Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Online Yemek & Market teslimat platformu Trendyol Go, 3. yılını taşıyıcı iş ortaklarıyla birlikte kutladı. İstanbul Göktürk Göleti Tabiat Parkı'nda gerçekleşen etkinliğe binin üzerinde Trendyol Go yemek ve market siparişlerini taşıyan iş ortaklarının yanı sıra Trendyol Go'dan Sorumlu Başkan Austin Kim, iş insanı ve girişimci Ferhat Albayrak, gazeteci & Youtuber Doğan Kabak ve ünlü motosiklet yarışçısı Toprak Razgatlıoğlu katıldı.
Türkiye'de ilk defa taşıyıcı iş ortakları için düzenlenen bu büyük organizasyonda, 2021 Superbike Dünya Şampiyonu Toprak Razgatlıoğlu, trafik kurallarının ve doğru ekipman kullanımının öneminden bahsetti. Dünya şampiyonası anılarından ve tecrübelerinden bahseden Razgatlıoğlu "Sevdiğiniz işi yaparken ne kadar eğlenirseniz o kadar başarılı olursunuz" dedi.
Trendyol Go'nun son 3 yılını değerlendiren Trendyol Go'dan Sorumlu Başkan Austin Kim " 3 buçuk yıl önce 20 taşıyıcı iş ortağımızın iş birliği ile başladığımız serüvene bugün binlerce taşıyıcı iş ortağımız ile iş birliği içerisinde günde yüz binlerce sipariş teslim ederek devam ediyoruz. Bugünleri görünce yakın bir gelecekte milyonlu rakamlarda teslimat yapabileceğimize inancımız tam. İlk günden bu yana "iş ortaklarına en fazla önem veren platform olma" hedefiyle çalışıyoruz. Mutlu taşıyıcı iş ortağının, mutlu kullanıcıları beraberinde getirdiği bilinciyle hareket ediyoruz. Bugün "ülkemizde en çok tercih edilen platforma" dönüşmüş olmamızda, taşıyıcı iş ortaklarımızın katkısı çok büyük" dedi.
Trendyol ekosisteminin afet bölgesine verdiği desteklerde taşıyıcı iş ortaklarının bireysel katkılarına değinen Kim "Trendyol GO olarak etki alanımız, sadece yemek ve market siparişleri taşıyan bir platform olmanın ötesine ulaştı. Geniş bir coğrafyaya yayılmış olan, bu alandaki tecrübemizi, tereddüt etmeden ihtiyaç sahiplerine destek olmak adına kullanabiliyoruz. 6 ay önce ülkece yaşamış olduğumuz deprem felaketinde göstermiş olduğunuz dayanışma ve yardımlaşma da bunun en büyük örneği. Deprem bölgelerinde hep beraber yaraları sarmaya da devam ediyoruz" şeklinde konuştu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Ankara İl Müdürlüğü Esenboğa trafik ekipleri tarafından Esenboğa Havalimanı'nda gerçekleştirilen denetimlerde, korsan faaliyetler, emniyet ve yeterlik ile transfer evraklarının ve izinlerinin olup olmadığını kontrol edildi.
TÜRSAB Orta Anadolu Bölge Temsil Kurulu Yönetim Kurulu Üyesi, Uluslararası Sağlık Turizmi Komite Başkanı Fedakâr Günsili, yaptığı açıklamada, "Yaz aylarında artış gösteren uluslararası sağlık turizm hastaları ve tatilciler için acentalara yönelik denetimlerimizi sürdürüyoruz. Ankara İl Müdürlüğü Esenboğa trafik ekiplerimiz ile beraber ortaklaşa düzenlediğimiz denetimlerde evrakların tam olup olmadığını, gerekli transferlerin yapılıp yapılmadığını, gerekli izinlerin olup olmadığını kontrol ediyoruz. Araçların emniyet ve yeterlilikleri sorgulanırken TÜRSAB görevlilerimiz tarafından da araçlar sorgulanmaktadır. Korsan faaliyetlerinde sorgulandığı denetimde misafirlerimizin güvenli bir şekilde seyahat etmesini hedefliyoruz" dedi.
"22 kaçak transfer yapıldığını tespit ettik"
Günsili, denetimlere aralıksız devam edeceklerini ifade ederek "Bölgemizde yılın ilk 7 aylık sürecinde bin 348 transfer ve tur düzenleyen araçları denetime tabi tuttuk ve bu araçlardan 22 tanesinin kaçak transfer ve tur yaptığını; aynı zamanda yasal sorumluluklarını yerine getirmediğini tespit ettik. Bunlarla ilgili gerekli idari ve ceza işlemi uygulandı. TÜRSAB Orta Anadolu Bölge Temsil Kurulu olarak denetimlerimize aralıksız devam edeceğiz" diye konuştu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Borusan Grup şirketlerinden Borusan EnBW Enerji, Balıkesir'deki Bandırma Rüzgâr Enerji Santrali (RES) yakınlarında yer alan Karadağ bölgesinde, kestane üreticiliğinin büyük bir geçim kaynağı olduğu yerel halka destek olmak ve biyoçeşitlilik kaybını önlemeye yönelik sürdürülebilir bir yaklaşım sergiliyor.
