Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Araç bakımının önemi, yaz aylarından sonbahar mevsimine geçildiği bu dönemde bir kez daha öne çıkarken, araç bakımının en kritik bileşenlerinden birini motor yağı oluşturuyor. Bu kapsamda "Yağ değişimini Eurorepar Car Service'te yap, aracının ömrünü uzat" sloganıyla sonbahar kampanyalarına bir yenisini ekleyen Eurorepar Car Service; 1.499 TL'den başlayan fiyatlarla yağ ve yağ filtresi değişim fırsatı sunuyor. Eurorepar Car Service; üstün hizmet kalitesi, 2 yıl parça ve işçilik garantisiyle, motor yağı ve yağ filtresinden oluşan yağ değişim paketini cazip fiyatlarla tüketici ile buluşturuyor. Avantajlı kampanya 20 Eylül 2023 tarihine kadar tüm Eurorepar Car Service noktalarında geçerli olacak.
Motor yağı ve yağ filtresi değişiminin önemi
Motor yağı, araçların en kritik bileşenlerinden biridir çünkü motorun içindeki hareketli parçalar arasındaki sürtünmeyi azaltır. Bunu yaparken yağın motorun içinden atık maddeleri uzaklaştırır ve mekanik parçaların soğumasına yardımcı olur. Atık maddeler her ne kadar düzenli olarak yağ filtresi vasıtasıyla ayrıştırılsa da aracın motor yağı kalitesi zamanla düşer ve bu nedenle aracın belirli aralıklarla bakıma girmesi gerekir. Eurorepar Car Service, yılda en az 1 kere veya her 15.000 km'de bir (Hangisi önce dolarsa) araçların bakımının yaptırılmasını öneriyor.
Her marka araca, uygun fiyatlı servis
Araç üreticisi markaların tavsiyelerine uygun bir şekilde hizmet veren Eurorepar Car Service noktalarından periyodik bakım hizmeti almak isteyenler, haftanın her günü 24 saat online randevu alabiliyorlar. Her periyodik bakımda motor yağı ve filtrelerin değişmesine dikkat eden Eurorepar Car Service, garantinin bozulmaması için ilgili standartlara uyum göstererek bakım hizmeti sunuyor. Eurorepar hizmet noktalarında genel olarak; lastik, akü, debriyaj, egzoz, fren işlemleri, klima kontrolleri, gaz dolum/boşaltım ve mekanik onarım gibi birçok hizmet sunuluyor. Marka, sunduğu diyagnostik teşhis ile her marka aracın doğru bakım-onarım hizmeti almasına da katkı sağlıyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin ekonomik, çevresel, sosyo-kültürel gelişiminin nitelikli ve sürekli kılınması hedefiyle çalışan ve sürdürülebilirlik uygulamalarıyla Türk finans sektöründe öncü rol üstlenen TSKB (Türkiye Sınai Kalkınma Bankası), yenilikçi adımlarıyla Türkiye'de ve dünyada ödül toplamaya devam ediyor. TSKB şimdi de küresel arenada faaliyet raporlaması alanında en büyük ve prestijli ödül programı olarak bilinen ARC Awards'ta (Annual Report Competition), Türkiye'nin ilk "Enerji Verimli Faaliyet Raporu" olma özelliğini taşıyan 2022 Entegre Faaliyet Raporu'yla iki ödüle birden layık görüldü. Geçtiğimiz yıl "Onur Ödülü"ne layık görülen TSKB, bu yıl 34 ülkeden, 1.560 katılımın gerçekleştiği ödül programında "Online Rapor-Interactive" ve "Özelleştirilmiş Faaliyet Raporu-Specialized AR" kategorilerinde en iyi rapor ödüllerinin sahibi oldu.
