• Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv -459981,4 milyon TL
  • Rusya'nın BM Temsilcisi: Ukrayna ihtilafına sürdürülebilir ve kalıcı bir çözüm bulmak için, sorunun kökenindeki nedenlere eğilmemiz gerekiyor
  • Spot altın %1 gerilemeyle 3285.24 dolar/onsa geriledi
  • Fitch, Akbank'ın kredi notunu BB- olarak teyit etti, görünüm durağan
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv -459981,4 milyon TL
  • Rusya'nın BM Temsilcisi: Ukrayna ihtilafına sürdürülebilir ve kalıcı bir çözüm bulmak için, sorunun kökenindeki nedenlere eğilmemiz gerekiyor
  • Spot altın %1 gerilemeyle 3285.24 dolar/onsa geriledi
  • Fitch, Akbank'ın kredi notunu BB- olarak teyit etti, görünüm durağan
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv -459981,4 milyon TL
  • Rusya'nın BM Temsilcisi: Ukrayna ihtilafına sürdürülebilir ve kalıcı bir çözüm bulmak için, sorunun kökenindeki nedenlere eğilmemiz gerekiyor
  • Spot altın %1 gerilemeyle 3285.24 dolar/onsa geriledi
  • Fitch, Akbank'ın kredi notunu BB- olarak teyit etti, görünüm durağan
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv -459981,4 milyon TL
  • Rusya'nın BM Temsilcisi: Ukrayna ihtilafına sürdürülebilir ve kalıcı bir çözüm bulmak için, sorunun kökenindeki nedenlere eğilmemiz gerekiyor
  • Spot altın %1 gerilemeyle 3285.24 dolar/onsa geriledi
  • Fitch, Akbank'ın kredi notunu BB- olarak teyit etti, görünüm durağan
  • Spot altın %1 gerilemeyle 3285.24 dolar/onsa geriledi
  • Rusya'nın BM Temsilcisi: Ukrayna ihtilafına sürdürülebilir ve kalıcı bir çözüm bulmak için, sorunun kökenindeki nedenlere eğilmemiz gerekiyor
  • Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv -459981,4 milyon TL
  • Rusya'nın BM Temsilcisi: Ukrayna ihtilafına sürdürülebilir ve kalıcı bir çözüm bulmak için, sorunun kökenindeki nedenlere eğilmemiz gerekiyor

Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

ürün bulundu.

22 Nisan 2022 • 00:00:00

Schneider Electric, 2023 Sürdürülebilirlik hedeflerini gerçekleştirerek global ESG Derecelendirmelerinde Liderliğini Sürdürüyor- Basın açıklaması

29 Şubat 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Enerji yönetimi ve otomasyonun dijital dönüşümüne liderlik eden Schneider Electric, yıllık finansal sonuçlarının bir parçası olarak 2023 sürdürülebilirlik etki performansını duyurdu. 2023'te Schneider Sürdürülebilirlik Etki puanı, 10 üzerinden 6,13'e ulaştı ve yıl sonu hedefi olan 6 puanı aştı. Aynı zamanda Schneider Electric, bağımsız çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) derecelendirmeleri kurumları tarafından yıl boyunca en iyi performans gösterenler arasında yer alarak bu alandaki başarısını görünür kıldı.
Schneider Electric'in bütüncül bir yaklaşımla çevresel, sosyal ve yönetişimsel konularının iş stratejisinde ve operasyonlarının merkezinde yer aldığını belirten Schneider Electric Global Sürdürülebilirlik ve Müşteri Memnuniyeti ve Kalite Lideri Agustin Lopez Diaz; "Küresel ısınma ve buna bağlı etkiler gezegenimizde derin etkiler bırakıyor. Çevresel olduğu kadar sosyal ve ekonomik zorlukları da beraberinde getiren bu etkileri tersine çevirmek ve gelecek nesillere güçlü bir miras bırakmak üzere sürdürülebilirlik programımızı gelecek iki yıl boyunca hızlandırmakta kararlıyız. Bu yolculukta ise tüm iş ortaklarımız ve tedarikçilerimizle birlikte geniş bir ekosistem olarak hareket ediyoruz. Böylece kalıcı ve pozitif bir değişim yaratıyoruz" dedi.
Müşterileri ve tedarikçileriyle birlikte karbon emisyonlarının önüne geçti
Kaydedilen en sıcak yıl olan 2023'te Schneider Electric'in güçlü sürdürülebilirlik performansı, işletme operasyonlarını ve değer zincirlerini karbon emisyonlarından arındırarak küresel ısınmanın negatif etkilerinden kaçınmayı ve daha temiz, daha adil bir dünyaya geçişi hızlandırma çabalarını destekliyor.
Schneider Sürdürülebilirlik Etki (SSI) programının üçüncü yılında, Schneider Electric'in elektrifikasyon, dijitalleşme ve otomasyon çözümleri müşterilerinin karbon emisyonlarını azaltmaya devam ediyor. Bu kapsamda, 2023 yılında 112 milyon ton karbon emisyonunun önüne geçildi. Schneider Electric, bu dönemde tedarik zincirinde sürdürülebilir dönüşüm için de öncü adımlar attı. Schneider Electric'in en büyük 1.000 tedarikçisinden kaynaklanan karbon emisyonları %27 azaldı. Bu oran 2022'de %10'du. Aynı zamanda şirketin stratejik tedarik zinciri ortaklarının %21'i Schneider Electric adil çalışma standartlarını karşıladığını kanıtladı. Bu önemli gelişmelerle Schneider Electric, sektörlerin gelişimi ve dönüşümüne de liderlik ediyor.
Uçtan uca sürdürülebilir operasyonlarla dünyaya değer katıyor
Schneider Electric, operasyonları genelinde kaynakları sorumlu bir şekilde kullanmak üzere önemli girişimlerde bulunuyor. Bu kapsamda 2023 yılı sonu itibarıyla Schneider Electric'in ürün ambalajlarının %63'ü artık tek kullanımlık plastik içermiyor ve geri dönüştürülmüş kartondan üretiliyor. Şirket enerjiye erişim açığını kapatmaya yönelik uzun süredir devam eden taahhüdünde de hızla ilerliyor. Schneider Electric'in girişimleri sayesinde artık dünya genelinde 46,5 milyon insan, temiz ve güvenilir elektriğe erişebiliyor ve 578.000'den fazla kişi, toplumlarının gelecekteki enerji ihtiyaçlarına cevap verebilmek için yeni beceriler öğreniyor.
Bu çalışmalarıyla Schneider Electric, bağımsız ESG derecelendirme alanında, Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi'nde (DJSI) ve Corporate Knights 'Dünyanın En Sürdürülebilir 100 Şirketi' listesinde 13 yıl üst üste sürdürülebilirlik lideri olarak yer alma başarısı gösterdi. Ayrıca Moody's Analytics ve CDP'den yüksek dereceler alarak bu alandaki liderliğini bir kez daha kanıtladı ve EcoVadis'te Platin madalyaya layık görüldü

