Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti finansmanıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında uygulanan, İstanbul Okan Üniversitesi tarafından yürütülen “Açık İnovasyon Otonom Araç Geliştirme ve Test Platformu” Projesi ile kurulan altyapı, kısa adıyla “OPINA”; İstanbul Okan Üniversitesi’nde Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımıyla hizmete açıldı.
OPINA, ulusal ve uluslararası düzeyde akıllı, haberleşen ve otonom araç yazılım ve donanım geliştirme alanında, açık inovasyon metodolojisini kullanarak, yazılım ve donanım geliştirme, simülasyon, test, sertifikasyon, eğitim ve mentorlük hizmetleri sunan teknik bir altyapı platformu ve aynı zamanda ulusal ve uluslararası işbirliği ve iş geliştirme imkanları sağlayacak. Proje ile endüstri, üniversite ve KOBİ inovasyon iş birliği ekosisteminin oluşturulması ve geliştirilmesi amaçlanıyor.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı, Mehmet Fatih Kacır konuşmasına “Otonom ve haberleşme araç teknolojileri geliştiren ulusal ve uluslararası kuruluşlara altyapı desteği sunacak bu merkezin hem ülkemiz hem de Avrupa topluluğu ekosistemindeki tüm aktörler için hayırlı olmasını temenni ediyorum” sözleriyle başladı.
Kacır’ın konuşması:
“Kıymetli misafirler, küresel otomotiv sektörü büyük bir değişim ve dönüşüm içinde. Sektörde araç ve yedek parça satışları, satış sonrası ve sigorta hizmetleri gibi geleneksel kâr başlıkları, yerini elektrik ve otonom araçlara ve paylaşımlı hizmetlere dayalı iş modellerine terk ediyor. 35 milyar 700 milyon dolarlık ihracatımız ve 500 bine yakın istihdamla ekonomimizin kritik sektörlerinden Türk otomotiv sanayi, güçlü altyapı inovasyon ekosistemimizle, nitelikli insan kaynağımızla, ana sanayi ve yan sanayi ile bu dönüşümü göğüslüyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak bizler de ülkemizin mobilite sektöründeki devriminin takipçisi değil, öncüsü olması vizyonuyla projelerimizi hayata geçiriyoruz.
2022'de açıkladığımız Mobilite Araç ve Teknolojileri Stratejisi yol haritası ile ülkemizde ve dünyadaki mevcut durumu analiz ederek ihtiyaçları ortaya koyduk.
Mobilitedeki dönüşüme ülkemizin uyumunu kolaylaştırmak amacıyla stratejik hedefleri, kritik politika ve projeleri belirledik. Elektrikli araç ve batarya üretiminden şarj istasyonlarına, sürücüsüz araç geliştirmeden test merkezlerine, pek çok stratejik alanda somut hedefler tespit ettik.
Sektörle sıkı iş birliği içinde hazırladığımız, gelecek vizyonumuzu ortaya koyduğumuz yol haritasındaki hedeflerimizin birkaçına kısaca değinmek istiyorum.
“Hedef 2030’da elektrikli ve şarj edilebilir hibrit araçların pazar payını %35'e çıkarmak”
2030 yılında elektrikli ve şarj edilebilir hibrit araçların Türkiye'deki pazar payının %35'e, bu araçların üretiminde yaygınlık oranının da %75'e çıkmasını amaçlıyoruz.
Elektrikli, bağlantılı ve otonom hafif ve ağır ticari araç üretiminde Avrupa'da lider, dünyada ilk beşte olacağız. Batarya modül ve alt komponent yatırımlarıyla Ülkemizi batarya üretim üstlerinden biri haline getireceğiz.
“Bugün 27 binden fazla Togg akıllı araç Türkiye yollarında”
Siber güvenlik, sürüş güvenliği ve sürücü davranışlarının modellemesi yazılımları başta olmak üzere bağlantılı ve otonom araç yazılımları geliştirip bunların ihracatını yapan ilk 10 ülke arasında yer alacağız. Yeni yaklaşımımızın en önemli izlerinden biri kuruluşundan sadece 4 yıl sonra 29 Ekim 2022'de tanıtımını gerçekleştirdiğimiz elektrikli ve akıllı aracımız Togg. Bugün 27 binden fazla Togg akıllı araç Türkiye yollarında.
