Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
EURUSD
Haftanın son işlem gününe başlanırken paritede ılımlı bir yükseliş eğilimi gözlemlendi. 1.149 seviyelerine yeni güne başlayan parite, ilerleyen işlem saatlerinde 1.152 seviyelerini test etti. Avrupa da daha önce gündeme gelen savunma için yapılan harcamaların arttırılmasına yönelik kararına İspanya kanadından onay gelmedi. GSYİH’sinin yüzde 2’sinde yüzde 5 arttırılmasına yönelik gündem oluşturan Avrupa da şimdilik ilk adım İspanya’dan geldi. Savaş gündeminin nabzı hala yüksek kalırken küresel piyasaların bir diğer sorunu ekonomik meseleler olmaya devam edecek. Son dönemde yaşanan petrol fiyatlarındaki yükselişin yüksek kalmaya devam etmesi şüphesiz maliyetleri arttıracaktır. Bu duruma yönelik Avrupa’nın nasıl karar alacağı merak konusu olmaya devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde yaşanan belirsizliklerden ötürü FED politika faizini sabit bırakmış ve beklemenin mantıklı olacağını söylemişti. Şimdi ise hem doğu hem de güneyin iki ayrı ve büyük savaşın sürdüğü Avrupa’da ekonomik anlamda atılacak adımlar yakından takip edilecek. EURUSD paritesini teknik olarak inceleyecek olursak 1.1576 - 1.1633 - 1.1723 seviyeleri direnç noktaları olarak; 1.1447 - 1.1379 - 1.1311 seviyeleri ise destek noktaları olarak takip edilebilir.
PETROL
Petrol yeni işlem gününe yüzde 2’ye yakın negatif bir başlangıç yaptı. Son dönmede yaşanan savaş gündemi petrol fiyatlarında pozitif fiyatlamaya neden olmuş ve ardından gelen haber akışlarının da etkili olmasıyla dalgalı bir seyir izlemeye devam etmişti. Haftanın son işlem gününe ise 73,74 dolar seviyelerinde başlangıç yapan Crude ardından 74,26 dolar seviyelerini test ederek nispeten sakin görünümüne devam etti. İran-İsrail savaşı ABD Başkanı Donald Trump’ın vereceği kara ile tüm süreci değiştirebilir. Bu etkiyle beraber Başkan Trump’ın yaptığı açıklamalar petrol kanadında volatiliteye neden olmaya devam edebilir. Son olarak ise dün akşam saatlerinde açıklamalarda bulunan Beyaz Saray sözcüsü, iki hafta içerisinde ABD Başkanı Donald Trump’ın İran’a yönelik olan savaşa doğrudan dahil olup olmayacağına karar vereceğini ifade etti. Crude ürününü teknik olarak inceleyecek olursak 77.63 - 80.17 - 84.02 seviyeleri direnç noktaları olarak; 71.68 - 68.68 - 65.47 seviyeleri ise destek noktaları olarak takip edilebilir.
Altın
3370 dolar seviyelerinde güne başlayan altın ilerleyen işlem saatlerinde yaklaşık olarak 25 dolardan fazla değer kaybederek 3345 dolar seviyelerine kadar geriledi. Savaş gündeminin etkili olduğu son dönemde olası ateşkes veya müzakere süreci altın üzerinde değer kayıplarına neden olabilir. Son olarak önümüzdeki 2 haftalık süreçte savaşa dahil olup olmayacağıyla ilgili açıklamalarda bulunan Beyaz Saray sözcüsü, İran ile hala müzakere sürecinin değerlendirildiğini ifade etti. ABD kanadından gelecek olan haber akışı savaşın seyrini tümüyle değiştirebilir. İran ve İsrail arasında yaşanan gerginlikte henüz barışa dair sinyaller bulunmamakta. Yaşanan savaş ile ilgili son olarak İsrail İran ait Arak ağır su reaktörünü bombaladı. Daha önce de nükleer meseleyle ilgili olarak açıklama da bulunan Başkan Trump, İran’ın nükleer silah elde etmesine birkaç hafta kalmıştı ifadelerini kullanmıştı. Müzakere kapılarının açık olduğu ifade edilirken ABD kanadından İran’a yönelik saldırı planının onaylandığı, nihai emir için bir erteleme kararı verildiği çıkan haberler arasındaydı. Genel olarak bakıldığında savaşın gidişatını etkileyecek en önemli faktör ABD’nin alacağı karar olacak. Konu özelinde ABD kanadından gelecek haber akışları yakından takip edilmeye devam edecek. Teknik olarak 3375 - 3401 - 3450 seviyeleri direnç noktaları olarak; 3330 - 3300 - 3265 seviyeleri ise destek noktaları olarak takip edilebilir.
