Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Ağ güvenliği pazarının lideri Palo Alto Networks, Bulutta Yerleşik Uygulama Koruma Platformu (CNAPP- Cloud-Native Application Protection Platform) Prisma Cloud'ın kod seviyesinden bulut geneline iş uygulamalarının bütünleşik yazılım güvenliğini sağlamaya yarayan CI/CD Güvenlik Modülü'nü tanıttı. Bu duyuru ile geçen yılın aralık ayında Palo Alto Networks'e katılan Cider Technology'nin sıra dışı güvenlik yetkinlikleri Prisma Cloud DNA'sında yerini aldı.
Kurumların geliştirdiği uygulamaların bulut ortamına kesintisiz entegrasyonu ve kullanıma sunumu sürecinde bu yazılımları mevcut zayıflıklarına karşı tam anlamıyla korumayı hedefleyen CI/CD Güvenlik Modülü ile yeni bir aşama kaydeden Prisma Cloud, yazılım mühendisliği ekosistemine tam anlamıyla direnç kazandırmayı hedefliyor.
Uygulamaların entegrasyon ve sunum süreci risklere açık
Gartner'a göre şirketlerin bulut için hazırladıkları yazılımların yapısal güvenliği kadar bu yazılımların sunum sürecinin güvenliğini sağlamak da büyük önem taşıyor. CI/CD Güvenlik Modülü, DevOps (uygulama geliştirme) ve siber güvenlik ekiplerinin güvenliğinden sorumlu olduğu uygulamaların yaşam döngüleri boyunca daha verimli çalışmasını ve güvenlik sonuçlarının iyileştirilmesini sağlıyor.
Bu sayede şirketler Prisma Bulut platformuna CI/CD Güvenlik Modülü'nü de ekleyerek yazılım sunum hattının tamamını risklere karşı koruyabiliyor. CI/CD tek tek güvenlik ve geliştirme birimlerinin (silolarının) risklere karşı aldığı önlemlerin çok üzerinde bütünsel ve kapsamlı bir güvenlik gözetimi sağlıyor.
CNAPP kullanımı yaygınlaşıyor
Bulutta yerleşik uygulamaların sayısı ve karmaşıklığı arttıkça saldırganları cezbeden saldırı yüzeyi de genişlemeye devam ediyor. Saldırganlar, uygulamaların yaşam döngüsü boyunca sorun yaratabilen hatalı yazılım yapılandırmalarını (konfigürasyon) ve güvenlik açıklarını kullanmak için şimdi daha organize çalışıyorlar.
Tüm dünyada bulut ekonomisi hızla büyürken, siber güvenlik uzmanları uygulamaları kod düzeyinden uygulama geneline kadar hemen her kademede farklı güvenlik yetkinlikleri ile koruyabilmek için Bulutta Yerleşik Uygulama Koruma Platformlarını (CNAPP) tercih ediyor.
Bu alanda lider Prisma Cloud, güçlü Palo Alto Networks bulut güvenliği platformuna entegre edilen on birinci modül olan CI/CD Güvenlik sayesinde koddan dağıtıma ve çalışma zamanına kadar bütün uygulama yaşam döngüsünü kesintisiz olarak koruyan en kapsamlı
CNAPP platformu haline geldi. Yeni modül, uygulamalar henüz üretim ortamlarında devreye alınmadan önce tehditleri ve güvenlik açıklarını önlemek amacıyla Cider Security'nin güvenliğinde çarpan etkisi yaratan çığır açıcı teknoloji yetkinliklerinden türetildi. Prisma Cloud CI/CD Güvenlik Modülü, endüstrinin üzerinde uzlaştığı ve çözümler geliştirdiği en temel 10 güvenlik riskine (OWASP) karşı da güçlü bir koruma kalkanı sunuyor.
Palo Alto Networks Prisma Cloud Kıdemli Başkan Yardımcısı Ankur Shah:
"Görünürlük, CI/CD sunum hatlarının güvenliğini sağlamanın en büyük zorluklarından birini oluşturuyor. Geliştirme ortamlarında sayısız üçüncü taraf araç ve uygulamanın çalışması ve güvenlik ekiplerinin bunların doğru konfigürasyonda olup olmadığını belirlemesini neredeyse olanaksız hale getiriyor. Aralık 2022'de aramıza katılan Cider Security'nin yetkinliklerinin güvenlik teknolojilerimize entegrasyonu; bulutta yazılım entegrasyonu ve sunumu (CI/CD) ortamının güvenliğini sağlarken, Prisma Cloud müşterilerine farklı araçları analiz etme, uygulamalarla ve birbirleriyle nasıl etkileşimde bulunduklarını görselleştirme ve riskleri belirleyip giderme yeteneği kazandırdı".
