Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Her yönüyle etkileyici Redmi Note 12 Serisi'nin sürdürülen iletişim çalışmaları kapsamında Akyaka Kite Beach'te uzun bir aradan sonra ilk kez freestyle kite sörf yarışması gerçekleştirildi. Xiaomi Community ve Akyaka Kite Sörf Topluluğu'nu bir araya getiren heyecan dolu yarışmada sporcular birbirinden etkileyici performanslar sergiledi. Yoğun ilgiyle takip edilen yarışmaya yerli ve yabancı pek çok sporcu katıldı. Yarışma sonucunda dereceye giren yarışmacıların ödüllerini Akyaka Kite Topluluğu'nun önemli isimlerinden Mustafa Sandal, Onur Yılmaz ve Öykü Yılmaz takdim etti.
5 Ağustos tarihinde profesyonel kite sörfçülerin katılımıyla gerçekleşen yarışmada erkeklerde birinci Yücel Paralık, ikinci İlhan Akyurt ve üçüncü John Perez oldu. Kadınlarda birinci Çisin Özen, ikinci Anastasia Soshenko ve üçüncü Burcu Akpınar oldu.
Keşfetmeyi, deneyimlemeyi ve aktif bir hayat tarzını benimseyen kullanıcılar için tasarlanan Redmi Note 12 Serisi ile ekstrem bir su sporu olan kite sörf topluluğunu bir araya getiren iş birliği, Redmi Note 12 Serisi ve hedef kitlesiyle arasında kurduğu bağı güçlendirdi.
Her yönüyle etkileyici Redmi Note 12 Serisi Kite Beach'te kullanıcılarının anılarına ortak oluyor
Fotoğrafçılık ve genel kullanıcı deneyimini yeniden tanımlayan amiral gemisi telefonları ile Redmi Note 12 Serisi her yönüyle etkileyici maceralarında Akyaka Kite Beach'te de kullanıcılarının yanında oluyor. Her anın kıymetli olduğu sahilde, gelişmiş kamera özellikleri ile Redmi Note 12 serisi hem gece hem de gündüz tüm ışık koşullarında gerçekleşen etkinliklerde kusursuz bir yol arkadaşı oluyor. Birinci sınıf görsel, işitsel ve ses teknolojisi ile sahildeki kalabalık seslerin arasında kullanıcılara mükemmel bir performans sunuyor.
Her anı kaydetmek isteyen kullanıcılar için de mükemmel bir tercih olan Redmi Note 12 serisi, kullanıcıların pili sorun etmeden her şeyi yapabilmeleri ve hiçbir anı kaçırmamaları, sosyal medya etkinlikleri, fotoğrafçılık, video çekimi ve daha fazlası için kolayca uzun süreli kullanım sağlayan pil ömrü ve segmentinde fark yaratan hızlı şarj özellikleriyle de sörfçülerin ve izleyenlerin anılarına ortak oluyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Enerji yönetimi ve otomasyonun dijital dönüşümüne liderlik eden Schneider Electric, üretim ve montaj hatlarında kullanılan ölçüm sensörleri ve IoT (Nesnelerin İnterneti) izleme teknolojilerinin şirketlerin döngüsellik çalışmalarında kritik bir öneme sahip olduğunu vurguluyor. IoT tabanlı üretim yaklaşımları, enerji harcamalarını azaltmaya ve makine ile diğer üretim varlıklarının yaşam döngüsünü ve verimliliğini artırmaya yardımcı oluyor.
Böylece küresel ölçekte akıllı ve sürdürülebilir üretim için çözümler sunduklarını belirten Schneider Electric Türkiye, Orta Asya ve Pakistan Bölgesi Servisler Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Dede; "Schneider Electric olarak 2025 yılına dek operasyonlarımızda ve 2040 yılına dek de uçtan uca karbon nötrlüğe ulaşmayı amaçlıyoruz. Bu doğrultuda en öncelikli hedeflerimizden biri müşterilerimizin ve tedarikçilerimizin enerjiyi daha iyi yönetmesine ve CO2 ayak izlerini 2025 yılına kadar 800 milyon ton azaltmasına aktif olarak yardımcı olmak. Karbonsuzlaştırma çalışmalarımızın önemli bir bölümünü ise üretimde döngüsel modellere imkan tanıyan yeni nesil teknolojiler ve çözümler geliştirmek oluşturuyor. Bu kapsamda öngörüsel performans yönetimi için IoT sensörlerini operasyonel modellere entegre ederek akıllı varlık optimizasyonu programını sunuyoruz. Bu program, IoT sensörlerinin topladığı ve yönetim sistemleri tarafından analiz edilen performans ve koşul verilerinin gerçek zamanlı içgörülere dönüşmesine ve koşul tabanlı bakım ve modernizasyon planlarının doğruluğunu ve etkinliğini artırmaya olanak tanıyor. Böylece üretim hatlarındaki ortalama enerji maliyetlerini %20-25 oranında azaltarak kurumları içinde bulunduğumuz küresel enerji krizinde desteklerken, dünyanın sürdürülebilirliğine de hizmet ediyor" şeklinde konuştu.
