Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Bu Hafta Ne Oldu…
Geride bıraktığımız haftada yurt içinde TCMB'nin faiz kararı ön plana çıkarken, küresel piyasalarda Euro Bölgesi enflasyon ile ABD Merkez Bankası'nın (Fed) 30-31 Ocak 2024 tarihli toplantı tutanakları ve sonrasında Fed yetkililerinden gelen açıklamalar takip edildi. Fed toplantı tutanaklarında, çoğu yetkili hızlı faiz indirmenin risklerine dikkat çekerken, enflasyonun hedefe indiğine dair daha fazla kanıt görmek istediğini belirtti. Fed Yönetim Kurulu Üyesi Michelle Bowman, "Bence ekonominin nereye gittiği konusunda daha fazla güven kazanmamız için bolca zaman var. Bence bir noktada faizleri düşürme sürecine başlamanın zamanı gelecek, ancak verilerdeki belirsizlik göz önüne alındığında, bundan emin değilim, yani, kesinlikle şimdi değil." dedi. Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller enflasyonun soğuduğuna dair daha fazla kanıt görmesi gerektiğini belirtti. Fed Başkan Yardımcısı Philip Jefferson ve Guvernör Lisa Cook, Ocak ayındaki düşüşe rağmen enflasyonun hâlâ yavaşladığı konusunda iyimser olduklarını söylediler ancak borçlanma maliyetlerini düşürmeden önce enflasyonun %2 hedefine geri döndüğüne dair daha fazla kanıt istediklerini açıkça belirttiler. Euro Bölgesi'nde tüketici fiyat endeksi, Ocak'ta aylık bazda %0,4 azalırken, yıllık enflasyon %2,8 oldu. Küresel piyasalarda hafta genelinde karışık bir seyir izlendi.

TCMB, Fatih Karahan başkanlığında gerçekleştirdiği ilk PPK toplantısında politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını beklentilere paralel değiştirmeyerek %45 seviyesinde sabit bıraktı. Karar metninde, politika faizinin mevcut seviyesinin aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sürdürüleceği vurgusu yapılırken, enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşunun sıkılaştırılacağı ifade edildi. Haftaya pozitif başlayan ve hafta içerisinde 9.416,7 ile rekor tazeleyen BİST100 Endeksi, %1,34 kazançla 9.374 puandan haftayı tamamladı. 30,83'lü seviyelerden haftaya başlayan Dolar/TL hafta içinde 31,20 sınırını aşarak rekor kırarken, Euro/TL, 33,90 ile tarihi zirvesini gördü. Yurt dışı yerleşik yatırımcılar, 9-16 Şubat haftasında reel olarak (fiyat ve kur etkisinden arındırılmış) 22,1 milyon dolar hisse senedi satışı, 60,4 milyon dolar Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS-Kesin Alım) alımı ve 0,3 milyon dolar Özel Sektör Tahvil satışı gerçekleştirdi. Aynı haftada yurt içinde yerleşik gerçek kişilerin döviz mevduatı 443 milyon dolar azalarak 102.406 milyon dolara ve tüzel kişilerin döviz mevduatı 674 milyon dolar azalarak 72.224 milyon dolara geriledi. Kur korumalı mevduat (KKM) hesapları 1.117 milyon dolar azalarak 76.617 milyon dolar (2.343 milyar TL) olarak gerçekleşti. Türkiye'nin dolar bazlı 5 yıl vadeli CDS oranı 300 sınırının altında kalmaya devam etti.

Uzun Vadede Ne Bekliyoruz…
TCMB, 19 Ocak'taki 2023 yılının ilk toplantısında politika faizini değiştirmeyerek %9 seviyesinde tutarken, 23 Şubat toplantısında 50 baz puan indirerek %8,50 seviyesine çekti. 23 Mart, 27 Nisan ve 25 Mayıs tarihli toplantılarında ise politika faizini değiştirmeyerek %8,50 seviyesinde sabit bıraktı. Merkez Bankası, 22 Haziran'da 650 baz puan, 20 Temmuz'da 250 baz puan, 24 Ağustos'ta 750 baz puan, 21 Eylül'de 500, 26 Ekim'de 500, 23 Kasım'da 500 baz puan ve 21 Aralık tarihli toplantısında 250 baz puan artırarak politika faizini %42,50 seviyesine çıkardı. TCMB, 2024 yılının ilk toplantısında politika faizini 250 baz puan artırarak %45,00 seviyesine yükseltirken, 22 Şubat tarihli toplantısında politika faizini değiştirmeyerek %45,00 seviyesinde sabit bıraktı.

