Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Birleşik Krallık'ın önde gelen hava muharebe endüstrisi ortaklarından mühendisler, ülkenin ilk hava muharebe demonstrartörünü geliştirmek üzere yürütülen çalışmalara ilişkin ayrıntıları paylaştı.
Rolls-Royce, BAE Systems, Leonardo UK, MBDA ve Savunma Bakanlığı’ndan uzmanlar, Birleşik Krallık'ın yeni nesil hayalet savaş uçağı “Tempest” için gereken teknolojileri geliştirmek üzere birçok İngiliz işletme ile iş birliği yapmaya devam ediyor.
İlk olarak Temmuz 2022'de Birleşik Krallık hükûmeti tarafından duyurusu yapılan Uçan Teknoloji Demonstratörü (The Flying Technology Demonstrator), Birleşik Krallık'ın dünya standartlarındaki savunma sanayi uzmanlığıyla birlikte bir dizi yenilikçi dijital teknik ve dönüştürücü süreçler de dikkate alınarak tasarlanıyor.
BAE Systems'in Warton, Lancashire’daki yeni tesisinde, Rolls-Royce, BAE Systems ve Kraliyet Hava Kuvvetlerinden (RAF) test pilotları, demonstrartörün uçuş denemelerine katkı sağlayacak simülatörle 150 saati aşkın uçuş gerçekleştirdiler.
Askerî uçak tasarımında bir ilk olarak BAE Systems mühendisleri, güvenlik açısından kritik sistem yazılımlarını birkaç günde geliştirmek için otomatik kodlama işlemi kullandı. Bu sayede simülatörle yapılan daha karmaşık uçuş manevraları sırasında uçuş kontrol sistemleri hızlı bir şekilde test edilebiliyor. Ayrıca ilk uçuşundan önce jetin nasıl çalışacağı hakkında önemli sonuçlar da gün yüzüne çıkıyor.
Mühendisler, aerodinamik motor testleri gerçekleştiriyor. Bu sayede havayı motor yüzeyinde süpersonik hızdan ses altı hızlara düşürmeyi hedefliyor ve kendine özgü şekle sahip bir motor hava kanalı üretmek üzere çalışmalar sürdürülüyor. Geleneksel bir savaş uçağı tasarımına göre daha az hareketli parçaya sahip olan hava alığı, uçağın görünmezlik özelliğine katkı sağlıyor. Testler Rolls-Royce'un 1960'larda Concorde Olympus motorunun da test edildiği Filton, Bristol'deki tesisinde gerçekleştiriliyor.
Mürettebat kaçış sistemleri alanında uzman İngiliz üretici Martin Baker ile BAE Systems mühendislerinden oluşan bir ekip, 500 mil/saatten daha yüksek hızlarda hareket eden roket tahrikli kızak kullanarak fırlatma koltuğu testlerine öncülük etti. Deneyimli mühendisler, “Tempest” uçağının gelecekteki geliştirmelerinde uygulanabilecek becerileri, genç ekip üyelerine aktarmak için birlikte çalıştı.
Yeni nesil hava muharebe aracı, Birleşik Krallık, İtalya ve Japonya ile birlikte yeni teknolojiler kullanılarak geliştiriliyor. Muharebe Programı kapsamında üretilecek olan "Tempest" uçağı, tasarımının yanı sıra, geliştirilmek için gereken beceri, araç, süreç ve teknikleri de bünyesinde barındırıyor.
Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı Geleceğin Hava Muharebesi Direktörü Richard Berthon konuyla ilgili olarak şunları söyledi: "Uçan Demonstratör programı, süpersonik bir hayalet jet tasarlamak ve inşa etmek için entegrasyon ihtiyacını da beraberinde getiriyor. Bu program ulusal becerilerimizi geliştirecek ve “Tempest” uçağının 2035 yılına kadar hizmete girmesini desteklemek için veri öğrenimi ihtiyacını karşılayacak. “Tempest” artık sadece bilgisayar üzerinde bir fikir ya da konsept olmanın ötesine geçti. Endüstri ortaklarımız gerçek ve somut ilerlemeler kaydetti ve programı uçan demonstratör gibi yenilikçi projelerle hayata geçirdi.”
