Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye yatırım ekosisteminin öncü kuruluşu BULLS ile teknoloji inovasyonunda deneyimli duSoft, BULLS’un yatırım teknolojilerinde ve kurumsal süreçlerinde yeni nesil bir dönüşümü başlatacak stratejik teknoloji danışmanlığı anlaşmasını imzaladı. Bu iş birliği, BULLS’un mevcut yapay zeka destekli akıllı teknoloji altyapısını daha etkin hale getirecek ve sektöre yön verecek bir geleceğin kapılarını aralıyor.
Anlaşma çerçevesinde yatırım ve karar verme süreçlerinde, mevzuata uyumlu akıllı teknoloji ihtiyaçlarının tespiti ve geleceğe yön veren bir akıllı dönüşüm yol haritasının hazırlanması hedefleniyor. duSoft, BULLS’a özel geliştireceği strateji ile kısa, orta ve uzun vadeli akıllı teknoloji hedeflerini belirleyecek; yapay zeka entegrasyonlu ERP, CRM ve veri yönetim sistemleri gibi çözümler için yol haritası gösterecek. BULLS’un yatırım odaklı süreçleri, akıllı raporlama altyapıları ve otonom iş akışları ile yeniden tasarlanacak.
duSoft’un uzmanlığıyla yürütülecek proje yönetimi, pilot uygulamalar ve akıllı eğitim programları sayesinde, BULLS’un kurumsal kültürü yapay zeka ile güçlendirilmiş akıllı teknolojilere tam uyumlu hale gelecek. İlerlemeler anahtar performans göstergeleri (KPIs) ile izlenecek ve stratejik raporlarla yönetim kademelerine düzenli olarak sunulacak.
Bu iş birliğinin çıktıları sektör temsilcilerinin katılımıyla kamuoyuna da düzenli olarak açıklanacak.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
76 hizmet noktası ve 750’den fazla çalışanıyla bilgi ve iletişim teknolojileri pazarının önde gelen sistem entegrasyon ve teknoloji hizmetleri markası olan Teknoser, iş dünyasında geleceği yeni nesil teknolojilerle şekillendirecek. Son 3 yılda, ortalama yüzde 70’lik yıllık büyüme sağladıklarına dikkat çeken Teknoser Genel Müdürü Altay Doğu; “2025 yılında da benzer oranda büyümeyi hedefliyoruz. Bunun için mevcut işlerimizin yanına, bu sene gelire dönüşecek şekilde yeni iş alanlarını eklemeyi planlıyoruz. Ağırlıklı olarak enerji sektöründe kendimize yeni alanlar yaratacağız. Ürün portföyümüzü yapay zeka çözümleri ile zenginleştirdik. Teknoloji hizmetleri alanında artan bir hızda büyümeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Teknoloji hizmetleri ve sistem entegrasyonunda uçtan uca çözüm sağlayan Teknoser, şirketlerin dijitalleşmesine ve en yeni teknolojileri hayata geçirmesine verdiği katkıyı her geçen gün artırıyor. Kurulduğu 1998 yılından bu yana POS, garanti ve teknik servis hizmetlerini kapsayan teknoloji çözümleriyle sektörde lider pek çok şirketin değişim ve dönüşümünde önemli bir rol üstlenen Teknoser, sistem entegrasyonu, güvenlik teknolojileri ve bulut bilişim gibi hizmetleriyle de işletmelerin teknolojik altyapılarının verimli bir şekilde çalışmasını ve ticari operasyonlarının sürekliliğini sağlıyor. Türkiye genelinde yaygın 76 hizmet noktası ve 750’den fazla çalışanıyla geniş bir hizmet ağı oluşturan Teknoser, özel sektörün ve kamu kurumlarının BT altyapılarına etkin çözümler sağlıyor.
4 bin 500’den fazla kurumsal müşterisi var
Teknoser Genel Müdürü Altay Doğu, 4 bin 500’den fazla kurumsal müşteriye hizmet veren Teknoser’in 2024 yılında 900’den fazla yeni kurumsal müşteri edindiğini ve 750’den fazla projeyi başarıyla hayata geçirdiğini açıkladı. Şirketin yeni müşteri sayısını her yıl önemli ölçüde artırdıklarına dikkat çeken Doğu “Özellikle finans, enerji ve perakende sektörlerinde yoğunlaşan yeni müşteri kazanımlarımız, gelirlerimize son derece pozitif şekilde yansıdı. 2024 yılı da dahil olmak üzere, son üç yılda, ortalamada yüzde 70 civarında yıllık büyüme gerçekleştirdik” dedi. 2025 yılında da benzer oranda büyüme hedeflediklerini belirten Doğu, “Bu hedefi gerçekleştirmek için mevcut işlerimizin yanına, bu sene gelire dönüşecek şekilde yeni iş alanlarını eklemeyi planlıyoruz. Ağırlıklı olarak enerji sektöründe kendimize yeni alanlar yaratacağız. Ürün portföyümüzü yapay zeka çözümleri ile zenginleştirdik. Teknoloji hizmetleri alanında artan bir hızda büyümeye devam edeceğiz” diye konuştu.