NAS100
Haftanın son işlem gününde ekonomik takvimde 15:30’da ABD kanadından gelecek olan Philadelphia Fed İmalat Endeksi ekonomik verisi takip edilecek. Veri ile birlikte küresel bazda volatilite artacaktır. Diğer yandan jeopolitik risklerde yakından takip ediliyor. İsrail ile İran arasındaki çatışma ve bu çatışmaya ABD’nin müdahil olup olmayacağı konusu küresel gündemin ana maddelerinden biri olarak kalmaya devam ediyor. Nas100 endeksini teknik olarak inceleyecek olursak 22118 ve 22434 seviyeleri direnç noktaları olarak; 21532 - 21085 - 20709 seviyeleri ise destek noktaları olarak takip edilebilir.
İnfo Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.infoyatirim.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Avrupa Birliği, ABD Başkanı Donald Trump’ın 9 Temmuz’da devreye alınması planlanan yüksek gümrük vergileri öncesinde Washington ile yoğun ticaret müzakerelerini sürdürüyor. AB Ekonomi Komiseri Dombrovskis, "ilerleme kaydedildiğini" belirtirken, anlaşma sağlanamaması halinde AB’nin kendi çıkarlarını koruyacak önlemleri almaya hazır olduğunu söyledi.Trump’ın yüzde 50’yi bulabilecek yeni vergi tarifeleri, AB’nin neredeyse tüm ihracatını hedef alıyor. AB tarafı ise ticaret gerilimini düşürmeyi amaçlayan karşılıklı kabul edilebilir bir çözüm arayışında.ABD Ticaret Bakanı Lutnick, AB ile ticaret anlaşmasının ABD’nin öncelikli gündeminde olmadığını ifade ederken, Kanada da ABD ile yaşanabilecek bir anlaşmazlık durumunda 21 Temmuz’a kadar çelik ve alüminyum tarifelerini artırabileceğini duyurdu.
IMF, Euro Bölgesi ekonomisinin yüksek tarifeler, ticaret politikası belirsizliği ve jeopolitik risklerle karşı karşıya olduğunu belirtti. 4. madde kapsamında yapılan değerlendirmede, Avrupa'nın düşük işsizlik ve istikrarlı bir finansal sistemle dayanıklılığını koruduğu, ancak ticari gerilimler, artan savunma harcamaları talebi ve enerji güvenliği gibi zorluklarla mücadele ettiği ifade edildi. Euro Bölgesi'nin 2025'te %0,8, 2026'da ise %1,2 büyümesi bekleniyor. Büyümeye yönelik risklerin aşağı yönlü olduğu ve enflasyon risklerinin iki yönlü olduğu vurgulandı. Yapısal sınırlamalar ve ticaret politikası belirsizliğinin mevcut zorlukları artırdığı kaydedildi.
Çin, Haziran ayında gösterge kredi faiz oranlarını değiştirmedi. Merkez Bankası, bir yıllık kredi faiz oranını %3,0 ve beş yıllık faiz oranını %3,5'te sabit tuttu. Bu karar, geçen ay uygulanan parasal gevşeme önlemlerinin ardından ABD ile yapılan ticaret anlaşmasının büyüme endişelerini hafiflettiği bir dönemde alındı. LPR, bankaların en güvenilir müşterilerine uyguladığı faiz oranıdır ve 1 yıllık LPR, şirket ve bireysel kredilerde; 5 yıllık LPR ise ipotek faiz oranlarında belirleyici rol oynamaktadır.
Japonya'da çekirdek enflasyon, Mayıs ayında Ocak 2023'ten bu yana en yüksek seviyeye çıkarak bir önceki yıla göre %3,7 artış gösterdi. Bu artış, Nisan ayındaki %3,5'lik artışın ve ekonomistlerin %3,6'lık tahmininin üzerinde gerçekleşti. Yükselişin başlıca nedeni, gıda fiyatlarının inatla yüksek seyretmesi, özellikle de pirinç fiyatlarının geçen yılın aynı dönemine göre iki katına çıkmasıdır. Mal fiyatları %5,3 artarken, hizmet sektörü enflasyonu da %1,4'e yükseldi.
XAUUSD - Altın Teknik Analizi
Altın tarafında FED faiz indirim ihtimali ile jeopolitik gelişmeler kısa vadeli fiyatlama hareketlerini belirleyen başlıklar olarak öne çıktığını belirtmiştik. Çarşamba günü ABD’de faiz kararı açıklandı ve beklentiler dahilinde pas geçildi. Ancak güvercin tonda bir metin yerini şahin bir tonlamaya bıraktı. 2025 ve 2026 tahminleri enflasyonda yükseliş olabileceği yönünde revize edildi. Büyüme ise aşağı çekildi. Bu şartlar altında, fiyatlama noktasında ise altın için belirleyici bir resim gözükmüyor şimdilik. Jeopolitik tarafta ise Rusya-Ukrayna gerçekliğinin yanı sıra İran-ABD gerilimi de devam ediyor ancak piyasaların güvenli limana olan bakış açısı ne şekilde olacak bunu görmek gerekecek. Şu anlık gerilimlerin kendisi normalize olmuş gözüküyor. Teknik olarak bakıldığında dün ABD piyasalarının tatil olması nedeniyle düşük hacimli ve yatay seyirde bir işlem günü gerçekleşti. Bugün sabah saatlerinde ise kıymetli metalde satış baskısı mevcut. 3430 dolar seviyesini test etmesinin ardından geri çekilme gösteren ons altın, 21 günlük üssel ortalamanın da altına inmiş gözüküyor. Geri çekilmelerde 3325 ve 3300 dolar destek seviyeleri olarak izlenebilir. Olası toparlanma hareketlerinde ise 3355 ve 3370 dolar direnç seviyeleri olarak izlenebilir.
