Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin en değerli fintek şirketi Param, Avrupa'nın en hızlı büyüyen finteklerinden biri olan Twisto'yu bünyesine kattı. Tüm AB üye devletlerinde ödeme hizmetlerinin yapılmasını sağlayan Avrupa Ödeme Kurumu lisansına sahip olan Twisto'nun satın alınmasıyla 27 Avrupa Birliği (AB) ülkesine erişecek olan Param, yıllık 1,1 trilyon dolarlık hacimle dünyanın en büyük ikinci e-ticaret pazarı olan Avrupa'da önemli bir oyuncu haline geliyor.
"Şimdi Al, Sonra Öde" dijital kredi modelinin öncüsü
Avrupa'nın lider "Şimdi Al Sonra Öde" platformlarından biri olan Twisto, 2013 yılında kuruldu. "Şimdi Al, Sonra Öde" dijital kredi modelini Çekya'da ilk başlatan fintek olan Twisto, 2018'den bu yana Polonya pazarında da hizmet veriyor. Ödemeler ve alışveriş için akıllı çözümler sunan Twisto; sanal kartlarla ve cüzdanla ödeme yapma, şirketler için akıllı telefonlarla ödeme alma, taksitli ödeme, fatura ödeme gibi özellikleriyle kullanıcılarının hayatını kolaylaştırıyor. Twisto'nun sanal kartları, kısa ve uzun vadeli taksit seçenekleri, hesap tabanlı kredi limiti, Apple Pay ve Google Pay entegrasyonlarına sahip.
Fintek alanında yenilikçi ürünler geliştirerek büyüme yolunda çok hızlı adımlar atan marka, 2021 yılında Avustralya merkezli Zip tarafından 89 milyon dolara satın alınmıştı. Param, Twisto'yu Zip'ten satın almaya karar vererek 2023 yılının dikkat çeken yatırımlarından birine imza attı.
Twisto, 1 milyondan fazla müşteri, toplamda 845 milyon avro işlem hacmi ve 9 binin üzerinde iş ortağıyla güçlü büyüme performansı sergiliyor. Answear, Allegro, KFC ve Pizza Hut gibi Avrupa'daki önemli markalar platformda işlem yapıyor.
Twisto, güvenlik teknolojileriyle de fark yaratıyor. "Nikita" olarak adlandırılan şirket içi kredi ve fraud puanlama motoru, milisaniyeler içinde 500'den fazla faktörü analiz edebiliyor.
"Twisto, yeni pazarlardaki rekabette bize güç katacak"
Param Kurucu ve CEO'su Emin Can Yılmaz, Twisto'ya yapılan yatırım hakkında şu değerlendirmeyi yaptı: "Twisto'yu satın alma kararımız, Avrupa'da büyüme stratejimize verdiğimiz önemin ve önceliğin en önemli göstergelerinden birini oluşturuyor. Satın alma stratejimiz, hızlı büyüme hedeflerimizin önemli bir parçası olmakla birlikte; seçici davranıyor, aynı vizyonla hareket edebileceğimiz şirketlere yatırım yapıyoruz. Avrupa'nın lider fintekleri arasında bulunan Twisto da Param'ın yan yana yürüyebileceği güçlü bir yol arkadaşı. Başarılarından, ürünlerinden, uzman insan kaynaklarından ve potansiyelinden etkilendiğimiz Twisto'nun yeni pazarlarda ve rekabette bize güç katacağına inanıyoruz. En önemlisi de Twisto sayesinde Avrupa'da da milyonlarca yeni müşteriye ve on binlerce iş ortağına dokunabilir konuma geliyoruz. Köklü deneyimlerimiz ve geliştirdiğimiz üstün finansal teknolojilerle herkes için her yerde fark yaratmaya hazırız. Önümüzdeki dönemde de heyecan yaratacak gelişmeler paylaşmaya devam edeceğiz."
ABD endeks vadelileri alıcılı bir seyir izliyor.
Dow Jones vadelileri yüzde 0.2, S&P 500 vadelileri yüzde 0.1 ve Nasdaq vadelileri yüzde 0.1 yükselişle seyrediyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Deloitte'un dünyada Türkiye'nin de içinde bulunduğu 21 ülkede gerçekleştirdiği Dijital Tüketici Trendleri Araştırması tüketicilerin dijital ürün ve servislere ilişkin kullanım alışkanlıklarını, deneyimlerini ve satın alma eğilimlerini ölçüyor. Araştırma tüketicilerin akıllı cihaz kullanımıyla ilgili ilginç veriler ortaya koyuyor.
