Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Volvo’nun şimdiye kadar ürettiği en kompakt ve en çevreci SUV modeli EX30, gelişmiş teknolojileri, yüksek güvenlik seviyesi ve sürdürülebilir tasarımıyla Temmuz ayından itibaren Türkiye’de yollarda olacak.
EX30, Volvo Cars’ın tamamen elektrikliye geçiş yolculuğundaki en önemli kilometre taşlarından biri olmasının yanı sıra, şimdiye kadar ürettiği en düşük karbon ayak izine sahip model olarak öne çıkıyor.
İskandinav tasarım anlayışını sürdürülebilir malzemelerle harmanlayan iç mekânı, kullanıcı dostu dijital arayüzü ve segmentindeki öncü güvenlik teknolojileriyle EX30, şehir içi mobiliteye çağdaş ve çevreci bir yorum getiriyor.
Kendi sınıfının en üst donanım seviyesiyle sunulan EX30, Volvo Car Türkiye’nin her yıl büyüme hedeflerine ciddi katkı sağlayacak stratejik bir model olarak konumlanıyor. B segmentinde önemli bir oyuncu olmaya hazırlanan EX30’un pazara girişiyle birlikte, Volvo Car Türkiye premium SUV segmentindeki liderlik hedefine bu sene bir adım daha yaklaşıyor.
Türkiye pazarına özel olarak geliştirilen 150 kW’lık arkadan itişli motorun üretimi Belçika Gent fabrikasında gerçekleştiriliyor. Fabrikanın ilk haftalardaki üretiminin neredeyse tamamının Türkiye pazarı için önceliklendirmesi sayesinde, modelin Nisan ayından itibaren toplanan müşteri talepleri ile hızlıca buluşması sağlanacak. Segmentinde dikkat çekici bir fiyat seviyesinde konumlandırılan EX30’un Türkiye’ye özel donanım seviyesi için fiyatı 1.913.000 TL* olarak belirlendi.
(*MTV, plaka masrafları ve trafik sigortası dahil değildir)
“Segmentinin ötesine geçen EX30 ile liderliğe bir adım daha yaklaşıyoruz”
Volvo Car Türkiye Genel Müdürü Alican Emiroğlu, EX30’un Türkiye pazarındaki stratejik önemine şu sözlerle dikkat çekti:
“EX30’un Türkiye pazarına girişi, Volvo Car Türkiye’nin istikrarlı büyüme hedefleri açısından önemli bir dönüm noktası. Segmentinin çok üzerinde bir donanım seviyesi sunan EX30, aynı zamanda markamızın sürdürülebilirlik vizyonunu da en güçlü şekilde temsil ediyor.
Bu modelle birlikte yalnızca elektrikli mobiliteye geçişte değil, premium SUV segmentinde liderliğe giden yolda da önemli bir adım atıyoruz. Türkiye’ye özel olarak geliştirilen motor seçeneği ve üretim önceliği, bu hedef doğrultusunda ülkemizi stratejik pazarlardan biri haline getiriyor.”
Kullanıcı dostu iç tasarım ve İskandinav ferahlığı
EX30’un iç mekânında denim, keten, yün gibi sürdürülebilir ve geri dönüştürülmüş malzemelerle tasarlanan dört farklı ‘iç oda’ alternatifi sunuluyor: Breeze, Mist, Pine ve Indigo. Her biri farklı İskandinav coğrafyalarından ve dokulardan ilham alıyor. Bu detaylar, EX30’un çevreye duyarlı yaklaşımını gözle görülür kılarken, farklı temalardaki iç mekân alternatifleriyle kişiselleştirme imkânı sunuluyor. Orta konsolun kaydırılabilir yapısı, akıllı saklama alanları ve sadeleştirilmiş arayüz hem sürücü hem de yolcular için ferah ve konforlu bir atmosfer sağlıyor.
Ayrıca sabit panoramik cam tavan, IR kaplamalı cam teknolojisiyle daha serin ve aydınlık bir kabin sunuyor. Yeni kare tasarımlı direksiyon simidi, otomatik kararan çerçevesiz iç dikiz aynası, kablosuz şarj pedi ve dijital anahtar gibi özellikler yer alıyor.
Volvo EX30’un yüksek donanım seviyelerinde yer alan ambiyans aydınlatmaları da İsveç doğasından ilhamla hazırlanmış beş farklı temayı içeriyor: Nordic Twilight, Midsummer, Northern Light, Archipelago ve Forest Bath.
Kompakt gövdesi ile Volvo’nun SUV’larında sunulan teknolojilerin pek çoğunu barındıran EX30,12,3 inçlik merkezi ekran, Google entegrasyonlu bilgi-eğlence sistemi, kablosuz Apple CarPlay ve gelişmiş ses sistemiyle üst segment konforunu daha erişilebilir bir formatta sunuyor. Modelde kullanılan Soundbar hoparlör sistemi, araç içi ses deneyimini yeniden tanımlarken iç mekânda daha fazla alan yaratıyor.
