Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Endüstriyel üretim, her ekonominin lokomotifidir. İstihdam yaratır, refahı güvence altına alır ve ticaret yoluyla büyümeyi sağlar. Endüstriyel üreticiler bu yılki Hannover Messe için tekrar bir araya geldiklerinde, hepsinin yüzleşmeye devam ettiği büyük bir zorluk olacak: iklim değişikliğine yanıt vermek için fabrikalar sürdürülebilir olmalı ve kaynakları korumalıdır. Bosch, önde gelen fabrika donanım sağlayıcılarından biridir. Fabrika otomasyonu, hidrojen ekonomisi, dijitalleşme ve yapay zekaya (AI) yönelik geniş çözüm portföyü, sanayi şirketlerinin yeşil bir dönüşüm gerçekleştirmesine yardımcı oluyor.
Bosch sanayi teknolojileri talep görüyor: 2023 yılında, teknoloji ve servis tedarikçisi jeopolitik gerilimler, ekonomik gerileme ve faiz oranı etkileri ile nitelendirilen değişken bir pazar ortamında kendini korumayı başardı. Sanayi teknolojileri satışları 7,4 milyar Euro’ya yükseldi. Bu, yüzde 6,8'lik veya döviz kuru etkilerinden arındırıldıktan sonra yüzde 10,2'lik bir artışa denk geliyor. Bu büyümenin ana etkenleri Bosch'un HydraForce ve Elmo Motion Control şirketlerini satın alması oldu. Bosch Grubu’nun Sanayi Teknolojileri faaliyet alanının yanı sıra dijital iş ve servisler alanından sorumlu yönetim kurulu üyesi Tanja Rueckert, “Sanayi teknolojileri ile uzun vadeli bir büyüme stratejisi izliyoruz. Pazardaki konumumuzu güçlendirmek, bölgesel tedarik zincirlerini genişletmek ve sanayi teknolojileri satışlarımızı 2028 yılına kadar 10 milyar Euro’ya çıkarmak istiyoruz.” dedi.
Bosch, Hannover Messe 2024'te otomasyon, dijitalleşme ve hidrojen alanlarında teknoloji ve çözümler sunacak. Rueckert, “Yapay zeka ve dijitalleşme uygulamalarını erken benimseyen bir sektör olarak endüstriyel teknoloji, neredeyse başka hiçbir sektöre benzemiyor. Yazılım ve bağlanabilirlik üretimde verimliliği, kaliteyi ve sürdürülebilirliği artırmaya yardımcı oluyor. Yaşam standardımızı ve refahımızı güvence altına alabilmemizin tek yolu güçlü bir sanayi sektörüdür.” dedi.
Üretken Yapay Zeka: süreçleri iyileştirir, kaliteyi artırır
Bosch, üretimde, üretim yönetimini, izlemeyi ve kontrolü daha da iyileştirmek için üretken yapay zekayı kullanmak istiyor. Şirket, Almanya'daki iki Bosch tesisinde, optik denetim için yapay zeka çözümleri geliştirmek ve ölçeklendirmek ve mevcut yapay zeka modellerini optimize etmek amacıyla üretken yapay zekanın sentetik görüntüler oluşturduğu ilk projeleri başlattı. Bosch, bunun yapay zeka uygulamalarının planlanması, başlatılması ve artırılması için gereken süreyi mevcut altı ila on iki aydan sadece birkaç haftaya indirmesini bekliyor. Bosch araştırmacıları tarafından geliştirilen bu sentetik veri üretme servisi, başarılı bir pilot uygulamanın ardından tüm Bosch lokasyonlarına sunulacak.
ctrlX AUTOMATION: otomasyon araç seti
Bosch Rexroth tarafından geliştirilen fabrika otomasyonuna yönelik ctrlX AUTOMATION sistemi donanım, yazılım ve uygulamalardan oluşuyor. Komple otomasyon çözümleri için tüm yapı taşlarını sağlayan ve bileşen ve mühendislik maliyetlerini yüzde 30 ila 50 oranında azaltan açık bir platformdur. Platformun toplu olarak ctrlX World olarak bilinen iş ortakları topluluğu, donanım ve özellikle uygulamalarla çözüm yelpazesini sürekli olarak genişletiyor. Şimdiye kadar 100 iş ortağı güçlü yönlerini ve çözümlerini ortaya koydu. Beş yıl önceki lansmanından bu yana müşteri sayısı yaklaşık 1.500'e yükseldi. Bu alandaki satışlar 2023 yılında yüzde 30 arttı.
Batarya üretimi: otonom ekipmanlar için bileşenler
İster elektromobilite, ister tüketici elektroniği, ister bina teknolojisi olsun, enerji depolamaya olan talep her zamankinden daha fazla. Bosch Rexroth, batarya üretimi için tamamen açık ctrlX AUTOMATION sistemine ek olarak lineer, birleştirme ve aktarma teknolojisine sahip bireysel bileşenler, sistem çözümleri ve alt sistemler içeren kapsamlı bir portföy sunuyor. Batarya üretiminde hız ve hassasiyet de önem arz ediyor. Bosch Rexroth, hücrelerin ve paketlerin taşınmasının yanı sıra birleştirme ve dağıtma gibi tipik uygulamalar için hızlı bir şekilde kullanılabilen lineer robotlar geliştirdi. Bu robotlar, modül ve paket montajı ve demontajındaki süreçleri optimize ediyor.
Batarya geri dönüşümü: bataryaların derin deşarjı için otomasyon çözümü
Yollarda sessiz ve düşük emisyonla seyreden elektrikli otomobillerin sayısı her geçen gün artıyor. Bu araçların bataryaları, lityum ve nikel gibi nadir ve değerli hammaddeler içeriyor ve bunların geri kazanımı ekonomik ve ekolojik açıdan mantıklı. Bosch Rexroth'un kullanılmış araç bataryalarının teşhis edilmesi, boşaltılması ve sökülmesine yönelik araç seti çözümü, hammaddelerin geri kazanılmasına yönelik asıl sürecin öncesindeki bu işlem adımlarının otomasyonunu sağlıyor. Bu da akülerin endüstriyel ölçekte geri dönüştürülmesini mümkün kılıyor ve esnek ölçeklendirme imkanı sunuyor.
Yığın ve akıllı elektroliz modülü: H2 elektrolizör teknolojisi
Bosch, yalnızca hidrojen kullanmayı değil, aynı zamanda üretimi için akıllı teknoloji sağlamayı da planlıyor. Bu amaçla şirket, bir elektrolizörün merkezi elemanı olan bir elektroliz yığını geliştirdi. Yığın, suyu oksijen ve hidrojene ayırmak için elektrik kullanan 100'den fazla elektroliz hücresinden oluşuyor. 1.25 megavatlık bir çıkış için tasarlanmıştır. Bu, saatte 23 kilogram hidrojen üretimine eşdeğerdir. Bosch elektroliz yığını, 1 megavat ve üzeri üretim yapan küçük ölçekli tesislerden büyük, gigavat ölçekli tesislere kadar kullanıma uygundur. Yığının 2025 yılında pazara sunulmaya hazır hale gelmesi bekleniyor. Buna ek olarak Bosch, elektrolizör yığınını bir kontrol ünitesi, güç elektroniği ve çeşitli sensörlerle birleştirerek bir akıllı elektroliz modülü oluşturmayı planlıyor.
Üretim ve test teknolojisi: yakıt hücreleri nasıl yapılır
Şirketin özel amaçlı makine birimi olan Bosch Üretim Çözümleri (BMG), ayrı bileşenlerden komple sistemlere kadar yakıt hücresi üretimi için gelişmiş üretim ekipmanı ve test teknolojisi sağlıyor. Toplamda, gerekli üretim ekipmanlarının yüzde 50'den fazlası Bosch'un kendisinden geliyor. Yığınları ve sistemleri test ederken, PEM yakıt hücrelerinin test edildiği hat sonu fonksiyonel testi için doğal koşullar simüle edilir. Burada gaz bileşimi, sıcaklık, basınç ve nem, gerçek araçtaki ile aynıdır. Test tezgahları verimli bir şekilde çalışıyor: kullanılan hidrojenin yüzde 50'si yeni test süreçleri için geri kazanılıyor.
Proton değişim membranı (PEM) elektroliz yığınlarına yönelik bir test tezgahı, ilk kez Hannover Messe'de sunulacak. Bu tip test tezgahı hem geliştirme hem de hat sonu işlevsel testler için yükseltilebilir ve 50 kW ile 3 MW arasındaki boyut sınıflarında mevcuttur.
eSEA su altı aktüatörü: açık deniz tesislerinin elektrifikasyonu
Gelecekte hidrojen genellikle uzak bölgelerde (çölde veya denizde) ve dolayısıyla daha sonra kullanılacağı yerden uzakta üretilecek. Yeşil hidrojen ve CO2'nin yakalanması ve depolanmasında gereken açık deniz tesislerinin işletilmesini ekonomik hale getirmek için, tesis teknolojilerinin satın alınması ve işletilmesi bugüne kadar olduğundan önemli ölçüde daha ucuz olmalıdır. Bosch Rexroth, 4.000 metreye kadar derinliklerdeki su altı proses tesislerinde vanaları kontrol etmek için elektrikli bir çözüm geliştirdi. Bu çözüm artık hidrolik tahrikli aktüatörlerle çalıştırılan vanalara sahip olmadığından, su üzerindeki hidrolik güç ünitelerine bağlanmak için kilometrelerce hidrolik hat ihtiyacını ortadan kaldırıyor.
Hidrojen dolum istasyonları: hidrojenin sıkıştırılması için tahrik çözümleri
Hidrojen dolum istasyonları, mobilite sektörünün karbondan arındırılmasında önemli bir rol oynuyor. Önümüzdeki altı yıl içerisinde, dünya genelinde birkaç bin hidrojen dolum istasyonunun faaliyete geçmesi planlanıyor. Bosch Rexroth, iş ortaklarıyla birlikte hidrojenin sıkıştırılması için 10 ila 280 kW güç aralığında servo-hidrolik kompresör tahrikleri için ölçeklenebilir çözümler geliştirdi. Araçlara hızlı ve basit bir şekilde hidrojen yakıt ikmali yapabilmek için gazın 900 bar'a kadar sıkıştırılması gerekiyor. Hidrojen dolum istasyonlarının ticari işletimi için ABD'de lider bir şirket olan FirstElement Fuel ile ortaklaşa yeni bir elektrohidrolik tahrikli kriyojenik pompa geliştirildi. Bu kriyojenik pompa sıvı hidrojeni doğrudan 875 bara sıkıştırıyor. Amaç, ağır kamyonlara on dakikadan kısa bir sürede 100 kg hidrojen ile yakıt ikmali yapmak. Doğrudan yakıt ikmali, dolum istasyonlarında ara depolama tanklarına olan ihtiyacı ortadan kaldırıyor. İlk dolum istasyonlarının 2025 yılından itibaren donatılması planlanıyor. Bosch Rexroth ayrıca Maximator Hydrogen ile birlikte çalışarak, dolum istasyonu operatörlerine hidrojen teknolojisine uygun fiyatlı bir giriş yolu sunan, şu anda 250 kW'a kadar güçlere sahip, ölçeklenebilir, az bakım gerektiren tahrik üniteleri geliştirdi. Yeni konteyner tabanlı kompresörler, ticari olarak mevcut alternatiflere kıyasla toplam sahip olma maliyetini potansiyel olarak yarı yarıya azaltabilir. Swiss Coop Group, mal taşımacılığı için halihazırda hidrojen kamyonları kullanıyor. Maximator ve Bosch Rexroth teknolojisi ile donatılmış beş dolum istasyonunda yakıt ikmali yapıyorlar.

