Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Anahtar priz ve elektrik aksesuarları üretimi yapmak üzere kurulan Günsan, sektördeki 40 yılı aşkın deneyimiyle büyümeye devam ediyor. 8-14 Nisan tarihleri arasında bayilerine özel bir Güney Afrika seyahati düzenleyen Günsan, bu özel organizasyonla katılımcılara unutulmaz bir deneyim yaşattı.
Seyahat boyunca katılımcılar, iki ayrı destinasyonda eşsiz deneyimler yaşadılar. İlk olarak Sun City'de, dünyaca ünlü Palace of the Lost City'de konaklayan misafirler, ardından 3 gün boyunca Cape Town'da prestijli 15 on Orange Hotel'de ağırlanarak, bölgenin tarihi ve doğal güzelliklerini keşfetme fırsatı buldular. "Söz Sizde" isimli workshopla, iş ortaklarıyla karşılıklı fikir alışverişinde de bulunan Günsan, bayilerine başarı plaketlerini takdim etti.
"Yanımızda olan herkese teşekkürlerimizi sunuyoruz"
Güney Afrika'daki bu 6 günlük yolculuğun, iş ortakları ve bayilerin motivasyonlarını arttırmak ve şirketin iş birlikleri sayesinde sektördeki gücünü pekiştirmek amacıyla titizlikle planlandığını belirten Günsan Elektrik Satış Direktörü Ali Çetindal, "40 yılı aşkın süredir sektördeki yolculuğumuzu başarıyla sürdürüyoruz. Bu uzun yolculukta, değerli bayilerimizin katkıları ve emeği bizim için çok kıymetli. Onları, bu başarıyı birlikte kutlamak ve unutulmaz bir seyahat deneyimi sunmak amacıyla Güney Afrika'ya davet etmek bizim için büyük bir mutluluk kaynağı oldu. Seyahat boyunca, bölgenin zengin kültürel mirasını keşfetme fırsatı bulduk; benzersiz manzaralar eşliğinde unutulmaz anlar deneyimledik. Bizi yalnız bırakmayan ve yanımızda olan herkese teşekkürlerimizi sunuyoruz" dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kaspersky, bireylere ve işletmelere ciddi zararlar veren, Afrika genelinde sınır ötesi suç ağlarını hedef alan INTERPOL liderliğindeki bir kolluk kuvveti operasyonuna tehdit istihbarat verileriyle katkıda bulundu. Afrika kıtasından yedi ülkenin katılımıyla gerçekleştirilen Red Card operasyonu kapsamında, mobil bankacılık, yatırım ve mesajlaşma uygulamaları üzerinden yapılan dolandırıcılıklar gibi siber suçlarla bağlantılı olduğu düşünülen 306 kişi tutuklandı ve 1.842 cihaza el konuldu.
Kasım 2024 ile Şubat 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilen Red Card operasyonu, INTERPOL’ün Afrika Siber Suçlarla Mücadele Ortak Operasyonu (AFJOC) kapsamında yürütüldü. Operasyon, Benin, Fildişi Sahili, Nijerya, Ruanda, Güney Afrika, Togo ve Zambiya’dan kolluk kuvvetlerini bir araya getirdi.
Operasyonun yürütülmesinden önce, INTERPOL ve Kaspersky dâhil olmak üzere özel sektör ortakları tarafından zenginleştirilen bir tehdit istihbaratı veri alışverişi gerçekleştirildi. Kaspersky, kolluk kuvvetleriyle, Afrika ülkelerindeki kullanıcıları hedef alan kötü amaçlı bir Android uygulamasına ait örneklerin analiz sonuçlarını ve bu zararlı yazılımla bağlantılı altyapıya dair verileri paylaştı.
Red Card operasyonuna katılan ekipler tarafından ortaya çıkarılan siber suç vakaları toplamda 5.000’den fazla kişiyi mağdur etti. Operasyonun öne çıkan başlıkları arasında şunlar yer aldı:
Nijerya: Nijerya polisi, çevrim içi kumarhane ve yatırım dolandırıcılığı gibi siber destekli dolandırıcılık faaliyetlerine karıştıkları iddia edilen 130 kişiyi tutukladı. Tutuklananlar arasında 113 yabancı uyruklu kişi bulunuyor. Gelirlerini dijital varlıklara çevirerek izlerini gizlemeye çalışan şüphelilerin, bu yasa dışı planları olabildiğince çok dilde yürütebilmek için farklı ülkelerden işe alındıkları belirlendi.
