Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Global halı ve zemin kaplama sektörünün Türkiye ve Orta Doğu’daki en büyük buluşması olan DOMOTEX Turkey, düzenlendiği her yıl Türkiye’nin dev firmalarına ev sahipliği yapıyor. Antalya’da 10-13 Temmuz tarihleri arasında ANFAŞ Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilecek fuara uluslararası satın alma profesyonellerinin yoğun ilgi göstermesi beklenirken, sektör devleri de yenilikçi tasarımlarıyla fuarda yerini almaya hazırlanıyor.
Büyüme istikrarını sürdürerek önümüzdeki 7 yılda 65 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşması beklenen global halı ve zemin kaplama sektörünün Türkiye ve Orta Doğu’daki en büyük buluşma noktası DOMOTEX Turkey, sektörün dev firmaları tarafından her yıl heyecan ve merakla bekleniyor. Oluşturduğu ticaret hacmi ile markaların büyüme yolculuğuna önemli bir katkı sunan fuar, yerli ve yabancı binlerce sektör profesyoneli ziyaretçisiyle yeni iş anlaşmalarına zemin hazırlıyor. DOMOTEX Turkey, sektör devlerinin yanı sıra uluslararası pazara açılmak isteyen yerli üreticilere de yeni bir kapı aralıyor. Fuar, her yıl belirlenen temaları ile bir yandan katılımcılarının trendler odağında kendilerini geliştirmesine olanak tanırken diğer yandan da en yeni teknolojilerin sergileneceği alanlar sunuyor. Yenilik ve inovasyonlarla her geçen gün büyüyen halıcılık sektöründe 2022 yılında 2,7 milyar dolar ihracat gerçekleştiren; 2023 Nisan ayı sonu itibarıyla 826 milyon dolarlık ihracata ulaşan Türkiye halı sektörünün fuarda yapılacak anlaşmalarla geçtiğimiz yılın rakamlarını geride bırakması bekleniyor. 2023 yılında en çok ABD, Suudi Arabistan, İngiltere, Almanya, Libya, BAE, Irak, Kuveyt, İsrail gibi ülkelere ihracat gerçekleştiren Türk üreticilerin fuara dünyanın farklı ülkelerinden satın alma profesyonellerinin gelmesi sayesinde de yeni pazarlara açılmak için adımlar atması bekleniyor.
Sektörün güçlü markaları bu yıl da DOMOTEX Turkey'de!
Düzenlendiği her yıl halı ve zemin kaplamaları sektöründen gelen yoğun taleplere cevap veren DOMOTEX Turkey, sektörün birbirinden değerli markalarına yol arkadaşlığı ederek her yıl ağını güçlendirerek büyümeye devam ediyor. Fuarın bu yılki versiyonuna Türkiye, Orta Doğu, Türki Cumhuriyetler, ABD ve Hindistan’dan satın alma profesyonellerinin yoğun bir ilgi göstermesi beklenirken, katılımcıların “Sürdürülebilirlik ve Geri Dönüşüm” teması etrafında sunacakları yeni ürün ve çözümlerin neler olduğu da merak ediliyor. Geçtiğimiz yıl 200’ü aşkın firmanın katıldığı fuarda, 103 ülkeden 18 binden fazla ziyaretçi katılımıyla birçok yeni iş anlaşmasına imza atılırken; bu yıl Antalya’da düzenlenecek fuarda üreticiler, toptancılar-distribütörler, mobilya mağazaları, zemin kaplama profesyonelleri ve diğer uzman perakendecilerin yoğun ziyareti sayesinde katılımcı firmaların birçok ikili iş görüşmesine fırsat bulması bekleniyor. Türkiye halı ve zemin kaplamaları sektörü her geçen gün ihracat gerçekleştirdiği ülke sayısını artırırken; yarattığı iş enerjisi ve ticaret hacmi ile halı ve zemin kaplamaları üreticilerinin güvenli limanı konumunda bulunan DOMOTEX Turkey, katılımcıların hedef pazarlara ulaşmasında önemli bir rol oynuyor. Katılımcıların gücüne güç katan fuarın 2022 yılında yayınlanan raporunda; katılımcıların yüzde 79'u hedef ihracat pazarlarına DOMOTEX Turkey ile ulaştığını belirtirken, yüzde 93'ü ise fuarın ziyaretçi kalitesinden memnun olduklarını belirtti. DOMOTEX Turkey'in her yıl olduğu gibi bu yıl da memnuniyet oranını artırarak büyüme ivmesini sürdürmesi bekleniyor.
