Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Emirates, Sonbahar/Kış sezonu için First ve Business Class kabinlerde sunacağı şık Bulgari seyahat kitlerinin yeni koleksiyonunu tanıttı. Belirli uçuş noktaları ve uzun mesafeli seferlerde sunulacak ürün yelpazesi, yeni renk paletleri ve yeni kokuların yanı sıra bir hatıra ayna ve yolcu konforu için incelikli düşünülmüş çeşitli hediyeler içeriyor.
Emirates'in ayrıcalıklı bir uçuşla yolcularına konfor sunma taahhüdüne uygun olarak, güncel trendlerdeki renk ve tasarımları olan First ve Business Class seyahat kitlerinde, Emirates için özel olarak tasarlanmış şişelerde Bulgari kokuları bulunuyor. Yeni seri, First ve Business Class'ta klasik taba rengi ve siyah kumaş, leylaklı modern gümüş veya lila vurgulu abartısız siyah renklerde sekiz farklı koleksiyon çantası sunuyor.
Yeni Business Class Hediye Kitleri
2023'ün en şık modellerinden biri olan gümüş renkli Business Class serisi, her ikisi de vegan deriden leylak vurgulu göze çarpan metalik gümüş tonda yapılmış bir kese ve bir klasik makyaj çantası olmak üzere iki farklı model sunuyor. Her kit, ikonik parfüm BVLGARI OMNIA Amethyste Eau de Toilette dahil olmak üzere birkaç Bulgari ürünü içeriyor. Parfüm, pembe greyfurt ve yeşil bitki özü akorlarının parlak, narenciye yönleriyle açılırken; ana notaları zengin Damascena Rose Absolute kokusunu ortaya çıkarıyor. Yolculara ayrıca ciltlerini nemli tutmak için tamamlayıcı bir Omnia Amethyste yüz ve vücut emülsiyonu sunulurken, kit aynı zamanda; Bulgari dudak balsamı, diş seti, sürdürülebilir buğday samanı malzemesinden yapılmış bir çift ayna, deodorant, kağıt mendiller ve katlanabilir bir saç fırçası gibi çeşitli konfor unsurları içeriyor.
Taba rengi vegan deri vurgulu, farklı şekillerdeki iki modern klasik siyah kumaş çanta, maskülen bir tarz tercih edenlere hitap edecektir. Bu kitlerde, yatıştırıcı bir etki yaratmak için Darjeeling çayı, nilüfer ve guaiac ağacı notalarının kusursuz bir şekilde harmanlandığı odunsu ve çiçeksi bir misk kokusu olan BVLGARI POUR HOMME Eau de Toilette bulunmaktadır. Aynı ikonik kokudan ilham alan tamamlayıcı bir Bulgari tıraş sonrası balsamı ve vücut emülsiyonunun yanı sıra Gillette tıraş bıçağı, tıraş köpüğü, diş seti, deodorant, kağıt mendil ve sürdürülebilir buğday samanından yapılmış katlanabilir saç fırçası kit içerisinde mevcuttur.
Yeni First Class Hediye Kitleri
First Class'ta ürün yelpazesi, bir dizi kişiselleştirilmiş lüks ürün içeren, ikisi lila vurgulu siyah vegan deriden ve ikisi yüksek kaliteli siyah kumaştan olmak üzere 4 ayrı koleksiyon çantası içeriyor.
Siyah ve leylak takımlarda, yumuşak bir Bulgari kesesi içinde, Emirates için özel olarak hazırlanmış bir hatıra parçası olan yeni işlemeli altın renkli Bulgari aynanın yanı sıra 30 ml'lik özel bir şişe BVLGARI LE GEMME Desiria Eau de Parfum bulunmaktadır. Bu zengin ve sofistike çiçeksi gül kokusu; menekşe yeşim taşı, manolya ve ışıltılı gül yaprakları içeriyor. Parfüm, uyumlu bir yüz ve vücut emülsiyonu ile tamamlanıyor. Kit ayrıca, First Class yolcularının gidecekleri yere tamamen yenilenmiş olarak varabilmeleri için bir diş seti, canlandırıcı temizleme havlusu, deodorant, mendil ve katlanabilir saç fırçası içerir.
