Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Pfizer Türkiye'ye 2011 yılında İş Geliştirme Departmanı Proje Yöneticisi olarak katılan Aytaç Yeğin, Pfizer Türkiye Nadir Hastalıklar Kategori Lideri olarak atandı.
2007 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü'nden mezun olan Aytaç Yeğin, Ocak 2011 tarihinde Koç Üniversitesi'nde MBA yüksek lisansını tamamladı. Ağustos 2011'de Pfizer Türkiye'ye İş Geliştirme Departmanı Proje Yöneticisi olarak katılan Aytaç Yeğin, Mart 2013 - 2015 tarihleri arasında Hastane Kategorisinde Ürün Müdürü, Mart 2015- 2017 tarihleri arasında ürün bazında Ülke Portföy Lideri, 2017 - 2020 yılları arasında Ağrı Grubu Portföy Lideri olarak görev aldı. Aytaç Yeğin, Pfizer-Upjohn ayrılığı ile birlikte 2020 yılından bu yana Viatris'te Pazarlama Direktörü olarak çalıştı. Ağustos 2023'te yeniden Pfizer Türkiye ailesine katılan Yeğin, Aralık 2023'e dek Hastane ve COVID Kategori Lideri olarak görev yaptı.
Pfizer Hakkında:
Pfizer, 175 yıldır “hastaların hayatını değiştiren çığır açan yenilikler” hedefiyle çalışmakta, bugünün ilaç endüstrisinde yenilikçi ve yüksek teknolojili yaklaşımlarla yeni tedavilere odaklanmaktadır. Pfizer, bir yandan dünyanın en yaygın kullanılan temel sağlık ürünlerini üretip ilaç ve aşılarıyla sağlığın korunmasına katkı sağlarken, diğer yandan geleceği şekillendirecek ve hastaların en yüksek faydayı sağlayabileceği tedaviler üzerinde araştırmalar yürütmektedir. Pfizer'de kanser, kardiyovasküler hastalıklar gibi evrensel sağlık sorunlarına karşı tedaviler geliştirilirken, çok nadir görülen hastalıklara karşı mücadele için çalışılmaktadır. Üniversiteler, dernekler ve kamu ile yaptığı ortak çalışmalarla iş, yatırım ve inovasyon ortamına katkı sağlayan Pfizer, 1957 yılından beri Türkiye'de de hizmet vermektedir.
www.pfizer.com.tr
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bir Çocuk Değişir, Türkiye Gelişir” mottosuyla çağdaş nesillerin yetişmesi için Türkiye genelindeki etkinlik noktalarında ilköğretim çağındaki çocuklara nitelikli eğitim desteği sağlayan Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) bu yıl 88’incisi düzenlenen Büyük Atatürk Koşusu’na katıldı. TEGV'le koşan 51 koşucu “Cumhuriyetin Yüzleri Eğitim için Koşuyor” kampanyasıyla adımlarını nitelikli eğitim desteğine dönüştürdü. ler 39 katılımcı açtığı kampanyalarla TEGV’e destek oldu.Mustafa Kemal Atatürk'ün Ankara'ya gelişinin 104’üncü yılı kutlamaları çerçevesinde 24 Aralık Pazar günü düzenlenen 88. Büyük Atatürk Koşusu’nda toplanan bağışlarla TEGV Ankara Semahat-Dr. Nüsret Arsel Eğitim Parkı’ndaki 229 çocuğun eğitim giderlerine destek olundu.
“Cumhuriyetin Yüzleri Eğitim İçin Koşuyor” kampanyasının son etkinliği oldu
TEGV’in Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına özel olarak hazırladığı “Cumhuriyetin Yüzleri Eğitim İçin Koşuyor” kampanyası kapsamında yaratılan etkiyle bugüne kadar binlerce çocuk nitelikli eğitim desteğiyle buluştu. 88. Büyük Atatürk Koşusu, tüm seneye yayılan “Cumhuriyetin Yüzleri Eğitim İçin Koşuyor” kampanyasının son etkinliği oldu. Bu kampanya kapsamında toplamda 5 bin 564 çocuğa ulaşıldı.
Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) hakkında:
Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV), başta Suna Kıraç olmak üzere, eğitimin her şeyin başı olduğuna yürekten inanan bir grup sanayici, yönetici ve akademisyenin girişimi ile devlet tarafından verilen temel eğitime destek olmak amacıyla 23 Ocak 1995 tarihinde kuruldu. İlköğretim çağındaki çocuklara okul dışı saatlerde ücretsiz eğitim desteği vermeye odaklanan TEGV, yıllar içinde Türkiye’nin eğitim alanında faaliyet gösteren en yaygın sivil toplum kuruluşu oldu. TEGV 2009 yılında Bakanlar Kurulu tarafından “izin almadan yardım toplama” hakkına sahip vakıflardan biri olarak tanındı. Vakıf Türkiye genelinde halen 27 ilde 6 Eğitim Parkı, 42 Öğrenim Birimi ve 24 Ateşböceği ile toplam 72 etkinlik noktasında çocuklara nitelikli eğitim desteği vermeye devam ediyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
MNG Kargo, zeytinyağı, bal ve kaşar başta olmak üzere gıda ürünlerini, avantajlı fiyatlarla Türkiye’nin dört bir yanına taşıyor. Ayrıca şirket, özel olarak sunduğu paketleme ve ambalaj çözümleriyle taşıma kriterlerine uygun gıda ürünlerinin güvenle taşınmasını sağlıyor.
Türkiye’nin öncü kargo şirketlerinden MNG Kargo, üreticilere ve satıcılara olan desteğini sürdürüyor. Zeytinyağı, bal ve kaşar başta olmak üzere yerel üreticilerin ürettiği, taşıma kriterlerine uygun ambalajlarla gıda ürünlerini Türkiye’nin dört bir yanına taşıyan MNG Kargo, sunmuş olduğu ambalaj çözümleriyle de yöresel ürünleri avantajlı fiyatlarla gideceği noktalara ulaştırıyor.
Gıda kampanyalarına özel çağrı yönetim merkezi kuruldu
Gıda kampanyası kapsamında zeytinyağı ve bal gönderimleri için özel olarak geliştirilen korumalı ambalajlar ile taşıma süreçlerini yürüten MNG Kargo aynı zamanda kolilerin üzerinde ürünlere dikkat çekmek için özelleştirilmiş etiketler kullanıyor. Özenli paketleme ve koruma sayesinde, ürünlerin güvenli ve taze bir biçimde alıcıya ulaşması sağlanırken, gıda kampanyası kapsamında kurulan özel çağrı yönetim merkeziyle müşterilere daha etkin bir destek sağlamayı da amaçlıyor.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan MNG Kargo Ticari Faaliyetlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Veysi Armağan Kesen: “MNG Kargo olarak, geçmişten bu yana gerçekleştirdiğimiz kampanyalarla yöresel zenginliklerimizi Türkiye’nin dört bir yanına taşımaya devam ediyoruz. Kampanya kapsamında gıda ürünlerine özel geliştirdiğimiz korumalı ambalajlar, bilgilendirici etiketler, özel çağrı yönetim merkezi ve sunduğumuz 3 iş günü içinde tazmin değerlendirmesiyle müşterilerimizin gıda gönderilerini taşıyoruz.”
Akdeniz bölgesinde narenciye, elma, fıstık, nar; Karadeniz bölgesinde pirinç, fındık, çay; Marmara ve Ege bölgelerinde ise zeytin ve zeytinyağı başta olmak üzere mevsimine göre yetiştirilen tüm ürünleri avantajlı taşıma fiyatlarıyla tüketiciler ile buluşturduklarını belirten Kesen, “Her ürün grubuna özel olarak kurguladığımız kampanyalarımızla, yöresel zenginlikleri Türkiye’nin tamamına ulaştırıyor, yerel üreticilerimize katkı sağlamaya devam ediyoruz.” dedi.
MNG Kargo Hakkında:
Ekim 2023 itibarıyla dünyanın en büyük lojistik şirketlerinden DHL Group ailesine dahil olan MNG Kargo, Türkiye’nin bir ucundan diğer ucuna ve dünyada 220’den fazla ülkede, günde 600 bin adrese dünya standartlarında hizmet ulaştıran Türkiye’nin öncü kargo şirketleri arasında yer almaktadır.
