Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

ÖRAV, Garanti BBVA desteği ve Aflatoun International iş birliğiyle yürüttüğü 5 Taş Sosyal ve Finansal Liderlik Programı’nın Çözüm Kampı’nı 20 - 22 Haziran 2025 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirdi. Artvin, Batman, Bingöl, Diyarbakır ve Hatay’dan gelen öğretmen, öğrenci ve veliler; çevrelerinde gözlemledikleri sosyal ve finansal sorunlara yönelik yaratıcı çözüm önerileri geliştirdi. Garanti BBVA gönüllüleri de kamp boyunca öğrencilere mentorluk yaparak öğrencilerin fikirlerini iş yaşamıyla uyumlu şekilde geliştirmelerine destek oldu.

 

Öğrendiler, Çalıştılar Çözüm Kampında Buluştular!

Öğretmenlerin ÖRAV’dan 5 Taş Sosyal ve Finansal Liderlik eğitimi almasıyla başlayan süreç Çözüm Kampı ile taçlandı. Eğitimi tamamlayan öğretmenler, üç ay süre ile ÖRAV’dan mentorluk alarak öğrencileriyle birlikte çevrelerinde gözlemledikleri toplumsal sorunlara çözüm üretmek için projeler geliştirdi. Öğrenciler, öğretmenlerinin rehberliğinde düşünme, araştırma, planlama ve sorumluluk alma gibi becerileri aktif olarak deneyimledi. ÖRAV ve Garanti BBVA’nın kapsayıcı eğitim anlayışıyla hayata geçirilen program kapsamında, mentorluk alan öğretmenler ve öğrencileri, Garanti BBVA şubelerinde ağırlanarak finansal okuryazarlık ve yaşam becerileri konusunda uzmanlardan bilgi aldı. 3 ay süren çalışmaların sonunda projenin tüm adımlarına aktif katılan öğretmenler, öğrencileri ve onların velileri ile katılabilecekleri Çözüm Kampı’na başvurdular. Jüri değerlendirmesi sonucu Çözüm Kampı’na katılma hakkı kazanan katılımcılar, İstanbul’da bir araya geldi.

İlkler, İlhamlar ve Ortak Üretimin Buluşması

3 gün süren Çözüm Kampı boyunca öğrenciler, yaratıcı atölyelere katıldı; takım oyunları, sunumlar ve eğitici geziyle öğrenmelerini pekiştirdi. Final gününde öne çıkan beş takım hem eğlenmenin hem de birlikte üretmenin heyecanını yaşadı.

Aynı zamanda bu kamp, birçok öğrenci için unutulmaz ilklerin yaşandığı bir deneyim oldu. Öğrenciler için bu etkinlik, yalnızca bir proje sunumu süreci değil; aynı zamanda arkadaşlarıyla birlikte ilk kez bir okul etkinliğine katılarak paylaşmanın, müze ortamında öğrenmenin ve topluluk önünde kendini ifade etmenin heyecanını yaşadıkları, özgüvenlerini pekiştirdikleri ve birlikte başarmanın gücünü keşfettikleri unutulmaz bir deneyim oldu.

Çözüm Kampında ayrıca Garanti BBVA gönüllülerinden oluşan Gönüllü Yoncalar ekibi, her takıma eşlik ederek mentorluk verdi. Garanti BBVA gönüllüleri bütçeleme ve planlama, sunum hazırlıkları, sürdürülebilirlik gibi pek çok farklı konuda görüş ve önerilerini paylaşarak öğrencilere destek oldu.

Öğrenciler, Kartal Masal Müzesi gezisiyle masalların evrensel dünyasını keşfederken; yaratıcı drama atölyesinde farklı kültürleri deneyimleme fırsatı buldu.

 

“Amacımız; çocukların kendi yaşamlarına dokunan sorularla düşünmesine, öğretmenlerin bu yolculukta ilham veren rehberler olmasına katkıda bulunmak”

ÖRAV Genel Müdürü Arzu Atasoy, 5 Taş Programının son aşaması olan Çözüm Kampı ile ilgili düşüncelerini şu sözlerle ifade etti: “Günümüzde bireylerin sadece bilgiyle değil; empatiyle, farkındalıkla ve sorumluluk bilinciyle donatılması her zamankinden daha önemli. Sosyal ve finansal becerilerin erken yaşta kazandırılması ise bu dönüşümün en güçlü adımlarından biri. Amacımız; çocukların kendi yaşamlarına dokunan sorularla düşünmesine, öğretmenlerin ise bu yolculukta ilham veren rehberler olmasına katkıda sunmak. İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz Çözüm Kampı, bu vizyonun güçlü bir yansımasıydı. Öğrencilerin cesaretle ortaya koyduğu fikirler, bize daha sorumluluk sahibi, üretken, bilinçli ve duyarlı bir toplumun mümkün olduğunu bir kez daha gösterdi. Sosyal ve finansal okuryazarlığı yüksek, refah içinde yaşayan, sağlıklı bir toplum için 5 Taş Sosyal ve Finansal Liderlik programımızı Türkiye’nin dört bir yanına taşımak için heyecanla çalışmaya devam ediyoruz.”

 

Sınıftan sokak hayvanlarına uzanan bir çözüm projesi

Artvin Hopa’daki Atatürk Ortaokulu 7/D sınıfı, okul içinde ve çevresinde yaşayan, sağlıksız hayvanların durumunu tespit ederek bu soruna yönelik bir çözüm planı hazırladı. Rehberlik servisi, okul yönetimi, veteriner hekimler ve yerel paydaşlarla yapılan görüşmelerin ardından, hayvanların kısırlaştırılması ve sağlık işlemlerinin yapılması hedefleniyor. Öğrenciler, “Geleneksel Sinema Günleri” etkinlikleri, ürün satışları ve sponsorluklar aracılığıyla yaptıkları çalışmalarla projelerini hayata geçirmeyi planlıyor. Sürece tüm sınıf aktif olarak katılırken, görev dağılımı yapılıyor ve bilet satışından tanıtıma, yüz boyamadan takı tasarımına kadar pek çok girişimcilik faaliyeti yürütülüyor. Proje, Açlığa Son ve Sağlık ve Kaliteli Yaşam gibi Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile uyum gösteriyor. Çözüm sonunda sahipsiz hayvanların sağlıklı koşullarda yaşamaları, öğrencilerin girişimcilik ve toplumsal sorumluluk bilinci kazanmaları ve okulun daha güvenli bir çevreye dönüşmesi hedefleniyor.

Batmanlı öğrencilerden sokak hayvanlarına sürdürülebilir destek

Batman Petrol İlkokulu ve Petrol Ortaokulu öğrencilerinin yer aldığı proje, çöpe atılan bayat ekmek ve poğaça gibi gıdaların büyükbaş hayvanlar için yem haline getirilmesini amaçlıyor. Proje, hem gıda israfını önlemeyi hem de sokak hayvanlarının yaşam koşullarını iyileştirmeyi hedefliyor. Öğrenciler, okullarında ve çevrelerinde gözlemledikleri israf ve sokak hayvanlarının zorlukları üzerine farkındalıklarıyla, sürdürülebilir bir model tasarlayarak bu atıkları toplayıp işleyerek gelir elde etmeyi ve elde edilen gelirle hayvanlara mama ve barınak temin etmeyi planlıyor. Çalışma, Sorumlu Üretim ve Tüketim ile Karasal Yaşamın Korunması Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına katkı sağlıyor. Proje, takım çalışması, girişimcilik ve empati gibi becerilerin gelişmesini sağlarken, toplumda tasarruf ve çevre bilincinin artmasına da öncülük etmektedir.

