Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 Türkiye'nin en büyük alışveriş merkezi platformu Multi Türkiye, Dünya Down Sendromu Günü'nde Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfı (ZİÇEV) ve Türkiye Down Sendromu Derneği iş birliğiyle anlamlı bir projeye imza atıyor. "Fazlasıyla" mottosuyla, Multi Türkiye'nin 11 ilde yer alan 13 alışveriş merkezinde eş zamanlı olarak hayata geçirilecek proje, Down sendromlu bireylerin sosyal hayata katılması ve istihdamına yönelik farkındalığı artırmayı hedefliyor.
 
Multi Türkiye Genel Müdürü Ertuğrul Acar, "Down sendromlu bireylerin istihdama ve sosyal yaşama katılımına destek vermenin önemli bir toplumsal sorumluluk olduğuna inanıyoruz. Multi Türkiye olarak her bireyin eşit haklara ve fırsatlara sahip olmasını savunuyor, kapsayıcı bir toplum için çalışmaya devam ediyoruz" açıklamasında bulundu.
 
MULTİ Türkiye, Dünya Down Sendromu Günü'nde çok anlamlı bir projeye daha imza atıyor. Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfı (ZİÇEV) ve Türkiye Down Sendromu Derneği iş birliğiyle gerçekleştirilen "Fazlasıyla" isimli iletişim projesiyle, Down sendromlu bireyler ve dezavantajlı gruplar için Mart ayının tamamında alışveriş merkezlerinde sosyal fayda yaratılması hedefleniyor. Proje kapsamında Down sendromlu bireylerin kendilerini ifade edebilmelerine olanak sağlamak, toplumda farkındalık yaratmak ve sosyal yaşamın Down sendromlu bireylerde yaratacağı değişime dikkat çekmek için çekimleri alışveriş merkezinde yapılan iletişim filmleriyle, Multi Türkiye portföyündeki tüm alışveriş merkezlerinin sosyal medya hesapları üzerinden paylaşılarak milyonlarca kişinin bilgilendirilmesi amaçlanıyor.
 
 
"Çeşitlilik ve kapsayıcılık politikamız gereği sorumluluklarımızın farkındayız"
 
Multi Türkiye Genel Müdürü Ertuğrul Acar, projeyle Down sendromu konusunda farkındalığa yönelik önemli bir adım atılmasından duyduğu memnuniyeti ifade ederek şu açıklamalarda bulundu: "Down sendromlu bireylerin sosyal yaşama katılımını desteklemek, Multi olarak üzerimize düşen önemli bir toplumsal sorumluluktur. Çeşitlilik ve kapsayıcılık politikamız, herkes için eşit fırsatlar sağlama vizyonuyla şekillenmiştir. Ayrımcılığa karşı aktif bir duruş sergileyerek, farkındalık yaratmak için kararlılıkla çalışmaya devam ediyoruz.
 
Kurumsal sosyal sorumluluk raporumuzda, Birleşmiş Milletler Kalkınma Hedefleri doğrultusunda attığımız adımları somut olarak taahhüt ediyoruz. Down sendromu ve bu konudaki farkındalığın artırılması hususunda önemli çalışmalara imza atan ZİÇEV ve Türkiye Down Sendromu Derneği ile gerçekleştirdiğimiz iş birliği de bizlere heyecan ve mutluluk vermiştir. "Fazlasıyla" mottosuyla hayata geçirdiğimiz, Grafis-DDB'nin hazırlık sürecinde destek verdiği projede emeği geçen tüm paydaşlara ve değerli ekip arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunuyorum. Bu birliktelikle, daha kapsayıcı bir geleceğe katkıda bulunmaktan gurur duyuyoruz."
 
Proje, Multi Türkiye'nin yönetimindeki İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin, Kayseri, Denizli, Aydın,
Kapadokya, Erzurum, Gaziantep ve Manisa'da yer alan 13 alışveriş merkezinde eş zamanlı olarak hayata geçecek.
 
Down sendromlu bireylerin istihdamı destekleniyor
Proje kapsamında Multi Türkiye alışveriş merkezlerinde, ZİÇEV ve Türkiye Down Sendromu Derneği gönüllüleri, Down sendromlu bireyler ve aileleri bir araya gelerek on binlerce kişiyi Down sendromu ve Down sendromlu bireylere yönelik projeleriyle ilgili doğru şekilde bilgilendirme fırsatı yakalayacak.
 