Sektörün yeniliklerine ev sahipliği yaparken Antalya’ya canlılık katacak
Gaziantep Ortadoğu Fuar Merkezi (OFM)’nin deprem sonrası gelen yardımlar için lojistik üs olarak değerlendirilmesi nedeniyle sektörün büyüme istikrarının sürdürülebilmesi için bu yıla özel Antalya’da devam etme kararı alan DOMOTEX Turkey, yeniliklere ev sahipliği yaparken, konaklamadan gıda sektörüne, turizmden eğlence sektörüne kadar birçok sektöre dolaylı olarak da katkı sunacak. Fuar doğal mineraller içeren ve ortamın ışığıyla kendi kendini temizleyen nano-halılar, antibakteriyel dayanıklı zemin kaplamaları ve laminatlar, dekoratif halılar, kaymaz tabanlı halılar ve el dokuması görünümlü üst segment makine halıları gibi birçok yenilikçi ürünü de yakından tanıma fırsatı sunacak. İklim krizinin de etkisiyle özellikle sürdürülebilir örneklerin öne çıkacağı fuarda, katılımcılar çevre dostu çalışmaları hakkında da ziyaretçileri bilgilendirecek.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Anadolu Efes ortaklığında yürütülen Gelecek Turizmde Programı, Muğla’daki üçüncü sürdürülebilir turizm rotası Taşlıca ile yoluna devam ediyor. Türkiye’nin ilk sürdürülebilir turizm programı Gelecek Turizmde’nin paydaşları, yeni turizm rotasını yerinde tanıtmak ve bölgede yürütülen faaliyetleri paylaşmak üzere Taşlıca’da bir araya geldi. Etkinlikte Michelin yıldızlı Şef Maksut Aşkar, 18 Haziran Dünya Sürdürülebilir Gastronomi Günü kapsamında paydaşlara tamamen Taşlıca’nın yerel ürünleriyle hazırlanan lezzetler sundu. Proje kapsamında kadınların güçlenmesi, yeni istihdam olanakları yaratılarak yerel kalkınmaya katkı sağlanması ve sorumlu turist anlayışının yaygınlaştırılması için çalışmalar yürütülüyor.
Gelecek Turizmde, 16 yıldır yerel kalkınma modelleri oluşturma hedefiyle yoluna devam ediyor. Program, 2021 yılında yaşanan orman yangınlarının ardından çevresel, sosyal ve ekonomik rehabilitasyon sürecinin sürdürülebilir turizm desteğiyle hızlanması amacıyla odağını Muğla’ya çevirdi.
Muğla’da bugüne kadar; kamu personeli ve turizm işletmelerine yangınla mücadele eğitimleri verildi, ormanlık alanlara su tankerleri yerleştirildi. Kadın kooperatiflerinden kadın girişimcilere, akademisyenlerden çiftçilik yapan kadınlara, geniş çapta katılımlarla çalıştaylar gerçekleştirilerek ihtiyaçlar belirlendi. Toplumsal cinsiyet eşitliği eylem planı hayata geçirildi. Bu doğrultuda gelecek dönemde yöre halkına yönelik sürdürülebilir turizm, ev pansiyonculuğu, kültürel ve ekolojik miras farkındalığı, sosyal medya kullanımı, finansal okuryazarlık, girişimcilik gibi farklı konularda eğitimler verilmesi planlanıyor.
Program kapsamında, Akyaka ve Köyceğiz’in ardından üçüncü sürdürülebilir turizm rotası olarak Taşlıca’nın turizm potansiyeli ortaya çıkarılacak. Böylelikle yerel kalkınmaya destek olunacak ve ekonomik fırsatların artmasına katkı sağlanacak.
Bozburun yarımadasının güneybatı ucundaki son yerleşim yeri Taşlıca’da, büyük ve küçükbaş hayvancılığın yanı sıra zeytin, badem, incir ve yerli karakılçık buğdayı üretimine dayalı susuz tarım yapılıyor. Köy ayrıca, arkeolojik yüzey araştırmaları hala devam eden 2600 yıllık Phoenix Antik Kenti’ne de ev sahipliği yapıyor.
Anadolu Efes Grup Kurumsal İletişim ve İlişkiler Direktörü (CCAO) Selda Susal Saatçi, “Gelecek Turizmde’de ana hedeflerimizden biri, ülkemizin sadece deniz-kum-güneş turizmi açısından değil, doğal, kültürel ve tarihi açıdan da oldukça zengin kaynaklara sahip olduğunu sürdürülebilir turizm uygulamalarıyla gösterebilmek.