Dirençler : 3355 / 3370 / 3390
Destekler : 3325 / 3300 / 3290
XAGUSD Teknik Analizi
34.60 seviyesinde yaşadığı kırılım ile yukarı yönlü hareketini hızlandıran gümüş, bir süredir yatay hareketlere bezenmiş durumdaydı. Salı günü yaşadığı sert yükseliş ile 37.00 dolar seviyesinin üzerine çıkan kıymetli metal bu seviyelerden maruz kaldığı satış baskısı ile 36 dolar seviyesinin altına inmiş gözüküyor. 3 gündür üst üste geri çekilme sergileyen gümüş için baskının devam etmesi durumunda 20 günlük üssel ortalama olan 35.45 ve 35.15 dolar destek seviyeleri olarak izlenebilir. Olası toparlanma hareketlerinde ise 36.00 ve 36.35 direnç seviyeleri olarak izlenebilir.
Dirençler : 36.00 / 36.35 / 36.55
Destekler : 35.45 / 35.15 / 34.70
EUR/USD Teknik Analizi
Haftanın gündemini ekonomik tarafta ABD faiz kararı ve Euro bölgesi TÜFE oluşturuyor. Jeopolitik taraf ise belirsizlikleri ise devam ediyor. ABD tarafında beklentiler faiz indiriminin pas geçileceği yönünde şekilleniyordu ki beklenen oldu ancak beklenenden daha şahin bir tonlama kullanıldı. Genel söylem enflasyon beklentilerinin arttığı ve büyümenin azaldığı yönünde şekilleniyor. Teknik tarafta ise 1.1570 seviyesi kritik bir eşik olarak görülmeye devam edilebilir. Bugün sabah saatlerinde alıcılı bir seyir izleyen parite için 1.1545 ve 1.1575 direnç seviyeleri olarak izlenebilir. Aşağı yönlü hareketlerde ise 1.1485 ve 1.1460 destek seviyeleri olarak takip edilebilir.
Dirençler: 1.1545 / 1.1560 / 1.1580
Destekler: 1.1485 / 1.1460 / 1.1445
NAS100 Teknik Analizi
ABD Başkanı Donald Trump’ın İran’a yönelik askeri müdahale kararını iki hafta içinde vereceğini açıklaması ve müzakere olasılığını yüksek görmesi, piyasalar üzerinde etkili oldu. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaların ardından, resmi tatil nedeniyle kapalı olan ABD hisse senedi endekslerinin vadeli işlemlerinde önceki kayıpların bir kısmı telafi edildi. Piyasada genel konsensüs, büyük bir çatışma yaşanana kadar jeopolitik risklerin sınırlı ölçüde fiyatlandığı ve en kötü senaryonun henüz tam olarak fiyatlanmadığı yönünde. Bu sabah saatlerinde alıcılı seyir izleyen vadeli kontratta alışların devam etmesi halinde 21995 ve 22100 seviyeleri önemli direnç noktaları olarak öne çıkıyor. Olası geri çekilmelerde ise 21785 ve 21660 seviyeleri destek olarak takip edilebilir.
Dirençler : 21995 / 22100 / 22210
Destekler : 21785 / 21660 / 21550
UKOIL Teknik Analizi
ABD yönetiminin İran’a doğrudan müdahale kararını ertelemesi, Brent petrol fiyatlarının bu sabah gerilemesine neden oldu. ABD Başkanı Trump’ın müdahale kararını iki hafta içinde vereceğini açıklamasıyla birlikte fiyatlarda düşüş görüldü. Teknik olarak Brent petrol bu sabah 76 doların üzerinde işlem görüyor. Satıcılı seyrin sürmesi halinde 76.10 ve 75.65 seviyeleri destek olarak öne çıkıyor. Olası toparlanmalarda ise 77.30 ve 77.90 seviyeleri direnç olarak izlenebilir.
Dirençler : 77.30 / 77.90 / 78.45
Destekler : 76.10 / 75.65 / 75.20
Alb Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.albyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Küresel ölçekte 1.400 siber olayı analiz eden Aon, itibar kaybına yol açan siber saldırıların şirketlerin değerini ortalama yüzde 27 oranında düşürebildiğini ortaya koydu. Fidye ve kötü amaçlı yazılımların, tüm siber olayların yüzde 45'ine ve şirket itibarını riske atan vakaların yüzde 60'ına sebep olması da rapordan çıkan bir diğer çarpıcı sonuç oldu.
Analitik veriler ışığında Risk Sermayesi ve İnsan Sermayesi konularında 120'den fazla ülkede müşterilerine hizmet veren Aon'un 2025 Siber Risk Raporu, itibar kaybına yol açan siber olayların şirketlerin değerinde ortalama yüzde 27'lik bir düşüşe neden olabileceğini ortaya çıkardı.
