Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Nasıl Bir Ekonomi (NBE) gazetesinde yayınlanan habere göre; 2023 yılında ikamet izni sahibi yaklaşık 250 bin yabancı Türkiye’den ayrıldı. Pandemi döneminde bile Türkiye’den ayrılan yabancı sayısı 214 bin olmuştu. Geçen yıl yaklaşık 63 bin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ise Almanya’ya iltica başvurusu yaptı.
ANTALYA Türkiye’de ikamet izni ile bulunan yabancıların sayısı 2023 yılında yaklaşık 250 bin kişi azaldı. Göç İdaresi Başkanlığı, 2023 yılında ikamet izni ile Türkiye’de bulunan yabancıların sayılarını ve illere göre dağılımını açıkladı. Başkanlığın verilerine göre ikamet izni ile Türkiye’de bulunan yabancıların sayısı 2023 yılında 247 bin 62 kişi azalarak 1 milyon 107 bin 32 oldu. 2022 yılında bu sayı 1 milyon 354 bin 94’tü. Türkiye’den ayrılan yabancıların sayısı, 2023 yılı itibarıyla verinin açıklanmaya başladığı tarihten bu yana en büyük düşüşü yaşamış oldu. Bundan önceki en fazla düşüş pandemi yılı 2020’de yaşanmış, ikamet izni ile kalan 214 bin 377 kişi Türkiye’den ayrılmıştı.
2019’DA 1 MİLYON KİŞİYİ AŞTI
İkamet izni ile kalan yabancıların sayısı, 2011 yılına kadar ortalama 200 bin civarında seyrederken, aynı yıl başlayan Suriye iç savaşı sonrası yabancıların sayısı artmaya başladı. Yıllık ortalama 50 bin kişi artarak 2016 yılında 460 bine ulaşan yabancıların sayısı, 2017’de 132 bin kişi artarak 593 bine, 2018’de 263 bin kişi artarak 856 bine yükseldi. İkamet izini sahibi yabancıların sayısı 2019 yılında eklenen 245 bin kişi ile birlikte ilk kez 1 milyon sınırını aşarak 1 milyon 101 bine ulaştı.
Kovid 19 pandemisinin patlak verdiği 2020 yılında üniversitelerin kapanması ve işyerlerinde uzaktan çalışmaya geçilmesiyle birlikte ülkesine dönenler arttı. Bu dönemde yabancı sayısı 214 bin kişi azalarak yeniden 1 milyonun altına indi ve 886 bin olarak açıklandı. 2021 yılı, Türkiye tarihinde en fazla sayıda ikamet izninin verildiği dönem oldu. 427 bin 528 kişinin eklenmesiyle yeniden 1 milyonu aşan ikamet izinli yabancıların sayısı 1 milyon 314 bine, 2022’de ise 40 bin yeni izinle 1 milyon 354 bine ulaştı.
https://www.ekonomim.com/gundem/2023-yabancilar-icin-tersine-goc-yili-oldu-haberi-724122
TEPAV tarafından yayımlanan Doğrudan Yatırımlar Bülteni’nin 2023 Üçüncü Çeyrek sayısı verilerine göre, 2023 yılı üçüncü çeyreğinde doğrudan yabancı yatırım girişleri 1,8 milyar dolar, yurt dışına doğrudan yatırım çıkışları 1,6 milyar dolar olarak gerçekleşirken net girişler ise 0,2 milyar dolarlık seviyesi ile geçen yılki düzeyinin oldukça altında kaldı.
TEPAV Doğrudan Yatırımlar Bülteni’nin 2023 Üçüncü Çeyrek sayısı yayımlandı. Buna göre, 2023 yılı üçüncü çeyreğinde doğrudan yabancı yatırım girişleri 1,8 milyar dolar, yurt dışına doğrudan yatırım çıkışları 1,6 milyar dolar olurken net girişler ise 0,2 milyar dolarlık seviyesi ile geçen yılki düzeyinin oldukça altında kaldı. Yıllıklandırılmış veriler esas alındığında doğrudan yabancı sermaye kaynaklı net girişler 2007-2020 yılları arasında 20 milyar dolardan 4,5 milyar dolara gerilemiş, 2023 üçüncü çeyreği itibarıyla da yine pandemi dönemindeki düşük seviyelerde gerçekleşti. Akım veriler aylar itibarıyla incelendiğinde Temmuz-Eylül döneminde doğrudan yabancı yatırım girişlerinin kademeli olarak gerilerken çıkışların hızlandığı, dolayısıyla net girişlerin 2022 yılının ikinci çeyreğine kıyasla 1,6 milyar dolar düşük gerçekleştiği görüldü. Diğer taraftan, gayrimenkul kaynaklı girişler (net) hariç tutulduğunda doğrudan yatırım kaynaklı sermaye hareketleri (net) 0,4 milyar dolar çıkış şeklinde hesaplandı.