Palo Alto Networks Prisma Cloud Uygulama Güvenliği Teknoloji Direktörü ve Cider Security'nin eski Kurucu Ortağı Daniel Krivelevich:
"Zayıflık içeren güvensiz kodların üretim hattına ulaşmasını engellemenin tek yolu, her kod unsurunun ve bağımlılığının denetlenmesi ve uygulama sunum hattının etkin bir şekilde korunmasından geçiyor. Aramıza katılan Cider Security teknolojisini Prisma Cloud ile bütünleşmesi, Prisma Cloud platformunun, yalnızca amaca yönelik kodların üretim hattında yerini almasını sağlayarak şirketlerin yazılım mühendisliği ekosistemlerinin güvenlik yetkinliğini bir üst seviyeye çıkardı."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin Turkcell'i sunduğu hizmetlerle fırsat eşitliğini güçlendirirken, online dünyanın oluşturabileceği riskleri önlemek için bir adım daha attı. Çocuklara dijitaldeki bilgi güvenliğini eğitici bir oyunla öğretmeyi hedefleyen Turkcell, geliştirdiği Galaksel oyununu ücretsiz olarak kullanıma açtı. Turkcell proje ile çocuklara teknolojinin doğru kullanımında kılavuz olurken, ebeveynlerde de farkındalığı artırmayı amaçlıyor. Üstelik Turkcell çocuk tarifesi kullananlar, Galaksel'i datalarından harcamadan oynayabiliyor.
Çocuklara oyun, ebeveynlere rapor
İnternet bir yandan sunduğu olanaklarla herkesin eşit bilgiye erişimini sağlarken sınırlamaların kalmadığı bir dünyaya da kapı açıyor. Ebeveynlerin farkında olmadıkları tehlikelerden çocuklarını koruyabilmelerinde en önemli yollardan biri ise onları internete hazırlamaları. Turkcell'in bu amaçla geliştirdiği Galaksel; siber zorbalıktan bilgi güvenliğine, internet sitelerinin emniyetinden kişisel sınırların belirlenmesine kadar birçok önemli konuyu ele alıyor. Proje sayesinde çocukların kavramaları zor olan bu konuları oyun yöntemi ile eğlenerek öğrenmeleri sağlanıyor. Oyun içinde yapılan testlerle, çocukların dijital bilgi güvenliği alanındaki güçlü yönleri veya geliştirmeleri gereken konular belirleniyor. Rapor kısmında ise ebeveynlerin çocuklarının gelişimlerini takip etmesi hedefleniyor. Bu sayede anne ve babalar, dijital ayak izi ve dijital vatandaşlıkla ilgili temel ve güvenli bilgileri edinen çocuklarının online dünyaya hazır olup olmadıklarını buradan kontrol edebiliyor.
Çocuk İçin İçerik Derneği'nin görüşü alındı
Çocuk İçin İçerik Derneği'nin görüşü de alınarak tasarlanan Galaksel oyunu, çocukların seveceği uzay ve süper kahraman temalarıyla tasarlandı. Oyunda bilgi güvenliğine dikkat edilirken çocukların süper kahraman olarak puan topladığı bir içerik kurgulandı. Galaksel oyununda çocuklar, hikayedeki boşlukları tamamlarken mantıksal düşünmeye teşvik edilerek problem çözme yeteneklerini geliştirebiliyorlar. Herkesin ücretsiz olarak erişebildiği oyuna https://galaksel.com.tr/ adresi üzerinden ulaşılabiliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın önde gelen kripto vadeli işlemler borsası BitMEX, dünyanın ilk bitcoin marjinli ters sürekli swapı olan XBTETH'i piyasaya sürdü. BitMEX traderlar'ı, artık Bitcoin (XBT) ve Ethereum (ETH) arasındaki oran üzerinden pozisyon alabiliyor.
Sözleşme Bitcoin üzerinden marjla işlem görürken 100 kata kadar kaldıraç imkânı sunuyor. BitMEX, yenilikçi yaklaşımına dayanarak ortaya koyulan en son sözleşme, şirketin profesyonel traderlar için yeni kripto türev ürünlerini sunma çabasının bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.
