Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin lüks moda ve yaşam stili destinasyonu Beymen, sürdürülebilir modadaki öncü girişimi Beymen Reborn ile değerli tasarımların yeniden hayat bulmalarını sağlarken, müşterilerine güvenle lüks ikinci el alışveriş yapma imkanı sunuyor.
“Dünyaya Sözümüz Var” diyerek başlattığı Beymen Promise çatısı altında, sürdürülebilirlik yolculuğunu kararlı ve güçlü adımlarla ilerleten Beymen, lüks ikinci el satış platformu Beymen Reborn ile üstün kalitesi ve zamansızlığıyla öne çıkan lüks tasarımların daha uzun süre kullanımda kalmaları için alan açarak döngüsel modaya liderlik etmeyi hedefliyor.
Beymen müşterilerinin az kullandıkları veya hiç kullanmadıkları lüks çantalarını satışa sunarak yeniden hayat bulmalarını sağlamasıyla döngüsel moda yolculuğuna başlayan Beymen Reborn, gördüğü yoğun ilgi üzerine şimdi lüks ikinci el ayakkabı seçkisiyle zenginleşiyor. Dünyaca ünlü markalara ait ikonik ayakkabıların yer aldığı Beymen Reborn seçkisi, davet ve özel etkinliklerde tercih edilebilecek şık ve zarif tasarımlardan, koleksiyonu yapılan sınırlı üretim sneaker’lara uzanan lüks ikinci el ayakkabı modelleriyle Beymen.com’un yanı sıra Beymen Zorlu Center’da da satışa sunuluyor.
Beymen’in sürdürülebilir modadaki öncü girişimi Beymen Reborn’un bir yıl gibi kısa bir sürede güvenilir bir lüks ikinci el satış platformu olarak konumunu güçlendirdiğini belirten Beymen Group CEO’su Elif Çapçı, şöyle devam etti: “Modada su¨rdu¨ru¨lebilirlik kavramı; tasarımdan u¨retime, alıs¸veris¸ alıs¸kanlıklarımızdan kıyafet ve aksesuarlarımızın kullanım su¨relerine ve geri do¨nu¨s¸u¨mlerine uzanan birc¸ok alanı kapsıyor. Beymen Reborn, kaliteli malzemelere, ince işçiliğe, fark yaratan tasarım anlayışına önem veren modaseverlerin yakından takip ettiği, güvenilir bir satış platformu olarak ülkemizde
döngüsel modaya öncülük ediyor. Beymen Reborn, yüksek kaliteli moda ürünlerinin yaşam döngüsünü uzatırken, bu sayede kullanım başına maliyetlerini düşürerek karbon ayak izlerini azaltmayı da hedefliyor. Geçtiğimiz yıl Beymen Reborn ile ikonik çantaları yeni sahipleri ile buluşturmaya başladık. Reborn’un bir yıl gibi kısa sürede gördüğü ilgi, döngüsel modadaki çalışmalarımızı da hızlandırdı ve lüks ikinci el ayakkabıları da Beymen Reborn’a dahil ettik. Ayrıca Beymen Zorlu Center’da ilk kez fiziksel mağazamızın içerisinde satışa da başladık. Hep vurguladığım gibi zamansız ve uzun ömürlü ürünler olarak nitelendirdiğimiz lüks ürünler, sürdürülebilir moda hareketi içinde çok önemli bir yer kaplıyor. Lüks ikinci el çantanın ardından ayakkabıyla Beymen Reborn’u daha da güçlendiriyor, sürdürülebilir modaya verdiğimiz önemi vurguluyoruz. Beymen Repair ve Beymen Recycle adımlarımıza ilişkin çalışmalarımız da devam ediyor. Beymen Promise çatısı altında yürüttüğümüz sürdürülebilirlik yolculuğumuz somut, şeffaf ve kararlı adımlarla her geçen gün daha da güçleniyor. Sürdürülebilir modadaki öncü girişimimiz Beymen Reborn da bu alandaki güçlü duruşumuzun en iyi göstergelerinden birini oluşturuyor.”
Beymen Reborn’da Satış İçin Başvurular Online Yapılıyor
Az kullandıkları ya da hiç kullanmadıkları lüks çanta ve ayakkabılarını Beymen Reborn’da satışa sunmak isteyen Beymen müşterileri, Beymen.com’daki Beymen Reborn sayfasından 4 kolay adımda online başvuru yapılabiliyor. Beymen Reborn’da satışa sunulan lüks ikinci el ayakkabı ve çantalardan elde edilen gelir, “bağış” opsiyonu seçilerek herhangi bir hizmet komisyonu kesintisine uğramadan, Deniz Temiz Derneği/ TURMEPA’ya bağışlanabiliyor.
Beymen Reborn’da Lüks İkinci El Çanta Satışı Büyüyerek Devam Ediyor
Mayıs 2023’te 82 marka ile lüks ikinci el çanta satışına başlayan Beymen Reborn, kısa sürede seçkin markaları da kapsayacak şekilde genişleyerek yüzlerce markaya ulaştı.
Geçtiğimiz yıldan bu yana yalnızca Beymen.com üzerinden satış yapan Beymen Reborn, Beymen Zorlu Center’daki yepyeni alanı ilk kez fiziksel mağaza satışına da başlıyor.
Beymen Reborn’da satışa sunulmak istenen, ön başvurusu onaylanan tasarımlar kargo ile Beymen’e ücretsiz olarak gönderilebiliyor ya da seçili Beymen’lerin Mağazadan Teslim noktalarına bırakılabiliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Anadolu Sigorta, operasyonlarında bazı yönetimsel değişikliklere imza attı. Üst düzey iki ayrı atamanın gerçekleştirildiği Anadolu Sigorta’da; Pazarlama ve Dijital Sigortacılık Koordinatörlüğü’ne Aydın Bozdemir, Bilgi Teknolojileri Koordinatörlüğü’ne de Utku Onur Ayyıldız getirildi.