Bosch Hannover Messe'de
Bosch Rexroth - Salon 6, Stand D26
Bosch Ağa Bağlı Endüstriler - Salon 9, Stand F27
Bosch Üretim Çözümleri - Salon 13, Stand C33
Bosch uzmanları ile seçkin paneller
• Araştırma Zirvesi - Robert Bosch GmbH Yönetim Kurulu Üyesi ve Dijitalden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Dr. Tanja Rueckert ile panel, 22 Nisan 2024 Pazartesi, 14:30-15:15, Kongre Merkezi (CC), Oda 1
• Bosch İklim Çözümleri Genel Müdürü Lisa Reehten ile “KOBİ'lerin geleceği: Sürdürülebilirliği organize etmek ve dijital iş modelleri oluşturmak” panel tartışması, 23 Nisan 2024 Salı, 17:15-17:35, Salon 8, Stand D17
• Bosch Rexroth AG, ctrlX World Direktörü Hans Michael Krause ile “Yapay zeka otomasyonla buluşuyor” paneli, 23 Nisan 2024 Salı, 13:30-14:00
 Salon 3, Stand A76'da
• Bosch Ağa Bağlı Endüstri’den Dr. Birgit Boss ile “Dijital ikizler: Kimsenin bahsetmediği konu” konferansı, 25 Nisan 2024 Perşembe, 15:00-15:25, Endüstri 4.0 Konferans Sahnesi, Salon 8, Stand D17
• Andreas Müller ile “Bir sonraki endüstriyel çağın şekillendirilmesinde 6G'nin rolü” paneli, 24 Nisan 2024 Çarşamba, 14:45-15:30, Salon 14, Stand H06

