Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Ticari alacak sigortasında dünya lideri Allianz Trade’in uzman ekonomistleri, İşletme Sermayesi Gereksinimleri (İSG) ve Alacak Vadesindeki (AV) son durumu ele alan güncel bir rapor hazırladı. Rapora göre; Küresel İSG 2024 yılında artarak alacak vadelerindeki artışın da etkisiyle, 2008'den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Rapordaki bilgilere göre; Avrupalı şirketler bir nevi banka gibi hareket ederek tahminen 11 milyar euro ticari kredi sağlarken, ABD’li şirketler ise serbest kalan nakdi, hissedarlarını ödüllendirmek için kullandı. "Bağımsızlık Günü" tarifelerinin tam olarak uygulanması durumunda Avrupa’da ve Amerika’da firmaların ek olarak, 3 günlük ciro kadar finansmana ihtiyacı olacağı raporda verilen bilgiler arasında. Bu tutarın da Avrupa için 8,5 milyar euro ve Amerika için 15,5 milyar dolar olduğu belirtiliyor.
Allianz Trade, dünyanın dört bir yanındaki uzman ekonomistleri ile hazırladığı raporlardan İşletme Sermayesi Gereksinimi (İSG) ve Alacak Vadesi (AV) raporunu da güncelledi. Rapordaki bulgular, Kuzey Amerika ve Avrupa şirket stratejileri arasında giderek artan bir ayrışmaya işaret ederken şirketlerin, ekonomik belirsizlik, zayıf talep ve değişen ticaret politikalarıyla nasıl başa çıkmaya çalıştıklarını ortaya koyuyor.
Küresel İşletme Sermayesi Gereksinimleri 2008'den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı
Rapora göre 2024 yılında İSG küresel olarak ortalama 2 gün arttı ve 78 güne çıktı. Bu rakamın küresel finansal krizden bu yana en yüksek seviye olduğu belirtiliyor. 2025 yılının başlarında da bu seviyelerden düşüş olacağına dair sinyallerin sınırlı kaldığı, çoğu bölgede durum böyleyken, Batı Avrupa’nın üst üste üçüncü yılda da 4 günlük artışla öne çıktığı raporda verilen bilgiler arasında bulunuyor. Asya-Pasifik bölgesinde de 2 gün ile ılımlı bir artış kaydedildiği, buna karşılık ABD’de stok eritme kaynaklı bir İSG düşüşü göze çarptığı raporda belirtiliyor.
Devam eden ticaret savaşında ne ters gidebilir?
Allianz Trade’in hazırladığı raporda; rekor düzeyde belirsizliklerin sürdüğü ve ticaret gerilimlerinin devam edeceği bir ortamda, küresel ekonomik büyümenin, resesyon dönemleri hariç 2008'den bu yana en düşük seviyesinde kalmaya devam edeceği belirtiliyor. 2025 yılında zayıf talebin şirketlerin cirolarını zora sokabileceği de dikkat çekilen konular arasında yer alıyor. Rapora göre; ABD'li şirketlerin daha düşük stoklara sahip olması ve Avrupalı şirketlerin önemli ölçüde kredi riski taşıması, finansman ihtiyaçlarının artmasına karşı savunmasız kalmalarına neden olacaktır.
Allianz Trade'in Makroekonomik Araştırmalar Bölüm Başkanı Ana Boata olumsuz bir senaryoda, İSG’nin ciddi şekilde artabileceğini vurguluyor. “ABD gümrük tarifelerinin Bağımsızlık Günü'nde açıklanan oranlarda uygulanması halinde, GSYH büyümesi 1 puan düşecek ve bu da İSG'yi artıracaktır. Böyle bir senaryoda, Temel İSG tahminlerimize kıyasla Avrupa ve Amerika’da firmaların sırasıyla 8,5 milyar euro ve 15,5 milyar dolar ilave finansman ihtiyacı oluşur ki bu da her iki bölge için 3 günlük ciroya eşdeğerdir. Benzer şekilde, mali istikrarsızlar ve arz kaynaklı enflasyonist şoklar nedeniyle faizler 1 puan artarsa, İSG Avrupa'da 14 milyar euro ve ABD'de 26 milyar dolar artabilir."
Rapora göre; Kuzey Amerika, Batı Avrupa ve Asya-Pasifik bölgesinde daha çok zayıf talep nedeniyle yedi sektörde İSG artışı görüldü: ulaşım ekipmanları, kimyasallar, enerji, perakende, makine ekipmanı, metaller ve yazılım/BT hizmetleri. Buna karşılık, İSG düşüşleri daha dağınık seyretti: ABD'deki sektörlerin çoğunda iyileşme görülürken, Avrupa'da sadece kâğıt, B2C hizmetleri, konaklama gibi birkaç spesifik sektörde düşüş oldu.
Allianz Trade Kurumsal Araştırma Başkanı Ano Kuhanathan 2024'ün dördüncü çeyreği itibariyle, küresel firmaların yüzde35'inin İSG'sinin 90 günlük ciroyu aştığına ve kısmi rakamların normalden biraz daha büyük bir çeyreklik artışa işaret ettiğine dikkat çekiyor. "Ancak, ABD'de ticari stoklar rekor seviyedeki ithalata rağmen azaldı ve bu da yaygın stoklamadan ziyade seçici ön stoklamaya işaret ediyor. Stoklardaki erime kazançları artırdı ve sermaye yaratarak 2025 yılında hisse geri alımlarının 1 trilyon doları aşmasına zemin hazırladı. Bu rakam birinci çeyrek için hali hazırda 234 milyar dolara ulaştı. ABD firmaları büyüme beklemiyor olacak ki sermayeyi depolardan cüzdanlara ve fabrikalardan hissedarlara yönlendiriyor."
