Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Samsung, sağlıklı yaşam takibi deneyimi sunan gelişmiş teknolojileri daha fazla kullanıcıyla buluşturma hedefiyle; herkesin kendini olabildiği en iyi şekilde hissetmesini ve daha fit bir yaşam tarzı benimsemesini destekleyen yeni fitness takip cihazı Galaxy Fit3'ün[1] piyasaya sürüldüğünü duyurdu. Samsung'un en yeni giyilebilir cihazı Galaxy Fit3, daha geniş2 bir ekrana ve alüminyum bir gövdeye sahip. Galaxy Fit3, günlük egzersizlerden huzurlu uykuya kadar birçok alanda, kullanıcıların zindelik ve fitlik deneyimini günün her saati doğrudan bileklerinden takip etmesini sağlıyor.
Samsung Electronics konuyla ilgili şunları söyledi: “Sağlıklı yaşamın yeni çağında, kullanıcılar sağlıkları hakkında daha kapsamlı bilgilere sahip olmak istiyor ve Samsung, bu yolculuklarında kullanıcıları destekleyen gelişmiş fitness takibi cihazları sunma taahhüdünü sürdürüyor. En yeni fitness takip cihazımız Galaxy Fit3, zinde ve fit bir yaşamı teşvik eden ve herkese olabileceğinin en iyisi olması için ilham veren erişilebilir kaynaklar sağlama sözümüzün altını çiziyor.”
Daha büyük ve daha şık ekranıyla dayanıklı ve kompakt bir fitness takip cihazı
Alüminyum gövdeye ve önceki modele göre %45 daha geniş[2] 1,6 inç ekrana sahip Galaxy Fit3, kullanıcıların
detaylı bilgileri bir bakışta görebilmesini kolaylaştırıyor. Hafif, şık ve konforlu Galaxy Fit3, günün her saati rahatça kullanılabiliyor. 13 güne kadar[3] dayanabilen uzun pil ömrü sayesinde kullanıcılar, Galaxy Fit3'ü günlük yaşamlarına kolayca dahil edebiliyor. 100'den fazla[4] ön ayar arasından favori saat yüzü seçilebiliyor veya kullanıcı kendi fotoğraflarını arka plan olarak ayarlayarak ekranını kişiselleştirip Galaxy Fit3'ü daha şık hale getirebiliyor. Kullanıcılar ayrıca giyimleriyle ve günlük rutinleriyle eşleştirmek için küçük bir dokunuşla kordonları[5] zahmetsizce değiştirebiliyor.
Genel zindelik ve fitness bilgileri[6] gece gündüz takip edilebiliyor
Samsung her zaman daha zinde olmak için uykuya öncelik veriyor. Gelişmiş uyku takip araçlarıyla[7]
kullanıcıların kendi uyku düzenlerini anlamasını ve daha sağlıklı uyku alışkanlıkları oluşturmasını destekliyor. Galaxy Fit3, şirketin bu anlayışını yansıtıyor. Kullanıcılar, uyku düzenlerini takip etmek, horlamalarını tespit etmek[8] ve daha ayrıntılı ölçümlerle kandaki oksijen seviyelerini[9] izlemek için Galaxy Fit3'ü gece boyunca rahatça takabiliyor. Galaxy Fit3, bireysel uyku düzeni verilerine dayanarak, kullanıcıların uykularını daha sezgisel anlamasına yardımcı olan ve bu konuda olumlu değişiklikler yapılmasını sağlayan değerli bilgiler veren kişiselleştirilmiş Uyku Koçluğu[10] hizmeti de sunuyor.
Galaxy Fit3, gün boyunca kullanıcıların günlük aktivitelerini takip etmesini sağlıyor. Kullanıcılar her zaman ve her yerde 100'den fazla egzersiz türünde kaydedilebilen kendi egzersiz kayıtlarına kolayca ulaşarak hedefleri yönünde motivasyonlarını koruyabiliyor[11]. 5 ATM basınca, IP68 sertifikasıyla[12] suya ve toza dayanabilen Galaxy Fit3 ile kullanıcılar çeşitli ortamlarda açık hava etkinliklerinin de tadını çıkarabiliyor. Galaxy Fit3, kalp atış hızı[13] ve stres seviyesi de içeren ölçümleri sunarak kullanıcılara genel vücut zindeliği hakkında daha detaylı bilgiler sağlıyor.
Galaxy ekosisteminde güvende[14] ve bağlantıda kalın
Hayat kurtarıcı bir özellik olarak, Galaxy Fit3'e Düşme Algılama14 ve Acil SOS gibi yeni güvenlik yetenekleri
eklendi. Olağandışı bir düşme tespit edildiğinde, zamanında tıbbi destek alınması için, Galaxy Fit3 kullanıcılarına hemen acil servisleri arama imkanı sunuyor. Kullanıcılar acil bir durumda, yandaki düğmeye beş kez basarak anında SOS mesajı gönderebiliyor.
Galaxy Fit3 kullanıcıları, gelişmiş giyilebilir teknoloji deneyimleri yaşamak için bağlantılı Samsung Galaxy ekosistemindeki bir dizi özelliğe de erişebiliyor. Kullanıcılar bileklerindeki Galaxy Fit3'ü bir uzaktan kumanda olarak kullanabiliyor. Bu özellik, sadece Camera Remote[15] ile akıllı telefon kameralarından fotoğraf çekmek ve fotoğraf için geri sayım ayarlamak için değil, aynı zamanda bağlı cihazlardaki medya içeriklerini oynatmak ve kontrol etmek için de kullanılabiliyor. Sıradışı bir deneyim yaşamak için, kullanıcılar rahatsız edilmek istemediklerinde veya yatmaya hazırlandıklarında, akıllı telefonlarındaki modları[16] eşleştirdikleri Galaxy Fit3'leri ile otomatik olarak senkronize edebiliyor. Akıllı telefonlarını kaybeden kullanıcılar, Galaxy Fit3'teki Telefonumu Bul özelliği ile kolayca telefonlarını bulabiliyor; bu özellik tersi durumlarda da kullanılabiliyor[17].