Program kapsamında fon desteği sağlamakla kalmıyor, yerelde danışmanlık ve iletişim desteği de veriyoruz. Projelerin uygulandığı beldelerde hayatına dokunduğumuz tüm kadınların girişimcilik yolculuğunu yakından, gururla takip ediyoruz. Taşlıca gibi Türkiye’nin gizli kalmış cevherlerinden birinin potansiyelini ortaya çıkarmamızla, tarihi ve kültürel mirasın işaretçisi kahverengi turizm tabelalarının yerleştirilmesine de vesile olduk. Bu, Gelecek Turizmde kapsamında attığımız adımların ne denli büyük çarpan etkisi yaratabildiğine dair önemli örneklerden biri. Modeller yaratmak, bu modeller aracılığıyla da başka girişimlere ve projelere ilham vererek sosyal etkinin arttığını görmek bize büyük mutluluk veriyor” dedi.
UNDP Türkiye Kapsayıcı ve Sürdürülebilir Büyüme Portföyü Temsilcisi Pelin Rodoplu, turizmi yerel ekonomilerin güçlenmesi için önemli bir sürdürülebilir kalkınma aracı olarak değerlendirdiklerini vurgulayarak “Taşlıca gibi bölgelerde gerçekleştirilen sürdürülebilir turizm faaliyetleri hiç şüphesiz yerel kalkınmaya önemli katkılar sağlıyor. Gelecek Turizmde Programı kapsamında Taşlıca'da yöre halkına yönelik kapasite geliştirme eğitimleri düzenleyeceğiz. Taşlıca sakinlerinin turizmde daha etkin rol almaları için turizm sektörüne yönelik becerilerinin geliştirilmesini ve sürdürülebilir turizm uygulamalarını benimsemelerini hedefliyoruz. Taşlıca; geleneksel tarım terasları, susuz tarım uygulamaları, yöreye özgü tarımsal ürünleriyle de tamamlayıcı bir şekilde turizmi destekliyor. Tüm paydaşlarımız ile ortak çabalarımızın Taşlıca'nın zengin doğal ve kültürel mirasının korunmasına ve gelecek nesillere aktarılmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz" dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım İşletmeler Genel Müdürlüğü Kültür ve Turizm Uzmanı Beril Yamaner, “Bakanlık olarak temel hedefimiz turizm potansiyeli olan alanların değerlendirilmesine yönelik çalışmalar yürütmek ve böylece turizm faaliyetlerini çeşitlendirmek, ülke geneline ve 12 aya yaymak, turizmden elde edilen geliri artırmak. Bu kapsamda yürüttüğümüz önemli çalışmalardan birisi de güçlü ortaklık yapısıyla 16 yıldır Türkiye’nin farklı bölgelerinde sürdürülebilir turizm girişimlerini desteklediğimiz Gelecek Turizmde. Taşlıca'da yürüttüğümüz projede, kültürün, doğanın ve gastronominin yolculuğuna odaklanarak toplum temelli sürdürülebilir turizme katkı sunmanın gururunu yaşıyoruz. İş birliğimizin daha da güçlenerek devam etmesi, kültürel değerlerin titizlikle korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması için önemli bir fırsattır" dedi.
Gelecek Turizmde, bugüne kadar 19 proje ile 200 bin kişinin hayatına dokundu. Yaklaşık 500 kadına doğrudan ya da dolaylı olarak istihdam sağlandı, 600 STK ve 23 üniversite ile iş birliği yapıldı. Program kapsamında desteklenen hibe projeleri ile yerel ürünler, kültürel ve doğal değerler öne çıkarılarak yeni ziyaretçilerin çekilmesi ve yerel geçim kaynaklarının iyileştirilmesi sağlandı. Sürdürülebilir turizm konusundaki yerel girişimlere bugüne kadar yaklaşık 2 milyon ABD doları hibe ve iletişim yatırımı gerçekleştirildi.
Gelecek Turizmde?Hakkında:
Gelecek Turizmde Programı, T.C. Kültür ve?Turizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP)?ve Anadolu Efes iş birliğiyle 16 yıldır hayata geçiriliyor.?Türkiye’nin?sürdürülebilir turizm modelleri potansiyelini?ortaya çıkarmayı amaçlayan program,?aynı zamanda toplum temelli girişimleri ve kadın girişimciliğini destekleme, kadınların güçlenmesine katkıda bulunma ve yerelde yeni istihdam olanakları yaratma konularında çalışıyor.
