyor. Bu konuyla ilgili önlemler alıyoruz. Bölge ülkelerinin DEAŞ’la mücadele etmesi gerekiyor ve bu yönde çabalarımız var. Ürdün, Irak, Lübnan ve Suriye ile Amman’da yaptığımız toplantıda bu yönde somut kararlar aldık.
Bir yandan da Amerikan ordusunun Suriye’deki varlığının bir maliyeti olması söz konusu. Amerikan kamuoyunda ABD ordusunun Suriye’deki varlığının devam ettirilmesinin yararı sorgulanır hale geldi. Önceden Suriye’de İran, Rusya ve Esad rejimi faktörleri vardı.
Ancak şu anda konjonktür değişti. ABD askerlerinin varlığının devamı konusunda Başkan Trump’ın ikna olması gerekiyor. Amerika ordusunu çekerse, bu onlar için daha az maliyetli olacaktır.
"Ortak operasyon ve istihbarat amaçlı bir merkez kurulacak"
Kendi meselelerimizi kendimiz çözmeliyiz. Ürdün’de beş ülke bir araya geldik. Ortak operasyon ve istihbarat amaçlı bir merkez kurulacak. Bunun için teknik ekipler çalışıyorlar. Bizim çalışmamız bitmek üzere. Sonrasında diğer ülke heyetleri ile bir araya gelerek ortak bir mekanizma kuracağız.
Her ülke elindeki istihbarat bilgilerini paylaşarak, DEAŞ’tan kaynaklanan tehditleri bertaraf etme konusunda ortak hareket edecek. Benim Türkiye olarak belli bir askeri kabiliyetim var. Ürdün’ün var, Irak’ın var… Gerektiğinde DEAŞ’a karşı bu kabiliyetler devreye girecek. Operasyon yapılacak. Bilgi paylaşılacak.
Ortak çalışma yürüttüğümüz ülkelerin Suriye ile sınırı var. Suriye'nin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü sağlamak için de bu türden çalışmalar oldukça önemli.
El-Hol kampı meselesi
Bu konuda çok çalışıyoruz. El-Hol kampı meselesi çözüme en yakın konulardan birisi. Orada 40 bin civarında bir nüfustan bahsediyoruz. Gerek Iraklılar gerekse Suriyeliler kendi vatandaşlarını almak için güçlü bir irade ortaya koyuyorlar. Bu kampın kontrolü PKK/YPG’deyken kamptan çıkışlar oldukça yavaştı. Ancak artık Iraklılar da Suriyeliler de vatandaşlarını alabilirler. Ancak cezaevinde kalanların başka bir formülle çözülmesi gerek. Onların cezaevinde kalması gerekiyor. O hususta çalışmalarımıza devam edeceğiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD Başkanı Trump'la görüşmesi
İki lider arasında oldukça olumlu bir telefon görüşmesi gerçekleşti. Sayın Cumhurbaşkanımız, Başkan Trump’ın saygı duyduğu liderlerden birisi. Bunu da telefon görüşmesinde açıkça ortaya koydu zaten. Görüşmede sayın Cumhurbaşkanımız, Türkiye’nin terörle mücadele konusundaki beklentileri ile savunma sanayii iş birliğindeki kısıtlamaların kaldırılmasının önemini vurguladı. Ukrayna’daki barışın önemini bir kez daha tekrar etti. Sayın Trump’ın yaklaşımı da oldukça pozitif oldu. Sayın Cumhurbaşkanımız ile beraber, iki ülke arasındaki sorunları çözmek istiyor. Biz de muhataplarımız ile bunun için çalışıyoruz.
"Cumhurbaşkanımız ABD ziyaretine olumlu yaklaşıyor"
Sayın Cumhurbaşkanımızın olası ziyaretinden önce biz Dışişleri Bakanları düzeyinde bir çalışma yaparız. Sayın Cumhurbaşkanımız ABD ziyaretine olumlu yaklaşıyor. Ancak, şu anda net bir tarih telaffuzunda bulunmadık.
CAATSA yaptırımları
Biden yönetimi ile CAATSA yaptırımlarının kaldırılmasına ilişkin kapsamlı görüşmeler yaptık. Yeni yönetim ile de bu konuları detaylı bir şekilde ele alacağız. Tabi burada konuşulması gereken teknik konular var. Bu yaptırımların kaldırılması hususunda Amerikalıların bir istisna yapma yetkisi var mı? Kendi iç hukuk sistemleri bu yönde bir karar alabilecek mi? Bu konuları ayrıntılı bir şekilde görüşeceğiz.