Ocak ayında %6,70 artan TÜFE'nin Şubat 2024 tarihli TCMB piyasa katılımcıları anketine göre; Şubat ayında %3,80, Mart ayında %3,17, 2024 yılı sonunda %42,96 ve 12 ay sonrasında %37,78 artması beklenmektedir. Yine aynı ankette Dolar/TL'nin 2024 sonunda 40,02 ve 12 ay sonrasında ise 41,15 olması öngörülmektedir. Cari dengenin 2024 sonunda 34,6 milyar dolar, 2025 yılında ise 32,9 milyar dolar açık vermesi beklenmektedir. GSYH büyümesinin 2024 ve 2025'te sırasıyla %3,3 ve %3,8 olacağı öngörülmektedir. TCMB haftalık repo faizinin 3 ay sonrasında %45,00 ve 12 ay sonrasında ise %36,62 olması beklenmektedir.

Raporun devamı ve detaylı analizler için tıklayınız.
https://www.bmd.com.tr/application/files/2217/0870/1192/Haftalik_Bulten_23.02.2024.pdf





 BMD Araştırma
 Bizim Menkul Değerler A.Ş.
  bmd.com.tr
 
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’nin teknoloji tabanlı ilk ve tek ödül programı Tech Brands Turkey araştırmasının sonuçları açıklandı. Casper, NielsenIQ’nun gerçekleştirdiği araştırma raporuna göre, Tech Brands Turkey’de Türkiye’nin en teknolojik bilgisayar markası seçildi. Türkiye’nin teknoloji markası Casper, böylelikle üst üste 5. kez “Bilgisayar Sektörü” kategorisinde birinci olarak Tech Brands Turkey ödülünün tekrar sahibi oldu.
 
NielsenIQ Türkiye ve Pazarlamasyon iş birliği ile gerçekleştirilen Tech Brands Turkey ödülleri sahiplerini buldu. Türkiye’nin teknoloji tabanlı ilk ve tek ödülü olma özelliğini taşıyan Tech Brands Turkey, teknoloji, inovasyon, dijital ve pazarlama alanlarında sektörünün liderlerini bir araya getiriyor. Tech Brands Turkey’de, jüriyi tüketiciler oluştururken, Türkiye'nin en teknolojik markaları 12 ilde NielsenIQ Türkiye’nin yaptığı araştırmayla belirleniyor. Tech Brands Turkey’in 2024 yılı “Bilgisayar” kategorisinin birincilik ödülünü bu yıl da kazanan Türkiye’nin teknoloji markası Casper, ödüle üst üste beşinci kez sahip oldu.
 
Türkiye’nin Teknoloji Markaları Belirlendi
 
Tech Brands Turkey’de en teknolojik markalar, ülke genelindeki tüketici kitlesinin vermiş olduğu yanıtlar baz alınarak belirleniyor. Türkiye’deki markaların teknoloji alanındaki tüketici-marka algısının araştırıldığı programda akaryakıttan bilgisayara, inşaattan sağlık alanına kadar toplamda 30 farklı sektörde marka tüketici algısı ölçümleniyor. Türkiye’nin en teknolojik markaları, Nielsen Türkiye’nin kontrolünde 12 ilde A, B, C1, C2 SES grubundan 1000 kişi ile online anket yöntemi kullanılarak belirlendi. Ankete katılanların erkek kadın oranı aynı iken, çalışma, 15-64 yaş arasındaki tüketicilerle soru cevap şeklinde gerçekleştirildi.
 
