Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2022 yılı "Satınalma Gücü Paritesi (Geçici Sonuçlar)" haber bültenini yayınladı

 TÜİK'in konuya ilişkin haber bülteni aşağıda bulunuyor:

Satınalma gücü paritesi (SGP) ayrıntılı olarak tanımlanmış standart bir mal ve hizmet sepetinin farklı ülkelerdeki fiyat oranı olarak tanımlanmaktadır. Böylece ülkeler arasındaki fiyat düzeyi farklılıkları giderilmekte ve uluslararası anlamda gerçek fiyat ve hacim karşılaştırmaları yapılabilmektedir.

Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat) tarafından açıklanan SGP'ye göre kişi başına gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) endeksi 2022 yılı geçici sonuçlarına göre 27 Avrupa Birliği (AB) ülkesi ortalaması 100 iken, bu değer Türkiye için 69 oldu ve AB ortalamasının %31 altında kaldı.

Karşılaştırmalarda, 27 AB üyesi ülke, 3 Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ülkesi (İsviçre, İzlanda ve Norveç), 5 aday ülke (Türkiye, Kuzey Makedonya, Karadağ, Sırbistan ve Arnavutluk) ve 1 potansiyel aday ülke (Bosna-Hersek) kapsandı.

Karşılaştırmalarda yer alan 36 ülke arasında SGP'ye göre kişi başına GSYH endeksi en yüksek ülke 261 ile Lüksemburg, en düşük ülke ise 34 ile Arnavutluk oldu. Kişi başına GSYH endeksinde Lüksemburg AB ortalamasının %161 üzerinde, Arnavutluk ise %66 altında değere sahip oldu.

SGP'ye göre kişi başına GSYH endeks değerleri, 2022
[AB27=100]



Kaynak: Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat)

Türkiye'nin 2022 yılı kişi başına fiili bireysel tüketim düzeyi 80 oldu

Ülkelerin gelişmişlik düzeylerinin karşılaştırılmasında kişi başına gayrisafi yurt içi hasıla temel alınırken, tüketicilerin göreli refah düzeylerinin karşılaştırılmasında kişi başına fiili bireysel tüketim endeksleri daha uygun bir gösterge olarak kabul edilmektedir. Fiili bireysel tüketim, tüketicilerin satın aldığı mal ve hizmetlere ek olarak devlet veya kar amacı olmayan kuruluşlar tarafından sağlanan (eğitim, sağlık vb.) hizmetleri de kapsamaktadır.

Kişi başına fiili bireysel tüketim düzeyi 27 Avrupa Birliği ülkesi ortalaması 100 iken, Türkiye için 80 oldu ve AB ortalamasının %20 altında kaldı. Karşılaştırmalarda yer alan 36 ülke arasında kişi başına fiili bireysel tüketim değeri en yüksek ülke 138 ile Lüksemburg, en düşük ülke ise 40 ile Arnavutluk oldu.

SGP'ye göre kişi başına fiili bireysel tüketim değerleri, 2022
[AB27=100]




 Kaynak: Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat)

Türkiye'nin fiili bireysel tüketime ilişkin fiyat düzeyi endeksi 36 oldu

Fiyat düzeyi endeksi, ülkelerin ulusal para birimlerinin karşılaştırmalı olarak döviz kuruna göre alım gücünün göstergesidir. Bir ülkenin fiyat düzeyi endeksi, 100'den büyük ise bu ülke karşılaştırıldığı ülke grubu ortalamasına göre "pahalı", 100'den küçük ise bu ülke karşılaştırıldığı ülke grubu ortalamasına göre "ucuz" olarak ifade edilmektedir.

Türkiye'nin fiili bireysel tüketime ilişkin fiyat düzeyi endeksi, 2022 yılı geçici sonuçlarına göre 36 oldu. Bu değer, AB ülkeleri genelinde 100 Euro karşılığı satın alınan aynı mal ve hizmet sepetinin Türkiye'de 36 Euro karşılığı Türk Lirası ile satın alınabileceğini gösterdi.