Down sendromlu bireylere koçluk vererek iş arama ve çalışma hayatlarının devamlılığının sağlanması süreçlerinde destek sağlayan Türkiye Down Sendromu Derneği, Multi Türkiye'nin hayata geçirdiği bu proje ile istihdam alanında yürüttüğü çalışmaları geniş kitlelere aktarabilecek, Down sendromlu bireylerin istihdamına yönelik önemli mesajlarını da alışveriş merkezleri bünyesindeki lider firmalara ulaştırabilecek.
 
Down sendromlu bireyleri toplumsal hayata ve iş hayatına etkin şekilde dahil etmek, onları daha görünür kılarak bu konuda farkındalık yaratmak için gerçekleşecek proje kapsamında Down sendromunun bir hastalık değil genetik bir farklılık olduğunun da altı çizilmiş oluyor.
 
Multi Türkiye, Down sendromlu bireylerin vazgeçilmez hakları için mücadele eden ZİÇEV ve Türkiye Down Sendromu Derneği'ni destekliyor, "Bir aradaysak hayat fazlasıyla güzel" diyerek eşitlik ve farkındalık çağrısında bulunuyor.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’de yabancı sahipli bir yolcu gemisini işleten ilk firma olan Camelot Maritime, 2024’e yeni yatırımlarla girdi. Uzmanlar, 2024’ün tüm dünyada zorlu geçeceğini ifade etse de sürdürülebilir bir ekonomi için yatırımların devam etmesi gerektiğinin de altını çiziyorlar.
 
Camelot Maritime Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, “Pandemi ile beraber dünya ticareti yeni bir boyut kazandı. Pandemi, eski ticaret alışkanlıkları açısından da bir milat oldu ve yeni bir dönem başladı. Bu yeni dönemde tüm dünya daha temkinli, daha sağlam adımlarla gidiyor. OECD ülkelerine baktığımızda deniz yatırımlarının sürdüğünü de görüyoruz” açıklamasında bulundu.
 
3038DWT KAPASİTELİ OİL CHEMİCAL TANKER GEMİSİ ‘GRUP ŞİRKETİMİZDE’ İŞLETİLECEK
 
Sürdürülebilir bir ekonomi için yatırımın en önemli enstrümanlardan biri olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, “Şirket olarak, deniz sektörünün çok önemli olduğunu ve denizcilik sektörümüzün boş bırakılmaması, yatırımlarla ivmelendirilmesi gerektiğini söylüyoruz. Denizcilik alanında ülkemizde çok önemli ve uluslararası firmalar var. İrili ufaklı birçok firmanın kendi çaplarında yatırıma odaklandıklarını görmek de sektörümüz adına bir kazanç” dedi ve ekledi: “Camelot Maritime olarak grup şirketimizin teknik işletmesinde işletilmek üzere 3038DWT kapasiteli Oil Chemical Tanker gemisini bünyemize katmış olmaktan mutluluk duyuyoruz. Daha önce Güney Kıbrıs bandırasında, DNV’nin klasında bulunan gemi; Panama bandırasına geçirilerek, Türk Loydu tarafından klaslanmıştır. Camelot olarak yatırımlarımıza planladığımız büyüme hedefimiz doğrultusunda devam ediyoruz. Şu an için planlamalarımız dahilinde emin adımlarla ilerliyoruz.”
 
GÜRBÜZ CAN: MÜŞTERİLERİMİZE ESNEK ÇÖZÜMLER SUNUYORUZ!
Camalot Maritime’ın çok önemli bir konumda bulunduğunu ifade eden ı Camelot Maritime Genel Müdürü Kaptan Gürbüz Can, “Başta kruvaziyer alanı olmak üzere çok ciddi bir know-how’ımız bulunuyor. Bu deneyimlerimiz bizim itici güçlerimizden birini oluşturuyor. Camelot Maritime olarak fizibl gördüğümüz projeleri detaylandırıyor ve yatırım odaklı yaklaşımlarımız doğrultusunda yatırımımızı gerçekleştiriyoruz” dedi. Son olarak Can şunları söyledi: “Tailor made işletme mantığı ile müşterilerimizin her türlü taleplerini karşılayabilme güdümlü işletme yapımız bulunuyor. Bu sebeple çok avantajlı konumda olduğumuzu, müşterilerimize esnek seçenekler sunabildiğimizi söyleyebilirim. Yatırımlarımız büyüme hedeflerimize doğru oranlı artarak devam edecektir. Camelot Maritime olarak ülke ekonomisine katkı vermekten, sektörümüze katma değer sunmaktan son derece memnunuz. Başarı asla tesadüf değildir!”