Aydın Bozdemir kimdir?
Ortadoğu Teknik Üniversitesi İktisat Bölümü’nden 2007 yılında mezun olan Aydın Bozdemir, iş hayatına aynı yıl Türkiye İş Bankası’nda Stajyer Uzman Yardımcısı olarak başladı. 2008-2018 yılları arasında kariyerini bankanın Teftiş Kurulu’nda müfettiş olarak sürdüren Aydın Bozdemir, 2018 yılında Dijital Bankacılık Bölümü’nde Müdür Yardımcılığı ve 2022 yılında aynı bölümde Birim Müdürlüğü görevlerine atandı. Bu bölümde, bankanın dijital kanal stratejisi, inovasyon, girişimcilik ve kurum içi girişimcilik inisiyatiflerinin koordinasyonunu üstlenen Bozdemir, 1 Haziran 2024 tarihi itibarıyla Anadolu Sigorta’ya Pazarlama ve Dijital Sigortacılık Koordinatörü olarak atandı. Aydın Bozdemir, CFA Institute tarafından verilen ve yatırım analistliği alanında uluslararası geçerliliği bulunan Chartered Financial Analyst sertifikasına sahiptir. Aynı zamanda Harvard Business School Disruptive Strategy Programı’nı 2020 yılında tamamlamıştır.
Utku Onur Ayyıldız kimdir?
Yıldız Teknik Üniversitesi Matematik Mühendisliği’nden 2004 yılında mezun olan Utku Onur Ayyıldız, kariyerine aynı yıl Sistem Yöneticisi olarak adım attı. 2009 yılında Anadolu Sigorta’da Ağ ve Güvenlik Operasyon Uzmanı olarak çalışmaya başlayan Ayyıldız, 2018’de Müdür Yardımcılığı’na, 2020’de Altyapı ve Güvenlik Müdürlüğü’ne atandı. Bu bölümdeki görevinde, sistem altyapı, ağ ve güvenlik operasyon yönetiminin yanı sıra siber güvenlik/bilgi güvenliği stratejisini oluşturmak ve yönetmek gibi sorumluluklar üstlendi. 2019 yılında Koç Üniversitesi Yönetici Geliştirme Programı’nı tamamlayan Utku Onur Ayyıldız, 1 Haziran 2024 tarihi itibarıyla Anadolu Sigorta Bilgi Teknolojileri Koordinatörü olarak görevine başladı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bu yıl 30.yılını 19 ülkeden 750’den fazla katılımcı firma ile kutlayan WIN EURASIA 2024 Fuarı’nın açılışı Hannover Fairs Turkey Yönetim Kurulu Başkanı Annika Klar’ın ev sahipliğinde, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Milli Teknoloji Genel Müdürü Alper Güzel, Türkiye Makine Federasyon (MAKFED) Başkanı Adnan Dalgakıran ve Kazakistan Makine Endüstrisi Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Meiram Pshembayev’in katılımıyla gerçekleştirildi.
Sanayicilere iki müjde birden geldi
Fuarın 30. yılında yurt dışından birçok firmanın ve yatırımcının gelmiş olması ve gerek satın almacı gerekse de yatırımcı olarak fuarda yer almalarının kendileri için de çok kıymetli olduğunu belirten T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Milli Teknoloji Genel Müdürü Alper Güzel, fuarın açılışında sanayicilere iki müjde verdi. Alper Güzel, “Bunlardan biri Dijital Dönüşüm Destek Programı. Şirketlerin bu noktada öncelikle kendi dijitalleşme süreçlerini tespit etmeleri gerekiyor. Sonrasında da yol haritası da ortaya çıkmış oluyor. Dijital Dönüşüm Destek Programı ile şirketlerimizi dijital anlamda bir inkişafa, bir gelişmeye sevk etmek istiyoruz. Bir diğer projemiz ise Milli Staj Seferberliği Programı. Makine endüstrisi alanında çalışmak isteyen öğrenciler nerede staj yapacakları konusunda bir arayış içerisindeyken, şirketlerimiz ise ileride istihdam edeceği öğrencilere ulaşamamanın sıkıntısını çekiyorlar. Bu iki kesimi birbirleriyle buluşturacağımız bir program. Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi ile birlikte yürüttüğümüz Milli Staj Seferberliği Programı ile şirketlerimizi doğru kişiye ve doğru stajyere uygun puanlama sistemleri ile ulaştıracağız” diye konuştu.
WIN EURASIA, endüstrinin geleceğini şekillendiriyor
Hannover Fairs Turkey Yönetim Kurulu Başkanı Annika Klar ise yaptığı konuşmasında, WIN EURASIA'nın ihracat odaklı girişimlere 30 yıldır öncülük ettiğini ve endüstrinin geleceğini şekillendirmedeki rolüne vurgu yaptı. Bölgenin öncü endüstriyel ticaret fuarı WIN EURASIA olarak bu yıl 30. yaşını kutladıklarını ifade eden Annika Klar, “Her yıl, dünyanın en önemli endüstriyel ticaret fuarı HANNOVER MESSE'nin bölgesel temsilcisi WIN EURASIA'da kapsamlı bir ticaret ve teknoloji ağı sağlıyoruz. WIN EURASIA, üretim endüstrimiz ve teknoloji tedarikçilerimizin tüm gereksinimlerini karşılamalarını ve gelecek nesil teknolojileri ilk elden keşfetmelerini sağlayan güçlü bir platform. 5G Arena, Metaverse Arena, Hidrojen Özel Alanı, Dijital Fabrikalar Alanı ve Comvac Kompresör, Vakum ve Basınçlı Gaz Ekipman ve Teknolojileri Özel Alanı gibi WIN EURASIA’nın özel alanları, ziyaretçilere sektörün en son gelişmelerini sergileyerek endüstrinin geleceğine yeni bir bakış açısı sunacak. Amacımız, Türkiye üretim endüstrisinin rekabet gücünü ve ihracat potansiyelini artırarak, endüstriyi gelecekteki teknolojiler ve uluslararası pazarlarla etkileşimini kolaylaştırmak. WIN EURASIA, sektördeki yeniliklerin keşfedildiği bir buluşma noktası olmasının ötesinde, yarattığı iş birlikleri aracılığıyla sektörel büyümeye önemli katkılar sağlayan bir fuar. Şirketlerin büyüme yolculuklarına eşlik ederken, aynı zamanda Türkiye'nin ihracat hacmine de önemli katkılar sağlıyoruz” şeklinde konuştu.
