Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Teknoloji alanında sunduğu yenilikler ile sektöründe öncülük eden DeFacto, müşterilerine kolay, pratik ve keyifli bir alışveriş deneyimi yaşatmaya devam ediyor. DeFacto’nun fijital uygulamaları arasına eklenen ve Türkiye’de ilk kez uygulanacak olan ‘Mağazada Mobil Öde’ sistemi, tüm DeFacto mağazalarında uygulama üzerinden online hızlı ödeme imkanı sağlayarak kasa sırası beklemeden ve POS cihazına ihtiyaç olmadan müşterilerin alışveriş yolculuğunu kesintisiz hale getiriyor.

 

QR kodu tara alışverişi tamamla

DeFacto’nun tüm mağazalarında hızlı ödeme imkanı sunan yeni uygulaması ile müşteriler mağazaya geldiklerinde DeFacto uygulamasını açarak “Mağazada Mobil Öde” seçeneği üzerinden mağazanın QR kodunu okutuyor ve hangi mağaza olduğunu böylelikle belirlemiş oluyor. Ardından mağazadan almak istediği ürünleri yine uygulama üzerinden okutarak ödemesini gerçekleştiriyor. Ödeme tamamlandığında ise çıkan QR kodu müşteri danışmanına gösteriyor ve kasaya gitmeden alışverişini hızlı bir şekilde tamamlayabiliyor. ‘Mağazada Mobil Öde’ ile yapılan alışverişlerde müşterilere kasada beklemeden ve POS cihazına ihtiyaç duymadan hızlıca ödeme yapma ve zamandan tasarruf etme imkanı sağlanıyor. DeFacto’nun fijital dünyasının son ayrıcalığı olan ‘Mağazada Mobil Öde’ ile ayrıca DeFacto GiftClub üyelerine birçok farklı avantaj sunuluyor.

 

Sadece moda değil teknoloji de üretiyoruz

Teknolojinin gelişmesi ile birlikte değişen alışveriş alışkanlıklarına hızlı ve etkili bir şekilde adapte olabilmek adına teknolojik altyapısını sürekli geliştirdiklerini belirten DeFacto Pazarlama ve Mağazacılık Genel Müdürü Barış Sönmez, “DeFacto olarak moda üretmenin yanı sıra ihtiyaç duyduğumuz teknolojiyi de kendi bünyemizde geliştiriyoruz. Omnichannel (Çok Kanallı) stratejimiz ile müşterilerimize tüm işlemlerini farklı noktalardan tamamlayabilme özgürlüğü sunuyoruz. Bu stratejimiz ile her yıl satış oranlarında önemli başarılar elde etsek de aslında stratejimizin asıl hedefi müşterilerimize değer yaratacak uygulamalar üretmek ve bunu tüm dünyadaki satış kanallarımızda uygulamaya koymak. Müşterilerimize hem fiziksel hem de dijital alışveriş deneyimini her zaman ve her yerde güvenli bir şekilde yapabilecekleri çözümler sunmak. Şimdi ‘Mağazada Mobil Öde’ ile de müşterilerimize keyifli ve hızlı alışveriş yapma imkanı sağlıyoruz. Teknolojik ve yenilikçi yaklaşımımız ile moda ve perakende sektörünün öncülüğünü sürdürmenin gururunu yaşıyoruz” dedi.

 

DeFacto hakkında:

2005 yılında kurulan DeFacto, global moda markası olma vizyonuyla faaliyetlerini sürdürmektedir. 500’ü aşkın mağazada müşterileriyle buluşan DeFacto, online operasyonlarıyla birlikte 93 ülkede varlık göstermektedir. Hazır giyim sektörünün öncüleri arasında yer alan DeFacto, global bir moda markası olmakla birlikte aynı zamanda bir teknoloji şirketi olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. DeFacto Teknoloji çatısı altında 300’ü aşkın kişiden oluşan developer takımı ile omni-channel teknolojilerinin altyapılarını üretmektedir. Tüketici talep ve beklentileri doğrultusunda hareket eden marka, DeFacto COOOL, DeFacto FİT, DeFacto Modest, DeFacto LIFE, DF Plus, Fall in Love alt markalarını dünyanın dört bir yanındaki müşterileriyle buluşturmuştur. DeFacto aynı zamanda, Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni baz alarak Global Compact ve Birleşmiş Milletler Kadının Güçlenmesi Prensipleri’nin (WEPs) imzacısı ve Better Cotton Initiative üyesi olarak hem toplumsal hem de çevre alanındaki taahhütlerini kararlılıkla yerine getirmektedir. Marka 2022 yılında 7. Sürdürülebilirlik Raporu’nu kamuoyu ile paylaşmıştır.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Mercedes-Benz Türk Otobüs AR-GE ekibi, hem şehir içinde hem de şehir dışında konforlu bir seyahat sağlamak için Setra Multiclass 500 Low Entry projesini hayata geçiriyor. Üretilen araçların 2024 yılında Avrupa pazarında müşterilerle buluşması planlanıyor.
 
