Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

İSKİ Genel Müdürlüğü'nün hazırladığı "İçme suyu ve Kanalizasyon Master Planı" ile 2053 yılına kadar İstanbul'da yeterli ve etkin su, atık su ve yağmur suyu hizmetlerinin çevresel, teknik, finansal ve kurumsal olarak sürdürülebilir bir şekilde yürütülmesi amaçlanıyor. Ayrıca kısa, orta ve uzun dönem planlamaları yapılarak, yatırım ve işletme politikasının belirlenmesi hedefleniyor.

26 BİN SAYFALIK 89 AYRI RAPOR HAZIRLANDI
Bu kapsamda plan çalışmalarında çeşitli branşlardaki 34 üst düzey akademik uzman, 17 uluslararası uzman, 163 yerel uzman, farkı disiplinlerde 19 uzman idare personeli görev aldı. Toplam 7 çalıştay, 200'e yakın üst yönetim toplantısı, 1000'e yakın teknik toplantı, yurt içi ve yurt dışı saha/kurum incelemeleri ve eğitimler düzenlendi. Bu çalışmaların sonucunda yaklaşık 26.000 sayfadan oluşan farklı konulardaki planlamalara ışık tutan her biri bağımsız bir proje ağırlığında olan, 89 ayrı rapor hazırlandı.
İMAMOĞLU: BU PLANI UYGULAMAYA SÖZ VERİYORUZ
Planın tanıtım toplantısı, 23 Ağustos'ta İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa, İSKİ Strateji Geliştirme Dairesi Başkanı Prof. Dr. Tuğba Ölmez Hancı'nın katılımı ile gerçekleştirildi.
Toplantıda konuşan İmamoğlu; "İSKİ İçme Suyu ve Kanalizasyon Master Planı 2053 yılına kadar İstanbul'da hizmetlerin doğru yürütülmesi için gerekli şartları ortaya koyuyor. İBB olarak bu planı uygulamaya söz veriyoruz, hemşehrilerimizi de dikkatli olmaya, bizi denetlemeye çağırıyoruz." dedi…
Su, Atık Su, Arıtma (İçme Suyu ve Atık Su), Yağmursuyu Toplama Sistemi, Dereler ve Kurumsal Yapı kısımlarından oluşan Master Plan'ın teknik detayları şöyle:
 UYGUN POTANSİYEL SU KAYNAKLARI BELİRLENDİ
-2053 hedef yılına göre İstanbul'un nüfus ve su ihtiyacı senaryoları çalışıldı. Yüksek nüfus büyümesi ve yüksek su ihtiyacı senaryolarına göre gerekli su kaynakları belirlendi.
-Mevcut 17 adet su kaynağı tesisi, 21 adet potansiyel su kaynağı tesisi, planlanan 7 su kaynağı tesisi hidrolik model destekli incelendi. Bunun sonucunda Melen Barajı yapılması durumunda İstanbul'un ek su kaynağına ihtiyacı olmadığı görülmesine rağmen, iklim değişikliği etkilerinden dolayı oluşabilecek yağış azalması senaryolarına göre yapılması gereken tesisler belirlendi.
- Mevcut su dağıtım sistemi elemanlarından 149 adet içmesuyu deposu, 157 adet içmesuyu terfi merkezi, 2.847 km içmesuyu iletim hattı hidrolik model destekli olarak incelendi. Çalışmalar sonucunda kesintisiz su temininin sağlanması ve terfi ile beslenen alanların cazibeli sisteme dönüştürülmesi amacıyla 91 adet içmesuyu deposu, 101 adet pompa grubu, 591 km içmesuyu iletim hattı planlandı.
YENİ ARITMA TESİSLERİ
- Tüm mevcut ham su kaynakları için 2013-2020 yılları arasında 160 parametre için su kalitesi değerlendirmesi yapıldı. Potansiyel su kaynakları için 18 noktadan 12 ay boyunca alınan numunelerden 50 adet parametrenin analizi ve su kalitesi değerlendirmesi yapıldı.
- Mevcut 21 adet içmesuyu arıtma tesisi incelendi, mevcut 8 adet içmesuyu arıtma tesisi için ilave üniteler planlandı. 5 adet konvansiyonel içmesuyu arıtma tesisi ve 2 adet deniz suyu arıtma tesisi planlandı.
ATIKSU TOPLAMA VE ARITMA PLANLAMASI
- 26 adet atıksu toplama havzası, 2.000 km atıksu kolektör hattı ve 41 adet atıksu terfi merkezi hidrolik model destekli olarak incelendi.
- Atıksu toplama sistemleri için 55 adet proje geliştirildi. 623 km yeni atıksu kolektör hattı önerildi.
- 90 adet mevcut evsel atıksu arıtma tesisi incelendi, iyileştirme önerileri hazırlandı.
- 10 adet yeni orta-büyük ölçekli (İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi) İBAAT, 7 adet orta-büyük ölçekli İBAAT'ın kapasite artışı, 6 adet ön arıtma tesisinin ileri teknolojilerle BAT/İBAAT'a dönüşümü planlandı.
- 71 adet yeni kırsal İBAAT planlandı. 62 adet mevcut kırsal AAT'nin kapasite artışı/ İBAAT'a dönüşümü planlandı.
- Avrupa ve Asya yakasında iki adet çamur yakma tesisi planlandı.
 TAŞKIN TEHLİKE VE RİSK HARİTALARI OLUŞTURULDU
- 55.950 adet kolektör alt havzası hidrolik model destekli olarak incelendi.