Togg, mobilitede Türk mühendislerinin ve teknisyenlerinin neleri başarabildiğini ispatıdır. Togg’la yeni mobilite ekosisteminde Türkiye olarak biz de varız dedik. Çalışmalarımızla vites yükselttiğimiz bir döneme girdik. Bakanlığımız ve bağlı kuruluşlarımızla Türkiye’yi elektrikli bağlantılı otonom araç teknolojileri üretiminde küresel bir cazibe merkezi haline getirmek için tüm imkanlarımızı seferber etmeye devam ediyoruz.
Türkiye'de yüksek teknolojili ürünlerin geliştirilmesine odaklanan Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı ile bu sektörde akıllı şehir içi elektrikli toplu taşıma araçlarının geliştirilmesi ve seri üretimden ileri seviye sürüş destek sistemleri, otonom araçlarda kullanılacak akıllı kamera sistemlerinden elektrikli araçlar için şarj ekosistemi yatırımlarına toplam büyüklüğü 32 milyar liraya aşan 38 yatırım projesini destekliyoruz.
Sanayi ve üniversite iş birliğini güçlendirici adımlar atıyoruz. Bugüne dek teknoparklarımızda 234 teknoloji girişiminin mobility teknolojileri alanında 284 ARGE projesini destekledik. TÜBİTAK burs ve destek programlarıyla son 22 yılda bu sektörde 1129 proje ve 2806 akademisyeni 5 milyar 600 milyon lirayla destekledi. Bugün açılışını yaptığımız ve Avrupa Birliği destekli Bakanlığımız Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında 5 milyon avro bütçeyle hayata geçirilen projeyle, mobility ekosistemimizin geliştirdiği ürün ve hizmetler için ihtiyaç duyulan test, entegrasyon ve sertifikasyon altyapısını sağlayan bir merkezi açmış olduk. Yazılımları sanal simülasyonlarla test eden, herkese açık bir inovasyon platformu sunan merkezimizin, uluslararası akreditasyon alarak, regulasyon testlerinin ülkemizde yapılması amacıyla gerekli çalışmaları da hızla gerçekleştirdik.
“Otonom ve bağlantılı araçların fiziki testlerine yönelik akıllı test pistini de devreye alacağız”
OPINA ile önümüzdeki dönemde ülkemizdeki otonom ve bağlantılı araçların fiziki testlerine yönelik akıllı test pistini de devreye alacağız. İnanıyorum ki bu merkez, ülkemizin mobilite ekosisteminin dönüşümüne ve rekabetçiliğine önemli katkılar sağlayacak.
Platformun hayatı geçirilmesine katkı veren bakanlığımız ilgili birimlerinden İstanbul Okan Üniversitesi'ne, Yazılım Sanayicileri Derneği'nden Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği'ne, Türkiye Elektronik Sanayicileri Derneği'nden Doğu Marmara Kalkınma Ajansı'na tüm paydaşlara huzurlarınızda şükranlarımı sunuyorum.
Ayrıca İstanbul Okan Üniversitesi'nin vizyonunda araştırmayı, geliştirmeyi, inovasyonu, üniversite-sanayi iş birliğini merkeze koyan çok değerli Mütevelli Heyet Başkanı’na ve çalışma arkadaşlarına, rektör hocamıza, tüm akademisyenlerimize ve elbette bu üniversiteye enerjileriyle güç katan sevgili öğrencilerimize de huzurlarınızda şükranlarımı sunuyorum.
Ülkemizde bu alanda çalışma yürüten üniversitelerin, özel sektörün, teknoloji girişimlerinin bu imkanlardan azami derecede faydalanmalarını ve bu sistemi en iyi şekilde kullanarak yenilikçi ürün ve hizmetlerini birlikte gerçekleştirmelerini temenni ediyorum.
İstanbul Okan Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Bekir Okan konuşmasında “Üniversitemiz haberleşen otonom araçların araştırma altyapısında ve bilgi birikiminde öncü konumda. Türkiye’nin patent raporu yayınında otomotiv kategorisinde yapılmış patent başvurularına göre, oluşturulan sıralamada ilk 5 üniversite arasında yer alıyoruz. Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültemizin kuruluşundan bu yana, ulaştırma teknolojileri ve otomotiv mühendisliği öncelikli bir çalışma alanı oluşturdu. İstanbul Okan Üniversitesi olarak akıllı ve haberleşen araç teknolojilerinde önemli atılımlar yapmaya devam edeceğiz” dedi.
