Önce Çıkan Haberler

  • Trump: Fed Başkanı Powell her zaman geç kalır
  • Trump: BoE faiz indiriyor, Çin faiz indiriyor, herkes faiz indirimi yapıyor ama Powell yapmıyor, Powell ile konuşmak duvarla konuşmak gibi
  • Trump: AB lideriyle görüşmeyi umuyorum
  • Trump: Çin'den Rsya ve Ukrayna'nın anlaşması için destek isteyeceğiz - Bloomberg HT
  • Trump: AB lideriyle görüşmeyi umuyorum
  • Trump: BoE faiz indiriyor, Çin faiz indiriyor, herkes faiz indirimi yapıyor ama Powell yapmıyor, Powell ile konuşmak duvarla konuşmak gibi
  • Trump: Fed Başkanı Powell her zaman geç kalır
  • Trump: BoE faiz indiriyor, Çin faiz indiriyor, herkes faiz indirimi yapıyor ama Powell yapmıyor, Powell ile konuşmak duvarla konuşmak gibi

Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

ürün bulundu.

22 Nisan 2022 • 00:00:00

Çinli şirketlerin lityum iyon pil ihracatı 127,4 GW saate ulaştı

29 Ocak 2024 • 10:50:01

Çin Sanayi ve Bilişim Bakanlığı tarafından verilen bilgiye göre, 2023 yılında Çin’in toplam lityum iyon pil ihracatı önceki yıla kıyasla yüzde 87,1 artarak 127,4 gigavat saate ulaştı. 7 yıldır dünyanın en büyük batarya piyasasına sahip Çin’in en büyük ihracat piyasası ise Avrupa. Avrupa’yı ABD ve Güneydoğu Asya takip ediyor. Aynı zamanda, dünya genelindeki araçlarda en çok kullanılan bataryalar sıralamasında yer alan 10 üreticiden 6’sını Çinli işletmeler oluşturdu.

Nikkei Asia’nın haberinde, ABD’li elektrikli araç devi Tesla’nın bataryalarında kullanılan malzemelerin yüzde 40’ını Çinli şirketlerin sağladığı belirtildi. The New York Times’ın haberinde de “Çin, batarya üretimi açısından büyük kapasiteye sahip. Çin’in yardımı olmadan ABD yeşil ekonomi hedefini gerçekleştiremez” ifadelerine yer verildi.

Çin Binek Otomobil Birliği (CPCA) Genel Sekreteri Cui Dongshu, yaptığı açıklamada, ülkede lityum iyon pil üretimi için eksiksiz bir sanayi zinciri kurulduğunu belirtti. Verilere göre, Çinli şirketler küresel batarya piyasasında yüzde 60’lık paya sahip. Çin menşeli yeni enerjili otomobillerin üretim ve satışı da küresel piyasanın yüzde 60’ını aştı. Çin, son 9 yılda yeni enerjili otomobillerin üretimi ve satışında dünyada ilk sırada yer alıyor. Bu durum, lityum iyon pillerin geliştirilmesine büyük katkı sağladı.

Diğer yandan, lityum iyon pillerin üretiminde kullanılan malzemelerin çoğu Çin’den tedarik ediliyor. 2023 yılında elektrolit ve diyafram gibi kritik malzemelerin yüzde 80’inin Çin tarafından sağlandığı bildirildi.

Çin Otomobil Üreticileri Derneği (CAAM) tarafından açıklanan verilere göre, lityum iyon pile ilişkin patentlerin yüzde 74’ü Çinli şirketlere verildi. Dernek, ayrıca ülkenin elektrikli araç motoru imalatında dünyada ilk sırada yer aldığını açıkladı.
 
CGTN TÜRK

İstanbul Finans Merkezi etkisini 2025’de gösterecek- EVA Gayrimenkul Değerleme

29 Ocak 2024 • 10:49:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

2024 yılındaki ofis piyasası öngörülerini paylaşan EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, ofisten uzakta bir yaşam tarzı benimsendiğini ve Nisan 2023’te açılan İstanbul Finans Merkezi’nin asıl etkisinin 2025 yılında görüleceğini açıkladı.

Yıllardır ofis üretimi yapılamadığının altını çizen EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, “Covid sebebi ile ofisten uzakta bir yaşam tarzı benimsendi. Ama artık ofislere dönüyoruz. Üretim de olmayınca talep ve arz arası açılmaya başladı. Yeni imalat görme olasılığımızda düşük, çünkü imalat maliyetleri kira bedellerini karşılamıyor. Yapıp satmak isteseniz finansman yok, mevcutların doluluklarının daha da arttığını göreceğiz. Öte yandan geçtiğimiz nisan ayında açılan İstanbul Finans Merkezi bir miktar stok yarattı. Bu yapıların kiralama maliyetleri ve genel giderleri yüksek, herkesin karşılayabileceği gibi değil. Piyasada bu sene bir miktar talep olsa da aslında esas finans merkezi etkisini 2025’de görebileceğimizi düşünüyorum.” dedi.