Geleceğin raylı sistem profesyonelleri Metro İstanbul Akademi’de yetişecek- Basın açıklaması

29 Şubat 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraklerinden Metro İstanbul’un, raylı sistemler sektörünün nitelikli teknik personel ihtiyacını karşılamak ve çalışanlarının gelişimini sağlamak amacıyla kurduğu Metro İstanbul Akademi’nin açılışı gerçekleştirildi.
Türkiye’de raylı sistemler ile seyahat eden her iki yolcudan birini taşıyan Metro İstanbul, lideri olduğu raylı sistemler sektörünün nitelikli teknik personel ihtiyacını sürdürülebilir bir şekilde karşılamak ve kendi çalışanlarının mesleki ve kişisel gelişimine katkı sağlamak amacıyla kurduğu Metro İstanbul Akademi’nin açılışını gerçekleştirdi.
Yenikapı metro istasyonunun içinde bulunan Metro İstanbul Akademi Faik Köklü Kampüsü’nde gerçekleşen açılış törenine İBB Başkan Danışmanı Yiğit Oğuz Duman, İBB Genel Sekreter Yardımcısı ve Metro İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Neyza Akçabay, Metro İstanbul Genel Müdürü Dr. Özgür Soy, şirket üst yönetimi ve Metro İstanbul çalışanlarının yanı sıra Faik Köklü’nün eşi ve ailesi de katıldı.
“Metro İstanbul Akademi çok daha sürdürülebilir bir yaşamı garanti ediyor”
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’u daha adil, daha sürdürülebilir ve daha yenilikçi bir kent haline getirmek hedefi ile yola çıktığını hatırlatan İBB Başkan Danışmanı Yiğit Oğuz Duman, “Şükür ki biz bu beş yılı gerçekten böyle geçirdik gerçekten tüm İstanbullular ve tüm ülkemize daha adil bir yönetim nasıl olur bunu hissettirmeye ve göstermeye çalıştık. Adaletten kastımız hem topluma hem vatandaşınıza hem de çalışma arkadaşlarımıza karşı adaletti. Keza sürdürülebilirden kastımız da elbette daha yeşil daha doğasına saygılı bir İstanbul’un ötesinde insanlarına da saygılı, insanların da sürekli geliştiği yenilendiği ve daha ileriye hazır olduğu bir İstanbul’du. Yenilikçilik kısmında da her zaman çok daha iyisini yapabilme gayreti ve enerjisi vardı. Bu üç kelime tümüyle bugün burada bulunduğumuz yeri tarifliyor. Daha adil çünkü biz artık çok daha adil bir şekilde işe aldığımız insanlarımızın çok daha adil bir şekilde gelişim fırsatı yaratacağı bir kuruma sahibiz. Metro İstanbul Akademi ile kurumsallaşmış bir eğitim refleksine sahibiz. Dolayısıyla daha adil bir merkez burası. Daha sürdürülebilir çünkü inanılmaz değişen bir teknoloji ve hizmet kalitesi beklentisi var. Biz de bu beklentiyi karşılamalıyız. Bunun için sürekli kendimizi geliştirmemiz gerekiyor. O yüzden de Metro İstanbul Akademi çok daha sürdürülebilir yaşamı garanti ediyor ve çok daha yenilikçi. Adı üstünde akademi burası. Öğrenen, gelişen insanların merkezi olacak” dedi.
“Metro İstanbul Akademi çalışana verilen önemi gösteren bir adım”
İBB Genel Sekreter Yardımcısı ve Metro İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Neyza Akçabay, Metro İstanbul’un kadın istihdamı konusunda farkındalığı çok yüksek bir şirket olduğunun altını çizerek, “Geçmiş dönemde teknik bir şirket olmasının getirdiği ‘teknik iş erkek işidir’ yanılgısı vardı. Ben de bir inşaat yüksek mühendisiyim. Raylı sistemlerden sorumlu Genel Sekreter Yardımcımız o da bir inşaat mühendisi. Bugün aramızda İETT Genel Müdür Yardımcımız Zeynep Hanım var, o da teknik bir mühendis. Görüyoruz ki kadınlara eşit imkan tanındığında zaten bu rollerde yeterince başarılı oluyoruz. Kadın tren sürücüsü sayımızı 8’den 300’lere getirdiğimiz bir yerdeyiz. İlk işe başladığımızda burada 2019 yılında toplu bir tren sürücüsü alımı olacaktı. Yeni bir işe alım kurgusu da yaratıyorduk biliyorsunuz kariyer sitemizi sisteme almıştık, oradan başvurulacaktı. O zaman tren sürücüsü alımı için görüşmeler yaparken Yiğit Bey ‘Sadece kadın adaylara açalım ilanı’ demişti. Bizim esasında Metro İstanbul’da başlangıç noktamız bu oldu. Hızla kadın istihdamını artırdık ve ardından devamı geldi. Göreve geldiğimizde kadın istasyon amirimiz yoktu şimdi 36 kadın istasyon amirimiz var. Hiç teknik şefimiz yoktu, şimdi var. Başvuru oranlarımız %7’lerden %42’ye çıktı. Çalışan sayısı oranı %5 iken şimdi %15’lerde. O yüzden bu anlamda bir teşekkürü hak ediyor Metro İstanbul. Sadece kadın değil elbette. Engelli arkadaşlarımız için de aynı şey söz konusu. Eşit imkan verildiğinde herkesin başarabileceğini gösteren bir kurum Metro İstanbul. Metro İstanbul Akademi de çalışana verilen önemi gösteren bir adım. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“2019’dan bugüne yolcu sayımız yüzde 40’ın üstünde arttı”
Metro İstanbul Genel Müdürü Dr. Özgür Soy ise, İstanbul’un raylı sistemler ile 19. yüzyılın sonlarında tanıştığı bilgisini vererek, “Cumhuriyet’in ilk yılları ile birlikte İstanbul raylı sistemler kullanımında önemli bir yerdeydi. Fakat daha sonra uzun bir süre ihmal edildiğini düşünüyoruz. Eski İBB Başkanları Sayın Bedrettin Dalan ve Sayın Nurettin Sözen döneminde M1, M2 ve T1 hatlarımızın yapımına başlandı. Sonraki dönemde de metro hatları yapıldı ancak nüfusun büyümesine ve ihtiyaçlardaki artışa bakacak olursak yapılan hatların kilometresi çok komik kaldı. 2019 yılında görevi devraldığımızda hat uzunluğumuz 154,8 kilometreydi ve 1980’lerde başlayan M1, M2 ve T1 hatları hala toplam yolcunun üçte ikisine hizmet veriyordu. 2019’dan bugüne hat sayımız yüzde 38,5 arttı. İstasyon sayımız yüzde 37, yolcu sayımız ise yüzde 40’ın üstünde bir artış gösterdi” dedi.