İsrail’in Suriye’nin güneyindeki fiili işgali
İsrail yaklaşık elli yıldan beri Suriye’nin güneyini işgal altında tutuyor. Günümüzde de bunu genişletmeye çalışıyor. Ezidiler, Dürzileri gündeme getirerek, çeşitli bahaneler öne sürerek silahsız bir bölge ilan etme arayışı var.
Bizim oluşturduğumuz platformlarda bu konunun gündeme getirilmesi ve kesin bir dille reddedilmesi önemli. Amman’daki beşli platformda, İslam İşbirliği Teşkilatı platformunda, Arap Ligi platformunda, her platformda bu İsrail yayılmacılığı reddediliyor. İsrail'in Suriye'deki topraklardan önümüzdeki dönemde nasıl çıkartılacağı meselesi, Suriye hükümetinin üzerinde durup, uluslararası toplumla beraber yönetmesi gereken bir konu.
"Gazze’de son yaşananlarla ilgili Kahire’de pazar günü bir toplantımız olacak"
"Netanyahu’nun zihninde ateşkesi bozma düşüncesi olduğunu biliyoruz" diye uzun zamandır söylüyoruz. Bütün emareler bunu gösteriyordu. 500 insanı şehit ederek ateşkesi resmen bozdu ve bombalamaya devam edecek gözüküyor.
Gazze’de son yaşananlarla ilgili Mısır’ın başkenti Kahire’de pazar günü bir toplantımız olacak. İİT-AL Gazze Temas Grubu olarak biraraya geliyoruz. Bu toplantıda İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısında kabul edilen Gazze planının hayata geçirilmesi için atılabilecek adımları ele alacağız. Soykırımı durdurmak için elimizden geleni yapacağız.
Ben Filistin meselesinin daha büyük kırılmaları beraberinde getireceğini düşünüyorum. Orada mevzi bir başarı elde ediyor gözükebilirler, yüzbinlerce insanı katlederek, ama başka türden risklerin kapısı çok ciddi açılıyor. Yani daha farklı bölgesel kırılmalar, çatışmalar riski de ortaya çıkıyor.
Kıbrıs meselesi ve Cenevre toplantısı
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri gerçekten bizim takdir ettiğimiz, nitelikli bir lider: Uluslararası sistemin bir noktaya kadar vicdanını da yansıtan bir makam. Kıbrıs meselesiyle ilgili bu gayriresmi toplantı teklifini, yapıcı tutumumuzu göstermek adına Cumhurbaşkanımız kabul etti.
Biliyorsunuz, Genel Sekreter, bir yıl önce bir özel şahsi temsilci atadı. Kolombiya eski Dışişleri Bakanı geldi baktı, altı ay süreyle bütün taraflarla konuştu ve bir rapor hazırladı. Bu rapor da kayda geçti, dedi ki “İki taraf arasında ortak zemin yok”. Şimdi bu ne demek? Bizim yıllardır savunduğumuz bir konu var. Ada’da iki toplumun kendi başına, kendi kurumlarıyla ayrı ayrı yaşıyor olması gibi bir gerçeklik var. Bunlardan birinin devlet olarak tanınıp her türlü imkana erişmesi, diğerinin tanınmaması Ada’daki adaletsizliğin temel sebebidir. Bu adaletsizliğin mutlaka giderilmesi lazım.
Biz geçmişte uluslararası sistemin hakemliğine güvenerek hazırlanmış BM çözüm taslaklarına tamam dedik ama Rumlar buna yanaşmadılar. Bugün artık sahada başka bir durum var. Bu durum, siyasi çözüm arayışlarına yansımak zorunda.
Rusya-Ukrayna savaşı
Burada iki konu var: Barış antlaşması ve ateşkes antlaşması. Bunlar malumunuz iki ayrı başlık. Sayın Trump ve Sayın Putin’in görüşmesinden ateşkes konusunda tam bir netice çıkmadı.
Sürecin başlamasını ve ilerlemesini sağlayacak bazı adımlar sunuldu. Enerji alanları hedef alınmasın, gemilerin seyrüsefer güvenliği sağlansın, esir takası yapılsın gibi fikirler öne atıldı. Bunlar kabul edildi. Tam ateşkes için ise çalışmalar sürüyor.
