Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD), Asya'nın en büyük ev ve mutfak eşyaları fuarı Mega Show’a 20-23 Ekim 2023 tarihlerinde İDDMİB ve EVSİD organizasyonu ile milli katılımla çıkarma yapacak. Mega Show Fuarı'nın, ev ve mutfak eşyaları başta olmak üzere kırtasiyeden oyuncağa birçok tüketim ürünü için uluslararası satın almacıların ortak noktası olduğunu kaydeden EVSİD Başkanı Talha Özger, "Bu fuar ile hem büyük satın alma grupları ve uluslararası zincirlerin alıcılarına ulaşmayı, hem de pazar payımızın düşük olduğu ancak büyük potansiyel barındıran Asyalı alıcılara ulaşmayı hedefliyoruz.” dedi.
Geçtiğimiz yılı 3,5 milyar dolar ihracatla kapatan ev ve mutfak eşyaları sektörünün çatı kuruluşu EVSİD, sektörde ihracatı geliştirecek etkinlikler düzenlemeye devam ediyor. EVSİD, Türk ev ve mutfak eşyaları sektöründe faaliyet gösteren firmaların ihracat pazarlarını geliştirmek için Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan uzak ülkeler stratejisi kapsamında İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) iş birliği ve Ticaret Bakanlığı desteği ile Hong Kong'da düzenlenecek olan Asya'nın en büyük ev ve mutfak eşyaları fuarı Mega Show’a 20-23 Ekim 2023 tarihleri arasında milli katılım organizasyonu gerçekleştirecek.
130’DAN FAZLA ÜLKEDEN KATILIM
Son olarak 2019 yılında milli katılım gerçekleştirilen ve pandemi nedeniyle ara verilen Mega Show Fuarı'nın 130'dan fazla ülkeden 40 binin üzerinde profesyonel alıcı tarafından ziyaret edildiğini belirten EVSİD Başkanı Talha Özger, "Sadece Uzakdoğu değil Kanton fuarını ziyaret etmek için bölgeye seyahat eden Avrupa, Amerika ve Okyanusya dahil tüm dünyadan alıcıların ilgisini çekiyor. Mega Show Fuarı’nın önceki yıllardaki ziyaretçi profilinin kalitesi dikkate alınarak bu yıl İDDMİB ve EVSİD tarafından fuar idaresi ile yapılan görüşmeler sonucu fuarın ana girişinde bir alan tahsis edildi. Bu alanda yaklaşık 30 Türk firmasının katılımı bekleniyor." dedi.
ÖNCELİK MADE IN TÜRKİYE ALGISI
Mega Show Fuarı'nın, ev ve mutfak eşyaları başta olmak üzere kırtasiyeden oyuncağa birçok tüketim ürünü için uluslararası satın almacıların ortak noktası olduğunu kaydeden Özger, "Bu fuar ile hem büyük satın alma grupları ve uluslararası zincirlerin alıcılarına ulaşmayı, hem de pazar payımızın düşük olduğu ancak büyük potansiyel barındıran Asyalı alıcılara ulaşmayı hedefliyoruz. Katılım sağladığımız her fuarda önceliğimiz Made in Türkiye algısını ön plana çıkarmak. İkinci öncelik ise Türk firmalarının bireysel markaları ile tanınması. Bizler uluslararası platformlarda ne derece profesyonel olursak ülke imajımızın o denli güçleneceğini düşünüyoruz. Fuara, pandemi nedeniyle ara verildiği için bu yıl 5. katılımımız olacak." dedi.
HEDEF BİRİM FİYATTA ARTIŞ
Türk ev ve mutfak eşyaları sektörünün Çin, Almanya, İtalya, Hollanda ve ABD’nin ardından değer bazında ihracatta 6. sırada olduğunu vurgulayan Özger, "Net ihracatta bu ülkelerin ihracatını çıkardığımızda yapılan sıralamada Çin’in ardından 2. sırayı alıyoruz. Birim ihracat değerimiz pandemi öncesinde 3,2 dolar/kg idi. 2022'de bu rakam 3,7 dolar/kg seviyesine ulaştı. 2023 yılında ise 4 dolar/kg'yi aşmayı hedefliyoruz." dedi.
Markalaşma konusuna çok önem verdiklerinin altını çizen Özger, ülke markasının daha iyi konumlandırılması gerektiğini ifade etti. Özger sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün Made in Türkiye dediğimizde akla mutfak eşyaları gelsin istiyoruz. Sanayiciler olarak bu algıya katkı sağlamak istiyoruz. Geçmiş dönemlere baktığımızda da gerçekten güzel sonuçlar aldığımızı söyleyebilirim. Katma değerli ihracatta birim fiyatımızı sürekli artırmaya çalışıyoruz. Ülke markamızı daha da ön plana çıkarmayı hedefliyoruz."
TİCARET BAKANLIĞI’NDAN FUAR KATILIMINA DESTEK
Fuar katılım bedeli, yer kirası, stand konstrüksiyonu, teşhir ürünlerinin gidiş/dönüş nakliyesi, ortak tanıtım masrafları dahil metrekaresinin 955 dolar olarak hesaplandığının bilgisini paylaşan Özger, söz konusu tutarın metrekare başına 16.288 TL'lik kısmı (Bugünkü kurla 605 dolar/m2) Ticaret Bakanlığı tarafından desteklendiğini söyledi. Özger, Mega Show 2023 Fuarı'na katılmak isteyen firmaların en geç 4 Ağustos 2023 Cuma gününe kadar İDDMİB’e başvurmaları gerektiğini belirtti.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Çin’in en büyük otomobil ihracatçısı Chery, Eylül 2023’ten itibaren dünyanın çeşitli pazarlarında satışa sunacağı alt markası JAECOO’nun, JAECOO 7 modeliyle SUV pazarında önemli bir boşluğu doldurmaya hazırlanıyor. Doğu Avrupa’dan başlayarak çok fazla ülke ve bölgede satılması planlanan JAECOO 7, üstün 4WD performansı ve yenilikçi akıllı kabini bir arada sunabilen, tüketicilerin değişen Off-Road SUV beklentilerini karşılayan bir arazi aracı konumuna yerleşiyor. ARDIS (All-Road Akıllı Sürüş Sistemi), 14,8 inçlik geniş ekranlı iç mekan, Qualcomm 8155 çipli işletim sistemi ve W-HUD ile JAECOO 7, geleneksel SUV araçların sunduğu teknoloji ve rahatlığın fazlasını sağlıyor.