“İtici gücümüz teknoloji hizmetleri olacak”
Önümüzdeki dönemde Teknoser’in en fazla büyüyeceği alanın teknoloji hizmetleri tarafı olacağını ifade eden Doğu, şunları söyledi:
“Dünyada bilişim sektöründe harcamaların yüzde 25-30 civarının donanıma, yüzde 70’lik kısmının ise yazılım ve teknoloji hizmetleri tarafına yapıldığını görüyoruz. Türkiye’de ise oranların tam tersi olduğu görülüyor. Ülkemizde donanım harcamalarının ağırlığı yaklaşık yüzde 70 civarında, kalan yüzde 30 ise yazılım ve hizmetlere harcanıyor. Bu veriler, ülkemizdeki gelişim sürdükçe yazılım ve teknoloji hizmetleri alanındaki harcamaların daha da artacağına ve bu alanda çok ciddi büyüme potansiyeli olduğuna işaret ediyor. Biz de buna paralel olarak Teknoser’in büyümede fark yaratacağı en önemli itici gücün, teknoloji hizmetleri tarafı olacağını düşünüyoruz.”
Türkiye’deki POS’ların yarısından fazlasına hizmet veriyor
Teknoser’in, teknoloji hizmetleri alanındaki faaliyetlerini de 3 ayrı iş birimi altında yürüttüğünü dile getiren Altay Doğu, “POS Saha Hizmetleri ekibimiz ile Türkiye genelinde mevcut olan POS terminallerinin yarıdan fazlasının destek ve bakım hizmetlerini biz sağlıyor, günde 8 ile 10 bin adet işlem talebini karşılıyoruz. İkinci iş birimimiz olan Teknik Servis yapısı ile BT altyapıları için yönetilebilir teknik destek hizmetleri, son kullanıcı destek hizmetleri ve yardım masası hizmetlerini veriyoruz. Hizmet alanındaki üçüncü iş birimimiz olan Garanti Hizmetleri birimimizle ise üreticiler adına kurumlara ve son kullanıcılara garanti hizmetleri ve yerinde destek hizmetlerini sunuyoruz” açıklamasında bulundu.
Teknoser’in, gelirlerinin yaklaşık yarısını teknoloji hizmetlerinden, diğer yarısını da sistem entegrasyonu projelerinden elde ettiğini kaydeden Doğu, “Sistem entegrasyonu tarafında, ‘Gelişmiş yönetilebilir hizmetler’ alanında 3 yıl üst üste 2 katına yakın büyüme gerçekleştirdik. Bu alan, Teknoser’in ileriki dönemde büyümeye devam edeceği alanların başında bulunuyor. Bu birimde entegrasyon, kurulum ve işletim hizmetleri, 7/24 BT alt yapısının gözlemlenmesi ve müdahale fonksiyonları, bulut hizmetleri, siber güvenlik hizmetleri yer alıyor” şeklinde konuştu. Altay Doğu, Teknoser’in 2025’te yoğunlaşacağı alan ve projeler hakkında şu bilgileri verdi:
“İşletmelere ‘Private GPT’ yapay zeka çözümünü tanıtmaya başladık”
“Yapay zeka konusu, son dönemde sektörün ana gündem maddesi oldu. Biz de iş birliği yaptığımız global üreticilerin yapay zeka çözümleriyle müşterilerimize farklı bakış açıları getiriyoruz. Fujitsu’nun geliştirdiği ‘Private GPT’ çözümünü müşterilerimize tanıtmaya başladık. Türkçe dil desteğini mükemmel seviyede sunuyor olması, işletmelerin verilerini şirket içinde tutma imkanı sağlıyor olması, veri güvenliği, sağlanan yönetim kolaylığı, açık kaynak LLM ve Cloud LLM çözümlerine kıyasla güçlü avantajlar sunması belirgin bir farklılık oluşturuyor. Enerji sektöründe büyük çaplı IoT projelerini, BT alt yapı projelerini, OT güvenliği projelerini başarılı bir şekilde tamamladık, 2025’te daha büyük çaplı işleri hedefliyoruz. Ayrıca yeni altyapı destek bakım hizmetlerini de vereceğiz. Siber güvenlik alanında iş ortaklığı yaptığımız üreticilerin sayısını artırdık. İşletmelere 7/24 operasyon desteği verdiğimiz projeleri artırıyor, SDWAN teknolojisini daha fazla işletmeye sunuyor olacağız. Ülke geneline yaygın hizmet ağımızın olması bu tür projelerde Teknoser’i öne çıkartmaya devam edecek.”
Sürdürülebilirlikte dev proje
2025 yılında ayrıca Teknoser bünyesinde bulunan yazılım geliştirme ekibinin faaliyetlerini teknokente taşımayı planladıklarını açıklayan Doğu, “Teknokent çatısı altında dış dünya ile daha fazla etkileşime geçerek yeni Ar-Ge projeleri geliştirmeyi hedefliyoruz. Teknoser yazılım ekibinin çok uzun yıllardan beri faaliyetlerini sürdüren, yetkin ve üretken bir ekip olması sebebi ile geliştirdikleri başarılı ürünleri yurt dışına da ihraç ettik ve bu alandaki büyümemizi sürdürmeyi arzu ediyoruz” dedi. Sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm konularının da Teknoser’in önemli odak alanlarını oluşturduğunu anlatan Doğu, Türkiye genelinde bu yıl kurulmaya başlanacak olan geri dönüşüm toplama cihazlarının saha bakım ve teknik destek hizmetini vereceklerini de sözlerine ekledi.