Borusan EnBW Enerji'nin Karadağ Kestanesi'nin Geleceği Projesi, Çin kökenli zararlı bir tür olan Kestane Gal Arısı'nın neden olduğu kestane üretimindeki önemli düşüşü engellemeyi hedefliyor. Bu istilacı tür, kestane ağaçlarına büyük zarar verirken kestane veriminin %80 oranında düşmesine neden oluyor.
Yerel halk kestane zararlısı olan Gal Arısı ile mücadele için ilk önce kimyasal mücadele yöntemini denemiş fakat başarılı olamamıştır. Proje kapsamında yapılan incelemeler neticesinde bu sorunun Japonya ve İtalya'da biyolojik mücadele yapılarak çözüldüğü ve Türkiye'de de Orman Genel Müdürlüğü tarafından biyolojik mücadele çalışmalarının devam etmekte olduğu tespit edildi. Aynı zamanda, Bandırma Orman İşletme Müdürlüğü ile yapılan görüşmeler neticesinde biyolojik ajanın Bandırma'da çoğaltılacağı laboratuvar için ekipman desteği sağlandı. Kasım 2022'de "Kestane Gali Toplama Etkinliği" gerçekleştirilirken, toplanan yaklaşık 25.000 adet gal, soğuk hava deposunda muhafaza edilmek üzere yerel laboratuvara teslim edildi. 2023 yılı Nisan ve Mayıs aylarında yumurtadan çıkan yararlı böcekler (Torymus sinensis) Haziran ayı itibarıyla doğaya salınmaya başlandı. Eş zamanlı olarak, Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü'nden Dr. Öğr. Üyesi Kahraman İpekdal ile birlikte yerel halka yönelik olarak biyolojik mücadele çalışmaları hakkında seminer düzenlendi, yararlı böceklerin popülasyonunun artırılmasını sağlamak için kimyasal mücadele yapılmaması konusunda uyarıcı afişler asıldı ve köy halkına bilgilendirmeler yapıldı.
Sürekli olarak aynı noktaya yararlı böcek salımı yapılarak oluşturulan kontrol bölgesindeki popülasyonda değişim gözlemleniyor. Bu bölgeden toplanacak gallerden %5 oranında yararlı böcek çıkması popülasyonun bu bölgede yerleştiğini gösterecek. Verim artırma çalışması yapılan ağaçlara numarataj yapılarak kayıt altına alınırken meyve verimi bölgedeki diğer ağaçlar ile karşılaştırılıyor. İlk etapta, verim çalışmalarında uygulama yapılmayan ağaçlara göre %20 verim artışı kaydedildi. Proje kapsamında aynı zamanda salınacak olan yararlı böceklerin zirai ilaçlar ile zarar görmesini önlemek için çevre köylerde düzenli bilgilendirme çalışması yapılıyor.
Karadağ Kestanesi'nin Geleceği Projesi'ni üniversiteler ve kamu kuruluşlarıyla iş birliği içinde gerçekleştiren Borusan EnBW Enerji, projeyle kestane gal arısıyla mücadelede etkili olan biyolojik ajanları kullanarak yerel halka doğru mücadele yöntemlerini de tanıtmayı amaçlıyor. Ayrıca Karadağ bölgesindeki ağaçlara başarılı uygulamalar yaparak kestane verimliliğini artırmayı ve sonuç olarak yerel halkın geçim kaynaklarının yeniden yapılandırılmasına katkı sağlamayı hedefleyen kurum, biyolojik mücadele yapan yerel laboratuvarı desteklemeyi, biyolojik ajanların başarılı uygulama bölgelerinden toplanmasını ve yerel laboratuvarda üretimini sağlamayı da amaçlıyor.
Borusan'ın sürdürülebilirlik odak alanları olan iklim, insan ve inovasyon başlıklarından iklim başlığının Karasal Yaşam alanı kapsamında biyoçeşitlilik kaybının önlenmesi hedeflenirken, projenin yöntemi itibariyle, kimyasal ilaç kullanımının azalması, dolayısıyla toprağa ve suya karışan kimyasalların engellenmesi de planlanıyor. Bu sayede Karadağ bölgesi kestane ağacı biyoçeşitliliği sürdürülebilir yöntemlerle korunacak.
Projenin sonraki aşamalarında ise popülasyon artışıyla birlikte yapılan diğer bilimsel çalışmalara ek olarak önemli bir katkı sağlanması amaçlanıyor. Proje kapsamında, yararlı böceklerin üremesi için belirlenen bir alan oluşturulacak ve Türkiye genelinde zarar gören kestane ormanlarına gerektiğinde bu yararlı böcekler gönderilebilecek.