En fazla yabancı yatırım yapılan sektör imalat
2023 yılının üçüncü çeyreğinde Türkiye’de en fazla yabancı yatırım imalat sektöründe gerçekleşti. Yüzde 31,3 oranında yatırım payı alan imalat sektörünü, yüzde 24,9 pay ile toptan ve perakende ticaret, yüzde 7,5 ile ulaştırma ve depolama sektörleri izledi. Geçen yıl ile karşılaştırıldığında söz konusu üç sektörde ve bilgi-iletişim sektöründe yatırım payı artarken finans-sigorta sektöründe geriledi. Üçüncü çeyrek akım veriler dikkate alındığında ise, imalat sektörü yüzde 37,7’lik payı ile öne çıkarken onu yüzde 31,4’lük payı ile toptan ve perakende ticaret sektörü izledi.
Yurt dışına yapılan yatırımlarda ağırlık gayrimenkul sektöründe
Yurt dışına yapılan doğrudan yatırımlarda gayrimenkul sektörü ağırlıkta olurken bazı Avrupa ülkelerindeki yatırımlar hızla arttı. 2023 yılı üçüncü çeyreğinde, yurt dışına yapılan yatırımların yüzde 37’si gayrimenkul sektörüne, yüzde 14,4’ü ise madencilik sektörüne yapıldı. Geçen yıl ile karşılaştırıldığında finans-sigorta sektörüne yapılan yatırımların payı yüzde 22,6’dan yüzde 10,8’e gerilerken gayrimenkul alanında yapılan yatırımların payı yüzde 23,2’den yüzde 37’ye çıktı. Bu dönemde özellikle İngiltere, Yunanistan ve Portekiz gibi Avrupa ülkelerinde yatırımlarda dikkat çeken artışlar yaşanırken İngiltere'de bu artış 2,6 katına, Portekiz'de 14,2 katına, Yunanistan'da ise 5,8 katına ulaştı.
Yabancı sermayeli şirketlerin sayısı yüzde 44,2 oranında geriledi
2023 yılı Temmuz-Eylül döneminde kurulan yabancı sermayeli şirketlerin sayısı yüzde 44,2 oranında geriledi. Söz konusu şirketlerin yabancı sermaye oranı ise yüzde 80,5’ten yüzde 56’ya düştü. 2018 yılından itibaren hızla artan ve 2022'de 20,135 ile zirve yapan Türkiye'deki yabancı sermayeli şirketlerin kuruluş sayısı 2023'ün üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre %44,2 azalarak 2,954'e düştü. Bu dönemde kurulan şirketlerin %89,4'ü limitet şirket statüsünde olup yabancı sermaye oranı ise %56 olarak kaydedildi.
Haftaya yukarı yönlü bir eğilimle başlayan BIST-100 endeksi fiyatlara
yön verebilecek önemde bir gündem maddesinin bulunmamasının da
etkisi ile iyimserliğini devam ettirmeyi başaramadı. Son dönemde itici
bir güç olarak çalışan bankaların dün soluklanması ise kaçınılmaz
olarak endekse ivme kaybı olarak yansıdı. Her ne kadar Halkbank’ın
banka hakkında açılan Owens davasının nihai olarak düştüğünü
belirtmesi iyimser bir hava yaratsa da bunun genele yayılmadığını
gördük. Dolayısıyla piyasalar içeride Cuma günkü Moody’s kararını
dışarıda ise yarınki ABD TÜFE rakamını beklemeye devam ediyor.
