Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

 TCMB Net Fonlaması (İş günü, Milyon TL)

20-06-2025      336.001.67
19-06-2025      293.156.20
18-06-2025      240.073.90
17-06-2025      281.890.80
16-06-2025      406.082.70
13-06-2025      295.142.92
12-06-2025      168.879.37
11-06-2025      459.382.18
10-06-2025      539.354.20
05-06-2025      516.255.60
04-06-2025      520.376.70
03-06-2025      484.068.80
02-06-2025      484.068.80
30-05-2025      397.278.40
30-04-2025      457.600.93
28-03-2025     -117.917.65
28-02-2025     -893.884.89
31-01-2025     -762.637.29
31-12-2024       -250.332.00
29-11-2024     -396.288.50
31-10-2024     -466.633.70
30-09-2024     -190.797.45
29-08-2024        -29.232.65  
31-07-2024     -220.371.74
28-06-2024      234.633.20
31-05-2024      132.467.90
30-04-2024         28.015.90
29-03-2024      208.821.60
29-02-2024     -110.862.80
31-01-2024     -628.653.70
29-12-2023      -363.94.13
30-11-2023      -17.944.80
31-10-2023     -228.622.60 
29-09-2023     -258.965,10
31-08-2023      -24.630,10
31-07-2023       -46.559,3
27-06-2023      230.019,60
31-05-2023      599.942,85
28-04-2023      345.486,90
31-03-2023        223.117,62
28-02-2023      123.607,00
27-02-2023      195.148,14
24-02-2023      195.148,14
23-02-2023      158.543,20
22-02-2023      174.544,80
21-02-2023      143.930,25
20-02-2023      106.354,50
17-02-2023      100.054,40
16-02-2023       40.040,20
15-02-2023       62.579,50
14-02-2023       75.108,81
13-02-2023      111.068,96
10-02-2023      173.001,20
09-02-2023      234.781,90
08-02-2023      223.283,00
07-02-2023      215.937,80
06-02-2023      217.886,37
03-02-2023      213.770,10
02-02-2023      213.770,10
01-02-2023      212.165,30
31-01-2023      191.650,60
30-12-2022      167.757,70
30-11-2022      250.145,30  
31-10-2022      212.904,23
30-09-2022      273.597,64
31-08-2022        283.555,95
29-07-2022        390.668,66
30-06-2022        595.674,57
31-05-2022      517.780,50 
29-04-2022      304.964,50
31-03-2022      325.450,89  
28-02-2022      343.694,13
31-01-2022        346.476,90
31-12-2021      489.989,60
30-11-2021      354.456,70
28-10-2021      313.706,92
30-09-2021        301.081,50
31-08-2021        318.618,00
30-07-2021        251.461,90
30-06-2021        292.199,80
31-05-2021        319.897,80
30-04-2021      337.356,60
30-03-2021      323.999,20
26-02-2021        299.506,80
29-01-2021        273.493,00
31-12-2020      276.584,81
30-11-2020      242.965,40
30-10-2020      223.217,50
30-09-2020      245.585,90
31-08-2020      274.854,60 
30-07-2020      237.645,18 
30-06-2020      176.699,30
29-05-2020      173.690,63
30-04-2020      143.386,19     
31-03-2020       91.779,03  
28-02-2020       66.110,65
27-02-2020     73.070,35
31-01-2020     37.097,70
31-12-2019      9.921,60
29-11-2019     32.183,30
31-10-2019     37.789,40
29-08-2019     56.396,80
28-08-2019     40.857,30
31-07-2019     71.389,20
28-06-2019     86.207,20
31-05-2019     85.710,60
30-04-2019     71.317,30
29-04-2019     59.371,00
29-03-2019     78.169,00
28-02-2019     54.783,80
31-01-2019     79.430,30
31-12-2018    101.698,30        

Tarih (2025)    Olay                            
-------------   ----------------------------------------------------------------------
24 Haziran      NATO ülkelerinin liderleri toplanacak
8 Temmuz        AB Ekonomik ve Mali İşler Konseyi toplanacak
9 Temmuz        Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İngiltere'ye resmi bir ziyaret yapacak
9 Temmuz        OPEC Uluslarası Semineri gerçeekleştirilecek
11 Temmuuz      Fitch, Almanya'nın kredi notunu gözden geçirecek
17 Temmuz       G20 maliye bakanları ve merkez bankası yöneticileri toplanacak
9 Eylül         Norveç'te parlamento seçimleri yapılacak
28 Eylül        Moldova'da parlamento seçimleri yapılacak
31 Ekim         Çekya'da parlamento seçimleri yapılacak
11 Kasım        Irak'ta genel seçimler yapılacak
16 Kasım        Şili'de devlet başkanlığı, parlamento ve senato seçimleri yapılacak     

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

ge Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, 2025 yılının ocak - mayıs döneminde ihracatını yüzde 12’lik artışla 432 milyon dolardan 483 milyon dolara çıkardı.