“Sektörde hangi şirkete giderseniz mutlaka Metro İstanbul mezunu birilerini görürsünüz”
Metro İstanbul’un işinin yeni metrolar yapmak değil, yapılan yatırımları en iyi şekilde yöneterek metro kullanıcılarına iyi bir yolculuk deneyimi sunmak ve sektöre liderlik etmek olduğunu hatırlatan Genel Müdür Soy, “Bunu layıkıyla yapabilmek için 2 unsur ön plana çıkıyor: Teknoloji ve insan” diyerek şu bilgileri verdi:
“2021 yılında kurduğumuz Tescilli Ar-Ge Merkezimizde bugün onlarca patent almanın gururunu yaşıyor, kendi aracımızı, kendi sinyal sistemimizi üreterek Milli ekonomiye ve ülkemizin kalkınmasına büyük katkı sağlıyoruz. Araç parkımızda bir yandan 1934 Model Gottha ve 1974 Model Köln tramvayı gibi antika değeri olan araçları işletirken, diğer yandan filomuza yeni katılan son model son teknoloji araçları kullanıyoruz ve gururla söylüyoruz ki, bu 19 farklı model aracın mekaniğinden elektroniğine tüm bakımlarını kendi imkanlarımızla yapabilecek bir yeterliliğe ulaştık. Teknik yeterliliklerimiz ve teknoloji üretebilme kabiliyetimiz ile övünüyorsak bunun arkasında tabii ki insanlar var, Metro İstanbul emekçileri var. Bize düşen de hem mevcut çalışanlarımızı hem de aramıza yeni katılan arkadaşlarımızı bilgi ve becerilerle donatmak. Bu bizim en önemli görevlerimizden bir tanesi. Metro İstanbul zaten geleneksel olarak bu özelliğini taşıyor. Bugün sektörde hangi şirkete giderseniz mutlaka Metro İstanbul mezunu birilerini görürsünüz. Ancak günümüzde teknolojinin gelişim hızına ve tabi Ekrem Başkanımızın metro yapma hızına yetişebilmek için alaylı usulde yetişecek kadrolara bel bağlamak mümkün değil. Metro İstanbul Akademi de bu ihtiyaçtan doğdu. 2022 yılında temelleri atıldı ve bugün burada birlikte açılışını gerçekleştirmek bizlere nasip oldu.”
“Attığımız adımların sektörümüzde ses getirdiğini biliyoruz”
Metro İstanbul Akademi’de yurt içi ve yurt dışına çeşitli eğitimler vermeye başladıklarını ifade eden Dr. Özgür Soy, “Kısa süre içinde çalışanlarımıza mesleki, teknik ve kişisel gelişim eğitimleri vermeye başladık. Yurt içi ve yurt dışındaki sektör profesyonellerine işletmecilik, proje ve bakım onarım alanlarında eğitimler verdik. İl Sağlık Müdürlüğü’nün onayı ile Metro İstanbul bünyesinde açılan İlk Yardım Eğitim Merkezi’nde çalışanlarımıza ve İBB’nin farklı kurumlarına ilk yardım eğitimleri verdik. Bu eğitimlerimizi öncelikle ulaşım grubu ile başlayıp ardından ihtiyaç duyan tüm İBB iştiraklerine vermeyi planlıyoruz. Çağın gereklerine uygun olarak dijital eğitimler tasarlıyor, uzaktan eğitim stüdyomuzda yurt içi ve yurt dışına yönelik sektörel eğitimler hazırlıyoruz. Lise ve üniversiteler ile iş birlikleri yaparak raylı sistemler alanına ilgi duyan gençlerimize sektörel eğitimler veriyoruz. Uluslararası Toplu Taşıma Birliği UITP ile imzalanan anlaşma ile UITP’nin Dünya üzerindeki 8. Resmi Akademisi olarak tescillendik ve akademimize uluslararası bir kimlik kazandırdık. Böylece hem uluslararası uzmanların verdiği eğitimleri düzenleyerek Türkiye’de sektörümüze katkı sağlıyor, hem de yabancı ülkelerden gelen çalışanlara burada eğitimler veriyoruz. Attığımız adımların sektörümüzde ses getirdiğini biliyoruz. Bu anlayışla, tüm dünyada erkek egemen bir sektör olan raylı sistemlerde 2019 yılında toplumsal cinsiyet eşitliği alanında bir değişim ve dönüşüm hareketi başlattık. Metro İstanbul Akademi’de de özellikle kadınlara ve gençlere teknik eğitimler vererek hem şirketimizdeki hem de sektör genelindeki kadın çalışan sayısını artırmak istiyoruz” diye konuştu.
Faik Köklü’nün ailesi de törene katıldı
İşletmesini yaptıkları hatlardaki günlük yolcu trafiğinin yüzde 6’sının Yenikapı istasyonunda gerçekleştiği bilgisini veren Genel Müdür Soy, “İstanbul ulaşımının çok önemli bir noktası olan Yenikapı’da, aynı zamanda bizim tüm metrolarımızın izlendiği Güvenlik İzleme Merkezimiz de bulunuyor. Bugün buraya güzel bir ekleme yapıyoruz. Metro İstanbul Akademi’nin temellerinde İBB’deki değerli yöneticilerimiz Sayın Yiğit Oğuz Duman, Zeynep Neyza Akçabay, Ertan Yıldız, Raylı Sistem Dairesi Başkanımız Ceyhun Avşar olmak üzere pek çok kişinin katkısı var. Ancak temele ilk harç atanlardan biri eski İnsan Kaynakları ve Organizasyonel Gelişim Müdürümüz Sayın Faik Köklü idi. Kendisini maalesef 2020 yılında Covid 19 nedeniyle kaybettik. O süreçte Faik Beyin ismini yaşatacağımıza dair ailesine söz verdik. Bugün bu sözümüzü yerine getirmiş olmanın buruk sevincini yaşıyoruz” dedi.
Genel Müdür Soy’un daveti ile sahneye çıkan Faik Köklü’nün eşi Elif Köklü, “Ben de hem Faik adına hem de kendi adıma çok teşekkür ediyorum. Gerçekten hep yanımızda oldunuz. İsmini yaşatacağınız için de çok teşekkür ediyorum” dedi.

