Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Halkbank, köklü bankacılık tecrübesi, güçlü likidite yapısı ve müşteri memnuniyetini merkeze alan hizmet anlayışıyla 2023’ün son çeyreğinde de büyümesini sürdürdü. 2022 yıl sonuna göre aktif büyüklüğünü yüzde 57,7 artışla 2,2 trilyon TL seviyesine taşıyan Banka, nakdi ve gayri nakdi krediler aracılığıyla ekonomiye 1,9 trilyon TL katkı sağladı. Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, “Güçlü finansal altyapımızla, KOBİ’lerimizin, esnaf ve sanatkârımızın, girişimcilerimizin yanında olmaktan, ekonomimizi büyütmek için çalışmaktan ve ülkemizin kalkınma hamlesine katkı sağlamaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.
 
Halkbank, 2023’ün son çeyreğine ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı. 2023 yıl sonunda aktif büyüklüğünü 2022 yıl sonuna göre yüzde 57,7 artışla 2,2 trilyon TL seviyesine ulaştıran Banka, bu dönemde toplam kredi büyüklüğünü ise; yüzde 61,6 artışla 1,9 trilyon TL’ye yükseltti. Köklü bankacılık anlayışıyla milli ekonomiye olan desteğini sürdüren Halkbank’ın bu dönemdeki özkaynakları 2022 yıl sonuna göre yüzde 42,9 oranında artarak 128,4 milyar TL oldu.
 
Küresel ekonominin, resesyon endişeleri ve finansal göstergelerdeki dalgalanmalarla geçirdiği bir dönemi; ülkemizin dirençli ekonomisi, güçlü liderliği ve rekabet avantajıyla büyüyerek geride bıraktığının altını çizen Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, “Ülkemiz ekonomisi, ekonomi yönetimimizin kararlı tutumu ve bankacılık sistemimizin güçlü altyapısı sayesinde küresel ekonomiden kaynaklanan negatif etkilerden en az düzeyde etkilenmiştir” dedi.
 
“Ekonomideki istikrarlı adımların olumlu sonuçlarını görmeye başladık”
Ülkemizin bu istikrarlı büyümesinde kuşkusuz Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hemen akabinde hayata geçirilen yapısal reformların ve kararlı ekonomi politikalarının önemli etkisi olduğunu belirten Osman Arslan, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk priminin (CDS), 2023’te olumlu bir ivme yakalayarak günümüzde 310 baz puan seviyesine gelmesi atılan adımların meyvelerini vermeye başladığının en net göstergelerindendir.”
 
Halkbank üreten Türkiye’nin yanında
KOBİ’lerin güvenli limanı olduklarının altını çizen Arslan, “Ülkemiz, istiklalden istikbale giden yolda bir asrı geride bırakırken; Türkiye Yüzyılı hedeflerine odaklanmış KOBİ’lerimizin, esnaf ve sanatkârımızın, girişimcilerin gayretiyle ekonomimizin güçlenmesine katkı sunmayı sürdüreceğiz. KOBİ kredileri büyüklüğümüz 2023’te 615,5 milyar TL’ye ulaşmıştır. KOBİ kredileri alanındaki yüzde 19 pazar payımız ile sektörümüzün lider KOBİ bankası olmaya devam etmekteyiz” dedi.
 
“Esnaf ve sanatkârın ihtiyaçlarını en iyi bilen Bankayız”
Halkbank’ın esnaf ve sanatkârların ihtiyaçlarını en iyi bilen banka olduğunu belirten Osman Arslan, “Bankamızın kuruluş harcında esnafımızın alın teri ve emeği var. Bugün bankamızda kredili esnaf sayımız 841 bin iken, esnaf kredi büyüklüğümüz ise 235,1 milyar TL’ye ulaşmış durumdadır” ifadelerini kullandı.
  