Gelen geri bildirimler ışığında araçlarında daima iyileştirme prensibi ile hareket eden Mercedes-Benz Türk Otobüs AR-GE ekibi, Setra Multiclass 500 Low Entry projesini hayata geçiriyor. Tasarlanmasında ve geliştirilmesinde Mercedes-Benz Türk Otobüs AR-GE ekibinin öncü rol oynadığı, Daimler Buses ağının mühendisleri ile birlikte global çapta hayata geçirilen Setra Multiclass 500 Low Entry projesi kapsamında, Avrupa pazarının beklentileriyle uyumlu hem şehir içi hem şehir dışı kullanıma uygun araçlar tasarlandı.Yeni araçlar, hem Citaro hem Setra Low Entry müşterilerinin isteklerini karşılayacak. Üç yıla yakın süredir çalışmaları süren ve seri üretime geçmesiyle beraber tüm dünyaya ihraç edilecek olan araçların tüm planlama, satın alma, lojistik süreçleri Mercedes-Benz Türk tarafından yürütülüyor.
 
Yeni araç nasıl bir donanıma sahip olacak?
 
Setra Multiclass 500 Low Entry projesi kapsamında üretilen araçlar yeni bir tasarıma ve farklı varyasyonlara sahip olacak. Örneğin 12 metrelik araç; 3 değişik şanzıman, 2 farklı klima sistemi, 3 değişik kokpit tipi ve müşteri talebine göre değişik varyasyonlarda koltuk ve iskelet sistemlerine sahip olarak Avrupa pazarıyla buluşacak. Proje kapsamında müşteriler araçları ihtiyaçlarına göre geniş bir spektrumda şekillendirebilecek. İç ve dış tasarımı dikkat çekici şekilde planlanan araçlar aynı zamanda engelli bireyler için sunduğu ek donanımlar ile ulaşımı herkes için ulaşılabilir hale getirme misyonu üstlenecek. Sahip olduğu otomatik frenleme özelliği sayesinde yola aniden çıkan cisimlere çarpmayı engelleyen araçlar, “side guide assist” adı verilen özellik sayesinde de kör noktadan yaklaşan cisimler olduğunda sürücülere uyarı gönderecek.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Zengin içerikleriyle televizyon izleme alışkanlıklarına yön veren TV+, 'Süper platform' olma yolunda yerli ve yabancı dijital platformlarla yaptığı iş birliğine bir yenisini ekledi. Çoklu abonelik çağında kullanıcıların içeriklere tek platformdan ulaşmasını odağına koyan TV+, son olarak yerli içerik platformlarından Exxen ile anlaştı. Yapılan iş birliğiyle Premium TV+ kullanıcıları, yalnızca TV+'a özel açılan 'Exxen TV' kanalında UEFA Şampiyonlar Ligi maçlarından yerli dizi, eğlence programları ve film yapımlarına kadar pek çok seçili içeriği ek bir ücret ödemeden izleyebilecek.

Haftanın 3 günü 4 farklı futbol şöleni
UEFA Şampiyonlar Ligi, UEFA Avrupa Ligi ve UEFA Avrupa Konferans Ligi'nde ter döken Avrupa Devleri'nin seçili maçları Exxen TV aracılığıyla izleyiciyle buluşacak. Sporseverler Exxen TV'de salı, çarşamba ve perşembe günleri futbola doyacak; UEFA Şampiyonlar Ligi'nde grup haftalarında oynanacak birbirinden heyecanlı 4 maçın yanı sıra Avrupa Ligi ve Konferans Ligi'nden seçili karşılaşmalar, Exxen TV'de yayınlanacak. Exxen TV, TV+'ta 8'inci kanalda yer alacak.

