Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Kaspersky, Microsoft Office'teki eski bir güvenlik açığının kullanıcıları ve şirketleri hedef alan saldırganlar arasında giderek popülerlik kazandığını tespit etti. Bu yılın başından bu yana CVE-2017-11882'nin istismarı yaklaşık yüzde 500 artarak binlerce kişiyi etkiledi. Bir başka eski güvenlik açığı olan CVE-2018-0802 de siber suçluların en yaygın “silahı” olarak ortaya çıktı ve 130 binden fazla kullanıcıyı hedef aldı. Microsoft yazılımlarının eski sürümleri popülerliğini sürdürdüğünden saldırganlar için hala oldukça cazip bir hedef olmaya devam ediyor. Bu nedenle güvenilir bir güvenlik çözümü yüklemek ve yazılımınızı düzenli olarak güncellemek oldukça önemli.
Kaspersky araştırmacıları, 2023'ün ikinci çeyreği boyunca 11 binden fazla kullanıcının Microsoft Office yazılımında CVE-2017-11882 olarak bilinen eski bir güvenlik açığını istismar eden saldırılarla karşılaştığını tespit etti. Bu güvenlik açığı, saldırganların Microsoft Office belgelerindeki denklem düzenleyicisinden yararlanarak hedeflenen cihazda kötü amaçlı kodlar çalıştırmasına olanak tanıyor. Sonuç olarak kullanıcının bilgisi olmadan kötü amaçlı yazılım istenmeyen yazılımlar sisteme yüklenebiliyor. Güvenlik açığından faydalanmak için saldırganların potansiyel kurbana ya kötü amaçlı bir dosya göndermesi, ya da aynı türde dosya içeren bir web sitesi oluşturması ve ardından sosyal mühendislik tekniklerini kullanarak insanları bu dosyayı açmaya ikna etme yönünde kandırması gerekiyor.
Söz konusu güvenlik açığı uzun zaman önce tespit edilmiş ve yamanmış olmasına rağmen, bu yılın ilk çeyreğine kıyasla ikinci çeyrekte bu açığın istismarında yüzde 483'lük bir artış yaşandı. Bu endişe verici eğilim, eski güvenlik açıklarının bile hem tüketici cihazlarına hem de kuruluşların altyapılarına saldırmak için etkili bir yöntem olmaya devam ettiğini gösteriyor.
 