BAE Systems’ın Tempest Programı Direktörü Neil Strang ise şunları ifade etti: "Çalışanlarımızın, Typhoon'a hayat veren programa liderlik etmesinin üzerinden 40 yıl geçti. Yürüttüğümüz bu çalışma havacılık tarihinde bir sonraki adımını yazmak için karşımıza çıkan bir fırsat. “Tempest” uçağını 2035 yılına kadar hizmete sunabilmek için Tempest programının tamamında dijital teknikler, yenilikçi tasarım ve mühendislik yöntemlerini kullanıyoruz. Bu program kapsamında hâlihazırda, Birleşik Krallık endüstrisi ve tedarik zinciri genelinde, en deneyimli mühendislerimizin yanında çalışan genç stajyerler ve mezunlar da dâhil olmak üzere toplam 1.000 kişi görev alıyor. Bu çalışma, Birleşik Krallık'ın savunma ve havacılık alanındaki liderliğini devam ettirmek üzere ihtiyaç duyulan yeteneklerin ve deneyimin gelecek nesil mühendislere aktarılmasında yol gösterici olmaya devam edecek.”
Rolls-Royce'un Savunma Sanayi Geleceğe Yönelik Programları Baş Mühendisi Conrad Banks ise: "Aerodinamik testlerle birçok açıdan değerli sonuçlar elde edildi. Testler sırasında karmaşık dijital teknikler ve modeller kullanıldı. BAE Systems ve Rolls-Royce ekipleri arasındaki iş birlikliğine dayanan çalışmaların sonuçları bizleri son derece mutlu etti. Projemizin bir sonraki aşamasını birlikte gerçekleştirebileceğimize dair inancımız tam." diyerek konuyla ilgili görüşlerini aktardı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Pfizer Türkiye ailesine 2003 yılında Yeni Ürün Geliştirme Departmanı bünyesine Yönetici Adayı (MT) olarak katılan Ayşe Nur Hananel, Pfizer Türkiye Aşı Kategori Lideri oldu.
Ayşe Nur Hananel, 2003 yılında Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü'nden mezun olmasının ardından aynı yıl Pfizer Türkiye'ye Yeni Ürün Geliştirme Departmanı bünyesine Yönetici Adayı (MT) olarak katıldı. 2005'te Ürün Müdürü olarak atanan, 2006-2008 yılları arasında Avrupa Ürün Müdürü olarak Almanya'da ve İngiltere'de çalışan Ayşe Nur Hananel, 2008'de Kıdemli Ürün Müdürü, 2010'da İş Geliştirme Proje Lideri, 2011'de ise İş Geliştirme Müdürü olarak görev aldı. 2013 yılında Nadir Hastalıklar Avrupa Gelişen Pazarlar Bölgesel Teröpatik Alan Lideri olarak atanan Ayşe Nur Hananel, 2015-2018 yılları arasında Orta Doğu & Avrupa Bölgesi Nadir Hastalıklar Kıdemli Pazarlama Direktörü olarak görev yaptı. 2017'den itibaren sorumluluklarına ek olarak Nadir Hastalıklar Kafkaslar ve Orta Asya Bölgesi İş Birimi Lideri görevini üstlenen Hananel, 2018 yılından Mart 2023'e dek Türkiye Nadir Hastalıklar İş Birimi Lideri olarak görev yaptı.
Pfizer Türkiye Aşı Kategori Lideri Ayşe Nur Hananel, yeni göreviyle ilgili şunları söyledi: “1957'den bu yana yenilikçi ilaç ve aşıları hastalara ulaştıran Pfizer Türkiye, küresel bilimin ve bilgi birikiminin Türkiye'deki yerel temsilcisidir. 2012'den bu yana dünyanın en ileri teknoloji ürünlerinden biri olan ve en zorlu üretim süreçlerinden birine sahip olan konjüge pnömokok aşısını, formülasyon aşamasından başlayarak yerli üretici Mefar ile iş birliğimiz kapsamında Türkiye'de üretiyoruz. Bilim kazanacak anlayışıyla hastaların hayatını değiştiren çığır açan yenilikler için çalışan Pfizer'in bir üyesi ve Aşı Kategorisi Lideri olmaktan gurur duyuyorum.”