 

Taşımalı eğitime katkı

Bingöl Merkez’de bulunan Şehit Mustafa Gündoğdu İlkokulu’nda, taşımalı eğitimle gelen öğrencilerin uzun öğle aralarında yaşadığı disiplin sorunları ve yemek israfı, 4/A sınıfı tarafından yaratıcı bir çözümle ele alındı. Öğrenciler, artan yemekleri tavuklara yem yaparak yumurta üretimine başlamayı, elde ettikleri geliri okulda bir Zekâ Oyunları Sınıfı kurmak için kullanmayı planladı. Bu çözüm, Nitelikli Eğitim, Eşitsizliklerin Azaltılması ve Sorumlu Üretim ve Tüketim gibi SKA’larla uyumlu şekilde tasarlandı. Süreç, öğrencilerin iş birliği, girişimcilik ve finansal planlama becerilerini geliştirmeyi hedefliyor.

Diyarbakırlı öğrencilerden ekmek israfına çözüm

Diyarbakır’da 3/D sınıfı öğrencilerinin hazırladığı proje, okulda ve çevrede gözlemlenen ekmek israfını önlemeye odaklanıyor. Projede, atık ekmeklerin toplanması, farkındalık yaratılması için broşürlerin hazırlanması, atıkların büyükbaş hayvanlara ulaştırılması gibi somut çözümler geliştiriliyor; Toprak Mahsulleri Ofisi, İlçe Gıda Tarım Müdürlüğü, TEMA Vakfı gibi paydaşlarla iş birliği planlanıyor. Proje, Yoksulluğa Son ve Açlığa Son Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına katkı sağlarken, ekonomik ve çevresel kazanımlar hedefliyor. Çalışma, öğrencilerin görev dağılımıyla demokratik ve kapsamlı bir şekilde yürütülmüş, tasarruf ve bilinçlendirme yoluyla israfın azaltılması amaçlanıyor. 2 ayda tamamlanması hedeflenen çözümle hem milli ekonomiye katkı sağlanması hem de toplumda ekmeğe saygı ve çevre bilincinin artması bekleniyor.

Gezerek, görerek, yaşayarak öğrenme

Hatay Dörtyol’daki Altınçağ İlkokulu 3/C sınıfı, öğrencilerin kalıcı öğrenme konusunda yaşadığı zorlukları tespit ederek bu sorunu çözmek amacıyla “Gezerek, görerek, yaşayarak öğrenme” temelli bir çözüm planı hazırladı. Özellikle deneyimleyerek öğrenmeye ihtiyaç duyan öğrenciler için, sınıfça mum ve narenciye suyu satarak gelir elde edilmesi ve bu gelirle Anıtkabir, Çanakkale Şehitliği ve İstanbul gibi tarihi yerlerin gezilmesi planlanıyor. Öğrenci, veli, öğretmen ve STK iş birliğiyle hazırlanan bu proje; Nitelikli Eğitim, Eşitsizliklerin Azaltılması, Sorumlu Üretim ve Tüketim gibi Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarını destekliyor. Projenin sonunda hem öğrenmenin kalıcılığı hem de öğrencilerde üretim bilinci, girişimcilik becerileri ve tarih bilinci gibi sosyal kazanımların artması hedefleniyor.

 

Eğitim hakkında detaylı bilgiye ulaşmak için: https://www.orav.org.tr/5-tas-sosyal-ve-finansal-liderlik-egitim-programi

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:



Skoda, elektrikli mobilite dönüşümünü yeni nesil tamamen elektrikli modelleriyle hızlandırıyor. Türkiye pazarında satışa sunulan Yeni Elroq, Enyaq ve Enyaq Coupé modelleri, markanın ürün gamını daha da genişletirken, avantajlı fiyat politikaları, yüksek menzil değerleri, güçlü şarj altyapısı ve gelişmiş sürüş teknolojileriyle de dikkat çekiyor.

 

“Elektrikli araç sahipliğini daha erişilebilir kılıyoruz”

Yüce Auto Skoda Genel Müdürü Zafer Başar, markanın elektrikli mobilite vizyonunu “Elektrikli mobilite, sadece bugün için değil, geleceğin sürdürülebilir ulaşım altyapısının temelini de oluşturuyor. Bu yüzden elektrikli mobiliteye geçiş sadece ürün sunmakla sınırlı kalmıyor, kullanıcı alışkanlıklarından altyapı yatırımlarına kadar kapsamlı bir ekosistem ve sürdürülebilir sahiplik deneyimi de yaratmak gerektiriyor. Skoda olarak biz de bu dönüşümün merkezinde yer almak için ürün gamımızı yeni nesil elektrikli modellerimiz ile genişletiyoruz. Elroq, Enyaq ve Enyaq Coupé modellerimizle yalnızca yüksek teknoloji sunmakla kalmıyor, aynı zamanda hızlı şarj altyapımız ve mobil şarj istasyonlarımız ile kullanıcılarımızın menzil ve şarj ihtiyaçlarını da karşılıyoruz. İlk etapta 4 araçla hizmet vermeye başladığımız mobil şarj araçlarımız İstanbul ve Ege Bölgesi’nde elektrikli araç kullanıcılarına aktif olarak hizmet veriyor. Bu araçlarımızın gördüğü yoğun ilgi bizi daha da mutlu ediyor ve doğru bir hamle yaptığımızı görerek motive oluyoruz. Ayrıca bir çok kurumsal markadan iş birliği teklifleri de alıyoruz“ şeklinde değerlendirdi.

 

Başar sözlerine şöyle devam etti;” Skoda olarak, 130 yıllık köklü geçmişimizden aldığımız tecrübe ve güçle, otomotiv endüstrisinin en büyük dönüşümlerinden birine liderlik etmek istiyoruz. Müşterilerimizi yalnızca bugünün değil, geleceğin sürdürülebilir ulaşım sistemlerine de hazırlıyoruz”

 

Enyaq ailesinde performans ve verimlilik bir arada

Skoda’nın, Avrupa'da en çok tercih edilen elektrikli otomobiller arasında yer alan ve markanın yeni tasarım dili Modern Solid ile yepyeni bir görünüme sahip olan Enyaq ailesi; düşük sürtünme katsayısına sahip aerodinamik tasarımı sayesinde 597 km’ye varan menzili, daha fazla sürdürülebilir materyal kullanılan iç mekânı ve geliştirilmiş boyutlarıyla dikkat çekiyor.

 

63 kWh batarya kapasiteli Enyaq 60 ve Enyaq Coupé 60, arka aksta bulunan 150 kW (204 PS) elektrik motoruyla 310 Nm tork değerine sahip. 0-100 km/s hızlanmasını 8,1 saniyede gerçekleştiren bu versiyonlar maksimum 160 km/s hız ile sınırlandırıldı. Şehir içi 538 kilometreden fazla menzil sunulan Enyaq 60 ve Enyaq Coupé 60 modelleri aynı zamanda 165 kW DC Şarj kapasitesi ile yüzde

 

10’dan yüzde 80 batarya doluluğuna yalnızca 24 dakikada ulaşabiliyor. 82 kWh ile daha büyük bir bataryayı gövdesinde bulunduran Enyaq Coupé 85x, arka bölümde konumlanan elektrikli motora ek olarak ön aksta da elektrik üniteyle kombine ederek dört tekerlekten çekiş imkânı sunuyor. 210 kW (285 PS) güç ve 545 Nm tork üreten elektrikli bir motorla performans ile verimliliği bir arada sunuyor. Enyaq Coupé 85x modeli 0-100 km/s hızlanmasını yalnızca 6.7 saniyede gerçekleştiriyor. Şehir içi 663 kilometreden fazla menzili ile uzun yolculuklar için ideal bir seçenek olan yeni Enyaq Coupé 85x’in 82 kWh bataryası, 175 kW maksimum şarj gücü sayesinde DC hızlı şarj istasyonlarında batarya seviyesini yüzde 10’dan yüzde 80’e sadece 28 dakikada doldurulabiliyor.

