Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin önde gelen kuruluşlarına entegre tesis yönetimi hizmeti sunan Tepe Servis ve Yönetim; Ankara, Mersin, Yozgat, Isparta ve Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastaneleri’ndeki hizmet tecrübesini şimdi de Gaziantep Şehir Hastanesi’ne taşıdı. 1875 yatak kapasiteli Gaziantep Şehir Hastanesi’nin Destek Hizmetleri yönetimini üstlenen Tepe Servis ve Yönetim; en iyi endüstri uygulamaları ışığında hizmetlerini sürdürüyor. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Levent Güler, “Sağlık kuruluşlarının Destek Hizmetleri yönetiminin bilinçli ve tüm kurallara uygun olarak yapılması çok önemli. Şehir Hastaneleri’nin destek hizmetleri yönetimindeki uzmanlığımızla, hasta ve hastane ihtiyacına yönelik kapsamlı hizmetler geliştiriyor, sağlık sektöründe özellikle tercih ediliyoruz” dedi.
Şehir Hastaneleri’nin fiziki büyüklükleri, yatak kapasiteleri ve günlük hasta sayılarının yüksek olması, bu merkezlerde destek hizmetleri yönetiminin önemini arttırıyor. Her gün on binlerce kişinin sağlık hizmeti aldığı Şehir Hastanelerinde; hasta taşıma, yönlendirme, refakat, resepsiyon, temizlik, ilaçlama ve atık yönetimi gibi alanlarda yoğun bir ihtiyaç oluşuyor.
Ankara, Mersin, Yozgat ve Isparta Şehir Hastaneleri’nde sunduğu destek hizmetlerle bu alandaki uzmanlığını ortaya koyan, son dönemde de Başakşehir Çam ve Sakura ile Gaziantep Şehir Hastaneleri’nde tercih edilen Tepe Servis ve Yönetim; hastaların en hızlı ve güvenli yoldan sağlık hizmetine ulaşabilmesi için, insan odaklı, hasta psikolojisi ve mahremiyetine önem veren, hasta ve hastane ihtiyacına yönelik kapsamlı hizmetler geliştiriyor. Sürekli eğitimlerle personelin verimliliğini ve hizmet kalitesini arttırıyor.
Türkiye’nin dört bir yanındaki Şehir Hastaneleri’nde hizmet tecrübesi
Türkiye’nin ilk üç Şehir Hastanesi olan Yozgat, Mersin ve Isparta Şehir Hastaneleri’nde temizlik, oda destek, hasta yönlendirme, refakat, resepsiyon ve taşıma, atık yönetim, çamaşır, otopark, yemek ve yemekhane, güvenlik, ilaçlama ve teknik hizmetleri sunan Tepe Servis ve Yönetim; daha sonra Ankara Şehir Hastanesi’nin de temizlik ve oda destek, hasta yönlendirme, refakat, resepsiyon ve taşıma, atık yönetim, çamaşır, otopark, yemek ve yemekhane, güvenlik, ilaçlama hizmetlerini üstlendi. Tepe, halen Isparta ve Gaziantep Şehir Hastaneleri’nin temizlik, hasta yönlendirme, refakat, resepsiyon ve taşıma, atık yönetim, çamaşır, otopark, yemek ve yemekhane, güvenlik, ilaçlama, teknik hizmetlerini yürütüyor.
Entegre tesis yönetimi kapsamında müşterilerinin tüm ihtiyaçlarına tek çatı altında çözüm üreten, yüzde 100 yerli sermayeli Tepe Servis ve Yönetim, hizmet verdiği Şehir Hastaneleri arasına İstanbul Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’ni ekledi. Hem İstanbul hem de Türkiye’nin en büyük ve kapsamlı sağlık merkezlerinden biri olan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nin medikal olmayan destek hizmetler yönetimi, artık Tepe Servis ve Yönetim kalitesiyle yürütülüyor. Tepe; Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde temizlik, hasta yönlendirme, refakat, resepsiyon ve taşıma, atık yönetimi ile ilaçlama hizmetleri veriyor.