Exxen TV ile TV+'ta canlı yayınlanacak ilk maç, 22 Ağustos Salı günü saat 22.00'de UEFA Şampiyonlar Ligi Play-off turunda İskoç ekibi Rangers ile Hollanda takımlarından PSV Eindhoven arasında oynanacak. 23 Ağustos'ta ise aynı kupada ve aynı saatte Exxen TV ile TV+'ta canlı yayında Braga, Panathinaikos ile kozlarını paylaşacak.

Ses getiren yerli diziler de Exxen TV ile TV+'ta
İş birliği yalnızca spor içerikleriyle de sınırlı kalmadı. Exxen'in yayınlandığı günden bu yana en çok ses getiren ve izlenme rekorları kıran platforma özgü yapımları 'Gibi', 'Olağan Şüpheliler', 'Hükümsüz', 'Sadece Arkadaşız', 'İlginç Bazı Olaylar' ve daha birçok sevilen dizi de TV+ ayrıcalığıyla Exxen TV kanalında izleyicilerle buluşacak.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Spacecolon, hassas bilgileri çalma veya Scarab fidye yazılımını dağıtma yeteneğine sahip bir uzaktan erişim truva atı olarak hizmet ediyor. CosmicBeetle muhtemelen ZeroLogon'a karşı savunmasız web sunucularını veya kaba kuvvet uygulayabildiği RDP kimlik bilgilerini hedefliyor. CosmicBeetle'ın ScRansom adı verilen yeni bir fidye yazılımının dağıtımına başlayacağı düşünülüyor. Muhtemelen kurban kuruluşlara, savunmasız web sunucuları aracılığıyla veya RDP kimlik bilgilerini kaba kuvvetle zorlayarak sızıyor. Bazı Spacecolon yapıları çok sayıda Türkçe terim içeriyor; bu nedenle, ESET, Türkçe konuşan bir geliştirici tarafından yazıldığına inanıyor.
 
Geçmişi 2020 yılına kadar uzanıyor
ESET'in araştırmalarına göre Spacecolon'un geçmişi en az Mayıs 2020'ye kadar uzanıyor ve faaliyetleri devam ediyor. ESET, Spacecolon'un operatörlerine "uzay" ve "scarab" bağlantısını temsil etmesi için CosmicBeetle adını verdi. ESET telemetrisi tarafından tespit edilen Spacecolon vakaları, İspanya, Fransa, Belçika, Polonya ve Macaristan gibi Avrupa Birliği ülkelerinde yüksek yaygınlıkla birlikte tüm dünyayı kapsıyor. ESET, ayrıca Türkiye ve Meksika'da yüksek yaygınlık tespit etti. CosmicBeetle, yeni fidye yazılımı ScRansom'un dağıtımını hazırlıyor gibi görünüyor. Spacelogon, sunucuları ele geçirdikten sonra fidye yazılımı yüklemenin yanı sıra saldırganların güvenlik ürünlerini devre dışı bırakmasına, hassas bilgileri çalmasına ve daha fazla erişim elde etmesine olanak tanıyan çok çeşitli üçüncü taraf araçlar içeriyor.
 
Türkiye ve Meksika'da yüksek yaygınlık tespit edildi
ESET araştırmacısı Jakub Sou?ek şu açıklamayı yaptı: "Spacecolon'un kurbanlarının arasında CosmicBeetle tarafından kullanılan erişim yöntemlerine karşı savunmasız olmalarının dışında herhangi bir benzerlik gözlemlemedik. Hedeflerin odaklandığı alanlar ya da büyüklükleri arasında da herhangi bir örüntü bulamadık. Ancak (tür ve coğrafyaya göre) birkaç isim vermek gerekirse, Spacecolon'u Tayland'da bir hastane ve turizm beldesinde, İsrail'de bir sigorta şirketinde, Polonya'da yerel bir devlet kurumunda, Brezilya'da bir eğlence sağlayıcısında, Türkiye'de bir çevre şirketinde ve Meksika'da bir okulda gözlemledik."
 