Fuarın açılışında konuşan Türkiye Makine Federasyon (MAKFED) Başkanı Adnan Dalgakıran ise 30. yılında son derece profesyonelce düzenlenen WIN EURASIA Fuarlarına bir yenisi daha eklemeyi başardığını kaydetti. Sektörün bileşenlerinin tek çatı altında toplanmasından oldukça memnun olduklarını ifaden Adnan Dalgakıran, “Avrupa'yla Asya arasındaki en doğru buluşma noktası Türkiye’dir. Hem Avrupalı yatırımcıların hem de özellikle Uzak Doğulu yatırımcıların Türkiye'ye büyük bir süratle yatırım yapmalarında fayda var. Çünkü dengeler Asya tarafına doğru değiştiği için dünya üretiminin yüzde 52’si burada. Bu da diğer ülkelerin buraya karşı farklı Gümrük ve kota koymalarına yol açıyor. Türkiye'de bu noktada stratejik bir görev üstlenebilir” dedi.
Dünyanın inanılmaz bir hızlı değişim içerisinde olduğunu vurgulayan Adnan Dalgakıran, “Bu değişimi planlamak da uzun vadeli stratejiler oluşturmak da artık oldukça zorlaşmış vaziyette. Dünya ekonomisinde şirketler sisli, puslu bir havada süratle otomobil kullanmak durumunda. Bu noktada tüm şirketlerin bildikleri birçok şeyi unutup yepyeni stratejiler ve bakış açıları oluşturmaları gerektiğini biliyoruz. Ancak insan beyninin çalışma prensipleri daha çok alışkanlıklarına, daha önce öğrendiklerine sadık kalmak ve o alandan çıkmamak için direnmek üzere kuruldu. Beynimizin bu çalışma şekliyle dünya gelişimini nasıl izleyeceğimiz arasında bocalayıp duruyoruz. İşte bu bocalamadan çıkıp da oluşan farklılığı erkenden fark edip ona göre pozisyon almak, şirketlerin bu noktada esneklikleri çok önemli” şeklinde konuştu.
Özellikle makine sektörünün bu noktada çok ciddi gelişme gösterdiğine şahit olduklarını bildiren Adnan Dalgakıran, “Avrupa'da ve Dünya’da da önemli makine üreticilerinden biri konumundayız. Ama ihtiyacımız olan şey Türkiye için de dünya için daha üst ligde olmak. Bu sadece bizim becerilerimize bağlı değil. Eğitilmiş insan kaynağının oluşması, finansal istikrar, ölçek ekonomisi ve dünyayla olan entegrasyon çok önemli. Bu noktada yeniden bir değerlendirmeye tabi tutulması, şirketlerin verimlilik ve ölçek noktasında yürüyebilmesi için yeni bir stratejinin çizilmesi gerekiyor” dedi.
“Yeni iş fırsatlarını birlikte keşfedelim”
Kazakistan Makine Endüstrisi Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Meiram Pshembayev ise konuşmasında, sektörün en büyük buluşmasında yer alarak bu güce şahitlik etmenin mutluluğunu yaşadıklarını ifade ederek, “Kazakistan’ın Avrasya Bölgesi’ndeki stratejik rolünün yanı sıra inovasyona, endüstriyel büyümeye ve teknolojiye verdiği önem her geçen gün artıyor. Ülkemizin bu alanlardaki potansiyelini WIN EURASIA Fuarı’ndan yeni fırsatlara dönüştürmeyi amaçlıyoruz. Gerçekleştireceğimiz iş birliktelikleri ile küresel bağlantılarımızı güçlendirerek, sürdürülebilir kalkınma hedeflerimiz için önemli bir potansiyel oluşturacağız. Bu kapsamda tüm fuar katılımcılarını ve imalat endüstrisinin liderlerini hep birlikte yeni iş fırsatları keşfetmeye davet ediyoruz” dedi.
Küresel ticaret ağına katılma fırsatı
MAİB, MAKFED ve Hannover Fairs Turkey'in küresel ağı tarafından desteklenen alım heyeti programı, WIN EURASIA'da 17 ülkeden, aralarında Arnavutluk, Cezayir, Azerbaycan, Mısır, İran, Irak, Ürdün, Kazakistan, Kosova, Lübnan, Makedonya, Fas, Romanya, Sırbistan, Tunus, Ukrayna ve Özbekistan'ın bulunduğu 200'den fazla satın alma profesyonelini ağırlayarak katılımcılarla yüz yüze görüşmeler yapmalarını sağlayacak.