Teknoser Hakkında:
1998 yılında Hitay Holding bünyesinde kurulan Teknoser, bugün, 76 hizmet noktası ve 750’den fazla çalışanıyla bilgi ve iletişim teknolojileri pazarının önde gelen sistem entegrasyon ve teknoloji hizmetleri firmasıdır. Kuruluşunun ilk yıllarından itibaren hızlı bir büyüme kaydeden Teknoser, teknoloji hizmetleri altında yönetilebilir hizmetler, teknik servis, POS ve garanti çözümleri başlıkları altında sunduğu geniş hizmet yelpazesiyle alanında Türkiye’nin önde gelen saha hizmetleri şirketidir. Sistem entegratörü kimliğiyle, özel sektörün ve stratejik öneme sahip kamu projelerinin BT altyapılarına etkin çözümler sunmayı kendine misyon edinen Teknoser, tüm IT hizmetlerini yüksek müşteri memnuniyeti sağlayarak sunabilen bir organizasyona sahiptir. Şirketlerin dijitalleşme süreçlerine katkı sağlamak, teknoloji hizmetleri sunmak ve bilgi teknolojilerinin hızla değişen dinamiklerine uyum sağlamak üzere Türkiye genelinde faaliyet gösteren Teknoser, sektöre yön veren lider, uluslararası üretici ve çözüm sağlayıcı firmalarla geliştirdiği iş ortaklıklarıyla da global pazarlarda etkinliğini her geçen gün artırmaktadır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sigorta sektörünün öncü şirketlerinden Allianz Türkiye, Reklamcılar Derneği’nin bu yıl 37’nci kez düzenlediği Kristal Elma’dan 11 ödülle dönerken, aynı zamanda prestijli “Yaratıcılığa Cesaret Veren Marka” unvanına layık görüldü. Reklam ve pazarlama dünyasının bir diğer önemli organizasyonu Brandverse Awards’ta ise 12 ödüle layık görülen marka, toplamda 23 ödül alarak büyük bir başarıya imza attı.
Sürdürülebilir değer yaratma modeli kapsamında, Türkiye’nin yarınları için çalışmaya devam eden Allianz Türkiye, reklam ve pazarlama dünyasının en prestijli organizasyonlarından Kristal Elma ve Brandverse Awards’ta kazandığı toplam 23 ödül ile sahadaki başarısını taçlandırdı.
Bu yıl Kristal Elma’da toplam 11 ödül kazanan Allianz Türkiye, marka tarihindeki en yüksek ödül sayısına ulaşarak önemli bir rekora imza atarken, Reklamcılar Derneği’nin herhangi bir başvuru almadan, tamamen kendi inisiyatifiyle verdiği “Yaratıcılığa Cesaret Veren Marka” unvanına da layık görüldü. Allianz Türkiye, bu ödüle 2024 yılında değer görülen beş markadan biri olma başarısını gösterdi.
Toplumsal etki gücü tescillendi
Reklamcılar Derneği, bu ödülü değerlendirirken yalnızca kazanılan ödül sayısını değil; markanın iletişim işlerinin niteliğini, sürdürülebilirliğini ve sektöre kattığı değeri dikkate alıyor. Allianz Türkiye’nin bu başarısı, sadece yaratıcı çıktılarla değil; aynı zamanda markanın stratejik vizyonu, kurum içi ekiplerinin katkısı ve yaratıcı ajanslarla kurduğu güçlü iş birliğinin bir yansıması olarak da öne çıkıyor.
Allianz Türkiye, reklam ve pazarlama dünyasının seçkin organizasyonlarından Brandverse Awards 2024’ten de büyük bir başarıyla döndü. “Bir Kız Gelecek” ve “Elle Muayene” kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarıyla toplamda 12 ödül kazanan şirket, böylece sektördeki yaratıcı ve toplumsal etki gücünü bir kez daha tescilledi.
Basın mensuplarının konuyla ilgili tüm soruları için
Medyaevi İletişim Danışmanlığı / 0 212 351 91 81
Gamze Özbek Baltacı / GSM: 0553 317 04 34 / [email protected]
Mustafa Gündoğdu / GSM: 0542 511 54 99 / [email protected]
Allianz Hakkında
Dünyanın en güçlü sigorta ve finans topluluklarından Allianz Grubu, yaklaşık 70 ülkede 156 bini aşkın çalışanıyla 128 milyon müşterisine sigortacılık ve varlık yönetimi hizmeti veriyor. Sigorta müşterileri adına yönettiği 776 milyar avronun yanı sıra PIMCO ve Allianz Global Investors şirketlerinin yönettiği 1,9 trilyon avroyla, dünyanın en büyük varlık yönetimi şirketleri arasında yer alıyor. 