Dijital Tüketici Trendleri Araştırması'nın Türkiye sonuçlarına göre, akıllı telefonlar hala hayatımızda vazgeçilmez bir unsur. Dizüstü-masaüstü bilgisayara erişim küçük de olsa gerileme başladı. Akıllı TV ve akıllı saat erişim oranı ise son 5 yılda neredeyse 3 kat arttı. Akıllı ev cihazları kullanımında Türkiye'deki erişim global ortalamaya göre birçok başlıkta hayli yüksek. Özellikle robot süpürge kullanımı yüzde 30 ile dünya ortalamasının (yüzde 14) iki katından fazla. İnternet bağlantılı akıllı ev aletleri (yüzde 23) ve internet bağlantılı dış güvenlik kamerası ve kapı zili (yüzde 20) de en çok erişilen akıllı ev cihazlar arasında yer alıyor.
Günlük hayatta kullanılan cihaz sayısı arttıkça sürdürülebilirlik endişeleri de gündeme geliyor. Katılımcıların yarısından fazlası çevre dostu bir cihaz için daha fazla ödemeye istekli. Ancak büyük çoğunluğu şirketlerin sürdürülebilirlik konusunda şeffaf olmadığı düşünüyor.
Türkiye'deki sonuçlardan ilgi çeken bazı başlıklar şöyle:
- 2017'den bu yana gerçekleştirilen araştırma verileri dikkate alındığında akıllı telefona erişim oranının yüzde 95'e ulaştığı görülüyor. Nispeten yeni kategoriler olan akıllı TV ve akıllı saat son 5 yıldır istikrarlı şekilde büyümeye devam etse de büyüme hızında yavaşlama var. Her iki kategori için de 25-34 yaş grubu yüzde 52 ve yüzde 75 oranıyla en yüksek erişime sahip grup oldu.
- Günlük kullanım oranları incelendiğinde bir önceki yıla göre en yüksek artış gösteren kategoriler arasında sanal gerçeklik gözlüğü (2021'de yüzde 30'dan 2022'de yüzde 39'a) ve kablosuz kulaklık (yüzde 64'ten yüzde 70'e) bulunuyor. Akıllı telefon (yüzde 88) ve akıllı TV (yüzde 78) ise en çok kullanılan cihazlar olarak ilk sıralardaki yerlerini koruyor.
- Kullanıcıların çoğunluğu sahip oldukları cihazların karbon ayak izi hakkında bilgi sahibi olmak istemesine rağmen sadece yarısından azı şirketlerin doğru bilgiyi açıklayacağına güveniyor. Katılımcıların yüzde 65'i şirketlerin karbon ayak izlerini açıklamalarının zorunlu tutulması gerektiğini düşünüyor. Katılanların yüzde 52'si çevre dostu bir cihaz karşılığında daha fazla ödemeye istekli olduğunu belirtiyor.
Dijital yorgunluk artıyor
- Cihazların kullanıcıların günlük yaşamlarındaki zaman payları giderek artıyor ve bu durum kullanıcıları da rahatsız ediyor. Katılımcıların yüzde 60'ı cihaz kullanımına daha az süre ayırabilmeyi tercih edeceklerini söylüyor (Globalde yüzde 40). Akıllı telefonunu uyanır uyanmaz kullanma (yüzde 70), cihaz kullanımı yüzünden planladığından daha geç uyuyanlar (yüzde 65) ve akıllı telefonu yemek sırasında kullananlar da (yüzde 52) kullanıcıların yarısından fazlasını kapsıyor.
- Tüm yaş gruplarında akıllı telefonlar çevrimiçi alışveriş ve kısa içerikler için ilk tercih olsa da uzun içerikler için TV ilk sırada gelmeye devam ediyor. 18-24 yaş grubu ise neredeyse tüm aktivitelerde telefonu tercih ediyor.
İkinci el pazarına ilgi az
- Türk kullanıcılarının yüzde 88'i yeni telefon almayı tercih ederken yalnızca yüzde 11'i kullanılmış telefonu tercih edeceğini belirtiyor. Bunda en büyük neden kullanım ömrü (yüzde 36) olurken kullanılmış telefona (yüzde 34) ve satıcılarına (yüzde 33) güvenmeme en önde gelen nedenlerden.
- Eski cep telefonlarını sattıklarını ya da takas yaptıklarını belirten katılımcıların oranında ise dikkat çekici bir artış var. 2021'de yüzde 25 olan oran 2022'de yüzde 32'ye yükseliyor. Bu oran global ortalamanın yaklaşık 2 katı.
