Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
FED Başkanı Powell ‘FED acele etmeyecek’
ABD Hazine Bakanı Bessent ‘yeni vergiler gerekli, resesyon riski görmüyorum’
ABD Başkanı Trump ‘bir müdahale beklemeyin, bazen ilaç almak gerekir’
1987 çöküşü, 2008 ABD konut krizi, 2020 pandemi.. 2025 gümrük vergisi sorunu. Son 80 yılın 4. satış dalgası olarak kayıtlara geçiyor. Çarşamba günü Trump yeni tarifeleri açıkladığından beri S&P 5,4 trilyon Usd sildi.
Powell geçen hafta aranan desteği vermemişti. Hafta sonu Bessent ve Trump da piyasaların karşısında yer almayı tercih etti. Açıklamaları yeni haftaya negatif başlanmasına neden oluyor.
Birkaç tespitte bulunalım; bireylerin-şirketlerin vergileri düşecek, deragülasyon olacak beklentisi ile Trump olumlu faktör olarak fiyatlanmıştı. Bu vaatleri hale geçerli ama bugün Trump’ın başka bir vaadi (gümrük vergisi) yıkıcı etki yaratıyor. Piyasa, eksi piyasacı Bessent’tan aradığı desteği bulamıyor. Oysa Bessent atandığında piyasaları bilen birinin hazine bakanı olması olumlu karşılanmıştı. Görünen o ki Bessent gümrük vergisi konusunda belirleyici kadroda değil.
50'den fazla ülkenin müzakereler için aradığını ancak görüşmelerin zaman alacağını sorunların birkaç gün veya hafta içinde müzakerelerle ortadan kaldırılamayacağını söyleyen ABD Hazine Bakanı Bessent, ‘ülkelerin ne teklif ettiğini ve bunun inandırıcı olup olmadığını, ileriye giden yolu görmemiz gerekecek’ diye ekliyor. Gümrük vergileri mali ajanda için belirleyici. ‘İleriye giden yolu görmemiz gerekecek’ sözü gümrük vergisi sürecinin belirsiz olduğunu işaret ediyor. Başta ABD’nin maliyesi olmak üzere diğer ülkelerin maliye politikalarını belirsiz hale getiriyor. Peki maliye politikası belirsiz ise para politikası belirli olabilir mi? Hazine Bakanı’nın ‘yolu görmemiz gerek’ dediği bir noktada Powell’ın ‘acele etmeyeceğiz, Trump’ın etkilerini görmemiz gerekiyor’ demekten başka şansı kalmıyor.
Trump’a itirazlar artıyor. Örneğin Bill Ackman, ‘tarihsel olarak haksız olan küresel ticaret pozisyonumuzu dikkatli ve stratejik bir şekilde çözmenin zamanı geldi’ diyor. Bu kadar çok sayıda ülkeye bir anda vergi artışı uygulamaya başlamak, müzakere trafiğini yönetilebilir olmaktan çıkarıyor. Ackman’ın önerisi iyi bir seçenek olabilir: ‘90 günlük bir erteleme’. Peki Trump hangi noktada, piyasada olanlardan pek etkilenmiş değil (ya da öyle görünüyor). Kısa vadeye değil uzun vadeye bakın, yani bugünün oynaklığı ile para kaybedebilir(sin)iz ama geleceği kazanacağız-kazanacaksınız diyor.
ABD ekonomisinin resesyon girme ihtimali daha fazla taraftar buluyor (Trump yönetimi katılmasa da). JP Morgan bu yıl ABD ekonomisi küçülür derken, Goldman Sachs resesyon olasılığını yüzde 45’e yükseltti. FED’in faiz indirim tahminleri ise 75-100 baz puana çıkmış durumda.
Hafta, risk iştahı çok zayıf başlıyor. Ana fiyatlama unsuru Trump, diğer konulardaki haber akışı yan etken konumda. Cuma günü ABD istihdam verisi güçlü geldi, gözler Perşembe günü açıklanacak ABD tüketici enflasyon verisinde. Manşette (%2,8’den 2,6’ya), çekirdekte (%3,1’den 3,0’a) hafif düşüş bekleniyor.
Bu sabah global piyasalarda risk iştahı negatif. ABD vadelileri yüzde 3,0-4,5 aralığında eksi seyrediyor. Asya’da ise Çin %6,3, Hong Kong %10,5, Japonya %6,9 civarında satıcılı. ABD 10 yıllık tahvil faizi %3,93, Dolar Endeksi 102,9, ons altın 3.020 Usd civarında işlem görüyor.
İç tarafta, mart ayı TÜFE verisinin beklenti altı gelmesi biraz moral verdi. Gözler nisan enflasyonunda. Globaldeki Trump rüzgarı +/- etki yapabilir diye düşünüyoruz. Risk iştahındaki azalma bize olan talebi de azaltabilir. Petrol fiyatlarındaki düşüş, enerji maliyetimizin azalmasına ve dezenflasyona katkı sunabilir. Trump’ın bize %10 gümrük vergi uygulama kararı ise ihracatta (rekabette) öne çıkmamızı sağlayabilir.
Hazine bu hafta 4 ihale ile Nisan borçlanma programına başlıyor. Bugün 2 yıl vadeli sabit kuponlu kıymet arz edilecek.
Usd/TL:
Trump’ın gümrük tarife kararları ile piyasalarda dengeler değişiyor. Tam olarak uyumlanma sağlanamıyor. Çünkü yol belirsiz. O yüzden yatırımcıların bir süre dalgalı seyreden piyasa koşullarına maruz kalacaklarını söyleyebiliriz.
