Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Türkiye:
TCMB Para Politikası Kurulu piyasadaki oynaklığa çözüm amacıyla olağanüstü şekilde toplanarak faiz koridorunun üst bandını 200baz puan arttırarak %46 seviyesine yükseltti. Kararın hemen ardından 1 haftalık repo ihalesi açmayacağını duyuran TCMB’nin adımı, proaktif bir önlem olarak değerlendirilebilir. Ayrıca TCMB’nin Nisan ayındaki PPK toplantısını beklemeyip piyasa koşullarına karşı duruşunu göstermesi, bozulan beklentileri iyileştirmek açısından olumlu yorumlanabilir.
Peki TCMB’nin adımının etkisi ne olacak? TCMB aldığı kararlarla gecelik faizi %46’ya yaklaştırma imkanını sağlamış oldu. Ancak piyasadaki yaklaşık 800 milyar TL’lik likidite sebebiyle etkisini hemen göremeyebiliriz. Bu sebeple kararların fiili olarak etkin olması için piyasadaki likiditenin çekilmesi gerekmekte. Bu da depo ihalelerindeki faiz oranını yeni üst banda yakın seviyelerden ilan ederek yapabilir, likidite senedi ihraç ederek uzun süreli likiditeyi çekebilir veya yüklü biçimde döviz satışı ile piyasadan TL toplanabilir. Likidite senedi ihracı uzun süredir dillendirilse de TCMB bunun o dönemki koşullara uygun olmadığını belirtmişti. Fakat son kararların aktif uygulanabilmesi için ek adın olarak görülebilir. Ayrıca son önerme olan yüklü döviz satışının TCMB’nin rezerv birikimi hedefine oldukça ters olduğunu belirtelim.
TCMB aldığı faiz ve ihale kararı öncesinde, döviz piyasasındaki hareket sonrası artan endişeleri gidermek amacıyla TL uzlaşmalı vadeli döviz satım işlemlerine (NDF) tekrar başladığını duyurdu. Böylelikle özellikle döviz açık pozisyon taşıyan firmalar kesiminin, pozisyon kapatmalarından doğacak olan döviz talebinin önüne geçilmesi planlanıyor. TCMB ayrıca VİOP üzerinden vadeli döviz kontrat işlemlerine de başlamış durumda.
TCMB’nin Çarşamba günkü döviz müdahalesini hesaplayacağımızı belirtmiştik. Ancak TCMB’nin açıkladığı analitik bilançoda, döviz pozisyonunda düşüşten ziyade 444 milyon USD artış görülmekte. Bu da döviz müdahalesinin ya kamu bankalarınca yapıldığı ve bunun TCMB’ye yansıtılmadığı ya da yapılan işlemlerin valörlü olduğunu gösteriyor. Hatırlanacak olursa 21 Şubat günü yaşanan döviz hareketliliğinde yapılan müdahale, TCMB bilançosuna 1 iş günü sonra yansımıştı. Ancak piyasadaki TL likidite fazlasının değişiminden yola çıkacak olursak, müdahalenin 10 milyar USD civarında olduğunu söyleyebiliriz.
Bütün bu gelişmelerin yanı sıra tesadüf odur ki 20 Mart günü Türkiye CDS kağıdının vade değişim günüydü. Bu CDS endeksinin baz aldığı tahvillerin yeniden hesaplanması demek. Gün sonunda 304 puana gelen CDS priminin yaklaşık 18 puanı bu değişimden kaynaklandı.
Haftalık verilere kısaca göz atalım. 14 Mart haftasında yabancılar 1,46 milyar USD devlet tahvili, 480 milyon USD hisse senedi satın aldı. Geçtiğimiz haftada yabancıların hisse senedi alımları son 66 haftanın en yüksek seviyesinde gerçekleşti. Yabancılar aynı zamanda 1,7 milyar USD swap girişi gerçekleştirdi. Buna karşın eurobond piyasasında 0,95 milyar USD çıkış yaşandı.
Döviz mevduatları 1,6 milyar USD artış yaşadı. Değerleme etkisinden arındırılmış artış 667 milyon USD oldu. Bireysellerin net döviz girişi gerçekleştirmezken, ticariler 708 milyon USD döviz mevduatını arttırdı.
Merkezi yönetim borç stoku Şubat ayında yıllık %37 artış kaydetti. Borç stokunun %55’inin döviz olması bu artışı kısıtlayan taraf olurken, aynı zamanda borç stokunun kırılgan olmasına da sebep olmakta. TL cinsi borçların da sadece %27’si sabit faizli olduğundan, kur, enflasyon ve faizlerdeki artışlar kamu borcunun %73’ünü doğrudan etkiliyor. Mevcut borç kompozisyonu, makroekonomik gelişmelere oldukça duyarlı.
Yine çalkantılı bir gün sonrasında BIST100 günü %0,5 düşüşle kapattı. Bankacılık endeksi %8,2 düşüş ile negatif ayrışırken, sanayi şirketleri pozitif performans gösterdi.
Global:
İngiltere Merkez Bankası (BoE), politika faizini %4,5 seviyesinde sabit tuttu. Karar, 8'e karşı 1 oyla alındı. Banka, yüksek seyreden enflasyon ve küresel belirsizliklere dikkat çekerek para politikasında sıkılaştırmayı sürdürmek konusunda kademeli ve temkinli bir yaklaşım izleyeceğini belirtti.
EURUSD, ECB Başkanı Lagarde'ın ABD tarifelerinin olası etkilerine dair uyarılarının ardından 1,085 seviyesinin altına gerileyerek son beş ayın zirvesi olan 1,09547 seviyesinden uzaklaştı. Lagarde, yaptığı konuşmada, ABD’nin Avrupa ithalatına uygulayacağı %25'lik tarifelerin Euro Bölgesi büyümesini ilk yılda 0,3 puan aşağı çekebileceğini, AB'nin misilleme tarifeleri uygulaması durumunda ise bu kaybın 0,5 puana çıkabileceğini belirtti. Başkan Lagarde, tarifelerin ekonomik büyümeyi yavaşlatacağını ancak enflasyon açısından büyük bir risk yaratmayacağını vurguladı.
Günün Verileri:
TÜİK Mart Ayı Tüketici Güven Endeksi (10.00)
Bahçeşehir Üniversitesi Finansal Araştırmalar Merkezi (BFRC)
https://bfrc.bau.edu.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.