XBTETH, iki dominant kripto birimi arasındaki dinamiklerden kâr elde etmek isteyen traderlar için uygun yapısıyla öne çıkıyor. Bu sayede, traderlar XBT/ETH çiftindeki dalgalanmaları öngörebilir; long veya short pozisyonlar alabilir. Bu doğrultuda, Bitcoin sahipleri XBTETH sözleşmesini hedge olarak kullanabilir. Aynı zamanda, Etherum staking getirisi elde ederek stratejik portföy yönetimi ve pasif gelir için de yeni olanaklar da açılabilir.
Traderlar XBT/ETH oranı üzerinden pozisyon açabiliyor
XBTETH sözleşmesinin Bitcoin marjinli olması sebebiyle traderlar pozisyonlarını XBT/ETH oranı üzerinden açabiliyor. Her sözleşmenin 0,01 ETH değeri bulunurken, Bitcoin üzerinden işlem görüyor. Bununla birlikte, BitMEX'teki diğer kripto türev sözleşmeleri gibi XBTETH 100 kata kadar kaldıraç imkânı sunuyor, traderlar'ın risk iştahlarına uygun biçimde pozisyon almalarına olanak tanıyor. Diğer bir yandan, nispeten düşük volatiliteye sahip olan en son sözleşme, traderlar adına daha yüksek kaldıraç kullanma fırsatıyla birlikte, orta ve uzun vadeli pozisyonlarını korumak için de ideal bir senaryo sunuyor.
Türev kullanan traderlar'a ideal bir ortam yaratıyoruz
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan BitMEX CEO'su ve Grup CFO'su Stephan Lutz, "Trader odaklı bir platform olarak, sürekli swap ürünlerimiz aracılığıyla türevleri kullanan traderlar'ın vade tarihi kısıtlamalarından etkilenmedikleri ideal bir ortam yaratıyoruz. XBTETH sürekli swap, traderlarımızın yenilikçi trading yaklaşımlarını tam anlamıyla kullanmaları ve keşfetmeleri için optimal bir fırsat sunuyor. Hem yeni sosyal trading platformumuz Guilds hem de üyelere yüzde 45'e kadar daha yüksek komisyon fırsatı sunan Affiliate Programı ciddi derecede olumlu tepki alıyor." diye konuştu.
Ayrıca, böylesi geri dönüşlerin BitMEX'in ürünler ve özellikler geliştirmedeki ilerlemesini de tasdiklediğini belirten Lutz, bu durumun traderlar'ın daha büyük başarılar elde etmelerini sağlayan çağdaş araçlar geliştirme noktasında motivasyonlarını artırdığını ifade etti.
BitMEX, piyasadaki ihtiyaçlara yönelik alternatifler oluşturuyor
Kripto piyasasındaki değişen talebe uyum sağlayan BitMEX, son olarak tüm BitMEX ortaklarına; topluluklarını, bağlantılarını ve nüfuzlarını kullanarak yüzde 45'e varan komisyon ile BMEX Token kazanabilecekleri Affiliate Programı'nı güncelledi. BitMEX'in, profesyonel traderlar için özel olarak tasarlanan ve çeşitli kripto ürünler ile hizmetler sunma odaklı sürekli çabasının bir parçası olarak, bu lansmanın yeni trading stratejilerini ortaya çıkarması ve BitMEX'in genel esnekliğini artırması bekleniyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Böylece D-Marin, ilgili güvenlik yönetmeliklerine ve talimatlarına sıkı sıkıya bağlı kalma, diğer paydaşları da aynı tutumu benimsemeye teşvik etme ve yerel topluluklarda ve daha geniş kitlelerde deniz güvenliği kültürünü geliştirme konularındaki süregelen taahhüdünün bir parçası oldu.
D-Marin'in taahhüdü, denize değer veren ve saygı duyan, ayrıca Yunanistan'da ve Akdeniz'in tamamında deniz güvenliğinin artırılması mesajını yaymak isteyen herkes için geçerli olma niteliği taşıyor.
Güvenlik elçisi unvanının alınması, geçen ay Yunanistan'ın 'Deniz Kazalarının ve Boğulma Vakalarının Önlenmesine Yönelik Ulusal Gününde', HELMEPA ve ortakları ENAK ve MEPP ile Zea Marina'da düzenlenen bir etkinlikle kutlandı.
D-Marin Sağlık, Güvenlik ve Çevre Sorumlusu Areti Priovolou, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: "Deniz güvenliği, güçlü ÇSY stratejimiz ve Sağlık ve Güvenlik politikamızla uyumlu güvenli bir çalışma ortamı ve eğlence tesisleri sunma taahhüdümüzün önemli bir parçası. HELMEPA elçisi olarak Yunanistan'a olan bağlılığımızın kapsamını genişletmekten memnuniyet duyuyoruz."