Schneider Electric çözümleri, döngüsellik ilkelerine uygun olarak, üretim araçlarını daha verimli hale getiriyor. Şirketler, kurum içindeki araçları veritabanı üzerinden paylaşarak farklı tesislerde kullanabiliyorlar ve veri destekli optimizasyondan yararlanabiliyorlar.
IoT, mikro şebekeleri yönetmek ve elektrik yüklerini dengelemek için önemli bir avantaj sunarken, dijital olarak simüle edilen güç sistemleri ve proses elektrifikasyonu ile ek verimlilik ve döngüsellik potansiyeli sunuyor. Schneider Electric'in geleceğe yönelik hedefi, IoT teknolojilerinin bu özelliklerinin daha geniş bir kapsamda kullanmasını sağlamak ve üretimde sürdürülebilirliğe katkı sunmak.
Schneider Electric çözümleriyle üretimde 4.0 dönemi
IoT'nin üreticilerin operasyonlarında içgörülerden yararlanma açısından oynadığı rol, firmaların sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşması için oldukça önemli hale geliyor. Çevrimiçi sensörler ve gelişmiş analiz sistemleriyle yapay zeka kullanımı, gelecekteki arızaları öngörmelerine ve "4.0" aşamasına geçmelerine olanak sağlıyor.
Schneider Electric'in çözümlerini tesislerinde uygulayan, dünyanın lider yiyecek ve içecek üreticilerinden Nestlé, bu kapsamda önemli bir aşama kaydetti. Üretimde enerji tüketimini %5 oranında azaltan marka, dünya çapında 120 tesisinde bu sistemi inşa etmeyi ve böylece tüm tesislerinin %80'nin gelişmiş koşul izleme teknolojilerini kullanarak bakım maliyetlerini %5 azaltmayı ve ekipman performansını %5-7 arasında artırmayı hedefliyor.
Bu kapsamda sağlanan korelasyon analizi, malzeme kullanımı ölçümlerine ve makinenin enerji verimliliğine dair içgörüleri ve diğer parametreleri üretim tesisinde bir araya getirerek markanın entegre bir seviyede üretim hattı yapılandırmalarını optimize etmek amacıyla büyük veri analizi gerçekleştirmesini sağlayacak.
Schneider Electric IoT ve sensör teknolojileriyle üretim varlıklarının doğruluk ve verimlilikle buluşturulması için önemli bir rol oynamaya ve bu sayede şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmaya devam ediyor.
Schneider Electric Hakkında
Schneider'in amacı herkesin enerji ve kaynaklardan en iyi şekilde faydalanmasına yardımcı olmak, süreçleri ve sürdürülebilirliği ilişkilendirmektir. Schneider Electric'te biz buna Life Is On diyoruz.
Misyonumuz Sürdürülebilirlik ve Verimlilikte dijital iş ortağınız olmaktır.
Dijital dönüşümü teşvik etmek amacıyla kullanım döngüsünün tamamında dünya lideri süreç ve enerji teknolojilerini, uç nokta - bulut bağlantı ürünlerini, kontrolleri, yazılım ve hizmetleri entegre ediyor; evler, binalar, veri merkezleri, altyapı ve sektörlerde entegre şirket yönetimini mümkün kılıyoruz.