5G beklentisi yüksek
- Katılımcıların yüzde 75'i 5G özellikli bir cep telefonuna sahip ya da sahip olmayı istiyor. Yüzde 71'i 5G'nin daha iyi ağ bağlantısı sağlayacağını düşünüyor. Yüzde 56'sı mevcut operatörünü 5G kapsamı doğrultusunda değiştirebileceğini belirtiyor. Yüzde 50'si 5G hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığını söylüyor.
Oyun severlerin yaklaşık yarısı 35 yaş üstü
- Yaş grubu bazında en yüksek oyun oynama oranı 25-34 yaş aralığı. Oyun oynadığını belirten toplam katılımcı sayısının yüzde 49'u 35 yaş ve üzerinde. Bu sonuç, cinsiyet dağılımı ile klasik bir oyuncu stereotipi olmadığını ve oyuncu profilinin çeşitlendiğini gösteriyor.
- Oyun oynamak için ilk tercih edilen cihaz akıllı telefon (yüzde 72). Onu masa üstü/diz üstü bilgisayarlar (yüzde 46) ve oyun konsolu (yüzde 32) takip ediyor. Türkiye'deki katılımcıların oyun oynarken akıllı telefonu tercih etmesi, dünya genelindeki yüzde 56 ortalamanın oldukça üstünde yer alıyor. Macera, bulmaca, spor, yarış ve strateji en çok tercih edilen oyun türleri. Bulmaca oyunlarını kadınlar erkeklere oranla 1,7 kat daha fazla tercih ediyor.
Türk tüketicisi reklamlı içerik sağlayıcılarını tercih ediyor
- Abonelik temelli isteğe bağlı video (SVOD) hizmetlerine olan ilgi pandemi sonrasında da artmaya devam ediyor. Türkiye'deki katılımcıların yüzde 77'si en az bir adet SVOD hizmetine üye olduklarını belirtirken abone olunan platform sayısı geçen yıla göre yüzde 18 artış göstererek 2,6'ya ulaştı. Katılımcıların yüzde 50'sinin geçen yıl bir video hizmetine abone olmaları global ortalamanın aksine Türkiye'de SVOD pazarının hala büyüdüğünü gösteriyor.
- Maliyetle ilgili endişeler SVOD aboneliklerindeki en büyük kayıp. Bu yüzden de kullanıcıların yarısına yakını reklam temelli video hizmeti (AVOD) modelini tercih ediyor. Ekonomik sıkıntılar sonucu artan finansal endişe nedeniyle Türkiye'deki katılımcıların yüzde 34'ü beraber yaşadıkları hane halkı dışındaki bir kişinin ücretli aboneliğini paylaştığını belirtiyor. 18-24 yaş arasındaki kullanıcıların yaklaşık yarısı (yüzde 45) video aboneliğini paylaşıyor.
'Hedef pişmanlığı memnuniyete çevirmek'
Deloitte Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Lideri Hakan Göl, Dijital Tüketici Trendleri Araştırması'nın hayatımızda yeri giderek artan dijital ürünlere eğilimle ilgili düzenli bilgi verdiğini söyledi. Tüketicilerin daha küçük ekranlı ve daha fazla mobiliteye sahip cihazları giderek artan oranda tercih ettiklerini belirten Göl, buna karşılık hayatlarının bu kadar içinde olmasına rağmen kullanıcıların ekran başında vakit geçirmekten pişman olduklarını kaydetti. "Pandemi dönemi cihaz penetrasyonunun arttığı 2021'den sonraki yatay seyir, hayatın yeniden dışarıya kaydığını gösteriyor. Tüketiciler sosyalleşmek için daha fazla zaman ayırıyor. Bu durum akıllı cihazlara ayrılan zamanı daha önemli hale getirecek. Cihaz ve içerik üreticileri, tüketici ilgisini kaybetmemek ve rekabetçi pazarda öne çıkmak zorunda. Tüketici akıllı cihazıyla geçirdiği zamandan pişmanlık değil memnuniyet duymak isteyecek. Bu nedenle tüketicinin cihazlarda geçirdiği zamanın değerli ve zenginleştirici olmasını sağlamaları gerekecek. Tüketici satın almaya karar verdiği teknoloji için yüksek kalite ve üst düzey deneyim arayacak. Cihazlar günlük yaşamda önemli rol oynamaya devam edecek" dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
DHL Group, 2023'ün ikinci çeyreğinde ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı. Şirket yılın ikinci çeyreğinde 20,1 milyar Euro gelir elde etti. Faaliyet kârı (FVÖK) 1,7 milyar Euro ile ilk çeyrek seviyesinde kaldı. Tüm dünyada zayıflayan pazar dinamiklerine rağmen DHL Group, yüzde 8,4'lük cazip bir FVÖK marjı elde ederek, 2023 FVÖK hedefinin alt sınırını yükseltti ve 2025 için kazanç tahminlerini doğruladı.