Kritik kurumlara bilgi giriş ve çıkışında yerli - milli güvenli dosya aktarım sistemi kullanılacak- Basın açıklaması

29 Şubat 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Dünyanın en değerli hazinesi olan veri ve verilerin oluşturduğu bütünler olan bilgi yerli ve milli bir ürün olan TaliaDD ile daha güvende olacak.

Yüksek güvenlik ihtiyacı olan veya internet erişimine kapalı ağlarda çalışması gereken kurumlar artık bilginin kuruma gelirken veya kurumdan çıkarken tamamen güvenilir ve kolay yapılabilmesi için geliştirildi. Türkiye’nin dijital dönüşümünün lideri BeyazNet’in desteği, ARGE ve teknoloji geliştiricilerinden 12M tarafından geliştirilen TaliaDD, ilk kiosklarının Aselsan’a tesliminin de yapıldığı lansman ile tanıtıldı.

Güvenli Dosya Aktarım Sistemi TaliaDD ile her geçen gün kritik bilgiye daha çok sahip olan ülkemizin önemli kurumları dosya aktarımını artık kolayca yapılabiliyor. Dünyadaki diğer dosya aktarım sistemlerinin önemli özelliklerini barındırmanın yanında, TaliaDD yazılımının yerli ve milli olarak geliştirilmesi ve dosya güvenliğinin maksimize edilmesiyle ön plana çıkıyor.

BİLGİ ARTIK GÜVENLİ

Anadolu gibi kadim coğrafyada yaşayanların bilgi hazineleri, hep alınarak ya da çalınarak bir şekilde başka yerlere taşınarak yeniden ambalajlanarak dünyaya pazarlanıyordu. Türkiye’nin son yıllardaki hızlı yükselişi ve katma değerli bilginin artışıyla ilgi yeniden bu coğrafyaya yöneldi. Özellikle dijital bilgi kırıntısının bile değerli olduğu dünyada, Türkiye’nin kadim bilgileriyle birleşen yeni nesil bilgi hazineleri ele geçirilmeye çalışılıyor. Yeni nesil dosya aktarım sistemi TaliaDD ile kurumların güvenli ağlarına aktarılması gereken ve dijital ortamdaki veriyi güvenlik kontrollerinden geçirerek dosyanın güvenli olarak aktarılmasını sağlıyor. Böylece, başta savunma, sağlık gibi kritik milli bilginin fiziksel olarak çıkarılmasını önlediği gibi, dışarıdan gelecek bilginin de güvenilirliğini de denetleyerek içerideki sistemleri koruyor.

İLK SİPARİŞ ASELSAN’A TESLİM EDİLDİ

Türkiye’nin kritik kurumlarının güvenli dosya aktarım ihtiyacını karşılayacak TaliaDD kiosk, henüz ilk aşamasından itibaren projeyi inceleyen ve takip eden Aselsan’ın ilk siparişiyle özel bir anlam kazandı. Yaklaşık 3 yıllık bir AR-GE, prototip ve iyileştirme süreçlerinin ardından tamamlandı.

Aselsan’ın ilk siparişlerinin teslimatı Ankara’da yapılan lansman toplantısında törenle yapıldı.

Konuyla ilgili törende konuşan Aselsan IT Direktörü Yıldırım Azizoğlu, siber güvenliğin sadece internete bağlı cihazlarla sınırlı olmadığını söyleyerek, “Bilgiyi tehdit eden güvenlik sorunları sürekli değişiyor. Saldırı hedefi büyüdükçe saldırı şekilleri de değişiyor. Kritik ürünlerde saldırı daha çok zaman içinde ortaya çıkıyor. Örneğin, bir silahın en kritik özelliği çalışmıyor ya da siz çalışıyor zannediyorsunuz. Aslında çalışmıyor. Savaş alanında bununla karşılaşıyorsunuz. Bizim bu nedenle gereksinimimizi yerli ve milli bir çözüm ihtiyacımız vardı. TaliaDD ile bunu çözdük.” dedi.

ARTIK SAVUNMA TÜM BİLİŞİM SİSTEMLERİ

Dünyada zetabaytlarca verinin üretildiğini ve bilginin de değiştiğini söyleyen TaliaDD’yi geliştiren 12M Genel Müdürü Akgün Yardımcı, “Bugün savunulması gereken sistemler sadece meraklı bilgisayar kullanıcılarının saldırılarıyla sınırlı değil, aksine düzenli ve organize topluluklar ve hatta artık ülkeler ve orduları yaptığı organize saldırılara karşı savunma yapmamız gerekiyor. İnterneti olmayan bu saldırıdan kurtulabilir diyemiyoruz. O nedenle, savunma sathı bütün bilişim sistemleri. Bu nedenle, duyulan ihtiyacın karşılanması için Aselsan’ın değerli geri bildirimiyle yerli - milli bir ürün ortaya çıktı.” şeklinde konuştu.

DÜNYANIN EN GÜVENİLİR DOSYA AKTARIM SİSTEMİ

TaliaDD’ye ilginin yüksek olduğunu söyleyen BeyazNet CEO’su M. Fatih Zeyveli şöyle konuştu:

“Türkiye’nin kritik kurumları ve kuruluşları ile Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi’nin diğer tüm paydaşlarının TaliaDD kiosklara büyük ilgi ve desteği bulunuyor. Ülkemizin en büyük sorunlarından birine yerli - milli çözüm üretmekten dolayı mutluyuz. Türkiye’den başlayarak, dünyaya yayılması için de çalışmalarımız devam ediyor. TaliaDD'nin geliştirilme sürecinde özellikle savunma sanayiine yön veren, bu alandaki AR-GE çalışmalarına sahip çıkan Aselsan’ın katkısı büyük. Türkiye’nin bilgi güvenliğine yerli ve milli bir çözümün üretilmesine katkı sunmaktan dolayı bizler de çok mutluyuz. Güçlü süreç yönetimiyle bilinen Aselsan’ın ilk kullanan kurum olmasıyla dünyanın güvenilir dosya aktarma platformu olmaya doğru gidecek ilk adımın atıldığına inanıyorum.”

 

BeyazNet hakkında

Türkiye’nin dijital dönüşüm danışmanı BeyazNet, bilgi ve bilişim güvenliği danışmanlığı, BT olgunluk analizi, network güvenliği, BT regülasyonlarına uyum denetimi ve danışmanlığı alanlarında hizmet vermektedir. Fortinet’in Expert Partneri; Kaspersky platin partneri Faronics’in Türkiye dağıtıcısı, olan Beyaz Net; bilgi ve bilişim güvenliği kapsamında, BT Olgunluk Analizi, IT Health Check, NOC/SOC, Penetrasyon Testi, Güvenlik Altyapısı Analizi ve Linux Göç Hizmeti vermekte ve KVKK, BGYS danışmanlıkları sunmaktadır. BeyazNet alanında sertifikalı uzman ekibi ile müşterilerine profesyonel çözümler sunmaktadır. Türkiye’nin en hızlı büyüyen üçüncü bilişim şirketi olan BeyazNet, Türkiye’nin ilk UTM ve Firewall Destek Merkezi’nin de dahil olduğu öncü projelerle bilinmektedir. Veri Merkezi, Yüksek Trafik, Yüksek Güvenlik, Video ve Canlı Yayın konusunda büyük kamu kurumları, özel sektör ve medya kuruluşlarında hizmet vermektedir.