Siyah ve taba rengi kitlerde yolcular, Patchouli ve Jasmine Sambac ile ifade edilen sofistike, odunsu bir çiçek kokusu olan 30 ml'lik özel BVLGARI LE GEMME Gyan Eau de Parfum'ün keyfini çıkaracaklar. Kit ayrıca nemlendirici Bulgari Le Gemme Gyan tıraş sonrası balsamı ve uyumlu vücut emülsiyonu, temizleme havlusu, Gillette tıraş bıçağı, tıraş köpüğü, diş seti, deodorant, kağıt mendil ve katlanabilir saç fırçası içeriyor.
A380 uçağında First Class yolcuları, İrlanda'dan organik ve sürdürülebilir Voya dahil olmak üzere ayrı bir lüks ürün yelpazesi sunan Uçak İçi Duş Spa'yı da kullanabilirler. First Class yolcuları, özel süitlerinde lüks İsveç markası Byredo'dan bir cilt bakım seti de bulabilirler. Economy ve Premium Economy yolcuları, yıl sonuna doğru piyasaya sürülecek olan yeni koleksiyon hediye kitleri de sabırsızlıkla bekleyebilirler
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın geleceğini tehdit eden iklim değişikliğinin etkileri her geçen gün daha çok hissedilirken sürdürülebilir bir geleceğe destek olmak isteyen şirketlerin sayısı da artıyor. Doğa ve çevre dostu uygulamaları ile dikkat çeken Tokat'ın ilk beş yıldızlı oteli Dedeman Tokat da tükettiği elektriğin yenilenebilir enerji kaynaklarından üretildiğini belgelemek üzere CK Enerji Çamlıbel Elektrik aracılığı ile Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası'nın (I-REC) sahibi oldu.
Dünya genelinde yatırım, üretim ve tüketimde yenilenebilir enerji kaynaklarının payının arttığına işaret eden CK Enerji Çamlıbel Elektrik Genel Müdürü Muharrem Bülbül, "Türkiye'de enerji sektörünün öncü şirketi olarak biz de yenilenebilir enerjiye geçişe destek olacak çalışmalara ağırlık vermiş durumdayız. Bu kapsamda çevre dostu elektrik tedarik etmek isteyen tüm müşterilerimizin "Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası" (I-REC /International Renewable Energy Certificate) almalarına aracılık ediyoruz. Bu süreçte müşterilerimizin yanında yer alarak çevresel sürdürülebilirlik politikalarına destek vermekten büyük mutluluk duyuyoruz. I-REC belgesi alarak elektrik tüketimini yeşil enerjiden karşılayacağını belgeleyen Dedeman Tokat Otel yönetimini de attıkları bu değerli adım için gönülden kutlarım. Turizm ve konaklama sektöründe tüketicilerin yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına yönelik hassasiyetinin arttığı bu dönemde elde ettikleri bu sertifikanın kendilerine önemli avantajlar sağlayacağına inanıyorum" dedi.
SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR GELECEK İÇİN ÖNEMLİ BİR ADIM
Dedeman Tokat Otel Genel Müdürü Aydın Duran da, "Küresel ısınmanın olumsuz etkilerini özellikle son yıllarda çok daha ağır hissediyoruz. Bu nedenle sürdürülebilir enerji kaynaklarının kullanılmasının çok önemli hale geldiği günümüzde tüm işletmelerin yeşil enerjiye yönelmesi gezegenimiz için son derece kritik. CK Enerji iş birliği ile ilk kez 2021 yılında aldığımız Yenilenebilir Enerji Sertifikası'nı (I-REC) bu sene tekrardan yenilemiş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu sertifika ile şirketler, kullandıkları elektrik enerjisinin tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edileceğini taahhüt ediyor. Üretilen her birim elektriğin, kaynağından başlayarak takip edilmesi ve son tüketiciye kadar izlenebilmesini sağlayan bu sistem sayesinde, tüketiciler bilinçli ve güvenilir bir seçim yapabiliyor. Bu projenin sürdürülebilir bir gelecek için çok önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
YENİLENEBİLİR ENERJİ SERTİFİKASI NEDİR?