“Geleceğin genç girişimlerini projelerimizle destekliyoruz”
Türkiye Yüzyılı’nda gelişen teknolojiyi takip ettiklerini, değişen koşullara uygun projeler üreterek, genç girişimcileri de sektör ayrımı yapmaksızın geniş bir yelpazede desteklediklerini söyleyen Osman Arslan, 2021 yılından bu yana kendi işini kurmak isteyen her yaştan ve eğitim düzeyinden 142 bini aşkın girişimciye 25 milyar TL kredi kullandırdıklarını vurguladı. Arslan, “Geleceğin girişimciliğini bugünden inşa etmek için Dijital Gelecekte Genç Girişimciler Vizyon Buluşması’nı ve Jet Luck Projesini hayata geçirdik. Halk Yatırım hizmeti olan kitle fonlama platformu “Fonlabüyüsün” ile girişimcilere ihtiyaç duydukları finansal kaynaklara kitle fonlarıyla erişim olanağı sağlıyoruz. Önümüzdeki dönemde de Yıldız Teknik Üniversitesi Startup House iş birliğiyle, HUBrica adını verdiğimiz bir girişim hızlandırma programına başlayacağız. Yakın zamanda ekosisteme yönelik buluşmalar ve seminerler düzenleyeceğimiz Girişimcilik Merkezimizi de hizmete sunacağız” dedi.
 
“Kadın girişimciliği oranını artırmak istiyoruz”
Halkbank’ın, kadın girişimciliğini desteklediğini belirten Arslan, “Sürdürülebilir kalkınma için öncelikli hedefimiz ülkemizde yüzde 14 düzeyinde seyreden kadın girişimciliği oranını dünya ortalaması olan yüzde 35 seviyesine çıkarmaktır. 2021’de hayata geçirdiğimiz Kadın Girişimci Kredi Destek Paketi ile bugüne kadar, farklı meslek gruplarından 217 bin kadın girişimciye ulaşarak 57 milyar TL finansal destek sunduk” dedi.
 
Arslan, 2021’de başlattıkları Üreten Kadınlar Buluşmalarını, Üreten Kadınlar Yarışması ile Türkiye’nin en güçlü girişimcilik markalarından birine dönüştürdüklerini belirterek, “Üreten Kadınlar Değişken Fonu, İhracatta Kadın İzi Projesi ve Üreten Kadınlar Akademisi MasterClass Marka Eğitimleri, Kadınlar Liderler ve Girişimciler Vizyon Buluşması ile kadın girişimciliği ekosisteminin gelişmesi için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.
 
Sözlerini Türkiye Yüzyılı vurgusuyla tamamlayan Arslan, şunları söyledi: “Cumhuriyetimizin 100’üncü, bankamızın 85’inci yılına ulaşmanın gururuyla girdiğimiz 2023 yılında, üzerimize düşen tüm sorumlulukları yerine getirmiş bulunmaktayız. Halkın Bankası olarak, yeni ekonomi modelimiz ve Türkiye Yüzyılı vizyonumuz doğrultusunda üretime, ihracata, istihdama ve yatırıma yönelik desteğimiz sürecek; tüm sektörlerde inovatif dönüşümle yerli ve milli kalkınma stratejilerinin ülkemiz ekonomisine katkı sunması için çalışmaya devam edeceğiz.”
 

Kamuoyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayınlanan şirket açıklaması aşağıda bulunuyor:

Şirketimiz Selçuk Gıda Endüstri İhracat İthalat A.Ş.'nin sermayesini temsil eden ve Borsa'da işlem görmeyen A grubu imtiyazlı payların 278.640,552 adedine sahip olan Medusa Yatırım Holding A.Ş.'nin sahip olduğu A grubu imtiyazlı payların tamamının Bulls Yatırım Holding A.Ş.'ye ve Umut Güner'e devredildiği Şirketimize bildirilmiştir.

Bu işlem ile birlikte Şirketimizin yönetim kontrolü değişmiştir.

  Devredilen toplam 278.640,552 adet Borsa'da işlem görmeyen A grubu imtiyazlı payların %75'ini temsil eden 208.980,414 adet pay Bulls Yatırım Holding A.Ş.'ye devredilmiş olup, geri kalan %25'ini temsil eden 69.660,138 adet pay ise Umut Güner'e devredilmiştir.

  
Bu kapsamda taraflar arasında söz konusu payların devredilmesi için 14 Şubat 2024 tarihli Pay Devri Sözleşmesi akdedilmiş olup, devre konu payların tamamı için 2.507.764,97 Türk Lirası ödeneceği hususu Şirketimize bildirilmiştir.