Bosch Grubu, dünyanın önde gelen teknoloji ve servis tedarikçilerinden biridir. Dünya genelinde yaklaşık 429.000 çalışanı bulunmaktadır (31 Aralık 2023 itibarıyla). Şirket, 2023 yılında 91,6 milyar Euro'luk satış gerçekleştirdi. Bosch'un faaliyetleri dört sektöre ayrılıyor: Mobilite, Sanayi Teknolojileri, Dayanıklı Tüketim Malları ve Enerji ve Bina Teknolojisi. Dünyanın önde gelen IoT şirketlerinden biri olarak Bosch; akıllı evler, Endüstri 4.0 ve ağa bağlı mobilite için yenilikçi çözümler sunarken; sürdürülebilir, güvenli ve heyecan verici mobilite vizyonunu takip ediyor. Şirket; sensör teknolojisi, yazılım ve hizmet alanlarındaki tecrübesi ve kendi IoT bulutunu kullanarak müşterilerine; ağa bağlı, farklı alanları bir arada bulunduran ve tek bir kaynaktan elde edilen çözümler sunabiliyor. Bosch Grubu’nun stratejik hedefi yapay zeka içeren ya da yapay zeka yardımıyla geliştirilmiş veya üretilmiş olan ürünler ve çözümler ile ağa bağlı yaşamı kolaylaştırmak. Bosch, yenilikçi olan ve büyük bir ilgi gören ürünler ve servislerle dünya genelinde yaşam kalitesini iyileştiren ‘Yaşam için teknoloji’ sunuyor. Bosch Grubu, Robert Bosch GmbH ve yaklaşık 60 ülkedeki 470 bağlı kuruluşu ve bölge şirketinden oluşuyor. Satış ve servis ortakları dahil edildiğinde, Bosch'un küresel üretim, mühendislik ve satış ağı neredeyse dünyadaki tüm ülkeleri kapsıyor. Şirketin gelecekteki büyümesinin temeli, yenilikçi gücünde yatıyor. Bosch’un, dünya genelinde yaklaşık 136 lokasyonda araştırma ve geliştirme alanında yaklaşık 90.000 çalışanı bulunuyor ve bunların arasında 48.000’in üzerinde yazılım mühendisi bulunuyor.
Şirket, "Hassas Makine ve Elektrik Mühendisliği Atölyesi" olarak 1886 yılında Robert Bosch (1861-1942) tarafından Stuttgart'ta kurulmuştur. Robert Bosch GmbH'nin özel sahiplik yapısı, şirketin uzun vadede planlama yapmasını ve geleceğini koruma üzere önemli yatırımları yapmasını mümkün kılarak Bosch Grubu'nun girişimci özgürlüğünü garanti eder. Robert Bosch GmbH'nin yüzde doksan dört hissesi, bir vakıf olan Robert Bosch Stiftung GmbH'ye aittir. Geri kalan hisseler Robert Bosch GmbH’ye ve Bosch ailesinin sahibi bulunduğu bir şirkete aittir. Oy haklarının büyük bir çoğunluğu, bir endüstriyel tröst olan Robert Bosch Industrietreuhand KG'de bulunmaktadır. Girişimci sahiplik görevleri, tröst tarafından yürütülmektedir.
Daha fazla bilgiye online olarak www.bosch.com, www.iot.bosch.com, www.bosch-press.com, www.twitter.com/BoschPress bu adreslerden ulaşılabilir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

PUMA, yenilenen Palermo modeli ile “dolce vita” tarzı bir hayatın “parola”sını veriyor. 80’lerin başında ortaya çıkan bu efsane model, daha o dönemden bir tribün klasiği olmayı başarmıştı. Şimdi ise PUMA, kendimize ayırdığımız özel vakitlerin, yapmaktan keyif aldığımız ufak şeylerin verdiği mutluluktan doğan “dolce vita” anlarının sloganı olarak “Parola: Palermo” diyor.
 
Sahip olduğu köklü spor mirasından aldığı ilhamla birbirinden özel yaşam tarzı ürünler sunmayı ilke edinen ünlü spor markası PUMA, bir tribün efsanesi olan ve Sicilya adasının kıyı başkentine saygı duruşu niteliği taşıyan ayakkabısı Palermo'nun geri dönüşünü, “Parola: Palermo” kampanyasıyla kutluyor.
 
İtalyanca “dolce vita” olarak bildiğimiz, yani hayatı tadını çıkararak, keyifle yaşama anlayışı, “Parola: Palermo” kampanyasının temelini oluşturuyor. Kampanyada yer alan isimlerin her biri, kendi “dolce vita” anını kendi istediği gibi yorumluyor. Yıldız futbolcu Fernando Muslera, milli voleybolcu Gizem Örge, ünlü oyuncular Recep Usta ve Hazar Motan, ünlü müzisyenler Selin ve Ege Can Sal, iç mimar / sanatçı Eda Zamanpur, şef Beril Oymak ve kaykaycı Berke Dikişcioğlu bu isimler arasında bulunuyor.
 
İlk olarak 1980’lerde ortaya çıkan ve stadyum kültürünün bir parçası olan PUMA Palermo, düşük bilekli efsane tasarımı, soft renk seçenekleri ve kauçuk tabanıyla bugün yeniden sezonun en dikkat çekici ayakkabısı olarak karşımıza çıkıyor.
 
PUMA Palermo modelini incelemek için PUMA.com’u, PUMA mağazalarını ve seçkin PUMA satış noktalarını ziyaret edebilirsiniz.
 
PUMA
PUMA, ayakkabı, giyim ve aksesuar tasarlayan, geliştiren, satan ve pazarlayan dünyanın önde gelen Spor Markalarından biridir. 75 yıldır PUMA, dünyanın en hızlı sporcuları için hızlı ürünler yaratarak sporu ve kültürü durmaksızın ileriye taşımaktadır. PUMA, Futbol, Koşu ve Antrenman, Basketbol, Golf ve Motor Sporları gibi kategorilerde performans ve spordan ilham alan yaşam tarzı ürünleri sunmaktadır. Spor etkilerini sokak kültürüne ve modasına getirmek için ünlü tasarımcılar ve markalarla iş birliği yapar. PUMA Group, PUMA, Cobra Golf ve stichd markalarının sahibidir. Şirket, ürünlerini 120'den fazla ülkede dağıtır, dünya çapında 20.000'den fazla kişiyi istihdam eder ve genel merkezi Herzogenaurach / Almanya'dadır. https://about.puma.com/

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Ankara'da düzenlenen Başkent Optik Fuarı'na katılan Arıkan Group, farklı bögelerde güçlü iş ortağı ilişkilerini geliştirmeye devam ediyor. Türkiye genelinde düzenlenen tüm sektörel fuarlara aktif olarak katılan bir marka olan Arıkan Group, Başkent Optik Fuarı'nda gösterdiği başarılı performansla, mevcut iş ortağı ilişkilerini ileriye taşıma stratejisine önemli bir ivme kazandırdı. Quantum, Slazenger, Belmond ve Lee Cooper markalarıyla fuarın katılımcıları arasında bulunan Arıkan Group, bölgesel iş ortaklarıyla ilişkilerini güçlendirirken bölgedeki iş ortağı portföyünü de geliştirdi. Arıkan Group Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Arıkan, “Endüstriye sunduğumuz yenilikçi ürünler ve müşteri odaklı yaklaşımımızla katıldığımız her fuarda istikrarlı başarımızı iş ortaklarımızla birlikte daha ileriye taşımayı hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
 
Gözlük alanındaki güncel gelişmeleri, optik uzmanları ve katılımcılarla buluşturarak sektördeki son trendleri keşfetme fırsatı sunan Başkent Optik Fuarı, 19-21 Nisan tarihleri arasında Türkiye’nin dört bir yanından gelen sektör profesyonellerini ağırladı. Ankara Altınpark Expo’nun ev sahipliğinde gerçekleşen fuar, 50’den fazla firma ve birçok ziyaretçinin katılımıyla gözlük endüstrisinin nabzını tuttu. Türkiye genelinde gerçekleşen her fuara aktif katılım sağlayan Arıkan Group, sektöre olan katkısını ve güçlü konumunu bölgesel fuarlar ve etkinliklerle pekiştiriyor. Quantum, Slazenger, Belmond ve Lee Cooper markaları ile fuarda yer alan Arıkan Group, var olan bölgesel iş ortaklarıyla ilişkilerini güçlendirirken yeni iş ortaklarını da portföyüne dahil etti. Her zevke, yaş grubuna ve ekonomik gelir grubuna hitap eden geniş ürün yelpazesi ve fiyat aralığıyla son kullanıcıya ulaşan Arıkan Group, sektördeki istikrarlı başarısıyla ön plana çıkıyor.
 