EX30: Şehir içi güvenlikten, üstün performans
Volvo EX30, şehir içi sürüşte emniyeti artıran bir dizi yenilikçi özellikle donatıldı. “Kapı Açılma Uyarısı” (Safe Exit) sistemi, yol kenarında bisikletli veya yayalar geçerken oluşabilecek olası kazaları önlemeye yardımcı olurken; yeni nesil Park Pilot Assist, dar alanlara otomatik park imkânı sunuyor. EX30, Volvo'nun bugüne kadar ürettiği en hızlı ivmelenmeye sahip otomobili olarak da dikkat çekiyor: Twin Motor versiyonu 428hp güçle 0’dan 100 km/s hıza yalnızca 3,6 saniyede ulaşarak bugüne kadar üretilmiş en hızlı Volvo otomobili unvanına sahip oldu. Geniş menzil isteyen kullanıcılar için 476 km’ye kadar menzil sunan 204hp’lik Single Extended Range seçeneği de mevcut.
EX30’un Türkiye’de sunulan donanımlı versiyonu olan Ultra seviyesi, standart olarak panoramik cam tavan, 22kW OBC, ısıtmalı ön koltuklar, ısıtmalı direksiyon, anahtarsız giriş, otomatik açılan bagaj, 19” alüminyum elmas kesim jant, 9 hoparlörlü, 1.040W gücünde ve 5.1 Quantum Logic Surround ses deneyimi sunan Harman Kardon soundbar ses sistemi, 360 derece kamera, BLIS kör nokta uyarı sistemi, elektrikli ayarlanabilir koltuklar ve adaptif hız sabitleyici gibi üst segment özellikleri içeriyor. Bu özellikler, EX30’u sınıfında en yüksek donanımlı modellerden biri haline getiriyor
Sürdürülebilirlik yaklaşımı
EX30, Volvo Cars’ın bugüne kadarki en düşük karbon ayak izine sahip modeli. Otomobilin üretiminden kullanım ömrüne kadar her aşamada çevresel etkileri minimize edecek çözümler geliştirildi. EX30, %100 yenilenebilir enerjiyle çalışan tesiste üretiliyor ve toplam karbon ayak izi 27 tonun altına indirildi. Otomobilin gövdesinde %25 geri dönüştürülmüş alüminyum, %17 çelik ve %17 polimer kullanıldı.
Yeni Volvo EX30 Türkiye’de lansman rengi olan Sand Dune’un yanı sıra Cloud Mavi, Vapour Gri, Crystal Beyaz ve Onyx Siyah seçenekleriyle sunuluyor.
2024’te Volvo Cars
Volvo Car Group, 2024’te rekor kırarak 27 milyar SEK faaliyet kârı kaydetti. 2024 yılı gelirleri 400,2 milyar SEK ile tüm zamanların en yüksek rakamına ulaşırken, küresel satışlar 763.389 adet otomobil ile yine bir rekor olarak kaydedildi.
Volvo Car Group Hakkında
Volvo Cars 1927 yılında kuruldu. Bugün 100'den fazla ülkede yaptığı satışlarla dünyanın en bilinen saygın otomobil markalarından biri olan Volvo Cars, Nasdaq Stockholm borsasında "VOLCAR B" koduyla işlem görmektedir.
Volvo Cars, müşterilerine kişisel, sürdürülebilir ve güvenli bir şekilde hareket etme özgürlüğü sunmayı hedefliyor. Tamamen elektrikli bir otomobil üreticisi olmayı hedefleyen şirket, 2040 yılına kadar iklim açısından nötr bir şirket olma amacıyla karbon ayak izini sürekli olarak azaltma taahhüdü uyguluyor.
Volvo Cars, Aralık 2024 itibariyle, yaklaşık 42.600 tam zamanlı çalışan istihdam ediyor. Volvo Cars'ın merkez ofisi, ürün geliştirme, pazarlama ve yönetim fonksiyonları ağırlıklı olarak İsveç'in Göteborg şehrinde bulunuyor. Volvo Cars'ın üretim tesisleri Göteborg (İsveç), Ghent (Belçika), Güney Karolina (ABD), Chengdu, Daqing ve Taizhou'da (Çin) yer alırken, Göteborg ve Şanghay'da (Çin) şirketin Ar-Ge ve tasarım merkezleri bulunuyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Müşterilerine en iyi çözümleri sunma vizyonunu sürdüren AXA Türkiye’nin yeni tanıttığı parametrik ürünü Deprem Finansal Destek Sigortası ile, belirli bölgelerde faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler) teminat altına alınabiliyor. Marmara, Ege, Güneydoğu Anadolu ve Kuzeydoğu Anadolu bölgelerindeki belirli illerde yer alan ve risk koordinatları ürün kapsamına dahil edilen adreslerde faaliyet gösteren işletmeler, bu finansal destek ürününden yararlanabiliyor.
AXA Türkiye Teknik Başkanı ve İcra Kurulu Üyesi Barış Altın, ürünün işleyişine ve sunduğu faydalara ilişkin yaptığı değerlendirmede, ürünün fiziksel hasar aramaksızın yalnızca sismik verilerle çalışan bir ödeme mekanizması sunduğunu belirtti. Altın, “Bu ürün ile depremden etkilenen KOBİ’lerin deprem sonrası oluşabilecek acil nakit ihtiyacına hızlı bir çözüm sunmayı ve toparlanma süreçlerini desteklemeyi hedefliyoruz.” dedi.
