Teknik analiz bülteni (NCM Investment)

Borsa İstanbul, son 17 yılın en kötü haftalarından birini geride bırakırken, piyasalardaki dalgalanmanın temelinde ekonomik gerekçelerden çok siyasi belirsizlikler var. Bist100 Endeksi 2008 küresel Krizi, Bankacılık endeksi ise 2000 bankacılık krizinden bu yana görülmemiş büyüklükte haftalık kayıplarından birini yaşadı. Son dönemde ekonomide sağlanmak istenen istikrar ve yabancı sermayeyi çekmeye yönelik atılan adımlar, yaşanan gelişmelerin etkisiyle gölge altında kalma riskiyle karşı karşıya kalmış durumda.

    Düzenleyici kurumların önleyici tedbirleri harlanan ateşi söndürmeye yetecek mi izlemek gerek; Sermaye Piyasası Kurulu ve Merkez Bankası piyasaların sağlıklı işleyişini korumak adına ardı ardına tedbirler açıkladı. SPK, şirketlerin Genel Kurul onayı olmaksızın, sadece Yönetim Kurulu kararıyla pay geri alımı yapabileceğini duyurarak hisse fiyatlarındaki oynaklığı azaltmayı hedefliyor. TCMB ise TL uzlaşmalı vadeli döviz satım işlemleriyle başladığı tedbir sürecini, takvim dışı Para Politikaları Kurulu toplantısıyla sürdürdü ve gecelik borç verme faizini 200 baz puan artırarak yüzde 46,00 seviyesine yükseltti. Ayrıca, 1 hafta vadeli repo ihalelerine de bir süre ara verildi. Ancak bu adımlar, piyasalardaki güvensizlik dalgasını kısa vadede tersine çevirmek için yeterli olmayabilir.

    Finansal piyasalar yalnızca makroekonomik verilerle değil, hukukun üstünlüğü ve kurumsal güvenlikle de yakından ilişkilidir. Demokratik kurum ve kurallar etrafındaki tartışmalar, sermaye hareketleri ve piyasa istikrarı üzerinde belirleyici bir rol oynar.

    Şu aşamada piyasalarda güvenin yeniden tesis edilmesi en kritik konu. Yeni ekonomi yönetimi uzun uğraşlar sonucunda yabancı yatırımcıların ilgisini yeniden kazanmayı başarmışken, mevcut gelişmeler bu güveni sarsma potansiyeli taşıyor. Shakespeare’in de dediği gibi, 'Güven ruh gibidir, kaybedildi mi bir daha geri gelmez.' Finansal piyasalarda da bu sözün önemli bir karşılığı var. Hukuka ve piyasa mekanizmalarına duyulan güvenin zedelenmesi, hele ki bu konuda dili daha önce defalarca yanmış yabancı yatırımcının sağlayacağı uzun vadeli sermaye hareketlerini olumsuz etkileyebilir.

    Bu belirsizlik ortamında yatırımcıların dikkatli olması gerekiyor. Kısa vadeli tepkisel yükselişlere ihtiyatla yaklaşılmalı ve ani kararlarla panik satışı yapmaktan kaçınılmalı. Piyasalar zamanla bu fırtınayı da atlatacak, ancak bu süreçte sabır ve temkin en büyük silah olacaktır.

    Son olarak Piyasalar dalgalanırken, gerçekte kaybedilen yalnızca güven değil, aynı zamanda inanç ve umut da olabilir. Ancak, içinde bulunduğumuz bu zor dönemde, umudu kaybetme lüksümüz yok. Zorluklar ne kadar büyük olursa olsun, her karanlık gecenin ardından bir aydınlık sabahın beklediği unutulmamalı. Bu süreçte sabır, güven ve temkinle hareket etmek, piyasalarda yeniden dengeyi sağlayacak ve zararları telafi etme noktasında kararlı bir duruş sergilememize yardımcı olacaktır.

 https://bulten.ncminvest.com.tr/teknik-analiz-bulteni/2025-03-24

 NCM Investment Menkul Değerler A.Ş.
 
 https://www.ncminvest.com.tr/
 

                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.