“Gaziantep’te hizmetlerimizi en yüksek düzeyde sunmak için çalışıyoruz”
Tepe Servis ve Yönetim Yönetim Kurulu Başkanı Levent Güler, sirkülasyon çok yüksek olduğundan temizlik ve hijyen konusunun özellikle ön plana çıktığı şehir hastanelerinde hizmette kalite standardını arttırmaya yönelik önemli çalışmalar yaptıklarını belirterek şunları söyledi: “Tepe Servis ve Yönetim olarak, 1875 yatak kapasitesi ve 680 bin metrekare kapalı alana sahip olan Gaziantep Şehir Hastanesi’nin destek hizmetlerini en iyi endüstri uygulamaları ışığında sürdürüyoruz. Şehir hastanelerinde hizmetlerimizi en yüksek düzeyde sunmak için tüm kanunlar, yönetmelikler, yürürlükte olan en iyi uygulamalar, sağlık ve güvenlik kuralları ile kararnameleri takip ediyoruz. Sağlık kuruluşlarının Destek Hizmetler yönetiminin bilinçli ve tüm kurallara uygun olarak yapılması büyük bir önem arz ediyor. Tepe Servis ve Yönetim olarak bu bilinçle şehir hastanelerinde hizmette kalite standardını önemli ölçüde arttırmak için çeşitli çalışmalar yapıyoruz, hizmetler geliştiriyoruz. Medikal olmayan destek hizmetler süreçlerinin belgelendirilmesi ve sunduğumuz hizmetlere özgü eğitimlerin verilmesi için Sağlık ve KYS Profesyonelleri ile Kamu Özel Ortaklığı çerçevesinde etkili ve memnuniyet derecesi yüksek çalışmalar yürütüyoruz.”
Tepe Servis ve Yönetim A.Ş. hakkında:
2008’de kurulan Tepe Servis ve Yönetim A.Ş., Tepe Kurumsal Çözümler çatısı altında yurt çapında kurumsal müşterilerinin “Entegre Tesis Yönetimi” kapsamında tüm hizmet ihtiyaçlarına çözüm üreten yüzde 100 Türk sermayeli lider yönetim şirketleri arasında yer almaktadır. Fortune 500 Türkiye 2020 listesinde 417. sırada yer alan Tepe Servis, aynı listede Türkiye’nin yeni şirketleri sıralamasında 36., Ankara il sıralamasında 55., sektörel sıralamada 11., çalışan sayısı sıralamasında 36., öz kaynak karlılığı bakımından 319., faiz ve vergi öncesi kâr-zarar sırlamasında 407. sırada yer alıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Geçtiğimiz yıl meydana gelen deprem felaketi sonrası gerçekleştirdiği yardım kampanyalarınn devamı olarak 8 Mart Kadınlar Günü'nü deprem bölgesindeki kız öğrencilere armağan eden Kelebek Mobilya, proje kapsamında deprem bölgesinde ailesini kaybetmiş yüzlerce kız çocuğuna burs imkânı sağladı.
Daha fazla burs imkânı yaratabilmek ve daha fazla kız öğrencinin faydalanmasını sağlamak için projenin TEV burs fonundaki hesabına, yurt içinden ve yurt dışından dileyen herkes bağış yapmaya devam ederek deprem bölgesindeki kız çocuklarının eğitiminde "Kelebek Etkisi" yaratmaya ortak olabiliyor.
Hazırlanan Kurumsal Sorumluluk reklam filminde Kelebek Mobilya reklam yüzlerinden Nükhet Duru, Tolgahan Sayışman, Almeda Abazi Sayışman, Cem Belevi ve Şebnem Sungur, "Kızlarımıza Kelebek Bursu" projesine destek vererek geçen sene olduğu gibi "Haydi Türkiye'm, kızlarımızın eğitimine kelebek etkisi yaratalım" mesajını veriyor ve deprem bölgesindeki kız çocukları için herkesi bağış yapmaya davet ediyor.