 
CVE-2017-11882 istismarı aracılığıyla saldırıya uğrayan kullanıcıların sayısı, 2023
Kaspersky Kötü Amaçlı Yazılım Analisti Ekip Lideri Alexander Kolesnikov, şunları söylüyor: "Saldırganlar son zamanlarda bu açığı tekrar kullanmaya başladılar. Bunu yaparken tespit edilmekten kaçınmak için yeni gizleme teknikleri uygulamaya çalışıyor olmaları kuvvetle muhtemel. Örneğin Microsoft Office belgelerine yeni kötü amaçlı veri türleri eklemeye çalışabilirler. Ancak evrensel tespit için tasarlanmış kanıtlanmış güvenlik çözümleri bu gibi saldırıları önleyecek ve kullanıcıları koruyacaktır. Yazılım güncellemelerini ve yamaları zamanında yüklemek de aynı derecede önemlidir."
Saldırıya uğrayan kullanıcı sayısına göre belirli güvenlik açıklarına yönelik istismar tespitleri, 2023 ikinci çeyrek verileri
Saldırganlar birincil araç olarak Microsoft yazılımındaki eski güvenlik açıklarını kullanmaya devam ederken, bu yerleşik eğilimi içinde bulunduğumuz dönemde de sürdürdüler. Bunu yaparken de en fazla CVE-2018-0802 açığından yararlandılar ve 130 binden fazla kişi bununla ilgili saldırılarla karşılaştı. Bu güvenlik açığının istismarı tipik olarak, bir saldırganın özel olarak hazırlanmış bir dosya kullanarak sistemin kontrolünü ele geçirebileceği bellek bozulmasını içeren ve yukarıda bahsedilen CVE-2017-11882 ile aynı modeli takip ediyor.
CVE-2010-2568, CVE-2017-0199 ve CVE-2011-0105 de ikinci çeyrekte en sık tespit edilen açıklar listesine girdi. Bunlardan ilki özel olarak hazırlanmış bir LNK dosyası aracılığıyla kod çalıştırmayı içerirken, son ikisi Microsoft Office paketiyle ilgili.
Kaspersky uzmanları, çeşitli güvenlik açıklarının istismarıyla ilgili tehditlerden korunmak için şunları öneriyor:
• Yeni güvenlik açıklarından etkilenmemek için yamaları mümkün olan en kısa sürede yükleyin. İndirildikten sonra, tehdit aktörleri artık güvenlik açığını kötüye kullanamaz.
• Tıklamadan önce bağlantıları kontrol edin. URL'yi ön izlemek için üzerine gelin ve yazım hataları veya diğer düzensizlikler olup olmadığına bakın. Bazen sahte e-postalar ve web siteleri gerçek gibi görünebilir. Bu, suçluların işlerini ne kadar iyi yaptıklarına bağlıdır. Ancak bağlantılar büyük olasılıkla yanlış olacaktır. Yazım hataları içerebilir veya sizi farklı bir yere yönlendirebilir.
• Kimlik avı e-postası yoluyla bulaşma olasılığını azaltmak için uç nokta ve e-posta sunucuları için kimlik avı önleme özelliklerine sahip bir koruma çözümü kullanın.
• Şirketler için, kapsamlı bir güvenlik görünümü sunmanın yanı sıra mevcut tehditleri anında tespit etmek ve otomatik olarak yanıtlamak için uç nokta, ağ ve bulut verileri dahil olmak üzere çeşitli veri kaynaklarından telemetri toplayan Genişletilmiş Tespit ve Yanıt çözümlerini uygulayarak siber güvenlik araçlarının kullanımını optimize edin.
• Kaspersky Incident Response, Kaspersky Endpoint Detection and Response Expert ve Kaspersky Managed Detection and Response gibi hizmet ve çözümleri kullanarak siber suçlular nihai hedeflerine ulaşmadan önce saldırıyı erken aşamalarda tespit edip durdurun.
Kaspersky hakkında
Kaspersky, 1997 yılında kurulmuş küresel bir siber güvenlik ve dijital gizlilik şirketidir. Kaspersky'nin derin tehdit istihbaratı ve güvenlik uzmanlığı, dünya genelinde işletmeleri, kritik altyapıları, hükümetleri ve tüketicileri korumak için sürekli olarak yenilikçi çözümlere ve hizmetlere dönüşmektedir. Şirketin kapsamlı güvenlik portföyü, gelişmiş ve gelişen dijital tehditlerle mücadele etmek için önde gelen uç nokta koruması, özel güvenlik ürünleri ve hizmetleri ile Siber Bağışıklık çözümlerini içeriyor. 400 milyondan fazla kullanıcı Kaspersky teknolojileri tarafından korunmaktadır ve 220.000'den fazla kurumsal müşterinin kendileri için en önemli olanı korumalarına yardımcı oluyoruz. www.kaspersky.com adresinden daha fazla bilgi edinin.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Nestlé Türkiye yönetim kadrosunda üst düzey atamalara devam ediyor. Globalde oluşturulan ve Tedarik Zinciri ile Teknik Direktörlüğü birleştiren yeni organizasyon yapısını takiben kurulan yeni Operasyon biriminin Direktörü Emel Gülşen oldu.
 
Nestlé Türkiye, 2023 yılının ikinci yarısında stratejilerini yönetim kadrosundaki üst düzey atamalarla güçlendirmeye devam ediyor.
 
Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği’nden mezun olan Emel Gülşen, 1999 yılında kariyerine başladığı Nestlé Türkiye’de, Talep ve Tedarik Planlama’da Süt, İçecek, Çikolata ve Şekerleme kategorilerinde çalıştı. 2019 yılında Tedarik Zinciri Direktörlüğüne terfi eden Gülşen, kariyeri boyunca İş Geliştirme Müdürü, Talep & Tedarik Planlama Müdürü, Müşteri Hizmetleri & Dağıtım Müdürü ve Gebze Dağıtım Merkezi Müdürü olmak üzere farklı görevler üstlendi.
 