Hızlanan kent yaşamıyla birlikte, tüketicilerin arazi kabiliyetli SUV’lara olan yaklaşımı evrim geçiriyor. Tüketicilerin değişen teknoloji ve rahatlık beklentileri karşısında geleneksel SUV araçlar ihtiyaçları karşılamakta zorlanıyor. Bu değişimi öngören Chery, yeni bir Off-Road SUV markası olan JAECOO’nun ilk modelini Eylül 2023’de çeşitli pazarlarda yollara çıkarmaya hazırlanıyor. JAECOO 7, üstün 4WD performansı ve yenilikçi akıllı kabini ile tüketicilerin ilgisini şimdiden çekmeye başladı.
Tasarımda deneyimli ekipler çalıştı!
Chery’nin, 10 yılı aşkın süredir iş birliği yaptığı Jaguar-Land Rover ekipleriyle, İngiltere ve Almanya’daki deneyimli tasarım uzmanlarının birlikte ortaya çıkardıkları JAECOO 7, olağanüstü arazi performansı ve akıllı teknolojileri sayesinde pazarda önemli bir boşluğu dolduracak. JAECOO 7, dış tasarım açısından geleneksel Off-Road SUV araçların klasik unsurlarını bünyesinde barındırırken, aynı zamanda modern, estetik tasarım unsurlarını da ortaya koyuyor. Aracın zarif ve güçlü görünümü, yalın ve pürüzsüz çizgilerle harmanlanıyor.
Arazi yeteneği için ARDIS geliştirildi!
JAECOO 7, ARDIS (All-Road Akıllı Sürüş Sistemi) adındaki yeni arazi teknolojisi programıyla benzersiz bir performansı ortaya koymaya hazırlanıyor. Farklı yol koşullarıyla kolayca başa çıkabilmek için geliştirilen ARDIS, sürücülere mutlak kontrol ve güvenlik sağlıyor. Akıllı teknolojiler sadece arazi performansıyla değil, yenilikçi kabin deneyimiyle de dikkat çekiyor. 14,8 inçlik geniş ekranlı iç mekan, üstün bir eğlence ve görsel-işitsel deneyim sunuyor. Qualcomm 8155 çipin üstün performansı ve sorunsuz etkileşimli tasarımı, sürücünün kabin içi deneyimini daha da ileriye taşıyor. W-HUD teknolojisi sürücülere, sürüş bilgilerine daha net erişim sağlarken, şeffaf ekran, araç durumu ve navigasyon hakkında daha kesin bilgiler sağlıyor ve böylece birden fazla işlevin akıllı kontrolünü mümkün kılıyor.
İlk olarak Doğu Avrupa’da yollara çıkıyor!
JAECOO markasının şaheseri JAECOO 7, tüm dünyadan müşterilerin ilgisini çekiyor. İlk olarak Doğu Avrupa pazarlarında satışa çıkması planlanan JAECOO 7, sırasıyla Orta ve Güney Amerika, Orta Doğu, Avustralya ve kalan diğer bölgelerde pazara sunulacak. JAECOO, tüketicilere daha şaşırtıcı ürünler sunmak ve Off-Road SUV pazarı için daha yenilikçi ürünler sağlamak üzere yeniliklerine devam edecek.
Chery hakkında
Temel teknolojilerde kendini geliştiren Chery, kuruluşundan bu yana “Teknolojik Chery” olarak biliniyor. Dünyada altı Araştırma ve Geliştirme merkezi ve 5.000’in üzerinde seçkin üyeden oluşan Araştırma ve Geliştirme ekibi ile geleneksel yakıt teknolojisi, yeni enerji, akıllı üretim ve diğer alanlarda avantaj sağladı. Yeni enerji araçları alanında 20 yılı aşkın bir süredir araştırma yapan Chery, dört araç montaj platformu, beş genel alt sistem ve yedi temel teknoloji ile sektöre öncülük ediyor. EQ1 modeli, Çin’de minik batarya elektrikli araçlarda lideri konumunda. Chery ayrıca dünya çapında araç, CKD parçaları, motorlar ve araç üretim teknolojisi ve ekipmanı ihraç eden ilk Çinli otomobil şirketi. Chery, bugüne kadar araçlarını 80’den fazla ülke ve bölgeye ihraç etti. Ayrıca 10 denizaşırı fabrika ve 1.500’den fazla denizaşırı satış ve servis noktası kurdu. 2,4 milyonu Çin dışı olmak üzere dünya genelinde yaklaşık 11 milyon kullanıcısı ile Chery, 19 yıl boyunca Çin’den ihraç edilen binek otomobil adediyle ilk sırada yer aldı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İstanbul’da 25-28 Temmuz tarihleri arasında 16'ncısı düzenlenen IDEF'23, Türk Savunma Sanayisinin ve dünyanın en güçlü sektör oyuncularını buluşturdu. Türkiye'nin ev sahipliğindeki en büyük Savunma fuarı olan IDEF, önemli görüşmelerin de merkezi oldu. Alanlarında tecrübeli ekibi ile katılım sağlayan Baycan Elektrik için fuar verimli geçti. Firma dört gün boyunca standında ulusal ve uluslararası pek çok profesyoneli ve ziyaretçiyi ağırladı.
İDEF’2023 BAYCAN ELEKTRİK ADINA VERİMLİ BİR DENEYİM OLDU
Fuar boyunca görüşme takvimlerinin yoğun olduğunu ve fuarın kendileri adına verimli geçtiğini söyleyen Baycan Elektrik Genel Müdürü Engin Yılmaz, “IDEF 2023 16. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nda Baycan Elektrik A.Ş. olarak yer aldık. 1.000’den fazla firmanın katıldığı IDEF Fuarı’nda sektördeki son teknoloji ve yenilikleri görme, küresel savunma tedarikçisi firmalar ile tanışma, ürünler hakkında yetkililerinden bilgi edinme, iş geliştirme projelerimize ilham alma şansını yakalamış olan işletmemiz adına fuarın verimli geçtiğini söylemek mümkün” dedi.
