Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Getir’in su markası GetirSu; Abant, Damla, Hamidiye, Hayat, Pınar, Pürsu, Saka ve Sırma gibi markaları da seçeneklere ekleyerek pazaryeri hizmetini İstanbul’da başlattı. GetirSu ayrıca Ankara’da Elmacık, İzmir’de Billur Su, Bursa’da Korusu, Antalya’da Ceysu gibi en çok tercih edilen yerel markalar dahil olmak üzere 50 şehirde 81 farklı su markasını pazaryeri hizmeti sayesinde kullanıcılarıyla buluşturuyor.
Türkiye’deki ev damacana satışının yaklaşık yüzde 35’inin gerçekleştiği ve her gün 200 bini aşkın damacana siparişinin verildiği İstanbul pazarında GetirSu, kullanıcılarına marka ve ürün çeşitliliğinin yanı sıra farklı avantajlar da sunuyor. GetirSu sayesinde kullanıcılar; sevdikleri su markalarını haftanın 7 günü, minimum tutar olmaksızın sipariş veriyor, siparişi tekrarla özelliği ile son verdikleri siparişi yineliyor, ileri tarihli sipariş oluşturuyorlar. Ödemeyi ise, teslimat ücreti olmadan, uygulama üzerinden online olarak yapabiliyorlar. GetirSu üzerinden verilen siparişlerin teslimatı ise GetirSu’daki 81 markanın 1.700’ün üzerinde bayisi tarafından gerçekleştiriliyor.
GetirSu bu hizmet modeli ile yerel su hizmeti veren küçük işletmelerin dijital dönüşümüne de katkıda bulunuyor. Bu dönüşüm sayesinde bayilik modeliyle hizmet veren işletmeler, Getir’in geniş kullanıcı ağına ulaşarak satışlarını artırma fırsatı elde ediyor.
Bugüne kadar İstanbul’da yalnızca Kuzeyden markası ile hizmet verdiklerini belirten GetirSu Başkan Yardımcısı Hakan Kal, “Pek çok çeşit marka ve onların geniş bayi ağlarını GetirSu’ya dahil ediyoruz. Böylece kullanıcılarımıza sunduğumuz marka alternatiflerini çeşitlendirirken pet ya da cam şişe, damacana ve cam damacana su ürünleri ile kullanıcılarımızın farklı ihtiyaçlarına çözüm üretiyoruz. GetirSu ile Türkiye’nin dört bir yanındaki yerel su hizmeti veren küçük işletmelerin dijitalleşmesine ve milyonlarca Getir kullanıcısına ulaşarak kazançlarını artırmalarına katkıda bulunuyoruz. GetirYemek ve GetirÇarşı hizmetlerinde edindiğimiz tecrübeyle, işletmeler için nakit akışının önemini son derece iyi biliyor ve GetirSu’da da su bayilerinin kazançlarını ertesi gün onlara aktarıyoruz” dedi. Hakan Kal, GetirSu ile gelecek dönemde bulundukları şehirlerde operasyonel ağlarını genişletmeye, mevcut ve yeni markalarla farklı şehirlere de hizmet götürmeye devam edeceklerini belirtti.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Her ölçekten kuruluş, fidye yazılım saldırılarına giderek daha fazla maruz kalıyor ve bu yükselen siber tehdide karşı yeterince koruma sağlayamıyor. Veeam® 2023 Fidye Yazılım Trendleri Raporu'ndaki yeni verilere göre her 7 kuruluştan birinin neredeyse tüm verileri (>%80) fidye yazılım saldırısından etkilenecek. Bu bulgu, korumada önemli bir boşluğa işaret ediyor. Veri Koruma ve Fidye Yazılımı Kurtarma lideri Veeam Yazılım, saldırganların siber saldırılar sırasında neredeyse her zaman (%93+) yedekleri hedef aldığını ve bu olayların yüzde 75'inde kurbanlarının kurtarma yeteneğini zayıflatmayı başardığını ortaya koydu. Bu durum, yedekleme havuzlarının tüm sistemlerden izole ve değişmez olması gerektiğinin neden kritik öneme sahip olduğunu bir kez daha gösterdi.
Yaklaşık 3 bin siber saldırıdan ve bundan etkilenen bin 200 kurumdan elde edilen bilgileri paylaşan Veeam 2023 Fidye Yazılım Trendleri Raporu, en büyük raporlardan biri olarak sunuluyor. Araştırma, bu olaylardan çıkarılan önemli sonuçları, BT ortamları üzerindeki etkilerini ve iş esnekliğini sağlayan veri koruma stratejilerini uygulamak için atılan ya da atılması gereken adımları tetkik ediyor. Bu araştırma raporu ayrıca, güvenlik uzmanları, CISO'lar veya benzer BT yöneticileri, BT Operasyonları genel uzmanları ve yedekleme yöneticilerinin de katılımıyla siber hazırlık ve/veya risk azaltma ile ilgili dört farklı rolü inceliyor.