KOD       :TL002

VERI TIPI :REPO IHALE SONUC DUYURUSU

YAYIMLAYAN:TCMB PIYASALAR GENEL MUDURLUGU - TURK LIRASI PIYASALARI MUDURLUGU

ZAMAN ETIKETI:2023-06-20T12:00:00+03:00



IHALE NO              6,084          

ISLEM TURU            REPO           

VADE                  2023-06-27     

TOPLAM TEKLIF TUTARI  39,000,000,000 

KABUL EDILEN TUTAR    39,000,000,000 

MINIMUM BASIT FAIZ    8.5            

ORTALAMA BASIT FAIZ   8.5            

MAKSIMUM BASIT FAIZ   8.5            

MINIMUM BILESIK FAIZ  8.86           

ORTALAMA BILESIK FAIZ 8.86           

MAKSIMUM BILESIK FAIZ 8.86           

KISMI                                



ACIKLAMA

Türkiye: Asgari ücret bir yılda ikinci zamla %34 arttırıldı…

Çalışma Bakanı Sn. Vedat Işıkhan, aylık net asgari ücretin bu ay %34 artarak 11.402 liraya (483 $) yükseleceğini açıkladı. Böylece, düşük gelirlileri sürekli yüksek enflasyondan korumak amacıyla asgari ücret bu yıl ikinci kez artırılmış oldu.

Yüksek oranlı ücret artışları işçilik maliyetleri üzerinden direkt, talep etkisi üzerinden de gecikmeli enflasyon etkisi oluşturabiliyor. Enflasyonist dönemde ise işçilik maliyetlerinin, emek yoğun sektörler (perakende gibi) haricinde, daha az ağırlık kapladığını ve temel zam unsurlarının finansman veya hammadde maliyetleri üzerinden döndüğünü gözlemliyoruz. Bankacılık ve teknoloji gibi sermaye yoğun sektörlerde toplam maliyetler içinde çalışan maliyeti daha sınırlı bir alan kaplamaktadır.

Türkiye, hükümetin büyüme odaklı politikaları ve hanehalkı harcamalarının tetiklediği yüksek enflasyonla boğuşuyor. Yeni atanan Hazine ve Maliye Bakanı Sn. Mehmet Şimşek, görev süresi boyunca akılcı politikalar izleyeceğini söyledi. Aralık 2022'den bu yana gerçekleşen 6 aylık enflasyon (Haziran enflasyonu varsayımımız ile birlikte) %15-16 gibi bir aralığa tekabül ettiği için asgari ücretteki refah payı oldukça yüksek bırakılmış görünüyor. Düşük ücretlilerin enflasyona karşı alım gücünün korunması açısından önemli olduğu gibi, EYT ve emekli zamlarıyla beraber düşünüldüğünde iç talebi halen yukarı yönlü etkileyebilecek durumda olduğu görülmektedir. Sıkı para politikası geçişi, iç talep üzerinden baskı unsuru olmakla birlikte, kısa dönemli enflasyon etkilerini halen devreden talep kapsamında (enflasyonist dönem talep dinamiği + ücret artışları) yukarı olarak değerlendiriyoruz.


Dinamik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.

 https://www.dinamikyatirim.com.tr/

***
Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

ABD tarafında ‘Juneteenth’ tatili sonrası ilk günde inşaat izinleri verileri açıklanacak. Yarın da İngiltere TÜFE verisi ve FED başkanı Powell’ın konuşması olacak.

Dolar endeksi 102,49 seviyelerinde başladığı günü 102,35 seviyelerindeki seyri ile sürdürüyor.

Dolar hem gelişmekte olan ülkeler para birimleri karşı hem de G10 ülkeleri para birimlerine karşı karışık seyrediyor. Henüz bir yön bulabilmiş değil. Dolar endeksindeki gevşeme de buna işaret ediyor.