HELMEPA Strateji ve Geliştirme başkanı Constantinos Triantafillou'dan güvenlik elçisi sertifikasını alan Zea Marina Müdür Yardımcısı Konstantina Leontsini ise "Eğitim ve elçilik unvanını almak için gerçekleştirdiğimiz yoğun çalışmaları kutladığımız harika bir etkinlik oldu. HELMEPA'dan büyük bir memnuniyet duyarak aldığımız sertifikayı marinamızda gururla sergiliyoruz. Herkesi Zea Marina ve geniş çevresinde güvenlik konusu üzerinde düşünmeye teşvik etmeyi sürdüreceğiz" dedi.
D-Marin, 20 marinasının tamamında güvenlik yönetmeliği eğitimini daha da geliştirerek güvenlik yönetmelikleri ve talimatlarına bağlılığın öneminin marina ağının tamamınca benimsenmesini hedefliyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Mitsubishi Electric Klima Sistemleri, yaz sıcaklarının olumsuz etkilerini yaşadığımız şu günlerde yeni duvar tipi klima serisi NoviroME ile tüketicilere, dört mevsim tercihleri olacak benzersiz yeni bir seçenek sunuyor. NoviroME serisi; her ortama ve tarza uyum sağlayan mat yüzeye sahip kompakt ve şık tasarımının yanı sıra yüksek enerji tasarrufu, iç hava kalitesi, sessizliği ve uzaktan yönetimi gibi birçok özelliği ile tüketicilere konforlu bir iklimlendirme deneyimi sunuyor. Mitsubishi Electric, yeni NoviroME serisi klimalarını yüzde 20 KDV indirimi ve 10 yıl garanti ile satışa sunarak tüketicilerin cebini de rahatlatıyor.
Hava temizleme özelliği ile kirletici zararlılara geçit yok
Adını güçlü hava temizleme, iç hava kalitesi özelliklerinden alan NoviroME klimalar sadece bir klima değil aynı zamanda bir hava temizleme cihazı görevi de görerek bulunduğunuz mekânda temiz iç hava koşulları sağlıyor. Serinin VG modellerinde standart olarak gelen yüksek performanslı, etkili V Blocking hava temizleme filtresi kullanılıyor. Teknolojik çalışmaların sonucu olan V Blocking Filtre, yapışan alerjenleri nötralize ediyor ve küf oluşumunu da engelliyor. Dokusuz kumaş ve elektrostatik filtreye sahip iki katmanlı filtre, ortamdaki havada bulunan küçük parçacıkları etkili bir şekilde yakalayabiliyor. V Blocking Filtre ayrıca elektrostatik yapısındaki 3 etken kademe ile havada bulunabilecek, polen ve diğer alerjenleri etkisiz hale getirebiliyor.
Serinin VGKP kodlu modelinde bulunan "Plasma Quad Plus" filtre teknolojisi de sağlıklı iç hava kalitesi için saç telinin yaklaşık otuzda birine denk gelen, 2.5 mikrometreden daha küçük (2,5µm büyüklüğünde) parçacıkları filtreleyerek ortam havasını A sınıfı derecelendirme ile temizleyebiliyor. Sadece Mitsubishi Electric teknolojisi olan bu filtre özel olarak hava temizleme amaçlı tasarlanan cihazlarında da kullanılıyor. Sistem filtre ortamına kontrolsüz iyon emisyonu yöntemi yerine kirletici toplama teknolojisini kullanıyor. Bu sayede oda koşullarında gerçeğe uyumlu şekilde test edilerek yüksek performansı teyit ediliyor. Ortamdaki havada bulunan zararlı partikülleri ve alerjenleri etkili bir şekilde filtreleyerek temiz bir yaşam alanı oluşturuyor.
Kendi kendini temizleme modu ile uzun ömürlü kullanım
İç ünite için kullanıcının standart olarak periyodik yapacağı temizleme işlemini kolaylaştıran "Kendi Kendini Temizleme Modu, klimanın soğutma/kurutma modundan sonra başlattığı fan çalışması ile küf ve kokuları önlemek için iç ünitenin kurumasını sağlıyor. Böylece NoviroME klimalar tüketicileri zahmet ve masrafa sokmadan kendini hijyenik bir şekilde koruyarak uzun yıllar aynı performansla çalışmaya devam ediyor.
