Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
AbbVie çalışanları, her yıl Haziran ayında tüm dünyada eş zamanlı olarak düzenlenen ve toplumsal faydayı odağına alan "Olasılıklar Haftası" kapsamında bu yıl da anlamlı sosyal sorumluluk çalışmalarına imza attı. 18 ve 26 Haziran tarihlerinde gerçekleşen etkinliklerde, AbbVie Türkiye gönüllüleri İstanbul ve Gaziantep'te çocukların eğitimine ve gelişimine destek oldu.
Araştırma odaklı global biyofarma şirketi AbbVie, toplumsal sorumluluk bilinciyle her yıl Haziran ayında düzenlediği ve gelenekselleşen "Olasılıklar Haftası" kapsamında, sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği içinde dünyanın dört bir yanında anlamlı gönüllülük projelerine imza atıyor. Bu yıl 10'uncusu gerçekleştirilen Olasılıklar Haftası kapsamında, AbbVie Türkiye gönüllüleri hem gençleri bilimle buluşturan atölyeler yoluyla hem de özel gereksinimli çocukların gelişimine destek olacak faaliyetler aracılığıyla anlamlı bir toplumsal fayda sağladı.
AbbVie Türkiye'nin 34 gönüllü çalışanı, 18 Haziran'da Bilim Kahramanları Derneği iş birliğiyle Gaziantep Emine Konukoğlu Anadolu Lisesi'nde 50 lise öğrencisinin katılımıyla gerçekleşen bilim atölyeleri aracılığıyla gençlerin bilime olan ilgisini artıran ve analitik düşünme becerilerini destekleyen faaliyetlere imza attı. "Yenilikçi Zihinler Atölyeleri"ne katılan öğrenciler, çilekten DNA çıkarma, Arduino ile limondan pil yapma gibi interaktif ve eğlenceli deneylerle bilimin heyecan verici dünyasını deneyimlerken, AbbVie gönüllüleri de ilham veren bilimsel kariyer yolculuklarını anlatarak gençlere eşlik etti.
Olasılıklar Haftası etkinliklerinin ikincisi, 26 Haziran'da İstanbul'da Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı (TSÇV) - Cerebral Palsy Türkiye iş birliğiyle Metin Sabancı Merkezi'nde gerçekleşti. Gönüllü 50 AbbVie çalışanı, özel gereksinimli çocukların öğrenmelerini desteklemek amacıyla, temel eğitim ve kırtasiye malzemeleri ile günlük yaşamlarını kolaylaştıran ürünlerden oluşan "Hayaller Kutulara Sığmaz Eğitim Kutuları" hazırlayarak ihtiyaç sahibi çocuklara armağan etti. Ayrıca, 6 Ekim Dünya Serebral Palsi Günü için yeşil farkındalık kurdeleleri hazırladı. Etkinlik kapsamında çevreye de katkı sunan gönüllüler, Metin Sabancı Merkezi bahçesine 100 fidan dikerek "Yeşeren Umutlar Bahçesi"ni oluşturdu. Günü, sembolik anlam taşıyan "AbbVie Olasılıklar Ağacı"nı yeşil kurdelelerle süsleyerek tamamladılar.
Olasılıklar Haftası buluşmasında görüşlerini aktaran AbbVie Türkiye Genel Müdürü Barlas Döner, "AbbVie Türkiye olarak, toplumla kurduğumuz güçlü bağı yalnızca iş sonuçlarıyla değil, sürdürülebilir sosyal katkılarla da pekiştirmeyi önemsiyoruz. Kurumsal sosyal sorumluluk yaklaşımımızın önemli bir parçası olan Olasılıklar Haftası, bu vizyonun sahaya yansıyan somut örneklerinden biridir. Eğitim, çevre bilinci ve toplumsal farkındalık alanlarında gerçekleştirdiğimiz gönüllülük projeleriyle bireylerin hayatlarında pozitif bir etki yaratmayı amaçlıyoruz. Bu yıl da Bilim Kahramanları Derneği ile iş birliği içinde depremden etkilenen bölgelerdeki gençlerimizin gelişimine katkı sunmaktan ve Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı - Cerebral Palsy Türkiye ile özel gereksinimli çocuklarımızın gelişimini desteklemekten büyük bir mutluluk duyduk. AbbVie olarak, topluma değer katmaya, fırsat eşitliğini desteklemeye ve çalışanlarımızın gönüllülük bilinciyle yarattığı etkiyi büyütmeye devam edeceğiz." dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin 4. nesil nükleer reaktörler geliştiren tek özel şirketi ThorAtom ile sürdürülebilir nükleer enerji alanında faaliyet gösteren Fransız şirket NAAREA, Ergimiş Tuz Reaktörleri teknolojisinin ortak geliştirilmesi amacıyla stratejik bir iş birliğine imza attı. Bu iş birliği, temiz, güvenilir ve ölçeklenebilir yeni nesil nükleer enerji çözümlerinin yaygınlaşması için stratejik bir adım olarak dikkat çekiyor
İki şirket arasındaki iyi niyet protokolü, İstanbul'da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın destekleriyle, Ankara Sanayi Odası ve Nükleer Sanayi Derneği tarafından düzenlenen 11. Nükleer Santraller Zirvesi - NPPES kapsamında İstanbul'da imzalandı.
NAAREA (Nuclear Abundant Affordable Resourceful Energy for All - Herkes İçin Erişilebilir Ekonomik ve Kaynakları Verimli Kullanan Nükleer Enerji) ve FİGES Grup şirketi ThorAtom arasında imzalanan anlaşma, güvenli ve verimli nükleer enerji teknolojilerinin geliştirilmesine yönelik ortak bir vizyonu yansıtıyor. İmza törenine, FİGES ve ThorAtom Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tarık Öğüt ile NAAREA CEO'su Jean-Luc Alexandre katıldı.