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Koçfinans, geleceğin finans dünyasını üniversiteli gençlerin yenilikçi bakış açısıyla değerlendireceği bir fikir maratonuna imza atıyor. Koçfinans Fikir Kampı başvuruları 12 Nisan’a kadar devam edecek.

Yaklaşık 30 yıldır birçok alanda bireysel ve kurumsal finansal çözümler sunan Koçfinans, teknolojik altyapısı ve yenilikçi sistemleriyle finansman sektörüne öncülük etmeye devam ediyor. Koçfinans, geçtiğimiz yıllarda dinamik ve yenilikçi start-up’ları desteklemek amacıyla hayata geçirdiği Demo Day programından sonra sektörün gelişimine katkı sağlamak ve gençlere inovatif bakış açısı kazandırmak amacıyla Finnovate Koçfinans Fikir Kampını hayata geçirdi.
www.kocfinans.com.tr üzerinden, İstanbul’daki üniversitelerde öğrenim gören 2. ve 3. sınıf öğrencilerinin 12 Nisan tarihine kadar başvuru yapabileceği program yaklaşık iki ay sürecek. Başvurular arasından seçilecek 16 öğrenci dört gruba ayrılarak iş fikri ve proje geliştirecek. Programa katılan gençler, bu süreçte Koçfinans’ı yakından tanıma fırsatı bulurken çeşitli eğitimlerle birlikte Koçfinans takımından mentorluk desteği de alacak. Gruplar halinde; finansman sektörüne katkı sağlayacak, müşteri deneyimi, yapay zeka ve yeni teknolojiler gibi konularda inovatif fikirler yaratacak gençler, projelerini jüri üyelerine sunacak. Jüri üyeleri tarafından gerçekleştirilecek değerlendirmeler sonucunda 1. takıma 40.000, 2. takıma 20.000, 3. takıma ise 10.000 TL tutarında ödül verilecek.
Bugüne kadar Koçfinans Demo Day Programı ile girişimcileri desteklediklerini belirten Koçfinans BT ve Ar - Ge Direktörü Özlem Ekşioğlu Kumuk;
“Bizim gibi köklü firmalar yenilikçi iş fikirleri ile sektöre ilham olabilecek girişimleri desteklemeli ve yenilikçi fikirlerin yolunu açmalı. Demo Day Programı ile bugüne kadar birçok girişimciyle tanışarak girişimcilerin yenilikçi bakış açısıyla sektörün gelişimine nasıl katkı sağladığına tanık olduk. Finnovate Programıyla ise geleceğin girişimci adayları gençlere dokunmak, onların bu alandaki yetkinliklerini artırarak girişimcilik ekosistemini geliştirmek istiyoruz.
Finnovate Koçfinans Fikir Kampı’na dahil olacak 16 üniversiteliye Koçfinans’ın iş modellerini deneyimleme fırsatı sunacağız. Gençlerin inovatif fikir yaratma sürecinde Koçfinans takımı üyeleri program katılımcılarına mentorluk yapacak. Design Thinking ve UX eğitimleri ile katılımcıların hem Koçfinans’a hem de kendi gelişim süreçlerine katkı sağlamayı amaçlıyoruz” dedi.
 