 

 

 

2025 yılının 5 aylık döneminde Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altındaki 7 tarım birliği arasında ihracatını en çok artıran birlik olan Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, son 1 yıllık süreçte 1 milyar 30 milyon dolarlık ihracat seviyesine ulaştı ve 2024 yılındaki kayıplarını telafi etti.

 

 

 

Bitkisel yağ ihracatı aslan payını aldı

 

 

 

Ege Bölgesi’nden yapılan hububat bakliyat yağlı tohumlar ihracatının alt sektörlerinde bitkisel yağ sektörü açık ara liderliğini sürdürüyor. 2024 yılının ocak - mayıs döneminde 213 milyon dolar olan bitkisel yağ ihracatı, 2025 yılının aynı döneminde yüzde 25’lik artışla 268 milyon dolara yükseldi. Bitkisel yağ sektörü, Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin toplam ihracatında yüzde 55’lik dilimle temsil edildi.

 

 

 

Son 10 yılda büyük bir gelişim gösteren kedi-köpek maması sektörü, 2025 yılının ilk beş ayında 57,5 milyon dolarlık ihracatla alt sektörler arasında ikinci sıranın sahibi oldu. Üçüncü basamakta 44,5 milyon dolarlık ihracatla çikolatalı şekercilik mamulleri yer aldı.

 

 

 

2025 yılının ocak - mayıs döneminde Ege Bölgesi’nden 28 milyon dolarlık yağlı tohumlar ihraç edilirken, hububattan mamul ürünlerden elde edilen döviz tutarı 27 milyon dolar olarak kayıtlara geçti. Gıda müstahzarları 17,8 milyon dolar, baharatlar 14 milyon dolar dövizi ülkemize kazandırdı. Değirmencilik ürünlerinden 8 milyon dolarlık ihracat yapıldı.

 

 

 

Hububat bakliyat yağlı tohumlar ve mamulleri sektörünün Türkiye’nin gıda ürünleri ihracatında açık ara lider sektör olduğunu dile getiren Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk, 2024 yılında emtia fiyatlarındaki düşüş kaynaklı ihracatta gerileme yaşadıklarını, 2025 yılında ihracatta tekrar artışa geçtiklerini kaydetti.

 

 

 

Hububat bakliyat ve yağlı tohumlar ihracatının Türkiye genelinde 2025 yılının 5 aylık diliminde yüzde 4,2’lik artışla 5 milyar 18 milyon dolardan 5 milyar 230 milyon dolara çıktığı bilgisini veren Öztürk, “Ege Bölgesi’nde daha başarılı bir ihracat performansı ortaya koyduk. İhracattaki artışın 2025 yılının ikinci yarısında da devam etmesini bekliyoruz. 2025 yılı sonunda 1 milyar 100 milyon dolar ihracat seviyesine ulaşmayı hedefliyoruz. Ege Bölgesi’nin en önemli ihraç kalemlerinden biri olan haşhaş tohumunda en büyük ihraç pazarımız Hindistan’a ihraç izni çıkması halinde 1 milyar 200 milyon dolar ihracat rakamına ulaşabiliriz” şeklinde konuştu.

 

 

 

En çok ihracat Cezayir, Libya ve Suudi Arabistan’a

 

 

 

Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, 2025 yılının beş aylık döneminde en çok ihracatı 76,3 milyon dolarla Cezayir’e gerçekleştirdi. Cezayir’e ihracatını yüzde 38 artıran EHBYMİB, Libya’ya ise ihracatını yüzde 32’lik yükselişle 33 milyon dolardan 43,7 milyon dolara çıkardı.

 

 

 

Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki siyasi yakınlaşma ihracat rakamlarına da olumlu yansıdı. EHBYMİB’in Suudi Arabistan’a ihracatı yüzde 53’lük sıçrayışla 11,9 milyon dolardan 18,2 milyon dolara fırladı.

 

 

 

Ege Bölgesi’nden hububat bakliyat yağlı tohumlar ve mamulleri ihracatında öne çıkan diğer ülkeler 17,4 milyon dolarla Cibuti, 14 milyon dolarla Amerika Birleşik Devletleri olurken, Tunus’a ihracat yüzde 467’lik rekor artışla 2 milyon dolardan 11 milyon dolara çıktı. Hububat bakliyat yağlı tohumlar ihraç edilen ülke sayısı 140 oldu.