 

Skoda Enyaq, sunduğu ferah iç mekânın yanında, bagaj kapasitesiyle de markanın kullanışlılık felsefesine atıfta bulunuyor. Enyaq SUV modeli 585 ile 1.710 litre, Enyaq Coupé modeli ise 570 ile 1.610 litre arasında bagaj hacmi sunuyor. 5 inçlik dijital kokpit ve 13 inçlik merkezi bilgi-eğlence ekranı Enyaq ailesinin standart donanımları arasında yer alıyor. Daha fazla teknoloji tercih edenler için artırılmış gerçeklik özellikli head-up display de talep doğrultusunda alınabiliyor.

 

Standart donanımlar arasında KESSY Advanced (yaklaşırken kapıları otomatik açma ve uzaklaşırken otomatik kilitleme) ve 3 bölgeli Climatronic klima sistemi bulunuyor. Bunlara ek olarak ısı pompası ve dış arka koltuklar için ısıtma fonksiyonu gibi paketler de Enyaq ailesinin öne çıkan donanımları arasında yer alıyor.

 

Enyaq ailesi, güvenlik konusunda da iddialı. Arka Trafik Uyarı Sistemi, Güvenli Çıkış Asistanı ve Öngörülü Adaptif Hız Sabitleyici gibi yeni özellikler standart olarak sunulurken Ön Bölge Frenleme Asistanı, Trafik Sıkışıklığı Asistanı ve Şerit Değiştirme Asistanı gibi birçok özellik yer alıyor.

 

Kompakt ve fonksiyonel: Elroq

Skoda’nın tamamen elektrikli Elroq modeli, kompakt SUV segmentinde sınıfının ötesinde mühendislik çözümleriyle öne çıkıyor. Skoda Elroq 63 kWh kapasiteye sahip tek batarya seçeneği ile satışa sunuluyor. Elroq, 60 versiyonuyla 543 km’den fazla menzili kullanıcısına sunarken, 150 kW/204 PS güç çıkışıyla verimlilik ve performansı bir araya getiriyor.

 

Elroq 60, hızlı şarj teknolojisiyle de elektrikli araç pazarında bir adım öne çıkıyor. 165 kW’ya kadar DC hızlı şarj desteği sayesinde, aracın 63 kWh kapasiteli bataryası sadece 24 dakika içerisinde yüzde 10’dan yüzde 80 kapasiteye kadar şarj olabiliyor. Elroq 60 modeli, AC şarj istasyonlarında 11 kW’ya kadar şarj hızlarını destekliyor. Bu hızlı şarj özelliği, Elroq’u günlük kullanımda da son derece pratik bir seçenek haline getiriyor.

 

Elroq, aynı zamanda tüm Skoda modellerinde olduğu gibi geniş iç hacmi ve pratik kullanımıyla da öne çıkıyor. 470 litre bagaj hacmine sahip Elroq, arka koltuklar katlandığında bin 580 litrelik hacim sunuyor. Geniş 13 inçlik multimedya ekran, opsiyonel head-up display ve “Simply Clever” akıllı saklama çözümleri ile donatılan Elroq, kullanıcı deneyimini üst seviyeye taşıyor.

 

Mobil şarj çözümleriyle her yerde kesintisiz mobilite

Skoda, şarj altyapısını sadece sabit istasyonlarla sınırlı tutmayarak mobil şarj çözümleriyle de destekliyor. Türkiye genelinde devreye alınmaya başlanan mobil DC şarj üniteleri, özellikle yoğun şehir içi trafiğinde veya uzun yolculuklarda kullanıcıların her koşulda hızlı şarj imkanına erişimini sağlıyor. Mobil şarj üniteleri, 150 kW’ye kadar DC hızlı şarj kapasitesi sunarak batarya doluluğunu kısa sürelerde gerçekleştirebiliyor. Sadece Skoda kullanıcılarına değil, tüm elektrikli araç sahiplerine hizmet veren mobil şarj araçları, kullanıcıların ihtiyaç halinde tek çağrıyla bulundukları lokasyona yönlendirilerek, araç bataryalarının kısa sürede şarj edilmesini ve kesintisiz yolculuklarına devam etmelerini sağlıyor.

 

 

Yüce Auto

* Skoda Türkiye Distribütörü Yüce Auto bir Doğuş Otomotiv ortaklığıdır.

* Orhan Yüce tarafından kurulan Yüce Grubu, otomotiv sektöründe 70 yıllık bir geçmişe sahiptir.
* Yüce Auto, ISO 9001 ve VW Grup TÜV kalite yönetimi sertifikalarına sahiptir.
 * Yüce Auto A.Ş. Türkiye çapında 50 yetkili satıcı ve 57 yetkili servis noktası ile hizmet vermektedir.
 * 2022 yılında Yüce Auto, elde ettiği üstün başarıyla Skoda Auto tarafından satış performansına göre verilen “Uluslararası Satışlar Ödülü”ne layık görülmüştür.
* 2024 yılında 43 bin 972 araç teslim eden Yüce Auto, bu adetle %4.49 pazar payı elde etmiştir.
* 2024 yılında Yüce Auto, elde ettiği üstün başarıyla Skoda Auto tarafından ikinci "En İyi Distribütör" seçilmiştir.
* Yılın Distribütörleri ödüllerinde Yüce Auto 2024 yılında, En İyi Uluslararası Satışlar ve En İyi Müşteri Deneyimi ödüllerine layık görülmüştür. Marka ve İnovasyon Kategorisi'nde ise üçüncülük elde etmiştir.
 * 2024 yılı "En İyi Distribütör" ödül töreninde elde ettiği başarıyla Yüce Auto, 130 yıllık Skoda tarihinde ilk kez dört ödül birden kazanan distribütör olma unvanının sahibi olmuştur.

SKODA Auto

* 100 yılı aşkın geçmişiyle dünyanın en eski otomobil üreticileri arasında yer alan Skoda, 1895’te üretimine önce bisiklet ve motosikletle başladı.
* Skoda, 16 Nisan 1991 tarihinden itibaren bir Volkswagen Group markasıdır.
* Marka, bugün dünya çapında 11 farklı modelin üretim ve satışını gerçekleştiriyor: Fabia, Scala, Octavia, Superb, Kamiq, Karoq, Kodiaq, Elroq, Enyaq, Kushaq ve Slavia.
* 2024 yılında Skoda, dünya çapında 926 bin 600 adet araç teslimatı gerçekleştirdi.
* 2014, 2015, 2016, 2017, 2018, 2019 ve 2020’de bir takvim yılı içerisinde 1 milyondan fazla araç satan Skoda tarihinde bir rekor kırdı.
 * Skoda Auto, 100’ün üzerinde pazarda yer alırken, dünya çapında 42 binin üzerinde kişi istihdam etmektedir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

KPMG Türkiye'nin İstanbul Fintech Week iş birliği ile bu yıl üçüncüsünü düzenlediği "Dijital Finansın Öncüleri” ödül programının kazananları ödüllerini aldı.
 
KPMG Türkiye'nin İstanbul Fintech Week ile birlikte, ülkemizin fintech ekosistemini destekleyerek finans teknolojileri alanında bölgedeki ve dünyadaki rolünü güçlendirmek amacıyla düzenlediği "Dijital Finansın Öncüleri” programında ödüller kazananlara takdim edildi. Ödüller, Türkiye'nin ilk ve en büyük küresel finansal teknoloji etkinliği İstanbul Fintech Week etkinliğinde yapılan törende sahiplerine verildi.
 