- 2.190 km mevcut kolektör derelerle entegre bir şekilde modellendi. 410 km mevcut kolektör için iyileştirme ve 522 adet ekolojik çözümler içeren sürdürülebilir Kentsel Drenaj Sistemi yapısı önerildi.
- 103 km yeni kolektör güzergahı önerildi.
- Tüm İstanbul'da Yağmursuyu Hatları, vadi tabanları ve dereler için havzalar ve özellikleri belirlendi.
- 2.772 adet dere için 5.247 km dere envanteri oluşturuldu.
- Dere - Yağmursuyu entegre çözümü ve modellemesi yapılarak taşkın tehlike ve risk haritaları oluşturuldu. 102 alt havza için 1.822 km derede uygulama yapılması önerildi.
-İSKİ Taşkın Tahmin ve Erken Uyarı Sistemi'nin (İTEUS) kurulması için gerekli teknik altyapı oluşturuldu.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

IAA Mobility 2023'te dikkat çekecek Bosch inovasyonları
" Güçlü donanım, Bosch'un geleceğin araçlarını daha güvenli, daha kullanışlı ve daha verimli hale getirmesine yardımcı oluyor.
" Yeni Bosch yazılım çözümleri, araç bileşenlerini tamamlayabilir ve yenilikçi teknolojiler için temel oluşturabilir.
" Bosch, yazılım tanımlı mobiliteyi bir adım öteye taşıyarak verimliliği, güvenliği ve konforu artırmak için yeni servisler sunuyor.
Stuttgart ve Münih, Almanya - Araçlar, günümüzün dijital dünyasının ayrılmaz bir parçası. Gelecekte bağlanabilirlik, otomasyon, kişiselleştirme ve yüksek verimli güç aktarma sistemleri için yeni işlevler, yazılım ve akıllı donanım sayesinde daha fazla sunulacak. Teknoloji ve servis tedarikçisi Bosch, her iki alanda da eşit derecede yer alıyor. Şirket, frenler, direksiyon sistemleri ve elektrikli güç aktarma sistemlerinden sensörlere, araç bilgisayarlarına ve yazılım çözümlerine kadar modern araçların temel bileşenlerini tek bir çatı altında geliştiriyor ve üretiyor. Bosch, Münih'teki IAA Mobility 2023'te güvenli ve sürdürülebilir mobilite için en yeni ve büyüleyici çözümlerini sunacak. Mobilite sektörüne yönelik donanım, yazılım ve yeni servisler, B3 salonu, D10 numaralı Bosch standında sergilenecek.
Güçlü donanım
Mobilite sektöründeki en büyük trendlerden biri, diğer satıcıların yazılımlarıyla da uyumlu olan yüksek performanslı araç bileşenlerine yönelmek. Bosch, buradan hareketle zekası, bileşenlerin kendisine ve aynı zamanda merkezi araç bilgisayarlarına yerleştirilebilen donanımlar sunuyor.
Görünmez ama her yerde: Yarı iletkenler teknik cihazların önemli bir parçasıdır. Otomotiv sektöründeki ilk on yarı iletken üreticisinden biri olan Bosch, araştırma ve geliştirmeye ve dünya genelindeki yarı iletken üretim ağını genişletmeye sürekli olarak yatırım yapıyor. Portföyünde entegre devreler, MEMS (mikroelektromekanik sistemler) sensörleri, güç yarı iletkenleri ve güç modülleri yer alıyor. Bosch, kendi elektrik/elektronik (E/E) araç mimarilerini tanımlayan otomobil üreticileri için, yarı iletkenlerin işlevsel kapsamını bu mimariye tam olarak uyarlama olanağı sunuyor.
Hassas çevresel algılama için sensörler: Çevre algılama, otonom sürüş işlevleri için vazgeçilmezdir. Bosch'un yeni radar sensörleri, SAE Seviye 0 ila 3'te destekli ve otonom sürüş işlevlerini mümkün kılıyor. Bosch, bu radar sensörlerinin altıncı nesli için yapay zekayı da bünyesine kattı. Bu yeni nesil, mesafe, yüksek hızlar ve açısal çözünürlük ölçümünde daha iyi performans gösteriyor. Sonuç olarak, motosikletler gibi nesneler de tüm görüş alanı boyunca güvenilir bir şekilde algılanabiliyor. Bosch ayrıca IAA'da yeni nesil ultrasonik sensörlerini de tanıtacak. Yapay zeka tabanlı yükseklik sınıflandırması sayesinde bu sensörler, daha sağlam algılama özellikleri sunuyor. Bu da bir engelin yüksekliği gibi durumları tahmin etmelerini sağlıyor. Ayrıca, yankıların üç katına çıkarılması bu sensörleri daha da hassas hale getirerek, örneğin yayaların ve düşük yansımalı nesnelerin hızlı ve güvenilir bir şekilde algılanmasını sağlıyor. Portföy yeni kamera yuvalarıyla tamamlanıyor. Görüntü analizi artık kameranın kendisinde değil, Bosch'un ADAS Entegrasyon Platformu gibi merkezi araç bilgisayarlarında gerçekleşiyor. 3 ve 8 megapiksel varyantlarının yanı sıra Seviye 4 uygulamaları için 12 megapiksel versiyon seçeneği de bulunan kamera yuvaları, görüntü sensörü teknolojisinin en ileri noktasında yer alıyor.