Ürünün nasıl çalıştığını örnekle açıklayan Altın, “Marmara’da 7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiğinde, örneğin Düzce’de bulunan bir sigortalımız bu teminattan işletmesinde herhangi bir fiziksel zarar olmamasına rağmen yararlanabilecek. Bunun için ölçülen deprem büyüklüğünün belirlenen eşik değerin üzerinde, önceden belirlenen bir alan içinde olması gerekecek. Ürünümüz oldukça basit bir yapıda çalışmakla birlikte, sigortalılarımızın dağıtım kanallarımız aracılığıyla kapsam hakkında bilgilendirilerek bu üründen faydalandırılmalarını sağlamak bu noktada önem taşıyor.” ifadelerini kullandı.
AXA Türkiye’nin parametrik sigortacılık alanındaki çalışmalarının yalnızca depremle sınırlı olmadığını vurgulayan Altın, iklim değişikliğinin ve doğal afetlerin neden olduğu risklere karşı da alternatif çözümler sunduklarını ifade etti. “Parametrik sigorta, özellikle tarım, enerji ve inşaat gibi sektörlerde gelir kayıplarının önlenmesi açısından etkili bir araç. AXA Grubu olarak 40’tan fazla ülkede bu alanda aktif rol alıyoruz. Türkiye’de KOBİ’lere özel ilk parametrik deprem finansal destek sigortasını hayata geçirmiş olmaktan memnuniyet duyuyoruz.” açıklamasında bulundu.
AXA Türkiye, bu ürün ile birlikte parametrik sigorta alanında Türkiye’de öncü bir adım atarak, deprem gibi afet durumlarında acil finansal ihtiyaçlara çözüm sağlamayı ve sigortalıların kriz anlarını daha kolay yönetebilmelerini hedefliyor. Ürün aynı zamanda sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda işletmelerin dayanıklılığını artırmayı amaçlıyor.
Bu yenilikçi parametrik sigorta ürünüyle ilgili tüm detayları öğrenmek için dijital broşürü inceleyebilirsiniz: https://tinyurl.com/4jj9ujfd
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’de 1906’dan beri faaliyetlerini sürdüren Nestle Türkiye, topluma değer katan çalışmalarına artık iki yeni ofisinde devam edecek. Maslak Orjin Plaza’da yeni merkez ofisi “Nest Avrupa”ya taşınan Nestle Türkiye, Küçükyalı Hilltown’da da uydu ofis olarak “Nest Anadolu”yu açtı. Çalışanların görüş ve ihtiyaçları doğrultusunda özenle tasarlanan kolay ulaşılabilir yeni ofisler, ekiplere dinamik, sosyal ve sürdürülebilir alanlar sunuyor.
İsviçre’deki yolculuğuna 159 yıl önce başlayan, Türkiye’deki faaliyetlerine ise 119 yıldır devam eden Nestle Türkiye, artık İstanbul’un iki yakasında açılan ofislerinde “Ortak Değer Yaratma” anlayışıyla çalışmalarını sürdürecek. İnsanı merkeze alan uygulamalarıyla çalışan ihtiyaçlarına, tercihlerine ve mutluluğuna odaklanan Nestle Türkiye, merkez ofis “Nest Avrupa” ve uydu ofis “Nest Anadolu” ile iş ve yaşam dengesini bir adım ileriye taşıyor. Yeni ofislere ulaşımda çeşitli toplu taşıma alternatiflerinin olması çalışanlara ulaşımda kolaylık sağlarken, dijital rezervasyon sistemi ile ofis düzeninden optimum verim elde ediliyor. Restorandan spor salonuna her iki ofiste de birçok sosyal alan çalışanlara yürüyüş mesafesinde yer alırken, yeni ofislerdeki elektrikli araçlar için özel şarj noktaları, masaüstü şarj teknolojileri ve ofis içindeki dinamik alanlar konforlu ve verimli bir çalışma ortamı sunuyor. Çalışma alanının özgürce belirlenmesine ve farklı ekiplerin bir arada çalışabilmesine olanak tanıyan ofis ortamı, hem bireysel odaklanmayı hem de ekip çalışması kültürünü zenginleştiriyor.
İş ve sosyal yaşam dengesinin en iyi şekilde kurulması için yeni yapılanmada da esnek çalışma düzeni devam ediyor. Ofisten ve evden çalışmaya olanak tanıyan şirket, ayrıca temmuz ve ağustos aylarında tamamen uzaktan çalışma, yıl boyunca cuma günleri uzaktan çalışma, yazın ise cuma öğleden sonralarının tatil olduğu çalışma düzeniyle çalışan dostu uygulamalarını güçlendiriyor.