Borusan Holding ve Grup şirketleri sürdürülebilirliği iş süreçlerine entegre ederken iklim, insan ve inovasyon odak alanlarında çalışmalarını yürütüyor. Toplumsal cinsiyet eşitliğinden toplumsal faydaya, iklim krizinden biyoçeşitlilik kaybına, yetenek kazanımından eşit çalışma şartlarına, iş sağlığı ve güvenliğinden inovasyona kadar birçok konuyu sürdürülebilirlik perspektifinden ele alırken sürdürülebilirliği, paydaş temelli bir yapılanma olarak görüyor ve tüm yaşam için fayda üretmek adına çalışıyor.
Energie Baden-Württemberg AG'nin (EnBW) ise müşteriler, hissedarlar, işgücü, iş ortakları ve toplum için bugün ve gelecekte ekonomik, çevresel ve sosyal katma değer yaratmak üzerine kurulmuş bir yaklaşımı bulunuyor. EnBW, Almanya'da türlerin korunmasına yönelik biyoçeşitlilik projeleri de yürütüyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 2020 yılında başlattığı İstanbullu çiftçilere destek hizmetini devam ettiriyor. Bu yıl çiftçilere ücretsiz verilecek yaklaşık 10 milyon kışlık sebze fidesi dağıtımı, TBMM CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun katıldığı törenle başlatıldı. "Yeni Yatırımlar Yeni Atılımlar" başlığıyla düzenlenen fide dağıtım etkinliğinde, sırasıyla; İstanbul Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Sabri Özer, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Murat Yazıcı ve İmamoğlu birer konuşma yaptı.
"'HER ŞEYİ BEN BİLİRİM' AKLIYLA HAREKET EDEN HÜKÜMETİN YARATTIĞI ORTAMIN CEREMESİNİ ÇEKİYORUZ"
3 yıldır devam ettirdikleri tarımsal destek hizmetinin yaptıkları en heyecan verici işlerden biri olduğunu vurgulayan İmamoğlu, Türkiye'nin yaşadığı ekonomik krize dikkat çekti. Toplumun bütün katmanlarının yaşanan ekonomik krizden farklı şekillerde olumsuz etkilendiğinin altını çizen İmamoğlu, "Bütün bu yaşananlar, bir gecede, talihsiz olarak milletin başına gelmiyor. Geçmiş dönemde yapılan hatalar, yürütülen yanlış ekonomi politikaları, özellikle bilimsellikten, teknikten ve hiçbir şekilde ortak akıldan faydalanmayan, 'Her şeyi ben bilirim' aklıyla hareket eden hükümetin bugün yarattığı ortamın ceremesini çekiyoruz. Bu çok net. Ekonomik kalkınmanın temelinin üretim olduğunu, dünyada bilmeyen ülke yoktur. Ve bu noktada üretimin desteklenmesi, üretimin büyütülmesi, aslında ekonomik büyüme, insanlarının zenginleşmesi anlamına gelir. Ama eğer siz üretimi destekleyen, üretim politikalarını önceleyen değil, bir nevi tüketici toplum haline getiriyorsanız insanlarınızı, o zaman bu yaşanan ekonomik çöküntü, sizin için ne yazık ki karşınıza çıkacak durumdur" dedi.
"ÜRETİCİLERİMİZE DESTEK SAĞLAMAYI BAŞINDAN BERİ İLKE EDİNDİK"
Yaşanan sorunlara sadece hükümet gözünden bakan bir yönetim olmadıklarını belirten İmamoğlu, şunları söyledi:
"Evet; ekonominin sorumlusu, bir ülkenin hükümetidir. Gerçekten bir ülkede bir ekonomik kriz varsa, insanlar sıkıntıdaysa, bunun net olarak sorumlusu o ülkenin ekonomisini yöneten hükümettir. Ama biz, 'Yerel yönetim olarak ne yapabiliriz? İnsanlarımıza nasıl destek olabiliriz? Yoksulluğu nasıl azaltabiliriz? Üreten insanlara nasıl katkı sunarız' diye, büyük çaba içerisinde olduk. 20 milyona yakın insanın yaşadığı bu kentte, temel belediyecilik hizmetlerinin yanı sıra, hiç dokunulmamış alanlara, sahalara en üst seviyede destek olmayı ilke edinmiş bir yönetim olduk. O manada, 'Her alanda çok üretmeliyiz' diyen bir yönetim olarak, 'İstanbul'un tarımla ne alakası var' diye bakanların tam tersine, burada üreticilerimize destek sağlamayı başından beri ilke edindik. Çünkü baktık ki, üreticilerimiz yüksek maliyetlerin altında hem eziliyor hem de ekilmesi, biçilmesi gereken alanlarını ekmekten, biçmekten vazgeçiyor. Özellikle yüksek maliyetlerin altında ezildikleri akaryakıt ve enerji fiyatlarında artışlara artık tahammül edemedikleri, baş edemedikleri bir ortamda üreticilerimizin üretime devam edebilmeleri için desteğe ihtiyaçları olduğunu gördük ve sırtımızı onlara dönmedik."