 

Pomega Enerji Depolama Teknolojileri A.Ş.'den yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Polatlı Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan üretim tesislerimizde bu sabah meydana gelen elim bir iş kazası sonucunda, 2 kıymetli çalışma arkadaşımızı kaybettiğimiz için acımız çok büyük. Kazadan etkilenen diğer çalışma arkadaşlarımızın hepsi taburcu oldular, sağlık durumları iyi ve kendilerini yakından takip ediyoruz. Çalışanlarımızın sağlığı ve güvenliği, her zaman en temel önceliğimiz olmuştur. Alınan tüm önlemlere rağmen bu üzücü olayın yaşanması bizleri derinden sarsmıştır. Kaybettiğimiz çalışma arkadaşlarımıza Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve tüm mesai arkadaşlarımıza sabır ve başsağlığı diliyoruz. Anılarını daima saygıyla yaşatacağız, kederli ailelerinin her daim yanlarında olacağız. Önemle belirtmek isteriz ki, yaşanan kazanın ardından ilgili resmi kurumlar derhal bilgilendirilmiş, adli ve idari süreçlere resmi otoritelerle tam bir iş birliği içinde eksiksiz şekilde katkı sağlanmaktadır. Kamuoyuna detaylı açıklamalar, ilerleyen günlerde yapılacaktır. Pomega Enerji Depolama Teknolojileri A.Ş. olarak, bu acı olayın ardından süreci en şeffaf ve sorumlu şekilde yönetmeye devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla bildiririz.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye otomotiv tedarik sanayinin tek temsilcisi olan TAYSAD, bu yıl 4’üncüsünü gerçekleştirdiği Tedarik Zinciri Konferansı ile sektörün mevcut durumunu, ihtiyaçlarını ve dönüşüm alanlarını ele aldı. Dayanıklılık temasıyla düzenlenen konferansta, çok sayıda sektör profesyoneli tecrübelerini aktarırken, 3 farklı iyi uygulama örneği de katılımcılarla paylaşıldı. Konferansın açılışında konuşan TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Birinci, “Ekonomik krizler, sürekli değişen beklentiler, üreticilerdeki maliyet baskısı, rekabetçilik ve tedarik zincirindeki kırılmalara karşı yapılan bu mücadelede sadece dayanıklı olanlar ayakta kalacak. Dayanıklılık, kaç kere düştüğünüzü değil, son seferde ayağa kalkıp kalkmadığınızı gösteriyor. Sürdürülebilirlikle desteklenen, sosyal sorumlulukla karşılık bulan, diğer bir taraftan da şirket içi süreçlerde dijital dönüşümün etkin bir şekilde yönetildiği bir dönemi yaşıyoruz. Dayanıklılık kavramı içerisinde problem çözme kabiliyetini de barındırıyor. Daha önce otomotivin alışık olduğu sistem değişti, müşteri beklentilerini artık öngöremiyorsunuz. Bu sebeple de ana sanayiler de tedarik sanayilerinde esnek üretim modelleri kurmaya çalışıyorlar. Biz mümkün olan en hızlı şekilde ihtiyacımızın karşılama pozisyonundayken tabii ki araç üreticileri de bununla ilgili hızlı bir metot geliştiriyorlar. Aslında elektrikli araçlar sadece bir platform değişimi değil, bir uçtan uca tedarik zinciri yönetimi, bir iş modeli değişimi. O yüzden bu değişimi sadece bataryalı, yürüyen 4 tekerlekli bir model olarak görmemeliyiz” dedi.

Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD), yeni uygulama ve düzenlemelerin yanı sıra sektördeki değişimin ele alındığı, sektöre örnek olacak çalışmalarına devam ediyor. Bu kapsamda Türkiye otomotiv tedarik sanayinin tek temsilcisi olan TAYSAD, bu yıl 4’üncüsü gerçekleştirilen Tedarik Zinciri Konferansı ile tedarik sanayicileri ile sektörün öncü isimlerini bir araya getirdi. Tedarik zinciri yönetimi alanında yaşanan dönüşüm sürecini ele alan ve “Dayanıklılık” temasıyla gerçekleştirilen etkinlik yoğun bir katılımla gerçekleştirildi.

TAYSAD’ın sloganı çeviklik, dayanıklılık ve rekabetçilik!