• Zambiya: Kolluk kuvvetleri, mağdurların telefonlarını hackleyen bir suç çetesine mensup olduğu düşünülen 14 kişiyi gözaltına aldı. Dolandırıcılık yöntemi, içinde kötü amaçlı bir bağlantı bulunan bir mesajın gönderilmesine dayanıyordu. Mağdur bağlantıya tıkladığında, cihaza zararlı yazılım yükleniyor ve bu yazılım sayesinde bilgisayar korsanları mesajlaşma hesabı ve nihayetinde telefon üzerinde kontrol sağlıyordu. Bu durum, bankacılık uygulamalarına erişim elde etmelerine olanak tanıyordu. Ayrıca saldırganlar, mağdurun mesajlaşma uygulamaları üzerinden zararlı bağlantıyı sohbetler ve gruplar aracılığıyla yayarak dolandırıcılığı genişletiyordu.
Rwanda: Ruanda’da yetkililer, yalnızca 2024 yılı içinde mağdurlardan 305.000 ABD dolarından fazla dolandırıcılık yaptığı belirlenen bir suç ağının 45 üyesini tutukladı. Bu kişilerin kullandığı yöntemler arasında, telekomünikasyon şirketi çalışanı gibi davranmak ve sahte “büyük ikramiye” kazançları iddiasıyla hassas bilgilere ulaşarak mağdurların mobil bankacılık hesaplarına erişim sağlamak yer alıyordu. Bir diğer yaygın yöntem ise, yaralanmış bir aile üyesi gibi davranarak hastane masrafları için yakınlardan maddi yardım istemekti.
• Güney Afrika: Yerel yetkililer, gelişmiş bir SIM kutusu (SIM box) dolandırıcılığı şemasıyla bağlantılı 40 kişiyi tutukladı; operasyonda 1.000’den fazla SIM kart ile birlikte 53 masaüstü bilgisayar ve kule tipi cihaz ele geçirildi. Uluslararası aramaları yerel arama gibi yönlendiren bu sistem, suçlular tarafından genellikle büyük çaplı SMS oltalama (phishing) saldırıları gerçekleştirmek için kullanılıyor.
INTERPOL Siber Suçlar Direktörlüğü Direktörü Neal Jetton şunları söyledi: “Red Card Operasyonu’nun başarısı, sınır tanımayan ve bireyler ile topluluklar üzerinde yıkıcı etkiler yaratabilen siber suçlarla mücadelede uluslararası iş birliğinin gücünü açıkça ortaya koyuyor. Ele geçirilen önemli miktarda varlık ve cihaza ek olarak, kilit şüphelilerin tutuklanması, siber suçlulara yönelik güçlü bir mesaj niteliğinde: Bu faaliyetler cezasız kalmayacak.”
Kaspersky Global Kamu İlişkileri Başkan Yardımcısı Yuliya Shlychkova, “Kaspersky, INTERPOL tarafından yürütülen bu iş birliğine katkı sağlamaktan gurur duymaktadır. Afrika’daki gelişen tehdit manzarası, bölgedeki siber güvenlik zorluklarıyla başa çıkabilmek için kamu ve özel sektör organizasyonlarının çok paydaşlı bir diyalog ve ortak çabalarla hareket etmesini gerektiriyor. Red Card operasyonu, bu tür bir iş birliğine örnek teşkil eden önemli bir vakadır ve özel şirketlerin uzmanlığı ile kolluk kuvvetlerinin geniş soruşturma kapasitesinin nasıl daha dirençli bir siber ortam yaratabileceğini gösteriyor,” diyor
Kaspersky ve INTERPOL, Afrika bölgesindeki siber suçlarla mücadeleye yönelik birçok ortak operasyona imza attı. Kaspersky, INTERPOL’ün Afrika Siber Dalga (Africa Cyber Surge) operasyonlarının iki edisyonuna da destek verdi. Son olarak, Kaspersky, INTERPOL'ün AFRIPOL ile yürüttüğü ortak eyleme de katkı sağladı. AFRIPOL, geçen yıl, Afrika genelinde daha güvenli bir siber ortam yaratmaya yönelik Kaspersky ile iş birliği yaparak şirketin resmi ortağı olmuştur. Bu ortaklık, Kaspersky'nin bölgedeki yerel siber tehditler ve siber suç trendleri hakkında sağladığı kapsamlı verilerin paylaşılmasına odaklanıyor.