"ThorAtom, Yeni Nesil Nükleer Enerjide NAAREA ile Stratejik İş Birliği Yapıyor"
FİGES ve ThorAtom Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tarık Öğüt, iş birliğine ilişkin şunları söyledi: "FİGES Grup şirketi ThorAtom olarak, Türkiye'de 4. nesil nükleer reaktörler geliştiren tek özel şirketiz. Fransa merkezli Ergimiş Tuz Reaktörleri (ETR) geliştiricisi NAAREA ile stratejik bir iş birliğine imza atarak önemli bir adım attık. Bu ortaklık, hızla gelişen ETR teknolojisinin piyasaya sunulması için önemli bir dönüm noktası. İş birliğimiz kapsamında, başta Türkiye olmak üzere Avrupa, Ortadoğu ve Afrika (EMEA) bölgesi için küçük modüler reaktör (SMR) ölçeğinde Ergimiş Tuz Reaktörleri üretmeyi hedefliyoruz. Bu reaktörler; elektrik üretimi, ısı enerjisi ve hidrojen üretimi gibi çok çeşitli alanlarda uygun maliyetli ve kesintisiz enerji sağlamak üzere tasarlanacak. NAAREA ile imzaladığımız bu protokolün, güvenli ve yeni nesil nükleer teknolojilerin hem Türkiye'de hem de EMEA bölgesinde yaygınlaşmasına büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bu stratejik ortaklık, yalnızca Türkiye'nin enerji bağımsızlığı hedeflerini desteklemekle kalmayacak aynı zamanda bölgesel pazarlarda gelişmiş nükleer teknolojilerin daha geniş ölçekte benimsenmesinin de önünü açacak."
"Yeni nesil ergimiş tuz yakıtlarının geliştirilmesi için somut çözümler uygulayacağız"
İş birliğinin önemine vurgu yapan NAAREA CEO'su Jean-Luc Alexandre, sözlerine şöyle devam etti: "NAAREA olarak yenilikçi nükleer teknolojiler alanında Türkiye'deki öncü aktör Figes Grup şirketi ThorAtom ile iş birliği yaptığımızı duyurmaktan memnuniyet duyuyoruz. Ergimiş tuz reaktörlerinin geliştirilmesine kendisini adamış bu iki şirketin iş birliği, 4. nesil, hızlı nötronlu, ergimiş tuz reaktörleri alanındaki araştırma ve geliştirme çalışmalarını ilerletme konusundaki ortak kararlılığını yansıtıyor. NAAREA'nın geliştirdiği endüstriyel altyapıdan faydalanarak, birlikte yenilikçi reaktörler ve yeni nesil ergimiş tuz yakıtlarının geliştirilmesi için somut çözümler üreteceğiz."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın önde gelen nükleer enerji etkinliklerinden biri olan 11. Nükleer Santraller Zirvesi - NPPES, İstanbul'da başladı. Zirve'nin açılışında konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Nükleer Enerji ve Uluslararası Projeler Genel Müdür Vekili Salih Sarı: "Sinop ve Trakya'daki nükleer enerji santrali projeleri için önümüzdeki yıl sonuna kadar milletlerarası anlas?malar imzalamayı planlıyoruz. Küçük Modüler Reaktörler de enerji planlamamızda önemli bir yere sahip" dedi
Ankara Sanayi Odası (ASO) ve Nükleer Sanayi Derneği (NSD) tarafından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın destekleriyle hayata geçirilen 11. Nükleer Santraller Zirvesi - NPPES, 1 Temmuz 2025'te Hilton Bomonti Konferans Merkezi'nde başladı. Türkiye, Balkanlar, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'nın en büyük nükleer enerji etkinliği olan NPPES, karar vericilerden nükleer enerjinin global oyuncularına, yerli tedarikçilerden akademisyenlere tüm paydaşları bir araya getirdi. Zirve boyunca nükleer enerjinin geleceği şekillendirmedeki rolü ele alınırken, fuar alanında da sektörün en yeni teknolojileri sergilendi.
NPPES'in açılışını; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Nükleer Enerji ve Uluslararası Projeler Genel Müdür V. Salih Sarı, Ankara Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, Nükleer Sanayi Derneği Başkanı Alikaan Çiftçi, Akkuyu Nükleer A.Ş. Yönetim Kurulu Bas?kanı & Rosatom Şirketlerinden Rusatom Energy International CEO'su Anton Dedusenko, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektörü Hasan Mandal ve Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Nükleer Enerji Teknoloji Kurumu (SNPTC) Başkan Yardımcısı Ma Mingjun gerçekleştirdi.
"Sinop projemizde yıl sonuna kadar önemli gelişmeler bekliyoruz"
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Nükleer Enerji ve Uluslararası Projeler Genel Müdür V. Salih Sarı şunları söyledi: "Türkiye olarak, büyüyen ekonomimiz ve artan nüfusumuzla birlikte her yıl yaklas?ık yüzde 4 oranında artan elektrik talebimizi kars?ılamak, dıs?a bag?ımlılıg?ımızı azaltmak ve çevresel taahhütlerimizi yerine getirmek için dört ayaklı bir enerji stratejisini kararlılıkla uyguluyoruz. Bunlar; yenilenebilir enerji yatırımları, enerji verimlilig?inin artırılması, yerli dog?al gaz kaynaklarımızın gelis?tirilmesi ve elbette, nükleer enerjiye geçis?tir. Hedefimiz Akkuyu Nükleer Santrali'nin dört ünitesinin 2028 yılı sonuna kadar kademeli olarak elektrik üretmeye bas?laması.