Projeyle ilgili detayları aktaran Kelebek Mobilya Marka Direktörü Serkan Kaplan: "Projemizle anne babasını depremde kaybetmiş 120 öğrenci Mart-Haziran 2023 tarihleri arasındaki 4 aylık en acil dönemde desteklendi. Bu öğrencilerden Türkiye'nin dört bir yanındaki üniversitelerin Tıp, Hukuk, Mimarlık, Türk Dili Edebiyatı, Matematik, Uluslararası İlişkiler, Elektrik Elektronik Mühendisliği gibi bölümlerin son sınıflarındaki kız öğrencilerin 30'u okullarından mezun oldu. 80 öğrencinin 2023-2024 öğretim dönemi desteklerine hemen başlandı. Hedefimiz 2024 sonuna kadar 1000 öğrenciye burs vermek" dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) Başkanı Ömer Düzgün, Ramazan ayı hazırlık sürecine yönelik satışları değerlendirerek, market arabalarında en çok tercih edilen ürünleri sıraladı. Ramazan öncesi alışverişlerde temel gıda ürünlerinde, özellikle sebze ile şarküteri ürünlerinde artış yaşandığını belirten Düzgün; "Koli satışları önceki yıllara kıyasla düşse de önemli bir yardım kaynağı. Ramazan kolisinin yerini hediye kartı aldı. Geçen yıla kıyasla yüzde 40 Ramazan kolisi, yüzde 60 hediye kartı satıldı" dedi.
11 Ayın Sultanı Ramazan'a yaklaşırken, Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) Başkanı Ömer Düzgün, alışveriş eğilimlerine dair değerlendirmelerde bulundu. Ömer Düzgün, Ramazan ayında kahvaltılık ürünlere, sebze-meyveye, bakliyatta artış yaşandığını söyledi.
"FİYAT İSTİKRARINI KORUMALIYIZ"
Vatandaşların Ramazan ayında uygun fiyatlarla alışveriş yapabilmeleri için fiyat istikrarına büyük önem verdiklerini, üreticiler ve tedarikçilerle fiyat istikrarı için görüşmeler yaptıklarını belirten Düzgün; "Yerel zincirler olarak bu mübarek ayın bereketini ve huzurunu hep birlikte yaşayabilmek için ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza yönelik çeşitli sosyal sorumluluk projeleri yürüteceğiz. Vatandaşlarımız Ramazan'a özgü ürünlere daha kolay erişebilmeleri için mağazalarımızda ve mağaza dışında farklı hazırlıklarımız olacak. Farklı bütçelere hitap eden kampanyalarla vatandaşlarımızın sofralarını bereketlendirmelerine yardımcı olacağız" dedi.
"HEDİYE KARTI TERCİHİ ARTTI"
Ramazan'ın vazgeçilmezleri arasında yer alan erzak kolisi satışlarında önceki yıllarda olduğu gibi düşüşün devam ettiğini belirten Düzgün, hala önemli bir yardım kaynağı olan erzak kolisini kurumsal şirketlerin tercih ettiğini söyledi. Vatandaşların ihtiyaç duydukları ürünleri seçebilmelerine imkan tanıyan hediye kartlarının daha çok tercih edildiğini belirten TPF Başkanı Ömer Düzgün, "Bu yılki orana baktığımızda yerellerde yüzde 40 erzak kolisi, yüzde 60 hediye kartı tercih edildi. Erzak kolilerinde taban ve tavan fiyatları, içeriğine ve markaya göre değişiklik gösteriyor. 12 çeşit gıda ürününün yer aldığı kolinin fiyatı 500-600 TL arasında. Koli içerisinde pirinç, bulgur, ayçiçeği yağı, şeker, makarna, un, salça, çay gibi 10 kalem ürün bulunuyor" açıklamasını yaptı.
"KAHVALTILIK ÜRÜNLER REVAÇTA"
İftar ve sahur sofralarında daha hafif yemek tercihi nedeniyle kahvaltılık ürünleri tercih ettiklerini belirten Düzgün, "Ramazan ayına sayılı günler kala yerel zincirlerde yapılan satışları incelediğimizde peynir, zeytin çeşitlerinin yanı sıra yumurta, bal ve kaymak ürünleri de en çok satanlar arasında yeraldı. Ramazan ayı süresince beyaz ve kırmızı et, bölgeye özgü tatlı ve pide satışlarında da artış bekliyoruz" dedi.
“İSRAFIN ÖNÜNE GEÇMELİYİZ”
Ramazan döneminde ihtiyaç fazlası alışveriş yapılabildiğine dikkat çeken Ömer Düzgün şunları söyledi: "Alışveriş öncesi ihtiyaç listesi yapılması olası tekrar alımların önüne geçecektir. Diğer yandan iftar davetleri için hazırlanacak sofralarda daha mütevazi bir hazırlık yapılması, o günün gecesi veya ertesi gün için olası israfların önüne geçecektir. Yemek ve içecek israfının yanı sıra, yayımlanan rakamlara göre her gün 6 milyon ekmek çöpe atılıyor. Ekmek ve pide alımlarını da hassasiyetle yapmalıyız. Gıda kaybı ve israfı insani boyutu bir yana, ekonomik boyutu da çok büyük rakamlara ulaşıyor."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Küresel Eko-Etiketleme Ağı'nın (Global Ecolabelling Network) yeni üyesi olan Canon; bir ürünün yaşam döngüsü boyunca tüm çevresel etki olasılıklarını dikkate alan sertifikalandırılabilir etiketlerin yaygınlaştırılması girişimlerinde kararlı şirketler arasında yer alacak.