Pfizer Hakkında:
Pfizer, 170 yıldır “hastaların hayatını değiştiren çığır açan yenilikler” hedefiyle çalışmakta, bugünün ilaç endüstrisinde yenilikçi ve yüksek teknolojili yaklaşımlarla yeni tedavilere odaklanmaktadır. Pfizer, bir yandan dünyanın en yaygın kullanılan temel sağlık ürünlerini üretip ilaç ve aşılarıyla sağlığın korunmasına katkı sağlarken, diğer yandan geleceği şekillendirecek ve hastaların en yüksek faydayı sağlayabileceği tedaviler üzerinde araştırmalar yürütmektedir. Pfizer'de kanser, kardiyovasküler hastalıklar gibi evrensel sağlık sorunlarına karşı tedaviler geliştirilirken, çok nadir görülen hastalıklara karşı mücadele için çalışılmaktadır. Üniversiteler, dernekler ve kamu ile yaptığı ortak çalışmalarla iş, yatırım ve inovasyon ortamına katkı sağlayan Pfizer, 1957 yılından beri Türkiye'de de hizmet vermektedir.
www.pfizer.com.tr
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’de iklimlendirme ve soğutma sektöründe yedek parça tedariği yapan ilk firma olan Akgün Soğutma, fabrikasının aydınlatma ve duman tahliye çözümlerini kendisi gibi sektör öncüsü Form’a emanet etti. Kırklareli’nin Babaeski ilçesinde bulunan fabrikada 60 adet Sunvia Tube gün ışığı aydınlatma ünitesi ve 15 adet TROKE duman tahliye kapağı kullanıldı.
Form Endüstri Tesisleri’nin yerli üretim gamında bulunan Sunvia Tube, Form’un çevreci bakış açısını ön plana çıkararak gün ışığıyla mekanlara doğal bir aydınlatma sağlıyor. Yapay aydınlatma ihtiyacını minimuma indiren Sunvia, yapay aydınlatmanın çevre ve insan psikolojisi üzerindeki olumsuz etkilerini de ortadan kaldırıyor.
Endüstriyel tesislerde olası yangın ve benzeri durumlarda, dumanın hızlıca tahliye edilmesinin hayati önem taşıdığı göz önünde bulundurularak tasarlanan TROKE duman tahliye kapakları, bu ihtiyaca çözüm sunuyor. Türkiye’deki ilk yerli üretim CE Sertifikalı Duman Tahliye ve Doğal Havalandırma Kapağı TROKE, endüstri tesisleri başta olmak üzere, kapalı alanlarda üst seviyede yangın güvenliği sağlıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dijitalleşme ve sürdürülebilirlik gibi mega trendler, sanayide de otomasyon talebini artırırken, ‘yaşam için teknoloji’ geliştiren Bosch bu değişime öncülük ediyor. Endüstri 4.0 alanında dünyadaki lider şirketlerden olan Bosch, son 10 yıldır bu modern üretim biçimini hem kendi fabrikalarında uyguluyor hem de pazara kanıtlanmış çözümler sunuyor. 2016 yılından bu yana Bosch Türkiye farklı sektörlerdeki firmalara danışmanlık hizmeti ve dijital dönüşüm çözümleri sunuyor. Endüstri ve İnovasyon Çözümleri departmanın sorumluluğunu üstlenen Altuğ Kökdemir, yeni görevinde sanayide dijital dönüşümün yanı sıra kurumsal girişim platformu ve kurumsal iş geliştirmeden sorumlu olacak.
Altuğ Kökdemir kimdir?
Bosch Türkiye’deki kariyerine 2004 yılında Otomotiv Yedek Parça İş Kolunda Ürün Müdürü olarak başlayan Altuğ Kökdemir, bu bölümde sırasıyla Pazarlama Müdürlüğü ve Pazarlama Direktörlüğü görevlerini üstlendi. 2019-2022 yılları arasında Bosch Bina Teknolojileri iş kolunda Ülke Direktörü olarak görev yapan Kökdemir, ardından Türkiye ve Orta Doğu bölgesinde kurum genelindeki stratejik projelerin sorumluluğunu yürüttü. İstanbul Teknik Üniversitesi, Makine Mühendisliği Otomotiv bölümünde lisans, Boğaziçi Üniversitesi’nde İşletme Yüksek Lisans (MBA) eğitimini tamamladı.