Çevre ve sosyal temalı kalkınma yatırımlarının finansmanı ve sosyal sorumluluk projeleriyle BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'nın (SKA) tümüne katkı sunan TSKB, 2022 yılında yayınladığı "Sorumlu Sürdürülebilirlik İletişimi Politikası" ile paydaş iletişimi faaliyetlerinde çevresel ayak izini minimumda tutmayı taahhüt ediyor. Bu politikadan hareketle iletişim sektörüne örnek olacak bir proje kurgulayan Banka, Türkiye'nin ilk enerji verimli kampanyası olan "Dönüşen Adımlar" ile çevreye zarar veren günlük alışkanlıkları adım adım dönüştürmeyi teşvik ediyor. TSKB'nin ödüllü iletişim projesi, dijital ve basılı materyallerde seçilen tipografi ve renk paletiyle, ekran enerjisi ve baskıda verimlilik sağlanabileceği fikrine dayanıyor. "Dönüşen Adımlar" kampanyasında %30'a varan oranda tasarruf sağlayan Banka, 2022 Entegre Faaliyet Raporu'nu da aynı metriklerle tasarladı. Türkiye'nin ilk enerji verimli faaliyet raporunun hem basılı hem de dijital versiyonlarında kullanılan tipografi ve renk paletiyle enerji ve kaynak kullanımı minimize ediliyor. TSKB ayrıca kurumsal raporlamaları dahil tüm basılı iletişim materyallerinin karbon ayak izini yenilenebilir enerji üreten şirketlerden satın aldığı karbon kredileri ile nötrlüyor.
TSKB, ilk enerji verimli entegre faaliyet raporunu son dönemde tekrar güncellediği önemlilik analizi çerçevesinde gerçekleştirirken, değer zincirini, hedeflerini ve performans sonuçlarını sermaye bazında, şeffaf bir şekilde aktarıyor. Rapor, Value Reporting Foundation (VRF) tarafından önerilen Uluslararası Entegre Raporlama Çerçevesi ve Entegre Düşünce İlkeleri ile Global Reporting Initiative (GRI) tarafından yayımlanan GRI Standartları'na uyumlu olarak hazırlanıyor. TSKB, aynı zamanda 2010 yılında taahhüdünü ilettiği Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi (UNGC) ilerleme raporlaması ilkeleri ve imzacısı olduğu Kadının Güçlenmesi Prensipleri'nin (Women's Empowerment Principles) gerekliliklerini de göz önünde bulunduruyor. Raporlama sürecinde Sürdürülebilirlik Muhasebesi Standartları Kurulu (SASB), Dünya Ekonomik Forumu (WEF) bünyesinde Uluslararası İş Konseyi tarafından oluşturulan Paydaş Kapitalizmi Göstergeleri (Stakeholder Capitalism Metrics) ve İklimle Bağlantılı Finansal Beyan Görev Gücü (TCFD) tavsiyeleri de dikkate alınıyor. Bankanın 2022 Entegre Faaliyet Raporu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Sermaye Piyasası Kanunu'nun (SPK) faaliyet raporlamasına ilişkin gerekliliklerini de sağlıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sürdürülebilirlik konusundaki çalışmalarını Sorumlu Restoran Hareketi adıyla projelendiren ve bu çalışmaları tüm marka ve restoranlarıyla yürüten Akkomarka Restoran Topluluğu’nun markalarından Köşebaşı’nın ilk restoranı olan Levent şubesi, sürdürülebilirlik kriterlerini odağına alarak yaptığı operasyon ve yapısal değişikliklerle, denetleme sürecindeki tüm kriterleri karşılayarak önemli bir başarı elde etti.
Danimarka’da yaklaşık 30 yıl önce Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı (FEE) tarafından hayata geçirilen, 60’tan fazla ülkede turizm ve gastronomi tesislerini çevresel sorumluluk ve sürdürülebilir operasyon kriterlerine göre denetleyen Green Key (Yeşil Anahtar), Türkiye’de TÜRÇEV (Türkiye Çevre Eğitim Vakfı) tarafından iklim değişikliğinin önlenmesi ve sürdürülebilir turizme katkıda bulunmayı amaçlayan işletmeleri ödüllendiren bir eko etiket olarak faaliyetlerini yürütüyor.
“Green Key ödülünü aldığımız için gururluyuz”
Sorumlu Restoran Hareketi ile gastronomi sektöründe sürdürülebilirlik çalışmalarıyla öne çıkan Akkomarka’nın Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Yeşilyurt, “Çevre yönetiminden misafirlerin bilinçlendirilmesine, su tasarrufundan atık yönetimine kadar 13 ana başlıkta ve 130 farklı kriterle gerçekleştirilen denetimler sonrasında tüm kriterleri karşılayarak Green Key ödülünü aldığımız için gururluyuz. Bu ödülü İstanbul’da kazanan ilk, Türkiye’de alan ikinci restoran olduk. Sorumlu Restoran Hareketi kapsamında yürüttüğümüz sürdürülebilirlik çalışmalarını Akkomarka olarak tüm marka ve restoranlarımızla devam ettiriyoruz ve tüm işletmelerimizi sertifikalandırmaya kararlıyız” açıklamasında bulundu.
