Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
Olimpiyatların ve Paralimpik Oyunlarının global partneri Samsung Electronics, Paris 2024 Olimpiyatları ve Paralimpik Oyunları için belirlediği resmi temanın ''Yeniliğe açık olan her zaman kazanır" (Open always wins) olduğunu duyurdu. Bu mesaj, Samsung'un açık fikirli bakış açısıyla her yeni deneyimin yeni perspektifler ve sonsuz olasılıklar sunan anlamlı ve başarılı sonuçlara dönüşeceğine olan inancını yansıtıyor. Samsung'un Paris 2024 programının merkezinde konumlandırılacak olan bu mesaj, oyunlar öncesinde ve sırasında gerçekleştirilecek çeşitli etkinliklerinde yer alacak ve Team Samsung Galaxy'nin olağanüstü marka elçisi sporcuları tarafından vurgulanacak.
Samsung Electronics Mobil e-Deneyim İş Biriminden Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Pazarlama Müdürü Stephanie Choi, şunları belirtti: "Samsung, 1988'deki ilk Olimpiyat Oyunlarından bu yana Olimpiyat ruhunu destekliyor ve bu konuda anlamlı bağlar kurulmasını sağlıyor. Samsung'un en yeni inovasyonları ve teknolojileri, Paris 2024'te gerçekleşecek oyunların hem görüntülenmesini destekleyecek hem de şimdiye kadar yapılan, yeniliğe en açık oyunlar olmasını sağlayacak. Bu değerleri çok iyi yansıtan 'Yeniliğe açık olan her zaman kazanır' mesajı, Samsung'un Paris 2024 programının tamamında yer alacak."
Team Samsung Galaxy sporcuları, "Yeniliğe açık olan her zaman kazanır" mesajının ana taşıyıcısı olacak. Ekipteki sporcular deneyimlerini paylaşarak, Samsung teknolojilerinin sporculara ve taraftarlara yeni fırsatlar sunma konusunda nasıl yardımcı olduğunu gösterecek. Uzun süredir marka elçisi olan İngiliz kaykay yıldızı Sky Brown'ın da aralarında bulunduğu Team Samsung Galaxy'de yer alan her sporcu, açık fikirli bakış açısının sporda ve diğer alanlarda zaferin anahtarı olduğunu ilk elden biliyor.
Samsung'un yaklaşık kırk yıldır Olimpiyat ve Paralimpik Oyunlardaki deneyimlerini geliştirip sporcuları desteklediğini söyleyen Paris 2024 Başkanı Tony Estanguet sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz, 'Games Wide Open' anlayışını oluşturmaya çalışırken, Samsung'un açık fikirli olmaya köklü inancının ve yenilikçi mobil teknolojilerinin Paris 2024'te merkezi bir rol oynayacağından eminiz. Birlikte hem sporcular hem de taraftarlar için Olimpiyat ve Paralimpik Oyunlarda gururla yer alacağız, ilham vereceğiz ve gelişime katkıda bulunacağız."
 