Global şirketler arasında en yerel olanıyız. Anlamlı Hedeflerimizi, Kapsayıcı ve Güçlendirilmiş değerlerimizi paylaşanlarla iş birliği içinde açık standartları ve ortaklık ekosistemlerini savunuyoruz.
www.se.com
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Paribu çatısı altındaki Team Paribu, sosyal fayda odaklı çalışmalarına bir yenisini daha ekledi. Team Paribu ve İhtiyaç Haritası’nın birlikte yürüttüğü Team Paribu Seninle projesi, 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketi sonrasında deprem bölgesini odak noktasına aldı. Team Paribu, İhtiyaç Haritası ve Eda Erdem önderliğinde Team Paribu sporcularının da katkısıyla deprem bölgesinde bulunan çocuk ve gençlerin “sporla iyileşme”sine yönelik çalışmalar başlatıldı. Bu yaklaşımla hayata geçen “Team Paribu Seninle Spor Alanları” projesi kapsamında deprem bölgesindeki ilk spor alanı Hatay’da inşa edildi.
7 Ağustos’ta Team Paribu proje ekibi, Team Paribu sporcularından A Millî Kadın Voleybol Takımı kaptanı Eda Erdem ve millî cimnastikçi Ahmet Önder’in katılımıyla Konteyner Yaşam Alanı’ndaki spor alanının açılışı gerçekleşti. Bu proje ile yaklaşık 400 çocuk ve gencin, sporun iyileştirici gücünden faydalanması bekleniyor.
Çocuk ve gençler düzenli spor yapma imkânı bulacak
Bu proje sayesinde 6-18 yaş arası yaklaşık 400 çocuk ve genç yerleştikleri yaşam alanı içerisinde yer alan bu alanda antrenörler eşliğinde spor yapma imkânı yakalayacak. Ayrıca, ilerleyen dönemlerde Klinik Spor Psikoloğu Berceste Şeber de aileler, çocuklar ve gençlerle görüşmeler düzenlerken Team Paribu sporcuları da alanı ziyaret edecek.
Yasin Oral: “Desteklerimize devam edeceğiz”
Team Paribu Spor Alanı’nın açılışı öncesinde Yasin Oral, Eda Erdem, Ahmet Önder ve Esra Arslan projeyle ilgili görüş ve düşüncelerini aktardı. Ardından çocuk ve gençler, Eda Erdem, Ahmet Önder ve proje antrenörleri Nurten Bereket, Kerem Yılmaz eşliğinde alanda ilk antrenmanlarını gerçekleştirdi.
Paribu CEO’su Yasin Oral, projeyle ilgili görüşlerini şöyle ifade etti: “Depremin üzerinden tam 6 ay geçti. İlk günden beri Paribu olarak, bölgeye ve bölgedeki insanların ihtiyaçlarına yönelik farklı alanlarda destek çalışmaları yürütüyoruz. İhtiyaç Haritası ile birlikte yürüttüğümüz Team Paribu Seninle projemizde de bu sene tüm odağımızı deprem bölgesine yönelttik. Bugün Hatay’da çocuk ve gençlerin fayda sağlayabileceği Konteyner Yaşam Alanı’nda çok amaçlı spor alanını açılışını gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. İlerleyen günlerde de farklı alanlardaki desteklerimize devam edeceğiz.”
Team Paribu Seninle Afet Bölgesi Spor Alanları Projesi’nde çocuk ve gençlerin sporla iyileşmesi hedefleniyor
İhtiyaç Haritası Yönetim Kurulu Üyesi Esra Arslan, Team Paribu Seninle projesi kapsamında bugüne dek yapılanlara değinirken Konteyner Yaşam Alanı’daki 400 çocuk ve gencin fayda sağlayabileceği spor alanı projesinin sürecinden de bahsetti. Projeye öncülük eden A Millî Kadın Voleybol Takımı Eda Erdem duygularını şu cümlelerle özetledi: “İlk günden beri kaptanı olduğum Team Paribu’nun İhtiyaç Haritası ile yürüttüğü Team Paribu Seninle projesi ile özellikle çocuk ve gençlerin yaralarını sarabilmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sporun iyileştirici gücüne olan inancımızla Konteyner Yaşam Alanı’nda çok amaçlı spor alanı inşa ettik. Takımımızda yer alan olimpik branşları gözeterek profesyonel eğitmenler eşliğinde çocuk ve gençlerin sporla gelişmesine, iyileşmesine destek olmayı amaçlıyoruz.”
