Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
SAP Datasphere çözümünün üretken yapay zekayı da kapsayan (Generative AI) yeni özellikleri, veri yapılarını sadeleştirip veri etkileşimini sezgiselleştirerek kurumsal planlamayı dönüştürüyor.
SAP CTO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi Juergen Mueller yaptığı açıklamada, “Yapay zeka artık her iş alanına giriyor ve kurumları dönüştürüyor. Kaliteli veriye dayanan daha güvenilir ve hızlı kararlar almak için veri toplamak, yapay zeka kadar kritik öneme sahip bir teknoloji gerekliliği haline geldi. SAP Datasphere ürünümüzdeki yenilikler ve Collibra ile kapsamı genişletilen ortaklığımız, müşterilerimizin veri yoluyla akıllı iş dönüşümünü hızlandırmasına destek olma kabiliyetimizde adeta kuantum sıçraması gibi dev bir adım anlamına geliyor” dedi.
SAP’nin yaptığı duyuruların merkezinde, verinin sadece bir kaynak değil, aynı zamanda stratejik girişimlerin temelini oluşturmasını sağlayan veri yapıları (business data fabric) yer alıyor. Yeni duyurulan inovasyonlar ve Collibra ortaklığı, kuruluşların veri yapısındaki ilişkileri koruyarak anlamlı ve değerli veriyi iş birimi kullanıcılarına ulaştırmalarına yardımcı oluyor.
Merkezi Pensilvanya’da bulunan çok uluslu şekerleme şirketi Hershey’in ERP, Dijital ve BT Stratejisi Kıdemli Direktörü Achim Welter, “SAP S/4HANA sistemimizle birlikte modern bir veri yapısı mimarisi için SAP Datasphere’i kullanmayı seçtik. Bu sayede güvenilir bir model ve verilere dayalı, son kullanıcıların rahatlıkla kendi yapılarını oluşturmalarına olanak sağlayan bir iş analitiği platformu oluşturarak iş süreçlerinde verimliliği artıracağız” dedi.
SAP Datasphere’in yenilikleri, müşterilerin karmaşık verilerden anlamlı çıkarımlar yapmalarına yardımcı oluyor. SAP’nin yeni yapay zeka destekli asistanı Joule, vektör veri tabanı gibi yetkinlikleriyle yapay zeka ile üretilen verilerde bile anlam kaybı olmamasını sağlayan ve karmaşık verilerden yeni bilgiler keşfetmeye yarayan yenilikler sunuyor. Bu sayede şirketler tüm verilerinin gücünden faydalanarak daha hızlı ve güvenilir kararlar verebiliyor.
SAP’nin veri yönetimi alanındaki önemli yenilikleri arasında şunlar yer alıyor:
Üretken Yapay Zeka destekli Asistan ve Yapay Zeka Yönetimi
SAP, yapay zeka asistanı Joule'u, SAP Analytics Cloud (Analitik Bulut) çözümüne entegre ediyor. Bu sayede raporlar, dashboardlar, planlar ve daha fazlasının oluşturulması ve geliştirilmesi otomatikleştirilecek. Bu otomasyon, SAP HANA Cloud (Bulut) vektör motoru (vector engine) yeteneklerinden faydalanılarak gerçekleştiriliyor. Bu yetenekler, kurumun verileri ile büyük dil modellerinin (LLM-Large Language Model) gücünü birleştirerek yapay zeka çıktılarının iş bağlamına uygunluğunun sürekliliğini sağlıyor.
Şirketlerde üretken yapay zekanın (Generative AI) tüm iş birimlerine entegre edilmesi doğru yönetilen güvenilir veri olmadan mümkün değil. SAP, kurumların yapay zeka politikalarını, süreçlerini ve uygulamalarını yönetmek için bir çözüm sunmak amacıyla, Collibra ile olan ortaklığını genişleterek Collibra Yapay Zeka Yönetimini SAP veri varlıkları ile entegre ettiğini duyuruyor. Bu, şirketlere şeffaflık ve hesap verebilirlik sağlayarak düzenlemeler, uyumluluk ve gizlilik politikalarının karşılanmasına yardımcı olabilir.
Bilgi Grafiği ile Gizli Verileri ve Örüntüleri Keşfedin
SAP Datasphere’in yeni bilgi grafiği sayesinde kuruluşlar, uygulama ve sistemlerindeki gizli kalmış ilişkileri, değerlendirmeleri ve kalıpları keşfedebiliyor. Bu sayede hem teknik hem de iş birimi kullanıcıları, veri, meta veri ve iş süreçleri arasındaki ilişkileri derinlemesine anlayabilir. Aynı zamanda makine öğrenmesi ve büyük dil modellerinin etkinliğini artırabiliyor.
Konsolide, Gelişmiş Planlama ve Analitikler
Yeni SAP Datasphere ve SAP Analytics Cloud entegrasyonu, tek bir veri yönetim sistemi ve gelişmiş analitik yetenekleri sunarak kurum genelinde planlama kültürünün güçlenmesini sağlıyor. Planlamacılar, veri hazırlama, modelleme ve planlama için tek bir araç kullanarak esnek bir model sayesinde bilgi silolarını ortadan kaldırıyor.
Ayrıca iş kullanıcıları, SAP Analytics Cloud’daki yeni “pusula” yeteneğinden faydalanarak, veriye dayalı simülasyonlar aracılığıyla planlama ve analiz sonuçlarını iyileştirebiliyor. Bu özellik, kuruluşların sohbet arayüzünü kullanarak karmaşık simülasyonlar yapmalarına ve elde edilen veriler, olası çıktıları ve etkilerini görselleştirmelerine, en uygun planı bulmalarına ve güncellemelerine olanak sağlıyor.
Bu, müşterilerin finansal, operasyonel, tedarik zinciri ve işgücü planlamasını tek bir platformda birleştirerek, SAP uygulamaları ve üçüncü taraf verilerine doğrudan bağlantı ile planlamalarını dönüştürmelerini destekler.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin önde gelen bireysel emeklilik kuruluşları arasında yer alan BNP Paribas Cardif Emeklilik, yatırım araçlarının 5 yıllık getiri karşılaştırma tablosunu açıkladı. Son 5 yılda %1262 getiriye sahip Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu (BPH) ile altın, döviz, mevduat ve borsa endekslerini açık ara geride bırakan BNP Paribas Cardif Emeklilik, Teknoloji Sektörü Değişken Emeklilik Yatırım Fonu (BZY), Dengeli Değişken Emeklilik Yatırım Fonu (BPE) ve Birinci Kamu Dış Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım Fonu (BPU) ile de en çok kazandıranlar arasında yer aldı.