Kaspersky hakkında
Kaspersky, 1997 yılında kurulmuş küresel bir siber güvenlik ve dijital gizlilik şirketidir. Bugüne kadar dünya genelinde bir milyardan fazla cihazı yeni nesil siber tehditlere ve hedefli saldırılara karşı koruyan Kaspersky, derin tehdit istihbaratı ve güvenlik uzmanlığını sürekli olarak yenilikçi çözümler ve hizmetlere dönüştürerek bireyleri, işletmeleri, kritik altyapıları ve hükümetleri korumaya devam etmektedir. Şirketin kapsamlı güvenlik portföyü; kişisel cihazlar için dijital yaşam koruması, şirketlere özel güvenlik ürün ve hizmetleri ile gelişmiş ve sürekli evrilen dijital tehditlerle mücadeleye yönelik Cyber Immune çözümlerini içermektedir. Kaspersky, dünya genelinde milyonlarca bireyin ve 200.000'den fazla kurumsal müşterinin en değerli varlıklarını korumasına yardımcı olmaktadır. Daha fazla bilgi için: www.kaspersky.com
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Huawei, akıllı saat ekosistemine entegre ettiği devrim niteliğindeki TruSense sağlık platformu ve yeni Dağıtık Süper-Algılama Modülü ile giyilebilir teknolojilerde çıtayı yeniden belirliyor. Şirketin Ar-Ge yatırımları sayesinde geliştirilen bu sistem, kullanıcıların sağlığını sadece izlemekle kalmıyor; erken risk tespiti ve kişiye özel önerilerle proaktif bir sağlık deneyimi sunuyor.
TruSense, bilek temelli sensörleri parmak ucu tabanlı ölçümlerle birleştirerek; dolaşım, solunum, sinir, endokrin, üreme ve kas sistemlerine ait 60’tan fazla biyolojik göstergeyi yüksek doğrulukla takip ediyor.
Büyümeyi Sürdüren Lider Marka
IDC verilerine göre Huawei, küresel bileğe takılan giyilebilir segmentinde en hızlı büyüyen marka olurken, Çin akıllı saat pazarında üst üste altı yıldır lider konumda bulunuyor. 2024 yılında 23,3?milyar ABD doları Ar-Ge harcaması gerçekleştiren şirket, sensör inovasyonlarını hızla ticarileştiren “Önce Araştırma” stratejisini sürdürüyor.
Huawei, Avrupa Birliği Tıbbi Cihaz Yönetmeliği kapsamında onaylı kan basıncı izlemesi sunan ilk markalardan biri olarak klinik geçerliliğini kanıtlıyor. Tüm biyometrik veriler cihaz içinde uçtan uca şifreleniyor, bulut aktarımı yalnızca kullanıcının açık onayıyla gerçekleşiyor; böylece mahremiyet tam kontrol altında tutuluyor. HarmonyOS tabanlı platform; üniversiteler, hastaneler ve start-uplar için veri-güvenli API’ler sunarak dijital sağlık çözümlerinin ölçeklenmesine imkân tanıyor.
Parmak Ucu + Bilek: Çifte Hassasiyet
Parmak ucundaki yoğun sinir ve damar ağı sayesinde, optik sensörlerin karşılaştığı ter, hareket ve cilt tonu gibi parazitler en aza indiriliyor. Böylece kan basıncı, SpO² ve kalp ritim değişkenliği (HRV) gibi kritik veriler tıbbi seviye hassasiyetle ölçülüyor.
Health Glance ile 1 Dakikada 10+ Kontrol
Yeni Health Glance özelliği, yalnızca 60 saniyede ondan fazla kritik sağlık parametresini tarayarak, kullanıcıları olası riskler konusunda anında bilgilendiriyor. Bu tarama, kadın sağlığına yönelik yumurtalık fonksiyonu değerlendirmesi gibi yenilikçi ölçümleri de içeriyor.
