Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

 Türkiye’de iş İngilizcesini bir standart haline getirmeyi amaçlayan ETS Global, Acıbadem Üniversitesi ile yaptıkları çalışmalar kapsamında İstanbul Anadolu Yakası’ndaki ilk test merkezinde hizmet verdiklerini açıkladı. ETS Global Türkiye Müdürü Akhan Özten, “Küreselleşmenin hız kazandığı günümüzde İngilizce bilme ihtiyacı da artıyor. Biz de bu iş İngilizcesi kapsamında becerilerini ve yetkinliğini ölçme amacıyla 160’dan fazla ülkedeki 14 binden fazla kurum tarafından kabul edilen TOEIC (Test of English for International Communication) testleri düzenliyoruz” dedi.

“TOEIC, kariyer odaklı bir dil yeterlilik testi”

ETS Global Türkiye Müdürü Akhan Özten, “Kariyer odaklı bir dil yeterlilik testi olan TOEIC, profesyonellere ve şirketlere yönelik bir İngilizce testidir. Bu testi, global çapta iş yapmak isteyenlerin başarı anahtarı niteliğini taşıyor. Bireylerin İngilizce dil bilgisi ve becerilerinin ölçülmesini sağlıyor. Biz de bu çerçevede, Acıbadem Üniversitesi bünyesinde İstanbul Anadolu Yakası’nda teste girmek isteyenler için eşsiz deneyim sunabilecek ilk test merkezimizi açmak istedik. Böylece, İstanbul Anadolu Yakası’ndan veya çevresinden TOEIC testini almak isteyenlere için önemli bir kolaylık yarattığımızı düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
Acıbadem Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Güldal Süyen, üniversite diplomasının yanı sıra Acıbadem Üniversitesi mezunlarına 21. yüzyıl becerilerini kazandırmak ve onları beceriye dayalı işe alım sürecine hazırlamanın Acıbadem Üniversitesi’nin önceliklerinden olduğunu belirtti. Prof. Dr. Süyen, “İş dünyasında en çok aranan becerilerden birisi olan uluslararası iletişim, bu yüzden müfredatımızın vazgeçilmez bir parçasıdır. Öğrencilerimizin bu beceriyi TOEIC testi ile ulusal ve uluslararası arenada sertifikalandırmaları ve iş dünyasına bir adım önde başlayabilmeleri adına ETS Global B.V. ile yaptığımız iş birliğine, üniversitemiz bünyesinde, kurumsal ve halka açık TOEIC test merkezinin açılmasına çok önem veriyoruz.” diyerek Acıbadem Üniversitesi adına görüşlerini paylaştı.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 2000 yılından itibaren özellikle tekstil ürünleri tedariki konusunda aktifliğini ortaya koyan Tekstar Grup, global tekstil ticareti alanında sektörün öncüleri arasında yer alıyor. Üretim kültürünü sürdürülebilirlik çerçevesinde şekillendiren şirket, aynı zamanda Türkiye'nin sürdürülebilir kurumsal giyim üretimi ve ihracatında önemli bir rol oynayarak sektörde fark yaratmaya devam ediyor.
Kuruluşundan bu yana Türkiye'de birçok önemli markanın tedarikçisi ve çözüm ortağı olarak da öne çıkan Tekstar Şirketleri, 70 milyonun üzerinde tekstil ürününü Türkiye, Avrupa ve Amerika pazarına sunuyor.
     
Tasarımdan üretime tüm süreçlerde kullanıcı ihtiyaçları ve fonksiyonelliğine yönelik ürünler üretmek esas önceliğimiz...
     Kurumsal giyim sektöründe özgün tasarım ve yüksek kalite anlayışını benimsediklerini belirten Tekstar Yönetim Kurulu Başkanı Aykut Tarakçıoğlu, tasarımdan üretime tüm süreçlerde kullanıcı ihtiyaçlarına ve fonksiyonelliğine yönelik ürünler üretmelerinin esas öncelikleri olduğunu belirtti. Tekstar olarak sürdürebilir üretim anlayışına sahip olduklarını da değinen Tarakçıoğlu, sürdürülebilir moda anlayışının üretim sürecine yansıyabilmesinin büyük bir önem taşıdığını vurguladı.
 
Sürdürülebilir kurumsal giyim üretimi ve ihracatı konusunda Türkiye'deki öncü konumumuzu güçlendirerek bu alanda başrol olmayı hedefliyoruz.
   Üretim kültürünü sürdürülebilirlik anlayışı çerçevesinde şekillendiren Tekstar, kurumsal giyim sektöründe ekolojik sürdürebilirliğe yönelik yarattığı farkı ortaya koyuyor. Her zaman için özgün tasarım ve yüksek kalite anlayışını vizyon edinen Tekstar tasarım ekibi, yerli ve global kuruluşların kurumsal kimliğine paralel giyim ihtiyaçlarını, yüksek kalitede ürünlerle karşılıyor.
Tekstar Yönetim Kurulu Başkanı Tekstil Mühendisi Aykut Tarakçıoğlu, "Tekstar markası olarak kurumsal giyim endüstrisinde olumlu bir değişim yaratmak adına sürdürülebilir kurumsal giyim üretimi ve ihracatı konusunda Türkiye'deki öncü konumumuzu güçlendirerek bu alanda başrol olmayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda sektörel bilgi ve birikimimizi paylaşarak başka kurumları da sürdürülebilir üretim yaklaşımına teşvik edecek projelere imza atacağız." dedi.