“Güçlü İş Ortaklıklarımızı Pekiştirmeye Devam Edeceğiz”
 
Arıkan Group Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Arıkan, “Ankara’nın optik dünyasını bir araya getiren fuara ev sahipliği yapması hem ülkemiz hem de sektör adına önemli fırsatlar yaratıyor. Gözlük alanındaki güncel trendleri paylaşma olanağı bulduğumuz Başkent Optik Fuarı’nda bölgesel iş ortaklarımızla ilişkilerimizi daha da geliştirme ve yeni firmaları iş ortağı olarak portföyümüze ekleme fırsatı yakaladık. Kurulduğumuz ilk günden bu yana ülkemizde gerçekleşen her fuara katılım sağlamaya özen gösteriyoruz. Endüstriye sunduğumuz yenilikçi ürünler ve müşteri odaklı yaklaşımımız sayesinde katılımcılar tarafından çok fazla rağbet görüyoruz. Böylece hem sektörel başarımızı ve ürün yelpazemizi kullanıcılarla buluşturuyor hem de operasyonel anlamda fırsatlar elde ediyoruz. Güçlü iş ortaklıklarımızı sürekli pekiştirme ve müşterilerimize daha fazla konfor ve işlevsellik sunma vizyonumuz doğrultusunda emin adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz.” açıklamalarında bulunuyor.
________________________________________

Arıkan Group Hakkında
 
1985 yılında ticari hayatına saat sektörüyle başlayan Arıkan Group, yılların getirdiği deneyim ve özgün tasarımları ile gerçek saat tutkunlarının gönlünde taht kurmuştur.
 
Saat sektöründeki bilgi, tecrübe ve başarısını gözlük sektörüyle pekiştiren Arıkan, aynı zamanda kaliteli işçilik, trend tasarımlar ve malzeme seçimiyle de öne çıkar. Arıkan Group bünyesindeki öncü markalar Belmond, Beverly Hills Polo Club, Citizen, Essence, Gant, Slazenger, Lee Cooper, Quantum ve Wainer ile eşsiz koleksiyonlar sunmaktadır.
 
5.000'in üzerinde bayi ağı ile ithalat ve ihracatta 70 ülkeye uluslararası standartlarda uzman mesleki bilgi, beceri ve tam donanıma sahip olmasının yanı sıra perakende kanalındaki güçlü markası Konyalı Saat ile 40 mağazada gerçek saat ve gözlük markalarını tüketicileriyle buluşturan öncü ve yenilikçi bir firmadır.
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

LG Showcase MEA 2024, LG’nin sunduğu en yeni ürünleri bizzat deneyimlemek üzere konuklarını ve iş ortaklarını ağırlıyor. Abu Dabi'de düzenlenen ve 2 gün boyunca devam edecek etkinliğe, LG Electronics'in bölgede uygulamaya koyacağı tüm yeniliklerine tanıklık etmek üzere 500'den fazla davetli katılım gösterdi. Geçtiğimiz yıl başarılı bir etkinliğin ardından, bu yıl yeniden düzenlenen LG Showcase, LG Electronics'in benzersiz müşteri odaklı yeniliklerini deneyimlemek için önemli bir platform oluşturuyor. Markanın müşterilerine ve onların gereksinimlerine olan bağlılığını ve tutkusunu ifade eden “Birlikte Yeniden Keşfetme” teması etrafında kurgulanan etkinlik aynı zamanda şirketin, tüketicilerin deneyimini geliştiren yenilikçi ürünleri pazara sunma vizyonunu bir kez daha ortaya koyuyor.
 
Etkinlikle ilgili bilgi veren LG MEA Bölgesi İcra Kurulu Başkanı Bay Il Hwan Lee, “Geçtiğimiz yıl, ufak bir aranın ardından, LG Showcase MEA etkinliğinde bir araya gelmiş ve büyük bir başarı elde etmiştik. Aynı başarıyı bugünkü etkinlikte de görmenin mutluluğunu yaşıyoruz. En son yeniliklerimizi sergilemek ve misafirlerimize hepsini ilk elden deneyimleme şansı vermek büyük bir mutluluk. Her bir ürüne gösterilen ilgi ve takdiri görmekten mutluluk duyuyoruz ve bu bölgeye genel olarak daha fazlasını getirmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz. Bu etkinlik sadece ürünlerimizi sergileyen değil, aynı zamanda müşterilerimize olan bağlılığımızı da yineleyen bir platformdur. Bu etkinlik aynı zamanda iş ortaklarımızla ağ oluşturmak ve işimizin bir diğer hayati unsuru olan ilişkileri geliştirmek için bir platform görevi görüyor” şeklinde konuştu.
 
Bu büyük ölçekli etkinlik aynı zamanda LG Electronics ürünlerinin ideal kullanım senaryosunun sergilendiği birden fazla alana da ev sahipliği yapıyor. Bu alanlar arasında, 120 Hz'de kablosuz olarak 4K video ve ses aktarımı sağlayan dünyanın ilk Zero Connect teknolojisine sahip tüketici TV'si olan 97 inç LG SIGNATURE WIRELESS OLED M’in de sergilendiği ve “kahraman bölge” olarak nitelenen alan da bulunuyor. Alanda ayrıca, LG'nin yenilikçi StanbyME Go'su, taşıma çantası tasarımıyla gelen 27 inç FHD akıllı ekranı ve en üst düzeyde taşınabilirlik sağlayan ve ürünü dış mekan kullanımı için mükemmel bir arkadaş haline getiren üç saatlik yerleşik pili ile sergileniyor. Etkinlikte, LG’nin amiral gemisi TV'lerinde kullanılacak yeni ? (Alpha )11 işlemci ve en yeni WebOS ile LG Electronics'in işlemci ve yazılım alanındaki en son yenilikleri vurgulanıyor. ? (Alpha )11 işlemci, izleme deneyimini geliştiren güçlü AI özellikleri için amiral gemisi TV'lerde aktif olarak kullanılacak. Yeni WebOS ise daha geniş başlık kartları ve daha düzgün döşemelerle yenilenmiş bir ana ekran getirecek. Yeni WebOS, yerel ortaklar da dahil olmak üzere 300 TV markasını ve 3.500 içerik ortağını kapsayacak ve MEA bölgesinde aktif kullanıcı büyümesinde 20 kat artış sağlayacak.
 