Bosch Türkiye, Mobilite, Sanayi Teknolojileri, Dayanıklı Tüketim Malları ve Enerji ve Bina Teknolojileri alanlarında beş ayrı şirketle İstanbul, Bursa, Kocaeli, Manisa ve Tekirdağ’da faaliyetlerini sürdürmektedir. Türkiye’de ilk kez 1910 yılında kurulan bir temsilcilikle faaliyetlerine başlayan Bosch Grubu, ilk fabrikasını 1972 yılında Bursa’da kurmuştur. 2022 yılı finansal sonuçlarına göre 19.000 çalışana, 83 milyar TL toplam satış gelirine ve 52 milyar TL ihracata sahip olan ve Bursa, Manisa ve Tekirdağ’da toplam dört Ar-Ge Merkezi, İstanbul ve Bursa’da iki Tasarım Merkezi bulunan Bosch Türkiye, ülkenin önde gelen teknoloji ve hizmet tedarikçilerinden biridir.
Daha fazla bilgi online olarak www.bosch.com.tr adresinde mevcuttur.
Bosch Grubu, dünyanın önde gelen teknoloji ve servis tedarikçilerinden biridir. Dünya genelinde yaklaşık 421.000 çalışana sahiptir (31 Aralık 2022 itibarıyla). Şirket, 2022 yılında 88,2 milyar Euro'luk satış gerçekleştirdi. Bosch'un faaliyetleri dört sektöre ayrılıyor: Mobilite, Sanayi Teknolojileri, Dayanıklı Tüketim Malları ve Enerji ve Bina Teknolojisi. Dünyanın önde gelen IoT şirketlerinden biri olarak Bosch; akıllı evler, Endüstri 4.0 ve ağa bağlı mobilite için yenilikçi çözümler sunmaktadır. Bosch, sürdürülebilir, güvenli ve heyecan verici mobilite vizyonunu takip ediyor. Şirket; sensör teknolojisi, yazılım ve hizmet alanlarındaki tecrübesi ve kendi IoT bulutunu kullanarak müşterilerine; ağa bağlı, farklı alanları bir arada bulunduran ve tek bir kaynaktan elde edilen çözümler sunabiliyor. Bosch Grubu’nun stratejik hedefi ya yapay zeka içeren ya da yapay zeka yardımıyla geliştirilmiş veya üretilmiş olan ürünler ve çözümler ile ağa bağlı yaşamı kolaylaştırmaktır. Bosch, yenilikçi olan ve büyük bir ilgi gören ürünler ve servislerle dünya genelinde yaşam kalitesini iyileştirmektedir. Kısacası Bosch, ‘Yaşam için teknoloji’ sunuyor. Bosch Grubu, Robert Bosch GmbH ve yaklaşık 60 ülkedeki yaklaşık 470 bağlı kuruluşu ve bölge şirketinden oluşmaktadır. Satış ve servis ortakları dahil edildiğinde, Bosch'un küresel üretim, mühendislik ve satış ağı neredeyse dünyadaki tüm ülkeleri kapsıyor. Dünya genelinde 400’den fazla lokasyonuyla Bosch Grubu, 2020 yılının ilk çeyreğinden beri karbon nötrdür. Şirketin gelecekteki büyümesinin temeli, yenilikçi gücüdür. Bosch, dünya genelinde yaklaşık 136 lokasyonda araştırma ve geliştirme alanında yaklaşık 85.500 çalışana sahiptir ve bunların arasında 44.000’in üzerinde yazılım mühendisi bulunmaktadır.
Daha fazla bilgi online olarak www.bosch.com, www.iot.bosch.com, www.bosch-press.com, www.twitter.com/BoschPress adreslerinde mevcuttur
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Siber güvenlik şirketi ESET’in verilerine göre 2022 yılında Android cihazlara yönelik saldırıların sayısında artış gözlendi. Diğer saldırı türlerinde 2022’nin başında dinamik bir artış ve ardından yavaş bir düşüş görülürken, Android cihazlara yönelik tehditler geçtiğimiz yıl boyunca istikrarlı bir şekilde arttı. 2023 yılında 190 ülkede yaklaşık 3,6 milyar Android kullanıcısının olacağı tahmin ediliyor.
