Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin lider dondurma üreticilerinden Golf Dondurma, dünyada çocuklara armağan edilen ilk bayram olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı büyük bir coşku ve eğlenceyle kutlamak için çocuklarla bir araya geldi. Çocuklar etkinlik boyunca dondurmalarının yanına kurabiyeler yaptı ve ardından dondurma çubuklarını boyayarak doyasıya eğlendi.
Golf Dondurma, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı büyük bir coşkuyla kutladı. Çocuklar etkinlikte, önce birbirinden lezzetli kurabiyeler yaptı ardından da Golf Dondurma’nın dondurma çubuklarını boyadı. Çocuklar kadar ebeveynlerin de eğlendiği etkinlikte konuşan Golf Dondurma Pazarlama ve İş Geliştirme Direktörü Ezgi Eröz, “Dünyada çocuklara armağan edilen ilk bayram olan 23 Nisan için çocuklarla eğlenceli bir etkinlikte bir araya gelmek ve onların neşesini paylaşmak mutluluk verici. Çocuklar bizim geleceğimiz. Onların hayatları boyunca atacakları adımlar, ulaşacakları hedefler ve yakalayacakları her bir başarı bizleri gururlandıracak. Golf Dondurma olarak üretime başladığımız ilk günden bugüne çocukları önemsiyor ve ürettiğimiz lezzetli dondurmaların yanı sıra onları mutlu edecek çeşitli etkinlikler gerçekleştiriyoruz. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı tüm çocuklara kutlu olsun” dedi.
7’den 70’e herkesin sevgilisi
7'den 70'e herkesin severek tükettiği Golf Dondurma’nın gerçekleştirdiği etkinlikte 23 Nisan’ın coşkusu ve heyecanı çocukların yüzüne yansıdı. Rengarenk geçen etkinlik özelinde değerlendirmelerde bulunan Ezgi Eröz, “Ebeveynlerin sadece günlük öğünlerde değil, çok sevilen atıştırmalıklarda da sağlıklı tercihler yapması çocuklar açısından önem taşıyor. Özellikle yazın çocuklar dondurmayı çok seviyor ancak ebeveynler ‘boğazı şişer’ diye korkuya kapılabiliyor. Oysa dondurmanın solunum enfeksiyonuna neden olması gibi bir durumu bulunmuyor. Bu noktada dondurmayı nasıl tükettiğimiz önemli, mesela açıkta satılan dondurmalar uygun ortam şartları sağlanmadığında bakteri üretme riskini daha çok taşıyor. Bu anlamda hijyenik şekilde üretimi yapılmış ve paketlenmiş, kalite proseslerinden geçmiş paketli dondurmaları tüketmek daha güvenli. Bunun yanı sıra gerçek sütten elde edilen dondurmalar kalsiyum ve protein içerdiği için sağlığa fayda sağlayabiliyor. Golf Dondurma ailesi olarak biz Golf Maraşım ürünlerimizi inek ve keçi sütünden elde ediyoruz. Golf Royal Gourmet serimizde ise Bursa Şeftalisi, Madagaskar Vanilyası, Silifke Çileği gibi ana vatanından lezzetleri değerli tüketicilerimize sunuyoruz. Golf Dondurma ailesinden çocukların çok sevdiği ‘Golf Geveze Dondurmalar’ serimize ise ayrı bir özen gösteriyoruz. Geveze Dondurmalar serimizde yer alan Golf Roket Multivitamin ürünümüzün içeriğinde, Elma, çilek ve limondan oluşan yüzde 25 oranında gerçek meyveler yer alıyor. A, B, C, D, E ve K gibi birçok vitamini bir arada bulunduran Golf Roket Multivitamin ürünümüz, glikoz şurubu ve yapay renklendirici de içermiyor. Golf Dondurma olarak tüm tüketicilerimizi önemsiyoruz. Bu nedenle sürekli olarak kendimizi geliştirme ve birbirinden kaliteli dondurmalar üretme misyonumuz hep devam edecek” dedi.