Son yıllarda giderek yaygınlaşan I-REC (Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası), RECs International tarafından geliştirilen elektriğin yenilenebilir enerji kaynaklarından üretildiğini belgeleyen uluslararası sertifikasyon sistemi. Uluslararası bağımsız bir kuruluş olan IREC Foundation tarafından verilen ve denetlenen bu sistemde, yenilenebilir enerji tesislerinde (güneş, rüzgâr, hidroelektrik, jeotermal ve biokütle) üretilen her 1 MWh elektrik karşılığında bir sertifika oluşturuluyor. Yetkili enerji şirketleri de bu sertifikayı talep eden müşterilerinin elektrik enerjilerini yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanmasına destek veriyor.
SERTİFİKAYA SAHİP OLAN ŞİRKETLER ÇEŞİTLİ AVANTAJLAR ELDE EDİYOR
Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere gelişmekte olan ülkelerdeki firmalar, satın aldıkları ürünleri üreten tesislerin yenilenebilir enerji sertifikası almasını şart koşarken buna karşılık çeşitli avantajlar da sağlıyor. Aynı zamanda yeşil enerji kullanımının karbon salınımının azaltılmasına yönelik olumlu bir adım olması nedeniyle tüketici davranışını yeşil enerji kullanan tesisler için pozitif yönde etkileyen bir unsur olarak öne çıkıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
LG Electronics (LG), dünyanın dört bir yanından tüketicileri, Almanya, Berlin’de düzenlenen IFA 2023 çatısı altında (1-5 Eylül), en son yeniliklerini deneyimlemeye davet ediyor. ‘Sürdürülebilir Yaşam, Herkese Neşe’ teması altında şirket, ‘LG Sürdürülebilir Köy’ün yanı sıra, insanlar ve dünyamız için daha iyi bir yaşam yaratmaya yardımcı olmak için tasarlanmış verimli, kullanışlı ve sürdürülebilir ürün ve çözümlerden oluşan gelişmiş ekosistemini tanıtacak.
IFA 2023 sırasında, Messe Berlin Salon 18'deki LG standını ziyaret edenler, şirketin en yeni ürünlerinin gelişmiş, çevre dostu özelliklerini ve işlevlerini keşfedecek, sürdürülebilir bir yaşam için kapsamlı vizyonunu öğrenebilecekler.
IFA'ya katılamayacak olanlar, açılış gününden itibaren LG Global YouTube kanalına (https://www.youtube.com/@LGGlobal) yüklenecek olan videolaeı izleyerek LG'nin inovasyon vitrinini keşfedebilecekler.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Esas Gayrimenkul; Türkiye’de ve sektörde bir ilk niteliği taşıyan pilot projesiyle, Ağustos-Ekim 2023 döneminde 14 Burda AVM’de açılış saatlerini 1 saat ileri alarak enerji kaynaklı karbon salınımını yaklaşık %6 ve operasyon giderlerini %3 oranında azaltmayı hedefliyor.
Türkiye’nin önde gelen gayrimenkul yatırım şirketlerinden Esas Gayrimenkul, Bolu’da hayata geçirdiği 14 Burda AVM’de yepyeni bir sürdürülebilirlik projesini hayata geçiriyor. Esas Gayrimenkul; Türkiye’de ve sektörde bir ilk niteliği taşıyan pilot projesiyle, Ağustos-Ekim 2023 döneminde 14 Burda AVM’de açılış saatlerini 1 saat ileri alarak enerji kaynaklı karbon salınımını yaklaşık %6 ve operasyon giderlerini %3 oranında azaltmayı hedefliyor. Diğer bir deyişle, toplam 96 TonCo2/Esd emisyona eşdeğer bir azaltım hedefleniyor. Proje kapsamında çalışmalarını titizlikle sürdüren Esas Gayrimenkul, projeyi uyguladığı süre zarfında AVM içerisinde yapılacak sürdürülebilirlik duyurularıyla, AVM ziyaretçilerinin farkındalıklarının artırılmasını da amaçlıyor.