EURUSD paritesi 1,0920 seviyelerinde başladığı günü bir miktar yükselişle 1,0940 seviyelerinde sürdürüyor. Düşüş yaşanması durumunda 1,0880 seviyelerindeki MA50 destek olabilir. Yükselişte ise 1,0950 seviyelerindeki Bollinger üst bandı direnç oluşturabilir.

Ons altın 1951 seviyelerine yakın noktalardan güne başlamıştı. Seyrini ise bir miktar yükselişle 1954 seviyelerinde sürdürüyor. Düşüş yaşanması durumunda 1942 seviyelerindeki MA100 destek olarak çalışabilirken, yükselişte ise Bollinger üst bandı 1973 seviyelerinde direnç oluşturabilir.

 Detaylı bilgi almak, İş Yatırım’ın güncel raporlarına ulaşmak için aşağıdaki linki kullanabilirsiniz.

https://arastirma.isyatirim.com.tr/2023/06/20/fx-teknik-analiz-raporu-20-06-2023/
 
İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
 www.isyatirim.com.tr

                           ***
                  Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Boeing, ticari uçak ve hizmetlere olan talebe ilişkin 20 yıllık tahminini sunduğu 2023 yılı Mevcut Piyasa Görünümü’nü (CMO), Paris Air Show öncesinde yayınlandı. Buna göre, uluslararası uçuş trafiğinin canlanması ve yurtiçi uçak seyahatinin salgın öncesi seviyelere ulaşmasıyla birlikte, 2042 yılına kadar tüm dünyada toplam değeri 8 trilyon dolara ulaşan 42.595 yeni ticari uçağa ihtiyaç duyulacağı öngörülüyor.
Küresel filonun büyük bir kısmının hizmet dışı kaldığı salgından üç yıl sonra yayınlanan yeni Mevcut Piyasa Görünümü’nde aşağıdaki temel bulgular yer alıyor:
• Yolcu trafiği, yüzde 2,6 düzeyindeki küresel ekonomik büyümeyi geride bırakmaya devam edecek.
• Küresel filo, yılda yüzde 3,5 oranında genişleme sonucunda yaklaşık iki kat artarak 48.600 uçağa ulaşacak.
• Havayolu şirketleri, küresel filonun yaklaşık yarısını yakıt verimliliği sunan yeni uçak modelleriyle değiştirecek.
Boeing Ticari Satış ve Pazarlama Kıdemli Başkan Yardımcısı Brad McMullen, “Sektörümüz; havayolu şirketlerinin filolarını sadeleştirerek verimliliği arttırdı ve böylelikle toparlanan talepten de istifade ederek daha önce benzeri yaşanmamış aksaklıkların yaşandığı bu zorlu dönemi büyük bir esneklik ve adaptasyon yeteneğiyle geride bıraktı. Havacılığın geleceğine baktığımız 2023 yılı Mevcut Piyasa Görünümümüz; orta sınıfın büyümesine bağlı olarak yolcu trafiğinin evrimini, sürdürülebilirlik alanındaki yatırımları, düşük maliyetli havayolu şirketlerindeki sürekli büyümeyi, gelişmeye devam eden tedarik zincirleri ile ekspres kargo teslimatlarına yönelik hava kargo talebini yansıtıyor.” dedi.
Boeing’in bölgesel talep ve başlıca eğilimlere ilişkin 2o yıllık projeksiyonunda aşağıdaki tahminler yer alıyor:
• Yarısını Çin’in oluşturduğu Asya-Pasifik pazarı, küresel talebin yüzde 40’ından fazlasını temsil ediyor.
• Güney Asya filosu yılda yüzde 7’nin üzerinde genişleme kaydederek tüm dünyada en yüksek büyüme hızına ulaşacak. Hindistan pazarı, bölgedeki yolcu trafiğinin yüzde 90’ından fazlasını oluşturacak.
• Kuzey Amerika ve Avrupa’nın her biri küresel talebin yaklaşık yüzde 20’sini yaratacak.
• Düşük maliyetli havayolu şirketleri, 2042 yılında dar gövdeli uçak filosunun yüzde 40’ından fazlasını işletecek ve 20 yıl öncesine ait yüzde 10 oranının ötesine ulaşacak.
• Bölgedeki belirsizlik sebebiyle geçen yıla ait Mevcut Piyasa Görünümü’nden çıkarılan Rusya ve Orta Asya pazarındaki talep, bu seneki tahmine Avrasya bölgesi altında dahil edildi. Söz konusu bölge, 2042 yılına kadar küresel filonun yaklaşık yüzde 3’ünü oluşturacak.
• Verimliliği artıran ve maliyetleri düşüren dijital çözümler, güçlü talep oluşturan yedek parça ve tedarik zinciri çözümleri, artan bakım ve modifikasyon seçenekleri, uçuş güvenliğini artırmanın yanı sıra pilot ve teknisyen havuzunu desteklemeye yönelik etkin eğitimlerin dahil olduğu ticari satış sonrası hizmetlerde 3,8 trilyon dolar değerinde pazar öngörülüyor.
Boeing’in 20 yıllık tahmini farklı uçak modellerine ilişkin aşağıdaki öngörülerde bulunuyor:
• Dar gövdeli yeni uçaklar, geçen yıla ait tahmine göre kısmi bir artış göstererek tüm teslimatların yüzde 75’ten fazlasını teşkil edecek ve toplamda 32.000 uçağa ulaşacak.
• Geniş gövdeli yeni uçaklar, tüm teslimatların yaklaşık yüzde 20’sini oluşturacak. Bu kategorideki 7.400 uçak, havayolu şirketlerinin yeni pazarlara giriş yapmalarına ve mevcut rotalardaki operasyonlarını daha verimli bir şekilde yürütmelerine imkân sağlayacak.
• Hava kargo pazarı, küresel ticaretteki büyümeyi geride bırakmaya devam edecek ve havayolu şirketleri, aralarında 900’den fazla geniş gövdeli yeni uçakla beraber dönüştürülmüş dar ve geniş gövdeli modellerin bulunduğu 2.800 kargo uçağına ihtiyaç duyacak.
Yeni teslimatlar (2023-2042)
Bölgesel jetler 1.810
Dar gövdeli uçaklar 32.420
Geniş gövdeli uçaklar 7.440
Kargo uçakları 925
Toplam 42.595
Boeing’in 1961 yılından bu yana her yıl yayınladığı Mevcut Piyasa Görünümü (CMO), en uzun soluklu uçak tahmini raporu olup, ticari havacılık sektörünün en kapsamlı analizi olarak değerlendiriliyor. Mevcut Piyasa Görünümü hakkında daha fazla bilgiye aşağıdaki adresten ulaşabilirsiniz. Boeing, Pilot ve Teknisyen Görünümü’nü ise 24 Temmuz haftasında yayınlanacak.
https://www.boeing.com/commercial/market/commercial-market-outlook/