Bu çerçevede Dolar talebi azalma eğilimi gösteriyor. Çünkü ABD ekonomisinin yavaşlama ihtimali (hatta resesyon, stagflasyon), FED’in faiz indirme ihtimali ortaya çıkmış durumda. Ancak Trump’ın etkisini sadece ABD ekonomisi hissetmeyecek, diğer ülkeler de hissedecek. Diğer para birimleri için de benzer koşullar konuşulacak diye düşünüyoruz. Bir süre sonra dolar kayıplarını geri alma çabası sergileyebilir.
Dolar Endeksi alınan kararlar ve atılan adımlarla birlikte 103 civarındaki desteğini aşağı yönde kırdı. Dolar Endeksi (DXY) güne 102,8 seviyelerinde başlıyor.
Dolar için Trump ana belirleyici olmaya devam ediyor. Dolar Endeksi’nde 103 bölgesi aşağı yönde geçildi. 103 seviyesi direnç olarak takip edilebilir.
İç tarafta, enflasyon verisinin beklenenden daha düşük gelmesi dezenflasyon ve normalleşme programı lehine sınırlı katkı yaptı diye düşünüyoruz.
Diğer yandan globalde hissedilen Trump rüzgarı bizi daha az etkileyebilir. Çünkü bize karşı açıkladığı gümrük vergisi oranı düşük (10%), bir de petrol fiyatlarındaki düşüş enerji maliyetimizi aşağı çekiyor. Ancak global satış dalgası sürerse yabancı yatırımcı ilgisi baskılanabilir.
Bu hafta Hazine ihaleleri ve enflasyon beklentileri haftanın verileri.
Kurda ılımlı yukarı eğilimi koruyor. Bu sabah 38,00 civarında işlem görüyor. Aşağıda 37,50 ve 37,00; yukarıda 38,50 ve 39 öne çıkan teknik seviyeler
TL Tahvil/Bono:
Şubat ayı TÜFE verisinin beklenenden düşük gelmesini sınırlı olumlu olarak tanımlıyoruz. Enflasyon düşüşüne dair algıyı destekledi. Ancak piyasa Mart ayından yaşanan dalgalanmanın olası enflasyonist etkilerini görmek istiyor. O yüzden 5 Mayıs tarihi önemli. Düşük Nisan ayı enflasyonu piyasa iyimserliğine katkı sunabilir.
Globalde Trump’ın politikaları türbülans yaratmış durumda. Belirsizlik hissediliyor, büyüme ve enflasyon tahminleri değişiyor. Petrol fiyatlarında düşüş ve Trump’ın ülkemize yüzde 10 gümrük vergisi uygulama kararı alması (listedeki en düşük oran) ‘biz bu süreçte daha az olumsuz etkilenebiliriz’ düşüncesini doğuruyor. Trump’ın rüzgarından sınırlı etkilenebiliriz. Bunu baz aldığımızda dezenflasyon sürecimiz geçerliliğini koruyabilir sonucuna ulaşabiliriz. Ancak Trump’ın öngörülemez olması şartların değişebileceğini işaret ediyor.
Hazine bugün 2 yıl vadeli tahvil ile borçlanacak. Yarın ise 3 kıymet ile nisan ayı programını sürdürecek.
2 yıllık ve 10 yıllık TL gösterge tahviller günü sırasıyla %46,13 ve %32,39 seviyesinde tamamladı.
Hisse Senedi (Yapı Kredi Yatırım):
Global piyasalardaki riskten kaçış eğilimi, yurtiçi piyasaları da olumsuz etkiliyor... Cuma günü satıcılı bir seyir izleyen hisse senedi piyasasında BIST100 Endeksi günü %1.20'luk kayıpla 9,379 seviyesinden tamamladı.
Genel olarak baktığımızda ise, 8,870 bölgesinden itibaren başlayan yukarı yönlü toparlanma çabalarının önüne, global ölçekteki tarife savaşları sonucu oluşan dikkate değer riskten kaçış fiyatlamasının çıktığını söyleyebiliriz. Haftalık bazda %2.9'luk kaybının yaşandığı hisse senedi piyasasında, ilerleyen süreçte de, içeride kıyaslamalı olarak pozitif bir ayrışma eğilimi yaşansa da, global piyasalardaki seyrin etkili olması beklenebilir.
Teknik seviyelere baktığımızda da, aşağı yönde ilk önemli destek eşiği olarak 9,375 seviyesini izliyoruz. Bu destek bölgesinin korunamaması halinde ise, sert gerilemenin ardından yukarı yöndeki toparlanma çabalarının başladığı 8,870-9,000 aralığı kısa vadeye yönelik ana destek bölgesi olarak önem kazanacak. Bir sonraki ana destek bölgesi olarak da 8,600 bölgesini izlemeyi öneriyoruz.
Eur/Usd:
ABD Hazine Bakanı Bessent, resesyon riskini reddetti, gümrük tarifelerinin gerekli olduğunu savundu. Dünkü açıklama piyasalar için destekleyici olmaktan uzaktı. Böylece yeni hafta risk iştahı açısından zayıf başlıyor.
Para birimleri cephesinde ise ABD ekonomisinin yavaşlayacağı, ülkede enflasyon riskinin oluşacağı ve FED’in ise faiz indirmek zorunda kalacağı (yıl sonuna kadar 100 baz puan) manşetlere taşınıyor. Dolar bu yüzden baskı altına alındı. Ancak dikkat çektiğimiz hususun altını tekrar çizelim, Trump’ın rüzgarından sadece ABD ekonomisi etkilenmeyecek. Diğer ülkeler de ABD’ye benzer bir süreç yaşayacak. O yüzden bugün dolar için speküle edilen şartlara diğer para birimleri de maruz kalacak diye düşünüyoruz. Kaldı ki Dolar Endeksi yeni haftaya 102,85 civarında başlıyor. Perşembe günü 101,25 seviyesine kadar inmişti.