Golf Dondurma Hakkında
2003 yılında Bursa fabrikasında 10 milyon litre kapasitesiyle üretime başlayan Golf Dondurma, günümüzde, Bursa ve Kahramanmaraş fabrikaları olmak üzere 200 milyon litreye ulaşan üretim kapasitesine sahip dev bir yerli üretici haline gelmiştir. Tüm faaliyetlerinin odağına koyduğu 7’den 70’e tüm tüketicilerinin severek tüketeceği yeni ve yenilikçi ürünler sunmayı hedef edinen Golf Dondurma, 20 yılda pek çok yeniliğe imza attı. İnovasyon odaklı üretim yapan marka, çeşitli meyvelerden üretilen sorbeler, bol sütlü Maraşım ve Belçika çikolatalı dondurma gibi kaliteli ürünleriyle tüketicisinden tam not almıştır. 2015 yılında logosu, ürünleri ve ambalajları yenilenen Golf, Kahramanmaraş fabrikasında ürettiği “Maraşım” markasıyla Uluslararası Tat ve Kalite Enstitüsü tarafından “Üstün Lezzet Ödülü”ne layık görüldü. Golf, “Maraşım” markasıyla Kahramanmaraş’ın dondurma konusundaki haklı ününü Türkiye ve dünyaya duyurmaya devam etmektedir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye turizmi, 54 milyar doları aşkın 2023 geliri ve 60 milyar dolarlık 2024 hedefi ile ülke ekonomimizin lokomotif sektörleri arasında öne çıkıyor. Ülkemize döviz girdisi sağlayarak dış ticaret dengesine olumlu katkıda bulunan turizm, birçok farklı sektöre de değer yaratıyor, istihdamdan, yerel ekonomilerin gelişimine kadar pek çok alanda çok önemli faydalar sağlıyor.
TTYD olarak, uluslararası platformda kültürel zenginliğimizin dünyaya tanıtılmasını sağlamak en önemli misyonlarımızdan biridir. Bu doğrultuda Türkiye’nin uluslararası bir turizm markası olarak konumunu güçlendirmeye yönelik çalışmalarımıza devam edeceğiz.
Türkiye'nin doğal, tarihi, kültürel zenginliklerinin, sağlık, spor, kongre gibi birçok alandaki olanaklarının dünya genelinde daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlayarak, ülkemizin turizm potansiyelini en iyi şekilde değerlendirmeyi ve sektörümüzü küresel arenada daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz.
Bu duygu ve düşünceler ile; turizm sektörüne katkı sağlayan her kurum, kuruluş ve bireyi, değerli katkıları ve sektördeki başarılarından dolayı tebrik ediyor, tüm turizm camiamızın Turizm Haftasını kutluyorum.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin lokomotif sektörü olan inşaat sektöründe 46 yıldır katma değer yaratan, yeni iş fırsatları sunan ve her sene birbirinden zengin içerikleriyle sektörel bilgi paylaşımına imkân tanıyan, Yapı Fuarı - Turkeybuild İstanbul, ülke ekonomisine yadsınamaz bir katkı sağlıyor. 17-20 Nisan tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde sektöre ev sahipliği yapan Yapı Fuarı - Turkeybuild İstanbul, son gününde önemli etkinliklere yer verdi. Mimar Sedat Bayrak, mimari deneyimleri ile öğrencilere yön gösterdi, sosyal medyada öne çıkmanın ipuçlarını söyledi.
