Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Cam endüstrisi, çevresel etkisini azaltmak için sürdürülebilir üretim uygulamalarına odaklanmaya devam ediyor. Ekolojik bir perspektif benimseyen sektör; temiz üretim tekniklerinin uygulanması, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artırılması ve kaynak verimliliğinin optimize edilmesi gibi konulara öncelik veriyor. Sektörün önde gelen firmaları arasında yer alan Yorglass, tam da bu noktada camın sonsuz yaşam döngüsünü tüm dünyaya göstermek adına çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Cam endüstrisinin sürdürülebilir gelecek için çok stratejik bir konumda olduğunu vurgulayan Yorglass Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Semavi Yorgancılar, camın ham madde olarak dönüşüm, verimlilik ve tasarruf konularında çok yüksek bir değere sahip olduğunu söyledi.
Cam dünyasının global ve güvenilir tedarikçisi Yorglass; geliştirdiği çözümler, kullandığı yöntemler ve imza attığı projelerle camın sürdürülebilirliğini ispat eden çalışmalara imza atıyor. Tüm işletmeleri sıfır atık belgesi almış bir şirket olarak faaliyetlerini sürdürülebilirlik çerçevesinde yürüten Yorglass, daha yaşanabilir bir dünya için camın stratejik önemine inanıyor. Camın dönüşüm, verimlilik ve tasarruf konularında ham madde olarak çok yüksek bir değere sahip olduğunu ifade eden Yorglass Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Semavi Yorgancılar, bu açıdan camın yalnızca döngüsel ekonomi modellerinin bir girdisi değil, geleceğimizin merkezinde olacağını düşündüklerini ifade etti.
Döngüsel ekonomi modelleri içinde yepyeni fırsatlar yaratıyor
Yüksek oranda geri dönüştürülebilir bir malzeme olan camın döngüsel ekonomi içinde verimli bir cam geri dönüşüm sistemi kurduğuna dikkat çeken Semavi Yorgancılar; “Cam, döngüsel ekonomi için bulunmaz bir nimet. Çünkü camın geri dönüştürülmesi, işlenmemiş malzemelerden cam üretilmesine kıyasla enerji tüketimini, sera gazı emisyonlarını ve atık oluşumunu önemli ölçüde azaltıyor. Bu durum hemen harekete geçtiğimiz takdirde doğal kaynakları koruyabilir ve ham madde çıkarımını azaltabilir. Üstelik biz, camın döngüsel ekonomi içinde yepyeni fırsatlar yarattığını da düşünüyoruz. Şöyle ki, geri dönüştürülmüş cam ürünlerinin toplanması, tasnif edilmesi, işlenmesi ve üretilmesi dahil olmak üzere geri dönüşüm sürecinin çeşitli aşamalarında istihdam fırsatları oluşturabilir. Bu noktada sektörümüz canla başla çalışıyor. Cam sektörü; geri dönüşüm oranlarını artırmak, toplama sistemlerini iyileştirmek ve geri dönüştürülmüş cam için yeni uygulamalar keşfederek işlenmemiş ham maddelere bağımlılığı azaltmak için yeni yollar geliştiriyor. Açıkçası cam endüstrisinin sürdürülebilir gelecek için çok stratejik hatta lokomotif bir rol üstleneceğine inancımız tam” diye belirtti.
Camın teknolojik, sürdürülebilirlik ve ekonomik boyutlarını öne çıkarıyor
Enerji verimliliği ve çevreye olan etkilerini son derece önemsediklerini ve bu kapsamda karbon emisyonlarını düşürmek için sürdürülebilir bir şirket kültürü benimsediklerini söyleyen Semavi Yorgancılar; “Analizörler ile hat bazında bütün üretim tesislerimizde enerji takibi yapıyor, müşterilerimize ürün kodu bazında enerji tüketimlerini raporluyoruz. Üretim tesislerimizde kirliliğin ve atıkların azaltılması, materyallerin geri dönüşümü, yeniden kullanımı ve bertaraf edilmesi konuları için çalışmalar yapıyoruz. Bazı fabrikalarımızın çatılarını birer solar panel tarlası haline dönüştürerek karbon emisyonunu önemli ölçüde düşürmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamda Birleşmiş Milletler Bilim Temelli Hedefler çerçevesinde 2032 yılında karbon emisyonunu yüzde 50 azaltmayı, 2050 yılında ise net sıfır hedefine ulaşmayı amaçlıyoruz. Sürdürülebilirliğiyle öne çıkan Safe Sky, Yorboard ve enerji tasarrufunda yüksek sonuçlar veren ticari camlarımızdan solar panel camlarımıza kadar birçok noktada camın sürdürülebilirliğini tüm dünyaya göstermeyi amaçlıyoruz. Ayrıca bir ileri dönüşüm projesi olan YUDA Cam Kaykay ile endüstriyel üretimde fire olan malzemenin değerli ürünler için ham madde olabileceğini açıkça ortaya koyuyoruz. Bu noktada şunun altını çizmek isterim ki, geri dönüşümün hem bireysel olarak hem üretim firmalarının yapması gereken bir gereklilik olduğu unutulmamalı. Özellikle de döngüsel ekonomiyi destekleme kapsamında üretimde ileri dönüşüm prensiplerine mutlaka yer verilmeli, sektör ve bireyler konuyla ilgili teşvik edilmeli. Biz tam da bu hassasiyetle ve amaçla şirketimizin ilk B2C ve ileri dönüşüm ürünü olan YUDA Cam Kaykay’ı hayata geçirdik” şeklinde konuştu.