Konferansın açılışında konuşan TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Birinci, “Tedarik Zinciri Konferansı, birçok şirketin aynı sorunları benzer ekiplerle, benzer yollardan geçerek çözmeye çalışması, dolayısıyla önemli bir emek israfının ortaya çıkması fikrinden doğdu. Biz bu üreticileri, ortak fikir üreten, değer üreten ekiplerle bir araya getirecek bir platform oluştursak ve bu platformda bilgi paylaşımları olsa, paneller olsa, konuşmacılarımız ilham verse acaba bu dönüşüm sürecini daha hızlı, daha iyi bir şekilde yönetebilir miyiz fikri ile başladık” dedi. Ekonomik krizler, sürekli değişen beklentiler, üreticilerdeki maliyet baskısı, rekabetçilik ve tedarik zincirindeki kırılmalara karşı yapılan bu mücadelede şirketlerden sadece dayanıklı olanların ayakta kalacağını vurgulayan Yakup Birinci, “Dayanıklık, kaç kere düştüğünüzü değil, son seferde ayağa kalkıp kalkmadığınızı gösteriyor. Bizler TAYSAD yönetimi olarak TAYSAD 5.0 sloganıyla çeviklik, dayanıklılık ve rekabetçilik üzerine bir iş modeli oluşturmak üzere iş planımızı yaptık. Bu üç madde birbirinden bağımsız gibi görünse de rekabetçilik aslında dayanıklılığın bir çıktısı oluyor. Bu dönemde karşımızda ekonomik, finansal zorluklar var. Müşteri envanterinde büyük bir değişim var. Sürdürülebilirlikle desteklenen, sosyal sorumlulukla karşılık bulan, diğer bir taraftan da şirket içi süreçlerde dijital dönüşümün etkin bir şekilde yönetildiği bir dönemi yaşıyoruz” diye konuştu.

Elektrikli tedarik zincirinde tüm sistemi değiştirdi!

Dayanıklılık kavramının içerisinde problem çözme kabiliyetinin de olduğunu ifade eden Yakup Birinci, şöyle devam etti: “Yani özünde kendini bilmek, yapabileceklerine odaklanmak önemli bir nokta. Esneklik ise bazen sinirlerinizi zorlayacak seviyeye gelebiliyor. Daha önce otomotivin alışık olduğu sistem değişti. Yani müşteri, ‘ben istediğime, kişisel özelliklerime uygun bir şekilde mümkün olan en hızlı, en süratli bir şekilde sahip olmak istiyorum’ diyor. Dolayısıyla müşteri beklentilerini artık öngöremiyorsunuz. Bu sebeple de ana sanayiler de tedarik sanayilerinde esnek üretim modelleri kurmaya çalışıyorlar. Biz mümkün olan en hızlı şekilde ihtiyacımızın karşılama pozisyonundayken tabii ki araç üreticileri de bununla ilgili hızlı bir metot geliştiriyorlar. Aslında elektrikli araçlar sadece bir platform değişimi değil, bir uçtan uca tedarik zinciri yönetimi, bir iş modeli değişimi. O yüzden bu değişimi sadece bataryalı, yürüyen 4 tekerlekli bir model olarak görmemeliyiz.”

Gümrük süreçlerine işaret edildi!

Açılış konuşmasının ardından konferans, Boğaziçi Ventures Yönetim Kurulu Başkanı Agah Uğur’un “Zor Dönemlerde Dayanıklılık ve Değer Yaratma” isimli sunumuyla başladı. Ardından Dünya Gazetesi Yazarı, Ekonomist Dr. Hakan Çınar, “Dalgalanmalar ve Küresel Tedarik Zincirinin Yeni ekonomisi” isimli paneliyle devam etti. Konferansın öğleden önceki bölümü, Vibracoustic Global Taşıma ve Paketleme Yönetimi Müdürü H. Çağlar Ter’in, “Bir Farkındalık Projesi: Paketleme Süreçlerinde Gizli Kazanımları Ortaya Çıkarmak” isimli “İyi Uygulama Örneği” ile son buldu. 4’üncü Tedarik Zinciri Konferansı’nın öğleden sonraki bölümü TAYSAD Yönetim Kurulu Üyesi Tülay Hacıoğlu Şengül’ün konuşmasıyla başladı. Ardından Cevher Jant Tedarik Süreçleri ve İthalat Lojistik Yöneticisi Kadir Melih Gürsoy, “Dayanıklı ve Sürdürülebilir Tedarik Zinciri için Bir Anahtar: Gümrük Süreçlerinde Kontrolü Ele Almak” isimli iyi uygulama örneğini tanıttı. Konferansın son bölümü ise Arıkan Otomotiv Genel Müdürü Ahmet Arıkan, “Operasyonel Dayanıklılık ERP ve EDI ile Gerçek Zamanlı Takip” isimli iyi uygulama örneği ile başladı. Hybrid Akademi Yapay Zeka Eğitmeni Harun Seyhan’ın “Kırılganlıktan Dayanıklılığa: Hibrit Zekâ” isimli oturumuyla devam eden konferansın son paneli ise Mechanica Yapay Zekâ Teknolojileri Kurucusu ve Genel Müdürü Mine Utkan Çolak’ın “1 StartUp -Yapay Zekâ ile Endüstriyel Dayanıklılık: Üretim Planlama Optimizasyonu ile Esneklik ve Süreklilik” sunumu oldu.
4’üncü Tedarik Zinciri Konferansı’nın sponsorları arasında IAS, Canias, CEVA Lojistik, BENOPLAST, KIZILKAYA ve QOS yer aldı.