Her yıl binlerce yabancı yatırımcıyla yerli iş ortaklarını bir araya getiren Yapı Fuarı - Turkeybuild İstanbul, son gününde de sektör temsilcilerini güçlü ve yön veren etkinliklerle buluşturdu. Yabancı katılımcı, alıcı ve ziyaretçi ilgisinin katlanarak devam ettiği Yapı Fuarı - Turkeybuild İstanbul’un son günü ‘Mimari İletişimin DNA’sı söyleşilerinde yapı sektöründe iletişim ve pazarlama alanlarına odaklanılarak, sosyal medyada mimarlara ulaşmanın kodları, yeni dünya düzeninde işverenlerle kontakt kurmanın ipuçları ve piyasadaki rekabet stratejileri gibi dikkat çeken başlıklar ele alındı.
Fuarın son gününde “Mimari İletişimin Güncel Kodlar: Karar Vericilere Ulaşmak” konulu oturum ile güne başlandı. Anahtar konuşmacı FS Mimarlık Kurucu Ortağı, Mimar Sedat Bayrak, projelerinin çoğunu Y kuşağına yaptığını ve bu sayının artacağına vurgu yaparak “Mimarlık ofisleri küçülecek. Daha çok kişinin kendi ofisi olacak. Bu nedenle sosyal medyada görünür olmak çok önemli. Çok takipçiniz olmanız işverenlerin sizi tercihini etkiliyor. İnsanlar B2B tanıdık yüzleri seviyor ve onlara iş veriyor” dedi.
Mimaride fuar katılımı ve sosyal medyanın önemi...
Hangi sosyal platformların mimarlar için yararlı olduğunu anlatarak, sosyal medyada öne çıkma ve tanınmanın ipuçlarını da veren Bayrak, “Bütçe ve emsal en önemli 2 parametre, bunlara göre tasarım yapmak gerekiyor. Yeni mimarlar, laminant parke ve lamine parke farkını bilmediğini fark edebiliyor. Bu nedenle yapı malzemelerini bilmek, fuarları takip etmek, üreticilerle tanışmak çok önemli. Bu bilgiler, uygulama tarafında mimarlara çok destek veriyor” değerlendirmesinde de bulundu. Mimar Sedat Bayrak, üreticilere de seslenerek “Fuarlar, üreticiler için de çok önemli. Mimarları öğrenciyken yakalamak çok yararlı olabiliyor. Öğrenciyken beni yakalayan firmaları şu an müşterilerime proje teklifi verirken malzeme tedarik edeceğim firmalar arasında ilk sıraya yazıyorum” dedi.
İç mimaride pazarın sürekli büyüdüğüne de vurgu yapan Bayrak, “Proje ve inşaat birlikte çıkıyor. Herkes sahada birlikte çalışıyor. Her şey hızlı olmaya doğru gidiyor. ‘Robotlar sıva yapacak, mavi yakaya ihtiyaç olmayacak’ diyorduk. Ancak piyasada şu anda usta yok. şantiyelerde 40 yaş altı uygulamacı yok. Bu alanda ekipler kurabilirsiniz. Büyük potansiyel var ” şeklinde açıklamada bulundu.
Karbon nötr yapılar inşa etmenin önemine vurgu
Fuarın dikkat çeken oturumlarından “Taslakların Ötesinde: Karbon Nötr Yapılar İnşa Etmek”te konuşan AURA Design Studio Kurucusu, Filiz Cingi Yurdakul, neden karbon nötr yapılar inşa etmek gerektiğini anlattı. Cingi Yurdakul, “Karbon nötr yapılar inşa etmek gerekli... Sera gazları insanların tükettikleri, ürettikleri araç ve gereçlerin kullanımı sonrasında oluşan gazlar. İnşaat sektörü olarak da payımız var ve büyük bir sorumluluğa sahibiz. Yerküre ısısı artıyor ve dünya 2 derece ısınmayı kaldırabilir. Isı adaları oluşması kritik; yapılar ısındıkça, hava ısındıkça, soğutma ihtiyacı da ekstra enerji üretimine ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle yenilenebilir enerji üretimine, jeotermal sistemler, güneş panelleri, rüzgâr tribünleri gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı enerjisi santralleri çok önemli ve projelerde bu kaynaklara yer veriyoruz. Yapıların enerji verimliliği sağlanmalı ve daha az enerji tüketen yapılar üretmek gerekiyor” şeklinde konuştu.