CosmicBeetle muhtemelen ZeroLogon güvenlik açığına karşı savunmasız olan web sunucularını ya da kaba kuvvet uygulayabildiği RDP kimlik bilgilerine sahip olanları hedeflliyor. Spacecolon ayrıca operatörlerine arka kapı erişimi de sağlayabiliyor. CosmicBeetle kötü amaçlı yazılımını gizlemek için kayda değer bir çaba göstermiyor ve ele geçirilen sistemlerde çok sayıda iz bırakıyor.
 
Yeni bir fidye yazılımı geliştiriliyor
CosmicBeetle savunmasız bir web sunucusunu ele geçirdikten sonra, kullandığı ana Spacecolon bileşeni olan ScHackTool'u konuşlandırıyor. Saldırıları büyük ölçüde aracın GUI'sine ve operatörlerinin aktif katılımına dayanıyor. Uygun gördükleri şekilde talep üzerine sızdıkları makineye ek araçlar indirmelerine ve çalıştırmalarına olanak tanıyor. CosmicBeetle eğer hedefin değerli olduğunu düşünürse, ScInstaller'ı dağıtabilir ve daha fazla uzaktan erişim sağlayan ScService'i yüklemek için kullanabilir. CosmicBeetle'ın dağıttığı son yük Scarab fidye yazılımının bir varyantı. Bu varyant dahili olarak pano içeriğini izleyen ve kripto para cüzdanı adresi olabileceğini düşündüğü içeriği saldırgan tarafından kontrol edilen bir adresle değiştiren bir kötü amaçlı yazılım türü olan ClipBanker'ı kullanıyor.
 
Türkiye'den VirusTotal'e yüklenen örneklere bakarsak yeni bir fidye yazılımı ailesi geliştiriliyor. ESET Research, ScRansom adını verdiği bu yeni fidye yazılımın Spacecolon ile aynı geliştiriciler tarafından yazıldığından neredeyse emin. ScRansom tüm sabit, çıkarılabilir ve uzak sürücüleri şifrelemeye çalışıyor. ESET, bu fidye yazılımının yaygında dağıtıldığını gözlemlemedi ve hala geliştirme aşamasında olduğu görülüyor.
 
Spacecolon ve CosmicBeetle hakkında daha fazla teknik bilgi için antivirus.com.tr'deki "Scarab savunmasız sunucuları kolonileştiriyor" blog yazısına göz atın.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Yeni ve gelişmiş teknolojilerle kullanıcılarının hayatını kolaylaştıran Anker, eufy Smart Scale P2 ve eufy Smart Scale P2 Pro akıllı tartılar ile kilonuzu yakından takip etmenize imkan sunuyor. Hassas sensörleri sayesinde 50 g’ye kadar olan değişimleri bile algılayabilen eufy Smart Scale, bebeğiniz ve evcil hayvanlarınız dahil ailenizin tüm üyeleri için kullanılabiliyor.
 
Yaşamı kolaylaştıran akıllı teknolojilere öncülük eden Anker, eufy Smart Scale P2 ve eufy Smart Scale P2 Pro ile sağlığınızı düşünüyor. eufy Smart Scale P2 ağırlık, vücut yağı, BMI, kas ve kemik kütlesi dahil 15 ölçüm yapabilirken; eufy Smart Scale P2 Pro bütün bu ölçümlere ek olarak kalp atış hızını da ölçebiliyor. Boy, bel, kol gibi ölçülerinizi girdiğinizde size özgü bir sanal 3D model oluşturabilen eufy Smart Scale, fitness yolculuğunuzdaki değişimlerinizi ayrıntılı bir şekilde görebilmenizi sağlıyor. eufy Smart Scale, ultra hassas sensörleri sayesinde, ağırlığınızdaki ince değişiklikleri 50 g'ye kadar doğru bir şekilde algılayabiliyor.
 