Uzayan ödeme vadeleri Avrupa'da İSG’deki artışın temel nedeni
Raporda, 2024 yılında, küresel Ödeme Vadelerinin (ÖV) 2 günden fazla artarak İSG'deki genel artışın üzerinde gerçekleştiği ve İSG üzerinde artış baskısı yaratan temel unsur olduğu belirtiliyor.
Allianz Trade İflas Araştırmaları Baş Analisti Maxime Lemerle, daha yüksek stoklar ve daha düşük ÖV’lerle Avrupalı şirketlerin, ödeme vadelerini uzatarak ve riski absorbe ederek ticari ortaklarını finanse ettiğini ifade ediyor. "2024'ün dördüncü çeyreği ile 2025'in birinci çeyreği arasında şirketler, 11 milyar euroluk ek bir kaynak sağladı. Bu rakam, bankaların yıl başından bu yana sağladığı aylık yeni kredilerle neredeyse aynı."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sandoz Türkiye operasyonlarına liderlik edecek yeni isim Nevin Gülbaz oldu. Sandoz Filipinler Genel Müdürü olan görev yapan Gülbaz, yeni görevinde Türkiye'deki ticari operasyonlara liderlik edecek, META Liderlik Ekibi'nde yer alacak. Cengiz Zaim, META Bölgesi ve Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı görevini yürütmeye devam edecek.
Sandoz Türkiye operasyonlarına liderlik edecek yeni isim Nevin Gülbaz oldu. 1 Temmuz 2025 itibarıyla görevi devralacak olan Gülbaz, şirketin Türkiye'deki tüm ticari operasyonlarına liderlik edecek ve Sandoz META (Orta Doğu, Türkiye ve Afrika) Bölgesi Liderlik Ekibi'nde yer alacak.
Bu atama, Sandoz'un META bölgesindeki liderlik yapılanmasını güçlendirme stratejisinin önemli bir parçası olarak hayata geçirildi. Yeni görevinde Gülbaz, Türkiye organizasyonunun ticari sorumluluğunu üstlenirken; Cengiz Zaim, META Bölgesi ve Türkiye Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine devam edecek.
Nevin Gülbaz, Sandoz bünyesine 2022 yılı başında Türkiye CFO'su olarak katıldı; bu rol kapsamında hem ticari operasyonların hem de Gebze üretim tesisinin finansal yönetiminden sorumlu olarak birçok başarılı projeye liderlik etti. Son olarak Sandoz Filipinler Genel Müdürü olarak görev yapan Gülbaz, bu görev süresince kültürel dönüşüme liderlik etti, stratejik iş birlikleri kurdu ve hasta erişimini artırmaya yönelik çalışmalarıyla kısa sürede güçlü iş sonuçları elde edilmesini sağladı.
Kariyerine otomotiv sektöründe yatırımcı ilişkileri uzmanı olarak başlayan Gülbaz, ilaç sektörüne Sanofi'de çeşitli finansal görevler üstlenerek adım attı. Sonrasında Abbott'ta Türkiye ve ardından CIS ve Afrika ülkelerini kapsayan Bölge CFO'luğu görevlerinde bulundu; Sandoz öncesinde ise Danone'da Türkiye CFO'su olarak görev aldı.
Galatasaray Üniversitesi Ekonomi Bölümü mezunu olan Nevin Gülbaz, aynı zamanda Serbest Mali Müşavir (SMMM) unvanına sahip. Finansal liderlik alanındaki başarısı ve stratejik vizyonuyla, görev aldığı tüm organizasyonlara değer katan Gülbaz, yeni görevinde de Sandoz Türkiye'nin hedeflerine ulaşmasına katkı sağlamaya devam edecek.
Sandoz Türkiye hakkında:
Eşdeğer ve biyobenzer ilaçlar endüstrisinin dünya liderleri olan Sandoz, farklı tedavi alanlarında 1000'in üzerinde ürün sunmaktadır. Sandoz dünya genelinde insanların kaliteli ilaçlara erişebilmesi konusunda yeni uygulamalara öncülük eder. Genel merkezi İsviçre'nin Basel şehrinde bulunur. 1955 yılından bu yana Türkiye'de faaliyet gösteren Sandoz Türkiye, genel merkez ve Gebze üretim tesisi dahil olmak üzere yaklaşık 800 kişilik bir ekiple faaliyet gösterir. Gebze fabrikası, yüksek üretim kapasitesiyle Sandoz'un dünyadaki en önemli üç üretim merkezinden biri konumundadır. Daha fazla bilgi için https://www.sandoz.com.tr/ adresini ziyaret edebilirsiniz.
2025-6-25 Günü Belirlenen Merkez Bankası Döviz Kurları ve Altın Fiyatları (Saat 10:00) | |||
---|---|---|---|
Döviz Kodu / Cinsi | Birim | Döviz Cinsi / Saflık Derecesi | Alış |
USD/TRY | 1 | USD | 39,6314 |
EUR/TRY | 1 | EUR | 46,0021 |
GBP/TRY | 1 | GBP | 54,0017 |
CHF/TRY | 1 | CHF | 49,201 |
Altın/TRY | 1 gr | 1000/1000 | 4256,61 |
Altın/TRY | 1 gr | 995/1000 | 4235,33 |
2025-6-25 Günü Belirlenen Merkez Bankası Döviz Kurları ve Altın Fiyatları (Saat 11:00) | |||
Döviz Kodu / Cinsi | Birim | Döviz Cinsi / Saflık Derecesi | Alış |
USD/TRY | 1 | USD | 39,7101 |
EUR/TRY | 1 | EUR | 46,0597 |
GBP/TRY | 1 | GBP | 54,0613 |
CHF/TRY | 1 | CHF | 49,3109 |
Altın/TRY | 1 gr | 1000/1000 | 4273,11 |
Altın/TRY | 1 gr | 995/1000 | 4251,74 |
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin en kapsamlı eğitim teknolojisi yatırımlarından biri olan FATİH Projesi (Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi), Türkiye'de eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak, dersleri dijital teknolojilerle desteklemek ve öğrencilerin 21. yüzyıl becerileriyle donatılmasını sağlamak amacıyla Millî Eğitim Bakanlığı öncülüğünde yürütülen kapsamlı bir dijital dönüşüm projesi. FAZ-4 aşaması, projenin en kapsamlı fazlarından biri olarak, teknolojik altyapıların güçlendirilmesini ve eğitim kurumlarının sürdürülebilir dijitalleşmesini hedefliyor. Bu kapsamda borsada işlem gören Forte Bilgi İletişim Teknolojileri ve Savunma Sanayi A.Ş. (Forte Teknoloji), Türkiye'nin dijital eğitim altyapısını dönüştüren Millî Eğitim Bakanlığı FATİH Projesi FAZ-4 ‘de, Forte Teknoloji, projenin ana yüklenicisi INNOVA Bilişim Çözümleri A.Ş. ile yaptığı anlaşma doğrultusunda, alt yüklenici olarak KDV hariç 2.182.933.741,00 TL tutarındaki sözleşmeyi imzaladığını kamuoyuna duyurdu.