1 Ocak 2019 ile 31 Aralık 2023 tarihleri arasındaki 5 yıllık süreçte, ülkemizdeki resmi enflasyon oranı %372 olarak açıklandı. Aynı dönemde altın yatırımcıları %804 getiri elde ederken, Bist100 %718, Bist30 %601, NASDAQ ($) %143, DolarTL %457, EuroTL %439, Mevduat ise %131 getiri sağladı. BES müşterilerinin birikimlerine kattığı değer ile dikkat çeken BNP Paribas Cardif Emeklilik ise son 5 yılda BPH Hisse Senedi Fonu ile %1262 getiri başarısına imza atarak, tüm bu yatırım araçlarını açık ara solladı. 5 yılda %635 getiriye sahip BPE Dengeli Değişken Fonu ve %587 getiriye sahip BPU Kamu Dış Borçlanma Araçları Fonu ile de yatırımcısının yüzünü güldüren şirket, ilk pay satışı 05.01.2022 tarihinde gerçekleşen BZY Teknoloji Fonu ile de sadece yaklaşık 2 yıllık süreç içerisinde yatırımcısına %163 değer kazandırdı.
2024’te de yatırımcılarının birikimlerine kattığı değeri artırmayı hedefliyor
Devletin yüksek teşviği ve yönetmeliklerde yapılan düzenlemeler ile hızlı gelişimini sürdüren Bireysel Emeklilik Sektörü’nün gelişimine paralel olarak Gönüllü BES’te ve OKS’deki büyümesine devam eden BNP Paribas Cardif Emeklilik, BES fon yönetimini Portföy Yönetimi sektörünün tecrübeli ve yenilikçi şirketi olan TEB Portföy Yönetimi A.Ş. aracılığıyla müşterilerine sunuyor. BNP Paribas Cardif Emeklilik, BES katılımcılarına sunduğu fonların yönetimini yakından takip ederek, katılımcıların fon getirisi ile ilgili düzenli bilgilendirilmesini sağlayor. 2024 yılında da fonları ile Türkiye’deki benzerleri arasında ilk sıralarda yer alma başarısını göstererek, yatırımcılarının birikimlerine kattığı değeri artırmayı hedefliyor.
Son 5 yılda getiri başarısıyla dikkat çeken BPH Hisse Senedi Fonu, portföyünün en az %80'ini Borsa İstanbul'da kote ortaklık paylarına uzun vadeli yatırmak suretiyle ağırlıklı olarak sermaye kazancı geliri elde etme stratejisiyle yönetiliyor. Ülkemizin ağırlıklı olarak halka açık büyük şirketlerini kapsayan BIST-100 endeks getirisine paralel performansı hedefleyen fon, orta ve uzun vadeli dönemde ülkedeki büyüme potansiyeline paralel hisse senedi piyasasındaki reel getirinin fon reel getirisine dönüşmesi amacıyla hareket ediyor.
Orta ve uzun vadede TL bazında yüksek getiri sağlamayı hedefleyen BPE Dengeli Değişken Fonu ise portföyünün tamamını değişen piyasa koşullarına göre Yönetmelik'in 5. maddesinde belirtilen varlık türlerinin tamamına veya bir kısmına yatırarak hem sermaye kazancı hem de temettü ve faiz geliri elde etme stratejisiyle yönetiliyor. Yüksek getiri hedefi doğrultusunda TL ve dövize endeksli sermaye piyasası araçlarına yatırım yapılan fonun portföyü ağırlıklı olarak değişen piyasa koşullarına göre kamu ve özel sektör iç borçlanma araçları, kamu ve özel sektör dış borçlanma araçları (eurobond), yurtiçi ortaklık payları, yabancı borsa yatırım fonları, ters repo ve mevduattan oluşuyor.
Döviz cinsinden getiri elde etmek ve gerçekleştirdiği Eurobond yatırımlarından düzenli ve sürekli gelir akışı yaratmak amacıyla oluşturulan BPU Kamu Dış Borçlanma Araçları Fonu ise ağırlıklı olarak T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından uluslararası piyasalarda ihraç edilen ABD Doları cinsi Eurobond'lar başta olmak üzere yabancı para cinsinden kamu ve özel sektör tahvil-bonolarından oluşan bir portföye yatırım yapılarak yatırımcılarına değer kazandırıyor.
Piyasaya sunulduğu yaklaşık 2 yıllık süreçteki başarısıyla rakipleri arasından sıyrılan BZY Teknoloji Fonu* ise teknoloji sektöründe faaliyet gösteren yerli ve yabancı şirketlerin sermaye piyasası araçlarına yatırım yaparak, yatırımcıların bu şirketlerin kazançlarına, büyüme olanaklarına ve değer artışlarına iştirak etmesini sağlama stratejisiyle yönetiliyor. Asgari %80’i teknoloji temalı varlıklarda değerlendirilen BZY Teknoloji Fonu, değişen piyasa koşullarına göre hem sermaye kazancı hem de temettü ve faiz geliri elde etmeyi hedefliyor. BZY Teknoloji Fonu; bir yandan döviz getirisini büyük oranda yansıtırken, diğer yandan da teknoloji sektöründeki şirketlerin büyüme potansiyellerine yatırım yapma fırsatı sunması sebebiyle, Euro, Dolar, Gram Altın gibi yatırımlardan pozitif anlamda ayrışıyor. Bunun yanında fon, ülke ve varlık riskini dağıtarak yatırımları çeşitlendirme imkânı da sunuyor.
5 YILLIK GETİRİ (%)
DİĞER YATIRIM ARAÇLARI YÜZDE (%)
Enflasyon %372
Altın %804
Bist100 %718
Bist30 %601
NASDAQ ($) %143
DolarTL %457
EuroTL %439
Mevduat %131
CARDIF EMEKLILIK FONLARI YÜZDE (%)
Hisse Senedi EYF (BPH) %1262
Dengeli Değişken EYF (BPE) %635
Kamu Dış Borçlanma EYF (BPU) %587
*BZY Teknoloji Fonunun ilk pay satışı 05.01.2022 tarihinde gerçekleştiğinden, fonun getirisi 05.01.2022 tarihinden 31.12.2023 tarihine kadar olan dönemi baz alınabilmektedir. Bu fonun 2 yıllık getirisi %163’tür.