Casper Üst Üste 5. Kez Bilgisayar Kategorisinin Birincisi Oldu
 
Türkiye’de teknoloji sektörüne ve dijital dönüşüme 33 yıldır yön veren Casper, Tech Brands Turkey araştırmasında bu yıl da “Bilgisayar Sektörü” kategorisinde ödül sahibi oldu. Beş yıl üst üste ödüllendirilmelerinin gururunu yaşadıklarını aktaran Casper Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Feray Karaman, “Bu bizim için paha biçilemez bir ödül. Müşteri memnuniyetini odağına alan bir firma olarak, tüketicilerin taleplerini ve beklentilerini anlayarak, ürünlerimizi ve hizmetlerimizi geliştiriyoruz. Türkiye’nin en büyük bilgisayar üreticisi olarak, uzun yıllar istikrarla sürdürdüğümüz varlığımızın temelinde iki ana unsur var. Bunlardan ilki, kullanıcılarımızın bize olan inancı ve güveni, ikincisi ise bizlerin de bu güvenle her gün kendimizi ve sistemlerimizi en iyisi olmak üzere kurgulamamız. Bu yönde gerçekleştirdiğimiz çalışmalar doğrultusunda tüketiciler tarafından belirlenen Tech Brands Turkey ödülünü beşinci kez almanının mutluluğunu yaşıyoruz. Tech Brands Turkey araştırmasını düzenleyen NielsenIQ Türkiye ile Pazarlamasyon ekiplerine ve bizlere bu ödülü layık gören tüm tüketicilerimize teşekkür ederiz.” dedi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Dünya ticaret akışının önemli bir bölümün gerçekleştiği Kızıldeniz'de son dönemde yaşanan ticari gemilere saldırılar, sigortalama alanında risklerin büyük ölçüde artmasına neden oldu. Denizcilik ve lojistik sigorta sektöründe hizmet sunan Aon Türkiye'nin Eş-CEO'su Ferhan Özay, Kızıldeniz'deki gelişmelerin sigortacılık sektörüne yansımalarını ve denizcilikteki risk yönetimi detaylarını paylaştı.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'na göre, dünya ticaret akışının yüzde 12 ile 15'i ve küresel konteyner trafiğinin yüzde 25 ile 30'u Kızıldeniz'den geçiyor. Her gün 50'in üzerinde gemi Süveyş Kanalı'ndan geçerek milyarlarca dolarlık malı Kuzey Avrupa, Akdeniz, Asya ve Kuzey Amerika'nın doğu kıyılarındaki limanlara taşıyor.

Yemen'deki Husilerin saldırıları sonucu uluslararası taşımacılık şirketleri rotayı Babu'l Mendeb Boğazı'ndan Ümit Burnu'na çevirdi. Bu rota değişikliği yolculuğu, 7 ila 10 gün uzatıyor. Deniz ticaretinin önemli bir güzergâhı olan Kızıldeniz'de yaşanan saldırılar sonrasında MarineTraffic verilerine göre, Aralık 2023'te Kızıldeniz'den geçen konteyner gemilerinin sayısı Aralık 2022'deki gemi sayısına göre yüzde 25 azaldı. Hatta büyük bir İngiliz Enerji şirketi Kızıldeniz'deki tüm tanker trafiğini durduracağını bildirdi. Bu karar çoğunlukla mal taşımacılığını etkileyen sorunun enerji sevkiyatlarını da kapsayacak şekilde genişleyebileceği endişesine yol açmaktadır.

Küresel ticaretin yüzde 12'sinin gerçekleştiği Kızıldeniz'de yaşanan kriz, yakıttan tüketim mallarına geniş bir alanda fiyat artışlarına neden olabilir. Hem küresel deniz ticaretinin yoğun olduğu Kızıldeniz'i kullananların aldığı risk hem de Ümit Burnu'na yönelerek deniz sefer sürelerinin uzaması gemi sigortalarının önemini oldukça arttırdı. Küresel ekonomiyi derinden etkileyen gelişmeler, sigortacılık sektörünü de oluşan riskler sebebiyle ilgilendiriyor. Londra deniz sigortası piyasası, geçtiğimiz günlerde Kızıldeniz'de yüksek riskli kabul ettiği bölgeyi genişleterek gemilerin ödediği primleri arttırdı.

“Kızıldeniz'de yaşanan saldırılar risk yönetimini değerli kılıyor”
Aon Türkiye'nin Eş-CEO'su Ferhan Özay yaptığı açıklamada, “Kızıldeniz bölgesinde yaşananları yakından takip ediyoruz, bölgedeki saldırıların en kısa sürede sona ermesini diliyoruz. Saldırı risklerinin yanı sıra yaşanan gecikmeler, artan yakıt ve operasyon maliyetleriyle oluşan belirsizlik, sigortalamanın yarattığı güvenceyi ve risk yönetimini değerli kılıyor. Uluslararası platformda denizcilik ve lojistik sigorta sektöründe hizmet sunan Aon olarak, deneyimli ekibimizle kurulduğumuz günden bu yana denizcilik ve sigorta şirketlerinin sigorta ile ilgili problemlerine verimli çözümler oluşturuyoruz. Deniz ticaretinde faaliyet gösteren iş ortaklarımızın yanında olarak, risk yönetimlerini gerçekleştirmeye daima hazırız.” dedi.

