Yurt dışı piyasalar (PhillipCapital)

Mayıs ayına ait ABD perakende satışları verisinin aylık bazda %0,9 düşüş (beklenti: %0,6 düşüş) göstermesi, tüketicilerin belirsizliğin yüksek dönemde harcamaları kısıtladığına işaret ederek önümüzdeki dönemde Fed'in faiz indirimini destekleyebilir. Ayrıca, yarın gerçekleşecek Fed faiz kararı ve basın toplantısındaki görüşlerini etkileyebilir. Bir önceki ayın verisi de %0,1 artıştan %0,1 düşüşe aşağı yönlü revize edildi.
Kanada’da gerçekleşen G7 zirvesinde, liderler Ukrayna savaşının yanı sıra İsrail-İran hattında hızla yükselen Orta Doğu gerilimini ele aldı. ABD Başkanı Trump’ın zirveden erken ayrılması, ulusal güvenlik konseyinin hazırlanmasını emretmesi ve Tahran’da derhal bir tahliye çağrısı yapması, rahatlama bekleyişindeki küresel piyasalarda gerginliği artırdı. Fransa Cumhurbaşkanı Macron ise Trump’ın erken ayrılmasını İsrail-İran arasında geçici ateşkes önerisini diplomatik bir çözüm adımı olarak olumlu değerlendirdi. Bu gelişmeler, global piyasalarda risk primlerinin yükselmesine yol açarken brent petrolun 75,00$ seviyesine yükselmesine neden oldu.
Trump, İngiltere ile varılan ticaret anlaşmasının hayata geçirilmesine yönelik kararnameyi imzaladı. G7 zirvesi kapsamında İngiltere Başbakanı Keir Starmer ile ortak basın toplantısı düzenleyen Trump, anlaşmanın iki ülke açısından da adil olduğunu ve istihdam ile gelir yaratacağını söyledi. Starmer ise özellikle otomobil tarifeleri ve havacılık sektöründe anlaşmanın önemine dikkat çekti. Kararnamede, İngiltere’nin ABD’nin üretim altyapısına zarar veren tarife dışı engelleri azaltmayı kabul ettiği, ABD’nin de İngiltere menşeli otomobillere yıllık 100 bin araçlık kota tanıyacağı ve çelik ile alüminyum ithalatına yönelik kota uygulayacağı, ancak bu kotanın İngiltere’nin çelik tedarik zincirleri ve üretim tesislerinde güvenlik sağladığını göstermesi koşuluna bağlı olduğu ifade edildi. Ayrıca, Kanada Başbakanı Mark Carney, Trump ile 30 gün içinde yeni bir ticaret ve güvenlik anlaşması yapmaya çalışması konusunda anlaştıklarını söyledi.
Japonya Merkez Bankası (BOJ), kısa vadeli faiz oranlarını %0,5 seviyesinde sabit bırakma ve tahvil alımlarını gelecek mali yıldan itibaren kademeli olarak azaltma kararı aldı. BOJ, mevcut tahvil alım azaltım planında değişiklik yapmazken, Nisan 2026 sonrası için yeni bir plan duyurdu. Buna göre, 2026 mali yılı itibarıyla BOJ, üçer aylık dönemlerle aylık tahvil alımlarını 200 milyar yen azaltarak Mart 2027’ye kadar bu miktarı yaklaşık 2 trilyon yene düşürmeyi hedefliyor. Halihazırda her çeyrekte 400 milyar yen azaltım yapan banka, özellikle uzun vadeli tahvil faizlerindeki yükselişi sınırlamak amacıyla bu kararları alırken, aynı zamanda niceliksel sıkılaştırmanın da süreceğini vurguladı.
Goldman Sachs’ın paylaştığı piyasa notuna göre, geçen hafta küresel serbest fonların Asya borsalarındaki ticaret hacmi son beş yılın en yüksek seviyesine erişti. 6 - 12 Haziran arasında yapılan alım ve açığa satış işlemleri değerlendirildiğinde nette uzun pozisyon seviyesinin Eylül 2024’ten bu yana en yüksek seviyeye eriştiğini belirten Goldman; fonların Japonya, Hong Kong, Taiwan ve Hindistan’da hisse alımları gerçekleştirdiğini buna karşın ana kara Çin hisselerinde kısa pozisyonlandıklarını belirtti. Son aylarda doların değer kaybı ile başlayan sürecin Asya piyasalarının geneline olumlu yansıdığı görülüyor.
Cumhuriyetçi Senatörlerin, rüzgar ve güneş enerjisine yönelik teşviklerin diğer enerji kaynaklarına yönelik teşviklerden önce sonlanmasına yönelik yasa teklifi, Temsilciler Meclisi’nden geçen bütçedeki yeşil enerjiye yönelik harcama kesintilerinin hafiflemesi umutlarını yıktı. Her ne kadar sunulan yasa teklifi, teşviklerden yararlanmak isteyen projelerin 60 gün içerisinde inşaata başlama zorunluluğunu ortadan kaldırsa da, rüzgar ve güneş enerjisine yönelik vergi indirimlerinin 2028’de son bulacağına işaret ediyor. Buna karşın teklife göre nükleer, hidroelektrik ve jeotermal enerjiye yönelik vergi indirimleri 2036’ya dek sürecek. Ek olarak, hem satın alınan hem de kiralanan çatı GES’lere yönelik teşviklerin de ortadan kalkıyor olması nedeniyle analistler son dönemlerde zorluklar yaşayan güneş enerjisi sistemi üreticileri açısından önemli olumsuzluklar oluşabileceğini belirtiyor. Sunrun (NASDAQ: RUN) SolarEdge Technologies (NASDAQ: SEDG) Enphase Energy (NASDAQ: ENPH) ve First Solar (NASDAQ: FSLR) seans öncesi işlemlerde %15 - %30 civarında ekside seyrediyor.