"TOPRAKTA YEŞEREN ÜRETİM, BİR TOPLUMUN BEREKETE DAİR EN BÜYÜK MORALİDİR"
"Toprakta yeşeren üretim, bir toplumun aslında berekete dair en büyük moralidir" diyen İmamoğlu, "Ben, köy çocuğuyum. Köyde yetiştiren insanların topraktan gelen bereketi gördüklerinde yüzlerinin nasıl bir moralle dünyaya baktıklarını iyi bilirim. Annelerin, babaların, gençlerin oradan fışkıran bereketle hayata nasıl temel bir tutkuyla tutunduklarını iyi bilirim. O bakımdan işte biz, tam da böyle bir bakışla, 'Kentin bütçesini nasıl bereketli bir şekilde kullanıyorsak, tarım alanlarımızın da İstanbul'da en bereketli şekliyle verimli olmasını istiyoruz' diyerek yola çıktık. Bu hedefle, birçok hizmeti ilk kez İstanbul'la buluşturduk. İlk defa 2020 yılında İstanbullu çiftçilerin girdi maliyetlerini azaltmak, tarımsal üretimden uzaklaşan köylerde yaşayan vatandaşlarımızı tekrar tarıma teşvik etmek ve böylelikle tarımsal alanların betonlaşmasını önlemek amacıyla yazlık sebze üreten çiftçilerimize fide desteği verdik" şeklinde konuştu.
"TÜİK VERİLERİNE GÖRE, İSTANBUL'DA TARIM YAPILAN ALAN TAM 50 BİN DEKAR BÜYÜDÜ"
Söz konusu hizmeti pandemi sürecinde vermeye başladıklarını hatırlatan İmamoğlu, süreç içerisinde çiftçilere, balıkçılara ve arıcılara sundukları hizmetlerle destek türlerini çoğalttıklarının altını çizdi. Yaptıkları çalışmalarla; tarım, balıkçılık ve arıcılık sektörlerinde üretim yapan insanların sayısını artırdıklarına vurgu yapan İmamoğlu, yaşanan durumun TÜİK raporlarına da yansıdığını kaydetti. "TÜİK verilerine göre, göreve geldiğimizden bu yana İstanbul'da tarım yapılan alan tam 50 bin dekar büyüdü" diyen İmamoğlu, "Bu aslında siz fırsat verdiğinizde; İstanbul'un tarımla ne kadar değerli işler yapabileceğini, İstanbul'un bu ürettiği sahalardan İstanbullunun evine, mutfağına daha ucuz gıda temininin var olacağını, yine aynı şekilde İstanbullunun moralini arttıracak şekilde gıda güvenliği açısından da hem güvenli hem lezzetli gıdayla buluşabileceğini insanlarımıza ispat ettik. Çiftçimiz doğru araçlarla desteklediğinizde, onlar da üretmesini gayet iyi bilen insanlar. Gerçekten her birisine teşekkür ediyoruz. Biz, desteklemeye devam edeceğiz. Doğru işler yapmaya devam edeceğiz. Yapılmayan işleri başlatmaya ve insanlarımızın ihmal edilen ihtiyaçlarını karşılamaya devam edeceğiz. Biz niçin bunları başarıyoruz biliyor musunuz? Tek farkımız var: 'Her şeyi ben bilirim' demiyoruz. Bilen insanlarla çalışıyoruz. Köylüyü dinliyoruz. Çiftçiyi dinliyoruz. Tarım Daire Başkanı'nı dinliyoruz" ifadelerini kullandı.