SAVUNMA SANAYİNİN ÖNEMİ HER GEÇEN GÜN ARTIYOR
Savuma Sanayinin en önemli sektörlerin başında geldiğini söyleyen Yılmaz, “Günümüzde, dünya genelinde artan belirsizlik, risk ve tehditlerle karşı karşıyayız. Sınır güvenliğinden siber güvenliğe kadar hemen hemen her alanda risk ve tehditlere karşı hazırlıklı olmak için ülkelerin savunma ve güvenlik stratejilerini güncel tutmaları gerekiyor. Bu sektördeki gelişmeleri ülkelerin yakından takip etmeli ve risklere karşı önlem almalıdırlar. Türkiye geçtiğimiz yıllar içerisinde savunma sanayisine öncelik vermiş ve rekabet gücünü artırmıştır. AR-GE ekosistemi desteklenerek yüksek teknolojili millî savunma sanayi ürünleri geliştirilmiştir” ifadesini kullandı.
IDEF FUARI’NDA GURUR DOLU ANLAR YAŞADIK
IDEF 2023’ün bölgesindeki en büyük ve dünyada nadir bulunan fuarlar arasında yer alarak Savunma Sanayinin önde gelen firmalarını bir araya getiren ve uluslararası iş birliğine olanak tanıyan önemli bir organizasyon olduğunu söyleyen Yılmaz, “Burada Eskişehirli dost firmalarımızın göz dolduran stantları bizi de gururlandırdı. Stantlarda, roket, füze, insansız hava, kara ve deniz araçları, kirpi ve haberleşme sistemleri gibi askeri teçhizatlar büyük ilgi gördü. Baycan Elektrik olarak bu ürünlerin kablo donanımlarını üretiyor olmanın haklı gururunu yaşadık” yorumunu kullandı.
İDEF’2023 VİZYONUMUZA BÜYÜK KATKI SAĞLADI
Fuarın Baycan Elektrik’e önemli katkılar sağladığını dile getiren Yılmaz, “Standartlara bağlı kalarak ürün yapılabilirliğinde yan teknolojileri tanıma fırsatımız oldu. Farklı krimp tool araçlarından markalamaya, ürün test sistemlerinden ölçekli üretim sistemlerine birçok yeni teknolojiyi tanıma ve kendimizi bu konuda geliştirmek için yapabileceğimiz projelerde vizyonumuza büyük katkı sağladı. Yalnızca yerli değil gerek satış tarafındaki müşteri portföyümüzü gerek satınalma tarafındaki tedarik zincirini geliştirilmesinde yeni adımlar atmış olduk. Fuar süresince TSK ve benzeri kurumlar ile kendilerine sağlayabileceğimiz servis hizmetleri hakkında görüşmeler sağladık. IPC standartlarında ürettiğimiz ürünlerin kalitesini her geçen gün artırmak ve sürdürülebilir kılmak adına farklı firmalar ile özel proses ekipmanları hakkında konuştuk” dedi.
FUARIN İKİNCİ GÜNÜ ÖZEL GÖRÜŞMELER YAPTIK
Fuarın ikinci günü takım firmaları ve genel stantları gezdiklerini ve özel görüşmeler yapma fırsatı bulduklarını belirten Yılmaz son olarak şunları söyledi: “ASELSAN, ROKETSAN, TUSAŞ ve BMC ile mevcutta üzerinde çalıştığımız projeler ve devamında yapılabilecek iş birlikleri hakkında konuştuk. Karşılıklı olarak stantlarımızı ziyaret ettik. Firmaların yeni teknolojilerini kendilerinden dinleme fırsatı bulduk. Daha sonra potansiyel yeni müşterilerimiz ile görüşmeler gerçekleştirdik. İlk olarak FNSS’yi ziyaret ettik. Ekibimiz, satınalma yetkililerine Baycan Elektrik’in savunma sanayisinde geliştirmiş olduğu üretim prosesleri, güncel projeler ve kapasitemizi tanıttı. Ardından Kale Ar-Ge’yi ziyaret ettik. Daha önce birlikte yapmış olduğumuz çalışmalardan yola çıkarak füzelerin motor kablo donanımlarının üretimlerini görüşme fırsatı bulduk. Gün içerisinde standımız HAVELSAN’ın sistem mühendisleri tarafından ziyaret edildi. ASELSAN Sivas ve ASELSAN Konya ile seri üretim ve kapasite artırma yönünde yapmak istedikleri çalışmaları görüştük. Son olarak otomotiv sektöründe önceden edinmiş olduğumuz tecrübe sayesinde Isuzu, Netrob, Cobo ve Safkar firmaları ile potansiyel iş birliklerimizi değerlendirdik. Baycan Elektrik, fuar boyunca gözlemlemiş olduğumuz Havacılık ve Savunma Sanayii sektörünün ulusal ve uluslararası boyutta kablo donanım ihtiyacını karşılamak için gerekli olan tecrübe ve standartların tümüne sahip. Bu bağlamda firmalar ile seri projeler geliştireceğiz. Tüm ASELSAN, ROKETSAN, TUSAŞ, BMC ve bizimle çalışan veya potansiyel partnerimiz olacak tüm işletmelere firmamıza gösterdikleri yakın ilgilerinden dolayı teşekkürlerimizi sunuyoruz. İşletmemizde yakın zamanda güzel gelişmeler olacak.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yurtiçi ve yurtdışında 21 fabrikası ile hizmet veren Sarten Ambalaj, İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB), tarafından düzenlenen ‘İhracatın Metalik Yıldızları’ ödül töreninde, ‘Metal Ambalaj’ kategorisinde birinci oldu. 100'e yakın ülkeye yılda 220 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiklerini belirten Sarten Ambalaj Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sarıbekir, “Kurulduğumuz günden bu yana hedefimiz üretim, yenilik ve büyüme odaklı Türkiye ekonomisine kesintisiz katkı sunmak.” dedi.
İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB), başarılı ihracatçılarını düzenlenen törenle ödüllendirdi. ‘İhracatın Metalik Yıldızları’nda toplam 82 firma ödül alırken, ‘Metal Ambalaj’ kategorisinin birincisi Sarten Ambalaj oldu. Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar’ın da katıldığı törende ödülü, Sarten Ambalaj Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sarıbekir aldı. Türkiye’de Adana, Balıkesir, Çorlu, Kocaeli, Bursa, Manisa, İstanbul, Çerkezköy, yurt dışında ise Bulgaristan, Rusya ve Hollanda’da olmak üzere toplam 21 fabrika ile hizmet veren Sarten’in toplam cirosunun 800 milyon dolara ulaştığını ifade eden Zekir Sarıbekir, ödül töreni sonrası değerlendirmelerde bulundu. 2025 yılında 1 milyar dolar ciroya ulaşmayı hedeflediklerinin altını çizen Zekir Sarıbekir, “2030 yılında ise 30 fabrikaya ulaşma hedefimiz var. Bunun için de çalışmalarımızı hız kesmeden sürdürüyoruz. 100'e yakın ülkeye yılda 220 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiriyoruz. Sarten Ambalaj olarak dünyada ilk 10 metal ambalaj üreticisi, Avrupa’da ise ilk 3 içerisinde yer alıyoruz. Kurulduğumuz günden bu yana hedefimiz üretim, yenilik ve büyüme odaklı Türkiye ekonomisine kesintisiz katkı sunmak.” diye konuştu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Coşkunöz Holding bünyesinde faaliyet gösteren İHA üreticisi UAVERA, 25-28 Temmuz tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirilen 16. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nda (IDEF) milli imkânlarla tasarlanan yenilikçi CGT ve CNG İHA’ları ile boy gösterdi. CGT ve CNG İHA’ lar, yerli ve yabancı yüzlerce katılımcı ve birçok protokol üyesinin katıldığı fuarda büyük ilgi gördü. UAVERA standını ziyaret eden yerli ve yabancı pek çok heyet İHA’lar ve UAVERA’nın diğer ürün ve faaliyetleri hakkında bilgi aldı.
CGT sivil havacılıkta çok farklı görevler üstlenebiliyor
Fuarda yoğun ilgi ile karşılaşan CGT İHA (CGT50) 10 saate kadar havada kalma, 150 kilometreye kadar olan iletişim menzili, piste ihtiyaç duymadan dikey iniş kalkış sistemleri, uydudan veya LTE ile kontrol, hisset kaçın, çarpışma önleyici ve sürü kabiliyetleri gibi öne çıkan özellikleri ile sivil hedef İHA ve bulut altı İHA pazarlarında en çok tercih edilen modellerden biri konumunda. CGT İHA, farklı sivil uygulamaların ihtiyaç duyduğu farklı görevlere uygun olarak yapılandırılabiliyor. UAVERA, CGT’yi ormanlık alanların gözetlenmesinden petrol ve enerji hatlarının kontrolüne, sahil bölgelerinde kaçakçılık faaliyetlerinin denetlenmesinden arama ve kurtarma faaliyetlerinde tespit amaçlı bölgesel izlemelere, tesis ve çevre güvenliğinin sağlanmasından ilaç-organ gibi faydalı yüklerin taşıma ve transferine kadar farklı alanlarda faaliyet gösterebilecek konfigürasyonlarda üretebiliyor. Yerli yazılım ve kontrolcüler ile donatılmış olan CGT İHA, zorlu hava koşullarında ve tam otonom olarak görev yapabiliyor. Kendi sınıfında dünyanın ilk uydudan kontrol edilebilen İHA sistemi olan CGT İHA, TÜRKSAT uyduları üzerinden kesintisiz ve güvenilir bağlantı ile mesafe kısıtı olmadan kolaylıkla kontrol edilebiliyor.
45 dakika havada kalabilen, 18 bin feet’e çıkabilen tam bir “Cengaver”
UAVERA’nın IDEF Fuarı’nda sergilediği CNG Jet Hedef İHA da savunma sistemlerinin test, kalibrasyon ve eğitimlerinde hedef benzetim platformu olarak kullanılmak üzere tasarlandı. 45 dakika havada kalma süresi ve 100 m/sn maksimum hızıyla yüksek performans gösteren CNG Jet Hedef İHA, 18 bin feet’e kadar yükselebiliyor. 4 kg faydalı yük taşıyabilme kapasitesine ve 35 kg kalkış ağırlığına sahip olan CNG Jet İHA, tam otonom olarak katapult sayesinde kalkış yapabilen ve paraşüt vasıtasıyla iniş gerçekleştiren bir İHA olarak sektörde öne çıkıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği’nin (SKD Türkiye) 6 yıldır PwC Türkiye iş birliği ile çatı örgütü Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi (WBCSD) ve Radley Yeldar tarafından geliştirilen metodoloji kapsamında oluşturduğu Reporting Matters Türkiye 2022 Raporu’nun sonuçları kamuoyu ile paylaşıldı. Proje dahilinde SKD Türkiye bünyesinde bulunan 48 üye şirketin entegre ve sürdürülebilirlik raporları değerlendirildi.
Rapor lansman toplantısında konuşan SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ediz Günsel; şirketlerin, “net sıfır karbona ulaşmak”, “doğa pozitif olmak” ve “eşitsizlikleri azaltmak” başlıklarını stratejilerine dâhil etmeleri gerektiğine dikkat çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“İklimle bağlantılı Finansal Beyan Görev Gücü (TCFD) Raporlaması ve ISSB Standartları’nda yaşanan yeni gelişmelere bağlı olarak politika yapıcılar ve yatırımcıların baskıları neticesinde sürdürülebilirlikle ilgili raporlama şirketler nezdinde önemli hale geldi.”
“Bu gelişim, şirketlerin yatırım stratejilerinde ilerlemeleri ile çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) faaliyetlerine yön vermelerine katkı sağlıyor. Bu çok olumlu bir gelişme olmasına karşın ESG odaklı iyileştirmelerin hâlâ yetersiz kaldığını görüyoruz. Bu doğrultuda yatırımcılara, şirketlerin karşı karşıya olduğu ESG risklerinin yanı sıra sorumlu oldukları etkiler hakkında doğru, zamanında ve aksiyona geçirilebilir bilgiler sağlamamız eskisinden çok daha önemli. SKD Türkiye olarak, ESG kriterlerini şirketlerin stratejilerine dâhil etmeleri, iş yapış biçimlerini ve yönetişim sistemlerini bu anlayışla inşa etmeleri ve altyapılarını bu doğrultuda düzenleyebilmeleri gerektiğini her platformda dile getiriyoruz.”