Her iki tartıda Wi-Fi veya Bluetooth bağlantısı kullanarak verilerinizi kolayca EufyLife uygulamasına yükleyebilmenize izin veriyor, Apple Health, Google Fit veya Fitbit ile senkronize olabiliyor. Suya dayanıklı şekilde tasarlanan eufy Smart Scale, banyoda bile rahatça kullanılabiliyor. Uygulamaya sınırsız kullanıcı eklenebiliyor, bebek ve evcil hayvan modlarıyla bebeğinizin veya evcil hayvanınızın sağlıklı, günlük büyümesini izleyebilmenize de fırsat veriyor. Anker eufy Smart Scale P2 Akıllı Tartı, tüm bu özelliklere ek olarak günlük kalori alımınızı kaydederek size ne kadar kalori tüketmeniz gerektiği konusunda kişiselleştirilmiş iç görüler sunuyor.
 
Anker hakkında:
Yaşamı kolaylaştıran akıllı teknolojilere öncülük eden Anker, 2011 yılında Silikon Vadisi’nde kuruldu. Bugün Anker, şarj teknolojisi, kulaklık, hoparlör ve akıllı telefon aksesuarlarıyla ABD, Avrupa, Asya, Ortadoğu gibi birçok pazarda lider konumda yer alıyor. Anker, ayrıca Soundcore, eufy Clean, eufy security, Nebula, Anker Work ve Anker Make kategori markalarıyla tüketicilere kaliteli, yüksek performanslı ve akıllı teknolojiler sunuyor. Anker Türkiye’de taşınabilir bataryalar, robot süpürge, taşınabilir projeksiyon cihazları, BT kulaklık, hoparlör, 3D printer ve kablosuz güvenlik kameraları kategorilerinde ürünlerini tüketicilerle buluşturuyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Küresel televizyon markaları arasında ilk iki sırada, 98 inçlik TV kategorisinde ise birinci sırada bulunan TCL, EISA'da üç farklı kategoride önemli ödüllerin sahibi oldu. Avrupa'nın önde gelen ses ve görüntü uzmanlarından oluşan Expert Imaging and Sound Association (EISA), TCL'in farklı segmentlerdeki görüntü ve ses teknolojilerinin başarısını verdiği ödüllerle tescilledi.
 
TCL QD-Mini LED 4K TV 65C845 modeli, 'En İyi Ev Sineması Deneyimi Sunan MINI LED TV' ödülünün sahibi oldu. Oyun deneyimini ön plana çıkaran, TCL QLED kategorisindeki ürünlerden TCL QLED TV 55C745, 'En İyi Oyun Televizyonu' unvanının sahibi olurken, markanın büyük ekran kategorisindeki QLED segmenti televizyonlarından TCL QLED TV 98C735 XL modeli ise 'En İyi Dev Ekran' ödülünü alarak, bu kategorideki liderliğini perçinledi.
 
TCL QD-Mini LED 4K TV 65C845: Gerçek ev sineması deneyimi
'En İyi Ev Sineması Deneyimi Sunan MINI LED TV' ödülünün sahibi olan TCL QD-Mini LED 4K TV 65C845, segmentinin lider modellerinden biri olduğunu bir kez daha ortaya koydu. EISA Jürisi, ürünle ilgili yaptığı değerlendirmede; "TCL, Mini LED alanındaki performansını artırmaya devam ediyor. C845 serisi, bu yıl OLED panellerle rekabet etti ve bazı önemli ölçümlerde rakiplerini geride bırakan sonuçlara imza attı. Özellikle LED optimizasyonları ürünü farklı kılıyor" ifadelerini kullandı.
 
TCL 65C845 etkileyici bir parlaklık değerine sahip. HDR oynatımı sırasında 2000 nit değerine ulaşırken, tam beyaz ekranda ise 800 nit seviyesinde bir parlaklık vaat ediyor. Özellikle film, spor ve oyun tutkunları için önemli bir seçenek olan bu model, yeni nesil konsollarla da tam uyumlu. TCL 65C845, Google TV, Onkyo tarafından tasarlanmış bir hoparlör sistemi ve IMAX Enhanced sertifikasyonu gibi özelliklerle de sahip. Cihaz, AiPQ 3.0 işlemci desteğiyle önemli bir görsel kaliteye imza atarken, Game Master 2.0, HDMI 2.1, ALLM, 144Hz VRR, FreeSync Premium Pro, TCL Game bar, 240Hz Game Accelerator ve en son HDR formatlarını (HDR10+, HLG, Dolby Vision, Dolby Vision IQ) destekliyor.
 