Hafta başından bu yana sakin seyreden makroekonomik veri tarafında
yurt dışında bir kez daha önemli bir veri bulunmuyor. İçeride ise
sanayi üretimi ve işsizlik oranını takip edeceğiz. Önceki ay %1,1 artış
gösteren takvim etkisinden arındırılmış yıllık sanayi üretimi için
medyan beklenti %2,6 seviyesinde bulunuyor. İşsizlik oranı ise önceki
ay 0,5 puan azalışla %8,5 seviyesine gerilemişti. Her iki verinin de
anlamlı bir etki yaratmasını beklemiyoruz.
TL: İçeride önemli bir gündem maddesinin olmadığı günde hafif
yukarı yönlü eğilimini sürdüren USD/TL kuru 30 seviyesine giderek
daha fazla yaklaşıyor. Önceki bültenlerimizde de dikkat çektiğimiz gibi
bu seviye teknik açıdan olmasa bile psikolojik açıdan takip edilen bir
nokta. Ocak ayında 97,8 milyar TL’lik iç borç servisine karşılık toplam
121 milyar TL’lik iç borçlanma yapmayı planlayan Hazine ise dün 2 yıl
vadeli sabit kuponlu ve 5 yıl vadeli TÜFE’ye endeksli tahvillerin
ihraçlarını gerçekleştirdi. Haftanın geri kalanında ve gelecek hafta
ihraç bulunmazken ihaleler 22 Ocak’ta düzenlenecek 5 yıl vadeli sabit
kuponlu tahvilin ihracı ile devam edecek.
Borsa İstanbul: Önceki gün bankacılık endeksinin güçlü performansı
ile %2,5 değer kazanan BIST-100 endeksinde dün ise günün büyük
bölümünde yatay bir eğilim hakimdi. Saat 15.30’dan sonra ise
satışların yavaş yavaş artış göstermesi endeksin 7750 puan civarından
geçen 50 günlük hareketli ortalamasının altına gerilemesine neden
oldu. Her ne kadar bankalar göreceli iyimserliğini sürdürse de sınai
endeksinin zayıf bir görünüm sergilemesi anlamlı bir iyimserlik
oluşmasını engelledi. Günün sonunda ise 100 hissenin sadece 17’si
artı bölgede kalmayı başardı. Şirketler tarafında Halkbank ABD'de 27
Mart 2020 tarihinde banka hakkında açılan Owens davasının nihai
olarak düştüğünü açıkladı. Açıklamanın ardından güne tavan seviyede
başlayan Halkbank hisseleri kapanışı da bu noktada yaptı. Halkbank
26 Temmuz 2023 tarihinde açılan tazminat talepli ikinci hukuk davası
(Hughes davası) ve 15 Ekim 2019 tarihli ceza davası ile ilgili hukuki
süreçlerin ise devam ettiğini belirtti.
ÜNLÜ Menkul
unlumenkul.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Nasıl Bir Ekonomi (NBE) gazetesinde yayınlanan habere göre; AYD Başkanı Nuri Şapkacı, Türkiye’de 447 AVM'nin bulunduğunu belirterek, bankaların kontrolünde olan AVM sayısısının ise 60-70 civarında olduğunu söyledi. Bu da 6 AVM’den birinin konkordatoyu bir seçenek olarak değerlendirebileceği anlamına geliyor.
AVM kiralarında dövizden TL'ye dönülmesi ve salgın sonrası artan kur seviyesi, AVM’lerin 8 milyar doları bulduğu söylenen borçlarını çevirememesine yol açtı. Gelişmelere paralel olarak geçtiğimiz hafta sektörün en büyük yabancı oyunculalarından Multi’ye ait 9 AVM için konkordato kapsamında 3 aylık geçici mühlet kararı verildi. Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Nuri Şapkacı, Türkiye’de şu anda irili ufaklı 447 AVM'nin bulunduğunu belirterek, "Bankalara geçen veya bankaların kontrolünde olan AVM sayısı 60-70 civarında. Bu AVM’lerin bir kısmı da büyük çaplı AVM’ler. 20 bin metrekareden büyük hacme sahip olan AVM’leri baz aldığımızda, bu yüzdesel olarak önemli bir oran” dedi. Bu rakam sektörde faaliyet gösteren 6 AVM’den birinin konkordatoyu bir seçenek olarak değerlendirebileceği anlamına geliyor. Şapkacı’nın verdiği bilgilere göre halihazırda AVM’lerin borçları, 10-12 milyar dolar civarında ve bunun da yaklaşık yüzde 80’i döviz kredi borçlarından oluşuyor. TL gelirleri karşısında çok daha hızlı yükselen kur nedeni ile kurumlar artık bu borçların faizini ödemekte bile zorlanıyor.