Bulunabilirlik[18]
Galaxy Fit3, 23 Şubat'tan itibaren koyu gri, gümüş ve pembeden oluşan üç renk seçeneğiyle belirli pazarlarda
satışa sunulacak.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kimyasal kaplama malzemeleri üreticisi Akcoat, grup şirketi Ak-Pa üzerinden gerçekleştirdiği ihracat çalışmaları ile yeni bir başarıya daha imza attı. Kimya sektöründeki üye firmalarını başarılı ihracatlarından dolayı onurlandırmak ve teşvik etmek amacıyla İKMİB tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenen 2023 İKMİB İhracatın Yıldızları Ödül Töreni, 22 Şubat 2024 tarihinde Çırağan Sarayında gerçekleştirildi. 2023 İKMİB İhracatın Yıldızları Ödül Töreninde Ak-Pa, Akcoat adına 2023’te gerçekleştirdiği ihracatla “Boya, Vernik ve Mürekkepler İhracatı kategorisinde” ikincilik ödülüne layık görüldü. Akcoat, bu ödül ile 2024 yılının ilk çeyreğinde de başarılarına bir yenisi eklemiş oldu.
Törene, Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, Akcoat Global Satış Direktörü Ahmet Madenli, Ak-Pa adına Genel Müdür Pelin Irgaç ve ödül alan diğer firma temsilcileri katıldı. Ödül Töreninde kimyanın alt sektör ve ürün gruplarında toplam 34 kategoride ilk 3’e giren 170 firma ödül almaya hak kazandı.
Akcoat adına ödülü alan Global Satış Direktörü Ahmet Madenli "Bu önemli başarıyla şirketimizin kimyasal kaplama sektöründeki lider konumunu daha da güçlendirerek, dünya çapında ülkemizi temsil etmeye devam ediyoruz. Ak-Pa'nın başarısı, çalışanlarımızın/paydaşlarımızın azimli çalışmaları ve yönetim ekibinin stratejik vizyonuyla elde edilmiştir. İhracatın Yıldızları ödül töreninde alınan ikincilik ödülü, bizlere gurur ve motivasyon kaynağı olmuştur. Akcoat’a böylesi prestijli bir uluslararası ödülü kazandıran tüm çalışanlarımıza teşekkür ederiz" şeklinde konuştu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Pirelli, tamamı FSC™ (Orman Yönetim Konseyi - Forest Stewardship Council™) sertifikalı lastiklerden oluşan bir motor sporları serisi üreten ilk şirket oldu. Pirelli’nin, Formula 1 Dünya Şampiyonası’nda (FIA Formula One World Championship™) kullanılacak tüm lastikleri bu yıldan başlayarak FSC logosu taşıyacak. Bu sertifikasyonla lastiğin içindeki tüm doğal kauçuğun sürdürülebilir ormancılık konusunda dünyanın lider sivil toplum kuruluşu olan FSC’nin uyguladığı sıkı çevresel ve sosyal kriterlerle uyumlu olduğu belgeleniyor.
Pirelli’nin 10 Ekim 2023’te “Formula 1® Global Lastik Partneri” olarak sözleşmesini en az 2027 yılına kadar uzattığı sırada duyurulan bu sertifikasyon, sezon öncesi testler de dahil sezon boyunca pistte kullanılan tüm lastikler için geçerli olacak. FSC sertifikalı lastikler, 2022 yılında başlayan ve hem güvenilirlik hem performans açısından net sonuçlar veren yoğun bir geliştirme programından sonra tanıtıldı.
FORMULA 1 GULF AIR BAHRAIN GRAND PRIX 2024 sırasındaki serbest antrenmanlar, bu sertifikalı lastiklere ilk kez bir Grand Prix™ etkinliğinde ev sahipliği yaptı. Bu gelişme, Pirelli’nin en büyük teknolojik ve rekabetçi ifadesi niteliğindeki Formula 1® ile başlayarak motor sporlarının özel ortamında bile gittikçe daha sürdürülebilir performans ve çözümler sunma kararlılığını yansıtan önemli bir adımı temsil ediyor.
Pirelli, dünyanın en büyük çevresel performans raporlama kuruluşu olan CDP’nin 2023 İklim Değişikliği A listesinde yer alarak üst üste altıncı kez iklim değişikliğiyle mücadelenin global liderlerinden biri oldu. Pirelli ayrıca FIA’nın Çevresel Akreditasyon Programında üç yıldızla ödüllendirilen ilk lastik üreticisi konumunda bulunuyor.
İtalyan şirketi, FIA ve Formula 1® ile birlikte yeni teknolojileri araştırma ve geliştirme çalışmalarının ön safındaki konumunu vurguluyor. Bu doğrultuda Formula 1 lastiğinin yaşam döngüsü boyunca CO2 emisyonlarını azaltma konusunda şimdiye dek yapılan çalışmaları desteklemek için hem teknik hem sportif Ar-Ge çalışmalarına odaklanıyor. FSC sertifikasyonu, Pirelli’nin son yıllarda motor sporları için uygulamaya koyduğu bir dizi girişim arasında yerini alıyor:
• Pirelli’nin bir Grand Prix™ hafta sonunda piste getirdiği ve F1®, F2™, F3™ ile F1 Academy™ kapsamında kullanılan tüm lastikler, çoklu döngüsel kullanımlar için ikincil ham maddelere dönüştürülecek;
• F1®, F2™, F3™ ve F1 Academy™ lastiklerinin üretiminde kullanılan elektrik enerjisi sadece %100 yenilenebilir sertifikalı kaynaklardan elde ediliyor.
• Tüm lastiklerde ‘sanal’ tasarım teknolojisinin kullanılması, geliştirme süresini ciddi oranda kısaltmanın yanı sıra her şeyden önemlisi ihtiyaç duyulan fiziksel prototip sayısını ve dolayısıyla malzeme tüketimini azaltıyor.
• Geçen yıl ilk kez Monaco yarışında denenen ve tam ıslak lastikler için Formula 1’de kullanılan lastik ısıtıcıların elimine edilmesi elektrik enerjisi tüketimini azaltıyor.