"Araştırma artık kurumunuzun bir siber saldırının hedefi olup olmayacağı değil, ne sıklıkla olacağı konusu üzerinde durulduğunu gösteriyor. Her ne kadar güvenlik ve önleme hala önemini korusa da her organizasyonun kurumlarını daha dayanıklı hale getirerek ne kadar hızlı toparlanabileceklerine odaklanmaları kritik önem taşıyor" diyen Veeam CTO'su Danny Allan sözlerine şöyle devam etti: "Güçlü güvenlik önlemlerinin yanı sıra, hem orijinal verilerin hem de yedeklerin test edilmesi, yedekleme çözümlerinin hayatta kalabilirliğinin sağlanması ve bütünsel bir yaklaşım için yedekleme ve siber ekipler arasında uyumun sağlanması gibi temel konulara odaklanarak etkili bir fidye yazılımına hazırlığa odaklanmamız gerekiyor."
Fidyenin ödenmesi kurtarılabilirliği garanti etmez
Üst üste iki yıldır, kuruluşların yüzde 41'inin fidye yazılımı konusunda "Ödeme Yapmayın" politikası olmasına rağmen araştırmaya katılan kuruluşların çoğunluğunun (%80) bir saldırıyı sona erdirmek ve verileri kurtarmak için fidye ödediği görülüyor (bu oran bir önceki yıla göre %4 fazla). Buna rağmen, yüzde 59'u fidyeyi ödeyip verilerini kurtarabilirken, yüzde 21'i fidyeyi ödediği halde verilerini siber suçlulardan geri alamadı. Buna ek olarak, kuruluşların yalnızca yüzde 16'sı verilerini yedeklerden kurtarabildikleri için fidye ödemekten kaçındı. Ne yazık ki, fidye ödemeden kendi verilerini kurtarabilen kuruluşların küresel oranı, geçen yılki araştırmaya göre daha düşük (%19).
Fidyeyi ödememek için yedeklerinizin kurtarılabilir olması gerekir
Bir fidye yazılımı saldırısının ardından BT liderlerinin iki seçeneği vardır: Fidyeyi ödemek ya da yedekten geri yüklemek. Kurtarma konusuna gelince, araştırma neredeyse tüm siber olaylarda (%93) suçluların yedekleme havuzlarına saldırmaya çalıştığını ve bunun sonucunda yüzde 75'inin saldırı sırasında yedekleme havuzlarının en azından bir kısmını kaybettiğini ve yedekleme havuzlarının üçte birinden fazlasının (%39) tamamen kaybolduğunu ortaya koyuyor.
Saldırganlar yedekleme çözümüne saldırarak kurtarma seçeneğini ortadan kaldırıyor ve esasen fidye ödemeye zorluyor. Yedekleme kimlik bilgilerini güvence altına almak, yedeklerin siber tespit taramalarını otomatikleştirmek ve yedeklerin geri yüklenebilir olduğunu otomatik olarak doğrulamak gibi en iyi uygulamalar saldırılara karşı korunmak için faydalı olsa da, temel taktik yedekleme havuzlarının silinmemesini veya bozulmamasını sağlamaktır. Bunu yapmak için kuruluşlar değişmezliğe odaklanmalıdır. İyi haber şu ki, mağdur olanlar bundan gerekli dersi çıkarmış durumdalar. Buna göre yüzde 82'si değişmez bulutlar, yüzde 64'ü değişmez diskler kullanıyor ve kuruluşların yalnızca yüzde 2'si yedekleme çözümlerinin en az bir katmanında değişmezliğe sahip değil.
Kurtarma sırasında verileri yeniden enfekte etmeyin
Katılımcılara geri yükleme sırasında verilerin 'temiz' olmasını nasıl sağladıkları sorulduğunda, katılımcıların yüzde 44'ü üretim ortamına yeniden dahil edilmeden önce yedekleme havuzlarındaki verileri yeniden taramak için bir tür izole hazırlama işlemini tamamladıklarını belirtti. Ne yazık ki bu, kuruluşların çoğunluğunun (%56) kurtarma sırasında temiz veri sağlamak için gerekli araçlara sahip olmadıkları için üretim ortamına yeniden virüs bulaştırma riski taşıdığı anlamına geliyor. Bu nedenle kurtarma işlemi sırasında verilerin kapsamlı bir şekilde taranması önemli.