Huawei’den Geleceğin Sağlık Ekosistemi
Huawei’nin akıllı saat portföyü; uyku analizi, duygu durumu takibi, solunum sağlığı taraması ve gerçek zamanlı stres ölçümü gibi kapsamlı özellikleri, HarmonyOS destekli açık araştırma ekosistemiyle genişletiyor. Böylece sağlık profesyonelleri ve araştırma kuruluşları, sensör verilerini güvenli bir şekilde kullanarak yeni dijital sağlık çözümleri geliştirebiliyor.
Yakında Türkiye’de
Huawei, bu öncü teknolojileri Mayıs ayı ortasında tanıtacağı Watch 5 serisi ile sunmaya hazırlanıyor. Yeni nesil amiral gemisi akıllı saat, TruSense altyapısı ve Süper-Algılama Modülü’nün tüm avantajlarını bileğinizde buluşturacak.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
OPPO, teknoloji dünyasının geniş katılım sağladığı Google Cloud Next 2025 etkinliğinde Agentic AI girişimini tanıttı. Google Cloud ile iş birliği içinde geliştirilen ve etkinlikte ilk kez tanıtılan güçlü yapay zeka aracı AI Search ziyaretçilerden büyük ilgi gördü.
Yapay zeka deneyimlerinde liderlik hedefiyle öne çıkan ve bu doğrultuda birçok stratejik iş birliğine imza atan OPPO, teknoloji dünyasının önde gelen firmalarının geniş katılım sağladığı Google Cloud Next 2025 etkinliğinde Agentic AI vizyonunu tanıttı. Agentic AI, kullanıcının ihtiyaçlarını yalnızca yanıtlamakla kalmayıp, proaktif şekilde öngörebilen ve kendi başına görevler üstlenebilen yeni nesil bir yapay zeka yaklaşımını ifade ediyor.
OPPO’nun yeni nesil yapay zeka girişimini destekleyen, Google Cloud iş birliğiyle geliştirilen ve etkinlikte ilk kez ziyaretçilere sunulan AI Search özelliği, kullanıcıların doğal dilde sorduğu sorular üzerinden çok modlu ve karmaşık doküman içeriklerini hızlı ve verimli biçimde arayıp bulmalarını sağlıyor.
OPPO’dan geleceğe yön veren akıllı ve kişiselleştirilmiş yapay zeka çözümleri
OPPO, Agentic AI deneyiminin bir sonraki evresini keşfetmeye yönelik çalışmalarına devam ediyor. OPPO'nun geliştirmekte olduğu yeni Kullanıcı Bilgi Sistemi (User Knowledge System), mobil cihazlarda yaşanan bilgi parçalanması sorununa çözüm getirmeyi amaçlıyor. Bu sistem kullanıcıların aktiviteleri, ilgi alanları, verileri ve anılarını öğrenip uyum sağlayarak son derece kişiselleştirilmiş yapay zeka deneyimleri sunmayı hedefliyor. Bu gelişmeler, yapay zeka destekli işletim sistemlerine doğru evrim sürecine önemli katkılar sağlıyor.
OPPO, bu yılın başlarında Google Cloud’un Confidential Computing teknolojisini kullanan AI Private Computing Cloud (PCC) çözümünü duyurarak yapay zeka güvenliği alanında önemli bir adım attı. PCC, tüm AI işlemlerinin uçtan uca şifreli ve izole bir sistem içinde gerçekleşmesini sağlayarak maksimum veri güvenliği sunuyor.
Yüksek teknolojiye dayalı inovasyon ve kullanıcı deneyimini iyileştirme konusundaki kararlılığıyla OPPO, Google Cloud gibi stratejik iş ortaklarıyla birlikte çalışarak yapay zeka teknolojisinin gelişimini ve benimsenmesini hızlandırıyor. 2025 yılı sonuna kadar OPPO, dünya genelinde yaklaşık 100 milyon kullanıcıya OPPO AI teknolojisinin dönüştürücü potansiyelini sunmayı hedefliyor.