• Hava yolu yerine artık deniz yolunun tercih edilmesi lojistik kaynaklı emisyonları azaltıyor.
Giovanni Tronchetti Provera - Pirelli Motor Sporları, Sürdürebilirlik ve Geleceğin Mobilitesi Başkan Yardımcısı:
“FSC sertifikalı lastiklerimizin motor sporları dünyasına ilk adımı atması, Pirelli’nin sürdürülebilirlik yolculuğunda önemli bir kilometre taşını temsil ediyor. 2021 yılında FSC sertifikalı lastiklerle bir yol otomobilinin ekipmanı olan ilk şirket olmuştuk. Şimdi de motor sporlarında bu başarıya imza atmaktan gurur duyuyoruz. Formula 1 bizim için olağanüstü bir açık hava laboratuvarı. Yol lastikleri için yeni teknolojileri tasarlamamıza ve test etmemize, araştırma ve geliştirme süreçlerini iyileştirmemize imkan vermenin yanı sıra motor sporlarının maksimum performans taleplerini karşılamamızı da sağlıyor. Böylece daha sürdürülebilir bir dünyaya katkıda bulunabiliyoruz.”
Sara Mariani - FIA Sürdürülebilirlik ve Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Direktörü:
“Pirelli’nin FIA Formula 1 Dünya Şampiyonası için FSC sertifikalı lastikler sağlamaya başlaması, şirketin güçlü sürdürülebilirlik taahhüdünün bir kanıtı niteliğinde. Şirket sadece kendi hedeflerine değil aynı zamanda FIA’nın, motor sporlarının çevresel etkilerini azaltma ve bu spor dalını sürdürülebilir inovasyon ve teknoloji için bir katalizör olarak güçlendirme hedeflerini tanımlayan Çevresel Stratejisine de uymayı taahhüt ediyor. Bu hedefler, FIA’nın geçtiğimiz yıl 2025 ve sonrası için açtığı Formula 1 lastik tedarik ihalesinin temelini oluşturdu. Pirelli’nin ihaleyi kazandıktan sonra 2024 sezonu için FSC sertifikalı lastikleri sunmaya başlayarak sürdürülebilirlik peşinde inovasyonlarını daha da hızlandırmasını takdirle karşılıyoruz.”
Ellen Jones - Formula 1 ESG Başkanı
“Formula 1, FSC sertifikalı lastiklerin kullanılmaya başlamasının gösterdiği gibi her düzeyde sürdürülebilirlik konularında Pirelli ile iş birliği yapmaktan gurur duyuyor. Bu önemli ve pozitif adım aynı zamanda 2030 Net Sıfır misyonumuza doğru ilerlerken partnerlerimizin sürdürülebilirlik taahhütlerini nasıl sergilediklerine bir örnek teşkil ediyor. Yeni FSC sertifikalı lastiklerin bu hafta sonu Bahreyn’deki ve sezon boyunca performansını görmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz.”
Fabian Farkas - Orman Yönetim Konseyi Uluslararası Ticari Direktörü:
“FSC logosu ve sertifikası, sürdürülebilir orman yönetimi için referans standardı oluşturuyor. Otomotiv sektörünün, doğal kauçuk üretiminin orman ekosistemleri ve toplulukları üzerindeki baskısını hafifletmek için harekete geçmesi gerekiyor. Pirelli’nin doğal kauçuk değer zincirindeki karmaşık çevresel ve sosyoekonomik zorluklarla mücadele konusundaki liderliğini takdir ediyoruz. Bu girişim, performans ve sürdürülebilirliğin birlikte var olabileceğini gösteriyor. Biz de FSC olarak dünya çapında bu örneği takip eden şirketleri desteklemeye hazırız.”
FSC sertifikasyonu nedir?
Forest Stewardship Council™ (FSC™) - Orman Yönetim Konseyi çevresel, sosyal ve ekonomik perspektiflere eşit bir yaklaşımla yönetilen bir sivil toplum kuruluşu olarak 150 milyon hektardan fazla sertifikalı ormanı kapsıyor ve sürdürülebilir ormancılık için global bir referans sağlıyor. FSC’nin sıkı orman yönetim standartları, ormanların biyolojik çeşitliliği koruyacak şekilde yönetilmesini ve bir yandan da yerel işçilere ve topluluklara ekonomik fayda sağlayacak şekilde yönetilmesini şart koşuyor. FSC’nin titizlikle uygulanan sertifikasyon süreci, tüm sertifikalı malzemelerin plantasyondan lastik üreticisine uzanan tedarik zinciri boyunca sertifikasız olanlardan ayrılmasını sağlıyor.
Pirelli’nin doğal kauçuk tedarik zinciri
Pirelli’nin FIA Formula 1 Dünya Şampiyonasında kullanılacak lastikleri sertifikalı plantasyonlardan elde edilen FSC belgeli doğal kauçuktan üretmesi, şirketin uzun süredir devam eden doğal kauçuk tedarik zincirini sürdürülebilir bir şekilde yönetme programında en son adımı temsil ediyor. Pirelli’nin 2017 Sürdürülebilir Doğal Kauçuk Politikasında belirtilen ilke ve değerler doğrultusunda doğal kauçuk için farklı menşe ülkelerdeki en iyi uygulamaları içeren bir yol haritası bu başarıyı mümkün kılıyor. Bu politika, uluslararası STK’lar, Pirelli’nin büyük doğal kauçuk tedarikçileri, yetiştiriciler ve satıcılar, otomotiv müşterileri ve diğer küresel kuruluşlar gibi doğal kauçuk tedarik zincirindeki kilit paydaşlarla görüşmeleri ve çalışmaları sonucunda oluşturuldu.
[1] Lastikler, FSC® ADVICE-40-004-15 ile uygun olarak doğal ve sentetik kauçuk karışımından üretildiği için "MIX Natural Rubber " olarak FSC sertifikalıdır (FSC ® N003618
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Opel’den Mart Ayına Özel Yüzde 0 Faizli Kredi İmkânları!