“Doğadan Öğrenen Mimarlık” konulu oturumda sürdürülebilir mimari konusunda ödül sahibi olan A Mimarlık Kurucusu, Mimar-Döngüsel Tarasımcı Özgül Öztürk, “Döngüsel ekonomi zincirini aktaran açıklamalar; azaltmak, geri kazanmak, yeniden kullanmak, geri dönüştürmek, reddetmek, onarmak, yeniden tasarlamak ve hediye etmek şeklinde özetlenebilir. Küresel ekonomide % 7.2 döngüsellik söz konusu, % 93 gibi el değmemiş alanda kim bilir neler mümkün… Sürdürülebilir mimari ve sürdürülebilir kalkınma açısından yapabileceğimiz çok şey var” açıklamasında bulundu.
“Sürdürülebilir Tasarım için İş Birliği” konulu oturumda ise sürdürülebilirlik için yeni nesil üretim metotlarının önemine değinen Daedalus Furniture Kurucu Ortağı, Ürün Tasarımcısı Nazar Şigaher, “Yeni nesil üretim metotlarını deneyimlemek ve aşina olmak çok önemli. Belli fikirler olabilir ama sürdürülebilirlik ekonomisi ile alakalı üreticilerin sektör içinde olması ve yaygınlaşması, kendi ekonomilerini yaratarak var olabilecekleri bir zemin olması gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.
Bu yıl 46. kez kapılarını açan Yapı Fuarı - Turkeybuild İstanbul, dört gün boyunca “VIP Alım Heyeti Programı” ile 70’ten fazla ülkeden 400’ün üzerinde yabancı satın almacıya ev sahipliği yaptı. 700 milyon Euro’luk iş hacmi hedefiyle ziyaretçilerini ağırlayan fuar, 10.000’den fazla uluslararası profesyonel alıcıyı ağırladı. Türk yapı sektörünün en uzun süredir düzenlenen Yapı Fuarı - Turkeybuild İstanbul, 4 gün boyunca 25 etkinlikte 50’den fazla konuşmacı ile mimarlık, tasarımda inovatif yaklaşımlar ve yapay zeka, sürdürülebilirlik ve yapı malzemeleri gibi sektöre yön verecek konuları, her gün farklı bir tema altında ele aldı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Rusya ve Polonya’nın pavilyon olarak yer aldığı fuar; İtalya, Almanya, Rusya, Litvanya, Slovenya, Birleşik Arap Emirlikleri, Güney Kore, Polonya, Avusturya ve Çin’den katılımcıları ağırladı.
Yapı Master Class ve Yapı Tech Garage
Yapı Fuarı’nın altıncı yılına giren etkinliği Yapı Master Class’ta ziyaretçilere mimarlar eşliğinde etkileşimli bir fuar deneyimi sunuldu. Sektöre ezber bozan fikirler sunan Start-up’lar, Yapı Tech Garage’da inovatif ürünlerini sergileme fırsatı buldular. Yapı Fuarı’nın klasiklerinden biri haline gelen Altın Mıknatıs "Stant Tasarımı Ödülleri" ile markalar ve ürünlerini sürdürülebilir ve yenilikçi bir şekilde tanıtan katılımcılar da ödüllendirildi.
Yapı Fuarı-Turkeybuild İstanbul’a Özel İskele-Kalıp Salonu!