Forte Teknoloji, bu stratejik projede donanım entegrasyonu, yazılım çözümleri, sistem altyapısı kurulumu ve teknik destek gibi kritik görevleri üstlenecek. Forte Teknoloji, proje çerçevesinde; okul içi yerel alan ağı (LAN) altyapısının kurulumu, ethernet anahtarları, kablosuz erişim cihazları ve kabinetlerin montajı, veri ve enerji kablolaması, etiketleme ve test süreçleri, saha ekipleri ve proje yönetimi, 7/24 teknik destek ve garanti kapsamı hizmetleri gibi alanlarda aktif rol alacak.
EĞİTİM SEKTÖRÜMÜZE YERLİ VE MİLLİ TEKNOLOJİLER SUNACAĞIZ
Forte Teknoloji Genel Müdürü Hasan Cengiz Bayrak: “FATİH Projesi’nin FAZ-4 aşamasında yer almaktan büyük bir gurur duyuyoruz. Bu iş birliği, yalnızca bir teknolojik çözüm ortaklığı değil, aynı zamanda ülkemizin geleceği olan çocuklarımıza yatırım yapma fırsatıdır. Forte Teknoloji olarak, mühendislik gücümüzü ve deneyimimizi bu vizyoner projeye adamak bizim için stratejik bir sorumluluk. Bu iş birliği sayesinde Forte Teknoloji olarak; eğitimde fırsat eşitliğini destekleyen kalıcı teknolojik altyapılar inşa etmeyi, Türkiye'nin eğitim teknolojileri alanında yerli ve milli çözümlerle ilerlemesini desteklemeyi, öğrenci ve öğretmenlerin dijital öğrenme ortamlarına daha etkin erişimini sağlamayı, sürdürülebilir teknoloji altyapıları kurarak uzun vadeli katkı sunmayı hedefliyoruz. Bu projede INNOVA gibi güçlü bir ana yükleniciyle iş birliği içinde çalışmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz”
FORTE Bilgi İletişim Teknolojileri Hakkında:
2006 yılında kurulan Forte Teknoloji, kamu ve savunma sektörlerine yönelik ileri teknoloji çözümleri sunan, yüzde 100 yerli sermayeli bir teknoloji şirketidir. Sistem entegrasyonu, yazılım geliştirme, veri yönetimi ve BT danışmanlığı alanlarında uzmanlaşmıştır. 2025 yılı itibariyle MilSOFT’un devralınmasıyla birlikte savunma yazılımında da liderlik hedeflemektedir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dun & Bradstreet tarafından açıklanan “Küresel İflas Raporu”, 2024 yılında küresel anlamda şirket iflaslarının son 12 yılın en yüksek seviyesine çıktığını ortaya koydu. Rapora göre, 2024 yılında incelenen 47 ülkenin yüzde 65’inde şirket iflaslarında artış yaşandı.
Türkiye’de faaliyetleri CRIF grubu bünyesinde yer alan Dun & Bradstreet, “2024 Küresel İflas Raporu”nu açıkladı. Rapor, Dun & Bradstreet Worldwide Network (WWN) üyelerinin 47 ülkeden sağladığı kapsamlı verilerin, Dun & Bradstreet’in deneyimli ekonomistleri tarafından titiz bir şekilde analiz edilmesiyle hazırlandı. Dun & Bradstreet, “2024 Küresel İflas Raporu”, küresel anlamda şirket iflaslarının son 12 yılın en yüksek seviyesine çıktığını ortaya koydu. Raporda, 2024 yılında Türkiye’nin de içerisinde bulunduğu 47 ülkenin yüzde 65’inde bir önceki yıla kıyasla şirket iflaslarında artış gözlenirken, 12 ülkede ise şirket iflaslarında düşüş yaşandığına dikkat çekildi. Rapora göre, pandemi sonrası sağlanan devlet desteklerinin sona ermesiyle açığa çıkan yapısal zayıflıklar, sıkı para politikaları ve yüksek faiz oranlarının borç yükünü artırması, zayıf küresel talep, küresel ekonomik büyümenin yavaşlaması, tedarik zincirinde yaşanan sorunlar ve jeopolitik gerilimler gibi olumsuz birçok faktör geçen yıl küresel anlamda yaşanan iflaslardaki artışta etkili oldu.