Özel çift katmanlı kaplama ile uzun süreli performans ve dayanıklılık
Klima iç ünitesinde fan, ısı değiştirici ve hava yolu üzerine uygulanan Mitsubishi Electric'in tescilli çift katmanlı kaplama teknolojisi; toz, yağ, sigara dumanı ve karbon gibi farklı kimyevi yapılardaki yağ ve su bazlı kirleticilerin parçalarda tutunmasını önlüyor. Bu gibi kirleticilerin hem oluşmasını geciktirerek engelliyor hem de filtre üzerinde birikmesini sağlayarak temiz bir yaşam alanı yaratırken klimanın ömrünü de uzatıyor. Filtreleri kullanıcılar tarafından rutin olarak temizlenen NoviroME klimalar, uzun yıllar ilk günkü performansını koruyor. Yapılan testlerde 10 yıl sonra oluşabilecek verim düşüşünde yüzde 18, hava debisi düşüşünde de yüzde 30 iyileşme görülmüştür.
Enerji verimliliğinde sıradan A sınıfı cihazların iki katından fazla tasarruf
Elektrikli cihazların enerji verimliliğini ifade eden "enerji sınıfı", elektrik faturalarını doğrudan etkilediği için tüketicilerin klima satın alma kriterleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Mitsubishi Electric; klima sistemlerinde kullandığı kompresör, bakır boru ve ısı değiştiricilerinde gerçekleştirdiği üretim ve tasarım yenilikleri sayesinde Türkiye'de kullanıcılara sektörün enerji verimlilik sınıfı en yüksek cihazlarını sunuyor. Soğutma amaçlı çalışmalarda sıradan A sınıfı cihazlara oranla 1.5 katı aşan varan verim avantajı sağlayabilen NoviroME serisi ısıtma amaçlı kullanımda da kullanım bölgesine göre en yüksek sınıf olan A+++ sınıfına ulaşan verimliliğe sahip. NoviroME serisi klimalar ayrıca "Ekono Soğutma" adlı akıllı sıcaklık kontrol özelliği ile de hiçbir konfor kaybı olmadan hissedilen sıcaklığı değiştirerek enerji tasarrufu sağlıyor.
Bulut tabanlı MELCloudTM teknolojisi ile yaşadığınız mekânın kontrolü tek tuşla elinizin altında
Tüm NoviroME klimalar Mitsubishi Electric'in bulut tabanlı MELCloudTM teknolojisi sayesinde internet üzerinden kullanım özelliği ile geliyor. Kullanıcılar cep telefonu, tablet ve bilgisayarlarından internetin olduğu herhangi bir yerden klimalarına bağlanıp onu uzaktan ya da oturdukları yerden yönetebiliyorlar. Kullanım kolaylığının yanında enerji tasarrufu ve konforu da artıran MELCloudTM teknolojisi; butik oteller, restoran ve kafe zincirleri gibi küçük işletmeler, farklı yerlerdeki konut ve iş yerleri gibi çoklu alanların tek noktadan yönetimine ve otomasyonuna da olanak veriyor. Bu özellik sayesinde sadece uzaktan klimayı açıp kapatmak ve ortamın sıcaklık derecesini görüp kontrol etmek değil; standart uzaktan kontrol sistemlerinden farklı olarak sistem hakkında çeşitli raporlar almak da mümkün oluyor. Kullanıcılar MELCloudTM üzerinden sistemin elektrik tüketimi konusunda raporlar alabiliyor; programlı grup yönetimi, sıcaklık değişimi, enerji tüketimi ve kullanım modu raporlarını inceleyip değerlendirerek klimaları daha verimli biçimde kullanabiliyor.
Düşük ses seviyesi, size klimanızın varlığını unutturacak
Bulunduğunuz ortamdaki gürültü konforu ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen bir faktör. Bu nedenle yaşam alanlarındaki cihazları seçerken ses seviyeleri değerlendirme kriterleri arasında önemli bir yer tutuyor. İnsan kulağının neredeyse algılayamayacağı bir ses seviyesine sahip NoviroME serisinin düşük kapasite modellerinde bile, ses seviyeleri standart insan duyabilme limitlerini zorlayabilecek 18 dB'e kadar inebiliyor. Gece modu özelliği de çalışma ışığının daha sönük, ayar değişikliği komut algılama sesini kapatıp sessiz bir şekilde çalışması ve dış ünite ses seviyesi 3dB daha düşürülmesi ile, klimanın nominal kapasitesini düşürmeden daha sessiz kullanmaya olanak tanıyor.