ÖZER'İN "HALK EKMEK" ELEŞTİRİSİNE YANIT VERDİ
Kendisinden önce konuşan İstanbul Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Sabri Özer'in, "Geçen yıl Halk Ekmek, bizim bölgemizde, yaklaşık 9 bin civarında buğday alımı yaptı. Biz bu yıl, buradaki Ziraat Odası arkadaşlarımla 10-15 bin alım yapılmasını beklerken, maalesef ki bu alım olmadı. Ve dolayısıyla borçlu olan çiftçilerimiz, bir an önce borçlarını ödemek için, 6-6,4 liraya buğdayını vermek zorunda kaldı. E tabii biz, 'Üretin' dedik, onlar ürettiler. Ancak zararına buğdaylarını tüccara vermek zorunda kaldılar" sözlerine da yanıt veren İmamoğlu, şunları söyledi:
"BU KÜRSÜLER, VATANDAŞIN DERDİNİ DİLE GETİRME KÜRSÜLERİ; VATANDAŞA HAK BİLDİRME KÜRSÜLERİ DEĞİLDİR"
"Sayın Başkan bir eksiklikten bahsetti. Bu hususta hem burada Silivri, Çatalca ilçe başkanlarımız da var. Onlar da eşlik etsinler. Genel Sekreter Yardımcımız yine burada. O da eşlik etsin ve Halk Ekmek'le hızlıca bir toplantı yapılsın. Eksiklik neredeymiş? Hızlıca bunu giderelim. Bu kürsüler, vatandaşın derdini dile getirme kürsüleri; vatandaşa hak bildirme kürsüleri değildir. Onun için bizim eksiğimiz olacak, bazen unuttuklarımız olacak. Bunu çekinmeden, en güçlü şekilde toplumun ve belli kesimlerin temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri çıkacak bu kürsüden dile getirecek. Biz de vatandaşa hizmet etmekle sorumlu olan yöneticiler olarak, onları saygıyla karşılayacağız. Ve onların ihtiyaçlarını giderme konusunda, elimizde hangi imkanlar var ise, onlara sunacağız. Bu iyi niyet temelli, bu ahlak temelli bu şeffaflığı, bu katılımcılığı biz yapmaya devam edeceğiz. Bunu yaptıkça da -eksiğimiz olabilir, hatalarımız olabilir, bazı yanlışlar yapmış olabiliriz- o yanlışlarımızı da gidereceğiz. Halkımızı memnun etmeye devam edeceğiz."
VATANDAŞLARA "UMUTLA AYAĞA KALKIN" ÇAĞRISI
Vatandaşlara, "Umutla ayağa kalkın" çağrısında bulunan İmamoğlu, "Biz hem bundan sonraki İstanbul seçimlerini hem de İstanbul'un ilçe seçimlerini kazanmaya devam edeceğiz. Bununla yetinmeyeceğiz; ülkemizin makus talihini yenemediğimiz bu seçimde, bir sonraki seçimde yenme konusunda da kararlı çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Dolayısıyla yılmak yok; yolumuza devam edeceğiz. Vatandaşımızla yüzleşeceğiz. Yaptığımız eksikliklerden dolayı, onlardan özür dileyeceğiz. Onlarla dertleşeceğiz, konuşacağız. İşte buradaki gibi eleştirileri alıp, baş tacı edeceğiz. Önümüze vatandaşlarımızın dilek ve tavsiyeleriyle bakacağız. Ve milletin hizmet alması için, bu millete ait milletin iktidarlarının kurulması için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Unutmayınız; buradaki kardeşiniz, asla vazgeçmeyen bir kardeşiniz. Bunu herkes bilsin" şeklinde konuştu.
GÜNAYDIN: "YEREL YÖNETİMLER, MERKEZİ HÜKÜMET GÖREVİNİ YAPARSA, TÜRKİYE DÜNYANIN EN ÖNEMLİ TARIM ÜRETİCİSİ ÜLKELERİNDEN BİRİSİ OLUR"
İmamoğlu, katılımcılar arasında bulunan TBMM CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın'a da İstanbul'da tarımsal üretim sürecinin artırılmasına dönük çalışmalardan dolayı teşekkürlerini sundu. "Bu güzel güne tanıklık etmekten çok büyük mutluluk duyuyorum" diyen Günaydın ise, "Türkiye, gıda enflasyonunda dünya şampiyonu olmayı hak eden bir memleket değil. Yerel yönetimler, merkezi hükümet görevini yaparsa, Türkiye yeniden dünyanın en önemli tarım üreticisi ülkelerinden birisi olur. Ben, bütün bu çalışmaların kaptanı, sevgili İBB Başkanımıza ve elbette onun ekibine, Tarım Dairesi'ne içtenlikle teşekkür ediyorum. Ziraat Odaları ve üretici kardeşlerimiz, onlar olmazsa hiçbir şey olmaz. İyi ki varsınız. Sağ olun, var olun" ifadelerini kullandı.
ÇATALCALI ÇİFTÇİLER: "BAŞKANIMIZ OLMASA, ÇİFTÇİLİĞİ BIRAKACAKTIK"
Sahneye, Çatalcalı üreticileri temsilen davet edilen Yusuf Aktaş ve Devlet Kaçkın da görüşlerini kısaca dile getirdi. İBB'nin tarımsal desteklerini çiftçiliği bırakmaya karar verdiği bir dönemde geldiğini belirten Aktaş, duygularını, "Başkanımız olmasa, bırakacaktık. Gelen bu desteğe sarıldık. Bu yaşta biz tarım yapmaya çalışıyoruz" sözleriyle dile getirdi. "Çiftçilik yapmaya ve çiçek dikmeye devam edeceğiz" diyen Kaçkın da İmamoğlu'na teşekkürlerini sundu. Konuşmaların ardından İstanbullu çiftçilere ulaştırılacak kışlık sebze fidelerinin dağıtımı; İmamoğlu, Günaydın ve Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'ün tanıklığında başladı.