Ukrayna, yüzde 126 artışla şirket iflaslarında birinci sırada
Dun & Bradstreet, “2024 Küresel İflas Raporu”na göre, Ukrayna, Polonya, Fransa, Kanada, Suudi Arabistan, Endonezya ve Avustralya’da şirket iflasları son dört yılda yıllık yüzde 20’nin üzerinde arttı. Rusya ile savaşın sürdüğü Ukrayna, 2024 yılında bir önceki yıla kıyasla şirket iflaslarında yüzde 126 rekor seviyede artışla incelenen ülkeler içerisinde birinci sırada yer aldı. 2024 yılında bir önceki yıla kıyasla şirket iflaslarında yüzde 40 artışla Singapur, incelenen 47 ülke içerisinde ikinci olurken, onu yüzde 39 artışla Belarus izledi. Rapora göre, 2024 yılında bir önceki yıla kıyasla şirket iflaslarında Avustralya’da yüzde 37, Kanada ve Romanya’da yüzde 35, Hollanda’da yüzde 30, İspanya’da yüzde 26, Lüksemburg ve İsveç’te yüzde 24, Almanya’da yüzde 22, İtalya’da yüzde 20 artış yaşandı. 2023 yılında bir önceki yıla göre şirket iflaslarında yüzde 79 artışla en fazla oransal artışın yaşandığı ABD’de ise 2024 yılında şirket iflasları 2023’e göre yüzde 6 gibi sınırlı bir artış yaşandı.
Rapor, Türkiye’de ise 2024 yılında şirket iflaslarında yüzde 23 artış yaşandığını gösterdi. CRIF İzleme Servisi tarafından, ticari sicil verileri ve Ticaret Sicil Gazetesi’ne yansıyan değişikliklerin detaylı incelenmesiyle oluşturulan analize göre, Türkiye’de geçen yıl toplamda 465 şirket iflas etti.
Yunanistan’da şirket iflasları yüzde 48 azaldı
Dun & Bradstreet “2024 Küresel İflas Raporu”, 12 ülkede şirket iflaslarında düşüş yaşandığını ortaya koydu. Rapora göre, Yunanistan, şirket iflaslarında 2024 yılında bir önceki yıla kıyasla yüzde 48 düşüşle en iyi performans gösteren ülke oldu. Rapora göre, Kolombiya’da 2024 yılında bir önceki yıla göre şirket iflasları yüzde 43, Hong Kong’da yüzde 37, Çin’de 31, Ukrayna ile savaşta olan Rusya’da yüzde 26, Avustralya’da yüzde 19, Arjantin’de yüzde 18, Kazakistan’da yüzde 17, Güney Kore, Finlandiya Ve Danimarka’da ise yüzde 12 düşüş yaşandı.
“İflaslardaki artış sürpriz olmadı”
Dun & Bradstreet COO’su Julian Prower, Küresel İflas Raporu’na yazdığı önsözde, 2024 yılında küresel şirket iflaslarındaki artışın, pandemi sonrası uygulanan devlet desteklerinin sona ermesi ve faiz oranlarının yükselmesi nedeniyle sürpriz olmadığını,
beklenen bir gelişme olduğunun altını çiziyor. Prower kaleme aldığı önsözde şu değerlendirmeyi yapıyor; “2020-2022 arasında devlet destekleri sayesinde iflaslar yapay biçimde düşük seyretmiş olsa da, ekonomik gerçekler 2023’ten itibaren kendini göstermeye başladı. 2024'te 47 ülkeden yüzde 65’inde şirket iflasları arttı. Özellikle dar marjlı sektörlerdeki şirketler, zayıf talep ve yüksek borçlanma maliyetleri nedeniyle zorluk yaşadı.” Dijitalleşme ve tüketici alışkanlıklarındaki değişimin de birçok şirketi olumsuz etkilediğini belirten Prower, şirketlerin bu ortamda ayakta kalabilmesi için proaktif ve stratejik bir risk yönetimi yaklaşımını benimsemeleri gerektiğine dikkat çekiyor. Prower yazısında ayrıca şunları öneriyor; “Müşteri, tedarikçi ve iş ortaklarının finansal sağlığını yakından izlemek, potansiyel kırılganlıkları büyümeden önce tespit etmeye yardımcı olabilir. Kredi değerlendirmelerini güçlendirmek ve sağlıklı bir nakit akışı sürdürmek, likidite baskılarını yönetmek açısından kritik önemdedir. Aynı zamanda, tedarik zincirlerini ve müşteri portföyünü çeşitlendirmek, değişen piyasa dinamikleri karşısında istikrar sağlayabilir. Nihayetinde, veri odaklı içgörülerden faydalanan ve çevik kalan işletmeler, belirsizliklerle başa çıkmada ve sürdürülebilir büyüme sağlamada daha avantajlı olacaktır.”
“Küresel iflaslar bu yıl da artmaya devam edecek”
Dun & Bradstreet Baş Ekonomisti Dr. Arun Singh ise 2024 yılında küresel şirket iflaslarının, pandemi sonrası dönemin gecikmeli etkileriyle birlikte son on iki yılın en yüksek seviyesine ulaştığını vurguluyor. Singh şu değerlendirmeleri yapıyor; “Dun & Bradstreet’in takip ettiği 47 ekonominin yüzde 65’inde iflaslarda artış görülüyor. Bu durum hem döngüsel ekonomik baskıların hem de yapısal kırılganlıkların bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. Pandemi döneminde uygulanan devlet destekleri ve düşük faiz politikaları sayesinde birçok işletme ayakta kalabilmişti; ancak bu desteklerin geri çekilmesiyle birlikte faiz oranlarının hızla yükselmesi, özellikle borçla çalışan firmaların bilançoları üzerinde ciddi baskı oluşturdu. Aynı dönemde küresel enflasyonun hâlâ yüksek seyretmesi, tüketici harcamalarının yavaşlaması, perakende satışların düşmesi ve zayıflayan işgücü piyasaları, ekonomik büyümeyi sınırlayarak şirketlerin gelirlerini olumsuz etkiledi. Özellikle perakende, konaklama, inşaat ve imalat gibi kâr marjı düşük sektörlerde faaliyet gösteren şirketler iflas riskiyle daha fazla karşı karşıya kaldı. Dijitalleşme eğilimleri de yeni bir baskı unsuru hâline geldi; e-ticarete yeterince adapte olamayan ya da yalnızca dijital ortama yönelip fiziksel mağaza yapısını ihmal eden işletmeler, değişen tüketici davranışları karşısında rekabet gücünü kaybetti. Tedarik zincirlerinin yeniden yapılanması, küresel ticaret akışlarını bozar ve ihracata bağımlı firmaları zor durumda bırakırken; jeopolitik gerginlikler ve sermaye akışlarındaki belirsizlik de riskleri artırdı.” Singh, 2025 yılında, faiz oranlarının ve enflasyondaki düşüşün umut verdiğini ancak bu değişimin etkilerinin zaman alacağını ifade ediyor. Finansman koşullarının sıkı kalmaya devam etmesinin, düşük kredi notuna sahip şirketler için refinansman zorluklarını artıracağını ve iflas riskini besleyeceğini ileri süren Singh, “Bu nedenle 2025 boyunca iflasların artmaya devam etmesi, ciddi bir rahatlamanın ise ancak yılın sonlarına doğru mümkün olması bekleniyor” değerlendrimesinde bulunuyor.