“Birlikte büyüyen bir ekosistemin kalbi”
Çalışan motivasyonunu ve uyumunu her zamankinden daha güçlü bir şekilde deneyimlediklerinin altını çizen Nestle Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Oktay Cömert, “İstanbul’un iki yakasında yer alan yeni ofislerimiz birlikte büyüyen, öğrenen ve gelişen bir ekosistemin kalbini oluşturuyor. Ofislerimizi sadece birer çalışma alanı olarak değil; birlikte ürettiğimiz ve birbirimizden güç aldığımız birer yuva olarak görüyoruz. Bu yuvada ekip ruhunu ve çalışan bağlılığını artıran, iyi olma haline hizmet eden, yeni yapısıyla verimliliğe değer katan ve birlikteliği güçlendiren keyifli, yüzü geleceğe dönük bir çalışma ortamı yarattık. Her Perşembe patili dostlarımız da yeni ofislerimizde bizlere eşlik ediyor. Her iki kıtada yer alan yeni ofislerimizin konum ve ulaşım olanakları sayesinde ekip arkadaşlarımızın yol yorgunluğu yaşamalarının önüne geçiyor, günlük yaklaşık üç saat tasarruf etmelerini sağlıyor iş ve yaşam dengesini daha iyi kurmalarına, aileleriyle geçirdikleri vaktin artmasına yardımcı oluyoruz. Bu sayede ofise gelmeyi tercih eden çalışma arkadaşlarımızın sayısında üç kat artış ve ekipler arasında bağların kuvvetlenmesinde güçlü bir ivme yakaladık. Ofislerimizde çevresel etkilerimizi azaltan çözümler, doğaya ve insana duyarlı uygulamalarla Türkiye’nin geleceğine değer katacak projeler geliştirmeye devam edeceğiz.” dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Hayatı kolaylaştıran teknolojilere öncülük eden Anker’in kategori markası eufyMake’in kişisel UV baskı alanında devrim yaratan ürünü E1 UV Printer, yenilenen özellikleriyle yakında Türkiye’de satışa çıkıyor.
Anker’in “hayal gücünü gerçeğe dönüştür” vizyonuyla hayata geçirdiği yaratıcı araçlar markası eufyMake, kişisel UV baskı alanında devrim yaratan ürünü E1 UV Printer’ı Türkiye’de satışa çıkardı. Nisan ayında tanıtıldıktan sonra Kickstarter’da sadece iki ayda 336% hedef üstü tonlamayla 44 milyon dolarlık rekor destek toplayan eufyMake E1, şimdi daha gelişmiş teknolojileriyle Türkiye’de yeniden kullanıcılarla buluşuyor. Kampanya sürecinde 14.610’dan fazla destekçi tarafından fonlanan cihaz, tüm kategorilerde Kickstarter tarihinin en yüksek fonlanan projesi oldu. Kampanya 14 saat içinde 10 milyon dolarlık eşiği aşarak yeni bir hız rekoru kırdı Kickstarter kampanyası 28 Haziran’a kadar devam ederken, destekçilere özel %24 indirimli bir teklif sunuluyor: Temel paket, 2.499 dolar yerine 1.899 dolar fiyatla alınabiliyor. Kompakt yapısı, 3D doku baskı teknolojisi ve kullanıcı dostu arayüzüyle öne çıkan cihaz, yaratıcı projelere profesyonel dokunuş katmak isteyenler için tasarlandı.
Kampanya sadece 14 saatte 10 milyon doları aştı ve şu anda 44 milyon doların üzerinde gelir elde ederek Kickstarter tarihindeki en yüksek fonlanan proje oldu (önceki 41,7 milyon dolarlık rekoru geride bıraktı).
5 mm’ye kadar 3D doku - endüstriyel kalite artık evde
Kompakt yapısı, 3D doku baskı teknolojisi ve kullanıcı dostu arayüzüyle öne çıkan eufyMake E1, yaratıcı projelere profesyonel dokunuş katmak isteyenler için tasarlandı. Cihaz, Amass3D™ teknolojisiyle düz yüzeylerin yanı sıra silindirik nesneler ve film rulosu gibi zeminlerde 5 mm’ye kadar 3D doku baskısı yapabiliyor. Ürün kişisel aksesuar üretimi, markalı hediyelikler, promosyon ürünleri ve yaratıcı tasarım alanında çalışan profesyoneller için benzersiz bir çözüm sunuyor.
Renk doğruluğu, akıllı süreç yönetimi ve modüler yapı
ColorMaestro™ renk yönetim sistemi sayesinde milyonlarca renk, %100 doğrulukla tüm yüzeylere uygulanabiliyor. Bu sayede kullanıcılar, telefon kılıfı, dekoratif obje, kişisel aksesuar ya da kurumsal tabela gibi yüksek hassasiyet gerektiren projelerde profesyonel sonuçlar elde edebiliyor.
Yapay zeka destekli akıllı iş akışı, yaratıcı süreci hem hızlandırıyor hem de sadeleştiriyor. 20 binden fazla hazır şablon, SnapShot Camera ve çift lazer destekli yerleştirme sistemi sayesinde otomatik konumlandırma hatasız biçimde gerçekleşiyor. 3’ü 1 arada modüler tasarımı sayesinde döner ünite, doğrudan film üzerine UV baskı ve film rulosu aparatını bir araya getiren E1, geleneksel endüstriyel UV yazıcılardan %90 daha küçük. Yeni eklenen film rulosu adaptörü, 10 metreye kadar büyük format baskılar (örneğin afiş, araç çıkartması, longboard gibi) yapılmasını mümkün kılıyor. Ayrıca esnek beyaz mürekkep sistemi, kumaş ruloları, deri yüzeyler ve özel ürünler (örneğin patch veya kalemlik) üzerinde yüksek kaliteli baskı yapılmasına imkân tanıyor. Bu sayede E1; ev kullanıcılarından küçük stüdyolara, bireysel üreticilerden atölyelere kadar geniş bir kullanıcı kitlesine hitap ediyor..
