Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bayer’in Gebze’deki bitki koruma ürünleri fabrikası 2022 yılının en başarılı ihracatçıları arasında birincilik ödülünü almaya hak kazandı. İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) tarafından her yıl düzenlenen ve bu yıl sekizincisi gerçekleştirilen İKMİB İhracatın Yıldızları Ödül Töreni’nde “Haşere Öldürücüler ve Kovucular’’ kategorisinde ödüle layık görüldü.
Törende, Bayer adına ödülü alan Gebze Fabrika Lojistik ve Mali Kontrol Müdürü Burak Koçer, “Bu önemli ödülü almaktan mutluluk duyduk; birincilik ödülüne layık görülmek bizim için büyük bir onur. Bu başarı, fabrikamızın kaliteli üretim ve ihracat performansının takdir edilmesi bakımından çok değerli. Bayer olarak Türkiye'deki tarım sektörüne olan katkımızı artırmaya, küresel düzeyde teknolojiye ve çevresel standartlara sahip tesislerimizle üretmeye ve yenilikçi çözümler sunmaya devam edeceğiz” dedi.
Bayer’in 1966 yılından bu yana faaliyette olan ve üretimi 40’tan fazla ülkeye ihraç edilen Gebze bitki koruma ürünleri fabrikası; 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 156 artışla, Türkiye’den 27 ülkeye toplamda 238 milyon TL’lik ihracat gerçekleştirdi. Yatırımlarını genişleten fabrika, kapasite kullanımını ilerleyen dönemde yüzde 25 oranında arttırmayı planlanıyor. Türkiye’de tarım ürünleri tesisi bulunan tek çok uluslu şirket konumundaki Bayer, artan üretimle yeni dış pazarlara açılmayı ve Türkiye’den bitki koruma ürünleri ihracatının payını yükseltmeyi amaçlıyor.
Bayer Hakkında
Bayer, sağlık ve beslenme ile ilgili yaşam bilimleri alanlarında uzmanlaşmış küresel bir şirkettir. Ürün ve hizmetleri; artan ve yaşlanan küresel nüfus nedeniyle çağımızın önemli sorunlarına çözüm bulmaya katkıda bulunarak insanlara ve yaşadığımız gezegene destek olmayı amaçlamaktadır. Sürdürülebilir kalkınma ilkelerine bağlı olan şirket; faaliyet gösterdiği alanlarda olumlu etki yaratma konusunda kararlıdır. Bayer Grup, aynı zamanda inovasyon ve büyüme yoluyla değer yaratmayı ve kâr etme gücünü artırmayı hedeflemektedir. Bayer markası tüm dünyada güveni, kaliteyi ve güvenilirliği temsil etmektedir. 2022 mali yılı itibarıyla 101.000’e yakın çalışana ve 50,7 milyar Avro satış cirosuna sahip olan Bayer’in Ar-Ge harcaması ise 6,2 milyar Avro düzeyindedir. Daha fazla bilgiye www.bayer.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
BSH Türkiye, 2011 yılında başlattığı TOSİ (Teknik Okullarla Stratejik İş Birliği) projesi ile Türkiye’nin farklı noktalarında mesleki ve teknik eğitim gören binlerce öğrencinin gelişimine katkıda bulunmaya devam ediyor. TOSİ projesine yatırım yaparak nitelikli istihdamın önünü açan BSH Türkiye, belirlenen okullara beyaz eşya ve küçük ev aletleriyle donatılan sınıflar ve teknik laboratuvarlar kuruyor.
BSH Türkiye, proje kapsamında hem öğrencilere hem de verimli bir eğitim programı geliştirebilmeleri için öğretmenlere son teknolojiyle geliştirilen BSH ürünlerine dair eğitimler veriyor.
BSH Türkiye, gençlerin mesleki gelişimine katkıda bulunmak ve satış sonrası servis hizmetleri alanında donanımlı personel ihtiyacına karşılık vermek amacıyla geliştirdiği TOSİ (Meslek Liseleri, Mesleki Eğitim Merkezleri ve Teknik Okullarla Stratejik İş birliği) projesini 2011 yılından beri kararlılıkla sürdürüyor. TOSİ projesi ile BSH Türkiye, mesleki ve teknik eğitim alan öğrencilere sektörü daha iyi tanıma fırsatı sunmayı, kariyerlerine katkıda bulunmayı ve donanımlı çalışanlar olarak ülke istihdamına katılmalarını sağlamayı hedefliyor.
BSH Türkiye Servis Departmanı liderliğinde yürütülen TOSİ projesi, beyaz eşya sektörünü geleceğe taşıyacak donanımlı ve nitelikli çalışanların yetişmesine olanak sağlıyor. 2011 yılında hayata geçirilen TOSİ projesi için bugüne dek Türkiye’nin farklı noktalarında 8’i Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesi ve 1’i Meslek Eğitim Merkezi olmak üzere toplamda 9 okul ile iş birliği gerçekleştirildi. Proje kapsamında, teknik liselerde beyaz eşya ve küçük ev aletleri sınıfları kuruldu ve bu sınıflar, BSH ürünleriyle donatılarak modern ve işlevsel bir öğrenme ortamı oluşturuldu. Ayrıca, BSH Türkiye tarafından sağlanan teknik laboratuvarlar, öğrencilerin pratik becerilerini geliştirmeleri ve mesleki bilgi birikimlerini artırmaları için önemli bir kaynak oldu. TOSİ projesi, genç yeteneklerin BSH ürünleriyle gerçek dünya deneyimleri yaşamalarını ve teknik becerilerini geliştirerek beyaz eşya sektöründe istihdam edilebilirliklerini artırıyor.