Team Samsung Galaxy, Paris 2024'te
Paris 2024'e katılacak olan Team Samsung Galaxy, 25'in üzerinde Olimpiyat ve Paralimpik sporcusundan oluşuyor. Yakında yeni isimlerin de duyurulacağı ekibin sporcuları arasında İngiliz kaykaycı Sky Brown, İspanyol badminton şampiyonu Carolina Marin, Fransız kaykay yıldızı Aurélien Giraud, Amerikalı B-girl[1] Grace "Sunny" Choi, Alman Para sprinter Johannes Floors ve Güney Koreli futbol ikonu Son Heung-min yer alıyor. Ekipte, açık fikirli olmak ve kendini ifade etmek gibi Samsung'la temel değerleri paylaşan oyunlara yeni eklenen spor dalları kaykay, sörf ve break dans sporcuları da bulunuyor.
Stephanie Choi, sözlerine şöyle devam etti: "Muhteşem sporculardan oluşan bu ekibi desteklemekten ve onları Samsung ailesinde görmekten gurur duyuyoruz. Bu sporcular sadece saha içinde ve dışında insanlara ilham vermekle kalmıyor, aynı zamanda toplumda ve gelecek nesiller üzerinde de olumlu bir etki yaratıyor. Team Samsung Galaxy ile dünyanın dört bir yanındaki taraftarları günlük yaşamın yeni imkanlarına adım atma konusunda teşvik etmenin heyecanını yaşıyoruz."
Ekipte ayrıca Olimpiyat Oyunlarına katılan en genç Brezilyalı olarak Tokyo 2020'de gümüş madalya kazanan 15 yaşındaki kaykaycı Rayssa Leal, İşitme engelini aşarak sporda adından söz ettiren Güney Koreli "sınırsız" B-girl Yeri Kim, kaykay sporunun açık fikirli kültürünü savunan Jagger Eaton (ABD), Fransa'dan sörfçü Johanne Defay, hem dalgalar üzerinde kıyasıya rekabet eden hem de okyanus ve iklim savunucuları olan John Florence (ABD) ve Jack Robinson (Avustralya), platformlarını sporda ve toplumda erişilebilirliği ve kapsayıcılığı teşvik etmek için kullanan Paralimpik sporcular Madison de Rozario (Avustralya) ve Ugo Didier (Fransa) yer alıyor.
Madison de Rozario şunları söyledi: "Samsung uzun yıllardır Paralimpik Oyunların bir parçası. Paralimpik bir sporcu olmanın en büyük ayrıcalıklarından biri de Paralimpik Hareket konusunda bu kadar güçlü duygulara sahip bir markayla ortaklık yapmak. Teknoloji bugün özellikle Paralimpik ve kadın sporcular için muazzam bir rol oynuyor. Taraftarlarla doğrudan etkileşim kurabilmek, bu hareketi diğer her şeyden çok daha hızlı geliştirdi."
Johanne Defay şunları belirtti: "Team Samsung Galaxy'nin bir parçası olduğum için çok mutluyum. 'Yeniliğe açık olan her zaman kazanır' mesajı, bana rekabet yoluyla kazanılan açık fikirli olmayı hatırlatıyor. Bazen kazanırız, bazen kaybederiz, bu da kendimize birçok açıdan meydan okumamızı sağlar. Nasıl gelişebileceğimiz üzerine çok düşünüyoruz ve bence bu da bir nevi açık fikirli olmayı gerektiriyor."
Jagger Eaton şunları söyledi: "Team Samsung Galaxy'nin bir üyesi olmak benim için çok anlamlı. Kaykay sporuna çok yönlü yaklaşan biri olarak, aynı düşünceye sahip bir markanın parçası olmak harika bir şey. 'Yeniliğe açık olan her zaman kazanır' benim için herkesi kapsamak anlamına geliyor. Bence olimpiyat oyunları sadece herkesin bir araya gelip ülkelerini desteklemesi için harika bir etkinlik değil, aynı zamanda sevdiğim şeyi dünya sahnesinde sunmak için de bir fırsat. Ben kaykayda her zaman açık fikirliyim çünkü kaykay sporunun yapılabilecek en açık fikirli aktivitelerden biri olduğuna inanıyorum."
''Yeniliğe açık olan her zaman kazanır'' sloganının nasıl hayat bulacağı, Samsung'un Paris 2024 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları deneyimini nasıl geliştireceği ve Team Samsung Galaxy'nin diğer sporcuları hakkında daha fazla bilgi, 'Road to the Games' başlığı altında duyurulmaya devam edilecek.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
Teknoloji merkezli yenilikçi ürünleri ve müşteri odaklı hizmetleriyle sektördeki başarılarını artırmayı hedefleyen Neova Sigorta, 2023 yılında 2,5 milyarın üzerinde kasko prim üretimi gerçekleştirdi. Kasko branşında müşterilerine sağladığı avantajlarla ön plana çıkan Neova, satış kanalları için oluşturduğu beş farklı kasko paketi ile müşterilerine hem fiyat hem de teminat anlamında daha fazla seçenek sunuyor. Paketler içerisinde yer alan Limitsiz İhtiyari Mali Mesuliyet (İMM) sigortası da müşteriler için paketleri daha cazip hale getiriyor. 2022 yılına oranla kasko branşında yüzde 81,5'lik büyüme sağlayan Neova Sigorta, özel binek otomobil prim üretimini yüzde 135,3 artırarak pazar payını yüzde 5'e çıkarttı. Bu dönemde hem poliçe adedini hem de prim üretimini artırmayı başaran Neova, Türkiye Sigorta Birliği kasım ayı verilerine göre kasko pazar payında sektörde 8. sırada yer aldı.
 