Şu an Trump’ın yolu net değil. Bazı ülkeler müzakere etmek istiyor. Ama liste 50’den fazla ülkeyi kapsıyor. Müzakere talebi artarsa müzakere süreci ayları bulabilir. Diğer yandan Trump şu ana kadar geri adım atmadı. Piyasalarda yaşanan türbülans Trump ve ekibini ikna etmiş değil. Yaşananlar için ‘bazen ilaç almak gerekir’ yorumunda bulundu Başkan ve ‘bir müdahale beklemeyin’ dedi.
‘Ülkelerin ne teklif ettiğini ve bunun inandırıcı olup olmadığını görmemiz gerekecek’ diyen ABD Hazine Bakanı Bessent ekliyor, ‘sanırım ileriye giden yolu görmemiz gerekecek’. Yani yol belirsiz diyor. Mali politikanın yolu belirsizse para politikasının yolu belirli olabilir mi? FED de bir şeyler netleşmeden hareket etmek istemiyor.
Kısaca, sadece ABD ekonomisi (USD) etkilenmeyecek ve Trump’ın yolu belirsizlik yaratıyor.
Cuma günü ABD istihdam veri seti beklenenden güçlü geldi. Bu hafta gözler Perşembe günü açıklanacak ABD TÜFE verisinde.
Dolar Endeksi için ana destek noktası teknik resimde 103 seviyesi aşağı yönde geçildi. 103 seviyesi direnç olarak takip edilebilir.
Bu sabah 1,0959 seviyesindeki paritede 1,105 ve 1,11 seviyeleri gün içi direnç; 1,09 ve 1,084 seviyeleri gün içi destek seviyeleri olarak izlenebilir. Bugün parite yatay-sınırlı negatif seyir izleyebilir.
Altın:
Belirsizliğin hissedilmesi güvenli liman talebini destekliyor. Talep iki varlık üzerinde yoğunlaşıyor. Biri ABD tahvilleri diğeri kıymetli madenler (altın, gümüş). Gümüş daha volatil olduğu için ‘günlük’ alım-satım isteyenlerce, oynaklıktan faydalanmak isteyenlerce tercih ediliyor. Biraz daha stabilite isteyenler ise altını tercih ediyor.
Altın ana resimde Trump politikalarından destek buluyor. Günlük fiyatlamada ise teknik gerekçeler (direnç-destek, aşırı alım-satım), bazı haberler (altının Trump’ın son gümrük vergisine tabi olmaması), bazı veriler (yüksek-düşük ABD verileri, örneğin ABD istihdamı) etkili oluyor ve oynaklık yaratıyor.
Yeni haftaya Trump belirsizliğinin etkisi ile giriyoruz. Risk iştahı daha zayıf. Güvenli liman talebi geçerliliğini koruyabilir. Hisse senetlerinde teminat tamamlama çağrısı altın pozisyonlarının likidite edilmesine yol açarsa ve ABD TÜFE verisi beklentilerden farklı gelirse oynaklık artabilir. Trump cephesi ise piyasada olanlara müdahale etmeyecekleri sinyali veriyor. O yüzden oradan bir müdahale gelmeyebilir (yine de kapıyı tam kapatmayalım).
Güvenli liman talebi ayrıca jeopolitikten de destek buluyor. Yaşanan gelişmeler risklerin (Rusya, Orta Doğu, Asya) hala masada olduğunu gösteriyor.
Bu sabah 3.020 Usd seviyesindeki ons altında 3.060 ve 3.110 Usd seviyeleri gün içi direnç, 3.000 ve 2,970 Usd seviyeleri gün içi destek seviyeleri olarak izlenebilir. Bugün parite yatay-sınırlı negatif seyir izleyebilir.
Eurobond:
Dışarıda, ABD tahvil faizleri iki sebeple aşağı geliyor. Biri ekonomi yavaşlayacak beklentisi, diğer güvenli liman talebi. Fiyatlama hızlı oluyor o yüzden aşırı hareketlerin normalleşmesi oluyor. Diğer yandan Trump’ın yolu net olmadığı için anlık hareketler de görülebiliyor. Tahvil faizleri aşağı yönlü meylini koruyabilir, ana sebep ise Trump. Kısaca Trump fiyatlaması devam edebilir.
İç tarafta, mart ayında TÜFE’nin beklentilerin altında artması sınırlı olumlu. Nisan ayı enflasyon verisi kritik. Globalde ise ABD’nin bize düşük vergi uygulama kararı alması, petrol fiyatlarındaki düşüş olumlu unsurlar. Diğer yandan globalde yaşanan türbülans ise Türkiye varlıklarına olan talebi azaltabilir.
Türkiye 5 yıllık CDS 347 ile dünü tamamladı. Eurobondlar sınırlı negatif seyir izledi. Birim fiyatlar, kısalarda -23 ile -22 cent; orta vadelilerde -65 ile -49 cent; uzunlarda -85 ile -75 cent değişim oldu. Faizler ise sırasıyla 5,62%, 7,21% ve 8,23 oldu.