https://www.ekonomim.com/ekonomi/6-alisveris-merkezinden-biri-konkordato-yolunda-haberi-724121
New York FED’in anketine göre ABD tüketicilerinin kısa vadeli (1 yıl) enflasyon beklentisi Aralık ayında yüzde 3 oldu. 2021 yılından beri en düşük seviyeye geriledi. 3 ve 5 yıl vadeli beklentilerde de benzer seviyelere inildi. Enflasyonla mücadelede tüketici beklentileri ve davranışları önemli. Tüketiciler enflasyon endişeleri ile fiyatların artacağı endişesi ile talebini öne çekerek fiyat artış hızına etki edebilir. Son gelen ankette tüketicilerin enflasyon beklentilerinin düştüğünü görüyoruz. Beklentilerin düşmesi FED’in faiz indirim sürecinde elinin rahatlamasını, FED’in biraz cesaretlenmesini sağlayabilir.
Diğer taraftan FED başkanlarının açıklamaları gelmeye devam ediyor. Makro veriler ile birlikte sözlü yönlendirmeler de piyasa fiyatlamalarında karşılık buluyor. Atlanta Fed Başkanı Bostic ABD’de enflasyonun yüzde 2 hedefine giden patikada olduğunu söylerken, FED guvernörü Bowman bu seviyeye mevcut faizlerle ulaşılabileceğini belirtirken mevcut para politikasının yeterince sıkı olduğuna değindi. Ayrıca enflasyon düşmeye devam ederse para politikasının gevşemesi gerektiğini ancak henüz o noktada olmadıklarını da belirtti.
Özetlemek gerekirse, 2024 yılı için merkez bankaları ve piyasalar faiz indirimine dönemine hazırlanıyor. FED projeksiyonlarında 2024 yılı için 3 adet 25 baz puan indirim var. Buna karşılık piyasa beklentileri daha fazla faiz indirimine işaret ediyor. Beklentilerin gelecek olan makro veriler ışığında birbirlerine yaklaşacağını düşünüyoruz. beklentilerin belirgin ayrı kalması dalgalı makro veriler nedeniyle pek sürdürülebilir değil. Son günlerde yaşanan ‘beklentilerdeki yakınsama’ piyasalarda kar satışlarına neden olsa bile trend değişikliği yaratmayacağını düşünüyoruz. 2024 yılında veriler müsaade ettiği ölçüde FED faiz indirim sürecinin hızını ve büyüklüğünü ekonomiyi gözeterek yönetecektir.
Avrupa tarafında, Almanya ekonomisine yönelik zayıflama sinyalleri devam ediyor. Kasım ayı sanayi üretimi yüzde 0,2 beklenirken yüzde -0,7 olarak açıklandı. Veriler daralma bölgesinde derinleşmeye devam ediyor. Euro Bölgesi’nde imalat sanayiinde görülen yavaşlama ile hizmetler tarafında da görülebilir. Etkisinin daha sınırlı olmasını bekliyoruz. Verilerde en kötünün geride kalması ve faiz indirimlerinin ekonomik yavaşlama nedeni ile değil, enflasyon ile yapılan mücadelede elde edilen kazanımlar için yapılması parite tarafında daha sınırlı negatif fiyatlamalar sağlayabilir.
Asya tarafında, önceki gün gelen Japonya'da çekirdek enflasyonun Aralık'ta üst üste ikinci defa yavaşladığını gösteren verinin Japonya Merkez Bankası (BoJ) üzerindeki aşırı gevşek para politikasını sona erdirme baskılarının azalmasına neden olabilir.
Bu sabah global piyasalarda risk iştahı sınırlı negatif. ABD vadelileri -0,1% civarında yataya yakın eksi. Asya piyasaları Japonya hariç negatif. Hong Kong 0,5% , Çin 0,2% eksi, Japonya yüzde 1,8 civarı artı. ABD 10 yıllık tahvil faizi %4,02, Dolar Endeksi 102,5, ons altın 2.031 Usd civarında işlem görüyor.