Açılış etkinliğinde Klinik Spor Psikoloğu Berceste Şeber ise, Team Paribu Seninle Afet Bölgesi Spor Alanları Projesi’nin kapsamı ve etkisi konusunda şunları paylaştı: “Ne yazık ki, 6 ay önce tüm ülkemiz için çok üzücü ve yıkıcı olan büyük deprem felaketini yaşadık, bu sebeple ilk günden beri Team Paribu çatısı altında da önceliğimizi bu bölgeye yönelttik. Team Paribu Seninle Afet Bölgesi Spor Alanları Projesi’nin en önemli temalarından biri psikolojik destek olacak. Sporun iyileşme sürecindeki rolü her zaman çok değerlidir. Özellikle, normalleşme sürecinde işlevselliği sürdürmek için en önemli baş etme yöntemlerinden biri duyguları akıtmaktır. Spor, bu konuda önemli bir aracıdır ve biz bu proje ile birçok çocuk ve gence bu konuda yardımcı olmayı hedefliyoruz.”
Team Paribu Hakkında:
Türkiye’nin alanında öncü teknoloji şirketi ve lider kripto para işlem platformu Paribu tarafından kurulan Team Paribu, milli sporcuları desteklemeyi ve geleceğin sporcularının yetişmesine katkı sağlamayı hedefliyor. Ağırlıklı olarak bireysel spor branşlarına destek veren Team Paribu, Türkiye'yi başarıyla temsil eden sporculardan oluşuyor. Team Paribu Mentor programıyla sporcuların kendi branşlarındaki gençlere tecrübelerini aktarması için zemin oluştururken, Team Paribu Seninle projesi ile daha çok genci sporla buluşturabilmek amacıyla okulların spor ekipmanı ihtiyacını karşılıyor. Team Paribu hakkında daha fazla bilgi için https://team.paribu.com/ adresini kullanabilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sigorta sektörünün önde gelen şirketlerinden Neova Katılım Sigorta, sigorta sektöründe bir ilke imza atarak Teknoloji Grubunu Türkiye'nin teknoloji üretimine büyük katkı sağlayan Teknopark İstanbul'a taşıdı. Müşterilerinin beklenti ve taleplerini eksiksiz bir şekilde yerine getirmek misyonuyla hareket eden Neova, Teknopark İstanbul'un teknolojik ekosisteminin katkısıyla Ar-Ge çalışmalarını hızlandırmayı ve yenilikçi ürünlerinin sayısını artırmayı hedefliyor. Bu sayede hem müşterilerinin hem de satış kanallarının hayatını kolaylaştırmayı planlayan şirket, nitelikli personel istihdamına ve personel gelişimine de büyük önem vererek teknoloji grubu çalışan sayısını önemli ölçüde artırdı ve faaliyetlerini hızlandırdı.
"Geliştireceğimiz inovatif ürün ve süreçlerle sektörümüze değer katmaya devam edeceğiz"
Neova Katılım Sigorta'nın Teknoloji Grubunun Teknopark'ta faaliyetlerine başlamasıyla ilgili değerlendirmede bulunan Neova Katılım Sigorta Genel Müdürü Neslihan Neciboğlu, şu açıklamaları yaptı: "Neova Katılım Sigorta olarak dijital ve teknolojik gelişime odaklanarak, her zaman müşterilerimizin beklenti ve ihtiyaçlarını en önemli önceliğimiz olarak görüyoruz. Müşterilerimize daha iyi hizmet verebilmek için de büyüme, kârlılık, inovasyon & verimlilik, müşteri ve dijital gelişim başlıklarını makro stratejimizdeki 5 temel unsur olarak kabul ediyoruz. Yeni ürünler ve kanallar geliştirebilmek için teknoloji yatırımlarımıza devam ediyoruz. Yine teknolojiyi etkin kullanarak müşteri deneyimini en üst seviyeye çıkarmayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda Teknoloji Grubumuzu Teknopark İstanbul'a taşıyarak sektörde bir ilke imza attık. Ofisimiz tamamlandı ve faaliyetlerimize geçen hafta itibari ile başladık. Teknoloji ekosisteminin içerisinde fiziksel olarak da yer alarak sigorta sektörünün gelişmesine daha fazla katkı sağlamayı hedefliyoruz. Dijital gelişim stratejimizin ana konuları arasında gördüğümüz acentelerimizin dijital gelişimine destek olma, mevcut dijital kanallarımızı geliştirme, yeni dijital kanallar açma, süreçlerimizin dijitalleşmesi ve otomasyona da yeni faaliyet alanımızda ağırlık vereceğiz. Oluşturduğumuz Ar-Ge ve inovasyon ekiplerimizle Teknopark İstanbul'un teknolojik ekosisteminden yararlanarak yurt içinde ve yurt dışında geliştirmeyi planladığımız yeni projeler için temaslarımız başladı. Insurtech'lerle iş birliği yaparak geliştireceğimiz inovatif projelerle sigorta sektörünün geleceğine birlikte katkı sağlamayı hedefliyoruz. Neova Katılım Sigorta olarak, sigorta sektöründe bir ilki gerçekleştirerek bu adımın pek çok yeniliğe ev sahipliği yapacağına inanıyoruz. Geliştireceğimiz inovatif ürün ve süreçlerle sektörümüze değer katmaya devam edeceğiz."