Polat Makina "Çevik Dönüşüm" eksenli yeni vizyon ve stratejileri ile 2024'e iddialı başladı - Basın Açıklaması

29 Şubat 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
 Temelleri 1978 yılında Aydın'da atılan ve bugün 44 ülkede 13 grup şirketi, 19 bayi ve distribütörlükle faaliyetlerini sürdüren Polat Makina, 16-17 Şubat tarihlerinde Kuşadası'nda "Çevik Dönüşüm" temalı yıllık strateji toplantısında 2024 yılında başarılarını daha ileri taşımak için yeni kurumsal vizyonunu ve stratejilerini çalışanlarıyla paylaştı. Polat Makina Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Volkan Polat'ın açılış konuşmasını gerçekleştirdiği etkinlikte, Polat Makina Yönetim Kurulu Başkanı Olcay Polat, Polat Makina Genel Müdürü Mutlu Şahan ve farklı iş birimlerinden yöneticiler şirketin yeni dönem hedefleri ve bu kapsamda gerçekleştirilen yeniliklerle ilgili bilgiler paylaştılar. Polat Makina hayata geçirdiği dijital ve operasyonel dönüşüm projeleri ile 2024 yılında çok daha verimli ve rekabetçi konuma yükselmeyi ve müşteri memnuniyetini daha da yukarı taşımayı hedefliyor.
 
Polat Makina Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Volkan Polat, İstanbul ve Aydın ofislerinin yanı sıra İtalya, Yunanistan ve Fas'taki ofisleri ile bugün dünya çapında bir marka olan Polat Makina'nın kaliteli iş gücü ve teknolojik altyapısı ile evrensel kalite ve standartlarda ürün ve hizmet sunmayı amaçladığını vurguladı. Polat, "1978 yılında sadece 4,5 m2'lik bir atölyede başladığımız yolculuğumuzda sizin gibi genç ve değerli yeteneklerle birlikte azimle çalışarak 45 yıl gibi kısa sayılabilecek bir sürede bu noktaya gelmek bize büyük gurur veriyor. Polat Makina ekibi olarak attığımız yeni adımlarla 2024 yılına da tam anlamıyla hazır ve motive olmuş bir şekilde başlıyoruz. Her gün daha da zorlaşan yoğun rekabet ortamında piyasada başarılı olabilmenin ve hedeflerimize ulaşabilmenin yolu kuşkusuz çeviklikten geçiyor. Şirketimizin yeni vizyonu 'Çevik Dönüşüm', hızı her iş kolunda başarının ve büyümenin öncelikli şartı olarak gören yeni felsefemizi yansıtıyor. Bu yeni rekabet ortamında ancak ve ancak çevik hareket ederek, yeniliklere karşı açık ve dinamik olarak, en zorlu koşullarda dahi piyasadaki koşullara ve değişimlere esneklikle uyum sağlayarak, stratejilerimizi sürekli gözden geçirerek gerektiği noktada hızla onları değiştirerek başarılı olabiliriz. Bunu sağlamanın yolu da en başta güçlü ve uyumlu bir ekip çalışmasından geçiyor. Bu yıl için belirlediğimiz hedeflerimize ilerlerken siz değerli mesai arkadaşlarımızın desteği en büyük yardımcımız olacak. 2024 yılında yeni vizyonumuz ve ilkelerimiz doğrultusunda omuz omuza çalışarak büyük hedeflerimize çok yakın zamanda varacağımıza gönülden inanıyorum" dedi.
 
Polat Makina Genel Müdürü Mutlu Şahan da "2024 yılı başında taşındığımız yeni fabrikamız bizim için sadece yeni bir bina değil. Bu bina aynı zamanda Polat Makina'nın yeni çağa ayak uyduran yeni vizyon ve felsefesini temsil ediyor. Bu vizyon doğrultusunda günümüzde daha rekabetçi olabilmek için olmazsa olmaz dijital dönüşüm alanındaki çalışmalarımızı hızlandırdık. Üretim süreçlerine izlenebilirlik ve yönetilebilirlik kazandırarak verimliliği artıran Üretim Yürütme Sistemi (Manufacturing Execution System - MES), yeni fabrikamızda gerçek zamanlı verileri elde etmek için kullandığımız Kokpit adlı odamız ve Kokpit'te andon sistemlerle fabrikamızı anlık olarak takip etmemize ve fabrikanın tüm işleyişini izleyebilmemize olanak tanıyan Dijital İkiz Projesi ile bu yolda önemli adımlar atıyoruz. Operasyonel dönüşüm projesinin önemli bir ayağı olan helezon hattında da, helezonun gezmiş olduğu mesafeyi 2,5 km'den 250m'ye düşürmekle beraber çeşitli iyileştirmelerle üretim süresini 66 günden 6 güne indirebileceğiz" diye konuştu.
 
Polat Makina olarak yeni dönemde daha çevik bir şirket olabilmek için iş birimleri arasındaki iletişimi de daha da güçlendireceklerini belirten Şahan, sözlerini "Operasyonel dönüşümün mihenk taşlarından biri olan Polat Akademi ile şirketin personel kalitesini ve verimliliğini artıracağız. Müşterilerimizin satış sonrası hizmetlerde memnuniyetini en üst düzeye çıkarmak için de onlara bugüne kadar SSH adıyla hizmet veren satış sonrası servis ekibimizi de Polat Technic adı altında yeniden yapılandırıp daha çevik servis süreçleri ile güçlendiriyoruz" diye tamamladı.

Samsung, Intel'in işlemcileriyle Mobil Ağ ve Yeni Nesil vRAN teknolojilerinde standartları yeniden belirliyor - Basın Açıklaması

29 Şubat 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
 Samsung Electronics, geleceğin işlemcisi Intel® Xeon® (kod adı Granite Rapids-D) ile yapılan sektördeki ilk uçtan uca çağrısını laboratuvar ortamında başarıyla gerçekleştirdiğini duyurdu. Çağrı, Samsung'un v RAN 3.0 çözümüyle desteklenen sanallaştırılmış Open RAN ağı üzerinden yapıldı. Samsung ve Intel'in uzun yıllara dayalı iş birliğinin yeni kilometre taşı niteliğindeki bu başarı, şirketlerin gelişmiş performans ve kapasite sunmak üzere geliştirdiği sanallaştırılmış Open RAN çözümünü ileri taşıma konusundaki ortak kararlılığını gösteriyor.
 