Yorglass hakkında:
Temelleri 1974’te atılan Yorglass, endüstriyel cam işleme ve düz cam ticareti alanlarındaki tecrübesiyle sektöre öncülük ediyor. Global bir marka olma vizyonu doğrultusunda faaliyetlerini sürdüren Yorglass, ulusal ve uluslararası pazarlara zengin ürün portföyüyle hizmet veriyor. 1988’de Ege Bölgesi’ndeki ilk ısıcam tesisini kuran Yorglass, 1989’da Bolu’da beyaz eşya camı alanındaki üretim tesisini faaliyete geçirdi. 2015’te Eskişehir, 2017’de Bolu ve 2019’da Manisa fabrikasının devreye girmesi ile müşteri memnuniyetini katlayarak yoluna devam etti. 2019’a kadar Cam Merkezi A.Ş. adı altında Yorsan, Yorim ve Yorglas markalarıyla hizmet veren şirket, 45’inci yılında kurumsal kimliğini yenileyerek markalarını ve faaliyetlerini Yorglass çatısı altında bir araya getirdi. 2020’de Çerkezköy fabrikasını da faaliyete geçiren Yorglass bugün itibarıyla üretim ve ticari çalışmalarını; Yorglass Ticaret, Yorglass Satina, Yorglass Ticari Soğutucu ve Yorglass Beyaz Eşya iş üniteleri altında Türkiye’nin beş farklı şehrinde kurulu altı tesisinde gerçekleştirirken, ürünlerini 60’a yakın ülkeye ihraç ediyor ve Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu arasında yer alıyor.
www.yorglass.com
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yatak sektörünün önde gelen markalarından olan Armis Yatak, güçlü kadrosuyla sektörde fark yaratıyor. Sektörde 30 yıllık deneyime sahip olan Mustafa Büyükkatırcı'yı Marka Müdürü görevine getiren Armis Yatak, aynı zamanda kısa bir süre önce sektörde önemli tecrübeleriyle bilinen Mesut Yiğit’i de Genel Müdür olarak kadrosuna dahil etti.
Armis Yatak, gerçekleştirdiği yeni atama kararları ile Marka Müdürü görevine Mustafa Büyükkatırcı’yı, Genel Müdür görevine ise Mesut Yiğit’i getirdi.
Bu yeni atama ile Marka Müdürü Mustafa Büyükkatırcı, müşteri odaklı stratejiler geliştirme, marka bilinirliğini artırma, pazarlama faaliyetlerini güçlendirmek ve markanın büyüme hedeflerine ulaşmasına destek olacak.
Genel Müdür Mesut Yiğit ise, pazarlama ve iş geliştirme süreçlerine liderlik edecek. Yiğit; kalite, kullandığı ileri teknoloji ve çağdaş tasarım detaylarıyla önde gelen yatak markalarının arasında yer alan Armis’in büyüme hedefleri doğrultusunda pazarlama ve satış faaliyetlerinin yürütülmesini sağlayacak.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Amazon'un 2015 yılından bu yana her yıl tüm dünyada gerçekleştirdiği, Prime üyelerine özel kaçırılmayacak indirimler, ürünler ve fırsatlar sunan Prime Day için nefesler tutuldu. Bu yıl Türkiye'de 11 - 17 Temmuz tarihleri arasında düzenlenecek Prime Day boyunca Prime üyeleri, teknolojiden modaya, güzellikten elektrikli ev aletlerine yüz binlerce üründe kaçırılmayacak indirimlerden faydalanabilecek. Siz de alışveriş listenizi şimdiden hazırlayarak bu fırsatlardan faydalanabilirsiniz.
Üstelik sunulacak indirimleri de siz belirliyorsunuz. Amazon'un Prime Day kampanyasında yenilikçi bir dokunuşla müşterilerinin indirim taleplerini toplamaları için görevlendirdiği Prime İndirim Avcıları da iş başında. Türkiye'nin en çok takip edilen influencer'larından olan Prime İndirim Avcıları, Prime Day'e kadar takipçilerinden indirim istedikleri marka ve ürün tercihlerini toplamaya devam edecek. Prime Day indirimleri belirlenirken de bu ürünler önceliklendirilmesi sağlanacak.