Yapay zekâ ile güçlendirilmiş geleceğin fabrikaları sergilenecek
İmalat endüstrisinin teknolojik gelişmelerine öncülük eden WIN EURASIA, yeni teknolojilerin ve güncel sektör konularının ele alınacağı uluslararası konferanslar ve seminerlere ev sahipliği yapacak. Ziyaretçiler, katılımcılarla birlikte sektörel yenilikleri keşfetme ve 5G Arena, Endüstri 4.0 Tema Alanı, Robotik Konferansı gibi özel tema alanlarında geleceği deneyimleme şansına sahip olacaklar. Türk Telekom ve Nokia Türkiye arasındaki Teknoloji Çözüm Ortaklığı sayesinde ziyaretçiler, 5G Arena'da 5G drone entegrasyonu, akıllı robot köpekler, GPT-4 teknolojisi, hizmet robotları, Metaverse ve dijital ikiz dünyası gibi çeşitli yenilikleri keşfetme fırsatına sahip olacaklar. 5G Arena'da, robotik endüstrisindeki en son gelişmeler sergilenirken, katılımcılar insan ve makine arasındaki karmaşık ilişki hakkında detaylı bilgi alacaklar.
5G Arena'da ziyaretçiler, Türkiye'de bir ilk olan bir demo fabrikayı görme fırsatına sahip olacaklar. 30 farklı 5G kullanım senaryosunun entegre bir şekilde çalışacağı bu etkileyici gösterim, fuarın teknoloji çözüm ortağı Türk Telekom ve Nokia iş birliğiyle 42 markanın ortaklığı sayesinde mümkün olacak.
Sürdürülebilir ve temiz hidrojen enerjisi, Hidrojen Özel Alanında sergilenecek
WIN EURASIA, bu yıl dünyada sıkça konuşulmaya başlanan Hidrojen Özel Alanı ile endüstriyel dönüşüme öncülük etmeye hazırlanıyor. Fosil yakıtlara dayalı enerji üretim ve tüketiminin neden olduğu çevre kirliliğini önlemek amacıyla, daha sürdürülebilir ve temiz olan hidrojen enerjisi, Türkiye’de ve Avrupa’da endüstrinin gündeminde yer alıyor. Ağır sanayi gibi hidrojen enerjisinin yoğun olarak kullanıldığı sektörler için hidrojen enerjisinin üretimi, depolanması, taşınması ve kullanımı ile ilgili teknolojiler, WIN EURASIA’daki Hidrojen Özel Alanında sergilenecek. 55 bin metrekarelik fuar alanında; Enerji-Elektrik -Elektronik Teknolojileri, Kaynak ve Robotik Kaynak Teknolojileri, Lojistik-Tedarik Zinciri Yönetimi, İç Lojistik Çözümleri, Endüstriyel Üretim Makineleri, Endüstriyel Otomasyon ve Fabrika Otomasyon Sistemlerinde uzmanlaşmış şirketler en son ürünlerini sergileyecekler
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kapsamlı programının bir parçası olarak Ishizuka, Canon Eurasia'nın liderleri ve çalışanlarıyla bir araya gelerek pazar dinamikleri, satış stratejileri ve Türkiye'deki gelecek yatırımlar hakkında görüşmeler gerçekleştirdi. Türkiye'nin öncelikli pazarlardan biri olarak stratejik bir rol oynadığını dile getiren Ishizuka, ülkenin hızlı büyümesini ve EMEA bölgesi için önemini vurguladı.
Ishizuka, "Bu ziyareti yalnızca çok önemli bir iş ziyareti olarak değil, aynı zamanda sahadaki ekiplerimiz ve müşterilerimizle bağlantı kurmak, işimizi güçlendirmek ve topluma katkı sağlamak üzere yapacağımız gelecek yatırımları keşfetmek adına da paha biçilmez bir fırsat olarak görüyorum. Türkiye müşteri tabanı ve demografik profili ile stratejik vizyonumuzda önemli bir yere sahip." dedi.
Canon'un Türkiye'nin sosyal ve ekonomik altyapısına olan bağlılığını vurgulayan Ishizuka, şirketin gelişen pazar taleplerini karşılama ve topluma fayda sağlama konusundaki kararlılığını yineledi; "En son teknolojileri sürekli olarak takip etmemiz ve ortaya çıkan trendlere karşı duyarlılığımız, müşterilerimize olağanüstü değer sunma taahhüdümüzün altını çiziyor. Canon Gençlik Programı ve Satışta Kadın gibi projelerimiz ise araç, ekipman ve bilgi birikimimizi kullanarak toplumu destekleme çabalarımızı ortaya koyuyor".
Canon Orta Doğu ve Türkiye Bölge Direktörü Venkatasubramanian (Subbu) Hariharan, Ishizuka'nın değerlendirmelerinin altını çizerek Türkiye'nin Canon'un bölgesel stratejilerindeki önemini vurguladı. Hariharan, "Güçlü bölgesel yapılanmamız, Türkiye'nin dinamik pazar yapısı ve genç nüfusuna yönelik stratejilerimizi doğru yöneterek kaynakları etkin bir şekilde kullanmamızı sağlıyor" dedi.
Türkiye ziyareti sırasında Canon'un Türkiye'nin baskı ve görüntüleme teknolojileri sektöründe devam eden pazar liderliğini de vurgulayan Ishizuka, Canon'un rekabet üstünlüğünü sürdürme konusundaki sarsılmaz kararlılığını teyit etti.
Canon'un son yıllardaki en üst düzey Türkiye ziyaretinde Ishizuka'yı karşılayan Canon Eurasia Ülke Direktörü Alexandre Emeryk, "Canon olarak Türkiye'deki operasyonlarımıza önemli yatırımlar yapmaya devam edeceğiz. Bu yatırımlar sayesinde Türkiye'deki tüm paydaşlarımızla yakın iş birliği içerisinde olup müşteri odaklı yaklaşımımızı daha da güçlendirerek onların başarılarına destek vereceğiz. Bu sayede Türkiye pazarındaki varlığımızı güçlendirecek ve Canon'u her geçen gün bir adım daha ileriye taşıyacağız" dedi.