Bakımı kolay, çevreye duyarlı
JetClean™ otomatik temizlik sistemiyle kafa tıkanmalarını engelleyen E1, minimum bakım ihtiyacıyla maksimum performans sunuyor. Ürün aynı zamanda Greenguard Gold, ClimatePartner ve TÜV sertifikalarına sahip.
Anker hakkında:
Yaşamı kolaylaştıran akıllı teknolojilere öncülük eden Anker, 2011 yılında Silikon Vadisi’nde kuruldu. Bugün Anker, şarj teknolojisi, kulaklık, hoparlör ve akıllı telefon aksesuarlarıyla ABD, Avrupa, Asya, Ortadoğu gibi birçok pazarda lider konumda yer alıyor. Euromonitor International Ltd. 2020, 2021, 2022 ve 2023 yıllarındaki perakende satış değerlerine göre ölçülen Ekim 2024’te tamamlanan araştırmaya göre Anker dört yıl üst üste dünyanın 1 numaralı tüketici elektroniği şarj markası seçilmiştir. Anker ayrıca Soundcore, eufy, Nebula, AnkerMake ve Anker Solix kategori markalarıyla tüketicilere kaliteli, yüksek performanslı ve akıllı teknolojiler sunuyor. Anker Türkiye’de şarj cihazları, taşınabilir bataryalar, taşınabilir projeksiyon cihazları, bluetooth kulaklıklar, ve hoparlörler, güvenlik kameraları kategorilerinde ürünlerini tüketicilerle buluşturuyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye İş Bankası’nın iştiraklerinden biri olarak faaliyet gösteren Pazarama, %100 yerli sermaye ile e-ticaret sektöründe pazaryeri modeliyle hizmet vermeye ve büyümeye devam ediyor. Pazarama, Türkiye’nin kendi kaynaklarıyla gelişen ve güçlenen e-ticaret platformlarından biri olarak öne çıkıyor.
Türkiye İş Bankası’nın güçlü finansal tecrübesi ve müşteri güveniyle desteklenen Pazarama, tüketicilere ve iş ortaklarına, her yönüyle şeffaf bir pazaryeri partneri olma hedefiyle alışveriş deneyimi sunmaya ve büyümeye devam ediyor.
Birbirinden farklı hizmet ve avantajları tek platform üzerinden tüketicileri ile buluşturan Pazarama’da, online alışverişin yanı sıra Pazarama Tatil ile uçak bileti satışı, otel rezervasyonu, araç kiralama hizmetleri sağlanırken Pazarama PET ile patili dostlarımızın ihtiyaçlarına birbirinden farklı ödeme seçenekleri ve avantajlar ile sahip olunabiliyor. Pazarama Sigorta ile, Anadolu Sigorta ve Anadolu Hayat Emeklilik güvencesiyle sigorta ile bireysel emeklilik hizmetleri sağlanırken Pazarama Plus sadakat programıyla kullanıcılarına özel fırsatlar sunuluyor. Araçtan inmeden akaryakıt ödemesi yapılabilmesine de olanak sağlayan Pazarama ek olarak platformu üzerinden şehir ulaşım kartlarına yükleme imkanı da sağlıyor.
Pazarama, e-ticaret sektöründeki değişen trendleri yakından takip ederek hem tüketicilerine hem de iş ortaklarına yenilikçi çözümler sunuyor. Geçtiğimiz yıl devreye aldığı Pazarama Limit (şimdi al, sonra öde), bir fintek iş birliği olan Zip Alışveriş Kredisi gibi finansal hizmetler, müşterilerine daha fazla esneklik sunarak alışveriş deneyimini kolaylaştırıyor. Yurt içindeki tüm bankaların kart programlarıyla entegre olarak çalışan Pazarama’da, bu kart programlarının sadakat çözümlerinden ve kampanyalarından faydalanmak mümkün. Bankalar dışında, Pluxee iş birliği ile Pazarama’da ayni yardımlara aracılık ediliyor.
Pazarama, platformu üzerinden satış yapan on binlerce iş ortağının, daha fazla tüketiciye ulaşmaları ve platform deneyimlerini iyileştirmeleri adına birçok yeniliği hayata geçiriyor. Pazarama Ad ile iş ortaklarına reklam alanı satın alma hizmeti sağlanırken Pazarama Finansman hizmeti ile iş ortaklarının finansal ihtiyaçları destekleniyor. Pazarama E-Faturam ile bugüne kadar kağıt olarak hazırlanan faturaların elektronik ortamda kolayca oluşturulmasını ve müşterilerle hızlıca paylaşılmasını sağlanırken Pazarama Satıcı Paneli sayesinde iş ortaklarının panellerine mobil uygulamadan erişmelerine ve kampanya yönetimlerini daha kolay ve hızlı bir şekilde yönetmelerine fırsat veriliyor.
Pazarama Genel Müdürü M. Bülent Kutacun, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Türkiye’nin dijitalleşme yolculuğunda dışa bağımlılığı azaltmak ve teknoloji alanında kendi ayakları üzerinde duran yapılar oluşturmak stratejik bir gereklilik. Pazarama olarak biz, hem teknolojimiz hem de sermaye yapımızla tamamen yerli bir platform olmanın sorumluluğunu taşıyoruz. Amacımız, Türkiye’nin e-ticaret ekosistemine katkı sunarken, aynı zamanda KOBİ’lerin, girişimcilerin ve yerli üreticilerin büyümesine destek olmak.” dedi.
