Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Emeklilik Gözetim Merkezi'nin BES temel göstergelerine göre, Bireysel Emeklilik
sisteminde katılımcıların toplam fon tutarı 1 Mart 2024 tarihi itibariyle
695 milyar 123 milyon TL oldu.

BES Özet Verileri

Katılımcıların Fon Tutarı 695.123,4 milyon TL
Faizli Fon Tutarı 534.454,9milyon TL
Faizsiz Fon Tutarı 160.668,4 milyon TL

Devlet Katkısı Fon Tutarı 95.840,5 milyon TL
Faizli Devlet Katkısı Fon Tutarı 86.621,6 milyon TL
Faizsiz Devlet Katkısı Fon Tutarı 9.218,9 milyon TL

Şirketlerin Katılımcılarının Toplamı 8.856.930 Kişi

https://www.egm.org.tr/bilgi-merkezi/istatistikler/

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonu doğrultusunda, ülkemizin turizmde yüksek hedeflere ulaşması amacıyla yürüttüğü çalışmalar kapsamında yepyeni bir projeyi hayata geçirmeye hazırlanıyor. “Turizm Yüzyılı” projesi tanıtım toplantısında konuşan TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, “Turizm sektöründe rekabet avantajı yakalayabilmek adına tarihimizi, kültürümüzü ve üstün olduğumuz diğer turizm çeşitlerini öne çıkartacak bir yaklaşımla turizmi 12 aya ve ülke geneline yaymayı, yüksek gelir grubundan ziyaretçilerimizi artırmayı hedefliyoruz dedi.
 
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonu doğrultusunda ilerlemek ve ülke turizmine katkı sağlamak amacıyla yeni bir proje hayata geçiriyor. Proje ile turizmin 12 aya ve yurt geneline yayılması amaçlanırken; TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, tanıtım ve pazarlamada çok daha iyisini yapmak için hem ürün olarak hem de insan kaynağı olarak Türkiye'nin büyük bir potansiyele sahip olduğunu kaydetti. Bağlıkaya, "Turizmin doğal artışına bakarak kendi rekorlarımızı kırmak bizim için yeterli değil. Mesele zaman içinde sadece kendi yaptığımızın daha iyisini yapmak değil, rakiplerimizin yaptıklarından daha iyisini yapmaktır.” dedi.
 
TÜRKİYE’NİN GELİŞİMİNE VE KALKINMASINA EN BÜYÜK DESTEK TURİZMDEN
Turizmde bayrağı daha yukarılara çıkarmak için yeni bir çalışma planı başlatacaklarını duyuran Bağlıkaya, "Son 20 yılda ülkemiz, gelişme ve kalkınma kapsamında çok önemli adımlar attı. Yapılan çalışmalar sonrası tüm sektörler bu gelişmeden payını aldı. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu gelişme ve kalkınmaya sektör olarak en büyük katkıyı sunma arzusundayız. Ekonomiyle ilgili ne tür sorunlarla karşı karşıya olduğumuzun farkındayız. Bu sorunları aşmak için elimizdeki en güçlü enstrümanlardan birisi turizm" ifadelerini kullandı.
 
NET DÖVİZ KATKISI, İSTİHDAM, DOĞRUDAN GELİR
Bağlıkaya, "Turizm, ekonomimize net döviz katkısı, 50’den fazla sektöre kaynak sağlaması, yarattığı istihdam ile turizm vatandaşımız için doğrudan gelir kaynağıdır" diyerek, turizmde rekabetin çok keskin olduğuna ve ülkelerin turizm rakamlarını yükseltmek için yoğun çaba harcadığına vurgu yaptı. Ülke olarak turizmde birçok alanda büyük başarılara imza atıldığını ifade eden Bağlıkaya, "Turizmi 12 aya yaymak, turizmin tüm ülkeye dengeli biçimde dağılmasını sağlamak, yüksek gelirli turist oranını artırmak en büyük hedeflerimizin başında geliyor. Turizmde daha iyisini başarmak sadece Bakanlığımızın, turizmcilerin değil bu ülkede yaşayan herkesin sorumluluk yüklenmesi gereken bir meseledir. Turizm ülkemiz için vazgeçilmezdir. Yerel yönetimler, ticaret odaları, kalkınma ajansları, sivil toplum örgütleri, bölge halkı, tüm yerel unsurlar bu işin bir parçası olmak zorundadır" diye konuştu.
 