Opel Türkiye, mart ayında da binek ve SUV modellerinde müşterilerine avantajlı kredi teklifleri ve online rezervasyona özel cazip fiyat seçenekleri sunarken, başarılı hafif ticari araç modellerinde ise KOBİ’lere özel imkânlar sağlayarak dikkatleri üzerine çekiyor. Yeni Opel Corsa Elektrik, mart ayı boyunca 200 bin TL’ye 12 ay vade ve %0,99 faizli kredi veya 150 bin TL için 12 ay yüzde 0 faizli kredi seçeneğiyle satın alınabiliyor. Yeni Corsa Elektrik, online rezervasyona özel 1.226.000 TL’den başlayan avantajlı fiyatlarla yeni sahiplerini bekliyor. Markanın cesur ve yalın tasarım öğelerini taşıyan Opel Astra 300 bin TL’ye 12 ay vade ve %0,99 faizli kredi veya 225 bin TL’ye 12 ay vade ve yüzde 0 faizli kredi imkânıyla sunuluyor. Opel Astra’nın GS donanımına ise online rezervasyona özel 1.590.000 TL’den başlayan fiyatlarla sahip olunabiliyor. Opel’in çok yönlü hafif ticari araç modelleri Combo Life ve Combo Cargo, 200 bin TL’ye 12 ay vade ve 0,99 faizli kredi seçenekleri ile tercih edilebiliyor. Alman mühendisliği ve ince düşünülmüş detaylarıyla Zafira Life, 300 bin TL için; 12 ay vade ve %0,99 faizli kredi imkânıyla satın alınabiliyor. Opel, mart ayında yeni araç sahibi olmak isteyenleri Opel Showroom’larına bekliyor.
Sahip olduğu üstün Alman teknolojisini en çağdaş tasarımlarla buluşturan otomotiv devi Opel, mart ayında da binek ve hafif ticari araç modellerinde uygun satın alma koşulları sağlıyor. Yenilenen yüzüyle birlikte daha cesur, heyecan verici ve sportif tasarımıyla öne çıkan yeni Opel Corsa, 200 bin TL için 12 ay vade ve %0,99 faizli kredi veya 150 bin TL’ye 12 ay vade ve yüzde 0 faizli kredi imkânı ile dikkatleri üzerine çekiyor. Opel Corsa’nın Ultimate donanımlı versiyonuna online rezervasyona özel 1.314.000 TL’den başlayan fiyatlarla sahip olunabiliyor. Markanın cesur ve yalın tasarım öğelerini taşıyan Opel Astra, 300 bin TL’ye 12 ay vade ve %0,99 faizli kredi veya 225 bin TL için 12 ay vadeli ve yüzde 0 faizli kredi imkânıyla yeni sahiplerini bekliyor. Opel Astra’nın GS donanımına ise online rezervasyona özel 1.590.000 TL’den başlayan fiyatlarla sahip olunabiliyor.
Opel’in çok yönlü pratik özellikleriyle öne çıkan ve en çok tercih edilen SUV modellerinden biri olan Crossland, 200 bin TL’ye 12 ay vade ve %0,99 faizli kredi veya 150 bin TL’ye 12 vade ve yüzde 0 faizli kredi seçeneği ile satışa sunuluyor. Crossland’in otomatik vitesli Essential donanımlı versiyonuna ise online rezervasyona özel 1.163.000 TL’den başlayan fiyatlarla sahip olunabiliyor. Markanın sıra dışı hatları, Opel Vizör’ü ve Pure Panel kokpitiyle ses getiren modeli Mokka, 300 bin TL için 12 ay vade ve %0,99 faizli kredi veya 225 bin TL için 12 ay vade ve yüzde 0 faizli kredi imkânıyla satışa sunuluyor. Ayrıca Opel Mokka’nın GS donanımına online rezervasyona özel 1.560.000 TL’den başlayan fiyatlarla sahip olunabiliyor. Opel’in üstün Alman teknolojilerini, modern tasarım dilini ve dijital kokpit özelliğini bir arada sunan SUV’daki amiral gemisi Opel Grandland, 300 bin TL için 12 ay vade ve %0,99 faizli kredi veya 225 bin TL’ye 12 ay vade ve yüzde 0 faizli kredi imkânı ile sunuluyor. Opel Grandland’in 1.2 litrelik benzinli motora sahip Ultimate donanımlı versiyonu ise online rezervasyona özel 1.855.000 TL’den başlayan avantajlı fiyatlarla yeni sahiplerini bekliyor.
Elektrikli Opel modellerinde sıfır faizli kredi imkânları!
Bu yıl tüm modellerinin elektrikli versiyonlarını müşterilerle buluşturmaya hazırlanan ve “Şimşek” logosunu elektriklendiren Opel, müşterilerine online rezervasyon sistemi üzerinden elektrikli modellerini sunmaya devam ediyor. Yeni Opel Corsa’nın %100 elektrikli versiyonu Corsa Elektrik, 200 bin TL’ye 12 ay vade ve %0,99 faizli kredi veya 150 bin TL için 12 ay yüzde 0 faizli kredi seçeneğiyle satın alınabiliyor. Yeni Corsa Elektrik, online rezervasyona özel 1.226.000 TL’den başlayan avantajlı fiyatlarla yeni sahiplerini bekliyor. Opel Mokka’nın %100 elektrikli versiyonu Mokka Elektrik, 300 bin TL için 12 ay vade ve %0,99 faizli kredi veya 225 bin TL için 12 ay vade ve yüzde 0 faizli kredi imkânıyla yeni sahiplerini bekliyor. Mokka Elektrik, online rezervasyona özel 1.404.000 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor. Cesur ve yalın tasarımının yanı sıra performansıyla da dikkat çeken Opel Astra Elektrik, 300 bin TL için 12 ay vade ve %0,99 faizli kredi veya 225 bin TL için 12 ay vade ve yüzde 0 faizli kredi seçeneğiyle yeni sahipleriyle buluşuyor. Astra Elektrik, online rezervasyona özel 1.599.000 TL’den başlayan fiyatlarla satın alınabiliyor. Yeni Corsa Elektrik GS donanım seviyesi, Mokka Elektrik ve Astra Elektrik modelleri ise Ultimate donanım seviyesinde müşterilere sunuluyor.