TCL QLED 4K TV 55C745: Oyun tutkunlarına özel
 TCL QLED 4K TV 55C745, yeni nesil konsol ve bilgisayarlarla tam uyumlu çalışarak, oyunsuz olmaz diyenlerin tam aradığı TV olduğunu EISA'da bir kez daha kanıtladı. TCL'in AMD FreeSync teknolojisine sahip ödüllü TV'si, QLED teknolojisiyle gerçekçi renkler, tam dizi yerel karartma ve ekran parlaklığı yeteneklerini, en güncel oyun özellikleriyle birleştirmeyi başardı. Game Master 2.0, HDMI 2.1, ALLM, 144Hz VRR, FreeSync Premium Pro, TCL Game bar, 240Hz Game Accelerator özellikleriyle ile 55C745 modeli, oyun deneyimini bir sonraki seviyeye taşıyor.
 
EISA Jürisi, ürünle ilgili yaptığı değerlendirmede; "Bu TV sadece oyuncular için tasarlanmıştır demek haksızlık olur. Renk işleme, parlaklık, HDR yetenekleri ve tam dizi yerel karartma, önemli bir video performansı sağlarken, Google TV arayüzü de önemli bir uygulama desteği sunuyor. Nasıl kullanmayı tercih ederseniz edin, 55C745 yaşamınıza önemli bir değer katacaktır" dedi.
 
TCL QLED TV 98C735: Devler liginin şampiyonu
Hayata daha büyük bir pencereden bakmak isteyenlerin tercihi TCL QLED TV 98C735, gerçek anlamda sinemayı eve getiriyor. Üst düzey bir QLED 4K eğlence merkezi olan 98 inç'lik devasa televizyon Google TV entegrasyonuna ve göz alıcı bir video ve oyun performansına sahip. Gelişmiş renk teknolojisi, artırılmış kontrast ve yükseltilmiş parlaklık sağlayan Dolby Vision IQ ile göz alıcı görseller, bu dev şampiyonu bir kez daha ödülle buluşturdu. Dolby Atmos destekli Onkyo ses sistemi, sesi çok boyutlu bir alana yayarak son derece etkileyici ve kapsayıcı bir ses deneyimine imza atıyor.
 
EISA Jürisi, ürünle ilgili yaptığı değerlendirmede, Mini LED arka aydınlatmalı ve Quantum Dot panel teknolojili 98 inç TV'nin derinlikli siyahlarının mükemmel gölge ayrıntılarıyla birleştirdiğini belirtirken, parlaklık ve yerel karartma özellikleri sayesinde önemli sonuçlar elde ettiklerini vurguladı. TCL QLED TV 98C735, geniş görüntüleme açısı ve mükemmel yansıma önleme özelliği ile göz alıcı bir sinema deneyimi vaat ediyor

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Sanal ve gerçek dünyadaki motor yarışı ve otomobil meraklıları çok yakında Sony Pictures'ın 25 Ağustos günü sinemalarda gösterime girecek olan Gran Turismo filminin keyfini çıkarabilecekler. Michelin'in resmî lastik destekçisi olduğu film, çok yakında beyaz perdede izlenebilecek. Gran Turismo, hayatta pek başarılı olmaları beklenmeyen üç ismin, işçi sınıfından zor durumdaki bir gamer'ın (Archie Madekwe), başarısız bir eski yarış pilotunun (David Harbour) ve idealist bir motor sporları yöneticisinin (Orlando Bloom) akıl almaz gerçek hikayesinden uyarlandı. Film boyunca üçlü, dünyanın en elit sporunda başarılı olabilmek için her şeyi riske atıyor. Gran Turismo, içinizdeki azim devam ettiği sürece hiçbir şeyin imkansız olmadığını kanıtlayan ilham verici, heyecanlı ve aksiyon dolu bir hikaye.
 
Gran Turismo, Slovakya'daki Slovakya Ringi, Dubai Autodrome, Nürburgring, Avusturya'daki Red Bull Ringi ve Hungaroring dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki gerçek yarış pistlerinde çekildi.
 