Yeni nesil araç bilgisayarları: Bosch, bireysel olarak yapılandırılabilen araç bilgisayarları ile müşteriye özel E/E mimarileri için modüler ve ölçeklenebilir bileşenler sunuyor. Araç entegrasyon platformu, merkezi ve bölgesel E/E mimarilerine sahip yazılım tanımlı araçların etkinleştiricisi. Buradaki fikir, aracın uygulama yazılımını merkezi araç bilgisayarlarına taşımak. Bu şekilde, araç entegrasyon platformu gövde, hareket ve konfor gibi tüm alanlarda işlevsel entegrasyon sağlıyor. Kablosuz güncellemeler, araç yazılımını her zaman güncel tutabiliyor. ADAS entegrasyon platformu, gelişmiş sürücü destek sistemleri alanına yönelik bir Bosch araç bilgisayarı. Bu güçlü bilgisayar, SAE Seviye 0 ila 4'te destekli ve otonom sürüş işlevleri ve park etmeyi gerçekleştirebilir. Modüler ve ölçeklenebilir mimarisi sayesinde platform, üçüncü taraf yazılımların esnek entegrasyonu da dahil olmak üzere her otomobil üreticisinin özel gereksinimlerine göre uyarlanabiliyor. Kokpit entegrasyon platformu, bilgilendirici eğlence ve gösterge alanlarının bilgi işlem görevlerini tek bir bilgisayarda birleştiriyor. Performans ve fonksiyonel güvenlik gereksinimlerine bağlı olarak, bilgisayara iklim kontrolü, bağlanabilirlik, sürücü destek işlevleri ve sürücü ve yolcu izleme, çevresel görünüm ve araç kamerası kaydı gibi kamera tabanlı uygulamalar gibi diğer alanlardan ek işlevler entegre edilebiliyor. Hareket entegrasyon platformu, güç aktarma sistemleri, şasi ve direksiyon için güvenlikle ilgili uygulama yazılımlarına odaklanıyor. Bu portföyü tamamlamak için Bosch, araç bilgisayarları ile dağıtılmış ECU'lar, sensörler ve aktüatörler arasında bir bağlantı görevi gören bölge ECU'larını sunuyor.
Elektromobilitede sonraki adımlar: Bosch, elektromobilite çözümleri portföyünü genişletmeye devam ediyor. Şirket, ilk kez 800 volt teknolojisini kullanarak bir elektrik motoru ve invertör üretecek. Motor gelişmiş güç ve tork yoğunluğu sunarken, invertör yüzde 99'a varan verimliliğe ulaşmasını sağlayan silikon karbür (SiC) güç yarı iletkenleri kullanıyor. Ayrıca şarj cihazı ve yüksek voltajlı DC/DC dönüştürücüyü tek bir gövdede birleştiren bir şarj cihazı dönüştürücü de yakında üretime girecek. Bu çözüm alandan tasarruf sağlayacak ve maliyetleri azaltacak.
Elektrikli otomobillerde ve hibritlerde doğru sıcaklığı ayarlama: Bosch, elektrikli ve hibrit araçların kullanım mesafesini artırmak için akıllı termal yönetim kullanıyor. Soğutucu akışkan devresinin ve soğutma devresinin optimum koordinasyonu, sıcak ve soğuğun hassas bir şekilde dağıtılması, akünün verimliliğinin artırılmasını ve tüm bileşenlerin optimum sıcaklık aralığında çalışmasını sağlıyor. Bu amaçla Bosch, önceden entegre edilmiş çözümler olarak esnek termal üniteler geliştiriyor. Bunlar daha az parça, montaj adımı ve kablo ile kurulum alanını ve ağırlığı azaltıyor. Yolcular da bundan faydalanıyor, termal yönetim sistemi araç içerisinde yeterli bir sıcaklık sağlıyor. Küresel fırçasız üfleyici, yolcu bölmesindeki iklim konforunun artırılmasında aktif bir rol oynuyor. Dış hava sıcaklığına ve araç yolcularının gereksinimlerine bağlı olarak, soğutma veya ısıtma için hava akışını aracın içine taşıyor. Akıllı motor topolojisi, ağırlığı önemli ölçüde azaltırken, güç yoğunluğunu artırıyor ve gürültü emisyonlarını azaltan kompakt bir tasarım sunuyor.
Geliştirilmiş fren sistemleri: Bosch'un en yeni nesil elektronik denge programı (ESP®), modern fren sistemlerinin önemli bir bileşenidir. Elektromekanik fren güçlendirici iBooster ile otonom sürüş sırasında gerekli fren sistemi yedekliliğini, otomatik acil frenleme için yüksek derecede fren basıncı oluşturma dinamiğini sağlar. Hibrit ve elektrikli araçlarda frenleme enerjisi geri kazanımının verimliliğini artırır. Araç dinamikleri kontrolü (Vehicle dynamics control) 2.0, ESP®'nin yeni çekirdek kontrol sistemidir. Sensör bilgilerine dayanarak araç davranışını öngörür ve proaktif olarak müdahale eder.
Otonom sürüşü hızlı ve güvenilir bir şekilde geliştirme: Bosch iştiraki ETAS, işletim sistemi ile araçtaki bireysel yazılım uygulamaları arasında bir bağlantı olarak özel bir ara yazılım piyasaya sürüyor. Bu çözüm, sürücü yardımı ve otonom sürüş için yazılım işlevlerinin sürekli olarak geliştirilmesine olanak tanıyor. Güvenlikten ödün vermeden saniyede 10 gigabayttan fazla bant genişliğinde yazılım uygulamaları arasında anında iletişim sağlıyor. Deterministik davranış, birçok geliştirme adımının kaydedilmiş gerçek verilerle sanal olarak gerçekleştirilmesine imkan sunuyor. Tekrarlanabilir simülasyon tabanlı doğrulama, gerçek trafik koşullarında maliyetli test sürüşü kilometrelerinin sayısını azaltmayı mümkün hale getiriyor.