Canon EMEA Başkanı ve CEO'su Ishizuka, son derece verimli geçirdiği ziyareti sırasında Canon'un Türkiye'deki tüm projelerini ve özellikle KSS faaliyetlerini inceleme fırsatı da buldu. Yürütülen projelere büyük önem veren Ishizuka, Canon Gençlik Programı'nın son iki yıldır Türkiye'deki partneri olan TOÇEV'i (Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı) ofisinde ziyaret ederek TOÇEV'e katkılarından dolayı kişisel teşekkürlerini iletti; "2015 yılından bu yana yeni nesil hikaye anlatıcılığı yoluyla gençlerin sesini duyurmayı amaçlayan programa değerli desteklerinden dolayı TOÇEV'e teşekkür ederiz. Türkiye'de TOÇEV iş birliğiyle son 2 yılda bu başarılı projeyle 14-17 yaş arası 29 çocuğa temel fotoğrafçılık eğitimi verdik. Program kapsamında çocuklar duygu ve bakış açılarını fotoğraf aracılığıyla aktarırken, Ankara ve Mardin'de unutulmaz sergilere imza atıldı. Bu yıl 30'uncu yaşını kutlayan ve bugüne kadar Türkiye genelinde eğitime erişimde zorluk yaşayan 8 milyondan fazla çocuğa eğitim olanağı sağlayan TOÇEV ile geleceğin hikâye anlatıcıları olan çocuklar için bu programın öneminin paha biçilmez olduğunu düşünüyoruz" dedi.
Ziyaretin son adımı olarak Ishizuka, Türkiye'de "fotoğrafçılığın kalbi" olarak bilinen Sirkeci'deki Canon iş ortaklarını ve müşterilerini de ziyaret ederek büyüme planlarını birlikte değerlendirdi
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Mitsubishi Electric Türkiye, dijital dönüşüm ve 5G iletişim çağına öncülük etmeyi amaçlayan yeni nesil endüstriyel otomasyon çözümlerini sergilediği WIN Eurasia Fuarı'nda kolaboratif robotu aracılığıyla Dünya Çevre Günü'ne yaptığı özel vurgu ile dikkatleri üzerine çekti. Mitsubishi Electric'in yapay zekâ ve 5G bağlantısı ile uzaktan robot programlama yöntemiyle kendisine verilen birtakım görevleri yerine getirebilen kolaboratif robotu, ziyaretçileri çevreye duyarlı olmaya davet etmek için 5 Haziran Dünya Çevre Günü'ne özel gerçekleştirdiği uygulamayla büyük ilgi gördü. Kendisine verilen sesli komutlar dahilinde mekandaki çöpleri toplayan robot, temiz bir gelecek için çalışarak "çevremizi temiz tutalım, geleceğimizi koruyalım" mesajı verdi.
İstanbul Fuar Merkezi'nde gerçekleştirilen WIN Eurasia Fuarı'nda "5G, Metaverse ve Yapay Zekâ" konseptli WIN Eurasia 5G Arena özel alanında Mitsubishi Electric Türkiye, kolaboratif robotunun yanı sıra sesli komut algılama ve görüntü işleme özelliği ile robotları uzaktan programlamaya yönelik yeni çözümü ve veri bilimi ile ilgili hesaplamalar yapabilen MELIPC ürününü sergiledi. Şirketin fuarda sergilediği endüstriyel bilgisayar serisi MELIPC de genel amaçlı uygulamalarda yararlanılan sağlam özellikleri ve esnekliği ile edge computing, BT sistem koordinasyonu ve cihaz kontrolünde yeni teknolojiler sunuyor. MELIPC'nin yazılım çözümlerinden biri olan üretimi iyileştirmeye yönelik veri bilimi aracı MaiLab da hiçbir programlamaya gerek duyulmadan veri analizi çözümlerinin uygulanmasını kolaylaştırıyor ve işletmelerin üretim faaliyetlerine entegre ediliyor.
Hızla gelişen 5G teknoloji çağına öncülük etme hedefiyle ilerlediklerini söyleyen Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri Genel Müdürü Nurettin Geçgel, "Otomasyonun geleceğine ses getirecek çözümlerimizle akıllı mühendislik uygulamalarında çıtayı yükseltmeye devam ediyoruz. Bunun yanında her zaman etik kurallara uygun hareket eden; çevresine, doğaya saygılı bir firma olarak karbondan arındırılmış, çevresel olarak daha sürdürülebilir bir toplum yaratmak için çalışıyoruz. 2030 yılına kadar dünya çapındaki tüm fabrika ve ofislerimizde net sıfır sera gazı emisyonu hedefimiz var. 2050 için de net sıfır sera gazı emisyonu hedefimizi, tüm değer zincirimize taşımayı amaçlıyoruz. Bu nedenle Dünya Çevre Günü'nde geleceğin endüstriyel dönüşümüne hizmet eden teknolojilerimizi ve yapay zekâ ile karmaşık işlerin üstesinden nasıl gelebileceğimizi anlamlı bir mesajla uygulamalı olarak göstermek istedik. Uzaktan robot programlama çözümüyle çöp toplayan robot uygulamamız Dünya Çevre Günü'nde ziyaretçilerimizden de büyük ilgi gördü" diye konuştu. Geçgel, "Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri olarak yeni ürün ve hizmetlerimizle müşterilerimize endüstriyel otomasyon alanındaki ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri geniş bir yelpaze sunuyoruz. Tehlikeli süreçlerin ele alınmasını otomatikleştirdiğimizde insan sağlığına ve refahına yönelik risklerin azaltılmasına yardımcı oluyoruz. Uzaktan programlama ve görüntü işleme özelliğimizle de pek çok farklı sektöre üretimde esneklik, hız ve verimlilik kazandırıyoruz" dedi
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Binaların ve endüstriyel tesislerin enerji tüketiminin büyük bir kısmını gerçekleştirdiği günümüzde, yalıtım çözümleri enerji verimliliği açısından kilit bir role sahip. İyi bir yalıtım, binaların enerji verimliliğini artırarak karbon salımını azaltır. Isı transferini minimize ederek ısıtma ve soğutma ihtiyacını azaltır, böylece enerji tasarrufu sağlar. Bunun iklim kriziyle mücadelede önemli bir adım olduğunu belirten ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan, sürdürülebilir bir gelecek için dünya standartlarında üstün kalitede yalıtım çözümleri sunduklarını söylüyor.