Projeyle elde edilecek tasarruf nelere eşdeğer?
Geliştirdiği ve yönettiği gayrimenkullerde sürdürülebilirlik bakış açısını ekonomik, sosyal ve çevresel olmak üzere üç temel eksen üzerinde geliştiren Esas Gayrimenkul, kendisinin ve paydaşlarının bu bağlamdaki olumsuz etkilerini ortadan kaldırma veya en aza indirme hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor. Esas Gayrimenkul “1 Saatte Dünya Değişir” projesiyle, toplam 96 TonCo2/Esd emisyona eşdeğer bir azaltım hedefliyor. Diğer bir deyişle; 24.673 adet evin 1 günlük elektrik tüketimine, 29 ton elektronik malzemenin oluşturduğu emisyona, 31 ton plastik kullanımı kaynaklı emisyona, 117 ton kağıt kullanımı kaynaklı emisyona, 906.415 km ortalama bir araç kullanımına, 5,65 adet yeni araç yapımı kaynaklı emisyona, 24.020.000 adet e-postanın sebep olduğu emisyona, 164 ton evsel atığın sebep olduğu emisyona ve 4.414 adet ağacın 1 yılda atmosferden absorbe ettiği karbondioksite eşdeğer tasarruf elde edilmesi planlanıyor.
“Daha sürdürülebilir bir dünya sağlamak adına kendi rolümüzün ve sorumluluklarımızın bilincindeyiz.”
Projeyle ilgili açıklama yapan Esas Gayrimenkul CEO’su Cem Eriç, “Gelecek nesiller için daha sürdürülebilir bir dünya sağlamak adına kendi rolümüzün ve sorumluluklarımızın bilincindeyiz. BM Sürdürülebilirlik Kalkınma Amaçları ve ilgili ulusal/uluslararası standartlar ışığında bu bilinci bütün süreçlerimizde önceliklendiriyoruz. Gerçekleştirdiği tüm faaliyetlerde ve projelerde gelecek nesillerin yaşam hakkını, ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmayı ve saygı göstermeyi benimseyen bir şirket olarak, sürdürülebilirlik çalışmalarımızı birçok masada ve disiplinde detaylı şekilde ele alıyoruz. Sürdürülebilirlik Politikamız ışığında ve Sürdülebilirlik Komitemiz liderliğinde birçok proje hayata geçiriyoruz.” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Bu proje, Esas Çeviklik Takımımızın ürettiği projelerden biri. Çeviklik Takımımız, işletme saatlerini gözden geçirerek enerji verimliliği ve karbon salınımının azaltılması üzerine çalıştı. Saatlik ziyaretçi, ciro analizleri, enerji verimlilikleri gibi verileri inceleyerek Türkiye’de ve sektörde ilk örnek olan “1 Saatte Dünya Değişir” projesini geliştirdi. Proje kapsamında toplam 96 TonCo2/Esd emisyona eşdeğer bir azaltım hedefliyoruz.”
14 Burda AVM Müdürü Erol Yıldız ise projeye yönelik olarak şunları söyledi: “Kapsamlı ön hazırlıklar ve iş ortaklarımızla oluşturduğumuz plan sonrası ‘1 Saatte Dünya Değişir’ projesini hayat geçirdiğimiz için mutluyuz. Alışveriş merkezimizi Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında 1 saat geç açarak daha az karbon ayak izi bırakıp enerji kullanımında tasarruf sağlayacağız. Yapacağımız küçük değişimler ile iklim ve çevreye saygının önemine dikkat çekeceğiz. 14 Burda AVM olarak, sektöre öncülük eden bu projeye ev sahipliği yapmanın haklı gurununu yaşıyoruz. Projemize destek olan ve bizimle birlikte sahiplenen tüm iş ortaklarımıza ayrıca teşekkür ederiz. 14 Burda AVM’de başlatılan pilot proje sonuçlara göre diğer Burda AVM’lerde farklı uygulamaları hayata geçirmeyi planlıyoruz. Proje kapsamında 14 Burda AVM 11:00-22:00 arasında açık olacak; market ve giriş katı kafelerimiz ise kendi rutin saatlerinde hizmet vermeye devam edecek.”