YAZICI: 693 OLAN ÜRETİCİ SAYISI, DESTEKLERİMİZLE 8 BİN 226 KİŞİYE ULAŞTI"
Genel Sekreter Yardımcısı Murat Yazıcı'nın verdiği bilgilere göre; İBB, İstanbullu çiftçilerin girdi maliyetlerini azaltmak, üretimden çekilen çiftçileri tekrar tarıma teşvik etmek için, 2020 yılından bu yana çeşitli alanlarda çalışmalar yapıyor. 2020'de yazlık sebze üreten çiftçilere domates, biber, hıyar, patlıcan ve karpuz fidesi desteği verilirken, 2021 yılında bu desteklere; kışlık sebze fidesi desteği, silajlık mısır tohumu desteği, biyolojik mücadele amacıyla sarı tuzak desteği, küçük ölçekli balıkçılarımız için tekne bakım malzemesi desteği ve küçükbaş hayvancılık yapan çiftçilerimize kuzu besi yemi desteğini de eklendi. 2022 yılında ise, tüm bu desteklere; yağlık ayçiçeği tohumu, ekmeklik buğday tohumu, damla sulama hortumu ve gübre desteği, mazot desteği, çilek fidesi desteği, büyükbaş hayvan yemi desteği ve arı yemi desteği ilave edildi. 2023 yılında da tarımsal üretimde su sarfiyatını azaltan, yabancı otlarla mücadeleyi en aza indiren, tarımda ilaç kullanımını da azaltan malç naylonu desteği İBB'nin hizmetlerine eklendi. 2020 yılında destek verilen çiftçi sayısı 693 iken, bu sayı 2023 yılında bitkisel üretimde 4 bin 506, hayvansal üretimde 2003, arıcılıkta 417 ve balıkçılıkta bin 300 olmak üzere, toplam 8 bin 226 kişiye ulaştı.
DEPREM BÖLGESİ DE UNUTULMADI
2023 yılında; 2 bin 246 çiftçiye 6.129.306 yazlık sebze fidesi, 1 bin 262 çiftçiye 9.777.900 kışlık sebze fidesi, 1.808 çiftçiye 3 bin 19 torba yağlık ayçiçeği tohumu, 446 çiftçimize 1.788 torba silajlık mısır tohumu, 1.649 çiftçiye 3 bin 502 torba (175.100 kg) granül gübre, 525 çiftçiye 1.902 torba (47.550 kg) damla sulama gübresi, 1.091 çiftçiye 2.990 top malç naylonu, 489 çiftçiye 6 bin 500 paket sarı tuzak, 2.272 çiftçiye 311 bin 750 litre mazot, 1.325 küçük ölçekli balıkçıya tekne bakım malzemesi, balıkçı tulumu ve çizme desteği, 1.131 çiftçiye 1.640 ton sığır süt yemi desteği verildi. Önümüzdeki günlerde, İstanbullu çiftçilere arpa ve yulaf tohumu desteği verilecek. Besi yemi, arı yemi ve diğer alanlarda yapılacak destekler için de ileriki aylarda talep toplanacak. 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay ilinde depremden zarar gören çiftçilere 1.500 torba silajlık mısır tohumu, 200 bin hıyar tohumu, 400 bin kabak tohumu, 400 bin kavun tohumu ile 390 ton büyükbaş hayvan yemi desteği verildi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’de Marcar Otomotiv A.Ş. tarafından temsil edilen premium elektrikli otomobil üreticisi Voyah, E-SUV modeli Free ile kısa sürede pazarda dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Güçlü motoru, teknolojik donanımları ve üst düzey lüks seviyesiyle premium SUV’da farklılık arayan müşterilerinin yoğun ilgi gösterdiği Voyah Free ile Türkiye’de E-SUV pazarına yeni bir soluk getirdiklerini söyleyen Marcar Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yavuz Çırak, “Bayi ağımızı da genişletmek için çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. Sene sonuna kadar da 10 farklı ilde toplam 10 bayiye ulaşmayı amaçlıyoruz” dedi. Voyah Free’ye çok büyük bir ilgi olduğunu vurgulayan Yavuz Çırak, “Müşterilerimiz, aracı fiziksel olarak görüp, ykından incelemeden bile yoğun bir ilgiyle bu elektrikli SUV’a sahip olabilmek için talepte bulunuyor. Ülkemize getirdiğimiz ilk Voyah Free’yi yakından görenler ise, aracın heybeti ve sunduğu lüks seviyesi karşısında şaşkınlıklarını gizleyemiyor. Eylül ayından itibaren ilk siparişleri teslim etmeye başlayacağız. Yoğun ilgiyi de göz önüne aldığımızda, premium elektrikli E-SUV gibi bir segmentte yıl sonuna kadar 200 adetlik Voyah Free satışına ulaşmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
Çin’in en büyük otomotiv şirketlerinden Dongfeng çatısı altında yer alan premium elektrikli otomobil üreticisi Voyah, Türkiye pazarına hızlı bir giriş yaptı. Markanın Türkiye’de ön siparişe açtığı ilk model olan Free, premium E-SUV müşterilerinin kısa sürede dikkatini çekmeyi başardı. Voyah’ı Türkiye’de temsil eden ve 35 yılı aşkın otomotiv sektörü tecrübesiyle faaliyet gösteren Marcar Otomotiv A.Ş., markanın ülke çapında geniş bir alanda hizmet verebilmesi için çalışmalarına hız verdi.