Koçfinans Hakkında
1995 yılında Türkiye’nin ilk finansman şirketi olarak kurulan Koçfinans, - bireysel ve kurumsal finansman çözümleri sunuyor. Sektöründe güçlü bir konuma sahip olan Koçfinans 1.000’den fazla üye iş yeri sayısıyla kaliteli, hızlı ve ayrıcalıklı hizmet anlayışı ve herkese finansal ürünlere erişim fırsatı verme misyonunu benimsiyor. Koçfinans; çevik yönetim anlayışıyla yarattığı benzersiz müşteri deneyimini birçok ödülle taçlandırmanın yanında inovatif ve teknoloji odaklı bakış açısı sayesinde finans sektörüne yeni bir soluk getirirken, Demo Day programı ile yenilikçi girişimcilere imza atan start-upları destekliyor. Koç Holding Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Taahhütleri kapsamında sivil toplum kuruluşları ve Anadolu üniversiteleri ile iş birliği yapan Koçfinans, geleceğin kadın mühendislerinin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Koçfinans Turuncu Kanatlar Mentorluk Programı sürdürüyor.www.kocfinans.com.tr

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
  
 Binance TR, 12 Mart itibariyle kullanıcıların Türkiye Finans Katılım Bankası aracılığıyla banka transferi kullanarak Türk Lirası yatırma ve çekme işlemlerini gerçekleştirebileceğini açıkladı.
 
Bu iş birliği ile Türkiye Finans hesabı bulunan Binance TR kullanıcıları, Binance TR uygulamasını en son sürüme güncelleyerek ya da Web sitesi üzerinden 7/24 havale yaparak TRY yatırma ve sıfır komisyonla TRY çekme işlemlerini gerçekleştirmeye başlayabilirler.
 
Binance TR Genel Müdürü Mücahit Dönmez, bu iş birliğini "Türkiye Finans aracılığıyla kesintisiz Türk Lirası yatırma ve çekme işlemleri sağlayarak, Binance TR sadece kullanıcı deneyimlerini iyileştirmekle kalmıyor, aynı zamanda kullanım kolaylığı ve erişilebilirliğini de önceliklendirmeyi amaçlıyor" sözleriyle açıkladı. "Bu işbirliği ile, kripto varlıkların daha geniş çapta benimsenmesini amaçlıyor ve sonuç olarak kullanıcıların dijital varlık piyasasında daha güvenle katılımını güçlendirmeyi hedefliyoruz"
 
Risk uyarısı: Binance TR, projeleri özenle seçerek listelerken, kripto varlık piyasasının yüksek risk içerdiğini unutmayın. Alım-satım işlemlerinizi gerçekleştirirken, sadece kaybetmeyi göze alabileceğiniz sermayeyi riske atın.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 Bireysel emeklilik ve hayat sigortası sektörünün lider kuruluşlarından AgeSA, 18-24 Mart Yaşlılar Haftası vesilesiyle, yaşlılık ve yaşlanmanın aslında bir sorun olmadığını, bir toplumun refah düzeyinin artmadan yaşlanmasının bir sorun olduğunu vurguluyor. Türkiye'de yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı, 2023'te yüzde 10,2'ye çıkarak Cumhuriyet tarihinde ilk kez çift haneyi gördü. 2060 yılında ise bu oranın %20'yi aşmasının bekleniyor. Türkiye'nin artık yaşlı ve hızla yaşlanan bir toplum olduğuna dikkat çeken AgeSA, 2019 yılında başladığı kurumsal sosyal sorumluluk projesi "Her Yaşta" ile sivil toplum iş birliklerine, bağış ve farkındalık çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Türkiye'nin yaşlanmaya hazırlığına rehber olmak ve toplumun yaşlılık algısının pozitife dönüşmesine katkıda bulunmak amacıyla Heryasta.org ve sosyal medya hesaplarından farkındalık iletişimini sürdürüyor; her yaşta dolu dolu yaşamanın mümkün olduğunu hatırlatıyor.
 
"Her Yaşta" projesi çatısı altında Sivil Toplum için Destek Vakfı koordinasyonunda hayata geçirdiği Her Yaşta Fonu ile de değer yaratmaya devam ediyor. AgeSA, bugüne kadar Her Yaşta Fonu ile desteklenen 7 sivil toplum kuruluşunun 12 projesine sağladığı 1,5 milyon TL hibe desteğiyle yaklaşık 3 bin kişiye ulaşmayı başardı. Fonun 3'üncü döneminde desteklenen 4 STK ise, 6 Şubat depreminden etkilenen bölgelerdeki çalışmalarını sürdürüyor.
 