314 öğrenciye staj, 16 yeni mezuna iş imkânı
BSH Türkiye’nin sürdürdüğü uzun soluklu proje, mesleki ve teknik okullardan mezun olan gençler için aynı zamanda istihdam fırsatı anlamına geliyor. Bugüne kadar TOSİ projesinin yürütüldüğü okullarda eğitimini tamamlayan 16 genç mezun, teknisyen olarak BSH servis ailesine katılırken 314 öğrenci de profesyonel satış sonrası servis hizmeti stajlarını BSH servislerinde gerçekleştirdi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Siber koruma alanında küresel bir lider olan Acronis, “İnovasyondan Riske: Yapay Zeka Odaklı Siber Saldırıların Etkilerini Yönetmek” başlıklı Yıl Ortası Siber Tehditler Raporu'nun bulgularını yayınladı. Bir milyondan fazla uç noktadan elde edilen verilere dayanan kapsamlı çalışma, gelişen siber güvenlik dünyası hakkında fikir verirken, 2023'ün ilk yarısında, e-posta tabanlı oltalama saldırılarının sayısının 2022'ye kıyasla %464 arttığını gösteriyor. Rapor aynı zamanda, ChatGPT gibi üretken yapay zeka (AI) sistemlerinin siber suçlular tarafından kötü amaçlı içerik oluşturmak ve karmaşık saldırılar gerçekleştirmek için giderek daha fazla kullanıldığını ortaya koyuyor.
Siber koruma alanında küresel bir lider olan Acronis, yılda iki kez yayınlanan Acronis Siber Tehditler Raporu’nun sonuçlarını açıkladı. Bulgular, fidye yazılımlarının küçük ve orta ölçekli işletmeler için en büyük risk olduğunu vurguluyor. Yeni fidye yazılımı varyantlarının sayısı azalmaya devam etse de fidye yazılımı saldırılarının şiddeti önemini koruyor. Hassas bilgilere yetkisiz erişim sağlamak için çalıntı kimlik bilgilerinden yararlanan veri hırsızlarının artan önemi de aynı derecede endişe veriyor.
Raporun bulgularına göre kimlik avı, suçluların oturum açmada kullandığı kimlik bilgilerini ortaya çıkarmak için uyguladıkları başlıca yöntem. Yalnızca 2023'ün ilk yarısında, e-posta tabanlı oltalama saldırılarının sayısının 2022'ye kıyasla %464 arttığı görülüyor. Aynı çerçevede, kuruluş başına saldırılarda da %24'lük bir artışa rastlanıyor. 2023'ün ilk yarısında Acronis tarafından izlenen uç noktalar, taranan e-posta başına dosya ve URL sayısında %15'lik bir artış gözlemledi. Siber suçlular, aktif öğrenme yoluyla yeni saldırılar oluşturmak, otomatikleştirmek, ölçeklendirmek ve iyileştirmek için platformlar kullanarak, gelişen büyük dil modeli (LLM) tabanlı yapay zeka pazarından da yararlandılar.
Kuruluşlar Bütünleşik Güvenlik Çözümlerine İhtiyaç Duyuyor
2023'teki tehditlerin hacminin geçen yıla göre arttığını belirten Acronis Araştırmadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Candid Wüest, "Bu artış, suçluların sistemleri tehlikeye atma ve saldırıları yürütme yöntemlerini ölçeklendirip geliştirdiklerinin bir işareti. Kuruluşlar dinamik tehdit ortamını ele almak ve saldırıları anlamak için gerekli görünürlüğü sağlayan, bağlamı basitleştiren ve ister kötü amaçlı yazılım ister sistem güvenlik açığı olsun, herhangi bir tehdidin etkili bir şekilde düzeltilmesini sağlayan çevik, kapsamlı, bütünleşik güvenlik çözümlerine ihtiyaç duyuyor." açıklamasında bulundu.
Siber Saldırı Dünyası Evrim Geçiriyor
Siber suçlular, kullanıcıların sistemlerini daha derinlemesine incelemek ve hassas bilgileri elde etmek için yapay zeka ve mevcut fidye yazılımı kodunu kullanarak saldırılarında daha sofistike hale geliyor. Yapay zeka tarafından oluşturulan kötü amaçlı yazılımlar, geleneksel antivirüs modellerinde tespit edilmekten kaçınmakta usta olduğundan, halka açık fidye yazılımı vakalarının geçen yıla göre patladığı görülüyor. Acronis tarafından izlenen uç noktalar, siber suçluların nasıl çalıştığına dair değerli veriler topluyor ve bazı saldırıların nasıl daha akıllı, sofistike ve tespit edilmesi zor hale geldiğini ortaya koyuyor.