Eylül ayında teslimatlar başlayacak!
Voyah Free ile Türkiye’de premium E-SUV pazarına yeni bir soluk getirdiklerini söyleyen Marcar Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yavuz Çırak, “Bayi ağımızı genişletmek için çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. Sene sonuna kadar toplamda 10 farklı ilde 10 bayiye ulaşmayı hedefliyoruz” dedi. Voyah Free’ye çok büyük bir ilgi olduğunu vurgulayan Yavuz Çırak, ““Müşterilerimiz, aracı fiziksel olarak görüp, yakından incelemeden bile yoğun bir ilgiyle bu elektrikli SUV’a sahip olabilmek için talepte bulunuyor. Ülkemize getirdiğimiz ilk Voyah Free’yi yakından görenler ise, aracın heybeti ve sunduğu lüks seviyesi karşısında şaşkınlıklarını gizleyemiyor.
Eylül ayından itibaren ilk siparişleri teslim etmeye başlayacağız. Yoğun ilgiyi de göz önüne aldığımızda, Premium elektrikli E-SUV gibi bir segmentte yıl sonuna kadar 200 adetlik Voyah Free satışına ulaşmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
488 HP’lik dev premium SUV!
Voyah Free, 4905 mm uzunluğu, 1950 mm genişliği ve 1645 mm yüksekliğiyle büyük boy SUV (E-SUV) segmentinde yer alıyor. 2960 mm’lik dingil mesafesiyle 5 kişi için geniş yaşam kabini sağlayan Voyah Free, 2340 kilogram ağırlığında. Araçta sunulan adaptif havalı süspansiyonlar sayesinde zeminden taban yükseliği 118 ile 213 mm arasında değişebiliyor.
ESSA platformu üzerinde geliştirilen tamamen elektrikli Voyah Free, biri 160 kW gücünde ön aksa, ikincisi 200 kW arka aksa aktarma yapan, toplamda 360 kW (488 HP) sistem gücüne sahip. 720 Nm maksimum tork üreten sistem, Akıllı 4 Çeker Sistemi’nin de katkısıyla 0-100 km/s hızlanmasını 4.4 saniyede tamamlayabiliyor. Voyah Free’nin maksimum hızı ise 200 km/s. WLTP normlarına göre son güncellemelerle 630 km’ye kadar elektrikli menzil sunan Voyah Free’nin şehir içi tüketim değeri 15,5 kWh/100 km iken kombine sürüş tüketimiyse 20,2 kWh/100 km. Hızlı şarj istasyonlarında (DC) bataryalar 45 dakika içerisinde yüzde 20’den yüzde 80 seviyesine kadar doldurulabiliyor.
5 yıl otomobil, 8 yıl batarya garanti!
Türkiye otomotiv pazarına yeni giren bir marka olmasına karşın Voyah, sağladığı satış sonrası hizmetlerle güven veriyor. Marcar tarafından sunulan “Geri Alım Garantisi” kapsamında 0 km olarak satılan tüm Voyah Free modelleri 2. elde distribütör tarafından değerinde satın alınabiliyor. 8 yıl batarya garantisi ve 5 yıl otomobil garantisine sahip Voyah Free, yol yardımı ve hasar destek hattı ile kullanıcılarının her ihtiyacını karşılıyor. C-NCAP’teki en yüksek puan olan 5 yıldızı alan Voyah Free, ön ve arka koltuklar için yan hava perdesi ve bunlara ek olarak 6 farklı hava yastığını standart olarak sunuyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
2017'den
beri ulaşım olanaklarını zorlayan eğlenceli, uygun fiyatlı ve çevre dostu elektrikli binilebilir araçlar tasarlayan Teksas merkezli Amerikan firması Gotrax'ın yeni scooter modelleri Evofone güvencesi ile Türkiye pazarına giriş yaptı.
Markanın
farklı kullanıcılar için ihtiyaçlarına yönelik satışa sunduğu bu yeni modelleri; uygun fiyatı, sürüş rahatlığı ve performansı ile yolculuğunuzu eğlenceli bir hale getiriyor. 300 Watt motor gücü ve 120 kg taşıma kapasitesi ile rahat bir sürüş deneyimi sunan
Gotrax modellerinin motor gücü yokuşlarda ise 600 Watt'lık tepe noktasına çıkarak sorunsuz bir yolculuk sağlıyor.