Veeam 2023 Fidye Yazılım Trendleri Raporu'nun diğer önemli bulguları arasında şunlar yer alıyor:
• Siber sigorta çok pahalı hale geliyor: Kurumların yüzde 21'i fidye yazılımların artık poliçelerinden özellikle çıkarıldığını ve siber sigortası olanların son poliçe yenilemelerinde değişiklikler gördüklerini belirtiyor: Yüzde 74'ü primlerin arttığını, yüzde 43'ü muafiyetlerin arttığını, yüzde 10'u teminat avantajlarının azaldığını gördü.
• Olay müdahale planları yedeklemeye bağlıdır: Kurumların yüzde 87'si güvenlik yol haritalarını yönlendiren bir risk yönetimi programına sahip. Ancak yalnızca yüzde 35'i programlarının iyi işlediğine inanırken, yüzde 52'si durumlarını iyileştirmeye çalışıyorlar ve yüzde 13'ünün henüz yerleşik bir programı yok. Bulgular, bir siber saldırıya karşı hazırlıkta kullanılan 'el kitabının' en yaygın bileşenlerinin temiz yedek kopyalar ve yedeklerin kurtarılabilir olduğunun tekrar tekrar doğrulanması olduğunu ortaya çıkardı.
• Kurumsal uyum zarar görmeye devam ediyor: Birçok kuruluş fidye yazılımlarını bir felaket olarak görse ve bu nedenle siber saldırıları İş Sürekliliği veya Felaket Kurtarma (BC/DR) planlamalarına dahil etse de, kuruluşların yüzde 60'ı bu senaryoya hazırlıklı olmak için yedekleme ve siber ekipleri arasında hala önemli bir iyileştirmeye veya tamamen revizyona ihtiyaç duyduklarını söylüyor.
Veeam 2023 Fidye Yazılım Trendleri Raporu'nun tamamı https://www.veeam.com/ransomware-trends-report-2023 adresinden indirilebilir ve 22-24 Mayıs'ta veri kurtarma uzmanları için Miami, Florida’da yerinde ve online olarak gerçekleşecek olan topluluk etkinliği VeeamON 2023'teki oturumların bir parçası olabilir. Yedekleme ve kurtarma uzmanları için tasarlanan etkinlikte; katılımcılar becerilerini geliştirecek, işletmelerini fidye yazılımlardan nasıl koruyacaklarını öğrenecek ve Microsoft, AWS, Hewlett Packard Enterprise gibi pek çok kurum özel içeriklerle sektör bilgilerini paylaşacak. Yerinde ve online katılım seçenekleri için kayıtlar başlamıştır.
Rapor Hakkında
Veeam, bağımsız bir pazar araştırma şirketi olan Vanson Bourne'u yetkilendirerek bin 200 tarafsız BT lideriyle ortamlarındaki fidye yazılımlarının etkisinin yanı sıra BT stratejileri ve ileriye dönük veri koruma girişimleri hakkında bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırmaya katılanların tamamı 2022 yılında en az bir başarılı siber saldırıya maruz kalmış durumdalar. Katılımcılar APJ, EMEA ve Amerika'daki 14 farklı ülkede faaliyet gösteren her ölçekten kuruluşu temsil etmektedir.
Ayrıntılı bilgi için www.veeam.com sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Destekleyici Açıklamalar:
Veeam'in fidye yazılımlardan etkilenen işletmelerin deneyimlerini incelediği bu son raporunun da ortaya koyduğu üzere, siber saldırıların katlanarak artması stratejik dijital dönüşüm girişimleri üzerinde gerçek bir engel oluşturuyor. Son zamanlarda yaşanan olaylar, Türk şirketlerine kendi kontrolleri dışında halletmeleri gereken ek sorunlar oluşmasına sebebiyet verdi. Giderek büyüyen siber tehditlere karşı harekete geçmek, şirketlerin karşılaştıkları karmaşıklıklara rağmen sorumluluk alabilecekleri bir alan. Şirketler, sektörleri ve büyüklükleri ne olursa olsun, uzun vadeli bir vizyonun parçası olan bir yedekleme koruma stratejisine sahip olduklarından emin olmalıdır. Bu strateji, dirençli ve rekabetçi olmak, aynı zamanda işletmeyi çalışır durumda tutmak için güvenli, değişmez yedeklemeler ve hızlı, doğrulanabilir kurtarma çözümleri kullanan bir strateji olmalıdır." - Kürşad Sezgin, Veeam Türkiye Ülke Müdürü
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
90 ülkeden yaklaşık 30 bin yabancı ziyaretçi, bu yıl 18’incisi düzenlenen İstanbul Ağız- Diş Sağlığı, Cihaz ve Ekipmanları Fuarı IDEX’te buluştu. Diş Malzemeleri Sanayici ve İş Adamları Derneği (DİŞSİAD) Başkanı Erkan Uçar, " Yerli üretim payımız son dört yılda yüzde 20 seviyelerine ulaştı. Yıl sonu ihracat hedefimiz 250 milyon dolar. IDEX’in bu hedefteki payı büyük olacak” dedi. İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Adil Pelister ise, “ IDEX, ihracatta kilogram başı değeri ile öne çıkan bir fuar. Dental sektöre ve DİŞSİAD’a desteklerimiz devam edecek” ifadelerini kullandı.