Program bugüne kadar sürdürülebilir turizm konusunda 19 destinasyonda turizm alanında çeşitli faaliyetler gerçekleştiren yerel girişimlere 2 milyon dolar hibe ve iletişim desteği sağladı. Gelecek Turizmde, desteklediği 19 proje ile 500’den fazla kadına doğrudan ya da dolaylı olarak istihdam sağladı. Yaklaşık 200 bin kişinin hayatına dokundu. Program kapsamında ayrıca 600 STK ve 23 üniversite ile iş birliği yapıldı.
Website: https://www.anadoluefes.com.tr/
Instagram: https://www.instagram.com/anadoluefestr
Facebook: https://www.facebook.com/AnadoluEfesTR/
LinkedIn: https://www.linkedin.com/company/anadoluefes/
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Pandemiyle birlikte dijital kanallardan yapılan satışların payı arttı, sipariş karşılama seçenekleri de çeşitlendi. Bugünün perakendecileri artık çok kanallı bir dünyada rekabet ediyor. Bu nedenle müşteri deneyimini geliştirmek ve müşteriler için daha uygun alışveriş çözümleri sunmak için çığır açan dijital teknolojilere yöneliyor.
Bu teknolojiler arasında öne çıkanlardan biri olan RFID (Radyo Frekansı ile Tanımlama Teknolojisi), özellikle hazır giyim perakendeciliğinde giderek yaygınlaşıyor. Fiziksel mağazayı dijital teknolojiyle donatmak, self veya mobil checkout, soyunma odalarında dijital danışmanlık gibi daha fazla hizmet sunmak için RFID çiplerine ihtiyaç var. Etiketlere entegre edilen RFID çipleri, her bir ürünün dijital imzası özelliğini taşıyor. RFID, perakendecilerin şeffaf tedarik zincirleri oluşturmasına, stok seviyelerini optimize etmesine, mağaza operasyonlarının hızlanmasına satışların artırmasına yardımcı oluyor.
Securitas Technology Türkiye Pazarlama Direktörü Pelin Yelkencioğlu, şu anda hazır giyim perakendeciliğinde büyük bir RFID dalgası yaşandığını belirterek, "RFID pazarı inanılmaz derecede dinamik. Örneğin, beş yıl sonra hazır giyim ürünlerinin yüzde 50'den fazlasının RFID teknolojisi ile envanter yönetimi yaptığını göreceğiz" dedi.
Stok görünürlüğünün, tüm dijital mağaza içi uygulamalarının temelini oluşturduğunu vurgulayan Yelkencioğlu, "Doğru stok verilerine duyulan ihtiyaç, günümüzün çok kanallı perakendecileri için kritik öneme sahip. RFID kullanmanın önemli bir yararı da tüm tedarik zinciri boyunca stok görünürlüğü oluşturması. Yani üreticiden gelen ürünlerin doğruluğunu kontrol ediyor. Üreticiden gelen ürünler daha dağıtım merkezine girerken hatasız stoklara alınıyor." bilgisini verdi.
%99 üzerinde envanter doğruluğu
Perakende şirketlerinin ulaşmak zorunda olduğu hız ve hatasızlığı sunan RFID teknolojisi, ürünü görmeden, ürünün üzerindeki tekil kimlikle stok sayımının çok daha hızlı yapılmasını sağlıyor. Mağazalarda yılda 1-2 sefer yapılabilen ve saatlerce süren fiziki sayımı sadece dakikalar içinde tamamlamayı mümkün kılan teknolojiyle envanter doğruluğu da yüzde 99'un üzerine çıkıyor. Böylece perakendeci, mağazaya gelen bir müşteriye ürünü sunarken ya da internet sitesinden satış yaparken stok doğruluğundan kesin emin oluyor.