İstanbul Okan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güliz Muğan ise “Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültemizde elektrikli araçlar ve akıllı araçlar alanındaki Ar-Ge çalışmaları Türkiye’de ilk kez 2009’dan başladı ve güçlenerek devam ediyor. Akademisyenlerimizin yanı sıra, lisans ve lisansüstü düzeydeki öğrencilerimiz de eğitim ve araştırmalarında bu altyapının sağladığı olanaklardan yararlanıyor. Ve böylece daha öğrencilikleri devam ederken sektörün bir parçası haline gelebilmeyi deneyimliyorlar. Bu altyapı ile, akıllı ve haberleşen araçlar teknolojilerinin yalnızca Türkiye’de değil, tüm Avrupa ülkelerinde, giderek dünya çapında güçlenmesine destek sunuyor olacağız. Bu anlamda OPINA projesi sadece teknolojik hedeflerimizin bir göstergesi değil, aynı zamanda uluslararası iş birliğinin ve bilgi paylaşımının bir sonucu olarak da ön plana çıkıyor“ diye konuştu.
Açılış Töreni’nin ardından Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır OPINA otonom aracının test sürüşüne katıldı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Başarılı performanslarıyla dikkat çeken, Türkiye’nin En Etkin 50 Teknoloji Lideri belirlendi. BMI Business School tarafından hazırlanan listede yer alan
Allianz Türkiye Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Evren Ayorak,
En Etkin Teknoloji Liderleri arasında gösterildi.
Yeni nesil sigortacılığın öncüsü olma vizyonuyla Geleceğin Allianz’ını inşa etmeye devam eden Allianz Türkiye’nin Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Evren Ayorak, Türkiye’nin En Etkin Teknoloji Liderleri arasında gösterildi. DataExpert iş birliğiyle BMI Business School tarafından bu yıl ikinci kez yürütülen ‘En Etkin 50 Teknoloji Lideri Araştırması’nın sonuçları açıklandı. Sektör uzmanları ve akademisyenlerden oluşan Danışma Kurulu tarafından belirlenen kriterler çerçevesinde, performanslarıyla dikkat çeken ve sektörünü en üst düzeyde temsil eden yöneticiler seçildi. Evren Ayorak, ‘Türkiye’nin En Etkin 50 Teknoloji Lideri’ listesinde yer aldı.
Allianz Türkiye Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Evren Ayorak, gerçek anlamda dijital bir sigorta şirketi olma hedefiyle yenilikçi uygulamaları hayata geçirmeye devam edeceklerini belirterek, “Müşteri memnuniyeti ve teknoloji odaklı yeni nesil sigortacılığın öncüsü olarak konumumuzu güçlendirmeye devam ediyoruz. Müşterilerimizi merkeze alarak, hem satış hem de satış sonrası destek konusunda dijital temellere odaklanan çözümler geliştiriyoruz. Farklı platformlarda birden çok ürünü bir arada ve kendi arzusuna göre yönetmek isteyen müşterilerimiz için inovatif ürün, hizmet ve servis uygulamalarına ağırlık veriyoruz. Aynı zamanda operasyonel verimliliğe katkı sağlayacak dijital süreçler yaratmak da ajandamızda önemli bir yer tutuyor. Projelerimiz başarılı sonuçlarıyla tüm Allianz Grubu içinde benchmark haline geliyor. Yenilikçi projelerimizle, Allianz Türkiye'nin sektördeki liderliğini pekiştirmeye devam edeceğiz” dedi.