Biz Türkiye olarak, Sayın Cumhurbaşkanımızın da durduğu yer şu: İki tarafın üzerinde mutabık kaldığı bir anlaşmada, katkı vermek isteriz. Yani bizim için önemli olan iki tarafın mutabık kalacağı bir anlaşma. Bu konuda üzerimize düşeni yapmaya hazırız.
Ama şu anda gördüğünüz tartışmaların çoğu, güvenlik garantileri başlığı altında yapılan konular.
Teorik olarak söylüyorum, taraflar ileriki bir aşamada bir barış gücü oluşturulmasında mutabık kalırlarsa biz katkı sunabiliriz.
Ama şu noktanın altını çiziyoruz: iki taraftan birinin zorlayıcı girişiminin bir parçası olmakla, mutabık kalınmış bir çözümün parçası olmak farklı şeylerdir. Biz ikinci seçenekte varız.
Avrupa güvenlik mimarisi
Şimdi Avrupa Birliği'nin üç ay öncesine, yani 20 Ocak tarihine kadar geliştirdiği mekanizmalar içerisinde Türkiye'yi çok fazla görmek istemediğini biliyoruz. Avrupa Birliği üyelerine has bir mekanizmaydı. Biz de her zaman NATO içerisinde Avrupa Birliği'nin bir blok olarak değil de bütün NATO ülkelerinin ortak bir şekilde tehdit tanımlarının geçerli olduğu, çıkarlarının gözetildiği bir iş birliği ortamı ve mekanizma öneriyorduk. Bu devam eden, süregelen bir tartışma alanı oldu. Bizim dışımızda İngiltere, Norveç, Kanada gibi ülkeler de aslında bu tartışmaya sonradan katıldılar. Ama bu tartışma şimdi her zamankinden daha önemli bir hale geldi.
Şimdi iki tane konu var. Birincisi, eski düzene göre Avrupa kendini yapılandırırken neye bakmalı? Çünkü, düzen üzerinde tehditler var, ama düzen bozulmadı. Yani Amerika resmi olarak NATO’dan çıkmadı, birliklerini çekmedi, füzelerini geri almadı. Her şey duruyor. Sadece Rusya’yla yaptığı angajmandan sonra ortaya çıkan bir alarm durumu var Avrupa'da. Şimdi, belli konuları çok erkenden tartışmak bile istemiyorlar.
Yani bazı şeyleri ayırmak lazım. Bir, eski düzen devam edecekse, yani Amerika şimdi Rusya’yla Ukrayna üzerinden bir inisiyatif geliştiriyor, ama Avrupa güvenliğiyle olan, NATO’yla olan ilişkisi aynı düzeyde devam edecekse, Avrupa bu sefer kendi güvenlik yapılanmasını buna göre oluşturacak. Amerika'nın tamamıyla olmadığı bir yerde bu sefer yeni bir yol izleyecek.
"Avrupalılar artık Amerika'nın yüzde yüz güvenlik şemsiyesine bağımlı olmak istemiyorlar"
Geçende bir mülakatta söylediğim gibi "Cin şişeden çıktı." Avrupalılar artık Amerika'nın yüzde yüz güvenlik şemsiyesine bağımlı olmak istemiyorlar. Bunun sürdürülebilirliğine inanmıyorlar.
Kendi güvenliklerini de bu derece riske atmamaları gerektiğini düşünüyorlar. Bu düşünce matematik olarak öteden beri vardı, ihtimal olarak, ama bir gerçeklik olarak kendini hissettirmediği için politika yapıcılarını bu noktada adım atmaya itmiyordu. Ama şu anda ilk defa kendini bu kadar yakın ve yakıcı hissettiriyor. Şimdi politika yapıcıları da bu konuda gerçekçi adım atmaya yöneliyorlar. Her iki düzlemde Türkiye’yle ne kadar yakın çalışılır ne kadar çalışmak isterler, roller nelerdir, biz neler önerebiliriz, tartışmaya ne kadar katkıda bulunabiliriz, bu çok dinamik bir süreç.
İdeal olan, Avrupa Birliği üyesi olup bu konuları daha bütüncül bir şekilde, ekonomisiyle, siyasetiyle, güvenliğiyle hep beraber iç içe yönetmek. Cumhurbaşkanımız bunu ideal bir çözüm olarak görüyor. Ama Avrupa Birliği'nin bu konudaki çekinceleri halihazırda yerinde duruyor. Ama tabii Türkiye’yle ilişkileri daha da ileri taşıma konusunda durdukları bir yer var. Bunun gerektiğine de inanıyorlar ve bu noktada birtakım adımları nasıl atarız diyorlar. Bazı ülkeler bu konuyu engellemeye çalışabilir mi? Evet. İşte, Avrupa'nın güvenliği diğer geri kalan ülkeler için ne kadar ciddi burada göreceğiz. Yani bunu kaldırmak için bir adım atacaklar mı atmayacaklar mı?
Habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
https://www.trthaber.com/haber/gundem/bakan-fidan-teror-orgutu-pkkypgnin-askeri-kabiliyeti-yok-edilmeli-901408.html
ABD'da TSİ 17:00'de Şubat ayı bileşik Öncü Göstergeler
endeksi açıklanacak.
Buna göre bir önceki ay %0.3 oranında azalan endeksin
Şubat ayında %0.2 azalması bekleniyor.
ABD'de TSİ 17:00'de Şubat ayı ikinci el konut satışları verisi
açıklanacak.
Buna göre bir önceki ay %4.9 oranında gerilemeyle 4 milyon 80 bin adet olan
konut satışlarının Şubat ayında 3 milyon 950 bin adet olması bekleniyor.
New York borsası güne satıcılı başladı.
Açılışın ardından, Dow Jones endeksi yüzde 0.6, S&P 500 endeksi yüzde 0.7 ve Nasdaq endeksi yüzde 0.9 geriledi.
The Information'ın konuyla ilgili bilgi sahibi iki kişiye dayandırdığı haberine
göre Apple'ın abonelik temelli video yayını hizmeti Apple TV+ yılda 1 milyar dolardan
fazla para kaybediyor.
Habere göre Apple, 2019 yılında Apple TV+'ı piyasaya sürdüğünden bu yana içerik için
yılda 5 milyar dolardan fazla harcadı ancak geçen yıl bu bütçeyi yaklaşık 500 milyon
dolar azalttı.
Servis, abone sayısı bakımından rakipleri Netflix, Disney+ ve Amazon.com'un Prime
Video'sunun gerisinde bulunuyor.
Global Piyasalarda Gündem
Fed, beklendiği gibi faiz oranını %4,5 seviyesinde sabit tutarken, Fed yetkilileri 2025 sonu PCE enflasyon görünümünü Aralık ayında belirlediği 2,5 seviyesinden 2,7 seviyesine yukarı doğru güncellerken, işsizlik oranını %4,3’ten %4,4’e çıkardı. GSYH büyümesi ile %2,1’den %1,7 seviyesine aşağı yönlü güncellendi. Bu durum bazı analistlerin olası stagflasyondan bahsetmeye başlamasına yol açtı. Fed Başkanı Jerome Powell basın toplantısında, merkez bankasının ABD gümrük tarifelerinin enflasyon üzerindeki etkisini dikkate almak zorunda olup olmadığını belirlemek için çok erken olduğunu ve herhangi bir mal fiyat artışının ne kadarının gümrük tarifelerine atfedilebileceğini belirlemenin zor olacağını, bazı enflasyonist etkilerin kısa süreli ve geçici olduğunu ve pekala tarife kaynaklı enflasyonda da bu durumun ortaya çıkabileceğini söyledi. Fed’in 2025 yılı sonu faiz tahmini ise %4,0 olarak sabit kaldı, ancak faizin %4,25 ve %4,50 seviyesinde olacağını tahmin eden üye sayısında artış görüldü.
Başkan Powell, ekonomiye dair medyan beklentilerdeki önemli değişikliğe rağmen politika faizi beklentilerinde bir değişiklik olmamasının nedeninin, yüksek belirsizlik ortamının yanında, aşağı güncellenen büyüme beklentileri ile yukarı güncellenen enflasyon beklentilerinin gerektirdiği iki farklı politika cevabının birbirini nötrlemesi olduğunu belirtti. Powell’ın basın toplantısında anket bazlı verilerin geçici işaretler sunabileceğine ve uzun vadeli beklentilerde henüz bir bozulma olmadığına işaret etmesi dün piyasalar tarafından oldukça olumlu algılanarak, geçen hafta 5500’ü test eden S&P500 endeksinin 5700’den geçen 200 günlük ortalamasına kadar yükselmesine neden oldu. Powell 7 Mart’ta da ekonominin iyi bir konumda olduğunu belirterek piyasaları rahatlatmış ve satıcılı seyrin arından kısa vadeli bir yükselişe neden olmuştu, ancak bu etkinin kalıcı olamadığını takip etmiştik, bu açıdan dünkü rahatlamanın geçici olabileceğini değerlendirmek gerekir.
ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetimi Chevron'un Venezuela'da petrol üretme lisansını uzatma planını değerlendiriyor. Çarşamba günü Chevron CEO'su Mike Wirth ve diğer sektör yetkilileri ile bir araya gelen Trump, şirkete Venezuela'daki faaliyetlerini sonlandırması için Nisan başına kadar süre tanıyan yönetiminin son emrini tersine çevirmeye açık olduğunu ifade etti. Trump yönetimi ayrıca Venezuela'dan petrol satın alan ülkelere gümrük vergisi ya da diğer mali cezalar uygulama planını da değerlendiriyor.
Microsoft, Malezya’ya 2,2 milyar$’lık yatırım yapacağını duyurduktan yaklaşık bir yıl sonra dün yaptığı açıklamada, ülkedeki ilk bulut bölgesini yıl ortasına kadar üç veri merkeziyle faaliyete geçireceğini duyurdu. Malezya Batı bulutu olarak bilinen veri merkezleri Kuala Lumpur bölgesinde yer alacak ve ikinci çeyrekte faaliyete geçecek. Microsoft veri merkezlerinin kapasitesini açıklamadı. Microsoft, önümüzdeki dört yıl içinde Malezya'daki veri merkezi faaliyetlerinin 10,9 milyar$ gelir getireceğini tahmin ediyor.
Nvidia'nın San Jose, Kaliforniya'daki yıllık geliştirici konferansında düzenlenen basın toplantısında CEO Jensen Huang, Nvidia’ya Intel'den hisse satın alma konusunda herhangi bir teklif gelmediğini açıkladı. Hatırlayacak olursak, Reuters bu ayın başlarında TSMC'nin Nvidia, Broadcom ve Advanced Micro Devices'a Intel'in fabrikalarını işletecek bir ortak girişimde hisse alma konusunda yaklaştığını bildirmişti. Huang ayrıca Nvidia'nın amiral gemisi Blackwell yongalarının dört büyük bulut hizmeti sağlayıcısından aldığı 3,6 milyon siparişin, kilit müşteri Meta Platforms ve daha küçük bulut sağlayıcıları ve yeni kurulan şirketlerden gelen siparişleri içermediği için talebi gerçek miktardan daha düşük gösterdiğini söyledi. Meta, Nvidia çiplerinin en büyük alıcıları arasında yer alıyor ve Meta CEO'su Mark Zuckerberg geçen yılın başlarında şirketin açık kaynaklı Llama modellerini eğitmek için Blackwell çiplerini kullanmayı planladığını açıklamıştı.
NextEra Energy, Inc. (NYSE: NEE)
NextEra Energy, elektrik enerjisi ve enerji altyapısı alanlarında faaliyet gösterir. Elektrik üretimi ve dağıtımı gerçekleştiren Florida'nın en büyük elektrik şirketi Florida Power & Light Company (FPL), şirketin hasılatının %69’sini; yenilenebilir enerji üreticisi NextEra Energy Resources (NEER) ise hasılatının %30’sini oluşturmaktadır.
NextEra, 2024 yılında yıllık %9,7 artışla 7,063 milyar$ net kar (3,43$ hisse başına kar) elde etti. Şirketin iştiraki FPL, 2024’te yıllık %6,9 artışla 4,543 milyar$ net kar elde ederken, diğer iştiraki NEER ise %13,1 artışla 3,12 milyar dolar net kar elde etti.
NextEra Energy, 4. çeyrekte backloguna yaklaşık 8,7 GW’lık yeni yenilenebilir enerji ve depolama projesini ekleyerek, bu açıdan tarihindeki en verimli 2. çeyreği kaydetti. 2024 yılında FPL'nin 8,2 milyar$’lık sermaye yatırımları, yaklaşık 2,2 GW yeni, uygun maliyetli güneş enerjisinin devreye alınmasını ve şebekesinin sürekli olarak güçlendirilmesini ve dağıtım sistemini yer altına alma çabalarını desteklemiştir.
Faiz indiriminin yaklaşmasıyla birlikte kamu hizmetleri sektörünün desteklenebileceğini düşünüyoruz. Ayrıca faizler düşmeye başlayınca, yatırımcılara %3,3 temettü verimi sunan NextEra’nın ön plana çıkabileceğini öngörüyoruz. Şirket, en az 2026 yılının sonuna kadar temettüsünü yıllık %10 oranında artırmayı hedefliyor.