Tekstar Şirketleri çalışma hayatında kadın istihdamına önem veriyor, bu doğrultuda imkanlar sunuyor.
  İstanbul'daki yönetim ve iş geliştirme ekibine ek olarak, örme ve dokuma fabrikalarının yer aldığı Sinop'ta bulunan iki fabrikayla Türkiye pazarında üretimlerine devam ederken, Mısır'daki üretim tesisleriyle de gücüne güç katıyor. Sürdürülebilirlik misyonun yanında çalışma hayatında kadın istihdamına da destek veren Tekstar, Sinop'ta bulunan fabrikaları aracılığıyla yöre halkı kadınlarına iş imkanı sunuyor.
AYKUT TARAKÇIOĞLU KİMDİR?
1971, İzmir doğumlu Aykut Tarakçıoğlu, Tekstil Mühendisliği eğitimini Ege Üniversitesi'nde tamamladıktan sonra, profesyonel kariyerine New York'ta uluslararası bir ticaret firmasının temsilcisi olarak başladı. Buradaki görevini 2000 yılına kadar sürdürdükten sonra Tekstar USA LLC ve Tekstar Tekstilci Tekstil Ticaret Ltd. şirketlerini kurdu. Tekstil Mühendisliği eğitiminin ardından başladığı profesyonel çalışma hayatında farklı birçok alanda edindiği tecrübelerini, tekstil sektörüne yatırım yaparak değerlendirdi.
Aykut Tarakçıoğlu halen Tekstar Grubu bünyesindeki Tekstar USA LLC ve Tekstilci Tekstil'in yönetim kurulu başkanlığını yapmakta ve yükseköğretim kurumlarında Tekstil alanında eğitimler vermektedir. Ayrıca birçok global tekstil organizasyonunda çözüm ve proje ortaklığı yapmaktadır.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Ak Gıda-İçim Süt, doğal probiyotik kaynağı kefir ürün ailesini farklı çeşitlerle zenginleştirmeye devam ediyor. İçim; kefir ailesine Sade, Orman Meyveli, Çilekli, Şeftali & Ananaslı, Aronya & Karadutlu ve Laktozsuz çeşitlerinden sonra şimdi de yeni ürünü İçim Yeşil Çaylı Elmalı Kefir’i kattı. Özellikle son dönemde çok popüler olan “yeşil içecek” trendinden ilham alan İçim Kefir, yeşil çayın yüksek antioksidan içeriği ile yeşil elmanın zengin vitamin içeriği ve lezzetini bir araya getiriyor. Pazardaki meyveli kefir çeşitlerinden farklı olarak ‘şeker ilavesiz' özelliğiyle de öne çıkan yeni İçim Yeşil Çaylı Elmalı Kefir, 250 ml’lik ambalajıyla raflarda yerini aldı.
Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi tercih eden bireylerin kefir tüketimini günlük yaşamlarının rutini haline getirdiğine dikkat çeken Ak Gıda-İçim Süt Pazarlama Müdürü Sevinç Baklacı şöyle devam etti: “Yüz yıllardır tüketilen kefir, doğal bir probiyotik kaynağı olarak bağışıklık sistemini destekliyor, gün içinde sağlıklı bir mola alternatifi olarak sıklıkla tercih ediliyor. Biz de bu kategorinin öncü markası olarak İçim Kefir’in portföyünü yeni çeşitlerle zenginleştiriyor, yeni alternatifleri tüketicilerin beğenisine sunuyoruz. Sade ve laktozsuz seçeneklerinin yanı sıra meyveli kefir ailemiz geniş bir tüketici kitlesine hitap ediyor. Özellikle şeker tüketimini azaltmak isteyenler için ideal bir seçenek olan yeni yeşil çaylı elmalı çeşidimiz, yumuşak içimi ve hafif lezzetinin yanı sıra tazeliği ve ferahlığıyla da ayrışıyor.”
Yapılan araştırmaların* yeşil çayın yapraklarından elde edilen flavonoidlerin güçlü antioksidan özelliklere sahip olduğunu gösterdiğine işaret eden Sevinç Baklacı;“Her yaştan tüketiciye hitap eden ürünümüz antioksidan özelliğinin yanı sıra ilave şeker içermiyor, ürünün tatlılığı ise tamamen elmadan geliyor.” diye ekledi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Mercedes-Benz Türk, Daimler Truck'ın 3 büyük kamyon üretim tesisinden biri olan Aksaray Kamyon Fabrikası, Daimler Buses'ın dünyadaki en büyük otobüs üssü olan Hoşdere Otobüs Fabrikası ve bünyesinde bulunan iki AR-GE merkezi ile kurulduğu tarihten bu yana, yaklaşık 1.4 milyar Euro yatırıma imza attı. Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün; "Türkiye ağır ticari araç endüstrisinin lokomotif şirketi olarak, endüstriye öncülük etme ve ülke ekonomisine katkı sağlama misyonu taşıyoruz. Kuruluşumuzdan bugüne gerçekleştirdiğimiz 1.4 milyar Euro'luk yatırımın yanı sıra, Aksaray Kamyon Fabrikamız ve Hoşdere Otobüs Fabrikamız ile 2023 yılında rekor adetlerde üretim ve ihracata imza atarak ülke ekonomisine katkımızı sürdürdük" dedi.