Kapsamlı araştırma ve analizlere dayanan raporun temel bulguları arasında şunlar yer alıyor:
• Acronis, 2023'ün 1. çeyreğinde uç noktada yaklaşık 50 milyon URL'yi engelledi ve bu rakam 2022'nin 4. çeyreğine göre %15 artış gösterdi.
• 2023'ün 1. çeyreğinde kamuya açık 809 fidye yazılımı vakası görüldü ve Mart ayında aylık ortalama 270 vakaya göre %62'lik bir artış yaşandı.
• 2023 yılının 1. çeyreğinde, alınan tüm e-postaların %30,3'ü spam ve %1,3'ü kötü amaçlı yazılım veya kimlik avı bağlantıları içeriyor.
• Her bir kötü amaçlı yazılım örneği kaybolmadan önce ortalama 2,1 gün varlığını sürdürüyor. Örneklerin %73'ü yalnızca bir kez görülüyor.
• Halka açık yapay zeka modelleri, kaynak kod açıklarını arayan, saldırılar oluşturan ve derin sahtecilik gibi dolandırıcılığı önleyici saldırılar geliştiren suçlular için farkında olmadan bir suç ortağı olduğunu gösteriyor.
Siber suç çeteleri kimlik bilgilerini ele geçirmek, veri ve dolar elde etmek için kimlik avı gerçekleştiriyor:
• Kimlik avı, tüm saldırıların %73'ünü oluşturarak kimlik bilgilerini çalmanın en popüler biçimi olmaya devam etti. İş e-postalarıyla yapılan saldırılar (BEC'ler) %15 ile ikinci sırada yer aldı.
• LockBit çetesi büyük veri ihlallerinden sorumlu oldu.
• Clop, bir ruh sağlığı kuruluşunun sistemini ihlal ederek 783.000'den fazla kişinin kişisel ve HIPAA kapsamındaki verilerini etkiledi.
• BlackCat, Hintli bir endüstriyel üreticiden çalışanların ve müşterilerin kişisel bilgilerini de içeren 2 TB'tan fazla gizli askeri veriyi çaldı.
• Vice Society, Almanya'daki Duisburg-Essen Üniversitesi'nde 1.200 sunucuyu ve 43.000 öğrencinin, 4.000 akademik personelin ve 1.500 idari personelin kişisel bilgilerini ele geçirdi.
İhlaller Büyük Güvenlik Endişelerini Ortaya Koyuyor
Rapora göre, geleneksel siber güvenlik yöntemleri ve eylem eksikliği saldırganların devreye girmesine olanak sağlıyor:
• Sıfırıncı gün güvenlik açığı istismarlarını tespit edebilecek güçlü güvenlik çözümlerinin eksikliği söz konusu.
• Kuruluşlar genellikle güvenlik açığı bulunan yazılımları, bir düzeltme kullanıma sunulduktan çok sonra güncelleyip zamanında güncelleme yapmıyor.
• Linux sunucular, giderek daha fazla peşlerine düşen siber suçlulara karşı yetersiz korumayla karşı karışıya kalıyor.
• Tüm kuruluşlar 3-2-1 kuralı da dahil olmak üzere uygun veri yedekleme protokolünü takip etmiyor.
Acronis, bu eğilimleri göz önünde bulundurarak proaktif siber koruma önlemlerine duyulan ihtiyaca dikkat çekiyor. Sağlam bir siber güvenlik duruşu; kötü amaçlı yazılımdan koruma, EDR, DLP, e-posta güvenliği, güvenlik açığı değerlendirmesi, yama yönetimi, RMM ve yedekleme yeteneklerini birleştiren çok katmanlı bir çözüm gerektiriyor. Yapay zeka, makine öğrenimi ve davranışsal analizi birleştiren gelişmiş bir çözümden yararlanmak, fidye yazılımı ve veri hırsızlarının oluşturduğu riskleri azaltmaya yardımcı olabiliyor. Devam eden araştırma, geliştirme ve endüstri ortaklarıyla iş birliği sayesinde Acronis, ortaya çıkan siber tehditlere karşı koruma sağlayan yenilikçi çözümler sunarak bireyleri ve işletmeleri güçlendirmek için çalışmaya devam ediyor.
Acronis Yıl Ortası Siber Tehditler Raporu 2023'ün tamamını indirmek için: https://www.acronis.com/en-us/resource-center/resource/acronis-mid-year-cyberthreats-report-2023/
Rapor ve bulguları hakkında daha fazla bilgi edinmek için Acronis blog gönderisini ziyaret edebilirsiniz.
Acronis güvenlik araçları, güncel siber tehditlerle ilgili siber koruma eğitimi ve sertifika programlarıyla ilgilenen Acronis iş ortakları https://www.acronis.com/en-us/academy/ adresini ziyaret edebilirler.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İçecek ürünlerinde kalite ve çeşitlilik sunan DyDo Drinco Türkiye, sürdürülebilirlik projeleri çerçevesinde öncü adımlar atmaya devam ediyor. Bu kapsamda, bünyesinde bulunan Saka Su markası ile "Crush Your Bottle" projesini oluşturan DyDo Drinco Türkiye, geri dönüşüm sürecine katkıda bulunmayı ve daha fazla atık alanı yaratmayı hedefliyor.