OPPO Araştırma Enstitüsü Başkanı Jason Liao konuyla ilgili yaptığı açıklamada “OPPO olarak her zaman kullanıcı odaklı bir yaklaşım benimsiyoruz. Hedefimiz ise yapay zekâ alanında yeniliklere öncülük ederek kullanıcılarımıza en üstün deneyimi sunmak. Google Cloud gibi güçlü iş ortaklarımızla iş birliği içinde, yapay zekâ alanındaki çalışmalarımızı sürekli geliştiriyor ve Agentic AI yeteneklerini OPPO ekosistemine entegre ederek kullanıcılarımızın hizmetine sunmayı amaçlıyoruz” ifadesini kullandı.
OPPO Hakkında
Küresel bir akıllı cihaz markası olan OPPO; 2008 yılında piyasaya sunduğu ilk cep telefonu ‘Smiley Face’ lansmanından bugüne estetik, memnuniyet ve inovatif teknolojinin oluşturduğu sinerjinin peşinde koşuyor. Bugün Find ve Reno serilerinin öncülük ettiği geniş bir akıllı cihaz yelpazesi sunan OPPO, cihazların ötesinde kullanıcılarına ColorOS işletim sistemi ve OPPO Cloud ve OPPO+ gibi internet hizmetleri de sunuyor. Yaklaşık 60'tan fazla ülke ve bölgede varlığını gösteren OPPO, 40 binden fazla çalışanıyla dünyanın dört bir yanındaki müşterileri için daha iyi bir yaşam yaratmayı hedefliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sabancı Üniversitesi Tümleştirilmiş Üretim Teknolojileri Araştırma ve
Uygulama Merkezi (SU-IMC) tarafından yürütülen DiMAP - Doğrudan Dijital Üretim Platformu Projesi kapsamında hayata geçirilen Tech Challenge programının finalist sunumları
21-22 Nisan 2025 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleşti.
Akıllı Üretim ve Dijital Dönüşüm (SManDiT) ve Sürdürülebilir İnovasyon ve Döngüsel Sanayi (SINaCI) kategorilerinde finale kalan 22 girişimci firma, yoğun katılımla geçen iki gün boyunca projelerini jüri üyelerine sundular. Aynı zamanda yatırımcılar ve sektör temsilcileriyle doğrudan temas kurarak projelerini tanıtma, iş birliği fırsatlarını değerlendirme ve networking yapma fırsatı elde ettiler.
Finalist sunumlarının ardndan gerçekleşen jüri değerlendirmeleri sonucunda; Akıllı Üretim ve Dijital Dönüşüm (SManDiT) kategorisinde Yapar3D, Sürdürülebilir İnovasyon ve Döngüsel Sanayi (SINaCI) kategorisinde ise Alloy Additive birinciliğe layık görüldü. Başarı sertifikalarını ve ödüllerini Sabancı Üniversitesi Tümleştirilmiş Üretim Teknolojileri Araştırma ve Uygulama Merkezi (SU-IMC) direktörü Devrim Özaydın tarafından takdim edilen başarılı girişimciler etkinlik boyunca yatırımcılar, teknoloji liderleri, kurumsal firma yöneticileri ile bir araya gelerek güçlü bir etkileşim ortamı oluşturma fırsatı elde ettiler.
Birbirinden değerli konuk konuşmacıların sektörel bilgi ve deneyimlerini paylaştıkları bu iki gün boyunca, katılımcılar güncel teknolojiler, yenilikçi iş modelleri ve sürdürülebilir üretim yaklaşımları hakkında ilham verici bilgiler edinme fırsatı buldular. DiMAP Tech Challenge programı sayesinde, her iki kategoride de ilk üçe giren girişimciler ve sunum yapan tüm finalistler, küresel pazarlara açılma, yatırımcı desteği alma ve sektörün önde gelen aktörleriyle iş birliği yapma olanaklarına sahip olacaklar.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin lider elektrik dağıtım, perakende satış şirketi ve müşteri çözümleri şirketi olan Enerjisa Enerji, kullanıcı deneyimini sektörüne liderlik edecek yenilikçi çözümlerle geliştirmeye devam ediyor. Enerjisa, müşterilerinin işlemlerini 7/24 ev konforunda gerçekleştirebildiği mobil uygulamasının yeni eklentisi Mobil Cüzdan ile sektöründe bir ilke imza atıyor.