1967 yılında Otomarsan adıyla çıktığı yola bugün Türkiye'nin en büyük kamyon ve otobüs üreticisi olarak devam eden Mercedes-Benz Türk, tam 57 senedir Türkiye'de ağır ticari araç endüstrisinin geleceğini şekillendiriyor. Kamyon ve şehirler arası otobüs pazarında geleneksel hale gelen öncü rolünü koruduklarını vurgulayan Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün; "Türkiye ağır ticari araç endüstrisinin lokomotif şirketi olarak endüstriye öncülük etme ve ülke ekonomisine katkı sağlama misyonu taşıyoruz. Aksaray ve Hoşdere'de ürettiğimiz kamyon ve otobüslerimizi dünyanın pek çok noktasına ihraç ediyoruz. Daimler Truck'ın 3 büyük kamyon üretim merkezinden biri olan Aksaray Kamyon Fabrikamız ve Daimler Buses'ın en büyük otobüs fabrikası olan Hoşdere Otobüs Fabrikamız ile 2023 yılında rekor adetlerde üretim ve ihracata imza attık. 2023 yılında Türkiye'de üretilen edilen her 10 kamyondan 6'sını bantlarından indiren Aksaray Kamyon Fabrikamız, aynı zamanda 14.401 adet ile ihracatta tarihinin rekor adedine ulaştı. 1967 yılında, yılda 73 adet otobüs üreten firmamız, 2023 yılında 4.308 adet otobüs üreterek, Türkiye'de üretilen her 5 otobüsten 2'sine imza attı" dedi.
"57 yıldır Türkiye'den parlayan yıldız "
Değerlendirmesine devam eden Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün; "Daimler Truck'ın Almanya, ABD, Brezilya, Çin, Hindistan ve Japonya gibi ülkelerdeki yetkinlik merkezleri ile birlikte aynı AR-GE ağının bir parçası olan şirketimiz, Hoşdere ve Aksaray fabrikaları bünyesinde bulunan iki AR-GE merkezinde görev alan mühendislerimiz ile Türkiye'den tüm dünyaya rehberlik etti. 57 yıldır Türkiye'den parlayan yıldızımız, bundan sonra da ülkemizin ekonomisine, istihdamına ve kalkınmasına katkıda bulunmak için parlamaya devam edecek" dedi
Mercedes-Benz Türk, gerçekleştirdiği kamyon & otobüs ihracatı ile 2023'te rekor kırdı
Mercedes-Benz Türk, Aksaray Kamyon Fabrikası'ndan 15 ülkeye gerçekleştirdiği 14.401 adetlik kamyon ihracatı ile tarihinin ihracat rekoruna imza attı. Fabrikadan en çok kamyon ihracatı yapılan ilk üç ülke ise, Almanya, İspanya ve Fransa oldu. Şirket, Hoşdere Otobüs Fabrikası'nda ürettiği otobüslerin ihracatına da hız kesmeden devam ediyor. Ürettiği otobüsleri 30 Avrupa ülkesinin yanı sıra Birleşik Arap Emirlikleri ve Afrika kıtasında yer alan Reunion da dahil olmak üzere toplam 32 ülkeye ihraç ederek, seneyi en fazla otobüs ihraç eden firma olarak kapattı. En fazla otobüs ihracatı yapılan üç ülke ise Fransa, İspanya ve İtalya oldu.
Kamyon ve şehirler arası otobüs satışında üstün performans
Mercedes-Benz Türk, 2023'te Türkiye iç pazarında 8.918 adet çekici ve 5.725 adet kamyon olmak üzere toplam 14.643 adetlik satış gerçekleştirdi ve bu satış ile Türkiye'nin en çok satan kamyon & çekici markası olma unvanını korudu. Otobüs ürün grubunda ise Türkiye iç pazarında bu dönemde 673 şehirler arası, 36 şehir içi olmak üzere toplam 709 adet otobüs satışı gerçekleştiren şirket, bir kez daha Türkiye'nin en çok satan şehirler arası otobüs markası oldu. Mercedes-Benz Türk, ikinci elde güvenin adresi olan TruckStore ve BusStore markaları ile müşterilerine daima birinci sınıf hizmet verme misyonu ile faaliyetlerine devam ediyor. TruckStore 672 adet, BusStore ise 170 adet satışla 2023 yılını başarı ile tamamladı.
Müşteri memnuniyeti kriterlerini en iyi karşılayan marka