Destek sistemleri ile güvenliği artırma: Bosch sürücü desteği, daha güvenli ve daha konforlu sürüş imkanı sağlıyor. Araç üreticileri, boylamasına ve yanlamasına yönlendirme, otomatik şerit değiştirme ve acil frenleme gibi modüler bir sistemden istedikleri fonksiyon paketini bir araya getirerek SAE Seviye 2 otomatik sürüş fonksiyonlarını uygulayabilir. En gelişmiş varyant olan Bosch driving assist premium, otonom sürüş fonksiyonlarının uygulamasını otoyoldan şehir içi ve kırsal trafik durumlarına genişletmek için 360 derecelik bir kamera kuşağı kullanıyor.
Elektrikli araçlarda enerji yönetimi: Bosch'un bağlantılı araç enerji yönetim sistemi, elektrikli bir aracın termal yönetimini, güç aktarma sistemlerini ve elektrik sistemini bir araya getiriyor. Bu, enerjinin araç düzeyinde optimum şekilde dağıtılmasını sağlayarak enerji tüketimini azaltıyor ve konforu artırıyor. Ayrıca güvenli ev modu gibi yeni işlevlerin de önünü açıyor. Bu, ısıtma ve klima kontrolü gibi konfor öğelerinin güç tüketimini gerektiği şekilde azaltarak aracın kalan akü şarjı ile varış noktasına ulaşmasına yardımcı oluyor.
Daha iyi menzil tahminleri ve uygun şarj noktaları: Elektrikli araç sürücüleri için önemli bilgiler, araçlarının mevcut menzilini ve kişiselleştirilmiş şarj noktası önerilerini içeriyor. Bu bilgilerin doğruluğunu artırmak için Bosch, rota, topografya ve tüketim verilerini hava durumu ve trafik akışı hakkındaki en son güncellemelerin yanı sıra klima kontrolü veya koltuk ısıtması gibi elektrikle çalışan hangi konfor öğelerinin o anda kullanımda olduğuna dair bilgilerle destekliyor. Bulut tabanlı algoritmalar gerçek menzili hesaplar, uygun bir şarj noktası seçer ve bu bilgileri navigasyon haritasında görselleştirir.
İç mekan algılama: Bosch'un iç mekan izleme sistemi, başta çocuklar olmak üzere araç içindekilerin güvenilir bir şekilde algılanmasını sağlamak için çeşitli teknolojileri bir araya getiriyor. Dikkat dağınıklığı, uyku sersemliği veya çözülmüş emniyet kemeri gibi kritik durumlar hızlı bir şekilde tespit edilebilir ve sürücü buna göre uyarılabilir. Sistem, araç içindekilerin sağlık durumunun da göstergesi olabilecek hareketlerin ve yaşamsal belirtilerin tespitine dayanıyor. İç mekan izleme kameralarının son derece hassas kabin algılama radarıyla veya alternatif olarak Perfectly Keyless için de kullanılan ultra geniş bant teknolojisiyle kombinasyonu, iç mekan algılama sisteminin yeteneklerini geliştiriyor ve genişletiyor. Bu da yoldaki herkes için güvenliği artırıyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Gayrimenkul sektöründe faaliyet gösteren profesyonellerin tek bir platformda iş yönetimi ve gayrimenkul pazarlaması yapabildikleri teknolojik altyapı RE-OS.com, Rekabet Kurumu nezdinde yaptığı şikayet ile Türkiye'deki tüm dijital ilan platformları için emsal karar niteliği taşıyan bir soruşturmanın açılmasına önderlik etti.
RE-OS.com'un sahibinden.com'a yönelik olarak 'piyasadaki hakim durumunu kötüye kullanarak ilan faaliyetlerini zorlaştırdığı' gerekçesiyle 3 yıl önce yaptığı şikayet başvurusu ile başlayan soruşturma, sahibinden.com'un haksız bulunarak 40 milyon TL'lik cezaya mahkum olmasıyla sonuçlandı. Daha sonradan Rekabet Kurumu tarafından re'sen yürütülen soruşturmada, sahibinden.com'un kurumsal üyelerinin veri taşımalarını engellemek suretiyle birden fazla platform kullanmalarını zorlaştırdığı, rakiplerinin faaliyetlerini zorlaştırdığı, dolayısıyla hakim durumunu kötüye kullanarak ilgili kanunu ihlal ettiği sonucuna ulaşıldığı kaydedildi. Karar doğrultusunda sahibinden.com'un emlak ve otomotiv kategorilerindeki kurumsal üyeleriyle imzaladığı sözleşmelerde, üyelerin ilanlarına ilişkin verilerini diğer platformlara taşımasını engelleyecek nitelikteki hükümleri kaldırması gerekecek. Ayrıca sahibinden.com, ilan sahiplerinin emlak ve araç ilanlarına ilişkin verilerini rakip platformlara etkin şekilde taşıyabilmelerini ve bu ilanlara ilişkin verilerini güncel tutabilmelerini temin edecek altyapıyı sağlayacak.