Sürdürülebilir kaynaklar elde edebilmek ve gelecek nesillere temiz bir dünya bırakabilmek için geri dönüşüm büyük bir önem taşıyor. Tüketimi en aza indirerek malzemelerin yeniden kullanılabilir hale gelmesini sağlayan geri dönüşüm, sürdürülebilir bir dünyanın anahtarını oluşturuyor. Değerleri doğrultusunda sürdürülebilirliği odağına alan çalışmalar gerçekleştiren DyDo Drinco Türkiye, bu çerçevede hayata geçirdiği "Crush Your Bottle" projesi ile plastik şişe atıkları sorununu ele alıyor. Günlük hayata kolayca entegre edilebilen proje, plastik atıkların geri dönüşümü için pratik bir çözüm sunuyor.
Gençlere ve çocuklara daha yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için harekete geçti
Her yıl milyonlarca plastik şişe çöplere atılıyor, düzensiz çöp atımı ise atık fazlalığına sebep oluyor ve zararlı sera gazlarını havaya salıyor. Bu çerçevede harekete geçen DyDo Drinco Türkiye, boş plastik şişelerin çöp kutusuna atılmadan önce ‘şişeyi ezme’ uygulamasını benimseyerek bir farkındalık projesine imza attı. Küçük bir adımla büyük bir etki yaratmayı amaçlayan DyDo Drinco Türkiye, Crush Your Bottle projesi ile çöp kutularında daha fazla alan yaratıyor, atık toplama sıklığını azaltıyor ve CO2 emisyonlarının azaltılmasına katkıda bulunuyor.
Gençlere ve çocuklara daha yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için harekete geçen DyDo Drinco Türkiye, bu kapsamda Saka Su markası ile hayata geçirdiği en yeni "Crush Your Bottle" ile plastik şişe kullanan herkesin bu şişeleri ezerek çöp kutusuna atmaya davet ediyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Vaillant Türkiye doğru, verimli ve sürdürülebilir iklimlendirme konusundaki bilinç ve farkındalığı artırma; mükemmel müşteri deneyimi sunma yolundaki çabalarını sürdürüyor. Bu kapsamda, infomobil araçlarıyla yıl boyunca Türkiye’yi dolaşacak olan Vaillant Türkiye, kullanıcılara en yeni iklimlendirme teknoloji ve çözümlerini içeren ürünlerini yakından tanıma ve deneyimleme olanağı sağlıyor.
Infomobil araçların yenilenmesinde sürüş güvenliğinin önceliklendirilmesinin yanı sıra üst düzey müşteri memnuniyeti sağlanmasına yönelik uygulamalara öncelik verildi. Yenilenen infomobil araçlar sayesinde potansiyel müşteriler, daha iyi bir deneyim ile kombiden ısı pompasına, şofbenden klimaya ve oda termostatından radyatöre kadar birçok ürünü yakından inceleme fırsatı bulacak; kombi panellerinin dijital ekranlarını aktif halde görebilecek ve merak ettikleri konularda detaylı bilgi alabilecekler.
Vaillant Group Türkiye Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ufuk Atan konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “2022 verilerine göre her infomobil aracımızın bir yıl içerisinde ortalama 15 bin km yol kat ettiğini görüyoruz. Araçlarımız sene boyunca Türkiye’nin birçok şehrini ziyaret ediyor. Sürekli yollarda olan ve her yıl bu kadar uzun mesafeler kat eden araçlarımızı, sürücü emniyeti ve müşteri deneyimini daha yukarı taşımak için yenilemeye karar verdik. Müşterilerimizin, ürün gamımız hakkında bilgi alması, ürünlerimizi yakından görmesi ve detaylı incelemesi gibi birçok deneyimi yaşayabilmelerini önceliklendirdik. Yeniden tasarlanan karoseri ile iç mekânda sergilenecek ürünlerin panellere yerleşimi daha müşteri odaklı ve bütünsel; dış tasarımı ise markamızı net bir şekilde ifade eden görsellerle tamamlandı.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin en büyük dış kaynak sağlayıcı (BPO) şirketlerinden Mplus Türkiye, kıtalar arası büyüme yolculuğunu hızlandırdı. Kısa sürede gerçekleştirdiği birleşme ve satın alma yatırımları ile operasyon faaliyetlerini sınır ötesine taşıyan Mplus Group’un en güçlü oyuncusu olarak stratejik başarılara imza atmayı sürdürüyor. Bu başarıların bir adımı olarak; 2020 yılından beri Mplus Türkiye CEO ve Mplus İcra Kurulu Üyesi olarak görev yapmakta olan Cemile Banu Hızlı, mevcut unvanına ek olarak artık Mplus MENA (Ortadoğu ve Kuzey Afrika) CEO’su olarak da görev yapacak. Hızlı yeni süreçte; Mplus Gürcistan’la birlikte ilgili bölge ve gruba yeni eklenecek deniz aşırı ülkelerdeki operasyonları da liderlik ediyor olacak.