Tüm faaliyetlerinde müşteri memnuniyetini odağına alan Mercedes-Benz Türk, 2023 yılında da müşterilerinin beklenti ve ihtiyaçlarını fazlasıyla karşılamaya devam etti. Müşteri memnuniyetiyle ilgili pazar araştırmalarını düzenli olarak takip eden ve gelen tüm geri bildirimleri değerlendiren Mercedes-Benz Türk, global çapta yapılan son araştırmalarda, onarım kalitesi ve onarım hızı gibi müşteri memnuniyeti kriterlerinin tamamında en iyi marka konumuna geldi.
Geniş bayi ve yetkili servis ağına 2 yeni lokasyon daha
Müşterilerilerine tüm bayi kanalı ve yetkili servisleri ile uluslararası standartlarda satış ve satış sonrası hizmetlerini sunan Mercedes-Benz Türk, 2023 yılında sadece kamyon grubu için hizmet verecek iki yeni lokasyonun açılışını gerçekleştirdi. Müşteri memnuniyetini odağına alan Mercedes-Benz Türk'ün geniş bayi ve servis ağının sağladığı yüksek standartlardaki hizmet kalitesi, Mengerler Adana ve Bursa Odabaşı kamyon bayi ve yetkili servislerinde üst düzeyde sunulmaya devam edecek.
Yenilenebilir enerji yatırımları devam etti
'Yeşil Hedefler' programı çerçevesinde 2039'a kadar üretim sürecinde sıfır karbon salımı hedefleyen Mercedes-Benz Türk, bu doğrultudaki sürdürülebilirlik çalışmalarını 2023 yılında da devam ettirdi. Yenilenebilir kaynaklara yatırım yapan Mercedes-Benz Türk, bu bağlamda Güneş Enerjisi Santrali (GES) için ilk adımı 2019'da Hoşdere Otobüs Fabrikası'nda atmış ve 100 kWp gücündeki pilot GES'i devreye almıştı. Haziran ayında İstanbul'da Pazarlama Merkezi'nde tam kapasite olarak faaliyete geçen 3.5 mWp gücündeki GES ile yıllık 4.5 milyon kWh elektrik enerjisi üretmeyi hedefleyen Mercedes-Benz Türk, Eylül 2023'te ise bu kez Aksaray Kamyon Fabrikası'nda 1.3 MWp kurulu güce sahip GES yatırımı gerçekleştirdi. Bu santral ile yıllık 1 milyon 900 bin kWh elektrik enerjisi üretilmesi hedefleniyor.
Kurumsal sosyal fayda projeleriyle Türkiye'nin geleceğine ışık tutuyor
Mercedes-Benz Türk eğitim, spor, kültür-sanat ve çevre odaklı birçok kurumsal sosyal fayda programını 2023 yılında da sürdürdü. Kadınlara sosyal ve ekonomik hayatta fırsat eşitliği tanınması amacıyla Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile başlattığı 'Her Kızımız Bir Yıldız' programı bu yıl 20. yılını kutlarken, geçtiğimiz yıl ilk mezunlarını veren Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'nde okuyan ihtiyaç sahibi ve başarılı kadın öğrencileri destekleyen 'Mühendisliğin Yıldızları' programı da hız kesmeden devam ediyor. Mesleki eğitim veren liselerde Mercedes-Benz Laboratuvarları açarak otomotiv sektöründe nitelikli personel sayısının artırılmasını ve sektöre donanımlı personel yetiştirilmesini amaçlayan 'EML'miz Geleceğin Yıldızı' programı ise meslek liselerinde eğitim alan gençlerin hem mesleki hem de kişisel gelişimine katkı sağlıyor. Mercedes-Benz Türk, dünyanın en önemli arkeolojik keşiflerinin ilk on listesinde yer alan ve İstanbul'da bulunan 'Bathonea Antik Kenti' kazı çalışmalarının ana sponsoru olarak destek vermeye devam ediyor. A Milli Futbol Takımlarına 1996'dan bu yana desteğini sürdüren Mercedes-Benz Türk, 2022 yılından bu yana Ampute Futbol Milli Takımı ve Hentbol Milli Takımlarının 2023 yılından bu yana ise Voleybol Milli Takımlarının resmi ulaşım sponsoru. Sürdürülebilir iyileştirmeyi merkeze alan Mercedes-Benz Türk, 2023 yılında "Daima İleri" sloganıyla Türkiye ekonomisi, istihdamı ve sanayisine katkı sağladı; 2024 yılında da aynı vizyonla üretmeye ve geliştirmeye devam edecek.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Akbank'ın inovasyon ve girişimcilik odaklı çalışmalarını koordine eden Akbank LAB'in yenilenen merkezi, Girişimcilik Haftası kapsamında Akbank Bireysel Bankacılık ve Dijital Çözümler Genel Müdür Yardımcısı Burcu Civelek Yüce'nin ev sahipliğinde düzenlenen basın toplantısıyla açıldı.
 