Şirket yönetimi, 2025 yılında 3,45 - 3,70$ HBK elde etmeyi beklerken, 2026 yılında 3,63$ - 4,00$ aralığında HBK elde etmeyi bekliyor.
NEE, yılbaşından bu yana takip ettiği yükselen kanalın alt bandına (70$) kadar geriledi. Bu seviyeden toparlanabilirse, 69,20$ altında zarar kes çalıştırarak 76,20$ direnci hedeflenebilir.
Mayıs Vadeli Gümüş Sözleşmesi
Son dönemde Çin hükümetinin ekonomiyi canlandırmak amacıyla vaat ettiği teşviklerden desteklenen gümüş sözleşmesi, 35,00$ seviyesine ulaşmasının ardından 34,00$ seviyesine geri çekildi. Kıymetli metallere yönelik talepten faydalanan gümüş, aynı zamanda endüstriyel metal olarak da sayılıp, olası ekonomik yavaşlamadan olumsuz etkileniyor.
Sözleşme 21 günlük üssel ortalamasının belirlediği 33,44$ seviyesinden güçlü yukarı yönlü tepki gösterebilirse, 33,00$ altında zarar kes çalıştırarak 35,00$ hedefli uzun pozisiyon alınmasını öneriyouz.
Sözleşme 33,44$ altında kapanış gerçekleştirirse, 33,70$ üzerinde zarar kes çalıştırarak yükselen diplerin oluşturduğu trend ve yatay trendin kesiştiği 32,22$ hedefli kısa pozisyon alınmasını öneriyoruz.
Haziran Vadeli EUR/USD Sözleşmesi
Almanya'daki bütçe reformu oylamasının olumlu sonuçlanması ile yükselen EUR/USD sözleşmesi, son iki günkü kar satışının etkisi ile son yükselişin %23,6 Fibo seviyesine (1,0873) yaklaşıyor.
Sözleşme tekrar yükselişe dönüp 1,1000 seviyesinin üzerinde kapanış gerçekleştirirse, 1,0980 altında zarar kes çalıştırarak 1,1120 hedefli uzun pozisyon alınmasını öneriyoruz.
Sözleşme 1,0873 altında kapanış gerçekleştirirse, 10 günlük üssel ortalamasının belirlediği 1,0980 üzerinde zarar kes çalıştırarak 21 günlük üssel ortalaması ve %38,2 Fibo düzeltme seviyesinin kesiştiği 1,0800 hedefli kısa pozisyon alınmasını öneriyoruz.
PhillipCapital Menkul Değerler A.Ş.
https://www.phillipcapital.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
ABD Piyasaları:
ABD borsaları, Federal Rezerv’in faiz oranlarını sabit tutması ve
ekonomiyle ilgili ölçülü değerlendirmeleri sonrasında güçlü bir
toparlanma gösterdi. S&P 500 endeksi günün sonunda %1,1
yükselirken, Nasdaq 100 %1,3 artışla günün en çok değer kazanan endekslerinden biri oldu. Dow Jones Endüstri Endeksi ise
%0,9 yükseldi. Büyük teknoloji hisseleri öncülüğünde gerçekleşen yükselişte Nvidia Corp. ve Tesla Inc. dikkat çekti. Boeing
Co., nakit akış tahminlerinin beklentilerden daha iyi olacağını
açıklamasıyla %3’ün üzerinde bir artış gösterdi. Ancak, Fed’in
faiz indirimi konusundaki beklentilerin yavaş yavaş azalması ve
ABD Başkanı Donald Trump’ın yeni gümrük tarifeleri konusundaki politikalarının enflasyon üzerinde baskı yaratabileceği
endişesiyle ABD vadeli endeksleri yeni günde geriledi.
· S&P 500 vadeli işlemleri %0,4 düştü
· Nasdaq 100 vadeli işlemleri %0,6 düştü
· Dow Jones Endüstri Endeksi vadeli işlemleri %0,3 düştü
Fed Başkanı Powell’ın enflasyon baskılarının “geçici” olacağını
söylemesine rağmen, piyasalardaki şüpheler sürüyor. Özellikle,
ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi %4,20 seviyesine düşmesine rağmen, yatırımcılar Fed’in beklenen üç faiz indirimini gerçekleştiremeyebileceğini düşünüyor.
İnfo Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.infoyatirim.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.