"2023 yılında kasko prim üretimimizi yüzde 81,5 artırdık"
2023 yılındaki kasko branşındaki büyüme rakamları ile ilgili açıklamalar yapan Neova Sigorta Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Habip Çetinkaya konu ile ilgili şunları söyledi: "Neova Sigorta olarak, müşterilerimizin beklenti ve taleplerini eksiksiz bir şekilde karşılama hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 2022 yılına oranla kasko prim üretiminde acente kanalında yüzde 87,3'lük bir artış yakaladık. Özellikle son dönemlerde odaklandığımız alanlardan biri olan özel binek otomobilde ise 2022 yılına oranla prim üretiminde %135,3'lük bir artış yakaladık. Bu sayede 2022 yılında yüzde 3,7 olan pazar payımızı 2023 yılında yüzde 5'e yükselttik. Önümüzdeki dönemde de bu alandaki başarımızı artırmayı hedefliyoruz. Sürdürülebilirlik yaklaşımımız doğrultusunda da çevre dostu uygulamalara önem gösteriyor, yatırımlarımızı bu alana yoğunlaştırıyoruz. Bu doğrultuda müşterilerimize sunduğumuz ürünlerimizden elektrikli araç kaskosu ürünümüzü de önümüzdeki dönemde daha fazla geliştirip pazar payımızı artıracağız. Neova Sigorta olarak daha fazla müşteriye ulaşmak için satış kanallarımızı artırmaya ve geliştirmeye devam ediyoruz. Geniş servis ağı, hasar sonrası hızlı desteğimiz ile müşteri memnuniyetini merkeze alıyoruz. Kişiye özel, avantajlı fiyatlar sunarak daha fazla müşteriye ulaşmayı hedefliyoruz. Teknolojiyi etkin kullanarak hem satış kanallarımızı destekliyor hem de kasko ürünümüzü geliştiriyoruz."

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Sigorta sektörünün önde gelen şirketlerinden Neova Sigorta, 2023 yılında da kasko branşında hem poliçe adedinde hem de prim üretiminde büyümeyi başardı. Kasko paketleriyle müşterilerine avantajlı seçenekler sunan Neova Sigorta, özel binek otomobilde 2022 yılına oranla prim üretiminde yüzde 135,3’lük bir artış gerçekleştirerek pazar payını yüzde 5’e yükseltti. Neova, Türkiye Sigorta Birliği kasım ayı verilerine göre kasko pazar payında sektörde 8. sırada yer aldı.
 
Teknoloji merkezli yenilikçi ürünleri ve müşteri odaklı hizmetleriyle sektördeki başarılarını artırmayı hedefleyen Neova Sigorta, 2023 yılında 2,5 milyarın üzerinde kasko prim üretimi gerçekleştirdi. Kasko branşında müşterilerine sağladığı avantajlarla ön plana çıkan Neova, satış kanalları için oluşturduğu beş farklı kasko paketi ile müşterilerine hem fiyat hem de teminat anlamında daha fazla seçenek sunuyor. Paketler içerisinde yer alan Limitsiz İhtiyari Mali Mesuliyet (İMM) sigortası da müşteriler için paketleri daha cazip hale getiriyor. 2022 yılına oranla kasko branşında yüzde 81,5’lik büyüme sağlayan Neova Sigorta, özel binek otomobil prim üretimini yüzde 135,3 artırarak pazar payını yüzde 5’e çıkarttı. Bu dönemde hem poliçe adedini hem de prim üretimini artırmayı başaran Neova, Türkiye Sigorta Birliği kasım ayı verilerine göre kasko pazar payında sektörde 8. sırada yer aldı.
 
“2023 yılında kasko prim üretimimizi yüzde 81,5 artırdık”
2023 yılındaki kasko branşındaki büyüme rakamları ile ilgili açıklamalar yapan Neova Sigorta Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Habip Çetinkaya konu ile ilgili şunları söyledi: “Neova Sigorta olarak, müşterilerimizin beklenti ve taleplerini eksiksiz bir şekilde karşılama hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 2022 yılına oranla kasko prim üretiminde acente kanalında yüzde 87,3’lük bir artış yakaladık. Özellikle son dönemlerde odaklandığımız alanlardan biri olan özel binek otomobilde ise 2022 yılına oranla prim üretiminde %135,3’lük bir artış yakaladık. Bu sayede 2022 yılında yüzde 3,7 olan pazar payımızı 2023 yılında yüzde 5’e yükselttik. Önümüzdeki dönemde de bu alandaki başarımızı artırmayı hedefliyoruz. Sürdürülebilirlik yaklaşımımız doğrultusunda da çevre dostu uygulamalara önem gösteriyor, yatırımlarımızı bu alana yoğunlaştırıyoruz. Bu doğrultuda müşterilerimize sunduğumuz ürünlerimizden elektrikli araç kaskosu ürünümüzü de önümüzdeki dönemde daha fazla geliştirip pazar payımızı artıracağız. Neova Sigorta olarak daha fazla müşteriye ulaşmak için satış kanallarımızı artırmaya ve geliştirmeye devam ediyoruz. Geniş servis ağı, hasar sonrası hızlı desteğimiz ile müşteri memnuniyetini merkeze alıyoruz. Kişiye özel, avantajlı fiyatlar sunarak daha fazla müşteriye ulaşmayı hedefliyoruz. Teknolojiyi etkin kullanarak hem satış kanallarımızı destekliyor hem de kasko ürünümüzü geliştiriyoruz.”
 