Aon'un 2023 yılında yaptığı aynı araştırma büyük siber olayların bir sonraki yıl içinde şirketlerin değerinde ortalama yüzde 9'luk bir düşüşe neden olduğunu ortaya koymuştu. Aon 2025 raporunda ise 1.400'ün üzerinde küresel siber olayı analiz etti ve hangi saldırı türlerinin itibar riski doğurma olasılığının daha yüksek olduğunu, siber olayların en çok hangilerinin yıkıcı sonuçlara yol açabileceğini belirledi.
Aon Türkiye Kurumsal Risk Yönetiminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tevfik Erdengi raporla ilgili değerlendirmesinde, "Siber risk artık yalnızca bir teknoloji sorunu değil doğrudan yönetim kurullarının gündemine giren stratejik bir konu. Son araştırmamız, riskleri önceden görüp etkili şekilde yönetmenin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Hazırlıklı olan ve dayanıklılığa yatırım yapan kurumlar, siber saldırıların ardından yaşanabilecek itibar ve finansal kayıplardan çok daha başarılı bir şekilde korunabiliyor. Tehditler gün geçtikçe daha karmaşık ve birbirine bağlı hale gelirken şirketlerin risk düzeylerini net şekilde görebilmeleri, siber güvenlik ile sigorta stratejilerini uyumlu hâle getirmeleri ve veriye dayalı daha akıllı kararlar alabilecek araçlara sahip olmaları büyük önem taşıyor. Aon olarak bu karmaşık süreçlerde müşterilerimize rehberlik edecek uzmanlığa ve çözümlere sahibiz.” dedi.
Raporda öne çıkan bazı önemli bulgular şunlar:
İncelenen 1.414 siber olayın 56'sı, medyada büyük ilgi çeken ve şirketlerin değerlerinde ölçülebilir düşüşlere neden olan itibar riski olaylarına dönüştü.
İtibar riski olaylarından etkilenen şirketlerin değeri ortalama yüzde 27 düştü.
Kötü amaçlı yazılım ve fidye yazılımı saldırıları toplam siber olayların yüzde 45'ini oluşturmasına rağmen tüm itibar riski olaylarının yüzde 60'ına neden oldu ve itibar kaybına yol açma olasılığı en yüksek tehditler arasında yer aldı.
İtibar kaybını azaltmada etkili beş temel unsur öne çıktı: Hazırlıklı olmak, güçlü liderlik sergilemek, hızlı hareket etmek, etkili iletişim kurmak ve gerekli değişimi hayata geçirmek.
Rapor, sigorta kapsamına alınamayan risklerin yönetiminin giderek daha büyük bir zorluk haline geldiğini de vurguluyor. Siber sigorta, finansal riskin bir kısmını transfer etmeye yardımcı olsa da itibar riski büyük ölçüde sigortalanamaz nitelikte. Bu nedenle, kayıp önleyici risk yönetimi ve etkili kriz müdahalesi her zamankinden daha kritik hale geliyor.
Aon'un 2025 Siber Risk Raporu, şirketin patentli küresel bir elektronik başvuru platformu olan CyQu'dan (Siber Risk Skorlama Platformu) elde edilen özel verilere dayanıyor. Bu platform, siber sigorta başvuru sürecini kolaylaştırırken kurumlara siber risk düzeylerini anlama ve doğru sigortalanabilmeleri için gerekli aksiyon planlarını alma imkânı da sunuyor. Böylece hem sigorta değerlendirme süreçleri hem de siber risk yönetim stratejileri daha güçlü bir temele oturuyor.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
USD/TRY: ABD'nin İsrail - İran gerilimine direkt olarak katılıp katılmayacağına iki hafta içinde karar vereceği açıklandı. Bununla birlikte Trump'ın karar vereceği iki haftalık dönemde İran ile müzakerelerin gerçekleşme olasılığından bahsedilmesi ise piyasalarda kısmen rahatlamaya neden olmuş gözüküyor. Dün 78 USD'yi aşan Brent petrol bu sabah 75 USD seviyelerine doğru geriliyor. Dolar sınırlı da olsa güç kaybetme eğiliminde. Yurt içinde ise dün TCMB politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının beklentiler doğrultusunda %46'da sabit tutulmasına karar verdi. Kurul ayrıca, Merkez Bankası gecelik vadede borç verme faiz oranını %49'da (Beklenti %47,5), gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise %44,5'te sabit tuttu. Enflasyondaki düşüş eğiliminin mayıs ayından sonra haziran ayında da devam ettiğine yönelik ifadenin Karar Metni'nde yer alması dikat çekerken, jeopolitik gelişmelerin dezenflasyon sürecine olası etkileri yakından takip edildiği belirtildi. Genel olarak Karar Metni'nde şahinlik dozunun bir miktar azaldığı söylenebilir. Piyasa da temmuz ayında faiz indirimi beklentileri oluşmaya başladı. Kur tarafında ise hafif yukarı yönlü eğilim devam ediyor. Dün günü 39,62 seviyesinde tamamlayan parite bu sabah 39,67 civarında. Hafif yukarı yönlü hareket günün geri kalanında devam edebilir. Son olarak, bugünkü ajandada ikincil öneme sahip veriler yer alıyor.