Yeni nesil dijital tabanlı fabrikada kusursuz üretim
NoviroME serisi, markanın Manisa'daki fabrikasında şirketin ileri teknolojisi, yüksek bilgi birikimi ve tecrübesi ile, alanında deneyimli teknik uzmanların rehberliğinde üretiliyor. Mitsubishi Electric, dünya genelinde uyguladığı son teknolojilerden çift katmanlı kaplama ve elektrik ekipmanları gibi katma değeri daha yüksek bileşenlerin üretimini de NoviroME serisi ile Manisa fabrikasında gerçekleştirmeye başlayarak Türkiye'nin teknolojik yetkinliğini güçlendiriyor. NoviroME'nin üretim sürecinde, IoT iletişim platformunu da içinde barındıran fabrika otomasyon teknolojisi e-F@ctory kullanılıyor. Endüstri 4.0'ın Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon dünyasındaki yanıtı olan e-F@ctory konsepti ile üretimde hız, kalite ve verimlilik artırılarak çok ciddi yüksek standartlar sağlanıyor. NoviroME üretilirken, üretim süreçleri gerçek kurulum koşulları ile simüle edilerek kalite kontrolden geçiyor. Böylelikle NoviroME klimalar Mitsubishi Electric markasının yüksek müşteri memnuniyetini devam ettirerek kullanıcılarına ulaşıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Satış ekibi otomasyonu şirketi Ekmob, satış yönetimi süreçlerinde yeni bir kültür oluştururken ekiplerin verimliliğini de artırıyor. Ekmob SFA (Satış Gücü Otomasyonu) uygulamasıyla kurumlar yüzde 40’a varan oranda verimlilik artışı yakalıyor. Ekmob SFA sayesinde her bir satıcı haftada 8 saat zaman tasarrufu yaparken kurumlar hem karbon emisyonunu azaltıyor hem de haftada 1 günlük iş verimliliği kazanıyor.
Şirketlerin satış sürecini hızlandıran ve temsilcilerin görevlerini otomatikleştirmeye yarayan mobil uygulama Ekmob SFA, kurumların ve satış ekiplerinin hayatına her geçen gün daha fazla giriyor. Satış süreçlerini hızlandırırken aynı zamanda bilginin kayıt altına alınması ve kayıtlı bilgiye kolay ulaşım faydası da sunuyor. Satışçıların ziyaret hazırlığından, satış esnasında alınan notlara ve raporlamaya kadar tekrarlanan işleri otomatikleştirmeye yardımcı olan Ekmob SFA, sahada görev yapan satış ekiplerinin veri kalitesini yüzde 50 artırıyor.
Satışa dönüşen işleri yüzde 25 artırıyor
Ekmob SFA kullanan satış ekiplerinin daha iyi bir planlama ile müşteride geçirdiği zamanı azalttığını belirten Ekmob Kurucusu ve CEO’su Sunay Şener, “Bu satış gücü otomasyonu yazılımıyla satış ekipleri haftada 1 günlük (8 saat) zaman ve iş verimliliği tasarrufu yapabiliyor. Ekmob SFA ile satışa hizmet eden aktivite adedi de yüzde 25 artıyor” diyor.
Artan maliyetler nedeniyle satış gücü otomasyonunun satış ekipleri olan firmalar için son derece önemli hale geldiğini belirten Şener, şöyle konuşuyor: “Kurumlar kullanılan otomasyon sayesinde müşterileriyle daha etkili iletişim kuruyor. Doğru müşteriye hitap ederek satış hacmini artırıyor. Bunu yaparken daha az yol katediyor ve satışa yönelik maliyetlerini yüzde 20’den fazla azaltıyor. Ayrıca her yıl bu avantajla birlikte satış faaliyetlerini daha sürdürülebilir hale getiriyor.”
Ekmob Hakkında:
Ekmob şirketlerin satış süreçlerini tek bir platformdan yönetilmesine imkan sağlayan, satış ekiplerinin müşteri yönetimi, ticari satış süreçleri, tahsilat gibi bir çok süreci aynı anda yönetebildiği bulut tabanlı bir platformdur. Mesajlaşma, ERP, CRM, Mail, BI gibi satışa direkt etki eden araçları dağınık bir şekilde kullanan şirketler, Ekmob SFA kullanmaya başlamaları ile birlikte tüm süreçlerini tek bir platform üzerinden daha hızlı, verimli ve anlık yönetebilme imkanına sahip olurlar. Ekmob, SFA (Satış Gücü Otomasyonu) yazılımıyla firmalara hizmet sunarak, satış ekiplerinin süreçlerinde dijitalleşme ile birlikte yeni bir kültür inşa eder ve aynı zamanda satış ekiplerinin faaliyetlerini daha etkin bir şekilde raporlama imkanı sağlar. Bu özellikler sayesinde Ekmob, satış süreçlerinde %40'a varan verimlilik artışı sunar. Verimlilik, performans, proaktif yönetim ve anlık veri erişimi gibi avantajları kolay kullanım deneyimiyle bir araya getirir.