Hızlı kasa uygulaması arttı
RFID teknolojisi sayesinde mağazalarda Self Check-out Sistemi (Hızlı Kasa) de yaygınlaştı. Hazır giyim perakendeciliğinde hızlı kasa uygulamasıyla müşteriler, kasa sırası beklemeden ödeme süreçlerini kendileri tamamlayabiliyor. Ürünün üzerindeki RFID etiketi ile alarm etiketi eşleştiğinden dolayı, satın alınan ürün ile alarm etiketi sökülen ürünün yüzde 100 uyumlu olması sağlandı. Bu sistemde perakendeye özel geliştirilmiş 'ikili etiket (dual tag)' kullanılıyor. Bu etiket hem ürün güvenliği hem de RFID için aynı anda çözüm sağlıyor. Şu an sistem Türkiye'de de hızla yaygınlaşıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Huawei Digital Power, akıllı fotovoltaik ve enerji depolama sistemleri özelindeki en yeni ürün ve çözümlerini tanıttı. Huawei, akıllı fotovoltaik stratejisi ve tamamen yükseltilmiş yeni fotovoltaik çözümü FusionSolar'ı, Intersolar'da katılımcılara sundu.
Yenilikçi enerji, yenilikçi strateji
'Watt', 'Bit', 'Isı' ve 'Pil' teknolojilerinin yakınsamasına vurgu yapan Huawei, Ar-Ge yatırımlarını artırmayı ve güneş enerjisi sektöründeki teknolojik ilerlemeye öncülük etmeyi amaçlıyor. Bu hedef doğrultusunda sürekli inovasyonu teşvik eden Huawei, sektörün genel gelişimini hızlandırmayı da iş planının bir parçası olarak görüyor. Huawei, endüstri için kalite odaklı standartlar oluşturmak ve güneş enerjisi endüstrisinin sağlıklı büyümesini teşvik etmek için iş ortaklarıyla birlikte çalışmayı sürdürüyor. Huawei bu iş birlikleriyle, sektörün sürdürülebilir ve sorumlu bir şekilde ilerlemesini sağlamayı da amaçlıyor.
Huawei tesis odaklı senaryolarında, sektörün yalnızca maliyete odaklanmak yerine, yüksek değer teklifleri sunmaya odaklanması için çalışmayı sürdürüyor. Huawei son on yılda dijital teknoloji ve güç elektroniği inovasyonunu akıllı fotovoltaik çözümlerine entegre ederek, akıllı invertör ürünlerini pazara sundu. Huawei ayrıca, dijital güç teknolojilerini birleştirerek ve akıllı şebeke oluşturan dönüştürücüler geliştirerek, güneş enerjisinin birincil enerji kaynağına dönüşümünü hızlandırmayı hedefliyor.
Huawei, ticari ve endüstriyel alanda teknolojik yenilikleri teşvik etmeye ve aktif güvenliği bir standart haline getirmeye odaklanıyor. Şirket, farklı sektörlerde çevreci güç teknolojilerini destekleyerek işletmelerin sürdürülebilirliklerini sağlamalarına ve karbon emisyonlarını azaltmalarına yardımcı olmayı da amaçlıyor. Huawei bu alanda geliştirdiği çözümlerle, kampüslerin ve fabrikaların enerji öz yeterliliğine tamamen ulaşmaları için güçlenmelerini ve her işletmenin temiz enerjiyi benimsemesini hedefliyor.
Huawei, konut senaryolarında ise yeni teknolojilerle ev enerjisinin geleceğine öncülük etmeyi amaçlıyor. Şebekeden bağımsız güç yedekleme ve 'Yapay Zeka Enerji Yönetim Asistanı (EMMA)' gibi teknolojilerle, evlerin güç sistemlerinde bağımsızlığa ve öz yeterliliğe ulaşmasını amaçlıyor.
Huawei'den akıllı fotovoltaik çözümü: FusionSolar
Huawei'in geliştirdiği akıllı fotovoltaik çözümü FusionSolar, gelişmiş bir enerji depolama sistemleri çözümü olarak tasarlandı. Ürünün ismini oluşturan 'Fusion' entegrasyonu, 'Solar' ise fotovoltaik gücü temsil ederken, FusionSolar entegre inovasyon kavramını da somutlaştıran bir ürün olarak ortaya çıktı. Güneş enerjisi ve depolamanın entegrasyonunu, kapsamlı yapay zeka kullanımı ve fotovoltaiklerin önemli bir enerji kaynağına dönüşümü, FusionSolar'ın temel bileşenlerini oluşturuyor.