Ekolojik etiketleme için küresel ölçütleri belirleyen kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan Küresel Eko-Etiketleme Ağı; hükümetlerin ve işletmelerin sürdürülebilirlikle ilgili net bilgilere ulaşmasını ve karar alma süreçlerini kolaylaştırmayı, çevresel taahhütlerde sahteciliğin önüne geçmeyi ve sürdürülebilir ürün ve hizmetler için küresel pazarı canlandırmayı amaçlıyor.
Eko-etiketleme, dünya çapında uygulanan gönüllü bir çevresel performans belgelendirme ve etiketleme yöntemi olarak belirli bir kategoride çevresel açıdan tercih edilebilir olduğu kanıtlanmış ürün veya hizmetleri tanımlıyor. Bu Ağın üyeleri, bilimsel standartlara göre onaylanmış ve ISO 14024:2018 Çevre Etiketleri ve Deklarasyonları uyarınca Tip 1 statüsüne ulaşmış eko-etiketlere sahip oluyor.
Canon Avrupa, Kıdemli Sürdürülebilirlik Operasyonları Müdürü Craig Woodburn: "Canon Avrupa'nın Küresel Eko-Etiketleme Ağı'na üye olarak kabul edilmesinden gurur duyuyoruz. Şirket olarak küresel çapta çevreyi korumaya kararlıyız. Bu akreditasyonun, sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşma yolundaki çabalarımıza güç kazandırmasından ve aynı zamanda ürünlerimizde sorumlu davranıp uyumlu olmamızı sağlamasından memnuniyet duyuyoruz" sözleriyle duygularını dile getirdi.
Küresel Eko-Etiketleme Ağı Sekretaryası, Kate Harris ise: "Küresel Eko-Etiketleme Ağı olarak, Canon Avrupa'nın aramıza katılmasından heyecan duyuyoruz. Sürdürülebilirlik amaçları doğrultusunda çözümleri ve en iyi uygulamaları optimize etmek üzere üretimden sertifikasyona kadar tedarik zincirlerinin tamamının birlikte çalışmasını gerektiren kritik bir dönemdeyiz. Canon ile birlikte çalışarak, ürünlerin her satın alımda insanlara ve dünyaya fayda sağlamasına yönelik fırsatları ve zorlukları daha iyi anlamak istiyoruz. Liderliği ve kararlılığı için Canon Avrupa'ya bir kez daha teşekkür ediyoruz" dedi.
Canon Avrupa, Küresel Eko-Etiketleme Ağı'nın kurumsal bir üyesi olarak şeffaf çevresel liderlik kriterlerini karşıladığı bağımsız olarak belirlenen ürün veya hizmetler için tarafsız bir üçüncü birimin onayladığı güvenilir etiketler sunmaya hazırlanıyor. Bu süreç, yaşam döngüsü değerlendirmelerinin yanı sıra çok sayıda çevre ve sağlık ile bağlantılı unsura dayalı olarak işliyor. Bu unsurlar toksisite, hava kalitesi, enerji ve su kullanımı, geri dönüştürülebilirlik, doğal kaynakların kullanımı ve diğer ilgili alanları içerebiliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin gayrimenkul yönetimi alanındaki öncü markası Missafir, konutlar için sunduğu uçtan uca gayrimenkul yönetimi hizmetinin yanında oteller için de benzersiz bir hizmet sunmaya başladı.
Teknoloji tabanlı altyapısıyla 4 ülkede, 100’den fazla popüler lokasyonda 2300'den fazla mülkün yönetimini üstlenen Missafir, sadece konutları değil, otelleri de kapsayan geniş bir hizmet yelpazesi sunuyor.