EUR/USD: Orta Doğu'da İran ile İsrail arasındaki gerilim yüksek seyrini sürdürürken, Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, Trump'ın İran konusunda önümüzdeki iki hafta içinde bir açıklamada bulunmasının beklendiği bildirildi. Öte yandan, gümrük tarifelerine ilişkin gelişmelerde gündemin üst sıralarındaki yerini koruyor. Avrupa Birliği ile ABD arasında 9 Temmuz'a kadar devam edecek olan ticaret görüşmelerine dair, tarafların bazı alanlarda ilerleme sağladığı yönünde açıklamalar yapıldı. Diğer taraftan, bu hafta gerçekleştirilen Fed toplantısında, faiz oranlarında piyasa beklentilerine paralel olarak bir indirim yapılmamasının ardından, Başkan Trump Fed Başkanı Powell'a yönelik eleştirilerini bir kez daha dile getirdi. ABD'de piyasaların kapalı olduğu günde EURUSD paritesi ise %0,1 primlendi. Teknik seviyelere bakıldığında, bu sabah hafif alıcılı bir görünüm sergileyen paritede 1,1560 -1,16 seviyeleri direnç olarak öne çıkarken; 1,1440 - 1,1390 seviyeleri destek olarak ele alınabilir.
XAU/USD: Ons Altın dün yatay bir seyir izleyerek günü 3.371 seviyesinden kapattı. Trump'ın İran'a ilişkin kararını iki hafta içinde açıklayacağını duyurdu. Diğer yandan, müzakere olasılıklar da gündeme gelmiş durumda. Bu ortamda, değerli madende bu sabah satıcılı bir seyir gözlemliyoruz. Risklerin arttığı dönemde yükselemeyen Ons Altın'da son gelişmelerle haftanın son işlem gününde baskı gözlenebilir. Olası düşüşlerde 3.320 ve 3.300 sıralı destekler konumunda. Diğer yandan, olası yükselişlerde 3.360 ve 3.378 sıralı dirençler konumunda.
Brent Petrol: İsrail ve İran arasındaki çatışmaların henüz yatışmamış olmaması nedeniyle dün 78 USD'yi aşan Brent petrol bu sabah 75 USD seviyelerinde işlem görüyor. Beyaz Saray, Başkan Trump'ın önümüzdeki iki hafta içinde nihai bir karar vereceğini söylerken, İran ile müzakerelerin gerçekleşme olasılığından bahsedilmesi ise petrol fiyatlarında geri çekilmelere neden olmuş gözüküyor. Ayrıca, çatışmalara rağmen İran'ın ham petrol ihracatını sürdürmesi de piyasalarda kısmen rahatlamalara neden olmuş gözüküyor. Teknik seviyelere bakıldığında, geri çekilmenin devamı halinde 74,30 - 73,10 sıralı destekler olarak izlenebilir. Olası yükselişlerde ise 76,20 takip edilebilecek ilk direnç noktası konumunda. Sonraki direnç ise 77,50 civarında. Son olarak, veri takviminde bugün ABD'de Baker Hughes sondaj kuyusu sayıları izlenecek.
Ziraat Yatırım Menkul Değerler
www.ziraatyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), mayıs ayına ilişkin kurulan ve kapanan şirket istatistiklerini yayımladı.
Buna göre, Mayıs 2025’te kurulan 568 yabancı ortak sermayeli şirketin 368’i Türkiye, 21’i Çin, 14’ü Türkmenistan ortaklı olarak kuruldu.
Kurulan 568 yabancı ortak sermayeli şirketin 76’sı anonim, 492’si limited şirket. 2025 yılında kurulan şirketlerin 326’sı Uzmanlaşmamış toptan ticaret, 113’ü Bilgisayar programlama faaliyetleri, 108’i İkamet amaçlı olan ve ikamet amaçlı olmayan binaların inşaatı sektöründe kuruldu.
Kurulan yabancı ortak sermayeli şirketlerin toplam sermayelerinin %76,2’sini yabancı sermayeli ortak payını oluşuyor.
ABD
ABD endeks vadeli işlemleri, Başkan Donald Trump'ın İran'a olası bir askeri saldırıyı değerlendirdiğine dair raporlar yoğunlaştıkça artan jeopolitik gerginlikler arasında Cuma günü düştü. Beyaz Saray Perşembe günü nihai bir kararın önümüzdeki iki hafta içinde gelebileceğini belirterek, İsrail ve İran arasındaki tırmanan çatışmanın ortasında yatırımcıların huzursuzluğunu artırdı. Piyasalar ayrıca, Fed'in bu hafta başında faiz oranlarını sabit tutmasının ardından son politika duruşunu da değerlendirdi. Fed Başkanı Jerome Powell, jeopolitik riskler, Trump'ın yeni tarifeleri ve bunların enflasyon üzerindeki belirsiz etkileri nedeniyle artan belirsizliğe atıfta bulunarak temkinli bir tavır benimsedi. Fed'in güncellenen projeksiyonları artık 2025'te iki faiz indirimi sinyali veriyor, bunun yanında daha zayıf büyüme beklentileri ve biraz daha yüksek bir enflasyon görünümü var. S&P 500 ve Nasdaq Composite hafta boyunca mütevazı bir şekilde yüksek kalırken, Dow Jones'ta düşüş eğilimi ön planda.