Ocak 2020’de, Avrupa’nın en hızlı büyüyen BPO, Teknoloji ve Danışmanlık şirketler grubu Mplus’ın en büyük üyesi olarak yerini alan ve arkasındaki 22 yıllık CMC Türkiye tecrübesini gruba taşıyan Mplus Türkiye, operasyonel gücünü artırıyor. Benimsediği birleşme ve satın alma stratejisi doğrultusunda kısa sürede 10’un üzerine birleşme ve satın alma yatırımı yapan Mplus Grup’un en önemli üyesi olan Mplus Türkiye’nin kıtalar arası büyüme performansı, operasyon faaliyetlerine de yansıdı.
Hızlı, Mplus Gürcistan ve gruba yeni eklenecek deniz aşırı ülkelerdeki operasyonları da yönetecek
2020 yılından beri grubun Türkiye operasyonuna liderlik eden Cemile Banu Hızlı, Haziran 2023 itibariyle bu görevine ek olarak MENA (Ortadoğu ve Kuzey Afrika) bölgesine de CEO olarak atandı. Görev alanı genişleyen Hızlı, Türkiye’deki mevcut sorumluluklarının yanı sıra; Mplus Gürcistan’la birlikte ilgili bölge ve gruba yeni eklenecek deniz aşırı ülkelerdeki operasyonlarını da liderlik edecek.
Mplus Türkiye; 49 lokasyonda, 58’in üzerinde ülkeden 300’den fazla kuruma 33 dilde hizmet veren Mplus Group’un en güçlü oyuncusu olarak; günden güne büyüyen BPO alanının BPTO dönüşümüne öncülük ederek, farklı sektörlerden global müşterilerine 360° müşteri deneyimi çözümleri sunarken Ar-Ge ve teknoloji yatırımları ile de Türkiye’den Avrupa’ya teknolojik çözümler ihraç ediyor.
Mplus Türkiye, grubun büyüme yolculuğunda kilit konumda
Liderlik vizyonu, içgörüsü ve zorlukları aşma yeteneğiyle Mplus Türkiye’nin bu başarı hikayesinde çok önemli bir rolü olan Hızlı, Türkiye operasyonunun grubun büyüme yolculuğundaki kilit konumunu desteklemeye yeni görevinde de devam edecek. Bugüne kadarki görevi süresince finansal büyüme ve ekip yönetimi odağında etkileyici başarılara imza atan Hızlı, yeni süreçte grubun büyümesine büyük pencereden bakarak MENA bölgesindeki liderlik gücünü Türkiye operasyonuna da aktaracak.
Cemile Banu Hızlı kimdir?
1996 yılında Orta Doğu Üniversitesi İşletme Bölümünden mezun olan Cemile Banu Hızlı, kariyer hayatına kurumsal bankacılık alanında başladı. 1996- 2016 yılları arasında sırasıyla Dışbank, BankEuropa, Millennium Bank ve Finansbank’ta kurumsal bankacılık, özel bankacılık, segment yönetimi gibi alanlarda üst düzey rollerde bulundu. 2016 yılında Türkiye’nin en büyük bağımsız dış kaynak sağlayıcılarından biri olan CMC Türkiye bünyesine Genel Müdür Yardımcısı olarak katılan Hızlı, 2019 yılında Genel Müdür olarak atandı. Ocak 2020’de Mplus Group’a katılarak Mplus Türkiye’nin CEO koltuğuna oturdu. Aynı zamanda Mplus Group Yönetim Kurulu Üyesi de olan ve kısa sürede gösterdiği üstün performansıyla Mplus Türkiye’yi bölgenin kilit operasyonu haline getiren Hızlı, 2023 Haziran itibariyle Mplus Türkiye ve MENA (Ortadoğu ve Kuzey Afrika) CEO’su olarak atandı.
MPlus Türkiye hakkında
Türkiye’nin en büyük bağımsız dış kaynak sağlayıcılarından biri olan Mplus Türkiye, ilk olarak 2000 yılında CMC Türkiye adıyla İstanbul’da kuruldu. Ocak 2020’de, Avrupa’nın en hızlı büyüyen BPO, Teknoloji ve Danışmanlık şirketler grubu Mplus’ın en büyük üyesi olarak yerini alan MPlus Türkiye, günden güne büyüyen BPO alanının BPTO dönüşümüne öncülük ederek, farklı sektörlerden global müşterilerine; 360° çok kanallı iletişim ve insan odaklı bir müşteri deneyimi için kendi geliştirdiği yenilikçi entegre çözümlerinin yanı sıra başarılı iş dönüşümlerini sağlayacak bütünsel danışmanlık hizmetleri de sunmaktadır. Türkiye ve Avrupa’daki 49 lokasyonda, 58’in üzerinde ülkeden 300’den fazla kuruma yaklaşık 13.000 çalışanı ile 33 dilde hizmet veren Mplus Group’un Türkiye kadrosunda 8.000’in üzerinde kişi görev yapmakta ve 100’ün üzerinde projede, 10’dan fazla dilde müşteri deneyimi ve müşteri iletişimi desteği vermektedir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Geçtiğimiz haftalarda Cannes Lions Uluslararası Yaratıcılık Festivali'nde konuşan TikTok Asya-Pasifik, Orta Doğu, Afrika ve Orta Asya Küresel İş Çözümleri Başkanı Shant Oknayan TikTok’un yeni 3Y çerçevesini duyurdu. Markaların ihtiyaç duydukları yaratıcı içerik çeşitliliğini geliştirmek için geliştirilen bir ekosistem olan 3Y çerçevesi; Yeniden kurgula (Recut), Yeniden düzenle (Remix), Yeniden hayal et (Reimagine) adımlarından oluşuyor.