İklim krizi, dünya genelinde ciddi bir tehdit oluştururken, bu soruna karşı etkili önlemler almak her geçen gün daha da hayati bir hal alıyor. Evler, iş yerleri ve endüstriyel tesisler, enerji tüketiminin büyük bir bölümünü gerçekleştirirken, bu alanlarda kullanılan yalıtım çözümleri enerji verimliliği açısından önemli bir rol oynuyor.
İklim kriziyle mücadelede çalışmalarına devam ettiklerini belirten ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan, 5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında açıklamalarda bulundu.
“2050 yılına kadar karbon nötr olma hedefindeyiz”
Türkiye'deki binaların tümünün, daha az enerji harcayıp fosil yakıt tüketimini azaltan ısı yalıtımlı, çevre dostu bir yapıya geçmesi gerektiğini belirten ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan, “Yalıtım çözümleri; enerji verimliliği, iklim değişikliğiyle mücadele, çevresel sürdürülebilirlik ve yaşam kalitesi gibi birçok alanda önemli katkılar sağlıyor. ODE Yalıtım olarak, çevre bilincinin güçlenmesiyle birlikte, yalıtımın hayati önemi daha da belirgin hale geldiğini her fırsatta vurguluyor ve bu alanda çalışmalarımıza kararlılıkla devam ediyoruz. 'Sıfır Karbon Misyonu' çerçevesinde yenilenebilir enerji ve diğer çevreci yatırımlarımıza odaklanıyoruz. Eskişehir ve Çorlu'daki altı modern üretim tesisimizde dört binden fazla ürün çeşidi üretiyor ve bu ürünleri 75'ten fazla ülkeye ihraç ediyoruz. Üretim sürecimizde ve ürünlerimizde enerji verimliliğini önceliklendiriyor, sürekli iyileştirmeyi temel alan bir enerji yönetim sistemi uyguluyoruz. Ayrıca, 2050 yılına kadar karbon nötr olma taahhüdümüzü belirledik ve bu hedefe ulaşmak için yenilenebilir enerji yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Ham madde kaynaklarından başlayarak doğaya duyarlı çözümler geliştirerek, karbon emisyonlarını azaltmaya ve doğayı korumaya devam edeceğiz” dedi.
“İklim Krizi ile mücadeleye devam ediyoruz”
ODE Yalıtım olarak, sürdürülebilir bir gelecek için dünya standartlarında üstün kalitede yalıtım çözümleri sunduklarını söyleyen Ozan Turan, “Bu çözümlerimizle enerji tasarrufunu teşvik ediyor ve iklim kriziyle mücadeleye katkı sağlıyoruz. Ürünlerimizi yalnızca ülkemize değil, tüm dünyaya sunarak çevresel etkimizi genişletiyoruz. Aynı zamanda, Türkiye'nin yalıtım malzemeleri ihracatının yüzde 16'sını gerçekleştirerek ülke ekonomisine önemli bir katkı sağlıyoruz. 2022 yılında Eskişehir'de Avrupa'nın en büyük yalıtım tesislerinden birini kurduk. 20 bin metrekarelik bu tesisimizin çatısı tamamen güneş panelleriyle kaplı. 2 bin 403 kWp kurulu güce sahip güneş enerjisi sistemiyle yıllık 3,2 milyon kWh enerji ürettik” ifadelerini kullandı.
?
ODE Yalıtım Hakkında
1985 yılında taahhüt faaliyetleriyle ticaret hayatına başlayan ve 1996 yılında üretici kimliğine kavuşarak, yapı ve teknik yalıtım olmak üzere 2 ana kategoride üretim yapan ODE Yalıtım, bugün 6 modern üretim tesisi, 4 binden fazla ürün çeşidi ve uzman çalışma arkadaşlarıyla yalıtım sektörünün en büyük üreticileri arasında yer alıyor. 2022 ve 2023 yıllarında İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB) tarafından düzenlenen İhracatın Liderleri Ödül Töreni'nde “Yalıtım Malzemeleri İhracatı” kategorisinde birincilik ödülünün sahibi olan ODE Yalıtım, ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam ediyor. Geleceğe hazırlanan, sürekli kendini geliştiren ve yeniliklere açık, çevre ve topluma karşı sorumluluk sahibi yeteneklerle global bir marka olma vizyonuyla faaliyetlerini sürdüren ODE Yalıtım'ın, çevre ve enerji dostu sürdürülebilir ürünleri, 6 kıtada, 75'in üzerinde ülkede tercih ediliyor. Türkiye'de yalıtım sektöründe “Kurumsal Sosyal Sorumluluk Raporu‘nu yayınlayan ilk firma olan ODE Yalıtım, aynı zamanda kamuoyunda yalıtım ve enerji verimliliği bilincini artırmaya yönelik çalışmalar yapıyor. Çorlu ve Eskişehir tesislerinde ürettiği ısı, su, ses ve yangın yalıtım ürünlerine tüm pazarlarda geçerli, uluslararası onaylı ve Avrupa standartlarıyla uyumlu Çevresel Ürün Beyanı (Environmental Product Declaration - EPD) belgesi alan ilk firma olma özelliğini taşıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
TÜSİAD ve Hollanda Krallığı Büyükelçiliği, su konusunda farkındalığın küresel düzeyde ve tüm paydaşlarca en üst seviyeye çıkarılmasının öneminden hareketle Türkiye-Hollanda Dostluk Anlaşması'nın 100. Yılında bir etkinlik düzenledi. “İş Dünyası, İklim Değişikliği ve Su” başlıklı toplantı 4 Haziran'da Hollanda Krallığı'nın İstanbul Başkonsolosluğu'nda gerçekleşti.