Üçüncüsü düzenlenen yarışmada, Türkiye finans sektöründe inovasyonu teşvik eden ve sektörün dijital dönüşümüne öncülük eden bankaları ve fintech şirketleri ödüllendirildi. Değerlendirme süreci hem fintech şirketleri hem de bankalar için inovasyon ve teknoloji kullanımı, yenilikçi ürünler ve hizmetler, değer önerisi, stratejik iş birlikleri ve büyüme görünümü gibi kriterler baz alınarak yürütüldü.
 
KPMG Türkiye Fintech ve Dijital Finans Lideri Sinem Cantürk, ödül programına ilişkin açıklamasında, "Dijital dönüşümün finans sektörü üzerindeki etkisi her geçen yıl daha da derinleşiyor. Bu dönüşümde teknolojiyi kullanmanın yanı sıra onu stratejik bir avantaja dönüştüren kurumlar fark yaratıyor. 'Dijital Finansın Öncüleri' programıyla bu vizyonu paylaşan ve sektörün geleceğine yön veren bankaları ve fintech'leri ödüllendirmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Tüm kazananları kutluyor, başarıların devamını diliyoruz.” dedi.
 
İstanbul Fintech Week kurucu ortağı Demet Zübeyiroğlu ise şunları söyledi: “Finans sektöründeki dönüşüm, yalnızca teknolojik gelişmelerle değil, bu gelişmeleri stratejik vizyonla harmanlayan öncü kurumlarla mümkün oluyor. KPMG ile birlikte üçüncü kez hayata geçirdiğimiz bu programda, inovasyonu cesaretle sahiplenen ve sektöre ilham veren projeleri ödüllendirmekten büyük gurur duyuyorum. İstanbul Fintech Week'in ruhuna uygun olan bu ödüller sadece birer başarı göstergesi değil; aynı zamanda geleceğin finansal sistemini şekillendiren yol haritalarının da işaretidir.”
 
Jürinin değerlendirmeleri sonucu ödül alan bankalar ve fintech'ler şunlar oldu:
 
ÖNCÜ BANKALAR

İş Birliğine En Açık Banka: Kuveyt Türk
Vizyoner Banka: Fibabanka
Öncü Banka: İş Bankası
 
ÖNCÜ FİNTECH'LER
Jüri Özel Ödülü: Gtech
Finansal Kapsayıcılık: UPT
Yenilikçi Fintech: AIATUS
Yükselen Fintech: Cenoa
Küresel Fintech: Mall IQ
Öncü Fintech: Sipay
 
Değerlendirme sürecine katkı veren jüri üyeleri ise şu isimlerden oluştu:
Burcu Civelek Yüce - Akbank Genel Müdür Yardımcısı
Prof. Dr. Ceylan Onay - Brighton Üniversitesi İşletme ve Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi
Demet Zübeyiroğlu - IFW Kurucusu
Doğan Tanrıseven - Hayat FintekGenel Müdürü
Efe Bulduk - WinningCircle300 Kurucusu
Emre Ölçer - MaxisGenel Müdür Yardımcısı
Gökhan Ertürk -Fibabanka Genel Müdür Yardımcısı
Gökhan Mendi -TEB Genel Müdür Yardımcısı
Gülçin Aytemizel - Starpay Genel Müdürü
Kerem Orbay - Garanti Ödeme Genel Müdürü
Mine Taşkaya - Gtech Kurucu ve Genel Müdürü
Murat Bitirici - BtcTürk Hisse Genel Müdürü
Nezih Sipahioğlu - Sipay Kurucusu
Okay Yıldırım - QNB eSolutions Genel Müdürü
Ozan Bayülgen - Hepsipay Genel Müdürü
Serhat Dolaz - Paycell Genel Müdürü
Sinem Cantürk - KPMG Türkiye Fintech ve Dijital Finans Lideri
Yakup Doğan - Yapı Kredi Bankası Genel Müdür Yardımcısı
  
 
KPMG Hakkında
KPMG, geçmişi 1867 yılına dayanan, üye firmalar ağı sistemiyle 143 ülkede 265 binin üzerinde çalışanıyla faaliyet gösteriyor. Finansal hizmetler, tüketici ürünleri, otomotiv; endüstriyel sektörlerden gıda, perakende, enerji, telekomünikasyon, kimya gibi pek çok sektöre danışmanlık hizmeti sağlıyor. KPMG Türkiye ise İstanbul merkez ofisinin yanı sıra Ankara, İzmir ve Bursa ofisleriyle, 1982 yılından beri yaklaşık 1.700 çalışanıyla her sektörden 4 binin üzerinde firmaya sektörler özelinde hizmet veriyor. 2020 yılında küresel ağın Lighthouse lisansını alarak yeni teknolojilerde dünyadaki mükemmeliyet merkezleri arasına giren KPMG Türkiye, müşterilerine değer yaratan çözümler sunuyor. Detaylı bilgi için www.kpmg.com.tr adresine başvurabilirsiniz.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

2024 yılında kurulan Nigar-Ali Tiryakioğlu Eğitim, Bilim, Sağlık Vakfı (NATİV), ilk iş birliğini Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) ile birlikte gerçekleştiriyor. Projeyle gençlerin hayatlarına dokunulması, yetkinliklerinin geliştirilmesi, eğitim ve kişisel gelişimlerine katkıda bulunulması hedefleniyor.

Tiryakioğlu ailesi tarafından gençlerin eğitimini desteklemek, bilimsel araştırmaları teşvik etmek, sağlıklı nesiller yetiştirmek, toplumsal eşitliği güçlendirmek ve gelecek kuşaklara temiz bir çevre ve yaşanılabilir bir dünya bırakmak amacıyla kurulan Nigar-Ali Tiryakioğlu Eğitim, Bilim, Sağlık Vakfı (NATİV) çalışmalarına anlamlı bir projeyle başladı.

Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) iş birliğiyle gerçekleştirilecek projeyle gençlerin hayatlarına dokunulması, yetkinliklerinin geliştirilmesi, eğitim ve kişisel gelişimlerine katkıda bulunulması hedefleniyor.

 

Gençlere Desteğimizi Artırarak Sürdüreceğiz

Projenin imza töreninde konuşan NATİV Kurucusu ve Yönetim Kurulu Üyesi Hülya Tiryakioğlu Yüksel şunları söyledi: “Bizler anne babamızın ‘Dürüst ve iyi insanlar olun, her ne iş yaparsanız yapın ama elinizden gelenin en iyisini yapın’ telkinleriyle büyüdük. Anne babamız, öğrenerek, üreterek, paylaşarak içinde yer aldığımız topluma, ülkemize, dünyaya değer katmanın yaşamanın en onurlu yol olduğunu bizzat deneyimleyerek bizlere öğretti. Bu değerlere sahip bir anne ve babanın çocukları olarak dünyaya geldik, ki bu da hayatın bize sunduğu en büyük şans. Nigar-Ali Tiryakioğlu’nun çocukları olarak bizler de anne babamızın adını onların isteyecekleri şekilde yaşatmak ve bize aktardıkları değerleri kurumsal bir çerçeve içerisinde büyütmek, geliştirmek için; dünyaya katkı sunmak ve değer yaratmak için, iyilik içinde kalmak için; maddi manevi elimizde ne varsa paylaşmayı taahhüt ederek Nigar-Ali Tiryakioğlu Vakfı’nı kurduk”

Tiryakioğlu ailesi olarak eğitimin insan ve toplum hayatındaki önemini çok iyi bildiklerini, her fırsatta gençlerin gelişimlerine katkı sağladıklarını belirten Yüksel, NATİV ile bu çalışmaları kurumsal bir yapıya kavuşturacaklarını ve daha ileri noktalara taşıyacaklarını ifade etti.