Amaç karbon ayak izini azaltmak ve net operasyon gelirlerine katkı sağlamak
Şirket değerleri arasında çevikliği önemli bir yere konumlandıran Esas Gayrimenkul; organizasyonel çeviklik için birçok çalışma yürütürken, çeviklik yayılımının kurum içerisinde sahiplenilmesi amacıyla çeviklik eğitimleri ve çevik koç yetiştirme programları uyguluyor. 2023 yılının başında kritik, karmaşık konular için bir araya gelen ve farklı departmanlardan farklı uzmanlık alanlarından çalışanlardan oluşan Esas Çeviklik Takımı, sürdürülebilirlik hedeflerinden “Erişilebilir ve temiz enerjiye ulaşım”a atıfta bulunarak, alışveriş merkezlerinin karbon ayak izini azaltmak ve net operasyon gelirlerine katkı sağlamak amacıyla çalışmalar yapıyor. Bu hedefle değerlerini belirleyip 4 sprintlik bir ürün iş listesi oluşturan takım, 6 aylık süreçte sürdürülebilirlik kavramı konusunda birçok eğitim aldı, karbon ayak izi ölçümleri yaparak AVM’lerin karbon salınımlarını uluslararası kriterler ve ölçüm prensiplerine göre hesaplamak üzerine çalıştı.
Dünya ve sektörel sürdürülebilirlik raporlarını ve karbon ayak izi azaltma örneklerini inceleyen takım; etki değer analizleriyle AVM’lerinde karbon ayak izini azaltarak temiz enerjiye erişimi kolaylaştıracak güneş enerjisi yatırımlarının yapılması, rüzgar enerjisi yatırımlarının yapılması, AVM’lerde gri su hatlarının oluşturulması, I-REC sertifikasyonu, LED dönüşümlerinin tamamlanması, işletme saatlerinin değiştirilmesi, AVM tuvaletlerinin tüketim etkisinin azaltılması ve bunlarla birlikte 18 farklı inisiyatif belirledi. Çalışmalarını bu 18 inisiyatif çerçevesinde şekillendiren Esas Gayrimenkul; Esas Çeviklik Takımı liderliğinde yürütülen sürdürülebilirlik çalışmaları, ESG değerleri ve gerçekleştirdiği örnek projelerle sektöre ilham olmayı hedefliyor.
Esas Gayrimenkul hakkında:
Türkiye’nin önde gelen gayrimenkul yatırım firmalarından biri olan Esas Gayrimenkul, alanında uzman ekibiyle uzun vadede değer yaratan projeler geliştiriyor ve yönetiyor. 2009 yılında faaliyete başlayan Esas Gayrimenkul, yurtiçi ve yurtdışında toplamda 3 milyar Euro yatırımla, çevre dostu olan ofis, konut ve alışveriş merkezi projelerine imza attı. Türkiye genelinde 7 alışveriş merkezi, 3 ofis binası ve 1 konut projesini hayata geçiren Esas Gayrimenkul, sahibi olduğu alışveriş merkezlerinin yanı sıra yönetimini üstlendiği alışveriş merkezleriyle de varlık yönetimi alanında faaliyetlerine devam ediyor. Malatyapark, Gaziantep Sankopark, İstanbul Starcity Outlet, Konya Kentplaza, Van AVM, Pendik Pendorya AVM, Milli Reasürans Ofis ve Çarşı Binası, Düzce Algün Center ve yurtdışı projeleri dahil kiralama ve yönetim başta olmak üzere tüm süreçlerine rehberlik eden Esas Gayrimenkul, toplamda 16 AVM ve 750 bin m² nin üzerinde kiralanabilir alanı yönetiyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın önde gelen kripto borsalarından biri olan BingX, AED, DZD, EGP, JOD, KWD, QAR, SAR, MAD ve TRY dahil olmak üzere birçok MENA bölgesi ve Türk itibari para birimi için Eşler Arası (Peer-to-Peer/ P2P) işlem hizmeti sunmaya başladı. BingX bu özelliği açarak, yerel itibari para birimleriyle kripto para satın almak isteyen kullanıcılar için daha fazla erişilebilirlik ve kolaylık sağlamayı amaçlıyor.