1 milyar dolarlık ekonomik hacme ulaşan ağız ve diş sağlığı malzemeleri sektörünün küresel vitrini olarak nitelendirilen İstanbul Ağız- Diş Sağlığı, Cihaz ve Ekipmanları Fuarı IDEX, İstnbul Fuar Merkezi’nde kapılarını açtı.Geçen yıl ağırladığı 25 bin yabancı ziyaretçi ile Türkiye’nin en fazla yabancı alıcı ağırlayan ihtisas fuarı olma unvanını elde eden etkinliği bu yıl 90 ülkeden yaklaşık 30 bin yabancı sektör profesyoneli ziyaret ediyor. 122’si yabancı katılımcı olmak üzere toplamda 500 firma son teknoloji ürünlerini dünya pazarlarına sergiledi. DİŞSİAD Fuar ve Kongre Şirketi tarafından organize edilen ve dört gün sürecek olacak fuarda dünyanın önde gelen diş hekimleri de atölye çalışmaları ve sunumlar gerçekleştirecek. IDEX, gerek katılımcı gerekse ziyaretçi anlamında alanında dünyanın en büyük ikinci fuarı olma özelliğini taşıyor.
YIL SONU İHRACAT HEDEFİ 250 MİLYON DOLAR
DİŞSİAD Başkanı Erkan Uçar, sektördeki yerli üretim oranının son dört yılda yüzde 8'den yüzde 20 seviyesine ulaştığını söyledi. Uçar," 1 milyar dolarlık ekonomik hacme ulaşan sektörümüz geçen seneyi 200 milyon dolar ihracatla kapoattı. Bu yıl en az 250 milyon dolar ihracat gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. IDEX fuarımızda gerçekleştirilmesini öngördüğümüz ticaret hacmi bu hedefe ulaşmamızda itici güç olacak. Türkiye, her alanda olduğu gibi sağlık sektöründe de dışa bağımlılığı azaltmanın gayreti içerisinde. Bizler de bu hedef doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ülkemiz, ağız ve diş sağlığı ekipmanları üretimi alanında küresel oyuncu olma yolunda emin adımlarla ileriyor” ifadelerini kullandı.
İKMİB Başkanı Adil Pelister ise, “ Endüstriyel ve ticari anlamda başarısını ispatlamış olan IDEX’I yakından takip ediyoruz. Özellikle ihracatta kilogram başı değeri ile öne çıkan bir fuar. İKMİB olarak dental sektöre verdiğimiz desteği sürdüreceğiz. Almanya’da ve Dubai’de DİŞSİAD ile gerçekleştirdiğimiz ortak çalışma ile milli katılım organizasyonları yapıyoruz. Yakın gelecekte İstanbul’da ticari alım heyetleri düzenleyebiliriz” dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
1983’te küçük bir seramik atölyesi olarak faaliyetlerine başlayan Kar Porselen’in hayata geçirdiği Türkiye’nin ilk ve tek HoReCa markası Bonna, Avrupa Yakası’ndaki ilk showroomu’nun açılışını yaptı. Kocaeli Çayırova ve Bilecik Pazaryeri’ndeki 2 tesisinde, yıllık toplam 40 milyon parça ürünü sektörle buluşturan marka, 2021 yılında Anadolu Yakası’nda faaliyete geçen Pendik Showroom’unun ardından İstoç Showroom’unu hizmete açtı.
Mükemmel yeme içme deneyimi vaadini, her geçen gün daha ileri noktaya taşıyan Bonna, ilk günden bu yana benimsediği yenilikçi yaklaşımı, zengin ürün gamı ve premium ürün kalitesini ulaşılabilir fiyatlarla sunma misyonu ile tüm dünyada dikkatleri üzerine çekiyor. Zanaattan sunum sanatına uzanan yolculuğunda adından sıkça söz ettiren premium porselen markası, bugün 6 kıtada 100 ülkeye ihracat yapıyor. Ülkemizde ise Çayırova, Pendik satış noktalarından sonra İstoç Showroom’unda da birbirinden özgün ürünlerini sergilemeye başlayan Bonna’nın tüm koleksiyonları bu üç satış noktasında bir arada görülebiliyor.