24 yıldır kilit rollerde başarı gösteren Emel Gülşen, Temmuz 2023 itibari ile Operasyon Direktörüğü görevine atandı. Nestlé Türkiye’nin yeni biriminin yöneticiliğini üstlenen Gülşen, sektör kalıplarının dışında fonksiyona liderlik etmeyi sürdürecek. Tedarik Zinciri ve Teknik Ekipler ile birlikte Türkiye pazarındaki Operasyon Liderlik Takımı’nı yönetecek olan Gülşen, Nestlé’nin tüm değer zincirindeki güvenini ve ortak değer anlayışını büyütmeye devam ederken, müşteri odaklı tek operasyon organizasyonunun verimliliğini artırmaktan sorumlu olacak.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Aşırı hava koşullarında afet yardım destekçisi Mercedes-Benz Unimog U 5023
 
Mercedes-Benz’in zorlu arazi kullanımı için özel tasarlanmış Unimog model serisi, sert ve şiddetli hava koşulları ile sel tehdidi altındaki kentsel alanlarda arama kurtarma ve temizlik operasyonlarının yürütülmesine destek oluyor. Derin sudan geçiş özelliklerine sahip, kancalı roll-off damper üstyapılı Unimog, şiddetli yağmur, fırtına, sel ve heyelan durumlarında yardım gereken afet bölgesine hızlı bir şekilde ulaşımı kolaylaştırıyor.
Mercedes-Benz’in zorlu arazi kullanımı için özel tasarlanmış Unimog model serisi Unimog U 4023 ve U 5023, afetlere müdahalelerde önemli bir yardım aracı olarak hizmet veriyor. İklim değişikliği, orman yangınları, şiddetli yağmur, sel ve heyelan gibi doğal afetler sebebiyle yerleşim alanlarına ulaşım konusunda yaşanan zorluklara Unimog çözüm getiriyor. Yüksek arazi kapasitesine sahip kamyonlar birçok belediye filosunda giderek daha fazla kullanılıyor. Sert ve şiddetli hava koşullarından etkilenen alanlarda vakit kaybetmeden hayat kurtarmak ve felaketlerinin sonuçlarını verimli bir şekilde ortadan kaldırmak söz konusu olduğunda, arazi kullanımına uygun ve derin sudan geçiş özelliğine sahip Unimog araçları devreye giriyor. Unimog, farklı üstyapı ve ataşmanların kullanımı için gerekli tüm hidrolik altyapıya sahip. Unimog ilave olarak karla mücadele, yükleme veya taşımacılık görevleri için de kullanılabiliyorlar.
Unimog U 5023, acil durumlarda her daim hazır!
Aracın yüksek yaklaşma ve uzaklaşma açısının yanı sıra 3.850 milimetre aks mesafesine sahip kompakt boyutu, ekstrem arazi koşulları kabiliyeti, şasisinin yüksek burulma kabiliyeti ve düşük ağırlık merkezi, arazide U 5023 için büyük avantaj sağlıyor. Araçla her hızda devreye sokulabilir dört çeker özelliği ve aksların 30 dereceye kadar salınım kabiliyeti sayesinde en çetin arazı koşullarına dahi uyum sağlayarak olumsuz hava koşullarından etkilenmeden hedefe mümkün olduğunca güvenli bir şekilde ulaşabiliyor. U 5023 standart olarak 80 cm, opsiyonel olarak 120 cm derinliğindeki sulardan geçebiliyor.
Özel sürüş ve arazi kullanımına yönelik özellikleri, U 5023'ün doğal afet durumunda bile mümkün olan en kısa sürede sahaya ulaşmasını sağlar: 1,20 metrelik sudan geçiş kabiliyeti sayesinde çamurlu ve taşlı sahaları, alüvyal kumlu alanları ve ıslak zeminleri geçebildiği gibi su basmış yollarda ve çimenlik alanlarda, metro, tünel ve sanayi tesislerinde de güvenli şekilde ilerleyebiliyor. Küçük ağaç gövdelerinin ve kayaların üzerinden geçmek, U 5023 için aşılmaz bir engel değildir. Tork tüpü teknolojisine sahip portal aksları, Unimog’a yerden yarım metreye kadar yükseklik sağlayarak geniş bir yaklaşma/uzaklaşma açısı sağlıyor.
Unimog U 5023, afet bölgesine erişim için yol temizliği için de uygun
Doğal afetlerde U 5023 öncelikli olarak belediye alanlarındaki sel ve su baskınlarının neden olduğu ciddi hasar ve yıkımın ortadan kaldırılması yönünde kullanılıyor. Örneğin Unimog, afet bölgesine ulaşmaya çalışan diğer yardımcı araçlar için güzergahtaki engellerin temizlenmesi için kullanılabildiği gibi aynı zamanda şiddetli yağışlar, çamur akıntıları ve toprak kaymalarından sonra gerekli olabilecek hemen hemen tüm diğer temizlik çalışmaları için de kullanıma uygun. Taş, moloz, ağaç gövdeleri, kaya veya çamur kütleleri ile dolu 6,5 tona kadar yükleme kapasitesine sahip roll-off konteynerler, kancalı kaldırıcı kullanılarak düzenli depolama alanlarına yüklenebilir, taşınabilir ve boşaltılabilir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Orta mesafedeki market ya da alışveriş merkezine özel araçla gidiş dönüş maliyeti akaryakıt zamlarıyla en az 25 TL’ye çıkınca, ücretsiz kargo avantajına sahip online alışverişe ilgi arttı.
Türkiye’nin ilk para iadeli alışveriş sitesi Avantajix.com’un araştırmasına göre, sadece 2023 yılı içinde ÖTV artışı ve zamlarla akaryakıt fiyatları yüzde 50 oranında arttı.
1300 CC ve altı benzinli araçlarda şehir içi kilometre başı yakıt tüketimi 150 kuruşa, dizellerde 110 kuruşa yükseldi.
Bu rakam 1300-1600 CC benzinli araçlarda 220 kuruş, dizellerde 160 kuruş, 1600-1800 CC benzinli araçlarda 250 kuruş, dizellerde 170 kuruş, 1800-2000 CC benzinli araçlarda 300 kuruş, dizellerde 200 kuruş seviyelerine çıktı.
Trafik yoğunluğu, dur kalkların sayısına göre bu rakamlar yüzde 25-30 aralığında artıyor.
MARKETE GİDİŞ DÖNÜŞ MALİYETİ 25-70 TL ARASI
Avantajix.com Kurucu Ortağı Güçlü Kayral, orta mesafedeki (5 KM) bir market ya da AVM’ye özel araçla gidiş gelişin maliyetinin en düşük motor hacimli araçlarda 25 TL’yi aştığını belirterek, şunları söyledi:
“Bu rakam motor hacmi yükseldikçe 60-70 TL’ye kadar yükseliyor. Trafik yoğunluğuna göre de doğal olarak bu rakamlar artıyor. Avantajix verilerine baktığımızda akaryakıtta özellikle yüksek oranlı fiyat artışları olduğu günlerde online alışveriş tetikleniyor. Şu anda da dijital mağazaların yeni müşteri sayısında ciddi artış söz konusu. Masrafından dolayı özel aracıyla alışverişe gitmek istemeyenler ya çok yakınlardaki marketlerden alışveriş ediyorlar ya da siparişlerini online veriyorlar. Ücretsiz kargo, neredeyse yarım saate kadar düşen erken teslimat gibi avantajlarından dolayı online market alışverişi çok cazip olmaya başladı. Tüketici, alışverişi online yaparak hem yol masrafından kurtuluyor hem de karşılaştırma sitelerini kullanarak en uygun fiyatlı ürünlere ulaşabiliyor. Market alışverişini, Avantajix gibi her alışverişe para iadesi veren siteler üzerinden yaptığında da alışveriş daha da ucuz hale geliyor.”