  
A grubu imtiyazlı payların %75'ini temsil eden 208.980,414 adet payın Bulls Yatırım Holding A.Ş.'ye, geri kalan %25'ini temsil eden 69.660,138 adet payın ise Umut Güner'e devrinin tamamlandığı Şirketimize bildirilmiştir. Söz konusu pay devri ile Medusa Yatırım Holding A.Ş.'nin Şirketimiz sermayesinde A grubu imtiyazlı payı kalmamıştır.

  
Konu ile ilgili gelişmeler Kurul'un ilgili düzenlemelerine uygun olarak yatırımcılarımız ile paylaşılacaktır.

https://www.kap.org.tr/Bildirim/1249646

Kamuoyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayınlanan şirket açıklaması aşağıda bulunuyor:

Şirketimiz Erciyas Çelik Boru Sanayi A.Ş. ve Birleşik Metal-İş Sendikası arasında yürütülmekte olan toplu iş sözleşmesi müzakere sürecinde,

-Birleşik Metal-İş Sendikası tarafından uygulama tarihi 31 Ocak 2024 olmak üzere grev kararı alındığı 17.01.2024 tarihli KAP açıklamamızda;

-Grev kararının, D-100 Karayolu Üzeri Kirazlı Köyü Mevkii Merkez/DÜZCE ve Mersin Tarsus Organize San. Bölgesi Rüştü Kazım Yücelen Cad. Akdeniz/MERSİN adreslerinde bulunan fabrikalarımızda uygulanmaya başlandığı ise 31.01.2024 tarihli KAP açıklamamızda

kamuoyuna bildirilmişti.

Şirketimiz ve Birleşik Metal-İş Sendikası arasında yürütülmekte olan toplu iş sözleşmesi görüşmeleri 14/02/2024 tarihinde uzlaşma ile sonuçlanmıştır.
Uzlaşma neticesinde D-100 Karayolu Üzeri Kirazlı Köyü Mevkii Merkez/DÜZCE ve Mersin Tarsus Organize San. Bölgesi Rüştü Kazım Yücelen Cad. Akdeniz/MERSİN adreslerinde bulunan fabrikalarımızda uygulanan grev kararı kaldırılmıştır.
Fabrikalarımızda imalat/üretim faaliyetleri devam edecektir.

https://www.kap.org.tr/tr/Bildirim/1249637

Kamuoyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayınlanan şirket açıklaması aşağıda bulunuyor:

Bağlı Ortaklığımız Alarko Gübre Fabrikaları Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile Ahmet Koç, Sefa Koç ve Gimak Denizcilik Limited Şirketi arasında 14.02.2024 tarihinde Negmar Denizcilik Yatırım A.Ş. garantörlüğünde; Verim Gübre Anonim Şirketi'nin ("Verim Gübre") hisselerinin tamamının belirlenen şartların yerine getirilmesi halinde devralınabilmesi amacıyla bir ön protokol imzalanmıştır.

Ön protokol uyarınca, Verim Gübre tarafından Sulfert Kimya Sanayi Ticaret Anonim Şirketi ("Sulfert Kimya") ve Ege Antrepo Lojistik Limited Şirketi'nin ("Ege Antrepo") hisselerinin %100'ünün devralınması, devre ilişkin olarak Rekabet Kurumu ve düzenleyici otoritelerden gerekli izinlerin temin edilmesi koşullarına bağlı olarak taraflar arasında Ön Protokol'deki temel şartları yansıtan bir hisse devir sözleşmesinin imzalanması öngörülmektedir.

Ön protokole konu şirketlerden Sulfert Kimya'nın İzmir ilinde Menemen ilçesinde yaklaşık 30.000 m2 yüzölçümlü kısmı gübre üretim tesisi ve depoları olmak üzere toplamda yaklaşık 65.000 m2 yüzölçümlü taşınmazı, 2.1 MW kurulu güce sahip lisanssız güneş enerjisi santrali, Ege Antrepo'nun antrepo açma ve işletme izin belgesi, Verim Gübre'nin kimyasal, organik, organomineral, sıvı ve toz ürün gruplarında 25 farklı gübreye ilişkin ürün tescil belgesi bulunmaktadır.

Ön protokolde hisse devir sözleşmesindeki hisse devir bedelinin birtakım düzeltmelere tabi olarak güncellenmek üzere 38.200.000,00 USD (otuz sekiz milyon iki yüz bin Amerikan Doları) karşılığı Türk Lirası olarak belirlenmesi öngörülmüştür.