Sigortacıların Kızıldeniz ile ilgili savaş risklerine ilişkin olarak iptal bildiriminde bulunacaklarının ve risk kabul kriterlerinde önemli değişikliklere gideceklerinin tahmin edildiğini söyleyen Özay, “Örneğin P&I Kulüpleri çok kısa bir süre içerisinde Kızıldeniz ile ilgili P&I savaş risklerine ilişkin iptal bildirimlerini yayınlayacaklardır. Tekne Harp teminata açısında ise tahmin edebileceğiniz gibi Kızıldeniz'deki fiyatlar, Husi saldırılarının ayrım gözetmeyen ve düzensiz doğası nedeniyle son 8-10 hafta içinde önemli bir dalgalanma yaşamıştır. Kızıldeniz'de sigorta maliyetlerinin çok yükseldiğini gördük, ancak maliyetler dengelenmeye başlamaktadır.” şeklinde konuştu.

2024 yılının nakliyat riskleri açısından oldukça hareketli başladığını kaydeden Özay, Rusya/Ukrayna savaşına ilaveten İsrail, Kızıldeniz ve Aden Körfezi'ndeki huzursuzlukları yakinen takip ettiklerini, çözüm ortakları ile beraber sürekli çalışarak müşterilerini bilgilendirdiklerini ve onların sigorta ihtiyaçları için en uygun çözümleri sunmaya devam ettikleri de aktardı.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Düzenlediği eğitim ve sertifika programları ile şirketlerde başarılı bir kurumsal yönetim yapısı oluşturmaya destek olmayı amaçlayan TKYD Enstitü, eğitim portföyüne yeni bir sertifika programı ekliyor. TKYD Enstitü ESG Sertifika Programı'nın ilk dönemi International Finance Corporation (IFC) ve Boğaziçi Üniversitesi Finans Uygulama ve Araştırma Merkezi destekleri ile 18 Nisan'da başlıyor!

Kurumsal yönetim anlayışının ülkemizde tanınması, gelişmesi ve en iyi uygulamalarıyla hayata geçirilmesi misyonuyla hareket eden ve 2003 yılında gönüllü bir sivil toplum kuruluşu olarak kurulan Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD)’nin, 2005 yılından bugüne aralıksız olarak yürüttüğü eğitim faaliyetleri, 2022 yılı itibarıyla TKYD Enstitü çatısı altında devam ediyor.
TKYD Enstitü, eğitim portföyüne yeni bir sertifika programı ekledi. ESG Sertifika Programı’nın ilk dönemi, IFC ve Boğaziçi Üniversitesi Finans Uygulama ve Araştırma Merkezi destekleri ile 18 Nisan-24 Mayıs tarihleri arasında çevrim içi olarak gerçekleşecek. Program; 24 Mayıs tarihinde Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenecek mezuniyet töreni ile sona erecek.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türk züccaciye sektöründe bu yıl 20’nci yılını kutlayan Schafer, Ramazan ayında da müşterilerine yüksek kaliteli ürünlerini sunmaya devam ediyor. Yüksek kaliteli pişirme grubu ürünlerinden Fiesta Seramik Yüzeyli Tekli Tava ve Tencere Serisi’nde yuvarlak forma sahip farklı ebatlarda çeşitli seçenekler bulunuyor. Schafer Classic 5 Litre Inox Düdüklü Tencere ise nikel paslanmaz çelik malzemesi ile dengeli ısı dağılımı sağlıyor ve termik kapsül tabanı sayesinde yüzde 50 enerji tasarrufu sağlamasıyla pişmesi zor olan yiyecekleri kısa sürede hazırlamasıyla iftar yemekleri hazırlamak için tercih ediliyor. Bu kapsamda Schafer, Optimal Elektrikli Çay Makinesi ve Optimal Elektrikli Paslanmaz Çay Makinesinden Kahvecim Otomatik Türk Kahve Makinesine, 60 parçalı Selina Yemek Takımı ve Schafer Hamburg 72 Parça Çatal Kaşık Bıçak Takımı’ndan ev tekstilinde hayatı ve evleri güzelleştiren Schafer Home ürünlerine 2 bin 800’e varan çeşidiyle müşterileri Ramazan ayında da mağazalarına bekliyor.

Türkiye çapında 65 mağazası ve 2 bin adet satış noktasında sunduğu özgün, şık ve dayanıklı ürün çeşitliliği ile sektörün öncü markası olan Schafer, küçük ev aletlerinden züccaciyeye uzanan geniş ve çeşitli ürün yelpazesiyle tüketicilerin hayatını kolaylaştırmaya devam ediyor. 2004 yılından itibaren züccaciye sektöründe faaliyet gösteren, yenilik ve özgün tasarım anlayışıyla bir dünya markası olma yolunda hızla ilerleyen Schafer, Ramazan ayında da müşterilerine yüksek kaliteli ürünlerini sunmaya devam ediyor.