65 yaş üstü 100 kadına destek sağlandı
Adana'da faaliyet yürüten, Sınırlı Sorumlu Meryem Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi "Biz de Varız!" projesi kapsamında, 65 yaş üştü 100 kadına sosyo ekonomik, kültürel ve hukuki kapasitelerini artırmak için destek verdi. Teknoloji eğitimleri ve öz bakım hizmetleri sağladı. Proje 2024 Haziran'a kadar devam edecek.
 
İşitme kaybı yaşayan kişilerin ihtiyaçları tespit edildi
"Sesimi Duyan Var Mı?" projesini hayata geçiren Dem Derneği, Gaziantep, Adıyaman ve Kahramanmaraş'taki 23 çadır ve konteyner kentte işitme kaybı yaşayan yaşlılar başta olmak üzere işitme cihazı ihtiyacı olan kişilere ulaşıyor. Bugüne kadar 134 kişiye ulaşıldı ve işitme kaybı yaşayan bireylerin ihtiyaçları tespit edildi. Proje 2024 Haziran'a kadar devam edecek.
 
Yaşlıları ve onlara bakım verenleri destekleyici psikososyal çalışmalar yapılıyor
Türkiye Alzheimer Derneği, "Depremzedeleri Unutmuyoruz!" projesi ile kişilerin, Alzheimer hastalığı ve bakımı konusunda bilinçlendirilmesi, eğitilmesi ve bu hastalıktan muzdarip kişi ve ailelerin yaşam kalitesinin artırılması amacıyla çalışmalar yürütüyor. Dernek, yaşlıların sağlık durumlarını düzenli olarak takip etmeye ve riskli bulunan kişileri ilgili sağlık kuruluşlarına yönlendirmeye başladı. Yaşlıların ve bakım verenlerin iyi olma haline destekleyici psikososyal çalışmalar planlandı. Proje 2024 Aralık'a kadar devam edecek.
 
Sosyal Hizmet Profesyonelleri eğitimlerle destekleniyor
"Afet Sonrası Yaşlılık Çalışmaları" projesini hayata geçiren Yüksek Öğrenimde Rehberliği Tanıtma ve Rehber Yetiştirme Vakfı "Destek verene destek" anlayışı ile yaşlılara hizmet götüren sosyal hizmet profesyonellerini eğitimlerle destekliyor. Bugüne kadar 18 profesyonelin yüz yüze eğitimleri gerçekleşti. Yaşlıların bio-psiko-sosyal ihtiyaçları belirlendi. Proje 2024 Kasım'a kadar devam edecek

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 Kale Grubu tarafından Çanakkale Deniz Zaferi'nin 109. Yıl dönümü ve 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü için hazırlatılan özel filmde, fedakârlık, inanç, mücadele ve umudu harmanlayan, Türkiye'ye bağımsızlık ve aydınlık bir gelecek kazandıran Çanakkale Ruhuna vurgu yapılıyor.
Tarihçi, akademisyen ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın Gelibolu topraklarını ziyaret edip, Çanakkale Ruhunun taşıdığı derin anlamı aktardığı filmde, Prof. Ortaylı ve her biri kendi alanında umut vadeden gençler, herkesi, bu ruhu yaşamaya ve yaşatmaya davet ediyor.
Araştırma tutkusuyla bu yıl yeni bir örümcek türü keşfederek bilim dünyasında ses getiren lise öğrencisi Fikret Arda Düzgünses, derecelere imza atan Milli Sporcu Nihan Akaman, Opera Şan Sanatçısı Recep Ege Altıncıoğlu, Yelken Sporcusu Derin Mine Çelik, Araştırma Görevlisi Canalp Sipahi, Tiyatro Bölümü Öğrencisi Nuri Cabaroğlu, Koro Şefi Seval Yıldız ve Grafik Tasarım Bölümü öğrencisi Dilara Güncü, Çanakkale Ruhunu kendi bakış açılarından yorumluyor.
Kale Grubu ve şirketlerinin sosyal medya hesaplarında #ÇanakkaleRuhuyla etiketiyle paylaşılan ve yönetmenliğini Çanakkale tarihiyle ilgili başarılı yapımlara imza atan Gökhan Tarkan Karaman'ın üstlendiği film, Modiki imzasını taşıyor.
Zeynep Bodur Okyay: "Çanakkale Ruhunu canlı tutmak ve gelecek nesillere aktarmak, görevimiz…"
Kale Grubu Başkanı ve CEO'su Zeynep Bodur Okyay, Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu atılımı Çanakkale Ruhuyla başarabileceğine inandığını belirterek şunları söyledi: "Biz Kale Grubu olarak, bugüne kadar ne başardıysak Çanakkale Ruhuyla başardık! Bugünse iş dünyasında, akademide, sanatta, bilimde, sporda, hayatın her anında dünyamıza iyi bakarak, Çanakkale Ruhunu canlı tutmayı, gençlerimize ve gelecek nesillere aktarmayı en büyük görevimiz kabul ediyoruz. Bu nedenledir ki, hayallerinin peşinden koşan, tutkularıyla ilkleri başaran, engelleri aşan, bilimin ışığıyla çalışan ve sanatın sesi olan gençlerimizle birlikte değerlerimizi Cumhuriyetimizin yeni yüzyılına taşıyoruz. 'Dün, bugün, yarın ve daima…' Çanakkale Ruhuyla ilerlemeye, üretmeye, ülkemize, şehrimize ve dünyaya iyi bakmaya devam edeceğiz. Herkesi de Çanakkale Ruhunu yaşamaya, yaşatmaya davet ediyoruz."