"Hukuk mücadelesiyle ilan verenlerin haklarına da sahip çıktık"
3 yıldır sürdürdükleri hukuk mücadelesinin pek çok zorlukla karşılaşmalarına rağmen sektör lehine sonuçlandığını görmekten dolayı mutlu olduklarını kaydeden RE-OS.com Gayrimenkul Yönetim ve Dijital Pazarlama Platformu Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Hüseyin Öztürk, "Sektörde yeni ve daha adil bir rekabet dönemi başlıyor. Artık ilan verenlerin, emlak satış-kiralama platformlarına veri taşımalarına yönelik süreçler engellenemeyecek. İlan verisi sahibinin, o ilanı yayınlayan portal olmadığının altını çizen bu karar, başta emlak ve otomotiv olmak üzere tüm ilan verenler için emsal niteliğinde olacaktır. Bir ilanı oluşturan başlık, açıklama, fotoğraflar, videolar, 360 sanal turlar, drone çekimler, çoktan seçmeli bilgi alanları ve diğer tüm veriler bizzat ilan veren tarafından yaratılan bilgidir. Bunlar için zaman, emek ve para harcamaktalar. Bir ilan portalı, sırf bu ilanı 'yer sağlayıcı' sıfatıyla yayınladığı için, kendisini o verilerin sahibi olarak tanımlayamamalı. Türkiye'deki dijital ilan platformları için çok yeni ve önemli bir değişim sürecinin başlayacağına inanıyoruz. Bundan sonra, gayrimenkul ofislerinin emlak (ve galericilerin oto) ilanlarına ait tüm verilerini dilediği platformlarda yayınlayıp, taşıyabileceği şekilde yeni düzenlemeler yapılması adımlarına geçilecektir" değerlendirmesinde bulundu.
Daha rekabetçi ve şeffaf bir piyasa oluşacak
Kararla birlikte daha net ve doğrulanmış bilgilerle, daha nitelikli görseller ve verilerle ilanların yayınlandığı, yetkisiz ilanların verilemediği, sahte ilanlarla dolandırıcılıkların önüne geçildiği, ani fiyat artışlarının engellenerek enflasyonun tetiklenemediği, bu mesleği yapan belgeli/yetkili profesyonellerin daha saygın bir konumda olduğu, devletimizin daha etkin takip sağlayabildiği bir piyasanın oluşacağına inandığını kaydeden Öztürk, "Portallar üzerindeki ilan sayılarının birbirine yaklaşması sayesinde daha rekabetçi bir piyasa oluşmasını bekleyebiliriz. Bu sayede portallardaki hizmet kalitesinde ve inovatif iş birliklerinde artış ile paket fiyatlarında rekabet kaynaklı iyileştirme olacaktır" diye konuştu. Öztürk, şöyle devam etti:
"Biz ilan portallarının rakibi değiliz, aksine yerli ve yabancı ilan portallarıyla mevcut entegrasyonlarla işbirliği yapmaktayız. Portallarımızın yurtdışına açılarak büyümelerini, bayrağımızı her yerde başarıyla dalgalandırmalarını gönülden diliyoruz. Dolayısıyla tüm portallarla etkin işbirliği yaparak, ofis içi CRM ve ofisler arası MLS alanında yaptığımız uygulamalarla, önce sektöre değer katarak büyümeye çalışıyoruz. Sektördeki profesyonellerin de, onların yanlarında olduğumuzu fark ederek, bireysel olarak veya bağlı oldukları Emlak Odaları vasıtasıyla, RE-OS.com'la güçbirliği yapmalarını bekliyoruz."

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Emirates, Warner Bros. Stüdyoları'nın 100. yıl dönümünü kutlamak adına, dünyanın en sevilen filmlerinin de içinde yer aldığı 100 filmlik özel bir koleksiyonu uçuşlarında yolcularının seyrine sunuyor. Klasik film ve belgesellerden oluşan koleksiyon, 1 Eylül 2023'ten itibaren Emirates'in ödüllü uçak içi eğlence sistemi ice'ta yer alacak.
Emirates, ice'ta yer alan bu benzersiz eğlence koleksiyonuyla Warner Bros.'un yüzüncü yıl kutlamalarını gökyüzüne taşıyan ilk havayolu şirketi olacak. 6.500 eğlence kanalı, 45 Oscar ödüllü film, 2.000'den fazla film, 650 TV şovu ve 40 dilde 4.000 saatlik müzik, podcast ve sesli kitapların yanı sıra; Warner Bros. 100 film koleksiyonu, Kazablanka ve Oz Büyücüsü gibi en eski klasiklerden Dune ve Elvis gibi son dönemde gişe rekorları kıran filmlere kadar yapımları içerecek.
Koleksiyonda ayrıca film stüdyosunun tarihini anlatan dört özel Max Original belgeseli de yer alacak. Warner Bros.'un sanat, ticaret ve kültür üzerindeki etkisini araştıran WARNER BROS'UN 100 YILI, efsanevi eğlence stüdyosunun 100. yıl dönümünde eşi benzeri görülmemiş öyküsünü yönetmenlerden, oyunculardan, yöneticilerden, gazetecilerden ve tarihçilerden görüşler ve birinci şahıs hikayeleriyle anlatıyor. Dört özel bölüm, Warner Bros.'un 1920'lerin başlarında göçmen bir aileden gelen dört erkek kardeş tarafından kurulmasından, onlarca yıllık yaratıcı riskler ve etkili hikaye anlatımından, şirketi global bir eğlence merkezine dönüştüren 2000'lerdeki tarihi birleşmelere kadar uzanan kökenlerinin izini sürüyor. Morgan Freeman'ın anlatımının yer aldığı, ikonik film ve hit TV dizilerinin kliplerinden oluşan WARNER BROS'un 100 YILI, nesiller boyunca dünyanın dört bir yanındaki izleyicilere anlatılan unutulmaz hikayelerin perde arkasına büyüleyici bir bakış sunuyor. Belgesellerde aralarında Martin Scorsese, Oprah Winfrey, Clint Eastwood, Tim Burton, George Clooney, Ellen DeGeneres, Daniel Radcliffe, Keanu Reeves, Oliver Stone ve Robert De Niro'nun da bulunduğu 60'tan fazla efsanevi film yapımcısı, direktörü ve oyuncularla röportajlar yer alıyor.