Dünyanın en güçlü sigorta ve finans topluluklarından biri olan Allianz, 70 ülkede 157 bini aşkın çalışanıyla 125 milyonun üzerinde müşterisine bankacılık, sigortacılık ve varlık yönetimi hizmeti veriyor. Sigorta müşterileri adına yönettiği 737 milyar avronun yanı sıra, PIMCO ve Allianz Global Investors şirketlerinin yönettiği 1,7 trilyon avroyla, dünyanın en büyük varlık yönetimi şirketleri arasında yer alıyor. Allianz Grubu, Türkiye'de Allianz Trade, Allianz Partners ve Allianz Türkiye ile faaliyet gösteriyor. Bu topraklardaki faaliyetlerine 1923 yılında Şark Sigorta adı altında başlayan, Türkiye Cumhuriyeti ile yaşıt olan ve 2023 yılında Türkiye'deki 100'üncü yılını kutlamanın onurunu yaşayan Allianz Türkiye, 2008'den bu yana yoluna Allianz Grubu'nun bir parçası olarak devam ediyor. Allianz Türkiye'nin çatısı altında, elementer sigortalarda Allianz Sigorta, bireysel emeklilik ve hayat sigortalarında Allianz Yaşam ve Emeklilik ile Allianz Hayat ve Emeklilik şirketleri bulunuyor. Konsolide verilere göre 2023 yılını 74,4 milyar lira prim ve katkı payı üretimiyle tamamlayan Allianz Türkiye, sektöre müşteri deneyimi, çeviklik, dijitalizasyon, çalışan bağlılığı, sürdürülebilirlik ve inovasyon alanlarında liderlik ediyor. 2.500 çalışanı, 12 bölge müdürlüğü, 4.800 acentesi, 1.400 banka şube kanalı ve 9 bin anlaşmalı kurumuyla, 81 ilde 7,9 milyon müşterisinin ihtiyaç duyduğu her an onlara 'Allianz Seninle' diyebilmek amacıyla çalışıyor. Allianz Türkiye'nin genel merkezi 'Allianz Tower' İstanbul'da, operasyon merkezi 'Allianz Kampüs' İzmir'de bulunuyor. Toplumsal risk farkındalığının artırılmasına katkı sağlamak amacıyla kurulan Allianz Teknik Deprem ve Yangın Test ve Eğitim Merkezi ile birlikte, Allianz'ın 2008 yılından bu yana Türkiye'ye yaptığı yatırımları 1 milyar avroyu aşıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Global spor markası Decathlon’un isim sponsorluğunda, Türkiye Atletizm Federasyonu (TAF) iş birliği ile hayata geçirilen “Decathlon Türkiye’nin En Hızlısı” atletizm yarışları başladı. Yarışlara Türkiye genelinde 10-14 yaş aralığında 2 milyon çocuğun katılması hedefleniyor.
Global spor markası Decathlon’un isim sponsorluğunda, Türkiye Atletizm Federasyonu’nun iş birliğiyle düzenlenen, Türkiye’nin en geniş kapsamlı çocuk atletizm yarışları “Decathlon Türkiye’nin En Hızlısı” mayıs ayı itibarıyla başladı. Çocukları spora teşvik etmek, spor kültürünü yaygınlaştırmak, atletizmde yeni yeteneklerin keşfedilmesine ve yetiştirilmesine katkı sağlamak amacıyla düzenlenen “Decathlon Türkiye’nin En Hızlısı” yarışlarına Türkiye genelinde 10-14 yaş aralığında 2 milyon çocuğun katılması hedefleniyor.
“Decathlon Türkiye’nin En Hızlısı”na katılan çocuklar, okullarındaki ön eleme yarışlarının ardından, şehir elemelerine katılacak; şehir elemelerinde başarılı olan çocuklar ise Çanakkale, İzmir, Ankara, Antalya, Gaziantep, Diyarbakır, Samsun ve İstanbul’da gerçekleşecek bölge finallerinde mücadele edecek. Bölge finallerinde dereceye giren genç sporcular, 13 Haziran’da İstanbul’da gerçekleşecek Türkiye Finali’nde yarışacak. Türkiye Finali’nde, kendi kategorisinde birinci sırayı elde eden 5 kız ve 5 erkek sporcu, onları keşfeden beden eğitimi öğretmenleriyle birlikte ağustos ayında 4 günlük Fransa seyahatine hak kazanacak.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Decathlon Türkiye Pazarlama ve İletişim Direktörü Öykü Pamuk Dolanbay, “Decathlon’un temel amacı, bireyleri sporun keyif ve faydalarıyla harekete geçirerek, herkes için pozitif etki yaratmak. Bunun için ‘herkesin kendi koşullarına göre spor yapmasına olanak sağlamak’ hedefimiz doğrultusunda, her yaştan ve yetenek seviyesinden insanın sporu hayatına dahil etmesine olanak sağlayacak proje ve inisiyatifler hayata geçiriyoruz. ‘Decathlon Türkiye’nin En Hızlısı’ projesi, Decathlon olarak sporu toplumun her kesimine yayma ve spora erişimi kolaylaştırma vizyonumuzu destekleyen, bir parçası olmaktan son derece heyecan duyduğumuz bir proje. Spor, genç nesilleri aktif yaşam biçimleri konusunda teşvik ediyor. Onları kötü alışkanlıklardan uzak tutarak sağlıklı birer birey olarak yetişmelerine katkıda bulunuyor. Dolayısıyla spor sadece bir rekabet alanı değil, aynı zamanda sağlık, mutluluk ve toplumsal uyum için bir araç. Bu nedenle, bu projeyi, gençlerimizin daha sağlıklı, daha mutlu ve daha başarılı bir geleceğe erişmelerine olanak tanıyan bir fırsat olarak görüyoruz. Bu projeyle birlikte Türkiye genelinde 2 milyon çocuk harekete geçecek. Ayrıca, bu çocuklar arasındaki genç yeteneklerin keşfedilmesine ve geliştirilmesine olanak sağlayarak, Türkiye’nin atletizmdeki gelecek başarılarına katkıda bulunuyoruz. Bu anlamlı projenin gerçekleşmesinde emeği olan herkese, Decathlon olarak teşekkürlerimizi sunarız” dedi.