2024 yıl sonu itibarıyla 179,8 milyar avro toplam iş hacmine sahip olan Allianz Grubu, 16 milyar avro faaliyet kârına ulaştı. Allianz Grubu, Türkiye’de Allianz Trade, Allianz Partners ve Allianz Türkiye şirketleri ile faaliyet gösteriyor. Bu topraklardaki faaliyetlerine 1923 yılında Şark Sigorta adı altında başlayan, Cumhuriyetle yaşıt olarak 2023 yılında 100’üncü yılını kutlamanın onurunu yaşayan Allianz Türkiye, 2008’den bu yana faaliyetlerine Allianz Grubu’nun bir parçası olarak devam ediyor. Allianz Türkiye’nin çatısı altında elementer sigortalarda Allianz Sigorta, bireysel emeklilik ve hayat sigortalarında Allianz Yaşam ve Emeklilik ile Allianz Hayat ve Emeklilik şirketleri bulunuyor. Sektöre müşteri deneyimi, çeviklik, dijitalizasyon, çalışan bağlılığı, sürdürülebilirlik ve inovasyon alanlarında öncülük eden Allianz Türkiye; 2.500 çalışanı, 13 bölge müdürlüğü, 5.200 acentesi, 1.400 banka şube kanalı ve 10.000’i aşkın anlaşmalı kurumuyla, 81 ilde 8,3 milyon müşterisine ihtiyaç duydukları her an ‘Allianz Seninle’ diyebilmek için çalışıyor. Allianz Grubu desteğiyle 2019 yılında 35 milyon liralık yatırımla hayata geçirilen Allianz Teknik, bugün itibarıyla Türkiye’de uluslararası akreditasyon standartlarına uygun ilk ve tek akredite deprem laboratuvarı olarak hizmet veriyor. Aynı zamanda ülkemizde yangına tepki testleri yapma yetkisine sahip 3 akredite kurumdan biri olan Allianz Teknik’le birlikte, Allianz’ın 2008 yılından bu yana Türkiye’ye yaptığı yatırımlar 1 milyar avroyu aşıyor. 2019 yılından bu yana Türkiye’deki yatırıma açık olmayan şirketler arasında ilk ve tek entegre raporun sahibi olan Allianz Türkiye, “Allianz ile Geleceğin Güvende” stratejisi doğrultusunda, sigortacılığın dönüştürücü gücünü toplum, gezegen ve ekonomi için harekete geçirirken, ekosisteminde kalıcı bir dönüşüm hedefliyor.
www.allianz.com.tr
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Büyüme ve inovasyon vizyonuyla öne çıkan Katılım Emeklilik, International Finance Awards tarafından iki ayrı kategoride ödüle layık görüldü. “Fastest Growing Takaful Company - Turkey 2025” (Türkiye’nin En Hızlı Büyüyen Katılım Sigortacılığı Şirketi) ve “Most Innovative Health Insurance Company - Turkey 2025” (Türkiye’nin En İnovatif Sağlık Sigortası Şirketi) unvanlarıyla taçlandırılan şirket, katılım esaslı sigortacılık alanındaki güçlü konumunu uluslararası platformda da ortaya koydu.
İki önemli ödülle tescillenen bu başarı, Katılım Emeklilik’in sadece bugünün değil, geleceğin sigortacılığını da inşa etme kararlılığını gösteriyor. Bu ödüller yalnızca birer unvan değil; Katılım Emeklilik’e duyulan güvenin, sürdürülebilir büyümeye verilen önemin ve müşterilere sunulan değerin uluslararası düzeyde bir yansıması.
2013 yılından bu yana yüzde 100 faizsiz BES ve sigorta çözümleri sunan Katılım Emeklilik, modern teknolojilerle desteklediği müşteri odaklı çözümlerle müşterileriyle birlikte büyümeyi ve hayatın her alanında değer üretmeyi amaçlıyor. Faiz hassasiyeti olan bireylerin finansal ve sağlık güvencelerine kolay erişimini hedefleyen şirket, inovatif ürünleriyle müşteri memnuniyetini her zaman önceliklendiriyor.
En Hızlı Büyüyen Katılım Sigortacılığı Şirketi Ödülü
Katılım Emeklilik, katılım esaslı bireysel emeklilik sektörünün büyümesinde öncü bir rol üstleniyor. Yapay zekâ teknolojilerini de fon yönetiminde etkin biçimde kullanan şirket, yatırımcıların daha hızlı ve doğru kararlar almasına imkân tanıyor. Dijital dönüşüm ve teknoloji yatırımlarıyla dikkat çeken Katılım Emeklilik, yapay zekâ destekli Fon Asistan uygulamasıyla bu alandaki iddiasını güçlendiriyor.
Türkiye’nin En İnovatif Sağlık Sigortası Şirketi Ödülü
Katılım Emeklilik, "Katılım Sağlık" markasıyla Türkiye’nin ilk ve tek yüzde 100 faizsiz özel sağlık sigortasını sunuyor. Müşteri geri bildirimlerini veri analitiğiyle değerlendirerek ihtiyaçlara en uygun çözümleri geliştiriyor. Konvansiyonel sigortacılıkta görülen ürün çeşitliliğini katılım esaslı anlayışa taşıyan Katılım Emeklilik, sağlık sigortası alanındaki tüm ihtiyaçlara bütüncül bir şekilde yanıt veriyor.
"Katılım Sağlık" çatısı altında tamamlayıcı sağlık, özel sağlık, acil sağlık, yabancı misafirler için sağlık ve seyahat sağlık sigortası gibi birçok ürün bulunuyor. Uygun prim ödemeleri ve ayrıcalıklı asistans hizmetleriyle öne çıkan Katılım Emeklilik, sigortalıların seçkin sağlık kurumlarında mali kaygı duymadan tedavi görmesini sağlıyor. Ayrıca acil durumlarda hızlı müdahale imkânı sunarak mali yükü hafifletiyor ve sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Küresel tüketici sağlığı lideri Haleon, Türkiye’deki sağlık profesyonellerine de geniş bir bilgi havuzu sunan yeni global eğitim ve araştırma platformu Haleon Ağrı Yönetimi Akademisi’ni (HPMI) hayata geçirdi. Sağlık profesyonellerini en güncel bilgi ve becerilerle donatarak, ağrı çeken milyonlarca insanın yaşam kalitesini iyileştirmeyi hedefleyen akademi; hastaları da kendi ağrı yönetim süreçlerinde aktif rol almaya teşvik ediyor.