850’den fazla şubesi, 9 tanesi Teknolojik Aktarma Merkezi olmak üzere toplam 29 aktarma merkezi, 14 bölge müdürlüğü, 10.000’in üzerinde çalışanı ve 4.100’den fazla kara taşıma aracıyla hizmet sunmaya devam eden MNG Kargo, DHL eCommerce birikimi ve liderliği altında yatırımları ile güçlenmeye ve taşımacılık sektörüne değer katmaya devam etmektedir.
Sektörde ilk Teknolojik Aktarma Merkezlerine sahip kargo şirketi olan MNG Kargo, bu teknoloji sayesinde saatte 65 bin kargoyu yüksek hızda ayrıştırıp, el değmeden hatasız olarak hat araçlarına yükleyerek, hasarsız teslimat sağlamaktadır.
MNG Kargo’nun sektördeki yirmi yıllık deneyimi, teknolojik altyapısı, güçlü itibarı ve en önemli varlığı olan insan kaynağı, DHL’in temel değerleri, güçlü servis ağı, sürdürülebilir, yenilikçi ve müşteri odaklı yaklaşımlarıyla birleşerek taşımacılık sektörüne önemli katkılar sunmaya devam edecektir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Besa Holding, 50. yılını 'The Bo Viera' projesi ile kutluyor. Toplamda 300 milyon dolarlık yatırımla Bodrum’un incisi Gündoğan’da yükselen proje, 1.2 kilometrelik sahil şeridi, 76 villa, 234 rezidans ve The Bo Vue Curio Collection by Hilton ile bölgenin en gözde yaşam alanı olmayı hedefliyor. Şu anda oturumun başladığı projenin bu yıl tamamlanması planlanıyor.
Ankara merkezli Besa Holding, 50. yaşını muazzam bir proje ile taçlandırıyor. Toplamda 300 milyon dolarlık bir yatırımla hayata geçirilen 'The Bo Viera', Türkiye’nin turistik cennetlerinden biri olan Bodrum’un eşsiz noktası Gündoğan mevkisinde 1.2 kilometrelik sahil şeridi, 76 villa, 234 rezidans ve The Bo Vue Curio Collection by Hilton ile bölgenin en prestijli yaşam alanı olmayı hedefliyor. Doğa ile uyumlu ve sürdürülebilir bir yaşam konsepti sunan proje, akıllı ev sistemleri ve enerji verimliliği ile geleceğin yaşam standartlarını bugünden deneyimlemeyi amaçlıyor. 2017 yılında inşaatına başlanan ve şu anda oturumun başladığı projenin bu yıl tamamlanması hedefleniyor.
Bodrum’un cennet köşesi Gündoğan mevkisinde 'The Bo Viera' projesini toplamda 300 milyon dolarlık bir yatırımla hayata geçirdiklerini belirten Besa Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Efe Bezci, "Projemizde, 1.2 kilometrelik sahil şeridi, 76 villa ve 234 rezidans ile toplamda 310 konut yer alıyor. The Bo Vue Curio Collection by Hilton ile de bölgenin en gözde yaşam alanı olmayı hedefliyoruz. Bu yatırımda, sadece lüks değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir yaşamı da ön planda tutuyoruz. Akıllı ev sistemleri, enerji verimliliği ve çevre dostu tasarım unsurlarıyla donatılan daireler, geleceğin yaşam standartlarını bugünden deneyimlemeye olanak tanıyor. Bodrum Gündoğan'ın eşsiz doğasına hâkim konumuyla birleşen bu proje, denize sıfır konsepti ve şehrin gürültüsünden uzak huzurlu ve aynı zamanda konfor, estetik ve işlevselliği bir arada sunan prestijli bir yaşam vaat ediyor" dedi.
Gündoğan'da bulunan Besa Holding'in öncü projesi 'The Bo Viera', sadece dört mevsimi değil, aynı zamanda Bodrum'un benzersiz atmosferine uygun dış cephesiyle bölgenin ünlü turkuaz denizi ve eşsiz plajlarıyla öne çıkan doğasını zenginleştiriyor. Lüks konutlar ve The Bo Vue Curio Collection by Hilton Hotel ile bölge, sadece tatil beldesi olmanın ötesine geçip estetik ve lüksü bir araya getiren benzersiz bir yaşam alanı sunuyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Siber güvenlik esnekliğini artırmak, günümüzün gelişen siber tehditlerine karşı kendilerini koruyan modern kurumlar için çok önemli. Artık soru saldırıya uğrayıp uğramayacağınız değil, ne zaman uğrayacağınız. Dolayısıyla kurumların uğraşması gereken temel konu "O zaman ne olacak?" sorusu.