Euro Bölgesi
Avrupa piyasaları, yatırımcıların Orta Doğu'daki artan gerginlikleri ve olası ABD müdahalesini izlemeye devam etmesi ile olası bir teknik toparlanma sergileyerek Cuma günü yükselişle seansa başlaması bekleniyor. Başkan Donald Trump'ın İran'a nükleer programı konusunda bir anlaşmaya varması için son bir şans verildiği ve olası askeri eylem kararının iki haftaya kadar ertelendiği bildirildi. Öte yandan, yatırımcılar yoğun bir merkez bankası kararları haftasını değerlendiriyor. İngiltere Merkez Bankası faiz oranlarını sabit tutarken İsviçre Merkez Bankası politika faizini %0'a düşürdü. Piyasa öncesi işlemlerde Euro Stoxx 50 vadeli işlemleri %1,2, Stoxx 600 vadeli işlemleri ise %0,7 arttı.
Türkiye
TCMB Para Politikası Kurulu, piyasa beklentileri dahilinde politika faizini yüzde 46,0 düzeyinde sabit tutarken, faiz koridorunda da bir değişikliğe gitmedi. Karar metninde para politikasındaki kararlı duruşun yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile dezenflasyon sürecini güçlendirdiği belirtildi. TCMB faiz kararının fiyatlamalar üzerindeki etkisi çok sınırlı kaldı. Bugün fiyatlamaları etkileyecek önemli bir veri akışı bulunmazken, yurt içerisinde tüketici güven endeksi verisi izlenecek. Genel görünümde İran - İsrail arasındaki çatışmanın devamı ve de bölgeye yönelik haber akışları piyasaların odağında olacak.
Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.gedik.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından Ipsos iş birliği ile Türkiye sanayisine yönelik gerçekleştirilen “İSO Sanayide Sürdürülebilirlik Eğilimi Araştırması”nın 2025 yılı sonuçları, geçen seneye kıyasla sanayi firmalarının sürdürülebilirlik konuları ile ilgili farkındalıklarında artış olduğunu ortaya koydu. Bu yıl 606 firmanın katıldığı araştırmada, 100 üzerinden yapılan puanlamayla en yüksek skora ulaşılan yine Farkındalık oldu. Geçen yıl 48,97 olan Farkındalık skoru bu yıl 50,33 olarak ölçüldü. Firmaların bu yıl Yaklaşım alanındaki skorları 31,91, Uygulama skorları ise 16,14 oldu.
Araştırmaya göre; Türkiye’deki sanayi kuruluşlarından sadece yüzde 16’sı karbon ayak izini hesaplarken, AB’ye ihracat yapan firmalarda bu oran yüzde 26 oldu. Firmaların sürdürülebilirlik hedef ve aksiyonlarını etkileyen en önemli etken “Kanun ve Yönetmelikler” olurken, sanayi firmaları sürdürülebilirlik uygulamaları için geçen yıl olduğu gibi bu yıl da en çok Teşvik/Finansman desteğine ihtiyaç duyuyor. Sürdürülebilirlik konusunda kamuya açık rapor yayımlayan firmaların toplam oranı ise yüzde 8 oldu.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından Ipsos Araştırma ve Danışmanlık Şirketi A.Ş. (Ipsos) iş birliğiyle Türkiye’deki sanayi kurumlarının sürdürülebilirlik konusundaki mevcut durum ve yaklaşımlarını anlamak üzere gerçekleştirilen “İSO Sanayide Sürdürülebilirlik Eğilimi Araştırması”nın 2025 yılı sonuçları açıklandı. Türkiye genelinde 606 sanayi firmasının katılımı ile yapılan araştırmaya göre, 100 üzerinden yapılan puanlamayla firmaların en yüksek skora ulaştığı alan 50,33 Farkındalık oldu. Firmaların ‘Yaklaşım’ alanındaki skorları 31,91, Uygulama Skorları ise 16,14 olarak ölçüldü.
Türkiye’de ilki geçen yıl yapılan araştırmada; firmaların en yüksek skora ulaştığı alan 48,97 ile ‘Farkındalık’ olmuştu. Firmaların ‘Yaklaşım’ alanındaki skorları 34,27, ‘Uygulama’ skorları ise 18,19 olarak ölçülmüştü. Araştırma, böylece bir yıl içinde sanayi firmaların sürdürülebilirlik ile ilgili farkındalıklarında artış olduğunu da ortaya koydu.