Teknoloji ve İnovasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcı Aslıhan Çandır ise konuyla ilgili şunları söyledi: "Neova Katılım Sigorta olarak, sigorta sektöründe bir ilki gerçekleştirerek Teknoloji Grubumuzla Teknopark'ta faaliyet göstermeye başladık. Teknolojiyi ekosistemin içerisinden takip edebilmemize ve etkin bir şekilde kullanabilmemize imkan verecek olan Teknopark İstanbul, yeni teknolojileri kullanmamıza ve nitelikli istihdamlara da yatırım yapabilmemize olanak sağlayacak. Teknolojiyi üreten ve yöneten insanlara yapılan yatırımın teknolojiye yapılan yatırım kadar önemli olduğuna inanıyor ve büyüme stratejimiz kapsamında, yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Teknopark İstanbul ile birlikte, sektörümüze yön verecek önemli yenilikler gerçekleştirmek, donanımlı, alanında yetkin insan kaynağı istihdam etmek ve yetiştirmek istiyoruz. Bu hedefimiz doğrultusunda da Teknoloji grubumuzu genişleterek çalışan sayımızı önemli ölçüde artırdık. Neova Katılım Sigorta olarak Teknopark İstanbul'da yeni ürünler ve süreçleri geliştirmeye devam edeceğiz."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kaspersky Endpoint Security for Business, yıllık AV-Comparatives odak penetrasyon testinde kurcalamaya karşı yüzde 100 korumaya sahip olduğunu kanıtladı. Kurcalama koruması ürünü son kullanıcıların ve üçüncü tarafların yapacakları değişikliklere karşı korumanın yanı sıra, hizmetleri, işlemleri, dosyaları ve kayıt defteri girdilerini ayrıcalıklı bir kullanıcı hesabı eşliğinde herhangi bir kontrol girişimine karşı da koruyor. Kaspersky Endpoint Security for Business, araştırmada kullanılan tüm kurcalama girişimlerine karşı başarılı bir şekilde karşı koyarak sertifika gerekliliklerine ulaştı.
İşletmelere yönelik siber saldırılar sırasında, davetsiz misafirler genellikle bir sonraki adıma geçmeden ve hedeflerinin altyapısına erişmeden önce sistemdeki güvenlik hizmetlerini kapatmaya çalışırlar. Bu nedenle siber güvenlik ürünlerinin, saldırıların kurumsal sistemlerde daha fazla ilerlememesi için onları tehlikeye karşı koruyabilecek mekanizmalara sahip olması çok önemlidir.
2022 yılından beri güvenlik odaklı yıllık testler gerçekleştiren AV-Comparatives, 2023 yılında bunlara güvenlik ürünlerinin kurcalanmasına karşı Anti-Tampering testini de ekledi. Windows 10 kullanılarak tamamlanan testlerde, kurumsal ağa yönelik olası bir saldırının sonraki adımlarına devam etmek için güvenlik çözümlerini devre dışı bırakmaya veya değiştirmeye izin veren güvenlik ürünlerinin bu alandaki direncini tespit etmeye odaklanılıyor. Güvenlik ürünü sağlayıcılarının kullanılacak olası saldırı teknikleri konusunda önceden bilgilendirilmediği bağımsız testlerde, sertifika almak için başarı kriteri saldırıların yüzde 100'ünü engellemek olarak belirlendi ve yalnızca bu kıstası sağlayan çözümler için rapor yayınlandı.