Hülya Tiryakioğlu Yüksel sözlerine şöyle devam etti: “Burada, gençlerimizin eğitimine katkıda bulunmak amacıyla başlattığımız önemli bir iş birliğini duyurmak amacıyla toplandık. NATİV olarak, Türkiye’nin dört bir yanındaki öğrencilere daha iyi bir gelecek sunmak için Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) ile birlikte önemli bir projeye imza atıyoruz. Bu iş birliğiyle, üniversiteli gençlerin yalnızca eğitimlerine değil, aynı zamanda kendilerini gerçekleştirme yolculuklarına da destek olmayı hedefliyoruz. Bu amaçla TOG ile yaptığımız bu iş birliği konusunda çok heyecanlıyız, çok ümitliyiz”

 

Toplum Gönüllüleri Vakfı’ndan Destek Mesajı

Toplum Gönüllüleri Vakfı Genel Müdürü Seçkin Karataş ise; “Toplum Gönüllüleri Vakfı olarak 23 yıldır inanıyoruz ki gençlerin potansiyeline yapılan her yatırım, sadece bireylerin değil, toplumun da dönüşümüdür. Bu inançla, gençlerin sosyal sorumluluk bilinciyle güçlenmelerine, eşit fırsatlara erişmelerine ve çok yönlü gelişimlerine alan açıyoruz. NATİV ile kurduğumuz bu değerli iş birliği; yalnızca burs desteği sunmakla kalmıyor, gençlerin iletişim becerilerini, yetkinliklerini ve istihdam edilebilirliklerini de artırmayı hedefliyor. TOG’un vizyonu, gençleri sadece bugünün değil, aynı zamanda yarının adil, kapsayıcı ve sürdürülebilir toplumunu inşa edecek bireyler olarak güçlendirmek. Bu iş birliğiyle, bu vizyona bir adım daha yaklaşıyoruz” dedi.

 

Gençlerin İhtiyaçları Belirlendi

Projenin kapsamı Toplum Gönüllüleri Vakfı ve KONDA iş birliği ile gerçekleştirilen “Üniversiteli Gençlerin İhtiyaçları Araştırması” sonuçlarına göre belirlendi. Araştırma gençlerin %68’inin burs desteğine, %45’inin psikolojik desteğe, %43’ünün staj olanağına ve %24’ünün mentorluk desteğine ihtiyaç duyduğunu ortaya çıkardı. Belirlenen ihtiyaçlar doğrultusunda, gençlere yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda duygusal, sosyal ve mesleki alanlarda da katkı sağlamak amacıyla burs desteğinin yanı sıra; gençlerin özgüvenini, mesleki yetkinliklerini ve toplumsal farkındalıklarını eğitim, mentorluk ve staj destekleriyle artırarak; aktif, bilinçli ve üretken bireyler olarak gelişimlerinin desteklenmesi kararlaştırıldı.

 

Burs ve Eğitim Desteği

Gerçekleştirilecek proje ile ilk aşamada büyük bölümü mühendislik fakültelerinde okuyan ve çoğunluğu kız öğrenciler arasından seçilen 24 üniversite öğrencisine burs desteği verilecek. Ayrıca proje kapsamında bursiyer gençlere, TOG gönüllülerine sorularak belirlenen Stres ve Duygu Yönetimi; Psikolojik Dayanıklılık; Özgüven ve Farkındalık Geliştirme; Etkili İletişim ve Geri Bildirim; Ekip Çalışması ve Ekip Olmanın Gereklilikleri; Müzakere Becerileri, Çatışma Yönetimi; Geleceğin İş Dünyası İçin 21. Yüzyıl Yetkinlikleri gibi alanlarda NATİV tarafından uzmanlarla hazırlanan eğitimler verilecek.

Ayrıca bursiyerlere NATİV mentorluk programı kapsamında mentorluk desteği ve staj olanağı sunulacak. Gerçekleşecek mentör-menti buluşmalarında Tiryaki Agro yöneticileri gençlere başarılı bir kariyer yolculuğu konusunda yol gösterecek.

 

İnsanlık ve Vatan Borcumuz

NATİV, her türlü eğitim faaliyetlerini desteklemek, bilimsel araştırmaları teşvik etmek, toplumsal eşitliği güçlendirmek ve dolayısıyla her konuda daha bilinçli bir toplum oluşturmak amacıyla Tiryakioğlu ailesi tarafından 2024 yılında kuruldu. “Sosyal, kültürel, bilimsel etkinliklerde bulunarak bireylerin, gençlerin gelişimlerine en üst düzeyde katkı sağlamak, potansiyellerini gerçekleştirmelerine yardımcı olmak, daha adil, daha iyi, daha eşit, daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir toplum olmak için çalışmak” vizyonuyla hareket eden Vakıf, misyonunu “Gençlere potansiyellerini üst düzeye çıkaracak farklı eğitim fırsatları sunarak, bilimsel düşünceye dayanan gelişim programları hazırlamak ve toplumsal eşitlik ile sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için gönüllülük esasına dayalı projeler geliştirmek” olarak belirledi. Vakıf, gerçekleştireceği projeleri Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda kalıcı çözümler üretmek üzere şekillendirdi. “Eğitim, bireyin ve toplumun gelişiminin temel taşıdır” anlayışıyla bilgiye erişimi artırmayı, gençlerin düşünme ve üretme becerilerini geliştirmeyi hedefleyen Vakıf; burslar, araştırma destekleri ve eğitim projeleriyle gençlerin yanında olmayı amaçlıyor. İnsan onuruna yakışır bir yaşam hakkının temelinde sağlık olduğu inancıyla hareket eden Vakıf, fiziksel ve ruhsal sağlığı koruyacak projeler geliştirerek bireylerin sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sürmesi için çalışmalar yürütecek. Cinsiyet, sosyal veya ekonomik farklılıklar gözetmeksizin herkesin eşit fırsatlara sahip olması gerektiğini savunan Vakıf, dezavantajlı grupları ve bireyleri güçlendirerek eşitliği güçlendiren projeleri destekleyerek adil bir gelecek kurulmasına katkıda bulunuyor.

 

Gençlik Haftasında Mesleki Kütüphane Etkinliği Gerçekleştirildi

NATİV ile TOG iş birliği ile 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı vesilesiyle de Mesleki Kütüphane etkinliği gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında NATİV Kurucusu ve Yönetim Kurulu Üyesi Hülya Tiryakioğlu Yüksel ile Tiryaki Agro Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilirlik ekibi Gaziantep’in Karkamış ilçesindeki Nigar Tiryakioğlu Çok Programlı Anadolu Lisesi ile Şahinbey ilçesindeki Ali Tiryakioğlu Meslek ve Anadolu Lisesi’nde öğrencilerle bir araya geldi. Yüksel yaptığı konuşmada “özgüven, kararlılık ve esneklik birer başarı pusulasıdır” mesajını verdi. Etkinlikte TOG’un Gaziantep ve İstanbul’daki üniversitelerden Toplum Gönüllüsü 10 üniversite öğrencisi de kendi ilham veren deneyimlerini paylaştı.