1995 yılından bu yana hizmet sunan Köşebaşı, bugün Türkiye’de İstanbul, Ankara, Bursa, Bodrum, Kapadokya ve yurt dışında Özbekistan ve Azerbaycan’da operasyonlarını sürdürüyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sodexo ve İhtiyaç Haritası’nın 11 ilimizi derinden etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremin ardından bölgedeki yaraları sarmak üzere hayata geçirdiği Yanında Platformu, projenin ilk 4 ayında depremden etkilenen 400 üniversite öğrencisinin yemek ve gıda ihtiyacına destek oldu.
Gençlerin eğitim hayatlarının iyi koşullarda devam etmesinin önemine inanan Sodexo Avantaj ve Ödüllendirme Hizmetleri, İhtiyaç Haritası ile iş birliği yaparak mart ayında Yanında Platformu’nu hayata geçirmişti. Tüm ekosisteminin gücünü iyilik amacı ile bir araya getirmek üzere İhtiyaç Haritası’yla birlikte temellerini attığı Yanında Platformu’nun ilk projesinde Sodexo, depremden etkilenen öğrencilerin yemek ve gıda erişimi için bir farkındalık yaratma ve dayanışma başlatma hedefiyle yola çıktı. İhtiyaç Haritası aracılığıyla, depremden etkilenen üniversite öğrencilerine, 3 ay boyunca aylık 1.300 TL tutarında yemek ve gıda desteği sağlamayı hedefleyen Sodexo, projenin dördüncü ayında 400 öğrenciye destek oldu.
Sodexo Avantaj ve Ödüllendirme CEO'su Eda Uluca Özcan konu ile ilgili olarak şunları söyledi: “Depremin üzerinden aylar geçse bile acımız ilk günkü gibi derin ve taze. Sodexo olarak, depremin yarattığı bu acıyı hafifletmek için imkanlarımızı ve kurumsal yetkinliklerimizi seferber ederek yola çıktık ve proje ortağımız İhtiyaç Haritası’yla birlikte Yanında Platformu’nu geliştirdik. Mobil yemek kartlarımızdan deprem bölgesindeki öğrencilerimizin de faydalanmasını sağladığımız projemiz kapsamında 400 öğrencimiz yemek ve gıda desteğinden faydalandı. Yeni dönemde de tüm ekosistemimizi üniversiteli öğrencilerinin yanında olmak için destek olmaya davet ediyoruz.”
Dijital Yetkinliklerini Toplumsal Faydaya Dönüştürüyor
Sodexo’nun güçlü dijital alt yapısını ve Türkiye’ye yayılan geniş ağını toplumun faydasına yönelik alanlarda kullanmayı önceliklendirdiklerini belirten Eda Uluca Özcan, “Sodexo olarak hayata geçirdiğimiz tüm projelerin temelinde ekosistemimizin gücünü toplumsal faydaya dönüştürerek sürdürülebilirlik, çeşitlilik ve kapsayıcılık politikalarımızla topluma ve çevreye sağladığımız katkıyı maksimize etmek yer alıyor. Bu anlamda, bu yıl hayata geçirdiğimiz Yanında Platformu en önemli sosyal sorumluluk projemiz olarak odak noktamızda yer alıyor. Bununla birlikte önümüzdeki süreçte dijital yetkinliklerimizle sosyal fayda konusunda tecrübelerimizi birleştireceğimiz toplumsal yatırım programlarımızı hayata geçirmeye devam edeceğiz” dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
ING Türkiye, Habitat Derneği ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) iş birliği ile gerçekleştirilen, ilkokul ve ortaokul öğretmenlerinin dijital okuryazarlık becerileri edinmelerini hedefleyen Dijital Öğretmenler projesinin yeni dönemi için başvurular devam ediyor. Proje ile öğretmenlerin dijital dönüşümün bir parçası olması ve edindikleri dijital becerileri öğrencilerine aktarmaları amaçlanıyor. 2020 yılında başlayan ödüllü proje ile bugüne kadar 6 bin öğretmene ulaşılırken, yeni dönemde 1000 öğretmene daha eğitim verilecek. Türkiye'nin 81 ilinden devlet okullarında çalışan ilkokul ve ortaokul öğretmenleri, 10 Eylül 2023 tarihine kadar projeye başvuruda bulunabilecek. Yeni dönem başvurularında deprem bölgesinde yer alan ve depremden etkilenen öğretmenlere öncelik tanınmaya devam edilecek. Böylelikle, depremden etkilenen öğretmenlerin gelişimlerinin kesintiye uğramamasına destek olunması da hedefleniyor.