Yenilenen Akbank LAB'in Akbank'ın geleceğin çözümlerini sunma misyonunu güçlendireceğini vurgulayan Akbank Bireysel Bankacılık ve Dijital Çözümler Genel Müdür Yardımcısı Burcu Civelek Yüce; "Amacımız Akbank'ı yenilikçi teknoloji ve finans girişimlerinin ilk tercihi ve en güvenilir çözüm ortağı yapmak. Dolayısıyla bu yenilemeyi Akbank kültürü ve gelişim stratejisinin bir sonucu olarak görüyoruz. Akbank LAB; 2024 yılında, finansal teknolojilerin geliştirilmesi, en yeni dijital çözümlerin araştırılması, geleceğin öncü teknolojileriyle deneyimlerin paylaşılması ve yenilikçi iş modellerinin geliştirilmesi gibi faaliyetlerini çok güçlü bir şekilde sürdürecek" dedi.
 
"Geniş bir ekosistemle iş birliği içinde yenilikleri hayata geçiriyoruz."
Burcu Civelek Yüce; "Akbank LAB küresel trendler ve ihtiyaçlar odağında 2016'dan bu yana, açık inovasyon ve kurum içi girişimcilik üzerine odaklanarak faaliyetlerini yürütüyor. Her yıl 1.000'e yakın ekosistem oyuncusuyla iletişim halindeyiz ve sadece 2023'te 700'den fazla teknoloji girişimiyle görüşmeler gerçekleştirdik. Akbank LAB, 'Venture Client' modelini benimseyerek ürün geliştirme süreçlerini hızlandırıyor. Bugüne kadar farklı ülkelerden teknoloji girişimleriyle 40'a yakın inovasyon projesi gerçekleştirdik. Bu projelerden 16'sı başarıyla sonuçlandı ve ölçeklendirildi. Şu anda 4 projemiz de bu kapsamda sırada bekliyor. Önümüzdeki dönemde açık inovasyon iş ortaklıklarımızı güçlendirerek ilklerin öncüsü olmaya devam edeceğiz. Hedefimiz, gelecek 3 yılda imza attığımız inovasyon projesi sayısını iki katına çıkarmak" dedi.
 