Al-Monitor haber sitesi, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın 21-22 Haziran’da Londra’da yapılacak Ukrayna konferansı çerçevesinde görüşeceğini bildirdi.

Al Monitor muhabiri Amberin Zaman imzalı haber diplomatik kaynaklara dayandırıldı. Diplomatik kaynaklara göre, görüşmenin ana gündemini Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğine devam eden itirazı oluşturacak.

Görüşmeyi kimin talep ettiğinin öğrenilemediğini aktaran Al-Monitor, Fidan-Blinken görüşmesinin Hakan Fidan’ın Dışişleri Bakanlığı görevine getirilmesinden sonra yapılacak ilk görüşme olacağına dikkat çekti.

   Amerika'nın Sesi (VOA) internet sitesinde yayınlanan habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:

https://www.voaturkce.com/a/al-monitor-fian-ile-blinken-londrada-gorusecek/7144590.html

..

Borsa İstanbul açıklaması aşağıda bulunuyor:

Yenilikçi varlık yönetimi anlayışıyla yerli ve yabancı sermaye piyasalarının sunduğu fırsatlardan yatırımcılarını en iyi şekilde yararlandırmayı hedefleyen TEB Portföy’ün, kadın temalı değişken fonu “TEB Portföy Önce Kadın Değişken Fon”u için Borsa İstanbul’da gong töreni gerçekleşti.

TEB Portföy tasarruf sahiplerinin yeni varlık alanlarına ve yeni temalara kolayca yatırım yapabilmesi için yatırım fonu seçeneklerini artırmaya devam ediyor. Yatırım evreni BAUEQUAL - Bahçeşehir Üniversitesi Eşitlik ve Kapsayıcılık Çalışmaları Birimi danışmanlığında iş yaşamında cinsiyet eşitliği temasına ve kriterlerine uygun şekilde oluşturulan “TEB Portföy Önce Kadın Değişken Fon” “SHE” fon koduyla yatırımcılarla buluşan fon için gong töreni TEB Portföy Yönetimi Genel Müdürü Yağız Oral , Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şirin Karadeniz, Bahçeşehir Üniversitesi Eşitsizlik ve Kapsayıcılık Komisyonu Başkanı ve Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Pınar Melis Yelsalı Parmaksız, Borsa İstanbul A.Ş’den Risk Yönetimi, İç Kontrol ve Uyum Direktörü Elvan Altıkulaç, Yönetim Kurulu Ofisi ve Özel Kalem Direktörü Filiz Demirkıran, Denetim ve Gözetim Kurulu Başkan yard. Tülay Çatak Ayhan ve TEB Portföy Yönetimi katılımlarıyla Borsa İstanbul’da gerçekleşti.

“TEB Portföy Önce Kadın Değişken Fon”una TEB şubelerinden, bankanın internet bankacılığı ve mobil uygulaması CEPTETEB ve TEFAS’a üye olan fon dağıtım kuruluşları aracılığıyla yatırım yapılabiliyor.

Yağız Oral: “Ülkemizin geleceğine yön verecek kadınlara katkı sunmayı hedefliyoruz”

Yeni fonun, Borsa İstanbul’da gerçekleşen gong töreninde konuşan TEB Portföy Yönetimi Genel Müdürü Yağız Oral, şunları söyledi:

“TEB Portföy Önce Kadın Değişken Fon’u lansmanını Borsa İstanbul’da gong töreni ile yapıyor olmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Bildiğiniz gibi son yıllarda Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranı; eğitim seviyesinin yükselmesi ve toplumsal farkındalığın artması gibi faktörlere bağlı olarak yükselmiş bulunuyor. Bu doğrultuda fonumuzu iş gücü içerisinde kadınların güçlenmesini hedefleyen önemli bir adım olarak görüyoruz. Toplumumuzun her alanında kadınların daha fazla temsil edilmeleri gerektiğine inanıyor ve finansal alanda da bu eşitlikçi yaklaşımı benimsiyoruz.”

“TEB Portföy Önce Kadın Değişken Fon, çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin hisse senetlerine, borçlanma araçlarına ve diğer finansal araçlara yatırım yaparak, yatırımcılarına çeşitlendirilmiş bir portföy sunuyor. Bunu yaparken de kriter setine uyum sağlayan şirketlerimize yatırım desteği sağlıyor. Fon’un yatırım yapacağı yerli ihraççıların seçiminde; Yönetim ve İcra Kurulları’nda kadının varlığı sorgulanırken, kapsamlı bir kriter seti ile tüm İnsan Kaynakları politikaları da derinlemesine inceleniyor. Fonumuz ile yatırımcılarımıza finansal getiri sağlamanın yanı sıra sosyal anlamda daha çok şirketin kadın istihdamı ile ilgili kriterleri sağlamaya istekli olacağını, bunun da dolaylı olarak kadının iş hayatındaki varlığını güçlendireceğine inanıyoruz. Böylelikle ülkemizin kalkınmasına ve sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlamayı hedefliyoruz.”