Mobil Cüzdan, Enerjisa müşterilerine yalnızca faturalarını ödeme kolaylığı değil, aynı zamanda avantajlarla dolu bir alışveriş deneyimi de sunuyor. Enerjisa Mobil kullanıcılarına yeni deneyimler sunmayı amaçlayan Enerjisa, abonelik işlemlerinden elektrik faturası ödemeye, randevu almaktan başvuruya kadar tüm işlemleri kolayca tamamlama imkânı sunan Enerjisa Mobil Uygulamasına eklenen Mobil Cüzdan fonksiyonuyla kullanıcılarına alışverişin kazançlı ve keyifli dünyasını da açıyor.
Kendi sektöründeki ilk ve tek para puan sistemi
Mobil Cüzdan ile müşteriler, cüzdanlarına yükledikleri bakiye ile elektrik faturalarını saniyeler içerisinde ödüyor ve aynı zamanda anlaşmalı mağazalarda yaptıkları fiziksel alışverişlerden de anında iade sistemi sayesinde Enerjisa Para Puan kazanabiliyor. Bu yenilikçi para puan sisteminde 1 puan, 1 Türk Lirasına çevriliyor. Kazanılan puanlar, elektrik faturalarında veya anlaşmalı mağazalardaki alışverişlerde kullanılabiliyor. Kolayca yapılabilen bu işlemler, kullanıcılar için maksimum zaman tasarrufu sağlarken, pratik ve kazançlı bir alışveriş deneyimi yaşatıyor. Tüm Enerjisa Mobil kullanıcıları, Cüzdan ikonuna tıklayarak birkaç adımda kolayca hesap oluşturabilir ve bu avantajlı dünyaya katılabilir.
Deneyimde mükemmelliği hedefleyen dijital hizmetler
Kullanıcı deneyimini iyileştirirken müşteri memnuniyetini en üst seviyeye taşımayı hedeflediklerini vurgulayan Enerjisa Perakende Satış Şirketleri Genel Müdürü Ersin Esentürk, "Teknoloji ve insan odaklı yaklaşımımızla, müşterilerimizin hayatını kolaylaştıran çözümler üretmeye devam ediyoruz. Enerjisa Mobil uygulaması ile müşterilerimiz, ödeme, abonelik ve tahliye işlemlerinden, elektrik tüketimlerinin takibine kadar tüm süreçlerini evlerinin konforunda kolayca tamamlayabiliyor. Enerjisa Mobil'e eklediğimiz, sektörümüzde bir ilk olan Mobil Cüzdan fonksiyonu, kullanıcılarımıza yalnızca elektrik faturalarını ödeme kolaylığı değil, aynı zamanda kazançlı bir alışveriş deneyimi sunuyor. Anında iade sistemiyle desteklediğimiz bu yenilikçi özellik sayesinde müşterilerimiz, kazandıkları Para Puan ile hem tasarruf sağlıyor hem de sektörümüzde sınırları yeniden tanımlayan bir deneyim yaşıyor. Enerjisa olarak, dijitalleşen hizmetlerimizle kullanıcı deneyimini iyileştirirken, herkes için daha iyi bir gelecek inşa etme kararlılığımızı sürdürüyoruz." dedi.
Enerjisa Mobil uygulaması, tüm uygulama mağazalarından ücretsiz olarak indirilebiliyor.
Enerjisa Mobil Cüzdan ile sunulan ödeme ve elektronik para hizmetleri Moka United Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşu A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. Enerjisa Müşteri Çözümleri A.Ş. Temsilci Kodu: 8253403160
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bakırcı Group ve BASF Coatings sektördeki verimliliklerini artırmak ve boya uygulama süreçlerinde, üretici standartlarında sürdürülebilir hizmet kalitesi sağlamak amacıyla bir araya geldi. İmzalanan anlaşma kapsamında Bakırcı Group bünyesindeki Bakırcı Boya ve Yüzey Çözümleri A.Ş., Glasurit, Baslac ve Norbin markalarının Türkiye Distribütörü oldu.