Ödüllü Dijital Öğretmenler projesi iki fazdan oluşuyor.
Öğretmenlerin çağın gerektirdiği donanımlara sahip olmasını destekleyen eğitimler içeren Dijital Öğretmenler projesi iki fazdan oluşuyor. ODTÜ'lü eğitmenler tarafından sunulan eğitim programı kapsamında, Ekim-Kasım 2023 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan ilk fazda, 1000 öğretmene dijital yetkinliklerini geliştirmek için dijital vatandaşlık ve güvenlik, etkili sunum hazırlama, yaratıcılık ve görsel tasarım, eleştirel düşünme, ölçme ve değerlendirme modüllerinden oluşan 5 haftalık çevrim içi eğitim verilecek. Proje sürecinde öğrenilecek uygulamalara yönelik üretken yapay zeka araçları da eğitimlerde tanıtılacak. İlk faz eğitimlerinin ardından 1000 öğretmen arasından seçilecek 100 öğretmene sanal ve artırılmış gerçeklik üzerine ileri seviye eğitim sağlanacak.
Öğretmenler, 10 Eylül 2023 tarihine kadar başvuruda bulunabiliyor.
Öğretmenler, 10 Eylül 2023 tarihine kadar https://dijitalogretmenler.com/basvuru/ üzerinden projeye başvuruda bulunabilecek. Proje kapsamında dijital okuryazarlık eğitimi almak isteyen öğretmenlerin temel bilgisayar bilgilerine sahip olmaları yeterli
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Global mobil teknoloji markası Infinix, çarpıcı cyberpunk estetiğine sahip olan ve uygun fiyatına rağmen yüksek performanslı bir oyun deneyimi sunmayı amaçlayan yeni telefon modeli Infinix GT 10 Pro'nun Türkiye'de satışa çıkacağını duyurdu. Tasarım konusunda oyunun kurallarını değiştirecek olan Infinix GT 10 Pro GameX 2023 fuarında tanıtılacak.
Infinix GT 10 Pro'yu yakından deneyimlemek isteyen oyun severler, fuarda 1.500 metrekare alana kurulacak devasa Level Infinite standında telefonu inceleyebilecek. Ayrıca Infinix, Level Infinite standında PUBG MOBILE ile gerçekleştireceği "Luck Wheel" etkinlikleri kapsamında fuarın her günü, şanslı ziyaretçilerine bir de GT10 Pro hediye edecek. GameX 2023, 30 Ağustos - 2 Eylül tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde düzenlenecek.
Yüksek kare hızları, gecikmesiz oyun deneyimi ve yeni yazılım özellikleri
Uygun fiyatlı mobil oyun performansı için gücünü sekiz çekirdekli Dimensity işlemcisinden alan Infinix GT 10 Pro, mobil oyunlarda yüksek kare hızları ve gecikmesiz oyun deneyimi sunarak oyunculara nefes kesici görseller sunacak.
Oyun oynarken oluşan ısıyı buhar odası soğutma teknolojisi sayesinde verimli bir şekilde dağıtarak rahat bir tutuş sağlayan Infinix GT 10 Pro, oyun deneyimini yükselten yeni yazılım özellikleriyle birlikte geliyor. Bu konuda oldukça iddialı özellikler ile bezenen telefon, oyuncuların dikkatleri dağılmadan kesintisiz oyun oynamanın keyfini çıkarmalarını sağlayacak.
Geniş ekranında 120 Hz yenileme hızı sunacak olan cihaz, hem günlük kullanımda hem de oyun oynarken yağ gibi akan bir deneyim elde etmenizi sağlayacak. Cihaz aynı zamanda 5000 mAh'lik bataryası ile kesintisiz bir oyun deneyimi sağlarken PD 3.0 şarj standartlarıyla uyumlu 45W akıllı şarj çözümü sunuyor.
Öne çıkan tasarım hatları
Infinix GT 10 Pro, Cyberpunk bilim kurgu alt türünden aldığı ilhamla yepyeni bir tasarıma imza atıyor. Çarpıcı Cyberpunk tarzı bir arka kapağa sahip olan cihaz, etkileşimli ve özelleştirilebilir mini LED gösterge ile farklı tasarımına ayrı bir renk katıyor. Ayrıca yoğun oyun sürelerine dayanacak şekilde özel olarak üretilen koruyucu kapak elde güvenli bir tutuş sağlıyor.