TÜRKİYE’NİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK STANDARTLARI İÇİN ÖNEMLİ BİR REHBER
Ediz Günsel, iş dünyasının iş yapış biçimlerini paydaşlarına aktarırken şeffaflık prensibini dikkate alarak açık ve hesap verebilir şekilde sunmasının güven kurulması açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekerek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İş dünyasında riskleri ve fırsatları ortaya koymak için zorunlu bir araç haline gelen kurumsal raporlama şirketlerin uluslararası rekabette avantaj yakalamaları için elzem bir araç.
Geçtiğimiz yıl İklim Şurası sonrası alınan kararlar neticesinde Türkiye’nin sürdürülebilirlik standartlarının oluşturulmasından sorumlu kurum olarak Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) yetkilendirilmişti. Standartları netleştirilmiş sürdürülebilirlik raporlaması, şirketlerin küresel rekabette katma değer yaratmasına ve itibar kazanmasına imkân tanırken, bir yandan da tüketici ve yatırımcılar açısından çevreyi ve toplumu odağına alan şeffaf ve güvenilir kurumların kolaylıkla anlaşılmasına ışık tutacak. SKD Türkiye olarak biz de, Reporting Matters Projesi ile sürdürülebilirlik ve entegre raporların uluslararası standartlardaki gelişim yolculuğunda üye şirketlerimize katma değer sağlıyoruz. Ayrıca kurucu üyeleri arasında olduğumuz Entegre Raporlama Derneği Türkiye (ERTA) ile de ülkemizde sürdürülebilirlik raporlaması standartlarının oluşturulmasına katkıda bulunuyoruz.”
GÖNÜLLÜLÜK ESASI OLMASINA RAĞMEN RAPORLAMADA ARTAN BİR İVME VAR
SKD Türkiye’nin çatı örgütü WBCSD ve Radley Yeldar tarafından geliştirilen Reporting Matters sistematiğini 2017 yılında Türkiye’ye getirdiklerini hatırlatan Ediz Günsel, şunları söyledi: “Reporting Matters Türkiye 2022 Projesi kapsamında bu yıl 48 üyemizin raporunu değerlendirdik. Projenin altıncı yılında üyelerimizin projemize olan ilgisi gittikçe artıyor. Dünyada raporlama ile ilgili çeşitli çerçeveler ve standartlar yayımlanmaya hızla devam ederken, sürdürülebilirlikle ilgili verilerin gönüllülük esasına dayalı olarak henüz hayata geçiyor olmasına karşın şirketlerin sürdürülebilirlik raporları yayımlamaktaki artan ivmeleri oldukça memnuniyet verici. Şirketlerin ESG alanında yaptıkları çalışmalar ve raporlama eğilimleri artarken; Reporting Matters ile raporlamalarının etkinliğini artırma, dış paydaşlardan gelen değişen taleplere yanıt verebilme ile sürekli gelişen ve değişen düzenleyici ortama ayak uydurabilme konusundaki çalışmalarını destekliyoruz.”
Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu Sürdürülebilirlik Standartları Daire Başkanı Gülşah Günay iş dünyasının sürdürülebilirlik raporlamasında gönüllülük esaslı çalışmalarına teşekkür ederek “Dünyadaki tüm gelişmeler neticesinde Türkiye olarak geçen sene Haziran ayında Türk Ticaret Kanunu’nda yapılan değişiklikle sürdürülebilirlik raporlamasında yetkiyi üzerimize aldık. İlk aksiyon olarak çerçevenin belirlenmesi gerektiğinden yola çıktık, ISSB Standartlarını biz de kabul ediyoruz. Bunun ile birlikte GRI’ı da Türkçeleştiriyoruz. Sürdürülebilirliği bir amaç haline getirirken, sürdürülebilirlik raporlama uzmanlığı ve denetçiliği konusunda lisanslama ve yetkilendirme çalışmalarımız devam etmektedir.” dedi.
Earth Academy CEO’su Shivani Rajpal yaptığı konuşmada;
“ISSB Standartları, sürdürülebilirlikle ilgili finansal açıklamaları küresel bir temel olarak kabul edilmektedir. Bu, son zamanlarda bu standartların IOSCO tarafından onaylanmasıyla da doğrulanmıştır.
ISSB Standartları, Çifte Önemlilik/Double Materiality kavramı içinde etki ve finansal açıdan önemlilik konusuna farklı bir yaklaşım getirmektedir.
Yatırımcılar, şirketlerin sürdürülebilirlik riskleri ve fırsatları hakkında karar verme süreçlerine yardımcı olacak bilgiler sunmalarını beklemektedir. ISSB standartları, şirketlerin bu ihtiyacı karşılamalarına destek olabilir.” dedi.
WBSCD Reporting Matters Müdürü Blanca Grey raporun kapsamı ile yarattığı değeri şu sözlerle aktardı: “Reporting Matters’ı eşsiz kılan özelliği, 11 yıl önce uluslararası standartlardan ilham alarak oluşturulan çerçevesinin sürekli değişerek gelişmesi. Tüm standartları ve mevzuatları takip ediyoruz, üyelerimizle ve paydaşlarımızla sürekli diyalog halindeyiz, dış analizler yapıyoruz. Gelinen noktada Reporting Matters, standartlardan farklı kriterlere dayalı, daha güçlü çerçevesi olan bir araç haline geldi. Hedeflerimizi değerlendirirken daha güçlü bir pozisyondayız. Bu da şirketlerin hedefler konusunda nasıl ilerlediğini daha iyi değerlendirmemize imkan sağlıyor.”