Fuarda bu yıl, katılımcı firmaların etkileşimini artırmak için İKSD ve ICA Build Fuarcılık A.Ş. iş birliğiyle, İskele Kalıp firmalarına özel bir salon oluşturuldu. İskele-Kalıp Sanayicileri Derneği üye firmalarının da yer aldığı bu özel salonda, katılımcılar ürünlerini sergileme ve yeni iş bağlantıları kurma fırsatı buldu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın en büyük yiyecek ve içecek şirketlerinden PepsiCo, Türkiye'de ve dünyada sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlamak için pep+ stratejisi doğrultusunda çalışmaya devam ediyor. PepsiCo, 22 Nisan Dünya günü kapsamında pep+ stratejisi çatısı altında gerçekleştirdiği çalışmaları paylaştı. ‘Pozitif Tarım’ ve ‘Pozitif Seçenekler’ ile birlikte pep+ stratejisinin üç temel bileşeninden birini oluşturan ‘Pozitif Değer Zinciri’ başlığı altında net-sıfır emisyona ulaşma, net su pozitif şirket olma ve ambalaj sürdürülebilirliğini iyileştirme gibi çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyor.
Uzun yıllardır sürdürülebilirliği en temel odak alanlarından biri olarak gören ve tüm ekosistemin sürdürülebilir olması hedefiyle çalışan dünyanın en büyük yiyecek ve içecek şirketlerinden PepsiCo, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarını rehber alarak daha yaşanabilir bir dünyanın inşasına katkı sağlamak için çalışıyor.
Bu konuda hayata geçirdiği projelerle PepsiCo global içerisinde dikkat çeken ve iklim değişikliği ile mücadele konularında birçok ilke imza atan PepsiCo Türkiye, bu konudaki çalışmalarını güçlendirmeye devam ediyor. PepsiCo Türkiye bu çabasını özellikle 2021’de açıkladığı uçtan uca stratejik bir dönüşüm vizyonunu içeren pep+ ile bir iş stratejisine dönüştürdü. PepsiCo Türkiye pep+ stratejisinin üç temel bileşeninden biri olan “Pozitif Değer Zinciri” başlığı altında net-sıfır emisyona ulaşma, net su pozitif şirket olma ve ambalaj sürdürülebilirliğini iyileştirme yönündeki çalışmalarını güçlendiriyor. Bu kapsamda yenilenebilir enerji kullanımı, su verimliliği, geri dönüştürülmüş PET kullanımı gibi projelerine odaklanmaya devam ediyor.
22 Nisan Dünya Günü kapsamında PepsiCo’nun sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği ile mücadele çalışmalarına değinen PepsiCo Türkiye, Kurumsal İlişkiler Kıdemli Direktörü ve Sürdürülebilirlik Lideri Esra İren, “Sürdürülebilir bir gıda sistemi için PepsiCo Pozitif (pep+) ile gezegen limitleri içinde çalışırken, dünyamız ve insanlar için olumlu bir değişime ilham vererek; tüm paydaşlar için değer yaratacak bir yaklaşımla çalışıyoruz. PepsiCo Pozitif stratejimizin üç temel bileşeninden biri olan Pozitif Değer Zinciri kapsamında karbon emisyonunu azaltmaya yönelik yatırımlara büyük bir önem veriyoruz. “Pozitif Değer” diye tanımladığımız başlık altında “Sıfır Emisyon”, “Net Su Pozitif Hedefi” ve “Sürdürülebilir Ambalaj” başta olmak üzere birçok konuda yaptığımız çalışmalarla döngüsel ve kapsayıcı bir ekonomi oluşturmaya yardımcı olmak üzere çalışıyoruz. PepsiCo mutlak sera gazı emisyonunu 2015'e kıyasla 2030'da %40 azaltmayı, 2040 yılına kadar net sıfır emisyon elde etmeyi taahhüt ediyor. Biz de PepsiCo Türkiye olarak yaptığımız yatırımlarla bu global taahhütlere güçlü bir katkı sağlıyoruz” dedi.