TAYSAD Hakkında
Türk otomotiv tedarik sanayinin tek ve en yetkin temsilcisi konumundaki Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği TAYSAD, 1978 yılında 14 girişimci tarafından kuruldu. “TAYSAD 5.0: Çevik, Dayanıklı, Rekabetçi” vizyonuyla faaliyetlerine yön veren TAYSAD, üyesi olan 540’ı aşkın üyesi ile otomotiv tedarik sanayi firması, 27 milyar dolarlık iş hacmi, 14,8 milyar dolarlık ihracat ve 250 binin üzerindeki istihdam ve 182 adet Ar-Ge ve Tasarım Merkezi ile ülke ekonomisine değer katmaktadır. 132 üyesinin 40 ülkede 370’den fazla yatırımı bulunan TAYSAD, Avrupa Otomotiv Tedarik Sanayicileri Derneği CLEPA’nın üyesi olup, ISO 9001:2015 ve ISO 27001:2013 sertifikalarına sahiptir. www.taysad.org.tr

LinkedIn, Instagram, Twitter, Facebook ve Youtube: taysadturkey

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Dünya’nın ikinci büyük ekonomisi olan, 2024 yılında 2,6 trilyon dolarlık ithalat yapan Çin, dünyadan daha fazla ithalat yapmak, yenilikçi ürünlerin Çinli tüketicilerin ilk kez göreceği zemini sağlamak amacıyla 2018 yılında düzenlemeye başladığı Çin İthalat Fuarı’na Türkiye’den daha fazla katılımcı bekliyor.

 

 

5-10 Kasım 2025 tarihlerinde Şanghay’da düzenlenecek olan Çin Uluslararası İthalat Fuarı Türkiye Tanıtım Toplantısı Çin Uluslararası İthalat Fuarı’nın Türkiye Milli Katılım Organizasyonunu 2019 yılından bu yana başarıyla gerçekleştiren Ege İhracatçı Birlikleri’nde yapıldı.

 

 

Çin Uluslararası İthalat Fuarı (CIIE)’nın, dünyanın dört bir yanından firmalara ürün ve hizmetlerini sergilemeleri için benzersiz bir imkân sunduğunu dile getiren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi 2025 yılında da Çin Uluslararası İthalat Fuarı’nın Türkiye Milli Katılım Organizasyonunu üstlenmekten dolayı büyük heyecan duyduklarını, fuarın sunacağı fırsatları sabırsızlıkla beklediklerini vurguladı.

 

 

“Bu fuara katılım, sadece ürünlerimizi tanıtmamıza değil, aynı zamanda Çin ile dostluk ve iş birliği bağlarımızı güçlendirmemize de olanak tanıyor” diyen Eskinazi, “Çin pazarına büyük önem veriyoruz ve üyelerimize bu pazarın taşıdığı fırsatları en iyi şekilde anlatmak için tüm gayretimizi gösteriyoruz. Geçmiş yıllarda katılımcılarımızdan aldığımız geri bildirimlerde, görüştükleri ziyaretçilerin çoğunun karar verici konumda olduklarını ve verimli iş birlikleri ile fuardan ayrıldıklarını memnuniyetle öğrendik. Türkiye, zengin ve çeşitli ürünleriyle her zaman küresel tarım pazarının önemli aktörlerinden biri olmuştur” dedi.

 

 

Çin’in artan sağlıklı gıda talebine cevap vereceğiz

 

 

Türkiye’nin, Çin’in “Orta Koridor” stratejisinde önemli bir geçiş ülkesi olarak öne çıktığını ifade eden Eskinazi sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle demiryolu, elektrikli araçlar ve teknoloji alanında ciddi planlamalar yapılmaktadır. Altyapıdan enerjiye, otomotivden dijital sektöre kadar uzanan kapsamlı bir ortaklık profili oluşmaktadır. Ülkemiz - özellikle Ege Bölgesi - verimli toprakları sayesinde dünyanın en kaliteli tarım ürünlerine ev sahipliği yapmaktadır. Ege Bölgesi, Akdeniz iklimi ile meyve, sebze ve kuru meyve üretimi ve ihracatında öne çıkmaktadır. Zeytinimiz, incirimiz, üzümümüz ve deniz ürünlerimiz, yalnızca Türk mutfağının temel unsurları değil, aynı zamanda uluslararası pazarlarda yoğun talep gören ürünlerdir. Son yıllarda dünyada organik ürünlere olan talep önemli ölçüde artmış, Türkiye de bu trende büyük bir istek ve kararlılıkla yanıt vermiştir. 2002 yılında 57.000 hektar olan organik tarım alanımız, bugün 500.000 hektarın üzerine çıkmıştır. Bu dikkat çekici artış, sürdürülebilir tarıma olan bağlılığımızın ve sağlık odaklı tüketici ihtiyaçlarını karşılama konusundaki yetkinliğimizin bir göstergesidir. Çin’in artan sağlıklı ve kaliteli gıda talebine, üstün kaliteli organik tarım ürünlerimizle yanıt vermeyi hedefliyoruz. Geçtiğimiz yılki fuarda Türk zeytinyağı, kuru incir, kuru üzüm, kuru kayısı ve şaraplarımıza gösterilen yoğun ilgiden büyük memnuniyet duyduk. Bu yıl özellikle kozmetik sektöründe faaliyet gösteren firmaların katılımını bekliyoruz. Ayrıca lojistik firmalarından da talep aldık. Türk firmalarının yoğun katılımıyla bu yıl Çin’de güçlü ve etkili bir görünürlük sergilemeyi arzuluyoruz. Kasım ayında Şanghay’da düzenlenecek bu büyük buluşmaya tüm firmalarımızı içtenlikle davet ediyoruz.”