Güçlü baslarla birlikte cesur ve yüksek sesler sunan en yeni XBOOM hoparlörleri de dahil olmak üzere görsel-işitsel ürünler için özel bir bölge de bulunuyor. Bunlar arasında sınıfının en güçlü parti hoparlörü olan LG XBOOM XL9T ve onun daha küçük versiyonu olan 200W çıkışlı LG XBOOM XL5S yer alıyor. Ürün animasyon desenleri, görsel EQ ve hatta karakterler sunan dinamik piksel aydınlatma efektiyle tamamlanıyor.
 
LG'nin çok beklenen, şık ve en küçük 4K taşınabilir projektörü LG CineBeam Q, büyük ilgi görüyor. Bu güçlü 4K lazer projektör yalnızca çarpıcı görüntü kalitesi sunmakla kalmıyor, aynı zamanda çeşitli akış özellikleri sunuyor ve minimalist tasarımı her türlü ev dekorasyon anlayışına uyum sağlıyor.
 
BT alanında ise, dünyanın ilk VESA sertifikalı Çift Modlu oyun monitörü olan yeni 32GS95UE'nin yanı sıra üretkenlik ve eğlence için olmazsa olmaz LG MyView Akıllı Monitör de dahil olmak üzere en yeni LG UltraGear OLED oyun monitörleri serisi sergileniyor. Üstüne üstlük LG Electronics, hem kişisel hem de profesyonel kullanım için ideal olan, Mikro LED teknolojisinin parlaklığıyla benzersiz görüntü kalitesi sunan, büyüleyici 4K (3840 x 2160) çözünürlüklü Mikro LED ekran olan LG MAGNIT'i (model LSAL006) tanıtıyor. LG, perakende kullanım için LG kafe deneyim alanında OLED şeffaf ekranları da sergiliyor.
 
Sergi alanında ayrıca çamaşır makineleri ve iklimlendirme çözümlerinin yanı sıra markanın birinci sınıf ankastre çözümlerinin de aralarında bulunduğu ev aletlerine yönelik bir alan da yer alıyor. Bu bölgede, kullanıcıların üst kapı paneli için 22 renk ve alt panel için 19 renk arasından seçim yapmasına olanak tanıyarak, en üst düzey kişiselleştirmeyle her ev mutfağına benzersiz bir kişilik katan MoodUP™ buzdolabı öne çıkıyor. Yeni LG MoodUP™ Buzdolabı, görsel estetiğinin yanı sıra üç LED panel kapı ve şeffaf bir dördüncü kapıyla birlikte geliyor. Ayrıca, InstaView™ fırın, QuadWash™ bulaşık makinesi, derin donduruculu buzdolabı ve mikrodalga fırından oluşan benzersiz bir seri olan LG ankastre mutfak paketi de sergide yer alıyor ve katılımcıların her şey dahil bir deneyim oluşturmasını kolaylaştırıyor.
 
Alanda ayrıca verimliliği etkilemeden güçlü soğutma sağlayan kritik bir unsur olan LG DUAL Inverter Compressor™ özelliğine sahip ARTCOOL serisi gibi Konut Klima üniteleri de yer alıyor. Ayrıca LG'nin hem çamaşır makinesini hem de kurutucuyu hepsi bir arada kontrol paneliyle birleştirerek verimlilik ve alana odaklanan yeni WashTower™ Kompakt çamaşırhane çözümü de sergileniyor. Ürün, çamaşır makinesi için 13 kilogram, kurutucu için ise 10 kilogram kapasiteli tek bir ünitede gelişmiş yapay zeka sunuyor.
 
LG Electronics, etkinlikte Yaşam Tarzı alanları da oluşturuyor. Bu alanlarda, ThinQ destekli ev kurulumu, şık bir kafe kurulumu ve kamp kurulumu da örnek olarak sergileniyor.

LG Electronics'in ürün yelpazesi hakkında daha fazla ayrıntı için ziyaret edebilirsiniz: www.lg.com

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

İstanbul’un dünyaya denizden açılan kapısı Galataport İstanbul, geniş ödül yelpazesine bir yenisini daha ekledi. İnovatif projeleri ve sürdürülebilirlik alanında attığı etkili adımlarla çevreye sorumluluk bilincini yansıtan Galataport İstanbul, BlueMissionMed CSA (Koordinasyon ve Destek Hareketi) tarafından ödüle layık görüldü.
 
Okyanus ve denizleri kurtarmak için çalışmalar yürüten BlueMissionMed CSA; bu hedefe 2030 yılına kadar aktif bir biçimde katkı sağlayan en iyi girişimleri değerlendirdi ve “Mavi Limanlar ve Destinasyonlar” kapsamında, Galataport İstanbul ekibini inşaattan işletme dönemine dek gerçekleştirdiği çalışmalardan ötürü “Eco-Conscious Entrepreneur & Personality” (“Çevreye Duyarlı Girişimci ve Kişilik”) ünvanıyla onurlandırdı. Akdeniz ve sularındaki kirliliğin önlenmesi ve ortadan kaldırılmasında rol alabilecek tüm aktörleri harekete geçiren BlueMissionMed CSA; Galataport İstanbul’un farklı geçmişlere sahip, kendini işine adamış kişilerin oluşturduğu bir ekiple İstanbul ve Türkiye için çevresel, sosyal ve ekonomik faydaları ön planda tutması, kapsayıcı yaklaşımları, proaktif iletişimleri ve cinsiyet eşitliğine bağlılığından övgüyle bahsetti.
Denizcilik sektöründe sürdürülebilir endüstri operasyonları, uygulamaları ve yenilikçi çözümleri bulmada büyük başarı sergileyen Galataport İstanbul ekibi adına ödülü, Galataport İstanbul Proje Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Ali Pusat aldı.
 
Pusat, konuyla ilgili düşüncelerini şöyle dile getirdi: “Prestijli küresel platformlar tarafından, üstelik ekosistemi korumaya yönelik çalışmalarımızla ödüllendirilmek çok mutluluk ve gurur verici. Kurulduğu günden itibaren, Galataport İstanbul’un tüm departmanları her koşulda insan ve çevre sağlığına duyarlı adımlar atmaya özen gösteriyor. Bir liman işletmesi olarak deniz ve okyanusların bizim için önemi zaten tartışılmaz. ‘İstanbul’un dünyaya denizden açılan kapısı’ ifadesiyle tanımladığımız Galataport İstanbul, sadece deniz ve okyanuslara değil, tabiata dair tüm unsurlara duyarlı bir biçimde yaklaşmaya daima devam edecek.”