Pazarama, müşteri deneyimini sürekli geliştiren yapısı, kullanıcı dostu uygulamaları ve sunduğu avantajlarla, e-ticaretin en güçlü yerli oyuncularından biri olma yolunda kararlılıkla ilerliyor.
Pazarama’nın avantajlı ve fırsatlarla dolu dünyasına, Pazarama mobil uygulamasından ya da Pazarama.com’dan ulaşabilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yenilikçi teknolojileri Alman kalitesiyle buluşturan Opel, model ailesinde sunduğu panoramik cam tavan özelliği ile araçları adeta mobil seyir noktalarına dönüştürebiliyor. Özellikle üst sınıf SUV modeli Grandland başta olmak üzere geniş ürün gamında panoramik cam tavanın yanı sıra birçok konfor özelliği sunuyor. Opel müşterileri, ferahlık hissi sağlayan bu özellikten yalnızca Grandland modelinde değil, Astra, Zafira Elektrik ve Combo Elektrik modellerinde de faydalanabiliyor.
Alman otomotiv üreticisi Opel'in ileri teknolojiyle donatılmış SUV modeli olan Grandland, cesur ve yalın tasarımıyla ilham verirken hem elektrikli hem de hibrit motor seçenekleriyle kullanıcıların beklentilerini karşılıyor. Geniş iç hacmi ile üstün bir konfor sunan Grandland, opsiyonel olarak sunulan panoramik cam tavan ile kabin ferahlığını bir üst seviyeye taşıyor. Bu ferahlık hissi yalnızca markanın en üst seviye modeli Grandland ile sınırlı değil. Sınıfının en çok tercih edilen modellerinden Opel Astra ile Combo Elektrik ve Zafira Elektrik de kesintisiz bir gökyüzü görünümü sağlıyor.
Opel Grandland, bolca yaşam alanı ve mükemmel manzaralar sunuyor!
Pek çok aile için bavulları toplayıp yaz tatiline çıkma zamanı geldi. Bu tür yolculuklar özellikle geniş ve konforlu Opel Grandland ile daha da keyifli hale geliyor. Standart olarak sunulan akıllı Intelli-Seat, pratik Pixel Box ve ödüllü parlama önleyici Intelli-Lux HD farlar gibi özelliklerle donatılmış olan bu "Almanya üretimi" üst sınıf SUV, beş kişilik geniş kabini ve 1.645 litreye kadar ulaşabilen bagaj kapasitesi ile yolcularına benzersiz bir deneyim sunuyor.
Opel, yolculuğu herkes için daha da ilginç ve keyifli hale getirmek için panoramik cam tavan seçeneğini de sunuyor. Bu özellik sayesinde tüm yolcular karanlıkta yıldızları izlemenin keyfini çıkarırken, tavan döşemesindeki ortam aydınlatması sayesinde tüm kabin ışıkla doluyor. İki parçalı cam yapı, arka koltuktaki yolcuların başlarının üzerine kadar uzanıyor. Güneşin parlak ışıklarını engellemek içinse elektrikli güneşlik, kabin içinde hoş bir gölge sağlıyor.
Opel Astra ailesi, Zafira Elektrik ve Combo Elektrik aydınlık ve keyifli bir atmosfer sağlıyor
Opel’in diğer binek otomobil modellerinde de opsiyonel olarak sunulan panoramik cam tavanlar, aydınlık ve ferah bir atmosfer yaratıyor. Kompakt sınıfın en çok tercih edilen modellerinden Opel Astra, elektrikli panoramik cam tavanı sayesinde mobil seyir noktalarına dönüştürülebiliyor.
Opel Zafira Elektrik ise ister konforlu bir VIP servis aracı, ister aile minibüsü olarak kullanılsın, panoramik cam tavanı ile her yolculuğu benzersiz bir deneyime dönüşüyor. Aydınlık kabini, geniş iç hacmi ve konforlu tasarımı ile Zafira Elektrik, yolcularına eşsiz bir atmosfer sunuyor
Opel Combo Elektrik ise pratik çözümlerle mekân algısını birleştiriyor. 4,41 metre uzunluğundaki versiyonda beş kişiye kadar oturma alanı bulunuyor. 35/30/35 oranında bağımsız katlanabilir arka koltuklarıyla oldukça esnek bir kullanım sunuyor. Daha fazla alana ihtiyaç duyulduğunda, arka sıradaki 3 koltuk kolayca katlanabiliyor. Arkada bulunan camlı bagaj kapısı ise ekstra erişim kolaylığı sağlıyor.