En yaygın sağlık sorunlarından biri olan ağrı, insanlar için fiziksel olduğu kadar sosyal bağları ve ruh sağlığını da derinden etkileyebilen bir sorun. Dünya çapında yaklaşık her 3 kişiden 1’inin (%31) günlük olarak ağrı yaşadığı tahmin ediliyor. Haleon ve bağımsız veri ve analiz şirketi Edelman Data x Intelligence (DXI) tarafından gerçekleştirilen Haleon Ağrı Endeksi (HPI) adlı global araştırma; ağrı çeken bireylerin yarıdan fazlasının (%59) derin sosyal izolasyon duyguları, %32'sinin de yargılanma korkusu yaşadığını gösteriyor. Ağrı çekenlerin yüzde 42'si ağrıları nedeniyle düzenli olarak yalnızlık hissi yaşadığını ifade ediyor.
Türkiye ile ilgili araştırmalara bakıldığında da her 10 erişkin bireyden 1’inin (%80,84) yaşamlarının bir döneminde ağrı deneyimlediği, yaklaşık yüzde 80’inin son bir yıldır ağrı yaşadığı görülüyor. Araştırmaya katılan her 10 kişiden 1’i (%10,28) yaşadığı ağrı nedeniyle işe gidemediğini belirtiyor. Ağrıyı gidermek için katılımcıların %32,92’sinin ilaç tedavisi alıyor, %44,32’si nonsteroid antienflamatuvar ilaç kullanıyor, %33,97’si de ilaç tedavisi dışında ağrının hafifletilmesi için masaj yöntemine başvuruyor. Ancak etkili ağrı yönetimine erişimde hâlâ önemli boşluklar bulunuyor.
Ağrıyla mücadelede tek başına değilsiniz: Haleon Ağrı Yönetimi Akademisi
Haleon, ağrı ile mücadele eden insanların seslerinin duyulmasına yardımcı olmak ve sağlık çalışanlarını desteklemek amacıyla bilimsel araştırma, profesyonel eğitim ve hasta destek programlarını yenilikçi bir şekilde bir araya getiren global eğitim ve araştırma platformu Haleon Ağrı Yönetimi Akademisi’ni (HPMI) düzenlediği webinar ile tanıttı.
“Haleon Ağrı Yönetimi Akademisi: Akut Kas-İskelet Ağrılarına Klinik Yaklaşım” başlıklı etkinliğe 1600’ü aşkın hekim katılım gösterdi. Webinar kapsamında, Finlandiya Oulu Üniversitesi Kas-İskelet Fizyolojisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Mobasheri ve Prof. Dr. Şansın Tüzün, akut ağrıların değerlendirilmesinde güncel yaklaşımları ve klinik uygulamaları katılımcılarla paylaştı.
Haleon Ağrı Yönetimi Akademisi, 2030 yılına kadar dünya genelinde ağrı ile mücadele eden 20 milyon kişinin daha ihtiyaç duydukları sağlık ve ağrı yönetimi desteğine erişmesini sağlamayı amaçlıyor. Sadece semptomları tedavi etmenin ötesine geçerek ağrının altında yatan nedenleri, bireyler üzerindeki etkilerini ve toplumsal boyutlarını anlamaya ve bu sorunlara yönelik çözümler üretmeye odaklanıyor. Haleon Ağrı Endeksi (HPI) gibi veri odaklı araçların desteğiyle kanıta dayalı bir yaklaşımla ağrı yönetimi alanında fark yaratmayı hedefliyor. HPMI, bilimsel içerikler, klinik uygulamaları destekleyen güncel bilgi ve araştırmalar, hasta deneyimlerine dayanan anlatılar, eğitim modülleri ve tedavi protokolleriyle sağlık profesyonellerinin bilgi birikimini destekliyor. Hasta deneyimlerine ve kişiselleştirilmiş ağrı yönetimi yaklaşımlarına da odaklanan HPMI, sağlık profesyonellerinin sahada karşılaştıkları vakalarda yararlanabilecekleri pratik araçlar, hasta odaklı iletişim teknikleri ve öz bakım destekleri de sunuyor.
Ayrıntılı bilgi için Haleon Pain Management Institute | Haleon HealthPartner adresini ziyaret edebilirsiniz.
Haleon Türkiye hakkında:
Tüketici sağlığı alanında dünya lideri olan Haleon (LSE:HLN), 170 ülkede 24.000 çalışanıyla faaliyet gösteren, milyonlarca tüketicinin güvendiği global bir sağlık şirketidir. Haleon, sürdürülebilir iyi ve sağlıklı yaşamı merkezine alarak, bilim odaklı yaklaşımla geliştirdiği yenilikçi ürünlerle her yaştan her bireyin günlük ihtiyaçlarına yönelik çözümler sunmaktadır. Haleon’un Türkiye’de ürün portföyü beş ana kategoriyi kapsar; Ağız Sağlığı, Ağrı Tedavisi, Solunum Sağlığı ve İyi Yaşam (Vitamin ve Mineral Takviyeleri) ve Terapötik Cilt Sağlığı. Sensodyne, Parodontax, Voltaren, Advil, Theraflu, Otrivin, Centrum ve Fenistil gibi uzun yıllardır bilinen ve tercih edilen markaları, güvenilir bilim, inovasyon ve insan odaklı bir yaklaşım üzerine kurulmuştur. Daha fazla bilgi için www.haleon.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bayer Orta Doğu İnsan Kaynakları Direktörü olarak görev yapan Özden Yiğit, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Türkiye ve İran’dan (MENAT) sorumlu Bölge İnsan Kaynakları Lideri olarak atandı.