 
Mission Ocean Hakkında
Web sitesi: https://missionoceanwaters.eu/#/
Avrupa Birliği “Okyanus ve Sularımızı Koruma” Misyonu, 2030’a dek araştırma ve yenilik, vatandaş katılımı ve mavi yatırımlar yoluyla okyanuslarımızın ve sularımızın sağlığını korumayı ve iyileştirmeyi amaçlıyor. Misyonun yeni yaklaşımı, okyanus ve suları bir bütün halinde ele alacak ve iklim nötrlüğüne ulaşmada ve doğayı yeniden canlandırmada rol oynayacak.
Farklı inanışlara sahip tarafları bir araya getirmeye olanak tanıyan aksiyonlar, özellikle geniş halk seferberliği, katılımı ve Digital Twin Ocean adlı dijital okyanus ve su bilgi sistemi bu hedefin gerçekleşmesine katkıda bulunacak.
Misyon; Atlantik-Arktik, Akdeniz, Baltık-Kuzey Denizi ve Tuna-Karadeniz gibi büyük deniz/nehir havzalarındaki alan bazlı “deniz fenerleri” aracılığıyla bölgesel katılımı ve iş birliğini destekliyor. Misyon deniz fenerleri; AB denizleri ve nehir havzalarında Misyon faaliyetlerine kılavuzluk eden, onları görünür kılan, geliştiren ve uygulayan alanları oluşturuyor.
 
BlueMissionMed Hakkında
Web sitesi: https://bluemissionmed.eu/
BlueMissionMed; Akdeniz ve sularındaki kirliliğin önlenmesi ve ortadan kaldırılmasında rolü bulunabilecek tüm aktörlere ilham verecek, onları bilgilendirecek, değerlendirecek, aksiyon almalarını sağlayacak, güçlendirecek ve aralarında bağlantı kuracak.
BlueMissionMed Koordinasyon ve Destek Hareketi (CSA), havza ölçeğinde iyi işleyen bir inovasyon ekosistemi tasarlayacak, yapılandıracak ve destekleyecek, böylece Misyon’un “Okyanus ve Sularımızı 2030’a Kadar Geri Kazanma” hedeflerine ve toplum üzerinde önemli etkiye ulaşma yolunda hızlı ilerleme sağlanacak.
Misyon’un “okyanus, deniz ve sularımızın kirliliğini önlemek ve ortadan kaldırmak” şeklinde adlandırılmış 2. Hedefi’ne dikkat çekmek amacıyla çözümleri yaygınlaştırmak, yükseltmek ve ilgili aktörleri harekete geçirmek için mevcut girişim ve faaliyetler üzerine inşa edilmiş proje, tüm bunları birbirine bağlayıp yapılandırmayı amaçlıyor.
BlueMissionMed, Akdeniz havzasındaki Misyon Deniz Feneri’nin hareketlerinin sinerjisini oluşturmak maksadıyla Politika, İşletme, Araştırma ve İnovasyon ve Sivil Toplumun yanı sıra Ekosistem Etkinleştiriciler olarak isimlendirilmiş paydaşları da bir araya getirecek.
Galataport İstanbul Hakkında
İstanbul’un kalbinde, Boğaz kenarında 1.2 km’ye sahip sahil şeridi boyunca yer alan Galataport İstanbul, erişilebilir ve düşük katlı yapıları, mahalle konseptinde tasarlanmış, bölgenin tarihi dokusuyla uyum içindeki mimarisi ile ziyaretçilerine “nefes alan” sağlıklı ve güvenli bir kültür sanat, alışveriş, yeme içme ve çalışma deneyimi sunuyor. Geçmişte pek çok farklı kültürü barındıran bir konumda yer alan Galataport İstanbul, Karaköy’ü yeniden şehrin ticaretinin kalbi haline getiriyor. Dünya çapında birçok yerli ve yabancı markaya ve restorana ev sahipliği yapan Galataport İstanbul, Ekim 2021’den bu yana İstanbul’un favori buluşma noktalarından biri haline gelmiş bulunuyor.
 
İhale bedeli dahil toplam 1,7 milyar dolarlık yatırım ile hayata geçirilen Galataport İstanbul’un en etkileyici özelliklerinden birini, İstanbul’un yer altı sarnıçlarından esinlenilen, Red Dot tasarım ödüllü dünyanın ilk yer altı kruvaziyer terminali oluşturuyor. Limana gemi yanaştığında devreye girerek güvenlik (ISPS) alanını ayıran 176 adet hidrolik özel kapak sistemi sayesinde, geçici gümrüklü bir saha yaratılıyor. Kapakların tekil olarak kontrol edilebilmesi, gümrüklü alanın limandaki gemi adedi ve boyutları bazında esnek bir şekilde oluşturulmasını sağlıyor. Bu inovasyon sayesinde, 19. yüzyılın sonundan bu yana erişime kapalı olan Karaköy’ün eşsiz sahil şeridi, geminin yanaştığı ve kapaklarla ayrılan kısım hariç, misafirlere açık olmaya devam ederek, şehrin en özel yürüyüş rotalarından biri haline geliyor. 29 bin m2’lik bir alana yayılan terminali ile birlikte aynı anda 3 gemi yanaşabilecek ve günlük 15 bin yolcuyu ağırlayabilecek kapasiteye sahip Galataport İstanbul, Akdeniz çanağından Karadeniz'e kadar geniş bir coğrafyada kruvaziyer turizmine büyük bir hareketlilik getirerek bölge ve ülke turizmi ile ekonomisine önemli katkı sağlıyor.
 
İstanbul’un tarihi limanını şehirle bütünleştiren Galataport İstanbul, bu yatırım ile sosyal ve ekonomik sürdürülebilirliğe de önemli bir katkı sağlıyor. Kullanılan özel soğutma sisteminden, atık yönetimine kadar çevresel sürdürülebilirlik adına faaliyetleri ile, Avrupa’nın LEED Platinum sertifikasına sahip en büyük ikinci projesi konumuna gelen Galataport İstanbul’u MedCruise Birliği geçtiğimiz yıl “Çevresel Sorumluluk Ödülü”ne layık gördü. Galataport İstanbul, 2020 yılında ise MedCruise Ödülleri’nde “Pandemi Sürecinde Sektöre En Yüksek Bağlılık Gösteren Doğu Akdeniz Kruvaziyer Limanı” ödülünü aldı.
 
Galataport İstanbul’da yürütülen restorasyon çalışmaları ile İstanbul'un çok değerli tescilli yapıları şehre geri kazandırılıyor. Paket Postanesi, Karaköy’ün çok kültürlü ticaret hayatını ve zanaat geleneklerini İstanbul’dan dünyaya açılmış moda, tasarım, lezzet ve mücevher sanatı ustaları ile günümüze taşıyor. Sahada yer alan diğer üç tescilli yapı; Merkez Han, Karaköy Yolcu Salonu ve Çinili Han binaları da itinalı bir restorasyon sürecinden geçti. Dünyada sadece 10 seçkin lokasyonda yer alan Peninsula Hotels markasının 11. oteli olan The Peninsula İstanbul, 177 odası ile tarihi yarımadanın karşısında bu tescilli yapılar ile yeni yapılan ve özel giyotin cephesi 90 saniyede açılabilen balo salonu ile yer alıyor.
 