Bilgi için: Doret Habib (D’oret İletişim) - [email protected]
BNP Paribas Cardif Türkiye Hakkında
BNP Paribas’ın sigorta birimi olan BNP Paribas Cardif, 2008 yılından bu yana Türk sigortacılık sektöründe, bireysel kredi koruma ve hayat sigortacılığı alanlarında faaliyetlerini sürdürmektedir. 2011 yılında gerçekleşen Fortis Emeklilik ve Hayat A.Ş. birleşmesi ile birlikte müşterilerine bireysel emeklilik ürünlerini de sunabilir hale gelen BNP Paribas Cardif Türkiye bireysel emeklilik, hayat sigortacılığı ve hayat dışı sigorta branşlarına ait üç lisansı olan üç farklı şirket çatısı altında faaliyet göstermektedir. BNP Paribas Cardif Türkiye geniş ürün portföyü ve uluslararası vizyonu ile kısa sürede pazarda kapsamlı hizmet veren bir sigorta platformu haline gelmiştir.
www.bnpparibascardif.com.tr
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
ABD merkezli Yüksek Binalar ve Kentsel Habitat Konseyi (CTBUH), ‘Avrupa 2024 Konferansı’nı bu yıl 18-19 Nisan 2024 tarihlerinde İstanbul’da İFM Ziraat Kuleleri’nde gerçekleştirecek. Turner ve Ziraat Bankası’nın platinum sponsorluğunu üstlendiği konferans, kentsel yoğunluğun ve dikey büyümenin arttığı Avrupa şehirlerinin küresel iklim kriziyle ilgili engellerini ve fırsatlarını keşfetmek için ‘Gelecek Odaklı S¸ehirler: Degˆis¸mekte Olan C¸agˆımızda Daha Gu¨venli ve Uyumlu Yogˆunluk’ temasıyla gerçekleştirilecek. 4 farklı oturumla sürdürülebilirlik alanında dünyanın en seçkin profesyonellerinin ağırlanacağı konferansa, mimarlardan şehir plancılarına, proje geliştiricilerinden fikir önderlerine global arenadan yoğun bir katılım olması bekleniyor.
Dünyada 55 yıldır yüksek binalar ve sürdürülebilir şehirlere odaklanan en önemli sivil toplum kuruluşlarının başında gelen ABD merkezli Yüksek Binalar ve Kentsel Habitat Konseyi (CTBUH), ilkini geçen yıl Frankfurt’ta düzenlediği Avrupa merkezli bölgesel konferanslarının ikincisini bu yıl İstanbul’da gerçekleştirecek.
Turner ve Ziraat Bankası’nın platinum sponsorluğunu üstlendiği ‘CTBUH Avrupa 2024 Konferansı’, 18-19 Nisan 2024 tarihlerinde İstanbul Finans Merkezi'nde yer alan ve aynı zamanda 2023 yılı CTBUH İnşaatta Mükemmellik Ödülü'ne layık görülen Ziraat Kuleleri'nde düzenlenecek.
Gelecek Odaklı S¸ehirler: Degˆis¸mekte Olan C¸agˆımızda Daha Gu¨venli ve Uyumlu Yogˆunluk
Artan kentsel yoğunluğun ve dikey büyümenin, özellikle kitlesel kentleşme ve iklim değişikliğinin dünya çapında artan etkileri karşısında sürdürülebilir ve sağlıklı şehirleri nasıl daha fazla destekleyebileceğini araştıran CTBUH’un Avrupa şehirlerinin bu alanda karşı karşıya olduğu engelleri ve fırsatları keşfetmek için düzenleyeceği konferansın bu yılki teması, ‘ Gelecek Odaklı S¸ehirler: Degˆis¸mekte Olan C¸agˆımızda Daha Gu¨venli ve Uyumlu Yogˆunluk ’ olacak.
Konferansta; kısa, orta ve uzun vadeli gelişen olaylara karşı binalarda dayanıklılık sağlanması, yüksek binaların doğal ve insan kaynaklı tehditlere karşı korunması, yoğunluklu alanların salgın sırasında ve sonrasındaki başarıları, mevcut yüksek binaların bakımı ve yenilenmesi ile Doğu Avrupa'da büyüyen yoğun başkentlerin ele alınacağı 4 farklı oturum düzenlenecek.
Sürdürülebilirlikte ulusal ve uluslararası en seçkin uzmanlar katılacak
İnşaat sektörünün liderleri, şehir planlamacıları, geliştiriciler, mimarlar, mühendisler, düşünce liderleri ve politika yapıcıların katılacağı konferansta uluslararası arenadan da yoğun bir katılım olması bekleniyor. Zirvede bölgenin kentsel gelişim, yüksek binalar ve sürdürülebilirlik konularındaki ulusal ve uluslararası en seçkin uzmanları, yüksek bina endüstrisindeki en güncel yeniliklere ilişkin vaka çalışmalarını ve geleceğe yönelik öngörülerini kamuoyu ile paylaşacak. Katılımcılar böylece sektördeki en iyi isimlerle ağ oluştururken bölgesel düzeyde iş fırsatları ve ortaklıklar geliştirebilecek.
Konferansta Türkiye’den Turner Construction Başkan Yardımcısı ve Türkiye Genel Müdürü Mehmet Sami Kılıç, Turner International Genel Müdür Yardımcısı İlayda Öner ve Ziraat GYO Genel Müdürü Peyami Ömer Özdilek’in yanı sıra Amerika’dan CTBUH CEO'su Javier Quintana de Uña, İtalya’dan CTBUH Avrupa Direktörü Dario Trabucco ve Redesco Progetti Srl Kurucu Ortağı ve Tasarım Direktörü Mauro Eugenio Giuliani, Lüksemburg’dan Arcelor Mittal İcra Kurulu Başkanı Olivier Vassart, Fransa’dan Acil Durum Mimarları Vakfı’ndan mimar Patrick Coulombel gibi Avrupa’nın önemli şehirlerinden alanının önde gelen pek çok uzmanı yer alacak.
Açılış oturumunda Şehir Savunuculuğu Programı ele alınacak
‘Şehir savunuculuğu’ başlığını taşıyan açılış panelinde CTBUH’un yeni başlattığı ve yoğunluk, iklim değişikliğine dayanıklılık, sosyal eşitlik ve erişim de dahil olmak üzere bugün küresel küresel şehirlerin karşı karşıya olduğu temel konuları, fırsatları ve zorlukları belirlemek ve keşfetmek için geliştirilen ‘Şehir Savunuculuğu Programı’, farklı ülkelerden şehir planlamacılarının katılımıyla şekillenecek.