Çağlar Kimençe
[email protected]
İhsan Tunalı
[email protected]
Yapı Kredi Bankası A.Ş.
www.yapikredi.com.tr
***
Çekince
Bu rapor, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Varlık Yönetimi Satış Bölümü tarafından, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Satış Ekibi ile Yapı Kredi Bankası A.Ş. müşterileri için hazırlanmıştır. Bu rapor tarafsız ve dürüst bir bakış açısıyla düzenlenmiş olup, alıcısının menfaatlerine ve/veya ihtiyaçlarına uygunluğu gözetilmeksizin ve karşılığında maddi menfaat elde etme beklentisi bulunmaksızın hazırlanmış bir derlemedir. Bu raporda yer alan bilgi ve veriler, Bankamız tarafından güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan derlenmiş olup; bu kaynakların doğrulukları ayrıca araştırılmamıştır. Bu rapor içerisindeki veriler değişkenlik gösterebilir. / Bu rapor yatırımcıların genel olarak bilgi edinmeleri amacıyla hazırlanmış olup, yatırımcıların bu rapordan etkilenmeyerek kararlarını vermeleri beklenmekte olup; işbu raporla Bankamız tarafından herhangi bir garanti verilmemektedir. Bu raporun ticari amaçlı kullanımı sonucu oluşabilecek zararlardan dolayı Bankamız hiçbir sorumluluk üstlenmemektedir. Bu rapor hiç bir şekilde menkul değerlerin satın alınması veya satılması için bir teklifi ile aracılık teklifini içermemektedir. / Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır ve tavsiyeler genel niteliktedir. Görüşler müşterilerimizin mali durumu ile risk ve getiri tercihlerine uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. / Bu raporun tümü veya bir kısmı Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.'nin yazılı izni olmadan çoğaltılamaz, yayınlanamaz, üçüncü kişilere gösterilemez veya ileride kullanılmak üzere saklanamaz.
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir
Yatırım danışmanlığı hizmeti aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen
bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.
Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır
ve tavsiyeler genel niteliktedir. Görüşler müşterilerimizin mali durumu ile risk ve getiri tercihlerine
uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi
beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Bu raporun tümü veya bir kısmı Yapı ve Kredi Bankası A Ş nin yazılı izni olmadan çoğaltılamaz,
yayınlanamaz, üçüncü kişilere gösterilemez veya ileride kullanılmak üzere saklanamaz.
Küresel piyasalarda ABD’nin gümrük vergileri sonrasında koşullar belirgin şekilde bozulurken Borsa İstanbul’da ise Mart ayının ikinci yarısından itibaren güç kaybeden görünüm iyileşmiş değil. Diğer taraftan USD/TL stabil bir seyir izlemeye başlarken TL’nin hâlâ güçlü bir faiz avantajına sahip olduğunun altını çizmek gerekir. Bu noktada TCMB’nin piyasayı gecelik bazda %46’dan fonlarken bunun bileşik faizinin %58’in üzerinde seyretmesinin hisse senetleri açısından da şartları zorlaştıran bir zemin yarattığını not etmek gerekir. Bu ayın sonuna doğru gelmeye başlayacak olan ilk çeyrek bilançolarının ortaya koyacağı tablo ise gelecek dönemlere de ışık tutarak beklentilerin biraz daha şekillenmesine katkıda bulunabilir. Son dönemde TL varlıkların yurt dışındaki görünüme daha sınırlı ölçekte katılması ise dikkat çekiyor. Bu açıdan bakıldığında iç dinamiklerin fiyatlamalarda belirleyici rol oynamaya devam etmesi sürpriz olmayacaktır. Öte yandan Ekrem İmamoğlu hakkında açılan üç davanın 11 Nisan’da görülmesinin beklenmesi piyasaların bir kez daha haber akışına hassasiyetinin artmasına neden olabilir. İmamoğlu; İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı ile ilgili sözleri, CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda kaydedildiği öne sürülen görüntüler ve 2015 yılında şartları oluşmayan bir firmaya ihale verdiği iddiasıyla açılan davalarda hâkim karşısında çıkacak.
ÜNLÜ Menkul
unlumenkul.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Bülten ektedir.
A1 Capital Menkul Değerler A.Ş.
www.a1capital.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Tablo ektedir.
İnfo Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.infoyatirim.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
ABD & Avrupa Hisse Senedi Piyasaları
Küresel hisse senedi piyasaları, FED Başkanı Jerome Powell’ın ticaret savaşının beklenenden daha büyük hasara yol açabileceğine, potansiyel etkiler arasında daha yüksek ve kalıcı enflasyon ile daha yavaş büyüme olabileceğine işaret etmesi ve artan resesyon endişeleriyle sert düşüşler yaşadı. S&P 500 endeksi, Mart 2020’den bu yana en kötü iki günlük düşüşünü yaşayarak yaklaşık 5 trilyon dolarlık bir değer kaybetti. Powell, Başkan Donald Trump’ın ticaret savaşından kaynaklanan ekonomik risklere ve Çin’in misillemesine rağmen, faiz oranları konusunda “bekle ve gör” yaklaşımını yineledi. Çin’in yeni ABD tarifelerine tüm Amerikan ithalatına gümrük vergileri ve nadir toprak elementlerine ihracat kontrolleri gibi bir dizi önlemle misilleme yapmasıyla ticaret savaşı gerginlikleri arttı.
Bu gün açıklanan tarım dışı istihdam raporu, 140 bin beklentisinin üzerinde 228 bin gelerek Trump’ın agresif gümrük vergilerinin ekonomi üzerindeki etkileri hissedilmeye başlamadan önce işgücü piyasasının iyi durumda olduğunu gösterdi. İşsizlik oranı %4.1 beklentisinin üzerinde %4.2 gelirken saatlik kazançlar %0.3 beklentisine pararlel açıklandı.