Konuya ilişkin gelişmeler oldukça ayrıca açıklanacaktır.

https://www.kap.org.tr/tr/Bildirim/1249636

Türkiye ekonomi gundemi/Açıklanması beklenen ekonomik veriler
Saat    Veri                                    Dönem   Tahmin  Önceki          
------  -----------------------------------     -----   ------  ------
10:00   Ücretli çalışan sayısı (Yıllık)         Aralık          +1.8% 
11:00   Merkezi yönetim bütçe dengesi           Ocak             -842.53 milyar TL
11:00   Merkezi yönetim bütçe faiz dışı dengesi Ocak             -800.19 milyar TL
14:30   TCMB haftalık para ve banka istatistiklerini duyuracak
                

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Her dönem şekil değiştiren ama birikerek krize dönüşen kent ve konut meselesi İLKE Vakfı TODAM tarafından hazırlanan Toplumun Görünümü 2023 raporunda analiz ediliyor. Raporda 81 ilin ekonomiden eğitime, sağlıktan hukuka sosyoekonomik görünümü ele alınıyor. Ayrıca rapor, inşaat sektörü, konut piyasası ve konut mülkiyeti gibi konularda veri ve analizleri ilgilisine sunuyor.

Alan İzleme Raporları kapsamındaki “Toplumun Görünümü 2023: Kent ve Konut” raporu Dr. Elyesa Koytak editörlüğünde hazırlandı. Rapor 13 Şubat 2024 tarihinde İstanbul'da düzenlenen etkinlikle kamuoyuna tanıtıldı. Raporun odak konusu olan kent ve konut meselesinin sosyal ve ekonomik boyutları merceğe alındı. Kent yaşamıyla beraber konutta yaşamın nasıl bir görünüme sahip olduğu inceleniyor.

Konuta erişim sorunu eşitsizlikleri artırıyor

Konuta erişimin azalmaya başladığını ve bu durumun eşitsizliklerin ana nedenine dönüşmeden önlem alınması gerektiğini ifade eden Dr. Elyesa Koytak konuya dair açıklamalarda bulundu: “Eğitim ve istihdama yeni katılan gençler açısından da sorunlar baş gösterdi. Bu bağlamda genç kuşakların barınma hakkının temini hayati önemde. Diğer bir önemli nokta da konut politikaları bölge ve il bazında değişen dinamikleri veri temelli şekilde takip edilmeli. İstanbul, Avrupa metropolleri gibi kira bedellerinin, kiracı oranının ve eski konut stokunun yüksek olduğu bir şehre dönüşmek üzere. İstanbul’la ilgili her politika konut meselesinden başlamalı. Ayrıca, şehirleşme, okullaşma, kiracı oranı ve işgücünün son on yılda hızlı bir gelişim arz ettiği Güney Doğu illerinde de konuta erişimle ilgili özel politikalar gerektiriyor.

Ortalama konut fiyatı asgari ücretin iki yüz katı

Raporda konuta erişimin geniş toplum kesimleri için ciddi seviyede zorlaştığı vurgulandı. Konut maliyetlerindeki artış ve konuta yönelik talebin yükselmesiyle konut piyasasında bir şişkinlik olduğunun altı çizildi. Bu duruma bağlı olarak asgari ücretle geçinenlerin ev sahibi olması imkansız olarak değerlendiriliyor. 2023 Aralık ayında ortalama bir konut fiyatının 3 milyonun üzerinde olduğu ve asgari ücretle çalışan bir kişinin ortalama bir konuta sahip olması için 17 yıl boyunca bütün ücretiyle ödeme yapması gerektiği değerlendildildi. Ayrıca konut krizinin başlıca sebebi artan inşaat maliyetleri olduğunun altı çizildi. Rapora göre maliyetlerindeki yükseliş son 3 yıldır %60’ın üzerinde seyrediyor. Bu durum bina ve konut inşaatlarının maliyetine yansıyarak konut fiyatlarında da önemli derecede yükselişe neden oluyor.