Bonna’nın deneyim alanı olacak
Avrupa Yakası’ndaki ilk showroomun açılışından duyduğu mutluluğu iş ortakları ile paylaşan Bonna Genel Müdürü Erbil Aşkan, görünürlük ve marka bilinirliği adına çok önemli bir adım attıklarını ifade etti. Önümüzdeki süreçte İstoç Showroom’unu sadece bir satış noktası olarak değil ürünleriyle ve mutfağıyla, şefler için bir Bonna deneyim alanı haline getireceklerini de açıklayan Aşkan,: “Kurulduğumuz günden bu yana üretim süreçlerinin her bir aşamasında HoReCa sektörünün, sektör profesyonellerinin ve şeflerimizin ihtiyaçlarına odaklandık. Her zaman için yeni fikirlerle birlikte en iyi hammaddeleri ve en yeni üretim teknolojilerini kullanarak sektörü büyütmeyi hedefledik. Bugüne kadar ileriye dönük vizyonumuz sayesinde sektörde her daim yeniliklerin öncüsü olduk. Bu yıl kullanıcılarımızla buluşturduğumuz ve Türkiye’de porselen sektöründe bir ilk olan yapay zekâ destekli koleksiyonumuz Futura, bu vizyonumuzun en iyi göstergesidir”dedi.
İstoç Showroom alanı içerisinde, müşterilerin isteklerine odaklı olarak, ‘projection mapping’ yöntemiyle farklı tasarımda tabakların masada, farklı yemeklerle nasıl görünebileceğini de tasarladıklarını aktaran Aşkan, “Bonna olarak kullanıcımıza hayal ettiği masayı ‘mapping’ yöntemiyle sunuyor, sonuç odaklı çalıştığımızı ve müşteri memnuniyetini bir basamak daha ileriye götürdüğümüzü gösteriyoruz.” diye konuştu.
Ayrıca Bilecik-Pazaryeri ve Çayırova fabrikalarındaki yıllık üretim kapasitelerini 40 milyon parça ürüne çıkardıklarını aktaran Aşkan, 2023 yılı içerisinde 25.000 palet kapasiteli Pazaryeri lojistik merkez yapımı üzerinde çalıştıklarının bilgisini verdi.
Bonna Hakkında;
1983’te küçük bir seramik atölyesi olarak İstanbul’da faaliyetlerine başlayan Kar Porselen’in hayata geçirdiği HoReCa markası Bonna, 2014 yılından bu yana otel, restoran ve catering sektörüne yenilikçi çözümler sunuyor. Yerli ve yabancı tasarımcıların imzasını taşıyan ürün koleksiyonlarını kullanıcılara sunan marka, geniş bir ürün gamına sahip. Bonna, bugün 6 kıtada 100 ülkeye ürün ihracatı yaparken, otel, restoran ve kafelerde yeme-içme deneyimini mükemmelleştirmek amacıyla, farklı ihtiyaçlara uygun kişiselleştirilmiş ürün ve çözümler sunarak, kusursuz sofralar yaratıyor. Bonna kullanıcılarına “her defasında en mükemmel sunum” vaat ediyor. Bonna, Kocaeli Çayırova ve Bilecik Pazaryeri bölgelerinde bulunan 2 tesisiyle yıllık toplam 40 milyon parça üzerinde üretim gerçekleştiriyor. Bugüne kadar pek çok ulusal ve uluslararası fuara katılan Bonna, birbirinden özgün koleksiyonları ile AI DESIGN AWARD, IDA DESIGN AWARDS, GERMAN DESIGN AWARD, DNA PARIS AWARD ve DESIGN TURKEY gibi prestijli yarışmalar tarafından ödüle layık görülmüştür.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Teknolojinin hızla ilerlemesi ile vazgeçemediğimiz cihazlarımız haline gelen akıllı telefonlar günümüzde hayatımızın her alanında birçok ihtiyacımızı karşılayan dostlarımız ve asistanlarımız haline gelmiş durumda. vivo, Türkiye’de kullanıcıların telefon kullanım ve satın alma tercihlerini araştırmak üzere İzmir, İstanbul ve Ankara’da farklı yaş ve meslek gruplarından orta segment akıllı telefon kullanıcıları ile kantitatif bir araştırma gerçekleştirdi. 25-45 yaş aralığında katılımcıların kullanım alışkanlıklarının derinlemesine incelendiği araştırmada çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı.
vivo’nun araştırmasına göre kullanıcılar cep telefonlarını genellikle daha iyi bir deneyim için değiştiriyorlar. Araştırmaya katılan telefon kullanıcılarının yüzde 54’ü telefonu cep telefonlarını daha iyi bir deneyim için değiştirdiğini söylerken, yüzde 46’sı telefonun bozulması durumunda değiştirdiğini aktardı.