Siz de takipçi ve okuyucularıyla Prime Day indirimlerini belirlemekte rol oynayacak Prime İndirim Avcıları'nın hesapları üzerinden indirimlerin belirlenmesine katkıda bulunabilirsiniz. Bu hesap ve adresler üzerinden yapılacak anketler ve sorulacak sorulara yanıt veren müşteriler Prime Day indirimlerini belirlemekte önemli rol oynayacak. İşte Prime İndirim Avcıları: Berk Keklik (@uberkuloz), Danla Bilic (@danlabilic), Ceyda Kasabali Albayram (@ceydakasabali), Berfu Yenenler (@berfuyenenler), Tugba Yilmaz (@heytuvba), DonanımHaber (@donanimhabercom), Elle Türkiye (@elleturkiye) ve Maison Française Turkiye (@maisonfrancaiseturkey).
Prime üyesi olmanın tam zamanı:
11 - 17 Temmuz tarihleri arasında düzenlenecek Prime Day süresince indirim ve fırsatlardan yararlanmak, ayrıcalıklı alışveriş ve eğlence deneyimini yaşamak için Prime üyesi olmak yeterli. Üstelik alışveriş ve eğlencenin en iyilerini tüm vergiler dahil 39TL'ye sunan Prime üyeliğini bir ay boyunca ücretsiz deneyebilirsiniz. İşte sayısız Prime avantajlarından bazıları:
• Hızlı ve ücretsiz teslimat: Amazon Prime üyeleri herhangi bir sepet tutarı gözetmeksizin aynı gün, ertesi gün, iki günde veya randevulu teslimat seçeneklerinin keyfini çıkarıyor.
• Prime'a özel indirimler: Prime üyeleri, sınırlı süreli fırsatlara erken erişim ayrıcalığı ve yalnızca Prime üyelerine özel ek indirimler de kazanıyor. Prime üyeleri aynı zamanda Çok Al & Az Öde ile seçili ürünlerde 250 TL ve üzerindeki alışverişlerinde yüzde 10 indirim kazanıyor.
• Seçili ürünlerde indirim oranı tutarında ücret iadesi garantisi: Prime Day boyunca Amazon.com.tr ve Amazon mobil uygulamasından satın alınan seçili ürünlerde ürünün fiyatı düşerse, aradaki fark hediye kartı olarak Amazon hesabına tanımlanıyor.
• Prime Video: Amazon Prime üyeleri, ücretsiz Prime Video üyeliğiyle ile aralarında “Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri” ve “Rüyanda Görürsün” de dahil birçok yerli ve yabancı Amazon Originals film ve dizisinin de bulunduğu içeriklere ek ücret ödemeden primevideo.com ya da Prime Video uygulaması aracılığıyla erişebiliyorlar.
• Prime Gaming: Prime Gaming ile tüm Prime üyeleri önde gelen oyunlarda oyun içi ayrıcalıklar, her ay yenilenen ücretsiz oyunlar ve Twitch.tv'de sevdikleri bir yayıncıya aylık abonelik hakkıyla bütünsel bir oyun deneyiminin keyfini çıkarabiliyor.
Henüz Prime üyesi değilseniz www.amazon.com.tr/prime adresinden hemen üye olup Prime ayrıcalıklarından ve Prime Day fırsatlarından yararlanabilirsiniz.
Prime Hakkında
Prime, dünya çapında 200 milyondan fazla üyesine alışveriş ve eğlencenin en iyisini sunar. Türkiye'deki Prime üyeleri 50'den fazla şehre hızlı, ücretsiz, sınırsız Prime teslimat, Prime Video ile “Yüzüklerin Efendisi”, “Rüyanda Görürsün” ve “Kendi Yolumda” gibi Amazon Orijinal içerikleri dâhil olmak üzere ödüllü film ve dizilere sınırsız erişim, Prime Gaming ile ücretsiz video oyunları ve oyun içi içerikleri ile Prime Day de dâhil olmak üzere Amazon.com.tr'de yıl içerisinde sunulan üyelere özel indirim fırsatlarına erişim gibi ayrıcalıklardan faydalanabiliyor. Herkes amazon.com.tr/prime adresinden 30 gün boyunca ücretsiz olarak Prime üyeliğini deneyebilir. Deneme süresinin ardından, Prime üyeliği ayda sadece 39 TL. Prime'a katılmak veya 30 günlük ücretsiz deneme sürenizi başlatmak için amazon.com.tr/prime adresini ziyaret edebilirsiniz.