Türkiye’de belli şehirlere yığılmalar olduğunu da sözlerine ekleyen Yazıcı, “Bunun artık önüne geçilmeli ve sanayi, ticaret farklı şehirlere de yayılmalı. Köyden kente göç dönemi bitti, kentten köye geri dönüş dönemi gelmeli. Artık kısmen uzaktan da çalışılabildiği için bunu geliştirecek projeler yapmanın tam zamanı. Hem stratejik olarak hem de jeopolitik olarak ülkemizde bu tür bir yayılım büyük şehirlerdeki konut ve ofis fiyatlarını da aşağı çeker, Anadolu’da atıl duran birçok konut kullanılır hale gelebilir, olası depremin sonuçlarını azaltılır. Artık resme geniş açıdan bakıp önlemler almak gerekli. Kiralara sınırlama getirmek konuyu anlık müdahale olup uzun vadede sorunu çözmeyecektir.” Diyerek sözlerini bitirdi.
EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık Hakkında: EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık AŞ, gayrimenkul sektörün uzman isimleri tarafından 2008 yılında kuruldu. EVA, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından yetkilendirilen Değerleme Şirketlerinden olup ayrıca, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) tarafından finans kurumlarına, “gayrimenkul, gayrimenkul projesi veya bir gayrimenkule bağlı hak ve faydaların değerlemesi” hizmet verme yetkisine sahip şirketler arasındadır. Ayrıca uluslararası bir kurum olan RICS (Royal Institution of Chartered Surveyors) tarafından Türkiye’de “Regulated by RICS” olarak ünvanı verilen ilk kuruluştur.
EVA Değerleme’nin kendi alanında 25 adet uluslararası ödülü bulunmaktadır. Finans piyasaları konusunda dünyanın önemli otoritelerinden Euromoney Yayın Kurumunun lider dergisi olan Euromoney Magazine her yıl dünyanın birçok ülkesinde çeşitli kategorilerde en başarılı kurumları bilimsel bir çalışma ile belirlemektedir. EVA Değerleme, 2011 senesinde Euromoney tarafından Değerleme Konusunda Türkiye En İyi Gayrimenkul Danışmanlık Firması, 2013 senesinde Türkiye’nin En İyi Danışmanlık (Best Real Estate Advisory-Overall), En İyi Araştırma (Research) ve En İyi Değerleme (Valuation) Firması ödüllerinde, 2014 senesinde ise “Türkiye’nin En İyi Gayrimenkul Araştırma Firması" ödülüne, 2016, 2017 ve 2018 senelerinde tekrar Türkiye’nin En İyi Danışmanlık (Best Real Estate Advisory-Overall), En İyi Araştırma (Research) ve En İyi Değerleme (Valuation) Firması ödüllerinde layık görülmüştür. 2020 yılında ise Euromoney’in “Real Estate Awards 2020” ödülleri kapsamında, Türkiye'nin en iyi Gayrimenkul Araştırma ve Gayrimenkul Değerleme firması seçilmiştir. Ayrıca uluslararası International Property Awards, EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlığı 2013-2014 senesi ödüllerinde "Türkiye’nin En İyi Gayrimenkul Danışmanlık Firması" ve "Avrupa'nın En İyi Gayrimenkul Danışmanlık Firması"; 2014-2015, 2015-2016, 2016-2017, 2017-2018 ve 2018-2019 senesinde ise arka arkaya tekrar "Türkiye’nin En İyi Gayrimenkul Danışmanlık Firması" olarak seçmiştir. Tüm bu ödüller yanısıra 2017 senesinde Global Brands Magazine tarafından “Best Property Appraisal Company, Turkey 2017”, 2018 senesinde Global Brands Magazine tarafından “Most Innovative Real Estate Valuation Brand, Turkey 2018, 2023 senesinde tekrar Global Brands Magazine tarafından “Best Real Estate Advisor Turkey 2023 ödülüne layık görülmüştür.
EVA Gayrimenkul Değerleme, her türlü gayrimenkul ve gayrimenkule dayalı hak ve faydaların değerlemesi, makine ve ekipman değerlemesi hizmetleri vermekte, gayrimenkul projelerinde fizibilite, şerefiyelendirme, yer seçimi analizi, çalışmaları yapmakta, en iyi ve en verimli kullanım etütleri hazırlamakta, kurumsal imar barışı danışmanlığı hizmeti vermekte, finansal kurumlar için kredilerde yatırım ilerleme raporları hazırlanması hizmetleri vermektedir. Şirketin ortakları ve Yöneticileri arasında Türkiye’nin ilk SPK Lisanslı Değerleme Uzmanlarından Cansel Turgut Yazıcı, Özdil Şahin, Özhan Yurtseven ve Zuhal Balsarı bulunmaktadır. Şirketin Türkiye Otel Sektörü Pazar Analizi Raporu, Türkiye Alışveriş Merkezleri Potansiyeli Analizi raporları, İstanbul Markalı Konut Piyasası Araştırma ve Öngörüler Raporu, İstanbul Yurt sektörü raporu gibi yayınlanmış sektörel araştırma raporları vardır.

Anadolu Efes, “Sürdürülebilir Tarım ve Etki Girişimciliği” eğitim programıyla gençleri tarıma kazandırmayı hedefliyor- Basın açıklaması