DHL Group, geniş lojistik portföyünden yararlanmaya devam ediyor. DHL Express ve DHL Global Forwarding, Freight bölümlerinin küresel ekonomiyle olan ilişkileri daha güçlü olsa da DHL Supply Chain'in uzun vadeli müşteri sözleşmeleri, ikinci çeyrekte istikrarlı bir kazanç durumu ve daha fazla büyüme elde edilmesini sağladı. DHL Group CEO'su Tobias Meyer, "Dengeli portföyümüz ve küresel varlığımız sayesinde dayanıklılığımızı bir kez daha gösterebildik. Bu, özellikle küresel ekonomik ivmenin zayıf olduğu dönemlerde daha belirgin bir şekilde görünüyor. Mevcut makro ortamla başa çıkmak için erken aşamada doğru önlemleri aldık. Bu önlemler ve çalışanlarımızın özverili çabaları, pandemi öncesi yılların çok üzerinde gerçekleşen yüksek kazanç seviyemize de yansıyor" şeklinde konuştu.
Tahmin senaryoları gözden geçirildi: Grup orta vadede daha fazla büyüme bekliyor
Grup, altı ayda 3,3 milyar Euro kazanç elde ederek zorlu bir ortamda iyi performans gösterdi. Bu nedenle DHL Group, 2023 için FVÖK hedefinin önceden 6,0 milyar Euro olan alt sınırını 6,2 milyar Euro'ya yükseltti.
DHL Group, DHL şirketleri için 5,7 ila 6,5 milyar Euro arasında bir FVÖK bekliyor (önceden 5,5 ila 6,5 milyar Euro). Post & Parcel Germany için şirket, 800 milyon Euro ile 1,0 milyar Euro (önceden 1,0 milyar Euro) arasında bir FVÖK planlıyor.
2025 için Grup, 8 milyar Euro'nun üzerinde olan orta vadeli kazanç tahminini doğruladı.
Kârlı büyüme ve sürdürülebilirliğe yönelik yatırımlar sürdürüldü
Brüt sermaye harcaması ikinci çeyrekte 708 milyon Euro olarak gerçekleşti. DHL Express bölümünde yeni iklim nötr merkezler, gateway binaları ve hizmet merkezlerinin inşasının yanı sıra düşük emisyonlu ulaşım yapılarının genişletilmesi gibi sürdürülebilir iş faaliyetlerine yatırım yapmaya odaklanıldı. Verimliliği sürdürülebilir bir şekilde artırmak için otomasyon ve dijitalleşme girişimlerine ek fonlar yatırıldı. Grup, 2023 için 3,4 ila 3,9 milyar Euro arasında bir yatırım planlıyor
Avrupa borsaları güne satıcılı başladı.
Açılışın ardından, Stoxx Europe 600 gösterge endeksi yüzde 0.4, Almanya'da DAX 30 endeksi yüzde 0.5, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0.4, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0.4, İtalya'da FTSE MIB endeksi yüzde 0.6 ve İspanya'da IBEX 35 endeksi yüzde 0.4 değer kaybetti.
TCMB bugün valörlü 2 hafta vadeli 1 milyar euro ve 3 ay vadeli 1 milyar dolar, yarın valörlü 2 hafta vadeli 100 milyon dolar, 1 ay vadeli 300 milyon dolar ve 3 ay vadeli 900 milyon dolar tutarlı olmak üzere 5 adet döviz karşılığı TL swap ihalesi açtı.
TCMB'nin bugün valörlü swap ihaleleri saat 10.00-10.30, yarın valörlü swap ihaleleri 13.30-14.00 saatlerinde gerçekleştirilecek.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2023 yılı 2. çeyrek Hanehalkı İşgücü Araştırması'nın sonuçlarını açıkladı.
TÜİK'in konuya ilişkin haber bulteni asağıda bulunuyor:
" Mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı %9,7 seviyesinde gerçekleşti
Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2023 yılı II. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 73 bin kişi azalarak 3 milyon 400 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,3 puanlık azalış ile %9,7 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde %7,8, kadınlarda %13,4 olarak tahmin edildi.
Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam oranı %48,2 oldu
İstihdam edilenlerin sayısı 2023 yılı II. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 151 bin kişi artarak 31 milyon 513 bin kişi, istihdam oranı ise 0,1 puanlık artış ile %48,2 oldu. Bu oran erkeklerde %65,7 iken kadınlarda %31,1 olarak gerçekleşti.