Huawei Digital Power daha yeşil bir güç teknolojisi ekosistemi için çalışıyor
Huawei, sahip olduğu teknolojik birikimle, sıfır karbon dönüşümüne ve sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunmaya devam ediyor. Huawei Digital Power, Mart 2023 itibariyle dünya çapında 770 milyar kWh yeşil elektrik üretilmesine destek oldu ve karbon emisyonlarını, 480 milyon ağaç dikmeye eşdeğer olan 350 milyon ton seviyesinde azalttı. Huawei ileriye dönük olarak, fotovoltaiklerin ana enerji kaynağı olarak benimsenmesini hızlandırmak için, sektörle iş birliği içinde çalışmayı sürdürüyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yaz aylarının gelmesiyle birlikte birçok insan tatil için yollara düşmeye başladı. Gün boyu havuzun ve güneşin tadını çıkaracak olan tatilciler, bu güzel anları sosyal medyadan paylaşmak için konakladıkları tesisin internetini kullanmak isteyeceklerdir. Peki otellerde sunulan halka açık Wi-Fi ağları kullanıcılar için ne kadar güvenli? Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard, siber saldırganların bir fırsat olarak gördüğü ortak Wi-Fi ağlarına karşı hem tatilcileri hem de otel sahiplerini uyararak önerilerde bulunuyor.
Yaz aylarının gelmesiyle birlikte tüm yılın yoğun iş temposundan uzaklaşmak isteyenler tatil planları için yola çıkmaya başladı. Daha önce dinlenerek ve teknolojiden uzak kalarak geçirilen tatillerde, artık havuz başındayken, gezerken ve eğlenirken sosyal medyada paylaşım yapma ve işyeri maillerini kontrol etme ihtiyacı duyuluyor. Peki bunları yapmak için telefon, dizüstü bilgisayar ve diğer akıllı cihazlar ile internete bağlanılan otel Wi-Fi ağları ne kadar güvenli? Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard, siber saldırganların bir fırsat olarak gördüğü ortak Wi-Fi ağlarına karşı hem tatilcileri hem de otel sahiplerini uyararak önerilerde bulunuyor.
“Honeypot” ve “Evil Twin” Yöntemleriyle Kişisel Bilgiler Tehlikede
Yaz aylarında konaklama tesislerini hedef alan siber saldırganlar, tatilcilerin özel bilgilerini ele geçirmek için genellikle iki yöntem kullanıyor. “Honeypot” (bal küpü) denilen yöntemde, otelin ortak bir alanında bulunan hacker, otelin Wi-Fi ağına benzer isimde bir Wi-Fi ağı yaratıyor ve tatilcilere bu ağın, otelin internet hizmeti olduğunu düşündürüyor. “Evil Twin” (şeytan ikiz) yönteminde ise hackerlar, tamamen aynı ağ adını kullanıyor ve Wi-Fi ağlarına otomatik bağlanma özelliği açık cihazlar, bu ağın kötü niyetli bir ağ olduğunu fark edemeden hemen bağlanıyor. Her iki yöntemin sonunda otel Wi-Fi ağından farklı bir ağa bağlanan kişiler hackerlar için bir av haline dönüşüyor.
Sahte bir Wi-Fi ağına giriş yapıldıktan sonra, hackerlar kolayca man-in-the-middle (ortadaki adam) saldırısını kullanabiliyor. Eğer biri bu sahte Wi-Fi ağını kullanarak HTTPS koruması olan bir siteye girerse, hackerlar SSL Strip ile SSL şifrelemesini ortadan kaldırarak kişinin bütün kişisel bilgilerini görebiliyor.
Güvenli İnternet Deneyimi İçin Otellerde Alınması Gereken Tedbirler
Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard’a göre otel sahipleri, sundukları internet hizmetinin hackerlar tarafından manipüle edilerek misafirler için güvenlik riski oluşturmasını engellemek için güvenlik duvarı ve WIPS özellikli erişim noktalarını kullanmalılar. Bu sayede giriş önleme sistemlerini, WIPS güvenlik sensörünü ve Wi-Fi güvenliğine dair otomatik raporları aktif olarak takip edebilirler. WatchGuard’ın, otellerdeki ortak kullanıma açık Wi-Fi ağlarını kullanacak tatilciler için önerileri ise şöyle:
1. Kablosuz ağ isimlerine dikkat edin. Eğer bulunduğunuz lokasyondaki halka açık Wi-Fi ağlarının isimleri birbirine çok benziyorsa onlara şüpheyle yaklaşın.
2. Online alışveriş işlemlerinizde 4G bağlantınızı kullanın. Bankacılık, e-ticaret veya uçak bileti, otel rezervasyonu gibi işlemleriniz için 3G veya 4G bağlantınızı kullanmayı tercih edin.