Amazon Hakkında
Amazon, dört ana prensibi takip eder: rakip yerine müşteri odaklılık, keşfetmek için tutku, operasyonel mükemmeliyetten ödün vermemek ve uzun vadeli düşünmek. Amazon, dünyanın en müşteri odaklı şirketi ve dünyanın en iyi işvereni olmayı hedefler. Amazon, Türkiye'deki operasyonlarına, Eylül 2018'de Amazon.com.tr'nin açılışıyla başladı. Amazon Prime, Eylül 2020'de Amazon'un alışveriş ve eğlencede en iyilerini Prime üyeleriyle buluşturmak için Türkiye'de hizmete sunuldu. Amazon, Türkiye'deki ilk lojistik üssünü yaklaşık 100 milyon dolarlık yatırım ile İstanbul'da açarak Türkiye'deki KOBİ'lerin tüm dünyadaki yüz milyonlarca müşteriye ulaşmasını destekliyor. Daha fazla bilgi için amazon.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın teknoloji devi Microsoft’un Türkiye’deki partner kuruluşundan biri olan PEAKUP, E-Turquality (Bilişimin Yıldızları) Programı’na kabul edildi. PEAKUP, E-Turquality programına katılarak, unicorn olma yolunda önemli bir aşamayı daha geçmiş oldu. E-Turquality, Türkiye’nin bilişim ve alt sektörlerinin geliştirilmesi, inovasyonun teşvik edilmesi ve uluslararası pazarlarda rekabet edebilecek bölgesel ve küresel unicornların oluşturulması amacıyla yürütülüyor.
2012 yılında kurulan ve Türkiye'nin ilk Bulut Teknolojileri odaklı bilişim şirketi olan PEAKUP’ın, İstanbul, İngiltere - Londra ve Birleşik Arap Emirlikleri - Dubai’de ofisleri bulunuyor. Şirket, yaklaşık 100 uzmanla bilişim altyapı hizmetlerinden yazılım geliştirme faaliyetlerine kadar uçtan uca çözüm ve ürünler sunuyor.
Global marka olma yolunda hızlandı
Türkiye ve İngiltere'den sonra, Dubai'de de ofis açarak globalleşme yolunda önemli bir adım attıklarını belirten PEAKUP CEO'su Ahmet Toprakçı, “Dubai ofisimizle Katar, Suudi Arabistan dahil olmak üzere Orta Doğu ve Afrika bölgesinde etkinliğimizi artıracağız. ABD ve Asya pazarına açılmak da planlarımız arasında bulunuyor. Hem ürünlerimiz hem de hizmetlerimizle global bir marka haline gelmek istiyoruz. Bu vizyonla daha çok teknoloji firmasının, ülkemizin hizmet ihracatına katkıda bulunmasını sağlamak için rol model olmayı amaçlıyoruz. Bilişimin Yıldızları arasında yer almak, global marka olma motivasyonumuzu daha da artıracak” diye konuştu. Toprakçı, E-Turquality programında yer almaktan büyük mutluluk duyduklarını belirterek, “Bu başarıda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.
PEAKUP Hakkında
PEAKUP, bilişim altyapı hizmetlerinden yazılım geliştirme faaliyetlerine kadar uçtan uca çözüm ve ürün sunmak üzere %100 yerli sermaye ile kurulmuş bir teknoloji şirketidir. Faaliyete başladığı ilk günden bu yana 1.000.000’un üzerinde son kullanıcının bulut bilişim teknolojilerine geçişini sağlayan PEAKUP, 1.000’i aşkın müşterisi ile Londra ve Dubai ofisleri ile Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgelerinde teknoloji çözümleri üretmektedir. Güçlü ve dinamik ekibi ile oluşturduğu sürdürülebilir inovasyon kültürü ve Ar-Ge çalışmalarıyla yüksek teknoloji ürünleri geliştirerek toplumumuzu geleceğe taşımayı hedefler.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sipariş edilen ürünün 90 dakika içinde teslimi, farklı bedenlerin sepete eklenebilmesi ve önce deneyip sonra ödeme yapılması gibi üç büyük yeniliği bir arada sunan Boyner Now ile bir yıl içinde 40 lokasyonda, 47 bin 138 adrese 200 bini aşkın ürün, ortalama 80 dakika içerisinde teslim edildi.
Müşteri deneyimi ve online kanallara yönelik yatırımlarıyla dikkat çeken Boyner, geçtiğimiz yıl haziran ayında online ve fiziksel mağazacılığın iç içe geçtiği Boyner Now’ı müşterilerinin hizmetine sunmuştu. Boyner Now’ın, alternatif beden, renk ve desende ürünleri 90 dakika içinde, sipariş anında ödeme yapılmadan adrese teslim etmesi ve beğenilen ürünlerin kapıda kredi kartıyla ödeme yapılarak satın alınması gibi özellikleri müşteriler tarafından oldukça ilgi gördü.