 

 

 

ALİ TİRYAKİOĞLU HAKKINDA

Ali Tiryakioğlu, Mustafa Kemal Atatürk’ün vefat ettiği 10 Kasım 1938 tarihinde Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Çiftlik Köyünde dünyaya gelmiştir. 1965 yılında Ali Tiryakioğlu’nun, Gaziantep’te çiftçiliğe başlaması, Tiryaki Agro’nun yerelden globale uzanan hikayesinin başlangıç noktası oluşturmuştur. yörenin makineli tarımla tanışmasını sağlayan Tiryakioğlu, 1982 yılında Gaziantep’te bir mercimek işleme tesisini devralarak grup tarihinde endüstriyelleşmenin ilk adımını atmıştır. Eğitime oldukça önem veren, çocuklara ve gençlere iyi bir eğitim imkânı sunmanın öneminin farkında olan ve bu yaklaşımını da “iyi insan yetiştirmek ibadettir” sözleriyle dile getiren Ali Tiryakioğlu’nun adına 2010 yılında Ali Tiryakioğlu Meslek ve Anadolu Lisesi inşa edilmiş ve Milli Eğitim Bakanlığı’na armağan edilmiştir.

 

NİGAR TİRYAKİOĞLU HAKKINDA

Nigar Tiryakioğlu 1947 yılında Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Ekinveren köyünde doğmuştur.1966 yılında Ali Tiryakioğlu ile evlenen Nigar Tiryakioğlu 55 yaşından sonra okuma yazma öğrenmiştir ve çocuklarının iyi bir eğitim alabilmeleri için büyük çaba göstermiştir. 7 Mart 2020 yılında hayatını kaybeden Nigar Tiryakioğlu’nun vefatından sonra Gaziantep’in Karkamış ilçesinde, Tiryakioğlu Ailesi tarafından Nigar Tiryakioğlu Çok Programlı Anadolu Lisesi hayata geçirilmiş ve Nigar Hanım’ın da en çok arzu ettiği şekilde adı yaşatılmıştır.

 

NATİV HAKKINDA

NATİV, Nigar- Ali Tiryakioğlu Eğitim, Bilim, Sağlık Vakfı (NATİV); eğitimin, doğayla uyumlu ve sağlıklı olmanın, toplumsal eşitliğin ve bilimsel araştırmaların desteklenmesi amacıyla 2024 yılında Tiryakioğlu Ailesi tarafından kurulmuştur. NATİV, vizyonunu Tiryakioğlu Ailesi’nin ve Tiryaki Agro’nun sahip olduğu değerlerinden ve köklerinden alarak uzun soluklu faaliyetler yürütmeyi hedeflemektedir.NATİV, Sağlıklı Gelecek yaklaşımının köklerini Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarından almaktadır. Nigar-Ali Tiryakioğlu Eğitim, Bilim, Sağlık Vakfı (NATİV), Tiryakioğlu ailesinin her türlü eğitim faaliyetlerini desteklemek, bilimsel araştırmaları teşvik etmek, toplumsal eşitliği güçlendirmek ve dolayısıyla her konuda daha bilinçli bir toplum oluşturma vizyonu doğrultusunda hareket etmektedir.

 

TİRYAKİ AGRO HAKKINDA

Tiryaki Agro, 60 yıllık geçmişiyle dünyanın önde gelen tarım ürünleri tedarik zinciri şirketleri arasında yer almaktadır. Sertifikalı tohumdan tarladaki üretime, üretimden depolamaya, işlemeden lojistiğe, ticaretten nihai tüketiciye ulaşan, global ölçekte benzersiz bir iş modeline sahiptir. Dünyanın her yerinde beslenme çözümleri sunan, doğa ile uyumlu bir gıda geleceği kurma bilinciyle hareket eden Tiryaki Agro; Türkiye başta olmak üzere yaklaşık 30 ülkeden kaynakladığı ürünleri, 3 kıtada 10 lokasyonda bulunan 27 tesisinde işlemekte ve yılda 4 milyon tonu aşkın konvansiyonel ve organik tarım ürünlerini 70 ülkedeki müşterilerine ulaştırmaktadır. Biri kendine ait ve üçü özel anlaşmalı olmak üzere dünya genelinde 40'tan fazla limanda faaliyet göstermektedir. 2018 yılından itibaren, organik yem ve yağlı tohum dağıtımında dünyanın en büyük firmalarından biri olan Sunrise Foods International'ın çoğunluk hisselerine sahip olarak sektördeki global liderliğini pekiştirmiştir.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜGİS) ve Çalışma Hayatı Derneği, Türkiye’nin önemli toplumsal sorunlarından olan çocuk işçiliğinin önlenmesine yönelik bir proje başlattı. “Küçük Eller İçin Büyük Gelecekler: Çocuk İşçiliğine Hayır” projesi kapsamında, çocuk işçiliğiyle etkin mücadele için farkındalık oluşturulması amaçlanıyor. Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’nun desteğiyle ve Birleşmiş Milletler Kuruluşu Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından sağlanan hibe desteğiyle devreye alınan proje doğrultusunda 1 yıl boyunca sektörün tüm paydaşlarına çeşitli eğitimler ve bilgilendirme programları düzenlenecek.

Yeni nesil sendikacılığın ülkemizdeki temsilcisi Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜGİS), üyelerinin rekabet gücünü artırmaya yönelik faaliyetlerinin yanı sıra toplumsal sorumluluk alanlarında da öncü rolünü sürdürüyor. Bu kapsamda Avrupa Birliği tarafından finanse edilen ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından yürütülen “Sosyal Taraflar ve Sivil Toplum Kuruluşlarının Çalışma Yaşamında Temel İlke ve Haklar Konusundaki Kapasitelerinin Güçlendirilmesi Projesi”ne dahil olan TÜGİS ve Çalışma Hayatı Derneği, “Küçük Eller için Büyük Gelecekler: Çocuk İşçiliğine Hayır” projesini devreye aldı. Projeyle ILO politikalarına uygun olarak TÜGİS üyeleri ve gıda ekosistemi içinde yer alan tüm paydaşların, çocuk işçiliğinin önlenmesi konusunda uluslararası mevzuata uygun olarak bilgilendirilmesi amaçlanıyor.

Tarım, sanayi ve hizmet sektörleri başı çekiyor

Projeye ilişkin değerlendirmelerde bulunan TÜGİS Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Sidar, Türkiye’de çocuk işçiliğinin hem ekonomik, hem de sosyal açıdan önemli bir sorun olmaya devam ettiğinin altını çizdi. Çocuk işçiliğini 18 yaş altındaki bireylerin fiziksel, zihinsel, sosyal ve ahlaki gelişimlerini olumsuz etkileyebilecek işlerde çalıştırılması olarak tanımlayan Sidar, bu durumun nedenleri arasında yoksulluk, eğitime erişim sorunları, mültecilik, aile baskısı ve geleneksel roller olabileceğini belirtti.

Türkiye’de 5-17 yaş arası 720 bin çocuk işçi var

İstatistiklere göre Türkiye’de 5-7 yaş grubundaki çocuk işçi sayısının 720 bin civarında olduğunu vurgulayan Kaan Sidar, “Tarım, sanayi ve hizmet sektörü çocuk işçiliğinin en yaygın olduğu alanlar. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve UNICEF’in raporuna göre ülkemizde çalışan çocukların yüzde 30,8’i tarım, yüzde 23,7’si sanayi ve yüzde 45,5’i de hizmet sektöründe yer alıyor. Seyyar satıcılık gibi marjinal işler de bu kapsama giriyor. Çalışan çocukların yüzde 79,7’sini 15-17 yaş grubundakiler oluştururken, yüzde 15,9’u 12-14 yaş, yüzde 4,4’ü ise 5-11 yaş grubundaki çocuklardan oluşuyor” dedi.