Konferansın ‘Şehirlere ve Binalara Yönelik Tehditlerin Önlenmesi’ başlıklı oturumunda terörizm, BİT ve veri güvenliği, yangınlar gibi giderek artan zorluklarla şehir ölçeğinde başa çıkmak için belirlenen çözümler, binalar hakkında bilgiler ve zorlu koşulların inovasyon için ne kadar fırsat olabileceğine dair vaka çalışmaları sunulacak. ‘İklim Değişikliğinden ve Doğal Tehditlerden Korunmak’ başlıklı üçüncü panelde küresel ısınmanın olumsuz etkilerine en yatkın bölgeler arasında yer alan Avrupa’da şehir ve binaların bu etkilerle başa çıkma yöntemleri ele alınacak. Bu oturumda tasarım ve inşaatta yenilikçi çözümler sunan yaratıcı örnek uygulamalar da katılımcılara aktarılacak.
‘Avrupa Şehirlerinde Artan Yoğunluk’ başlıklı son oturumda ise Londra, Frankfurt, Paris, Milano gibi yükseklik nedeniyle yoğunlaşmanın yaşandığı şehirler başta olmak üzere Avrupa’da gelişen bir mahalle yaratmayı başaran yeni binalardan başarılı örnekler ve yoğunlaşma etrafındaki tartışmalara ilişkin sunumlar yapılacak.
Katılımcılar için İstanbul’daki 3 örnek yapıya tur düzenlenecek
Zirvenin ikinci ve son günü olan 19 Nisan’da ise katılımcılara özel olarak, 3 önemli teknik bina gezisi düzenlenecek. Bu kapsamda 2021 yılında ‘Tek Sahada Kentsel Habitat Kategorisi’ alanında CTBUH Mükemmellik Ödülü’ne layık görülen yaşam kompleksi And Pastel, İstanbul siluetinde ikonik bir proje olan Çamlıca Kulesi ve 2023 yılı CTBUH İnşaat Mükemmellik Ödülü'ne layık görülen Ziraat Bankası Genel Müdürlük Kuleleri’ne, sahip oldukları teknoloji ve mühendislik detaylarının yakından görülebilmesi için tur gerçekleştirilecek.
Katılımcılar teknik bina gezilerine alternatif olarak 2023 yılında yaşanan olaylar neticesinde Türkiye'de ve Avrupa'da önem kazanan sismik tasarım konusunun ve bu alandaki en iyi uluslararası uygulamaların inceleneceği ‘Sismik Workshop’a da katılabilecek. Mevcut bina stoğunun yenilemesinin mümkün olup olmayacağına ve yüksek binaların depremdeki performansına odaklanacak workshop, teknik ve ekonomik açıdan uygun olmayan binaların nasıl yıkılacağını da ele alacak. Yıldız Teknik Üniversitesi’nde gerçekleşecek workshop’ta konular Boğaziçi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nuray Aydınoğlu ve Miyamoto International Türkiye Başkanı Yusuf Zahit Gündoğdu’nun da aralarında olduğu akademisyen ve mühendisler tarafından tartışılacak.
İstanbul, Avrupa’da en fazla gökdelene sahip olmasıyla dikkatleri çekti
‘2024 Avrupa Konferansı’nın İstanbul’da yapılması kararı, 2023 yılında CTBUH liderlerinin katılımı ile Frankfurt’ta gerçekleştirilen zirvede yapılan sunum ve oylama sonucunda verildi. Avrupa’daki en fazla gökdelene sahip şehir olmasıyla dikkat çeken İstanbul’da 2017 yılında yapımı tamamlanan Skyland İstanbul kuleleri, Türkiye’nin en yüksek binası unvanını 2024 yılı itibarıyla İstanbul Finans Merkezi’nde bulunan TCMB Merkez Bankası Kulesi’ne bırakacak. TCMB Merkez Bankası Kulesi, 353.9 metre uzunluğuyla sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın da en yüksek binası olacak. Türkiye ise 150 metre üstü 67 gökdelen ile Avrupa’da gökdelen sayısı bakımından ilk sırada yer alıyor. En yakın takipçisi ise 51 gökdelen ile Rusya ve 33 gökdelen ile İngiltere olarak dikkati çekiyor.
“Türkiye’deki projeleri ve firmaları globalde tanıtmak için çok iyi bir fırsat”
Konferansın Türkiye için önemini değerlendiren Turner Construction Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Mehmet Sami Kılıç, eşsiz tarihi, ekonomik dinamizmi ve gelişen siluetiyle İstanbul’un Avrupa şehirlerinin karşılaştığı pek çok doğal, jeopolitik ve teknolojik zorluğu masaya yatırmak için çok önemli bir sahne olduğunu kaydetti.
Kılıç, “Sürekli gelişen ekonomileri, pandemi sonrası nispeten güçlü toparlanmaları ve iklim değişikliğinin etkilerinin artık belirginleşmesiyle Avrupa şehirleri, yoğun kümelenmelerin yer aldığı önemli bir dönüşümün eşiğinde. Bu nedenle konferans, sorunları ve çözümleri, zorlukları ve en iyi uygulamaları, tehditleri ve fırsatları tartışmak üzere Avrupa’nın dört bir yanından gelerek İstanbul'da buluşan önemli profesyonellerle etkileşim kurmak için eşsiz bir imkan yaratıyor. Bu, ülkemizdeki inşaat sektöründeki projeleri ve firmaları global arenada tanıtmak için çok iyi bir fırsat olacak” diye konuştu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Modaya yön veren ikonik tasarımlarıyla dünya çapında tanınan spor giyim perakende markası Champion, Türkiye’deki ilk mağazasını İstanbul Anadolu yakasının yaşam merkezi Akasya’da açtı. Spor giyimin ikonik markaları arasında yer alan Champion, Türkiye’de Unal Group distribütörlüğünde spor modası tutkunlarıyla buluşacak.
Kullanıcılarına hem spor yaparken hem de günlük kombinlerinde spor ve şık bir görünüm kazandıran Champion; dünya çapındaki markaları, sosyalleşme imkanları ve eğlence alanlarını misafirleriyle buluşturan Akasya’da Türkiye’deki ilk mağazasının kapılarını açtı.