Mobil oyuncuların stilinden ilham alan Infinix GT 10 Pro, Siber Siyah ve Gümüş renk seçenekleri ile çok yakında Türkiye'de satışa çıkacak
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yenilenebilir enerjinin gelecek yıllarda dünyanın en önemli ve en büyük elektrik üretim kaynağı olacağı tahmin ediliyor. Bu doğrultuda ülke olarak yenilenebilir enerji kaynaklarındaki potansiyelimizi doğru kullanmamız ve yatırımlara bu doğrultuda önem vermemiz gerektiğini belirten Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği - (YENADER) Başkan Yardımcısı Ali Karaduman konu hakkında görüşlerini paylaştı.
Güneş, rüzgar ve jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynakları tüm dünyanın odak noktası haline gelmiş durumda… Günümüzde ve yakın geleccekte en önemli enerji kaynağının doğal yoldan elde edilen yenilenebilir enerji kaynakları olduğunu belirten Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği - (YENADER) Başkan Yardımcısı Ali Karaduman açıklamalarına şu şekilde devam etti:
“Tüm dünya düşük maliyetli enerji için ciddi yatırımlar gerçekleştiriyor. Artan enerji talebini karşılamakta yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmenin Türkiye için hem ekonomi hem de çevre açısından hayati öneme sahip olduğu görülüyor. Türkiye’de rüzgar ve güneş enerjisi istikrarlı bir artış gösteriyor. Ayrıca yenilenebilir enerji santralleri, istihdama katkı sağlayarak ülke ekonomisine büyük kazanımlar sağlıyor. Tüm avantajlar göz önüne alındığında dünyada temiz enerji yatırımı ve kapasitesinde rekor büyüme bekleniyor.”
2022 yılında yenilenebilir enerjiden elektrik üretiminde rekor artışın yaşandığını belirten YENADER Başkan Yardımcısı Ali Karaduman sözlerine şöyle devam etti:
“Geçtiğimiz yıl rüzgâr ve güneş enerjisinin küresel elektrik üretimindeki payı yüzde 12’ye kadar yükseldi. Türkiye ise yüzde 15,5 ile dünya ortalamasının da üstüne çıktı. 2022 yılında elektrik üretimimizin %20,6'sı hidrolik enerjiden, %10,8’i rüzgardan, %4,7’si güneşten, %3,3'ü jeotermal enerjiden ve %3,7’si diğer kaynaklardan elde edildi. Bu yıl haziran ayı itibarıyla ise ülkemizin kurulu gücü 104.904 MW’a ulaştı. 2023 yılı haziran ayı sonu kurulu gücümüzün kaynaklara göre dağılımı ise %30,1’i hidrolik enerji, %11’i rüzgâr, %9,7’si güneş, %1,6’sı jeotermal ve %2,6’sı ise diğer kaynaklar şeklinde gerçekleşti. Ülkemizin yenilenebilir enerji potansiyeli çok fazla. 5 yıl içerisinde bu rakamların katlanarak artacağını düşünüyoruz. Rüzgar ve güneşteki büyümenin yanı sıra jeotermal enerji büyümesinin de çok yüksek olacağını tahmin ediyoruz.”
YENADER Başkan Yardımcısı Ali Karaduman açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: “Son yıllarda ülkemizdeki yenilenebilir enerji yatırım atağı bizi Avrupa ve dünya sıralamasında saygın bir basamağa taşıdı. Özellikle 'sıfır karbon toplumuna geçiş veya 'sıfır karbon ekonomisine geçişin öneminin arttığı son dönemde, ülkemizde bu alanda yaptığımız çalışmalara hız kesmeden devam ederek yeşil ve sürdürülebilir gelecek için kararlılığımızı devam ettirmemiz gerekiyor. Özellikle yenilenebilir enerji çalışmalarında ciddi bir çabayla dünya genelinde kazanmış olduğumuz saygınlık son derece mühim. Yapılan tüm çalışmalar dünyayı daha yaşanabilir kılmak adına büyük önem taşıyor.”
Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği Hakkında:
Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının yaygınlaştırılması ve geliştirilmesine katkı sağlamak, enerji verimliliği hakkında bilinçlendirme çalışmaları gerçekleştirmek, doğal çevrenin korunması, yenilenebilir enerji kaynaklarının verimli, yaygın kullanımı ve ülke ekonomisine katkısı konusunda kamuoyu oluşturmak amacıyla kurulan sivil toplum kuruluşudur. Yenilenebilir enerji alanında faaliyet gösteren ülkelerdeki sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği geliştirmeyi ve kalkınma deneyimlerini bu ülkelerdeki kurum ve kuruluşlarla her düzlem de paylaşmayı amaçlayan Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği, üniversiteler, araştırma ve geliştirme kuruluşları vb. bilimsel kurumlar ile diyalog kurularak yenilenebilir enerjinin bilimsel gerekliliği konusunda işbirliği ortamı oluşturmak ve yenilenebilir enerjiden elektrik üretmenin ekonomiye ve bireylere olan olumlu etkileri yönünde halk kitlelerini bilgilendirmek önceliğidir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünya Doğrudan Satış Dernekleri Federasyonu (WFDSA) tarafından açıklanan verilere göre, 2022 yılında küresel doğrudan satış endüstrisi 172,89 milyar dolar hacme yükseldi.Türkiye'nin doğrudan satış sektörü, küresel ortalamanın üzerinde büyümeyi aşan etkileyici bir performans sergiledi. 2021 yılına kıyasla yüzde 33'ten fazla belirgin bir artışla 539 milyon dolarlık satış gerçekleştirerek, Türkiye'nin doğrudan satış sektörü pandemi kaynaklı belirsizliklere karşı koyarak büyüme ivmesini sürdürdü.
2022 yılı verilerine göre doğrudan satış sektöründe en büyük pazarlar 40.5 milyar dolarla ABD, 18.45 milyar dolarla G.Kore, 17.98 milyar dolarla Almanya ve 15.82 milyar dolarla Çin oldu. Küresel satışların yüzde 45.8’i ise Asya pazarında gerçekleşti.
“Türkiye’nin doğrudan satış sektöründe potansiyeli yüksek”
QNET Türkiye Orta Asya ve Rusya Bölge Müdürü Cem Geyik, doğrudan satış sektörünün Türkiye’de girişimcilikle özdeşleştirildiğini, bu nedenle de giderek daha fazla insanın sektörde yer aldığını belirtti. Cem Geyik: "Türkiye, küresel doğrudan satış sektöründe özel bir konuma sahip. Son üç yıl boyunca ülkemiz, büyüme oranlarını istikrarlı bir şekilde koruyarak bu alandaki en parlak oyunculardan biri olmaya devam etti. Ortalama yüzde 20,2 büyüme oranını aşarak küresel ortalamanın üzerine çıktık. Türkiye'nin dinamik pazar oluşu, girişimcilikle uyumlu istikrarlı büyümeye sebep oluyor. Girişimcilik ve e-ticaretin yükselişine paralel olarak doğrudan satış sektörünün de sürekli büyüme eğilimi var” dedi.
Pandemide yükselen sağlık ürünleri zirvedeki yerini korudu!
Dünya Doğrudan Satış Dernekleri Federasyonu verilerine göre, 2020 yılında pandeminin de etkisiyle satışında yükseliş görülen sağlık ürünleri, 2022 yılında da liderliğini sürdürdü. Sağlık ürünleri yüzde yüzde 30’luk payla, doğrudan satış sektörünün en çok tercih edilenleri arasında yer aldı. Sağlık ürünlerini yüzde 22,6’lık oranla kozmetik ve kişisel bakım kategorileri izledi. Ürün kategorilerini değerlendiren Cem Geyik, “Pandemiyle birlikte sağlık ürünleri öne çıktı. Bu ilginin devam etmesi oldukça doğal. QNET Türkiye olarak da kişisel bakım, saat, ev ve yaşam kategorilerinde en yüksek hacimleri yakaladık” dedi.
2010 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren QNET ürün portföyünde; Bernhard H Mayer saatleri ve takıları, HomePure Nova, HomePure Viva su filtreleme sistemiz, HomePure Zayn hava temizleme sistemi, Physio Radiance cilt bakım ürünleri, Naturtres saç ve vücut Bakım ürünleri, qLearn ile Swiss e-Learning Institute uzaktan eğitim, konaklama hizmeti olan QVI breaks gibi çeşitli ürünler yer alıyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.