CRIF HAKKINDA: 1988 yılında İtalya'da faaliyete geçmiş olan CRIF, sağladığı kredi bilgi ürünleri ve çözümleri ile finansal ve ticari kuruluşlar ile tüketicilerin karar alma süreçlerine hızlı ve etkin bir şekilde destek olmayı hedefliyor. CRIF, 50 ülkede 92.000’in üzerinde banka, kredi birliği, finansal ve finansal olmayan kuruluşa hizmet veriyor. Ayrıca 20 ülkede kredi kayıt bürosu olarak faaliyet yürütüyor. 2024 yılında CRIF’in toplam cirosu yaklaşık 850 milyon Euro’ya ulaştı. Grubun İtalya ve dünyadaki ofisleri ve iştirakleri ile çalışan sayısı 6.600’ün üzerinde.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin hızlı servis restoran (HSR) sektöründeki en büyük ve öncü oyuncularından TAB Gıda, gelecek için taahhütlerini de içeren GRI uyumlu ilk sürdürülebilirlik raporunu, “Bir hamburgerden daha fazlasıyız” mottosuyla yayımladı.
Türkiye’nin hızlı servis restoran (HSR) sektöründeki en büyük ve öncü oyuncularından TAB Gıda operasyonel verimliliğini artırarak 1.800’ü aşkın restoranıyla büyümeyi sürdürürken aynı zamanda ekonomik, çevresel ve toplumsal etkisini de sorumlu bir yaklaşımla yönetmeye devam ediyor. Her gün 1 milyonu aşkın misafirine hizmet verirken sadece hızlı ve lezzetli deneyimler sunmakla kalmıyor, aynı zamanda erişilebilirliği, gıda güvenliğini, yüksek kaliteyi ve çevresel duyarlılığı da aynı potada birleştiriyor.
TAB Gıda bu anlayışla sürdürülebilirlik stratejisini, bu odakla hayata geçirdiği uygulamalarla yarattığı etkiyi ve sürdürülebilirlik hedeflerini anlattığı ilk sürdürülebilirlik raporunu, “Bir hamburgerden daha fazlasıyız” mottosuyla yayımladı.
TAB Gıda 2024 Sürdürülebilirlik Raporu, Küresel Raporlama Girişimi (GRI) tarafından yayımlanan 2021 Evrensel Standartlarına uygun şekilde ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) ile uyum gözetilerek hazırlandı. Raporda, “Gıdaya Saygı”, “Gezegene Özen” ve “İnsana Değer” odak alanları altında yürütülen sürdürülebilirlik çalışmaları aktarılırken, daha yaşanabilir bir dünya için 2030 yılına uzanan sürdürülebilirlik taahhütlerine de yer verildi.
TAB Gıda’nın sürdürülebilirlik stratejisi ve yaklaşımıyla ilgili açıklamalarda bulunan TFI TAB Gıda Yatırımları-Grup Şirketleri Sürdürülebilirlik Başkanı Ecehan Kurdoğlu, "Bizim için ‘Bir hamburgerden daha fazlasıyız’ ifadesi, sadece bir slogan değil; şirketimizin temel değerlerinin ve sürdürülebilirlik yaklaşımımızın özüdür. Restoranlarımızdaki her bir ürün, üretiminden servisine kadar, doğayla uyumlu ve topluma katkı sağlayan bir sorumluluk bilinciyle hazırlanır. Bu anlayışla hareket ederek, sadece müşterilerimize lezzetli ve güvenilir ürünler sunmakla kalmıyor, aynı zamanda sürdürülebilirliği işimizin merkezine koyuyoruz. Çevresel ayak izimizi azaltmak, gıda güvenliğini en üst seviyeye çıkarmak, çalışanlarımızın gelişimini desteklemek ve topluma değer katmak gibi hedeflerimizle, her adımda daha sorumlu ve şeffaf bir şirket olmayı amaçlıyoruz. Bu ilk sürdürülebilirlik raporumuz, yalnızca yaptıklarımızı değil, aynı zamanda gelecekte ulaşmak istediğimiz hedefleri de ortaya koyuyor. Çünkü inanıyoruz ki gerçek sürdürülebilirlik, sadece bugünü değil, yarını da düşünerek hareket etmekle mümkün olur."