Decathlon’un isim sponsorluğuyla, Türkiye Atletizm Federasyonu iş birliğiyle ve Bro Event Spor Organizasyonları’nın organizasyonuyla düzenlenen “Decathlon Türkiye’nin En Hızlısı” hakkında detaylı bilgiye ulaşmak için etkinliğin resmî web sitesini ziyaret edebilirsiniz:
https://turkiyeninenhizlisi.com/
Decathlon Hakkında:
Yeni başlayanlardan, teknik sporculara kadar tüm seviyelere hitap eden ve global bir spor markası olan Decathlon, herkes için yenilikçi bir spor malzemeleri üreticisidir. Dünya çapında 100.000’den fazla takım arkadaşı ve 1.700 mağazasıyla Decathlon ve ekipleri 1976’dan beri süregelen bir tutkuyu gerçekleştirmek için çalışmaktadır: İnsanları sporun harikalarıyla harekete geçirmek, insanların sürdürülebilir bir gelecekte daha sağlıklı ve mutlu olmalarına yardımcı olmak.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yataş Bedding’in El Bebek Gül Bebek Derneği iş birliğiyle hayata geçirdiği Uykunun Mucizesi ile Büyüyen Mini Kahramanlar projesi kapsamında yenilediği, Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde bulunan anne-bebek uyum odası 7 Mayıs’ta düzenlenen bir törenle hizmete girdi.
Uyku alanındaki uzmanlığıyla, Türkiye’nin uyku sağlığı konusunda uzman markası Yataş Bedding, El Bebek Gül Bebek Derneği iş birliğiyle hayata geçirdiği Uykunun Mucizesi ile Büyüyen Mini Kahramanlar projesini bu yıl da sürdürüyor. Geçen yıl Kahramanmaraş Sütçü İmam Hastanesi, Malatya Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi ile Adıyaman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin anne-bebek uyum odalarını yenileyen Yataş Bedding, 7 Mayıs’ta Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ndeki anne-bebek uyum odasının açılışını gerçekleşen bir törenle yaptı. Açılışa Yataş Bedding Pazarlama Direktörü Selmin Gündoğdu, El Bebek Gül Bebek Derneği Başkanı İlknur Okay’ın yanı sıra Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Serhat Samancı ve hastane çalışanları katıldı.