1919 yılına uzanan köklü bir geçmişe sahip olan Champion; bundan böyle sneaker, ayakkabı, giyim ve aksesuar kategorilerindeki geniş ürün yelpazesini, modayı takip eden ve spor giyimin rahatlığını yaşamak isteyen tüketicilerin beğenisine kendi mağazasında sunacak.
Tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılamak için kendini daima yenileyen ve sokak - moda trendlerini belirlemek için ürünlerini güncelleyen Champion, tasarımlarında sporun rahatlığını modadan aldığı ilhamla buluşturuyor.
Champion mağazasının açılışında açıklamalarda bulunan Unal Group Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Ünal, “Geçmişten bugüne spor giyim dünyasında birçok döneme tanıklık eden Champion’ın ikonik ürünleri, artık İstanbul Anadolu yakasının yaşam merkezi Akasya’da kendi mağazasında satışta olacak. Unal Group’un, Champion’ın Türkiye’deki resmi distribütörü olduğunu paylaşmaktan büyük bir mutluluk ve heyecan duyuyorum. Dünyaca ünlü markaların en trend spor giyim ürünlerini Unal Group çatısı altında moda tutkunlarıyla buluşturmaya devam edeceğiz” dedi.
Spor modasının önde gelen ikonik ürünleriyle buluşmak ve şampiyonlara hitap eden bir alışveriş deneyimi yaşamak için Champion Akasya mağazasını ziyaret etmeyi unutmayın!
Champion Hakkında
1919'a dayanan zengin bir geçmişe sahip olan Champion, atletik giyimde öncü olmuş, modern şampiyonların ihtiyaçlarını karşılamak için kendini sürekli yenileyen bir marka. Yıllar içinde spor giyim dünyasında birçok döneme tanıklık etmiş ve trendleri takip ederek ürünlerini güncellemiştir. Marka, spor dünyasının yanı sıra modaya da yön veren ikonik tasarımlarıyla bilinmektedir.
Champion'ın sembolü haline gelen ikonik "C" logosu, markanın kalitesini ve özgünlüğünü temsil etmektedir. Markanın ürün yelpazesi arasında tişörtler, sweatshirtler, eşofman altları, ceketler, şortlar ve aksesuarlar bulunmaktadır. Champion ürünleri, kullanıcılarına hem spor salonunda hem de günlük yaşamda rahatlık ve tarz sunmaktadır.
Türkiye pazarında Champion, yerel distribütörü olan Unal Group'un yıllar içerisinde edindiği spor perakendeciliği deneyimi ve yenilikçi servis kalitesinden faydalanarak gelişmeye devam edecektir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
doğrultusunda uzun yıllardır çalışmalarını sürdüren Mercedes-Benz Türk’ün çatı şirketi Daimler Truck, sürdürülebilirlik alanında sektörüne öncülük etmeye devam ediyor. Mercedes-Benz Türk de küresel hedeflere paralel sürdürülebilirlikte son hızla ilerliyor. Mercedes-Benz Türk’ün çatı şirketi Daimler Truck, 2023 yılında da sürdürülebilirlik ve dönüşüm faaliyetleri kapsamında önemli kilometre taşlarına ulaştı.
Daimler Truck, batarya elektrikli araç satışlarını %277 artırdı
Kaynakların korunması ve iklim dostu üretime yönelik çok sayıda projeyi başarıyla hayata geçiren Daimler Truck, 10 batarya elektrikli kamyon ve otobüsünün seri üretimine devam ederken, hidrojen bazlı yakıt hücreli araçlara yönelik çalışmalarına da devam etti. 2023 yılında batarya elektrikli araç satışlarını 2022’ye göre yaklaşık dört kat artıran Daimler Truck, batarya elektrikli uzun yol taşımacılığına yönelik geliştirdiği ve tek batarya şarjıyla 500 km menzile ulaşan eActros 600’ü de kamuoyuna tanıttı.
Mercedes-Benz GenH2 kamyon, sıvı hidrojen yakıtıyla tek dolumla 1.000 kilometre rekorunu kırdı
Prototip olarak geliştirilen hidrojen yakıtlı Mercedes-Benz GenH2 kamyon, 1.047 kilometreyi aşan test sürüşüyle, teknolojisinin özellikle esnek ve zorlu uzun yol taşımacılığı koşullarında ne kadar yüksek performans gösterebileceğini ortaya koydu. Daimler Truck, Mercedes-Benz GenH2’nin ilk müşteri deneme filosunu 2024’ün ortalarında oluşturacak.
Daimler Truck, küresel üretimde %23,8 karbondioksit eş değeri emisyon azalttı
2021 yılından bu yana üretim faaliyetlerinden kaynaklanan karbon emisyonlarını %23,8 oranında azaltan Daimler Truck, bu süreçte güneş enerjisi kullanımının kapsamını genişletti ve Almanya’nın Halberstadt şehrinde, fosil yakıt kullanmadan tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarıyla işletilecek yeni bir lojistik tesisinin inşaatına başladı. Daimler Truck ayrıca üretim faaliyetlerindeki araç başına enerji tüketimini daha da azalttı. 2021 yılından günümüze üretimde kamyon başına %36, otobüs başına ise %14 daha az enerji kullanımı sağlandı.
Tedarik zincirinde elektrikli araç sayısını artırıyor
Daimler Truck, kendi tedarik zincirinde elektrikli kamyon kullanımını artırmayı ve Wörth bölgesinde yer alan en büyük üretim tesisinin teslimat trafiğini, 2026 sonuna kadar tamamen elektrikli araçlardan oluşturmayı amaçlıyor. Bu kapsamda, 2024 yılının ilk çeyreğinden itibaren tesise teslimat faaliyetlerini gerçekleştiren belirli iş ortaklarına batarya elektrikli eActros 300 kamyonlar teslim edildi.
Liderlik pozisyonlarındaki kadın oranı arttı
2030 yılına kadar liderlik pozisyonlarındaki kadın oranını %25’e yükseltmeyi hedefleyen Daimler Truck, 2023 yılında bu oranı %19,8'e yükselterek daha şimdiden hedefine çok yaklaştı.