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Tamamı kadın olan bir ekip tarafından düzenlenen ve küresel iklim krizine Türkiye'den çözüm getiren kadın girişimcilerin gelişimine katkıda bulunan AB fonu destekli kuluçka programı EWA Gıda ve Tarımda Değişim Yaratan Kadın Girişimci Programında yer alacak 10 girişim belirlendi.
 
Avrupa İnovasyon ve Teknoloji Enstitüsü'nün gıda fonu (EIT Food) tarafından desteklenen Empowering Women in Agrifood (EWA) programı, Impact Hub İstanbul'un gıda ve tarım girişimcilik platformu Foodback ve Topraktan ortaklığında, Türkiye'de tarım ve gıda sektöründe kapsayıcılık ile çeşitliliği teşvik etmek, kadın liderli erken aşama girişimleri çoğaltmak ve girişimcilere iş fikirlerini geliştirmeye yönlendirecek gerekli bilgi, güven ve desteği sağlamak amacıyla hayata geçirildi.
 
Bu sene dördüncüsü düzenlenen programa dört yılda toplam 700'ün üzerinde başvuru yapıldı. EIT Food tarafından iletilen kriterler ışığında değerlendirilen başvurulardan önce 20 kişilik bir aday listesi oluşturuldu, sonrasında EWA ekibi tarafından çevrimiçi görüşmelerde 10 girişim belirlendi.
 