“1600 bebeğin ve annenin hayatına dokunmayı başardık”
Açılışta konuşan Yataş Bedding Pazarlama Direktörü Selmin Gündoğdu, “Sağlıklı ve kaliteli uyku hepimiz için elzem bir ihtiyaç. Ancak prematüre bebekler için uyku ihtiyaçtan çok daha ötesi… Hayati bir öneme sahip! Çünkü prematüre bebekler, anne karnında tamamlanamamış gelişimlerini kuvözde uyuyarak tamamlar. Bu nedenle onların sağlıklı büyüme ve gelişmelerine için uyku büyük bir önem taşıyor. Biz de bu bilinçle yola çıktık. Prematüre bebeklerin sağlıkla büyümesine destek olmak için El Bebek Gül Bebek Derneği ile iş birliğiyle 2021 yılında "Uykunun Mucizesi ile Büyüyen Mini Kahramanlar" projemizi hayata geçirdik. Hepimizi yasa boğan 6 Şubat depreminin ardından projemizin yönünü deprem bölgesine çevirdik. Kahramanmaraş Sütçü İmam Hastanesi, Malatya Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi ile Adıyaman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin anne-bebek uyum odalarını yeniledik. Bugüne kadar 1600 bebeğin ve annenin hayatına dokunmayı başardık. Anne-bebek uyum odalarının yanı sıra Türkiye genelindeki yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde 858 nest ve 174 kuvöz örtüsü bağışlayarak ihtiyacını karşılamaya devam ettik. Bu yıl da desteğimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Anne-bebek uyum odaları, annenin bebeğinin bakımı konusunda eğitilmesi ve lohusalık dönemini daha kolay atlatması, birbirlerine alışması için büyük bir önem taşıyor. Bu anlamda Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ndeki anne-bebek uyum odasını yenilemekten büyük mutluluk duyuyoruz. Bu odanın bebeklerimiz ve annelerimize fayda sağlamasını diliyoruz” dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kullanıcılarına tek uygulama ve kartla bankalardaki tüm işlemlerini yönetebilme imkânı ve premium bir finans deneyimi sunan MARS, 2024 yılının ilk çeyreğine ait kullanıcı istatistiklerini paylaştı. Kullanıcıların en fazla kullandıkları koloni “lezzet” olurken; en fazla harcama yapılan kategoriler sırasıyla restoranlar, dijital platform abonelikleri ve benzin istasyonları oldu.
Geleceğin bankacılık deneyimini bugünden yaşatmak için yakın zamanda yolculuğuna başlayan ve Türkiye'de neobank dönemini başlatan MARS, 2024'ün ilk çeyreğine ait kullanıcı istatistik verilerini açıkladı. Verilere göre kullanıcıların ilk üç ay içindeki en çok harcama payını restoranlar aldı. Lezzet ve dijital üyeliklerden oluşan indirim kuluplerindeki kategorilerin ardından önceki döneme göre artış gösteren bir diğer alan da seyahat oldu.
Mart ayında en çok kullanılan koloni: Lezzet
MARS kullanıcılarının ilk üç ayda en çok yemeğe harcama yaptığı görüldü. Ocak ayından itibaren yemek harcama paylarında her ay yüzde 10'luk bir artış gerçekleşti. En çok lezzet kolonisini kullanan MARSlıların mart ayında en sevdiği yemekler hamburger ve sushi, en sevdikleri içecek ise kahve oldu.
MARSlılar dijital platform aboneliklerini çok seviyor
MARS kullanıcılarının en fazla harcama payının olduğu ikinci kategori dijital platform abonelikleri olurken; üçüncü kategori ise benzin istasyonları oldu. Havaların da ısınmasıyla mart ayında kendini yollara vuran MARSlılar, ilk iki aydan çok daha fazla seyahat etti.
Teknoloji harcamaları mart ayında arttı
Mart ayı MARSlıların elektronik eşyalara en çok para harcadığı ay olurken; şubat ayında ise diğer dönemlere göre eğlence öne çıktı ve eğlence parklarına ayrılan harcama payı bin kat arttı.
AVM'lerde hobi ve oyuncak dükkanları tercih edildi
MARSlılar toplam harcamalarının ise yüzde 10'unu AVM'lerde yaptı. Hobi ve Oyuncak dükkanları ise MARSlıların çokça ziyaret ettiği yerlerden oldu. Daha önceki aylarda yüzde 20'lerde olan süpermarket harcama payları ise yüzde 50'lere çıktı.
Lezzet, moda, kahve, teknoloji, seyahat, gurme, abonelik, keyif ve ulaşım olmak üzere MARS'ta yer alan dokuz farklı koloni ve kategorize edilmiş kampanyalardan yararlanan kullanıcılar, alışverişlerinde yüzde 50'ye varan indirimler ve 3.300 TL'ye varan MARS Miles kazanma avantajına sahip oldular.
MARS hakkında:
2020 yılının eylül ayında kurulan MARS, dünyadaki gelişimlerine hız kesmeden devam eden neobankların Türkiye'deki temsilcisidir. MARS, 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun ve sair mevzuat hükümleri kapsamında Aracı Hizmet Sağlayıcı olarak hareket eden bir kuruluştur. Premium yaşamın temsilcisi bir mobil finans uygulaması olan MARS, kullanıcılarına tek uygulama ve tek kartla bankalardaki tüm işlemleri yönetilebilmelerine imkân sağlamaktadır. Üyelik sistemiyle çalışan MARS'ta Prime, Platinium ve Titanium Metal olmak üzere üç tip segment bulunmaktadır. E-para lisansı kapsamında üretilen tüm kartları birleştirme teknolojisine sahip Türkiye'nin ilk Mastercard gümüş logolu kartlarına sahiptir. Daha fazla bilgi almak için: www.marsneo.com?