Lokal tarafta, 11 Ocak ve 12 Ocak tarihleri önemli. Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), ‘Yatırımcı Günü’nün ilkini 11 Ocak Perşembe günü New York'ta gerçekleştirecek. 12 Ocak Cuma günü Moody’s ülkemizin kredi notunu gözden geçirecek. New York’taki toplantıya Gaye Erkan’ın fiziki, Mehmet Şimşek’in online katılması bekleniyor (basında çıkan son haberler bu yönde).
Hazine, dün 2 ve 5 yıl vadeli tahvillerle borçlanma programını sürdürdü. Toplam 33,8 milyar TL finansman sağlandı. Bu hafta yapılan 4 ihalede toplam 60 milyar TL finansman sağlanmış oldu. İç borçlanma stratejisine göre bu ay 98 milyar TL itfaya karşılık 120 milyar TL finansman sağlanması programlanıyor. Hazine, Ocak ayı programını 22 Ocak haftasında tamamlayacak.
Sanayi üretimi ve işsizlik oranı bugünün verileri.
Usd/TL:
Son gelen makro veriler, piyasaların, FED’in faiz indirimi projeksiyonuna yaklaşmasını gerektirir nitelikte geldi. Faiz indirim beklentilerinin törpülenmeye başlanması risk iştahını baskılarken Dolar talebini artırıyor. Bizim beklentimiz faiz indirim sürecini FED’in temkinli bir şekilde yöneteceği yönünde. Eğer makro veriler sürece destek olursa FED bir miktar daha hızlanabilir. Aksi halde temkinli olup sıkı duruşunu uzatabilir.
Yarın açıklanacak olan ABD TÜFE verisi önemli. Beklenti altına inen enflasyon piyasaların risk iştahına olumlu etkileyebilir. Dolar talebi azalabilir. Eğer veri enflasyonun dirençli olduğunu gösterirse Usd gücünü bir miktar daha artırabilir.
Dolar Endeksi, 101 seviyesindeki destek ve 103,8 seviyesinde bulunan direnç seviyesi arasında hareket ediyor.
Lokal tarafta, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), ‘Yatırımcı Günü’nün ilkini 11 Ocak Perşembe günü New York'ta gerçekleştirecek. Makroekonomi, para politikası, finansal piyasalar ve bankacılık gibi konularda gerçekleştirilecek sunumda yabancı yatırımcılar bilgilendirilecek. Yabancı yatırımcı ilgisinin artması ve bunun pratiğe dökülmesi açısından toplantının önemli olacağını düşünüyoruz.12 Ocak’ta kredi derecelendirme kuruluşu 2024 ilk değerleme takvimine Türkiye ile başlayacak.
Sıkılaşma süreci devam ettikçe, TL üzerinde oluşan baskının zamanla hafifleyeceğini düşünüyoruz.
Kur ılımlı yukarı eğilimini koruyor. Bu sabah 29,97 civarında işlem görüyor. Aşağıda 29,50 ve 29,00; yukarıda 30,00 ve 31,00 gün içi öne çıkan teknik seviyeler.
TL Tahvil/Bono:
11 Ocak TCMB ‘Yatırımcı günü’ sunumunu New York’ta gerçekleştirecek, 12 Ocak Moody’s’in not gözden geçirmesi bu haftanın kritik notları olarak karşımıza çıkıyor. Lokal varlık fiyatlamalarına etkileri belirgin olabilir.
Hazine, iki ve beş yıl vadeli tahville dün borçlanma gerçekleştirdi. Beş yıl vadeli TÜFE'ye endeksli tahvilde reel bileşik faiz yüzde 0,42 olarak kaydedildi. İki yıl vadeli tahvil ihalesinde 58 milyar TL’lik teklife karşılık 22,8 milyar TL satış gerçekleştirdi. İki yıllık tahvil ihalesinde bileşik faiz yüzde 40,14 oldu. Tahvil ihalelerine yüksek talep devam ediyor.
Globalde, ABD kaynaklı haber akışı ile tahvil faizlerinde sınırlı yükseliş yaşanıyor. Ana resimde temkinli-olumlu fiyatlama davranışı süreceği yönündeki fikrimizi koruyoruz.
2 yıllık ve 10 yıllık TL gösterge tahviller günü sırasıyla 1 baz puan azalarak %39,95 ve 50 baz puan azalarak 26,69% seviyesinden tamamladı.