Tarihi 1848’e ulaşan Türkiye ve İstanbul’un en eski saat kulesi konumundaki Tophane Saat Kulesi, adını verdiği Saat Kulesi Meydanı’nı taçlandırıyor ve bu meydan, şehrin yıllık kültür sanat takvimindeki önemli etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Sanatın Türkiye’deki en iyi örnekleri arasında yer alan İstanbul Modern ve MSGSÜ İstanbul Resim ve Heykel Müzesi de Saat Kulesi Meydanı etrafında, Galataport İstanbul sahasında yer alıyor.
 
Galataport İstanbul, 7 milyonu yabancı olmak üzere yılda toplam 25 milyon ziyaretçiyi ağırlayacak. Proje kapsamında mürettebat dahil yaklaşık 1,5 milyon kruvaziyer yolcusunun da İstanbul’u ziyaret edeceği öngörülüyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Anneler Günü’nde annenize sevginizi anlatmanın en güzel yolu DESA ile mümkün! Özenli el işçiliğiyle hazırlanmış yazlık süet ve hafif deri ceketler, el örgüsü hasır çanta ve terlikler, Luca Grossi ve AeroComfort ayakkabılar ile annenize sevginizi harf harf işleyebileceğiniz deri aksesuar koleksiyonu keşfedilmeyi bekliyor. Hem günlük hayatta hem de özel günlerde her zaman kullanılabilecek ürünler, gönülleri fetheden parçalardan oluyor.
 
Her yaştan anneye hitap eden DESA, şıklıktan rahatlığa, spordan klasiğe herkese uygun ürün alternatifleri sunuyor. DESA’nın 2024 İlkbahar-Yaz koleksiyonu lüksü, sadeliği ve minimalizmi savunan sessiz trendi bir araya getirirken, farklı seçeneklerdeki canlı ve renkli tasarımlara sahip ürünleri annelerle buluşturuyor.
 
Sezonun enerjisini yansıtan sıcak renkler annelerin tarzını tamamlıyor
DESA’nın yeni koleksiyonundaki deri ceketler, ilkbahar - yaz mevsimine yakışan bir zarafetle anneleri kucaklıyor ve sezonun trendi süet püsküllü gömlekler ve deri ceketlerle günün her anında annelerin şıklığına eşlik ediyor. Zamanın ötesindeki klasiklerden olan deri parka ve etekler, delikli perfore detaylar ile birleşerek yaz mevsiminin çok hafif alternatifleri olarak öne çıkıyor. Günlük hayatın içinde konforlu bir parça olan DESA’nın deri panelli ceketleri, feminen ruhunu yansıtmak isteyen annelerin de vazgeçilmez parçalarından oluyor. Kadın anatomisine özel tasarlanan ve panel tekniği sayesinde vücudu saran DESA klasiği deri panelli ceketler, sezon renkleriyle güncellenerek anneler için mükemmel bir hediye seçeneğine dönüşüyor.
   
Çanta ve ayakkabılarda hafiflik ve konfor anneler için bir arada
DESA’nın 2024 İlkbahar-Yaz çanta ve ayakkabı koleksiyonu ise lüksü, sadeliği ve minimalizmi savunan sessiz trendi anneler için bir arada sunarken, çok hafif ve yumuşak deri, süet ayakkabı ve çantalar, pastel ve monokrom renkler gardıroplarına hareket katıyor. İtalyan kalın tabanlı, platformlu sandaletler ve tahta görünümlü tabanlarıyla takunyalar ise yaz mevsiminde annelere stil katıyor.
 
Hasır şıklığı bu yaz annelerin üzerinde
İster şık ister spor annelerin takım olarak kullanabileceği rengarenk hasır çanta ve terlikler plajda, akşam yemeğinde, alışverişe giderken rahatlıkla kombinlenebileceği için hediye seçenekleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. DESA’nın hasır çanta koleksiyonu bu yaz annelerin dolaplarının vazgeçilmezi olurken; hasır mini çantalar, kumaşla deriyi bir araya getiren shopper çantalar ve monogramın ihtişamlı dokusuyla annelerin yaz mevsimine farklı bir hava katıyor.
 
Günlük hayatında şık ve rahat olmak isteyen annelere
Her koşulda ve her yerde şık olmak isteyen anneler, İtalyan el işçiliğiyle hazırlanan Luca Grossi ayakkabı modelleriyle tüm dikkatleri yine üzerine çekiyor. Konfor ve esnekliği gündelik stil ile birleştiren Luca Grossi’nin babet, ayarlanabilir tokalı, düz, topuklu ve platform topuklu sandalet, terlik ve loafer modelleri annelerin tarzına çarpıcı dokunuşlar katıyor. Rahatından ödün vermek istemeyenler için de Luca Grossi spor ayakkabıları ideal bir tercih oluyor. Deri metal aksesuarlı veya deri düz renk spor ayakkabılar yüksek tabanı sayesinde gün boyu rahat yürüyüşlere eşlik ediyor.
 
Aynı zamanda DESA, rahatlığı ön planda tutan deri AeroComfort ayakkabı koleksiyonuyla da şıklık ve konforu bir arada vadediyor. Thermo tabanlı babet, sandalet, loafer ve topuklu abiye ayakkabı modelleri konfor arayan anneler için vazgeçilmez oluyor.
 
 
Annelere sevginizi harf harf işleyin
Her hediye özeldir fakat DESA sizin için hediyelerinizi daha da özel kılıyor. Deri ceket, kartlık, cüzdan gibi seçtiğiniz hediyeye özel mesajınızı özel bir teknikle işleterek bu Anneler Günü’nde hediyenizi ve sevginizi sonsuz kılarken, annenizin sizi her an yanında hissetmesini sağlayabilirsiniz.
 
Aksesuar şıklığına önem veren anneler için
Günlük hayatın vazgeçilmez aksesuarlarından olan telefon çantaları ve deri airpods kılıfları da DESA’nın koleksiyonunda yerini alıyor. Sarı, pembe, mavi, beyaz, mor, kırmızı… Birçok renk alternatifi bulunan telefon çantaları ve airpods kılıfları annenize renkli bir dünya vadederken, kombinlerine dinamizm katıyor.
 
Annenize ve anneniz kadar çok sevdiklerinize DESA’nın birbirinden renkli ve farklı modellerdeki ürünlerini hediye etmek için DESA mağazaları ve www.desa.com.tr sizi bekliyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye, herkesi çocukların geleceğini güvence altına almak için iklim eylemi sözü vermeye davet ediyor.
 