Türkiye’de öncü olan sürdürülebilirlik uygulamalarımızla da bunu açık bir şekilde gösteriyoruz. Şirketimizde sürdürülebilirlik, geleceği şekillendiren stratejik bir vizyon olarak Yönetim Kurulu düzeyinde sahiplenilen, stratejik yönetişim mekanizmalarımıza entegre bir şekilde yürütülen ve organizasyonumuzun tamamına yayılan bir iş yapış biçimi olarak değerlendiriliyor. Bu anlayışla, sürdürülebilirlik stratejilerimizi Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda küresel iyi uygulamaları örnek alarak şekillendiriyoruz. “Gıda”, “Gezegen” ve “İnsan” odak alanlarında yürüttüğümüz çalışmalarla çevresel, sosyal ve yönetişim bazlı önceliklerimizi belirliyor, paydaşlarımızı, bu dönüşüm yolculuğuna aktif şekilde dahil ederek etki alanımızı her geçen gün daha da büyütüyoruz. Yayımladığımız bu ilk sürdürülebilirlik raporumuzun tüm sektöre iyi örnek olmasını ve daha sürdürülebilir bir yaşam için herkese ilham vermesini diliyoruz” dedi.
Gıdaya saygı yaklaşımıyla güvenli, yenilikçi ve sürdürülebilir gıda çözümleri
Gıdaya duyduğu saygı, işinin her aşamasına yön veren temel değerlerden biri olan TAB Gıda, israfın önlenmesinden sürdürülebilir tedarik zinciri uygulamalarına kadar birçok alanda sorumluluk bilinciyle hareket ediyor ve gıdayı değerinde kullanmayı bir öncelik haline getiriyor. Şirket bu kapsamda gıda güvenliğini bir prosedür değil, işinin özü, kaliteyi ise bu sorumluluğu geleceğe taşıyan pusula olarak değerlendiriyor. Bu anlayışla tedarikçi seçimini yalnızca ürün teminine göre değil, gıda güvenliği kültürünü içselleştirmiş iş ortaklarıyla çalışma vizyonuna göre yapıyor. Bir tercih değil bir temel şart olarak gördüğü GFSI (Global Food Safety Initiative- Küresel Gıda Güvenliği Girişimi) tarafından tanınan sertifikasyon programına dahil olan TAB Gıda, tüketicilerine sunduğu her üründe bu şeffaflık ve denetim zincirinin izini gösteriyor. BRCGS Küresel Depolama ve Dağıtım Standardı Sertifikasına sahip lojistik merkezleriyle ürünlerinin tazeliğini ve güvenliğini tarladan çatala kadar takip ediyor. “Ne Yediğini Bil” platformu ile ürünlerin kaynağından sertifikalarına kadar olan tüm detayları şeffaf bir şekilde tüketicilerine sunuyor. Tüm hammaddelerini TFI TAB Gıda Yatırımları A.Ş. çatısı altındaki ekosistemde yer alan Grup Şirketleri aracılığıyla temin ederek tedarik zincirini uçtan uca kontrol edebiliyor. Bu yapı sayesinde gıda güvenliği standartlarını en üst seviyede tutarken sürdürülebilirlik alanında da daha yenilikçi ve güvenilir adımlar atıyor. Doğaya duyulan saygı ve geleceğe bağlılık ilkesiyle sürdürülebilir tarım uygulamaları ve hayvan refahını en öncelikli konulardan biri olarak görüyor.
Gezegene özen yaklaşımıyla çevresel etkileri azaltan sürdürülebilirlik çözümleri
TAB Gıda için iklim değişikliğiyle mücadele ve doğal kaynakların korunması, gezegene duyduğu sorumluluğun temelini oluşturuyor. Bu anlayışla operasyonel süreçlerinde çevresel etkiyi azaltmaya yönelik iyileştirmeler yapıyor, daha yaşanabilir bir gelecek için sürdürülebilir çözümlerini hayata geçiriyor. Çevresel sürdürülebilirlik yaklaşımının bir parçası olarak, iklimle ilgili risk ve fırsatları değerlendirerek stratejilerini şekillendiriyor. Bilim temelli senaryo analizleriyle gelecekte karşılaşılabilecek koşullara karşı hazırlıklı oluyor. Enerji verimliliğini her geçen gün artıran TAB Gıda, yenilenebilir enerji kaynaklarını desteklemeye devam ediyor. I-REC veya YEK-G sertifikaları ile karbon ayak izini azaltma yönündeki stratejilerine güçlü katkı sağlamayı sürdürüyor. Emisyon yönetimi çerçevesinde; Kapsam 1, Kapsam 2 ve Kapsam 3 olmak üzere sera gazı emisyonlarını sistematik şekilde analiz ediyor ve uluslararası geçerliliği olan GHG protokolüne göre doğrulamasını yaptırıyor. Suyun, sorumlu ve verimli bir şekilde yönetilmesini hem çevresel duyarlılığın bir parçası hem de operasyonel istikrarı için önemli bir gereklilik olarak gören TAB Gıda, tasarruf odaklı ve yenilikçi çözümler geliştirirken konuyla ilgili riskleri de göz önünde bulundurarak aksiyon alıyor. Ayrıca atık yönetimi süreçlerini güçlendiren şirket, gıda ve ambalaj atıklarını azaltmaya yönelik uygulamalarıyla döngüsel ekonomiye katkı sunmayı sürdürüyor.
İnsana değer yaklaşımıyla kapsayıcı, etik ve sosyal sorumluluk sahibi bir çalışma ortamı
TAB Gıda, 1.800’ü aşkın restoranı ve franchise operasyonları da dahil olmak üzere 22 binden fazla çalışanıyla yarattığı doğrudan istihdamın yanı sıra tedarikçileri, iş ortakları ve çalışanlarının aileleriyle birlikte dolaylı olarak da yaklaşık 150 bin insanın hayatına dokunarak yarattığı etkiyi büyütmeyi sürdürüyor. Çalışanlarını en değerli paydaşları ve kurumun temel unsuru olarak gören TAB Gıda, kapsayıcılık ve çeşitlikten beslenen, çalışanların eğitimi ve gelişimini önceliklendiren ve işin geleceğine odaklanan bir çalışma ortamı sunmaya devam ediyor. TAB Gıda, 2006 yılından bu yana eğitim ve geliştirme platformu TAB Akademi ve Yeni Nesil Yönetici Adayı Geliştirme programlarıyla sadece kendi çalışanlarının eğitim ve gelişimine katkı sağlamakla kalmıyor aynı zamanda sektöre de nitelikli insan kaynağı yetiştirerek önemli bir misyon üstleniyor. Kapsayıcılık anlayışına uyumlu olarak her düzeyde çeşitliliğe önem veren TAB Gıda, kadın çalışan oranını artırmaya devam ederek birçok sektöre örnek oluyor.