ABD endeksleri günü sert kayıplarla tamamladı. Dow Jones endeksi %5.5 azalışla 38,314 puandan kapandı; endekste en çok değer kaybeden sektörler %8.22 ile enerji ve %7.55 ile finans olurken, en az düşüş yaşayanlar %2.85 ile takdirsel tüketim ve %2.52 ile hammadde oldu. S&P 500 endeksi %5.97 düşüşle 5,074 seviyesine geriledi; enerji %8.7 ve finans %7.39 oranında düşüşle en kötü performansı sergilerken, takdirsel tüketim %4.5 ve gayrimenkul %4.62 kayıpla göreceli olarak daha az düşen sektörlerdi. Nasdaq Teknoloji Endeksi ise %5.82 değer kaybıyla 15,587 puandan günü tamamladı. Volatilite Endeksi (VIX) %50.33 artışla 45.16 seviyesine yükseldi.
Başkan Trump’ın Vietnam ile “çok verimli bir görüşme” yaptığını belirtmesinin ardından, Nike ve Lululemon Athletica gibi Vietnam’da büyük üretim operasyonları olan şirketlerin hisseleri sırasıyla %2.81 ve %3.13 yükseldi. Ancak Nvidia, Tesla ve Apple gibi büyük teknoloji şirketleri sırasıyla %7.46, %10.68 ve %7.42 oranında değer kaybetti. Alibaba Group Holding ve Baidu gibi ABD’de işlem gören Çinli şirketlerin hisseleri de düştü. Morgan Stanley, Goldman Sachs Group ve Citigroup gibi büyük bankaların hisseleri %6’dan fazla düşerek gösterge endeksleri 7 Ağustos’tan bu yana en düşük seviyeye çekti.
Avrupa borsaları da günü sert düşüşlerle kapattı. DAX %4.95 azalışla 20,641.72 puana geriledi; endekste finans %6.38 ve sanayi %6.24 kayıpla en kötü performansı gösterirken, temel tüketim %1.39 ve gayrimenkul %0.41 düşüşle en az değer kaybedenler oldu. FTSE 100 endeksi %4.95 düşüşle 8,054.98 puandan kapandı; enerji %7.10 ve hammadde %7.20 ile en çok düşen sektörler olurken, bilgi teknolojileri %1.87 ve altyapı %2.22 kayıpla göreceli olarak daha iyi performans gösterdi. CAC 40 %4.26 düşüşle 7,274.95 ve IBEX %5.83 düşüşle 12,422.00 seviyesinden işlem gördü.
Emtia & FX Vadeli Kontratları (Futures)
Trump’ın 2 Nisan’da açıkladığı gümrük tarifeleri piyasalarda etkisini sürdürürken, Çin ilk misilleme hamlesini yaparak ABD’nin tarifelerine karşı %34 ek gümrük tarifesi uygulayacağını açıkladı. Tarım dışı istihdam verisi ise 140 binlik beklentinin üzerinde 228 bin olarak açıklandı, bu da gümrük vergilerinden etkilenmeden önce sağlıklı bir iş gücü piyasasına işaret etti. Ancak, piyasalarda durgunluk korkularını yatıştırmaya yetmediği yönünde görüşler dile getirildi.
Fed Başkanı Jerome Powell, Trump’ın gümrük tarifelerinin ekonomiye beklenenden büyük etkiler yaratacağını, enflasyonu artırıp büyümeyi yavaşlatacağını belirtti. Tarife etkilerinin netleşmeden değerlendirilmesinin zor olduğunu ifade eden Powell, para politikasında değişiklik için erken olduğunu ve belirsizliklerin devam ettiğini vurguladı. Ayrıca, iş gücü piyasasının dengede olduğunu ve enflasyonist baskı olmadığını söyledi. Siyasi tartışmalardan ise uzak duracaklarını belirtti.
Fed’in Haziran ayında faiz indirimi yapacağı beklentisi %100 fiyatlanıyor. Dolar endeksi, Trump yönetiminin karşılıklı tarifeleri başlatmasının ardından, tarım dışı istihdam verisiyle %0,80 artış göstererek 102,89 seviyesine yükseldi. G10 ülkelerinin para birimlerinin tamamı dolar karşısında değer kaybederken, %4,58 ile Avustralya doları en çok değer kaybeden para birimi oldu. Gelişmekte olan ülke para birimlerinin çoğu da değer kaybetti. Ons altın, $3136 seviyesine yükseldikten sonra %2,53 düşüşle $3036 seviyesine gerileyerek negatif seyir izledi. $3000 seviyesinin üzerindeki altın pozitif olarak değerlendirilebilir. Petrol ise son dört yılın en düşük seviyesine indi.
Eurotahvil Piyasaları
ABD hazine tahvillerinde tarifelerin etkisiyle getirilerde düşüş devam etti ve alıcılı bir seyir izlendi. 2 yıllık tahviller %3,66, 10 yıllık tahviller %4,01 ve 30 yıllık tahviller %4,42 seviyelerinde işlem gördü. Ayrıca, 10 yıllık hazine tahvilleri, ABD seçim gününden bu yana ilk kez %3,90 altına düştü. Avrupa tahvillerinde de benzer şekilde alıcılı bir seyir izlendi.
Türkiye’nin 5 yıllık CDS risk primi, 324 seviyesinden başladığı günde 24 baz puan yükselerek 348,57 seviyesine çıktı. Türkiye’nin 10 yıllık hazine tahvilleri ise ABD ve Avrupa’dan ayrışarak satıcılı bir seyir izledi ve getirilerdeki 10 baz puanlık yükselişle %7,46 seviyesinde tamamlandı.