29 Ocak 2024 • 10:48:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

55 yıllık geçmişiyle bir bira şirketinin ötesinde kendini aynı zamanda bir tarım şirketi olarak da gören Anadolu Efes, sürdürülebilir tarım odağında yürüttüğü AR-GE ve inovasyon çalışmalarına devam ederken, özellikle gençleri tarıma kazandırmak amacıyla “Sürdürülebilir Tarım ve Etki Girişimciliği” programını başlatıyor. Bu kapsamda Sürdürülebilirlik Akademisi iş birliğiyle hayata geçirilen ücretsiz ve online eğitim programı ile üniversite öğrencilerine ve Anadolu Efes’in paydaşı çiftçilerin ailelerine sürdürülebilir tarım konusunda bilgi, farkındalık ve yetkinlik kazandırılması hedefleniyor.
Kurulduğu günden bu yana sürdürülebilirliği ana şirket stratejisinin temelinde konumlandıran Anadolu Efes, mevcut ve gelecek nesillerin refahını güvence altına alma hedefiyle Sürdürülebilirlik Akademisi ile “Sürdürülebilir Tarım ve Etki Girişimciliği” eğitim programını hayata geçiriyor. Şirket, bu eğitimlerle gençlere, doğayla uyumlu gıda üretimine yönelik sürdürülebilir bir yaklaşım kazandırmayı ve gıda krizine karşı sürdürülebilir tarımla yenilikçi fikirler yeşertmeyi amaçlıyor. Akademisyenler ve uzman eğitmenler tarafından özellikle üniversite öğrencilerine ve Anadolu Efes’in paydaşı çiftçilerin ailelerine yönelik düzenlenen ücretsiz online program, katılımcılara sürdürülebilir tarım konusunda bilgi, farkındalık ve yetkinlik kazandırmayı hedefliyor.
Eğitim ve tarım gibi iki önemli konuyu bir araya getiren bir projeye imza atmaktan gurur duyduklarını ifade eden Anadolu Efes Türkiye Genel Müdürü Onur Altürk, “40 yılı aşkın süredir çiftçilerimizle kol kola çalışıyor, tarım alanında yaklaşık 10 bin kişiye geçim kaynağı sağlıyoruz. Çiftçilerimizi desteklemek ve maltlık arpa üretiminin sürdürülebilirliğini güvence altına almak için onlara teknoloji ve eğitimlerin yanı sıra finansal anlamda da destek sağlıyoruz. Mazot gibi ihtiyaçları için kullanmak üzere her yıl Çiftçi Teşvik Paketleri sunuyoruz. Çiftçilerimize sertifikalı tohum dağıtımı desteği de sağlıyoruz. Geldiğimiz noktada tarımsal ekonomiye katkımız 1 milyar TL seviyesine ulaştı” dedi.
 
Tarımın devamlılığının dünya ve Türkiye için oldukça önemli olduğunu belirten Onur Altürk sözlerine şöyle devam etti: “Yapılan projeksiyonlar 2050 yılına kadar dünyada gıda talebine dayalı üretim artışının %65’e ulaşması, tarımsal üretimin de en az 2 katına çıkartılması gerektiğini gösteriyor. Öte yandan hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde bir çiftçinin ortalama yaşının 60 olduğunu görüyoruz. Tarımda sürdürülebilirliğe ve gençlerin bu alandaki istihdamına artık her zamankinden daha çok ihtiyaç var. Tüm bunların ışığında gençleri tarıma yaklaştırmak, eğitime erişimlerini kolaylaştırmak için “Sürdürülebilir Tarım ve Etki Girişimciliği” ücretsiz online eğitim programını hazırladık. Türkiye’nin dört bir yanından üniversite öğrencilerimiz ve paydaşımız olan çiftçilerimizin aileleri bu eğitim sayesinde rejeneratif tarımdan gıda israfına, döngüsel ekonomiye ve sürdürülebilir yaşam pratiklerine kadar birçok konu hakkında bilgilerini geliştirebilir, farkındalıklarını artırabilir.”
 
“Tarımda gençlere artık her zamankinden daha çok ihtiyaç var”
 
Anadolu Efes Grup Kurumsal İletişim ve İlişkiler Direktörü (CCAO) Selda Susal Saatçi şunları paylaştı: “OECD’nin Tarım Sektörü Raporu’na göre 2020’de dünya işgücünün %26,9’u; Avrupa işgücünün %29,6’sı; Türkiye’de ise %17,8’si tarım sektöründe istihdam ediliyor. İnceleme dönemleri itibarıyla tarımsal istihdamın tüm dünyada azalış trendinde olduğu görülüyor. 2022 yılında Türkiye’de bu oranın %15,8’e gerilediğine işaret ediliyor. Türkiye Bankalar Birliği’nin Tarım Sektörü Raporu’nda ise 2022 yılında 45 yaş altı tarımsal istihdamın %23 gerilediğine yer veriliyor. Bu noktada gençlerimizin sürdürülebilir tarım konusunda bilgi sahibi olmasının önemini vurguluyoruz. Yeni eğitim programımız ile bu farkındalığı sağlamayı amaçlıyoruz.”
 
Sürdürülebilirlik Akademisi Başkanı Semra Sevinç, “Belirsizlikle ve çoklu krizlerle dolu günümüzde gezegenin ve canlılığın devamı için iklim krizi kaynaklı gıda krizi ile başa çıkabilmek oldukça elzem konulardan bir tanesi. Sürdürülebilir Tarım ve Etki Girişimciliği eğitim programı, akademisyenlerimiz ve uzman eğitmenlerimiz tarafından hazırlandı. 4 modülden oluşan programda dinleyicilerin sürdürülebilirlik, iklim krizi, gıda krizi, sürdürülebilir tarım yöntemleri ve önemi ile etki girişimciliği konularında bilgi elde etmesini amaçlıyoruz. Daha iyi bir gelecek için tüm paydaşları harekete geçirmek ve güçlü iş birliklerine imza atmak oldukça önemli. Böyle bir alanda Anadolu Efes ile birlikte adım atmaktan büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.
 