Uzun yıllardır insan kaynakları alanında önemli sorumluluklar üstlenen Bayer Orta Doğu İnsan Kaynakları Direktörü Özden Yiğit; Orta Doğu, Kuzey Afrika, Türkiye ve İran’dan (MENAT) sorumlu Bölge İnsan Kaynakları Lideri oldu. 1 Temmuz 2025 itibarıyla başlayacak yeni görevinde sorumluluk alanı 16 ülkeden 21 ülkeye çıkan Yiğit, Bayer’in stratejik hedeflerine katkı sunmayı sürdürecek.
Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü mezunu olan ve Bayer Orta Doğu’daki görevinden önce Bayer Türkiye’de İlaç iş bölümünün İnsan Kaynakları İş Ortağı olarak görev yapan Özden Yiğit, insan kaynakları alanındaki 23 yıllık deneyimi boyunca birçok organizasyonel dönüşüm sürecine liderlik etti. Özellikle işe alım, liderlik gelişimi, yetenek yönetimi ve insan kaynaklarının dijital dönüşümü gibi alanlarda başarılı çalışmalar gerçekleştirdi. Orta Doğu’daki görevinde, esnek çalışma modelleri ile doğum ve babalık izinlerinin yeniden düzenlenmesi gibi çalışan deneyimini artırmaya yönelik projelere öncülük etti. Dubai merkezli çalışan Özden Yiğit, evli ve bir çocuk annesidir.
Bayer Hakkında
Bayer, sağlık ve beslenme ile ilgili yaşam bilimleri alanlarında uzmanlaşmış küresel bir şirkettir. "Herkes için Sağlık, Sıfır Açlık" misyonu doğrultusunda, artan ve yaşlanan küresel nüfus nedeniyle çağımızın önemli sorunlarına ürün ve hizmetleriyle çözüm sunmaya katkıda bulunarak insanlara ve yaşadığımız gezegene destek olmayı amaçlamaktadır. Sürdürülebilir kalkınma ilkelerine bağlı olan şirket, faaliyet gösterdiği alanlarda olumlu etki yaratma konusunda kararlıdır. Bayer Grup, aynı zamanda inovasyon ve büyüme yoluyla değer yaratmayı ve kâr etme gücünü artırmayı hedeflemektedir. Bayer markası tüm dünyada güveni, kaliteyi ve güvenilirliği temsil etmektedir. 2024 mali yılı itibarıyla yaklaşık 93 bin çalışana ve 46,6 milyar Avro satış cirosuna sahip olan Bayer’in Ar-Ge harcaması ise 6,2 milyar Avro düzeyindedir. Daha fazla bilgiye www.bayer.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Günlük ulaşım için geliştirilmiş global uygulama Yandex Go, Ankara'da hizmet vermeye başladı. Ankara, İzmir ve Antalya'dan sonra platforma erişim sağlayan Türkiye’deki üçüncü şehir oldu. Uygulama, Ankara’daki hizmet başlangıcıyla birlikte toplu taşıma bilgilerini içeren yeni bir yolculuk planlama özelliği de kullanıma sundu.
Bu yeni özellikle birlikte kullanıcılar, taksi çağırmanın yanı sıra toplu taşıma araçlarını kullanarak da yolculuklarını etkili şekilde planlamalarını sağlayan çeşitli ulaşım seçeneklerine erişebiliyor. Toplu taşıma güzergahları ve tarifeleri hakkında bilgi alabiliyor. Birden fazla rota seçeneği ve tahmini seyahat süreleri gibi bilgileri de sunan uygulama, İzmir ve Antalya'nın ardından Ankara çevresindeki yolculukların da daha kolay planlanmasına olanak tanıyor.
Yandex Go Türkiye Ülke Müdürü Semih Altuğ, "Yandex Go'nun Ankara'da kullanıma sunulması Yandex Türkiye için önemli bir adımdır. Sunduğumuz teknolojilerin günlük ulaşım için güvenilir ve emniyetli bir seçenek olarak Ankara sakinlerinin ve ziyaretçilerinin yaşam kalitesine katkıda bulunacağına inanıyoruz. Yandex Go, uygun fiyatlı ve kullanışlı günlük ulaşım çözümleri sunarak kullanıcılarına günlük yaşam tarzlarını planlamada daha fazla fırsat ve seçim özgürlüğü vermeyi amaçlıyor" dedi.
Altuğ ayrıca, "Ankara, platformun şu anda faaliyet gösterdiği Türkiye'deki en büyük şehir oldu. Bu bizim için gerçekten önemli. İzmir ve Antalya'daki başarılı lansmanların ardından Yandex Go, Türkiye pazarında kendine güçlü bir yer ediniyor. Hizmetimiz odağında, ekonomik fırsatlar yaratmak ve şehrin canlı ulaşım altyapısının gelişimini desteklemek amacıyla daha fazla yerel girişimciyle iş birliği yapmayı planlıyoruz." diye ekledi.