Alacağımız telefona internette araştırmadan karar vermiyoruz
Araştırmaya göre her 4 kullanıcıdan 3’ü cep telefonu satın almak istediğinde internette araştırma yapıyor. Araştırma karar sürecinde internette araştırma yapanlar çoğunlukla Youtube'a baktıklarını belirtiyor. Araştırma bu süreçte herhangi bir teknoloji sitesine giren ya da herhangi bir teknoloji editörünü takip eden kişilerin sayısının çok az olduğunu ortaya koydu. Satın alma işlemini gerçekleştirmeden önce internette araştırma yapan kullanıcıların en çok incelediği web sitesi epey.com olurken, cep telefonu fiyatlarını karşılaştırmak isteyenlerin takip ettiği web siteleri arasında cimri.com ile akakçe.com ön plana çıkıyor. Akıllı telefon markalarının ürün özelliklerine ve kampanyalarına yer verdikleri kendi web siteleri kullanıcılar tarafından neredeyse hiç ziyaret edilmiyor.
Araştırmaya katılan kullanıcıların yüzde 38’i fiziksel olarak tek bir teknoloji zincir mağazasını, yine yüzde 38’i de birden fazla teknoloji zincir mağazasını ziyaret ettiğini belirtiyor. Yüzde 16’sı teknoloji mağazalarının yanı sıra operatör mağazalarına da gittiklerini söylüyor. Araştırmaya katılanlar arasında yer alan vivo kullanıcıları markayı özellikle kamera ve tasarım olarak beğendiklerini söylerken, henüz vivo kullanmayanlar da tasarımını beğendiklerini vurguluyor.
Akıllı telefonlar daha çok aile fotoğraflarını saklıyor
Kullanıcılar çoğunlukla arka kamera kullanıyor ve en çok çocuklarının ve ailelerinin fotoğraflarını çekiyor. Bunu manzara, doğa, ambiyans gibi fotoğraflar takip ediyor. Selfie için kullanılan ön kamera araştırmaya göre ikinci planda kalıyor. Araştırmaya katılanlar arasında gece ve yemek fotoğrafı çekenin yok denecek kadar az olması dikkat çekiyor.
Kullanıcılar artık kaliteli içeriğe doğrudan erişmek için bütçe ayırmayı tercih ediyor
vivo’nun araştırmasında sosyal medya kullanım oranlarına bakıldığında Instagram başı çekerken onu Twitter takip ediyor. Youtube kullanımına bakıldığında, YouTube Premium kullanımındaki artış dikkat çekiyor. Kullanıcıların yüzde 65’i reklam görmeden doğrudan içeriğe erişmek için Youtube premium satın aldığını belirtiyor. Bununla birlikte ücretli dijital yayın platformlarının kullanım oranlarında da ciddi boyutta artış gözleniyor. Araştırmaya katılanların yüzde 73’ü bir ya da birden çok dijital yayın platformuna abone olduğunu paylaşırken, bu platformlar arasında Netflix ilk sırada yer alıyor.
Bir dönemin yıldızı TV, artık popüler değil
vivo’nun araştırması, akıllı telefonların hayatımıza girmesi ve içeriklere dijital ortamda kolay ulaşılabilmesi ile birlikte televizyon izlenme oranlarında ciddi düşüş yaşandığını da gözler önüne seriyor. Araştırmaya katılan 5 kişiden 2’si (yüzde 40) hiç televizyon izlemediğini söylüyor. Geriye kalan yüzde 60’ın sadece yüzde 13’ü çok nadir televizyon izlediğini belirtiyor. Katılımcıların televizyonda en çok izlediği içerik ise diziler ve spor programları. Araştırma ayrıca bir dönem çok fazla izlenme oranları yakalayan Survivor, Masterchef gibi eğlence programlarının da eski popülerliğini kaybettiğini gösteriyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Emirates SkyCargo, yenilenen "Yaşam Bilimleri ve Sağlık Hizmetleri" ürün yelpazesi altında, global sağlık sektörü için özel olarak hazırlanmış iki yeni çözümü piyasaya sürdü.
Havayolunun "Yaşam Bilimleri ve Sağlık Hizmetleri" portföyü, pazar lideri ilaç taşımacılığı çözümlerini kapsarken, bunlara iki yeni çözüm ekliyor: Emirates Vital ve Emirates Medical Devices - her ikisi de amaca uygun ve geleceğe hazır olması için müşterilerle istişare edilerek geliştirildi. Yeni ürün portföyüyle ilgili videoyu buradan izleyebilirsiniz.