"ÖNEMLİ OLAN RAKİPLERDEN DAHA İYİSİNİ YAPMAK"
Tanıtım ve pazarlamada çok daha iyisini yapmak için hem ürün olarak hem de insan kaynağı olarak Türkiye'nin büyük bir potansiyele sahip olduğunu kaydeden Bağlıkaya, "Turizmin tüm dünyada konjonktüre veya trendlere bağlı, doğal artışına bakarak kendi rekorlarımızı kırıyor olmak bizim için yeterli değil. Mesele zaman içinde sadece kendi yaptığımızın daha iyisini yapmak değil, rakiplerimizin yaptıklarından daha iyisini yapmaktır" değerlendirmesinde bulundu.
 
HEDEF TURİZMİ 81 İLE YAYMAK
Türkiye'nin rakiplerinden daha avantajlı bir konumda olduğunu, fakat ülkeye gelen turist sayısının mevcut potansiyelin çok altında olduğunu vurgulayan Bağlıkaya, "Dört mevsim sunulabilecek turizm ürününe sahibiz ancak turist aldığımız aylar belli aylarda sınırlı kalıyor. Ocak-Şubat-Mart ve Kasım-Aralık aylarında Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısı 14,5 milyon. Bu dönemde gelen turist toplam ziyaretçimizin yüzde 29’unu oluşturuyor. Aynı dönemde İspanya’ya 31,2 milyon kişi gidiyor. Toplam içindeki oranı ise yüzde yaklaşık %37. Hedefimiz turizmi mümkün olduğu kadar deniz kum güneş sezonunun dışında kalan aylara da taşımak.
Ülkemize gelen turistin neredeyse yüzde 75'i altı aylık bölümde, yüzde 25'i diğer aylarda geliyor. Turizmde hedeflenenin aksine daha fazla yaz aylarına sıkışıyoruz. Hedefimiz turizmi mümkün olduğu kadar deniz, kum, güneş sezonunun dışında kalan aylara da taşımak olmalı.” dedi.
Uzun yıllardır diğer bir hedefin ise turizmi ülkenin her yerine dengeli yayılmasını sağlamak olduğunu belirten Bağlıkaya; İstanbul, Antalya, Muğla ve İzmir'in yüzde 75'lik bir paya sahip olduğunu, gelen turistlerin sadece yüzde 25'inin kalan illere dağılım gösterdiğini söyledi. Bağlıkaya, hedefin 5 şehre sıkışmış kapasiteyi ülkenin her köşesine yaymak olduğunu belirtti.
 
“DİĞER TURİZM ÇEŞİTLERİYLE RAKİPLERE FARK ATMAMIZ LAZIM”
Türkiye'nin; ucuz tatil yapılan, iyi tesisleri olan, iyi hizmet sunulan bir destinasyon olarak pazardaki konumunu koruduğuna dikkat çeken Bağlıkaya, "Halihazırda yaptıklarımızı tekrarlayarak 12 ay ve ülkeye yayılmış turizm hedefine ulaşmak, yüksek gelir grubundan turist sayısını artırmak mümkün değil. Tatil beldelerimizde 2-3-4'üncü sıra otel yaparak turist sayısını artırsak da turizmin bu gidişatından rakiplerimizin önüne geçecek kadar yüksek turizm geliri çıkmaz. Ağırlıklı olarak Akdeniz'deki tüm ülkelerin sunduğu deniz, sahiller, güneş ürünleriyle rekabet ediyoruz. Rekabet alanında tarihimizi, kültürümüzü ve üstün olduğumuz diğer turizm çeşitlerini öne çıkartmamız gerekiyor, fark yaratacağımız alanlara daha fazla ağırlık vermeliyiz." dedi.
 
‘TURİZM YÜZYILI’NIN AMACI
Yarım asırlık tecrübesi, 15 bin üyesi, 100 binlerce çalışanı, tüm ülkeye yayılmış 35 Bölge Temsil Kurulu ve 15 İhtisas Başkanlığı ile edinmiş olduğu önemli bir bilgi birikimine sahip olan TÜRSAB’ın, 'Türkiye Yüzyılı' vizyonuna eşlik etmek için ‘Turizm Yüzyılı’ projesini başlattığını duyuran TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, ‘Turizm Yüzyılı’ projesinin amacının Türkiye’yi tek bir destinasyon olarak görmek ve merkezi yapılarla tek bir turizm ürünüymüş gibi tanıtıp pazarlamak yerine, her bölgeyi öne çıkan değerleriyle ayrı bir turizm destinasyonu olarak ele alacaklarının bilgisini paylaştı.
Firuz Bağlıkaya bu kapsamda yapılacak çalışmaları şöyle sıraladı;
 