Etkinliğin açılış konuşmalarını Hollanda Krallığı İstanbul Başkonsolosu Arjen Uijterlinde ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Enerji, Çevre ve İklim Değişikliği Yuvarlak Masası Başkanı Cevdet Alemdar yaptı.
Hollanda Krallığı İstanbul Başkonsolosu Arjen Uijterlinde konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Bu yıl Hollanda Krallığı ile Türkiye Cumhuriyeti arasında Dostluk Anlaşması imzalanmasının 100. yıldönümü olmakla birlikte, diplomatik bağlarımız 400 yıldan daha eskiye dayanıyor. Bu özel yılı böylesine önemli bir konuyla kutlamaktan memnuniyet duyuyoruz. Su, ülkemizin tarihi ve kültürünün şekillenmesinde önemli bir rol oynuyor. Bu nedenle Hollanda su yönetiminde, sera gazı emisyonlarını da azaltmaya yönelik, sürdürülebilir çözümler sunan yenilikçi teknolojilere sahip. TÜSİAD ile birlikte gerçekleştirdiğimiz bu verimli etkinlikte, Hollandalı ve Türk uzmanlarla atık su arıtma, kaynak geri kazanımı ve temiz içme suyu teknolojilerini tartışma fırsatı bulduk.”
TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Enerji, Çevre ve İklim Değişikliği Yuvarlak Masası Başkanı Cevdet Alemdar konuşmasında şu konuların altını çizdi: “İklim değişikliği hidrolojik döngüyü sekteye uğratırken, su on doğal afetin dokuzunda rol oynuyor. Sel, kuraklık, küresel ısınma, gıda, biyolojik çeşitlilik ve farklı birçok konu birbiriyle bağlantılı. Bu çerçevede, su verimliliği, geri kazanımı, atık suyun yeniden kullanımı gibi sürdürülebilir su uygulamalarının hayati önem taşıdığına inanıyoruz. Yenilikçi ve yeşil teknolojileri benimsemek son derece önemli. Attığımız her adım, suyun tüm işlevlerine değer veren bütünsel bir yaklaşım içinde olmalı. Bugün Dünya Çevre Günü'nün arifesinde, Hollanda Krallığı Büyükelçiliği işbirliğinde gerçekleştirdiğimiz bu etkinliğimizdeki paylaşımların iklim krizinin çözümüne yönelik çabalara olumlu katkıda bulunacağına inanıyoruz.”
Açılışın ardından Delft Teknoloji Üniversitesi Sanayi Su Grubu Lideri Prof. Henri Spanjers, “Technological Innovations in Industrial Water Use, Reuse and Consumption” başlıklı ana tema konuşmasını yaptı.
Etkinlik, CDP Türkiye Ülke Programları Yöneticisi ve Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Sürdürülebilirlik Projeleri Koordinatörü Mirhan Köroğlu Göğüş'ün moderatörlüğünde düzenlenen panel ile sona erdi. Nijhuis Saur Industries B.V. CCO'su Eugen Goudsmith, Eren Holding Sürdürülebilirlik Direktörü ve TÜSİAD Su Grubu Eş Başkanı Ayla Öngören, Unilever Türkiye, Kuzey Afrika ve Orta Doğu Kurumsal İlişkiler ve İletişim Başkanı Ebru Şenel Erim ve Sun Tekstil Sürdürülebilirlik Müdürü ve TÜSİAD Su Grubu Eş Başkanı Utku Varol panelde konuşmacı olarak yer aldı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Tüm projelerinde sosyal faydayı odağına alan Hayat Holding, 2022-2023 eğitim öğretim yılında T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü iş birliğiyle başlattığı 'Hayata İyi Bakarız Ekolojik Okuryazarlık' projesi kapsamında 5 Haziran Dünya Çevre Günü için Ayvacık Çankaya İlkokulu'ndaki öğrencilerle bir araya gelerek, 'Nesiller Boyu Fayda' vizyonunu ile uyumlu adımlar atmaya devam ediyor.
Hayata İyi Bakarız Ekolojik Okuryazarlık projesi kapsamında düzenlenen etkinlikte, öğrencilere ekolojik bilinç kazandırmak amacıyla interaktif oyunlar oynandı. "Benim Ağacım", "Benim Yaprağım" ve "Ekoloji Sandığı" gibi ders materyallerini içeren oyunlar, öğrencilere eğlenceli bir öğrenme deneyimi sundu. Etkinliğin devamında ise öğrencilerle Ayazma Pınarı Tabiat Parkı ziyaret edilerek, Prof. Dr. Utku Perktaş ve Alper Tüydeş eşliğinde; hangi sesin hangi kuş türüne ait olduğunu tespit eden bir uygulama ile kuş seslerini tanıma aktivitesi düzenlendi. Öğrenciler, doğal ortamda bilgilerini pekiştirirmenin yanı sıra, kuş seslerini tanıyarak doğayla etkileşimde bulunma fırsatı elde etti.
'HAYATA İYİ BAKARIZ EKOLOJİK OKURYAZARLIK' PROJESİ BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR
Hayata İyi Bakarız Ekolojik Okuryazarlık projesi, ilkokul 3 ve 4. sınıf öğrenci ve öğretmenlerine yönelik olarak Türkiye temsili, nüfus yoğunluğu, Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan Kuraklık Haritalarına göre belirlenen 20 ilde ve 183 ilçede devam ediyor. Proje kapsamında, ilkokul 3. ve 4. sınıf öğrencileri, öğretmen ve velilerin iklim değişikliğine uyumlarını güçlendirme, dirençliliklerini destekleme ve ekolojik okuryazarlık kapsamında bilgi ve gelişmelerinin artırılarak, kaynakların tükenmesini önleme ve korumaya yönelik davranışlarının geliştirilmesi amaçlanıyor. Projenin bilim kurulunda Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Utku Perktaş, Hacettepe Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Pınar Bayhan ve Mimar Sinan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölümü öğretim üyesi Bengisu Koyuncu yer alıyor.