Opel’den hafif ticari araçlarda cazip kredi olanakları!
“İşi Almanlara Bırakın” sloganıyla ticari hayatı kolaylaştıran ve işinin profesyonellerine faydalı çözümler sunan Opel, binek otomobil konforunu hafif ticari araç özellikleriyle birleştirerek KOBİ’lerin her ihtiyacına cevap vermeye devam ediyor. Opel, tüm hafif ticari araç ürün ailesinde, mart ayına özel, ayrıcalıklı kredi seçenekleri, online rezervasyona özel fiyatlar ve KOBİ’lere sunduğu tekliflerle fark yaratıyor. Alman mühendisliği ve ince düşünülmüş detaylarıyla Zafira Life, 300 bin TL için; 12 ay vade ve %0,99 faizli kredi imkânıyla satın alınabiliyor. Opel’in çok yönlü hafif ticari araç modelleri Combo Life ve Combo Cargo, 200 bin TL’ye 12 ay vade ve %0,99 faizli kredi seçenekleri ile tercih edilebiliyor. Ayrıca Combo Life modelinin Ultimate donanımlı versiyonuna, online rezervasyona özel 1.244.000 TL’den başlayan fiyatlarla sahip olunabiliyor. Vivaro Cargo ve Vivaro City Van ise 200 bin TL için; 12 ay vade ve %1,99 faizli kredi imkânlarıyla showroom’larda yeni sahiplerini bekliyor.
Opel, mart ayının kampanya olanaklarına ek olarak; birbirinden farklı ödeme çözümlerini de beraberinde sunuyor. Geniş hafif ticari ürün gamı ve üstün Alman teknolojisini en çağdaş tasarımlarla buluşturduğu yeni binek modelleriyle Opel, mart ayında müşterilerini showroom’larına davet ediyor. Ayrıca Opel modellerini online olarak keşfetmek isteyenler, Opel Türkiye web sitesi üzerinden tüm detaylara erişebiliyor ve online olarak satın alabiliyor.
Opel hakkında
Avrupa’nın en büyük otomobil üreticilerinden biri olan Opel, kapsamlı elektrikliye geçiş hamlesiyle CO2 emisyonlarının azaltılmasında öncü bir rol üstleniyor. Şirket 1862 yılında Almanya’nın Rüsselsheim kentinde Adam Opel tarafından kuruldu ve 1899 yılında otomobil üretimine başladı. Opel, Ocak 2021’de Groupe PSA ve FCA Group arasındaki birleşmeyle yeni sürdürülebilir ulaşım döneminin küresel lideri olarak kurulan Stellantis NV’nin bir parçası. Şirket, İngiliz kardeş marka Vauxhall ile birlikte dünya genelinde 60’ın üzerinde ülkede temsil ediliyor. Opel, sürdürülebilir bir başarı tesis etmek üzere müşterilerin gelecekteki ulaşım taleplerinin karşılanmasını sağlamak için elektrikliye geçiş stratejisini uyguluyor. 2024 yılına kadar, her bir Opel modelinin bir elektrikli versiyonu satışa sunulacak. Bu strateji, Opel’in sürdürülebilir kârlı, küresel ve elektrikli bir gelecek oluşturmak için uyguladığı PACE planının bir parçası.
Opel, dünyanın önde gelen otomobil üreticisi ve mobilite sağlayıcısı Stellantis tarafından sunulan marka portfoyünün bir parçasıdır. Stellantis (NYSE: STLA) hakkında daha fazla bilgi için www.stellantis.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Microsoft Türkiye’nin MEXT Teknoloji Merkezi’nde düzenlediği “Microsoft Copilot 365 ile Yapay Zeka Uygulamaları” başlıklı etkinlikte Copilot’un kullanım alanları, sorumlu yapay zeka, yaratıcı yapay zeka, veri güvenliği ve regülasyonlar gibi konular masaya yatırıldı. Microsoft Türkiye yöneticilerinin yapay zeka konusunda detaylı sunumlar gerçekleştirdiği organizasyonda Copilot kullanmaya başlayan müşterilerin deneyimlerine de yer verildi.
Microsoft Türkiye’nin MEXT Teknoloji Merkezi’nde düzenlediği “Microsoft Copilot 365 ile Yapay Zeka Uygulamaları” başlıklı etkinlikte Microsoft yöneticileri ve Microsoft müşterileri bir araya geldi. Etkinlik kapsamında Microsoft Copilot’un gündelik iş hayatında hangi işler için kullanılabileceği demolar eşliğinde anlatılırken; sorumlu yapay zeka, yaratıcı yapay zeka, veri güvenliği ve regülasyonlar gibi konularla ilgili de detaylı bilgi paylaşımında bulunuldu.
Açılış konuşmasında Microsoft’un yapay zeka üzerine çalışmalarını hızlandırdığı ve OpenAI ile iş birliğine gittiği dönemden bugüne kadar gelişen süreci değerlendiren Microsoft Türkiye Müşteri Deneyiminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cavit Yantaç, 2015 yılında bir genel yapay zeka şirketi olarak kurulan OpenAI’ın 2019’da Microsoft’tan destek istediğini ve bunun sonucunda OpenAI’a Azure üzerinde özel bir alan açıldığını anlatırken Microsoft’un veri merkezlerinin işleyişi hakkında da bilgi verdi. Yantaç, “GitHub Copilot’ı ChatGPT’den biraz önce bireysel kullanıcılara açmıştık, hemen arkasından kurumsal kullanıcılara da açtık ve inanılmaz bir talep geldi. Ve neticede GitHub yazılımcıların hayatında %46’ya varan bir performans artışı ve %55’e varan bir verimlilik artışı sağladı. Uygulamanın ismi neden otopilot değil de Copilot diye soracak olursanız cevabı çok basit; biz bu teknolojinin sizin işinizi elinizden almasını değil; işinizi yaparken size destek olmasını istiyoruz. Bu anlayışla geliştirilen GitHub Copilot, Türkiye’de yazılım evlerinde çok yoğun şekilde kullanılan bir mekanizmaya dönüştü” dedi.