Not: Sürdürülebilir Tarım ve Etki Girişimciliği eğitim programına kayıt olmak isteyenler bu linkten başvurularını yapabilirler:
LINK (https://anadoluefes.com.tr/gelecegeartideger/tarim/surdurulebilir-tarim-etki-girisimciligi-programi-basliyor)
 
Anadolu Efes Hakkında:
55 yıllık yolculuğu boyunca sosyal hayatın içinde bir kurum olan Anadolu Efes, Barth Report’a göre üretim hacmi bakımından dünyanın en büyük 10’uncu, Avrupa’nın ise 5’inci bira şirketi konumunda bulunuyor. Kurulduğu günden bu yana sektöründe pek çok ilki gerçekleştiren şirket, 70’ten fazla ülkeye gerçekleştirdiği ihracat ile de aynı zamanda Türkiye’den dünyaya açılan sayılı kurumlardan biri. Faaliyette bulunduğu sektörün gelişimine katkı sunarken, içinde bulunduğu topluma değer katmayı da öncelikleri arasında gören Anadolu Efes, sürdürülebilir bir iş modeli oluşturmayı gelecek nesillere karşı bir sorumluluk olarak görüyor. Bu kapsamda, sürdürülebilir turizmden sürdürülebilir tarım ve çevreye, spordan kültür sanata ve girişimciliğe kadar birçok alanda sürdürülebilir modeller yaratarak gerek çevresel gerekse sosyal ve kültürel gelişime katkı sunacak çalışmalar yürütüyor. 2010 yılından bu yana da uluslararası GRI standartlarını temel alan sürdürülebilirlik raporları aracılığıyla yol haritasını şeffaflıkla paylaşan Anadolu Efes, 2023 yılında ilk entegre raporunu yayımladı.
 
 

“Herkes için Sağlık 2023 Tüketici İç Görüleri” sonuçlarına göre zihin sağlığı endişesinin dünyada ilk sıraya yerleşerek kanser endişesinin önüne geçti

29 Ocak 2024 • 10:47:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

İnsan sağlığına ve yaşam kalitesine değer katan, bunu yaparken de küresel gündemi takip ederek ihtiyaçları anlayan Bayer Türkiye, tüketici sağlığı alanında sahip olduğu güncel bilgi ve iç görüleri tüm sektörlerle paylaştı. İnsanların sağlık gündeminde önemsediği başlıkları ele almak ve sağlığa dair endişelerini anlamak üzere ilki bu yıl paylaşılan “Herkes için Sağlık 2023 Tüketici İç Görüleri” sonuçlarına göre 2024 ve sonrası için yol haritalarına katkı sağlaması hedeflenen iç görülerde en çarpıcı başlık zihin sağlığı oldu.
 
 
En Çok Zihin Sağlığımızdan Endişeliyiz
“Herkes için Sağlık” çalışmasının amacını aktaran Bayer Tüketici Sağlığı Türkiye Pazarlama Direktörü Tuna Demiralp sağlığın bugün sadece tıbbi tartışmaların değil günlük yaşamın da ana odaklarından biri olduğunu, önümüzdeki dönemde de etkisini artıracağını, bu nedenle markalar dünyası için de insanların sağlık gündemini anlamanın ve beklentilere yanıt vermenin her geçen gün daha da önem kazandığını söyledi.
 
Hem dünyada hem de Türkiye’de ana endişe kaynağı ekonomi
Herkes için Sağlık 2023 Tüketici İç Görüleri Analizi çalışmasında zihin sağlığı endişesinin dünyada %44 ile kanser endişesinin önüne geçtiği açıklandı.
 
Araştırmada yöneltilen “Ülkenizde en sık karşılaşılan sağlık sorunu nedir?” sorusuna dünyanın farklı yerlerinden katılımcıların verdiği yanıtlarda zihin sağlığı %44 ile ilk sırada, kanser %40 ile ikinci sırada, stres %30 ile üçüncü sırada ve obezite ise %25 ile son sırada yer alıyor. Zihin sağlığı ve stres problemleri 2023’te özellikle Covid 19’un da gerilemesi ile daha çok ön plana çıkan konular arasında oldu. Türkiye’de ise sıralamada farklılaşma söz konusu. Kanser ilk sırada yer alıyor. 2. sırayı ise “stres” alıyor.
 
Verilerde “stres” zihin sağlığından bağımsız ayrı bir başlık olarak ele alınırken başlıkların birleştirilerek değerlendirilmesi halinde rakamların çok daha yükseldiği göze çarpıyor. Zihin sağlığı ve stresi listede üst sıralara taşıyan en dikkat çekici başlık ise “Ekonomiye ilişkin gelişmeler”. Finansal gelişmeler hem dünyada hem Türkiye’de kaygı yaratan faktörlerin başında geliyor. Artan hayat pahalılığı, alım gücü ve enflasyon odaklı endişelerin dünyanın farklı yerlerinde insanlarda benzer kaygılara sebebiyet verdiği görülüyor.
 
 
Ipsos’un farklı ülkelerde yaptığı araştırmalar kapsamında zihin sağlığının sağlık endişeleri listesinde ilk sıraya yükselmesine neden olan diğer başlıklar şu şekilde sıralandı:
 
• Hayatın kontrolünü kaybetme duygusu ile ilişkilendirilen; hayatın hızındaki artış, belirsizliğin bir norm haline gelişi, hep meşgul hissetme ve kendi hayatına yetişmeye çalışma hali ve hayatın dümeninde olunmadığı düşüncesinin de önemli tetikleyiciler arasında olduğu ifade ediliyor. Bu nedenle de basit bir hayat arayışı ve yalnız zaman geçirme ihtiyacının arttığı gözlemleniyor.
 