Şirketler, Samsung'un Kore'de bulunan Ar-Ge laboratuvarında gerçekleştirdikleri testte, Intel'in Granite Rapids-D, Samsung'un Core ve Samsung'un test cihazlarıyla entegre çalışan çok yönlü ve O-RAN uyumlu sanallaştırılmış RAN çözümünü (vRAN) kullanarak uçtan uca veri çağrısı gerçekleştirdi. Test sırasında Samsung, güç tüketimini azaltmak gibi birçok önemli kazanım elde etti. Test sonuçları, Mobil Dünya Kongresi 2024'te katılımcılarla paylaşılacak (Samsung Networks standı, sadece davetlilere açık olacak).
 
Ulaşılan teknik başarı, iki şirketin vRAN teknolojileri alanında 2017 yılında başlayan ve üst sınıf operatörlere ticari olarak kanıtlanmış büyük ölçekli vRAN dağıtımıyla sonuçlanan uzun süreli iş birliğiyle elde edildi. 2021'de 3. Nesil ve ve 2023'te 4. Nesil Intel Xeon ölçeklenebilir işlemciler geliştiren iki şirket, vRAN teknolojisini ileri taşımak için Intel'in her yeni nesil işlemcisinde iş birliği yapmaya devam ediyor. En son, 4. Nesil Intel Xeon Ölçeklenebilir işlemciler üzerinde çalışan şirketler, bu işlemcilerin ticari olarak piyasaya sürülmesinden yalnızca dört ay sonra sektörde ilk kez ticari bir ağda veri çağrısı gerçekleştirdi.
 
Samsung Electronics Genel Müdür Yardımcısı, Teknoloji Strateji Grubu ve Ağlar İş Birimi Başkanı Dong Geun Lee, "Büyük ölçekte kanıtlanmış ticari yaygınlığa sahip global ve yenilikçi bir vRAN geliştiricisi olarak Samsung, Intel gibi sektör lideri iş ortaklarıyla ekosistemini genişletme ve yazılım merkezli dönüşümün ön saflarında yer alma kararlılığını sürdürüyor. Sektörde ilk kez gerçekleştirilen bu çağrı, sanal ve açık yaklaşımı benimseyen Samsung'un gelecekte mobil ağların tüm potansiyelini ortaya çıkarma konusundaki benzersiz yetkinliğini temsil ediyor" dedi.
 
Granite Rapids D ile yapılan ilk çağrının, bu teknolojinin genel kullanıma sunulmasından çok önce tamamlanmasının dikkat çeken bir başarı olduğunu ve bunun Samsung ile Intel'in uzun yıllardır sürdürdüğü yakın ve güçlü iş birliğiyle elde edildiğini belirten Intel Genel Müdür Yardımcısı ve Kablosuz Erişim Ağı İş Birimi Bölümü Başkanı Cristina Rodriguez, ''Operatörlerin ihtiyaç duyduğu çözümleri sağlamak için birden çok nesilde geliştirdiğimiz Intel® Xeon® işlemcilerin yol haritasında ilerlemeye kararlıyız. Enerji verimliliği, vRAN kapasitesi ve yapay zeka gibi alanlarda da yeni inovasyonlara imza atacağız" dedi.
 
Samsung ve Intel, Samsung'un vRAN yazılımını Granite Rapids-D ile entegre etmenin yanı sıra radyo ağlarında kullanılacak yapay zeka inovasyonlarını ilerletmek için de iş birliği yapıyor. Böylece, geleceğin potansiyel RAN kullanım senaryolarını gerçekleştirmek için, güç optimizasyonu, trafik yönlendirme, gelişmiş spektral verimlilik ve anomali tespiti gibi alanlarda gelişmeler kaydedilecek.
 
Yonga setleri, radyo ve çekirdek teknolojileri dahil olmak üzere 5G'de uçtan uca çözümlerin başarıyla sunulmasına öncülük eden Samsung, Ar-Ge faaliyetlerine devam ederek vRAN 3.0, Open RAN ve Çekirdek teknolojilerinden özel ağ çözümlerine ve yapay zeka destekli otomasyon araçlarına kadar geniş ürün yelpazesine sahip pazar lideri portföyüyle 5G ağlarını geliştiriyor ve sektörün geleceğine yön veriyor. Bugün birçok mobil operatör, Samsung'un ağ çözümleriyle, dünya çapındaki yüz milyonlarca kullanıcısına bağlantı sunuyor.