“Copilot for Microsoft 365 / İş yerindeki yapay zeka asistanınız” başlıklı bir sunum yapan Microsoft Kıdemli Modern Çalışma Uzmanı Anıl Türeli ise Microsoft uygulamalarıyla entegre çalışan Copilot’un hangi sektörlerde ne şekilde kullanılabileceğini ve kurumların üretkenliğine ve verimliliğine nasıl katkı sağladığını anlattı. Türeli, kullanıcıların kendi Copilot’larını oluşturmasına imkan tanıyan Microsoft Copilot Dashboard hakkında da bilgi verdi.
İş yerindeki kişisel yapay zeka asistanınız: Microsoft Copilot 365
Copilot’un PowerPoint, Excel, Outlook, Teams ve Word gibi Microsoft programlarıyla nasıl entegre bir şekilde çalıştığını gösteren ve hem yazılı hem görsel materyal üretimiyle ilgili birer demo yapan Microsoft Teknoloji Merkezi Teknik Çözüm Mimarı Mustafa Aşıroğlu, “Copilot gündelik hayatımızda iş yükümüzün ciddi bir kısmını üzerimizden alabilecek kapasiteye sahip. Örneğin sabah kalktığınızda ilk iş olarak maillere bakıyorsunuz ve onlarca mailin birikmiş olduğunu görüyorsunuz. Copilot’a doğru komutları verdiğinizde tüm maillerinizi sizin için tarıyor; kimden geldiğine göre önem sırasına koyuyor; uzun bir mail zincirinde yazanları ya da giremediğiniz / yarısında çıkmak zorunda kaldığınız bir toplantıda konuşulanları sizin için özetliyor. Sizin için mail yanıtlıyor; mailin samimiyet tonunu bile seçmenizi mümkün kılan seçenekler sunuyor. Kısacası hiçbir detayı kaçırmamanız için tam anlamıyla kişisel bir asistan gibi çalışıyor. Tüm bu komutları bulunduğunuz ortama göre yazılı ya da sözlü olarak verebiliyorsunuz” dedi. OpenAI’ın DALL-E altyapısını kullanan Microsoft Bing üzerinden görsel üretme sürecini de anlatan Aşıroğlu, yakın zamanda Copilot’a Türkçe dil desteğinin geleceğini de duyurdu.
Etkinliğin müşteri paneli bölümüne konuk olan Enerjisa Üretim Dijital İş Berkay Kurtaran ise Copilot’un erken erişim programına katılan şirketler arasında olmaktan mutluluk duyduklarını ve yapay zeka kullanımına çok hızlı adapte olduklarını belirtti. Kurtaran, “Bugün Enerjisa Üretim olarak 300’ün üstünde lisansımız var. Öncesinde ChatGPT’yi de bireysel bazda kullanıyorduk ancak Copilot ile başka bir boyuta geçtik. Örneğin GitHub Copilot, developer tarafında inanılmaz bir ivme kazandırdı. Yapay zeka kullanırken tek amacımız iş yükünü azaltmak değil; aynı zamanda çalışanlarımız kendi yaratıcılıklarını ortaya koyabilecekleri use case’ler de yaratsınlar istiyoruz” dedi.
Microsoft Türkiye ve Adriyatik Bölgesinden Sorumlu Hukuk Direktörü Oğuzhan Arslan ise Microsoft’un sorumlu yapay zeka yaklaşımından ve müşterilerine sunduğu telif hakkı taahhütlerinden bahsettiği bir sunum gerçekleştirdi. Türkiye’de henüz yapay zekaya özgü bir regülasyon olmadığını ifade eden Arslan, bu noktada müşterilerine rehberlik ettiklerini ve yapay zeka etki analizinin nasıl yapılması gerektiği konusunda yönlendirici araçlarını müşterileriyle ücretsiz şekilde paylaştıklarını belirtti. Arslan, Copilot’a girilen verilerin kesinlikle OpenAI ile paylaşılmadığını; bunun yanında Copilot üzerinden elde edilen çıktıların herhangi bir fikri mülkiyet ihlaline yol açması durumunda Microsoft’un tüm sorumluluğu üstlendiğini de sözlerine ekledi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Makine endüstrisinin en büyük buluşmalarından olan IMATECH - 2.Endüstriyel Üretim Teknolojileri Fuarı, dört gün boyunca yerli, yabancı katılımcı ve ziyaretçileri ağırlarken teknolojinin buluşma noktası oldu. Sektörün yenilikleriyle buluşma, yerel ve küresel yeni iş birliği fırsatları yakalanmasına imkan sağlayan IMATECH Fuarı, yerli ve yabancı toplam 14 bin 80 kişi ziyaret etti.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ ve İzgi Fuarcılık iş birliği, 4M fuarcılık destekleriyle 22 - 25 Şubat 2024 tarihleri arasında fuarizmir’de düzenlenen IMATECH - 2. Endüstriyel Üretim Teknolojileri Fuarı, yerli, yabancı makine ve üretim sektörlerindeki tüm aktörleri İzmir’de tek çatı altında bir araya getirdi Fuar, katılımcı ve ziyaretçilerine fabrikalar için ihtiyaç duyulan tüm endüstriyel sistemlere ulaşma imkanı tanıdı. Türkiye’deki firmaların yanı sıra Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya, Belçika, Çin, Kanada, Polonya ve Tayvan’dan firmalar ile ülkemizdeki temsilciliklerinin de katıldığı fuarda, 130’un üzerinde yerli ve yabancı katılımcı ve bu firmaların 250’den fazla markası profesyonel ziyaretçilerle buluştu. Fuarı, başta Ege ve Marmara bölgelerinden olmak üzere Türkiye’nin 32 ilinden ve dünyanın dört bir yanındaki 63 ülkeden, 12 bin 350’si yerli 1730’u yabancı toplam 14 bin 80 kişi ziyaret etti.