2022’nin haziran ayında hizmete başlayan Boyner Now ile şu ana kadar Türkiye genelinde 40 farklı lokasyonda, 47 bin 138 adrese ortalama 80 dakikada 200.000’den fazla ürün teslimatı gerçekleştirildi. “Önce dene, tamamsa öde” söylemiyle yola çıkan Boyner Now uygulaması ile online alışverişin en acı noktalarından biri olan iade konusunda da müşterilere kolaylık sağlanmış oldu.
En çok tercih edilen ürünler: Parfüm, Sneaker, Tişört, Ayakkabı
Boyner Now kullananların tercihi sırasıyla parfüm, sneaker ve tişört olurken ayakkabı ve sweatshirt de en çok tercih edilen ürünler arasında yer aldı. Kış aylarında ise en çok bot ve mont alışverişi öne çıktı. “Hangi bedeni alsam” diye kararsız kalan kullanıcıların yüzde 37’si ise aynı üründen farklı bedenleri sipariş vererek Boyner Now uygulamasının istenilen beden, renk ve desen siparişlerini aynı anda sepete atabilme özelliğine ilgi gösterdi.
“Sektörümüz için devrim niteliğinde bir yenilik”
Boyner Now ile online alışveriş deneyimini bir üst noktaya taşıdıklarını belirten Boyner Büyük Mağazacılık E-Ticaret Genel Müdür Yardımcısı Efsun Janset Yılmaz: ”2022’nin haziran ayında hayata geçirdiğimiz, fiziksel alışveriş deneyimini bir tıkla müşterinin bulunduğu yere taşıyan Boyner Now, sektörümüz için devrim niteliğinde bir yenilik oldu. Müşterilerimize her zaman onların bile hayal edemeyecekleri bir hizmet ve iyi bir deneyim sunmaya odaklanıyoruz. Boyner Now, sipariş anında ödeme yapılmaması, farklı beden ve renk alternatiflerini sepete atabilme, 90 dakikada ya da randevulu teslimat, teslimat anında ürünleri deneyebilme ve kapıda kredi kartı ile ödeme özellikleriyle sektöre yepyeni bir soluk getirdi. Dünyada bir ilk olma özelliği taşıyan ve online alışverişin tüm acı noktalarını ortadan kaldıran Boyner Now’a ilk yılında müşterilerimiz oldukça ilgi gösterdi. Boyner Now ile oluşturduğumuz alışveriş deneyimini daha fazla ürünle daha fazla şehirde geliştirmeye devam edeceğiz. Online kanallara yatırımlarımız da devam edecek, Boyner Now’ın şimdiden online kanallar arasındaki payı yüzde 5 oldu.” dedi.
Boyner Now’ın yeni durağı: Çeşme
İstanbul, İzmir, Ankara başta olmak üzere toplam 40 lokasyonda bulunan Boyner Now, verdiği hizmetin kapsama alanını genişletmeyi hedefliyor. Bodrum ve Fethiye ile kapsama alanı genişleten Boyner Now’ın en son durağı Çeşme oldu. Boyner Now, online alışverişi kolaylaştıran özellikleriyle tatil beldelerinde de en çok tercih edilecek uygulamalardan biri olacak.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Stratejist, danışman ve girişimci olarak büyüme ve inovasyon için stratejiler oluşturma ve uygulama konusunda farklı coğrafya ve sektörlerde 20 yıllık deneyime sahip olan Didem Korkut, Change.org Türkiye’nin yeni direktörü oldu. Didem Korkut, ülke direktörlüğü görevini, çeyrek zamanlı mentör konumuna geçen Change.org Türkiye Kurucusu ve 2012 yılından bu yana Genel Direktörü Dr. Uygar Özesmi’den devraldı.
Konuyla ilgili açıklama yapan Dr. Özesmi, “Didem Korkut’un, strateji ve pazarlama konusunda farklı coğrafya ve organizasyonlardaki deneyim ve öğrenimleri, cesur karakteriyle birlikte Change.org Türkiye takımını mükemmel bir şekilde tamamlayacak. Stratejik mükemmelliği ve yenilikçi yaklaşımları, uzun vadeli hedeflerimize ulaşmamızda önemli bir itici güç olacak. Benim bundan sonraki görevim Didem Korkut ile tüm bildiklerimi paylaşarak ona her türlü desteği vermek, böylece kendisinin ve Change.org Türkiye’nin daha da başarılı olmasını sağlamak. Yeni projelerin alınması ve yürütülmesi konusunda çalışmaya devam edeceğim.''