Detaylı bilgi almak, İş Yatırım’ın güncel raporlarına ulaşmak için aşağıdaki linki kullanabilirsiniz.
https://arastirma.isyatirim.com.tr/2025/04/04/uluslararasi-piyasalar-kapanis-raporu-04-04-2025/
İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.isyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
ABD & Avrupa Hisse Senedi Piyasaları
Küresel hisse senedi piyasaları, FED Başkanı Jerome Powell’ın ticaret savaşının beklenenden daha büyük hasara yol açabileceğine, potansiyel etkiler arasında daha yüksek ve kalıcı enflasyon ile daha yavaş büyüme olabileceğine işaret etmesi ve artan resesyon endişeleriyle sert düşüşler yaşadı. S&P 500 endeksi, Mart 2020’den bu yana en kötü iki günlük düşüşünü yaşayarak yaklaşık 5 trilyon dolarlık bir değer kaybetti. Powell, Başkan Donald Trump’ın ticaret savaşından kaynaklanan ekonomik risklere ve Çin’in misillemesine rağmen, faiz oranları konusunda “bekle ve gör” yaklaşımını yineledi. Çin’in yeni ABD tarifelerine tüm Amerikan ithalatına gümrük vergileri ve nadir toprak elementlerine ihracat kontrolleri gibi bir dizi önlemle misilleme yapmasıyla ticaret savaşı gerginlikleri arttı.
Bu gün açıklanan tarım dışı istihdam raporu, 140 bin beklentisinin üzerinde 228 bin gelerek Trump’ın agresif gümrük vergilerinin ekonomi üzerindeki etkileri hissedilmeye başlamadan önce işgücü piyasasının iyi durumda olduğunu gösterdi. İşsizlik oranı %4.1 beklentisinin üzerinde %4.2 gelirken saatlik kazançlar %0.3 beklentisine pararlel açıklandı.
ABD endeksleri günü sert kayıplarla tamamladı. Dow Jones endeksi %5.5 azalışla 38,314 puandan kapandı; endekste en çok değer kaybeden sektörler %8.22 ile enerji ve %7.55 ile finans olurken, en az düşüş yaşayanlar %2.85 ile takdirsel tüketim ve %2.52 ile hammadde oldu. S&P 500 endeksi %5.97 düşüşle 5,074 seviyesine geriledi; enerji %8.7 ve finans %7.39 oranında düşüşle en kötü performansı sergilerken, takdirsel tüketim %4.5 ve gayrimenkul %4.62 kayıpla göreceli olarak daha az düşen sektörlerdi. Nasdaq Teknoloji Endeksi ise %5.82 değer kaybıyla 15,587 puandan günü tamamladı. Volatilite Endeksi (VIX) %50.33 artışla 45.16 seviyesine yükseldi.
Başkan Trump’ın Vietnam ile “çok verimli bir görüşme” yaptığını belirtmesinin ardından, Nike ve Lululemon Athletica gibi Vietnam’da büyük üretim operasyonları olan şirketlerin hisseleri sırasıyla %2.81 ve %3.13 yükseldi. Ancak Nvidia, Tesla ve Apple gibi büyük teknoloji şirketleri sırasıyla %7.46, %10.68 ve %7.42 oranında değer kaybetti. Alibaba Group Holding ve Baidu gibi ABD’de işlem gören Çinli şirketlerin hisseleri de düştü. Morgan Stanley, Goldman Sachs Group ve Citigroup gibi büyük bankaların hisseleri %6’dan fazla düşerek gösterge endeksleri 7 Ağustos’tan bu yana en düşük seviyeye çekti.
Avrupa borsaları da günü sert düşüşlerle kapattı. DAX %4.95 azalışla 20,641.72 puana geriledi; endekste finans %6.38 ve sanayi %6.24 kayıpla en kötü performansı gösterirken, temel tüketim %1.39 ve gayrimenkul %0.41 düşüşle en az değer kaybedenler oldu. FTSE 100 endeksi %4.95 düşüşle 8,054.98 puandan kapandı; enerji %7.10 ve hammadde %7.20 ile en çok düşen sektörler olurken, bilgi teknolojileri %1.87 ve altyapı %2.22 kayıpla göreceli olarak daha iyi performans gösterdi. CAC 40 %4.26 düşüşle 7,274.95 ve IBEX %5.83 düşüşle 12,422.00 seviyesinden işlem gördü.
Emtia & FX Vadeli Kontratları (Futures)
Trump’ın 2 Nisan’da açıkladığı gümrük tarifeleri piyasalarda etkisini sürdürürken, Çin ilk misilleme hamlesini yaparak ABD’nin tarifelerine karşı %34 ek gümrük tarifesi uygulayacağını açıkladı. Tarım dışı istihdam verisi ise 140 binlik beklentinin üzerinde 228 bin olarak açıklandı, bu da gümrük vergilerinden etkilenmeden önce sağlıklı bir iş gücü piyasasına işaret etti. Ancak, piyasalarda durgunluk korkularını yatıştırmaya yetmediği yönünde görüşler dile getirildi.
Fed Başkanı Jerome Powell, Trump’ın gümrük tarifelerinin ekonomiye beklenenden büyük etkiler yaratacağını, enflasyonu artırıp büyümeyi yavaşlatacağını belirtti. Tarife etkilerinin netleşmeden değerlendirilmesinin zor olduğunu ifade eden Powell, para politikasında değişiklik için erken olduğunu ve belirsizliklerin devam ettiğini vurguladı. Ayrıca, iş gücü piyasasının dengede olduğunu ve enflasyonist baskı olmadığını söyledi. Siyasi tartışmalardan ise uzak duracaklarını belirtti.