 

 

Guoqing; “Çin, 1,4 milyarlık nüfusuyla dünyanın en büyük pazarı”

 

 

Toplantıda konuşan Çin Uluslararası İthalat Fuarı Bürosu Genel Müdür Yardımcısı Li Guoqing, Türkiye’nin 2018 yılından bu yana çok iyi partnerleri olduğunun altını çizdi.

 

 

Çin İthalat Fuarı’nın devasa Çin pazarına sırtını dayadığını belirten Guoqing, “Çin 1,4 milyarlık nüfusuyla dünyanın en büyük pazarı. 500 milyonluk orta gelir düzeyine sahip. Bu fuarın arkasında Çin Hükümeti’nin desteği var. CIIE, yeni ürün ve teknolojilerin tanıtıldığı, çıkış noktası oldu. Bugüne kadar 3 binden fazla yeni ürünü Çinli tüketiciler CIIE sayesinde tanıdı. Çin’de Akdeniz Ton Balığı bu fuar sayesinde öğrenildi. Bugüne kadar Çin İthalat Fuarı’nda 5 milyar dolarlık kontrat imzalandı. 180’den fazla ülke bugüne kadar katılım gösterdi. CIIE, 280 bin metrekareye ulaştı” diye konuştu.

 

 

“Görüşmek istediğiniz Çinli firmalarla sizleri CIIE’de buluştururuz”

 

 

Çin İthalat Fuarı’nın Çin medyasıyla iyi ilişkiler kurduğunu vurgulayan Guoqing, Çin medyası sayesinde Türk gıda ürünlerinin Çin’de tanıtımını yapabilecekleri müjdesini verdi. Guoqing, Çin Devlet Televizyonu CCTV’nin Çin dışındaki 200’den fazla temsilciliğinin CIIE’ye destek verdiğini paylaştı. Gouqing, “Türkiye’ye has güzellikleri tüm dünyaya tanıtabiliriz. Zeytinyağı, kırmızı şarap, baklava, gülsuyu Türkiye’den görmek istediğimiz ürünlerin başında geliyor. Türk firmaları görüşmek istedikleri Çinli firmaları iletmeleri halinde iletişime geçerek fuara davet edip görüşmenizi sağlayabiliriz” dedi.

 

 

Ticaret Müşaviri Dou Aidong; “Çin Devlet Başkanı Xi Jinping CIIE’ye özel ilgi gösteriyor”

 

 

Çin Uluslararası İthalat Fuarı’na Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in özel ilgisi olduğunu paylaşan Çin’in Ankara Ticaret Müşaviri Dou Aidong, 7 yıldır başarılı bir şekilde düzenlenen CIIE’nin ürün tanıtımına büyük katkı sağladığı gibi, yatırımcılarla satın almacıları başarıyla buluşturduğunu vurguladı.

 

 

Amerika Birleşik Devletleri’nin yakın zamanda hayata geçirdiği ilave gümrük vergilerinin dünya ticaretine büyük darbe vurduğunu savunan Aidong, “Çin böylesi bir harekette bulunmadı. Bir Kuşak Bir Yol Projesi sayesinde Türkiye - Çin ilişkileri iyiye gitti. Çin, Türkiye’nin ikinci, Asya’nın birinci ticari partneri oldu. Türkiye’den 215 firma bugüne kadar CIIE’ye katıldı. Türkiye’den daha fazla firmanın bu sene katılmasını arzu ediyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Hou Qian; “Türkiye’de 31 şubeyle faaliyet gösteriyoruz”

 

 

Çin ICBC Türkiye Bankası A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hou Qian, dünyanın en büyük ticari bankalarından biri olduklarını dünya çapında 49 ülke ve bölgede ofisleri olduğunu, 13 milyondan fazla kurumsal müşteriye ve 766 milyon bireysel müşteriye geniş bir yelpazede finansal ürünler ve yüksek kaliteli finansal hizmetler sunduklarını, ICBC Turkey’in, 2015 yılında kurulduğunu ve Türkiye'de açılan ilk Çin bankası olduklarını Türkiye’de 31 şubeyle faaliyette bulunduklarını anlattı.