EKOLOJİK FARKINDALIK %97 SEVİYESİNE YÜKSELDİ!
Hayat Global İletişim ve Sürdürülebilirlik Direktörü Çağlayan Kent şunları söyledi: "Hayat Holding olarak 17 ülkede 44 üretim tesisimiz, 49 markamız ile dünyaya çevresel, sosyal ve ekonomik anlamda belli bir ayak izi bırakıyoruz. Bu ayak izimizi olumlu bir noktaya taşıyabilmek için sürdürülebilirlik vizyonumuzu 'Hayata İyi Bakarız' teması üzerine dayandırıyoruz. Ürettiğimiz faydayı gezegenimizin en uzak köşelerine kadar ulaştırmak bizim için çok değerli. Değer zinciri ile ilintili tüm süreçlerimizde sürdürülebilirliğin anahtar bir önüme sahip olduğunun bilincindeyiz. Bunun bir çıktısı olarak 2023 yılında T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü iş birliği ile hayata geçirdiğimiz Hayata İyi Bakarız Ekolojik Okuryazarlık Projemiz kapsamında ilkokul öğrencileriyle bir araya gelmiş olmaktan mutluluk duyuyoruz. 'Nesiller Boyu Fayda' vizyonumuz çerçevesinde öğrencilere verdiğimiz teorik eğitimlere ek olarak, gerçekleştiğimiz uygulama oyunları ve aktivitelerle çevre farkındalığı yüksek nesiller yetiştirilmesini amaçlıyoruz."
Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Utku Perktaş proje kapsamındaki çıktıları şu ifadelerle paylaştı: "Bugüne kadar 600 okulda, 2400 öğretmen, 60 bin öğrenci ve 120 bin velinin eğitimlerden faydalanmasını sağlayarak onları iklim değişikliklerinin getirdiği olumsuz durumlara karşı bilinçlendirdik ve ekolojik okuryazarlık bilgilerini artırmalarına katkı sağladık. Bu proje sayesinde öğrencilerin biyoçeşitlilik, iklim ve iklim değişikliği, ekolojik vatandaşlık, doğal kaynaklar ve sürdürülebilirlik ana konularındaki bilgi seviyelerinin %68'den %97'ye yükseldiğini gözlemledik.''
T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü'nü temsilen programa katılan Nihal Yıldırım "Ekolojik okuryazarlık, çocuklarımızın doğayı anlayabilmeleri ve çevre koruma bilincini geliştirebilmeleri için büyük önem taşımaktadır. İlkokul öğrencilerinde ekolojik farkındalığın artırılması gelecekte çevreye duyarlı bireyler olmalarında kritik öneme sahiptir. Bu kapsamda Milli Eğitim Bakanlığı ve Hayat Holding iş birliği ile devam eden proje sonuçları öğrencilerde sürdürülebilir yaşam farkındalığını oluşturacaktır. Bu kapsamda, bu alandaki çalışmaları önemsiyoruz.'' dedi.
TAM DONANIMLI EĞİTİM PROGRAMLARI TASARLANDI
Hayat Holding'in sosyal fayda ve sürdürülebilirlik projesi Hayata İyi Bakarız Ekolojik Okuryazarlık kapsamında; MEB Temel Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından onaylanan öğrenci sunumları, infografik videolar, konuların pekişmesi ve kendi hayatlarında karşılık bulabilmelerini desteklemek üzere her konu başlığında okul/sınıf ve aile oyunları hazırlandı. Oyun yönergeleriyle birlikte Hayata İyi Bakarız Ekolojik Okuryazarlık oyun kitleri okullara gönderildi. T.C. Milli Eğitim Bakanlığı onaylı 60 bin kitap 'Hayat Kütüphaneleri' aracılığıyla öğrencilere bağışlandı. 170 bin adet öğretmen, öğrenci ve veli için özel olarak hazırlanan eğitim ve bilgilendirme materyali ile 60 bin gözlem defteri, 474 bin adet oyun materyali ve malzemesi desteği sağlanarak eğitim sürecine değer katıldı. Öğretmen yönergesi, öğrenci bilgilendirme kitapçığı, veli bilgilendirme ve oyun kitapçığı, ön/son test formları, MEB tarafından onaylanan ve ekolojik yaşama dair kitapların da olduğu 30 bin kitaplık kütüphane setleri de okullara iletildi. Proje kapsamında fırsat eşitliği gözetilerek Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı EBA'da (Eğitim Bilişim Ağı) bilgilendirici ve eğitici içerikler tüm öğretmenlere, öğrencilere ve velilere sunuluyor. https://www.eba.gov.tr'nin 'Kütüphane' bölümünde yer alan 'Doğa' başlığı altında 'Hayata İyi Bakarız' içeriklerine ulaşılabiliyor.
Millî Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü, yürüttüğü projelerle okul öncesi, ilkokul ve ortaokul kademesindeki öğrencilere yönelik kodlama, dijitalleşme ve çevre bilinci konuları başta olmak üzere pek çok alanda kamu kurum/kuruluşları, uluslararası kuruluşlar, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör paydaşlarıyla iş birliklerini sürdürüyor.
Nesiller boyu fayda vizyonunu benimseyen Hayat Holding, sosyal ve toplumsal fayda projeleriyle ülkeye katma değer sağlamaya devam edecek
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.