İftar ve sahur sofraları hem pratik hem de sağlıklı

Yüksek kaliteli pişirme grubu ürünlerinden Fiesta Seramik Yüzeyli Tekli Tava ve Tencere Serisi’nde yuvarlak forma sahip farklı ebatlarda çeşitli seçenekler bulunuyor. Doğal minerallerden üretilen ve seramik yüzeyli puff-lon kaplama malzemesine sahip olan Fiesta Serisi, çizilmelere karşı ekstra dirençli sert yapısı, ekstra dayanıklı ve ekstra yapışmaz yüzeyi sayesinde uzun ömürlü kullanım imkânı sağlıyor. Yeşil ve siyah renk seçenekleri bulunan Fiesta Seramik Yüzeyli Tava ve Tencere Serisi tekli satılıyor.

Schafer Classic 5 Litre Inox Düdüklü Tencere ise nikel paslanmaz çelik malzemesi ile dengeli ısı dağılımı sağlıyor ve termik kapsül tabanı sayesinde yüzde 50 enerji tasarrufu sağlamasıyla pişmesi zor olan yiyecekleri kısa sürede hazırlamasıyla iftar yemekleri hazırlamak için tercih ediliyor.
Küçük ev aletleri kategorisinde yer alan Optimal Elektrikli Çay Makinesi ve Optimal Elektrikli Paslanmaz Çay Makinesi en kalabalık ailelere yetecek geniş kapasiteleri, şık tasarımları ve kullanım kolaylıkları ile bu Ramazan ayında tüketicilerin favorisi olacak. 1.8 litre kapasiteli su ısıtıcısı ve 1 litre kapasiteli demliği ile tek seferde daha fazla çay hazırlama imkânı sunan Optimal Elektrikli Çay Makineleri özel kapakları sayesinde aynı zamanda su ısıtıcısı olarak da kullanılabiliyor. Gizli rezistans özelliği sayesinde daha minimal bir yapıya sahip olan ürünler enerji tasarrufu sağlarken, 1.500-1.800 W ısıtma gücü ile de en hızlı şekilde ısınıyor. Optimal Elektrikli Çay Makineleri her kullanımda mükemmel demleme sağlarken çay makinesinin içinde su olmadığında kaynatma işlemini engelleyen ve susuz çalışmayı önleyen termostat sistemi ile güvenli kullanım sunuyor. Klasik çaydanlıktan vazgeçemeyenler için ise küçük, orta ve büyük boy seçenekleri bulunan Schafer Tea Chef Orta Boy Çaydanlık Takımıyla demlenen çaylara ise Schafer Print Kare 4 kişilik Çay Seti ve Print Kare Pasta Seti, bulaşık makinesinde yıkanabilen ve desen çıkmama garantisi bulunan Schafer Supreme 6 Kişilik Çay Seti eşlik ediyor.

Tek seferde 4 fincan kahve birden

Kahvecim Otomatik Türk Kahve Makinesi, şık tasarımlarıyla mutfakların havasını değiştirirken, ergonomik boyutları ile bütün mutfak ve ofislerde kendine yer buluyor. 500-600 W ısıtma gücüne sahip Schafer Kahvecim, aynı anda 4 fincan kahve pişirebilmesiyle tek seferde kahve ikramı yapma olanağı sağlıyor. Her iki kahve makinesi de sesli ve ışıklı uyarı sistemi, taşmayı önleyen algılama teknolojisi ve 10 saniyede otomatik kapanma özellikleriyle güvenlik konusunda tam not alıyor. Sağ ve sol el kullanımına uygun çift akıtma ağızlı cezvesi ile kullanım kolaylığı sağlayan Schafer Kahvecim, kendi ölçü kaşıkları kullanılarak pişirilen kahveler ile kahve severlere her defasında kıvamında ve lezzetli bir deneyim yaşatıyor. Kahvecim Otomatik Türk Kahvesi Makinesi, normal ve ağır ateşte pişirme (közde) özellikleriyle dikkat çekiyor.

Özenle hazırlanan iftar sofraları ise Schafer’ın zarif ve göze hitap eden tasarıma sahip, desen garantili, 60 parçalı Selina Yemek Takımı ve Schafer Hamburg 72 Parça Çatal Kaşık Bıçak Takımı ile daha da şık oluyor. Farklı formuyla dikkat çeken Felis 32 Parça Kahvaltı Takımı ve minimal tasarımlara sahip, tekli satın alınabilen Trend Sofra Serisi ürünleri ise daha sade sofraları seven tüketicilere hitap ediyor. Schafer Ramazan ayında hem pişmiş hem de pişmeye hazır besinleri güvenle saklamak için Komfort Pişir Sakla Emaye Tencere ve Komfort Saklama Kabı Serilerini müşterilerine sunuyor.