Neova Sigorta Hakkında
Türk sigorta sektöründe 14’üncü yılını dolduran Neova Sigorta, 2023 yılının ardından 2024’e güçlü sermaye yapısı, dinamik ve donanımlı kadrosu ve Kuveyt Türk Katılım Bankası’ndan aldığı güç ile giriş yaptı. Müşterilerine en iyi hizmeti verebilmek için yurt çapında 11 bölge müdürlüğü, 3 katılım bankasına ait toplam 863 banka şube acenteliği, 3.318 adet yurt çapında yaygın acente ve 63 broker kanalıyla şirketimiz 2023 yılı sonu itibarıyla üretimini 11,5 milyar TL ile sonuçlandırmaya muvaffak olmuştur. Gelecek dönemlerde de paydaşlarının ihtiyaç ve beklentilerini tatmin edebilecek seviye ve kalitede ürün ve hizmetler temin ederek; tüm çalışan, iş ortakları ve nihai olarak toplum ile hep birlikte kazanmayı amaç edinmektedir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından hayata geçirilen ve e-ticaret sektörüne nitelikli insan kaynağı sağlamayı amaçlayan “E-ticarette Uzmanlık Eğitimi Programı”nın ikincisi, Yemeksepeti’nin katkılarıyla başarıyla gerçekleştirildi. Projenin ana destekçilerinden biri olan Yemeksepeti’nin uzman yöneticilerinin katkılarıyla Ağustos'ta başlayan eğitimin ikinci turunda hızlı ticaretin veri yönetimi, iş ortaklarıyla ilişki yönetimi ve kullanıcı deneyimi tasarımı gibi kritik konular ele alındı.

Türkiye’de hızlı ticaretin öncü markası Yemeksepeti, Türkiye e-ticaret ekosisteminin nitelikli işgücü ihtiyacına cevap vermek amacıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye E-Ticaret Meclisi tarafından hayata geçirilen TOBB ETÜ SEM E-Ticaret’te Uzmanlık Eğitimi Sertifika Programı’na desteğini sürdürdü. Proje kapsamında Yemeksepeti yöneticileri, ilk eğitim oturumlarını 16 Ağustos günü geniş bir katılım ilgisiyle gerçekleştirilmişti. Programın birinci döneminde, sertifika almaya hak kazananlar, sektördeki gelişmeleri yakından takip eden ve sektöre yenilikçi bakış açıları sunan profesyoneller olarak yetişti. 21 Aralık'ta Yemeksepeti’nin katkısıyla gerçekleşen ikinci eğitim oturumla birlikte eğitime katılan kişi sayısı 117’yi buldu.

Yemeksepeti’nin uzman yöneticileri eğitimler verdi
TOBB liderliğinde ve Yemeksepeti'nin ana destekçiliğinde yürütülen projeyle bir yıl içinde 500 kişiye e-ticaret eğitimi verilmesi hedefleniyor. Katılımcılara, teorik ve pratik bilgileri bir arada sunmayı amaçlayan eğitimler, TOBB ETÜ Sürekli Eğitim Merkezi (SEM) eğitmenleri ve sektördeki deneyimli profesyoneller tarafından veriliyor.
Yemeksepeti yöneticilerinden Yasemen Gizem Alayoğlu, “Hızlı ticarette datanın yeri”, Yusuf Cihan Turgut, “Hızlı ticarette iş ortaklarıyla ilişki yönetimi, iş ortağı deneyimi geliştirme ve büyüme stratejisi” ve Sercan Akkaş, “Hızlı ticarette ideal ürün yönetimi ve kullanıcı deneyimi tasarımı” konularında eğitimler vererek sektöre değerli bilgiler aktardılar.
Bu stratejik işbirliği, sektörün sürdürülebilir büyümesine önemli katkılar sağlıyor ve Yemeksepeti, bu girişimle hem sektörel gelişime katkı sunuyor hem de e-ticaret sektöründeki nitelikli insan kaynağının artırılmasına destek oluyor. Başarılı katılımcılar, TOBB ETÜ SEM tarafından sertifikayla onurlandırılırken, program ayrıca 6 Şubat depreminden etkilenenlere yönelik kontenjan dahilinde ücretsiz eğitimler de sunuyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 Her yıl siyaset, ekonomi ve iş dünyasının en etkili liderlerine ev sahipliği yapan Davos'ta, Dünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından düzenlenen zirve, 15 Ocak'ta başladı. Bu yıl 54. kez ve "Güveni inşa etmek" temasıyla düzenlenen zirveye, aralarında 300'den fazla tanınmış kişinin de bulunduğu, 120 ülkeden 3 bine yakın delege katılıyor.