• Teknolojinin vazgeçilmezliğini düşünenlerin oranının çok yüksek olduğu kaydedilirken bununla birlikte bu alandaki mahremiyet kaybının kaçınılmaz olduğu da işaret ediliyor. Araştırmada yer alan her 3 kişiden biri sosyal medyanın zihin sağlığını olumsuz etkilediğini söylüyor ve bu oranın Z jenerasyonunda daha da yüksek olduğunu vurguluyor.
 
 
• Kariyer ya da iş kaynaklı tetikleyicilerde ise; performans kaygıları, pandemi ile işe yaklaşımdaki değişimler, farklı kuşakların birbiriyle uyumlanması, rekabet, iş devamlılığına ilişkin endişeler ve işin geleceğine dair belirsizliklerin öne çıktığı aktarılıyor. Yapay zekâ (AI) alanında yaşanan gelişmeler de bu konuda yeni bir baskı olarak değerlendirilirken, bu noktada bireylerin %57’sinin yapay zekânın iş yapma şeklinde değişikliklere yol açacağını belirttiği, %36’sının ise 5 yıl içinde işinin elinden alınacağını düşündüğü ifade ediliyor.
 
 
• Son olarak iklim değişikliği ve çevresel değişimler başlıkları ise, bu konulara yönelik ne yapılması gerektiğine dair bilim dünyasının dahi kesin bir fikir birliği sağlayamaması sebebi ile eko-anksiyeteye dönüşen başlıklarla ilişkilendiriliyor.
 
Bayer Tüketici Sağlığı Türkiye Pazarlama Direktörü Tuna Demiralp konuşmasına şöyle devam etti:
“Bireysel ve toplumsal gündemlerimizin merkezine yerleşen “sağlık”, artık tıbbi bir terimden çok öte bir anlam ifade ediyor. Bir Yaşam Bilimleri Şirketi olarak biz de önemle bu konunun üzerinde duruyoruz. İnsanların sağlık gündeminde öne çıkan başlıkları gözlemlemek, sağlığa dair endişelerini anlamak ve bu kapsamda topluma destek sunmak adına çalışmalar gerçekleştiriyoruz. İlkini bu yıl paylaştığımız “Herkes için Sağlık 2023 Tüketici İç Görüleri” analizimiz de bu anlamda faydalı bilgiler içeren bir kaynak niteliğinde. Hem birey ve toplum için bir rehber olabilecek hem de farklı sektörlerin iş yapış şekillerine ve amaçlarına olumlu etkiler sağlayabilecek veriler paylaşıyoruz. Paylaştığımız iç görüleri inovasyondan tüketici deneyimine kadar pek çok sürece taşımak mümkün.”
 
Ipsos Müşteri Yönetimi Kıdemli Direktörü Özlem Tekintaş Aydın ise Herkes İçin Sağlık 2023 Tüketici İç Görüleri Analizi’ne ilişkin şunları söyledi: “Rapora baktığımızda, belirsizliklerin, ekonomik, çevresel endişelerin ve baskıların, insanların zihin sağlığını koruyabilmesinin önündeki engeller arasında yer aldığını görüyoruz. Yakın gelecekte ise bu baskıların ortadan kalkması olası görünmüyor. Fakat toplumdaki, işteki ya da ailedeki rollerimizi düşündüğümüzde bunların yarattığı yansımaların farkında olarak hareket etmemiz ve sağlığı bir bütün olarak korumaya odaklanmamız önemli. Bugün ve önümüzdeki günlerde bu bilince daha fazla ihtiyaç duyacağız.”
 
 
Araştırmanın Metodolojisi
Ipsos, globalde ve ülkemizde “İnsanı Anlamak” konusunda farklı çalışmalar gerçekleştiriyor. Bu bilgileri kamuoyuyla, markalarla ve karar vericilerle paylaşıyor. Bu kapsamda Ipsos ve Bayer iş birliği ile hazırlanan “Herkes için Sağlık” bulgularına yönelik; Ipsos tarafından oluşturulan paylaşıma açık, çok ülkeli raporlardan bir iç görü derlemesi gerçekleştirildi. Bu raporların her biri, Türkiye’nin de yer aldığı 30-50 ülke gibi geniş kapsamlı 16-75 yaş arası ülke temsiliyeti ile gerçekleştirilen araştırmalardan oluşuyor:
 
• Ipsos Global Health Service Monitor 2023- 31 ülkede 23,274 kişi- 21 Temmuz - 4 Ağustos 2023
• Ipsos World Mental Health Day 2023-- 31 ülkede 23,274 kişi- 21 Temmuz - 4 Ağustos 2023
• What Worries the World 29 ülkede 20,570 kişi- 22-Eylül- 6 Ekim 2023
• Ipsos Global Trends 2023, 50 ülkede 48,541 kişi-23 Eylül- 14 Kasım 2022
• Ipsos Global Happiness 2023 32 ülkede 22,508 kişi -22 Aralik 2022 6 Ocak 2023

EY Küresel Halka Arz Trendleri raporuna göre; 2023'te dünyada gerçekleşen halka arz sayısı önceki yıla göre %8 azaldı