Ev tekstili ürünleriyle de hayatı ve evleri güzelleştiren Schafer Home, soft renklere sahip 50x90 cm ve 70x140 cm ölçü seçenekleri bulunan Arya Havlu Serisini müşterileriyle buluşturuyor. Arya Havlu Serisi yüzde 100 pamuk dokusu ile suyu kolayca emip, içine hapsediyor. Schafer Home Perry Çift Kişilik Nevresim Takımı ise yüzde 80 pamuk ve yüzde 20 polyester kumaşının sağladığı üstün kaliteli, yumuşak dokusu ile yatak odalarına modern bir dokunuş getiriyor.

SCHAFER Hakkında: Schafer, 1980 yılından bu yana edindiği bilgi birikimiyle züccaciye sektöründe faaliyet gösteriyor. “Rahat ulaşılabilir” bir marka olma amacıyla yola çıkan Schafer yüksek kaliteli ürünlerini kullanıcılarla buluşturmayı ilke ediniyor. Geniş ürün gamıyla yenilikçi bir anlayışa sahip olan Schafer konsept mağazaları, çok katlı mağazalar, online satış mağazası ve uluslararası marketlerde varlık göstererek sektördeki yerini koruyor. İhracat kanadında hatırı sayılır işler yapmaya devam eden Schafer dünya markası olma yolunda emin adımlarla yürümeye devam ediyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Akfen Holding tarafından kurulan Türkiye İnsan Kaynakları Eğitim ve Sağlık Vakfı (TİKAV), Akfen Yenilenebilir Enerji şirketinin elektrik üretim santrali yatırımlarının bulunduğu Türkiye’nin 18 ilinde 27 farklı kırsal bölgesinde yaşayan kadınlara eğitim sağlayacağı “Dijitaldeki Ayak İzimiz” projesi ile toplumun farklı kesimlerine destek olmaya devam ediyor.
 
2024 yılı boyunca sürecek “Dijitaldeki Ayak İzimiz” projesi dijital platformların faydalı ve doğru kullanımı üzerine yoğunlaşıyor. Proje, kırsal bölgelerde yaşayan kadınları ve ailelerini, dijital platformların bilinçsiz kullanımı sonucu ortaya çıkabilecek hukuksal, sosyal, fizyolojik ve psikolojik sorunlar hakkında bilgilendirerek, bu tür sorunların önlenmesine katkı sağlamayı amaçlıyor.
 
Akfen Holding’in kurucusu olduğu ve sosyal sorumluluk projeleriyle toplumun farklı kesimlerine destek olmayı amaçlayan ve bu yıl 25’nci kuruluş yılını kutlayan Türkiye İnsan Kaynakları Eğitim ve Sağlık Vakfı (TİKAV), yeni bir projeye daha imza atıyor. Akfen Yenilenebilir Enerji'nin finansman desteğiyle "Dijitaldeki Ayak İzimiz” projesini hayata geçiren TİKAV, yeni projesiyle, 2024 yılı boyunca Türkiye genelindeki 18 ilde ve 27 farklı lokasyonda yer alan Güneş, Rüzgâr ve Hidroelektrik Santralleri çevresinde yaşayan kırsal bölgedeki kadınları dijital dünya konusunda bilinçlendirecek.
2024 yılı boyunca sürecek olan “Dijitaldeki Ayak İzimiz” projesi, dijital platformların faydalı ve doğru kullanımı üzerine yoğunlaşıyor. Proje, kırsal bölgelerde yaşayan kadınları ve ailelerini, dijital platformların bilinçsiz kullanımı sonucu ortaya çıkabilecek hukuksal, sosyal, fizyolojik ve psikolojik sorunlar hakkında bilgilendirerek, bu tür sorunların önlenmesine katkı sağlamayı amaçlıyor. Akfen Yenilenebilir Enerji’ye ait 27 lokasyonda düzenlenecek seminerler, katılımcılara dijital dünyada güvenli bir şekilde var olmanın yollarını anlatıyor.
Modern çağın gereksinimlerine uygun bir sosyal sorumluluk modeli olarak sunulan "Dijitaldeki Ayak İzimiz” projesi, TİKAV ve Akfen Yenilenebilir Enerji’nin desteğiyle dijital çağın getirdiği zorluklara karşı toplumsal farkındalık yaratmayı ve bu dijital çağda kırsal bölgelerde yaşayan kadınların bilinçlendirilmesini hedefliyor.
 