2024 yılında sürdürülebilirlikle ilgili öne çıkan rakamlar
2024 yılı sonunda 148 restoranına sıfır atık belgesi aldı.
Cadde restoranlarının elektrik tüketiminin %100’ü YEK-G sertifikalı yenilenebilir enerji ile belgelendi. Elektrik tüketiminin %39,4’ünü YEK-G sertifikalı kaynaklardan karşılandı.
GHG Protokolü doğrultusunda kapsamlı karbon ayak izi hesaplamaları gerçekleştirildi.
Kâğıt tüketimi %8,4, plastik tüketimi %21,7 oranında azaltıldı.
FSC sertifikalı ambalajlar tercih edilerek çevresel sorumluluk daha da ileriye taşındı.
RSPO Mass Balance sertifikalı ürünleri tercih ederek, ormansızlaşmanın önlenmesine ve doğal habitatların korunmasına katkı sağladı.
2024 yılında kurulumunu tamamladığı 1.359 akıllı kiosk ile restoranlarındaki sipariş deneyimini daha da kolaylaştırırken, müşteri etkileşimini kapsayıcı ve hızlı bir yapıya kavuşturdu. Dijital satışları toplam satışlarının %35’ine ulaştı.
2024 yılı itibarıyla franchise dahil toplam 22 binden fazla kişiye istihdam sağlandı.
Kadın çalışan oranı %45 'e yükseldi.
Çalışan başına yıllık ortalama eğitim süresi 172 saat/kişi olarak gerçekleşti.
Ne Yediğini Bil platformu yenilenerek ürün içerikleri daha erişilebilir hale getirildi.
Müşteri geri bildirimlerine yönelik olarak yapılan iyileştirme çalışmaları sayesinde, toplam şikâyet oranında bir önceki yıla kıyasla %4'lük azalma kaydedildi.
Rapora bu linkten ulaşabilirsiniz; https://www.tabgida.com.tr/tr/surdurulebilirlik/surdurulebilirlik-raporu
Bu veriler ışığında enflasyon beklentilerinin güçlü şekilde iyileştiğini takip etmekle beraber enflasyonun artacağını düşünenlerin tarihsel ortalaması olan %70,89 seviyesinin de altına indiği gözlemlenmektedir. Makroekonomik koşullar ve riskli varlıklar için veriyi pozitif karşılamakla birlikte yılsonunda %32 TÜFE beklentimizi korumayı sürdürüyoruz.
Marbaş Menkul Değerler
www.marbas.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
ABD'de Tüketici Güven Geriledi, Powell Sabırlı Kalma Mesajı Verdi
Faiz Kararları İçin Veri Akışı İzlenecek
Fed Başkanı Jerome Powell, tarifelerin ekonomi üzerindeki etkilerinin ancak nihai tarifeler belli olduğunda anlaşılacağını belirtti. Para politikası konusunda acele etmeyeceklerini vurgulayan Powell, Amerikan halkının yararına sağlam bir ekonomi sunma hedefinde olduklarını ifade etti. Orta Doğu'daki gerilimlerin ekonomik sonuçları hakkında spekülasyon yapmanın erken olduğunu söyledi. Powell, enflasyonun tarifeler nedeniyle yükselebileceğini ve bunun etkilerini Haziran ve Temmuz verilerinde görmeye başlayacaklarını açıkladı. Ekonominin seyrinin belirsiz olduğunu ve faiz oranlarının bu duruma bağlı olacağını belirtti. Ayrıca, Fed'in tarife veya maliye politikaları üzerinde bir etkisi olmadığını, yalnızca enflasyonu kontrol altında tutmaya ve maksimum istihdam sağlamaya odaklandıklarını ifade etti.
Conference Board'un açıkladığı verilere göre, ABD'de tüketici güven endeksi Haziran ayında 5,4 puan düşerek 93 puana geriledi. Mayıs ayında beş yılın en düşük seviyesinden toparlanan tüketici güveni, yeniden düşüş yaşadı. Mayıs ayı verisi 98,4 puan olarak revize edildi. Bloomberg'in anketine göre ekonomistlerin medyan tahmini 99,8 seviyesindeydi. Ayrıca, mevcut iş ve iş gücü piyasası koşullarına ilişkin değerlendirmeleri yansıtan Mevcut Durum Endeksi, bir önceki aya göre 6,4 puan azalarak 129,1 seviyesine düştü.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başekonomisti Philip Lane, enflasyonu %2 hedefine geri çekme sürecinin büyük ölçüde tamamlandığını belirtti. Bazı yüksek fiyat baskılarının devam etmesine rağmen, manşet enflasyonun hedef seviyede olduğunu ifade etti. Ancak hizmet enflasyonunun hala düşmesi gereken mesafe olduğunu vurguladı. Lane, ECB'nin enflasyonu düşürme görevini yerine getirmesinin ardından yeni zorluklarla karşı karşıya olduğunu, bu zorlukların uluslararası ticaretin belirsizliklerinden etkilendiğini söyledi. Ayrıca, yeni tarife rejimlerinin yanı sıra ekonomik ve güvenlik politikalarının iç içe geçmesiyle ilgili olası değişikliklere dikkat çekti.
Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic, şirketlerin yüksek ithalat vergilerine yanıt olarak fiyatları artırmayı planladığı ve istihdam piyasasının istikrarlı olduğu için Fed'in faiz oranlarını düşürmesine gerek olmadığını ifade etti. Ekonomik büyümenin bu yıl %1,1'e düşeceği ve enflasyonun yılsonuna kadar %3'e geri döneceği öngörüsüne dayanarak, Fed'in 2025'in sonlarında yalnızca çeyrek puanlık bir faiz indirimini onaylaması gerektiğini düşündüğünü belirtti. Bostic, istihdam piyasasında zayıflama belirtileri görmediğini, ancak enflasyonun bir risk olmaya devam ettiğini vurguladı. %2'lik enflasyon hedefine ulaşamama endişesi taşıdığını söyleyerek, kısıtlayıcı duruşta daha uzun süre kalmaya istekli olduğunu ifade etti. Ayrıca, yılın son çeyreğinde harekete geçmek için yeterli bilgiye sahip olacaklarını düşündüğünü belirtti.
XAUUSD - Altın Teknik Analizi
Geçtiğimiz hafta altın tarafında FED faiz indirim ihtimali ile jeopolitik gelişmeler kısa vadeli fiyatlama hareketlerini belirleyen başlıklar olarak öne çıktığını belirtmiştik. yeni haftada ABD’nin İran’a olan saldırıları ve İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatmaya dair yönlendirmeleri tüm odağı bu noktaya çevirdi. Dün yaşanan ateşkeş ile birlikte ise jeopolitik risklerin bir miktar törpülendiği, gündemin biraz daha ekonomik verilere yoğunlaştığı söylenebilir. Bu noktada Cuma günü açıklanacak PCE verisi takip edilebilir. Powell’ın dün yaptığı konuşmada bekle-gör politikasının devam edeceğini belirtmesi de altın fiyatlamaları açısından önem arz etmektedir. Teknik olarak bakıldığında ise haftanın ilk iki gününde yaşadığı sert geri çekilmelerin ardından bugün sabah saatlerinde alıcılı bir seyir izleyen altın için 3345 ve 3370 dolar direnç seviyeleri olarak izlenebilir. Olası geri çekilmelerde ise 3310 ve 3285 dolar destek seviyeleri olarak takip edilebilir.
Dirençler : 3345 / 3370 / 3390
Destekler : 3310 / 3285 / 3270
XAGUSD Teknik Analizi
34.60 seviyesindeki kırılımın ardından yukarı yönlü hareketini hızlandıran gümüş, bir süredir yatay bir seyir izliyordu. Geçtiğimiz hafta 37.00 dolar seviyesini test eden kıymetli metal, bu bölgeden gelen satış baskısıyla Cuma günü 36.00 dolar seviyesinin altına gerileyerek 20 günlük ortalamasını test etmişti. Ancak bu seviyelerde kalıcılık sağlayamayan gümüş, haftayı 36.00 dolar seviyesine yakın noktalarda tamamlamıştı. Dün yaşadığı satış baskısının ardından bugün sabah saatlerinde alıcılı bir seyir izleyen kıymetli metal için 36.35 ve 36.55 dolar direnç seviyeleri olarak izlenebilir. Aşağı yönlü hareketlerde ise etmesi 35.85 ve 35.55 dolar kısa vadede destek seviyeleri olarak izlenebilir.
Dirençler : 36.35 / 36.55 / 36.75
Destekler : 35.85 / 35.55 / 35.40
EUR/USD Teknik Analizi
Jeopolitik taraftaki belirsizliklerin nispeten yavaşlaması gündemi ekonomik aktörlere getirebilir. İran faktörü fiyatlama hareketlerinde belirleyici olacak, ABD tarafından ise PCE verisi gelecek. Teknik tarafta ise 1.1570 seviyesi kritik bir eşik olarak görülmeye devam edilebilir demiştik. Bugün sabah saatlerinde hafif satıcılı bir seyir izleyen parite için 1.16 seviyelerinde kalıcılık sağlayıp sağlayamayacağı önemli olacak. Yukarı yönlü hareketlerde 1.1630 önemli bir eşik olarak izlenebilir. Bu seviyenin yukarı yönlü geçilmesi durumunda ise 1.1645 ve 1.1665 direnç seviyeleri olarak izlenebilir. Olası geri çekilmelerde ise 1.1575 ve 1.1545 destek seviyeleri olarak izlenebilir.
Dirençler: 1.1630 / 1.1645 / 1.1665
Destekler: 1.1575 / 1.1545 / 1.1530
NAS100 Teknik Analizi
Wall Street endeksleri, İsrail-İran ateşkesine dair olumlu sinyaller ve Powell’ın açıklamalarıyla birlikte yükselerek yeni rekor seviyelere ulaştı. Salı günü S&P 500 %1,1, Nasdaq 100 ise %1,5 değer kazandı; her iki endeks de şubat ayından bu yana ilk kez rekor kırdı. Vadeli kontratta alıcılı seyrin devam etmesi halinde 22565 ve 22665 seviyeleri önemli direnç noktaları olarak öne çıkıyor. Olası çekilmelerde ise 22255 ve 22105 seviyeleri destek olarak takip edilebilir.
Dirençler : 22565 / 22665 / 22765
Destekler : 22255 / 22105 / 21965
UKOIL Teknik Analizi
Petrol fiyatları, haftanın ilk iki gününde yaşanan %15’lik sert düşüşün ardından bu sabah toparlanma işaretleri gösterdi. Fiyatlardaki toparlanmada, İsrail ve İran arasında ateşkesin sürmesine yönelik beklentiler etkili oldu. Brent petrolde alıcılı seyrin devam etmesi durumunda 68.70 ve 69.20 direnç seviyeleri olarak izlenebilir. Geri çekilme hareketlerinin olması durumunda ise 67.80 ve 67.30 seviyeleri destek olarak takip edilebilir.
Dirençler : 68.70 / 69.20/ 69.65
Destekler : 67.80/ 67.30/ 66.80
Alb Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.albyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.