Sidar, “Çocuk işçiliği cinsiyete göre incelendiğinde, çalışan çocukların yüzde 70,6’sını erkek çocukların, yüzde 29,4’ünü ise kız çocukların oluşturduğu görülüyor. Özetle, çocuğun emeğiyle başlayan bu döngü, onun gelişim fırsatlarını elinden alan bir kısır döngüye dönüşüyor. Bu da eğitim kaybı, sağlık sorunları, gelişimsel zararlar ve istismar riski gibi sorunları beraberinde getiriyor” ifadelerini de sözlerine ekledi.

“Çocuk işçiliğine karşı farkındalığın artmasına katkı sağlayacağız”

Çocuk işçiliğini yasal mevzuat açısından da ele alan Kaan Sidar, “Türkiye’de 4857 sayılı İş Kanunu bazı istisnalar dışında 15 yaşın altındaki çocukların çalıştırılmasını yasaklamaktadır. Ülkemiz Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni imzalayarak bu alanda taraf haline de gelmiştir. Ayrıca Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da ILO’nun iş birliğiyle çeşitli eylem planları uygulamaktadır. Biz de TÜGİS olarak, Çalışma Hayatı Derneği ile 1 yıl boyunca yürüteceğimiz projeyle sektörün tüm paydaşlarını bir araya getirerek eğitimler ve bilgilendirme programları düzenleyeceğiz. Ayrıca çeşitli basılı materyaller ve sosyal medyadan yapacağımız duyurularla toplumsal farkındalığın artmasına katkı sağlayacağız” dedi.

Dünyada her 13 çocuktan biri çalışıyor!

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve UNICEF’in verilerine göre dünyada 138 milyon çocuk, diğer bir deyişle her 12 çocuktan biri hâlihazırda çocuk işçi olarak çalışıyor. Bu çocukların yaklaşık yarısı ise sağlıklarını ve gelişimlerini etkileyen tehlikeli işlerde çalışıyor (40% e yakın) ve sayıları 54 milyonu buluyor.

Çocuk işçiliğinin bölgelere dağılımına bakıldığında; Afrika, hem yüzdesel hem de mutlak sayı olarak çocuk işçiliğinde, 86.6 milyon çocuk ve (21.5%) oranıyla en yüksek rakamlara sahip. İkinci sırada ise Asya-Pasifik bölgesi mutlak sayı açısından geliyor: %3,1 oranla 27,7 milyon çocuk. Yüzeysel açısından bakıldığında ise Latin Amerika ve Karayipler bölgesi %5,5 ile ikinci sırada geliyor. Çocuk işçi nüfusunun kalanı da diğer bölgeler arasında dağılıyor.

 

TÜGİS Hakkında

Ülkemizin ilk işveren sendikalarından TÜGİS, aynı zamanda Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) kurucu üyesidir. Üyeleri arasında ülkemizin önde gelen gıda üreticilerinin yer aldığı TÜGİS, yarım asrı aşkın süredir Türk gıda sanayiinin gelişmesi ve uluslararası pazarlardaki rekabet gücünün artırılması adına öncü çalışmalara imza atmaktadır. TÜGİS, faaliyetlerine başladığı 1961 yılından bu yana sosyal diyaloğa, çalışma barışına ve gıda sanayiinin gelişimine kesintisiz katkıda bulunan yenilikçi bir sivil toplum örgütüdür.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Hilton (NYSE: HLT), premium ekonomi segmentindeki markası Spark by Hilton’un Türkiye’deki ilk oteli olacak Spark by Hilton Van City Centre için Gültepe ailesiyle bir franchise anlaşması imzalandığını duyurdu. Bu gelişme, Hilton’un bu yıl Türkiye’de üç yeni markasını hizmete sunacağı ve faaliyette olan 84 otelden oluşan mevcut portföyünü %50’den fazla büyütmeyi hedeflediği dönemde önemli bir adım niteliği taşıyor.

 

2025’in sonbahar aylarında açılması planlanan Spark by Hilton Van City Centre, 60 odası ve çatı restoranıyla hizmet verecek. Otel, şehrin ana bulvarında konumlanacak ve Van’daki ilk uluslararası markalı otel olma özelliğini taşıyacak.

 

Hilton Orta, Doğu ve Güney Avrupa’dan Sorumlu Geliştirme Başkan Yardımcısı Mike Collini şunları söyledi: “Hilton’un Türkiye’deki yaklaşık 70 yıllık köklü geçmişine yeni bir halka eklemekten mutluluk duyuyoruz. Gültepe ailesiyle Spark by Hilton markasını Van’a taşımak bizim için heyecan verici. Her yıl yaklaşık yarım milyon turisti ağırlayan bu şehirde, Spark by Hilton Van City Centre, uygun fiyatlı ve kaliteli konaklama arayan seyahatseverler için önemli bir seçenek olacak. Türkiye’deki büyümemizi Canopy by Hilton ve Tapestry Collection by Hilton markalarının lansmanlarını da kapsayan 44 yeni otel ile sürdürmeyi hedefliyoruz.”

 

Mülk sahibi Gültepe ailesi adına konuşan Yunus Emre Gültepe ise şunları söyledi: “Spark by Hilton markasını Van’a kazandırmaktan büyük gurur duyuyoruz. Bu proje yalnızca Spark by Hilton’un Türkiye’deki ilk oteli değil, aynı zamanda bizim de ilk otel yatırımımız. Hilton ile birlikte bu projeyi hayata geçirecek olmaktan heyecan duyuyor, çok yakında konuklarımızı ağırlamayı sabırsızlıkla bekliyoruz.”

 

Yaklaşık 1,2 milyonluk nüfusu ve zengin kültürel mirasıyla dikkat çeken Van, doğal güzellikleriyle öne çıkan bir şehir. Van Gölü ve Muradiye Şelalesi gibi eşsiz noktalara ev sahipliği yapan şehir, aynı zamanda şehir merkezine sadece 8 km uzaklıktaki Van Ferit Melen Havalimanı sayesinde kolay ulaşılabilir bir konumda yer alıyor.

 

Spark by Hilton Van City Centre, misafirlerine ihtiyaç duydukları konforu samimi bir atmosferde sunarken, markanın kendine özgü tasarım anlayışını da yansıtacak. Otelin öne çıkan özellikleri arasında:

Sade ve modern mobilyalarla donatılmış, açık dolaplı, çok amaçlı çalışma alanı bulunan ve katkı maddesi içermeyen ürünlerle donatılmış banyo içeren ferah odalar,
Sosyalleşme ya da çalışma imkânı sunan, rahat oturma alanlarına sahip çok amaçlı ortak alanlar,
Ücretsiz su, soda ve taze meyve sunan Hidrasyon Arabası,
Günün her saati yiyecek, içecek ve temel ihtiyaçlara ulaşılabilen 24 saat açık market,
Renkli dokunuşlar, özgün dış cephe tasarımları ve sanatsal detaylarla tamamlanan sade ama ilham verici iç mimari yer alıyor.
Spark by Hilton, yalnızca misafirler için uygun fiyatlı kaliteli konaklama imkânı sunmakla kalmıyor; yatırımcılar için de düşük maliyetli ve dönüşüm dostu bir model öneriyor. Premium ekonomi segmentine taze bir bakış açısı getiren marka, her otelde tutarlı bir görünüm ve deneyim hedefliyor.

 

Spark by Hilton, 2025 yılında Türkiye’de hizmete girecek markalardan yalnızca biri olacak. Hilton’un Türkiye portföyüne aynı yıl içinde Canopy by Hilton ve Tapestry Collection by Hilton markaları da katılacak. Öte yandan, Hilton İstanbul Bosphorus oteli de yıl sonuna kadar kapsamlı bir renovasyon sürecinden geçiyor.