Fed’in Haziran ayında faiz indirimi yapacağı beklentisi %100 fiyatlanıyor. Dolar endeksi, Trump yönetiminin karşılıklı tarifeleri başlatmasının ardından, tarım dışı istihdam verisiyle %0,80 artış göstererek 102,89 seviyesine yükseldi. G10 ülkelerinin para birimlerinin tamamı dolar karşısında değer kaybederken, %4,58 ile Avustralya doları en çok değer kaybeden para birimi oldu. Gelişmekte olan ülke para birimlerinin çoğu da değer kaybetti. Ons altın, $3136 seviyesine yükseldikten sonra %2,53 düşüşle $3036 seviyesine gerileyerek negatif seyir izledi. $3000 seviyesinin üzerindeki altın pozitif olarak değerlendirilebilir. Petrol ise son dört yılın en düşük seviyesine indi.
Eurotahvil Piyasaları
ABD hazine tahvillerinde tarifelerin etkisiyle getirilerde düşüş devam etti ve alıcılı bir seyir izlendi. 2 yıllık tahviller %3,66, 10 yıllık tahviller %4,01 ve 30 yıllık tahviller %4,42 seviyelerinde işlem gördü. Ayrıca, 10 yıllık hazine tahvilleri, ABD seçim gününden bu yana ilk kez %3,90 altına düştü. Avrupa tahvillerinde de benzer şekilde alıcılı bir seyir izlendi.
Türkiye’nin 5 yıllık CDS risk primi, 324 seviyesinden başladığı günde 24 baz puan yükselerek 348,57 seviyesine çıktı. Türkiye’nin 10 yıllık hazine tahvilleri ise ABD ve Avrupa’dan ayrışarak satıcılı bir seyir izledi ve getirilerdeki 10 baz puanlık yükselişle %7,46 seviyesinde tamamlandı.
Detaylı bilgi almak, İş Yatırım’ın güncel raporlarına ulaşmak için aşağıdaki linki kullanabilirsiniz.
https://arastirma.isyatirim.com.tr/2025/04/04/uluslararasi-piyasalar-kapanis-raporu-04-04-2025/
İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.isyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), Mart ayında 1 milyar 588 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. EİB’nin 2025 yılının Ocak-Mart döneminde ihracatı 4 milyar 477 milyon dolar olurken, son 1 yıllık dönemdeki ihracatı 18 milyar 228 milyon dolara ilerledi. Sanayi ihracatı ise Mart ayında yüzde 3 artışla 873 milyon dolar, tarım ihracatı ise 595 milyon dolar olarak gerçekleşti.
248 milyon dolarlık ihracata imza atan Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği ihracatını yüzde 6 artırarak zirvedeki yerini korurken, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği yüzde 135 milyon dolarlık döviz getirisiyle ikinci ve Ege Maden İhracatçıları Birliği yüzde 6 artışla 120 milyon dolarlık ihracatla üçüncü sıranın sahibi oldu.
Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği, Mart ayında en fazla artış gösteren sektör olarak ihracatını yüzde 47 artışla 46 milyon dolara taşıdı.
Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Mart ayını 103 milyon dolarla, Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği ise Mart ayını 98 milyon dolar ihracatla geride bıraktı.
Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği yüzde 25 artışla 95 milyon dolarlık, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği yüzde 5 artışla 95 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi.
Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Mart ayında 73 milyon dolarlık ihracat rakamını kayda aldı.
Ege Tütün İhracatçıları Birliği ihracatını 58 milyon dolara, Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği ihracatını 36 milyon dolara taşıdı.
Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği ise ihracatını 14 milyon dolarlık dövizi Türkiye’ye kazandırmayı başardı.
Türkiye Ekonomisinin Rekabet Gücüne Yönelik Ciddi Sinyaller Geliyor
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Son dönemde küresel ticaret dinamiklerinde yaşanan gelişmeler, Türkiye'nin ihracat performansını ve genel ekonomik direncini doğrudan etkiliyor. ABD Başkanı Trump'ın yeni gümrük tarifelerine göre, Türkiye, yüzde 10 ile AB ve Çin'den daha avantajlı görünse de, bu geçici ve temkinli yönetilmesi gereken bir avantaj. Trump’ın politikaları genelde korumacı olduğu için, bu uzun vadede başka alanlarda baskıya dönüşebilir. Emek yoğun sektörlerimizdeki kan kaybı artık daha görünür durumda. Hazır giyim sektörü, bu düşüşün en çarpıcı örneklerinden biri. Mart ayı verilerine göre, uzun yıllardır ihracatta ilk üçte yer alan hazır giyim, Türkiye genelinde ihracatta beşinci sıraya gerilemiş durumda. Bu, sadece geçici bir düşüşten öte, yapısal bir kırılmaya işaret ediyor. Enerji ve hammadde maliyetlerinin yüksekliği, düşük kur politikası, artan işçilik giderleri ve ihracat pazarlarındaki daralma, sektörlerimizin yükünü daha da artırıyor. Benzer bir kayıp da tarım sektöründe yaşanıyor. Birkaç yıl öncesine kadar tarım ürünleri ihracatı, sanayi ürünlerindeki daralmayı telafi eden bir denge unsuru haline gelmişti. Ancak bugün gelinen noktada, düşük kur politikası nedeniyle tarım ürünlerinin rekabetçiliği ciddi biçimde aşınmış durumda. Girdi maliyetleri dövize bağlı olarak artarken, ihracat gelirleri baskılanıyor. Bu da hem üretici hem de ihracatçı açısından sürdürülemez bir tablo ortaya koyuyor. Sadece geçici kur artışları ya da teşvik mekanizmalarıyla bu tabloyu düzeltmek mümkün değil. İhracat odaklı bir büyüme modelini gerçek anlamda hayata geçirebilmek için, üretim maliyetlerinin düşürülmesi, verimlilik artışı sağlayacak yatırımların teşvik edilmesi ve öngörülebilir bir ekonomi politikası gerekliliği her zamankinden daha kritik hale geldi. Döviz kurunun enflasyonla uyumlu bir seviyeye oturtulması, önümüzdeki dönemde atılması gereken öncelikli adımlar arasında yer alıyor.” dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye mart ayı ihracatı yüzde 3,2 artışla 23.4 milyar dolar olarak gerçekleşti. En fazla ihracat yapan sektörler arasında otomotiv 3.5 milyar dolarla ilk sırada yer alırken, kimya sektörü ise mart ayında 2.7 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirerek, Türkiye’nin ikinci en çok ihracat yapan sektörü oldu. Plastik Sanayicileri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz, kimyevi maddeler ve mamulleri ürün gruplarında, plastikler ve mamülleri ihracatının 775 milyon dolarla ilk sırada yer aldığını söyledi.