Mevsim etkisinden arındırılmış işgücüne katılma oranı %53,4 olarak gerçekleşti
İşgücü 2023 yılı II. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 80 bin kişi artarak 34 milyon 914 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise değişim göstermeyerek %53,4 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde %71,2, kadınlarda ise %36,0 oldu.
Genç nüfusta mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı %18,3 oldu
15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki çeyreğe göre 1,2 puanlık azalış ile %18,3 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde %15,1, kadınlarda ise %24,1 olarak tahmin edildi.
Mevsim etkisinden arındırılmış istihdamın %57,4'ü hizmet sektöründe yer aldı
Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam edilenlerin sayısı 2023 yılı II. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre sanayi sektöründe 8 bin kişi azalırken, tarım sektöründe 10 bin kişi, inşaat sektöründe 28 bin kişi, hizmet sektöründe 121 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin %14,7'si tarım, %21,7'si sanayi, %6,3'ü inşaat, %57,4'ü ise hizmet sektöründe yer aldı.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 44,3 saat oldu
İstihdam edilenlerden referans döneminde işbaşında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 2023 yılı II. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 0,4 saat azalarak 44,3 saat olarak gerçekleşti.
Mevsim etkisinden arındırılmış atıl işgücü oranı %23,5 oldu
Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2023 yılı II. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 1 puanlık artış ile %23,5 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı %16,5 iken potansiyel işgücü ve işsizlerin bütünleşik oranı %17,3 olarak tahmin edildi."
Merkez Bankası, Türkiye’nin Haziran 2023 dönemi "Kısa Vadeli Dış Borç İstatistikleri" raporunu yayınladı.
Rapor asağıda bulunuyor:
"Haziran sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stoku, 2022 yıl sonuna göre %9,2 oranında artışla 162,8 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiştir. Bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku % 2,7 oranında artarak 64,0 milyar ABD doları olurken, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku % 0,8 oranında artarak 54,5 milyar ABD doları düzeyinde gerçekleşmiştir.
Bankaların yurt dışından kullandıkları kısa vadeli krediler, 2022 yıl sonuna göre %6,9 oranında artarak 11,5 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşmiştir. Banka hariç yurt dışı yerleşiklerin döviz tevdiat hesabı %5,6 oranında azalarak 20,4 milyar ABD doları, yurt dışı yerleşik bankaların mevduatı da %9,0 oranında artışla 18,3 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiştir. Ayrıca, yurt dışı yerleşiklerin TL cinsinden mevduatları geçen yıl sonuna göre %5,0 oranında artışla 13,8 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşmiştir.
Diğer sektörler altında yer alan ithalat borçları, 2022 yıl sonuna göre %0,1 oranında azalarak 48,7 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşmiştir.
Borçlu bazında incelendiğinde, tamamı kamu bankalarından oluşan kamu sektörünün kısa vadeli borcu 2022 yıl sonuna göre %7,6 oranında artarak 31,1 milyar ABD doları olurken, özel sektörün kısa vadeli dış borcu %0,1 oranında azalarak 87,4 milyar ABD doları olmuştur.
Alacaklı bazında incelendiğinde, özel alacaklılar başlığı altındaki parasal kuruluşlara olan kısa vadeli borçlar yıl sonuna göre %19,9 oranında artarak 89,1 milyar ABD doları, parasal olmayan kuruluşlara olan borçlar %2,1 oranında azalarak 72,4 milyar ABD doları düzeyinde gerçekleşmiştir. 2022 yıl sonunda 676 milyon ABD doları olan kısa vadeli tahvil ihraçları, 2023 Haziran sonu itibarıyla 969 milyon ABD doları olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönemde resmi alacaklılara olan kısa vadeli borçlar 268 milyon ABD doları olarak gerçekleşmiştir.
2023 Haziran sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stokunun döviz kompozisyonu %48,2’si ABD doları, %25,1’i Euro, %9,3’ü TL ve %17,4’ü diğer döviz cinslerinden oluşmuştur.
2023 Haziran sonu itibarıyla, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku, 206,2 milyar ABD doları düzeyinde gerçekleşmiştir. Söz konusu stokun 16,6 milyar ABD dolarlık kısmı, Türkiye’de yerleşik bankaların ve özel sektörün yurt dışı şubeleri ile iştiraklere olan borçlarından oluşmaktadır. Borçlu bazında değerlendirildiğinde, toplam stok içinde kamu sektörünün %19,8, Merkez Bankası’nın %21,5, özel sektörün ise %58,7 oranında paya sahip olduğu gözlenmektedir. "
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.