Akkuyu, tam kapasite devreye girmesiyle de yılda 35 milyar kWh elektrik üretecek, ülkemizin elektrik ihtiyacının yüzde 10'unu kars?ılayacak, ayrıca nükleer enerjiden en çok elektrik üreten ilk 10 ülke arasında ülkemizin yer almasını sag?layacaktır. Dig?er taraftan, Akkuyu, yılda yaklas?ık 35 milyon ton karbon emisyonumuzu ve 7 milyar metreküp dog?algaz ithalatımızı da azaltmıs? olacak. Ayrıca, tüm yas?am döngüsü boyunca ülkemize 50 milyar dolarlık bir ekonomik katkı da sunacak. Bu da enerji arz güvenlig?inin yanı sıra çevresel ve ekonomik hedeflerimize de ne kadar önemli katkı sag?layacag?ını gösteriyor. 2053 yılına kadar 20 GW nükleer kapasiteye ulas?mayı hedefliyoruz. Bu dog?rultuda, biri Sinop ilimiz dig?eri Trakya'da olmak üzere iki büyük nükleer santral projesini daha hayata geçirmek için çalıs?malarımıza kararlılıkla devam ediyoruz. S?u an itibarıyla Sinop sahamızda gerekli saha etütlerini tamamladık, ilgili kurumlardan ÇED ve saha onaylarını aldık, teknoloji sahibi ülkeler ve s?irketlerle de görüs?melerimizde önemli mesafeler kaydettik. Sinop projemizde bu yıl sonuna kadar önemli gelis?meler bekliyoruz."
Trakya santralimizden 2035 yılından hemen sonra ilk elektrig?i üretmeyi öngörüyoruz
Salih Sarı sözlerine şöyle devam etti: "Trakya sahamızda ise saha etütlerimize ve yine teknoloji sahibi ülkelerle görüs?melerimize hızla devam ediyoruz. Bu çalıs?malarımız sonucunda; Sinop santralimizden 2035 yılından önce, Trakya santralimizden ise 2035 yılından hemen sonra ilk elektrig?i üretmeyi öngörüyoruz. Rekabetçi elektrik fiyatına sahip ve yerliles?tirme hedeflerimizle uyumlu teklifler gelmesi durumunda önümüzdeki yıl sonuna kadar bu projeler için milletlerarası anlas?malar imzalamayı planlıyoruz. Bunların yanı sıra gerek elektrik gerekse ısı üretimi noktasında SMR'lar da enerji planlamamızda önemli bir yere sahiptir. SMR projelerinin özel sektör yatırımıyla kurulumunu ve yerli üretimini tes?vik edecek yasal ve düzenleyici altyapı gelis?tirme çalıs?malarımız da devam ediyor. Bu yıl sonuna kadar bu çalıs?malarımızı tamamlamayı ve 2030 yılına kadar ülkemize bu teknolojileri kazandırmayı hedefliyoruz."
"Yeni bir aras?tırma reaktörünü daha ülkemize kazandırmayı planlıyoruz"
Sarı şunları da sözlerine ekledi: "Türkiye olarak uzun vadede; yerli radyoaktif hammadde kaynaklarımızı en etkin s?ekilde deg?erlendirerek nükleer santraller için gerekli yakıtın tedarikini güvence altına almayı, nükleer enerjinin her alanında kendi kendine yeter bir sanayi altyapısına ulas?mayı, aynı zamanda bu alanda teknoloji ihraç eden ve uluslararası arenada söz sahibi bir ülke olmayı hedefliyoruz. Bu hedef dog?rultusunda, öncelikli olarak; biri TENMAK'ta dig?er I?TÜ'de olan iki nükleer aras?tırma ve eg?itim reaktörümüze ek olarak daha yüksek güce sahip, nükleer teknolojilere yönelik tasarım ve testlerde sanayimize önemli kabiliyetler sunacak yeni bir aras?tırma reaktörünü daha ülkemize kazandırmayı planlıyoruz. Bunun yanı sıra; yerli sanayimizin Akkuyu projesinde edindig?i bilgi ve deneyim ıs?ıg?ında, dig?er nükleer santral projelerimizde daha fazla katılımının artırılması, nükleer teknolojiyi ihraç eder bir konuma ulas?ması da en önemli gayemiz. Bu dog?rultuda ülkemizde; nükleer organize sanayi bölgelerinin kurulması, nükleer santral projelerine yönelik tasarım ve imalat alanlarında yeni tes?vik mekanizmalarının olus?turulması, Ar-Ge ve Ür-Ge projelerine yönelik destek programlarının artırılması ile ülkemizin nükleer test ve sertifikasyon altyapısının güçlendirilmesine yönelik önümüzdeki süreçte önemli adımlar atmayı planlıyoruz."