Mercedes-Benz Türk, küresel hedeflere paralel sürdürülebilirlikte son hızla ilerliyor
Mercedes-Benz Türk, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı rehber alarak hayata geçirdiği ESG (Çevre - Sosyal ve İyi Yönetişim) stratejisi ile sürdürülebilir bir gelecek için çalışmalarına devam ediyor. İklim krizinin etkilerini azaltmak ve gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için çalışmalarını sürdüren Mercedes-Benz Türk, Daimler Truck’ın 2039’a kadar tüm üretim tesislerinde karbon nört üretim hedefine paralel olarak projelerini yürütüyor.
Mercedes-Benz Türk, 2023 yılında tam kapasite olarak devreye aldığı 3.5 mWp gücündeki güneş enerjisi santrali ile İstanbul’daki Pazarlama Merkezi’nin tüm elektrik enerjisi ihtiyacını karşılıyor. Yıllık 4.5 milyon kWh elektrik enerjisi üretimi hedeflenen santral ile yıllık 2.762 ton CO2 emisyon azaltımı ve yıllık 52 bin 650 ağaç dikmeye eşdeğer düzeyde fayda sağlanması amaçlanıyor. 2023 yılında Aksaray Kamyon Fabrikası’nda da Güneş Enerjisi Santrali Yatırımı yapan Mercedes-Benz Türk, yıllık yaklaşık 900 ton karbon salımını azaltmayı ve elde edilen enerji ile çevreye 22 bin 120 adet ağaç dikimine eş değer fayda sağlamayı hedefliyor. Yıllık %1 enerji tasarrufu hedefini, 2022 yılında % 2,5 oranında tasarruf yaparak aşan Aksaray Kamyon Fabrikası, 2023 yılı boyunca üretim esnasında ortaya çıkan 6 bin 500 ton atığın da %99,9’unu geri dönüştürdü.
Mercedes-Benz Türk aynı zamanda tüm faaliyetlerini topluma değer katma bilinciyle yürütüyor. 2008 yılından bu yana “Çeşitliliklerin Yönetimi” çerçevesinde kadınların yeteneklerinin ve potansiyellerinin ortaya çıkarılması, eşit fırsatlara, haklara ve imkanlara sahip olmaları için kapsamlı çalışmalar yürüten şirket, özellikle ağır sanayide kadınların tercih etmeyeceği varsayılan kaynak, robot, forklift operatörlüğü gibi alanlarda kadınların mesleki yeterliliklerini sağlamak, kadınları sektöre kazandırmak ve mevcut istihdamın sürekliliği için önemli adımlar atıyor.
Mercedes-Benz Türk bu kapsamda, üretim sahası kadın çalışan oranını bir önceki seneye kıyasla yaklaşık iki katına çıkararak sektörüne öncülük etmeye devam ediyor. Mercedes-Benz Türk’ün kadınların yönetim kadrolarında ve liderlik rollerinde etkin bir şekilde yer almalarına verdiği önem, mevcut kadın çalışan oranlarıyla da destekleniyor. Şirketin üst yönetim kadın yönetici ile kadın ofis çalışan oranları yüzde 30’un üzerine çıktı. Şirket, Daimler Truck’ın liderlik görevlerinde kadınların istihdam oranını artırma hedefine katkısını sürdürüyor.
Mercedes-Benz Türk Hakkında:
Mercedes-Benz Türk, 1967 yılından bu yana Türkiye’de ağır ticari araç endüstrisinin öncüsü olarak faaliyet göstermektedir. Şirket, 2020 yılına kadar kamyon ve otobüs gruplarındaki faaliyetlerine ek olarak Mercedes-Benz marka hafif ticari araçların ve Daimler AG çatısı altındaki tüm otomobil markalarının satışını gerçekleştirmiştir. Daimler AG, 2020 yılında kamyon ve otobüs ile otomobil ve hafif ticari araçlar birimlerini iki ayrı şirket yapısı altında topladı. 01.12.2021 itibarıyla da ayrı bir tüzel kişilik olan “Daimler Truck AG”’ şirketi altında; Mercedes-Benz Türk A.Ş., Daimler Truck’ın 3 büyük kamyon üretim tesisinden biri olan Aksaray Kamyon Fabrikası, Daimler Buses’ın dünyadaki en büyük otobüs üssü olan Hoşdere Otobüs Fabrikası ve bünyesinde bulunan iki AR-GE merkezi ile Kamyon ve Otobüs gruplarından sorumlu olarak faaliyetlerine devam etmektedir. Yaklaşık 1.4 milyar avro yatırım hacmiyle Mercedes-Benz Türk A.Ş. bugün Türkiye’nin en büyük yabancı sermaye yatırımlarından biridir ve 7.000’i aşkın personel istihdam etmektedir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Multinet Up, yemek kartı kullanıcıları için yeni bir kampanya devreye aldı. Open English’ten çevrimiçi İngilizce eğitim paketi satın alan MultiNet’liler, kampanya kapsamında yüzde 70 indirimli dil eğitimi fırsatı yakalıyor.
Multinet Up, online İngilizce eğitim platformu Open English iş birliği ile yemek kartı kullanıcılarını sevindirecek yeni bir kampanya başlattı. Kampanya kapsamında, MultiNet yemek kartı kullanıcıları, Open English’ten satın aldıkları online İngilizce eğitim paketlerinde yüzde 70 indirim fırsatı elde ediyor. İlk satın alımlarda geçerli olan kampanya 31 Mart 2024 tarihinde sona erecek.
Dünyada 2 milyondan fazla öğrenciye ana dili İngilizce olan eğitmenler tarafından çevrimiçi dil eğitim hizmeti veren Open English, 7/24 canlı sınıflar ve interaktif dersler ile her seviye için ayrı CEFR standartlı sertifika sunuyor. Bireysel çalışma planı ve uluslararası sınavlara hazırlık programları hizmetleri de platformda kullanıcılar ile buluşuyor.
Kampanyadan yararlanmak için, Open English’in web sitesinde yer alan özel kampanya formunun doldurulması ve Open English’ten alınacak müşteri hizmetleri aramasında ilgili danışmana MultiNet kullanıcısı olduğu belirtilmeli. Mevcut üyelikler ile birleştirilemeyen kampanya, altı ve on iki aylık paketler için aynı indirim oranını sunuyor.
Multinet Up’ın ayrıcalıklar, cazip kampanyalar, indirimler ve fırsatlarla dolu iş birlikleri hakkında daha fazla bilgi almak için www.multinet.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.