“PepsiCo Türkiye olarak, sürdürülebilir bir gıda sistemi inşa etmek ve iklim değişikliğinin etkilerini hafifletmek için çalışmaya devam ediyoruz”
Yenilenebilir enerjiye yaptığı yatırımlarla, PepsiCo içerisinde tüm dünyada %100 yenilenebilir elektrik hedefine ulaşan ilk ülkelerden biri olduklarını söyleyen İren, “Fabrikalarımızın elektrik ihtiyacının %40’ını Organik Atık İşleme Tesislerimizde ürettiğimiz elektrik ve güneş enerjisi yatırımlarımızla karşılıyoruz. Manisa ve İzmir fabrikalarımızda bu oran 60% üzerine çıkarıyoruz. Elektrik ihtiyacımızın geri kalan kısmını yenilenebilir elektrik tedariki sağlayan şirketlerden temin ediyoruz. Sürdürülebilir Ambalaj konusunda da bugüne kadar ciddi aksiyonlar aldık. Şu anda geri dönüştürülmüş PET kullanımında lider firmalardanız. Fabrikalarımızda su verimliliğini artırmak üzere birçok çalışma yapıyoruz. Örneğin Manisa Fabrikamızın açıldığı 2018 yılından bu yana yaptığımız çok sayıda proje ile fabrikamızda kilogram başına tükettiğimiz suyu %45 oranında azaltmayı başardık. Bununla birlikte su verimliliği için birçok yenilikçi proje üretmeye de devam ediyoruz. PepsiCo Türkiye olarak bu global hedeflerimizin bir yansıması olarak son olarak Manisa Fabrikamızda hayata geçirdiğimiz, Türkiye’de bir ilk olan Biyometanizasyon Tesisi ile organik atıklardan biyometan gazı üretmeyi başladık. Biyometanizasyon Tesisi ile hem evlerde, işyerlerinde kullanılan doğal gazın yerine geçebilecek daha verimli biyometan gazı üreterek hem karbon salımını düşürecek yenilikçi bir işe imza atmış hem de enerji tüketiminde doğal kaynakların kullanımını azaltmayı başarmış olacağız. PepsiCo Türkiye olarak, sürdürülebilir bir gıda sistemi inşa etmek, dünyanın yenilenmesine yardımcı olmak, iklim değişikliğinin etkilerini hafifletmek amacıyla çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Ege Maden İhracatçıları Birliği, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği, Batı Akdeniz İhracatçı Birlikleri Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda 17-18 Nisan 2024 tarihlerinde Marble İzmir Uluslararası Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı ile eş zamanlı olarak organize ettiği Doğal Taş Alım Heyeti’nde 500’e yakın ikili iş görüşmesi gerçekleştirildi.
Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, “Maden sektörü olarak 2023 yılında 5,7 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. İhracatımızın üçte birine denk gelen 1,9 milyar dolarlık bölümü doğal taş ihracatı olarak gerçekleşti. Ege Maden İhracatçıları Birliği olarak ise üyelerimizle 1,06 milyar dolar maden ihracatı yaptık. Birliğimiz ihracatının yarıdan fazlasını doğal taş oluşturdu. EMİB olarak amacımız 2024 yılında ihracatımızı 1 milyar 250 milyon dolara taşımak.” dedi.
Başkan Alimoğlu, “Marble Alım Heyeti Organizasyonumuza katılan 17 ülkeye Azerbaycan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Fas, Fransa, Güney Kore, İspanya, İtalya, Katar, Kuveyt, Mısır, Nijerya, Özbekistan, Umman, Ürdün, Suudi Arabistan’a 2023 yılında yaklaşık 400 milyon dolar doğal taş ihracatı gerçekleştirdik. İki gün boyunca 17 ülkeden gelen 40 yabancı firma 44 ihracatçı firmamız ile 500’e yakın ikili iş görüşmesi yaptı. Bu 17 ülkeye ihracatımızı 500 milyon dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Başarılı bir fuar geçiriyoruz. Yıl sonunda doğal taş ihracat rakamlarımıza da yansıyacaktır.” diye konuştu.