2024 YILI SONUNA
KADAR DEVAM EDECEK
 
Dijitaldeki Ayak İzimiz Projesi kapsamında düzenlenecek seminerler 2024 yılı boyunca Türkiye'nin dört bir yanını kapsayacak şekilde planlandı. Şubat ayında Mersin’in Anamur ilçesiyle başlayacak olan eğitimler, mart ayında Denizli’nin Acıpayam ve Kale, Aydın’ın Karacasu ve Bozdoğan ilçeleri, Muğla’nın Ula ve Seydikemer bölgeleri ile devam edecek. Nisan ayında Sakarya’nın Geyve ilçesi ve Çanakkale’nin Lapseki ilçesine bağlı Üçpınar Köyü, ayrıca Çanakkale Merkez İntepe Mahallesi'nde gerçekleştirilecek. Proje, mayıs ayında Giresun’un Dereli ve Bulancak ile Trabzon’un Sürmene ilçesine bağlı Kahramanlar Köyü’nde kadınlarla buluşacak. Haziran ayında ise Konya’nın Sarayönü ilçesine bağlı Karatepe Mahallesi, Konya Ereğli Zengen Köyü, Kayseri Yahyalı, Sivas Gemerek, Tokat’ın Turhal ilçesine bağlı Kusurat Köyü ve Amasya’nın Kütü Köyü Boyalı Mevkii'nde eğitimler verilecek. Eylül ayında, projenin Van'ın Edremit ilçesine bağlı Kıyıcak Köyü, Malatya’nın Battalgazi ilçesine bağlı Fırıncı Köyü, Erzurum’un Aziziye ve Elazığ’ın Şahinkaya Köyü Merkez İlçesi’nde devam edecek. Ekim ayında ise Osmaniye’nin Kaman Köyü Bahçe bölgelerindeki kadınlara ulaşılacak.
 
4 FARKLI PROJEDE 6 BİN 800
KADINA YÜZ YÜZE EĞİTİM VERİLDİ
 
TİKAV ile Akfen Yenilenebilir Enerji birlikteliğinde 2017 yılında “Evde Okullu Olduk” projesiyle 0-6 yaş grubu çocukların gelişimi konusunda 15 bölgede 800 kadına ulaşıldı. Sağlık olarak belirlenen 2018 yılının temasında “Önce Sağlık” projesiyle 17 bölgede 1500 kadına sağlık eğitimi verildi. 2019 yılıyla birlikte başlayan “Hijyen Sağlıktır” projesinde de 26 farklı noktada 2 bin kadına ulaşıldı.
Pandeminin ardından hayata geçirilen “Tasarruf Evimizde, Gelecek Elimizde” projesi ile çevresel ve ekonomik sorunlarının etki boyutunun arttığı günümüzde aile içerisinde tasarruf yöntemlerinin benimsenmesi ve doğa ile uyumlu bir yaşam tarzının sağlanması konusunda Akfen Yenilenebilir Enerji’ye ait enerji santralleri bölgelerinde yaşayan 2500 kadına eğitim verildi.
Böylelikle 4 farklı sosyal sorumluluk projesinde toplamda 6 bin 800 kadına çeşitli konularda yüz yüze eğitim verilmiş oldu. Projelerle dolaylı olarak ulaşılan kişi sayısı ise 20 bini aştı.
 
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
 Doğrudan ve dolaylı 15 milyar dolarlık ihracatla, Türkiye'nin en fazla ihracat yapan sanayi kollarından biri olan plastik sektörü, bu yıl ilk kez düzenlenecek RePlast Eurasia Plastik Geri Dönüşüm ve Hammaddeleri Fuarı için hazırlıklarını sürdürüyor. 2-4 Mayıs 2024 tarihleri arasında Yeşil Dönüşüm ve Teknoloji Derneği (PAGÇEV) ev sahipliğinde TÜYAP'ta düzenlenecek fuara son olarak, Avrupa Plastik Üreticileri Birliği (European Plastics Converters - EuPC) de desteğini açıkladı. EuPC ile RePlast Eurasia organizasyonu boyunca kurulacak iş birliğini, Türkiye'nin bir geri dönüşüm merkezi olma yolundaki hedefleri açısından son derece önemli bir gelişme olarak değerlendiren PAGÇEV Başkanı Yavuz Eroğlu, "RePlast Eurasia için çalışmalara başladığımız günden itibaren başta Avrupa olmak üzere dünyanın farklı noktalarından yoğun bir ilgiyle karşılaştık. Türkiye'nin bu alandaki potansiyelini gören ve dünyada geri dönüşümün önemini kavrayan ülkeler için RePlast Eurasia'nın ve ülkemizin bir merkez olacağına inanıyoruz. Dünyada hızla yayılan geri dönüşümün önemini sadece plastik endüstrisi değil; tüm sanayiciler ve ihracatçılar olarak önceliklendirmemiz gerekiyor. Rakiplerimizin tüm dikkati Türkiye'nin bu konuda atacağı adımlardayken, geri dönüşümü kaçırılmayacak bir fırsat olarak görüyoruz." dedi.
 