Sürdürülebilirliğin kurumlara entegrasyonu başlangıç aşamasında
Türkiye’de ilki geçen sene açıklanan ve İSO’nun üyesi sanayi firmalarını sürdürülebilirlik alanında desteklemek üzere gerçekleştireceği gelecek dönem çalışmalarına yön vermesi amacı da taşıyan araştırmada; ülke sanayisinin geneli için “İSO Sanayide Sürdürülebilirlik Eğilimi Skorları” hesaplanıyor ve ‘Farkındalık’, ‘Yaklaşım’ ve ‘Uygulama’ başlıklarında üç farklı performans skoru oluşturuluyor. “İSO Sanayide Sürdürülebilirlik Eğilimi Araştırması”nın 2025 yılına yönelik yedi temel sonucuna göre; öncelikle firmaların çoğu sürdürülebilirliğin kurumsal stratejiye entegre edilmesi noktasında henüz başlangıç aşamasında bulunuyor. Firmaların sürdürülebilirlik gündemine ilişkin bilgi seviyesi sınırlı iken, sınırlı sayıdaki sürdürülebilirlik hedefi belirleyenler arasında ekonomik sürdürülebilirlik ile ilgili hedefler ise merkezde yer alıyor. Dördüncü olarak Türkiye’deki sanayi kuruluşlarından sadece yüzde 16’sı karbon ayak izini hesaplıyor. Firmaların sürdürülebilirlik hedef ve aksiyonlarını etkileyen en önemli etken “Kanun ve Yönetmelikler” olurken, sanayi firmaları, sürdürülebilirlik uygulamaları için en çok “Teşvik/ Finansman desteği”ne ihtiyaç duyuyor. Ve son olarak sürdürülebilirlik konusunda kamuya açık rapor yayımlayan firmaların toplam oranı ise yüzde 8.
Sürdürülebilirlik gündem başlıklarında bilgi seviyesi düşük
Araştırmaya göre; Türkiye genelinde sürdürülebilirlikle ilgili gündem başlıklarına ilişkin beyana dayalı bilgi seviyesinin çoğunlukla düşük olduğu görüldü. Paris İklim Anlaşması ve Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefi dışındaki konularda “Hiç bilgili değilim” ve “Pek bilgili değilim” diyenlerin oranı, “Biraz bilgi sahibiyim” ve “Çok bilgiliyim” diyenlerin oranından daha fazla oldu. Ancak AB’ye ihracat yapan firmalarda tüm başlıklardaki bilgi seviyesi artış gösterdi. Sanayi firmalarının yüzde 25’inin de ekonomik, sosyal ya da çevresel bir konuda sürdürülebilirlik hedefi belirlediği görüldü.
AB’ye ihracat yapanlarda karbon ayak izi hesaplama oranı yüzde 26
Araştırmaya göre, Türkiye’deki sanayi kuruluşlarından karbon ayak izini hesaplayanların oranı geçen yıl yüzde 13 iken, bu yıl yüzde 16 oldu. AB’ye ihracat yapan firmalar arasında karbon ayak izini hesapladığını belirtenlerin oranı ise yüzde 26 olarak ölçüldü. Ayrıca gelecek 12 ay dikkate alındığında çevresel sürdürülebilirliğe yönelik öncelikler arasında “düşük karbonlu enerji tüketimi” gibi karbon ayak izinin azaltılmasında doğrudan etkili olacak adımlar görece daha az sayıda firma tarafından yüksek öncelikli olarak tanımlanıyor. Buna göre iklim değişikliği ile mücadele konusunda firmaların bilinçlendirilmesi için daha yoğun bir çalışma yapılması gerektiği ortaya çıkıyor. Araştırma, sürdürülebilirliğin rekabette önemli bir faktör haline gelmesi konusunda daha fazla liderlik ve entegrasyonu gerekli kıldığını da ortaya koydu. AB’ye ihracat yapan firmalarda bu konuların daha yaygın şekilde ele alınması da uluslararası rekabetin bir sonucu olarak öne çıktı.
Yasal düzenlemeler sürdürülebilirlik aksiyonunda etkili
Araştırmaya göre; liderlerin sürdürülebilirlik konusundaki taahhütlerinin önemi artarken Türkiye’deki sanayi firmalarının sürdürülebilirlik konusunda aksiyon almaları konusunda yasal düzenlemeler geçen yıl olduğu gibi bu yıl da etkili bir araç olarak öne çıktı.
En çok Teşvik/Finansman desteğine ihtiyaç var
Araştırma sonuçlarına göre sanayi firmaları, sürdürülebilirlik uygulamaları için geçen yıl olduğu gibi bu yıl da en çok “Teşvik/Finansman desteği”ne ihtiyaç duyuyor. Buna karşılık Türkiye genelinde sürdürülebilirlik projelerinin finansmanı için sürdürülebilir finans ürün ve hizmetlerini kullanan firmaların oranı bir önceki seneye göre de düşüş göstererek yüzde 10 ile sınırlı kaldı. Sürdürülebilir finans uygulamaları arasında iklim değişikliği ile mücadele, düşük karbon ekonomisine geçiş, yeşil dönüşüm gibi konularda gerekli olan finansal destekler her geçen gün yaygınlaşıyor. Yine sürdürülebilirlik konusunda kamuya açık rapor yayımlayan firmaların toplam oranı geçen yıl yüzde 6 iken bu yıl yüzde 8 oldu.