Hisse Senedi (Yapı Kredi Yatırım):
Kritik 7,900 direncini aşma denemeleri aşağı baskı oluşturuyor... Geçtiğimiz hafta 7,400 ara desteği üzerinde başlayan yukarı hareket kapsamında kritik direnç noktası olarak izlediğimiz 7,900 seviyesine atakların gün içerisinde aşağı baskı oluşturduğunu gözlemliyoruz. Salı gününü bu aşağı baskının ardından -% 1.06 oranında değer kaybıyla 7,736 puandan tamamlayan piyasada, seans içeri geri çekilmelerde 7,650 seviyesini artık ilk önemli destek noktası olarak izlemeyi sürdürüyoruz. 7,650 üzerinde dengelenmeyi başaracak hareketlerin sürdüreceği yukarı ataklarda ise 7,900 seviyesi kritik direnç konumunda bulunacaktır. Endeksin 8,650 zirve noktasından itibaren sürdürdüğü aşağı hareketini tamamlaması ve yeni bir yükseliş trendine başlayabilmesi için 7,900 direncinin aşılması gerekiyor. Bu durumda ilk etapta 8,100/150 olmak üzere 8,560 zirve seviyesinin test edilebileceğini düşünüyoruz. 7,650 altındaki olası hareketlerin ise yeniden 7,400 ve 7,200 desteklerine yönelik zayıflama sinyali oluşturabileceğini göz önünde bulundurduğumuz piyasada, yukarı atakların yeni bir yükseliş trendine dönüşmesi ise 7,900 üzerinde gündeme gelecektir.
Eur/Usd:
ABD’de son gelen makro verilerde istihdamda katılığın devam ettiği görüldü. Bununla birlikte ortalama saatlik kazançlarda yaşanan yükseliş ücret artış hızının güçlü kaldığını gösterdi. Zayıf hizmet PMI istihdam verisinin baskısını biraz hafifletmenin ötesine geçemedi. Piyasalar ABD TÜFE verisine odaklanmış durumda. Yarın açıklanacak enflasyon verisi yön konusunda netlik için önemli olabilir diye düşünüyoruz.
ABD TÜFE verisi öncesinde piyasalar, üzerindeki baskıyı dengeleme-azaltma çabası içinde olabilir görüşümüzü koruyoruz. TÜFE verisi temkinli modla beklenebilir. Sonrasında iştah ise TÜFE verisinin sonucuna göre şekillenebilir.
Bu dengelenme içinde, teknik olarak Dolar Endeksi için 103-103,8 aralığını kuvvetli direnç noktası olarak takip ediyoruz. Yukarı yönlü yaşanan hareketlerde bu aralık aşılmadığı sürece yükselişleri tepki hareketi olarak yorumluyoruz. Aşağıda ise Dolar Endeksi’nde 101 seviyesi destek olarak karşımıza çıkıyor. 101 seviyesinin altında fiyatlamalar Dolar talebinin azalmasında hızlanmaya neden olabilir.
Bu sabah 1,093 seviyesindeki paritede 1,092 ve 1,086 seviyeleri gün içi destek; 1,10 ve 1,11 seviyeleri gün içi direnç seviyeleri olarak izlenebilir. Bugün yatay seyir bekliyoruz.
Gbp/Usd:
ABD’de tarafında gelen son makro veriler Dolar Endeksi’nin (DXY) yukarı yönlü tepki hareketi yapmasını ve 101 seviyelerinden 102,5 seviyelerine çıkmasını sağladı. Yarın açıklanacak ABD TÜFE verisinin beklenti altı gelmesi FED’in elinin kuvvetlenmesini ve faiz indirim beklentilerinin öne çekilmesini destekleyebilir. Bu durumda majör para birimleri değer kazanabilir, Dolar talebi azalabilir. Beklenti üzeri açıklanacak enflasyon verisi ise Dolar talebini artırarak Dolar Endeksi’nin 103,8 kuvvetli direnç noktasını test etmesine yol açabilir.
Teknik olarak Dolar Endeksi’nde 101 seviyesi destek olarak karşımıza çıkıyor. 101 seviyesinin altında fiyatlamalar Dolar talebinin azalmasında hızlanmaya neden olabilir. Yukarıda 200 günlük ortalama 103,8 seviyesi kuvvetli direnç olarak karşımıza çıkıyor.