‘’Kızım ve gelecek nesiller için çözümün bir parçası olmak istiyorum’’
Bu görevi kariyerinin ikinci yarısı olarak gördüğünü belirten Didem Korkut, sözlerine şu şekilde devam etti: ‘’Amacım kızım ve gelecek nesiller için çözümün bir parçası olmak. Türkiye’de 1000’in üzerinde başarılı kampanyaya destek olmuş, dünyanın en büyük sosyal değişim platformunun ve çok güçlü bir takımın parçası olmaktan gurur ve mutluluk duyuyorum. Sokaktaki insanın, sivil toplum kuruluşlarının, kısacası tüm Türkiye’nin değişim taleplerinin sesi olmaya ve daha da başarılı kampanyalar geliştirmeye devam edeceğiz.”
Didem Korkut Hakkında
Didem Korkut, lisans derecesini 2001 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden aldıktan sonra 2002 yılında British Council ve TEV tarafından verilen British Chevening bursuyla Warwick Üniversitesi’nde Mühendislik İş Yönetimi mastırını tamamlamıştır. Danışmanlık yaptığı dönemde Türkiye, Orta Doğu ve Rusya’da her boyutta şirketin vizyon ve yol haritalarını belirleyerek, sorun çözme, fırsat geliştirme, büyüme, verim artırma gibi konularda harekete geçmesine destek vermiştir. 2010-2017 arasında Eczacıbaşı Topluluğu bünyesinde strateji ve iş geliştirme ve uluslararası pazarlama yöneticilik görevleri yürütmüştür. 2018-2019 yıllarında MEF Üniversitesinde Stratejik Pazarlama ve Değişen Dünyada Pazarlama Yönetimi alanlarında lisans ve MBA programlarında ders vermiştir. 2017 yılından bu yana girişimciliği ve danışmanlığı birlikte yürütmüş, 3 ortağıyla birlikte kurduğu Workinlot’da girişimcilik yolculuğunu dijitalleştirerek, kurum ve girişimlerin işbirliği ve açık inovasyon süreçlerini desteklemiştir. Korkut, 10 yıllık evlidir, 8 yaşında bir kızı vardır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard® Technologies, WatchGuard Tehdit Laboratuvarı araştırmacıları tarafından 2023 yılının ilk çeyreğinde analiz edilen en önemli kötü amaçlı yazılım trendleri ile ağ ve uç nokta güvenliği tehditlerini detaylandırdığı en son İnternet Güvenliği Raporu'nun bulgularını açıkladı. Veriler, kimlik hırsızlığının tarayıcı tabanlı sosyal mühendislik stratejilerinden yararlandığını, devlet destekli yeni kötü amaçlı yazılımlarla yüksek miktarda sıfırıncı gün ve living-off-the-land saldırılarının arttığını gösteriyor.
Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard, 2023 yılının 1. çeyreğinde WatchGuard Threat Lab araştırmacıları tarafından analiz edilen İnternet Güvenliği Raporu'nun sonuçlarını açıkladı. Araştırmanın önemli bulguları arasında ilk on sıralamada yer alan dört yeni kötü amaçlı yazılım tehdidinden üçünün Çin ve Rusya kaynaklı olduğu ve living-off-the-land saldırılarının arttığı yer alıyor. WatchGuard'ın Bütünleşik Güvenlik Platformu® yaklaşımı ve Tehdit Laboratuvarı'nın önceki üç aylık araştırma güncellemeleriyle tutarlı olarak, Q1 2023 raporunda analiz edilen veriler, WatchGuard'ın araştırma çabalarını doğrudan desteklemek için paylaşmayı tercih eden aktif ağ ve uç nokta ürünlerinden elde edilen anonimleştirilmiş tehdit istihbaratına dayanıyor.
“Living-Off-The-Land Saldırılarıyla Mücadele Etmek Önemli”
Kurumların, giderek daha karmaşık hale gelen tehditlere karşı korunmak için işletmelerinin güvendiği mevcut güvenlik çözümlerine ve stratejilerine daha aktif ve sürekli bir dikkat göstermeleri gerektiğini belirten WatchGuard Baş Güvenlik Sorumlusu Corey Nachreiner, "Tehdit Laboratuvarımızın bu rapor için belirlediği en önemli temalar ve bunlara karşılık gelen en iyi uygulamalar, living-off-the-land saldırılarıyla mücadele etmek için katmanlı kötü amaçlı yazılım savunmalarını güçlü bir şekilde vurguluyor. Bu da özel yönetilen hizmet sağlayıcıları tarafından yürütülen bütünleşik güvenlik platformuyla basit ve etkili bir şekilde yapılabilir." açıklamasında bulundu.