Missafir’in kapsamlı otel yönetim hizmet paketi; profesyonel fotoğraflama, 50+ global platformda ilan yönetimi ve özel içeriklerden; temizlik, resepsiyon ve 7/24 müşteri hizmetleri gibi operasyonel destek hizmetlerine kadar uzanıyor.
Otelinizin işletmesini üstlendikten sonra ilan oluşturma sürecinden konaklama sonrasına kadar uçtan uca eksiksiz bir hizmet sunan Missafir, yıl içerisinde hatalı fiyat stratejileriyle gelir kaybı yaşamamanız adına uyguladığı yapay zeka destekli dinamik fiyatlandırma optimizasyonuyla da gelirinizi maksimize ediyor.
Teknolojik Altyapı ve Dijital Pazarlama Katkısıyla Yüksek Doluluk Oranları
Missafir, bir yandan uzman pazarlama ekibinin sağladığı dijital pazarlama stratejileri ve SEO bazlı içeriklerle otelinizin dijital görünürlüğünü artırırken; bir yandan da konaklama sonrası müşteri yorum ve değerlendirmelerinin sürekli takibini sağlayarak otelinizin tam kapasite çalışması için gerekli tüm süreçleri sizin için gerçekleştiriyor.
Otel işletmeciliğini bambaşka bir boyuta taşıyan şirket, otellerin sadece konaklama sunan yerler olmaktan çıkıp, misafirlerine unutulmaz anlar yaşatan destinasyonlara dönüşmesini sağlıyor. Missafir ile oteller, misafirlerine sadece bir yatak ve kahvaltı hizmeti sunmanın ötesine geçerek, onlara özgün ve kişiselleştirilmiş bir deneyim vadediyor.
Missafir'in yüksek kaliteli hizmet anlayışı ve üstün teknoloji kullanımı, otel ve ev sahiplerine sadece yönetim kolaylığı sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda mülklerinin potansiyelini ortaya çıkararak misafir memnuniyetini ve kazançlarını zirveye taşıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
EVA Gayrimenkul Değerleme Değerleme Koordinatörü Serkan Bal, İzmir'in, Karşıyaka ilçesinde ortalama aylık aidat tutarının 100 metrekarelik daire başına 1.900 lira iken, Bayraklı ve Bornova ilçelerinde bu rakamın 1.600 lira olduğunu belirtti. İzmir genelindeki aidat artış oranlarının ve İzmir'de bir yıllık değişimin İstanbul ortalamasına kıyasla daha yüksek bir seviyede olduğunu da söyleyen Bal, "Bu rakam yaklaşık %65 seviyesinde. Bu durumun temel nedeni, geçmiş dönemlerdeki artış oranlarının enflasyon ve maliyet artışlarının altında kalması. Çeşme'de yazlık lüks site özelliğindeki projelerin aidatları da 4.500 TL ile 9.500 TL aralığında değişiklik gösteriyor." dedi.
Bal, şöyle devam etti:
Site yönetimleri tasarruf yoluna gitmeli
"Tekil konut binası olup apartman görevlisi bulunmayan, ortak alan giderleri az olan eski apartman binalarında ise İzmir genelinde aidat ortalamasının 275 TL bandında olduğunu görüyoruz. Bu dönemlerde site yönetimleri, geçmiş yıllara ait aidat harcamalarını detaylı bir şekilde inceleyerek, gereksiz harcamaları belirleyip önlemlerini genişletebilirler. Ayrıca, alternatif gelir kaynakları için fizibilite çalışmaları yaparak aidat yükünü azaltabilirler. Aydınlatma sistemleri, su kaynakları ve elektrik giderleri gibi konularda, ortak alanların kiraya verilmesi veya reklam alanlarının değerlendirilmesi gibi tasarruf sağlayabilecek önlemleri gözden geçirmek de önemlidir. Bizim önerdiğimiz aslında yasal bir düzenleme var, binalarda kullanılmayan çatı gibi ortak alanların dönüştürülerek kiraya verilmesi ve sitelere gelir olması gibi, bu durum aidat yüklerini de azaltacaktır. Ayrıca kira gelirinden devlet vergi alacağından devlet içinde bir gelir olacaktır. Ancak bu yapabilmek için yasal düzenleme gerekmektedir.