Girişimciler:

Nazife Nur Yazgan - NFS Global, yerli bitkisel kaynaklardan fermente yoğurt ve fermente probiyotik içecek üretimi yapıyor.
Canan Tiryaki - Aquafaba, nohut ürününün hammadde veya mamul madde olarak kullanımına dayanan yenilikçi ürünler geliştiriyor.
Fatma Hafsa Tuğrul-Semanur Erdoğan-İrem Şen / Enature, atık sütlerden yüzde 100 doğal geri dönüştürülebilir süt kumaşı üretimi gerçekleştiriyor.
Eylül Er - Palgae, karbon yakalama teknolojisi ile alg tabanlı biyoplastik hammaddesi üreterek endüstriyel atıkları döngüsel ekonomiye kazandırıyor.
Sultan Gül - Tuğçe Nur Erçetin - Züleyha Demirci - Büşra Yılmaz / Microhobist, bitkiye yararlı mikroorganizmaların ürettiği ürünlerden geliştirilen bitki gelişim düzenleyicisi veya bitkiye yararlı mikroorganizmalardan üretilen postbiyotik bitki gelişim düzenleyicisidir.
Merve Bozdemir Akçil / Cyberlabor, yerel işgücünün tarım sektöründe istihdamını teşvik ederek uzmanlaşmayı sağlayacak, dijital ağ platform hizmeti sağlıyor.
Pelin Kaya / Cyberlabor, yerel işgücünün tarım sektöründe istihdamını teşvik ederek uzmanlaşmayı sağlayacak, dijital ağ platform hizmeti sağlıyor.
Duygu Yilmaz Koksal / Saledo, sağlıklı, lezzetli ve doğaldan ilhamla ileri dönüşüm felsefesiyle yeşil muz başta olmak üzere yenilikçi gıdalar üretiyor.
Sine Özmen Toğay, Yasemin Şahan, Aycan Yiğit Çınar, Asuman Cansev / 4W-NutrASYA, sıfır atık prensibiyle doğal, güvenilir, sağlıklı ve standart ürünler geliştirerek enginar atıklarından gıda takviyeleri üretiyor.
Ebrar Yıldırım / Gojenie, glikoz şurubu, rafine şeker ve tatlandırıcı kullanmadan faydalı içeriklerden oluşan lollipop ve jelibon gibi şekerleme alternatifleri üretiyor.

“Dünyada yaşanan iklim krizi ve doğal afetlere karşı, gıda ve tarım alanında kadın liderleri desteklemeye devam ediyoruz”
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Foodback Kurucu Ortağı Tuğçe Ergün Cireli, “Dördüncü senesine girdiğimiz EWA programı, tüm Avrupa'da büyüyor. Biz de bunun parçası olduğumuz için çok mutluyuz. Ülkemizde dört sene içinde 700'den fazla gıda ve tarım alanında girişimci kadın başvuru yaptı, üç yılda EWA kazananlarına toplamda 45 bin avro ödül dağıtıldı. EWA programı bu sene de 11 Avrupa ülkesinde aynı anda yürütülüyor ve toplamda başvuru yapan 495 kadının 118'i Türkiye'den geldi. Türkiye'de yaşadığımız afet sonrasında derinleşen kadın iş gücü krizinin önüne geçmek, bu yıl da dünyada yaşanan iklim krizleri ve doğal afetlere çözüm bulmak ve iyi bir etki bırakmak adına gıda ve tarım alanında kadın liderlere destek olmaya devam edeceğiz” dedi.
 
Programa başvuru kriterleri
Kurucusu veya kurucu ortağı kadın olan Türkiye'deki girişimcilere yönelik tasarlanan programın katılımcılarda, tarım ve gıda sektörlerinde etki yaratacak erken aşama girişim sürecinde olmaları, girişim şirketleşmiş ise faaliyetlerinin iki seneyi geçmemesi ve şirket kurulum aşamasından bu yana toplamda en fazla 30 bin avro yatırım almış olmaları şartları arandı.
  
 
EIT Food Hakkında:
Avrupa İnovasyon ve Teknoloji Enstitüsü (EIT), Avrupa'nın yenilik kapasitesini güçlendirmek için 2008 yılında Avrupa Birliği tarafından oluşturulan bir AB organı. EIT, AB'nin araştırma ve yenilik çerçeve programı olan Ufuk Avrupa programının bir parçası.
 