 

 

Türkiye'deki en geniş hizmet ağına sahip Çin sermayeli şirket olduklarının dillendiren Qian, “ICBC Turkey, kurulduğu günden bu yana "Kuşak ve Yol" ve "Orta Koridor" girişimleri kapsamında Çin ve Türkiye arasındaki derinlemesine iş birliğine hizmet etmeye kendini adamıştır. Limanlar, elektrik, madencilik, yeni enerji ve diğer alanlar dahil olmak üzere stratejik açıdan önemli bir dizi altyapı projesine aktif olarak katılmış ve desteklemiş, Türkiye'nin Doğu-Batı ticaret merkezindeki kilit konumunu güçlendirmeye yardımcı olmuştur. CIIE’de müşterilerimizin iş ortağı bulmaları ve finansman konularında destek sağlıyoruz. ICBC olarak alıcı ve satıcıları buluşturan bir platformumuz var. Alıcı ve satıcıları bir araya getiriyoruz. Kazan - kazan temelinde sonuçlar elde ediyoruz” dedi.

 

 

Işık; “CIIE bize Çin’le ticaret yapma kültürü kazandırdı”

 

 

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, kendi firması Işık Tarım A.Ş.’nin Çin İthalat Fuarı’na bu yıl 5. Kez katılacağını, her gittiklerinde memnun kaldıklarını, CIIE sayesinde Çin ile ticaret yapma kültürünü kazandıklarını dile getirerek, tüm ihracatçıları CIIE’ye katılmaya davet etti.

 

 

Çin Uluslararası İthalat Fuarı’nın Tanıtım Toplantısına; EİB Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan, Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Zandar, Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk, Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri İ. Cumhur İşbırakmaz ve ihracatçı firma temsilcileri katılım gösterdi.

 