Daha çok üretim daha çok ihracatla Türkiye ekonomisinin büyüyeceğini belirten Karadeniz, “Sanayi sektörü, ülkelerin ekonomik büyümesini sürdürülebilir hale getiren en temel yapı taşlarından biridir. Üretim kapasitesinin artması, sadece ekonomik göstergelere değil; aynı zamanda toplumsal refaha, teknolojik gelişmelere ve uluslararası rekabet gücüne de doğrudan etki eder” dedi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye’nin ihracatı mart ayında yüzde 3,2 artışla 23.4 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2025'in ilk çeyrek ihracatı 65,3 milyar dolara, 12 aylık ihracatı ise 263,4 milyar dolara ulaştı. En fazla ihracat yapan sektörler arasında otomotiv 3.5 milyar dolarla mart ayının lideri olurken, kimya sektörü ise 2.7 milyar dolarla Türkiye’nin ikinci en büyük ihracatçısı ünvanını korudu. Kimya sektörün ilk üç aylık ihracatı 7,7 milyar dolara ulaştı.
Kimyevi maddeler ve mamulleri ürün gruplarında, plastikler ve mamülleri ihracatı 775 milyon dolarla ilk sırada yer aldı. İkinci sırada 774 milyon dolarlık ihracatla mineral yakıtlar ve ürünler bulunurken, anorganik kimyasallar ihracatı 236 milyon dolarla üçüncü sırada bulundu. ‘Anorganik kimyasallar’ı takiben ilk 10’da yer alan diğer sektörler ise; 143 milyon dolarla ‘uçucu yağlar, kozmetikler ve sabun’, 142 milyon dolarla ‘kauçuk, kauçuk eşya’, 120 milyon dolarla ‘boya, vernik, mürekkep ve müstahzarları’, 137 milyon dolarla ‘eczacılık ürünleri’, 106 milyon dolarla ‘muhtelif kimyasal maddeler’, 62 milyon dolarla ‘organik kimyasallar’ ve 49 milyon dolarla ‘yapıştırıcılar, tutkallar’ oldu.
“Sanayi üretimi, Türk ihracatının bel kemiği”
Mart ayı ihracatının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,2 artışla 23.4 milyar dolara ulaştığını söyleyen Plastik Sanayicileri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz, Cumhuriyet tarihinin en yüksek ikinci mart ayı ihracatının yaşandığını belirtti. İhracatın bir ülkenin ekonomik büyümesinde öncü rol oynadığını ifade eden Karadeniz, “Bu veriler, Türkiye’nin ihracat performansındaki istikrarı ve büyüme potansiyelini gösteriyor” dedi.
Sanayi ürünlerinin Türkiye ihracatının bel kemiği olduğunu kaydeden Karadeniz, ihracat altyapımızın güçlü olduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin ihracatında pozitif trendin devam ettiğini ve bunun değerli olduğunu vurgulayan çatı kuruluş PLASFED Başkanı, “İhracatın ithalata oranla daha hızlı artması, dış ticaret açığının kapanması açısından önemli. Katma değerli ürünlerin payı arttıkça, bu büyüme daha sürdürülebilir hale gelebilir” diye konuştu.
Plastik sektörünün üç aylık verisi 2,5 milyar dolar
TİM’in verilerine göre kimya sektörü içinde liderliğini sürdüren plastik sektörünün üç aylık ihracatının 2,5 milyar dolara yaklaştığını bildiren Karadeniz, ekonomik istikrarın sağlanması ve üretimin artmasıyla sektörün katlanarak büyüyeceğine işaret etti.
“Üretim için seferberlik ilan etmeliyiz”
Nitelikli ve katma değerli bir üretim hayatı için ülkece seferber olmamız gerektiğini söyleyen Karadeniz, ülkemizin orta ve uzun vadeli hedeflerine ulaşmasının yolunun üretimden geçtiğini belirtti. Daha çok üretim daha çok ihracatla Türkiye ekonomisinin büyüyeceğini anlatan Karadeniz, “Sanayi sektörü, ülkelerin ekonomik büyümesini sürdürülebilir hale getiren en temel yapı taşlarından biridir. Üretim kapasitesinin artması, sadece ekonomik göstergelere değil; aynı zamanda toplumsal refaha, teknolojik gelişmelere ve uluslararası rekabet gücüne de doğrudan etki eder” dedi.
Sanayi üretiminin GSYİH içinde önemli bir yer tuttuğuna dikkat çeken Karadeniz, özellikle sanayileşmiş ülkelerde üretim sektörlerinin, istihdamı artırmakla kalmadığını aynı zamanda ihracat potansiyelini de yükselterek ülke ekonomisini dışa bağımlılıktan koruduğunu belirtti. Sanayi üretiminin arttıkça ülkenin gelir seviyesinin yükseleceğini vurgulayan Karadeniz, kamu gelirlerinin artacağını ve ekonomik büyümenin ivme kazanacağını belirtti.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.