AVRUPA'DA 50 BİNDEN FAZLA PLASTİK ÜRETİCİSİNİ TEMSİL EDİYOR
 
"Hollanda'da 7 yıldır plastik geri dönüşüm fuarı yapılıyor. Fuarda 7 senede 2 hol açabildiler. Biz 7 yılı bir yılda kapatabilir miyiz diye düşündük ve fuarın ilk yılında onlarınkinden daha büyük holler seçtik" diyen Eroğlu, yurt dışından yapılan online ziyaretçi kayıtlarında rekora gidildiğini ifade ederek, fuarda kongre ve ödül töreni de olacağını belirtti. Avrupa plastik pazarına hakim bir kuruluş olarak dünyada da önemli bir yere sahip olan EuPC, Avrupa merkezli 51 plastik derneğin çatı örgütü olarak faaliyetlerini sürdürüyor. 50 binden fazla plastik üreticisini temsil eden kuruluş, yıllık 280 milyar Euro'luk ciro yapan ve 1 milyon 600 bin kişinin çalıştığı Avrupa plastik endüstrisinin en büyük temsilcisi olarak gösteriliyor. PAGÇEV Başkanı Yavuz Eroğlu ise Avrupa Plastik Üreticileri Birliği'nde iki dönemdir İcra Kurulu Üyesi olarak çalışmalarını sürdürüyor. Avrupa Birliği Parlamentosu'nda plastikle ilgili kararların alınmasında etkin bir rol üstlenen birlik, çevre ve yeni düzenlemeler başta olmak üzere sektörü ilgilendiren tüm konularda söz hakkına sahip.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 2024 Finansal Yurtdışı Pazar Analizi Paneli, Ödüyo ve Harmony ERP'nin katkılarıyla Sakarya MÜSİAD'da gerçekleşti. Yoğun ilgi gören panelde, 2024 yılında şirketlerin finans departmanlarında nasıl bir yönetim ve yenilenme içinde olmaları gerektiği hakkında önemli bilgiler paylaşıldı.
Panelde söz alan Ödüyo Finansal Teknolojiler Genel Müdürü Erman Yapıcı, finans departmanlarındaki dijitalleşmenin yollarını ve faydalarını katılımcılara aktardı. 2024 yılının şirketlerin pandemi ve ekonomik kriz sonrası iyileşme sürecinde finansal başarıya ulaşılmasında kilit rol oynayacağını belirten Yapıcı, "2024 stratejik bir finansal yol haritası belirleme ve uygulama açısından kritik bir dönem olacak. Dijital dönüşüm, şeffaflık ve maliyet etkinliği konularında 2024'te şirketlerin yapmaları gereken en önemli hamlenin dijitalleşme olmalı." dedi.
İşletmelerin dijitalleşmeye ayak uydurmaları gerektiğinin altını çizen Yapıcı, "Dijitalleşme, şirketlerde personel üzerindeki gereksiz iş yükünü azaltılarak, hem finans departmanlarındaki hantal yapıların önüne geçecek, hem de verilerin doğru ve hızlı şekilde sistemde işlenmesini sağlayacaktır. Hızın önem arz ettiği bu süreçte, hatasız bir finans süreci, doğru datayı, doğru analizi beraberinde getirecektir. Doğru analiz, şirket geleceği için doğru kararların alınması için olmazsa olmazıdır. İyi bir final için iyi bir ilk adım atılması gerekiyor. Günümüz için bu yol dijitalleşmekten geçiyor. Şirketlerin finans departmanlarındaki dijitalleşme süreçlerinde, Ödüyo olarak bizler, gerek Açık Bankacılık ve gerekse E-Tahsilat hizmetlerimizle, komple bir hizmet bütünlüğü sağlayarak, güvenli, hızlı ve dinamik yapımızla, şirketlerin dönüşüm süreçlerinde yanlarında olmaya devam edeceğiz.
Türkiye'de 4 bine yaklaşan işletme gibi, Sakarya'da da çağın gerektirdiği şekilde, kendisini revize edecek şirketlerle ya da yeni kurulacak birçok işletmeyle finans departmanlarını dijitalleşme yolunda güçlü bir işbirliği içinde olmak istiyoruz." diyerek sözlerini tamamladı.