Emirates SkyCargo ekibi, yeni hizmetleri global ölçekte uzman nakliye aracıları ile yakın iş birliği içinde hayata geçirecek.
Emirates SkyCargo Bölüm Kıdemli Başkan Yardımcısı Nabil Sultan konu hakkında yaptığı açıklamada şunları söyledi: "İlaç lojistiği sektöründe zaten mevcut durumda pazar lideri konumundayız ve dünya genelinde her hafta yaklaşık 2 milyon kilogram ilaç kargosu taşıyoruz. 2015'ten bu yana kapasitemizi geliştirmek için 200 milyon doların üzerinde yatırım yaptık. Bu sayede, ilaç ve daha geniş yaşam bilimleri alanında çok güçlü bir uzmanlığa ve içgörüye sahibiz.
"Müşterilerimizi dinleyerek, kişiselleştirilmiş hasta tedavilerinde global sağlık endüstrisinin ilerlemesini desteklemek ve hassas malzemelerle ekipmanların taşınması için hava kargo lojistiğinde artan öncelikli hizmet ihtiyacını karşılamaya yönelik bir fırsat gördük.
"Sadece müşterilerimiz için değil, aynı zamanda onların nihai müşterileri olan bireysel hastalar için de daha iyi bir dünya sunma konusunda yardımcı olmayı amaçlıyoruz. Ürün yelpazemizi genişleterek bu çözümlerin amaca uygun ve geleceğe yönelik olmasını sağlayarak, dünya çapında daha fazla yaşama fayda sağlamak için daha fazla miktarda hayati tedavi ekipmanları ve malzemeleri taşımayı hedefliyoruz."
Global sağlık hizmetleri hava lojistiğinde yeni bir çağ
Klinik deneyleri, insan organlarını ve dokularını, hücre ve gen terapisini taşıyan Emirates Vital (AXT), vaat edildiği gibi teslim edildiğinden emin olmak üzere her gönderiyi izleyen Emirates kontrol kulesi ekibiyle birlikte standartların çok ötesinde bir hizmet sunmayı planlıyor.
Emirates Medical Devices (AXM), hastalıkların teşhisi, önlenmesi, tedavisi ve izlenmesi için kullanılan ekipmanların teslimatını destekleyen bir başka yeni bağımsız ürün olarak ön plana çıkıyor. Ventilatörler ve test kitlerinden X-ray makinelerine ve MRI'lara kadar her şeyi taşımak için tasarlanan hizmet, taşınan tüm kargoların gelişen Tıbbi Cihaz Yönetmelikleri ve İyi Dağıtım Uygulamaları uyumluluğunu takip etmesini sağlıyor.
SkyCargo'nun ilaçların sağlam ve güvenilir bir şekilde taşınmasına yönelik mevcut çözüm yelpazesini oluşturan özellikler: Halihazırda gelişmiş pasif paketleme ile gelen ve varış noktasına kadar Emirates Pharma kılıflarını kullanan, sıcaklığa daha az duyarlı ürünler veya gönderiler için Emirates Pharma (AXS). Emirates Pharma Plus (AXD), sıcaklık dalgalanmaları riskini azaltmak için hem Emirates Pharma kılıflarını hem de Dubai'deki soğuk hava kabini filosunu birleştiriyor. Emirates Pharma Active (AXC), insülin, aşı ve Onkoloji ilaçları gibi son derece hassas ilaç ürünleri için altı tedarikçinin aktif korumalarını kullanarak en yüksek koruma ve kontrol kategorisini sunuyor.
Dünya lideri lojistik tesisleri
Emirates SkyCargo, Emirates'in modern geniş gövdeli uçak filosunun yanı sıra 11 özel Boeing 777 kargo uçağında yüksek kargo kapasitesi sunuyor. Dubai'deki merkezinde havada üç saate kadar varan transit süreleri sunan ve en yeni teknolojiyle inşa edilen iki kargo terminali işletmektedir. Terminaller yılda yaklaşık bir milyon tonluk toplam kargo kapasitesi sunmakta olup, bunu 1,3 milyon tona çıkarma imkanı bulunmaktadır. Çabuk bozulan ürünler ve ilaçlar gibi sıcaklığa duyarlı mallar için 15.000 m2'lik özel depolama alanı bulunmaktadır.
SkyCargo'nun ilaç soğuk zincir elleçleme kapasitesi, 9 ana güverte soğuk hava aracını, 41 alt güverte soğuk hava aracını ve ayrıca 12 soğuk hava kamyonu içeriyor. Üç katmanlı ürün yelpazesi, yüksek sıcaklık toleranslı ilaçlardan aktif konteyner sıcaklık kontrolü gerektiren yüksek değerli kargoya kadar her ürün için nakliye imkanı sağlıyor.