Ekmob, aralarında Hepsi Emlak, Pronet, Aras Kargo, Bein, ACN Sigorta, Fıratpen, Pirelli ve Novartis’in de bulunduğu 200 firmada 5 bin üzerinde kullanıcıya hizmet veriyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Son yıllarda yaşanan dijital dönüşüm, mobil cihazların kullanımındaki artış, büyük verinin artan önemi ve bulut ortamına taşınan iş uygulamalarının sayısının artmasıyla birlikte bulut teknolojileri sektörü hızlı büyümesini sürdürüyor. Diğer taraftan IoT, 5G, sınır bilişim, yapay zeka ve makine öğrenimi gibi teknolojilerin yaygınlaşmasıyla bulut bilişim pazarının önümüzdeki dönemde daha da büyümesi bekleniyor. Fortune Business Insights’ın yaptığı bir araştırmaya göre 2022 yılında 569,31 milyar dolar olan bulut teknolojileri pazarının 2023 yılında 677,95 milyar dolara, 2030 yılında ise 2,4 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Bu doğrultuda bulut tabanlı çözümler, dijital çağda başarılı olmak isteyen işletmeler için vazgeçilmez bir teknoloji haline geliyor.
Bulut tabanlı iş uygulamalarının avantajları
Bulut tabanlı iş uygulamaları işletmelere en yeni çözümlere hızla uyum sağlayabilme ve her zaman güncel kalma avantajı sağlıyor. Yenilikçi iş senaryolarıyla tüm paydaşlar arasında sorunsuz iş birliği sağlayarak dijital olarak bağlı bir ekosistem oluşturan bulut tabanlı ERP çözümleri, aynı zamanda BT departmanlarının üzerindeki iş yükünü azaltıyor ve en önemlisi toplam sahip olma maliyetini azaltıyor. Bulut tabanlı iş uygulamalarını işletmeler ayrıca şu avantajları sunuyor:
• Esneklik ve Ölçeklenebilirlik: Bulut tabanlı iş uygulamaları, işletmelerin hızla büyüyüp ölçeklenmesine olanak tanıyor. İhtiyaç duyulduğunda kaynakların kolayca artırılabilmesi, işletmelerin taleplere hızlı bir şekilde yanıt vermesini ve yeni pazarlara girmesini kolaylaştırıyor.
• Sürekli güncel kalma ve yeniliklerden hızla faydalanma: Bulut tabanlı iş uygulamaları son kullanıcı tarafından herhangi bir işlem yapılmasına gerek kalmadan sürekli güncelleniyor ve bu sayede işletmeler en son özelliklerden anında faydalanabiliyor.
• Uygulamaların hızla kullanıma alınması: Bulut tabanlı iş uygulamaları, geleneksel kurulum sürelerine kıyasla daha hızlı bir şekilde kullanıma alınabiliyor. Böylece işletmeler, yeni iş uygulamalarını hızla hayata geçirirken hızlı bir şekilde değer elde ediyor.
• Kolay Entegrasyon: SAP'nin bulut tabanlı iş uygulamaları, diğer SAP ürünleriyle ve üçüncü taraf sistemlerle kolayca entegre edilebiliyor. Bu, işletmelerin verileri sorunsuz bir şekilde paylaşmasını ve iş süreçlerini optimize etmesini sağlıyor.
• Maliyet Avantajı: Bulut tabanlı iş uygulamaları, işletmelerin büyük yatırımlar yapmadan ölçeklendirilebilir ve esnek bir şekilde kullanabilmesini sağlar. Yüksek maliyetli donanım altyapısı veya bakım gereksinimleri ortadan kalkar ve işletmelerin kaynaklarını daha verimli bir şekilde kullanmasına olanak tanır.
• Kullanım Kolaylığı: Bulut tabanlı iş uygulamaları, kullanıcı dostu arayüzleri ve sezgisel iş akışlarıyla kullanıcılara büyük kolaylık sağlıyor. Kullanıcılar, iş uygulamalarına hızla uyum sağlıyor ve üretkenlikleri artıyor.