Sony Pictures'ın gerçek bir hikayeye dayanan Gran Turismo filminde tüm otomobiller MICHELIN Pilot Sport 4S ve MICHELIN Pilot Sport Cup 2 R lastiklerle donatıldı.
 
Michelin, özellikle yüksek performanslı yarış otomobillerinin yer aldığı sahneler için adeta meslek sırlarını paylaşarak gerçek hayatta Le Mans'da yarışan araçlarla aynı üstün ve gizli teknolojilere sahip olan lastikleri kullandı.
 
Michelin'in Sony Pictures filmiyle olan ilişkisi, ilk olarak 1997'de Sony Interactive Entertainment Inc.'in bir yan kuruluşu olan Polyphony Digital Inc. tarafından piyasaya sürülen orijinal video oyunu serisinin yedinci tekrarı olan video oyunu Gran Turismo 7 ile ortaklığıyla mükemmel bir şekilde örtüşüyor.
 
Michelin, Sony ortaklığı kapsamında Gran Turismo 7'ye, şirketin yalnızca matematiksel lastik modelleme alanındaki eşsiz uzmanlığının değil, aynı zamanda gerçek dünyadaki uluslararası motor yarışlarında topladığı akıllı verilerin çıktısı niteliği taşıyan dünyanın en gelişmiş yarış lastiklerini temin ediyor.
 
Le Mans, FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonası ve IMSA WeatherTech SportsCar Şampiyonası için üretilen en yeni nesil Hypercar ve GTP prototiplerinin tamamı, simülatörde tamamen sanal olarak geliştirilen Michelin lastikleriyle yarışıyor. Veri odaklı bir şirket olarak Michelin Grubu, yeni modeller geliştiren çok sayıda otomobil üreticisi ile gerçekleştirdiği işbirlikleri kapsamında en yenilikçi ve sofistike simülasyon teknolojilerine de yatırım yaptı.
 
Gran Turismo filmi, Michelin'e bu alana özel ilgi duysun duymasın çok sayıda kişiden oluşan geniş bir kitleyle etkileşim kurarak markayı tanıtma ve sanal lastik alanında sahip olduğu gelişmiş teknolojiyi sergileme fırsatı sunuyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

50'den fazla ülkeye yapay zekâ tabanlı görüntü tanıma teknolojileri ve perakende analitiği hizmetleri sunan REM People, yapay zekâ temelli bir perakende teknoloji merkezi olma hedefiyle büyüyor.

REM People, bu hedefle geleneksel satış kanallarına (küçük-orta market, tekel bayi, kuruyemişçi, büfe, kantin ve ev dışı tüketim) yönelik ürün tedarik hizmetleri sağlayan e-ticaret uygulaması Hoopla'ya yatırım yaptı. 1.35 milyon dolar olarak tamamlanan tohum yatırım turuna 1 milyon dolar değerindeki katkısıyla REM People liderlik etti. REM People ile birlikte 2 ayrı melek yatırımcı da bu yatırım turunda yer aldı.
 
12 milyon dolar yatırım almıştı
 
2015'te perakende ve teknoloji tecrübesine sahip tekno-girişimciler tarafından kurulan REM People, yıllar içinde gelişerek yapay zekâ destekli omni-kanal perakende analitiği ve 6 adımda satış verimliliği çözümleri sunan yeni nesil perakende analitiği şirketi hâline geldi. Tamamen Türk mühendislerin geliştirdiği yazılımla alanında lider markalara hizmet veren REM People, global bir lider olmak için hedef büyüttü. REM People, ABD merkezli yatırım şirketi Ethos Asset Management'tan bu yılın başında aldığı 12 milyon dolarlık yatırımdan sonra girişim ekosistemini destekleyecek bir planı hayata geçirmeye başladı. Bu yıl yapay zekâ temelli bir perakende teknoloji merkezi olmayı hedefleyen REM People, birlikte çalışabileceği 5 teknoloji girişimine 4.5 milyon dolar yatırım yapmak üzere fon ayırmıştı.
 