İhtiyaca
yönelik üç farklı model
Gotrax
G3, G Max Ultra ve G pro modelleri üzerinde yer alan dijital gösterge sayesinde sürüş hızı, katedilen mesafe, kalan pil süresi ve daha fazlası ile kullanıcıların sürüş sırasında ihtiyacı olan tüm bilgileri sunuyor. Tek dokunuşla katlayabileceğiniz ve dilediğiniz
gibi taşıyabileceğiniz Gotrax modelleri yasalara uygun şekilde 25 km/s maksimum hıza sahip.
5
saat şarj süresine sahip olan Gotrax G3 ve G Pro modelleri tek şarj ile 30 KM ortalama mesafe sunuyor. Yine aynı şarj süresine sahip olan G Max Ultra modeli ise tek şarj ile 35 km'lik bir mesafe kat etmenize olanak sağlıyor.
Gotrax
G3 ve G Max Ultra arka tekerdeki motor desteği sayesinde daha kısa sürede maksimum hıza ulaşıyor ve yokuş çıkma kabiliyetini artırıyor. Arka tarafında yer alan çift teker desteği sayesinde toplamda 3 tekere sahip olan G Pro modeli ise amortisörlü yapısı ile
kullanıcılara daha iyi yol tutuşu ve manevra kabiliyeti sağlıyor. Hava dolu lastiklere sahip olan Gotrax modelleri özel teker yapısı sayesinde en zorlu zeminlerde bile rahat bir sürüş deneyimi sağlıyor.
Evofone
güvencesi ile satışa sunulan Gotrax G3 modeli 13.999 TL, G Max Ultra modeli 16.999 TL ve G Pro modeli ise 19.999 TL fiyat etiketine sahip. Gotrax Elektrikli Scooter modelleri hakkında daha detaylı bilgilere Evofone.com adresinden
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
“Her an’a ve her yaşa” uygun mücevherleri ile misafirlerine eşsiz tasarımlar sunan Çilek Konsept, kadın ve erkek mücevherleri ile aksesuar alanında birbirinden özel tasarımlara imza atmaya devam ediyor.
Mersin’e ikinci mağaza müjdesi
Mersin’de açtığı ikinci mağazasını Saya Park AVM’de hizmete geçiren marka, mücevher tutkunlarına birbirinden eşsiz tasarımlar sunuyor.
En büyük arzumuz, Türkiye’nin her noktasında olmak
Mücevher sektöründe yıllara dayanan tecrübesi, atmış olduğu yenilikçi adımları ve kaliteli ürün standartlarına vermiş olduğu önem ile sektörde tercih edilen ve ayrışan bir marka haline geldiklerinin altını çizen Çilek Konsept Yönetim Kurulu Başkanı Enes Çilek, “Çilek Konsept ailesi olarak, yurt içi ve yurt dışındaki hizmet ağımızı genişletmek en büyük hedeflerimizin başında geliyor. Yurt dışı ağımızı genişletirken, yurt içinde de mağaza sayımızı arttırarak büyümeye devam ediyoruz. Gelecek dönemde de, mağaza sayımızı arttırarak Türkiye’nin her noktasına Çilek Konsept mücevherlerini ulaştırmayı arzuluyoruz” açıklamasında bulundu.
Adres: Akkent, Hüseyin Okan Merzeci Blv, 33160 Yenişehir/Mersin
Saya Park AVM Zemin Kat
Çilek Konsept hakkında:
1972 yılında Mustafa Çilek tarafından, “Çilek Kuyumculuk” ismi altında kurulan marka, 50 yıldır Türkiye’nin en büyük üreticilerinden biri olarak hizmet veriyor. Gelenekselliğin gücü ile ilerleyen Çilek Kuyumculuk,1995’te İstanbul ve Marmara Bölgesi arasında güçlü bir pazarlama ağı kurdu. Perakende alanındaki başarısı ve imalat tecrübesi sayesinde ilk toptan mağazasını Kılıçcılar Sokak’ta açtıktan sonra, 2009’da yeni satış noktalarıyla Almanya ve Belçika başta olmak üzere, Balkan ve Avrupa ülkelerine yayılmaya başladı.
Otantik takı konseptinde prestijini arttırıp modern takı üretimi ve pazarlama ekibini oluşturarak alanını genişleten marka, 2013’te ikinci toptan mağazasını da aynı sokakta “Çilek Konsept”
adıyla açtı.
2015’te bir araya gelen “Çilek Gold” ve “Çilek Konsept” markaları, Nuruosmaniye’ye açtıkları showroom ile misafirlerini kusursuz bir hizmet ile ağırlamayı sürdürüyor. 2018’de Bursa, İzmir, Denizli, Konya, Ankara ve Ordu’ya bölge ofisleri açarak yurt içi ağını genişleten marka, 2020’de Çilek Konsept perakende alanında da mağaza zincirleri oluşturmaya başladı. Mevcutta toptan satış mağazası olarak 1, perakende satış mağazası olarak 25 ve 500’ü aşkın satış noktası ile hizmet vermektedir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.