Reklama doymuş bir dünyada, tüketici davranışının seyri hızla değişiyor. Tüketiciler reklam içeriklerini engelleme konusunda uzmanlaştıkça, geleneksel pazarlama kanalları artık etkili olamıyor. Hootsuite'e göre internet kullanıcılarının yüzde 42,7'si reklam engelleyici kullanıyor. Bu durum işletmeleri, dikkat çekmek ve hedef kitleleriyle bağlantı kurmak için sürekli olarak yenilikçi yollar aramak zorunda bırakıyor.
Yeni olanaklar sunan TikTok gibi dijital platformlar, yeni ticaret çağını başlatmak için önemli bir seçenek olarak ortaya çıkıyor. Topluluk, eğlence ve alışverişi bir araya getirerek, satın alma yöntemlerini yeniden şekillendiriyor ve markaların topluluklarıyla bağlantı kurma şeklini dönüştürüyor. Yaratıcılığı merkezine alan bir platform olarak, TikTok’un etkisi viral trendlerin ve eğlencenin ötesine uzanıyor. TikTok, ürün keşfinden satın almaya ve çok daha fazlasına doğru kesintisiz bir yolculuk yaratmaya yardımcı oluyor.
#TikToktaGördümAldım kampanyasını ele alalım: 58 milyardan fazla görüntülemeye ulaşan bu etiket, kullanıcıların yalnızca TikTok önerilerine dayalı ürünleri keşfetme ve satın alma hikayelerini paylaşmalarına olanak tanıyarak alışveriş yapan ve içerik üreticilerinden oluşan çevrimiçi bir topluluğu besliyor. Bu, tek bir videonun kulaktan kulağa dolaşarak bir ürünü global olarak öne çıkarma gücüne sahip olduğu "topluluk ticaretinin" tam tanımına dönüşüyor.
Bunun arkasındaki nedenlerse çok yönlü. TikTok'un bulaşıcı yaratıcılığı ve ilgi çekici içeriği canlı bir ekosistem geliştiriyor. İşletmeler, reklam ve marka içeriğine yönelik eyleme geçirilebilir eğlence odaklı yaklaşımıyla müşterilerine daha yakın olabiliyor ve ilgiyi satışa dönüştürmeye yardımcı olabiliyor. İçerik ve ticaretin bir araya geldiği bu olguyu "Shoppertainment" olarak adlandırıyoruz.
Material tarafından yürütülen TikTok Pazarlama Bilimi Küresel Perakende Satın Alma Yolu çalışmasına göre: TikTok kullanıcılarının diğer platformların kullanıcılarına kıyasla fiziki olarak dışarı çıkıp platformda keşfettikleri bir şeyi satın alma olasılığı 1,5 kat ve TikTok'un ürün keşfi için kaynak olma olasılığı diğer platformlardan 1,7 kat daha fazla.
Eğlence odaklı ürün keşfi, özgünlük ve kullanıcı tarafından oluşturulan içeriğin bu ilginç karışımı, sıradan bireyleri etkili içerik üreticilere dönüştürüyor ve içerik üreticileri hikaye anlatımlarına dahil ederek markalar TikTok topluluğuyla daha derin güven ve bağlantılar kurabilir hale geliyor. Bu, platform tarafından duyurulan ve markaların gelişmek için ihtiyaç duydukları oyunun kurallarını değiştirecek eğlenceli içeriği oluşturmalarını sağlayan yeni akıma "Yaratıcı Rönesans" diyoruz.
Aynı zamanda TikTok, reklam araçları ve özelliklerini marka keşfi ve ilhamı için nihai hedef haline getirmek üzere tasarladı. Markalar ve içerik üreticiler arasındaki iş birliklerinin kolaylaştıran TikTok Creator Marketplace’den TikTok Creative Exchange’e kadar TikTok, markaları yaratıcı ortaklardan oluşan bir ekosisteme bağlıyor.