"NÜKSAK-2 ile teknolojiye dayalı güçlü bir yerli sanayi altyapısı kurmayı amaçlıyoruz"
Ankara Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç: "Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin ardından Sinop ve Trakya'da planlanan projelerle birlikte, ülkemiz 2040 yılına kadar 20 bin megavat nükleer kurulu güce ulaşmayı hedefliyor. Bu hedef sadece enerji üretim kapasitesinin artırılmasını değil, aynı zamanda yüksek teknolojiye dayalı üretimin, sanayi kümelenmelerinin ve yerli mühendislik kabiliyetinin gelişimini de içeriyor. Türkiye, bu stratejik yatırımlarla küresel enerji dönüşümünün bir parçası olmanın ötesine geçerek, bölgesel bir teknoloji ve tedarik merkezi haline gelmeyi hedefliyor. Özellikle Küçük Modüler Reaktörler (SMR), nükleer enerjide esneklik, güvenlik ve maliyet avantajı sağlayarak geleceğin enerji sistemlerinde kritik bir rol oynayacak. Daha düşük başlangıç yatırımı, daha kısa inşa süresi ve şebeke uyumluluğu gibi avantajlarıyla SMR teknolojileri, ülkemizin enerji arz güvenliği ve teknoloji üretimi açısından önemli bir fırsat sunuyor. Bu alanda da yerli sanayimizin etkin rol almasını sağlamak büyük önem taşıyor. Ankara Sanayi Odası olarak Türkiye'de ilk kez kurulan nükleer sanayi kümelenmesi NÜKSAK ile sanayicilerimizi bu alana hazırlamaya başladık. NÜKSAK ile özellikle Akkuyu projesinin yerelleştirilmesi kapsamında, firmalarımıza uluslararası nükleer standartlara ulaşmaları için destek oluyoruz. 75 öncü sanayicimizin katılımı ile ilk fazını tamamladığımız NÜKSAK, nükleer enerji alanında çok önemli tecrübeler edinmemizi sağlıyor. Başlattığımız NÜKSAK-2 ile yeni bir döneme giriyoruz. Artık hedefimiz daha fazla yerli firmayı bu stratejik sektöre kazandırmak ve sadece üretim değil, teknolojiye dayalı güçlü bir yerli sanayi altyapısı kurmayı da amaçlıyoruz. NPPES, yerli sanayimizin nükleer enerji alanına entegrasyonu, tedarik zincirinde daha etkin rol alması ve teknoloji transferinin sağlanması için hayata geçirdiğimiz en somut platformlardan biri. Sanayimizin rekabet gücünü artırmak ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için nükleer enerjinin kritik önemini çok iyi biliyoruz ve sektördeki tüm paydaşlarla iş birliğimizi daha da güçlendirerek çalışmaya devam edeceğiz."
"Türkiye nükleer enerjide ihracatçı bir ülke olacak"
Nükleer Sanayi Derneği Başkanı Alikaan Çiftçi ise şunlara değindi: "Türkiye'nin nükleer enerji yolculuğu artık sadece bir üretim meselesi değil; aynı zamanda uluslararası itibarı, teknolojiye dayalı kalkınmayı ve bölgesel etki alanını şekillendiren çok katmanlı bir stratejiye dönüştü. Akkuyu NGS sadece bir başlangıç. Önümüzde şimdi, nükleer teknolojinin yeni ufku olan SMR dönemi bulunuyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarıyla hibrit çalışabilen SMR'lar; sanayi bölgelerinden büyük veri merkezlerine, hidrojen üretim tesislerinden elektriğe erişimin zor olduğu bölgelere kadar esnek ve ölçeklenebilir çözümler sunma potansiyeline sahip. Bu teknoloji, Türkiye'yi yalnızca enerji üreten bir ülke değil, aynı zamanda nükleer teknoloji ve mühendislik ihraç eden bir aktör haline getirecek. Nükleer Santraller Zirvesi Türkiye'nin nükleer enerji yolculuğunda bir beyin fırtınası ve güç birliği platformu haline geldi. Bu yönüyle de sektörün geleceğine ışık tutuyor."
Çiftçi, Nükleer Sanayi Derneği adına önemli bir gelişmeyi de paylaştı: "Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) Yönetim Kurulu'nun davetiyle, Nükleer Sanayi Derneği olarak hükümet dışı kuruluşlar listesine dahil edildik. Bu gelişmeyle birlikte, Derneğimiz Türkiye'nin yerli nükleer enerji sanayisini uluslararası platformlarda temsil etme görevini daha da güçlenerek sürdürecek."
"İTÜ olarak Küçük Modüler Reaktörler için araştırmalar yürütüyoruz"
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektörü Hasan Mandal Hasan Mandal ise konuşmasında şunlara dikkat çekti: "Nükleer enerji karbon azaltımı ve endüstriyel dayanıklılık hedefleyen bölgeler için sürdürülebilir ve güvenilir enerji politikasının temel taşı olarak öne çıkıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızca yayımlanan 2030 Sanayi ve Teknoloji Strateji Belgesi, "Nükleer Teknoloji Geliştirme Parkı" kurulmasını öngören vizyoner bir hedefi barındırıyor. Bu iddialı girişim, İstanbul Teknik Üniversitesi'nin akademik liderliğinde hayata geçirilecek. Biz bunu yalnızca bir altyapı projesi olarak değil; dışa bağımlı bir alıcı değil, bilgi ve çözüm üreten, ihraç eden ulusal bir taahhüt olarak görüyoruz. İTÜ olarak nükleer inovasyon ekosistemini daha da güçlendirecek "Ulusal Araştırma Altyapısı" başvurusu hazırlıyoruz." dedi.