Bu güçlü iş birliği ile BASF'nin dünya çapındaki kalite, inovasyon ve sürdürülebilirlik konusundaki öncülüğü, uluslararası mobilite grubu Bakırcı Group'un otomotiv satış sonrası hizmetlerindeki derin tecrübesi, güçlü ağı, ileri teknolojili müşteri deneyimi ve Garagineering altyapısı ile birleşerek, sektörde verimliliği artırırken, boyanın ötesinde değer yaratma yolculuğunu daha da güçlendirerek sürdürmeyi hedefliyor.
BASF Coatings'in Glasurit, Baslac ve Norbin markaları, üstün renk doğruluğu, çevre dostu formülleri ve OEM onaylı sistemleriyle global çapta tercih edilen markalar arasında yer alıyor. Bakırcı Group'un bu markaların Türkiye'deki dağıtımını üstlenmesiyle birlikte; teknik destek, eğitim, dijital çözümler ve iş geliştirme gibi birçok alanda değer yaratan çalışmalar hayata geçirilecek.
"Sürdürülebilir büyümemize önemli katkı sağlayacak"
Bu iş birliği anlaşmasıyla sürdürülebilir büyümelerine önemli bir katkı sağladıklarını ifade eden Bakırcı Group Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Bakırcı, törende yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "BASF gibi global bir oyuncu ile güçlerimizi birleştirmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Bu ortaklık; boya sektöründe rekabetçi, üretici standartlarında sürdürülebilir hizmetler sunma vizyonumuzu daha da ileriye taşıyacak. Uzun vadeli bir stratejik ortaklık planlayarak eğitim, teknik destek, dijitalleşme çözümleri ve iş geliştirme projeleri gibi alanlarda iş ortaklarımıza değer katan çalışmalar gerçekleştireceğiz."
"Türkiye BASF Coatings için önemli bir pazar"
BASF Coatings adına konuşan Orta Doğu, Türkiye ve Orta Asya Bölge Direktörü Marco Hoepker ise Türkiye'nin kendileri için stratejik öneme sahip bir pazar olduğunu ifade ederek sözlerine şöyle devam etti; "Bakırcı Group ile kurduğumuz bu yeni ortaklıktan heyecan duyuyoruz. Başlattığımız iş birliği sayesinde, markalarımızın Türkiye'deki pazar payını artıracak ve müşterilerimize daha güçlü çözümler sunacağız."
İmza töreni; Bakırcı Group Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Bakırcı, CEO'su Mehmet Karakoç, Yönetim Kurulu Üyesi Kuzey Karakoç, Yönetim Kurulu Üyesi Umut Emirler, Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Uyan, Kıdemli Danışman Mübin Karpuzcu BASF Coatings'ten Orta Doğu, Türkiye ve Orta Asya Bölge Direktörü Marco Hoepker, Orta Doğu, Türkiye ve Orta Asya Premium Segment Satış Yöneticisi Arman Yeşilkaya ve Orta Doğu, Türkiye ve Orta Asya Fiyat Performans Segmenti Satış Yöneticisi Umut Hıra'nın katılımlarıyla gerçekleşti
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Tüm imalat ve hizmet sektörlerinin yanı sıra tarım sektörünün de yürüttüğü sistemleri de geliştirip kuran makine sektörü dijital ve yeşil dönüşüm odağında büyüme yolculuğunu sürdürüyor. Geçtiğimiz yılı 28,3 milyar dolarlık ihracatla tamamlayan sektör yenilikçi çözümleriyle yeni pazarlara odaklanarak ihracatını artırmayı hedefliyor. Türk makina imalatı sektörünün, diğer yan sektörler ile beraber ilerlemesine ve kalkınmasına katkıda bulunma amacıyla çalışmalarını sürdüren sektörün küresel rekabette güçlenmesinde etkin rol oynayan Türkiye Makine Federasyonu (MAKFED) ise, 31 yıldır imalat sanayinin tüm bileşenlerini bir araya getiren Avrasya Bölgesi'nin lider Otomasyon ve Makine Teknolojileri Fuarı WIN EURASIA'da makine sektörünün yeni pazarlara odaklanmasına katkı sunuyor.