3. Aralıklarla telefonunuzun ağ hafızasını silin. Cihazlarınızda kaydedilmiş Wi-Fi ağlarını ara ara silerek telefonunuzu temizleyin.
4. Ağlara otomatik bağlanmayın. Yeni bir ağa bağlanacağınız zamanlarda telefonunuzun otomatik bağlanma özelliğini kapatın. Ayrıca, belirli aralıklarla Wi-Fi ağını telefonunuza unutturun ve tekrar giriş yapın.
5. Yanlış şifreyle internete girmeye çalışın. Oteldeki ortak Wi-Fi ağına yanlış şifre ile bağlanmayı deneyin. Eğer internete girmeyi başarırsanız bu birinin sizi izleyeceğinin ve bilgilerinizin güvende olmadığının bir göstergesidir.
________________________________________
WatchGuard Technologies, Inc. Hakkında
WatchGuard Technologies, bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lideridir. Bütünleşik Güvenlik Platformu, yönetilen hizmet sağlayıcıların iş ölçeklerini ve hızlarını artırırken aynı zamanda operasyonel verimliliği de artıran birinci sınıf güvenlik sunmaları için benzersiz bir şekilde tasarlanmıştır. Dünya çapında 250.000'den fazla müşteriyi korumak için 17.000’den fazla güvenlik satıcısı ve servis sağlayıcısı tarafından güvenilen şirketin ödüllü ürün ve hizmetleri, ağ güvenliği ve zekası, gelişmiş uç nokta koruması, çok faktörlü kimlik doğrulama ve güvenli Wi-Fi'yi kapsar.
Kapsamlı güvenlik, paylaşılan bilgi, netlik ve kontrol, operasyonel uyum ve otomasyon olmak üzere bir güvenlik platformunun beş kritik unsurunu sunan WatchGuard’ın merkezi Seattle, Washington'da olup Kuzey Amerika, Avrupa, Asya Pasifik ve Latin Amerika'da ofisleri bulunmaktadır.
• Daha fazla bilgi için: WatchGuard.com
• Ek bilgi, promosyonlar ve güncellemeler için WatchGuard'ın Twitter, Facebook ve LinkedIn sayfalarını takip edin.
• En son tehditler ve bunlarla nasıl başa çıkılacağı hakkında gerçek zamanlı bilgiler için www.secplicity.org adresindeki InfoSec blogumuz Secplicity'yi ziyaret edin.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yazın gelişi ve okulların tatil olmasıyla birlikte gençler sosyal medya kullanımını yoğunlaştırmaya başlıyorlar. Anne babaların uzaktan ve sonradan takip edebildikleri gelişmeler ve trendler çocukların parmaklarının ucunda. Siber güvenlik şirketi ESET, Snapchat ile ilgili anne babalara önerilerde bulundu.
SnapChat, kişilerinize fotoğraf, video ve mesaj göndermenizi sağlayan popüler bir sosyal medya mesajlaşma uygulaması. Snapchat ile ilgili eğlenceli olan şey, kaybolan mesaj özelliğidir. Mesaj veya fotoğraf açıldıktan sonra, alıcı artık mesaja veya fotoğrafa erişemez. Sadece bir kez görüntülenebilen bir mesajlaşma sistemidir. Çocuklar ve gençler arasında popüler bir uygulama olan Snapchat’te, platformu oyunlaştırmanın birçok yolu vardır ve kullanımı eğlencelidir.
ESET uzmanları ebeveynlerin çocuklarıyla, Snapchat'te güvende olmaları için konuşması gereken 5 konuyu şöyle sıraladı:
Konum ayarlarını devre dışı bırakın
Güvende kalmak için, coğrafi konumunuzu çevrimiçi olarak herhangi bir platformda paylaşmamak her zaman en iyisidir. Çocuğunuzun konumunu yalnızca sizin seçtiğiniz kişilerin görebildiğinden emin olun. Sadece yakın arkadaş grubunun görebileceği bir seçenek vardır. Konumun hiç paylaşılmamasını istiyorsanız ‘Hayalet Modu’nu açmak bile mümkün.
Ekran görüntülerini unutmayın
Fotoğrafların açıldıktan sonra siliniyor olması yanlış bir güvenlik hissi yaratır. Gerçekte, çocuklarınızın fotoğraf veya mesaj gönderdiği kişiler bunların ekran görüntüsünü alabilir. Çocuklarınızın arkadaşlarına gönderdiği her şeyin mantıklı olduğundan ve herhangi bir şekilde onlara karşı (siber zorbalık, şantaj) kullanılamayacağından emin olun.