Geleneksel kanal ve ev dışı tüketimin tedariği dijital dünyaya taşındı
 
Bu hedefin ilk adımı, geleneksel satış kanallarına yönelik ürün tedarik hizmeti sağlayan e-ticaret uygulaması Hoopla ile gerçekleşti. Onur Pekşen ve Aydın Emek tarafından kurulan ve 2021'de faaliyetlerine başlayan Hoopla, hızlı tüketim ürünleri alanında geleneksel kanal işleyişini, sağladığı hizmet ve teknoloji altyapısıyla dönüştürmeyi amaçlıyor. Üye noktaların ihtiyacı olan tüm ürünleri, bir distribütöre veya toptancıya bağlı kalmadan diledikleri zamanda, ihtiyaçları kadar ve diledikleri güne sipariş vermelerine dijital bir ortam üzerinden imkân sağlayan Hoopla, küçük ve orta ölçekli perakendecilerin envanter, nakit ve kârlılık yönetimlerine doğrudan etki ediyor. Hoopla yalnızca geleneksel satış noktalarına hizmet vermekle kalmıyor; üretici, tedarikçi ve dağıtıcı firmaların ürünlerinin dağıtım ve bulunurluklarını daha düşük operasyonel maliyetlerle artırmalarına da yardımcı oluyor.
 
Hizmet ağı Türkiye'ye yayılacak
 
Procter&Gamble, Upfield, Lipton, Kotex, Savola Yudum, Kellogg's, Beypazarı Maden Suları, Unilever, Doğadan ve Ace gibi 40'tan fazla ulusal ve uluslararası tedarikçiyle iş birliği yapan Hoopla, tedarikçi ve perakendeci sayısını her geçen gün arttırıyor. Sağladığı teknolojik çözümlerle küçük ve orta ölçekli perakendecilerin işlerini daha verimli şekilde yürütmelerine yardımcı olurken, tedarikçi firmalara da sağladığı satış analizleri ile işlerini bu kanallarda daha iyi yönetmelerine katkı yapıyor.
 
Yatırım turuna liderlik eden REM People CEO'su Bülent Peker, "İlk startup yatırımımızı Hoopla'ya yaptığımız için çok mutluyuz. Gerek sektörün büyüme potansiyeli gerekse kurucuların ticarete dair bilgi, birikim ve tecrübesi açısından son derece stratejik bir yatırıma imza attığımıza inanıyoruz. Hoopla'nın, yakın gelecekte adını sıkça duyacağımız ve ülkemizin gurur duyacağı başarılı girişimlerinden biri olacağından eminiz" diyor.
 
'Siparişler aynı gün rafta'
 
Hoopla Kurucu Ortağı ve CEO'su Onur Pekşen ise girişimlerini şu şekilde ifade ediyor: "Türkiye'de 350.000'in üzerinde küçük-orta ölçekli market ve ev dışı tüketim noktası bulunuyor. Bu noktaların yaşadığı en büyük problem, ihtiyaçları olan ürünleri diledikleri zamanda diledikleri miktarda rekabetçi fiyatlarla tedarik edememek. Hoopla olarak bu işletmelerin ihtiyacı olan 1.500'den fazla ürünün siparişini dijital ortamda alıyor, aynı gün veya ertesi gün raflarla buluşturuyoruz. Müşterilerimizin nakit akışını, envanter yönetimini ve kârlılıklarını olumlu yönde etkiliyoruz."
 
Aldıkları bu yatırımın, iş modellerine ve Hoopla'ya olan güvenin en önemli göstergelerinden biri olduğunu söyleyen Hoopla Kurucu Ortağı ve CFO'su Aydın Emek ise "Bu başarılı yatırım turu sayesinde elde ettiğimiz yatırımı öncelikli olarak operasyon, lojistik ve tanıtım ekiplerinin büyütülmesi, kapasite artırımlarının gerçekleşmesi ve müşteri odaklı teknolojilerin daha da ileriye götürülmesi alanlarında kullanacağız" diyerek hızlı büyüyeceklerinin sinyalini veriyor.
 
İki kurucu ortak Ankara'da büyümeye odaklanan yakın dönem stratejilerini gerçekleştirdikten sonra sağlayacakları ilave yatırımlarla yurtiçinde büyüme planlarını hızla hayata geçireceklerini ifade ediyor