İstanbul’da satılan her on evden yedisi ikinci el konut

İLKE Vakfı tarafından hazırlanan raporda dolar kurundaki ve inşaat maliyetlerindeki yükseliş yeni ev stokundaki artışın önünde engel oluşturduğu ifade ediliyor. Bu nedenle talep ikinci el evlere doğru akmaya başladığı vurgulanıyor. Özellikle ekonomik büyümenin yavaşlaması ve giderek artan inşaat maliyetlerinin bunda etkili olduğu değerlendiriliyor. Deprem riskinin yüksek olduğu İstanbul’da ise satılan her on evden yedisinin ikinci el olduğu vurgulanıyor. Eski evlerin el değiştirmeye devam ettiği ve olası bir deprem için riskli bir durum ortaya çıkardığı vurgulanıyor. Raporda Türkiye’nin deprem ülkesi olduğu vurgulanarak konut stoklarının yenilenmesi ve dirençli hale getirilmesi gerektiğinin altı çiziliyor.

Konut sahipliği oranı düşüyor, kiracılaşma toplumun geneline yayılıyor

Toplumun Görünümü 2023: Kent ve Konut başlıklı rapora göre ev sahipliği oranı ve ev sahibi olma oranı sürekli bir düşüş eğiliminde. Kiracı oranının en yüksek olduğu illerden ilkinin %37’le İstanbul olduğu belirtilirken, ikinci sırada %36,3’le Batman, üçüncü sırada ise %36,1’le Gaziantep olduğu ifade ediliyor. Son on yılda ev sahibi oranlarındaki değişim incelenen raporda özellikle Doğu’da ev sahibi olma oranlarının %10’un üzerinde bir azalışla düştüğü değerlendiriliyor. Rapora göre bir konutta ortalama 14 yıl ikamet edildiği ve konut değiştirme süresinin konut sahibi olmakla ilişkili olduğu değerlendiriliyor.

Konutlarda yeterli yaşam alanı yok

İLKE Vakfı’nın hazırladığı rapora göre 2022’de Türkiye’de hanehalklarının %85,2’si yaşadığı konutta yeterli kullanım alanının olmadığını söylerken yaşanılan konut büyüklüğünün ise ortalama 112,6 m² olduğu belirtiliyor. Doğuya gidildikçe hanelerin yaşadığı konut büyüklüğü arttığı, İstanbul ve Ege’de ise diğer bölgelere kıyasla insanlar daha az odalı evlerde yaşadığı vurgulanıyor. Raporda İstanbul’da oturduğu konutta kullanım alanının yeterli olmadığını düşünen hanehalklarının oranı ise %82,6 olduğu vurgulanıyor. Ayrıca 2022 yılında İstanbul’daki hanelerin %21,7’si yeterli gün ışığı alamamaktan şikayetçi olduğu ve Türkiye genelinde bu oranın %14,6 olduğu vurgulanıyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Öğretmen Akademisi Vakfı, yarıyıl tatilinde eğitimcileriyle bir araya gelerek, yeni ve mevcut eğitimleriyle ilgili ‘’Eğitimcinin Eğitimi’’ programlarını tamamladı. Programlara Türkiye’nin farklı coğrafyalarında görev yapan 90 ÖRAV Eğitimcisi katıldı. Eğitimciler aldıkları eğitimler sayesinde yıl boyunca meslektaşlarının mesleki ve kişisel gelişimlerine destek olacaklar. ÖRAV eğitimlerinden okul öncesinden liseye kadar farklı düzeylerde görev yapan, tüm branşlardan öğretmenler faydalanabiliyor.
 
Öğretmenlerin mesleki ve kişisel gelişimlerine destek olmak amacıyla, 2008 yılında Garanti BBVA tarafından kurulan Öğretmen Akademisi Vakfı, yarıyıl tatilinde eğitimcileriyle bir araya geldi. 5 Taş Sosyal ve Finansal Liderlik, Okul Topluluğunda Psikolojik Sağlamlık ve Sosyal Gelişimin Desteklenmesi programları kapsamında ‘’Eğitimcinin Eğitimini’’ tamamlayan vakıf, yeni dönemde başta deprem bölgesi olmak üzere eğitimlerini yaygınlaştırmaya devam edecek. Eğitimlerin içeriği her yıl öğretmenlerin ihtiyaçları doğrultusunda güncelleniyor ve yeni başlıklar ekleniyor. Yeni eğitimler geçen yıldan bu yana öğretmenler tarafından yoğun talep edilen psikolojik sağlamlık ve sosyal gelişimin desteklenmesi gibi önemli konuları içeriyor. Okul Topluluğunda Psikolojik Sağlamlık Eğitimi; pandemi gibi küresel, deprem gibi bölgesel veya kişisel zorluklarla baş etme becerilerini güçlendirmek ve psikolojik sorunlara yanıt vermek amacıyla ÖRAV tarafından sunulan programlara ilk kez eklendi.