Yandex Go, ülke genelinde kentsel mobilitenin modernizasyonuna, erişilebilirliğine ve dijitalleşmesine daha fazla fayda sağlamayı hedefliyor.
Yandex Go’nun Konum Tabanlı Teknolojisiyle Anında Araç Erişimi
Yandex Go’nun teknolojik altyapısıyla araç çağırma hizmeti, yolcunun konumunu tam olarak belirlemek ve mevcut en yakın sürücüyü bulmak için coğrafi konum teknolojisini kullanarak bekleme sürelerini ve araç sevkiyatını önemli ölçüde azaltıyor. Hizmet, yolcunun varış adresine göre her yolculukta belediyenin resmi taksi tarifeleri esas alınarak tahmini maliyetini otomatik olarak hesaplıyor ve yolculuk başlamadan önce yolcuya bir tahmin sunuyor. Yolculuk sonlandığında ise taksimetre fiyatı uygulama üzerinden kartla veya nakit olarak ödenebiliyor.
Bunun yanı sıra uygulama içi özellikler yolculuk maliyetini ve sürücünün yolcu bulmak, bir sonraki yolcuya geçmek veya varış noktasına gitmek için harcadığı zamanı azaltmaya yardımcı oluyor. Sürücü mevcut yolculuğu bitirirken bir sonraki müşteriye geçebiliyor ve bu sayede birbiri ardına yolculuk yapabiliyor. Bu, sürücünün yakıt tasarrufu yapmasına yardımcı oluyor ve boş araç kilometresini azaltıyor.
Yerel İş Ortaklıklarıyla Dijitalleşen Ulaşım Ekosistemi
Yandex Go’nun, kendi araçları veya sürücüleri bulunmuyor. Bunun yerine lisanslı taksilerin uygulama aracılığıyla yolculara hizmet sunmasını kolaylaştırıyor. Hizmet, iş ortaklarının operasyonlarını dijitalleştirmelerine ve operasyonel ihtiyaçlar için teknoloji çözümleri kullanarak verimliliği artırmalarına yardımcı olmaya odaklanıyor.
Yandex Go’nun Ankara’da hizmete açılması, hem şehirdeki kullanıcıların hem de yerel ulaşım ekosisteminin dijitalleşmesine önemli katkılar sunuyor. Teknolojiyle güçlenen bu ulaşım yaklaşımı, kullanıcıların günlük yaşamına pratikleştirirken, yerel paydaşlar için de yeni ekonomik fırsatlar ve verimli iş modelleri yaratıyor.
Yandex Go Hakkında
Yandex Go, Yandex Türkiye'nin bir parçası olan bir taksi çağırma servisidir. Kullanıcıları yerel lisanslı taksi sürücüleriyle buluşturur ve sürücülerin müşteri bulmasını kolaylaştırır. Haritalama, navigasyon sistemleri ve akıllı sipariş dağıtım algoritmaları gibi ileri teknolojiler kullanarak yolculara uygun maliyetli ve pratik bir deneyim sunarken, Yandex Go sürücüleri için operasyonel verimliliği optimize eder. Yandex Go, Ankara, Antalya ve İzmir’de hizmet vermekte olup, Türkiye’nin diğer şehirlerine de yayılmayı planlamaktadır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bilimi, teknolojiyi ve yaratıcılığı merkezine alan güzellik anlayışıyla küresel sektöre yön veren L’Oreal, Fortune’un bu yıl ilk kez hazırladığı “Avrupa’nın En Yenilikçi Şirketleri” sıralamasında ilk sıraya yerleşerek teknoloji ve bilime dayalı dönüşümünü bir kez daha tescilledi. Listede, Avrupa’nın 21 ülkesinden 300 vizyoner şirket yer alıyor.
Fortune ve veri araştırma şirketi Statista iş birliğiyle hazırlanan “Avrupa’nın En Yenilikçi Şirketleri” sıralamasına liderlik eden L’Oreal, güzellik teknolojilerindeki öncülüğünü, bilim temelli inovasyon vizyonunu, cesur pazarlama stratejilerini ve kapsayıcı, girişimci kurum kültürünü bir kez daha taçlandırıyor.
L’Oreal CEO’su Nicolas Hieronimus, bu başarıya ilişkin yaptığı açıklamada, “L’Oreal’in Avrupa’nın en yenilikçi şirketi olarak Fortune tarafından tanınmasından büyük gurur duyuyoruz. Bu prestijli ödül, bilimin, teknolojinin ve yaratıcılığın beslediği inovasyonun yalnızca küresel başarı için değil, aynı zamanda ekiplerimizin olağanüstü yetenekleri ve bağlılığı için de ne kadar önemli olduğunun bir kanıtı. Cesaretleri, tutkuları ve girişimci ruhları sayesinde bu başarı mümkün oldu” dedi.