İnsanları engellemekte sakınca yok
İnsanların bağlantı isteklerini kabul etmemek ve insanları engellemek tamamen normal ve yapılması gereken bir şeydir. Çocuğunuz, dolandırıcılar tarafından hedef alınmamak için yalnızca gerçek hayatta tanıdığı kişilerden gelen istekleri kabul etmelidir. Aynı şey kullanıcıları engellemek için de geçerlidir. Çocuğunuzla tanımadığınız biri iletişime geçerse, onu engelleme seçeneğiniz vardır, böylece çocuğunuzla tekrar iletişime geçmesi engellenir. Bu özellik, örneğin çocuğunuza siber zorbalık yapmaya çalışan diğer çocuklar için bile kullanılabilir.
Kişisel bilgilerinizi kendinize saklayın
Çocuklar internette aşırı paylaşım yapma eğilimindedir; bu nedenle internette belli oranda bilinmez olmanın önemi hakkında konuşun. Nerede okula gittiklerini, nerede yaşadıklarını, kaç yaşında olduklarını siz paylaşmayın, buna benzer bilgileri çocuğunuz da paylaşmasın.
Çocuklarınız ile konuşun
Çocukların günlük olarak kullandıkları uygulamalar konusunda, onların dünyasının bir parçası olmaya çalışmak önemlidir. Bu durumda, Snapchat Aile Merkezi bunu yapmanın harika bir yoludur. Size çocuklarınızla yepyeni bir düzeyde etkileşim kurma fırsatı verir. Çocuklarınıza her konuda anlayışlı ve destekleyici olun, özellikle de içinde yaşadığımız çılgın çevrimiçi dünya söz konusu olduğunda. Dijital dünyanın karmaşasında onlara rehberlik edin ve çevrimiçi ortamda onlar için daha güvenli bir alan yaratın.
Detaylı bilgi için :
https://saferkidsonline.eset.com/tr/article/snapchat-kullanirken-unutmamaniz-gereken-5-sey
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Temiz ve bakımlı alanların insanlar üzerinde yarattığı olumlu duyguları evlerden şehirlere taşımak amacıyla 2020 yılında İstanbul’da başlattığı “Temizken Güzel” projesini deprem bölgelerine taşıyan Cif, temizlikle yarattığı iyilik hareketini deprem bölgelerinde büyütüyor.
Deprem bölgesindeki insanların sağlığı ve iyilik halleri adına temel ihtiyaçlardan biri olan temizlik standartlarını iyileştirmek için harekete geçen Cif; Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman ve Malatya’da; toplam 55 çadır kentte mutfak, banyo gibi ortak yaşam alanlarının temizlenmesi için çalışıyor. Bölge sakinlerinin istihdamıyla oluşturulan, 44 kişilik Cif Temizlik Ekipleri ile çadır kentlerdeki ortak yaşam alanlarının temizliği ve bakımı yapılırken; bölgeye düzenli olarak ürün desteği de sağlanıyor. Günde bir milyon insanın yaşamına olumlu katkı sağlayan Cif, hazırladığı video filminde de temiz ve umut dolu bir gelecek için çalışmalarına tüm hızıyla devam edeceğini belirtiyor.
Temizliğin insanlarda yarattığı iyilik halinden yola çıktık
Cif Marka Müdürü Nedimcan Serintürk “Deprem bölgesindeki yaraların sarılması için hepimize önemli görevler düşüyor. Biz de bu süreçte bölgede en temel ihtiyaçlardan biri olan temizlikten ve temiz alanların insanlarda yarattığı iyilik halinden yola çıktık. Depremin ilk günlerinden itibaren başladığımız destek çalışmalarına yenilerini ekleyerek devam ediyoruz. Temizliğin iyiliğini büyütürken günde bir milyondan fazla insana ulaşıyoruz. Çalışmalarımızın bölgedeki insanların yaşamına olumlu katkısını görmek bizlere de ilham veriyor. İlerleyen süreçte, bölgede insanların iyilik haline katkı sağlayacak güzel ve temiz alanlar yaratmak adına da çalışmalarımız olacak.” dedi.
Cif’in deprem bölgesindeki çalışmalarını anlatan video filmini izlemek için:
https://www.youtube.com/watch?v=8FAuOZSmC-Y
Temizken Güzel projesi hakkında daha fazla bilgi için proje internet sayfasını ziyaret edebilirsiniz:http://www.temizkenguzel.com
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.