Her şeyin başında teknolojiler, insanlar ve süreçler geliyor. Ancak bunların nasıl uygulandığı ve neleri içerdiği, uyumlu bir saldırıyı başarıyla yönetmek ile iyileşmek için mücadele etmek arasındaki farkı yaratan şey. Unutmamalı ki siber güvenlik hareketli bir hedef be bu yüzden esneklik ve uyarlanabilirliğin, kurumsal stratejinin merkezinde yer alması gerekiyor.
İşte her kurumun siber güvenlik esnekliğini artırmak için benimsemesi gereken bir düzine temel önlem:
Dirençli Siber Güvenlik Oluşturmak için 4 Stratejik Yapı Taşı
1. Sağlam bir siber güvenlik kültürü oluşturun: Kurumunuz genelinde bir siber güvenlik farkındalığı kültürü geliştirin. Yani, her seviyedeki çalışanın yaygın siber risklerin farkında olmasını ve güvenliği sağlamadaki rollerini anlamasını sağlamakla başlayın. Bunu, düzenli siber güvenlik eğitim oturumları düzenlemeyi, kimlik avı simülasyonları uygulamayı ve iş gücünüzü en son tehditler konusunda bilgilendirmek ve uyanık tutmak için farkındalık programları oluşturmayı içermesini sağlayın.
2. Kurum içndeki siloları kaldırın: Farklı departmanlar arasında, özellikle de Ağ Operasyon Merkezi (NOC) ve Güvenlik Operasyon Merkezi (SOC) ekipleriniz arasında işbirliği ve iletişimi teşvik edin. Bu, siber güvenliğe yönelik birleşik bir yaklaşım sağlar ve tehditler karşısında yanıt sürelerini azaltır.
3. İşbirliği yapın ve tehdit istihbaratını paylaşın: Sektördeki meslektaşlarınızla, kolluk kuvvetleriyle ve ilgili siber güvenlik kuruluşlarıyla işbirliği çabalarına katılın ve tehdit istihbaratını paylaşın. Bu kolektif yaklaşım, ortaya çıkan tehditler hakkında bilgi sahibi olmanızı ve proaktif önlemler almanızı sağlayacaktır. Fortinet, Microsoft, PayPal ve Santander'in desteğiyle Dünya Ekonomik Forumu tarafından yürütülen yeni Siber Suç Atlası projesi, siber suç ekosistemi hakkında bilgi toplayıp harmanlamaktadır ve siber suç faaliyetlerini engellemek için işbirliğinin gücüne iyi bir örnektir.
4. Siber güvenlik becerileri açığını yaratıcı bir şekilde çözün: Nitelikli profesyonel açığı önemli bir sorun ve rakamsal olarak dünya genelinde 4 milyon açık pozisyona yaklaşıyor. Yalnızca daha önce siber güvenlik deneyimi olan veya ilgili bir alanda lisans derecesine sahip "geleneksel" adayların peşinden gitmek artık etkili bir işe alım stratejisi değil. Mevcut işgücünüzün eğitimine ve becerilerinin geliştirilmesine yatırım yapmanız ve normal işe alım kanallarınızın dışına bakmanız gerekiyor. Ayrıca, ekiplerinizi gelişen tehditlerle başa çıkabilecek şekilde donanımlı tutmak için sürekli öğrenme ve sertifika programları için fırsatlar sağlamalısınız.
Siber güvenliğiniz için 8 taktik daha!
" Olay müdahale planı geliştirin ve test edin: Bir siber güvenlik olayı durumunda atılacak adımları özetleyen kapsamlı bir olay müdahale planı ve ilgili taktikler oluşturun. Ancak çekmecede duran bir planın pek bir değeri yoktur. Ayrıca planlarınızın etkinliğini sağlamak için düzenli olarak test etmeniz ve güncellemeniz gerekir. Bu, kilit paydaşlarınızın farklı siber tehdit türlerine karşı tepkilerini pratik etmelerine ve iyileştirmelerine olanak tanımak için masa başı tatbikatları gibi simüle tatbikatlar yapmayı içerir.