BingX'in Türkiye ve MENA bölgesine genişlemesi, P2P işlemlerinin kripto para sektöründe önemli bir ilgi gördüğü bir döneme denk geliyor. Bu stratejik hamle, Türkiye ve MENA bölgesindeki trader'lara ve kullanıcılara sıfır işlem ücreti ile doğrudan kripto para birimi işlemleri yapma olanağı sağlıyor. 300'den fazla ödeme yöntemini destekleyen ve 40'tan fazla ülke ve bölgede mevcut olan başarılı P2P işlem hizmetlerini temel alan BingX, şimdi kullanıcı dostu ve uygun maliyetli işlem deneyimini Türkiye ve MENA pazarına genişletiyor.
P2P işlem hizmetlerinin genişlemesiyle birlikte BingX, Orta Doğu, MENA ve Türkiye'den aktif olarak piyasa katılımcıları aramakta ve canlı bir ticaret ekosistemini teşvik etmektedir. Sınırlı süreli bir teklifin parçası olarak, trader'lar artık sıfır teminat gereksinimi ile başvurabilir ve BingX ile ortaklıklarının ilk aşamasında özel avantajlara hak kazanabilirler. Türkiye ve MENA topluluğuyla daha fazla etkileşim kurmak için, bölgelerdeki P2P işlem faaliyetlerine katılan kullanıcılar işlem hacimlerine göre ödüllendirilecektir.
“P2P işlem hizmetlerimizi tüm kullanıcılar için daha fazla erişilebilirlikle sunmaktan mutluluk duyuyoruz” diyerek açıklamada bulunan BingX Halkla İlişkiler ve İletişim Direktörü Elvisco Carrington, şunları da ekledi “Platformumuzun sunduklarını geliştirmeye devam ederken, kullanıcılarımıza profesyonel, güvenli ve uygun maliyetli işlem çözümleri sunmaya kararlıyız. Türkiye ve MENA pazarına açılarak ve sıfır ücretli P2P alım satımı sunarak, yerel kullanıcıların ve trader'ların benzersiz ihtiyaçlarını karşılayan dinamik bir alım satım ortamı yaratmayı hedefliyoruz.”
BingX Hakkında
2018 yılında kurulan BingX, 5 milyondan fazla kullanıcısı ile dünya çapında 100'den fazla ülke ve bölgeye Spot, Türev, Copy Trade ve Grid işlem hizmetleri sunan lider bir kripto borsasıdır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Koç Üniversitesi Kimya ve Biyoloji Mühendisliği Bölümü'nden Prof. Dr. Özlem Keskin Özkaya, Avrupa'dan öncü bilim insanlarından oluşan Avrupa Moleküler Biyoloji Örgütü (EMBO-European Molecular Biology Organization) üyeliğine seçildi.
1964 yılından beri faaliyet gösteren ve Moleküler Biyoloji alanında dünyanın en prestijli kuruluşlarından biri olarak kabul edilen EMBO, yetenekli araştırmacılara verdiği destek ve sağladığı araştırma ortamıyla biliniyor. EMBO komiteleri, aralarında Nobel Ödüllü araştırmacıların da yer aldığı 2.000'i aşkın üyesiyle, moleküler biyoloji alanında bilimsel faaliyetlerinin yürütülmesine öncülük ederek biliminin yönünü etkiliyor. Aralarında Türkiye'nin de olduğu 30 üye ülkeden oluşan bu uluslararası kuruluş, hangi araştırmaların destekleneceği, güncel bilimsel çalışmaların odak noktalarının neler olabileceği gibi temel konulara etki eden çalışmalar yürütüyor.