Küresel iş dünyasının en üst düzeyde temsil edildiği Davos Zirvesi'nin ilk gününde, ülkemizin katma değerli ihracat yapan sektörlerinden seramikten, gurur verici bir haber geldi. Türkiye'den AB ülkelerine yapılan karo seramik dışsatımında ihracat şampiyonu olan VitrA Karo, adını dünyanın Endüstri 4.0 şampiyonları arasına da yazdırdı.

VitrA Karo'nun Bilecik, Bozüyük'teki üretim tesisi, WEF'in dünyanın en gelişmiş üretim tesislerini seçerek "geleceğin üretim tesisi" olarak işaret ettiği "Küresel Deniz Feneri Ağı"na (Global Lighthouse Network | GLN) dahil oldu. Bu yıl 21 yeni katılımla, dünya çapında toplam 153 tesisin yer aldığı GLN, değer zincirlerini ve iş modellerini dönüştürerek Endüstri 4.0 teknolojilerini geniş ölçekte uygulama konusunda lider bir yaklaşım ortaya koyan üretim tesislerinden oluşuyor. VitrA Karo, dünyanın Endüstri 4.0 liderleri arasına adını yazdıran ilk karo seramik üreticisi olarak da dikkat çekiyor.

Davos'ta alkışlar VitrA Karo'ya

VitrA Karo'nun GLN'ye katıldığını belgeleyen ödül, Davos Zirvesi kapsamında düzenlenen ödül gecesinde takdim edildi. GLN Danışma Kurulu'nun ev sahipliğinde, zirvenin ilk gününde düzenlenen törende ödülü Eczacıbaşı Topluluğu CEO'su Atalay Gümrah ve VitrA Karo CEO'su Hasan Pehlivan, McKinsey&Company Küresel Operasyon Teknolojisi Başkanı Enno de Boer ve Dünya Ekonomik Forumu Gelişmiş Üretim ve Tedarik Zincirleri Merkezi Başkanı Kiva Allgood'dan aldı.

WEF'in Kurucusu Klaus Schwab'ın bu yılın temasına istinaden "Birlikte daha umut verici bir gelecek inşa ederek güveni yeniden inşa etmeliyiz" açıklamasını yaptığını söyleyen Eczacıbaşı Topluluğu CEO'su Atalay Gümrah, "Biz de sağlıklı bir geleceğin inşası için çalışıyoruz. Çağdaş, kaliteli ve sağlıklı yaşamın öncülüğünü yaparak ekonomiye, topluma ve gezegenimize değer katan akıllı teknolojileri benimseme ve yaygınlaştırma konularında tüm sektörlerimizde öncü bir rol üstleniyoruz. 65 yıllık birikime sahip köklü VitrA markası, bugüne kadar kendini yenileyerek, inovasyon, teknoloji ve sürdürülebilirliğe yatırım yaparak geldi. Bundan sonra da kendi deneyimlerimizi ağın diğer üyelerine aktarırken, GLN'de edindiğimiz deneyimleri de Eczacıbaşı kuruluşları ve diğer sektör liderleriyle paylaşacağız. Kendi adıma, Topluluğumuz adına ve ülkem adına, bu ödülü çok gurur verici buluyorum. Adımızı şampiyonlar ligine yazdıran tüm çalışma arkadaşlarımı gönülden tebrik ediyorum" dedi.