REPORTING MATTERS HAKKINDA
WBCSD ve Londra merkezli Danışmanlık Şirketi Radley Yeldar iş birliğiyle geliştirilen, finansal olmayan raporların kalitesini ve etkisini artırmayı amaçlayan bir metodoloji olan Reporting Matters’ı 2017 yılında ülkemize kazandırdık. Çalışma aşağıdaki 3 aşamadan oluşuyor:
• SKD Türkiye üyeleri arasından raporlama yapan kurumların raporlarının SKD Türkiye ve PwC Türkiye tarafından “İlkeler, İçerik ve Deneyim” olmak üzere 3 ana kriter ve toplam 18 alt kriter bazında değerlendirilmesi
• Rapor sahibi şirketlere bire bir geri bildirim seansları yapılması
• Genel sonuçların, raporlama trendlerinin, iyi uygulamaların ve önerilerin yer aldığı Türkiye raporunun hazırlanması
REPORTING MATTERS TÜRKİYE 2022 RAPORU ANA BULGULAR
• Değerlendirilen raporların sektörel dağılımlarına bakıldığında, holdingler ilk sırada yer alıyor. Holdingleri, enerji ve finans sektöründen şirketler takip ediyor. Bu yıl projeye ilk defa dahil olan sektörler ise, elektrik motorları üretimi, perakende, sağlık ve yapı ürünleri sektörleri oldu.
• Reporting Matters metodolojisi kapsamında değerlendirme alan raporların “Genel” puan ortalamalarında artış gözlemlendi. 2017 yılında değerlendirilen raporların “Genel” ortalama puanı %53 iken 2022 yılında değerlendirilen raporların “Genel” ortalama puanı %71’e yükselmiş oldu.
• Altı yıl boyunca art arda değerlendirme alan 11 üyenin raporlarının “Genel” puanı 2017’de %55 iken 2022’de %82’ye yükseldi.
• 2021 yılında raporuna ilk kez değerlendirme alan SKD Türkiye üyelerinin tamamı 2022 proje dönemindeki “Genel” puanlarında artış gösterdi.
• 2017’de %50 olan “İlkeler” puanı 2022’de %78’e, %56 olan “İçerik” puanı %83’e ve %60 olan “Deneyim” puanı da %86’ya yükseldi.
İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) Hakkında:
İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye), 2004 yılında 13 özel sektör temsilcisinin öncülüğünde kurulmuş ve sadece kurumsal üyelik kabul eden bir iş dünyası derneğidir. Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi’nin (WBCSD- World Business Council for Sustainable Development) Türkiye’deki bölgesel ağı ve iş ortağı olan SKD Türkiye, bu iş birliğinin beraberinde getirdiği sürdürülebilirlik birikimini de çalışma grupları faaliyetleri aracılığıyla üyeleriyle ve çeşitli platformlarda paydaşlarıyla paylaşır. Hâlihazırda, SKD Türkiye çatısı altında, Türkiye’nin GSYH’nin %23’ünü temsil eden ve 1,1 milyon kişiye istihdam sağlayan 34 farklı sektörden 139 üye şirket bulunuyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Blockchain tabanlı teknolojilerin gelişimini desteklemek adına çalışmalar yürüten kripto para borsası Bitci, bu kapsamda blockchain ve yapay zekâ entegrasyonuyla geliştirilen NPAI Token’ı ekosistemle buluşturmayı hedefliyor. Ön satış sürecini tamamlayan borsa, NeuroPulseAI Token’ın listelemesini de kısa bir süre içerisinde gerçekleştirecek.
Türkiye’nin önde gelen kripto para borsalarından Bitci, kripto para piyasalarındaki yatırımcılara yeni ürünler sunmaya devam ediyor. Geçtiğimiz dönemde, sahip oldukları yenilikçi yaklaşım doğrultusunda blockchain teknolojisini desteklemeye yönelik adımlar atan borsa, şimdi de blockchain teknolojisi ve yapay zekâ entegrasyonun kullanıldığı NeuroPulseAI Token’ı listeliyor.
Ön satışı gösterilen yoğun ilgiyle birlikte kısa sürede tamamlanan NeuroPulseAI Token’ın arzı 0,04 TL’den yapılırken, ön satışa katılma hakkı yalnızca Bitcicoin stake edenlere verildi. İlerleyen günlerde Bitci kullanıcılarının işlemlerine açılacak olan Token’ın listelemesi ise Vesting yöntemiyle yapılacak.
Günümüzde, dijital içerik üretimi ve paylaşımı hızla artarken görsel içerikler, özellikle sosyal medya platformlarında büyük bir önem arz ediyor. Bu yüzden kullanıcılar da haliyle daha çekici ve orijinal görseller oluşturarak farklarını ortaya koymak istiyor. Neuropulse.ai ise bu doğrultuda kullanıcılarının yaratıcılıklarını ortaya çıkarabilmeleri için bir platform sağlamayı amaçlıyor.
Bitcichain tabanlı bir blockchain ağı kullanan NeuroPulse AI bu sayede kullanıcıların görsellerini güvenli bir şekilde saklamalarını ve paylaşmalarını sağlarken, akıllı kontratlar da kullanıcıların platformdaki etkileşimlerini kaydetmek ve otomatikleştirmek için kullanılıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Audi Q6 e-tron’da sunulan yenilik, otomotiv aydınlatma tasarımını ve otomobilden X'e iletişimi tamamen değiştirecek: Q6 e-tron, ikinci nesil dijital OLED arka aydınlatma grubu ile ışık tasarımını, fonksiyon yelpazesini ve yol güvenliğini yeni bir seviyeye taşıyor. Audi, dış aydınlatmalar üzerinden bilgileri göstererek diğer yol kullanıcılarıyla iletişim kurabilen akıllı ekranlara doğru teknolojiyi kademeli olarak geliştiriyor. Bu yeni bir iletişim aydınlatması. Aktif dijital ışık imzası, Audi Q6 e-tron ile görücüye çıkan bir başka dünya. Tamamen yeni ve canlı bir görsel şölen sunuyor. Ayrıca Audi aydınlatma teknolojisinin geleceğine ışık tutuyor. Müşteriler, Matrix LED farlardaki ve yeni nesil dijital OLED arka aydınlatma grubundaki dijital gündüz sürüş farlarının yeni evrimi ile ilk kez isteğe bağlı olarak kendi dijital ışık imzalarını seçebiliyor. Ayrıca müşteriler istek üzerine dijital ışıklı imzaları için de sipariş verebiliyor.