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

İTÜ GVO Dr. Sedat Üründül Anaokulu 2023-2024 Eğitim-Öğretim yılında Küresel Okullar Programı’na (Global Schools Program) kabul edildi. İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları Kurucusu ve Kurucu Temsilcisi Prof. Dr. Gülsün Sağlamer yarının okullarının erken çocukluk döneminden itibaren sürdürülebilirliği odağına almak zorunda olduğuna dikkat çekti.
 
İTÜ İnşaat Fakültesi Mezunu ve İTÜ Üstün Hizmet Madalyası sahibi hayırsever iş insanı Dr. Sedat Üründül’ün bağışı ve İTÜ Geliştirme Vakfı desteğiyle, 2000-2001 eğitim yılında, Prof. Dr. Gülsün Sağlamer’in rektörlüğü döneminde faaliyete geçen Dr. Sedat Üründül Anaokulu 2023-2024 Eğitim-Öğretim yılında Küresel Okullar Programı’na (Global Schools Program) kabul edildi. Küresel Okullar Programı (Global Schools Program) Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözümler Ağı (UN SDSN) tarafından yürütülüyor. Türkiye'nin 1., Dünya'nın 47. en yeşil kampüsü İTÜ Yeşil Kampüs içerisinde bulunan anaokulu İTÜ’nün köklü geçmişinden geleceği aydınlatan bilimsel gücüne uzanan; yaratıcı, sorgulayan, çağdaş ve sorumlu bireyler yetiştirmeyi hedefliyor.
 
Anaokulu 2009’dan bu yana Yeşil Bayraklı Bir Eko-Okul
Sürdürülebilirlik prensiplerinden çevre konusuna uzun yıllardır özel bir önem veren Dr. Sedat Üründül Anaokulu 2009 yılından bu yana Yeşil Bayraklı bir Eko-Okul olarak faaliyet gösteriyordu. Eko-Okullar Programı, okul öncesi ile ilk ve ortaokullarda çevre bilinci, çevre yönetimi ve sürdürülebilir kalkınma eğitimi vermek için uygulanan ve katılımcı bir program. Program kapsamında okullardaki öğrenciler hem çevresel konularda bilgi ediniyor, hem de ailelerini, yerel yönetimleri ve sivil toplum kuruluşlarını (STK) çevresel konularda bilinçlendirmede etkin rol alıyor. İnşa edildikten sonraki 2000 ve 2002 yıllarında ulusal ve uluslararası çok sayıda mimari ödüle layık görülen anaokulu binasında çevre konusunda birçok proje eşzamanlı olarak yürütülebiliyor.
 
Okul bugüne dek 7 kez Avrupa Kalite Etiketi’ne layık görüldü
Donanımlı bir eğitimci kadrosuna sahip olan okulda uzun yıllardır uluslararası işbirlikleri de gerçekleştiriliyor. Çok sayıda Comenius ve Erasmus+ projeleri yürütülen anaokulunda bugüne dek 16 eTwinning projesi geliştirildi. Okul bu kapsamda 2021-2022 öğretim yılında 4 eTwinning projesiyle, eTwinning Avrupa Kalite Etiketi (eTwinning European Quality Label), 2022-2023 yılında 8 eTwinning projesiyle eTwinning Okul Etiketi (eTwinning School Label) ile ödüllendirildi.
 