"Akbank+ programı ile Akbanklıların girişimcilik potansiyelini ortaya çıkarıyoruz."
"Venture Builder" alanına taşınan Akbank+ programı ile banka içinden çıkan girişimlere yatırım yaptıklarını belirten Burcu Civelek Yüce; "Girişimlerle yapılan iş birlikleri, yürütülen projeler ve açık inovasyon programlarıyla kurum kültürümüzü desteklerken, kendi girişimlerini kurmak isteyen Akbanklıları cesaretlendirmek ve Türkiye'deki girişimcilik ekosistemine sunduğumuz katkıyı güçlendirmek amacıyla yatırımlar yapıyoruz. Bu kapsamda başlattığımız Akbank+ ilk yılında, toplamda 1 milyon dolar yatırımla iki farklı etki girişimini girişimcilik ekosistemine kazandırdı. Akbanklılara tam zamanlı olarak girişim fikirleri üzerinde çalışma imkanı sunan ve bu yönüyle alanında ilk olan programımızın ikinci döneminde, 15 Akbanklı, 5 farklı iş fikri üzerinde çalışıyor" dedi.
 
"Akbank LAB, 2023 yılını pek çok ilke imza atarak kapattı."
Burcu Civelek Yüce; "Akbank Hackathon etkinliklerini 2023 yılında afet öncesi, afet anı ve afet sonrasındaki ihtiyaçlara yönelik fikirlerinin geliştirilmesi odağında tuttuk. Sosyal inovasyon platformu imece ile yürüttüğümüz Regenerative Finance (ReFi) Türkiye programında önemli adımlar attık. Endeavor ile birlikte yürüttüğümüz ve 5. dönemini tamamladığımız Boost The Future programı sayesinde büyüme aşamasındaki 12 girişimin daha hızlanma süreçlerinde destek olduk. Web3 Ekonomisi Eğitimi gibi etkinliklerle genç profesyonellere yeni teknolojileri tanıttık. Ekosistemi geliştiren bu çalışmalarımızın yanı sıra teknoloji altyapımız ve finans deneyimimizle pek çok yeniliği hayata geçirdik. Bu kapsamda Akbank Mobil'de yer alan yapay zeka çözümümüz Akbank Asistan ile Türkiye'de bir ilki gerçekleştirdik. Müşterilerimizin Akbank Asistan ile evlerindeki, iş yerlerindeki Home Connect akıllı kahve makinelerine kahve demleme komutu vermelerine olanak sağladık. Huawei ile geliştirdiğimiz akıllı saat ile ödeme yapma servisi de Türkiye'de bir ilki temsil ediyor. Ayrıca yılsonunda hizmete sunduğumuz Akbank POS Bloke Transfer de teknolojik yeniliklerin finansman ihtiyacına nasıl çözüm sunabileceğini görünür kılıyor. Başta üye iş yeri müşterilerimiz olmak üzere tüm ticari müşterilerimiz, bu yenilik sayesinde, ileri vadeli POS alacaklarını vade tarihini beklemeden avantajlı oran ve komisyonla transfer edebiliyor ve kendilerine gönderilen Bloke Transfer'lerini üçüncü kişilere göndererek ödemelerini yapabiliyorlar" dedi.
 
100 Milyon Dolarlık Sermayesiyle Akbank Ventures, Akbank'ın Finansal Piyasalardaki Bilgi ve Deneyimini Globale Taşıyor
 
Akbank Bireysel Bankacılık ve Dijital Çözümler Genel Müdür Yardımcısı Burcu Civelek Yüce, Akbank'ın uluslararası kurumsal girişim sermayesi kolu olan Akbank Ventures hakkında da bilgiler verdi. Akbank Ventures'ın 100 milyon dolarlık sermayesiyle yola çıktığını açıklayan Yüce; "Akbank Ventures ile özel girişim sermayesi, risk sermayesi fonları ve girişimlere doğrudan ve ortak yatırım fırsatlarını değerlendiriyoruz. Bu doğrultuda Akbank Ventures BV, 2023 yılı içerisinde global ölçekte önde gelen bir özel sermaye fonuna ve fintek odaklı bir diğer özel sermaye fonuna taahhüt sağladı. Bu yatırımlar, Akbank'ın teknoloji ve girişimcilik alanındaki mevcut çalışmalarını destekleyen, stratejik önemi olan yatırımlar konumunda. Küresel yatırımlarla Akbank Ventures, Akbank'ın uluslararası kapsayıcılığını da artıracak" dedi.
 