Cilt Sağlığında L’Oreal’in Dönüştürücü Vizyonu: Ev Ortamında Laboratuvar Hassasiyetinde Cilt Analizi Mümkün
L’Oreal, güzelliğin yalnızca dış görünüşten ibaret olmadığını ortaya koyan Longevity Integrative Science yaklaşımıyla cilt sağlığı alanında yeni bir dönem başlatıyor. Bu yaklaşım, cilt hücrelerinin biyolojik yaşlanma nedenlerine odaklanarak daha uzun süre sağlıklı kalmasını hedefliyor. L’Oreal’in geliştirdiği Longevity AI Clou, yaşlanmanın biyolojik kodlarını analiz ederek yaş alma sürecini daha şeffaf hale getirirken, Lancôme Cell BioPrint cihazı ise ev ortamında laboratuvar hassasiyetinde cilt analizi yapılmasına olanak tanıyor. Böylece kullanıcılar ciltlerinin biyolojik durumunu daha iyi anlayarak doğru bakım önerilerine erişebiliyor.
Markanın yenilikçi ruhu, geliştirdiği yeni nesil içeriklerle de kendini gösteriyor. Melasyl, ciltteki lekelenmelere karşı tüm tonlarda etkili sonuçlar sunarken; UVMUNE 400 ise ultra uzun UVA ışınlarına karşı sunduğu ileri düzey koruma ile son otuz yılın en büyük güneş koruyucu inovasyonları arasında yerini alıyor.
L’Oreal’in dijital dönüşüm yolculuğu, kişiselleştirilmiş güzellik deneyimlerine öncülük eden servislerle de güçleniyor. Beauty Genius, yapay zekâ destekli bir güzellik danışmanı olarak kişiye özel teşhis ve bakım önerileri sunarken; La Roche-Posay Spotscan+Coach uygulaması ise hem cilt sağlığına hem de psikolojik iyilik haline bütüncül bir destek sağlıyor. Calm uygulaması ile entegre çalışan bu sistem, meditasyon, uyku desteği ve nefes egzersizleriyle kullanıcıların hayatına değer katıyor.
L’Oreal ile Güzelliğin Geleceği: Akıllı, Dijital, Sorumlu ve Sürdürülebilir
Güzellik alışkanlıklarını teknolojiyle yeniden şekillendiren L’Oreal, geliştirdiği akıllı cihazlarla hem profesyonellere hem de son kullanıcılara ilham veriyor. AirLight Pro, saç kurutma deneyimini kızılötesi ışık teknolojisiyle yeniden tanımlarken; Colorsonic, saç boyama işlemini evde kolay ve profesyonel hale getiriyor. Water Saver ise kuaför salonlarında %69’a varan su tasarrufu sağlayarak sürdürülebilirliğe katkı sunuyor.
Pazarlama alanında da sınırları zorlayan L’Oreal, içerik üretimini yapay zekâ destekli yaratıcılıkla birleştiriyor. CreAltech laboratuvarı, NVIDIA, Google, Adobe ve OMI gibi teknoloji devleriyle iş birliği içinde çalışarak binlerce özgün ve platforma uygun içerik üretiyor. Meta iş birliğiyle hayata geçirilen New Codes of Beauty Creator Program ise artırılmış gerçeklik, 3D ve yapay zekâ alanlarında üretim yapan yeni nesil içerik üreticilerini destekliyor ve geleceğin dijital yaratıcılarını şekillendiriyor.
İnovasyonu yalnızca teknolojiyle sınırlamayan L’Oreal, insan odaklı yaklaşımını sosyal projeleriyle pekiştiriyor. 2013 yılında başlatılan Share & Care Programı, dünya genelindeki tüm L’Oreal çalışanlarına sağlık, finansal güvence ve psikolojik destek sunarak kurum içi refahın sürdürülebilirliğini sağlıyor.
İnovasyon Liderlerini Belirleyen Üç Temel Kriter
Fortune’un “Avrupa’nın En Yenilikçi Şirketleri” listesi, üç temel unsur doğrultusunda şekilleniyor: Ürün inovasyonu, şirketin sunduğu ürün ve hizmetlerin kalitesi, benzersizliği ve kullanıcı üzerindeki etkisine dayanıyor. Süreç inovasyonu, tedarik zincirinden satışa kadar şirket içi işleyişteki yenilikçi uygulamaları kapsıyor. İnovasyon kültürü ise kurum içinde girişimcilik, yaratıcılık ve hızlı uygulamayı destekleyen yapıyı esas alıyor.
L'Oreal Grup Hakkında:
Dünyanın önde gelen güzellik şirketi L’Oreal Grup, 115 yılı aşkın süredir kendisini tek bir amaca adamıştır: dünya çapındaki tüketicilerinin güzellikle ilgili ihtiyaçlarını yerine getirmek. Varoluş amacı olan dünyayı harekete geçiren güzelliği yaratmak; L’Oreal Grup’un güzelliğe yaklaşımını kapsayıcı, etik, cömert, sosyal ve çevresel sürdürülebilirliğe bağlı olarak tanımlar. L’Oreal Grup, 37 uluslararası markadan oluşan geniş portföyü ve ‘Gelecek için L’Oreal’ programındaki iddialı sürdürülebilirlik taahhütleriyle herkese kalite, etkinlik, güvenlik, samimiyet ve sorumluluk açısından en iyisini sunmak için çalışır. 4.000’den fazla bilim insanı ve 8.000 teknoloji uzmanından oluşan özel bir araştırma ve inovasyon ekibiyle hareket eden L’Oreal Grup, Tekno-Güzellik güç merkezi olmaya odaklanırken, güzelliğin geleceğini yaratmaktadır.
Daha fazla bilgi için https://www.loreal.com/en/mediaroom/
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.