Foodback Hakkında:
Impact Hub İstanbul girişimi, European EIT Food ağı tarafından desteklenen Foodback, tarım ve gıda yeniliklerini destekleyen bir iş birliği ve inovasyon platformu. 2018 yılından beri EIT Food CLC South'a bağlı EIT Food Türkiye Hub'ı olarak faaliyet gösteriyor.
 
Topraktan Hakkında:
Tarım ve gıdanın geleceği için iş geliştiren, projelendiren, süreci yöneten, sürdürülebilir ürünler için süreç tasarlayan ve uygulayan Topraktan, çevresel ve sosyo-ekonomik etki oluşturmayı hedefleyen iş birlikleri, projeler ve ürünler geliştiriyor. Gıda zincirinin her noktasında çalışan birey, kurum ve girişimcilerle çalışıyor, onları desteklemek için programlar geliştiriyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

BISS CEO’su Bekir İçli, hedeflerinin her zaman katma değerli teknoloji ihracatı olduğunu belirterek, “Yapay zekanın geliştirilen çözümlerde kullanılması neredeyse bir zorunluluk. Almanya’daki müşterimize ilk kez yapay zeka içeren bir yazılım çözümü geliştirdik ve test ediyoruz. Bu yıl en büyük hedeflerimizden biri geliştirdiğimiz bu yazılımı Avrupa’ya ihraç etmek” dedi.
Yapay zeka, teknoloji dünyasını şekillendirmeye devam ederken Türk firmaları da bu alana damga vuracak yazılım çözümleri geliştiriyor. Dünyada yapay zeka destekli ürünlerin 2025 yılına kadar 150 milyar dolar, 2030 yılına kadar ise 1.8 trilyon dolarlık bir pazar hacmine ulaşması bekleniyor. Türk yazılım firmaları da bu pastadan pay kapmak için çalışmalarını sürdürüyor.
Başarılı yerli teknoloji firması BISS (Bosphorus Industrial Software Solutions), uluslararası markaların güvenilir çözüm ortağı olarak yapay zeka içeren yazılım çözümleriyle öne çıkıyor. 2019 yılında kurulan BISS, teknoloji ve inovasyonla güçlendirilmiş mobil ve web uygulamaları, gömülü sistemler, devOps mimarisi, test otomasyonu, kalite kontrol alanlarında modern çözüm ve ürünler sunuyor. BISS CEO’su Bekir İçli, pazarda konumlandırılacak doğru ürünlerle bu pastadan pay almak ve bir ‘unicorn’ firma olarak ülkemizi hedef pazarlarda en iyi şekilde temsil etmek istediklerini söyledi.
KATMA DEĞERLİ İHRACAT
Hedeflerinin her zaman katma değerli teknoloji ihracatı olduğunu belirten İçli, “Yapay zekanın geliştirilen çözümlerde kullanılması neredeyse bir zorunluluk. Çünkü, özellikle Avrupalı ve Amerikalı müşterilerimiz, yapay zekanın ürünlerine sağlayacağı faydanın ve getireceği gücün farkındalar. Dolayısıyla BISS’in geliştirdiği çözümlerde de bu gücü hissetmek, görmek istiyorlar. 2023 yılının ikinci çeyreğinde, sektöründe Almanya’nın en önemli markalarından biri olan müşterimizden aldığımız siparişle birlikte ilk kez yapay zeka içeren bir yazılım çözümünü geliştirdik ve test ediyoruz. Bu yıl en büyük hedeflerimizden biri geliştirdiğimiz bu yazılımı Avrupa’ya ihraç etmek” bilgisini verdi.
İçli, diğer yandan yakın zamanda pazara çıkaracakları satış planlama ve takip uygulamasının önemli kazanımlarından birinin, müşteri ilişkilerini, kazanılan ve kaybedilen fırsatları, yapay zeka destekli olarak yorumlayabilme ve bunun sonucu olarak satış başarısını arttırıcı yönlendirmeler alma imkanı sunması olduğunu aktardı. Bekir İçli, “Aynı şekilde yapay zekanın büyük veriyi kolaylıkla analiz edebilme yeteneğinden faydalandığımız nakliye takip uygulamamız, müşterilerin yoğun olarak satış yaptıkları bölgeleri analiz edebilmelerine imkan vermektedir. Böylece pazarlama ve reklam harcamalarını hedef bölgelere yönelik olarak planlama olanağına sahip olmalarını sağlamayı hedefliyoruz” dedi
YAPAY ZEKA HAYATIMIZIN HER ALANINDA VAR
Yapay zeka ürünlerinin günümüzde iş dünyasında da, özel hayatta da kullanılmasının neredeyse zorunlu hale gelmiş teknolojiler olduğunu anımsatan Bekir İçli, şu bilgileri verdi:
“Aslında uzun yıllardır farkında olmasak da hayatımızın içinde olan bu teknolojileri artık çok daha geniş kapsamda ve doğrudan iletişim kurarak kullanabilme imkanına sahibiz. İş verimliliğinden hata ayıklama ve doğrulamaya, görsel materyal hazırlamadan içerik oluşturmaya kadar birçok alanda biz de firma olarak bu teknolojileri yoğunlukla kullanmaktayız.”