Günümüzde SMR'lar ve Mikro Modüler Reaktörler (MMR) gibi ileri reaktör tasarımlarıyla nükleer enerjinin yüzünün yeniden tanımlandığına dikkat çeken Mandal: İTÜ'deki akademik ekiplerin reaktör fiziği ve termal-hidrolik modelleme, ileri nükleer malzemeler ve yakıt çevrimleri, nükleer emniyet ve siber güvenlik, radyasyon kalkanlama, atık yönetimi ve lisanslama çerçevesi, SMR entegrasyonuna yönelik veri temelli simülasyonlar ve hibrit enerji sistemleri konularında disiplinlerarası araştırmalar yürüttüğünü de vurguladı. Mandal sözlerine şunları ekledi: "Amacımız sadece teknolojiyi geliştirmek değil; aynı zamanda hızla değişen küresel bir bağlamda çalışabilecek, nükleer mühendisler, düzenleyiciler ve sistem düşünenler yetiştirmek. Bu noktada NPPES, bilgi paylaşımı, iş birliği fırsatlarının tanımlanması ve sürdürülebilir bir yol haritası tasarlamak için zamanında ve kritik bir platform sunuyor. "
Bir asırlık iş birliğinin temelini attık
Anton Dedusenko, Akkuyu Nükleer A.Ş. Yönetim Kurulu Bas?kanı & Rosatom Şirketlerinden Rusatom Energy International CEO'su: "Türk partnerlerimizle birlikte ülkede tamamen yeni bir yüksek teknoloji endüstrisi kuruyor ve bunun için gerekli altyapı ile yüksek nitelikli uzman kadroyu sağlıyoruz. Böylece Türkiye, ulusal nükleer sektörünün gelişimine yönelik yol haritasını oluşturmak ve saha deneyimi ile birikmiş uzmanlığa dayalı yeni nükleer santral projelerini hayata geçirmek için gerekli temel ön koşullara kavuşuyor. Her nükleer santral projesinin önümüzdeki neredeyse bir asırlık döneme yayılacak iş birliklerinin temelini attığı bir gerçek. NPPES'i öne çıkaran unsur ise tüm paydaşlara paylaşımda bulunma, tartışma ve geleceğe dair planlar yapma platformu sunmasıdır" diye konuştu.
SNPTC: "Türkiye'nin enerji dönüşümüne katkı sağlamayı sürdüreceğiz"
Dünyanın sıfır karbon hedeflerine ulaşmasına önemli katkılarda bulunduklarını ifade eden Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Nükleer Enerji Teknoloji Kurumu (SNPTC) Başkan Yardımcısı Ma Mingjun şunları aktardı: "Çin Devlet Enerji Yatırım Kurumu (SPIC) olarak Yeşil Değerler Yaratmak" misyonumuz doğrultunda bugün, 265?GW'lık toplam kurulu gücümüzün yüzde 72'si temiz enerji kaynaklarından sağlanıyor; dünya çapında en büyük temiz enerji üreticisi konumundayız. SPIC'in bir yan kuruluşu olan Devlet Nükleer Güç Teknolojisi Kurumu (SNPTC) üyesi şirketleri Mayıs 2025 itibarıyla devrede olan ve inşa hâlindeki 20 adet üçüncü nesil reaktörün EPC yüklenicisi olarak görev aldı. Nükleer enerji, temiz enerji kaynaklarından biri ve küresel enerji sepetinde hayati bir role sahip. Türkiye de yakında nükleer enerjiden beslenen bir ülke olacak. İşte bu nedenle NPPES büyük önem taşıyor: Nükleer endüstrinin tüm paydaşlarına en iyi teknolojileri, ürünleri ve uygulamaları görme, öğrenme ve paylaşma fırsatı sunuyor. Türkiye, büyük bir ekonomiye ve artan enerji talebine sahip stratejik bir pazar. SPIC olarak biz de bu önemli pazarda aktif rol alıyoruz. 2022'de ticari işletmeye giren 1.320?MW kapasiteli Hunutlu Termik Santrali, Türkiye'de Çin'in en büyük doğrudan yatırım projesi. 2023'teki yıkıcı depremin ardından bile santral kesintisiz çalışarak halkın enerji ihtiyacını ve yardım faaliyetlerini destekledi. Bu yıl mart ayında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Dr. Zafer Demircan'ı Pekin'de ağırladık. Yapıcı görüşmelerde bulunarak yenilenebilir ve nükleer enerji projelerinde iş birliğimizi derinleştirme kararı aldık. Türk ortaklarımızla birlikte, Türkiye'nin enerji dönüşümüne katkı sağlamayı sürdüreceğiz" diye konuştu.
INPPES Fuarcılık tarafından hayata geçirilen 11. Nükleer Santraller Zirvesi'nin uluslararası resmi destekçileri arasında; Kore Nükleer Derneği, Çin Nükleer Enerji Derneği, İtalyan Nükleer Derneği ve Bulgar Atom Forumu da yer alıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından gerçekleştirilen ve Türkiye'nin en önde gelen ihracatçılarını belirlemeyi hedefleyen "Türkiye'nin İlk 1000 İhracatçısı Araştırması" sonuçları açıklandı. ASAŞ, bu prestijli araştırmada, sektörel sıralamada 4. sırada yer alarak ihracattaki başarısını sürdürdü.
ASAŞ, Türkiye'nin önde gelen metal ve demir dışı metaller üreticilerinden biri olarak, Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından gerçekleştirilen "Türkiye'nin İlk 1000 İhracatçısı Araştırması"nda başarısını sürdürdüğünü gösterdi. Araştırmanın sonuçlarına göre, sektörel sıralamada 4. sırada yer alan ASAŞ, Türkiye'nin ihracat performansındaki güçlü konumunu bir kez daha kanıtladı.
6 kıtada 90'dan fazla ülkeye gerçekleştirdiği ihracatla hem ülkemizde hem de globalde güçlü bir oyuncu olan ASAŞ, Alüminyum Profil, Kompozit Panel, Alüminyum Yassı Mamul, PVC Profil ve Panjur olmak üzere 5 üretim tesisi ile; inşaat, otomotiv, raylı sistemler, ticari araçlar, enerji, ambalaj, tüketim ürünleri, denizcilik gibi birçok farklı ve dinamik sektöre hizmet veriyor. Yatırımlarına hız kesmeden devam eden şirket her geçen gün artan üretim kapasitesiyle ihracatta ülke ekonomisine katkı sağlamaya da devam ediyor.