Kaspersky, Nisan 2023'te Kaspersky Endpoint Security for Business'ı AV-Comparatives'in kurcalamaya karşı koruma değerlendirmesine sundu ve Mayıs ayında sertifikasını aldı. Ürün, güvenlik çözümünün devre dışı bırakılmasını, kaldırılmasını veya güncellemelerinin engellenmesini amaçlayan yapılandırma değişikliklerine, bunun yanı sıra saldırganlara ait araçlarının beyaz listeye alınması gibi devre dışı bırakma girişimlerinin tümüne başarıyla karşı koydu.
Kaspersky, hem gerçek dünyadaki bağımsız testlere hem de AV-TEST'in Fidye Yazılımı ve Dosyasız değerlendirmeleri gibi özel odaklı testlere düzenli olarak katılıyor ve olağanüstü sonuçlar elde ediyor. Kaspersky'nin çözümü, AV-Comparatives tarafından gerçekleştirilen ve güvenlik çözümlerinin sistemi LSASS sürecine yönelik saldırılardan koruma yeteneklerini ortaya çıkarmayı amaçlayan 2022 Yerel Güvenlik Yetkilisi Alt Sistem Hizmeti (LSASS) testinde de başarılı oldu.
“Kurcalama Önleme incelemesini zorlu ve değerli”
Kaspersky Tehdit Araştırmaları Başkanı Alexander Liskin, şunları söyledi: "Yeni tehditlere karşı koyabilmeleri ve daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunabilmeleri için, siber güvenlik ürünlerimizle her zaman büyük bir fırsat olarak gördüğümüz bağımsız düzenli testlere ve odak testlerine sürekli olarak katılıyoruz. Katılımcıların testten önce AV-Comparatives güvenlik mühendislerinin çözümlere karşı kullanmayı planladıkları teknikler hakkında hiçbir bilgisi yoktu. Bu da Kurcalama Önleme incelemesini zorlu ve değerli kılıyor. Üst düzey teknolojiye sahip bir çözüm olan Kaspersky Endpoint Security for Business, esnek yapılandırma ve güçlü koruma özellikleriyle saldırı ufkunu en aza indiriyor. Araştırmada çözümümüzün en yüksek puanı elde etmesinden gurur duyuyoruz."
AV-Comparatives Kurucusu ve CEO'su Andreas Clementi de şunları ekledi: "2022'den bu yana satıcıların teknoloji ve ürün iyileştirmelerini belirlemelerine yardımcı olmak amacıyla düzenli incelemelerimize ek olarak odak testleri gerçekleştiriyoruz. 2023 Kurcalamayı Önleme araştırmasında, güvenlik çözümlerinin kurcalamaya karşı direncini değerlendirmek için çeşitli teknikler ve araçlar uyguladık. Kaspersky Endpoint Security for Business tüm kurcalama faaliyetlerini engelledi ve olağanüstü sonuçlar ortaya koydu."
Anti-Tampering test raporunun tamamını görmek için bu bağlantıyı takip edebilir, Kaspersky Endpoint Security for Business hakkında daha fazla bilgi edinmek için ürün sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Kaspersky hakkında
Kaspersky, 1997 yılında kurulmuş küresel bir siber güvenlik ve dijital gizlilik şirketidir. Kaspersky'nin derin tehdit istihbaratı ve güvenlik uzmanlığı, dünya genelinde işletmeleri, kritik altyapıları, hükümetleri ve tüketicileri korumak için sürekli olarak yenilikçi çözümlere ve hizmetlere dönüşmektedir. Şirketin kapsamlı güvenlik portföyü, gelişmiş ve gelişen dijital tehditlerle mücadele etmek için önde gelen uç nokta koruması, özel güvenlik ürünleri ve hizmetleri ile Siber Bağışıklık çözümlerini içeriyor. 400 milyondan fazla kullanıcı Kaspersky teknolojileri tarafından korunmaktadır ve 220.000'den fazla kurumsal müşterinin kendileri için en önemli olanı korumalarına yardımcı oluyoruz. www.kaspersky.com adresinden daha fazla bilgi edinin.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dijital liderlik hedefiyle ilerleyen ve KOBİ bankacılığı alanında müşterilerine hayatlarını kolaylaştıracak dijital ve esnek çözümler sunan ING Türkiye, KOBİ ve şahıs işletmelerine dijital kanallar üzerinden ING KOBİ Hızlı POS'a başvurma kolaylığı sağlıyor. ING KOBİ Hızlı POS sayesinde işletmeler işlerine ara vermeden ING Mobil ya da İnternet Şubesi üzerinden başvuru yaparak kolayca ING üye iş yeri olabiliyor ve evraklarını dijital ortamda onaylayarak başvurularını şubeye gitmeye gerek kalmadan tamamlayabiliyor. ING müşterisi olan veya olmayan ticari faaliyeti bulunan ve vergi levhasına sahip tüm gerçek kişi şahıs işletmeleri ING KOBİ Hızlı POS'a dijital kanallar üzerinden başvurabiliyor. İşletmeler ING Mobil uygulamasını yükleyerek Kurumsal Mobil bölümünden uygulamaya giriş yapmadan başvuruda bulunabiliyor.