Bu sabah 1,27 seviyesinde bulunan paritede 1,266 ve 1,261 seviyeleri gün içi destek; 1,274 ve 1,28 seviyeleri gün içi direnç seviyeleri olarak izlenebilir. Bugün yatay seyir bekliyoruz.
Altın:
Merkez bankalarının 2024'te faiz indirimlerine başlayabileceği ve FED’in bu sürece öncülük edeceği beklentileri piyasalar üzerinde majör konu olmaya devam ediyor.
ABD TÜFE verisini yön değiştirici bir veri olarak yorumluyoruz. Çekirdek TÜFE’de hem yıllık hem manşet tarafında geri çekilme beklenirken, manşet TÜFE’de hem yıllık hem aylık tarafta yükseliş bekleniyor. Makro veriler FED’in 2024 yılında faiz indirimlerinin hızını ve büyüklüğünü etkileyeceğinden dolayı, beklenti altı kalabilecek enflasyon verileri, reel getirilerin düşmesi ve altın fiyatlarının yükselmesini sağlayabilir (risk iştahını destekleyebilir). Beklenti üstü gelebilecek veriler ise tam tersi etki yaratarak risk iştahını baskılayabilir.
Altında 2.070 Usd üzeri haftalık kapanışlar olması, Dolar Endeksi’nde (DXY) 101 altına inilmesi, ABD 10 yıllık faizi ise 3,90% seviyesinin altında kalınması altın için daha olumlu ortam oluşturabilir.
Bu sabah 2.031 Usd seviyesindeki ons altında 2.030 ve 2.015 Usd seviyeleri gün içi destek, 2.050 ve 2.070 Usd seviyeleri gün içi direnç seviyeleri olarak izlenebilir. Bugün yatay seyir bekliyoruz.
Eurobond:
Risk barometresi olarak takip ettiğimiz ABD 10 yıllık tahvil faizi Kasım ayında başlayan ve aralık ayının sonuna kadar devam eden süreçte FED yumuşama sinyalleri ve makro veriler eşliğinde 3,70 seviyesine kadar gerilemişti. Aralık ayında kar satışları ve faiz indirimi beklentilerinin azalması ile 4,07 seviyelerine kadar kar satışları ile yükseldi. ABD TÜFE verisi öncesinde yüzde 4 seviyesi civarında dengelenme çabası içinde olan tahvil faizleri veri sonrasında yön hususunda karar arayabilir. ABD tahvil faizlerinde ara ara yükselişler olsa bile aşağı yönlü hareketin devamını bekliyoruz. Yukarı hareketlerde teknik olarak takip ettiğimiz önemli direnç seviyesi yüzde 4,40.
Lokal tarafta Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), ‘Yatırımcı Günü’nün ilkini 11 Ocak Perşembe günü New York'ta gerçekleştirecek. 12 Ocak’ta Moody’s Türkiye not değerlemesi önemli diğer başlık olarak karşımıza çıkıyor. Sonuçlar eurobondlara olan iştahı etkileyebilir. Ocak ayında ihraçların olması piyasada baskı yaratabilir.
CDS 312 ile günü tamamladı. Eurobondlar sınırlı negatif seyretti. Birim fiyatlar, kısalarda 1-3 cent; orta vadelilerde 34-62 cent; uzunlarda 81-83 cent değişim gösterdi. Faizler ise sırasıyla 6,34%, 7,66% ve 8,30% oldu.
Çağlar Kimençe
[email protected]
İhsan Tunalı
[email protected]
Yapı Kredi Bankası A.Ş.