Warner Bros 100. Yıl Koleksiyonu Emirates'te - koleksiyonun tam listesi
Erken dönem çalışmalar: 1930'ların eski klasiklerden bazıları yeniden düzenlendi ve keyifle izlenmeye sunuldu - 42. Cadde (1933), Robin Hood'un Maceraları (1938), Oz Büyücüsü (1939), Rüzgar Gibi Geçti (1939).
Kırklı ve ellili yılların favorileri: Malta Şahini (1941), Kazablanka (1942), National Velvet (1944), Gaslight (1944), Key Largo (1948), Sierra Madre Hazinesi (1948), Trendeki Yabancılar (1951), İhtiras Tramvayı (1951), Yağmur Altında (1952), Kötü ve Güzel (1952), Asri Aşıklar (1953), Asi Gençlik (1955), Devlerin Aşkı (1956), Çöl Aslanı (1956), Kalabalığın İçinde Bir Yüz (1957), Ben-Hur (1959), Rio Bravo (1959).
Altmışların ve Yetmişlerin En Büyük Hitleri: Küçük Bebeğe Ne Oldu? (1962), Doktor Zhivago (1965), Kim Korkar Hain Kurttan? (1966), The Dirty Dozen (1967), Bonnie ve Clyde (1967), Cool Hand Luke (1967), 2001: Uzay Yolu Macerası (1968), Bullitt (1968), Willy Wonka ve Çikolata Fabrikası (1971), Arka Sokaklar (1973), Blazing Saddles (1974), Köpeklerin Günü (1975), Başkanın Bütün Adamları (1976), Superman (1978), Merhaba Dünya (1979).
Seksenler ve Doksanlar Nostaljisi: Gremlins (1984), The Color Purple (1985), The Goonies (1986), Little Shop of Horrors (1986), Full Metal Jacket (1987), Güneş İmparatorluğu (1987), Ölümcül Silah (1987), Beetlejuice (1988), Bird (1988), Driving Miss Daisy (1989), Harry Sally'yle Tanışınca (1989), Batman (1989), Sıkı Dostlar (1990), The Bodyguard (1992), Affedilmeyen (1992), Free Willy (1993), Esaretin Bedeli (1994), Maske (1994), Gün Doğmadan (1995), Gün Batmadan (2004), Salak ile Avanak (1994), Space Jam (1996), Yeşil Yol (1999), The Iron Giant (1999), Matrix (1999).
2000'lerin Sinema Büyüsü: Best in Show (2000), Matrix Reloaded (2003), Matrix Revolutions (2003), Matrix Resurrections (2021), Ocean's 11 (2001), Yüzüklerin Efendisi: Yüzük Kardeşliği (2001), Yüzüklerin Efendisi: İki Kule (2002), Yüzüklerin Efendisi: Kralın Dönüşü (2003), Gizemli Nehir (2003), Not Defteri (2004), Tim Burton's Corpse Bride (2005), Batman Başlıyor (2005), Kara Şövalye (2008), Kara Şövalye Yükseliyor (2012), Hairspray (2007), Invictus (2009), Başlangıç (2010), Gravity (2013), The Conjuring (2013), Man of Steel (2013), Lego Movie (2014), Interstellar (2014), Mad Max: Fury Road (2015), It (2017), It Chapter Two (2019), Dunkirk (2017), Wonder Woman (2017), Justice League (2017), Çılgın Zengin Asyalılar (2018), Bir Yıldız Doğuyor (2018), They Shall Not Grow Old (2018), Aquaman (2018), Shazam! (2019), Joker (2019), Dune (2021), Judas and the Black Messiah (2022), Batman (2022), Elvis (2022), Flash (2023).

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye'nin önde gelen ödeme kuruluşu Paratika tarafından geliştirilen Tarım Gateway çözümü sayesinde tarımsal üreticiler, tedarikçiler ve bayileri, tek entegrasyonla birçok bankanın tarım kartından ödeme kabul edebiliyor. Firmalar tarım kart sahibi müşterilerine tohumdan hasada kadar geçen süreçte tarımsal üretim için gerekli tohum, fide, gübre, zirai ilaç, yem, akaryakıt, ilaç, veteriner hizmetleri vb. tarımsal girdi ihtiyaçlarını anında sağlayıp ödemelerini hasat zamanı yapma avantajı sunarak nakit sıkıntısı yaşanmadan tarımsal faaliyetlerin sürdürebilmesi için finansal esneklik sağlıyor. Böylelikle sürdürülebilir tarım için çiftçiye "şimdi al hasatta öde" avantajı sunuluyor. Bunun yanı sıra firmalar, alışverişlerde kredi kartı ya da banka kartı ile kolayca ödeme alırken tarım kartların sağladığı nakit avans, vade farksız ya da indirimli alışveriş fırsatları, kampanyalar, teşvikler ve hasat dönemine özel çeşitli avantajlar da sunarak hem çiftçiye finansal destek ve kolaylık sunuyor ve POS cirolarını artırıyor hem de tarım sektörünün kalkınmasına katkı sağlıyor.