Prof. Dr. Özlem Keskin Özkaya, yürüttüğü akademik çalışmalar dolayısıyla bilime yön veren bu kuruluşun asli üyelerinden biri olmaya hak kazandı. Bu yıl tüm dünyadan 60'ı asli, 9'u aday üye olmak üzere, yaşam bilimleri alanında çalışan 69 seçkin bilim insanı EMBO üyeliğine seçildi. Bu seçkin kuruluşun 1993 yılından beri üyesi olan Türkiye'den ise toplamda beş üye bulunuyor.
Proteinlerin moleküler mekanizmalarını çalışan Prof. Dr. Özlem Keskin Özkaya, proteinlerin kendi aralarında ve ilaçlarla olan etkileşimine, hastalık durumunda hücre içindeki temel davranışlara ve bu dinamiklerden yola çıkarak tedavi için ortaya konabilecek çözümlere dair mühendislik boyutunda araştırmalar yürütüyor. Prof. Dr. Özlem Keskin Özkaya hesaplamalı biyoloji ve biyoinformatik alanlarındaki bu çalışmalarını büyük veri tabanlarından yapay zekaya, kimyadan matematiğe birçok farklı alanda uzmanlığını kullanarak yürütüyor. Temel bilim ve mühendisliğin kuram ve metotlarını birleştiren Prof. Dr. Keskin Özkaya disiplinler arası araştırmaları sayesinde nörodejenerasyon, kanser gibi önemli hastalıkların protein boyutundaki bozulma ve aksaklıklarının tespit edilmesine katkı sağlıyor. Prof. Dr. Özlem Keskin Özkaya çalışmalarıyla bu hastalıkların tedavi yöntemlerinin desteklenmesini hedefliyor.
EMBO'nun yaptığı açıklamaya göre bu yıl üyeliğe seçilme gerekçeleri arasında bağışıklık sistemindeki sır perdesini aralayan çalışmalar da yer alıyor. EMBO'nun Direktörü Fiona Watt konuyla ilgili şunları söyledi: "Bu değerli bilim insanları yaşamın moleküler sırlarını çözdüler, sağlık ve hastalığa bakışımızı derinleştirdiler ve yeni keşiflerin, yeniliklerin önünü açtılar. Onların başarıları, yaşam bilimleri araştırmalarının insan hayatında oynadığı rolü daha da pekiştiriyor." Topluluk, kariyerinin hangi aşamasında olursa olsun yetenekli araştırmacıları desteklemeyi, bilimsel bilgi alışverişini teşvik etmeyi ve bilim insanlarının başarılı olabileceği bir araştırma ortamı sağlamayı hedefliyor.
Prof. Dr. Özlem Keskin Özkaya, Türkiye'deki araştırmacıların EMBO'nun komitelerinde çalışmasının ve destek programlarından faydalanmasının yaşam bilimleri alanında bilimsel altyapımızın güçlenmesinde büyük önemi olduğunu vurguluyor. "EMBO gibi dünyanın en prestijli kurumlarından birine üye seçilmiş olmak benim için çok büyük bir onur kaynağı. Çok mutluyum." diyen Prof. Dr. Özlem Keskin Özkaya sözlerini, "Bu tabii ki sadece benim başarım değil, 20 küsur yıldır birlikte çalıştığımız Prof. Dr. Attila Gürsoy ve grubumuzdaki öğrencilerimize yürekten teşekkür ediyorum. Bütün çalışmalarımız onların sayesinde gerçekleşti." diyerek sürdürdü. Araştırmaları süresince sağladığı imkanlardan ve desteklerinden dolayı Koç Üniversitesi'ne müteşekkir olduğunu söyleyen Prof. Dr. Özlem Keskin Özkaya sözlerini, "Önümüzdeki senelerde Türkiye'nin EMBO'da daha çok temsil edilebilmesi için üye sayımızın artmasına yönelik çalışmalar yapmak istiyorum." diyerek ve diğer üyeleri kutlayarak noktaladı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