Akbank LAB'in gelecek dönem hedeflerinden de bahseden Akbank Bireysel Bankacılık ve Dijital Çözümler Genel Müdür Yardımcısı Burcu Civelek Yüce, blok zincir teknolojisi ve üretken yapay zeka alanları üzerinde özellikle yoğunlaşacaklarını paylaştı: "Blok zinciri uygulamalarında Türkiye'nin öncü bankalarından biri olarak, regülasyonlara uyumlu adımlar atıyor ve geleceğin finans endüstrisindeki dönüşümünü destekliyoruz. Akbank olarak, akıllı sözleşmeler ve tokenizasyon gibi blok zincirinin yapı taşlarına odaklanarak, finansal varlıkların dijitalleşmesini ve daha etkin yönetimini sağlayacak projeler üzerinde çalışıyoruz. Öte yandan üretken yapay zeka projelerine de büyük önem veriyoruz. İç süreçlerimizi hızlandırmaya yönelik çalışmalarımızın yanı sıra müşteri deneyimini zenginleştiren çözümler geliştiriyoruz. Yeni nesil teknolojiler alanında yürüttüğümüz çalışmalar ve desteklediğimiz güçlü ekosistemle, insan odaklı bir dönüşüme imza atmaya devam edeceğiz" dedi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
 Sağlık sektörü, teknolojik gelişmelerin yönlendirdiği devrim niteliğinde bir dönüşüm yaşıyor ve bu değişimin ön saflarında bulut teknolojisi yer alıyor. AWS Türkiye Genel Müdürü Burak Aydın, bulut teknolojisinin ortaya çıkışının, sağlık hizmeti sağlayıcılarının büyük miktarda veriyi verimli bir şekilde depolamasına, erişmesine ve analiz etmesine olanak tanıyarak sektör için yeni olanaklar yarattığını belirtti. Kişiselleştirilmiş tıp, genom bilimi ve hassas tıp, bulut tabanlı çözümlerin bir sonucu olarak ortaya çıkan yenilikçi sağlık hizmeti alanlarının yalnızca birkaç örneği.
Orta Doğu, sağlık sistemlerini modernize etme konusunda dikkate değer bir ilerleme kaydetmiş olsa da sektör daha fazla inovasyon için hâlâ muazzam bir potansiyele sahip. Hizmetlerin iyileştirilmesi için yeni yöntemler sunan bulut teknolojisi, bu bölgede giderek daha popüler bir çözüm haline geliyor. Türkiye de özellikle sağlık turizmi ile öne çıkan bir ülke. TÜİK verilerine göre, yurtdışında yaşayan vatandaşlarla birlikte Türkiye'ye sağlık ve tıbbi nedenlerle gelen ziyaretçi sayısının geçen yıl 1,4 milyonu aştığı ifade ediliyor. Ocak-Mart 2023'te ise ülkemize sağlık ve tıbbi nedenlerle gelen ziyaretçi sayısının 2022'nin aynı dönemine göre yüzde 37,5 artarak 474 bin 114'e yükseldiği belirtiliyor.[1] Bulut teknolojisi ve hizmetlerin modernize edilmesi, bu alanda da daha fazla büyümeyi destekleyebilir.
Sağlık hizmetlerinin daha iyi sonuç vermesi için bakımı modernize etmek
Kişiselleştirilmiş tıp, bir hastanın DNA'sını analiz ederek sağlığını veya belirli tedavilere yanıt vermesini etkileyebilecek genetik varyasyonları belirlemeyi içeriyor. Bulut teknolojisinden yararlanan sağlık hizmeti sağlayıcıları, büyük hacimli genetik verileri hızlı ve kolay bir şekilde analiz edebiliyor ve böylece bireysel hastalar için özel tedavi planları oluşturabiliyorlar. Bu da tıbbi tedavileri hastanın benzersiz genetik yapısına ve yaşam tarzına göre uyarlayan kişiselleştirilmiş tıbba doğru önemli bir kayma yaşanmasını sağlıyor.
Bulut teknolojisinin inovasyonu yönlendirdiği başka bir alan ise genom bilimi. Örneğin AWS, genomik verileri depolamak, paylaşmak ve analiz etmek için güvenli ve ölçeklenebilir bir platform sağlayan Amazon Omics'i kullanıma sundu. Bulut teknolojisi, araştırmacıların ve klinisyenlerin çok büyük miktarda genomik veriye hızlı ve uygun maliyetli bir şekilde erişmesini ve analiz etmesini sağlayarak genom bilimi alanında dönüşüm yarattı. Amazon Omics gibi platformlar sayesinde, bilim insanları artık dünya çapındaki farklı popülasyonlardan genomik verilere erişip analiz edebiliyor ve böylece daha önce tespit edilmesi imkansız olan kalıpları ve korelasyonları belirleyebiliyorlar. Bu, hastalığa neden olan yeni genlerin keşfedilmesini, daha doğru tanı testlerinin geliştirilmesini ve hastanın benzersiz genetik yapısına dayalı kişiselleştirilmiş tedavi planlarının oluşturulmasını sağlıyor.
Küresel genom bilimi hizmetleri sunmak için AWS ile iş birliği yapan G42 Healthcare, genom biliminin faydalarının farkında olan şirketlere örnek olarak gösterilebilir. Bu iş birliği, G42 Healthcare'in genom bilimi alanındaki uzmanlığı ile AWS'nin bulut becerilerini bir araya getirerek dünya çapındaki farklı popülasyonlardan alınan genomik verilerin analiz edilmesine olanak tanıyor.
Eşsiz güvenilirlik, güvenlik ve veri gizliliği sağlamak
Bulut teknolojisi, tıbbi bilgi ve kaynaklara gerçek zamanlı ve talep üzerine erişimi güçlendirdi. Bu artan erişilebilirlik, hastalara tıbbi durumları, teşhisleri ve tedavileri hakkında kapsamlı bir anlayış sağlayarak sağlık hizmetlerinde daha aktif bir rol almalarını sağlıyor. Sonuç olarak, hastalar sağlıkları hakkında bilinçli kararlar verme ve sağlıklarını korumak için önleyici tedbirler alma imkanına sahip oluyorlar.
Dahası bulut teknolojisi, sağlık hizmeti sağlayıcılarının tıbbi bilgileri paylaşmasına ve diğer sağlık uzmanlarıyla iş birliği yapmasına olanak tanıyarak hasta bakımının kalitesini artırıyor. Bulut tabanlı çözümler, hastaların kan şekeri seviyeleri, kan basıncı ve ilaç programları gibi hayati sağlık verilerine gerçek zamanlı erişim sağlayarak kronik durumları yönetmelerini de kolaylaştırıyor. Bu erişilebilirlik ve kolaylık, hastaların sağlık bakım ihtiyaçlarını karşılamalarını ve hastaneye yatma riskini en aza indirmelerini sağlayarak tedavi sonuçlarını iyileştirme ve maliyetleri azaltma potansiyeline sahip.
Bulutun Gücü
Bulut tabanlı teknoloji, sağlık sektörünü yalnızca dönüştürme değil, aynı zamanda daha iyi hale getirme potansiyeline de sahip. Bulut teknolojisi ve araçlarının gücü, iş birliği yapmaya, veriye dayalı kinik ve operasyonel kararlar almaya, hassas tıbbı etkinleştirmeye ve bakım maliyetlerini düşürmeye olanak tanıyarak tüm sağlık ekosistemine fayda sağlayabilir. Sonuç olarak bu hem hastalara hem de sağlık hizmeti sağlayıcılarına faydası olan daha verimli ve etkili bir sağlık hizmeti sisteminin oluşturulmasını sağlayabilir.
 