ESET telemetrisine göre Android algılamaları, 2022 yılı Eylül-Aralık döneminde (T3) yüzde 57 oranında arttı. Artışın nedeni çoğunlukla; reklam yazılımları (Adware) , gizli uygulamalar (HiddenApps) ve casus yazılımlar (Spyware) oldu. ESET telemetrisinin T3'te en çok Android tehdidi tespit ettiği ülkeler Brezilya (%8,5), Ukrayna (%7,6), Meksika (%7,3), Rusya (%6,6), Türkiye (%5) ve ABD (%4) oldu. 2022 yılının tamamına bakıldığına, çoğu Android tespiti Ukrayna (% 9,3) ve Rusya'da (% 9,2) bulundu. Gizli uygulamalar algılamaları da T3'te yüzde 82.9 oranında önemli ölçüde arttı. Bu tür Android tehdidi, kendi simgelerini gizleyen, daha sonra gizlice reklam görüntüleyen aldatıcı uygulamaları temsil eder ve deneyimsiz kullanıcılar zararlıları temizlemekte güçlük yaşayabilirler.
Reklam yazılımları ve gizli uygulamalar cihazları hedef alan başlıca Android kötü amaçlı yazılım türleri arasında yer alıyor. Kötü amaçlı gizli uygulamalar genellikle simgelerini değiştiriyor ve cihazda gizleniyor. Daha sonra genellikle istenmeyen reklamlar göstermeye veya arka planda başka eylemler gerçekleştirmeye başlıyor.
ESET telemetrisi casus yazılımların da yükselişte olduğunu gösteriyor. Bu tür kötü amaçlı yazılımlar yeraltı forumlarında bir hizmet olarak sunuluyor ve vasıfsız saldırganlar bile sadece birkaç yüz ya da binlerce Euro karşılığında satın alabiliyor. Bazı kodlar aramaları kaydetmek, kameranın kontrolünü ele geçirmek ve fotoğrafları, e-postaları ve kişileri çalmak gibi oldukça geniş yeteneklere sahip. Casus yazılımlar genellikle kullanıcıyı gizlice gözetleyerek mümkün olduğunca çok bilgi ve veri çalmayı amaçlıyor. Saldırganlar için bu para kazanmanın oldukça basit bir yolu, çünkü çalınan veriler daha sonra başka saldırılarda kullanılmak üzere dark web’de yeniden satılıyor veya kurbana şantaj yapılabiliyor.
Casus yazılımlar şirketler için de riski artırıyor
Casus yazılımlar hassas verileri çalabilir, özel konuşmaları sızdırabilir, gizli kişileri elde edebilir ve tüm bunları herkese açık hale getirebilir. Bazen saldırganlar kimse fark etmeden iki taraf arasındaki iletişimi gözetliyorlar ve daha sonra topladıkları bilgileri veya isimleri, taraflardan biriymiş gibi davranarak sahte bir e-postadan şirketle iletişime geçmek için kullanabiliyor. Bu e-posta sayesinde saldırgan önemli sistemlere erişim ya da acil bir ödeme isteyebiliyor. Fail önceki konuşmanın bazı bölümlerini kullandığından, kurban bir şeylerin yanlış gittiğinden şüphelenmeyebilir.
Akıllı telefonlar popüler hedefler haline geliyor
Siber suçlular geçmişte ağırlıklı olarak masaüstü cihazlara ve yazılımlara odaklanırken, artık BT departmanlarının şirket mobil cihazlarındaki trafiği ve iletişimi izlemekte zorlandıklarını fark ettiler ve odakları değişti. Akıllı telefonlar, üzerlerinde önemli veriler depolanmasına ve bulut havuzlarına ve iş uygulamalarına erişmek için kullanılmasına rağmen hafife alınıyorlar. BT yöneticileri genellikle mobil ortamın bölümlere ayrılması ve uygulamaların cihazdaki diğer uygulamaların faaliyetlerine doğrudan erişimi olmaması nedeniyle biraz daha güvenli olduğu gerçeğine güveniyor, ancak bu yeterli değil.
Kripto cüzdanlar gibi finansal mobil uygulamalar da son zamanlarda hedef alındı. Bunun nedeni muhtemelen Bitcoin ve diğer kripto para birimlerinin aklanmasının daha kolay olması ya da aklanmasına hiç gerek olmaması. Cep telefonları artık yeni cüzdanlarımız ve siber suçlular bunu biliyor.
Android tehditlerine karşı nasıl korunulur?