"Yaratıcılığı geri getirmenin zamanı geldi"
Geçtiğimiz hafta Cannes Lions Uluslararası Yaratıcılık Festivali'nde TikTok'un ev sahipliğinde düzenlenen, Sıradaki Yaratıcı Rönesansı etkinliğindeki bir oturumda 3Y çerçevesini de anlatan Shant Oknayan şunları söyledi: "Son yıllarda markaların en iyi yaratıcı fırsatlarını günlük hayattaki değil daha özel anlara sakladığını görmeye başladık. Eskiden sadece Cannes gibi festivallerde değil, her zaman ve her yerde herkes tarafından önemi vurgulanan yaratıcılığı geri getirmenin zamanı geldi. Markaların platformumuzda gelişmek için ihtiyaç duydukları içerik çeşitliliğini oluşturmalarını her zamankinden daha kolay hale getirmek için tasarlanmış eksiksiz bir yaratıcı destek ekosistemi oluşturduk. Bu sayede içerik üreticilerinin yaratıcılığı ile teknolojimiz kesişim alanında bir araya geliyor. Markalar 3Y çerçevesini kullanarak mevcut yaratıcı ürünlerimiz ve akıllı teknolojilerimizle yeniden kurgulayabilir; 'daha TikTok olmak' için onları yeniden düzenleyebilir ve platformun, içerik üreticilerinin ve topluluklarının gücünü kullanarak yaratıcı fikirlerini yeniden hayal edebilir."
Oknayan konuşmasında Türkiye'den de bir örnek verdi: “Vodafone'un oyunlaştırma platformu Teklif Ver Kazan'ı ele alalım: Marka, doğrulanmış müşteri veri havuzunu genişletmek, tekil ziyaretçi sayısını ve etkileşimi organik olarak artırmak ve sürdürmek, nihayetinde bunları satışa dönüştürmek istiyordu. Yaratıcı çalışmalarını içerik üreticileri aracılığıyla yeniden tasarlayan Vodafone'un kampanyası, Vodafone dışı kullanıcıların günlük ortalama dönüşümünde 8 kat gibi etkileyici bir artış sağladı”
TikTok böylece yaratıcılığa ilham verme ve eğlenceli içerik ve sorunsuz alışveriş deneyimleriyle neşe getirme misyonunu sürdürüyor. Tüketiciler gelişmeye devam ettikçe, markaların onların dikkatini çekmek için yenilikçi yollara uyum sağlaması ve bunları keşfetmesi zorunlu hale geliyor. Markalar, TikTok gibi dijital platformları benimseyerek pazarlama paradigmalarını yeniden tasarlayabiliyor, günlük yaratıcılığın önemini vurgulayabiliyor ve bağlantı kurmanın, anlamlı etkileşim sağlamanın sonsuz yollarını keşfedebiliyor.
TikTok Hakkında
TikTok dünyanın önde gelen kısa video uygulamasıdır. İnsanların hayatlarına ilham vermeyi ve zenginleştirmeyi misyon edinen TikTok, dünya üzerindeki herkesin videolar aracılığıyla tutkularını paylaşabilmesi ve yaratıcılığını ortaya çıkarabilmesine uygun pozitif bir uygulama deneyimi sunar. TikTok’un Los Angeles, New York, Londra, Paris, Berlin, Dubai, Singapur, Jakarta, Seul ve Tokyo'da global ofisleri mevcuttur.
www.tiktok.com
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yeni araştırma, siber riskleri azaltmak için çalışanlara etkili siber farkındalık eğitimi verilmesinin önemini vurguluyor; liderlerin yüzde 50'sinden fazlası çalışanlarının yeterli bilgiye sahip olmadığını belirtiyor
Ağ ve güvenliğin yakınsamasına öncülük eden küresel siber güvenlik lideri Fortinet®, 2023 Güvenlik Farkındalığı ve Eğitimi Küresel Araştırma Özeti'ni yayınlayarak kurumların güvenlik duruşlarını güçlendirmek ve siber saldırıları azaltmak için siber farkındalığa sahip bir iş gücü oluşturmalarının önemini vurguladı.
Fortinet Ürünlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı ve CMO John Maddison,
“2023 Güvenlik Farkındalığı ve Eğitimi Küresel Araştırma dosyamız, çalışanların siber saldırıları önlemede oynadığı önemli rolün altını çiziyor. Ayrıca, çalışanların ilk savunma hattı olarak hizmet vermesini sağlamak için kurumların güvenlik farkındalığı ve eğitim hizmetlerine öncelik vermesinin kritik bir ihtiyaç olduğunu vurguluyor” diyor.
Çalışanlar kurumlarının en kritik dijital varlıklarını korumaları
Kurumlar giderek daha karmaşık hale gelen bir tehdit ortamıyla boğuşuyor. Fortinet FortiGuard Labs'ın en son Küresel Tehdit Ortamı Raporu (Global Threat Landscape Report), fidye yazılımı tehditlerinin küresel olarak yavaşladığına dair hiçbir kanıt olmadığı yani en yüksek seviyelerde kaldığını ortaya koydu. Aynı zamanda Fortinet'in 2023 Siber Güvenlik Becerileri Açığı Küresel Raporu (2023 Cybersecurity Skills Gap Global Report), kurumların yüzde 84'ünün 2022'de bir veya daha fazla ihlal yaşadığının altını çiziyor.