• Üst düzey güvenlik: SAP'nin bulut tabanlı iş uygulamaları, güçlü güvenlik önlemleriyle korunan veri merkezlerinde barındırılıyor. Bu, işletmelerin veri güvenliği ve koruması konusunda endişe duymadan çözümlerden faydalanmalarına olanak tanıyor.
Solvia İşletmelerin bulut teknolojilerine geçişlerini kolaylaştırıyor
Son dönemde dijital dönüşüm, işletmelerin hızla değişen ortamda rekabetçi olmaları için kaçınılmaz bir hale geldi ve pandeminin de etkisiyle daha da hızlandı. Dijital dönüşümün işletmeler açısından öneminin bilincinde olan Solvia, işletmelerin operasyonlarını optimize etmeleri ve sürdürülebilir büyümeye ulaşmaları için gereken ölçeklenebilirlik, esneklik ve sorunsuz entegrasyon gibi avantajları berberinde getiren bulut tabanlı ERP çözümleri sunuyor.
Şirket, RISE with SAP iş modeliyle, müşteri deneyimi yönetiminden insan kaynaklarına, tedarik zinciri yönetiminden dijital üretim sistemlerine, iş zekasından bütçe planlamaya kadar gelişmiş iş uygulamaları yelpazesi sunuyor. Bu bütünsel yaklaşım, ,işletmelerin operasyonlarını optimize etmelerine, karar alma süreçlerini geliştirmelerine ve başarıya ulaşmak için yeni fırsatlar keşfetmelerine olanak tanıyor.
İşletmelerin dijital dönüşüm yolculuklarını kolaylaştırmaya ve hızlandırmaya odaklandıklarını ifade eden Solvia Çözüm Direktörü Ahmet Cömert, “Bulut ERP çözümleri ve RISE with SAP iş modeli, müşterilerimize kapsamlı bir gelişmiş iş uygulamaları paketi sunmamızı sağlıyor. Bu sayede işletmeler operasyonlarını optimize ederken karar alma süreçlerini iyileştirebiliyor ve uzun vadeli başarı elde ediyor” dedi.
Bulut tabanlı çözümlere geçiş hızlandı
Son dönemde bulut tabanlı çözümlere büyük önem veren şirket, birçok S/4HANA ERP projesini başarıyla tamamladı. Solvia, aynı zamanda şirket içi SAP ERP kullanan müşterilerinin buluta geçişini kolaylaştırmak için RISE with SAP iş modelinin tüm imkanlarını aktif olarak kullanıyor. SAP’nin inovasyon yol haritasına sıkı şekilde bağlı olan ve şu ana kadar birçok projeye imza atan şirket, müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamak için SAP entegrasyonuna yönelik özel yazılımlar da geliştiriyor. Hızlı ve yüksek kaliteli profesyonel hizmetler sunmak ve SAP ürünleri için sürdürülebilir iş süreçlerini desteklemek Solvia’nın en önemli öncelikleri arasında yer alıyor.
Müşterilerin bulut tabanlı çözümlere işletmelerin büyük ilgi Solvia Çözüm Direktörü Ahmet Cömert, “Son yıllarda S/4HANA ERP projesi gerçekleştirdiğimiz müşterilerimizin neredeyse tamamında bulut çözümleri ile ilerledik. Halihazırda şirket içi (on-premise) çözümlerimizi kullanan işletmeler de bulut ortamına geçişi hızlandırdı. Bu müşterilerimizi RISE with SAP iş modeli yaklaşımımızla bulut ortamına taşıyoruz. Önümüzdeki süreçte bu geçişin daha da hızlanacağını öngörüyoruz” dedi.
Solvia Digital Solutions Hakkında
SAP çözümlerinin uygulamasında küresel çapta profesyonel iş ortağınız olan Solvia, SAP Eğitim çözümlerinin de Türkiye’deki tek katma değerli sağlayıcısıdır. SAP Gold Partner olan Solvia, nitelikli ve güçlü ekibinin tüm teknolojik bilgi birikimini değere dönüştürmeyi hedefleyerek S/4HANA, Endüstri 4.0, CX, Yapay Zeka gibi en son analitik araçları, kavram ve teknolojileri yakından takip ediyor ve gelecekteki iş ihtiyaçları için tahminler yapıyor.
Solvia, SAP’nin yenilikçi yol haritasının sıkı bir takipçisi olarak, yerel ve küresel olarak birçok ‘ilk’ projeye imza atmıştır ve global projelerine devam etmektedir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.