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Odak nokta iş birliği
ESET NATO tatbikatında yer aldı
ESET uzmanları, dünyanın en büyük ve en karmaşık siber savunma tatbikatı olan Locked Shields 2024'e katıldı. NATO'nun İşbirliği Siber Savunma Mükemmeliyet Merkezi (NATO CCD COE) tarafından yürütülen yıllık tatbikata 40 ülke katıldı. ESET, 50'den fazla uzmanla bir dizi taktik ekibe katkıda bulundu.
İş birliğinin odak nokta olduğu 14. yıl tatbikatında ESET, Slovak-Macar ekibine, özellikle ekibin siber tehdit istihbaratı, istemci tarafı koruma, adli tıp ve stratejik iletişim alanlarında ilk üç sırayı almasına katkıda bulunan savunma yetenekleri sağladı. Benzer ülkeler arası birimlerden oluşan 18 katılımcı ekip arasında genel sıralamada 4. sırayı aldı. Slovak-Macar ekibi stratejik hedeflerini başarıyla takip etti. Tatbikat uzmanlık ve en son güvenlik teknolojilerinin kullanılmasının yanı sıra hayali ülke Berylia'nın hayati altyapısını savunmak, ülkeyi felç etmek ve halkta huzursuzluk yaratmak için tasarlanan büyük siber saldırılar karşısında birlikte çalışan katılımcılar arasındaki iletişim ve yoğun iş birliği üzerine inşa edildi.
ESET CTO'su Juraj Malcho, "Locked Shields, iş birliğinin NATO'nun en güçlü yönlerinden biri olduğu kavramını destekliyor; tüm üye ülkeler, onların vatandaşları, işletmeleri ve kritik altyapıları için koruma düzeyini artırıyor" dedi. "ESET, siber güvenlik, adli tıp, tehdit istihbaratı, yasal ve stratejik iletişim uzmanlarının yanı sıra XDR siber güvenlik platformumuz ESET PROTECT'i sağlayarak bu canlı atış tatbikatında Slovak Savunma Bakanlığı'nı desteklemekten gurur duyuyor. Birlikte, kesintiye neden olmak isteyen her türlü güçlü düşmana karşı daha güçlüyüz."
Slovak ekibi Slovak Askeri İstihbaratının Siber Savunma Merkezi tarafından yönetildi. Tatbikat sırasında Slovak hükümeti, savunma, maliye, içişleri, ulaştırma ve dışişleri bakanlıklarından uzmanlar tarafından temsil edildi. ESET'in uzmanları ve teknolojileri, siber saldırıların hızlı bir şekilde tespit edilmesine ve müdahale edilmesine katkıda bulundu. Palo Alto Networks'ün Slovak şubesinden ve Orange Slovensko’dan uzmanlar da altyapının hem güvenliğinin sağlanmasına hem de yönetilmesine yardımcı oldu. Bratislava'daki Slovak Teknoloji Üniversitesi ve Comenius Üniversitesi, General Milan Rastislav Štefánik Silahlı Kuvvetler Akademisi'nden yetenekli öğrenciler ve profesörleri ile yabancı üniversitelerde okuyan genç Slovak yetenekler de ulusal ekibi destekledi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Su depolama sektörünün öncü markası Ekomaxi, Avrupa Konutları Yenimahalle projesinin de çözüm ortağı oldu. Projenin; kullanım suyu, yangın suyu, gri suyu, havuz depolama suyu ve bahçe suyu Ekomaxi’nin GRP ve Galvaniz Modüler Depolama Sistemleri sayesinde güvenle depolanacak.
‘Avrupa Konutları’ markasıyla birçok prestijli konut projesine imza atan Artaş İnşaat, yeni projesi Avrupa Konutları Yenimahalle’nin suyunu Ekomaxi güvencesiyle depolayacak.