Fortinet'in 2023 Güvenlik Farkındalığı ve Eğitimi Küresel Araştırma Özeti'nde yer alan son araştırma ise liderlerin yüzde 90'ından fazlasının çalışanların siber güvenlik farkındalığının artmasının siber saldırıların azalmasına yardımcı olacağına inandığını ortaya koyuyor. Kurumlar artan siber risklerle karşı karşıya kaldıkça, araştırma çalışanların kurumlarını siber suçlardan korumada kurumun ilk savunma hattı olarak hizmet etmedeki önemli rolünü vurguluyor. Fortinet'in araştırmasından elde edilen diğer önemli bulgular şunlar:
• Çalışanlar siber suçlular tarafından hedef alınıyor. Araştırma, kurumların yüzde 81'inin geçen yıl çoğunlukla kullanıcıları hedef alan zararlı yazılım, kimlik avı ve/veya şifre saldırılarına maruz kaldığını ortaya koydu. Bu da çalışanların bir kurumun en zayıf noktası ya da en güçlü savunmalarından biri olabileceğinin altını çiziyor.
• Etkili bir eğitim programına sahip olmak, çalışanlara iyi bir siber hijyen aşılamanın anahtarı. Liderlerin yüzde 85'i kuruluşlarının bir güvenlik farkındalığı ve eğitim programına sahip olduğunu söylerken, yüzde 50'den fazlası çalışanlarının hala siber güvenlik bilgisinden yoksun olduğuna inanıyor. Bu boşluk, yürürlükteki eğitim programlarının yeterince etkili olmayabileceğini, çalışanların iyi siber hijyen uygulamalarını nasıl uyguladıkları konusunda tutarsızlığa yol açtığını veya eğitimin yeterince pekiştirilmediğini gösteriyor.
• Siber güvenlik, Yönetim Kurulu için giderek daha önemli bir öncelik haline geliyor. Rapora göre kurumların yüzde 93'ü yönetim kurullarının kurumun siber savunması ve stratejisi hakkında sorular sorduğunu belirtiyor.
Fortinet'in Güvenlik Farkındalığı ve Eğitim Hizmeti ile Siber Farkındalığa Sahip Bir İş Gücü Oluşturuluyor
Fortinet, çalışanları için siber güvenlik farkındalık eğitimi uygulamak isteyen veya mevcut programlarının etkinliğini değerlendiren kurumlar için siber farkındalık sahibi bir iş gücü geliştirmeye yönelik Güvenlik Farkındalığı ve Eğitimi hizmetini sunuyor. Fortinet Eğitim Enstitüsü'nün birinci sınıf eğitmenleri tarafından tasarlanan hizmet, çok çeşitli konuları pratik bir şekilde ele alıyor ve öğrenilenleri hatırlatıcılar ve kontrollerle pekiştirerek eğitim sonuçlarının iyileştirilmesine yardımcı oluyor. Hizmeti kullanan kuruluşlar ayrıca siber sigorta ve uyumluluk ihtiyaçlarını karşılamak için bir gösterge tablosuna ve raporlamaya erişebiliyor.
FortiGuard Labs tehdit istihbaratından benzersiz bir şekilde yararlanan hizmet, tehdit ortamında gözlemlenen gelişmelerden haberdar olarak sık sık güncellenen eğitimler sağlıyor. Ayrıca hizmet, bilgi güvenliği, veri gizliliği, fiziksel güvenlik, şifre koruması ve internet güvenliği gibi temel konuların daha fazla ele alınmasını sağlamak için Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü (NIST) yönergeleriyle (NIST 800-50 ve NIST 800-16) uyumlu.
Fortinet ayrıca bu hizmeti eğitimciler için uyarladı ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki okul bölgeleri ve sistemleri ile Birleşik Krallık'taki yerel eğitim yetkililerine ücretsiz olarak sundu ve küresel olarak erişimi artırmaya devam etmeyi planlıyor.
Fortinet Siber Farkındalık Anketi hakkında:
• Anket, 29 farklı lokasyondan 1.800'den fazla BT ve/veya siber güvenlik karar vericisi arasında gerçekleştirildi.
• Ankete katılanlar teknoloji (yüzde 21), üretim (yüzde 16) ve finansal hizmetler yüzde 13) dahil olmak üzere çeşitli sektörlerden geldi.
Fortinet Hakkında
Fortinet (NASDAQ: FTNT), siber güvenliğin evriminde ve ağ ile güvenliğin yakınsamasında itici bir güçtür. Misyonu insanları, cihazları ve verileri her yerde güvence altına almaktır ve bugün 50'den fazla kurumsal sınıf üründen oluşan en büyük entegre portföy ile ihtiyaç duyulan her yerde siber güvenlik sağlamaktadır. Yarım milyondan fazla müşteri, Fortinet'in sektörde en çok kullanılan, en patentli ve en çok onaylanmış çözümleri arasında yer alan çözümlerine güvenmektedir. Sektördeki en büyük ve en geniş eğitim programlarından biri olan Fortinet Eğitim Enstitüsü, siber güvenlik eğitimini ve yeni kariyer fırsatlarını herkes için erişilebilir kılmaya adanmıştır. Fortinet'in seçkin tehdit istihbaratı ve araştırma organizasyonu FortiGuard Labs, müşterilere zamanında ve sürekli olarak en üst düzeyde koruma ve eyleme geçirilebilir tehdit istihbaratı sağlamak için önde gelen makine öğrenimi ve yapay zeka teknolojilerini geliştirip kullanmaktadır. Daha fazla bilgi için https://www.fortinet.com, Fortinet Blog ve FortiGuard Labs.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.