Son olarak Sakarya-Akyazı'daki tesislerinde, Avrupa'nın 15.000 tonluk güce sahip en büyük ekstrüzyon pres yatırımının kurulumuna başlayan ASAŞ, bu önemli yatırımıyla sadece Türkiye'de değil, Avrupa genelinde başta demiryolu olmak üzere otomotiv, denizcilik ve ulaşım gibi stratejik sektörlerde yüksek katma değerli çözümler sunarak ihracattaki gücünü artırmaya devam edecek. 15.000 ton gücünde (150MN) ekstrüzyon pres hattının devreye girmesiyle birlikte, ASAŞ Avrupa'nın en geniş profil, en büyük dikişli ve dikişsiz boru ve en büyük entegre alüminyum vagon gövde üretim kabiliyetine sahip olacak. Bu sayede, dışa bağımlılığı azaltarak, stratejik sektörlerde yerli üretimin ve teknolojik hakimiyetin güçlendirilmesine de önemli katkılar sağlayacak.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
ürkiye'nin teknoloji ekosistemini bir araya getiren yeni nesil teknolojiler ve tüketici elektroniği fuarı SDN Tech Expo 2025, 27-28-29 Haziran tarihlerinde İstanbul Yenikapı Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi'nde gerçekleşti. ShiftDelete.Net ve Ayyıldız Communication tarafından düzenlenen fuarda, tüketici elektroniğinden yapay zekâya, mobiliteden yenilenebilir enerjiye kadar birçok alanda yenilikçi ürün ve çözümler sergilendi. Halka açık ve katılımın ücretsiz olduğu fuar, üç gün boyunca 15 bini aşkın ziyaretçiyi ağırladı.
Yeni nesil teknolojilerin, ilham verici fikirlerin ve geleceği şekillendiren markaların buluşma noktası olan SDN Tech Expo 2025, yoğun ilgiyle karşılandı. Türkiye'nin teknoloji haritasında önemli bir yere sahip olan etkinlik, 7'den 70'e tüm teknoloji meraklılarını bir araya getirerek, ülkemizi global teknoloji sahnesinde daha görünür kılan üç günlük bir deneyime ev sahipliği yaptı.
Geçtiğimiz yıl yine ShiftDelete.Net tarafından düzenlenen SDN Summit'in büyüyerek kapsamlı bir teknoloji fuarına dönüşmesiyle hayata geçirilen SDN Tech Expo, girişimcilerden öğrencilere, teknoloji üreticilerinden yatırımcılara, akademisyenlerden kamu temsilcilerine ve medya mensuplarına kadar geniş bir katılımcı profiline hitap etti. Paneller, atölyeler, startup etkinlikleri ve networking buluşmalarıyla zenginleşen fuar hem bireyleri hem kurumları teknolojiye dair ilham veren içeriklerle buluşturdu.
Etkinliğin ikinci gününde fuar alanını ziyaret eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, "Kaynaktan Teknolojiye: Türkiye'nin Yenilenebilir Enerji Yolculuğu" başlıklı oturumda önemli açıklamalarda bulundu. Ardından fuar alanındaki teknoloji stantlarını gezen Bakan Bayraktar, katılımcılarla bir araya gelerek fotoğraf çektirdi. Aynı gün fuara katılan Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı da ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü.
Uçan otomobil AIRCAR ve 3.750 modelin yer aldığı Retro Telefon Sergisi büyük beğeni topladı
Fuar kapsamında uçan otomobil AirCar ve insana en yakın robot olan Unitree G1'in canlı deneyimleri en büyük ilgiyi gördü. Etkinlik boyunca en yeni teknolojiler ziyaretçilerle buluşurken, Koleksiyoner ve Guinness Rekortmeni Ekrem Karagüdekoğlu'nun 3.750 modelin yer aldığı retro telefon koleksiyonuyla Türkiye ve dünyada ilk kez bir fuar kapsamında Guinness Rekorlar Kitabı'na başvuru yapılarak yeni bir dünya rekoruna imza atıldı.
Koleksiyoner Ercan Altılar tarafından sergilenen Apple'ın dünyada bir eşi daha olmayan eski modellerinin yer aldığı özel koleksiyon ile de teknoloji tarihine yolculuk yapıldı. Steve Jobs'un garajında yaptığı ilk bilgisayar örneğinin yer aldığı koleksiyonda, Apple'ın ilk Iphone, Imac, MacBook, MacAir modelleri de teknoloji meraklılarıyla buluştu
Etkinlikte ayrıca; Turkcell CEO'su Dr. Ali Taha Koç, ShiftDelete.Net Kurucusu Hakkı Alkan, otomotiv içerikleriyle tanınan Doğan Kabak, Monster Notebook Kurucu Ortağı ve CEO'su İlhan Yılmaz, Binance Türkiye Genel Müdürü Mücahit Dönmez ve TurkNet CEO'su Cem Çelebiler gibi sektörün öncü isimleri de panellerde görüşlerini paylaştı.
T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi'nin desteğiyle kamu-özel sektör iş birliklerine de zemin hazırlayan fuarda, teknoloji dünyasının farklı alanlarından birçok yerli ve yabancı marka yer aldı. Fuarda birçok yeni nesil çözüm ilk kez tanıtılırken, startup'lar projelerini sergileyerek binlerce kişiye ulaşma fırsatı buldu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Şekerbank ve NarPOS iş birliğiyle işletmelere ücretsiz e-adisyon yazılım hizmeti
ayrıcalığı
Ertesi gün yüzde 0 komisyon ayrıcalığına sahip Şekerbank “POS Kart” sahipleri, şimdi de NarPOS is¸ birligˆiyle ücretsiz e-adisyon yazılım hizmetinden faydalanıyor. “POS Kart” u¨ru¨nu¨yle o¨deme is¸lemlerini ertesi gu¨n komisyonsuz gerçekleştiren is¸letmeler, iş birliği ile dijitalles¸me su¨rec¸lerini de hızlandırarak maliyetsiz olarak adisyon hizmeti gerekliliğini sağlıyor.