Opel hakkında
Avrupa’nın en büyük otomobil üreticilerinden biri olan Opel, kapsamlı elektrikliye geçiş hamlesiyle CO2 emisyonlarının azaltılmasında öncü bir rol üstleniyor. Şirket 1862 yılında Almanya’nın Rüsselsheim kentinde Adam Opel tarafından kuruldu ve 1899 yılında otomobil üretimine başladı. Opel, Ocak 2021’de Groupe PSA ve FCA Group arasındaki birleşmeyle yeni sürdürülebilir ulaşım döneminin küresel lideri olarak kurulan Stellantis NV’nin bir parçası. Şirket, İngiliz kardeş marka Vauxhall ile birlikte dünya genelinde 60’ın üzerinde ülkede temsil ediliyor. Opel, sürdürülebilir bir başarı tesis etmek üzere müşterilerin gelecekteki ulaşım taleplerinin karşılanmasını sağlamak için elektrikliye geçiş stratejisini uyguluyor. Bu strateji, Opel’in sürdürülebilir kârlı, küresel ve elektrikli bir gelecek oluşturmak için uyguladığı PACE planının bir parçası.
Opel, dünyanın önde gelen otomobil üreticisi ve mobilite sağlayıcısı Stellantis tarafından sunulan marka portföyünün bir parçasıdır. Stellantis (NYSE: STLA) hakkında daha fazla bilgi için www.stellantis.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ), Türkiye’de ekonomik büyümenin temel aktörlerinden biri olarak öne çıkarken; finansmana erişim, hâlâ çözülmesi gereken önemli başlıklar arasında yer alıyor. Geleneksel bankacılık çözümlerinin dışında daha esnek ve hızlı alternatif arayışında olan KOBİ’ler için son yıllarda fintek şirketleri önemli bir destek mekanizması haline geldi. KOBİ’lerin finansmana erişimini kolaylaştıran dijital çözümler sunan Octet Türkiye, 2024 yılından bu yana 3.500 KOBİ’yi yeni nesil finansal araçlarla buluşturdu.
Türkiye ekonomisinin bel kemiğini oluştururan Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ) için finansmana erişim hâlâ önemli bir gündem maddesi olmaya devam ediyor. Geleneksel bankacılık sistemlerinin dışında alternatif finansal çözümlere olan ihtiyaç artarken fintek şirketlerinin bu alandaki etkisi giderek belirginleşiyor.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de fintek yatırımları 2024'te yeniden yükselişini sürdürüyor. Türkiye'de 901 fintek girişiminden 731’i aktif olarak faaliyet gösteriyor. 89 lisanslı ödeme kuruluşunun hizmet verdiği bu yapı içinde, özellikle KOBİ’lere odaklanan oyuncuların sayısı artıyor.
Fintekler, KOBİ Ekonomisini Dönüştürüyor
KOBİ’lerin finansmana erişimini kolaylaştıran dijital çözümler sunan Octet Türkiye, CEO’su Derya Ekemen Fidan, sektörde KOBİ’lerin artan ağırlığını şöyle yorumluyor:
“KOBİ’lerin dijitalleşme yolculuğunda en büyük ihtiyaç, sürdürülebilir bir likidite yönetimi ve hızlı tahsilat imkânı. Fintek çözümleri, tam da bu ihtiyaca cevap veriyor. 2024 yılından bu yana 3.500 KOBİ’ye ulaşmamız KOBİ’lerin dijital dönüşüme verdiği önemi gösteriyor.Octet Türkiye olarak, KOBİ segmentine sunduğumuz çözümleri her geçen gün geliştiriyor, onların ihtiyaçlarına göre çeşitlendiriyoruz. Artık KOBİ’ler için finansmana erişim yalnızca bir banka kredisi değil; DBS, Tedarikçi Finansmanı, ticari kartlarla ödeme vadelerini uzatma gibi çoklu dijital araçlarla mümkün hale geliyor.”
Dijitalleşme yatırımlarının geri dönüşüyle birlikte Türkiye’de faaliyet gösteren KOBİ’lerin davranış kalıplarını değişmeye başladığını anlatan Derya Ekemen Fidan, “Özellikle gıda, kimya, tarım ve otomotiv gibi sektörlerde faaliyet gösteren KOBİ’ler, tahsilatlarını dijital platformlar üzerinden yönetmeye yöneldi. Ayrıca tek çekim ve 6 taksitli işlemler toplam işlem hacminin neredeyse yarısını oluşturuyor. Bu veriler, KOBİ’lerin nakit akışlarını yönetme biçimlerinin çeşitlendiğini ve vade yönetiminin artık dijital kanallar üzerinden yapıldığını gösteriyor.
“Müşterilerimize Yalnızca Çözüm Değil, Karar Desteği Sunuyoruz”
Sektör analizlerine göre, fintek çözümlerinin yalnızca bir yazılım ya da işlem aracı olmaktan çıkarak, şirketlerin stratejik karar alma süreçlerine etki eden birer yapı haline geldiği görülüyor. Özellikle yapay zekâ destekli ödeme sistemleri ve dijital onboarding süreçleri, sadece operasyonel hız değil, karar süreçlerinde de fark yaratıyor.
Octet Türkiye CEO’su Derya Ekemen Fidan bu konuda şunları söylüyor: “KOBİ’ler artık hem tahsilatlarını hem ödemelerini veriye dayalı şekilde yönetmek istiyor. Fintekler bu davranış değişimini destekleyen teknolojik altyapıyı sağlıyor. Biz de bu süreçte müşterilerimize yalnızca çözüm değil, karar desteği sunuyoruz.”