- Turizm için önemli plan, envanter gibi mevcut çalışmaları derleyerek işlevli hale getireceğiz,
- Türkiye genelinde seyahat acentalarına proje kapsamında özel eğitimler vereceğiz,
- Bölgenin sahip olduğu turizm değerlerine özgü pazarlama stratejileri geliştireceğiz, tanıtım planlaması yapacağız,
- Bölgelerin öne çıkan turizm özelliklerine uygun hedef fuarları belirleyip seyahat acentalarımızın ücretsiz katılımlarını sağlayacağız,
- Yerel efsaneleri, hikayeleri turizm amaçlı işleyerek kültürel ve sanatsal unsurlar olarak turizm ekonomisine katkı sağlayacak ürün haline getireceğiz,
- Bölgelere özgü turistik ürünlere ilişkin tanıtım materyali oluşturacağız,
- Yerel halkın turizm faaliyetindeki rolünü artırmak için destinasyon bazlı turizm çalıştayları düzenleyeceğiz, turistik değerler ve turizm ekonomisine ilişkin yerel düzeyde farkındalığın artmasını sağlayacağız.
 
Bağlıkaya sözlerini şöyle sürdürdü;
“Unutmamak gerekir ki, bir turizm unsurunun satılabilir ürün haline getirilmesi ve tüketicisine ulaşması ancak ve mutlaka seyahat acentaları eliyle olur. ‘Turizm Yüzyılı’nı hayata geçirirken,
TÜRSAB İhtisas Başkanlıklarının deneyiminden, Bölge Temsil Kurullarımızın yerel düzeydeki gücünden, TÜRSAB Akademi ve TÜRSAB Ar-Ge departmanlarımızın bilgi birikiminden, TÜRSAB TV'nin sektörümüzü bilgilendirici yayınlarından yararlanacağız. TÜRSAB iştiraki olan TÜRSAB Rota sayesinde Türkiye genelindeki 15 bin seyahat acentamızın gücünden faydalanarak turizm ürünlerinin tüm seyahat acentalarınca satılabilmesini sağlayacağız.”
TÜRSAB olarak turizmin Türkiye’ye çok daha fazlasını verebileceğine inandığını ifade eden Bağlıkaya, “Dünya siyasetinin ve sosyolojisinin küresel ısınmadan çok daha hızlı ısındığı bir dönemdeyiz. Bu tehlikeli ısınmanın panzehiri turizmdir. Nasıl turizm Türkiye'ye daha fazlasını verebilirse; bu vizyonla Türkiye de dünyaya daha fazlasını verebilir. Bu vesileyle doğru zamanda doğru çıkışı yapmak için TÜRSAB olarak bilgi birikimimizle hazır olduğumuzu, kararlı, cesur ve inanç sahibi olduğumuzu ifade ediyoruz. Turizm çok daha fazlasını verebilir. “Turizm Yüzyılı” ülkemize hayırlı olsun” diye konuştu.
 

Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) Büyüme Değerlendirmesi 2023 4. Çeyrek araştırma notunu yayınladı:

Türkiye ekonomisi 2023 yılının dördüncü çeyreğinde yüzde 4 büyüdü. Böylelikle 2023 yılı büyümesi yüzde 4,5 olarak gerçekleşti. Bu çeyrekte büyümeye en büyük katkı 5,3 yüzde puan ile özel tüketimden geldi. Bir önceki çeyrek eksi 5,3 yüzde puan olan net ihracat katkısı bu çeyrekte eksi 2,3 yüzde puan olarak gerçekleşti. Önceki iki çeyrek boyunca büyümeye pozitif katkı yapan stok değişimi bu çeyrek büyümeyi 2,3 puan düşürdü. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış serilere göre ise Türkiye ekonomisi 2023 yılının üçüncü çeyreğinden dördüncü çeyreğine yüzde 1 büyüdü. Çeyreklik büyümeye özel tüketim 2,2 puan pozitif katkı yaparken, dış ticaret de 0,9 yüzde puan pozitif katkı yaptı. Yatırımlar çeyreklik büyümeyi 0,2 yüzde puan, stok değişimleri ise 1,4 yüzde puan aşağı çekti.