Boğaziçi Ventures AI Summit'e 1000 Kişi Katıldı - Basın Açıklaması

29 Şubat 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
 Günümüz dünyasının en önemli başlıklarından birisi olan Yapay Zeka, Boğaziçi Ventures tarafından düzenlenen "Yapay Zeka Zirvesi"nde her yönü ile ele alındı. Yapay Zeka Zirvesinde Türkiye Cumhuriyeti'nin Yapay Zeka Perspektifi ve Planları, Hızlı Yapay Zeka Gelişimi Çağında Bulut Teknolojileri, Oyunlarda Yapay Zeka: Unity Showcase, Leonardo Showcase, Küresel Yapay Zeka Yatırım Ortamı, Finansta Yapay Zeka, Yapay Zekanın endüstrilerde kullanımı, İyilik İçin Yapay Zeka gibi konu başlıkları ile kapsamlı bir bakış açısı sunuldu.
Açılışı Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu tarafından gerçekleştirilen ve DEİK Başkanı Nail Olpak'ın da yer aldığı zirvede, Boğaziçi Ventures Yönetim Kurulu Başkanı Agah Uğur, Boğaziçi Ventures Yönetici Ortağı ve CEO'su Barış Özistek, Amazon Web Servıces Genel Müdürü Burak Aydın, Leonardo.AI Yapay Zeka ve Teknoloji Girişimcisi Öz Silahtar, Bilgi Üniversitesi Yardımcı Doçenti Dr. Çağla Gül Şenkardeş, Cerebrum'un yapay zeka çözümü Cere, Revo Capital Genel Müdürü Cenk Bayrakdar, Hıwell CEO'su Ali Ozan Özçiçek, Parton Big Data Kurucusu Altan Çakır, Joygame CEO'su Burak Günsev, Retter.IO Kurucu Ortağı Baran Baygan, Schemaplus EX-Google Kurucusu Barış Yüksel, Avukat Kerem Turunç, Lokum Games Kurucusu Özgür Soner, Eczacıbaşı Topluluğu Bilişim Direktörü Hilmi Koçak, İTU Yapay Zeka ve Veri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve İTU Yapay Zeka Merkezi Müdürü Doç. Dr. Nazım Kemal Üre, İş Grup Yeni Nesil Girişimcilik İş Kolu Başkanı Barış Karakullukçu, Insider Kıdemli Ürün Yöneticisi Cansu Taş, Trendyol Veri Bilimi Lideri Tolga Ahmet Kalaycı, Psikolog Neslihan Çalışkan, İstanbul Bilgi Üniversitesi'nden Doçent Dr. Tuğba Dalyan gibi alanında uzman birçok isim konuşmacı olarak yer aldı.
"Yapay zeka, milli teknoloji hamlemizin itici gücü olacaktır"
 Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu zirve açılışında yaptığı konuşmada Türkiye'nin ekosisteminin hızla büyüdüğünü vurgulayarak "Dünya ölçeğinde çıktılar elde etmeye başladık. 5. nesil savaş uçağımız Kaan'ın ilk uçuşunu hep birlikte izledik. Yine geçtiğimiz hafta Türkiye'nin ilk insanlı uzay misyonunu başarıyla gerçekleştirdik. Bu iki örnek Türkiye'nin tekonolojide geldiği noktayı, vizyonu göz önüne sermektedir. Bununla yetinmeyip önemli stratejik hamlelerle de yaygın yapısal kazanımlar elde ediyor olmamız gerekiyor. Konuşulması gereken teknolojilerin başında bugün Yapay Zeka geliyor. Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. Yapay zeka, savunmadan, havacılığa, lojistikten sağlığa, haberleşmeye kadar tüm sektörlerde katma değeri arttıracak, hatta paradigma dönüşümlerine neden olacak bir potansiyele sahip. Dünyada yapay zekaya yapılan yatırımlar hız kazanmakta. Son 5 yılda bu alanda yapılan yatırımların 4 kat arttığını görüyoruz. Üniversitelerde bu konuda yapılan çalışmalarda son 5 yılda 2 kat artış söz konusu. Girişim sermayesi yatırımlarında ise tüm teknolojiye yapılan yatırımların yüzde 25'i sadece yapay zekaya yapılıyor. Bu oran sadece bir kaç yıl önce yüzde 10 idi. Milli teknoloji hamlemizle yapay zekayı kullanmayı, desteklemeyi, geliştirmeyi ve uluslararası oyuncu olmayı hedefliyoruz. Türkiye'yi kritik teknolojilerin üreticisi haline getirmek için planlı bir şekilde, var gücümüzle çalışıyoruz. Bu hedeflerimiz kapsamında Tübitak'ı yapay zekayı tüm sektörlerde, endüstrilerde duyulan ihtiyaçlar konusunda çalışmak için bir köprü oluşturacak düzeye getirdik. Tübitak üzerinden eko sisteme sağladığımız proje destekleri söz konusu. Yapay zekayı geliştirecek projeler kapsamınında Tübitak bünyesindeki 4 bine yakın proje için 2.500'e yakın akademisyene 14. 3 milyar TL destek sağladık "şeklinde konuştu.
Coştu, yapay zeka uygulamalarının tüm sektörlerde önemli etkileri olduğunu ve daha da olacağını belirtirken "Farkındalığa sahip olunması, maksimum seviyede faydalanılanacak yatırımlar yapılmalı diye düşünüyorum. Ülke olarak stratejik bir hedef olarak konumladık. Sadece kullanan konumda olmamalı, aynı zamanda geliştiren tarafta olmalıyız. Türkçe dil yetkinliği kullanabilmek, baştan türkçe eğitilen modeller geliştirilmesi, stratejik kazanım elde etmek için önemli bir başlık olarak öne çıkıyor. Bugün Türkiye'nin önemli bir kapasiteye ulaştığını, kabuğunu kırdığını büyük bir gururla söyleyebilirim. Yapay zeka, milli teknoloji hamlemizin itici gücü olacaktır" dedi.
 
"Yapay Zeka farklı bir dönüm noktası olacak"
DEİK Başkanı Nail Olpak ise, DEİK bünyesinde dijital teknolojiler iş konseyi kurduklarını , siber güvenlikten sağlık, bulut teknolojileri gibi 10 alt komitenin faaliyetlerine devam ettiğini belirterek "Son birkaç yıla bakıldığında yeşil dönüşüm ve dijital dönüşüm ilgi çekiyor. yeşil ekonomi ve dönüşüm ekonomisi olarak tanımlanıyor. Yapay zeka stratejileri, teknoloji yatırımları kadar ön planda tutulmalı. Ticari açıdan ele aldığınızda verimliliğin artması maliyetlerin düşmesi ve yeni iş modelleri konuşuluyor. Olası fayda ve riskler ortak denge içinde sürdürülmeli. Hayatımızın her alanını kapsamaya başlayan yapay zekanın bizim çalışmalarımızda da önemli yeri olacak. Farklı ülkelerin yatırım analizlerini ve olası potansiyelelerini yapay zeka ile değerlendirebiliriz. İnternet, insanlık için bir dönüm noktasıydı. Bugün yapay zeka ise farklı bir dönüm noktası olacak. Gereğince faydalanmak ortak hedef olmalı. Eko sistemi oluşturulurken uzun vadeli faydaları göz önünde bulundurulmalı" şeklinde konuştu.
 
"Yapay Zeka insanlığın geleceğini değiştirecek"
Boğaziçi Ventures Yönetim Kurulu Başkanı Agah Uğur ise zirve katılımcılarına teşekkür ederek başladığı konuşmasında "Yapay zeka tanımı bugün dünyada en çok konuşulan 3-5 kelimeden biridir. İnsanlığın geleceğini trajedik bir şekilde değiştirecek tek şey. Hızla bir tusunami geliyor ve tahminlerde bulunmak çok zor. 2020 yılında yapay zekanın insan beyni gibi düşünebilecek seviyeye gelmesi için 2100 yılı öngörülüyordu. Bugün ise bu tarih 2030'a çekildi. Hatta daha da öne çekileceğini düşünüyorum. Bugün İnsanlığa yönelik getirdiği artıları konuşacağız. Etik kısmını konuşacağız. Olağan üstü dönüştürücü teknoloji kısmını değerlendireceğiz" dedi.
 