Yönetimleri, apartman ve site sakinleri ile sürekli diyaloğu korumaya özen göstermeli ve belirli aralıklarla toplantılar düzenleyerek kararları net ve açık bir şekilde sakinlere sunmalıdırlar. Gelen görüş ve yorumları değerlendirerek iletişim dinamiğini güçlü tutmak, sakinlerin memnuniyetini artırmada önemli bir etkendir. Ancak 24 saat güvenlik, site sosyal alanlarından ücretsiz yaralanma gibi hizmetlerin tekrar değerlendirilmesi gerekli. Artan İşgücü maliyeti, elektrik ve diğer maliyetler aidatlara ister istemez yansıyor burada yönetimleri suçlamak en kolay yol. Aidatları düşürmek istiyorsa bina yönetimleri biraz standartları, yeni normale ayak uyduracak şekilde aşağı çekmeleri gerekecek gibi duruyor.
Aidat rakamları düşmeyecek
Ekonominin toparlanmasıyla birlikte, mevcut aidat rakamlarının düşmeyeceğini öngörüyoruz. Ancak, ekonominin tamamen normale dönmesi durumunda artış oranlarının daha makul seviyelere gelmesini bekliyoruz. Özellikle 2022 yılındaki hızlı mali dalgalanmalar, apartman ve site yönetimlerini maddi olarak zorlayıcı bir sürece soktu. Bu sürecin, yönetimler için bir ders niteliği taşıyacağını ve gelecekte daha sağlam adımlar atılacağını öngörüyoruz. Bu doğrultuda, 2023-2024 yılı aidat artışlarını, apartman/site sakinleriyle paylaşırken 6 aylık bir dilim için belirlendiği belirtilmeli. Öte yandan son zamanlarda, yüksek site aidatlarına ilişkin kanun değişikliği ve site yönetimlerini bağımsız denetçilerin kontrol edeceği gündeme geliyor. Böyle bir düzenleme sonrasında, yönetimlerin radikal değişimlere ve önlemlere yönelebileceğini gözlemliyoruz."
EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık Hakkında: EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık AŞ, gayrimenkul sektörün uzman isimleri tarafından 2008 yılında kuruldu. EVA, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından yetkilendirilen Değerleme Şirketlerinden olup ayrıca, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) tarafından finans kurumlarına, "gayrimenkul, gayrimenkul projesi veya bir gayrimenkule bağlı hak ve faydaların değerlemesi" hizmet verme yetkisine sahip şirketler arasındadır. Ayrıca uluslararası bir kurum olan RICS (Royal Institution of Chartered Surveyors) tarafından Türkiye'de "Regulated by RICS" olarak ünvanı verilen ilk kuruluştur.
EVA Değerleme'nin kendi alanında 25 adet uluslararası ödülü bulunmaktadır. Finans piyasaları konusunda dünyanın önemli otoritelerinden Euromoney Yayın Kurumunun lider dergisi olan Euromoney Magazine her yıl dünyanın birçok ülkesinde çeşitli kategorilerde en başarılı kurumları bilimsel bir çalışma ile belirlemektedir. EVA Değerleme, 2011 senesinde Euromoney tarafından Değerleme Konusunda Türkiye En İyi Gayrimenkul Danışmanlık Firması, 2013 senesinde Türkiye'nin En İyi Danışmanlık (Best Real Estate Advisory-Overall), En İyi Araştırma (Research) ve En İyi Değerleme (Valuation) Firması ödüllerinde, 2014 senesinde ise "Türkiye'nin En İyi Gayrimenkul Araştırma Firması" ödülüne, 2016, 2017 ve 2018 senelerinde tekrar Türkiye'nin En İyi Danışmanlık (Best Real Estate Advisory-Overall), En İyi Araştırma (Research) ve En İyi Değerleme (Valuation) Firması ödüllerinde layık görülmüştür. 2020 yılında ise Euromoney'in "Real Estate Awards 2020" ödülleri kapsamında, Türkiye'nin en iyi Gayrimenkul Araştırma ve Gayrimenkul Değerleme firması seçilmiştir. Ayrıca uluslararası International Property Awards, EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlığı 2013-2014 senesi ödüllerinde "Türkiye'nin En İyi Gayrimenkul Danışmanlık Firması" ve "Avrupa'nın En İyi Gayrimenkul Danışmanlık Firması"; 2014-2015, 2015-2016, 2016-2017, 2017-2018 ve 2018-2019 senesinde ise arka arkaya tekrar "Türkiye'nin En İyi Gayrimenkul Danışmanlık Firması" olarak seçmiştir. Tüm bu ödüller yanısıra 2017 senesinde Global Brands Magazine tarafından "Best Property Appraisal Company, Turkey 2017", 2018 senesinde Global Brands Magazine tarafından "Most Innovative Real Estate Valuation Brand, Turkey 2018, 2023 senesinde tekrar Global Brands Magazine tarafından "Best Real Estate Advisor Turkey 2023 ödülüne layık görülmüştür.