Fuarda; CNC, sac işleme ve otomasyon teknolojilerinden güç aktarım sistemlerine, kaynak - kesme teknolojilerinden üretim tesisi lojistiğine kadar birçok farklı alandan endüstriyel teknoloji sistemleri ve makineler bir arada sunuldu. İkili görüşmeleri ile ticari anlaşmalara imza atılan fuarda, çok sayıda makinenin satışı da gerçekleştirildi. İç pazarın ihtiyacı olan endüstriyel sanayi ürünlerinin büyük bir kısmını karşılayan ve 28 milyar doları aşan ihracatıyla da dünyanın en önemli tedarikçi ülkelerinden birisi olmayı başaran makine üreticileri, IMATECH ile birlikte yeni iş birliklerine imza atma şansı buldu. Katılımcı firmaların yetkilileri, fuarı değerlendirdi.
Bodor Türkiye Pazarlama Müdürü Muhammed Başaran:
“Firmamız 7 yıldır Türkiye’de hizmet vermekte. Metal işleme sektörünün her alanından müşterimiz var. Hem satış hem satış sonrası tüm hizmetleri sunuyoruz. Fuarda, levha lazer, boru-profil kesme, lazer kaynak makineleri olmak üzere üç çeşit çok sayıda farklı makine getirdik. Bu yıl fuara büyük bir alanda katılım gösterdik. Bu yılki ilgi bizi çok şaşırttı. Fuarın ikincisi olmasına karşın çok büyük bir ilgi gördük. Birçok satışa da imza attık, üç günde 14 makine sattık. Gelecek yıllarda bu fuarın büyüyeceğine inanıyoruz ve kesinlikle katılmayı düşünüyoruz”
Oree Laser Satış Müdürü Ned Wang:
“Çin firmasıyız. Hem firma hem de bireysel olarak baktığımızda burada olduğum ve bu fuara katılım gösterdiğimiz için çok mutluyum. Burada harika şirketler ve ziyaretçiler gördüğüm için çok heyecanlıyım. Gördüğümüz ilgi bizi çok memnun etti ve birçok makine sattık. Yeni siparişler almaya ve satışlara devam edeceğiz. İlk kez Türkiye ve İzmir’e geliyorum. Bence bu şehir harika, insanlar çok iyi ve kibarlar. Burada olduğum ve sizlerle tanıştığım için çok mutluyum ve umarım bir sonraki sene de burada olurum”
Durmazlar Makina Ege Bölge Satış Yöneticisi Hüseyin Kılınç:
“Bursa merkezli, 150 bin metrekare alanda kurulu 120 ülkeye ihracat gerçekleştiren sektörün öncü firmalarından biriyiz. Fuar bizim için beklediğimizden daha güzel geçti ve bizi tatmin etti. Satış konusunda da hedefimizin üzerinde bir satışa imza attık”
Lothbrog Makine Pazarlama Direktörü Selahattin Kırtepe:
“Firmamız, Gweike markasının Türkiye distribütörü. Kesimden kaynağa, lazer teknolojileri kullanan makineler satıyoruz. Mutfak, asansör, kapı, yapı sektörleri ağırlıklı olmak üzere satış ve sonrası tüm hizmetleri kapsayan bir firmayız. Geçen yıl da katılmıştık ve geçen yıla oranla baktığımızda ilgi çok daha yoğun. Bizim beklentilerimizin de üzerine çıktı fuar yoğunluğu. İnanıyoruz ki önümüzdeki yıllarda daha da iyi yerlere gelecek. Yalnızca Ege’den değil tüm bölgelerden, yurtdışından ziyaretçiler geldiğini gördük. Üç günde 10’un üzerinde makine satışı gerçekleştirdik”
Unilaser Teknoloji AŞ. Genel Müdürü Yasin Bubuş:
“İzmirli bir firmayız. Lazer kesim sistemleri üzerine distribütörlüklerimiz var aynı zamanda da imalatçı bir firmayız. İlk yılki fuara son dakikada katılıp çok memnun kalmıştık. Bu yıl geçen yıla oranla daha büyük bir stantla katılım gösterdik. Ciddi anlamda görüşmemiz oldu. Kesinleşen, ödemesi de gerçekleşen birçok satışımız da oldu. Oldukça memnunuz. Geçen yıla göre baktığımızda bu yıl oluşan fark hem katılım anlamında hem de ziyaretçi anlamında çok ileri gitmiş görünüyor. Bundan sonraki fuarların da katlanarak gideceğini düşünüyorum”
CNC Makina Market Ortağı Behiç Salamış:
“30 yıllık sektör tecrübesi olan bir İzmir firması olarak kentimizde böyle bir fuarın olması sevindirici. Ekonomik şartlar malum zorlu bir süreçten geçiyoruz, ancak bu yıl fuarın çok verimli geçtiğini gördük. Daha profesyonel ve alım noktasında uygun olan firmaların geldiğini gördük. Tanıtım ve markayı ortaya çıkarma açısından çok önemsiyoruz. Hem tanıtım hem de fuardan sonraki noktada satışa imza atmak anlamında da çok başarılı geçtiğine inanıyorum. Gelecek yıl daha da iyi geçeceğine inanıyorum”
IMATECH Fuarı, yeni iş birlikleri kurulmasının yanı sıra sektörün yıllık ticaret hedeflerine ulaşmasına, iş hacmini artırmasına, ihracatı büyütmesine ve istihdama da katkı sağlamayı hedefliyor. Fuarla ortaya çıkan potansiyel ile sektörün büyümesi, uzun vadede kent ekonomisine katkı sağlanması ve yeni yatırım olanaklarının ortaya çıkmasına olanak sağlaması amaçlanıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Üstün nitelikli araçları ile seyahat sektöründe standartları belirleyen MAN, yeni yılda teslimatlarına hız kesmeden devam ediyor. Ödüllü otobüsleri ile lider markaların gözdesi olan MAN, Türkiye’nin köklü eğitim kurumlarından TED Ankara Koleji’nin de tercihi oldu.
MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş., hızlı başladığı 2024 yılında araç teslimatlarını ara vermeden sürdürüyor. Sahip olduğu üstün niteliklerinin yanında, yeni geliştirmelerle konfor, güvenlik, performans ve yüksek yakıt tasarrufu ile seyahat sektöründe standartları yeniden belirleyen MAN Lion’s Coach, bu kez bir eğitim kurumunun tercihi oldu. Türkiye’nin köklü eğitim kurumlarından TED Ankara Koleji, faaliyetlerinde kullanmak üzere 1 adet Sustainable Bus Award (Sby Award) 2022- Sürdürülebilir Otobüs Ödülü’ sahibi MAN Lion’s Coach satın aldı.
TED Ankara Koleji İncek Kampüsü’nde düzenlenen teslimat töreninde MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Otobüs Satış Direktörü Can Cansu ve Otobüs Satış Bölge Yöneticisi Ufuk Demirer, sembolik MAN anahtarını TED Ankara Koleji Genel Müdür Yardımcısı Bahadır Günel’e teslim etti.
“Türkiye’nin seçkin eğitim kurumu TED Ankara Koleji’nin tercihi olmak ayrı bir mutluluk”
MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Otobüs Satış Direktörü Can Cansu, otobüs teslimatlarına hız kesmeden devam ettiklerini belirterek, şöyle konuştu:
“Uluslararası prestije sahip ödüllerle başarısını tescillenmiş otobüslerimiz yeni yılda da ülkemizin lider markalarının tercihi olmaya devam ediyor. Sadece seyahat firmaların değil, farklı sektörlerde hizmet veren markalarımızın da tercihi olmak bizler için ayrı bir anlam taşıyor. Bugün de mevcut seyahat firmalarımızın dışında bir eğitim kurumumuza otobüs teslimatı gerçekleştirdik. TED Ankara Koleji, Türkiye’nin en köklü kurumlarından bir tanesi olmasının yanı sıra nitelikli eğitim kalitesi ile ülkemizin bu alandaki öncü markalarından bir tanesidir. Dolayısıyla böylesine seçkin bir eğitim kurumunun tercihi olmaktan ayrı bir mutluluk duyuyoruz. MAN Lion’s Coach otobüsümüzün TED Ankara Koleji Ailesi’ne hayırlı olmasını diliyoruz.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Rolls-Royce, benzersiz otomobil yaratılması konusunda yeteneklerinin zirvesini temsil eden Coachbuild Tasarım departmanının yeni başarısını duyurdu.
Yalnızca dört özel ifadesi olacak otomobil serisine, La Rose Noire Droptail ve Amethyst Droptail'in ardından,‘’Arcadia Droptail’’ eklendi. İsmi, Yunan mitolojisinde yeryüzündeki cennet diye tasvir edilen, olağanüstü doğal güzelliğiyle ünlü efsanevi, ‘’Arcadia’’ diyarından geliyor. Coach'un ustaları her otomobili müşteri vizyonunu onurlandırarak üretiyor. Rolls-Royce'un yeni bespoke arabası Arcadia Droptail, sakinlik temasından ilham aldı.Coachbuild tasarımcıları huzur temasını yakalamak için müşterinin dünya çapındaki favori bölgelerinden tasarım, heykel, mimariyi keşfetti. Singapur, Endonezya ve Vietnam'da görülen modernist tropik gökyüzü bahçelerinin hassasiyeti,zenginliğinin yanı sıra organik formların, maddi dürüstlüğün kutlandığı İngiliz ' Biomimetic' mimarisietrafında otomobili tasarladı.
Karoser şaheserinin dış renk paleti, ince detaylarla dolu, tasarım ekibi tarafından gövde için ikili renk şeması geliştirildi. Palet, güneş ışığını yansıtarak, incelikli tasarım detaylarını gölge oyunlarıyla birleştiriyor. İlk bakışta katı beyaz bir renk gibi görünen doğrudan ışıkta ise parıldayan ışıltılar, saf doğal formla ortaya çıkıyor.
Bu karoserin önceki üç modelden farkı, karbon fiber alt kısımlarının özel gümüş renkte boyanmış olması; profile hafiflik ve dinamizm katıyor.
Dış tasarımdaki zarafet iç mekanda da devam ediyor. Detayların odak noktası ahşap, özgün deseni, renk tonları nedeniyle seçilen Santos Straight Grain, yüksek yoğunluklu ağaç türü, iç içe geçmiş tahıl deseni, zengin dokuya ve görsel ilgiye sahip. Markanın zanaatkârları, bu hassas malzemeyle çalışmanın zorluklarına rağmen, iç mekanda 233 ahşap parçasını bir araya getirdi. Sadece aracın arka güverte kısmına 76 parça uygulandı. Ahşap bölümlerin uygun hale getirilmesi 8.000 saat sürdü.
Koleksiyonun yeni modelinde aynı zamanda arabaya uyacak şekilde özel yapım saat tasarladığını açıklandı. Coach Build tasarımcıları, müşteriye üstün saatçilik ifadesini özel parçaya entegre etme fırsatı sundu. Gösterge panelini süslemek için, arabanın ahşap kaplamasına yerleştirildi. Saatin yüzeyinde bulunan özel desen, markanın 119 yıllıkgeçmişine gönderme yapıyor. Rolls-Royce tarihinin izleri görülebiliyor, öyle ki zaman parçasının tek başına montajı nerdeyse beş ayda tamamlandı.
Son dokunuş, Droptail, lüks otomobil üreticisinin modern tarihindeki ilk roadster karoser stili; ayırt edici özelliği, çıkarılabilir bir çatının varlığıdır. Müşterinin isteğine cevap veren bu üst kısım, renk ve şeffaflığın ayarlanmasına olanak sağlayan elektronik cam ile donatılmıştır. Singapur’da özel tören sırasında sahibine teslim edilen Arcadia Droptail, neredeyse başlı başına sanat formu, lüksün en saf yorumu olarak kendini modelliyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.