Teknoloji arenası sunan fuar
60 milyar dolar imalata karşın 80 milyar doları aşan hacmi ile Türkiye'nin önemli bir makine pazarı konumunda olduğunu ve bu yıl da WIN EURASIA ile alternatif pazarlara odaklanacaklarını belirten Türkiye Makine Federasyonu (MAKFED) Genel Sekreteri Zühtü Bakır, WIN EURASIA'nın sektör için taşıdığı önemi şu sözlerle vurguladı: "WIN EURASIA, merkezinde makine imalat sistemleri olmak üzere ülkemizin adeta bir teknoloji arenasına dönüşmesini sağlayan en önemli buluşma noktalarından biri haline geldi. Burada, en ileri seviyedeki teknolojileri ve trendleri görebiliyor, deneyimleyebiliyoruz. Günümüzde tüm imalat sistemlerinde insansız çözümler arayışı ön planda ve bu süreci 'ileri otomasyon' olarak tanımlamak daha doğru olur. Endüstri 4.0 kavramı sahada yerini bulmaya başlarken, firmaların rekabetçi kalabilmesi için bu dönüşüme kayıtsız kalma şansı yok. MAKFED çatısı altındaki makine imalatçıları ile teknoloji ve girdi sağlayıcı firmalar için WIN EURASIA, her yıl daha da artan bir ilgiyle sektörün en önemli buluşma noktalarından biri olmaya devam ediyor."
Küresel iş birlikleri ile kapsamlı fuar deneyimi
İmalat sanayinin tüm bileşenlerini tek bir çatı altında toplayarak sektöre kapsamlı bir deneyim sunan WIN EURASIA, küresel iş birliklerine ve sektörel dönüşüme yön vermeye devam ediyor. Fuarın sunduğu fırsatlara değinen Hannover Fairs Turkey WIN EURASIA Proje Yöneticisi Sena Mengül, "31 yıldır yenilik ve verimliliğin merkezi olan WIN EURASIA, uluslararası ziyaretçileriyle küresel iş birliklerine kapı aralarken, katılımcı firmalara yeni pazarlara açılma ve rekabet avantajı elde etme imkânı sunuyor. Üretim sektörünün geleceğini şekillendiren en önemli platformlardan biri olarak, en yeni teknolojileri endüstri profesyonelleriyle buluşturuyor ve otomasyon, dijitalleşme ile sürdürülebilirlik alanlarında güçlü iş birliklerinin önünü açıyoruz. Bu dönüşüm sürecinde makine sektörü de kritik bir rol üstleniyor. Türkiye hem 60 milyar doları aşan hacmi hem de her geçen gün ihracatını artıran yapısıyla önemli bir makine pazarı konumunda. Dijital dönüşüm odağında üretimlerini gerçekleştiren makine sektörünün fuarda sergileyeceği yenilikçi çözümler de, sektörün gelişimi ve yeni pazarlara açılması açısından büyük önem taşıyor" dedi.
Teknoloji odaklı ürün ve çözümler fuarda yerini alacak
2024 yılında 19 ülkeden 750 katılımcı ve 41.554 ziyaretçiyi ağırlayarak büyük bir başarıya imza atan WIN EURASIA'nın 31. edisyonuna bu yıl daha da yoğun bir katılım bekleniyor. 2025 yılında da teknoloji odaklı ürün ve çözümleri sektör temsilcileriyle buluşturmaya hazırlanan fuar, genişleyen ürün gruplarıyla otomasyona geçiş ve sektörel gelişime yönelik kapsamlı bir vizyon sunacak. Fuarda, Elektrik, Elektronik ve Enerji Otomasyonu, Endüstriyel ve Fabrika Otomasyonu, Robotik Otomasyon ve Dijital Fabrika Teknolojileri, Makine Otomasyonu ve Teknolojileri, Kaynak ve Robotik Kaynak Teknolojileri gibi üretim süreçlerinin temel bileşenleri sergilenecek. Bunun yanı sıra, geleceğin üretim teknolojilerine odaklanan özel alanlar da fuar kapsamında yer alacak. 5G Arena, Kaynak Uygulama Özel Alanı ve Endüstriyel Yapay Zeka gibi özel alanlar, sektördeki en yeni gelişmeleri tanıtacak. Ayrıca, Hidrojen ve Yakıt Hücreleri Özel Alanı, enerji dönüşümüne yönelik yenilikleri ön plana çıkararak sürdürülebilir çözümleri sektörle buluşturacak
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.