ING KOBİ Hızlı POS sayesinde işletmeler POS yazılım, donanım ve bakım hizmeti ücreti ödemiyor
ING Mobil ya da İnternet Şubesi üzerinden ING KOBİ Hızlı POS için başvuru yapan işletme sahipleri, 10.000TL'e kadar %0,59 avantajlı üye iş yeri ücretinden ilk 6 ay koşulsuz yararlanabiliyor. Üstelik POS yazılım, donanım ve bakım hizmeti ücreti ödemiyor. Avantajlı üye iş yeri ücretinden yararlanmaya devam etmek için sonraki her ay ING Business Banka Kart'ından aylık 1.000 TL harcama yapmak yeterli oluyor.
Öcal Ağar: KOBİ bankacılığında dijital ile danışmanlık hizmetinin gücünü birleştiriyoruz
Müşterilerine yenilikçi çözümler sunmayı, onları ihtiyaç duydukları her noktada desteklemeyi önceliklendirdiklerini vurgulayan ING Türkiye Tüzel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Öcal Ağar, "KOBİ bankacılığında dijital ile danışmanlık hizmetinin gücünü birleştirerek müşterilerimizin ticari hayatlarında bir adım önde olmalarını sağlamak için çalışıyoruz. KOBİ'lerimizin dijitalleşme yolculuklarında yanlarında olmayı, onların hız ve esneklik ihtiyaçlarına cevap verebilmeyi önceliklendiriyoruz. Bu vizyon doğrultusunda, işletmelerin şubeye gitmeden bankacılık işlemlerini yapabileceği dijital şubesi olan ING KOBİ Dijital ile müşterilerimize hızlı, masrafsız ve ulaşılabilir bankacılık deneyimi sunuyoruz. ING KOBİ Dijital dünyasında yerini alan işletmeler, iş yerlerinden ayrılmadan tamamen dijital ve anında hizmet alarak zamandan tasarruf sağlıyor ve işlerini büyütme imkanına kavuşabiliyor. ING KOBİ Dijital dünyasında yer alan işletme sahiplerine sadece dijital kanallarımız üzerinden sunduğumuz ürün ve fırsatları barındıran avantajlı bir dünya sağlıyoruz, örneğin ING KOBİ Dijital'liler EFT, FAST ve havale işlemlerine herhangi bir ücret ödemiyorlar. Müşterilerimizin hayatlarını kolaylaştırmak için dijital ürün gamımızı her geçen gün genişletiyoruz. Bu kapsamda, ING KOBİ Hızlı POS'u dijital kanallarımıza entegre etmemiz attığımız önemli adımlardan biri. Bu entegrasyon ile KOBİ'ler şubeye gitmeye gerek kalmadan dijital kanallar üzerinden ING KOBİ Hızlı POS'a sahip olarak avantajlardan faydalanmaya başlayabiliyor" diye aktardı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Nesnelerin interneti (IoT) alanında Türkiye’nin ilk 10 şirketinden biri olan Gesk Teknoloji’nin, Akıllı Şehirlere odaklanan yeni start-up’ı All Teknoloji tarafından çöp konteynerleri için üretilen sensörler, metropollerdeki çöp sorununun önüne geçiyor. Trafik, koku gibi problemlerin ortadan kaldırdıklarını söyleyen Şirketin Kurucu Ortağı Mehmet Baylan, “Çöp konteynırlarına yerleştirilen IoT sensörler sayesinde, hangi konteynerin dolu hangisinin boş olduğunu anlık olarak belirleyebiliyoruz. Bu sistem, yapay zekâ ile rota optimizasyonu sağlayarak trafik sorununun yanı sıra yakıt ve zamandan tasarruf edilmesini sağlıyor” dedi.