İşletmelerin finansal yüklerini hafifletmeye yönelik çözümler üretmeye devam eden Şekerbank, restoran ve kafelere yo¨nelik e-adisyon yazılımı c¸o¨zu¨mleri sunan NarPOS firmasıyla gerc¸ekles¸tirdigˆi is¸ birligˆiyle, is¸letmelere ertesi gün komisyonsuz POS ve adisyon yazılımı destegˆini bir arada sagˆlıyor. S¸ekerbank’ın yüzde 0 komisyon ayrıcalığına sahip “POS Kart” u¨ru¨nu¨ ile is¸letmeler, ayrıca NarPOS adisyon yazılım hizmetinden de u¨cretsiz faydalanabiliyor.
Yeni du¨zenlemelere uyum kapsamında lokanta, kafe ve pastane gibi adisyon sunmaya tabi is¸letmeler, bu iş birliği kapsamında es¸ zamanlı siparis¸ bildirimi zorunlulugˆunu yerine getirirken, sağlanan operasyonel kolaylık sayesinde de adisyon süreçlerini dijitale taşıyor.
Mustafa Aşık: “S¸ekerbank olarak, mu¨s¸terilerimizin is¸lerini bu¨yu¨tmelerini desteklemeye devam edecegˆiz.”
Şekerbank Bireysel ve Dijital Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Aşık, mu¨s¸terilerin ihtiyac¸larına o¨zel c¸o¨zu¨mler gelis¸tirdiklerini belirterek: “Restoran ve kafe sekto¨ru¨ne yo¨nelik sundugˆumuz finansal kolaylıklar, is¸letmelerin hem nakit akıs¸larını verimli yo¨netmelerine hem de dijitalles¸me su¨rec¸lerini hızlandırmalarına olanak tanıyor. NarPOS ile gerc¸ekles¸tirdigˆimiz is¸ birligˆi sayesinde, is¸letmeler ertesi gün komisyonsuz POS kullanımının yanı sıra sıfır maliyetle e-adisyon yazılımı destegˆinden ücretsiz faydalanabiliyor. Bunun yanı sıra, ‘ertesi gu¨n 0 komisyon’ avantajı sundugˆumuz POS Kart u¨ru¨nu¨mu¨z ile is¸letmelerin finansal yu¨klerini hafifletiyor, POS cihazları aracılıgˆıyla yapılan is¸lemleri kesintisiz nakit akıs¸ına do¨nu¨s¸tu¨ru¨yoruz. S¸ekerbank olarak, mu¨s¸terilerimizin yanında olmaya ve is¸lerini bu¨yu¨tmeleri için desteklemeye devam edecegˆiz. I·s¸letmelerin finansal istikrarını gu¨c¸lendiren ve sekto¨rde fark yaratan c¸o¨zu¨mlerimizle, Tu¨rkiye’deki ticari ekosistemin gelis¸imine katkı sunmaktan gurur duyuyoruz” dedi.
İlyas Akça: “İşletmeleri destekleyen iş modelimiz her zamankinden daha güçlü”
NarPOS Kurucu Ortağı ve CEO’su İlyas Akça: “İşletmelerde POS cihazı kullanımının zorunlu hale gelmesi ile birlikte, işletmeleri destekleyen iş modelimizi her zamankinden daha güçlü hale getirdik. Sunduğumuz bu iş modelinde ‘ertesi gün % sıfır komisyon’ avantajıyla işletmelere cihazını ücretsiz alma imkânı sağlıyor ve nakit akışlarını rahatlatıyoruz. Bulut tabanlı adisyon ve barkod sistemi yazılımımız, kurulum sonrası bir gün içinde devreye giriyor. VUK 507 lisanslı yazar kasa POS sistemimizle işletmelerin sıkça karşılaştığı Z raporu kayıplarının önüne geçiyoruz. Böylelikle tüm işletmelere sürdürülebilir, güvenilir ve uzun vadeli bir çözüm sunuyoruz. Şekerbank ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliğinin tüm işletmeler için hayırlı olmasını diliyoruz.” dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyada sağlık turizminin ilk dijital platformu olan Hop Health, kurumsal dönüşüm vizyonu doğrultusunda üst düzey bir atamaya imza attı. Bugüne kadar önemli şirketlerin finansal süreçlerinde liderlik rolü üstlenen Eyüp Kartal, Hop Health CEO'luğunu platformun Kurucusu Dr. Eren Ünal'dan devraldı. Son olarak Blu TV'nin (Şimdiki adıyla HBO Max) CFO'luğunu yürüten Kartal, yeni dönemde Hop Health'in yurt içi ve küresel operasyonlarına liderlik edecek.
Dünyanın her yerinden doktorlar ile hastaları bir araya getiren yeni nesil sağlık platformu Hop Health'de yeni CEO ataması gerçekleştirildi. İş hayatında 15 yılı aşkın tecrübesi bulunan, bugüne kadar farklı şirketlerin finansal süreçlerinde liderlik rolü üstlenen ve son olarak Blu TV'nin (Şimdiki adıyla HBO Max) CFO'luğu görevini yürüten Eyüp Kartal, haziran ayı itibarıyla yeni görevine başladı. Görevi platformun kurucusu Dr. Eren Ünal'dan devralan Kartal, Hop Health'in alacağı yeni yatırımlarla büyüme ivmesini artırmayı ve operasyonlarını yurt dışına taşımayı hedefliyor. Dr. Ünal ise yeni dönemde İcra Kurulu Başkanlığı görevini üstlenecek.