29 Ocak 2024 • 10:44:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
  
Uluslararası danışmanlık, denetim ve vergi şirketi EY (Ernst & Young); halka arz piyasası trendlerini ve 2024 görünümünü ortaya koymak üzere küresel olarak halka arz verilerini analiz ettiği EY Küresel Halka Arz Trendleri raporunu yayımladı. Rapor; ABD'de 2023 yılı Eylül dönemi haricinde genel olarak birçok gelişmiş piyasada halka arzların durgun seyrettiğini ancak geleneksel halka arz güç merkezlerini geride bırakan yeni bölgelerin ortaya çıktığını gösteriyor.
2023 yılında yaşanan küçülmeye karşılık, küresel halka arz piyasalarında 2024 yılında tekrar bir canlanma öngörülüyor. Ilımlı seyreden enflasyon ve potansiyel faiz indirimlerinin likidite ve getiri görünümlerini iyileştirerek yatırımcıları halka arzlara geri çekmesi bekleniyor. Ancak, jeopolitik istikrarsızlıkların devam etmesi pay piyasaları ve halka arzlara olan güveni sarsabilecek önemli bir risk unsuru olarak dikkate alınıyor.
 
2024 yılında halka açılmayı planlayan şirketlerin, enflasyon, faiz oranları, mevzuat değişiklikleri, ekonomik faaliyetler, jeopolitik gelişmeler, ESG gündemi ve küresel tedarik zinciri gibi çok sayıda değişkeni dikkate alarak planlama yapması gerekiyor. Bu faktörler dışında, birincil ya da ikincil halka arzlardan diğer finansman yöntemlerine (özel sermaye, borç veya ticari satış) kadar tüm seçeneklerin de hesaba katılması gerekiyor. Bu nedenle, halka arz öncesi sıkı bir hazırlık döneminden geçilmesi halka arzın başarısı için kritik önemde görülüyor.
Türkiye, Endonezya ve Malezya halka arz işlem hacminde yükselişte
2024 yılında gelişmekte olan bazı ülkeler halka arz piyasalarına damgasını vurdu. EY Küresel Halka Arz Trendleri 2023 raporuna göre; 5 yıllık ortalama halka arz faaliyetleri karşılaştırıldığında, işlem hacmi ve gelirlerinde artış gözlenen Türkiye, Endonezya ve Malezya öne çıkan ülkeler arasında yer alıyor. Bunlar arasında Türkiye, önceki 5 yılın ortalamasına göre, halka arz sayısında %120, halka arz gelirlerinde %163 artış ile açık ara önde yer alıyor. Ülkemizde 2024 yılında gerçekleşen arzlarda 2.9 milyar ABD Doları gelir elde edildi.
Gelişmekte olan ülkeler arasında bu 3 ülkeyi, Hindistan, Suudi Arabistan ve Tayland takip ediyor.
Halka arz sonrası ikincil piyasa performansı açısından değerlendirildiğinde de Türkiye ön plana çıkan piyasa oldu. Ülkemizde yeni halka açılan şirketlerin tamamı olumlu getiri elde ederken, Türkiye'yi Birleşik Arap Emirlikleri ve Hindistan sırasıyla %80 ve %75 ile yakından takip etti.
Halka arzda "ileri üretim" ve "tüketici ürünleri" sektörleri öne çıktı
Halka arzda üretim sektörü en fazla işlemin yapıldığı sektör olurken, tüketici ürünleri sektörü hem hacmi hem de geliri artan tek sektör oldu. Buna karşılık; teknoloji sektörü, üretken yapay zekâ (GenAI) girişimlerine yapılan önemli risk sermayesi yatırımlarına rağmen düşüş yaşamaya devam etti. Ayrıca, özellikle Çin ve ABD başta olmak üzere sağlık ve yaşam bilimleri sektöründeki halka arz hacmi ve gelirlerinde de önemli bir düşüş görüldü. Bu sektörler, pandemi dönemindeki politikalarıyla değerlemeleri artırmıştı. Faiz oranlarının artmasıyla birlikte şimdi yeni değerlemelerle karşı karşıyalar. Diğer taraftan, dalgalı petrol fiyatlarının ortasında enerji sektörü de bir düşüş yaşadı.

Yataş Grup/Öztaşkın: Enflasyonun üzerinde bir büyüme hedefimiz var

29 Ocak 2024 • 10:41:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 Mobilya ve yatak sektörünün lider şirketi Yataş Grup, Yataş Bedding, Enza Home, Puffy ve Divanev markalarıyla katıldığı İstanbul Mobilya Fuarı'nda (IFF) sektördeki iddiasını bir kez daha gözler önüne serdi. 156 ülkeden 200 bin kişiye yakın ziyaretçiyi ağırlayan fuarda, Yataş Grup, uluslararası ödüllü tasarımları yanı sıra deneyimsel mağazacılık konseptini, mobilya ve uyku dünyasındaki trendlerini sergiledi.
 
Yataş Bedding'ten dünyada bir ilk! Uçtan uca uyku deneyimi
Fuarda, Yataş Bedding'in "uyku dünyasını" sahiplenen ve pazarda fark yaratan yeni deneyimsel mağaza mağaza konsepti ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Yataş Bedding, dünyada ilk kez baştan uca uyku deneyimi sunan konseptte, uyku öncesi hazırlığından uyuma ve uyanma sonrasına kadar tüm uyku yolculuğunu kapsayan ürünleriyle müşterilerine "Mükemmel Yataş Uykusu"nu sunuyor. Fuarda uyku dünyasına ait bir çok yeni ürünü de sergileyen Yataş Bedding'in yeni organik beyaz tekstil ürünleri, yeni doğal yatağı Natura Rest ile global pazarlar için hazırladığı ürün portföyünü de büyük beğeni topladı. GOTS (Global Organic Textile Licence) sertifikalı üretilen, klinik onaylı organik pamuk yastık yorganlar ve bebek grubu ürünleri de fuarda sergilenen ürünler arasındaydı.
 