 

Tüm Hilton otellerinde konaklayan misafirler, doğrudan Hilton üzerinden rezervasyon yapan 210 milyondan fazla üyesi bulunan ödüllü sadakat programı Hilton Honors’tan yararlanabiliyor. Program, oda seçimi, temassız check-in ve özel indirimler gibi anında avantajlar da sunuyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Casper, yeni nesil tabletleri ile öğrencileri yaz tatilinde üst düzey eğlence ve üretkenlikle buluşturuyor. Son teknoloji ile donanan VIA L50 ve VIA S50 Pen tabletler, oyun oynama, çalışma, film izleme deneyimini, üst düzey hız, yüksek görsel kalite ve sinema kalitesinde ses sistemiyle taçlandırıyor. VIA L50 ve VIA S50 Pen, akıllı kalem desteğiyle de gerçek kalem hissiyatıyla çizim yapma imkanı tanıyor.

 

Casper, VIA L50 ve VIA S50 tabletleriyle, yaz tatilinde öğrencilere yüksek kalitede dijital aktivite imkanı sunuyor. Işık hızında işlem yapabildikleri tabletler ile öğrenciler, takılmadan, donmadan, canlı renkler ve gerçek görüntüler eşliğinde mobil oyunların keyfini çıkarabiliyor. Gün boyunca bitmeyen güçleriyle VIA S50 ve VIA L50 Pen tabletler, şarj cihazı düşünmeden, priz arama derdi olmadan kesintisiz performans ile kullanılabiliyor.

 

Oyunlarda refleksler anında sergilenebiliyor

Mediatek Helio G99 işlemci, 8 GB RAM, 2.2 GHz özellikleriyle Casper VIA L50, yüksek hızda, birçok görevin aynı anda yapılmasını sağlıyor. Öğrenciler uygulamalar arasında rahatça gezinebiliyor, yüksek tepki süresi sayesinde oyunlarda reflekslerini anında ortaya koyabiliyorlar. Tüm bunları yaparken de 8000 mAh kapasiteli batarya sayesinde enerji asla yarım kalmıyor. VIA L50’nin 11 inçlik Full HD+ ekranı, 1920*1200 çözünürlüğü ve 500 NIT ekran parlaklığı da görüntü deneyimini üst seviyeye taşıyor. Oyun oynamanın, film izlemenin keyfi daha da katlanıyor. LTE desteğiyle her an bağlantıda kalmayı mümkün kılan VIA L50, Dolby destekli çift hoparlör sistemiyle sinema kalitesinde ses deneyimiyle buluşturuyor. 4.5G teknolojisi ile de ultra hızlı biçimde çevrimiçi olmanın keyfi sürülüyor.

 

Tatilin her anı canlı ve net şekilde ölümsüzleştiriliyor

VIA L50 Pen, iki güçlü arka kamerası, şık gümüş detaylı kamera tasarımı ve yapay zeka teknolojisi ile dikkat çekerken kalem desteği ile hayatı kolaylaştırıyor. 13MP ana kamera, 2MP makro lens ve 8MP ön kamerası ile her detay canlı ve net şekilde çekilebiliyor. 128GB dahili hafıza ve 512GB SD kart desteği ile geniş depolama alanı sahip olan VIA L50’yle, yaz boyunca biriktirilen tüm anılar güvenli şekilde saklanabiliyor.

 

Gün ışığında bile detaylar rahatça görebiliyor

Casper VIA S50 Pen, Helio G85 işlemcisi, sekiz çekirdekli yapısı, 2.0Ghz hızı sayesinde mobil eğlencede yeni bir kapı açıyor. 11 inçlik Full HD+ ekranı, 1920*1200 çözünürlüğü ve 500 NIT ekran parlaklığı özellikleriyle, canlı ve net renkler eşliğinde gün ışığında bile detaylar rahatça görebiliyor. 13MP ana kamera, 2MP makro lens ve 8MP ön kamera, AI destekli özellikleriyle VIA S50, her anın canlı ve net biçimde ölümsüz hale gelmesini sağlıyor. Gün boyu bitmeyen enerjisi, şık tasarımı ile VIA S50, yazın her gününde üstün performansla öğrencilere eşlik ediyor, kalem desteğiyle kullanımı kolaylaştırıyor.

 

Gerçek kalem kullanma hissiyle çizim yapabiliyor

Casper VIA L50 ve VIA S50’nin Pen serisi, yeni nesil akıllı kalem seçeneği sunuyor ve not alırken, çizim yaparken ya da grafik oluştururken doğal ve akıcı bir deneyim yaşatıyor. Öğrencilerin üretkenliğinin daha fazla ortaya çıkmasına olanak sağlayan USI 2.0 destekli akıllı kalem, 4096 seviyelik basınç hassasiyeti ile elin tüm hassasiyetini yansıtıyor. Eğim ve avuç içi algılama özellikleri sayesinde, öğrenciler resim defterine çizer gibi, dijital ekranda gerçek kalem kullanma hissiyle çizim yapabiliyor.

 

“Kullanıcı deneyimine odaklandık”

Casper kalemli tabletleri geliştirirken, kullanıcı deneyimine odaklandıklarını ifade eden Casper'ın Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Feray Karaman; “Hem stantlı kılıfımız hem de yüksek hassasiyetteki akıllı kalemimiz sayesinde, başta öğrenciler olmak üzere tüm tablet kullanıcılarının deneyimini en keyifli ve en konforlu olabilecek şekilde tasarladık. Tüm Casper tablet modellerinde hediye ettiğimiz stantlı kılıf da bunun bir göstergesi. Yaz dönemine girerken, tüm öğrencileri yıl boyunca gösterdikleri çaba için tebrik ediyor, Casper kalemli tabletleriyle diledikleri çizimi, içeriği üretebilmelerini, gerek video izlerken gerek müzik dinlerken keyifli anlar yaşamalarını diliyoruz” dedi.

 

Casper’ın tüm tablet modellerini incelemek için https://www.casper.com.tr/tablet sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

 

Casper Hakkında:

Türkiye’nin teknoloji alanında dünyadaki en önemli temsilcilerinden ve Türkiye'de dijital dönüşüme yön veren lider markalarından Casper, 1991 yılında faaliyetlerine başladı. 34.500 metrekare kapalı alan üzerine kurulu, Avrupa ve Orta Doğu’nun en büyük bilgisayar üretim tesislerinden birine sahip olan Casper, bilgisayar ve telefon başta olmak üzere tüm ürünlerinin tasarım ve ARGE süreçlerini kendi mühendisleri ile yürütüyor. Üretim tesisinde yıllık en az 1 milyon bilgisayar ve 500.000 telefon üretim kapasitesi mevcut. Uluslararası beğeni kazanan tasarım, malzeme ve renk seçimlerini tasarım ekibi ile yürüten Casper, Türkiye’de tüketiciye özel üretim yapma becerisi olan tek bilgisayar üreticisi olarak kullanıcılara yüzlerce çeşit konfigürasyon imkânı sunuyor.



Global çapta kalite ve teknolojiye sahip ürünlerini, geniş hizmet ağı ve yerel üretim avantajlarıyla birleştiren Casper; VIA, Nirvana ve Excalibur markalarıyla akıllı telefondan tablete, dizüstü bilgisayardan mini PC’lere kadar uzanan geniş ürün gamı, yerli üretim ile Türkiye’nin dijital dönüşümüne öncülük ediyor. Türkiye’nin tek teknoloji tabanlı ödülü olan Tech Brands Turkey’i üst üste 5 kez kazanan Casper, halk jürisi ile belirlenen Türkiye’nin bütünleşik pazarlama ödülü The ONE Awards’da da teknoloji üreticisi kategorisinde yılın en itibarlı markası ödülünün de sahibi.