[1] https://www.paradergi.com.tr/sektorler/2024/03/04/saglik-turizmi-ussu-turkiye

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
 Türk Telekom Ventures'ın Girişim Hızlandırma Programı PİLOT'un yeni dönem başvuruları devam ederken, PİLOT programının girişimlere sunduğu destekler de sürüyor. Başvuru dönemi devam eden PİLOT'a kabul edilecek girişimler, Türk Telekom Ventures tarafından 30 bin dolara kadar yatırım ve 100 bin TL nakit desteği almaya hak kazanacak. Geçtiğimiz ay ABD'de Stanford Üniversitesi'nde PİLOT girişimlerine özel tasarlanan Girişimcilik Programına katılan PİLOT girişimlerini, yeni dönemde de Amerika'da, global girişimcilik vizyonuna hâkim olacakları ve global pazarlarda büyümenin kapılarını açacak çok özel bir program bekliyor.
 
Girişimcilik Haftası kapsamında açıklama yapan, Türk Telekom Ventures Genel Müdürü Muhammed Özhan, "Girişimlere, 10 yılı aşkın süredir Türk Telekom Ventures'ın Girişim Hızlandırma Programı PİLOT ile hız kesmeden devam eden desteğimiz, iş birliği fırsatlarından nakit ve yatırım imkanına, mentorluk ve yatırımcılara erişimden ortak çalışma alanlarına kadar her alanda devam ediyor. Yerli girişimlerimiz için desteklerimiz sürecek, dünyaya açılacak girişimlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz." dedi.
 
Türk Telekom Ventures'ın Girişim Hızlandırma Programı PİLOT'un yeni dönem başvuruları devam ederken, PİLOT programının girişimlere sunduğu destekler de aralıksız sürüyor. Girişimcilik ekosistemini güçlendirmeyi hedefleyen Türk Telekom Ventures, PİLOT ile bugüne kadar sağlıktan eğitime, üretken yapay zeka çözümlerinden görüntü işleme ve büyük veri çözümlerine kadar pek çok alandaki girişime önemli katkılar sağladı.
 
Girişimcilik Haftası kapsamında açıklama yapan Türk Telekom Ventures Genel Müdürü Muhammed Özhan, "Girişimcilik ekosistemine sağlıktan eğitime, üretken yapay zekâ çözümlerinden görüntü işleme ve büyük veri çözümlerine kadar pek çok alanda destek veriyoruz. 10 yılı aşkın süredir Türk Telekom Ventures'ın Girişim Hızlandırma Programı PİLOT ile hız kesmeden devam eden bu destek, iş birliği fırsatlarından nakit ve yatırım imkanına, mentorluk ve yatırımcılara erişimden ortak çalışma alanlarına kadar her alanda devam ediyor. Bu kapsamda; çok yakın bir tarihte, PİLOT girişimlerimizi ABD'de Stanford Üniversitesindeki PİLOT girişimcilerimize özel tasarlanan Girişimcilik Programına dahil ettik. PİLOT ile bugüne kadar 111 girişime toplamda yaklaşık 32 milyon TL nakit desteği sağladık. Bunlardan 59'u yurt içi ve yurt dışından toplam tutarı 35 milyon doları aşan yatırım alarak girişimlerini geliştirme fırsatı yakaladı. Hem Santral binamızda hem de ana destekçisi olduğumuz Atatürk Kültür Merkezi'ndeki Türk Telekom Ventures Girişimcilik Merkezi ile kendilerine sağladığımız çalışma ofisleriyle, sunduğumuz katkıları fiziki ortamlara da taşıdık. San Francisco'daki Türk Telekom Ventures ofisimiz ise, her daim ifade ettiğimiz gibi, bizim için dünya arenasına açılan bir kapı niteliğinde. Bu özel kapıdan girişimlerimizi dünyaya açarken, yüksek girişimcilik ruhu barındıran Silikon Vadisi'nin başarılı atmosferini ise ülkemize taşımayı öncelikli hedeflerimiz arasında görüyoruz. Bu kapsamda; yerli girişimlerimiz için desteklerimiz sürecek, dünyaya açılacak girişimlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz." dedi.
 
Türk Telekom Ventures PİLOT başvuruları devam ediyor…
 
PİLOT programına başvurular www.turktelekomventures.com.tr web sitesi üzerinden yapılırken, başvurular neticesinde programa kabul edilecek girişimler, Türk Telekom Ventures tarafından 30 bin dolara kadar yatırım ve 100 bin TL nakit desteği almaya hak kazanacak, Türk Telekom ile iş birliği fırsatlarını değerlendirecek.