Multinet Up Hakkında:
Multinet Up, geliştirdiği yenilikçi ödeme sistemleri ve hizmetler ile kurum ve kuruluşlara, üye iş yerlerine, tedarikçilerine ve tüketicilere "değer katan" çözümler sunan bir ekosistem olarak hizmet veriyor. 2010 yılından itibaren Fransız Up grup bünyesinde bir Fransız-Türk ortaklığı olarak faaliyet göstermektedir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın önde gelen CNC üreticilerinden Mitsubishi Electric, İstanbul’da gerçekleştirdiği “Shaping The Future” temalı lansmanda M8 serisinin güncellenmiş versiyonu olan M8V CNC serisini tanıttı. Bir önceki seriye oranla çevrim sürelerinde %12’ye yakın iyileştirme sağlayan yeni M8V CNC serisi; standart olarak sunduğu sürükle bırak, çoklu dokunma, WLAN kablosuz ağ özellikleri, yeni nesil teknolojiler, daha yüksek hız ve yüzey hassasiyeti gibi önemli avantajlarla işletmelere yeni bir dünyanın kapılarını aralıyor.
Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri, İstanbul’da “Shaping The Future” temasıyla düzenlediği lansmanda CNC alanında ezberleri bozan yeni M8V CNC serisini tanıttı. Mitsubishi Electric Türkiye Başkan Yardımcısı Jun Horibe ve Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri Genel Müdürü Nurettin Geçgel’in ev sahipliğinde gerçekleşen lansman, Mitsubishi Electric Avrupa CNC Bölüm Müdürü Jun Odawara, Mitsubishi Electric Corporation İş Geliştirme Departmanı Kıdemli Müdürü Ito Yuhi ve Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri Mekatronik CNC Departman Müdürü Hakan Aydın’ın açılış konuşmalarıyla başladı. İlk tanıtıldığı Temmuz 2021 tarihi itibari ile alanında ilk tümleşik Wi-Fi'ye sahip olan, sezgisel ve kullanımı kolay arayüzüyle yüksek performans sunan seri hakkında kapsamlı bilgiler verildi. Esnekliği, işlevsellik ve yeni teknolojiler ile buluşturan M8V CNC serisi ile üreticiler daha hızlı ve verimli çalışma ve daha yüksek üretkenlik ve kârlılık imkanına kavuşuyor.
Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri Genel Müdürü Nurettin Geçgel lansmanda yaptığı açılış konuşmasında, “Mitsubishi Electric olarak dünyanın en büyük CNC üreticilerinden biri olmanın yanı sıra dünyada ve Türkiye’de başarılı takım tezgâhı üreticilerinin de güçlü çözüm ortağıyız. Mitsubishi Electric CNC ürünleri ile donatılmış makinelere profesyonel servis ve yedek parça hizmetleri sağlıyoruz. Yenilikçi kontrol teknolojimiz; yüksek kalite, kullanılabilirlik ve ağ haberleşmesi esasına dayanan CNC teknolojilerimizle dünya çapında olduğu gibi Türkiye’de de yüksek ürün kalitesini sanayi ile buluşturuyor. Köklü inovasyon geçmişimizin ışığında geliştirdiğimiz CNC teknolojilerimizle, CNC işleme merkezleri, CNC tornalar ve CNC lazer makineleri için üreticilere her geçen gün daha fazla katma değer sunmaktayız. Üreticilerin dijital dönüşüm stratejilerini desteklemek için geliştirdiğimiz ve akıllı cihazlar kadar kolay kullanılabilen yeni M8V CNC serimiz, sanayinin farklı faaliyet alanlarındaki profesyonellerin işini kolaylaştırıyor, özgün tasarımı ile kullanıcılara esneklik sağlıyor” dedi.
Yüksek hassasiyet, yüksek yüzey kalitesi ve daha kısa çevrim süreleri ile üretimde esnek ve hızlı dönem
Konuşmasında M8V serisinin bir önceki seriye göre çok daha güncel teknolojilerle donatıldığını vurgulayan Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri Mekatronik CNC Departman Müdürü Hakan Aydın da “Yeni seride bir araya getirilen CNC için tasarlanmış CPU, yenilikçi OMR-CC kontrol teknolojisi ve otomatik kesme yükü kontrolü ile hem yüksek düzeyde hassasiyet sağlıyor hem de çevrim sürelerini kısaltıyor. Akıllı fabrikaların ve Endüstri 4.0’ın zorunlu bir ihtiyaca dönüşmeye başladığı bu günlerde kolay bağlantı, direkt robot kontrolü, Remote4u gibi teknolojileri standart olarak sunan yeni M8V CNC serisi, aynı zamanda çevrim sürelerini önceki modellere göre yaklaşık yüzde 12 iyileştiriyor. Ayrıca, CAM kaynaklı takım yolu hatalarını da bir önceki seriye göre yaklaşık yüzde 15'e kadar otomatik bir şekilde tolerans edebiliyor. Yeni seri ayrıca bir önceki nesle göre iki katına kadar çıkan önden okuma blok sayıları ile metal işlemede daha yüksek hız, hassasiyet, yüzey kalitesi, daha uzun takım ömürleri ve daha kısa çevrim sürelerini bir arada sunuyor” dedi. Aydın, yeni sezgisel tasarım sayesinde başta yüzey kalitesini etkileyen kesim şartları parametrelerinin çok daha kolay ayarlanabilmesi olmak üzere iş parçası programı ve takım yönetimi gibi sıklıkla yapılan işlemlerin çok daha hızlı ve kolay gerçekleştirilebildiğini de sözlerine ekledi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
PETRONAS Syntium Next Gen, modern motorların sıcaklıkla başa çıkma mücadelesinde öncülük ediyor. Günümüzde motorlar, yüksek sıcaklıkların yol açtığı depozit oluşumu, oksidasyon ve termal bozulma gibi sorunlarla karşı karşıya kalarak verimliliklerini azaltıyorlar. Ancak PETRONAS Syntium Next Gen, inovatif teknolojisiyle bu zorlukların üstesinden gelerek motorlara zarar veren ısıya karşı etkili bir koruma sağlıyor.
Isıya dayanıklı CoolTechTM ve CoolTech+TM teknolojileri, motorların verimliliğini artırmak ve yakıt tüketimini azaltmak için tasarlanmasıyla dikkat çekiyor. Bu sayede, her bir enerji damlasının önemli olduğu bir dünyada, PETRONAS Syntium Next Gen sürücülere daha temiz, daha ekonomik ve daha sürdürülebilir bir sürüş deneyimi sunuyor. Motorların performansını korumak ve ömrünü uzatmak için üstün bir mühendislikle tasarlanan PETRONAS Syntium, otomotiv mükemmelliğinin geleceği için önemli bir bakış açısı koyuyor.