Psikolojik sağlamlık, zor dönemlerde yeniden ayağa kalkabilmek için kritik öneme sahip

Depremin hemen ardından Vakfın bölgedeki öğretmenlere yaptığı dayanışma ziyaretleri sırasında öğretmenlerin paylaştığı ihtiyaçlar doğrultusunda tasarlanan Okul Topluluğunda Psikolojik Sağlamlık Eğitimi, Şubat sonu itibarıyla öncelikli olarak deprem bölgesi illerinde yaygınlaştırılmaya başlanıyor. Psikolojik sağlamlık ve yılmazlık; hızlı değişim ve belirsizliklerden ötürü zorlanılan dönemlerde, yeniden ayağa kalkılmasını sağlayan en önemli beceri olarak, öğretmenlerin hem kendileri hem de öğrencileri için kritik bir öneme sahip. Bunun birkaç sebebi var;

Stresle Başa Çıkma Yeteneği: Psikolojik sağlamlık, stresle başa çıkma yeteneğini geliştiriyor. Olumsuz olaylar ve stres, hayatın doğal bir parçası. Psikolojik sağlamlık da bu faktörlerle daha etkili bir şekilde başa çıkma yeteneğini ifade ediyor.
Duygusal İyilik Hali: Psikolojik sağlamlık, kişinin duygusal iyilik halini sürdürmesine yardımcı oluyor. Olumsuz olaylar karşısında aşırı duygusal tepkiler yerine, daha dengeli ve sağlıklı bir tepki geliştirebilme yeteneğini içeriyor.
Daha Doğru Karar Verme: Psikolojik sağlamlık, bireyin stres altında daha doğru kararlar verebilmesine olanak tanıyor. Zor durumlarla karşılaşıldığında, duygusal dengeyi koruma ve mantıklı kararlar alma becerisi, psikolojik sağlamlıkla oldukça ilişkili.
Sosyal İlişkilerde Güçlü Olma: Psikolojik sağlamlık, sosyal ilişkilerde güçlü olmayı destekliyor. Zorluklar karşısında sosyal destek alabilme, empati kurma ve ilişkilerde sağlıklı iletişim kurma yetenekleri, psikolojik sağlamlıkla mümkün hale geliyor.
Yaşam Kalitesini Artırma: Psikolojik sağlamlık, bireyin genel yaşam kalitesini artırmada önemli bir role sahip. Zorluklarla baş etme yeteneği, yaşamın çeşitli alanlarında daha olumlu bir deneyim yaşanmasına imkan sağlıyor.
Uzun Vadeli Dayanıklılık: Psikolojik sağlamlık, uzun vadeli dayanıklılığı ifade ediyor. Bireyin hayatta karşılaştığı zorluklara karşı uzun vadeli bir dayanıklılık geliştirmesi, çeşitli yaşam evrelerinde başarılı olma olasılığını artırıyor.
Eğitim Programı Hakkında;
ÖRAV, Okul Topluluğunda Psikolojik Sağlamlık Eğitimini geçmişte büyük afetler yaşamış ülkelerdeki okullarda, bu gibi afetler sonrasında uygulanan başarılı müdahale programlarından ve sanatın iyileştirici gücünden ilham alarak disiplinlerarası bir anlayışla tasarladı. Eğitime katılan öğretmenlerin, her oturum sonunda psikolojik sağlamlık kavramlarını deneyimleyerek öğrenmeleri, sanat akımıyla harmanlanmış etkinlikleri yaparak iyi hissetmeye önce kendilerinden başlamaları hedeflendi.