 
Firmalara "tek entegrasyonla" birçok tarım kartı ile ödeme alma imkanı
Tarımsal üretici ve tedarikçi firmalar, Paratika Tarım Gateway sayesinde tarım kart sunan bankalarla tek tek finansal anlaşma yapma yükünden ve farklı ödeme platformlarının kompleks yönetiminden kurtuluyor. Online başvuruyla bir günde tüm bankaların kartlarından ödeme alabilmenin yanı sıra Paratika Tarım Gateway'e de sahip olan firmalar, çözümün sunduğu tek entegrasyonla pazardaki tarım kartların yüzde 50'sinden fazlasıyla ödeme kabul edebiliyor. Ayrıca Paratika ile müşterilerine tek çekim veya taksitle ödeme, tek tıkla ödeme ve tekrarlayan ödemelerini güvenle yapma imkanı da tanıyabiliyorlar. Paratika'nın firmalara sunduğu diğer bir avantaj ise pazarlama fırsatı. Paratika'lı tarım şirketleri anlaşmalı tarım kartlarla iş birliklerini duyurarak daha fazla tarım kart kullanıcısına ulaşabiliyor, marka bilinirliğini artırarak pazarda büyüme imkanına sahip oluyorlar.
 
Düzenli tarım ödemelerinde en üst seviye güvenlik
Paratika bünyesinde yer aldığı Avrupa'nın Ar-Ge tabanlı lider ödeme altyapısı firması konumunda olan, 27 banka ve 50 binden fazla üye işyeriyle Türkiye'nin en büyük online ödeme ağını yöneten Payten Teknoloji'nin 24 yılı aşan deneyimi ile geliştirdiği Tarım Gateway ile tarım şirketlerine ödemelerini en kolay şekilde ve güvenle alabilecekleri, ayrıca birçok avantajdan faydalanabilecekleri bir ödeme altyapısını 7/24 canlı teknik destek hizmetiyle beraber sunuyor. Tarım şirketleri, Paratika'nın T.C. Merkez Bankası lisanslı, SSL sertifikalı ve AI ve ML destekli ASEE InACT Antifraud Hub sistemi ile 360 derece korunan ödeme altyapısında, müşterilerine uçtan uca güvenli alışveriş deneyimi sunuyorlar. Bununla birlikte hassas kart verilerini en üst seviye uluslararası güvenlik standardı olan PCI DSS Level 1 uyumlu ortamda saklayarak müşterilerine bir sonraki alışverişlerinde tek tıkla ve güvenle ödeme yapma imkânı tanıyor, bayilerinden aldıkları düzenli ödemelerini (tekrarlayan ödeme) daha efektif bir şekilde yöneterek pürüzsüz nakit akışı sağlayabiliyorlar.
 
"Paratika Tarım Gateway ürünümüz tarım şirketlerinin odağında"
Geliştirdikleri çözüm hakkında bilgi veren Paratika CEO'su ve Payten Türkiye Ülke Lideri Burak Kutlu, "Birkaç yıl önce, tarım sektörünün önde gelen markalarından olan ve ülke çapında yüzlerce bayisi ile geniş bir B2B ödeme ekosistemine sahip bir üye işyerimizin talebi üzerine geliştirdiğimiz Paratika Tarım Gateway ürünümüz bugün sektördeki diğer firmaların da odağında. Müşterimizin vizyonu ve Payten'in Ar-Ge kabiliyetinin birleşmesiyle hayat bulan, hem ödeme hem de tarım sektörü için öncü olan 'Tarım Gateway'i hayata geçirmekten dolayı mutlu ve gururluyuz. Şu ana kadar 6 banka ile iş birliği yaptık, tarım kart sağlayan diğer bankalar ile de görüşmelerimiz devam ediyor. Üye işyerlerimizin gelişen ihtiyaçlarına cevap veren, tam kapsamlı çözümler sunma yaklaşımımızla hedefimiz yıl sonuna kadar tüm tarım kartlarını portföyümüze katmak. En yeni teknolojik gelişmeleri Türkiye'de ilk kez uygulayan bir firma olarak İTÜ Teknokent'te bulunan Ar-Ge merkezimizde sürekli geliştirdiğimiz ürünlerimiz, yüzde 99,9 başarılı işlem oranı ile işletmelere yüksek dönüşüm ve kârlılık sağlıyor. Çözümlerimizi kendi bünyemizde, sektörün en iyilerinden oluşan yazılım ekiplerimizle geliştirdiğimiz için hız, esneklik, çeviklik gibi avantajlara sahibiz. Müşterilerimizin ihtiyacına göre, o anki vizyon ve stratejilerini de dikkate alarak onlar için en uygun çözümleri önerebiliyoruz. Son 1,5 yılda geliştirdiğimiz yenilikçi ve öncü çözümlerimizle yurt içi ve yurt dışından 9 ödülü ülkemize ve sektörümüze kazandırdık. Önümüzdeki dönem yeni projelerimiz ve ödüllerimizle sektörümüzü, üye işyerlerimizi ve bize güvenen herkesi gururlandırmaya devam edeceğimizin sözünü vermiştik. Bu sözümüzün arkasında duruyor, daha hevesli ve motive şekilde yenilikçi projelerimiz üzerinde çalışmaya devam ediyoruz." dedi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Son günlerde gündeme gelen Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği'nin 65 yaş ve üstü kişilere tanınan ücretsiz taşımacılık hakkını uygulamayacaklarına ilişkin açıklamaları, İstanbul'daki toplu ulaşımda uygulanmayacak. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 65 yaş ve üstü İstanbulluların toplu ulaşımdan ücretsiz yararlanmasını etkileyecek herhangi bir değişiklik kararı almadı.