EVA Gayrimenkul Değerleme, her türlü gayrimenkul ve gayrimenkule dayalı hak ve faydaların değerlemesi, makine ve ekipman değerlemesi hizmetleri vermekte, gayrimenkul projelerinde fizibilite, şerefiyelendirme, yer seçimi analizi, çalışmaları yapmakta, en iyi ve en verimli kullanım etütleri hazırlamakta, kurumsal imar barışı danışmanlığı hizmeti vermekte, finansal kurumlar için kredilerde yatırım ilerleme raporları hazırlanması hizmetleri vermektedir. Şirketin ortakları ve Yöneticileri arasında Türkiye'nin ilk SPK Lisanslı Değerleme Uzmanlarından Cansel Turgut Yazıcı, Özdil Şahin, Özhan Yurtseven ve Zuhal Balsarı bulunmaktadır. Şirketin Türkiye Otel Sektörü Pazar Analizi Raporu, Türkiye Alışveriş Merkezleri Potansiyeli Analizi raporları, İstanbul Markalı Konut Piyasası Araştırma ve Öngörüler Raporu, İstanbul Yurt sektörü raporu gibi yayınlanmış sektörel araştırma raporları vardır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sağlığını tek noktadan kolayca yönetmek isteyenlere yenilikçi çözümler sunan Eczacıbaşı Evital'de önemli bir atama gerçekleşti. Bu kapsamda Evital artık Genel Müdür Berk Boyacıgil liderliğinde faaliyetlerini sürdürecek. Boyacıgil, bundan sonraki süreçte evital'in farklı dikeylerdeki büyüme stratejilerine öncülük edecek.
Lisans eğitimini 2014 yılında Saint Mary's Üniversitesi Ticaret Bölümü'nde tamamlayan Berk Boyacıgil, iş yaşamına Kanada'da başladı. 2015-2017 yılları arasında Delta Hotels by Marriot'ta Banket Satış Müdürü, 2015-2019 arasında MaidMe'de Kurucu & CEO, 2019-2020 yıllarında ise Hipicon.com'da Genel Müdür olarak görev aldı. Ardından 2020-2021 yıllarında Lidyana'da CEO, 2021-2024 yılları arasında Modanisa'da sırasıyla Bölge Satış Direktörü & Ticari Mükemmellik Bölüm Başkanı ve son olarak Pazarlama ve Büyümeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev aldı. Berk Boyacıgil, şubat ayı itibarıyla Eczacıbaşı Evital Genel Müdürlük görevini üstlendi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Global moda markası DeFacto, kurumsal fonksiyonlarını ve organizasyonlarını sürekli geliştirme vizyonu ile hareket ederek yönetim kadrosunu güçlendirmeye devam ediyor. Perakende sektöründeki 15 yıla yakın kariyeri boyunca birçok üst düzey yöneticilik görevini yürüten ve DeFacto'da 2 yılı aşkın süredir Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev alan Çağrı Emre Korkmaz, DeFacto Tedarik Zinciri ve Yurt Dışı Operasyon Faaliyetlerinden Sorumlu Genel Müdür oldu.
Sabancı Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun olan Korkmaz, profesyonel iş hayatına 2011 yılında BSH Türkiye'de başladı. Korkmaz, sırasıyla Trendyol Grup'ta 7 yıl ve İsveçli moda markası NA-KD.com'da 5 yıl olmak üzere üst düzey pozisyonlarda görev yaptı.
DeFacto bünyesindeki kariyerine Kasım 2021'de Yönetim Kurulu Üyesi olarak başlayan Korkmaz, strateji ve dönüşüm, şirket kültürü, merkezi planlama, bilgi teknolojileri gibi mevcut sorumluluk alanlarının yanında tedarik zinciri ve yurt dışı operasyon faaliyetlerini yürüterek liderlik yetenekleri ve deneyimi ile şirketin başarısını sürdürülebilir kılma misyonunu üstlenecek.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.