 ‘’Okullar yarının bilim insanlarını ve liderlerini yetiştiriyor’’
Konuyla ilgili bir değerlendirme yapan İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları Kurucusu ve Kurucu Temsilcisi Prof. Dr. Gülsün Sağlamer okulların yarının bilim insanlarını ve liderlerini yetiştirdiğine vurgu yaptı. Okulların sorumlu davranması ve sürdürülebilirliği odağına alması gerektiğine dikkat çeken Sağlamer, erken çocukluk döneminden itibaren sürdürülebilirlik prensipleriyle tanışan bireylerin geleceğin politika koyucuları ve bilim insanları olarak dünyanın çözüm arayan pek çok sorununa yapıcı ve yenilikçi bir bakış açısıyla yaklaşacağının altını çizdi.
 
Dr. Sedat Üründül Anaokulu Müdürü İlkay Yılmaz, çocukların çevre, iklim krizi, yoksulluk gibi dünyanın başlıca sorunları karşısında sanılandan çok daha duyarlı olduğunu belirterek, onların kendi geleceklerini daha bilinçli inşa edebilmeleri için erken çocukluk döneminde kazandırılan becerilerin ve farkındalığın önemini vurguladı.
 
 
Dr. Sedat Üründül Anaokulu Hakkında
Dr. Sedat Üründül Anaokulu ana binası İTÜ Ayazağa Yerleşkesi içinde yaklaşık bir dönümlük arazi üzerine bodrum, zemin ve normal kat olmak üzere 3 katlı, 2 bin 840 metrekare betonarme karkas bir yapıdır. 3 bin 500 metrekare bahçe ve oyun park alanı bulunmaktadır. 2009 Yılında betonarme, 2 katlı 1323 metrekare alanlı ek bina da eklenince, toplam kapalı alan 4 bin 163 metrekare olmuştur. Sınıflar yaklaşık olarak 50 metrekare olup her sınıf, laboratuvar bilgisayar ve internet bağlantısı imkanına sahiptir. Anaokulu, ‘’Koleksiyon’un 2000 Yılının En İyi Binaları” ve “OECD PEB 2nd Compendium of Exemplary Educational Facilities, 2000” yarışmalarında ödül almıştır. 2002 yılında School Construction News tarafından “En İyi Dizayna Sahip Okul” ünvanı ile ödüllendirilmiştir.

İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları Hakkında
İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları, 250 yıllık köklü geçmişi ile dünyanın en eski teknik üniversitelerinden İstanbul Teknik Üniversitesi ailesinin bir parçası olarak, 2000 yılında İTÜ 1996-2004 dönemi Rektörü Prof. Dr. Gülsün Sağlamer, tarafından İTÜ Ayazağa Yerleşkesinde kurulmuştur. Bugün, İstanbul’da Maslak ve “Erken Müzik Eğitimi” sertifikası sunan Mini Konservatuvarın yer aldığı Beylerbeyi Kampüsünün yanında, franchising sözleşmesiyle de İzmir’de; anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise kademelerinde toplam 2395 öğrenciye eğitim verilmektedir.
Okullar; bireysel farklılıklara saygılı ve BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda zenginleştirilmiş akademik programı ile; Türkiye’nin ve dünyanın geleceğine aktif katkıda bulunmaya hazır, özgürlüklere ve insan haklarına saygılı, meraklı, hoşgörülü, genç aydınlar yetiştirmek için çalışmaktadır. Okulun mezunları Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen üniversitelerinde eğitimlerine devam ederken; bilimden, sanata, girişimcilikten spora pek çok alanda önemli başarılara da imza atmaktadır. 9 branşta faaliyet gösteren İTÜ GVO Spor Kulübü bedenen ve zihnen sağlıklı bireyler yetiştirmenin yanı sıra etik değerleri yüksek, örnek insanî becerilere sahip sporcular yetiştirmeyi hedeflemektedir.