Enza Home'un global konseptini yansıtan ilk mağazası yılın ilk yarısında Moskova'da açılacak
2024 yılında 15 farklı tasarım ofisi ile iş birliği yapacak olan Enza Home, fuarda uluslararası ödüllü tasarım ofisleri ile hazırladığı global koleksiyonu Visions koleksiyonunu sergiledi.
Ziyaretçiler, Enza Home'un kişiselleştirilebilen ve müşterinin taleplerine bağlı olarak geliştirilen yeni, akıllı teknolojileri kullanan ürünleri deneyimlemek için adeta sıraya girdi. Yataş Grup CEO'su Nuri Öztaşkın, Enza Home'un yeni global konseptini yansıtan ilk mağazasının yılın ilk yarısında Moskova'da açılacağını da ilk kez fuarda duyurdu.
 
Puffy'den sporculara özel yatak
Puffy'nin dünyada bir ilk olan yatağı Techno Therm yatak ziyaretçilerin en çok ilgi gösterdiği ürünlerin başında geldi. Soğuk havalarda uzaktan cep telefonuyla ısı ayarı yapılmasının yanı sıra tek yüzeyde iki tarafının farklı derecelerde ısıtılmasına olanak sağlayan yatağı deneyimleyenler, beğenilerini paylaştı. Puffy'nin hem profesyonel hem de amatör olarak spor yapanların uyku ihtiyaçları düşünülerek özel olarak geliştirilen Winners' Sleep yatak da ziyaretçilerin ilgisini üzerine topladı.
 
 
Divanev'in değişimi sürecek
Yataş Grup'un hızla büyüyen mobilya markası Divanev'in art deco, country ve luxury stillerini modern bir şekilde yorumladığı yeni koleksiyonlarını, yenilikçi ve fonksiyonel ürünlerine de ilgi fazlaydı. Yataş Grup CEO'su Nuri Öztaşkın, 2023'te ürün portföyünün yüzde 40'ını yenileyen Divanev'in değişiminin süreceğini belirtti.
 
"2024 bizim yılımız olacak"
Yataş Grup, Fuar vesilesiyle Yataş Grup CEO'su Nuri Öztaşkın ev sahipliğinde düzenlenen toplantıda, yurtiçi ve yurtdışından gelen bayileri ağırladı. Yaklaşık 1500 kişinin katıldığı toplantının ardından ise ünlü popçu Derya Uluğ sahne aldı. "2024 sizin ve ekiplerin konsantrasyonuyla çok büyük bir yıl olacak" diyen Yataş Grup CEO'su Nuri Öztaşkın, Yataş markasını Türkiye sınırlarının ötesine, dünyanın 50 farklı ülkesine taşıdıklarının altını çizdi.
 
Yataş Grup'un 6 güçlü markasıyla sektörün en güçlü oyuncularından olduğunu hatırlatan Öztaşkın, "Türkiye'de 1000, dünyada 100 satış noktasını aştık. Beraber başladık, beraber büyüdük, beraber yine başaracağız. Sektörde birinciliğe oynuyoruz. Geçen yılki gibi hedefimiz yüksek! Enflasyonun üzerinde bir büyüme hedefimiz var. En çok büyüyen, pazar payını artıran, tüketiciye dokunan, evlere giren, ödül alan, konuşulan, takip edilen şirket biz olacağız. Tüm markalarımız için heyecan verici planlarımız, büyük hedeflerimiz var" dedi

ŞOK Marketler, “Şok’ta Ben de Varım” projesinin kapsamını genişletti

29 Ocak 2024 • 10:36:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

 Kadın çalışan oranı ile ülkemizin kadın istihdamında öncü şirketlerinden olan ŞOK Marketler, 2019 yılında kadının güçlendirilmesine yönelik hayata geçirdiği “Şok’ta Ben de Varım” projesinin kapsamını genişletti. Türkiye’nin farklı bölgelerinden çeşitli kadın kooperatiflerinin ürettiği el emeği ürünler, ŞOK Marketler’de satışa sunuldu.
 