" Siber güvenlik olayı iletişim planı oluşturun: Bir siber güvenlik olayı durumunda kurumunuzun üyelerinin iç ve dış paydaşlarla nasıl iletişim kuracağını özetleyen bir iletişim planı geliştirin. Koordineli ve şeffaf bir müdahale sağlamak için rolleri, sorumlulukları ve komuta zincirlerini açıkça tanımlayın.
" Gelişmiş bir güvenlik teknolojisi platformuna yatırım yapın: Gelişmiş güvenlik teknolojilerine yatırım yaparak siber tehditlerin önüne geçin. Yeni nesil güvenlik duvarları, saldırı tespit ve önleme sistemleri, uç nokta koruması ve güvenlik bilgi ve olay yönetimi (SIEM) çözümleri gereklidir, ancak silolar halinde çalıştıklarında daha az etkilidir. Yanıt verebilirliği artırmak, satıcı dağınıklığını azaltmak, görünürlüğü ve kontrolü ve merkezi yönetimi geliştirmek için entegre bir sistem olarak çalışmak üzere tasarlanmış sistemler ve platformlar arayın. Bu bütünsel güvenlik yaklaşımı, genişleyen uç ve WFA ortamlarınızı birbirine bağlamak ve korumak için kullandığınız SASE/SSE çözümleri gibi yeni teknolojileri de desteklemelidir. Aynı zamanda, söz konusu herhangi bir platformun, dağıtılmış ağınızın her yerinde tehdit algılama, analiz ve müdahaleyi hızlandırmak için entegre yapay zeka (AI) ve makine öğrenimi (ML) teknolojilerini içermesi gerekir.
" Çok Faktörlü Kimlik Doğrulama (MFA) ve Sıfır Güven Ağ Erişimi (ZTNA) uygulayın: Hassas sistemlere ve verilere erişim için çok faktörlü kimlik doğrulama uygulayın. MFA, kullanıcılarınızın kimliklerini parolalar, biyometrikler veya akıllı kartlar gibi birden fazla yolla doğrulamalarını gerektirerek ekstra bir güvenlik katmanı ekler. ZTNA'nın eklenmesi, şifrelenmiş tüneller, ayrıntılı erişim kontrolleri, uygulama başına erişim ve sürekli bağlantı izleme sağlayarak hassas kaynaklara güvenli erişimi artırır.
" Sistemleri düzenli olarak güncelleyin ve yama uygulayın: Yıllardır yapılan yönlendirmelere rağmen bu, ağ güvenliği ve bütünlüğüne yönelik en önemli tehditlerden biri olmaya devam ediyor. Güvenlik açıklarının düzenli olarak yamalanması, siber suçlular tarafından istismar edilmesini önlemek için temel bir önlemdir. Güncellemeleri kolaylaştırmak ve zamanında uygulanmasını sağlamak için bir yama yönetimi süreci oluşturarak işe başlayın. Sıkıcı yama görevlerini otomatikleştirmek için yapay zeka ve diğer sistemlerden yararlanmaya bakın.
" Düzenli güvenlik denetimleri ve değerlendirmeleri yapın: Bu proaktif yaklaşım, potansiyel sorunların tehdit aktörleri tarafından istismar edilmeden önce ele alınmasına yardımcı olur. Dahili ekibinizin gözden kaçırabileceği sorunların belirlenmesine yardımcı olmak için dışarıdan gruplardan yararlanmayı düşünün.
" Ağınızı bölümlere ayırın ve verileri düzenli olarak yedekleyin: Sağlam bir veri yedekleme ve kurtarma stratejisi uygulayın. Kritik verileri düzenli olarak yedekleyin ve yedeklerin ağ dışında güvenli, yalıtılmış ortamlarda saklandığından emin olun. Bu, bir fidye yazılımı saldırısı veya veri kaybı durumunda kurumunuzun önemli bilgileri hızla kurtarabilmesini sağlar.
" Üçüncü taraf güvenliğini değerlendirin ve geliştirin: Tedarik zinciri sağlayıcılarınız gibi üçüncü taraf satıcıların ve ortakların siber güvenlik uygulamalarını değerlendirin ve izleyin. Dış bağlantılar yoluyla olası güvenlik açıklarını önlemek için kuruluşunuzla aynı yüksek güvenlik standartlarına uyduklarından emin olun.