Türkiye ekonomi gundemi/Açıklanması beklenen ekonomik veriler
Saat Veri Dönem Tahmin Önceki
------ ----------------------------------- ----- ------ ------
10:00 TÜİK-TCMB tuketici güven endeksi Nisan 79.4
10:00 Yurt dışı üretici fiyat endeksi (Aylık) Mart +2.38%
10:00 Hizmet üretim endeksi (Yıllık) Şubat +0.6%
10:00 TCMB Finansal Hizmetler Güven Endeksi Nisan 153,6
17:30 Merkezi yönetim borç stoku Mart 7 trilyon 238,1 milyar TL
17:30 Merkezi yönetim iç borç stoku Mart 4 trilyon 419.8 milyar TL
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Beymen Group Teknoloji ve Dijital Dönüşüm Genel Müdür Yardımcılığı (CTO) görevine; bilgi teknolojileri, danışmanlık ve yönetişim alanında 25 yıla yakın deneyimiyle Arto Mıgırdiçyan atandı.
1 Nisan 2024 tarihi itibarıyla görevine başlayan Arto Mıgırdiçyan, Beymen Group çatısı altındaki dijital dönüşüm yolculuğunun güçlenerek sürdürülmesine odaklanırken, grubun geleceğe yönelik büyüme hedeflerini destekleyecek, teknoloji ve dijital çözümler üzerine yoğunlaşacak. Arto Mıgırdiçyan, şirketin dijital varlığını güçlendirmek, e-ticaret kapasitesini artırmak ve müşteri etkileşimini optimize etmek için bütünleşik bir yaklaşım benimseyecek.
İstanbul Teknik Üniversitesi Matematik Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra 1999 yılında çalışma hayatına yazılımcı olarak başlayan Arto Mıgırdiçyan, Bilgi Teknolojileri alanında farklı sektörlerde, çeşitli roller üstlendi. 2004 yılında Experteam Danışmanlık firmasına ortak olan Arto Mıgırdiçyan, Experteam'i danışmanlık şirketinden sektörde lider bir teknoloji şirketine dönüştüren yönetim kadrosunun Teknoloji ve Yönetilen Hizmetlerden sorumlu üyesi olarak 13 yıl boyunca görev aldı. Perakende, finans, sağlık ve üretim sektörleri başta olmak üzere yurtiçinde ve yurtdışında birçok şirkette ERP, teknoloji ve dijital dönüşüm projelerine imza attı, inisiyatiflere liderlik ederek yeni iş alanları yarattı.
2017 yılında Karaca'nın Teknolojiden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi (CIO/CTO) olarak çalışmaya başlayan Arto Mıgırdiçyan, 2018 yılında gurubun teknoloji şirketi M.A.R.S. Teknoloji'nin kurulmasında aktif rol oynadı ve eş zamanlı olarak MARS Teknoloji Genel Müdürü olarak görev aldı. Görev süresince, grubun büyümesine, birçok inovatif projeye ve Karaca'nın global bir markaya dönüşmesine katkıda bulundu ve grubun teknoloji inisiyatiflerine liderlik etti.işim:
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Cargill'in Türkiye'de 6.000'den fazla çiftçiyi destekleyen "1000 Çiftçi 1000 Bereket" programı, Edison Ödülleri'nin sosyal ve kültürel etki kategorisinde altın ödüle layık görüldü.
Adını Amerikalı mucit Thomas Alva Edison'dan alan Edison Ödülleri™, dünyadaki yenilikçi projeleri ve iş liderlerini ödüllendiriyor. Cargill, Akıllı Ulaşım, Sağlık ve Güzellik Bakımı Çözümleri ve Sosyal ve Kültürel Etki - Çevresel Çözümler kategorilerindeki projeleriyle üst üste ikinci kez 2024 Edison Awards™’dan ödülle döndü.