Araştırmanın tamamına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
https://betam.bahcesehir.edu.tr/2024/03/buyume-degerlendirmesi-2023-4-ceyrek/

Küresel piyasalar hareketli bir haftayı geride bırakmaya hazırlanıyor. Avrupa Merkez Bankasının(ECB) faiz kararı, Fed Başkanı Powell'ın yarı yıl sunumu, izlenen majör başlıklar arasındaydı. Avrupa Merkez Bankası(ECB), dünkü toplantısında, piyasaların beklentisi doğrultusunda faiz oranlarında değişikliğe gitmedi. Kararın oy birliğiyle alındığı belirtildi. Banka, mevduat faizini yüzde 4 seviyesinde, gecelik borç verme oranını yüzde 4,75 seviyesinde ve politika faizini ise yüzde 4,5 seviyesinde sabit bıraktı. ECB, bu yılın ilk ekonomik projeksiyonlarını da yayınladı. 2024 yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 2,7’den yüzde 2,3’e indirilirken, 2025 hedefi ise yüzde 2,1 olarak belirtildi. ECB’nin enflasyon hedefi yüzde 2 seviyesinde ve 2025 tahminine bakıldığında, enflasyon hedefine gelecek sene ulaşılacağı görülmektedir. 2026 yılı için enflasyon tahmini ise yüzde 1,9 seviyesinde sabit tutuldu. Karar sonrası Avrupa Merkez Bankası Başkanı C. Lagarde basın karşısında açıklamalarda bulundu. Lagarde, ekonominin zayıf kalmaya devam ettiğini, reel gelirlerin toparlanacağını ve büyümeyi destekleyeceğini ifade etti. Enflasyonun hedefine doğru iyi bir ilerleme kaydettiğini, fakat enflasyon konusunda yeteri derecede güvenli olmadıklarını belirtti. Çekirdek enflasyonda genel bir ılımlılık gördüklerini, sadece bir veri ile genel görüşlerini değiştirmeyeceklerini söyledi. ECB’nin bu seneki enflasyon tahminini aşağı yönlü revize etmesi, haziran ayı için ECB’den faiz indirim beklentilerinin güçlenmesine yol açmış durumda. Bundan sonrası içinde Avrupa’da açıklanacak ekonomik veriler ve ECB üyelerinin konuşmaları, gelecek toplantılara yönelik beklentileri şekillendirmeye devam edecektir. Fed Başkanı Powell’ın ABD Senatosu’nda dün yarı yıl sunumu takip edildi. Çarşamba günü de, ABD Temsilciler Meclisi’nde yarı yıl sunumunu gerçekleştirmişti. Powell tarafında sürpriz bir ifade olmadığı görülüyor. Ekonomik verilere bağlı kalarak, hareket edeceklerini bir kez daha yinelemiş oldu. Enflasyonun yüzde 2’lik hedefe yaklaştığını görmek istediklerini, buna da çok uzak olmadıklarının da sinyalini verdi. Yılın ikinci yarısı için Fed kanadından faiz indirim beklentileri güçlü kalmaya devam ediyor. Bu hafta Powell’ın mesajları ve bu yılın bir noktasında faiz indirimi yapmanın muhtemel olacağını belirtmesi, bu beklentilerin güçlü kalmasını sağlıyor. Son dönemde, Fed üyelerinin konuşmaları önemini koruyor. Üyelerdeki genel görüş, faiz indirimi için şimdilik erken ancak yılın ikinci yarısı için ihtimaller daha yüksek. En son Cleveland Fed Başkanı Mester yapmış olduğu konuşmasında, faiz oranlarının çok hızlı düşürülmesinden endişe ettiğini belirtti. Erken adım atılırsa, bugüne kadar enflasyonla ilgili yapılan tüm çalışmaları baltalayacağını söyledi. Bu nedenle faiz indirimi için biraz daha zamanın olması gerektiğine vurgu yaptı. Aslında bu açıklama sürpriz değil çünkü diğer üyeler ve Fed Başkanı Powell bile, kısa zaman için gevşeme yolunda bir adım atmayı düşünmediklerini belirtiyorlar. Ocak ayında ABD dış ticaret açığının bir önceki aya göre yüzde 5,1 artışla 67,4 milyar dolara çıktığı görüldü. Her hafta açıklanan haftalık işsizlik başvurularında ise 217 bin kişilik artış takip edildi. Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Moody’s yayınlamış olduğu raporunda, ekonomik duraklama nedeniyle Almanya bankacılık sektörünün görünümünü durağandan negatife çevirdiğini duyurdu. Sektördeki mali profillerde zayıflama olduğunu ve bunun Euro Bölgesi borç kriziyle birleştiğine işaret edildiği belirtildi. Küresel çapta, Doların yatay ve zayıf seyri, emtiaları desteklemeye devam ediyor. Ons altında yeni zirveler test edilirken, yukarı yönlü eğimini koruduğu izleniyor. Petrol fiyatlarında hafif alıcılı seyirler takip ediliyor. EURUSD paritesi dünkü ECB kararı sonrasında yukarı yönlü tepkiler vermeye başladı ve bu sabah 1,0900 seviyesinin üzerinde seyrini korumaya devam ediyor. Küresel borsalarda, dün ABD borsaları günü yükselişle tamamladığı izlenirken, bu sabah ABD vadelilerinde karışık seyirler görülmektedir. Dün Avrupa borsaları içinde önemli bir gündü ve gün sonunu yükselişle tamamladığı izlendi.
 