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Sosyal sorumluluk projeleriyle gençlerin eğitimine destek olmaya devam eden Gönüllü Hizmet Vakfı (GHV), Türkiye’nin öncü temizlik kağıdı üreticilerinden Lila Kağıt ve Türkiye Selülozcular Birliği (Turkish Pulp Club - TPC) tarafından deprem sonrası başlatılan bağış çağrısı firmalardan büyük ilgi gördü. Selüloz ve kağıt alanında faaliyet gösteren yurt dışından yaklaşık 20 firma, güçlerini birleştirerek Türkiye’deki vakıfta bir fon oluşturdu ve bu fon ile deprem bölgesine yeni bir eğitim kurumu yapılması kararlaştırıldı. Toplanan bağışlar eğitim kurumu için ayrılan fonun yüzde 42’sini oluştururken, geri kalan kısım Gönüllü Hizmet Vakfı ve Lila Kağıt tarafından karşılandı.
 
Gaziantep Valiliği ile imzalanan protokol ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü koordinesinde yürütülen çalışmalar sonucu; Gaziantep Şehitkamil İlçesi, Fıstıklı Mahallesi’nde açılacak 32 derslik kapasiteli yapının inşaatına başlandı. En kısa sürede eğitim öğrenime kazandırılması hedeflenen okulun adı ise “Gönüllü Hizmet Vakfı Çağdaş Uygarlık Anadolu Lisesi” olarak belirlendi.
 
Bugüne kadar okul, kütüphane, sağlık ve kültür merkezi gibi birçok eser inşa ederek toplumun hizmetine kazandıran Gönüllü Hizmet Vakfı, kurulacak lise ile eğitim kurumu sayısını 10’a çıkarmış oldu. Vakıf, Gaziantep’teki okul açılışı dışında deprem bölgesindeki ihtiyaçlara yönelik de kalıcı projeler geliştirmeye devam edeceğini bildirdi.
 