Raporda Kullanılan Yöntemler Güncellendi
Tehdit Laboratuvarı ekibi, 2023 1. Çeyrek analizi kapsamında rapor bulgularını normalleştirmek, analiz etmek ve sunmak için kullanılan yöntemleri güncelledi. Önceki üç aylık araştırma sonuçları küresel toplam hacimler olarak sunulurken, bu çeyrekte ağ güvenliği sonuçları, raporlanan tüm ağ cihazları için "cihaz başına" ortalamalar olarak veriliyor. Raporun tamamı, bu değişim ve güncellenen metodolojinin arkasındaki mantığın yanı sıra 2023 yılının ilk çeyreğindeki ek kötü amaçlı yazılım, ağ ve fidye yazılımı trendleri, önerilen güvenlik stratejileri, her sektördeki işletme için kritik savunma ipuçları ve daha fazlası hakkında ek ayrıntılar içeriyor.
İnternet Güvenliği 1. Çeyrek Raporu'nda yer alan diğer önemli bulgular şunlar:
• Tarayıcı tabanlı yeni sosyal mühendislik trendleri: Web tarayıcıları açılır pencere ihlallerini önleyen daha fazla korumaya sahip olduğundan, saldırganlar benzer türde etkileşimleri zorlamak için tarayıcı bildirim özelliklerini kullanmaya başladılar. Ayrıca bu çeyreğin en kötü amaçlı alan adları listesinde SEO zehirleme faaliyetlerini içeren yeni bir hedef de dikkat çekiyor.
• Listedeki ilk 10 yeni tehdidin %75'inin arkasında Çin ve Rusya'dan tehdit aktörleri var: Bu çeyrekte ilk 10 kötü amaçlı yazılım listesine giren 4 yeni tehditten 3’ünün devletlerle güçlü bağları var, ancak bu kötü niyetli aktörlerin gerçekten devlet destekli olduğu anlamına gelmiyor. WatchGuard'ın son raporundaki örneklerden biri, bu çeyrekte ilk 10 zararlı yazılım listesinde ilk kez yer alan Zuzy zararlı yazılım ailesi. Tehdit Laboratuvarı'nın bulduğu bir Zusy örneği, ele geçirilmiş bir tarayıcı yükleyen reklam yazılımıyla Çin’i hedef alıyor. Tarayıcı daha sonra sistemin Windows ayarlarını ele geçirip varsayılan tarayıcı olarak kullanılıyor.
• Office ürünlerine yönelik saldırıların devamlılığı, Kullanım Ömrü Sona Eren (EOL) Microsoft ISA Güvenlik Duvarı: Tehdit Laboratuvarı analistleri bu çeyrekte en yaygın kötü amaçlı yazılım listesinde Office ürünlerini hedef alan belge tabanlı tehditleri görmeye devam ediyor. Ağ tarafında, ekip ayrıca Microsoft'un artık kullanımdan kaldırılan güvenlik duvarı Internet Security and Acceleration (ISA) Server'a yönelik istismarların nispeten yüksek sayıda saldırı aldığını fark etti. Bu ürünün uzun süredir kullanımdan kaldırıldığı ve güncellemelerinin yapılmadığı düşünüldüğünde, saldırganlar tarafından hedef alınması şaşırtıcı.
• Living-off-the-land saldırıları artıyor: 1. Çeyrek DNS analizinde incelenen ViperSoftX kötü amaçlı yazılımı, hedeflerini tamamlamak için işletim sistemleriyle birlikte gelen yerleşik araçlardan yararlanan kötü amaçlı yazılımların en son örneğidir. Microsoft Office ve PowerShell tabanlı kötü amaçlı yazılımların bu raporların her çeyreğinde görülmeye devam etmesi, PowerShell gibi popüler araçların meşru ve kötü amaçlı kullanımını ayırt edebilen uç nokta korumasının önemini vurguluyor.
• Linux tabanlı sistemleri hedef alan kötü amaçlı yazılım tuzakları: Birinci çeyrekte hacim olarak en çok tespit edilen yeni kötü amaçlı yazılımlardan biri Linux tabanlı sistemleri hedef alan bir kötü amaçlı yazılım tuzağıydı. Windows'un kurumsal alanda lider olması, kurumların Linux ve macOS'u görmezden gelebilecekleri anlamına gelmiyor. Kurumunuzu tam olarak korumak için Uç Nokta Tespit ve Müdahale (EDR) uygulamasını başlatırken Windows dışındaki cihazları da dahil ettiğinizden emin olun.
• Sıfırıncı gün kötü amaçlı yazılımları tespitlerin çoğunu oluşturuyor: Bu çeyrekte tespit edilen tehditlerin %70'i, şifrelenmemiş web trafiğinden gelen sıfırıncı gün zararlı yazılımlardan kaynaklandı ve şaşırtıcı bir şekilde, tespit edilen zararlı yazılımların %93'ü şifrelenmiş web trafiğinden geldi. Sıfırıncı gün zararlı yazılımlar, IoT cihazlarına, yanlış yapılandırılmış sunuculara ve WatchGuard EPDR (Endpoint Protection Defense and Response) gibi güçlü bir ana bilgisayar tabanlı savunma kullanmayan diğer cihazlara bulaşabilir.