Yeni göreviyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Hop Health CEO'su Eyüp Kartal, "Sadece sağlık turizmine katma değer yaratmak değil, aynı zamanda ülke ekonomisine uzun vadeli değer de üretmeyi hedefleyen Hop Health gibi güçlü yapının bir parçası olmak benim için büyük bir sorumluluk ve aynı zamanda bir gurur kaynağı. Yeni dönemde odaklanacağımız partnerlik sistemimiz sayesinde sağlık turizmi sektörüne katılmak isteyen birey ve kurumları, sahip olduğumuz network gücü ve lead oluşturma kabiliyetleri sayesinde 200 milyar dolarlık sağlık turizmi pazarına kolayca entegre ederek sektörü büyüteceğiz" ifadelerini kullandı.
Eyüp Kartal kimdir?
İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği Bölümü'nden mezun olan Eyüp Kartal, profesyonel kariyerine Big 4 Denetim Şirketi'nde başladı. Farklı sektörlerdeki şirketlerin finans departmanlarında çalışan Kartal özellikle finansal muhasebe, nakit akışı yönetimi, konsolidasyon ve IFRS raporlaması konularında uzmanlaştı. Son olarak Blu TV'nin CFO'su olarak görev yapan Kartal, Türkiye'nin sağlık turizmi alanındaki büyümesine odaklanan ve dünyada sağlık turizminin ilk dijital platformu olan Hop Health'in yurt içi ve küresel operasyonlarına liderlik edecek.
Hop Health Hakkında
Kullanıcıların güvenli bir şekilde sağlık hizmetlerine erişebilmesi ile Türkiye'nin sağlık turizmi alanında ekonomik büyümeyi ve uluslararası rekabet gücünü artırmak amacıyla kurulan Hop Health hem bireysel kullanıcılara hem de iş ortaklarına geniş bir hizmet yelpazesi sunarak sektördeki etkisini her geçen gün artırıyor. Kullanıcıya ulaşabilen bireysel aktörlerden sağlık turizmi şirketlerine, otellerden havayolu şirketlerine kadar tüm paydaşları Hop Health partneri olarak görüyor ve partnerlerine B2B'de Hop platformunda iş birlikleri yoluyla sağlık turizmine katılma ve ağlarını genişletme fırsatı sunuyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Polat Gayrimenkul İcradan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Kaan Yücel,
Orta Avrupa'nın önde gelen ekonomi yayınlarından Budapest Business Journal tarafından hazırlanan "Macaristan'ın En Etkili 50 Gayrimenkul Lideri" listesine seçilen tek Türk olarak önemli bir uluslararası başarıya imza attı.
Polat'ın Türkiye'de ve yurtdışındaki gayrimenkul yatırımları hız kesmeden devam ediyor. Sektöründeki vizyoner liderliği ve sürdürülebilir projelere verdiği önem ile tanınan Polat Gayrimenkul İcradan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Kaan Yücel, şirketin Macaristan'daki yatırım hamlelerinde gösterdiği başarılı liderliğiyle uluslararası ölçekte dikkat çekti. Polat'ın Macaristan yatırımları, 2025 senesi itibarı ile 610 milyon Euro'yu aştı. Polat'ın Macaristan'daki modern ve şehrin dokusuna uygun projeleri hem Macarlardan hem de dünyanın dört bir yanından büyük ilgi gördü.
Polat Gayrimenkul İcradan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Kaan Yücel, "Polat olarak 70 yılı aşkın süredir Türkiye'de gayrimenkul sektörüne değer katan markamız ile sektörde öncü bir rol üstleniyoruz. Yurtdışındaki ilk projemiz, Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de 123 milyon Euro yatırım değeri olan konut, otel ve mağazalardan oluşan ödüllü karma projemiz Leed Sertifikalı Duna Pearl. Projemizi bitirdik ve yeni sakinlerine teslim ettik. Duna Pearl'de 193 konut, 103 odaya sahip Four Points By Sheraton Oteli ve 12 adet mağazamız bulunuyor. Yine Budapeşte'de Özaltın Holding ve Nurol Holding ortaklığı ile hayata geçirmekte olduğumuz, 2024 de ilk etabını bitirip teslim ettiğimiz City Pearl projemiz, 1800 konuttan ve açık havada alışveriş keyfi sunacak olan Grand Piazza'dan oluşuyor. Bu sene inşaatına başladığımız ve Budapeşte'nin en merkezi ve işlek caddelerinden olan Dohany caddesinde bulunan Seven Pearl projemiz ise yaklaşık 85.000.000 Euro'luk bir yatırım ile hayata geçiyor'' şeklinde konuştu.
Macaristan projelerinin gerek operasyonel yapısı gerekse yatırım geri dönüşleri açısından Polat için kıymetli olduğuna vurgu yapan Yücel, sözlerine şöyle devam etti: ''Macaristan bizim için son derece kıymetli bir tecrübe. Macaristan'da yalnızca başarılı projeler gerçekleştirmekle kalmadık, aynı zamanda Avrupa'da proje geliştirme dinamiklerine dair kapsamlı bir bilgi birikimi edindik. Bu deneyimi, şimdi kıta genelinde farklı metropollere taşımayı hedefliyoruz. Bir süredir Hamburg, Berlin ve Atina gibi şehirlerdeki potansiyel yatırım alanlarını dikkatle analiz ediyoruz. 2025 yılı vizyonumuz doğrultusunda, bu şehirlerden birinde yeni bir projeyi hayata geçirmeyi amaçlıyoruz."
Macaristan'ın en köklü ve prestijli iş dünyası yayını Budapest Business Journal, yerel ve uluslararası yatırımcılara yönelik bağımsız ve derinlemesine analizler sunuyor. Her yıl yayınladıkları bu listeyle, Macaristan iş dünyasına yön veren liderleri ve şirketleri onurlandırıyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.