Projeye destek olan firmalar ve kişiler (alfabetik sıraya göre);
• Arauco Europe Coöperatief U.A
• Celulose Beira Industrial (Celbi) S.A
• Cem Tekin
• Central National Turkey
• Ekman & Co AB
• G.A. Paper International
• GP Cellulose GmbH
• Heinzel Group
• Kathrin Attala
• Korab International Aktiebolag
• Lila Kağıt
• Michael J, Maxine K Belus
• Rayonier Advanced Materials
• SCA Graphic Sundsvall AB
• Tradewinds Establishment
• Unirep Kimya
• Zellstoff Import Verein e.V.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Sigortam.net, Evcil Hayvan Sigortası ürünleriyle hayvanseverleri veteriner masrafından kurtarıyor. Acil sağlık sorunlarından kayıp ilanlarına kadar geniş teminatları kapsayan Evcil Hayvan Sigortası seçenekleri, Sigortam.net üzerinden fiyat ve içerik karşılaştırmalarıyla incelenebiliyor ve patili dostlarımız için kolaylıkla teklif alınıyor. Sigortam.net verilerine göre son 1 yılda Evcil Hayvan Sigortası yaptırılan patili dostlarımız içinde kedilerin %59 ile en çok sigorta yaptırılan olması ve ilk sıraya yerleşmesi de dikkat çekiyor.
Türkiye’nin lider dijital sigortacılık platformu Sigortam.net, Evcil Hayvan Sigortası seçenekleriyle evde ve yolculuklarda oluşabilecek acil durumlar, ameliyatlar ya da ilaç harcamaları gibi birçok konuda güvence sağlıyor.
6 aylıktan büyük, 10 yaşından küçük kedi veya köpeklerin sağlık masrafları için uygun primlerle teminat sağlayan poliçeler, acil tedavilerin yanı sıra muayene, tahlil/tetkik ve belirli hastalıklara yönelik tedavilerini de karşılıyor. Üstelik çoğu poliçe, ücretsiz ve indirimli ek hizmetler de sunuyor; bunlar arasında yılda bir ücretsiz muayene, göz ve kulak temizliği, tırnak kesimi, indirimli mikroçip takılması ve köpek eğitimi hizmetleri de yer alıyor.
Sigortam.net üzerinden son 1 yıl içerisinde yapılan Evcil Hayvan Sigortası oranlarına bakıldığında en çok kedilerin sigortalandığı görülüyor. Sigortam.net verilerine göre Evcil Hayvan Sigortası yapılan patili dostlarımızın %59’unun kedi olması dikkat çekiyor.
Bora Uludüz: Tatil sezonunda risklere karşı Evcil Hayvan Sigortası’nın ihmal edilmemesi gerektiğini hatırlatıyoruz.
Sigortam.net CEO’su Bora Uludüz, giderek artan veteriner masrafları ve sağlık giderlerinin evcil hayvan sahiplerini en çok zorlayan konuların başında geldiğini belirterek şunları söyledi; “Müşterilerimize sunduğumuz ürün ve hizmet çeşitliliğimizi artırmak ve ihtiyaç duyulan her noktada çözümler üretmek en büyük hedeflerimizden biri. Geçtiğimiz yıl platformumuza dahil ettiğimiz Evcil Hayvan Sigortası ürünleri, çok değerli bir sigortacılık çözümü sunuyor. Giderek artan veteriner masrafları karşısında hayvan sahiplerinin bütçesini koruduğu ve en önemlisi, patili dostlarımızın sağlığının ekonomik nedenlerle tehlikeye girmesini önlediği için bu ürünün bizim açımızdan özel bir önemi var. Özellikle yaz dönemlerinde artan seyahatlerle ve risklerle birlikte, minik dostlarımızın sağlığını güvenceye alan Evcil Hayvan Sigortası’nın ihmal edilmemesi gerektiğini hatırlatıyoruz ve böyle bir ürün ile müşterilerimize hizmet sunmaktan mutluluk duyuyoruz.” dedi.
 Evcil Hayvan Sigortası Ana Teminatları:
 Evcil hayvan sigortası ana kapsamı genel olarak; acil tedavi, 3. şahıs mali sorumluluk ve kayıp ilanı teminatlarından oluşuyor. Ana teminatlar kapsamında tedavi masrafları limitler dahilinde %100 karşılanıyor. Örneğin; acil tedavi limiti 10.000 TL ise bu limite kadar tüm masraflar sigortadan ödenebiliyor.
• Acil Tedavi: Evcil hayvanların acil sağlık sorunlarında tedavi masraflarını karşılar. Acil durum kapsamı genel anlamda şöyledir; trafik kazası, zehirlenme, yabancı bir cisim yutma, boğulma, kavga, kesik ve bir cismin batması, göz yaralanması, ısı çarpması, yanma/yanık, böcek sokması durumlarıdır.
• 3. Şahıs Mali Sorumluluk: Kedi veya köpeklerden kaynaklı oluşabilecek üçüncü kişilerin yaşayabileceği bedeni ve maddi zararları kapsam altına alır.
• Kayıp İlanı ve Ödül: Evcil hayvanın kaybolması durumunda kayıp ilanı ve ödül için belirli limitlerle masrafları karşılar.
• Ek teminatlar ise ek prim ile poliçeye eklenebilen hizmetlerdir. Hastalık, ayakta muayene, teşhis ve tedavi giderlerini limitler dahilinde karşılanmasıdır.
Evcil Hayvan Sigortası’nda ek prim ödenerek avantajlı ek teminatlarla, poliçe kapsamı genişletilebiliyor ve ek teminatlar ile evcil hayvanların yaşayabileceği hastalıklar durumunda; sıklıkla ihtiyaç duyulan ayakta veteriner muayenesi, hastalık için teşhis ve tedavi masrafları da limitler dahilinde kapsam altında alınabiliyor.