Merkez Bankası faiz kararları açısından yoğun bir haftayı geride bıraktık. Yurt içinde cari denge ve TCMB'nin faiz kararı ön plana çıkarken yurt dışında İngiltere ve Euro Bölgesi'nde enflasyon verisinin yanı sıra Japonya Merkez Bankası (BoJ), İngiltere Merkez Bankası (BoE) ve ABD Merkez Bankası (Fed) faiz kararları takip edildi. Ayrıca İsrail-İran gerilimine yönelik gelişmeler hafta boyunca piyasaların odağında yer aldı.
İngiltere'de tüketici fiyat endeksi, Mayıs ayında aylık %0,2 artarken Nisan ayında %3,5 olan yıllık enflasyon ise Mayıs ayında %3,4'e geriledi. Euro Bölgesi'nde tüketici fiyat endeksi, Mayıs ayında aylık bazda değişim göstermedi. Nisan ayında %2,2 olan yıllık enflasyon ise Mayıs ayında %1,9'a geriledi. Japonya Merkez Bankası (BOJ), para politikası toplantısında faiz oranlarını %0,5'te sabit tutarak tahvil alımlarındaki hızını gelecek mali yıldan itibaren yavaşlatma kararı aldı. İngiltere Merkez Bankası (BOE) politika faizini %4,25 seviyesinde sabit tuttu. ABD Merkez Bankası (Fed), yılın 4. toplantısında politika faizini beklentiye paralel olarak değiştirmeyerek %4,25-4,50 aralığında sabit tuttu. Projeksiyonlarında değişikliğe giden Fed, 2025 için büyüme tahminini %1,7'den %1,4'e düşürürken enflasyon tahminini ise 2025'de %2,7'den %3'e, 2026 için %2,2'den %2,4'e ve 2027 için %2'den %2,1'e çıkardı. Fed Başkanı Jerome Powell, faiz kararının ardından yaptığı açıklamada, para politikası duruşunun iyi bir yerde olduğunu dile getirdi. Powell, projeksiyonların alışılmadık derecede yüksek belirsizliği yansıttığını ve tarife artışlarının muhtemelen fiyatları artıracağını söyleyerek "Tarifelerin bazı etkilerini görmeye başladık. Önümüzdeki aylarda daha fazla etki olacak" dedi. Powell, para politikası konusunda hiçbir adımı masadan kaldırmadıklarını vurguladı.
İsrail'in, 13 Haziran'da İran'ın farklı kentlerindeki nükleer tesisler başta olmak üzere ordunun üst komuta kademesini de hedef olan saldırısıyla başlayan ve İran tarafından gelen misilleme sonrası karşılıklı hava saldırıları geride bıraktığımız hafta boyunca devam etti. ABD Başkanı Donald Trump, hafta içerisinde yaptığı açıklamalarda ABD'nin İsrail'e güçlü destek verdiğini belirterek, İran'ın nükleer silah sahibi olamayacağını ifade etti ve Tahran'daki herkesin derhal tahliye edilmesi gerektiğini belirtti. Trump, İran lideri Hamaney için de "Onu öldürmeyeceğiz, en azından şimdilik. Ama füzelerin sivillere veya Amerikan askerlerine atılmasını istemiyoruz. Sabrımız tükeniyor." ifadelerini kullandı. Trump'ın, İran'la müzakerelerin gerçekleşme olasılığının yüksek olması nedeniyle İran'la ilgili saldırı yapıp yapmama kararını iki hafta içinde vereceği açıklandı. Hafta içinde İsrail-İran çatışmasına müdahil olma ihtimaline dair artan endişeler piyasaları olumsuz etkilerken Brent tipi petrolün varili 79 dolara kadar yükseldi.
Türkiye'de cari denge, Nisan ayında 7,86 milyar dolar açık verdi. Ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı 9,9 milyar dolar olurken hizmetler dengesi kaynaklı net girişler 3,9 milyar dolar olarak gerçekleşti. TCMB, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını %46'da sabit tuttu. Banka ayrıca, gecelik vadede borç verme faiz oranını %49'da, gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise %44,5'te sabit bıraktı. Karar metninde, enflasyonun ana eğiliminin Mayıs ayında gerilediği ifade edilirken öncü verilerin ana eğilimdeki düşüşün Haziran ayında da sürdüğüne işaret ettiği belirtildi. İkinci çeyreğe ait verilerin yurt içi talebin yavaşladığını gösterdiği vurgulanırken jeopolitik gelişmelerin ve küresel ticarette artan korumacılığın dezenflasyon sürecine olası etkilerinin de yakından takip edildiği söylendi. Haftaya yatay başlamasının ardından hafta başında 9.434,14 seviyesine yükselen BİST100 Endeksi, sonrasında gelen satışların etkisiyle 9.092,69 seviyesine kadar geriledi. Endeks, %1,17 kayıpla 9.203,37 puandan haftayı tamamladı. Dolar/TL hafta içinde 39,29-39,75 aralığında sakin bir seyir izlerken Euro/TL 46,0088 ile rekor kırdı.
Yurt dışı yerleşik yatırımcılar, 6-13 Haziran haftasında reel olarak (fiyat ve kur etkisinden arındırılmış) 474,9 milyon dolar hisse senedi, 579,6 milyon dolar Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS-Kesin Alım) ve 167,2 milyon dolar Özel Sektör Tahvil alımı gerçekleştirdi. Aynı haftada yurt içinde yerleşik gerçek kişilerin döviz mevduatı 1.337 milyon dolar artarak 119.573 milyon dolara ve tüzel kişilerin döviz mevduatı 3.251 milyon dolar artarak 75.568 milyon dolara yükseldi. Kur korumalı mevduat (KKM) hesapları 207 milyon dolar azalarak 14.445 milyon dolar (566 milyar TL) olarak gerçekleşti. Türkiye'nin dolar bazlı 5 yıl vadeli CDS oranı 300 sınırının üstüne çıktı.
Uzun Vadede Ne Bekliyoruz…
TCMB, 2025 yılının ilk iki toplantısında politika faizini 250'şer baz puan indirerek %42,50 seviyesine çekti. TCMB politika faizini, 17 Nisan tarihli toplantısında 350 baz puan artırarak %46,00 seviyesine yükseltirken 19 Haziran toplantısında değiştirmeyerek %46 seviyesinde sabit bıraktı.
Mayıs ayında %1,53 artan TÜFE'nin Haziran 2025 tarihli TCMB piyasa katılımcıları anketine göre; Haziran ayında %1,61, Temmuz ayında %1,86, 2025 yılı sonunda %29,86 ve 2026 yıl sonunda %20,44 artması beklenmektedir. Yine aynı ankette Dolar/TL'nin 2025 sonunda 43,57 ve 12 ay sonrasında ise 47,04 olması öngörülmektedir. Cari dengenin 2025 sonunda 18,8 milyar dolar, 2026 yılında ise 23,8 milyar dolar açık vermesi beklenmektedir. GSYH büyümesinin 2025 ve 2026'da sırasıyla %2,9 ve %3,7 olacağı öngörülmektedir. TCMB haftalık repo faizinin 2025 yıl sonunda %36,07 ve 2026 yıl sonunda ise %24,34 olması beklenmektedir.

Raporun devamı ve detaylı analizler için aşağıdaki tıklayınız.

https://www.bmd.com.tr/application/files/2617/5043/2506/Haftalik_Bulten_20.06.2025.pdf



  BMD Araştırma
  Bizim Menkul Değerler A.Ş.
  bmd.com.tr
 
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.