Cargill'in 1000 Çiftçi 1000 Bereket Programı, Sosyal ve Kültürel Etki - Çevresel Çözümler kategorisinde altın ödüle layık görüldü. Altıncı yılına giren program, çiftçilerin verimini ve refahını artırmayı, onarıcı tarım uygulamalarını teşvik ederek tarımda sosyal ve dijital dönüşümü teşvik etmeyi amaçlıyor. 1000 Çiftçi 1000 Bereket başladığı günden bu yana mısır, ayçiçeği ve kanola üretimine ayrılan 700 bin dekarı aşkın bir alanı kapsayarak Türkiye'nin 21 ilinde 6.000'den fazla çiftçiyle yoluna devam ediyor.
Cargill Gıda Çözümleri Orta Doğu, Türkiye ve Afrika CEO’su ve Yönetim Kurulu Başkanı Murat Tarakçıoğlu, “Kapsayıcı sürdürülebilir kalkınma toplumun sosyo-ekonomik gelişimi aracılığıyla elde edilebilir. Programımız, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'nden 11'ine katkı sağlıyor. 1000 Çiftçi 1000 Bereket, gıda sisteminin, hızla büyüyen dünya nüfusunun ihtiyaçlarını sorumlu ve sürdürülebilir bir şekilde karşılamaya nasıl devam edilebileceğinin çarpıcı bir örneğidir” dedi.
Konya’da üretim yapan program çiftçisi Osman Ateşoğlu, program sayesinde yaşadığı verim artışını şöyle anlattı: "Programa katılmadan önce kanola ekiminde 18 kg/da verim elde ediyorduk. Şu anda 25 kg/da verim elde edebiliyoruz. 1000 Çiftçi 1000 Bereket Programı, bize %60 verim artışı sağladı ve kazancımızı artırdı”
Cargill’in ödüllendirilen projeleri
Cargill ve BAR Technologies'in WindWings projesi Akıllı Ulaşım kategorisinde altın ödülün sahibi oldu. WindWings, ilk kez ticari denizciliğe son teknoloji rüzgar tahrikini getirebilecek çığır açan bir teknoloji olarak kabul ediliyor. Dünyanın ilk kuru dökme yük rüzgar enerjisiyle çalışan okyanus gemisi Pyxis Ocean, Ağustos 2023'teki lansmanından bu yana şu ana kadar ortalama 485 arabanın yoldan çekilmesine eşdeğer olan yüzde 14 civarında yakıt tasarrufu bildirdi.
BotaniDesign™ 105 ise Sağlık ve Güzellik Bakım Çözümleri kategorisinde bronz ödülün sahibi oldu. Yüzde 100 doğal, bitkisel ve biyolojik olarak kolayca parçalanabilen vazelin alternatifi olan ürün, yüksek oranda nemlendirici özelliğiyle çeşitli sağlık ve güzellik ürünleri uygulamalarına dahil edilebiliyor.
Cargill'in baş teknoloji sorumlusu ve İnovasyon ve Araştırma ve Geliştirmeden sorumlu başkan yardımcısı Florian Schattenmann konuyla ilgili, “Yenilik, yeniyi düşünenlerle başlar. Ekiplerimiz sürekli olarak mümkün olanı yeniden hayal ediyor, gıda ve tarım alanında büyük ve cesur yenilikler sunmak için zemin hazırlıyor. Bu ödül, ekiplerimizin değerli çalışmalarının ve dünyayı besleme, sağlığımız, çevremiz ve insanlarımız için daha iyi çözümler sunma amacımızı vurguluyor” dedi.
Tüm adaylıklar Edison Ödülleri Yönlendirme Komitesi ve yürütme değerlendirme kurulu tarafından inceleniyor. Panelde, ürün geliştirme, tasarım, mühendislik, bilim, pazarlama ve eğitim alanlarından 2 binden fazla üst düzey işletme yöneticisi ve akademisyenin yanı sıra geçmiş kazananlar yer alıyor.
Edison Ödülleri hakkında daha fazla bilgi için www.edisonawards.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.