Q6 e-tron, Audi'de elektrikli ulaşımda yeni bir dönemi simgelemekle kalmıyor, aynı zamanda aydınlatma teknolojisi ile Audi DNA'sının önemli bir parçasını da oluşturuyor. Dünyanın ilk aktif dijital ışık imzasıyla Audi Q6 e-tron, Audi'ye özgü, aynı zamanda özgün tasarım ve estetik ile yeni bir çağı başlatıyor.
İkinci nesil dijital OLED teknolojisi, yeni Audi modellerinin görünümünü şekillendiriyor ve fonksiyon yelpazesini katbekat artırıyor. Böylece dijital OLED arka aydınlatma grubu etkileyici bir iletişim unsuru olurken, aynı zamanda yol güvenliğini de artırıyor. Q6 e-tron aynı zamanda kişiselleştirmede yeni standartlar da belirliyor. Matrix LED farlar ve dijital OLED arka aydınlatma grubu 2.0 ile yeniden tasarlanan gündüz sürüş farları toplam sekiz adet isteğe bağlı dijital ışık imzası seçimi sunuyor. Böylece Q6 e-tron'larının görünümünü kendileri tasarlayabilien müşteriler ayrıca, otomobillerini aldıktan sonra da dijital ışık imzaları satın alabiliyor.
İmza ve hareket ilk kez bir araya geldi: Aktif dijital ışık imzası
Farlar ve arka aydınlatma grubu Q6 e-tron modeli, yaşayan, çevresiyle etkileşimde olan bir yapıya dönüştürüyor. Müşterilerin dünyada bir ilk olan aktif dijital ışık imzasını hayal etmesi yeterli oluyor. Bu işlev, isteğe bağlı dijital ışık imzaları paketi kapsamında alınabiliyor. Audi Q6 e-tron’un, ilk kez hem farların şeklini hem de hareketini tasarlama modeli sunduğun söyleyen Aydınlatma Tasarımı Başkanı César Muntada “Aydınlatma tasarımı ve yeni teknoloji arasındaki mükemmel simbiyoz sayesinde, yeni Audi Q6 e-tron farları her zamankinden daha canlı ve akıllı görünüyor. Işık imzasında özgün bir kişiliği ve dijital dünyaya özel bir estetiği aynı anda sağladık. Dünyanın ilk aktif dijital ışık imzasına sahip Q6 e-tron, Audi'ye özel yeni bir özgün tasarım ve estetik çağını başlatıyor.” dedi.
Audi ve grubun yazılım şirketi CARIAD tarafından ortaklaşa geliştirilen ve Audi Q6 e-tron'un ilgili işlemcisinde yer alan bir yazılım modülü bu ışık imzasını mümkün kılıyor. İkinci nesil dijital OLED arka aydınlatma grubunda altı adet 360 segmentli OLED panel, özel olarak geliştirilen bir algoritma kullanarak her on milisaniyede bir yeni bir görüntü oluşturuyor. Bu algoritma, aktif dijital ışık imzasının, Q6 e-tron'un beyin aktivitesini anlık olarak görünür kılarak otomobilin canlılığını ve kişisel etkileşim yeteneğini göstermesini sağlıyor. Ön taraftaki aktif dijital ışık imzası, algoritmanın 12 kısılabilir segmentle etkileşimi yoluyla oluşurken, arka tarafta tamamen dijital OLED segmentler devreye giriyor. Bireysel ışık bölümleri, ışık imzasının genel görüntüsünün ışık yoğunluğunu değiştirmeyecek şekilde etkileşime giriyor.
İkinci nesil dijital OLED teknolojisi
Audi, 2016 yılında TT RS’te Dijital OLED teknolojisi 1.0 ile otomotiv endüstrisine yeni bir aydınlatma teknolojisi tanıttı. Arka aydınlatma grubu için ilk kez organik LED, yani OLED kullanıldı. OLED elemanları, mükemmel homojenliğe ve yüksek kontrast değerlerine sahip ışık üreten yarı iletken tabanlı yüzey ışık kaynakları. Aynı zamanda parlaklıkları da ayarlanabiliyor. Bunun dışında, OLED aydınlatmanın şekli özgürce yapılandırılabiliyor. Ayrıca değiştirilebilir bölümlere bölünebiliyor. OLED arka aydınlatmalardaki dinamik aydınlatma senaryoları da Audi TT RS ile görücüye çıktı.
Audi Q5 müşterileri, 2020 yılında dijital OLED arka aydınlatma grubu sayesinde ilk kez bireysel bir arka ışık imzası seçebildi. Böylece Audi, arka ışık imzasını dijital olarak değiştiren ilk otomotiv üreticisi oldu. Değişim tamamen OLED'lerin temel özelliklerine dayanıyordu: yüksek kontrast, değiştirilebilir bölgesel segmentasyon, yüksek ışık homojenliği ve segmentleri çok yakın düzenleme becerisi. Audi, teknolojinin bu evrimini sunan tek otomobil üreticisi olmaya devam ediyor.
2022'de bu çözüm dijital OLED arka lambalara sahip Audi A8 ile standart hale geldi. Otomobilin veri yolu sistemi, yazılımla her bir arka ışık panelini ve her bir OLED segmentini ayrı ayrı kontrol etme olanağı sağladı. A8 müşterileri MMI üzerinden üç arka ışık imzası arasından seçim yapabiliyor. Hatta S8'de dört seçenek bulunuyor.
Audi’nin, OLED teknolojisini arka aydınlatma grubunda kullanma potansiyelini erken fark ettiğini ve o tarihten günümüze bunu yapan tek otomobil üreticisi olarak geliştirmeye ve dijitalleştirmeye sistematik olarak devam ettiğini söyleyen Aydınlatma Geliştirme Başkanı Stephan Berlitz “Sonuç olarak, artık müşterilerimize her zaman yeni aydınlatma fonksiyonları sunabiliyoruz. Dijital OLED'ler, geleneksel aydınlatma sistemlerinden daha verimli, daha hafif ve daha homojen.” dedi. Berlitz: “Güçlü kontrastları nedeniyle, yavaş yavaş dış ekranlara dönüşüyorlar ve bu da onları otomobilin çevresiyle iletişim kurmanın önemli bir unsuru haline getiriyor. Yakınlık göstergesi işleviyle, 2020 yılından bu yana ışığı diğer yol kullanıcılarıyla etkileşim kurmak için kullanıyoruz. Audi Q6 e-tron yol güvenliğini daha da iyileştirmek için iletişim ışığını ekliyor.” şeklinde bilgi verdi.