YTÜ Yıldız Teknopark şirketlerinden All Teknoloji tarafından IoT teknolojisi kullanılarak geliştirilen uygulama, özellikle büyük şehirlerdeki çöp toplama sorununun önüne geçiyor. Çevreye duyarlı ve sürdürülebilir bir yaşam için akıllı çözümler temelli harekete geçen All Teknoloji, Türkiye genelinde belediyelerle çalışarak çöp toplama giderlerini yüzde 50'nin üzerinde tasarruf sağlayan bir sistem geliştirdi. İstanbul'da da kullanılan bu sistem, yakıt tasarrufu sağlarken aynı zamanda çöp toplama sürecinin hızlanmasına yardımcı oluyor.
“Sahada 2 Bine Yakın Cihaz Bulunuyor”
Artan nüfus ve yoğun şehirleşmenin çevreye duyarlı sürdürülebilir bir yaşam için akıllı çözümlerin şart olduğunun altını çizen All Teknoloji Kurucu Ortağı Mehmet Baylan, ülke genelinde çalıştıkları belediyelerle çöp toplama giderlerinde yüzde 50 oranında tasarruf sağladıklarını belirtti. Baylan, “All teknoloji akıllı şehirler üzerine bir girişim. İlk ürünümüz de akıllı atık toplama sistemi. Geliştirdiğimiz IoT sensörler sayesinde hangi konteynerin dolu hangisinin boş olduğunu anlık olarak belirleyebiliyoruz. Bu sayede çöp kamyonlarının sadece dolu konteynerleri toplayarak daha az yakıt harcaması ve daha az zaman kaybetmesi sağlanıyor. Bu yenilikçi uygulama ile sahada 2 bine yakın cihaz kullanıyoruz. Burada da gitmek istediğimiz nokta yapay zekâyla beraber rota optimizasyonunun daha sağlıklı hale getirmek. Örneğin, sadece doluları sıralamak değil elde ettiğimiz geçmiş verilerle hangi çöpün ne zaman dolacağını tahmin edip aslında o tahmine göre bir rota oluşturmak. Hedefimiz mahalle ya da sokakların çöp trendlerini çıkarmak. Yani bir sokakta bir pazar kuruluyordur o zaman çöp çok artıyordur. Ona göre aslında öngörülebilir programlama yapabilmek ve bu sistemleri optimize ederek tamamen insanın kontrolünden çıkarmak istiyoruz.” şeklinde konuştu.
“Trafik ve Çevre Kirliliğinin Önüne Geçiyor”
Sistemin hem çevreyi koruduğunu hem de şehirlerin daha yaşanılabilir hale getirdiğini ifade eden Mehmet Baylan şöyle devam etti; “Baktığınızda bugün çöp kamyonları büyük çok yakıt harcayan masrafı fazla olan araçlar ve İstanbul gibi bir metropolde sokak arasına çöp kamyonunun girmesi bütün trafiğin alt üst olması anlamına geliyor. Ayrıca yakıtın ve zamanın boşa harcanması gibi bir sürü olumsuz durumu da beraberinde getiriyor. Aynı zamanda çöp kamyonunun geç gitmesi de çevre kirliliği, sinek koku gibi hizmetin aksaması gibi kaoslara sebebiyet verebiliyor. Yani çevre kirliliğini azaltmayı da hedefliyoruz ve daha sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunmak istiyoruz. Şehirler artık pamuk ipliğine bağlı. Sistemimiz sayesinde de tüm bunların önüne geçmeyi hedefliyoruz. Çoğu sokakta giysi kumbaraları var. Bu giysilerin çalınması gibi durumlar söz konusu. Bizim sistemimiz hangi kumbaranın ne zaman dolduğu ne zaman toplanacağıyla ilgili durumlara da hizmet veriyor. Atık toplama işi bu işin önemli bir parçası ve bizim için önceliklendirdiğimizde en önemli kısmı diyebiliriz. Daha sonra şehirlerin sorunlarını çözecek, şehirleri akıllandıracak yeni ürünlerimizi de çıkaracağız.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.