Türkiye'deki regülasyon yapısının son yıllarda fintek yatırımlarını destekleyici yönde evrildiğine işaret eden Ekemen Fidan, şöyle devam ediyor: “Özellikle açık bankacılık, dijital onboarding ve alternatif finansman araçlarının yasal zemine oturtulması, finteklerin KOBİ’lere sunduğu hizmetlerin ölçeğini büyütüyor. Ancak bu alanda hâlâ veri güvenliği, şeffaflık ve finansal okuryazarlık gibi konularda yapılması gerekenler var. Yapay zekâ tabanlı karar sistemlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte finteklerin sadece ödeme sağlayıcısı değil, stratejik danışmanlık sunan yapılar haline gelmesi bekleniyor.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
"Herkesin Faydasına" mesajıyla yola çıkan ve somut kazanımlar üreten Borusan Sürdürülebilir Fayda Programı’nın 3. dönemi, kapanış etkinliğiyle tamamlandı. İklim kriziyle mücadele ve eşitsizliklerin azaltılmasına odaklanan dönemin kapanış etkinliğinde, seçilen üç yenilikçi projenin süreç boyunca kaydettikleri gelişim ve ulaştıkları aşamalar paylaşıldı. Etkinlikte Borusan Holding’in gelecek dönemde de sürdürülebilir fayda ekosistemini büyütme kararlılığı vurgulandı.
İklim, insan, inovasyon odak alanlarında sürdürülebilirlik vizyonunu güçlendiren Borusan Holding, girişimciliği desteklediği ve iş birlikleri geliştirmeyi amaçladığı “Borusan Sürdürülebilir Fayda Programı” aracılığıyla çevreye ve topluma değer katmaya devam ediyor. Borusan, ‘Herkesin Faydasına’ mesajıyla yola çıkan programın, yüksek katılımla değer yaratan üçüncü dönemini, gerçekleştirdiği etkinlikle tamamladı.
Girişim ekosistemini ve sektör profesyonellerini buluşturan etkinliğe Borusan Holding yöneticileri, Impact Hub’ın program ekibi, üç dönem boyunca programdan faydalanan proje sahipleri, projeye katkıda bulunmuş mentorlar, eğitmenler ve jüri üyeleri katıldı. Kapanış töreninde, Borusan’ın 81 yıllık mirası ve sürdürülebilirlik vizyonu bir kez daha vurgulanarak, bu değerlerin Grubun mevcut etki ve uygulamalarını nasıl beslediğine ışık tutuldu.
Borusan Holding İnsan, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş, “Üç dönemin tamamında desteklenen projelerin yarattığı çevresel, sosyal ve toplumsal fayda, Borusan Sürdürülebilir Fayda Programı’nın çözüm odaklı yaklaşımının kalıcı etkisini gözler önüne seriyor. Biz de bu alanlarda etkisi kanıtlanabilir projelere destek vererek, daha kapsayıcı ve dirençli bir gelecek için ekosistemi güçlendirmeye devam ediyoruz. Önümüzdeki dönemlerde de Borusan Sürdürülebilir Fayda Programı’nı sürekli geliştirerek, fayda üretmeye devam edeceğiz.” dedi.
Üçüncü döneminde de eşitsizliklerin azaltılması ile iklim kriziyle mücadele başlıklarına odaklanan Borusan Sürdürülebilir Fayda Programı’na Türkiye’nin 58 farklı ilinden toplam 428 başvuru yapılmış ve 3 proje desteklenmek üzere jüri tarafından seçilmişti. Perili Köşk’te düzenlenen üçüncü dönem kapanış etkinliğinde de desteklenen projelerin somut çıktıları katılımcılarla paylaşıldı.
Desteklenen projeler arasında, kullanıcı deneyimlerini paylaşarak müzelerin erişilebilirlik düzeyini haritalayan ve rehberlik hizmeti sunan Bongo Art Project; iklim değişikliği nedeniyle nesli tehlikede olan kuş sesleri ile müzisyenlerin enstrüman kayıtlarını bir araya getirerek biyoçeşitlilik kaybına dikkat çeken Türkiye’nin Nesli Tehlike Altındaki Sesleri; mahalle pazarlarında gıda israfını azaltıp esnafın çalışma koşullarını iyileştirmeye yönelik döngüsel ekonomi çözümleri geliştiren Roof Coliving yer alıyor.
Borusan Sürdürülebilir Fayda Programı, erişimini ve etkisini her yıl genişletiyor
Borusan Holding, daha yaşanabilir bir dünya hedefiyle 2022 yılında Borusan Sürdürülebilir Fayda Programı’nı başlattı. Bu program aracılığıyla sosyal faydayı merkeze alan ve toplumsal dönüşümlere aracılık eden projeleri destekliyor. Seçilen projelere ihtiyaç analizi, kapasite geliştirme, eğitim ve atölye desteği, hibe ve mentorluk fırsatı sunuyor.
Etkisini her geçen yıl artıran Borusan Sürdürülebilir Fayda Programı, sürdürülebilir kalkınmaya somut katkılar sunmayı hedefliyor. Program; yeni teknoloji trendleri, toplumsal dinamikler ve sürdürülebilirlik alanındaki en güncel yaklaşımlar doğrultusunda düzenli olarak gözden geçirilip güncelleniyor. Bu sayede daha geniş kitlelere ulaşması ve daha derin bir sosyal etki yaratması amaçlanıyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.