Eğitimde öğretmenlerle; stresle başa çıkma, zaman yönetimi, duygusal iyilik hali için duygu yönetme, daha doğru karar vermek için eleştirel iç sesler yerine fırsat odaklı düşünme çalışması ve gelişim odaklı düşünme egzersizi, yaşam kalitesini artırmak için yaşam amacını bulma egzersizi ve okul eylem planı uygulamaları çalışılıyor.
Okul Topluluğunda Psikolojik Sağlamlık Eğitiminin daha fazla öğretmene ulaşması, öncelikle öğretmenlerin ve onların liderliğinde öğrencilerin psikolojik sağlamlıklarının güçlenmesi için, ORAV yazıp 7148’e SMS atarak 20 TL değerinde bağış yapılabilir.
 
ÖRAV eğitimleriyle ilgili detaylı bilgi almak ve eğitimlere katılmak için;
 https://www.orav.org.tr/
 
Öğretmen Akademisi Vakfı
Öğretmen Akademisi Vakfı (ÖRAV) öğretmenlerin, geleceğe yön veren kuşakların çağdaş ve sağlıklı bir dünya yaratabilmeleri için yetiştirilmesinde liderlik etmelerine katkı sağlamak amacıyla 2008 yılında Garanti BBVA tarafından kuruldu. Vakıf, aynı zamanda eğitimin en önemli odak noktalarından olan öğretmenliğin; özel bilgi, beceri ve tutum gerektiren bir meslek olarak toplum algısında hak ettiği değere ulaşmasına destek oluyor. 21. yüzyılın gerektirdiği zihinsel, sosyal, duygusal ve dijital becerilere sahip bireylerin yetiştirilmesinde sorumluluk üstlenen öğretmenlerin sürekli gelişimleri için eğitimler tasarlayan ve yaygınlaştıran, atölyeler ve seminerler düzenleyen ÖRAV, bugüne kadar Türkiye’nin 81 ilinde 350.000’den fazla öğretmene ulaştı. ÖRAV’ın devam eden projelerinin yanı sıra, tamamlayıcı bir sürekli eğitim ve bilgi paylaşım platformu olarak kurulan ve bugün tüm eğitimlerin gerçekleştirildiği ‘’eKampüs Uzaktan Eğitim Platformu’’ da düzenli olarak yenilenerek, kullanım kapsamı zenginleştiriliyor. Platformun tüm Türkiye’den 60 binden fazla aktif kullanıcısı bulunuyor.
www.orav.org.tr
https://www.facebook.com/ogretmenakademisivakfi/
https://www.instagram.com/ogretmenakademisivakfi/
https://twitter.com/orav2008

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Görüntüleme teknolojileri lideri Canon, küresel iş gelişimini aktif olarak teşvik ederek farklı ülkelerde patent almaya büyük önem veriyor. Her ülkeye özgü teknoloji ve ürün trendlerini göz önünde bulundurarak önemli ülke ve bölgelerde patent başvurusu yapan bir stratejiye bağlı kalıyor.
 
Bu ülkelerden Amerika Birleşik Devletleri, çok sayıda ileri teknoloji şirketi ve büyük bir pazar ölçeğiyle, ticari büyüme ve teknolojik ittifaklar kurma açısından özel önem taşıyan bir bölge olarak konumlanıyor.
 
Baskı, Görüntüleme, Medikal ve Endüstriyel Ekipmanlardan oluşan dört iş grubunda yeni teknolojiler geliştirmeyi hedefleyen Canon; her bir iş kolunda rekabet gücünü artırmanın yanı sıra, son yıllarda temel teknolojilerin geliştirilmesine de odaklanıyor. SPAD sensörleri, foton sayma CT, derin öğrenmeyi kullanan görüntü işleme teknolojisi, ticari baskı için yeni nesil teknoloji ve nano baskı litografisi gibi çeşitli amaçlar için kullanılan teknolojiler için patent haklarının alınması bu konuya örnek gösterilebilir.
 
19 yıldır üst üste Japon şirketleri arasında birinci sırada yer alan Canon, dönemin gerekliliklerine uygun olarak çalışmalarını destekleyen temel yetkinlik teknolojilerini güçlendirmek için fikri mülkiyet haklarının edinilmesini ve kullanılmasını teşvik ediyor. Bu şekilde, işlerinin rekabet gücünü koruyan ve özgürlüğünü garantileyen güçlü bir patent portföyüne sahip oluyor.
 
Canon gelecekte de katma değerli ürün ve hizmetler sunmak ve daha iyi bir toplum inşasına katkıda bulunmak amacıyla fikri mülkiyet girişimlerini sürdürmeyi hedefliyor.