Android cihazlar dijital güvenlik yazılımı ile korunabilir. Bu tür yazılımlar, sızdırılan ya da yeniden satılan kaynak kodlarıyla oluşturulanlar da dahil olmak üzere çoğu tehdidi etkili bir şekilde izleyebilir. Kodun bir kısmı genellikle değişmez, bu da yeni kötü amaçlı yazılım çeşitlerini tespit etmemizi mümkün kılar. ESET uzmanları kullanıcılara uygulamaları yalnızca resmi platformlardan indirmeleri ve Android mobil tehditlerinin en yaygın dağıtım vektörleri olan forumlar, ikincil pazarlar ve YouTube bağlantıları gibi tüm resmi veya güvenilir olmayan kaynaklardan kaçınmalarını tavsiye ediyor. Alacağınız önlemler saldırıların engellenmesini ve işletmenizin korunmasını sağlamaya yardımcı olacaktır.
Detaylı bilgi için :
https://antivirus.com.tr/android-tehditleri-nasil-evrim-gecirdiler/
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü web sitesinde yayınlanan ilanda konuya ilişkin şu bilgiler verildi:
ESKİŞEHİR ili SİVRİHİSAR, ilcesi Çandır Mahallesi, Gölağzı Mevki, 2730 Ada 2 Parsel, yüzölçüm 86.231,68 m2 mevkiindeki DHARMA ENERJİ TARIM VE HAYVANCILIK TİC. A.Ş. tarafından yapılması planlanan Dharma Biyogaz Elektrik Santrali (9,264 MWm/9,000 MWe) İlave Yardımcı Kaynak GES (1,9778 MWm/1.977,8 MWe-2,3 ha) projesi ile ilgili olarak Bakanlığımıza sunulan PTD Dosyası incelenmiş ve değerlendirilmiştir ÇED Yönetmeliği'nin 17. maddesi gereğince Dharma Biyogaz Elektrik Santrali (9,264 MWm/9,000 MWe) İlave Yardımcı Kaynak GES (1,9778 MWm/1.977,8 MWe-2,3 ha) projesi'ne Valiliğimizce 'Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir' kararı verilmiştir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü web sitesinde yayınlanan ilanda konuya ilişkin şu bilgiler verildi:
TEKİRDAĞ il SARAY, ilce AYVACIK-BAHÇEKÖY-GÜNGÖRMEZ MAHALLELERİ mevkiinde TRAKTEK ENERJİ TEDARİK DEPOLAMA TİCARET ANONİM ŞİRKETİ tarafından yapılması planlanan SARAY ELEKTRİK DEPOLAMA TESİSİ (50 MWe / 50 MWh) RÜZGÂR ENERJİ SANTRALİ (16 ADET TÜRBİN: 50 MWm / 50 MWe) projesi ile ilgili olarak Bakanlığımıza sunulan ÇED Başvuru Dosyası Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin 8. maddesi doğrultusunda incelenmiş ve başvurunun ÇED Genel Formatına uygun hazırlandığı anlaşılmış olup, projeye ilişkin ÇED Süreci başlatılmıştır. Çevresel Etki Değerlendirmesi süreci tamamlanana kadar, süreç ile ilgili her türlü bilgiler ve projeye ilişkin görüş, soru ve öneriler TEKİRDAĞ Valiliğine (Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü) veya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına gönderilebilir.İlgililere ve kamuoyuna duyurulur.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü web sitesinde yayınlanan ilanda konuya ilişkin şu bilgiler verildi:
ANKARA İli POLATLI, ilcesinde Polres Elektrik Üretim İnşaat Tarım Hayvancılık Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından yapılması planlanan Biyogaz Enerji Santrali (3,2 MWe), Organik, Organomineral ve Npk Kimyasal Gübre Üretim Tesisi Kapasite Artışı projesi ile ilgili olarak hazırlanan ÇED Raporu, İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu (İDK) tarafından incelenerek son şekli verilmiş olup, söz konusu rapor halkın görüş ve önerilerini almak üzere ÇED Yönetmeliği'nin 14.Maddesi (1) no'lu bendi kapsamında Bakanlıkta ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nde on (10) takvim günü görüşe açılmıştır. Bakanlığa/Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'ne iletilen görüşler projeyle ilgili karar alma sürecinde dikkate alınacaktır. Görüş ve öneriler için bu süreç içerisinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na veya ANKARA Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerine müracaat edilebilir. İlgililere ve kamuoyuna duyurulur.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.