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan:
“Uluslararası ticarette, sürdürülebilirlik artık önemli bir kriter”
“2025 İSO Sanayide Sürdürülebilirlik Eğilimi Araştırması, Türkiye'deki sanayi firmalarının büyük bir kısmının, sürdürülebilirliği firmanın vizyonunun çok önemli bir parçası olarak gördüğünü ortaya koyuyor. Bulgulara göre sanayi kuruluşlarımız, sürdürülebilirliği kurumsal stratejiye entegre etme noktasında henüz başlangıç aşamasında olsa da sürdürülebilirliği iş süreçlerine entegre ettiğini belirten firmaların oranı bir önceki seneye göre artış göstermiş.
Bulgular, AB’ye ihracat yapan firmalarda sürdürülebilirlik bağlamındaki konuları daha yaygın şekilde ele alındığını göstermektedir. AB’nin en önemli ihracat pazarımız olması sanayimizin sürdürülebilirliğe eğilimini de etkilediğini gösteren bu durum, sürdürülebilirlik bağlamında yaşanan dönüşümün uluslararası ticarette önemli bir kriter halini aldığı görüşünü de desteklemektedir.
Bu noktada dönüşüm sürecinde sanayimizin rekabetçiliğini korumak için teknoloji odaklı üretimin önemini bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bu kapsamdaki yatırımlar için ihtiyaç duyulan finansmana erişim ise kritik bir unsur. Türkiye’deki sanayi firmalarının sürdürülebilirlik konusunda aksiyonlarını hızlandırması açısından yasal düzenlemeler ise etkili bir araç olarak öne çıkıyor. Çok taraflı bakış açısı ve iş birliklerinin her zamankinden daha önemli olduğu bu dönüşüm sürecinde İSO olarak çevresel ve sosyal unsurların üretimin merkezinde yer aldığı ‘sürdürülebilir üretim’ yaklaşımının yaygınlaştırılması için çalışmalarımızı sürdürecek, ülkemiz sanayisini desteklemeye devam edeceğiz”.
Ipsos CCO & Türkiye ESG Lideri Yasemin Özen Gürelli:
“Sürdürülebilirlik, şirketlerin iş stratejilerine henüz tam entegre değil”
“2025 Sanayide Sürdürülebilirlik Eğilimi Araştırması, Türkiye’deki sanayi firmalarının sürdürülebilirliği artık şirket vizyonlarının ayrılmaz bir parçası olarak benimsediğini gösteriyor. Pek çok firma bu alanda hedefler koyarken, sürdürülebilirliğin iş süreçlerine ne ölçüde entegre edildiği firmalar arasında farklılık gösteriyor. Sürdürülebilirlik birimi ve yöneticisi bulunan firmalar bu konuda daha öne çıkıyor. Buna rağmen firmaların yalnızca dörtte biri sürdürülebilirlik hedefi belirleyerek somut adımlar atıyor. Bu durum, sürdürülebilirliğin iş stratejilerine tam olarak entegre edilemediğini gösteriyor.
Firmaların bu dönüşümü daha sağlam temellere oturtabilmesi için bazı temel aksiyonlara ihtiyaç duyuluyor. Sürdürülebilirlik alanında bilgi düzeyini artırmak için sektöre özel seminerler, atölyeler ve farkındalık kampanyaları düzenlenmesi büyük önem taşıyor. Üst yönetimlerin sürdürülebilirlik stratejilerine daha etkin biçimde dahil olabilmesi için liderlik eğitimlerinin yaygınlaştırılması ve yönetim kurullarında sürdürülebilirliğin düzenli gündem maddesi kritik. Firmaların sürdürülebilirlik hedefleri belirlemesini kolaylaştırmak adına yol gösterici rehberlerin hazırlanması ve özellikle KOBİ’lere yönelik danışmanlık desteği sağlanması da önemli bir ihtiyaç olarak öne çıkıyor. Ekonomik sürdürülebilirlik hedefleri koyan firmaların teşvik edilmesi ve bu alanda uygulanan iyi örneklerin yaygınlaştırılması da dönüşümü hızlandıran uygulamalar arasında yer alıyor. Tüm bu öneriler hayata geçtiğinde, firmalar sadece yasal gereklilikleri karşılamakla kalmıyor; aynı zamanda sürdürülebilirliği stratejik bir kaldıraç olarak kullanarak rekabet avantajı elde ediyor.”
2025-6-20 Günü Belirlenen Merkez Bankası Döviz Kurları ve Altın Fiyatları (Saat 10:00) | |||
---|---|---|---|
Döviz Kodu / Cinsi | Birim | Döviz Cinsi / Saflık Derecesi | Alış |
USD/TRY | 1 | USD | 39,633 |
EUR/TRY | 1 | EUR | 45,6354 |
GBP/TRY | 1 | GBP | 53,3738 |
CHF/TRY | 1 | CHF | 48,5788 |
Altın/TRY | 1 gr | 1000/1000 | 4288,78 |
Altın/TRY | 1 gr | 995/1000 | 4267,34 |
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.