50 bin metrekareye yakın arsa üzerinde konumlandırılan projedeki 17 blokta bulunan 754 daire ve 50 ticari ünitenin; kullanım suyu, yangın suyu, gri suyu, havuz depolama suyu ve bahçe suyu Ekomaxi’nin GRP ve Galvaniz Modüler Depolama Sistemleri ile depolanacak.
Suyun kalitesini koruyor
Ekomaxi galvaniz su depoları, yüksek mukavemeti ve yalıtım katsayısı ile aşırı sıcak ve aşırı soğuklarda suyun kalitesini muhafaza ediyor.
Geleceğin mühendislik malzemesi olarak tanımlanan SMC’den (cam elyaf takviyeli güçlendirilmiş kompozit) üretilen Ekomaxi GRP modüler su depoları da yüksek mukavemeti ve yalıtım katsayısı ile aşırı sıcak ve aşırı soğuklarda dış ortam şartlarından etkilenmiyor. UV ışınlarını geçirmeyen GRP depo panelleri, su içerisinde; yosun, mantar, bakteri oluşumunu önlüyor. +5 0C ila +50 0C sıcaklık aralığında depolanan suyun kalitesinde ve sertlik derecesinde hiçbir değişiklik veya bozulma olmuyor. Depo minimum 50 yıllık kullanım ömrü boyunca suyu güvenle muhafaza ediliyor. Ekomaxi, dünyada içme suyu kalitesinin ölçüm ve kontrol standartlarını belirleyen WRAS (Water Regulations Advisory Scheme) belgesiyle de suyu, kalitesini bozmadan, güvenle depoladığını tescilliyor.
Su depolama sistemlerine; hızlı, pratik ve güvenli bir yaklaşım getiriyor
Ekomaxi’nin galvaniz ve GRP depoları, modüler panelleri ile üretim ve kurulum süreçlerinde yatırımcılara büyük avantajlar sunuyor. Modüler panel çözümleri ile su depolama sistemlerine hızlı, pratik ve güvenli bir yaklaşım getiren Ekomaxi, projelere değer katmaya ve sağlıklı yaşamın destekçisi olmaya devam ediyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, İstanbul’a dair öncü çalışmalar yürüten araştırmacıları burs programıyla desteklemeyi sürdürüyor. Üç farklı kategoride destek sağlayan burslar için 2024-2025 dönemi başvuruları 1 Temmuz 2024’te sona erecek.
Suna ve İnan Kıraç Vakfı İstanbul Araştırmaları Enstitüsü (İAE), bünyesindeki Bizans, Osmanlı, Atatürk ve Cumhuriyet araştırmaları bölümlerine ve “İstanbul ve Müzik” Araştırma Programı’na (İMAP) ilişkin çalışmalar yapan araştırmacılara, farklı burslarla maddi destek sağlamaya devam ediyor. İAE’nin “Doktora Adayları için Araştırma ve Yazma”, “Seyahat” ve “Akademik Etkinlik” kategorilerinde vereceği burslara 1 Temmuz 2024 tarihine kadar başvuru yapılabilecek.
İstanbul araştırmaları alanında yenilikçi çalışmaları desteklemek için, yeterliliğini almış bir doktora öğrencisine 2024-2025 akademik yılı için verilecek Doktora Adayları için Araştırma ve Yazma Bursu’nun tutarı 75 bin TL olarak belirlendi. Burs başvurusunu Türkiye veya yurt dışındaki üniversitelerin sosyal ve beşeri bilimler bölümlerinde doktora programına kayıtlı olup yeterlilik sınavını vermiş kişiler yapabilecek.
Arşiv ya da saha çalışmasını desteklemek amacıyla verilen Seyahat Bursları’ndan 2024-2025 döneminde 5 araştırmacı yararlanabilecek. Belirli bir araştırma için gerekli arşiv ya da saha çalışması gerçekleştirenlere bu yıl 12 bin TL seyahat bursu verilecek.
Yurt dışındaki konferans, sempozyum, atölye ya da benzeri bir etkinlikte İstanbul araştırmaları alanında tebliğ sunmak ya da panel düzenlemek için verilen 12 bin TL’lik Akademik Etkinlik Bursları’ndan ise 5 yüksek lisans veya doktora öğrencisi ya da bağımsız araştırmacı yararlanabilecek.
İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Bursları 2024¬-2025 başvuruları İngilizce ya da Türkçe olarak hazırlanabilir. Detaylı bilgi için: [email protected]
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.