Detaylarıyla ikinci nesil dijital OLED arka aydınlatma grubu
Audi Q6 e-tron’un arka aydınlatma grubunda yeni nesil dijital OLED'ler ile Audi; her şeyden önce yol güvenliğini geliştiriyor, aynı zamanda işlev yelpazesini ve tasarım özgürlüğünü önemli ölçüde genişletiyor. İlk kez, dijital OLED arka aydınlatma grubu ile arabadan X'e iletişim şeklinde özellikle yakın çevre ile iletişim kurabiliyor. Dijital OLED panel başına segment sayısı, ilk nesle kıyasla altıdan 60'a yükseldi. Q6 e-tron'un arka aydınlatma grubunda toplamda 360 segmente sahip altı adet OLED panel kullanılıyor. Yeni E3 elektronik mimarisi, işlemcilerden birindeki bir yazılım modülü ile önemli oranda artan segment sayısını kontrol etmeyi mümkün kılıyor. Dijital OLED paneli başına segment sayısındaki istikrarlı artış, gelecekte otomobilin arka kısmının otomobiller arası iletişimi ve yol güvenliğini daha da iyileştiren bir ekrana dönüşmesini mümkün kılacak.
Yenilikçi dijital OLED teknolojisi, benzersiz homojenlik ve çok yüksek kontrast seviyesiyle tamamen yeni bir arka ışık tasarımı için koşullar sunuyor. Farklı avantajlar da sağlıyor. Örneğin yüzey ışık kaynakları, ek reflektörler, ışık kılavuzları veya optikler gerektirmiyor. Bu da onları çok verimli kılıyor. Tüm bu özellikler, Audi mühendislerinin ve tasarımcılarının iki ve üç boyut arasında tasarımlar yakalamasına olanak sağlıyor. Yani dört halkalı marka, iki boyutlu yüzeyler üzerinde üç boyutlu şekiller oluşturuyor. Arkadaki entegre LED ışık şeridine ek olarak, 3-Boyutlu cam, arka ışık imzasını diğer aydınlatma işlevlerinden başarılı bir şekilde ayırıyor.
Audi ayrıca otomobilin önünü de yeniliyor. Yeni nesil dijital gündüz farları ve ışık modülleri görsel olarak farklı ve daha fazla tasarım netliği sağlıyor. Tasarımcılar, dijital gündüz farlarının bu yeni evriminde şeffaf 3 boyutlu nesneler olarak toplam 70 adet olmak üzere ayrı ayrı LED'ler tasarladılar. Dijital gündüz farlarının ön bölümü hassas bir prizmatik yapıya sahip. Ayrıca odağı otomobilin dijital gözlerine çekmek için metalize bir 3-Boyutlu süsleme onları çevreliyor.
Akıllı farlar ve arka aydınlatma grubu ile gelişmiş güvenlik
Audi, otomobilin güvenlik özelliklerini de yeni bir seviyeye taşıdı. Diğer Audi modellerine zaten kullanılan yakınlık göstergesi, yeni Q6 e-tron'da bir iletişim ışığı içerecek şekilde gelişti. Dijital OLED arka aydınlatma grubuna entegre çözüm, kritik yol koşullarında uyarı sembolleri ve normal arka ışık grafiği ile belirli bir statik arka ışık şekli göstererek diğer yol kullanıcılarını kazalara ve arızalara karşı uyarıyor. Böylece asistan sistemi Audi sürücülerine ve diğer tüm yol kullanıcılarına yardımcı oluyor. Ayrıca, ikinci nesil dijital OLED arka aydınlatma grubu; acil durum yardımı, RECAS (arkadan çarpma uyarı sinyali), Dörtlü flaşör, acil durum çağrıları (eCall), yol yardımı çağrıları (bCall) ve acil durum fren lambaları için uyarı sembollerle iletişim aydınlatmasını etkinleştiriyor.
İletişim aydınlatması ayrıca araçtan inme uyarı işlevine ekstra bir boyut kazandırıyor. Önceden, örneğin başka bir otomobil veya bisiklet yaklaştığında, yolcuları sadece araçtan inerken bilgilendiriyordu. Ancak artık, arka ışık grafiğindeki özel bir ışık imzası, arkadan yaklaşan bisikletliyi veya sürücüyü de uyarıyor. Audi Q6 e-tron böylece güvenlik konseptini diğer yol kullanıcılarını da kapsayacak şekilde geliştiriyor ve yol güvenliğini herkes için artırıyor.
Son olarak iletişim aydınlatması, araç otomatikleştirilmiş park modunda olduğunda aracın park yardım durumunu belirtmek için önde ve arkada özel bir ışık imzası kullanıyor. Bu, yakın çevredeki yol kullanıcılarına aracın yaklaşmak için güvenli olduğunu açıkça gösteriyor.
Yeni bir özgürlük düzeyi: Dijital ışık imzaları
Q6 e-tron, farlar ve arka aydınlatma grubu için sekiz adede kadar dijital ışık imzasıyla, kişiselleştirmede yeni bir özgürlük seviyesi sunuyor. Karşılama/Beni eve götür aydınlatma senaryosu ve karşılık gelen dijital ışık imzası ile altı ek imza isteğe bağlı ek paketler aracılığıyla alınabiliyor.
Kullanıcılar, Q6 e-tron için daha da fazla kişiselleştirme arzu etmeleri halinde, isteğe bağlı işlevleri kullanarak otomobillerini satın aldıktan sonra LED farlar plus/Matrix LED farlar ve dijital OLED arka aydınlatma grubu için dijital ışık imzaları paketini de sipariş edebiliyor. Müşteriler, özellikleri kalıcı olarak veya belirli bir süre için satın alabiliyor. Bu esneklik, Audi müşterilerinin kişisel tercihlerine uyacak şekilde Q6 e-tron'larını sekiz adede kadar dijital ışık imzasıyla (sadece dijital OLED arka aydınlatma grubu ve LED farlar plus/Matrix LED farlarla birlikte) tasarlamalarına olanak tanıyor. Bunun dışında arzu edelerse uzun far desteği ve Matrix paketini de satın alabiliyorlar.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.