Siber güvenliğe yönelik bütüncül ve proaktif bir yaklaşım, günümüzün sürekli gelişen tehdit ortamının bir adım önünde olmak için büyük önem taşıyor. Kurumlar bu önlemleri uygulayarak siber güvenlik direncini önemli ölçüde artırabiliyor, ortaya çıkan tehditlere kolayca uyum sağlayabiliyor ve siber olayların etkisini en aza indirebiliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sömestr tatili, çocuklar için sadece bir dinlenme zamanı olmanın ötesinde yeni beceriler kazanma, kendilerini geliştirme ve keşfetme fırsatı da sunuyor. Bu dönemde, özellikle çocuklarıyla kaliteli vakit geçirmek isteyen aileler çocuklarının zihinsel ve fiziksel gelişimlerini destekleyen etkinlik arayışına giriyor. Bunların en keyifle yapılanlarından biri ise çocukların motor becerilerini geliştiren el işi etkinlikleri oluyor. Canon, Creative Park uygulaması ile yarıyıl tatilinde ailelerin çocuklarıyla geçirebileceği zamana renk katıyor.
Sömestrın çocuklar için önemi oldukça büyük. Kendileri için pek çok anlam ifade eden bu dönem; akademik stresten uzaklaşıp dinlenebilecekleri bir zaman yaratıyor. Bu zamanı en verimli şekilde kullanmanın yolu da yaratıcılıklarını keşfedip aile ve arkadaşlarıyla vakit geçirmek oluyor. Canon Creative Park ile genç yetenekleri harekete geçmeye davet ediyor.
Kış aylarında evde vakit geçirmenin keyfi bir başka! Bu keyifli zamana yaratıcı bir dokunuş eklemek için ise tek yapmanız gereken Canon Creative Park uygulamasına giriş yapıp dilediğiniz şablonu seçmek. Özellikle sanat ve el işi çalışmalarının çocukların sanatsal yeteneklerini geliştirmede önemli bir rolü olduğu göz önünde bulundurulduğunda Creative Park sunduğu sınırsız şablonlar ile vazgeçilmez bir sömestr aktivitesi haline geliyor. Hobi-Elişi, Oyna & Öğren, Dekoratif Fikirler ve Elişi Dünyasında gençler adeta sevdiği her şeyin baskısını alarak onları gerçeğe dönüştürüyor.
Tüm hayvanlar artık evinizde!
Canon PIXMA G3430 ve Creative Park güçlerini birleştirerek tüm hayvanları evinize davet ediyor. Bu daveti kabul edip çocuğunuzla Creative Park'ın sunduğu 3 boyutlu maketleri basabilir ve birleştirebilirsiniz. Ejderhadan Anka kuşuna; Cennet papağanından Sibirya kaplanına kadar aklınıza gelebilecek tüm hayvanlara kolaylıkla ulaşabilirsiniz.
Evinizi pastaneye dönüştürmenin tam zamanı!
Ailenize ait bir mağazaya sahip olmaya ne dersiniz? Cevabınız evet ise Canon PIXMA G3430, size ve çocuklarınıza eşsiz bir deneyim sunuyor. PIXMA G3430; üstün hızı, kullanım kolaylığı ve yeniden doldurulabilir mürekkepleriyle kocaman bir mağaza hazırlamanızı sağlıyor.
Bunun için Creative Park uygulamasının Oyna & Öğren kategorisine girerek mağazacılık bölümünden dileğiniz mağazayı seçmeniz yeterli. Mağazayı hazırlarken içerisinde satacağınız ürünlerden paraya kadar tüm detayları sizin için düşünen Canon, sömestrı unutulmaz kılıyor. Gözlük ve saat, dondurmacı, banka, suşi restoranı, pastacı ve daha birçok farklı mağaza sizin tarafınızdan keşfedilmeyi bekliyor.
4000'den fazla şablon içeren, App Store ve Google Play'den indirebileceğiniz Creative Park uygulaması ile tasarlamak istediğiniz projeler için ilham alabilir, keşfedebilir ve aynı zamanda neler yapabileceğinizi görebilirsiniz. Sömestr da çocuklarınızın en güzel anlarının başrolü siz olun!
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.