Bugünün veri takviminde, Euro Bölgesi’nde 4.çeyreğe yönelik GSYIH verisinin açıklanması bekleniyor. ABD'de tarım dışı istihdam verisi açıklanacak. Şubat ayına yönelik tarım dışı istihdam, işsizlik oranı ve ortalama saatlik kazançlar açıklanacak. Veri bazlı hareketlere neden olabilir. Gün içerisinde Fed üyelerinin de konuşmaları izlenebilir.
 
Saygılarımızla,
 
Gedik Yatırım Uluslararası Piyasalar



   Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
   www.gedik.com

                                     ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Bitcoin vadeli işlemlerinde ve vadeli işlem sözleşmelerinde açık pozisyonların toplam değeri 26 milyar doların üzerine çıkarak yeni bir rekor kırdı. Bu durum BTC'de güçlü bir boğa hareketinin olduğunu gösterirken, Bitcoin ETF'lerine olan ilginin artmasıyla sermaye akışının devam etmesi bekleniyor.
 
94. Bitfinex Alpha Raporu’na göre Bitcoin vadeli işlemlerinde ve vadeli işlem sözleşmelerinde açık pozisyonların merkezi borsalardaki toplam değeri 26 milyar doların üzerine çıkarak yeni bir rekora imza attı. Bu hızlı artış, Aralık 2020’den beri görülen en güçlü aylık performansla yüzde 44 yükselen BTC’deki boğa hareketinin ne kadar güçlü olduğunu da açığa çıkardı.
 
Bitcoin ETF’lerine toplam net nakit girişi destekleyici bir güç olarak öne çıkarken, rapora göre sermaye akışının daha da uzun sürmesi bekleniyor. Geleneksel finansal varlık danışmanları ve yatırım platformları, ETF'lerin müşterilerin kullanımına sunulması konusunda giderek daha da fazla adım atarken, bu durum ETF'lere yönelik sermayenin artmasına ve bu alana daha fazla yatırım yapılmasına yol açıyor.
 
Bitcoin’de yaşanan bu hareketliliğin artık diğer kripto para birimlerinde de görülebileceği düşünülüyor. Bitcoin ve Ethereum dışındaki tüm varlıkları kapsayan TOTAL3 endeksi 22 Ocak’tan bu yana yüzde 50’lik hızlı bir yükseliş kaydetti. Şu anda hem uzun vadeli parçalı alımlarla hem de spekülatif kısa vadeli işlem yapanlar arasında meme coin’ler ve yapay zekâyla ilgili projeler ön plana çıkıyor. Bu durum, yatırımcı ilgisinin önde gelen kripto para birimlerinden diğer farklı kripto varlıklarına yöneldiği anlamına geliyor.
 
22 şirketin daha bireysel yatırımcılara açık kripto borsası lisans başvurusunda bulunduğu Hong Kong bir kripto para merkezi olma yönünde ilerliyor. Öte yandan SEC komisyon üyelerinden Hester Peirce ise SEC’nin mevcut düzenleyici yaklaşımına yönelik eleştirilerini yüksek sesle dile getirirken dijital varlıkların menkul kıymet olarak sınıflandırılmasına ilişkin daha kesin kurallar getirilmesi çağrısında bulunuyor. Düzenleyici çark yavaş yavaş dönmeye devam ederken, kripto varlık piyasalarında hâkim olan hareketli atmosfer hiç azalmadan devam ediyor.
 