 

Vistra Corp. (NYSE: VST)

Vistra; ABD’de 18 eyalet ve Washington D.C.’de elektrik üretimi ve perakende elektrik dağıtımı alanlarında faaliyet gösteren ve 41.000 megavat elektrik üretim kapasitesiyle bu alanda ABD’nin en büyük şirketlerinden biridir. Şirket sahip olduğu ve işlettiği nükleer santraller ile ABD’nin en büyük 2. nükleer enerji üreticisi konumundadır. Şirketin 41.000 MW elektrik üretim kapasitesinin %16’sı nükleer, %21’i kömür, %59’u doğalgaz ve %4’ü yenilenebilir enerji kaynaklıdır.

Trump yönetimi altında enerji üretimine yönelik teşvikler ve vergi indirimlerinde önemli değişiklikler öngörülüyor. Cumhuriyetçilerin Senato’ya sunduğu son tasarıya göre güneş ve rüzgar enerjisine yönelik vergi indirimleri 2028’de son bulurken, nükleer ve hidroelektriğe yönelik teşvik ve vergi indirimleri 2036’ya dek sürecek. Nükleere yönelik teşviklerin sürmesinin teklif edilmesinin yanında; Vistra’nın yenilenebilir enerji maruziyetinin oldukça küçük olması önümüzdeki dönemde şirketin, yenilenebilir enerji ağırlıklı rakiplerine kıyasla avantajlı kalabileceğine işaret etmekte.

Vistra 7 Mayıs’ta yayınlanan 4Ç24 bilançosunda, geçen yılın aynı dönemine kıyasla %31,1 artışla 4,04 milyar$ hasılat ve hisse başına 2,48$ kazanç elde etti. Böylece şirket 2024 mali yılını, 2023’e kıyasla %95 artışla 2,93 milyar$ net kar elde ederek tamamladı.

Şirket 4. çeyrekte %105 artışla 1,99 milyar$, 2024 mali yılının tamamında %36,6 artışla 5,66 milyar$ FAVÖK elde etti. Mart 2024’te satın alınan ve böylece şirketin nükleer enerji üretim kapasitesini 4.000 megavat arttıran ve 1 milyon civarı perakende müşteri artışı sağlayan Energy Harbor’un ve ABD Çevre Koruma Ajansı’nın nükleer enerji üretimine yönelik sunduğu vergi indirimlerinin şirketin finansallarına katkı sunduğu görülmekte. Şirket yönetimi 2025 mali yılında 5,5 milyar$ - 6,1 milyar$ FAVÖK ve 3 milyar$ - 3,6 milyar$ serbest nakit akışı elde etmeyi bekliyor.

Kısa vadeli ortalaması üzerinde yükselişini sürdüren VST 178$ direnci üzerinde kalıcı olmayı deniyor. 168$ altında zarar kes çalıştırmak kaydıyla, 190$ ve 199$ dirençleri hedeflenebilir.

 

 PhillipCapital Menkul Değerler A.Ş.
  
 https://www.phillipcapital.com.tr/
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.