43 yıldır bal ve diğer arı ürünlerini en doğal ve sağlıklı haliyle sofralara taşıyan Balparmak'ın genel müdürlüğüne, hızlı tüketim ürünleri sektörlerinin deneyimli ismi Ali Bozer atandı.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Fizik Bölümü'nden mezun olan Ali Bozer, MBA yüksek lisans derecesini Bilkent Üniversitesi'nde tamamladı. 1999'da Colgate Palmolive'de Satış Temsilcisi olarak başladığı profesyonel kariyerine, Henkel'de Bölge Müdürü ve Modern Kanal Türkiye Satış Müdürü (2000 - 2007), L'Oréal'de Modern Kanal Türkiye Satış Müdürü (2007-2009), Barilla'da Orta Doğu ve Afrika Satış Lideri (2009-2014) olarak devam ettikten sonra, Nisan 2014'te Kraft Heinz Türkiye Genel Müdürlüğü'nü üstlendi (2014-2017). Sonrasında Eylül 2017 ile Şubat 2022 arasında Hero Group'un Türkiye Genel Müdürü olarak Türkiye ve CIS pazarlarının sorumluluğunu üstlendi. Son olarak Dr. Oetker Türkiye'de Satış, Pazarlama, Halkla İlişkiler, İnsan ve Kültür, Ar-Ge ve Kalite Sağlama Bölümlerinden sorumlu Eş Genel Müdürlük görevini yürüten Bozer, Temmuz 2023 itibarıyla Balparmak bünyesine Genel Müdür olarak katıldı. 2 kız babası olan Ali Bozer'in en büyük tutkusu basketbol
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
DİA Yazılım Genel Müdürü Suha Onay; "E-dönüşüm işletmelere hem maliyetlerden, hem de zamandan tasarruf edebilme imkanı sağlıyor. Günümüzde bir matbu faturanın gönderim maliyeti uzun vadede oldukça yüksekken, e-fatura gönderen işletmeler için maliyetler düşük oluyor. Aynı şekilde e-fatura, normal faturaya göre çok daha kolay oluşturulup gönderilebiliyor. Hatta bulut teknolojisi ile istenilen her yerden, mobil cihazlar üzerinden e-fatura hazırlayıp göndermek de mümkün. E-fatura kesen işletmeler için satış, tahsilat gibi çok sayıda süreç de hızlıca gerçekleşiyor. DİA Yazılım olarak işletmelere e-dönüşüme adım atmalarını tavsiye ediyoruz. DİA E-Dönüşüm Çözümleri Ağustos ayında %15 indirimli olacak" şeklinde konuştu.
Hızla büyüyen e-ticaret için de şartların değiştiğinin altını çizen Onay, "E-dönüşüme ilk adımı atacak işletmeler için bazı donanım maliyetleri göz korkutucu olabiliyor. Yüzde yüz bulut teknolojisini kullanan bir yazılım seçilmesi halinde, donanım yatırımı yapmadan kullanım sağlanabiliyor. İnternetin olduğu her yerden ister mobil, ister masaüstü cihazlardan kolayca kullanmak da mümkün oluyor. Bu yüzden zorunluluk kapsamına yeni giren işletme ve KOBİ'lerimize e-dönüşümü DİA ile gerçekleştirmelerini içtenlikle tavsiye ediyoruz. DİA Yazılım, Gelir İdaresi Başkanlığı e-fatura entegratörü olarak hizmet veren az sayıda firmadan biri. Direkt kullandıkları muhasebe yazılımı üzerinden üyelerimize e-devlet süreçlerinde destek oluyoruz. E-irsaliye ile ürünleri sevk edebiliyor, e-arşiv ile son kullanıcıya, e-fatura ile bir e-fatura mükellefine resmi belgelerini tamamen dijital bir altyapı ile elektronik ortamda iletebiliyorlar. Bir nevi mal alım faturası işlevi gören e-müstahsil makbuzu da bu süreçlere dahil oluyor. Zorunlu e-faturaya geçiş dönemi işletmeleri maddi ve manevi olarak asla korkutmamalı ve gönül rahatlığıyla geçiş yapmalılar." diyerek sözlerini tamamladı.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.