Merkeziyetsiz Finans (DeFi) borç verme protokollerinde kilitli varlıkların toplam değeri şu an için 32 milyar doları aşmış durumda. DeFi sektörü gelişip olgunlaştıkça ve güvenlik ve şeffaflığı arttıkça piyasada da güven ve istikrar algısının arttığının bir gösteriyor. Ayrıca Fidelity gibi geleneksel finans varlık yöneticileri de mevcut portföylerde kripto varlıklarına yüzde 1-3 arası oranlarda yer verilmesini tavsiye ediyor.
 

 
    ***
                  Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Akbank, Türkiye’nin ilk defa tamamı yurt dışı yerleşik nitelikli yatırımcılar tarafından satın alınan Basel III uyumlu ilave ana sermaye tahvil ihracını gerçekleştirdi. Vadesiz ve 5. yıldan sonra erken itfa opsiyonuna sahip, 600 milyon ABD doları tutarındaki işlemin kupon oranı %9,37 olarak belirlendi. İhraca yurt dışında yaklaşık 200 yatırımcıdan 3.7 milyar ABD doları tutarında talep geldi.
 
Tahvil ihracına ilişkin yaptığı açıklamada Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı: “Akbank olarak uluslararası piyasalarda edindiğimiz saygınlığımız ve yarattığımız güvenle başarılı ve öncü bir işleme daha imza atmaktan gurur duyuyoruz. Tahvil ihracımıza gösterilen ilginin ülkemizin ekonomi yönetimine ve bankacılık sektörüne olan güveni de gösterdiğine inanıyoruz” dedi.
 
Konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Akbank Genel Müdürü Kaan Gür, “Akbank olarak mevcut sermaye yeterlilik oranımızla Türkiye’nin en güçlü bankalarından biri konumundayız. Söz konusu ihraç da tamamlandığında, uluslararası standartlarda yüksek olan mevcut sermaye yeterlilik oranımıza yaklaşık %1,3 seviyesinde olumlu etki yaratmasını bekliyoruz” dedi.
 
Gür açıklamalarına şöyle devam etti: “Amerika, Avrupa, Asya ve Orta Doğu olmak üzere farklı bölgelerden geniş bir yatırımcı grubuna Türkiye’nin yüksek ekonomik potansiyelini, Türk bankacılık sektörünü ve Akbank’ın sağlam bilançosunu anlattık. Güçlü sermayemiz ve büyüme potansiyelimiz sayesinde ihracımıza uluslararası yatırım fonlarını ve özel bankaları içeren da yaklaşık 200 yatırımcı ilgi gösterdi. İlave ana sermaye tahvil ihracımıza 3.7 milyar ABD doları talep geldi. 600 milyon ABD doları tutarlı ihracımız yatırımcıların yoğun ilgisi sayesinde yüzde %9,37 kupon oranıyla sonuçlandı. 2024 yılında Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Asya bölgesinde ihraç edilen ilk ilave ana sermaye tahvil ihracı olma özelliğini taşıyan ihracımız Türkiye’de şimdiye kadar ana sermaye işlemine ödenen en düşük primle ihraç edilmiştir” dedi.

Hafta boyunca hızlı yükselişi ile dikkat çeken Ons Altın spot piyasada ABD işgücü rakamları ardından yükseliş hızını artırdı. Bugün ise yatay fiyatlama eğiliminde olan Ons Altın için ABD işgücü rakamları ve ortalama saatlik kazançlar takip ediliyor. Ocak ayında tarım dışı istihdam 353 bin kişi artış kaydetmişti. Şubat ayında ise tarım dışı istihdamda değişiklik 198 bin kişi olarak bekleniyor. Fed Başkanı Powell, faiz indirimi için acele edilmeyeceğinin sinyalini verirken, işgücü talebinin hala arzın üstünde olmasına ve nominal ücret artışlarındaki gevşemeye değinmişti. Bugün Ons Altında olası bir geri çekilmede 2.155 dolar ilk aşamada destek seviyesi olurken sonrasında 2.145 dolar ve 2.135 dolar takip edilebilir. Yükselişin devamında ise rekor tazeleyen Ons Altında 2.170 dolar güçlü direnç olarak grafikte yer alıyor.

Destek: 2.155 / 2.145 / 2.135

Direnç: 2.170 / 2.180 / 2.200

 Ahlatcı Yatırım Menkul Değerler
 www.ahlatciyatirim.com.tr
   
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.