Enerji İsrafına Karşı Harekete Geçme Zamanı
İçten yanmalı motorlar (ICE), yakıt enerjisinin %65'i gibi büyük bir kısmını enerjiye dönüştüremeyerek ısı olarak kaybediyor. Bu durum, sadece motor performansını olumsuz etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik açısından da ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Maksimum termal verimliliği elde etmek için motorların, özellikle hasara yatkın kritik bölgelerde saldırgan ısı darbelerine karşı dayanıklı olması gerekiyor. PETRONAS Syntium Next Gen, bu zorluğa karşı önemli bir çözüm sağlarken, inovatif CoolTechTM ve CoolTech+TM teknolojileriyle motora zarar veren ısı üzerinde kontrol sağlıyor, hayati motor bileşenlerini koruyor.
CoolTechTM ve CoolTech+TM ile Verimliliği Güçlendirme
PETRONAS Syntium, CoolTechTM teknolojisi sayesinde son derece güçlü yağ zincirlerine sahip olmasıyla, yağ kalınlaşmasına neden olan oksidasyona karşı endüstri standardından %68*** daha iyi oksidasyon direnci sunuyor. Bu, motorunuzun verimliliğini maksimum seviyede tutarak tüm yağ değişim aralığı boyunca istikrarlı performans sağlıyor.
CoolTech+TM teknolojisine sahip PETRONAS Syntium, sürtünme ve dolayısıyla ısıyı azaltmak için hareketli parçaları daha verimli bir şekilde yağlayarak, daha temiz, daha uygun maliyetli ve verimli hareket kabiliyeti için emisyonlar ve yakıt tüketimini %3’e* kadar azaltır.
İçten yanmalı motorlar (ICE) ve elektrik motor aksamı arasında sürekli geçiş yapmak, hibrit bir aracın motoruna ve yağına daha fazla yük bindirir. CoolTech+TM teknolojisine sahip PETRONAS Syntium, ideal performans, daha iyi yakıt tasarrufu ve daha az emisyon sağlamak için, sık dur/kalk sürtünmesinin ürettiği ısıyı azaltarak, %38’e** kadar daha iyi yatak aşınma koruması sunar.
PETRONAS F1 Başarısı 11 Yılda Sıvı Teknolojisinin Sınırlarını Zorlamak
PETRONAS, Formula 1'deki başarısını, sıvı teknolojisinin sınırlarını zorlamak ve araçların yarış sırasında ısısını kontrol altında tutmak için geliştirdiği yeteneklerine dayandırıyor. PETRONAS'ın teknolojisi, Mercedes-AMG PETRONAS Formula 1 araçlarının termal verimliliğini önemli ölçüde artırarak, bugüne kadar üretilen en verimli yarış motorlarından birini ortaya çıkarıyor. MERCEDES-AMG PETRONAS Formula 1 Takımı'nın 8 kez FIA Formula 1 Dünya Şampiyonluğu kazanan araçları için geliştirilen motor yağları, PETRONAS'ın CoolTech™ ve CoolTech+™ teknolojilerinin birleşiminden doğan eşsiz bir deneyimin ürünü olarak karşımıza çıkıyor. Bu, genellikle motorlardan yalnızca yaklaşık %35'inin güce dönüştürüldüğü bir ortamda, aracın %50'den fazla termal verimlilik elde etmesini sağlıyor. PETRONAS Syntium Serisi, aracın kritik motor parçalarını hedef alarak soğutma yeteneğini artırıyor, zararlı ısının kontrolünü sağlıyor, aşınmayı azaltıyor ve optimal performansı koruyor. Bu da aracın yakıt enerjisini maksimum düzeyde güce dönüştürmesine olanak tanıyor, böylece daha verimli ve temiz mobiliteye katkı sağlıyor.
PETRONAS Syntium Serisine ilişkin daha detaylı bilgi almak için linke tıklayabilirsiniz.
* CoolTech+TM ile tasarlanmış Syntium 7000 Ürünleri için geçerlidir.
** CoolTech+TM ile tasarlanmış Syntium 7000 Hybrid Ürünleri için geçerlidir.
*** API SP standartlarını karşılayan CoolTechTM teknolojisi ile tasarlanmış tüm PETRONAS Syntium ürünleri için geçerlidir.
PETRONAS Lubricants International - PETRONAS Madeni Yağlar Hakkında:
PETRONAS Madeni Yağlar (Petronas Lubricants International), Malezyalı dinamik küresel enerji şirketi PETRONAS’ın madeni yağ üretim ve pazarlama iş koludur. 2008 yılında kurulan ve kökleri 1912 yılına kadar dayanan PETRONAS Lubricants International, küresel çapta 100’den fazla pazarda faaliyetlerini sürdürerek, yüksek nitelikli otomotiv ve endüstriyel madeni yağ ürünleri üretmekte ve pazarlamaktadır. Merkezi Kuala Lumpur’da bulunan PETRONAS Madeni Yağlar, Torino-İtalya, Belo Horizonte-Brezilya, Pekin-Çin ve Şikago-ABD’deki Bölge Merkezlerinin yansıra 1993 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet göstermektedir.
PETRONAS Madeni Yağlar-PLI, PETRONAS'ın Mercedes-AMG PETRONAS Formula 1 Takımı ile ortaklığının arkasındaki teknik kaynaktır ve Gümüş Oklara güç sağlamak için özel olarak hazırlanan yağ, yakıt ve şanzıman sıvılarını içeren Sıvı Teknolojisi Çözümleri’nin (Fluid Technology Solutions™) tasarım, geliştirilmesi ve sunulmasından sorumludur. Sürdürülebilir bir gelecek için yaşamları zenginleştiren ilerici bir enerji ve çözüm ortağıyız. İşimizi topluma ve çevreye olumlu katkıda bulunacak şekilde yürütme ve büyütme taahhüdümüz devam ediyor. PLI, her ihtiyaca özel çözümler sunan, sektörün ön saflarında yer alan lider küresel madeni yağ şirketlerinden biri olarak agresif bir iş büyüme stratejisi yürütmektedir. Daha fazla bilgi için lütfen www.pli-petronas.com adresini ziyaret edin.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.