Deniz feneri rolü üstleniyor

"Kendi alanında uzmanlaşan, ürünlerini dünyanın dört bir yanına satan, uluslararası kriterler ve bağımsız denetimlerle başarısını kanıtlayan Türk sanayicilerinin başarılarıyla ülke olarak gurur duymalıyız" diyen VitrA Karo CEO'su Hasan Pehlivan ise sözlerine şunları ekledi: "Dünya çapında bir ödülle taçlandırılan başarımız, sonu olan bir yatırım değil, uzun soluklu bir yolculuk, yeni bir iş yapma şekli. Eczacıbaşı Topluluğu'nun desteğiyle, akıllı teknolojilerin rüzgarını arkamıza alarak ülkemiz ve dünyanın geleceği için katma değer üretmeye devam edeceğiz."

VitrA, Villeroy & Boch ve Engers markaları ile başta Türkiye ve Almanya olmak üzere, 90'a yakın ülkede faaliyet gösteren VitrA Karo'nun, dünyanın ilk karo seramik şirketi olarak WEF'in GLN ağına dahil olmasını sağlayan üretim tesisi, Bilecik'in Bozüyük ilçesinde yer alıyor. Yılda 30 milyon metrekare karo üretim kapasitesine sahip tesisteki süreçlerde; geçmişte toplanan verilerle en ideal çalışma parametrelerini yapay zekayla belirleyen, veri analitiği ve Endüstri 4.0 yaklaşımlarıyla enerji verimliliği ve ıskarta azaltımı sağlayan, böylece sürdürülebilirliğin yanı sıra dijital dönüşüme katma değer yaratan nesnelerin interneti uygulamasını oluşturan bir program yürütülüyor. Program kapsamında, servis seviyesini ve rekabet avantajını artırmak için gelişmiş bir dijital dönüşüm yol haritası uygulandı. Akıllı dijital çözümler aracılığıyla işlem ve üretim kontrolünü iyileştirmeye odaklanan bu stratejik girişimin sonucunda, genel ekipman etkinliğinde % 20'ye varan oranda iyileşme sağlanırken, atıkların yarıdan fazlası azaltıldı ve enerji tüketiminde %15'e yakın düşüş elde edildi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye'nin öncü kripto varlık platformu Binance, teknolojide cinsiyet eşitliği ve kadınların finansal okuryazarlık seviyelerini artırma misyonuyla Teknolojide Kadın Derneği (Wtech) ile stratejik bir iş birliği başlattı. Binance Teknolojide Kadın Akademisi iş birliği, finansal okuryazarlığı artırmak, kadınların kripto, blok zincir ve Web 3.0 alanlarındaki katılımlarını güçlendirmek amacıyla hayata geçirilirken, aynı zamanda genç kadınları teknoloji dünyasında liderler haline getirme hedefi güdüyor.
Online gerçekleştirilecek eğitimlere aktif olarak katılma şartı sunulurken, program, kripto, NFT, blok zincir, dijital cüzdan, bulut bilişim gibi modern finansal teknoloji alanlarını kapsayacak. Programa katılan öğrenciler Finansal Okuryazarlık, Yapay Zeka ile Dönüşecek Para Ekonomisi, Nesnelerin İnterneti, Endüstri 4.0, Büyük Veri, Bulut Bilişim, Web 2.0, Web 3.0, Siber Güvenlik, NFT, Blockchain, Dijital Cüzdan, Dijital Ürünleşme ve Sanat ve Kripto Para başlıklarında eğitim alacaklar.
Binance Teknolojide Kadın Akademisi tanıtımı için düzenlenen toplantıda, iş birliği hakkındaki detaylar, eğitim programının içeriği ve katılımcılardan beklenenler aktarılırken, gastronomi ve teknolojinin kesişim noktasına odaklanarak, "Yılın En İyi Kadın Şefi" İnanç Çelengil ve İçecek İnovasyonları Danışmanı Gözdem Gürbüzatik'in deneyimleri paylaşıldı. Toplantıda ayrıca, Binance Affiliate’leri Gülen Okumuş ve Kamile Uray da başarı hikayelerini anlatarak, kadınların mutfak ve evdeki diğer sorumluluklarından sıyrılarak kripto varlık, blok zinciri ve diğer teknolojileri kullanmalarının nasıl bir fark yaratabileceğini aktardılar.
Binance Teknolojide Kadın Akademisi toplantısında konuşan Binance Türkiye Pazarlama Direktörü Harika Eldoğan, Teknolojide Kadın Derneği ile gerçekleştirilen iş birliği hakkında şunları söyledi:
"Binance olarak, kullanıcı odaklı bir vizyonla başladığımız 'paranın özgürlüğü' yaklaşımını her geçen gün adım adım ileriye taşıyoruz. Biz sadece bir 'kripto varlık borsası' değiliz. Biz, bir teknoloji şirketi olarak, blockchain ekosistemini büyütmek için çalışıyor ve pek çok proje üretiyoruz. Binance Teknolojide Kadın Akademisi de ekosistemi büyütmek üzere hayata geçirdiğimiz projelerimizden biri. İlk olarak Kasım ayında İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz Binance Blockchain Week’te duyurduğumuz Binance Teknolojide Kadın Akademisi’ne gösterilen yoğun ilgi nedeniyle ilk etapta 25 olarak belirlediğimiz kontenjanımızı 50 kişiye çıkardık. Sene içinde bu projeyi Türkiye’nin dört bir yanındaki kadınları da kapsayacak şekilde devam ettireceğiz.” dedi. Harika Eldoğan, gelecek beş yıl içinde 5.000 kadına ulaşmayı hedefleyerek, bu alandaki cinsiyet eşitsizliğine karşı önemli bir adım atmayı amaçladıklarını ifade etti.
Teknolojide Kadın Derneği Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Zehra Öney de Binance Teknolojide Kadın Akademisi iş birliği hakkında şunları kaydetti:
“Web3 birçok kadının blok zincir ve kripto alanında varlık göstermesine imkan sağlıyor. Bloomberg’in 2023 yılında yayınladığı verilere göre erkek yatırımcı oranı kripto’da 57 olsa bile 18-30 yaş arasındaki kripto yatırımcıların %47’si kadın. Yani yeni nesil kadınlarımızın kriptoya ilgisi oldukça yüksek. Bununla birlikte bu alanda girişimci ve yönetim katlarında kadın oranlarının hala düşük yüzdelerde kaldığını ve kadınların finansmana erişimde sıkıntı yaşadığını görüyoruz. Crypto.news’e göre 2023 sonunda kripto ve blok zincir alanında erkek CEO’lar küreselde %94 gibi bir çoğunluğa sahipken kadın CEO’ların oranı sadece %6. Bu da bize bu merkeziyetsiz yapının tabanından başlayarak sadece yatırım tarafında değil, orta düzey yönetici ve üst düzey yönetici mevkilerindeki kadınların sayısını da eğitimle artırmamız gerektiğini gösteriyor. Bu eğitimlere şimdiden başlar ve kadınları güçlendirirsek Web3, blok zincir ve kripto alanında gelecekte cinsiyet ve fırsat eşitliğine yakın gelecekte baskın dönüşümü getirecek olan Web3 dünyasında ulaşabileceğiz. Derneğimizin kuruluş amacı teknolojide uzman, yetkin insan kaynağı yetiştirmek, özellikle bu alanda sayıca az ve motivasyon olarak düşük kadınları teknoloji, ARGE ve inovasyon alanlarında uzmanlaştırmak, istihdama ve üretime katmak. Aynı zamanda dünyanın sürdürülebilirliği açısından teknolojinin olumlu tarafını ön plana çıkarıp özellikle yapay zeka çağında yapay zeka tarafından yönetilen değil, yöneten, yaratan, üreten bireyler yetiştirmek hedefiyle çalışmaya devam ediyoruz. Her alanda çeşitliliğe önem veriyoruz. Web3’ü anlayan, bilen, hızlı bir şekilde buradaki fırsatları görerek yenilikleri hayata geçirebilen bireyler Teknoloji Çağı’nda yarışa eminiz ki 1-0 önde başlayacaklar” dedi.
Programa olan ilgiden bahsederken Öney, “Binance Teknolojide Kadın Akademisi’ne olan ilgi en başından beri oldukça yüksekti. Pilot eğitimimizi ilk başta 25 kişilik bir grup olarak düşünmüştük. Fakat 122’ye yakın başvuru aldık ve yetenekli birçok gencimizi geride bırakmamak adına öğrenci sayımızı 50’ye çıkarmaya karar verdik. Binance Teknolojide Kadın Akademisi ile 5 yılda 5.000 kadına eğitim vermeyi hedefliyoruz” diye ekledi.
Binance ve Teknolojide Kadın Derneği iş birliği ile hayata geçirilen Binance Teknolojide Kadın Akademisi’nde, genç kadınları teknoloji dünyasına kazandırarak, sadece bireysel kariyerlerinde değil, aynı zamanda toplumda da liderlik yapma fırsatı sunmayı amaçlıyor. Projenin, kripto, blok zincir ve Web 3.0 alanlarında kadınların varlığını artırarak, sektördeki cinsiyet eşitsizliğine karşı önemli bir adım atması, Türkiye'nin teknolojik ve ekonomik gücünü artırma noktasında önemli bir kilometre taşı olması hedefleniyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:


Organik ve organomineral gübre üreticisi Onima girişimi, fonbulucu platformunda paya dayalı kitle fonlama kampanyasını başlattı. Yüzde 90 oranında proteinden oluşan koyun yününden bitkilerin kökleri ve yaprakları ile alabileceği formda amino asit üretimi yapan şirket, özkaynakları ile kurduğu tesisinde aylık 25 ton üretim kapasitesine sahip. Kuruluşundan bu yana gerçekleştirdiği AR-GE çalışmalarıyla sadece aminoasidin sentezlenmesi yöntemini değil, teknik donanım ve alt yapı bilgisini de üreten Onima'nın tescilli ürünlerini doğrudan çiftçilere, bayilere ve diğer gübre üretici firmalara gübre katkı maddesi olarak satışa sunulacak.
Kitle fonlama kampanyasında şirket paylarının yüzde 10'unun yatırımcılara arzıyla 12 milyon 100 bin TL fona ulaşmayı hedefleyen girişim, elde ettiği finansman ile üretim kapasitesinin artırarak ihracat odaklı bir yapıya geçmeyi planlıyor. Kampanyanın ön talep toplama sürecinde yatırımcılardan 15 milyon TL talep alarak erken aşamada hedefini tutturma eğilimi gösteren Onima, ön talep toplama aşaması devam ederken 100 tonluk satış sözleşmesi ve aynı şirket ile 451 bin dolarlık ihracat anlaşması gerçekleştirdi. Böylece bir yıl için hedeflediği yaklaşık 1,8 milyon dolarlık satış hedefinin 451 bin dolarına tek bir şirket ile yaptığı anlaşma ile ulaşan girişim şirketi, 2024 yılı itibariyle ilk beş yılda 485,2 milyon TL ciro ve 347,1 milyon TL brüt kar için kolları sıvadı.
Onima'dan gelen bilgiye göre, 16 Ocak Salı günü başlayan kampanyada ön yatırım talebi oluşturarak turun ilk beş gün içerisinde en az bildirdiği ön talep tutarı kadar yatırım yapan yatırımcılara ek olarak yüzde 20 bedelsiz pay dağıtımı yapılacak. Bireysel ve kurumsal tüm yatırımcıların minimum 100 TL ile yatırım yapabileceği turun 6 Mart 2024'e kadar devam etmesi planlanıyor.
Üretim kapasitesini günlük 75 tona çıkaracak
Yatırım turu hakkında konuşan Onima Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hasan Sabri Öztürk, "Hayvansal kaynaklı amino asit ve amino asit bazlı organomineral gübreleri yurt içi ve dışı pazarlarının istediği normlarda, daha büyük hacimlerde üretebilmek amacıyla yatırım turuna çıkmaya karar verdik. Şu ana kadar öz kaynaklarımız ile kurduğumuz üretim tesisinin kapasitesi aylık 25 ton. Özellikle yurt dışı satış potansiyelimizi artırmak için üretim kapasitemizi artırmamız gerekmekte. Başarılı fonlama sonrası ulaşmayı hedeflediğimiz finansal kaynak ile kapasitemizi günlük 75 tona çıkarmak için kazanlar, reaktör, parçalayıcılar, karıştırma ve depo kazanları, dozajlama ve paketleme üniteleri, kimyasal sarf malzeme yatırımı yapacağız. Ayrıca elde ettiğimiz finansmanı personel, operasyonel giderler, yurt dışı fuar ve diğer tanıtım giderleri için kullanacağız. Kurucu ortaklarımızın gübre ve bitki besleme sektöründeki tecrübeleri, bitkisel üretim birikimleri ve bu projenin çıktıları birleştiğinde büyük bir potansiyel ortaya çıktı. Sektörde mevcut oyuncuların üretim prosesleri ve maliyetleri dikkate alındığında inovatif üretim teknolojimiz ile rakiplerimizden ayrışıyoruz. Bu niteliklerimiz üretim, satış ve ihracat noktasındaki bize büyük bir avantaj yaratıyor. Söz konusu potansiyelimizle kısa sürede yüksek ciro üreten bir şirket haline dönüşeceğimize eminiz" dedi.