Varlık Dağılım Raporu: Mevduat/PPF ağırlığımızı düşürürken, DİBS ağırlığımızı artırıyoruz (Gedik Yatırım)

• 2 Temmuz’da yayınladığımız Varlık Dağılımı raporumuzda, yurtiçinde Kurultay davasına ilişkin belirsizliklerin azalması ve TCMB’nin faiz indirimine yönelik söylemlerinin güç kazanması ile birlikte Borsa İstanbul’da getiri potansiyelinin artacağını öngörmüş ve hisse senedi ağırlığımızı %50 seviyesine yükseltmiştik. 24 Temmuz tarihli PPK toplantısında politika faizinin %46’dan %43’e indirilmesi ve para politikasında kademeli gevşeme sürecine girilmesi, bu öngörümüzü desteklemiştir. Önümüzdeki dönemde faiz indirim beklentilerinin piyasa fiyatlamalarına daha belirgin yansıması beklenirken, Borsa İstanbul’u portföyümüzde %50 oranıyla, yani benchmark hisse ağırlığının (%45) üzerinde tutmaya devam ediyoruz.

• Temmuz ayında risksiz getiri oranları, hâlâ cazip seviyelerde kalmayı sürdürürken, TL mevduat ve para piyasası fonları portföylerde istikrar unsuru olmaya devam etti. Ancak, son dönemde mevduat stopaj oranlarının 6 aya kadar vadelerde %15’ten %17,5’a, 6-12 ay arasında %12’den %15’e yükselmesi ve para piyasası fonlarında stopaj oranının %15’ten %17,5’a çıkarılması net getiri potansiyelini sınırlamıştır. Ayrıca, faiz indirim döngüsünün hız kazanmasıyla birlikte bu enstrümanlarda getirilerin kademeli olarak daha düşük seviyelere gerilemesini öngörüyoruz. Bu nedenle TL mevduat ve para piyasası fonları ağırlığımızı %30’dan %25’e indiriyoruz. Bununla birlikte, volatilitenin arttığı dönemlerde risksiz alternatiflerin portföy içindeki dengeleyici rolünü önemli bulmaya devam ediyoruz.

• TL mevduat ve para piyasası fonları ağırlığımızı düşürürken, DİBS ağırlığımızı %20’den %25’e artırıyoruz. Bu ağırlığın da %15’inin uzun vadeli tahvillere, %10’unun da kısa vadeli tahvillere ayrılmasını öneriyoruz.

• Uzun vadeli DİBS tarafında, Haziran ortasından bu yana faizlerde görülen düşüşle birlikte bazı tahvillerde toplam getiriler %10’u aşmış, beklentilerimiz doğrultusunda anlamlı fiyatlama avantajı sağlanmıştır. Temmuz ayında uzun vadeli tahvillerin fiyatlamalarının sınırlı bir tepki verdiğini gözlemlesek de, faiz indirimi döngüsünün devamıyla birlikte yüksek durasyonlu kağıtlarda değerlenme potansiyelinin sürdüğünü düşünüyoruz. Bu nedenle 2033 vadeli TRT051033T12 ve 2034 vadeli TRT270934T18 başta olmak üzere uzun vadeli sabit kuponlu tahvilleri önermeye devam ediyoruz. Ayrıca Temmuz ayında ihraç edilen ve TRT100730T13 kodlu 5 yıl vadeli sabit kuponlu tahvil de portföylere dahil edilebilir.

• Öte yandan, kısa vadeli tahviller ve hazine bonoları faiz indirimlerine ve beklentilerine daha hızlı tepki vermekte, bu da erken dönemlerde getiri potansiyellerini arttırmaktadır. Temmuz ayında getirilerde öne çıkan enstrümanlar da bu segmentten gelmiştir. Bu çerçevede, özellikle TRB110326T12 kodlu hazine bonosu ile TRT180226T16 ve TRT120826T16 gibi kısa vadeli sabit kuponlu tahviller ve de bu ay ihraç edilecek 10 ay vadeli Hazine Bonosu ile birlikte önümüzdeki dönemde öncelikli yatırım araçlarımız arasında yer alacaktır. Benzer şekilde, TRT050527T33 tahvili kısa-orta vadede %41 kupon oranı ve likit yapısıyla öne çıkmakta, nakit akışı açısından cazip bir seçenek olmaya devam etmektedir.

  Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
  www.gedik.com

                                     ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.