Gelecekteki büyüme
Yaşam Bilimi ve Sağlık Hizmetleri kapsamında sunulan yeni çözümler, Emirates SkyCargo'nun hızlı, güvenilir, esnek ve verimli uzman çözümler sunma konusunda pazara liderlik etme tutkusu doğrultusunda takip edilecek gelişmelerin ilkini oluşturuyor. Emirates'in geniş global uçuş ağı kapasitesinden ve merkezi Dubai'deki birinci sınıf lojistik altyapısından yararlanan kargo havayolu; dijitalleşmeye, teknolojiye, tesislere ve lojistik uzmanlarından oluşan ekibine sürekli yatırım yapmaktadır.
SkyCargo'nun diğer önde gelen çözümleri arasında şunlar yer alıyor: Her gün dünyanın dört bir yanındaki Emirates uçuşlarında tahmini 500-600 tonluk yolculukla, tonaj bazında en büyük iş birimi olan Bozulabilir Ürünler; Dubai'nin gelişen altın ve mücevherat endüstrisindeki müşterilerle yıllar içinde geliştirilen Değerli Eşyalar için özel bir çözüm; bölgesel ve uluslararası posta hizmeti sağlayıcıları için Posta ve Kurye hizmeti.
Nabil Sultan sözlerine şöyle devam etti: "Global tedarik zinciri hızla gelişiyor. Teslim süreleri ve tedarik konusunda artan beklentiler, hava kargosunu benzersiz bir şekilde en hızlı ve en güvenli lojistik modu olarak konumlandırıyor. Emirates'in merkezi olan Dubai, modern altyapısı, ilerici politikaları ve coğrafi avantajı ile bu talepleri karşılamak için birinci sınıf bir konumdadır ve 4 saatlik bir uçuşla 2,5 milyar kişiye ulaşabilir. Emirates SkyCargo, yeni lojistik dünyasına hazır ve müşterilerimize her zamankinden daha iyi çözümler sunmak için yeteneklerimizi geliştirmeye devam edeceğiz."
Kasım 2022'de Emirates, 2024 ve 2025'te teslim edilmek üzere 5 yeni Boeing 777 kargo uçağı siparişi verdiğini duyurdu ve 10 kargo uçağı için bir yenileme programı aracılığıyla filosunu daha da büyütmeyi planlıyor.
Emirates, global düzeyde altı kıtada 150'den fazla uçuş noktasına kargo hizmeti sunuyor. Buna ABD'de 13, Uzak Doğu'da 17 ve Avrupa'da 36 uçuş noktası dahildir.
Emirates SkyCargo, ürün yenilemesinin bir parçası olarak, 'Dünya Emirates SkyCargo ile Daha Güzel' sloganıyla yepyeni yaratıcı bir reklam kampanyasının lansmanını yaptı. Reklam, her gün karşılaştığımız çeşitli durumlar üzerinden, ister hayat kurtaran sağlık hizmetleri, ister taze meyve, çiçek, evcil hayvan ya da değerli eşyalar olsun, lojistik sektörünün ürünleri insanlarla buluşturmak adına dünyanın dört bir yanına ulaştırmak için ne kadar önemli olduğunu vurguluyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Rusya Nükleer Santrallerin İşletilmesi Araştırma Enstitüsü, (VNIIAES A.Ş) nükleer santral işletme personelinin eğitimi için Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ne (NGS) analitik simülatör gönderdi.
İşletme personelini eğitmek ve mesleki yeterliliğini sürdürmek için tasarlanan bir yazılım ve teknik modelleme ekipmanı olan analitik simülatör, Moskova’dan Akkuyu NGS’ye doğru yola çıktı.
Dört ayrı tıra yüklenerek gönderilen ekipman, 13 tondan fazla ağırlığa sahip.
Analitik simülatör, tam ölçekli simülatörün kullandığı gerçek zamanlı tam ölçekli güç ünitesi modelini kullanıyor. Tamamen Rus tasarımı olan bu model, Rusya’da ve dünyada geçerli olan tüm koşulları yerine getiriyor.
Simülatör ekipmanları, Akkuyu NGS’nin 1’inci güç ünitesinin yönetim ve yedek kontrol panellerinin birebir kopyalarından oluşuyor.
Analitik simülatör, ünite yönetim ve kontrol panellerinin dokunmatik ekranlarda görsel olarak görüntülenebilmesi bakımından tam ölçekli simülatörden ayrılıyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.