• Fidye yazılımı izleme verilerine dayanan yeni içgörüler: Tehdit Laboratuvarı, 2023'ün ilk çeyreğinde fidye yazılımı sitelerinde yayınlanan 852 mağduru tespit etti ve 51 yeni fidye yazılımı çeşidi keşfetti. Bu fidye yazılımı grupları endişe verici derecede yüksek bir oranda mağdur yayınlamaya devam ediyor. Bunlardan bazıları Fortune 500'de yer alan tanınmış kuruluşlar ve şirketlerden oluşuyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye Tasarım Vakfı, Avrupa’daki profesyonel tasarım kuruluşlarını bir araya getiren, dünyanın tasarım alanında otoritesi olarak tanınan Avrupa Tasarım Toplulukları Organizasyonu’nun (BEDA) 8-11 Haziran tarihleri arasında Kopenhag’da düzenlediği Design Forum ve BEDA Genel Kurulu’nda Türkiye’yi temsil eden tek kurum oldu.
Türkiye'nin sosyal ve ekonomik gelişimine tasarım odaklı bir yaklaşım ile katkı sağlamayı hedefleyen Türkiye Tasarım Vakfı, tasarım alanında dünyanın en önemli çatı kuruluşu olan ve yaklaşık 26 ülkeden 51 üyeye sahip Avrupa Tasarım Toplulukları Organizasyonu’nun (BEDA) 8-11 Haziran tarihleri arasında Kopenhag’da düzenlediği Design Forum ve BEDA Genel Kurulu’nda Türkiye’yi temsil etti.
Son dönemde AR-GE, proje ve yatırım alanlarındaki atılımlar ile önemli başarılara imza atan Türkiye, sosyo-ekonomik gelişimini tasarımsal bakış açısı ile daha da ileriye götürmek için hız kesmiyor. Türkiye Tasarım Vakfı öncülüğünde yürütülen girişimler ile Türkiye artık tasarımda da yön veren ülke konumuna yükseliyor.
“Türk zanaatkâr ile Avrupalı tasarımcıları buluşturan projemiz büyük ilgi gördü”
Türkiye Tasarım Vakfı Genel Müdürü Barış Güleç, tasarım sektörünün geleceği hakkında önemli oturumlara ev sahipliği yapan etkinliğe dair şöyle konuştu: “Vakıf olarak üyesi olduğumuz BEDA'nın yeni dönem başkan yardımcısı seçimine de dahil olduk. Türkiye Tasarım Vakfı adına düzenlenen toplantılarda, tasarım ve tasarımcının gelecekte nasıl şekilleneceği konularında önemli projeksiyonlarımızı paylaştık. Tasarım alanında gelecek yönelimlerimizle ilgili bilgiler sunarak bu sektörün gelişimine katkı sağlamayı hedefledik. Toplantılar sırasında dikkatleri üzerine çeken projelerimizden biri olan ‘Beyond Crafts’ büyük ilgi gördü. Türk zanaatkâr ile Avrupalı tasarımcıları buluşturmayı hedef alan ve bu yönde önemli başarı elde eden projemiz, yenilikçi yaklaşımı ve özgün bakış açısıyla katılımcıları oldukça etkiledi. Yeni perspektifler ile farklı zanaat alanlarını birleştiren bu projeyi, Avrupa’dan sonra Uzak Doğu ülkelerine de yaymak istiyoruz. Türkiye Tasarım Vakfı olarak, Türkiye ve uluslararası alanda tasarım sektörünün büyümesini desteklemeye kararlıyız.”
Türkiye Tasarım Vakfı Hakkında
Tasarım odaklı yaklaşım ile Türkiye’nin sosyal ve ekonomik gelişimine katkı sağlamayı hedefleyen Türkiye Tasarım Vakfı 2016’dan bu yana faaliyet gösteriyor.
Genç tasarımcıların gelişimlerine destek olmak ve nitelikli tasarımın üretilmesine zemin hazırlamak amacıyla birçok çalışma yürütülüyor. Bu çalışmalar arasında tasarım odaklı video içerik platformu iskele.co ve farklı tasarımcıların yazılarının yayımlandığı İskele Blog yer alıyor. Ayrıca tasarımın farklı alanlarından süreli ve süresiz birçok yayının bir araya getirildiği “Tasarım Kütüphanesi” herkese açık bir çalışma ortamı sunuyor.
Detaylı bilgi için: turkiyetasarimvakfi.org
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.