TOPLU ULAŞIM'DA İBB FARKI
İBB; 25 yıldır konuşulan, ancak hayata geçirilmeyen Özel Taşımacılık İşletim Sistemini, 3 yıl önce İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun inisiyatifiyle uygulamaya başladı.
Sistem sayesinde, 65 yaş ve üstü İstanbulluların ücretsiz ulaşımı nedeniyle oluşan mali kayıplar İBB tarafından karşılanıyor. Bu fark, İETT bünyesinde hizmet veren özel halk otobüslerinin tamamına eksiksiz olarak ödeniyor. İstanbullulara duyulan sorumluluk gereği, toplu ulaşımın mali yükü diğer şehirlerdeki gibi esnafça değil, kamu tarafından karşılanıyor.
İBB, 65 yaş ve üstü İstanbulluların ücretsiz seyahatleri kapsamında; Özel Halk Otobüsleri'ne yaklaşık 900 milyon lira doğrudan sübvanse sağladı. Ücretsiz yerine tam biletle geçecekleri varsayımı ile ortalama bilet ücreti üzerinden ise yaklaşık 700 milyon lira yolculuk gelirinden feragat edildi. Son 3 yılda indirimli ve ücretsiz geçişler için toplamda 1,6 milyar lira sübvansiyon sağlandı.
İBB tarafından 3 yıl önce üstlenilen maliyet yükü sayesinde, toplu ulaşım hizmetinin devamlılığı sağlandı. Bugün tüm Türkiye genelinde karşılaşılan sorun da proaktif bir yaklaşımla bertaraf edilmiş oldu

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye'nin iyileştiren gücü Abdi İbrahim, modern ve etkili insan kaynakları stratejileri ile çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Şirketin vizyonu doğrultusunda çalışanların yeteneklerini en üst düzeyde geliştirmeyi hedefleyen Abdi İbrahim Akademi, Brandon Hall Group Excellence Awards'ta (Brandon Hall Mükemmelik Ödülleri) "Best Advance in Competencies and Skill Development" (Yetkinlik ve Beceri Geliştirme Alanında En İyi İlerleme Kaydeden Şirket) kategorisinde "Eğitim ve Gelişim" dalında ve "Best Program to Improve Individual Development Planning" (En İyi Bireysel Gelişim Planlama Programı) kategorisinde "Yetenek Yönetimi" dalında elde ettiği altın ödüllerle de bu hedefini taçlandırdı.
Şirket, 2022 yılından bu yana iş ve gelişim önceliklerini aynı entegre performans sistemi üzerinden yönetiyor. Çalışanlar ve yöneticiler arasındaki geri bildirim görüşmelerinde, belirlenen iş önceliklerine ek olarak çalışan gelişimine katkı sağlanması da öncelikli hedef olarak değerlendiriliyor. Abdi İbrahim Akademi; tasarladığı Uzman Gelişim Programı ile çalışanlarının mesleki yeterliliklerini geliştirmeyi, inovasyon ve yeni nesil yetkinlik kapasitelerini artırmayı, böylelikle geleceğin liderlerini yetiştirmeyi hedefliyor.
Abdi İbrahim'in uluslararası ödüllerle de teyit edilen insan öncelikli yaklaşımı, yenilikçi dijital uygulamalarla ve işveren marka kimliğini güçlendirecek projelerle devam edecek.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Üçüncü çeyrek toparlanma dördüncü çeyrekte de çıkış bekliyoruz
Keiretsu Forum Türkiye Genel Müdürü Duygu Eren, tüm dünyada şu anda 500 binin üzerinde melek yatırımcı olduğunun altını çizerek, "Türkiye'de lisanslı melek yatırımcı sayısı ise 907 kişi. Girişimcilik ekosisteminde ilk 6 ay dramatik düşüşlerin yaşandığı bir 6 ay oldu. Geçen sene Türkiye'de 66 girişime 502 milyon dolar yatırım yapılırken, bu sene ilk çeyrekte 55 girişime 56 milyon dolarlık yatırım yapıldı. İlk çeyrek rakamlarının hem global noktada hem de Türkiye noktasında bu kadar düşük olmasının farklı farklı sebepleri var. Globale baktığımızda San Francisco'da bankacılık krizi yaşanmakta ve hala artçıları devam ediyor. Avrupa'da 2022 yılında çıkan ve aslında kimsenin beklemediği savaş hala sürmekte. Dünyanın her yerinde hemen hemen büyük ekonomilerde enflasyon konusu var ve ülkemizin maalesef yaşadığı üzücü deprem felaketi ve seçimin getirdiği belirsizlikler ilk çeyrekte metriklerin bu şekilde gelmesine sebep oldu. İkinci çeyreğin metrikleri de benzer şekilde geldi. Keiretsu Forum Türkiye olarak beklentimiz üçüncü çeyrek itibariyle her şeyin biraz toparlanması ve dördüncü çeyrekte de çıkış yaşanması." dedi.