"Yapay Zeka internetten daha önemli bir gelişme"
 
Yapay Zeka zirvesini düzenleyen Boğaziçi Ventures Yönetici Ortağı ve CEO'su Barış Özistek ise yaptığı kapanış konuşmasında zirvenin ana temasının, yapay zekanın farklı sektörlerde, farklı endüstrilerde nasıl kullanıldığı, şirketlerin yapay zekay yatırımları ve önümüzdeki dönemde yapay zekanın hayatımıza getireceklerinin değerlendirmesi ve paylaşılması olduğunu belirtti.
Özistek "Yapay zeka hayatımızda muazzam bir dönüşüm başlattı. Amacımız Türkiye'nin yapay zeka dönüşümüne pozitif bir katkı sağlamak. Bu dönüşümü yakalayan ve bünyelerine entegre eden şirketler hızlı bir şekilde fark yaratacaklar. Tabi ki yapay zekanın iki önemli etkisi olacak. Maliyetlerin azalması ve hizmet kalitesinin yükselmesi. Şirketler yapay zeka ile ciddi anlamda maliyetlerini azaltırken, hizmet ve iş kaliteleri de çok yükselecek, hızlanacak ve verimlilikleri artacak" şeklinde konuştu.
 
"Yapay Zeka'ya yatırımlarımız sürecek"
 
Özistek, Boğaziçi Ventures olarak uzun zamandır yapay zekaya yatırım yaptıklarını söylerken sözlerine şöyle devam etti; "Yapay zeka yatırımlarımızı ikiye ayırabiliriz. Oyun yatırımlarımızın çoğunda yapay zeka aktif olarak kullanılıyor. Onun dışında başta Cerebrum olmak üzere Artiwise, Retter, Eyedius gibi yatırımlarımızı da sayabiliriz. Boğaziçi Ventures olarak yapay zeka alanında dünyada da yatırım yapıyoruz. Türkiye'deki tek yapay zeka temalı hisse senedi fonuna sahibiz. Bu fon globalde yapay zeka dönüşümünden etkilenecek şirket hisselerini portföyünde bulunduruyor. Sadece teknoloji şirketleri değil, farklı sektörden şirketler de bulunduruyor. Bir eğitim şirketi de olabilir, ilaç geliştirme süreçlerinde yapay zekayı kullanan bir ilaç şirketi de olabilir ya da çip üreten bir teknoloji şirketi de olabilir. 2024'ün son çeyreğinde yeni fonunuz BV Growth II faaliyete geçecek. Bu fonumuzla erken aşamadaki yapay zeka girişimlerini, yapay zekayı üreten ya da süreçlere entegre etmiş doğru şekilde kullanan girişimlere yatırım yapıyor olacağız".
 
"Yapay Zeka iş yapış şekilllerini değiştirecek"
 
Zirveye katılan uzman konuşmacılar, yapay zekanın tüm sistemi yeniden yapılandırdığını belirterek artık hayatımızın yapay zeka ile devam edeceğini açıkladılar. Yapay zekanın hayatmıza adaptasyon hızının muazzam olduğunu, hayatımıza çok daha fazla girmeye başladığını ve geleceği şekilllendiren bu teknolojide herkesin yer almak istediğini söylediler. Yapay zekanın iş dünyasında insanların yüzde 80'inin hayatına dokunacağını ve işlerini yapay zeka ile yapacakları belirtilirken, artık uygulama ve geliştirmelerin yapay zeka ile çok kolay olacağı da dile getirildi. Mevcut durumu ile bile yapay zekanın kullanıldığı alanlarda yüzde 30 daha hızlı ve kaliteli işler ve hizmetler yapıldığı vurgulandı.

Gumbel Group, OxoTracker güneş takip sistemi elektronik bileşenleriyle IEC 62817 sertifikasını almaya hak kazanan ilk Türk şirketi olduğunu duyurdu - Basın açıklaması

29 Şubat 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

 Güneş enerjisi sektöründe yenilikçi çözümleriyle öne çıkan Gumbel Group, geliştirdiği OxoTracker güneş takip sistemi elektronik bileşenleriyle Uluslararası Elektroteknik Komisyonu’nun IEC 62817 sertifikasını almaya hak kazanan ilk Türk şirketi olduğunu duyurdu. IEC 62817, güneş takip sistemlerinin tasarımı, güvenliği ve performansını onaylayan en önemli iki uluslararası standarttan biri olarak öne çıkıyor.
“Sürdürülebilir bir gelecek için çözüm ortaklarımız ve müşterilerimizle çalışmayı bekliyoruz”
Bu başarının kurumsal özgüvenlerini artırdığını söyleyen OxoTracker Genel Müdürü Yasir Herdem, konuya dair şu açıklamada bulundu: “IEC 62817 sertifikasıyla zorlu saha koşullarına cevap verecek, enerji verimini optimize edecek ve bunları yaparken en az bakım gerektirecek bir ürün ortaya çıkarma taahhüdümüzü belgelemiş olduk. Global pazarda rekabet edebilir, yüksek kalitede ve güvenilir bir ürün ortaya çıkaran ekip arkadaşlarımı kutluyorum. Ürünümüzde yazılım ve elektronik sistemler büyük rol oynuyor. Kendi bünyemizde geliştirdiğimiz bu sistemler, ürünümüzün teknolojik üstünlüğünü pekiştiriyor ve müşterilerimize en yüksek kalitede çözümler sunmamıza olanak tanıyor. Daha sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunmak için çözüm ortaklarımız ve müşterilerimizle çalışmayı dört gözle bekliyoruz.”
IEC 62817 standardı kapsamında güneş takip sistemlerine ilişkin pek çok unsurunun denetlendiğini aktaran Yasir Herdem’den edinilen bilgilere göre, IEC 62817 standardı, güneş takip sisteminin yapısal gücünü, takip doğruluğunu, güvenilirliğini ve dayanıklılığını bir dizi testle değerlendiriyor. Elektronik bileşenlerin işlevselliğinin ve dayanaklığının zorlu saha koşullarına uygunluğunun değerlendirildiği testler, sertifikasyon sürecinin en zorlu basamağını oluşturuyor.
“Ürünümüz İspanya’da 6 boyunca 20’yi aşkın testten geçirildi”
OxoTracker Genel Müdürü Yasir Herdem, kendi ürünlerinin sertifika alma sürecini de şu sözlerle paylaştı: “OxoTracker kontrol ünitesi, 20’den fazla güvenilirlik değerlendirmesinden geçirildi. İspanya’daki ileri düzey simülasyon test laboratuvarında 6 ay boyunca fonksiyonel, UV, statik yük ve ısı altındaki deformasyon, mekanik kayma ve geri tepme, taşıma altında kontrol kabininin titreşim ve darbe testleri yapıldı. Tüm bunların sonucunda Türkiye’de IEC 62817 sertifikasyonuna sahip ilk ürün oldu.”


Hesaba Altın Havale

Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.

Ücretsiz Hızlı Kargo

Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.

Üst Düzey Güvenlik

256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.

Sertifikalı Ürünler

Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.

hand-package-delivery