www.yapikredi.com.tr
***
Çekince
Bu rapor, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Varlık Yönetimi Satış Bölümü tarafından, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Satış Ekibi ile Yapı Kredi Bankası A.Ş. müşterileri için hazırlanmıştır. Bu rapor tarafsız ve dürüst bir bakış açısıyla düzenlenmiş olup, alıcısının menfaatlerine ve/veya ihtiyaçlarına uygunluğu gözetilmeksizin ve karşılığında maddi menfaat elde etme beklentisi bulunmaksızın hazırlanmış bir derlemedir. Bu raporda yer alan bilgi ve veriler, Bankamız tarafından güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan derlenmiş olup; bu kaynakların doğrulukları ayrıca araştırılmamıştır. Bu rapor içerisindeki veriler değişkenlik gösterebilir. / Bu rapor yatırımcıların genel olarak bilgi edinmeleri amacıyla hazırlanmış olup, yatırımcıların bu rapordan etkilenmeyerek kararlarını vermeleri beklenmekte olup; işbu raporla Bankamız tarafından herhangi bir garanti verilmemektedir. Bu raporun ticari amaçlı kullanımı sonucu oluşabilecek zararlardan dolayı Bankamız hiçbir sorumluluk üstlenmemektedir. Bu rapor hiç bir şekilde menkul değerlerin satın alınması veya satılması için bir teklifi ile aracılık teklifini içermemektedir. / Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır ve tavsiyeler genel niteliktedir. Görüşler müşterilerimizin mali durumu ile risk ve getiri tercihlerine uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. / Bu raporun tümü veya bir kısmı Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.'nin yazılı izni olmadan çoğaltılamaz, yayınlanamaz, üçüncü kişilere gösterilemez veya ileride kullanılmak üzere saklanamaz.
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir
Yatırım danışmanlığı hizmeti aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen
bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.
Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır
ve tavsiyeler genel niteliktedir. Görüşler müşterilerimizin mali durumu ile risk ve getiri tercihlerine
uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi
beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Bu raporun tümü veya bir kısmı Yapı ve Kredi Bankası A Ş nin yazılı izni olmadan çoğaltılamaz,
yayınlanamaz, üçüncü kişilere gösterilemez veya ileride kullanılmak üzere saklanamaz.
Çin’in ham petrol üretimi 2023’te önceki yıla göre 3 milyon tonun üzerinde artarak 208 milyon tona ulaştı
Açık deniz petrol üretimi 62 milyon tonu aştı. Doğal gaz üretimi, üst üste 7 yıldır 10 milyar metreküplük artış eğilimini sürdürerek, 230 milyar metreküpe ulaştı.
-CRI-
Boeing şirketi, uçuş sırasında gövdesinden parça kopan 737 Max 9 tipi uçakla ilgili hatalarını kabul ettiklerini açıkladı.
Alaska Havayolları'nın 1282 sefer sayılı uçuşunu yapan 737 Max 9 tipi uçağın gövdesinden bir bölüm, kalkıştan kısa bir süre sonra koparak düşmüş, uçakta delik açılmıştı.
Uçağın Portland'a acil iniş yaptığı olayda şans eseri yaralanan olmadı.
Şirketin CEO'su Dave Calhoun, olayın sorumluluğunu kabul ettiklerini ve süreci "tam bir şeffaflık içinde yürüteceklerini" belirtti.
BBC internet sitesinde yayınlanan habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
https://www.bbc.com/turkce/articles/cqv1pjyq2w3o
Kritik 7,900 direncini aşma denemeleri aşağı baskı oluşturuyor ...
Geçtiğimiz hafta 7,400 ara desteği üzerinde başlayan yukarı hareket kapsamında kritik direnç noktası olarak izlediğimiz 7,900 seviyesine atakların gün içerisinde aşağı baskı oluşturduğunu gözlemliyoruz.
Salı gününü bu aşağı baskının ardından -% 1.06 oranında değer kaybıyla 7,736 puandan tamamlayan piyasada, seans içeri geri çekilmelerde 7,650 seviyesini artık ilk önemli destek noktası olarak izlemeyi sürdürüyoruz. 7,650 üzerinde dengelenmeyi başaracak hareketlerin sürdüreceği yukarı ataklarda ise 7,900 seviyesi kritik direnç konumunda bulunacaktır. Endeksin 8,650 zirve noktasından itibaren sürdürdüğü aşağı hareketini tamamlaması ve yeni bir yükseliş trendine başlayabilmesi için 7,900 direncinin aşılması gerekiyor. Bu durumda ilk etapta 8,100/150 olmak üzere 8,560 zirve seviyesinin test edilebileceğini düşünüyoruz.
7,650 altındaki olası hareketlerin ise yeniden 7,400 ve 7,200 desteklerine yönelik zayıflama sinyali oluşturabileceğini göz önünde bulundurduğumuz piyasada, yukarı atakların yeni bir yükseliş trendine dönüşmesi ise 7,900 üzerinde gündeme gelecektir.
Yapı Kredi Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.ykyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.