21 Mart'ta dünya çapında iklim değişikliğinin etkileri hakkında farkındalığı artırmak için başlatılan "Hava Durumu Çocukları" (Weather Kids) kampanyası kapsamında UNDP Türkiye, şimdi de 22 Nisan Yeryüzü Günü'nü geride bıraktığımız bu haftada herkesi hareketin bir parçası olmaya davet ediyor. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı da kutladığımız bu dönemde çocuklara güzel bir gelecek bırakmak için herkes kampanya web sitesini (www.weatherkids.org/tr) ziyaret ederek iklim eylemi sözü vermeye davet ediliyor. İklim konusunda eyleme geçmek için bugünden harekete geçenler, hayatlarındaki çocukların adına imza vererek gelecek için önemli bir adım atıyor.
Hava Durumu Çocukları Kampanyası Hakkında
UNDP tarafından Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) ve The Weather Channel ortaklığında hayata geçirilen Hava Durumu Çocukları kampanyası, Brezilya'da 2025'te düzenlenecek COP30 iklim müzakerelerine giden yolda iklim değişikliği ile ilgili kamuoyu tartışmalarına ilham vermeyi ve mücadele için herkesi harekete geçirmeyi amaçlıyor. Televizyon izleyicilerinin her gün gördüğü hava durumu raporları formatında tasarlanan ve çocuklar tarafından sunulan tahminler, Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) ve UNDP'nin İnsani İklim Ufukları (Human Climate Horizons) veri platformundan alınan veriler kullanılarak geliştirildi. Sunulan tahminler arasında, dünyadaki çocukların yüzde 94'ünün etkileneceği, gıda güvenliğine yönelik tehditler ve vergi mükelleflerinin faturalarında küresel olarak trilyonlarca ABD Doları tutarındaki potansiyel artış da yer alıyor. Türkiye'den de Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) ve İletişim Danışmanlığı Şirketleri Derneği (İDA), küresel kampanyanın ortakları arasında yer alıyor. Hava Durumu Çocukları kampanyası dünya çapında 80'den fazla ülkedeki haber kanallarında yayınlandı. Bu küresel erişim, Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) ve The Weather Company'nin markası The Weather Channel'a ek olarak Activista; Earth X; Pvblic Vakfı, The Artery, ICCO - Uluslararası İletişim Danışmanlığı Örgütü - ve SAWA, Küresel Sinema Reklamcılığı Derneği gibi pek çok ortağın desteği sayesinde gerçekleşti.
 
"Hava Durumu Çocukları"nın sunduğu 2050 tahminini Türkçe olarak buradan (İngilizce olarak buradan) izleyebilirsiniz. Hayatınızdaki çocukların geleceğini düşünerek iklim eyleminde bulunma sözü vermek için www.weatherkids.org/tr adresini ziyaret edebilirsiniz.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Çocukların hayallerine güvenli adımlarla ulaşması için sosyal sorumluluk projelerine imza atan Skechers, bu yıl “Bi’Çift Hayalimiz Var” diyerek 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda çocukların hayalindeki ayakkabıya kavuşmasını sağladı. 3-18 yaşları arası, hayati risk taşıyan hastalıklarla mücadele eden çocukların kalplerinde yaşattıkları dileklerini gerçekleştiren Make-A-Wish Türkiye iş birliği ile gerçekleştirilen proje kapsamında Skechers 300 çocuğun bi’çift ayakkabı hayali gerçek oldu.
 
“Çocukların renkli dünyalarında daha mutlu olmalarını önemsiyor, hayallerine ortak oluyoruz”
Çocuklara verdiği değer ile hayatın her alanında kendinden emin adımlarla yürümeleri için toplumsal farkındalığın önemine dikkat çeken Olka Grup CEO’su Yasin Kavşak, “Skechers’ın Türkiye’deki temsilciliğini 2011 yılından bu yana Olka Grup olarak gururla yürütüyoruz. Çocukların kendi potansiyellerini gerçekleştirmeleri için toplumsal farkındalığın önünü açmayı binlerce kişiye istihdam sağlayan bir marka olarak sorumluluklarımız arasında görüyoruz. Kız çocuklarının her alanda desteklenmesi gerektiğine olan inancımızla Suna’nın Kızları ve Şehir Dedektifi ile bir araya geldiğimiz “Güvenli Adımlar” projesinin akabinde, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda da onların renkli dünyasının bir parçası olmak istedik. Bu amaçla Make-A- Wish Türkiye ile gerçekleştirdiğimiz proje kapsamında 300 Dilek Çocuğu’nun hayalindeki ayakkabıya kavuşmasını hedefledik. Bu özel bayram dolayısıyla her bir adımımızda çocukların mutluluğuna ve potansiyellerini gerçekleştirmelerine destek olduğumuz için gururluyuz. Geleceğin güçlü bireylerini desteklemek için toplumda değer yaratan sosyal sorumluluk projelerimizi sürdürmeye ve hep birlikte adım adım ilerlemeye devam edeceğiz” dedi.
 
Make-A-Wish Türkiye Bir Dilek Tut Derneği Genel Müdürü Özlem Özen ise Skechers ile kurdukları iş birliğinin önemine vurgu yaparak; “2000 yılından bu yana kurumsal ve bireysel desteklerle, farklı hastalıklarla mücade eden çocuklarımızın hayallerini gerçekleştirerek, hastalıklarla mücadelelerinde onlara ve ailelerine destek olmaya çalışıyoruz. Bu çalışmalar içinde Skechers gibi markaların bizimle çocukların hayallerine destek olması, bizim için son derece değerli. Bi’Çift Hayalimiz Var gibi iyilik projeleriyle iş birliğimize devam etmeyi umut ediyoruz” dedi.
 
Skechers Türkiye Hakkında
Dünyanın en büyük spor ayakkabı markalarından biri olan Skechers’ın Türkiye’deki tüm faaliyetleri, 2011 yılından bu yana Olka Spor Malzemeleri Tic. A.Ş distribütörlüğünde yürütülüyor. Spor ayakkabı, günlük ayakkabı, çocuk ayakkabıları, spor giyim, günlük giyim ve aksesuarlar kategorilerinde ürünler sunan Skechers Türkiye’nin ülke genelinde 70’ten fazla mağazası bulunuyor.
Skechers ile tekstil lisans anlaşması bulunan Olka’nın Türkiye’de satılan bütün Skechers markalı tekstil ürünleri burada tasarlanıyor, markanın AR-GE çalışmalarıyla geliştiriliyor ve kalite standartları çerçevesinde üretiliyor. Skechers Türkiye’nin biri İstanbul Esenyurt’ta, diğeri Şanlıurfa’da faaliyet gösteren üretim tesislerinde ise çeşitli ayakkabı modellerinin yüksek adetli üretimleri gerçekleştirilmektedir. Türkiye ekonomisine ve istihdamına gerek perakende gerekse üretim alanlarında katkılar sağlayan Olka Grubun gelecekteki stratejik hedefleri arasında üretim kapasitesini artırmak suretiyle yurtdışına ihracat da bulunmaktadır.
Skechers.com.tr
 
MAKE-A-WISH Bir Dilek Tut Derneği Hakkında
Hayati tehlikesi olan hastalıklarla mücadele eden çocuklara yönelik uluslararası bir oluşum olan Make-A-Wish® Türkiye (Bir Dilek Tut Derneği) 2000 yılından beri Türkiye’de faaliyetlerini sürdürüyor. Türkiye’de kuruculuğunu Carole Hakko’nun üstlendiği Make-A-Wish® Türkiye hayati tehlike taşıyan bir hastalıkla mücadele eden 3- 18 yaş arası çocukların kalplerinde yaşattıkları dilekleri gerçekleştiriyor.