ŞOK Marketler, daha güçlü bir gelecek için kadınların ekonomiye katılımını artırmak ve fırsat eşitliğine katkıda bulunmak amacıyla “Şok’ta Ben de Varım” projesinin kapsamını genişletti. Türkiye’nin deprem bölgesi başta olmak üzere, farklı yörelerindeki kadın kooperatiflerinden kadınların ürettiği el emeği ürünler, seçili ŞOK mağazalarında satışa sunuldu.
ŞOK Marketler tarafından 2019 yılında kadın girişimcilere destek olmak amacıyla başlatılan “Ben de Varım” projesinde ilk etapta ev kadınlarının ürettiği bez çantalar ŞOK tarafından satın alınarak mağazalarda satışa sunulmuştu. Bu yıl kooperatiflerle yapılan yeni iş birliğiyle beraber projenin kapsamı daha da genişledi. Hatay, Adana ve Ankara’daki kadın kooperatiflerinden kadınların ürettiği zeytin ve zeytinyağından coğrafi işaretli ürünlere, tarhana ve sebze kurusundan el işi tülbentlere kadar onlarca farklı kategorideki ürün ŞOK raflarıyla buluştu. ŞOK Marketler, önümüzdeki dönemde iş birliği yapılan kooperatif sayısının ve ürün çeşitliliğinin daha da artırılmasını, satışların sürekliliğinin sağlanarak kadınların ekonomik olarak güçlendirilmesini hedefliyor.
ŞOK Marketler CEO’su Uğur Demirel: “Kadın emeğine destekte ‘Ben de Varım’ diyoruz”
“Şok’ta Ben de Varım” projesi ile ilgili değerlendirmede bulunan ŞOK Marketler CEO’su Uğur Demirel, “İçinde bulunduğumuz toplumun kalkınması için çalışmayı odağına alan bir şirket olarak kadınların üretim ve istihdama katılmasının toplumsal refah için öneminin farkındayız. Türkiye’nin en çok istihdam sağlayan şirketlerinden biriyiz. ŞOK Marketler’deki başarılı uygulamalarımız ve fırsat eşitliğine yönelik çalışmalarımız sayesinde bugün çalışanlarımızın yarısından fazlasının kadın olmasının gururunu yaşıyoruz. 2019 yılında kadınlar tarafından üretilen bez çantaları kar amacı gütmeden mağazalarımızda satışa sunarak “Ben de Varım” projemizi başlatmıştık. Bugün projemizin kapsamını daha da genişleterek yolumuza devam ediyoruz. Çeşitli kadın kooperatifleri ile iş birliği yapıp ürünlerini satın alarak kadınların hane ekonomilerine katkıda bulunurken yerel istihdamı da desteklemek istiyoruz. Ürün aldığımız kooperatifler aracılığıyla deprem bölgesinin ekonomik olarak yeniden güçlenmesi için de desteğimizi var gücümüzle sürdürüyoruz. İlk etapta ürünleri yaklaşık 100 mağazamızda satışa sunduk. Hedefimiz ürünlerin satıldığı mağaza sayısını daha da artırmak ve bu projeyi kadın kooperatiflerine sürekli gelir sağlayacak bir model haline getirmek. Kadın emeğine destekte 'Ben de Varım' demeye devam edeceğiz.” dedi.
ŞOK Marketler Tic. A.Ş. Hakkında:
1995 yılında kurulan ŞOK Marketler Ticaret A.Ş., 2011 yılında 1.200 mağaza ile faaliyet gösterirken 30 Eylül 2023 itibarıyla Türkiye’nin 81 ilinde 10 bin 601 mağazası, 47 bin 119 kişiye ulaşan çalışanı, özgün iş modeli, modern perakendeciliğin gereklerine uygun dijital altyapısı, güçlü ve dinamik insan kaynağı ile müşterilerine hizmet vermektedir. ŞOK Marketler, tüketicilerin temel ihtiyaçlarının tamamına yakınını, bilinen markalı ürünlerle ve uygun fiyatlarla, evlerinin yakınındaki mağazalarında müşterilerine sunmaktadır. Ayrıca Mis, Piyale, Mintax, Amigo, Evin gibi köklü ve tarihi geçmişi olan, kaliteli özgün markalarını müşterilerine uygun fiyatla sunmaktadır. ŞOK Marketler, mağazalarına giren her bir müşterinin rahat, kaliteli ve hesaplı alışveriş deneyiminden memnun olarak ayrılmasını sağlamak vizyonuyla faaliyetlerini sürdürmektedir. Mayıs 2018’de halka arz edilen Şirket’in hisseleri SOKM koduyla Borsa İstanbul’da işlem görmektedir.

FX Teknik Analiz (İş Yatırım)

29 Ocak 2024 • 10:35:01

Çarşamba günü FED faiz kararını açıklayacak. Beklentiler faizlerin değiştirilmeyeceği yönünde. Ancak daha sonraki toplantılarda FED’in nasıl bir politika izleyeceğine dair bir ön görü vermesi açısından Çarşamba günü yapılacak toplantı önemlidir.

Dolar endeksi 1 aylık bir yükseliş trendi üzerinde ilerliyor. 103,48 seviyelerinde ilerleyen endeks için 103,98 seviyesindeki Bollinger üst bandı direnç olarak, 102,90 seviyesindeki Bollinger orta bandı ise destek olarak takip edilebilir. 102,90 seviyesinin altında kalınmadığı sürece yükseliş baskısı sürebilir.

Ons altın henüz kendisine bir yön çizebilmiş değil ancak 2031 dolar seviyesinde düşen trendinin sınırında işlem görüyor. 2035 dolar seviyesi 1 aylık düşen trend direnci olarak karşımıza çıkıyor. Aşağıda ise yükselen trend desteği olarak 2014 dolar seviyesi izlenebilir.

EURUSD paritesi ise yatay denebilecek bir seyirde ilerliyor. 1,0846 seviyesinde olan parite için 1,0764 bölgesi hem Fibonacci 0,382 noktasına gelerek hem de 1,5 yıllık bir yükseliş trendinin üzerine gelerek önemli bir destek olarak takip edilebilir. Yukarıda ise 50 günlük hareketli ortalama ve Bollinger orta bandı seviyesi olan 1,0910’lu seviyeler direnç görevi görebilir.

 Detaylı bilgi almak, İş Yatırım'ın güncel raporlarına ulaşmak için aşağıdaki linki kullanabilirsiniz.

 https://arastirma.isyatirim.com.tr/2024/01/29/fx-teknik-analiz-raporu-29-01-2024/

İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
 www.isyatirim.com.tr

           ***
           Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Hesaba Altın Havale

Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.

Ücretsiz Hızlı Kargo

Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.

Üst Düzey Güvenlik

256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.

Sertifikalı Ürünler

Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.

hand-package-delivery